“Çocuklar her gün işe gider gibi oyun oynarlar.” Bu ifadeden hareketle, çocuklar oyun bitti, ders zamanı” demek yerine “çocuklar ders zamanı, oyun başlıyor” diyerek oyunlaştırma ve eğitim gibi bir sihirden söz etmek şahane bir fikir…
8:06 "Çocuklar oyun bitti, ders zamanı!" günden güne bu bakış açısı değişiyor ve iyi ki değişiyor. Günümüzün çocukları ileride anne-baba olduklarından günümüzün aksine daha çok oyun ve oyunlaştırmayla çocuklarını büyüteceklerdir.
Oyunlaştırmanın hayatımızın her alanında olduğu ve yaş farkı olmadan bizi etkilediğini görüyoruz . 'Oyun insanoğlunun ilk kültürel alfabesiydi '. Geçmişten günümüze kadar hayatımızın bir parçası aslında
Hepimizin bildiği "Lades" oyununun "Yad-ı Dest" diğer bir anlamıyla "Yad Etmek"ten geldiğini ilk defa duyuyorum. Osmanlı'dan günümüze bu oyun ad değişikliğiyle gelmesine rağmen oyunun kurallarının benzer biçimde kalması, oyunun kültürel bir ifade olduğunun göstergesi kanısındayım. Ercan Hocamızın örnek verdiği gibi bireysel veya takım oyunlarının tercih edilmesi de oyun kültürünü tanımlamada somut bir delil niteliğinde. Özellikle Türkiye'de oyunların hep bir geleceğe hazırlık formatında olması ve "ciddiyetsizlik" olarak algılanması ise oyunlaştırma alanının özellikle üzerine düşünülmesini gerektirmektedir. İnsanların motive olabileceği çok farklı kurgular oluşturulabilir. Hocamızın dediği gibi "Hayat bir oyundur ama daha iyi bir hayat için oyunlaştırma da olabilir."😊🤓
Video içerisinde çok değerli birçok bilgi var. Beni en çok etkileyen 2 şey oldu; 1) Türk toplumu olarak oyunlarımızın hep geleceğe yönelik olması ve oyun kerimesinin dilimizde olumsuz söylemlerde geçmesi üzücü. Hele de oyun bu kadar kıymetli bir araçken 2) Dışsal ödüllerin motivasyon yöntemlerinin en altında kalması ve daha içsel (statü, erişim, yetki) çok daha fazla etkiye sahip olması
Oyun kültürümüzde gücünü kaybetmiş, çocukların gelecekte ne olacağına dair oyunlar kurması, ülke olarak oyun kelimesine kötü koşullanmamız… Gerçekten oyuna karşı olumsuz tavrımızı net olarak görüp oyunlaştırma olmadan ruhumuzun yaşlı kaldığını bir kez daha hissetmiş oldum.
"Oyun bitti, ders zamanı" böyle söylenince sanki oyun ve ders sanki birbirince çok uzak iki kelime gibi duruyor. Oysa bubiki kelime birbiriyle ilişkilidir. Uygulamalı eğitim çok önemlidir. Oyun tabanlı eğitimde uygulamalı eğitimin bir parçasıdır. Çocuk oyunlaştırma sayesinde soyut düşünmeden somut düşünmeye geçebiliyor. Ayrıca oyunlaştırmada kullanılan içsel motivasyon ödüllerini çok doğru buluyorum. Hocamızın ağzına sağlık,inanılmaz keyifli bir eğitimdi. 🙏
"Oyun ilk kültürel alfabemizdi." Bu cümle ile oyunun dilden daha güçlü bir iletişim yolu olduğunu ve çocukların bunu bizden daha iyi kullanabildiğini keşfettim.
"Yaşlandığımız için oyun oynamayı bırakmayız. Oyun oynamayı bıraktığımız için yaşlanırız. Oyun her yaş için güçtür." Oyunlaştırma gerçek hayatta bir problemi çözmek isteyip de yapamadığımız şeylere çözüm amaçlı eklediğimizde bir çözüm elde ettiğimizde olur.
“Oyun harekete geçirir.” Hayat çok hızlı akıyor ve biz her ne kadar akışta kaldığımızı düşünsekte birçok şeye kayıtsızlaşıyoruz ve kreatif düşünmekten uzaklaşıyoruz. Oysa insanın doğasında oyun oynamak vardır bunu inkar etmeyelim ve harekete geçelim 🎉
"Hayat bir oyun, daha iyi bir hayat için oyunlaştırmak gerekir" aklıma kazınan bir cümle olarak kalacak. Tıpkı bir şairin ilk şiirleri gibi, ilk oynadığımız oyunlar sadece birkaç sesten ibaretti. Biz oyunlaştırdıkça, ustalığa doğru evrileceğiz.
Kültürümüzü yansıtan oyunların geleceğe dair olması hayal gücümüzü ne kadar da kullanamadığımızın göstergesi. Gelecek kaygısından uzaklaşmak en büyük dileğim, oyun bitti ders zamanını bir kenara bırakıp gerçek hayatı keşfetmeye yolculuk etmek için oyunlaştırma diyorum.
"Oyun aslında ilk kültürel alfabemizdi" Oyun aslında içerisinde her toplumun kültüründen bir parça da barındırıyor. İnsanlığın yaratılışından bu yana da hayatın bir parçası.
Yaparak yaşayarak öğrenmedir aslında oyunlaştırma. Bir çok şeyi oyunlardan öğreniriz. Çünkü oyunlaştırılmış her şeyden daha çok keyif alırız. Zevk ve haz verir. Oyun içimizde doğamızda var. Zar atmanın aşık oyunundan geldiğini keşfettim bu videoyla. Artık her tavla oynadığımda aklıma gelecek😊
İnsanlar oyunları çocukluk anılarında saklamaya başladıkları zaman sevinç dolu ruhlarını kaybederler ve o zaman yetişkin olmanın hayatın tüm renklerinden uzakta yaşamak olduğu kanısına varırlar. Halbuki oyun bir bilgiyi,kavramı öğrenmenin en etkili yoludur. Kitaplardan ve defterlerden çok daha akılda kalıcı olduğu su götürmez bir gerçek. Oyunlaştırma öğrenmenin getirmiş olduğu baskıyı ortadan kaldırır ve onun yerine zaten doğuştan gelen oyun hissiyatını kullanır. Oyunlaştırma sayesinde heryaştaki herkes, her türlü bilgiyi öğrenebilir. Sonuçta içimizdeki çocuk bir yere kaybolmadı biz onun orda olduğunu unuttuk
Oyun ile dersi ayrı görüp eğlenmeyi öğrenmekten ayrıştırmak gerçekten çok büyük bir hata. Bu konuşma için Ercan Bey'e teşekkürler, dinlemekten çok büyük keyif aldım.
Hayatı haddinden fazla ciddiye alarak yaşadığım 30 yılı geride bırakıp oyunu hayatıma dahil ediyorum. Oyunlaştırma ile yaş aldıkça genç kalmayı diliyorum.
"Çocuklar, oyun bitti ders zamanı" cümlesini kendim için çekip çıkardım çünkü videoyu izlemeden bir gün önce Johann Hari'nin "Çalınan Dikkat" kitabında "Çocuklarımızın Maruz Kaldığı Fiziksel ve Psikolojik Kapatılma" bölümünde bir öğretmen olarak kendimle yüzleştim. Modern hayatın kurulmasından bu yana aslında sistematik olarak çocukları oyun oynamaktan alıkoyuyoruz, yetişkinler olarak ne yapacaklarına nasıl oynayacaklarına biz karar veriyoruz. Dolayısıyla enerjisini atamayan, yaratıcılığını yitirmiş, sadece başarmaya yönelik olan, merak etmeyen ve problem çözemeyen nesiller yetişti uzun zamandır. Bu gidişi değiştirme zamanı geldi...
