Sizin zaten kimseye birşey dememeniz çok hoşumuza gitti siz Kur'an'ı alatiyorsunuz onlarda ancak bağırdılar doğru söylemek sizin işiniz saygı değer hocam
Ü. Göksu. Hocam Esselamü aleyküm verahmetullahi veberekatühü Mehmet hocam bu değerli ve güzel bilgilerinizden her zaman yararlanmaya çalışıyoruz çok teşekkürler hocam sevgi ve saygılarımızla hoşça kalın 🇹🇷🌹
Kaç derstir sesle ilgili rahatsizligi dile getirdik bazi arkadaslar da yazdı. Neden dikkate alınmıyor acaba.M.Islamoglunun derslerindeki ses düzeni gibi profesyonellik bekliyoruz mümkünse.
Sanıyoruz ki, büyücülere uyacağız, eğer galip gelirlerse." Şu’arâ, 40./ Büyücüler geldiklerinde, Firavun'a dediler ki: "Eğer biz galip gelirsek bize gerçekten ödül var, değil mi?" Şu’arâ, 41. "Evet, dedi, siz o zaman benim yakınlarımdan olacaksınız." Şu’arâ, 42. Mûsa onlara dedi ki: "Atacağınız şeyi atın!" Şu’arâ, 43./Bunun üzerine Mûsa'ya, "Asanla denize vur!" diye vahyettik. Deniz hemen yarıldı, her dalga kümesi kocaman bir dağ gibi oldu. Şu’arâ, 63./ Ve şüphesiz, senin Rabbindir O mutlak Azîz, mutlak Rahîm. Şu’arâ, 68./ 51 Yemin olsun, İbrahim'e daha önceden, doğruyu bulma gücünü vermiştik. Onu bilmekteydik biz. 52 Babasına ve toplumuna şöyle demişti: "Şu başına toplanıp durduğunuz heykeller de ne?" 53 Dediler: "Atalarımızı onlara kulluk/ibadet eder bulduk." 54 Dedi: "Vallahi, siz de atalarınız da açık bir sapıklık içine düşmüşsünüz." 55 Dediler: "Sen gerçeği mi getirdin yoksa oynayıp eğlenenlerden biri misin?" 56 Dedi: "Hiç de değil! Sizin Rabbiniz, göklerin ve yerin Rabbidir ki, onları yaratmıştır. Ben de bunlara tanıklık edenlerdenim." 57 "Allah'a yemin ederim, sırtınızı dönüp gidişinizden sonra, putlarınıza bir oyun çevireceğim." 58 Sonunda onları parça parça etti. Yalnız en büyüklerini bıraktı ki, dönüp ona başvurabilsinler. 59 Dediler: "Tanrılarımıza bunu yapan kesinlikle zalimlerdendir." 60 Dediler: "Onları diline dolayan bir genç duymuştuk. Kendisine 'İbrahim' deniyor." 61 Dediler: "Halkın gözleri önüne getirin onu ki, açıkça görebilsinler." 62 Dediler: "Tanrılarımıza bunu sen mi yaptın, ey İbrahim?" 63 Dedi: "Hayır, ben değil. Şu büyükleri yapmıştır onu. Hadi, sorun onlara eğer konuşabiliyorlarsa!" 64 Bunun üzerine kendi benliklerine döndüler de şöyle dediler: "Siz, zalimlerin ta kendilerisiniz." 65 Sonra, yine kendi kafalarına döndürüldüler: "Vallahi, sen de bilirsin ki, bunlar konuşamazlar." 66 İbrahim dedi: "Siz, Allah'ın berisinden, size hiçbir şekilde yarar sağlamayan, zarar veremeyen şeylere mi tapıyorsunuz?" 67 "Yazıklar olsun size ve Allah'ın berisinden taptıklarınıza! Siz hâlâ aklınızı kullanmayacak mısınız?" 68 Dediler: "Yakın bunu! Eğer birşey yapacak kişilerseniz, ilahlarınıza yardım edin." 69 Biz de şöyle dedik: "Ey ateş, İbrahim'e bir serinlik ol, bir selam ol!" 70 Ona tuzak kurmak istediler de biz onları hüsranın en beterine uğrayanlar yaptık. 71 Biz onu da Lût'u da kurtarıp içinde âlemlere bereketler sakladığımız toprağa ulaştırdık. / 1 Elif, Lâm, Râ. Bir kitaptır bu. Ki indirdik sana, çıkarasın diye insanları Rablerinin izniyle karanlıklardan nura; Hamîd, Azîz olanın yoluna... 2 O Allah'a ki yalnız O'nundur göklerdekiler ve yerdekiler. Hüsran haberi şiddetli bir azaptan, o küfre batmışlara... 3 Onlar ki sefil ve iğreti hayatı âhirete tercih ederler ve Allah yolundan alıkoyup o yolu eğri-büğrü yapmayı isterler. İşte bunlar, dönüşü olmayan bir sapıklık içindedirler. 