şu programın keşke 2. bölümünü çekseniz. izlemekten en keyif aldığım bölümlerden birisi. her dostuma özellikle bu bölümü tavsiye ediyorum :) tekrardan ellerinize, emeğinize sağlık.
Daha iyisi yapılana kadar en iyi film. Bu toprakların hiç değişmeyen (maalesef) gerçek hikayesi ve ders niteliğinde izlenilmeli. Siyasal islamın devlet yönetimi üzerindeki yozlaştırıcı, yıkıcı etkisi çok iyi resmedilmiş. Resmi tarih yalanlarından bezenler için birebir. Beyazıt öztürk haluk bilginer efsane başroller olmuş. Hiç bitmeyecek filmlerden.
Çok güzel, hem ilgi çekici hem de bir dinleyici olarak programı bitirme motivasyonu da veriyor filmi izledikten sonra özellikle çok faydasını gördüm teşekkürler
Bu videoyu seyrettikten 1 saat sonra karşıma Stanley termos reklamı çıktı. Çok uzun zamandır böyle bir ürün için arama yapmamıştım. Var mı başka başına gelen?
@@alicem1150 Bu soruya cevap geldi mi, ne çeşit bir kaynaktan böyle bir bilgi aktarılabiliyor gerçekten ben de çok istiyorum bilmeyi, paylaşabilirseniz sevinirim.
Soru soranlar, senaristlerin beşte biri kadar okusaydı -sadece bu kolonizasyon dönemi için değil, entelektüel derinlikle ilgili olarak- başka şeyler konuşabilinirdi.
Keşke sunucular kendilerini biraz daha geliştirip, daha akıcı konuşsalarmış. Çok ite kaka zorla konuşmuşlar. Dinlemek eziyet gibiydi. Yine de teşekkürler.
Muhteşem bir program olmuş. Sormak istediğim bir şey var: Ben Türklerde ya da Osmanlı'da hoşgörü diye birşey olduğunu sanmıyorum. Fethettiklerin yerler de de halkın hiç isyna etmemesini bu hoşgörüye değil başka bir şeye bağlıyorum. benim anladığım kadarıyla (araplar ne kadar böyledir bilemem) Türkler kamu yatırımı neredeyse hiç yapmıyorlar. Yapılanların daçoğusu savaş ganimetleriyle yapılıyor o yüzden de devlet halktan çok az vergi topluyor. Yani x bir yeri işgal etmeden önce bir şekilde içeri bir grub gönderiliyor onlar mevcutta alınan verginin daha azının alınıp devlet işlerinin aynı şekilde devam edeceği tahahütünü veriyorlar. halk desteğini kaybeden kale ordu vesairede kolayca yeniliyor. Fetihten sonra da tahahüt gereği az vergi alınıyor denebilir mi? Ben tarihçi değilim ama böyle bir çıkarım yaptım şimdiye kadar okuduklarımdan. Osmanlının en çok kamu yatırımı yaptığı bölge balkanlar galiba. Yatırım olan yerde asimilasyon yapmak durumunda da kalıyorlar. Çünkü yatırımı işletecek ayakta tutacak güvenilir kitleler lazım. Birtek balkanlarda türkleştirilmiş ve müslümanlaştırılmış kitleler var. Ne arapta ne afrikada böyle büyük kitleler yok. Kamu yatırımından kastım bir kaç cami ve aşevinden ziyade yol köprü kale sur, su yolu gibi şeyler. Sizce haklı mıyım?
Merhaba , Balkanlar için şunu söyleyebilirim. Osmanlı'nın Anadolu'ya yatırım yapmadığı söylenir. Ama şunu gözden kaçırmamak lazım. Anadolu Osmanlı öncesi dönemde zaten imar edilmeye başlamıştı. Yani Selçuklular döneminde başlayan bu süreç Anadolu beylikleri döneminde devam etti. Balkanlar ise Osmanlı devleti tarafından feth edildikten sonra imar edilmeye başlandı. Yani bunu bir süreklilik içinde düşünürsek Anadolu'da Selçuklular tarafından başlanan süreç Balkanlarda Osmanlılar tarafından devam ettirildi.
Film çok güzeldi hatta izlediğim en güzel Türk filmlerinden birisi. Fakat filmin içinde içinde sanırım Eretna'ya Alevi misin Sünni mi diye bir soru soruyorlardı. Bu kadar ince düşünülüp üzerine derin araştırmalar yapılan bir filmde böyle bir hata nasıl yapılabilir. Zira Alevilik 19. hatta 20. yy. da sonra literatüre girmiştir. Osmanlı kuruluş devri ve sonrasında Aleviler için Kızılbaş denirdi. Bu hata filmi her izlediğimde gözüme çarpar.
