Merhaba, daha önce sadece Büyük defter- Kanıt- Üçüncü yalan kitabıyla ilgili olan videoyunuzu izlemiştim fakat onu izlediğimde henüz kitabı okumamıştım. Daha sonra eleştirilerinizi göz önüne alarak kitabı okumaya başladım fakat sizin söylediğiniz kadar karanlık gelmedi kitap bana…. Çünkü ben de sizin gibi insanın karanlık yönünü öğrenmeyi onu keşfetmeyi daha öncelikli buluyorum iyi yönlerinden ziyade. insanların yoksunluk yada fazla güç sahibi olduklarında, sınırlarının nereye varabileceğini hep merak etmişimdir. Aslımda çocuklar sözkonusu olduğunda bir anne olarak çok hassas olduğumu da belirterek beni çok zorladığını söyleyemem kitabın. Savaş zamanlarını sizin kadar ayrıntılı bildiğimi ve okuduğumu söyleyemiyorum ama kitapta bahsi geçen ikizlerin hayata tutunma, köye uyum sağlama, anneannelerini idare etme şekillerini çok güçlü buldum. Sonra ikizlerin sadece okuyarak ve deneyimleyerek bir şeyleri öğrenmeleri çok takdire şayandı. Ensest dediğiniz sahne kitabın çok küçük bir bölümünde yer alıyor ki cinsel taciz de öyle… ne yazık ki; savaş zamanlarında insanların sahip olduğu orantısız gücün kullanım şekli böyle o zamanlarda… Kısacası; beni sizin bahsettiğiniz kadar kötü etkilemedi kitap ama tabiki yaş sınırlması olması gereken ve bu tarz içerikli kitaplara alışkın kişilerin okuması gereken bir kitaptı bence…
Merhaba. Böyle yorumları çok kıymetli buluyorum, özellikle farklı bakış açıları sunuyorsa 🙏🏻 uzun uzun yazdığınız için teşekkür ederim. Neden beğendiğinizi anlayabiliyorum dediğim gibi. Ama kitabı okuduğunuz için şu örneği vereceğim, baba kız olayında kızı mağdur olarak değil de “talep eden, ikna eden” olarak gösterilmesi benim bütün kitaba bakışımı değiştirdi. Hiçbir kitapta ne olursa olsun çocuğun “ikna eden” konumda anlatılmasını istemem, en çok bu rahatsız etti açıkçası. Aynı zamanda askerleri evinden çağıran genç kızda da aynısı geçerliydi, orada da mağdur olarak değil “çağıran, davet eden” olarak gösteriliyordu. Belki ben fazla hassas davranıyorumdur bilmiyorum.. kitabın geneli güzeldi, merak uyandırıcı sürpriz doluydu. Ama bu 2 olayı ben aşamadım maalesef :( ve katılıyorum, yaş sınırlaması olmalı kesinlikle. Güzel yorumunuz için tekrardan teşekkür ediyorum🙏🏻
Aynı kitabı okuyan iki okurun farklı fikirleri bu şekilde saygı çerçevesinde paylaşabiliyor olması çok değerli, bunun için bende size teşekkür ederimm ☺️ paylaştığınız yarık dudak sendromu olan genç kızı ben parafili hastası olarak yorumladığımdan sizin perspektifinizden bakmamıştım. Ayrıca ebeveyni ile ilişkiye giren kız için Freud’un Oidipus kompleksine bir gönderme olarak algılamıştım… Böyle baktığım için çok rahatsızlık duymadığım gibi bazı psikanalitik açılımlara örnek olarak verildiğini düşündüm… Ama dediğiniz gibi rahatsız edici oldukları yadsınamaz tabiki…Bakış açınızı paylaştığınız için çokk teşekkür ederim 🙏
Ben Murat Gülsoy'un "Bu Kitabı Çalın" adlı kitabını okumuştum. Çok akıcıydı. Ama sonra "Oysa Herkes Kendisiyle Meşgul" kitabını okumuş ama yazarın durgun dilinden ve aynı konuları tekrar etmesinden dolayı yarım bırakmıştım. Murat Gülsoy'un soğuk dilinin diğer kitaplarda da devam ettiğini düşünüyorum. Okunmamasının sebebi bu olabilir. Ben bile şu anda onu okumak istemiyorum.