4 Biz, görevlendirdiğimiz her resulü ancak kendi toplumunun diliyle gönderdik ki, onlara açık-seçik beyanda bulunsun. Bunun ardından, Allah dilediğini saptırır, dilediğini de iyiye ve güzele kılavuzlar. Azîz'dir, Hakîm'dir O! 5 Yemin olsun ki, biz Mûsa'yı, "Toplumunu karanlıklardan aydınlığa çıkar ve onlara Allah'ın günlerini hatırlatıp bellet!" diye ayetlerimizle gönderdik. Şu bir gerçek ki, bunda iyice sabreden, çokça şükreden herkes için sayısız ayetlerler vardır. 6 Mûsa'nın, kendi toplumuna şöyle dediği zamanı da hatırla: "Allah'ın üzerinizdeki nimetini anın! Hatırlayın ki, sizi Firavun'un hanedanından kurtarmıştı. Onlar size azabın en kötüsüyle acı çektiriyorlar, erkek çocuklarınızı boğazlıyorlar, kadınlarınıza hayasızca davranıyorlar/kadınlarınızın rahimlerini yokluyorlar/kadınlarınızı hayata salıyorlardı. İşte bunda sizin için Rabbinizden gelen çok büyük bir deneme ve ıstırap vardır." 7 Rabbinizin şunu duyurduğunu da hatırda tutun: Eğer şükrederseniz, ben de sizin için mutlaka artıracağım. Ve eğer nankörlük ederseniz hiç kuşkusuz benim azabım çok çok şiddetlidir. 8 Şöyle demişti Mûsa: "Siz de yeryüzünde bulananların tümü de küfre saplansanız, hiç kuşkusuz Allah mutlak Ganî, mutlak Hamîd'dir. 9 Sizden öncekilerin, Nûh kavminin, Âd'ın, Semûd'un ve onlardan sonrakilerin haberleri ulaşmadı mı size? Allah'tan başkası bilmez onları. Peygamberleri onlara açık deliller getirmişti de onlar ellerini ağızlarına itip şöyle demişlerdi: "Biz size gönderileni kesinlikle tanımıyoruz ve biz sizin çağırdığınız şey konusunda karmaşa ve çıkmaza iten bir kuşku içindeyiz." 10 Resulleri dedler ki: "Gökleri ve yeri yaratan Allah hakkında mı kuşku? O sizi, günahlarınızı afftetsin, belirli bir süreye kadar size zaman tanısın diye çağırıyor." Şöyle cevap verdiler: "Siz de bizim gibi birer insandan başka şey değilsiniz. Atalarımızın kulluk ettiklerinden bizi yüz geri çevirmek istiyorsunuz. Hadi açık bir kanıt getirin bize!" 11 Resulleri onlara dediler ki: "Biz de sadece sizin gibi birer insanız, fakat Allah, kullarından dilediğine lütufta bulunur. Allah'ın izni olmadan bizim size bir kanıt getirmemiz haddimize değil. İnananlar yalnız Allah'a dayanıp güvensinler." 12 "O, bize yollarımızı göstermişken neden Allah'a tevekkül etmeyecekmişiz? Bize yaptığınız eziyetlere elbette sabredeceğiz. Tevekkül edenler yalnız Allah'a tevekkül etsinler." 13 Küfre sapanlar kendi resullerine şöyle dediler: "Ya tam bir biçimde bizim milletimize dönersiniz yahut da sizi yurdumuzdan mutlaka çıkarırız." Rableri de onlara şunu vahyetti: "Zalimleri muhakkak helâk edeceğiz." 14 "Ve onların ardından o toprağa mutlaka sizi yerleştireceğiz. Bu, makamımdan korkan, tehdidimden korkan için böyledir." 15 Ve Allah'tan fetih istediler. Ve her inatçı zorba perişan oldu. 16 Ardından da cehennem. İrinli bir sudan içirilecekle
Sayın Hocam ; Her dersiniz de olduğu gibi ayeti ,ayetler ışıgında açıklıyor olmanız ayetlerin kavrama düzeyini artıyor. Hocam, bu günki dersinizde amel defterini sol tarafından, sırtının arkasından alacak cehennem ehlinden bahsettiniz. Benim acizane "sırtının arkasından alma "ifadesini şöyle yorumlamakta mümkün olabilir mi..?Amel defterini soldan verilen defterin onur kırıcı bir pozisyonda görülmesini engellenmek için arkadan gorünürlülüğünü ifşa etmeden veriliyor. Rabbimizin insanlara bir davranış, ince naif bir duruş öğretisi kanaatindeyim. Teşekkürlerimi sunuyorum. Bilginizi ve İlminizi Rabbim artırsın.