“Oyun, insanlığın ilk kültürel alfabesiydi.” Dışsal motivasyonların yanına içsel motivasyonlar da katabilirsek hayatımızın oyunlaştırma tasarımcısı olabiliriz.✍🏻
Oyun düzen yaratır, oyun düzenin ta kendisidir. dünyanın kusurluluğu Ve hayatın karışıklığı içinde geçici ve sınırlı bir mükemmellik yaratır. oyun mutlak bir düzen gerektirir. bu düzenin en küçük ihlali oyunu bozar, oyun niteliğini ve değerini yok eder.
Hayyam'ın dediği gibi "Oyuna çıkıyoruz birer ikişer. Bitti mi oyun, sandıktayız hepimiz". Evet hayat bir oyun. Ve başka oyunlarla hayatı güzelleştirmemiz gerekir. Evrimsel süreç bizleri oyun içinde yaşamak üzere evrimleştirmiş ama biz oyunlardan uzaklaşmış durumdayız. Oyun oynamak kötü değil. Aksine öğrenmenin, motivasyonun ve kazanmanın temelini oluşturuyor. Oyun güzeldir, oyun gereklidir.
"çocuklar oyun bitti, ders zamanı" dediğinizde dağılan dikkatim yeniden toparlandı açıkçası. çocukken sokakta gördüğümüz her şey oyun için idealdi. terk edilmiş evi temizleyerek evcilik oynamaya başladığımızı, çamurun üzerinde duran kalıplar üzerinden zıplayarak macera konsepti oluşturmamızı hatırlıyorum. ağaca tırmanır, yapraktan yemekler yapardık. hayatın içine oyun katmak kesinlikle daha yaşanılabilir kılıyor her şeyi. en sevdiğim şarkı da bülent ortaçgil - oyuna devam zaten. oyun bitmedi, oyuna devam ederek onu hayatımda çoğaltıyorum aslında. çocukları da oyuna devam etmeye teşvik edebilmeliyiz kesinlikle.
Dilimizdeki oyun deyimleri gerçekten ilgi çekici bir vurguydu. Bunların yanında yaşlandığmız için oyun oynamayı bırakmayız, oyun oynamayı bıraktığımız için yaşlanırız çok hayata dokunan bir cümle
Daha iyi bir hayat için hayatı oyunlaştırmalı ve bunu yapmak için çocuklarda bu bilinci oluşturmalıyız. Oyun kültürü, oyunu sevdirme, motivasyon, ödüllerle bir bireyin kimlik oluşumunu destekleyebiliriz. Çok güzel farkındalıklar kattınız teşekkürler..
"Hayat bir oyundur ve daha güzel bir hayat için hayat bir oyunlaştırma olabilir" Günümüz dünyasında insanları dışsal uyaranlar oldukça tetikliyor ve maddeye bağımlı hale getiriyorken oyunlaştırmanın doğasında en önemli etkiyi içsel uyarıcılar ve motivasyon ile kazanabileceğimiz bir gerçektir. İnsanların içsel motivasyonunu tetikleyen oyunlaştırılmış bir dünyada daha uyumlu halde yaşamamız mümkün. :)
Oyun insanların hayatlarında çok önemli bir yere sahiptir. Hayata ilk adım attığımızda oyunlarla iç içe bir yaşam serüvenimiz olur. Bu süreç yaşamımızın sonuna dek bir şekilde devam eder. Fakat insan oyunu bıraktığı zaman çocukluğunu kaybeder ve yaşlanmış sayılır. Aslında oyun ve oyunlasturma ile biz hayat serüvenimize heyecan ve umut katıyoruz. Böylece o çocuk ruhlu insanlar olmaya devam ediyoruz. Oyun insan tabiatında önemli ve yadsınamaz bir yere sahiptir. Bunun birçok örneğini bu etkinlikte öğrenme fırsatımız oldu. Mesela "Aşık atma" ve lades oyunlarının geçmiş ve günümüzdeki durumları anlatildi. Oyun biz insanların her zaman hayatında olacaktır. Oyun sosyalleşmek ve öğrenmenin en temel birimidir. Hayat bir oyundur ve oynamaya devam edin!!! Oyun hayatımızdaki bir sihir, şölen ve magic teraphy gibidir.
Oyun parayla alınabilecek bir şey değildir. Oyun denilince aklımıza çoğu zaman oyuncaklar gelse de mutlu olduğumuz , keyif aldığımız motive olduğumuz her şeyde oyun vardır .
Aslında bu videoyu 2 saat süren eve dönüş yolunda serviste seyrettim. Seyrederek kalamazdim eve geldim hemen kalem kağıdı alıp notlarımı çıkardım. Başladım düşünmeye... madem bu kadar kolaylastiriyor zihni neden oyun kurmuyorum. Hatta psikolojik olarak baş etmesi zor ve yıpratıcı konularda bile oyun yaratılabilir. Aklıma türlü türlü sorular geliyor. Ne çok belirleyicisi var kişilik, yaş, cinsiyet, coğrafya, maddi olanaklar, olanaksizliklar, en önemlisi kaygilar....En nihayetinde adına oyun koyduğumuz bu şey kesinlikle ihtiyaçtan doğmuştur. 🎉 ilham verici bir dinletiydi. XOXO
Sunumun başında oyunla başlamak insanlara konuyu çok sevdirdi ve dikkatleri arttı. Küçük bir oyun bile insanları güldürüp eglendirebiliyor. Bu sayede dikkatlerini arttirdiniz ve ogrenmelerini kolaylaştırdıniz. Oyunun büyüsünü bu yüzden seviyorum.
"Oyun insanın doğasında vardır." Bu sözle birlikte aslında fark ettim ki oyun kültürel ve toplumsal sınırları aşan bir özelliğimiz. Oyunlaştırmaya verilen önem ile insan gelişimi ve refahının daha bütünsel bir şekilde anlaşılmasını sağlayabiliriz.
''Oyunun ödülünü çok büyük koyarsan kişinin oyunun içinde ne yaptığından bağımsız oyun kurgusu bir zamandan sonra anlamını yitirir.'' Dışsal motivasyonun dengesini çok iyi anlatan bir cümle olmuş.
Parmak yakalama oyununu sınıfımda önceden oynatmıştım. Çocuklar bayılıyor. Daire şeklinde oynayınca çok güzel oluyor. Çocuklar birbirini izliyor. Emeğinize sağlık gerçekten.
Oyun yaşamın anlamı.Bulundugumuz bircok anı oyunlarla daha zevkli hale getirebiliriz. Videodaki anlatım çok güzel ve faydalıydı, bir öğretmen olarak sıkça düşündüğüm ve uygulamaya koymak istediğim bu durumu "oyunlaştırmayı" bir de buradan dinlemek çok yararlı oldu..
