Anadolu Bilgeliği 1 /Ali Naki GÜNDOĞDU

Поділитися
Вставка
  • Опубліковано 23 сер 2024
  • 8 hafta boyunca sürecek olan Felsefe Atölyesinin tanıtım toplantısının görüntüleri..
    Felsefe Atölyesi Başlıyor!
    Ali Naki Gündoğdu ile “Kadim Bilgelikte Hikmet ve İrfan Geleneği” Felsefe Atölyesi Ocak Ayında Fethiye Sanat Atölyesi’nde başlıyor! 11 Ocak Cumartesi 18:30’da Ücretsiz Tanıtım Buluşması ile başlayacak atölye çalışmalarına davetlisiniz! Mısır Bilgeliği / Anadolu Bilgeliği / Yunan Felsefesi / Kadim Pers Geleneği / Orfe Bilgeliği Ana Başlıklarından oluşacak atölye çalışmalarında Kadim, Felsefik ve Akademik aktarımlar gerçekleştirilecektir.
    Sınırlı sayıda katılımcı alınacaktır. “Kadim Bilgelikte Hikmet ve İrfan Geleneği” Felsefe Atölyesi ile ilgileniyorsanız lütfen bizim ile iletişime geçip kayıdınızı yaptırın.
    @marcosnaki
    Fethiye Sanat Atölyesi iletişim numarası:
    🐚0533 085 16 56
    DERSİM/ Hozat’ta doğdu.
    1990-1998 yıllarında Ankara Üniversitesi Dil ve Tarih Coğrafya Fakültesi’nde Felsefe/Psikoloji eğitimi gördü.
    Üniversite bitirme tezini yine bu alanda verdi.
    "MÜZİK- FELSEFE İLİŞKİSİ BAĞLAMINDA MÜZİĞİN İNSAN VE TOPLUM ÜZERİNDE ETKİLERİ / ETKİLEŞİMLERİ".
    1998-2003 yıllarında Bilim Felsefecisi ve Matematikçi M.Yılmaz Öner'in yanında Fizik-Felsefe alanında Master/Doktora çalıştı ve Asistanlık yaptı.
    2001 - 2019 Türkiye Ortadoğu Forumu Vakfı / İstanbul Özgür Üniversite Felsefe Anabilim Dalında dersler veriyor.
    • “Yerellikten Evrenselliğe Doğru Felsefe”
    • “Doğu - Batı Kavşağında Felsefe”
    • “Muhyiddin İbn-i ARABİ’de Mistik Bilginin Kategorileri”
    • “Prodeterministik Teori Zamanın Yapısı ve Yaşar Kalma Olasılığı”
    Kadim bilgelikte HİKMET İRFAN Geleneği Mitos'tan Logos'a…
    Şimdi Fethiye'de YANIKLAR köyünde yaşıyor sadece...Aşk ile...
    Özgür Üniversite'de bu dönem; 2001 yılından bu güne çeşitli başlıklar altında yürüttüğümüz ve iki dönemdir "MİTOS'TAN LOGOS'A ( KADİM BİLGELİKTE HİKMET İRFAN GELENEĞİ) "ismini verdiğimiz çalışmamız bir atölye çatısı altında devam edecektir.Gördük ki bu çalışmalar günümüz insanı için, özellikle iletişimin her noktaya ulaşmasıyla tek bir zihinsel forma bürünmüş aynı tür alışkanlıklara sevk edilmiş ve hayvan sürüleri gibi güdülmeye yönlendirilmiş "bizler" yaşama ve kendine bir "anlam" katabilmek için yine kendini kendinde ve kendini "gerçek dost"ta arama çabası ile çoğaldık;ve yine gördük ki "Sahip olduğumuz bilgiler yaşayış biçimimizi belirler ve yaşayış biçimimiz sahip olduğumuz ve olacağımız bilgileri belirler. Bütün bu formlar ve bunun gibilerinde bulunmak derslerimizin içeriğinde bahsi geçen unsurları algılamaya engeldir ancak bu formları dışlayarak bir bilinçlilik hali elde edilebilinir. Mevlana' nında dediği gibi "kişinin değeri aradığı şeyle ölçülür" ve amaçlar varoluşu belirler.
    Bunun içindir ki insanın kendisiyle bir bağ kurabilmesi için önce mitoslarıyla bağ kurması gerekir. Demez mi ki Kitap; İlkin "Söz" vardı.Eski Yunan dilinde söz kavramını vermek için üç sözcük vardı.Mythos, Epos, Logos.Mythos: Söylenen veya duyulan sözdür, masal, öykü, efsane anlamlarına gelir.Epos;Belli bir ölçüye ve düzene göre söylenen sözdür.Logos;Gerçeğin insan sözüyle dile gelmesidir. Bunların arasındaki ilişkiye göz atacak olursak; Mythos, söylenen sözün, anlatılan öykünün içeriği, epos da onun doğal olarak aldığı, ölçülü, süslü ve dengeli biçimidir. Epos ne kadar güzelse, mythos o kadar etkili olur.Modern ve günümüz insanı, imge haznesini uyandırmak ve taklitçilikten kurtulmak zorundadır.Mithosdan kendini yeniden türetmemiş bir bilinç, kendi üzerine katlanıp, kendinin farkında olamaz. Bu tür bir bilinç ancak kendisine sunulanla yetinen, kendi kendinin bilincine , özbilincine varamamış bir bilinç türüdür. Bir anlamda da bilinçsizce yaşamakla eşdeğerdir.Farkındalığı yoktur.Edilgen bir yapıdadır. Oysa mythosdan kendinin üzerine katlanıp, kendini yeniden üretebilen bilinç yapısı, öz-bilinç'tir, etkin yapıdadır ve bir anlamda da (logos)tur.İnsan mitleri yaşarken, kutsal olmayan ve kronolojik özellikteki zamanın dışına çıkıp, nitelik açısından farklı bir zamana, hem en eski, hem de sonsuza dek yakalanabilecek olan kutsal bir zamana açılıp, kendi kendinin kökenine dönebilmelidir.
    Söylediklerimiz aslında bir tarih sürecini kapsamakla beraber, mitolojinin tasavvuf, felsefe, bilim, psikoloji ve din ile olan ilişkilerini de içermektedir. Bütün bu konuların kavramlarının etimolojik kökenlerine indiğimizde birbirleri ile ilgisiz gibi duran sözcüklerin yeraltı kaynak gölünde buluştuklarını görebiliriz. Özcesi, atölyemizin yelpazesi oldukça geniştir vesselam.

КОМЕНТАРІ • 4