Güzel bir yorumlama. Allah, günahkar kullarına dahi bu derece merhamet edebiliyor. Oysa hocamın Kur'an üzere olması ve anlatması ise nedense birilerine batıyor. Yazık. Menfaat için ahiretini yakmaya değer mi ?
Rabca kavramınızı aslında manayı derine inerek irdelersek ve anlam açısından düşünürsek biraz sıkıntılı bir hal oluşturduğu görülür. Yani Rabca, Rablerin konuştuğu bir dil şeklinde anlaşılabilir. Arapça Arapların konuştuğu dil gibi. Arapça-Nasça/insanca ikilimesi nasıl olur hocam
2 роки тому+2
Selam Kelimelerin kullanımında bir kelime manası bir de maksat var. Hatta buna bağlamda diyebiliriz. Bütün dillerde eğer bağlam içinde kelimelerin farklı kullanımı olmazsa insanların anlaşması imkansız olur. Bağlam/maksat o cümle, cümle grubunun oluşturduğu anlamı ortaya çıkarır. Dil bir yerde farklı farlı kelimleri birbirine farklı şekilde bağlayıp bir başka anlama/bağlama çıkmaktır. Bütün bu söylediklerimden/yazdıklarımdan hareketle Mehmet Okuyan Hoca'nın Rabça'dan kastı ortaya çıkar. Burada haşa Rablar demek değil, Kur'anı Kerim'i anlarken kelimeleri, cümle kurallarını daha bir başka açıdan bakarak asıl verilmek istenen maksadı görmek için Rabça bir dil olduğunu görmek gerekir gibi bir şey çıkıyor. Hadi bunu geçtim Mehmet Okuyan Hoca'nın Tarık'ı anlatırken düz bir mantıkla anlayamayacağımız ama bir niyeti görürsek oradaki zenginliği göreceğimizi anlatıyor. Sonuçta dil öyle bir şey ki insan onun zengin kullanımına zihnini açmalı. Tabii bunu yaparken niyetinin ortaya koymalı. Kur'anı Kerim Allah'ın yeryüzüne bir mektubu. Bunu bizim anlayacağımız bir dille gönderiyor. Bunu gönderdiği mesaj dümdüz bir anlayışla anlatılamaz. Yani dilinin bütün imkanlarını kullanmak gerekir. Her şekilde yine okuyan kişinin anlama sınırlarına varıp dayanıyor. Yine Agah Aydın Hoca'nın sözünü tekrar edeyim: "Her anlama bir yanlış anlamadır." Bunu bir başka şekilde okursak, "her anlama bir başka doğru anlamadır." Hüseyin Atay Hoca'nın söylediğini aklımızdan çıkarmayalım: Niyetimiz iyi insan olmak. Allah'ın muradı da insanı iyi yapmak olunca, okumamızı zenginleştirirken bu mihvalden bakmak çok daha iyi bir ufuk verecektir bizlere. Eyvallah.
hocam sesiniz cıızrtılı geliyor tam anlaşılmıyor dinlerken rahatsızlık veriyor bu ses kısmına dikkat ederseniz çok iyi olur ALLAH sizden razı olsun beni de size komşu etsin
@@omertas6538 Kaliteyi takipci sayisi ile mi ölçüyorsunuz? Mustafa Islamoğlu'nun takipci sayisindan neden bahsediyorsunuz? Mehmet Okuyan da Mustafa Islamoğlu kadar değerli bir hocamizdir. Takipci sayisi o kisinin kalitesinin ölçütü olamaz. Fitne ve boş polemikleri bırakın!!!
