➩Quensslover_ ➩"Bir seri katil ile kütüphanede kilitli kalmak" ➩ Şarkı adını bilmiyorum Jeon Jungkook Kim Rose (Yn) °Kurgumuzzz° Rose'den KTH: Ya sen çıldırdın mı abla!? "Tae bi sakin o-" KTH: NASIL SAKİN OLAYIM NASIL?! "Beni dinle bir-" KTH: AYNEN AYNEN, ABLAM BENİM ESKİ SEVGİLİM İLE GÖRÜŞMÜŞ VE AZ KALSIN VURULACAKMIŞ AMA BENİM SAKİN OLMAMI BEKLİYOR NE KADAR NORMAL! "Bak biliyorum, hatalıyım ama bir sakin ol da konuşalı-" KTH: HALA SAKİN OL DİYO DELİRCEM! "Ablacım, sonuçta bana bir şey olması gel oturalım şuraya düzgünce anlaşalı-" KTH: Ben gidiyorum yoksa bu evden eser kalmicak! Yüzünü bile görmek istemiyorum abla! "Bana bişey olmadı diyorum! Yüzümü göremeyecek olan sensin ablanla saygılı konuş!" KTH: Saygılı konuşmuş muş! "Tae!" Cidden çok şey saçma bir şey için kardeşimle kavga ediyordum. Bu bu canımı da yakıyordu çünkü öz kardeşimi her şeyden koruyup kollamam gerekiyor. KTH: Gidiyorum ben! Peşimden gelme! Kapıyı yüzüme çarpıp gitmişti. Ne yani sırf eski sevgilisi ile buluştuğum için miydi böyle bir şey? Hayır yani bana karşı plan kuracağını nerden bileyim? Ben nereden bileyim beni çağırıp vurmaya çalışacaklarını? Gözyaşlarımı dökmemeliydim. Evet, sakinim şu anda. En azından öyle zannediyorum. Belki kütüphaneye gidersem daha iyi olur. Kütüphanede çalışmak insana huzur veriyor, aynı şu anda olduğu gibi. Kitap okumak, ara sıra camdan aşağıya bakmak.. Ülkenin en büyük kütüphanesi diye boşuna demiyorlar. Ne ararsan var. 20 katlı yer ve her bölümde ayrı bir çalışan var. Burda çalışanlara Allah sabır versin bu ne böyle? Neyse şu an derse odaklanmalıyım. Derken uyumuş olabilirim ehe. ~ Kalktığımda her yer karanlıktı. Ne olmuş buraya böyle? Yok artık! Beni burda unutmamışlardır değil mi? Ama güvenlik 7/24 burda oluyor diye biliyordum. Koşup aşağıya incekken arkamdan bir ses geldi.. "K-kim var orda?" Ses çıkmamıştı.. "Orda b-biri mi var?" Ve arkamda kimin olduğunu görmüştüm... 'Miyavv' "Ah, korkuttun beni şirin şeyy" Oraya doğru ilerlemeye başladım. Karanlıktı, bu yüzden yavaş yürüyordum. Ta ki kedi kaçıncaya dek. Arkamda biri mi vardı? "Pisicik, nereye gittin?" Adımlarımı orta şekilde hızlandırdım.. "Pisi pisi, nerdesin?" Biraz daha ilerleyince acı bir çığlık duydum, tanrım buda ne böyle! Yolun sonuna gelince çığlık atıp yere düştüm.. Karşımda bir kedi ile insan cesedi vardı! Burda bir katil mi var!? Vücudum titriyordu. Arkamda adım sesleri duymaya başlamıştım. Yavaşça yerden doğrulup bir yere koşmaya başladım. Burayı da tam bilmiyorum ben! İzimi kaybettirdiğimi düşünüp yavaşladım, en azından öyle düşünmüştüm. Arkamdaki nefes ile durdum, şu an çok korkuyordum.. Bir anda boynuma bir şey dolandı. Nefesim kesiliyor, ara ara ölcek gibi hissediyordum. Hayır sen güçlü bir kızsın dayan.. Kendimi arkaya yatırdım, adamın yüzünü göremiyordum. Ayağımla arkaya bir tekme savurdum, adamın eli biraz gevşedi. İşte o an fark ettim, ben burdan diri çıkamayacaktım.. Elimle boğazımı saran şeye dokundum ama bu bir el değildi, bir bezdi. Adamın kafasına vurdum ve beni bırakınca koşmaya başladım - Koş bakalım! Benden