Davranış değişikliği sağlanmak isteniyorsa oyunlaştırmanın en güzel araç olduğunu kanıtlayan örneklerle dolu bir konuşma olmuş. Oyunlaştırmayı Türkiye’ye taşıyarak bizlerde yeni bir pencere açılmasına katkıda bulunduğunuz için teşekkür ederiz ❤
Oyun, evrensel bir dil çok önemli ve çok eski bir iletişim aracıdır. Bir bebek ve bir yetişkin, bir köpek ve bir insan, bir makine ve bir insan, farklı dilden iki kişi gibi farklı varlıklar, oyun oynayarak iletişim kurmuş ve hayatın zor anlarında çeşitli oyunlar oynayarak hayatlarını kolaylaştırmaya çalışmışlardır. Oyunlar, hayatın zor anlarında da yardımcı olabilir. İnsanlar, çeşitli oyunlar oynayarak zorlukları aşmaya çalışır ve hayatlarını kolaylaştırır. Yeni oyunlar deneyerek tüm zorlukları başarıyla aşmayı umuyorum. 🥳
Çocuklar oyun bitti, ders zamanı... Bizim kültürümüzdeki insanların sorunu bu: hayal gücünü kısıtlamak ve oyunu basit bir kavram olarak görmek. Bu nedenle insanlar oyundan uzaklaştıkça öğrenme de zorlaşıyor. Hayat bir oyundan ibaret ve daha iyi bir hayat için oyun'laştırmak gerek. 🎉
Oyunlaştırma, yaşamın oyununu devam ettirmenin yanı sıra insanları içsel motivasyonlarıyla hareket ettirme konusunda etkili bir araçtır. Bu yaklaşım, öğrenmeyi eğlenceli hale getirerek, işi ve yaşamı daha keyifli bir deneyim haline getirebilir.
Oyun bir eylem biçimidir. Oyunun içindeki eylem hayattaki davranış tarzımıza da ışık tutar. Böylelikle kendimizi tanımamıza yardımcı olur. Hayatın karmaşıklığı içinde düzenleyemedigimiz davranışlarımızı düzenleyebilmemizi sağlar. Yani oyunu salt zevki ve içgüdüselligiyle değil estetik ve ciddiyetiyle beraber bir bütün olarak düşünmeliyiz.
Рік тому
Sorunlarımızdan kaçmak yerine, oyunlaştırarak kolaylaştırıp çözüme ulaştırmamız gerek. Daha iyi bir hayat ve verimli bir yaşam için oyunlaştırmayı hayatta ön plana almamız gerek.
Her insanın motive olabileceği bir kurgu vardır. Bu cümle aklıma yürüme bandında koşarken zombilerden kaçtığım ve yiyecek topladığım bir senaryoyu aklıma getirdi. Bu oyunun adı: Zombies, Run! Egzersiz yaparken en keyif aldığım dakikalar, şüphesiz bu dakikalardı. Yeter ki uygun içsel motivasyonu keşfedelim içimizde, yapamayacağımız bir şey yoktur. Günümüzde gelişen teknoloji sayesinde de oyunları hayatımızın her alanına uyarlamak mümkün. Yeter ki bunu isteyelim ve bunun için çabalayalım. Ben bunun için üstüme düşeni yapmaya hazırım!
Bahsettiğiniz gibi teknoloji geliştikçe insanları harekete geçirecek yeni oyunlaştırma tasarımları karşımıza çıkacak ve insanlar oyunlarda farklı şekilde motive oldukları için bu oyunların varyasyonlarını da göreceğiz. Ama değişmeyen şu ki oyunlaştırma doğduğumuzdan beri yaşamımızın içinde ve biz her yaşta oyun oynamayı severiz. Oyun oynadıkça elde ettiğimiz bu sanal başarılar bizi tatmin ederek hem kişisel hayattaki hedeflerimizi gerçekleştirmemizde hem de hayattan keyif almamıza yardımcı oluyor. Ama yine de iş bizim içsel motivasyonumuzda bitiyor.
Ağzınıza sağlık hocam, her saniyesini zevkle dinledim. Oyuna olan yaklaşımınız kusursuzdu. Oyun kavramının kültürümüzdeki yanlış anlaşılmasının ve değersizleşmesinin üzerine gitmemiz gereken ciddi bir konu olduğu aşikar. Hepimizin bilinçlerindeki bu yanlış algıyı kaldırıp “Oyunlaştırma” kavramını hayatlarımıza yerleştirebilirsek günlük yaşantıdan, iş hayatına kadar birçok alanda kat kat verim alabiliriz. Hayat bir oyun ve bizlerde bu oyunu doğru oynayalım. 🎉
Oyun çok eski yıllardan beri hayatımızdadır ve biz yaşadıkça var olmaya devam edecektir. Oyunun ilk “kültürel alfabe” olarak tanımlanması daha önce üzerine düşünmediğim bir ilişkiydi; insanlar arasındaki iletişimin, etkileşimin ilk örneklerinin oyun ile olması çok ilgi çekici. Ayrıca oyunun geleceğe hazırlık için kullanılan bir araç olması oyunun ve oyunlaştırmanın hayatımızdaki yeri ve önemine de işaret ediyor. Hayatın her alanına, çeşitli sektörlere uygulanabilir olan oyunlaştırmada dışsal ve içsel motivasyon kavramlarının yeri de bence tekrar tekrar üzerine düşünülmesi gereken bir konu.
Oynadığımız oyunlar içinde yaşadığımız toplumun dinamiklerinden etkileniyor ve becerilerimizi, düşünme biçimimizi şekillendirerek toplumu etkiliyor. Toplumsal ve bireysel zayıf yönlerimizi geliştirebilmek için oyun ve oyunlaştırmanın doğru kullanıldığında harika birer araç olduğunu görebiliyoruz.
"Eğitimde oyunlaştırma," öğrenme deneyimlerini oyun unsurları ve tasarım prensipleri ile zenginleştirerek öğrencilerin motivasyonunu artırır ve etkili öğrenmeyi teşvik eder.
Türkiyede en çok oynanan oyunların ebevilik, evcilik, polis-hırsız, yakalamaca gibi geleceğe hazırlık olması beni oyun oynamadığımız gerçeğiyle yüzleştirdi
Zarın tarihçesine çok şaşırdım annem beni zarlı oyunlardan uzak tutarak büyüttü zar atmanın günah olduğunu bile söylüyordu. Ama ne kadar basit ve doğal bir şeyden ortaya çıkmış bir eylemmiş. İnsanoğlu kendi yarattığı şeyi kendi şeytanlaştırıyor. Ayrıca Ercan hocam bizde oyunun kötü görüldüğüne dair örnekler vermiş. Ama buna katılmıyorum. Türkçede bir kelimenin birden fazla anlamı var. Oyun kelimesinin oyun anlamı var, müzik/dans/tiyatro gösterisi anlamı var. Entrika ve hile anlamı var. Ercan hocanın verdiği tüm örneklerdeki oyun kelimesi konumuz olan anlamda oyunu ifade etmiyor dolayısıyla oyunu kötülemiyor.
Hayatı ve sosyal ilişkileri daha keyifli hale getirecek, sorunları iç motivasyonla kolay çözecek formulü dinledik, emeğinize sağlık.Oyunlaştırma başlasın...
İçimizdeki çocuğun hiç büyümemesi ve oyunla içsel motivasyonunu sağlaması dileğiyle. Hayat bir oyun, daha iyi bir hayat için Oyun’laştır!🎯 Müthiş bir anlatım✨
Oyun aslında o kadar içimizden bir şey ki farkında olalım ya da olmayalım bir şekilde oyuna dahil oluyoruz.Doğru kurgulandığında oyunlaştırma, insana motivasyon verip hayatı daha keyifli hale getirir :) Bu yüzden “Yaşlandığımız için oyun oynamayı bırakmayız,oyun oynamayı bıraktığımız için yaşlanırız.”
oyunu sadece çocuklarla bağdaştırmamak, yetişkinlerde hatta iş dünyasında da kullanabilmek ve bununla ilgili oyunu kötü bir şey olarak düşündürten "oyuna geldik" "bu oyunu bozalım" gibi kalıpları yıkmak adına bu farkındalığa tüm yetişkinler ve farklı meslek grupları olarak varmamız gerekir
Oyunlaştırma, insanlık tarihiyle paralellik göstermektedir ve çağ atladıkça insanla birlikte evrimleşmektedir. Oyunlaştırma sürecindeki kritik nokta motivasyondur. İçsel motivasyon dışsal motivasyona göre uzun vadede daha etkili ve sağlıklı sonuçlar verir. Bu noktada her bireyin de motivasyon şeklinin farklı olduğunu söyleyebiliriz.