@@murattopaloglu86 "Kur'an dan olduğunu sanasınız diye ağızlarını eğip bükerek konuşurlar" Tam da bunları anlatıyor. Mesela günümüz mucizelerinden bahsederek ne idüğü belirsiz meczuplara kutsiyet atfetmek bunların en değerli hüneri. Üfürerek uçak düşüren, ip atıp tövbe almak, zikir adı altında tepinmek vs vs.... "Sünnet ile neden anlatmıyor" a getiriyor konuyu. Bunlara göre sünnet, ayetten daha üstün. Çünkü ilmi yok, varsa bile menfaatine uymuyordur. Şekilcilik en büyük özellikleri. Hadis daha ön planda , onunda çoğu sahih bile değil ve hatta uydurma, kendi çıkarlarına göre değiştirilmiş olma ihtimali yüksek. Cehaleti üstün tutarlar ki kendileri alım sanılsın, sorgusuz biat isterler, o yüzden müridlerin okul okumaması, ilim edinmemesi ve kendi verdikleri siyaset soslu bilgiyi sindirmeleri istenir. "Akletmez misiniz?, Aklınızı kulanmaz mısınız ?" Ayeti kerimesi ise en uzak durdukları ayetlerdendir.
Hocam sizden Allah razı olsun. İlmi ile amil olan, sizin gibi dürüst, ahlaklı, İslam'ın özüne sadık alimlerin sayısını Rabb'im artırsın.
Güzel insan Allah cabanızı artırsın iyiki varsınız sizleri seviyoruz
Allah sizden razı olsun.
Allah razı olsun hocam Rabbim ilminizden faydalanmayı nasip ettiği için hamdolsun
Allah razı olsun.
ALLAH Hayrini kabul etsin hocam
Allah razı olsun hocam Allah sağliğinizi üzerinizde daima kılsın inşaallah
Kur'ani bu sekilde net ve bir o kadar da butunu ile anlatiyor oldugunuz icin cok tesekkur ederiz..
Rabbim ilminizi arttirsin kiymetli Hocam
Allah sizden razı olsun Hocam. Rabbim size sağlıklı uzun ömürler versin inşallah Allah'a emanet olun.
İşi Kur'an'ı anlatmak olan saygı değer hocam maşaAllah
Mesleği gereği kuran anlatıyor
@İlim yolunda tasavvufçu olunca izlenebilir mi oluyor
@İlim yolunda ehli sünnet tabiri hanbelilere ait ithal mı ediyorsun arabistandan
@İlim yolunda bende bu tabiri ilk kullanan ve sistemleştiren adamı anlatıyorum
Sizin zaten kimseye birşey dememeniz çok hoşumuza gitti siz Kur'an'ı alatiyorsunuz onlarda ancak bağırdılar doğru söylemek sizin işiniz saygı değer hocam
hümeze süresinde ALLAH giybeti kurkunc bir sekilde yasakliyur baskasinin arkasindan kunusmak cok tehlikeli müddessirdede ruhu temizlemede beyinde giybetten de kacmak mühim
Salamunaleykum. Allahutala yardimcin ve yardimcimiz olsun.Amin
Dini parayla satanlar Hoca'yı sevmiyor hocam sizden Allah razı olsun
Allah'ın selamı rahmeti ve bereketi üzerinize kalkan olsun saygıdeğer hocam Allaha emanet
Allah'ın selamı rahmeti bereketi mağfireti üzerinize olsun sayın hocam
Allah razı olsun sizlerden 🌹🐾
Iyiki varsınız..Allah sizden razı olsun inşallah.
Allah razı olsun hocam
Ashabı meymene den olmayı sizlere, bizlere nasip eylesin
Amin inşaallah.🙏
Allah razı olsun hocam.