kurtulamayacağın gerçeği çok açık! "Bırak peşimi!" Diye bağırdım koşarken. O anda telefonumu almadığımı fark ettim, artık her şey için çok geçti. Ben kimin elindeyim böyle?.. Yine önüne çıkmıştı, elinde bir bıçakla.. "B-bırak beni" - Ben ve bırakmak mı? Histerik bir gülüş ile devam etti. İşte o an anladım onun kim olduğunu; Jeon Jungkook, dünyaca ünlü seri katil... Belkide hiç şansım yoktu burdan kaçmak için?.. JJK: Ben sadece öldürürüm. Ve yeni kurbanlarımdan birisisin sadece, Kim Rose. Sırıttı.. JJK- Çok güzelsin, tam mezarlara layık.. Sesi uğultu gibi çıkıyordu. "N-nolur b-bırak beni.. Hayallerim var benim..." JJK: Herkesin bir hayali var küçüğüm dimi? Benimkide seni öldürmek. Herkesin hayali gerçek olursa ne olur? "Ama seninki benim haklarımı göz ardı ediyor!" Hayır, hayır ne yaptım ben böyle.. JJK:Akıllısın küçük, ama ben daha akıllıyım. Haklar kimin umrunda. Seni burda bırakmaya da hakları yoktu sonuçta, ama burdasın. Arkama bakmadan koşmaya başladım. Korkudan vücudum titriyordu, telefonumdan birini de arayamazdım ki.. Koşarken önümde bir gölge belirdi, o kimdi? Yine çıktı karşıma.. Çıkmasıyla çığlık atmam bir oldu, yine yere düştüm. Yere düşmemle kafamda bir şey patlatılması bir oldu. Gözlerim yavaş yavaş kapanıyordu. Son gördüğüm ise, iki çift göz... Kalktığımda saatin kaç olduğunu bilmiyordum, amacım sadece burdan kaçmaktı. Kütüphanenin kaçıncı katındaydım, nerdeydim hiç bi fikrim yok. Sadece çekip gitmek istiyorum. Ölmek değil. Yine geldi, yine o sesi duydum. Küçük bir kahkaha ile yanıma yaklaştı, elinde cam vardı. Tahmin ettiğim gibi, kafamda böyle bir şey patlatmıştı kim cam da elinde kalmıştı. Yanıma yaklaştıkça geri gidiyordum. Bana doğru koşmaya başladı, Arkama bakmadan yine koşmaya başladım. Vücudum ter içindeydi. Arkamdan bir acı hissettim önce, sonra bir tane daha, ve bir tane daha.. Sırtımda cam vardı. Acıyla bağırdım. Duraksadım, devam edebileceğimi sanmıyordum. Tam o anda bir çift el beni havaya kaldırdı. Nefes alamıyordum. Gözlerim kararıyor, hayatım gözlerimin önünden geçiyordu. Hiçbir şeyin farkında değildim. Beni fırlattı. Sert zemine düştüm. Canım acıdı ama ayağa kalktım, beni karanlıkta görmemesini sağlayarak uzaklaştım ordan. Tam o anda omzumda bir acı hissettim. Vurulmuştum. Beni nasıl görmüştü? Omzumdan kanlar boşalıyordu. Sızlıyordu vücudum.. Arkadan bir kahkaha koptu, bu bir psikopattı. Kendimi böyle birinin eline bırakamazdım. Kesinlikle olmazdı.. Koşuyordum, tabi buna koşma denilirse. O an yerde bir fular buldum. Evet bu benim fularımdı! Beni boğmaya çalışırken kullandığı şeyde buydu demek ki!... Omzuma bağladım, en azından daha az kan akar diye. Arkama baktığımda sakin adımlar ile bana yaklaşıyordu. Hızlandım, oda hızlandı. Tekrar koştum, ben aynı kattaydım! Masama gidip telefonumu alamazdım yoksa anlardı benim aldığımı... Kitaplıkların arkasına saklandım, o arada bir ses yükseldi.. JJK: Ah iyi saklanmışsın, ama seni bulacağıma adım gibi eminim küçüğüm. Bana neden böyle sesleniyordu? Şu an önemli olan bu değildi ama. Sessiz adımlarla ve korkarak