Hata değil dostum espri amaçlı. Ayrıca bu kayıtta da belirttildiği gibi filmin doğrudan doğruya kronolojik bi tarihi film gibi bir iddiası yok. Örneğin bacıların o çağdan yaklaşık 100 yıl önce son bulduğunu belirtiyor Ezel Akayın yanındaki kişi.
Kızılbaş kelimesi de 15.yüzyıl sonlarında safevilerle ortaya çıkıyor diye biliyorum
4 роки тому+1
Emir Bey, bu "Alevi" kelimesinin yeni literatüre girdiği maalesef epey yaygın olan bir yanlış bilgi. 16. yüzyıldan Kızılbaşlara ve kızılbaşların kendilerine Alevi dediklerini biliyoruz, daha erken dönem için terimin içeriği değişiyor galiba. Neyse Eretna'ya belki "Şii misin Sünni mi" şeklinde sorulabilirdi, ancak, bizde malum bu ikilik Alevi-Sünni şeklinde söylenegelir, dolayısıyla tedavülde olan kullanım tercih edilmiş, bence çok yerinde.
İbn Batuta'nın seyehatnamesini eskiden okudum. Nedense Anadolu halkını sert eleştirdiği bir bölüm hiç hatırlamıyorum. Hatta özellikle Ahi tekkelerini ve buralarda misafir edilmesini hep beğeniyle anlattığını hatırlıyorum. Aklımda kalan Alanya'da Türkmen kadınların erkeklerden çok kaçınmayıp günlük hayatta sokakta aktif olduklarından söz ediyor. Eleştiriyse bile yüksek tonda olmayan bir eleştiri. Şimdi bu konuklar böyle anlatınca acaba benim okuduğum baskı sansürlenmiş miydi diye içime kurt düştü. İbni Batuta'nın Anadolu halkını eleştirdiği kısımlar nerelermiş bilen biri yerini yazarsa sevinirim. (Bence akıllarında yanlış kalmış) Not: Ezel Akay tarihi doğru düzgün okumuş olsaydı ve sosyolojik, felsefi, fenni açıdan arif bir zihinle bakabilseydi geçmişte yaşayan insanların bizden daha zeki olduğunu anlardı. Ta 1200lü yıllarda göz ve beyin ameliyatı yapıldığından, dönemin sosyologlarından, fşlozoflarından, sanatkarlarından, mimarlarından, ediblerinden kesinlikle habersiz biri bu cümleyi kurabilir. Senin 18 yaşındaki oğlun gidip ay dünyanın etrafında dönüyor dese o insanlara ne katardı bilmiyorum ama aralarından biri çıkıp "Gelecekten gelen arkadaş, buyur şu Cezeri'nin yaptığı makinelerin en basitinden bir tane yap, bize taşları üst üste dizerek bir kubbe inşa et, bize bir nakış ve desen hazırla, bize şifalı bitkilerden söz et, bize bir göz ameliyatı yap" dese senin oğlan ne derdi ki? Hele hikmet ilimlerini, dil bilmelerini ve bugünün insanının erişemeyeceği hafıza ve ezber kabiliyetlerini anlatmaya girmeyelim bile. Teknolojinin ne olduğunu, bilgi birikimini, tarihsel tekamül sürecini anlayamamış bir insan ne anlatabilir ki başkalarına. Üzüldüm. Yeri gelmişken hep söylenen yanlış bir bilgiyi de düzelteyim. Günümüzün zeki olmayan bilim insanlarından bazılarının ortaya attığı ve gerçekliği olmayan yaygın inanışın aksine önceki yüzyıllarda insanların yaş ortalaması bizden az filan değildi. Boyları da kısa değildi. 1000 yıl önceki bir yapının merdivenlerine, kapılarına, tavanlarına, at eğerlerine, kılıç, ve sair silahlarına, zırhlarına bakıldığında o insanların hiç de bizden kısa olmadıklarını açıkça görüyoruz.
Geçmişteki ortalama bir insan ile şimdiki ortalama bir insanı karşılastırırsan mantıklı olabilir. Sen bu günün ortalama insanını cezeri ile karşilastiriyorsun, bu mantıklı değil. O devirde herkes mi cezeri gibiydi? Bu günün ortalama bir insanı Piramitlerin mimarıyla boy ölçüşebilir mi? Hayır, piramitleri inşa sürecini yönetemez. Geçmisin siradan insaninı NASA da çalışa uzaya roket gönderen bilim adamı ile karşilastirmak abestir.