Dijital oyun tasarımı bölümünde okuyan bir öğrenci olarak konunun anlatımını çok beğendim , kesinlikle oyun her yaşta herkes içindir ve bütünleştiricidir. Mahalle örneği çok güzel bir fikir gerçekten.❤
Benim keşfetmiş olduğum gizem aşık kemiğinin kullanışında tamamen şansın etkili olmayışı; günlük hayatımızda kullandığımız zara baktığımızda dik gelmesi gibi bir durum söz konusu değil fakat konuşmacı Ercan Altuğ Hoca'mızın da belirttiği gibi atışının belli bir tekniği var. Zara baktığımızda durum bu şekilde değil. Birden altıya kadar gelme olasılığı her durumda eşit ama aşık kemiğinin atış tekniği bilinmesi durumunda dik gelme olasılığı yok. En beğendiğim gizemse ilk oyunlaştırmaya tanık olduğumuz zamanki oyunlaştırmayı yapanın annemiz olmasının belirtilmesi detayı oldu. Çünkü düşündüğüm zaman ödüllendirme yöntemi sadece insandan insana değil hayvan bakımında da kullanılmakta ve onlarla da bir nevi ebeveyn çocuk ilişkisi kurmaktayız. İstediğini veriyor olmamız da onun ne istediğini bildiğimizi ona hissettirebileceği gibi aynı zamanda iletişime geçtiğimizi de hem ebeveyn hem de hayvan için gözler önüne serebilmektedir. Aynı zamanda da hayvan eğitim ve evcilleştirilmesi konusunda da ödül mamaları vb. şeylerin kullanılıyor olması aslında hayvanlar üzerinde bile oyunlaştırma kullandığımızı bize gösterir.
Oyun başlangıçtan beri içimizde olan bir kavramdır.Zamanla evrilerek farklılaşmış ve insanların bu kavramla ilgili görüşleri de değişmistir.Oyun daha çok cocuksulikla bağdaştırılsa sa aslında biz bilmeden de bir çok seyi oyunlaştırıyoruz.Oyun bizim doğamızda oldugü için bunu düzgün bir ödül sistemiyle de toplumsal ve kişisel yararlarımıza kullanabiliriz
sorulan soruyu anlamak ve cevabı verebilmek 😃 için kurgulayan kişi/kuruma birden fazla katkı/çıktı sunabilen en eğlenceli ve öğretici şey oyunlaştırma metoduymuş.
Oyunun bize motivasyon sağlama gücü müthiş bir özellik. Bu şekilde insanların hayatına normalde çok zorlanarak sahip olabilecekleri bir çok faydalı öge eğlenceli bir şekilde katılabilir.
Oyunun kültürel alfabemiz olarak ifade edilmesi beni çok etkiledi. Ayrıca oyun ve oyunlaştırmanın evrenselligine temas edilmesi videonun en etkileyici kısmıydı.
Hayatımızın büyük bir kısmını karşılaştığımız problemleri nasıl çözeceğimizi düşünerek ya da bir şeyin daha iyisini nasıl yapacağımızı sorarak geçiriyoruz. Oyunlaştırma tüm hepsini kapsayan hayat kolaylaştırıcı keyifli bir araç. Ağzınıza sağlık ilham verici ve motive edici harika bir konuşma olmuş. Ülkemizde daha çok değer görmesi dileğiyle 👏🏻🙏🏻
Yaşlandığımız için oyunu bırakmıyoruz. Oyunu bıraktığımız için yaşlanıyoruz. Oyun her yaşta vardır. Önemli olan oyunu bırakmamaktır. Oyun, yaşama anlam katmanın başka bir yoludur. Oyun kültürden etkilenmektedir. Herkesin içinde oyun vardır. Her insanın farklı motivasyonları vardır. Her insanın içsel motivasyonu destekleyecek şekilde oyun kurulmalıdır. Hayat bir oyundur. Daha iyi bir hayat için hayat oyunlaştırılabilir.
''Yaşlandığımız için oyun oynamayı bırakmayız, oyun oynamayı bıraktığımız için yaşlanırız.'' İki üç yaşlarındaki bir çocuk için oyun oynamak ne kadar keyifliyse, doksanlı yaşlarına gelmiş bir babaanne için de oyun aynı keyfi verebilir. 🥰 Çünkü ''Oyun insanın doğasındandır.'' 🙂
“Çocuklar her gün işe gider gibi oyun oynarlar.” Bu ifadeden hareketle, çocuklar oyun bitti, ders zamanı” demek yerine
“çocuklar ders zamanı, oyun başlıyor” diyerek oyunlaştırma ve eğitim gibi bir sihirden söz etmek şahane bir fikir…
8:06 "Çocuklar oyun bitti, ders zamanı!" günden güne bu bakış açısı değişiyor ve iyi ki değişiyor. Günümüzün çocukları ileride anne-baba olduklarından günümüzün aksine daha çok oyun ve oyunlaştırmayla çocuklarını büyüteceklerdir.
"Türkiye'ye baktığımızda oyun ciddiye alınmadığı için geleceğe hazırlıkta kullanılmış" cümlesi birçok şeyi değiştirebilecek bir tespit, teşekkürler.
Oyunlaştırmanın hayatımızın her alanında olduğu ve yaş farkı olmadan bizi etkilediğini görüyoruz . 'Oyun insanoğlunun ilk kültürel alfabesiydi '. Geçmişten günümüze kadar hayatımızın bir parçası aslında
"Oyun insanın doğasındadır".
Kesinlikle katılıyorum.Oyun,içimizdeki keşfetme, öğrenme ve gelişme arzusuyla bizi motive eden doğal bir unsurdur.
6:59 Mükemmel bir noktaya parmak basılmış;Oyunlar kültürümüz de etkisini kaybetmiş..Maalesef,tekrar hayata kazandırmalıyız.
Hepimizin bildiği "Lades" oyununun "Yad-ı Dest" diğer bir anlamıyla "Yad Etmek"ten geldiğini ilk defa duyuyorum. Osmanlı'dan günümüze bu oyun ad değişikliğiyle gelmesine rağmen oyunun kurallarının benzer biçimde kalması, oyunun kültürel bir ifade olduğunun göstergesi kanısındayım. Ercan Hocamızın örnek verdiği gibi bireysel veya takım oyunlarının tercih edilmesi de oyun kültürünü tanımlamada somut bir delil niteliğinde. Özellikle Türkiye'de oyunların hep bir geleceğe hazırlık formatında olması ve "ciddiyetsizlik" olarak algılanması ise oyunlaştırma alanının özellikle üzerine düşünülmesini gerektirmektedir. İnsanların motive olabileceği çok farklı kurgular oluşturulabilir. Hocamızın dediği gibi "Hayat bir oyundur ama daha iyi bir hayat için oyunlaştırma da olabilir."😊🤓
Video içerisinde çok değerli birçok bilgi var. Beni en çok etkileyen 2 şey oldu;
1) Türk toplumu olarak oyunlarımızın hep geleceğe yönelik olması ve oyun kerimesinin dilimizde olumsuz söylemlerde geçmesi üzücü. Hele de oyun bu kadar kıymetli bir araçken
2) Dışsal ödüllerin motivasyon yöntemlerinin en altında kalması ve daha içsel (statü, erişim, yetki) çok daha fazla etkiye sahip olması
Ailemizin, kültürümüzde ne yazık ki genelde sadece anne, en iyi oyunlaştırma tasarımcısı olması inanılmaz geldi. Gerçekten hayatımızın her alanında.
