Üç Seyir ve Tecelliler - Kısa Kısa
Вставка
- Опубліковано 4 лис 2024
- MP3 clypt clyp.it/ozkvbozx
6 Peygamber (6) - Hz Muhammed Rasûlüllah (as) - BL11 - 11.11.2014
goo.gl/CHp0h1
Allah lâfzının sonundaki “he” yani (hu) “hüviyyet-i
mutlaka” olduğu ve bu mertebede “İsmi A’zam” (en büyük
isim) “Hüviyyet-i mutlaka” “Mertebe-i Muhammediyye”
İnsân-ı Kâmil :
Bu mertebe, “Mutlak vücûd”un en son tecellisi ve
mazharlarda zuhuru bakımından en son “libas”ı (örtüsü) dür.
(Fusûsu’l-Hikem ”muhtelif” özet)
“Şehâdet âlemi”nden ibaret olan cismâni,
“misâl” ve “melekler âlemi”nden ibaret olan nûrâni âlemleri,
“rûhlar âlemi”nden ibaret olan rûhâni,
“ilim âlemi”nden ibaret olan “ilm-i ilâhi”,
“a’yan-ı sabite” ve “vahdet” mertebelerini,
“a’dem” ve “zûlmet” mertebelerini dahi kendinde toplayan bir mertebedir.
Yani Cemül cemül cemül cem mertebesi.
Ne var aşemde o var ademde (insanı kamil de).
“zıll-i ilâh” (ilâh’ın gölgesi)“zılli memdud” (yayılmış gölge) ve “zıllullah”(Allah’ın gölgesi)
“misâl” ve “hayâl” “nûr âlemi”nin sûretidir;
“nûrlar” ise, “rûh âlemi”nin sûretidir;
“rûhlar” ise, “a’yân-ı sabite” sûretleridir;
“a’yân-ı sabite” ise,“ilm-i ilâhi” sûretleridir.
Böylece “sâlik” Hakk yolcusunda cümle esmâ-i
ilâhiyyenin eser ve hükümleri zuhur ettiğinde, o hakîkâtiyle
hakk, sûret ve zâhiriyle de halk olur.
(12) mertebeyi bitirmekle “sâlik” in, (yolcunun) tamamen işi bitmiş olmaz.
Çünkü bu seyrin aslında, ilmel yakıyn, aynel yakıyn,
hakk’el yakıyn olarak (3) seyr-i vardır. Birinci seyr,
ef’âl/madde, âleminde, ikinci seyr, esmâ/nûr, âleminde,
üçüncü seyr ise, sıfât/rûh âleminde olur. Genelde yapılan
seyr-i sülûk’lar ef’âl âlemindeki seyr-i sülûklardır. Ayrıca
(4) hâlde tecelli mertebeleri de vardır. Bunlar da, tecelli-i
Zat, Tecelli-i Sıfat, Tecelli-i Esmâ ve Tecelli-i Ef’âl’dir. Böylece
gerçek ders sayısı, 12+12+12+4=40 kırk olmuş olur.
insanlık âleminin altı seyrinden bahsetmek isterim.
(1) Umumi seyr:
(2) Bireysel seyr:
(3) Senelik seyr:
(4) Günlük seyr:
(5) Nefes seyr’i:
(6) An’lık seyr’dir:
“Elif” gerçekte (7) si Nefs (5) i Hazret mertebelerini ifâde
etmektedir, toplam (12) mertebedir. Bunlar zâhiri mertebelerdir,
bu mertebelerin-noktaların her birerlerinin zikir
esmâları kendi bölümlerinde belirtilmiş idi.“Elif” in bir de
(13) üncü bâtın mertebesi-noktası, vardır ki; bütün âlemlerin
kaynağıdır. Bunun kişiye özel olan esmâsının tayini
Hakk’a aittir. Kişi bu esmâ zikrini müşahedesinde aracısız
olarak ancak Hakk’tan alır.
Bu oldukça gizli bir sırdır, ehline açılır. Bazı tevhid ehli
kimselerin sükûn devrelerindeki devamlı virdleri Kelime-i
Tevhid, salâvat ve kendilerine müşahede ile belirtilen o
özel esmâları olur, ender ulaşılan yaşamlardan biridir.
On ikinci derste kişi (Allah) Esmâsı’na ulaştığı halde, neden
on üçüncü derste esmâ-i ilâhiyye’den her hangi bir isim
onun özel ismi olsun?
(Allah) ismi Hz. Muhammed
(s.a.v.)’e ait bir isimdir. O ismi husûside kimse kullanamaz,
bütün kullanımlar, genel ve zâhirendir, işte bu yüzden
Cenâb-ı Hakk bazı sevdiği kullarına esmâ-i ilâhiyyeden
bir ismi özel olarak lütfeder.
“Eşşeriatü akvâli, ettarikatü ef’âli, el mârifetü
etvâri, el hakîkâtü esrâri.” Yâni “Şeriat; sözlerimdir,
tarikat; fiillerimdir, mârifet; tavırlarımdır, hakîkât; sırlarımdır.”
Şeriat: (Akvâl) “kavil-sözler, zâhiri hükümler.”
Tarikat: (Ef’âl) “fiiller, işler- ameller, muhabbetler.”
Mârifet: (Etvâr) “tavırlar, hâl ve hareketler.” (Her makamın
gereği ile)
Hakikat: (Esrar) “sırlar, gizlenen-bilinmeyen şeyler”
dir.
Efendimiz (s.a.v) hakkında 373 Âyet-i Kerîme
Bakara-2/120- (Kul inne hüdâllâhi hüvel hüdâ)
De ki: “Muhakkak ki Allah'a ulaşmak işte o, hidâyettir.”
Bu âlemde ulaşılacak hedef “Allah”tır, O’na ulaşmak için
de peygamberine ulaşmak şarttır. O nun içinde kişinin evvelâ
kendisine ulaşması lâzımdır.Yapılacak husus kişinin evvelâ kendine ulaşması sonra peygamberine ulaşması ve O’nun vasıtası ile de Hakk’a
ulaşmasıdır, işte gerçek hidayet budur.
Âl-i İmrân-3/31-(Kul in kuntum tuhibbûnallâhe
fettebiûnî yuhbibkumullâhu ve yagfir lekum
zunûbekum, vallâhu gafûrun rahîm.)
De ki: “Eğer siz Allah'ı seviyorsanız, o takdirde bana
tâbi olunuz ki Allah da sizi sevsin ve sizin günahlarınızı
mağfiret etsin. Ve Allah "Gafur"dur, "Rahîm"dir.”
Allah’ı sevmek nasıl olabilir
Âl-İ İmrân-3/132- (Ve atîûllâhe ver resûle lealleküm
turhamûn.)
“Ve Allah'a ve Resûl'e itaat edin, umulur ki böylece
siz rahmet olunursunuz.”
Bunların zâhirine bu
makamda “Muhammed” (s.a.v.) bâtınına ise, “Ulûhiyyet/
Allah” denmektedir. İtaat etmesi istenen makam da,
“Abd/Kulluk” makamı’dır. Eğer kulluk/abdiyyet makamı
olmaz ise, ulûhiyyet ve risâlette olmaz idi.
(Men eta Allah’u etaehu külli şey’in/kim Allah’a itaat ederse
Allahda, ona her şeyi itaat ettirir.)
Beşikten mezara kadar olan ilim müşahadeli Hakk ilmidir.
'Utlubu'l-'ilme mine'l-mehdi ile'l-lahdi ('Beşikten mezara kadar ilmi talep ediniz')
Zevk, Zevki ilim, Ya Rabbi Zat'ındaki Hayretimi arttır.