Murat konuyu anlamamışsın. Tüm sohbet basit siradan insanın tarihi hakkında. Meşhur ve hükumet adamlarının tarihi yazılmış ama basit insanın tarihi olmadığı hakkında. Basit insanin tarihini bilmediğinde diğerini de anlamak zor diyor. Cezeri belki 80 yıl yaşamıştır bilmiyorum ama o devirde ortalama ömür kesinlikle 40 dan fazla değildir.. Birinci sebebi savaşlar, isyanlar, kırımlar, Daha sonra hastalıklar, enfeksiyonlar.. daha sonra bebek ve çocuk ölümlerinin çok fazla olmasını dikkate alırsan ortalama yaşam 35 yaş diyebilirsin. 1 yaşında ölen bebeği de ekleyeceksin o ortalamaya
Nefis sohbetti, 3 saat sürseydi keşke. Teşekkürler!
Katılıyorum
Gerçekten Türk sinemasında, bir dünya yaratmayı başarabilmiş, en sevdiğim filmlerdendir Hacivat ve Karagöz Neden Öldürüldü
şu programın keşke 2. bölümünü çekseniz. izlemekten en keyif aldığım bölümlerden birisi. her dostuma özellikle bu bölümü tavsiye ediyorum :) tekrardan ellerinize, emeğinize sağlık.
Mükemmel konuklar, güzel sohbet. Film de harika bir filmdi.
teşekkürler
bu film en underrated türk filmidir net.
Daha iyisi yapılana kadar en iyi film. Bu toprakların hiç değişmeyen (maalesef) gerçek hikayesi ve ders niteliğinde izlenilmeli. Siyasal islamın devlet yönetimi üzerindeki yozlaştırıcı, yıkıcı etkisi çok iyi resmedilmiş. Resmi tarih yalanlarından bezenler için birebir. Beyazıt öztürk haluk bilginer efsane başroller olmuş. Hiç bitmeyecek filmlerden.
Çok güzel, hem ilgi çekici hem de bir dinleyici olarak programı bitirme motivasyonu da veriyor filmi izledikten sonra özellikle çok faydasını gördüm teşekkürler
Varlığınız ve yaptıklarınız ile Türk Milletine umut oluyorsunuz. İyi ki varsınız. Var olun.
teşekkürler
Harika bir sohbet
Korkma karagözüm! Senin göbek delüğün yoktur , yaşamadın ki ölesin..
Derviş Zaim’i de ‘Gölgeler ve Suretler’ filmiyle konuk olarak bekliyoruz.
İlber Ortaylı dan tarihi daha iyi anlatmışlar bence
Self noise u bu kdr yuksek mikrofonlari cok mu aradiniz?
Türk sinemasindaki en iyi film.
1:02:10 "Eskiden enflasyon vardı" :)
Bu videoyu seyrettikten 1 saat sonra karşıma Stanley termos reklamı çıktı. Çok uzun zamandır böyle bir ürün için arama yapmamıştım. Var mı başka başına gelen?
Hititçe ile ilgili söylediklerinizin kaynağını öğrenebilir miyim?
Merhaba, İhsan Fazlıoğlu ile yaptığımız programda İhsan hoca böyle bir bilgi verdi. Kendisine sorup kaynağını öğreniriz.
Kültür Tarihi çok memnun olurum. :)
@@alicem1150 Bu soruya cevap geldi mi, ne çeşit bir kaynaktan böyle bir bilgi aktarılabiliyor gerçekten ben de çok istiyorum bilmeyi, paylaşabilirseniz sevinirim.
anaaaaam sayın ezop gelmiş. bol inegöl köfteli selamlar kendilerine :)
Bu film o dönem sanat yönetmenliği konusunda çok eleştirilmişti diye hatırlıyorum
Geekyapar kanalında da film üzerine sohbet var :m
Soru soranlar, senaristlerin beşte biri kadar okusaydı -sadece bu kolonizasyon dönemi için değil, entelektüel derinlikle ilgili olarak- başka şeyler konuşabilinirdi.
Çok belli oluyor. Ama ayıp olmasın diye kimse bahsetmemiş. Senaristler daha derin okuma yapmışlar.
Keşke sunucu soyleyeceklerini ve soracagi sorulari önceden bir kaç kez okuyup hazirlansa. İnsani programdan soğuyuyo.
Dört kişiye de mikrofon takıp bu kadar kötü ses nasıl alınır? Gerçekten tebrik ediyorum. Masaya bir IPhone koysaydınız daha iyi ses alırdınız.