Hocam selâmlar Allah razı olsun
Hocam Allah sizden razı olsun
Ü. Göksu. Hocam Esselamü aleyküm verahmetullahi veberekatühü Mehmet hocam bu değerli ve güzel bilgilerinizden her zaman yararlanmaya çalışıyoruz çok teşekkürler hocam sevgi ve saygılarımızla hoşça kalın 🇹🇷🌹
Amin inşallah Allah sizden razı olsun Hocam
hocam..teşekkürler....
sağlıcaklar
Allah razi olsun
❤❤❤❤❤❤❤❤❤❤❤❤❤❤❤❤❤❤❤❤❤❤❤❤❤❤❤❤❤❤❤SEVGİLİ HOCAMA SEVGİ VE SAYKIMI DİLİYORUM❤❤❤❤❤❤❤❤❤❤❤❤❤❤❤❤❤❤❤❤❤❤❤❤❤❤❤❤❤❤
Kur'ân'da kölelik ve cariyelik kaldırılmamıştır.
52:10 Ne kadar haklı söz söylemişler. İçkiyi kaldırıyor ama köleliği kaldırmadan vahyi bitiriyor!
Allah sizi kötü enerjilerden korusun👏🤲
❤❤❤❤❤❤❤❤❤❤❤❤❤❤❤❤❤❤❤❤❤❤❤SEVGİLİ HOCAMA SEVGİ VE SAYKIMI DİLİYORUM❤❤❤❤❤❤❤❤❤❤❤❤❤❤❤
AMIIIIN. 🇦🇿🇹🇷
Kaç derstir sesle ilgili rahatsizligi dile getirdik bazi arkadaslar da yazdı. Neden dikkate alınmıyor acaba.M.Islamoglunun derslerindeki ses düzeni gibi profesyonellik bekliyoruz mümkünse.
Sanıyoruz ki, büyücülere uyacağız, eğer galip gelirlerse."
Şu’arâ, 40./ Büyücüler geldiklerinde, Firavun'a dediler ki: "Eğer biz galip gelirsek bize gerçekten ödül var, değil mi?"
Şu’arâ, 41. "Evet, dedi, siz o zaman benim yakınlarımdan olacaksınız."
Şu’arâ, 42. Mûsa onlara dedi ki: "Atacağınız şeyi atın!"
Şu’arâ, 43./Bunun üzerine Mûsa'ya, "Asanla denize vur!" diye vahyettik. Deniz hemen yarıldı, her dalga kümesi kocaman bir dağ gibi oldu.
Şu’arâ, 63./ Ve şüphesiz, senin Rabbindir O mutlak Azîz, mutlak Rahîm.
Şu’arâ, 68./ 51 Yemin olsun, İbrahim'e daha önceden, doğruyu bulma gücünü vermiştik. Onu bilmekteydik biz.
52 Babasına ve toplumuna şöyle demişti: "Şu başına toplanıp durduğunuz heykeller de ne?"
53 Dediler: "Atalarımızı onlara kulluk/ibadet eder bulduk."
54 Dedi: "Vallahi, siz de atalarınız da açık bir sapıklık içine düşmüşsünüz."
55 Dediler: "Sen gerçeği mi getirdin yoksa oynayıp eğlenenlerden biri misin?"
56 Dedi: "Hiç de değil! Sizin Rabbiniz, göklerin ve yerin Rabbidir ki, onları yaratmıştır. Ben de bunlara tanıklık edenlerdenim."
57 "Allah'a yemin ederim, sırtınızı dönüp gidişinizden sonra, putlarınıza bir oyun çevireceğim."
58 Sonunda onları parça parça etti. Yalnız en büyüklerini bıraktı ki, dönüp ona başvurabilsinler.
59 Dediler: "Tanrılarımıza bunu yapan kesinlikle zalimlerdendir."
60 Dediler: "Onları diline dolayan bir genç duymuştuk. Kendisine 'İbrahim' deniyor."
61 Dediler: "Halkın gözleri önüne getirin onu ki, açıkça görebilsinler."
62 Dediler: "Tanrılarımıza bunu sen mi yaptın, ey İbrahim?"
63 Dedi: "Hayır, ben değil. Şu büyükleri yapmıştır onu. Hadi, sorun onlara eğer konuşabiliyorlarsa!"
64 Bunun üzerine kendi benliklerine döndüler de şöyle dediler: "Siz, zalimlerin ta kendilerisiniz."
65 Sonra, yine kendi kafalarına döndürüldüler: "Vallahi, sen de bilirsin ki, bunlar konuşamazlar."
66 İbrahim dedi: "Siz, Allah'ın berisinden, size hiçbir şekilde yarar sağlamayan, zarar veremeyen şeylere mi tapıyorsunuz?"