Çok teşekkür ederim🌸 Sahafları pek kullanmıyorum aslında ama kullanmam gerekirse direkt Nadirkitap sitesine bakıyorum, orada birçok sahafın online dükkanı var 🙏🏻
Ben de Ayfer tunç okumaya kırmızı azap isimli öykü kitabıyla ve çok beğenildigi için Fehime isimli öyküyle başladım. Keşke bu şekilde başlamasaydım çünkü orda da pedofili anlatılıyor ben de orda dedım gerek var mıydı bu kadarına diye. Maalesef ciddi bir onyargi oluştu yazara karşı da. Başka kitaplarını da almıştım. Üzüldüm böyle olmasına. Bence hassas içeriklere sahip kitaplari yorumlarken bunlara deginilmeli. Siz ve begüm Çakır dan duydum büyük defter için bu yorumu o yüzden bana göre değil deyip vazgeçtim okumaktan
Aa, kırmızı azap’ta böyle bi öykü olduğunu bilmiyordum :( kötü denk gelmiş.. birilerinin belki bunları anlatması gerekiyordur, ama bir yandan da uyarı olması gerekiyor gerçekten. Büyük kanıt’ı okumamamanız isabet olmuş, o kitapta kız babasını ikna eden konumda resmen. Öyle diyeyim. Zaten böyle anlatıldığı için çok çok rahatsız oldum. Bu arada Begüm Hanım’a ben de aynısını söyledim biliyor musunuz, kitap hakkında olumsuz konuşan bi sizi gördüm kendi adıma teşekkür ederim demiştim kitap kulübü görüşmemizde. Sizden de aynısını duymuş oldum. Bence kitabın olumsuz tarafları söylenmeli, uyarılmalı, okumak isteyen yine okur tabi. O öyküyü bilmiyorum ama Ayfer Tunç’un kitapları genel olarak güzeldir, belki bir gün tekrar denersiniz💫 Teşekkür ederim yorumunuz için de🌸
agata kristof kitabını alacaktım ama yorumundan sonra almamaya karar verdim,zaten dünya da şuan bir savaş var yeteri kadar korkunç şeyler görüyorum okumama gerek yok teşekkürler uyarın için.
Merhaba, daha önce sadece Büyük defter- Kanıt- Üçüncü yalan kitabıyla ilgili olan videoyunuzu izlemiştim fakat onu izlediğimde henüz kitabı okumamıştım. Daha sonra eleştirilerinizi göz önüne alarak kitabı okumaya başladım fakat sizin söylediğiniz kadar karanlık gelmedi kitap bana…. Çünkü ben de sizin gibi insanın karanlık yönünü öğrenmeyi onu keşfetmeyi daha öncelikli buluyorum iyi yönlerinden ziyade. insanların yoksunluk yada fazla güç sahibi olduklarında, sınırlarının nereye varabileceğini hep merak etmişimdir. Aslımda çocuklar sözkonusu olduğunda bir anne olarak çok hassas olduğumu da belirterek beni çok zorladığını söyleyemem kitabın. Savaş zamanlarını sizin kadar ayrıntılı bildiğimi ve okuduğumu söyleyemiyorum ama kitapta bahsi geçen ikizlerin hayata tutunma, köye uyum sağlama, anneannelerini idare etme şekillerini çok güçlü buldum. Sonra ikizlerin sadece okuyarak ve deneyimleyerek bir şeyleri öğrenmeleri çok takdire şayandı. Ensest dediğiniz sahne kitabın çok küçük bir bölümünde yer alıyor ki cinsel taciz de öyle… ne yazık ki; savaş zamanlarında insanların sahip olduğu orantısız gücün kullanım şekli böyle o zamanlarda… Kısacası; beni sizin bahsettiğiniz kadar kötü etkilemedi kitap ama tabiki yaş sınırlması olması gereken ve bu tarz içerikli kitaplara alışkın kişilerin okuması gereken bir kitaptı bence…
Merhaba. Böyle yorumları çok kıymetli buluyorum, özellikle farklı bakış açıları sunuyorsa 🙏🏻 uzun uzun yazdığınız için teşekkür ederim. Neden beğendiğinizi anlayabiliyorum dediğim gibi. Ama kitabı okuduğunuz için şu örneği vereceğim, baba kız olayında kızı mağdur olarak değil de “talep eden, ikna eden” olarak gösterilmesi benim bütün kitaba bakışımı değiştirdi. Hiçbir kitapta ne olursa olsun çocuğun “ikna eden” konumda anlatılmasını istemem, en çok bu rahatsız etti açıkçası. Aynı zamanda askerleri evinden çağıran genç kızda da aynısı geçerliydi, orada da mağdur olarak değil “çağıran, davet eden” olarak gösteriliyordu. Belki ben fazla hassas davranıyorumdur bilmiyorum.. kitabın geneli güzeldi, merak uyandırıcı sürpriz doluydu. Ama bu 2 olayı ben aşamadım maalesef :( ve katılıyorum, yaş sınırlaması olmalı kesinlikle. Güzel yorumunuz için tekrardan teşekkür ediyorum🙏🏻