Keşke sunucular kendilerini biraz daha geliştirip, daha akıcı konuşsalarmış. Çok ite kaka zorla konuşmuşlar. Dinlemek eziyet gibiydi. Yine de teşekkürler.
Muhteşem bir program olmuş.
Sormak istediğim bir şey var: Ben Türklerde ya da Osmanlı'da hoşgörü diye birşey olduğunu sanmıyorum. Fethettiklerin yerler de de halkın hiç isyna etmemesini bu hoşgörüye değil başka bir şeye bağlıyorum. benim anladığım kadarıyla (araplar ne kadar böyledir bilemem) Türkler kamu yatırımı neredeyse hiç yapmıyorlar. Yapılanların daçoğusu savaş ganimetleriyle yapılıyor o yüzden de devlet halktan çok az vergi topluyor. Yani x bir yeri işgal etmeden önce bir şekilde içeri bir grub gönderiliyor onlar mevcutta alınan verginin daha azının alınıp devlet işlerinin aynı şekilde devam edeceği tahahütünü veriyorlar. halk desteğini kaybeden kale ordu vesairede kolayca yeniliyor. Fetihten sonra da tahahüt gereği az vergi alınıyor denebilir mi? Ben tarihçi değilim ama böyle bir çıkarım yaptım şimdiye kadar okuduklarımdan. Osmanlının en çok kamu yatırımı yaptığı bölge balkanlar galiba. Yatırım olan yerde asimilasyon yapmak durumunda da kalıyorlar. Çünkü yatırımı işletecek ayakta tutacak güvenilir kitleler lazım. Birtek balkanlarda türkleştirilmiş ve müslümanlaştırılmış kitleler var. Ne arapta ne afrikada böyle büyük kitleler yok. Kamu yatırımından kastım bir kaç cami ve aşevinden ziyade yol köprü kale sur, su yolu gibi şeyler. Sizce haklı mıyım?
Merhaba , Balkanlar için şunu söyleyebilirim. Osmanlı'nın Anadolu'ya yatırım yapmadığı söylenir. Ama şunu gözden kaçırmamak lazım. Anadolu Osmanlı öncesi dönemde zaten imar edilmeye başlamıştı. Yani Selçuklular döneminde başlayan bu süreç Anadolu beylikleri döneminde devam etti. Balkanlar ise Osmanlı devleti tarafından feth edildikten sonra imar edilmeye başlandı. Yani bunu bir süreklilik içinde düşünürsek Anadolu'da Selçuklular tarafından başlanan süreç Balkanlarda Osmanlılar tarafından devam ettirildi.
Kültür Tarihi yav bırakın allaşkına bu bahane değil. O zaman istanbula da hiç yatırım yapmamaları gerekiyordu!
Para-pax ottomano
Yanlış.
Film çok güzeldi hatta izlediğim en güzel Türk filmlerinden birisi. Fakat filmin içinde içinde sanırım Eretna'ya Alevi misin Sünni mi diye bir soru soruyorlardı. Bu kadar ince düşünülüp üzerine derin araştırmalar yapılan bir filmde böyle bir hata nasıl yapılabilir. Zira Alevilik 19. hatta 20. yy. da sonra literatüre girmiştir. Osmanlı kuruluş devri ve sonrasında Aleviler için Kızılbaş denirdi. Bu hata filmi her izlediğimde gözüme çarpar.
Hata değil dostum espri amaçlı. Ayrıca bu kayıtta da belirttildiği gibi filmin doğrudan doğruya kronolojik bi tarihi film gibi bir iddiası yok. Örneğin bacıların o çağdan yaklaşık 100 yıl önce son bulduğunu belirtiyor Ezel Akayın yanındaki kişi.
Kızılbaş kelimesi de 15.yüzyıl sonlarında safevilerle ortaya çıkıyor diye biliyorum
Emir Bey, bu "Alevi" kelimesinin yeni literatüre girdiği maalesef epey yaygın olan bir yanlış bilgi. 16. yüzyıldan Kızılbaşlara ve kızılbaşların kendilerine Alevi dediklerini biliyoruz, daha erken dönem için terimin içeriği değişiyor galiba. Neyse Eretna'ya belki "Şii misin Sünni mi" şeklinde sorulabilirdi, ancak, bizde malum bu ikilik Alevi-Sünni şeklinde söylenegelir, dolayısıyla tedavülde olan kullanım tercih edilmiş, bence çok yerinde.