67 "Yazıklar olsun size ve Allah'ın berisinden taptıklarınıza! Siz hâlâ aklınızı kullanmayacak mısınız?"
68 Dediler: "Yakın bunu! Eğer birşey yapacak kişilerseniz, ilahlarınıza yardım edin."
69 Biz de şöyle dedik: "Ey ateş, İbrahim'e bir serinlik ol, bir selam ol!"
70 Ona tuzak kurmak istediler de biz onları hüsranın en beterine uğrayanlar yaptık.
71 Biz onu da Lût'u da kurtarıp içinde âlemlere bereketler sakladığımız toprağa ulaştırdık. / 1 Elif, Lâm, Râ. Bir kitaptır bu. Ki indirdik sana, çıkarasın diye insanları Rablerinin izniyle karanlıklardan nura; Hamîd, Azîz olanın yoluna...
2 O Allah'a ki yalnız O'nundur göklerdekiler ve yerdekiler. Hüsran haberi şiddetli bir azaptan, o küfre batmışlara...
3 Onlar ki sefil ve iğreti hayatı âhirete tercih ederler ve Allah yolundan alıkoyup o yolu eğri-büğrü yapmayı isterler. İşte bunlar, dönüşü olmayan bir sapıklık içindedirler.
4 Biz, görevlendirdiğimiz her resulü ancak kendi toplumunun diliyle gönderdik ki, onlara açık-seçik beyanda bulunsun. Bunun ardından, Allah dilediğini saptırır, dilediğini de iyiye ve güzele kılavuzlar. Azîz'dir, Hakîm'dir O!
5 Yemin olsun ki, biz Mûsa'yı, "Toplumunu karanlıklardan aydınlığa çıkar ve onlara Allah'ın günlerini hatırlatıp bellet!" diye ayetlerimizle gönderdik. Şu bir gerçek ki, bunda iyice sabreden, çokça şükreden herkes için sayısız ayetlerler vardır.
6 Mûsa'nın, kendi toplumuna şöyle dediği zamanı da hatırla: "Allah'ın üzerinizdeki nimetini anın! Hatırlayın ki, sizi Firavun'un hanedanından kurtarmıştı. Onlar size azabın en kötüsüyle acı çektiriyorlar, erkek çocuklarınızı boğazlıyorlar, kadınlarınıza hayasızca davranıyorlar/kadınlarınızın rahimlerini yokluyorlar/kadınlarınızı hayata salıyorlardı. İşte bunda sizin için Rabbinizden gelen çok büyük bir deneme ve ıstırap vardır."
7 Rabbinizin şunu duyurduğunu da hatırda tutun: Eğer şükrederseniz, ben de sizin için mutlaka artıracağım. Ve eğer nankörlük ederseniz hiç kuşkusuz benim azabım çok çok şiddetlidir.
8 Şöyle demişti Mûsa: "Siz de yeryüzünde bulananların tümü de küfre saplansanız, hiç kuşkusuz Allah mutlak Ganî, mutlak Hamîd'dir.
9 Sizden öncekilerin, Nûh kavminin, Âd'ın, Semûd'un ve onlardan sonrakilerin haberleri ulaşmadı mı size? Allah'tan başkası bilmez onları. Peygamberleri onlara açık deliller getirmişti de onlar ellerini ağızlarına itip şöyle demişlerdi: "Biz size gönderileni kesinlikle tanımıyoruz ve biz sizin çağırdığınız şey konusunda karmaşa ve çıkmaza iten bir kuşku içindeyiz."
10 Resulleri dedler ki: "Gökleri ve yeri yaratan Allah hakkında mı kuşku? O sizi, günahlarınızı afftetsin, belirli bir süreye kadar size zaman tanısın diye çağırıyor." Şöyle cevap verdiler: "Siz de bizim gibi birer insandan başka şey değilsiniz. Atalarımızın kulluk ettiklerinden bizi yüz geri çevirmek istiyorsunuz. Hadi açık bir kanıt getirin bize!"