Oyun kültürümüzde gücünü kaybetmiş, çocukların gelecekte ne olacağına dair oyunlar kurması, ülke olarak oyun kelimesine kötü koşullanmamız… Gerçekten oyuna karşı olumsuz tavrımızı net olarak görüp oyunlaştırma olmadan ruhumuzun yaşlı kaldığını bir kez daha hissetmiş oldum.
"Oyun bitti, ders zamanı" böyle söylenince sanki oyun ve ders sanki birbirince çok uzak iki kelime gibi duruyor. Oysa bubiki kelime birbiriyle ilişkilidir. Uygulamalı eğitim çok önemlidir. Oyun tabanlı eğitimde uygulamalı eğitimin bir parçasıdır. Çocuk oyunlaştırma sayesinde soyut düşünmeden somut düşünmeye geçebiliyor. Ayrıca oyunlaştırmada kullanılan içsel motivasyon ödüllerini çok doğru buluyorum. Hocamızın ağzına sağlık,inanılmaz keyifli bir eğitimdi. 🙏
"Oyun ilk kültürel alfabemizdi." Bu cümle ile oyunun dilden daha güçlü bir iletişim yolu olduğunu ve çocukların bunu bizden daha iyi kullanabildiğini keşfettim.
"Yaşlandığımız için oyun oynamayı bırakmayız. Oyun oynamayı bıraktığımız için yaşlanırız. Oyun her yaş için güçtür." Oyunlaştırma gerçek hayatta bir problemi çözmek isteyip de yapamadığımız şeylere çözüm amaçlı eklediğimizde bir çözüm elde ettiğimizde olur.
Oyun sadece insanların değil bütün canlıların doğasında. Oyunların geliştirici, öğretici ve motive edici gücü çok yüksek.
Oyunlaştırma öğelerini bugün bir çok yerde görüyoruz Türkiye adına büyük bir adım atan oluşumun kurucu Ercan Hoca'ya sevgiler selamlar
“Oyun harekete geçirir.” Hayat çok hızlı akıyor ve biz her ne kadar akışta kaldığımızı düşünsekte birçok şeye kayıtsızlaşıyoruz ve kreatif düşünmekten uzaklaşıyoruz. Oysa insanın doğasında oyun oynamak vardır bunu inkar etmeyelim ve harekete geçelim 🎉
Oyun,karmaşık görünen durumları kolaylaştıran en iyi çözümlerden biridir.Hayat bir oyundur, akışta kalmalıyız.
"Hayat bir oyun, daha iyi bir hayat için oyunlaştırmak gerekir" aklıma kazınan bir cümle olarak kalacak. Tıpkı bir şairin ilk şiirleri gibi, ilk oynadığımız oyunlar sadece birkaç sesten ibaretti. Biz oyunlaştırdıkça, ustalığa doğru evrileceğiz.
'Oyun oynamayı bıraktığımız için yaşlanıyoruz.' Ercan Altuğ hocam çok teşekkür ederiz, bu değerli bilgiler için..
Kültürümüzü yansıtan oyunların geleceğe dair olması hayal gücümüzü ne kadar da kullanamadığımızın göstergesi. Gelecek kaygısından uzaklaşmak en büyük dileğim, oyun bitti ders zamanını bir kenara bırakıp gerçek hayatı keşfetmeye yolculuk etmek için oyunlaştırma diyorum.
"Oyun aslında ilk kültürel alfabemizdi" Oyun aslında içerisinde her toplumun kültüründen bir parça da barındırıyor. İnsanlığın yaratılışından bu yana da hayatın bir parçası.
Yaparak yaşayarak öğrenmedir aslında oyunlaştırma. Bir çok şeyi oyunlardan öğreniriz. Çünkü oyunlaştırılmış her şeyden daha çok keyif alırız. Zevk ve haz verir. Oyun içimizde doğamızda var.
Zar atmanın aşık oyunundan geldiğini keşfettim bu videoyla. Artık her tavla oynadığımda aklıma gelecek😊
İnsanlar oyunları çocukluk anılarında saklamaya başladıkları zaman sevinç dolu ruhlarını kaybederler ve o zaman yetişkin olmanın hayatın tüm renklerinden uzakta yaşamak olduğu kanısına varırlar. Halbuki oyun bir bilgiyi,kavramı öğrenmenin en etkili yoludur. Kitaplardan ve defterlerden çok daha akılda kalıcı olduğu su götürmez bir gerçek. Oyunlaştırma öğrenmenin getirmiş olduğu baskıyı ortadan kaldırır ve onun yerine zaten doğuştan gelen oyun hissiyatını kullanır. Oyunlaştırma sayesinde heryaştaki herkes, her türlü bilgiyi öğrenebilir. Sonuçta içimizdeki çocuk bir yere kaybolmadı biz onun orda olduğunu unuttuk
Oyun ile dersi ayrı görüp eğlenmeyi öğrenmekten ayrıştırmak gerçekten çok büyük bir hata. Bu konuşma için Ercan Bey'e teşekkürler, dinlemekten çok büyük keyif aldım.
Hayatı haddinden fazla ciddiye alarak yaşadığım 30 yılı geride bırakıp oyunu hayatıma dahil ediyorum. Oyunlaştırma ile yaş aldıkça genç kalmayı diliyorum.
"Çocuklar, oyun bitti ders zamanı" cümlesini kendim için çekip çıkardım çünkü videoyu izlemeden bir gün önce Johann Hari'nin "Çalınan Dikkat" kitabında "Çocuklarımızın Maruz Kaldığı Fiziksel ve Psikolojik Kapatılma" bölümünde bir öğretmen olarak kendimle yüzleştim. Modern hayatın kurulmasından bu yana aslında sistematik olarak çocukları oyun oynamaktan alıkoyuyoruz, yetişkinler olarak ne yapacaklarına nasıl oynayacaklarına biz karar veriyoruz. Dolayısıyla enerjisini atamayan, yaratıcılığını yitirmiş, sadece başarmaya yönelik olan, merak etmeyen ve problem çözemeyen nesiller yetişti uzun zamandır. Bu gidişi değiştirme zamanı geldi...
“Oyun, insanlığın ilk kültürel alfabesiydi.” Dışsal motivasyonların yanına içsel motivasyonlar da katabilirsek hayatımızın oyunlaştırma tasarımcısı olabiliriz.✍🏻
Oyun ve oyunlastirma ilişkisi, kültürel bağ ve oyun ,toplumsal olarak oyuna bakış şeklimiz konusunda farkındalık yaratan bir konuşma 🎉
Oyun düzen yaratır, oyun düzenin ta kendisidir. dünyanın kusurluluğu Ve hayatın karışıklığı içinde geçici ve sınırlı bir mükemmellik yaratır. oyun mutlak bir düzen gerektirir. bu düzenin en küçük ihlali oyunu bozar, oyun niteliğini ve değerini yok eder.
Hayyam'ın dediği gibi "Oyuna çıkıyoruz birer ikişer. Bitti mi oyun, sandıktayız hepimiz". Evet hayat bir oyun. Ve başka oyunlarla hayatı güzelleştirmemiz gerekir. Evrimsel süreç bizleri oyun içinde yaşamak üzere evrimleştirmiş ama biz oyunlardan uzaklaşmış durumdayız. Oyun oynamak kötü değil. Aksine öğrenmenin, motivasyonun ve kazanmanın temelini oluşturuyor. Oyun güzeldir, oyun gereklidir.
“Oyun,insanoğlunun ilk kültürel alfabesiydi.” İnsanoğlu yaşadığı her dönemde (yetişkin bile olsa) kendini ifade etmede hep oyuna ihtiyaç duymuştur.