cesetin oraya gittim, adamın telefonunu alacaktım. Ve aldım da. Tae'yi arayamazdım, yüzüme kapatırdı.. JJK: Demek burdasın, biraz oyun oynalayalım :) Telefonu arkama sakladım "B-beni bırak.. " JJK: Hımm, hayır istemiyorum. Koştum acıyla, üst kata çıktım ama alt kata bir şey attım ki benim orda olduğumu sansın. Öyle de oldu, o merdivenlere yöneldiğinde duraksadım ve eğildim. Alt kata iniyordu! Sessizce yukarı çıktım. Burası süslenmiş bir odaydı. Her yer camdan, camların üstünde yapraklar vardı ve ışıklı, gösterişli bir yerdi. Bir bitkinin arkasına saklandım ve arkadaşımın numarasını tuşladım, tek umudum açmasıydı.. 'Çalıyor, çalıyor' Telefonu sessize aldım 'Arama reddedildi' Lanet okudum içimden.. Bu sefer korka korka kardeşimin numarasını tuşladım... 'Çalıyor, çalıyor' "Umarım sen açarsın tatam.." 'Arama başladı' -kimsiniz? "Tae.." -yine mi sen!!? 'Arama sonlandırıldı'
Hayır, yapma bunu bana.. Polisin numarasını tuşladım bu sefer.. 'Çalıyor, çalıyor' Açtılar! - Sorunuzun nedir? JJK: Demek burdasın küçüğüm "S-sen, beni nasıl buldun?!.." JJK: Küçücük bir parçayla, beni alt kata indiğine inandırabilir misin sence? - Efendim neredesiniz?! JJK: Artık sınırları zorlamaya başladın! Kapat telefonu! "Sen benim canımı almaya çalışırken telefonu mu kapatayım!? " JJK: Sen istedin küçüğüm.. Tek hareketle ayağa kaldırdı beni, karnıma tekme yedim.. Tekrar ve tekrar. Sürekli tekme atıyordu. Öksürdüm, her yer kan oldu. Omzuma vurdu, vücudum parçalara ayrıldı sanki.. Üstüme doğru eğildi, yüzümü ve her tarafımı yumruklamaya başladı.. En son elindeki bıçakla bana sırıtarak bakıyordu, kaç kez sapladı o bıçağı bilmem, ama ben öldüm o an. Gözlerim tamamen karardı, ama havalandığımı hissettim. Bir yandan da polislerin siren sesleri, bulmuşlardı yerimi.. Yüzümde hafif bir tebessüm belirdi, ama her şey için çok geçti.. Ben burda ölürken, onlar yeni gelmişlerdi... ~ Gözlerimi karanlık bir odada açtım, hayır, hayır.. Kurtulamamıştım ben.. Acı hissetmiyordum ama kurtulamamıştım... Odada adım sesleri yükseldi, yine o ses.. JJK: Uyanmışsın küçük. "Yeter, b-bırak beni artık y-yeter.. " JJK: Az sabret, zaten 1 haftadan beri komadaydın. Yeni uyanmışken kendini zorlama, daha çok şey yaşayacaksın. "N-ne?" JJK: Öyle işte. Hareket edemiyordum, algılarım kapanmıştı. Birinin üstüme geldiğini hissettim ama vücudum hareket edemiyordu.. Tekrar havalandım, burnum garip bir koku alıyordu, gözlerim kısa süreliğine kapandı ama tekrar açıldı. Sandalyeye bağlanmıştım!.. Düşündüğüm şey değil değil mi? JJK: Uyandığına göre başlayabiliriz. Neden bahsediyordu? Eline yine bir bıçak aldı, her tarafıma kesikler atıyordu. Çığlık attıkça susmamı söylüyordu ama dayanamıyordum.. En son her yerime kolonya sıktı, kanlar içinde olan bedenim, tekrar ve tekrar sızlayıp yandı. Yine bağırdım.. JJK: Ah yeter be! Gelin şuraya gösterin şuna bağırmak ne oluyormuş! Kaldırdılar yerden tanımadığım insanlar beni, ellerimi alıp yukarıdan bir ipe bağladılar, aynı şekilde ayaklarımı da.. Tekrar dövüldüm, tekrar yumruk yedim... Kütüphaneden buraya nasıl geldim hiç