11 Resulleri onlara dediler ki: "Biz de sadece sizin gibi birer insanız, fakat Allah, kullarından dilediğine lütufta bulunur. Allah'ın izni olmadan bizim size bir kanıt getirmemiz haddimize değil. İnananlar yalnız Allah'a dayanıp güvensinler."
12 "O, bize yollarımızı göstermişken neden Allah'a tevekkül etmeyecekmişiz? Bize yaptığınız eziyetlere elbette sabredeceğiz. Tevekkül edenler yalnız Allah'a tevekkül etsinler."
13 Küfre sapanlar kendi resullerine şöyle dediler: "Ya tam bir biçimde bizim milletimize dönersiniz yahut da sizi yurdumuzdan mutlaka çıkarırız." Rableri de onlara şunu vahyetti: "Zalimleri muhakkak helâk edeceğiz."
14 "Ve onların ardından o toprağa mutlaka sizi yerleştireceğiz. Bu, makamımdan korkan, tehdidimden korkan için böyledir."
15 Ve Allah'tan fetih istediler. Ve her inatçı zorba perişan oldu.
16 Ardından da cehennem. İrinli bir sudan içirilecekle
🌷🌷🌷💙
💚💚💚💚
Hocam tefsirin ne zaman çıkacak
Ne zamanlar ve nerede oluyor dersler? Biz de katılabilir miyiz?
Sesi düzeltiniz.
Sayın Hocam ; Her dersiniz de olduğu gibi ayeti ,ayetler ışıgında açıklıyor olmanız ayetlerin kavrama düzeyini artıyor. Hocam, bu günki dersinizde amel defterini sol tarafından, sırtının arkasından alacak cehennem ehlinden bahsettiniz. Benim acizane "sırtının arkasından alma "ifadesini şöyle yorumlamakta mümkün olabilir mi..?Amel defterini soldan verilen defterin onur kırıcı bir pozisyonda görülmesini engellenmek için arkadan gorünürlülüğünü ifşa etmeden veriliyor. Rabbimizin insanlara bir davranış, ince naif bir duruş öğretisi kanaatindeyim. Teşekkürlerimi sunuyorum. Bilginizi ve İlminizi Rabbim artırsın.
Güzel bir yorumlama. Allah, günahkar kullarına dahi bu derece merhamet edebiliyor. Oysa hocamın Kur'an üzere olması ve anlatması ise nedense birilerine batıyor. Yazık. Menfaat için ahiretini yakmaya değer mi ?
Rabca kavramınızı aslında manayı derine inerek irdelersek ve anlam açısından düşünürsek biraz sıkıntılı bir hal oluşturduğu görülür. Yani Rabca, Rablerin konuştuğu bir dil şeklinde anlaşılabilir. Arapça Arapların konuştuğu dil gibi.
Arapça-Nasça/insanca ikilimesi nasıl olur hocam
Selam
Kelimelerin kullanımında bir kelime manası bir de maksat var. Hatta buna bağlamda diyebiliriz. Bütün dillerde eğer bağlam içinde kelimelerin farklı kullanımı olmazsa insanların anlaşması imkansız olur. Bağlam/maksat o cümle, cümle grubunun oluşturduğu anlamı ortaya çıkarır. Dil bir yerde farklı farlı kelimleri birbirine farklı şekilde bağlayıp bir başka anlama/bağlama çıkmaktır.
Bütün bu söylediklerimden/yazdıklarımdan hareketle Mehmet Okuyan Hoca'nın Rabça'dan kastı ortaya çıkar. Burada haşa Rablar demek değil, Kur'anı Kerim'i anlarken kelimeleri, cümle kurallarını daha bir başka açıdan bakarak asıl verilmek istenen maksadı görmek için Rabça bir dil olduğunu görmek gerekir gibi bir şey çıkıyor. Hadi bunu geçtim Mehmet Okuyan Hoca'nın Tarık'ı anlatırken düz bir mantıkla anlayamayacağımız ama bir niyeti görürsek oradaki zenginliği göreceğimizi anlatıyor.