"çocuklar oyun bitti, ders zamanı" dediğinizde dağılan dikkatim yeniden toparlandı açıkçası. çocukken sokakta gördüğümüz her şey oyun için idealdi. terk edilmiş evi temizleyerek evcilik oynamaya başladığımızı, çamurun üzerinde duran kalıplar üzerinden zıplayarak macera konsepti oluşturmamızı hatırlıyorum. ağaca tırmanır, yapraktan yemekler yapardık. hayatın içine oyun katmak kesinlikle daha yaşanılabilir kılıyor her şeyi. en sevdiğim şarkı da bülent ortaçgil - oyuna devam zaten. oyun bitmedi, oyuna devam ederek onu hayatımda çoğaltıyorum aslında. çocukları da oyuna devam etmeye teşvik edebilmeliyiz kesinlikle.
Dilimizdeki oyun deyimleri gerçekten ilgi çekici bir vurguydu.
Bunların yanında yaşlandığmız için oyun oynamayı bırakmayız, oyun oynamayı bıraktığımız için yaşlanırız çok hayata dokunan bir cümle
Oyun ilk kültürel alfabemizdir. Dolayısıyla kültürümüzün bir parçasıdır ve oyunu korursak benliğimizi koruruz. İşte oyun kavramı bu kadar değerlidir.
Daha iyi bir hayat için hayatı oyunlaştırmalı ve bunu yapmak için çocuklarda bu bilinci oluşturmalıyız.
Oyun kültürü, oyunu sevdirme, motivasyon, ödüllerle bir bireyin kimlik oluşumunu destekleyebiliriz. Çok güzel farkındalıklar kattınız teşekkürler..
"Hayat bir oyundur ve daha güzel bir hayat için hayat bir oyunlaştırma olabilir"
Günümüz dünyasında insanları dışsal uyaranlar oldukça tetikliyor ve maddeye bağımlı hale getiriyorken oyunlaştırmanın doğasında en önemli etkiyi içsel uyarıcılar ve motivasyon ile kazanabileceğimiz bir gerçektir. İnsanların içsel motivasyonunu tetikleyen oyunlaştırılmış bir dünyada daha uyumlu halde yaşamamız mümkün. :)
Oyun her yaş için çok önemli bir güçtür. Oyunlaştırma yoluyla daha keyifli ve kalıcı bir öğrenme sağlanabilir.
Hayatı oyunlaştırmak hayatı eğlenceli hale getirmektir. Zaten yeterince zorlaşan yeni dünya düzenine bir baş kaldırıdır oyun oynamak!
Oyun insanların hayatlarında çok önemli bir yere sahiptir. Hayata ilk adım attığımızda oyunlarla iç içe bir yaşam serüvenimiz olur. Bu süreç yaşamımızın sonuna dek bir şekilde devam eder. Fakat insan oyunu bıraktığı zaman çocukluğunu kaybeder ve yaşlanmış sayılır. Aslında oyun ve oyunlasturma ile biz hayat serüvenimize heyecan ve umut katıyoruz. Böylece o çocuk ruhlu insanlar olmaya devam ediyoruz. Oyun insan tabiatında önemli ve yadsınamaz bir yere sahiptir. Bunun birçok örneğini bu etkinlikte öğrenme fırsatımız oldu. Mesela "Aşık atma" ve lades oyunlarının geçmiş ve günümüzdeki durumları anlatildi. Oyun biz insanların her zaman hayatında olacaktır. Oyun sosyalleşmek ve öğrenmenin en temel birimidir. Hayat bir oyundur ve oynamaya devam edin!!!
Oyun hayatımızdaki bir sihir, şölen ve magic teraphy gibidir.
Oyun parayla alınabilecek bir şey değildir. Oyun denilince aklımıza çoğu zaman oyuncaklar gelse de mutlu olduğumuz , keyif aldığımız motive olduğumuz her şeyde oyun vardır .
Aslında bu videoyu 2 saat süren eve dönüş yolunda serviste seyrettim. Seyrederek kalamazdim eve geldim hemen kalem kağıdı alıp notlarımı çıkardım. Başladım düşünmeye... madem bu kadar kolaylastiriyor zihni neden oyun kurmuyorum. Hatta psikolojik olarak baş etmesi zor ve yıpratıcı konularda bile oyun yaratılabilir. Aklıma türlü türlü sorular geliyor. Ne çok belirleyicisi var kişilik, yaş, cinsiyet, coğrafya, maddi olanaklar, olanaksizliklar, en önemlisi kaygilar....En nihayetinde adına oyun koyduğumuz bu şey kesinlikle ihtiyaçtan doğmuştur.
🎉 ilham verici bir dinletiydi. XOXO
Sunumun başında oyunla başlamak insanlara konuyu çok sevdirdi ve dikkatleri arttı. Küçük bir oyun bile insanları güldürüp eglendirebiliyor. Bu sayede dikkatlerini arttirdiniz ve ogrenmelerini kolaylaştırdıniz. Oyunun büyüsünü bu yüzden seviyorum.
Bir toplumda insanlar oyun oynamayı bıraktığında, o toplumdaki insanların mutsuz olmaları çok olasıdır. O yüzden mottomuz: Oyun varsa hayat vardır !
'Oyun oynamayı bıraktığımız için yaşlanırız' yaşlanmamak için oynamak şart o zaman. Mutlu etmek ve yaşlanmamak bir taşla iki kuş , tam öğretmenlik 👍👍
"Oyun insanın doğasında vardır." Bu sözle birlikte aslında fark ettim ki oyun kültürel ve toplumsal sınırları aşan bir özelliğimiz. Oyunlaştırmaya verilen önem ile insan gelişimi ve refahının daha bütünsel bir şekilde anlaşılmasını sağlayabiliriz.
''Oyunun ödülünü çok büyük koyarsan kişinin oyunun içinde ne yaptığından bağımsız oyun kurgusu bir zamandan sonra anlamını yitirir.'' Dışsal motivasyonun dengesini çok iyi anlatan bir cümle olmuş.
@azizeyıldız
"Aşık atmadan oyunlaştırmaya...Zarın atası kemikler...Aşık atmadan dijital oyuna yolculuk. Oyun oynamayan yaşlanır."❤
Parmak yakalama oyununu sınıfımda önceden oynatmıştım. Çocuklar bayılıyor. Daire şeklinde oynayınca çok güzel oluyor. Çocuklar birbirini izliyor. Emeğinize sağlık gerçekten.
Oyun yaşamın anlamı.Bulundugumuz bircok anı oyunlarla daha zevkli hale getirebiliriz.
Videodaki anlatım çok güzel ve faydalıydı, bir öğretmen olarak sıkça düşündüğüm ve uygulamaya koymak istediğim bu durumu "oyunlaştırmayı" bir de buradan dinlemek çok yararlı oldu..
Oyunlaştırma, motivasyonu artırabilir, öğrenmeyi eğlenceli hale getirebilir, sağlıklı davranışları teşvik edebilir ve sosyal etkileşimi artırabilir.