Aynı kitabı okuyan iki okurun farklı fikirleri bu şekilde saygı çerçevesinde paylaşabiliyor olması çok değerli, bunun için bende size teşekkür ederimm ☺️ paylaştığınız yarık dudak sendromu olan genç kızı ben parafili hastası olarak yorumladığımdan sizin perspektifinizden bakmamıştım. Ayrıca ebeveyni ile ilişkiye giren kız için Freud’un Oidipus kompleksine bir gönderme olarak algılamıştım… Böyle baktığım için çok rahatsızlık duymadığım gibi bazı psikanalitik açılımlara örnek olarak verildiğini düşündüm… Ama dediğiniz gibi rahatsız edici oldukları yadsınamaz tabiki…Bakış açınızı paylaştığınız için çokk teşekkür ederim 🙏
Katkılarınız kesinlikle çok faydalı oldu🌸
Hg ❤🎉teşekkür ediyorum 🎉
Ben teşekkür ederim🌸🌸
Ben Murat Gülsoy'un "Bu Kitabı Çalın" adlı kitabını okumuştum. Çok akıcıydı. Ama sonra "Oysa Herkes Kendisiyle Meşgul" kitabını okumuş ama yazarın durgun dilinden ve aynı konuları tekrar etmesinden dolayı yarım bırakmıştım. Murat Gülsoy'un soğuk dilinin diğer kitaplarda da devam ettiğini düşünüyorum. Okunmamasının sebebi bu olabilir. Ben bile şu anda onu okumak istemiyorum.
Merhaba ilk defa denk geldim kanalınıza. Çok sevdim anlatımlarınızı. Muhtemelen her videonuza bakarım artık. :)
Merhaba yorumunuzu yeni gördüm kusura bakmayın, çok teşekkür ederim 😊
Harikasın❤
Teşekkür ederimm 🥹🫶🏻
Öncelikle emeğinize sağlık.İnternet üzerinden sahaf alışverişinizi nereden yapıyorsunuz?😊
Çok teşekkür ederim🌸 Sahafları pek kullanmıyorum aslında ama kullanmam gerekirse direkt Nadirkitap sitesine bakıyorum, orada birçok sahafın online dükkanı var 🙏🏻
Ben de Ayfer tunç okumaya kırmızı azap isimli öykü kitabıyla ve çok beğenildigi için Fehime isimli öyküyle başladım. Keşke bu şekilde başlamasaydım çünkü orda da pedofili anlatılıyor ben de orda dedım gerek var mıydı bu kadarına diye. Maalesef ciddi bir onyargi oluştu yazara karşı da. Başka kitaplarını da almıştım. Üzüldüm böyle olmasına. Bence hassas içeriklere sahip kitaplari yorumlarken bunlara deginilmeli. Siz ve begüm Çakır dan duydum büyük defter için bu yorumu o yüzden bana göre değil deyip vazgeçtim okumaktan
Aa, kırmızı azap’ta böyle bi öykü olduğunu bilmiyordum :( kötü denk gelmiş.. birilerinin belki bunları anlatması gerekiyordur, ama bir yandan da uyarı olması gerekiyor gerçekten. Büyük kanıt’ı okumamamanız isabet olmuş, o kitapta kız babasını ikna eden konumda resmen. Öyle diyeyim. Zaten böyle anlatıldığı için çok çok rahatsız oldum. Bu arada Begüm Hanım’a ben de aynısını söyledim biliyor musunuz, kitap hakkında olumsuz konuşan bi sizi gördüm kendi adıma teşekkür ederim demiştim kitap kulübü görüşmemizde. Sizden de aynısını duymuş oldum. Bence kitabın olumsuz tarafları söylenmeli, uyarılmalı, okumak isteyen yine okur tabi.
O öyküyü bilmiyorum ama Ayfer Tunç’un kitapları genel olarak güzeldir, belki bir gün tekrar denersiniz💫 Teşekkür ederim yorumunuz için de🌸
agata kristof kitabını alacaktım ama yorumundan sonra almamaya karar verdim,zaten dünya da şuan bir savaş var yeteri kadar korkunç şeyler görüyorum okumama gerek yok teşekkürler uyarın için.
Olumsuz konuşunca tedirgin olmuştum ama böyle yorumlar iyi hissettirdi. asıl ben teşekkür ederim 🌸
Herkesin farklı görüşlere saygı duyması gerektiğini öğrenmeli bence.