Sonuçta dil öyle bir şey ki insan onun zengin kullanımına zihnini açmalı. Tabii bunu yaparken niyetinin ortaya koymalı. Kur'anı Kerim Allah'ın yeryüzüne bir mektubu. Bunu bizim anlayacağımız bir dille gönderiyor. Bunu gönderdiği mesaj dümdüz bir anlayışla anlatılamaz. Yani dilinin bütün imkanlarını kullanmak gerekir. Her şekilde yine okuyan kişinin anlama sınırlarına varıp dayanıyor. Yine Agah Aydın Hoca'nın sözünü tekrar edeyim: "Her anlama bir yanlış anlamadır." Bunu bir başka şekilde okursak, "her anlama bir başka doğru anlamadır."
Hüseyin Atay Hoca'nın söylediğini aklımızdan çıkarmayalım: Niyetimiz iyi insan olmak. Allah'ın muradı da insanı iyi yapmak olunca, okumamızı zenginleştirirken bu mihvalden bakmak çok daha iyi bir ufuk verecektir bizlere.
Eyvallah.
Hocam lütfen ses sistemi ile alakalı soruna bir çözüm bulunuz.
hocam sesiniz cıızrtılı geliyor tam anlaşılmıyor dinlerken rahatsızlık veriyor bu ses kısmına dikkat ederseniz çok iyi olur ALLAH sizden razı olsun beni de size komşu etsin
Hocam sizi neden bu kadar az kişi takip ediyor??????????
Gerçeği arayanlar sayıca azdır, yalanın müşterisi ise bol olur
@@bernaozturkkk Mustafa İslamoğlunun 65 bin takipçisi var
@@shiny7301 bunu siz mi uydurdunuz
@@shiny7301 Azərbaycandan salamlar.
Mehmet hoca dürüst din alimidir.
@@omertas6538 Kaliteyi takipci sayisi ile mi ölçüyorsunuz? Mustafa Islamoğlu'nun takipci sayisindan neden bahsediyorsunuz? Mehmet Okuyan da Mustafa Islamoğlu kadar değerli bir hocamizdir. Takipci sayisi o kisinin kalitesinin ölçütü olamaz. Fitne ve boş polemikleri bırakın!!!
kuranı sadece aklıyla anlatmaya çalışan bu adam bu ülkede alim zannediliyor ya, diyecek birşey yok
Emin olun şeyh, gavs, efendi hazretleri ilan edilen soytarılardan kat kat daha alimdir.
Pardon, tam olarak neyiyle anlatmalıydı Kur'an'ı?
Sen nerenle-neyle anlatıyorsun yasin hocam. Samimiyim merak ettim.
@@murattopaloglu86 "Kur'an dan olduğunu sanasınız diye ağızlarını eğip bükerek konuşurlar"
Tam da bunları anlatıyor.
Mesela günümüz mucizelerinden bahsederek ne idüğü belirsiz meczuplara kutsiyet atfetmek bunların en değerli hüneri. Üfürerek uçak düşüren, ip atıp tövbe almak, zikir adı altında tepinmek vs vs....
"Sünnet ile neden anlatmıyor" a getiriyor konuyu. Bunlara göre sünnet, ayetten daha üstün. Çünkü ilmi yok, varsa bile menfaatine uymuyordur. Şekilcilik en büyük özellikleri. Hadis daha ön planda , onunda çoğu sahih bile değil ve hatta uydurma, kendi çıkarlarına göre değiştirilmiş olma ihtimali yüksek.
Cehaleti üstün tutarlar ki kendileri alım sanılsın, sorgusuz biat isterler, o yüzden müridlerin okul okumaması, ilim edinmemesi ve kendi verdikleri siyaset soslu bilgiyi sindirmeleri istenir. "Akletmez misiniz?, Aklınızı kulanmaz mısınız ?" Ayeti kerimesi ise en uzak durdukları ayetlerdendir.
☀️🤲🤲🤲🖐️👏💯❤️🌹👍
Hocam güzel konuşuyorsun ama sataşmalarda çok vakit kaybediyorsun yapma öyle
Allah razı olsun.....
Allah razı olsun hocam.
Hocam ALLAH razı olsun sizden
Allah razı olsun hocam sizden