Altuğ Bey, oyunlaştırarak aslında her şeyi daha keyifli hale getirebileceğimize dair inancımı artırdı
Oyun oynamak en güzel öğrenme yöntemidir çocuğun tüm kapılarını açan siğirli değnektir oyun ❤
"Her insanın gerçek hayatta motive olabileceği kurgular mutlaka vardır ".😊 1:28
Davranış değişikliği sağlanmak isteniyorsa oyunlaştırmanın en güzel araç olduğunu kanıtlayan örneklerle dolu bir konuşma olmuş. Oyunlaştırmayı Türkiye’ye taşıyarak bizlerde yeni bir pencere açılmasına katkıda bulunduğunuz için teşekkür ederiz ❤
Oyun, evrensel bir dil çok önemli ve çok eski bir iletişim aracıdır. Bir bebek ve bir yetişkin, bir köpek ve bir insan, bir makine ve bir insan, farklı dilden iki kişi gibi farklı varlıklar, oyun oynayarak iletişim kurmuş ve hayatın zor anlarında çeşitli oyunlar oynayarak hayatlarını kolaylaştırmaya çalışmışlardır. Oyunlar, hayatın zor anlarında da yardımcı olabilir. İnsanlar, çeşitli oyunlar oynayarak zorlukları aşmaya çalışır ve hayatlarını kolaylaştırır. Yeni oyunlar deneyerek tüm zorlukları başarıyla aşmayı umuyorum. 🥳
Çocuklar oyun bitti, ders zamanı... Bizim kültürümüzdeki insanların sorunu bu: hayal gücünü kısıtlamak ve oyunu basit bir kavram olarak görmek. Bu nedenle insanlar oyundan uzaklaştıkça öğrenme de zorlaşıyor. Hayat bir oyundan ibaret ve daha iyi bir hayat için oyun'laştırmak gerek. 🎉
Oyunlaştırma, yaşamın oyununu devam ettirmenin yanı sıra insanları içsel motivasyonlarıyla hareket ettirme konusunda etkili bir araçtır. Bu yaklaşım, öğrenmeyi eğlenceli hale getirerek, işi ve yaşamı daha keyifli bir deneyim haline getirebilir.
"Harika işler yapmanın tek yolu , yaptığınız işi sevmektir." derler. Yaptığımız işi sevmenin yolu da oyunlardan geçer.
Oyun bir eylem biçimidir. Oyunun içindeki eylem hayattaki davranış tarzımıza da ışık tutar. Böylelikle kendimizi tanımamıza yardımcı olur.
Hayatın karmaşıklığı içinde düzenleyemedigimiz davranışlarımızı düzenleyebilmemizi sağlar. Yani oyunu salt zevki ve içgüdüselligiyle değil estetik ve ciddiyetiyle beraber bir bütün olarak düşünmeliyiz.
Sorunlarımızdan kaçmak yerine, oyunlaştırarak kolaylaştırıp çözüme ulaştırmamız gerek. Daha iyi bir hayat ve verimli bir yaşam için oyunlaştırmayı hayatta ön plana almamız gerek.
Her insanın motive olabileceği bir kurgu vardır. Bu cümle aklıma yürüme bandında koşarken zombilerden kaçtığım ve yiyecek topladığım bir senaryoyu aklıma getirdi. Bu oyunun adı: Zombies, Run! Egzersiz yaparken en keyif aldığım dakikalar, şüphesiz bu dakikalardı. Yeter ki uygun içsel motivasyonu keşfedelim içimizde, yapamayacağımız bir şey yoktur. Günümüzde gelişen teknoloji sayesinde de oyunları hayatımızın her alanına uyarlamak mümkün. Yeter ki bunu isteyelim ve bunun için çabalayalım. Ben bunun için üstüme düşeni yapmaya hazırım!
Bahsettiğiniz gibi teknoloji geliştikçe insanları harekete geçirecek yeni oyunlaştırma tasarımları karşımıza çıkacak ve insanlar oyunlarda farklı şekilde motive oldukları için bu oyunların varyasyonlarını da göreceğiz. Ama değişmeyen şu ki oyunlaştırma doğduğumuzdan beri yaşamımızın içinde ve biz her yaşta oyun oynamayı severiz. Oyun oynadıkça elde ettiğimiz bu sanal başarılar bizi tatmin ederek hem kişisel hayattaki hedeflerimizi gerçekleştirmemizde hem de hayattan keyif almamıza yardımcı oluyor. Ama yine de iş bizim içsel motivasyonumuzda bitiyor.
Ağzınıza sağlık hocam, her saniyesini zevkle dinledim. Oyuna olan yaklaşımınız kusursuzdu. Oyun kavramının kültürümüzdeki yanlış anlaşılmasının ve değersizleşmesinin üzerine gitmemiz gereken ciddi bir konu olduğu aşikar. Hepimizin bilinçlerindeki bu yanlış algıyı kaldırıp “Oyunlaştırma” kavramını hayatlarımıza yerleştirebilirsek günlük yaşantıdan, iş hayatına kadar birçok alanda kat kat verim alabiliriz. Hayat bir oyun ve bizlerde bu oyunu doğru oynayalım. 🎉
Oyun çok eski yıllardan beri hayatımızdadır ve biz yaşadıkça var olmaya devam edecektir. Oyunun ilk “kültürel alfabe” olarak tanımlanması daha önce üzerine düşünmediğim bir ilişkiydi; insanlar arasındaki iletişimin, etkileşimin ilk örneklerinin oyun ile olması çok ilgi çekici. Ayrıca oyunun geleceğe hazırlık için kullanılan bir araç olması oyunun ve oyunlaştırmanın hayatımızdaki yeri ve önemine de işaret ediyor. Hayatın her alanına, çeşitli sektörlere uygulanabilir olan oyunlaştırmada dışsal ve içsel motivasyon kavramlarının yeri de bence tekrar tekrar üzerine düşünülmesi gereken bir konu.
Gelenekten geleceğe oyun hep var,var olacak ve hayatı güzelleştirecek. Eğitimde daha cok yer vermeliyiz...Harika sunum için teşekkürler...
Zaman ilerledikçe sadece insanların oynadığı oyunlar ve teknoloji değişir. Ancak insanoğlunun oyun oynamaya olan istekleri süreklidir, değişmez.
Oynadığımız oyunlar içinde yaşadığımız toplumun dinamiklerinden etkileniyor ve becerilerimizi, düşünme biçimimizi şekillendirerek toplumu etkiliyor. Toplumsal ve bireysel zayıf yönlerimizi geliştirebilmek için oyun ve oyunlaştırmanın doğru kullanıldığında harika birer araç olduğunu görebiliyoruz.
"Eğitimde oyunlaştırma," öğrenme deneyimlerini oyun unsurları ve tasarım prensipleri ile zenginleştirerek öğrencilerin motivasyonunu artırır ve etkili öğrenmeyi teşvik eder.
Türkiyede en çok oynanan oyunların ebevilik, evcilik, polis-hırsız, yakalamaca gibi geleceğe hazırlık olması beni oyun oynamadığımız gerçeğiyle yüzleştirdi
Gerçekten küçüklükten büyüklüğe her hareketimizin oyunlaştırma ile ne kadar daha motive bir şekilde yapıldığını çok net şekilde anlamış oldum.
Zarın tarihçesine çok şaşırdım annem beni zarlı oyunlardan uzak tutarak büyüttü zar atmanın günah olduğunu bile söylüyordu. Ama ne kadar basit ve doğal bir şeyden ortaya çıkmış bir eylemmiş. İnsanoğlu kendi yarattığı şeyi kendi şeytanlaştırıyor. Ayrıca Ercan hocam bizde oyunun kötü görüldüğüne dair örnekler vermiş. Ama buna katılmıyorum. Türkçede bir kelimenin birden fazla anlamı var. Oyun kelimesinin oyun anlamı var, müzik/dans/tiyatro gösterisi anlamı var. Entrika ve hile anlamı var. Ercan hocanın verdiği tüm örneklerdeki oyun kelimesi konumuz olan anlamda oyunu ifade etmiyor dolayısıyla oyunu kötülemiyor.
Hayatı ve sosyal ilişkileri daha keyifli hale getirecek, sorunları iç motivasyonla kolay çözecek formulü dinledik, emeğinize sağlık.Oyunlaştırma başlasın...