@@isindegucunde3785 15 yy kızılbaş diyorlardı kendilerine ancak sonradan hakaret amaçlı kullanıldığı için alevilik adını 20 yy itibaren kabul edildi
@@isindegucunde3785 kızılbaşlık var
İbn Batuta'nın seyehatnamesini eskiden okudum. Nedense Anadolu halkını sert eleştirdiği bir bölüm hiç hatırlamıyorum. Hatta özellikle Ahi tekkelerini ve buralarda misafir edilmesini hep beğeniyle anlattığını hatırlıyorum. Aklımda kalan Alanya'da Türkmen kadınların erkeklerden çok kaçınmayıp günlük hayatta sokakta aktif olduklarından söz ediyor. Eleştiriyse bile yüksek tonda olmayan bir eleştiri. Şimdi bu konuklar böyle anlatınca acaba benim okuduğum baskı sansürlenmiş miydi diye içime kurt düştü. İbni Batuta'nın Anadolu halkını eleştirdiği kısımlar nerelermiş bilen biri yerini yazarsa sevinirim. (Bence akıllarında yanlış kalmış)
Not: Ezel Akay tarihi doğru düzgün okumuş olsaydı ve sosyolojik, felsefi, fenni açıdan arif bir zihinle bakabilseydi geçmişte yaşayan insanların bizden daha zeki olduğunu anlardı. Ta 1200lü yıllarda göz ve beyin ameliyatı yapıldığından, dönemin sosyologlarından, fşlozoflarından, sanatkarlarından, mimarlarından, ediblerinden kesinlikle habersiz biri bu cümleyi kurabilir. Senin 18 yaşındaki oğlun gidip ay dünyanın etrafında dönüyor dese o insanlara ne katardı bilmiyorum ama aralarından biri çıkıp "Gelecekten gelen arkadaş, buyur şu Cezeri'nin yaptığı makinelerin en basitinden bir tane yap, bize taşları üst üste dizerek bir kubbe inşa et, bize bir nakış ve desen hazırla, bize şifalı bitkilerden söz et, bize bir göz ameliyatı yap" dese senin oğlan ne derdi ki? Hele hikmet ilimlerini, dil bilmelerini ve bugünün insanının erişemeyeceği hafıza ve ezber kabiliyetlerini anlatmaya girmeyelim bile. Teknolojinin ne olduğunu, bilgi birikimini, tarihsel tekamül sürecini anlayamamış bir insan ne anlatabilir ki başkalarına. Üzüldüm.
Yeri gelmişken hep söylenen yanlış bir bilgiyi de düzelteyim. Günümüzün zeki olmayan bilim insanlarından bazılarının ortaya attığı ve gerçekliği olmayan yaygın inanışın aksine önceki yüzyıllarda insanların yaş ortalaması bizden az filan değildi. Boyları da kısa değildi. 1000 yıl önceki bir yapının merdivenlerine, kapılarına, tavanlarına, at eğerlerine, kılıç, ve sair silahlarına, zırhlarına bakıldığında o insanların hiç de bizden kısa olmadıklarını açıkça görüyoruz.
Arap seyyahlar kendi cografyalarinin disinda, kadinin hayatin icinde insan olarak var olmasina cok sasiriyor ve ayipliyorlar.
Geçmişteki ortalama bir insan ile şimdiki ortalama bir insanı karşılastırırsan mantıklı olabilir.
Sen bu günün ortalama insanını cezeri ile karşilastiriyorsun, bu mantıklı değil. O devirde herkes mi cezeri gibiydi?
Bu günün ortalama bir insanı Piramitlerin mimarıyla boy ölçüşebilir mi?
Hayır, piramitleri inşa sürecini yönetemez.
Geçmisin siradan insaninı NASA da çalışa uzaya roket gönderen bilim adamı ile karşilastirmak abestir.
Murat konuyu anlamamışsın. Tüm sohbet basit siradan insanın tarihi hakkında. Meşhur ve hükumet adamlarının tarihi yazılmış ama basit insanın tarihi olmadığı hakkında. Basit insanin tarihini bilmediğinde diğerini de anlamak zor diyor.
Cezeri belki 80 yıl yaşamıştır bilmiyorum ama o devirde ortalama ömür kesinlikle 40 dan fazla değildir..
Birinci sebebi savaşlar, isyanlar, kırımlar,
Daha sonra hastalıklar, enfeksiyonlar..
daha sonra bebek ve çocuk ölümlerinin çok fazla olmasını dikkate alırsan ortalama yaşam 35 yaş diyebilirsin. 1 yaşında ölen bebeği de ekleyeceksin o ortalamaya