İçimizdeki çocuğun hiç büyümemesi ve oyunla içsel motivasyonunu sağlaması dileğiyle. Hayat bir oyun, daha iyi bir hayat için Oyun’laştır!🎯 Müthiş bir anlatım✨
Oyun aslında o kadar içimizden bir şey ki farkında olalım ya da olmayalım bir şekilde oyuna dahil oluyoruz.Doğru kurgulandığında oyunlaştırma, insana motivasyon verip hayatı daha keyifli hale getirir :) Bu yüzden “Yaşlandığımız için oyun oynamayı bırakmayız,oyun oynamayı bıraktığımız için yaşlanırız.”
oyunu sadece çocuklarla bağdaştırmamak, yetişkinlerde hatta iş dünyasında da kullanabilmek ve bununla ilgili oyunu kötü bir şey olarak düşündürten "oyuna geldik" "bu oyunu bozalım" gibi kalıpları yıkmak adına bu farkındalığa tüm yetişkinler ve farklı meslek grupları olarak varmamız gerekir
Oyunun kültürümüzde böyle görüldüğünü daha önce fark etmemiştim. Sanırım bu sözler yüzünden de oyun gerektiği kadar hayatımızda kalmıyor.
Oyun insanoğlunun ilk kültürel alfabesiydi:) mükemmel bir sunumdu.
“Oyun bitti, ders zamanı” gerçekten dilimize yerleşmiş üzüntü verici bir ifade
Oyunlaştırma, insanlık tarihiyle paralellik göstermektedir ve çağ atladıkça insanla birlikte evrimleşmektedir. Oyunlaştırma sürecindeki kritik nokta motivasyondur. İçsel motivasyon dışsal motivasyona göre uzun vadede daha etkili ve sağlıklı sonuçlar verir. Bu noktada her bireyin de motivasyon şeklinin farklı olduğunu söyleyebiliriz.
Oyunlar değişmiyor, teknoloji değişiyor. Tam yerinde bir ifade. Oyun öğrenmenin en temelini oluşturuyor. Özellikle küçük yaş gruplarında çok etkili.
Dijital oyun tasarımı bölümünde okuyan bir öğrenci olarak konunun anlatımını çok beğendim , kesinlikle oyun her yaşta herkes içindir ve bütünleştiricidir. Mahalle örneği çok güzel bir fikir gerçekten.❤
Oyunun kültürel gelişimi ve evrimi çok güzel anlatılmış. Hayatımızdaki birçok basit oyunun aslında çok derin olan arka planını bu videoyla keşfettim.
Benim keşfetmiş olduğum gizem aşık kemiğinin kullanışında tamamen şansın etkili olmayışı; günlük hayatımızda kullandığımız zara baktığımızda dik gelmesi gibi bir durum söz konusu değil fakat konuşmacı Ercan Altuğ Hoca'mızın da belirttiği gibi atışının belli bir tekniği var. Zara baktığımızda durum bu şekilde değil. Birden altıya kadar gelme olasılığı her durumda eşit ama aşık kemiğinin atış tekniği bilinmesi durumunda dik gelme olasılığı yok. En beğendiğim gizemse ilk oyunlaştırmaya tanık olduğumuz zamanki oyunlaştırmayı yapanın annemiz olmasının belirtilmesi detayı oldu. Çünkü düşündüğüm zaman ödüllendirme yöntemi sadece insandan insana değil hayvan bakımında da kullanılmakta ve onlarla da bir nevi ebeveyn çocuk ilişkisi kurmaktayız. İstediğini veriyor olmamız da onun ne istediğini bildiğimizi ona hissettirebileceği gibi aynı zamanda iletişime geçtiğimizi de hem ebeveyn hem de hayvan için gözler önüne serebilmektedir. Aynı zamanda da hayvan eğitim ve evcilleştirilmesi konusunda da ödül mamaları vb. şeylerin kullanılıyor olması aslında hayvanlar üzerinde bile oyunlaştırma kullandığımızı bize gösterir.
Oyun başlangıçtan beri içimizde olan bir kavramdır.Zamanla evrilerek farklılaşmış ve insanların bu kavramla ilgili görüşleri de değişmistir.Oyun daha çok cocuksulikla bağdaştırılsa sa aslında biz bilmeden de bir çok seyi oyunlaştırıyoruz.Oyun bizim doğamızda oldugü için bunu düzgün bir ödül sistemiyle de toplumsal ve kişisel yararlarımıza kullanabiliriz
sorulan soruyu anlamak ve cevabı verebilmek 😃 için kurgulayan kişi/kuruma birden fazla katkı/çıktı sunabilen en eğlenceli ve öğretici şey oyunlaştırma metoduymuş.
Oyunlaştırma, oyun tasarım tekniklerinin gerçek hayattaki kazanımlara uygulanmasıdır. -Ercan Altuğ Yılmaz
Oyunun bize motivasyon sağlama gücü müthiş bir özellik. Bu şekilde insanların hayatına normalde çok zorlanarak sahip olabilecekleri bir çok faydalı öge eğlenceli bir şekilde katılabilir.
İnsan varsa oyun vardır . Oyunlaştırmanın hayatımıza tam anlamıyla entegresi için ise motivasyon önemlidir ancak odak nokta içsel motivasyondur.
Özellikle görevleri tamlayıp rozetleri tamamlayan öğretmen fihürü beni çok etkiledi.
Oyunun kültürel alfabemiz olarak ifade edilmesi beni çok etkiledi. Ayrıca oyun ve oyunlaştırmanın evrenselligine temas edilmesi videonun en etkileyici kısmıydı.
Hayatın yalın anlamıyla bir anlamı yoktur, hayatı oyunlaştırmak bir kültür yarattığı gibi toplumsal meselelerin de çözüme ulaşmasını sağlamaktadır.
"Oyun her şeyin başlangıcı " bu harika bir söylem için teşekkürler.
Oyunlaştırma motivasyonu tetikler, katılımı ve odaklanmayı arttırır. Seyircilerin hepsini sunuma dahil etmenin en başarılı yollarından biriydi. 🚀
Oyunlaştırma, oyun motivasyonunu gerçek hayattaki bir problemi çözme amaçlı kullanmamıza denir.
Oyun oynamak hayal gücümüzü geliştirir ve bizi özgürleştirir aynı zamanda içinde olduğumuz sıkıcı hayattan kurtarır
Hayatımızın büyük bir kısmını karşılaştığımız problemleri nasıl çözeceğimizi düşünerek ya da bir şeyin daha iyisini nasıl yapacağımızı sorarak geçiriyoruz. Oyunlaştırma tüm hepsini kapsayan hayat kolaylaştırıcı keyifli bir araç. Ağzınıza sağlık ilham verici ve motive edici harika bir konuşma olmuş. Ülkemizde daha çok değer görmesi dileğiyle 👏🏻🙏🏻
Doğru kurgulanmış mekaniklere sahip oyun hayalgücünü tetikler, bireyi harekete geçirir, sosyalleştirir.
Yaşlandığımız için oyunu bırakmıyoruz. Oyunu bıraktığımız için yaşlanıyoruz. Oyun her yaşta vardır. Önemli olan oyunu bırakmamaktır. Oyun, yaşama anlam katmanın başka bir yoludur. Oyun kültürden etkilenmektedir. Herkesin içinde oyun vardır. Her insanın farklı motivasyonları vardır. Her insanın içsel motivasyonu destekleyecek şekilde oyun kurulmalıdır. Hayat bir oyundur. Daha iyi bir hayat için hayat oyunlaştırılabilir.
Oyun bizim kültürümüzde çocuklar için görülse de pek öyle değildir. Oyunlaştırma ile birlikte gerçek hayattaki problemleri çözeriz. 🎉
''Yaşlandığımız için oyun oynamayı bırakmayız, oyun oynamayı bıraktığımız için yaşlanırız.'' İki üç yaşlarındaki bir çocuk için oyun oynamak ne kadar keyifliyse, doksanlı yaşlarına gelmiş bir babaanne için de oyun aynı keyfi verebilir. 🥰 Çünkü ''Oyun insanın doğasındandır.'' 🙂