bir fikrim yok. Belkide hala kütüphanedeyim kim bilir?.. Bir kilit sesi geldi dışarıdan.. Silah sesleri, dayanamadım gözlerim kapandı.. Ve o an farkettim, ben hala aynı yerdeyim. Her şey bir oyun muydu? Yaşadığım şeyler felan her şey beynimin oynadığı rüyalar mıydı? Hayır. Gözlerim kapanırken bile dövülmektendi bu yaşadıklarım... Koşarak bana gelen birini gördüm, kimdi bu? Arkadaşım, ya da kardeşim? Hiçbir şey bilmiyordum. Bu sefer gözlerim ölümüne kapandı sanırsam.. ~ Herşey bir anda tekrar belirdi, uzun zaman sonra.. Bembeyaz bir odada açtım kendimi. Bir cihaz görüyordum, ne yani bu küçücük cihaz mı benim kalbimin atışını söylüyor? Bari ne yaşadığımı da söylese.. Hemşireler, doktorlar başımda toplandı, camdan birileri bakıyordu. Yoğun bakım mı burası? Doktorlar bir şeyler söylüyor, hemşireler tebessüm ediyor ama ben hiç birşey duymuyorum.. Yaşadıklarım teker teker aklımın ucundan geçerken, sakin kalmamı bekliyorlar benden. Polisler kesin ifademi alcak diye düşünüyorum tam şu anda. Sonra sesleri duymaya başladım. -Beni duyuyor musunuz?! Ne dediğini anlamamıştım hala sesler net değildi. - Rose hanım!? "E-efendim" - Şükürler olsun, uyandınız! "Neyden?" - Komadan.. Bir sırıtış atmakla yetindim sadece, beni normal odaya alırken tavanı izledim. Anına polisler geldi zaten.. - Bize ne olduğunu anlatabilir misiniz? "Heh yeni mi geliyor aklınıza?! Ben orda can çekişirken beni kurtarmak yeni mi geldi aklınıza!? İfade felan vermiyorum! Çoktan tutuklamışsınızdır zaten o pisliği!" - B-biz, hayır.. "Neyi beceriyorsunuz ki zaten!" KTH: Abla! Bir silah sesi duydum, yine gördüm o gözleri. Bırakmayacaktı peşimi, ben ölene kadar.. İşte son gördüğüm kargaşa bu, bana korkarak bakan kardeşim, yine o yüzün, bana sırıtarak baktığı ve kalbime doğrultulmuş bir silah... Sonnnn..... ✩ Kızın ölüp ölmediğini siz hayal edinn ✰ Umarım beğenmişsinizdirrr ✰ Emeğimin karşılığını verirseniz sevinirim
➩Quensslover_
➩"Bir seri katil ile kütüphanede kilitli kalmak"
➩ Şarkı adını bilmiyorum
Jeon Jungkook
Kim Rose (Yn)
°Kurgumuzzz°
Rose'den
KTH: Ya sen çıldırdın mı abla!?
"Tae bi sakin o-"
KTH: NASIL SAKİN OLAYIM NASIL?!
"Beni dinle bir-"
KTH: AYNEN AYNEN, ABLAM BENİM ESKİ SEVGİLİM İLE GÖRÜŞMÜŞ VE AZ KALSIN VURULACAKMIŞ AMA BENİM SAKİN OLMAMI BEKLİYOR NE KADAR NORMAL!
"Bak biliyorum, hatalıyım ama bir sakin ol da konuşalı-"
KTH: HALA SAKİN OL DİYO DELİRCEM!
"Ablacım, sonuçta bana bir şey olması gel oturalım şuraya düzgünce anlaşalı-"
KTH: Ben gidiyorum yoksa bu evden eser kalmicak! Yüzünü bile görmek istemiyorum abla!
"Bana bişey olmadı diyorum! Yüzümü göremeyecek olan sensin ablanla saygılı konuş!"
KTH: Saygılı konuşmuş muş!
"Tae!"
Cidden çok şey saçma bir şey için kardeşimle kavga ediyordum. Bu bu canımı da yakıyordu çünkü öz kardeşimi her şeyden koruyup kollamam gerekiyor.
KTH: Gidiyorum ben! Peşimden gelme!
Kapıyı yüzüme çarpıp gitmişti. Ne yani sırf eski sevgilisi ile buluştuğum için miydi böyle bir şey? Hayır yani bana karşı plan kuracağını nerden bileyim? Ben nereden bileyim beni çağırıp vurmaya çalışacaklarını?
Gözyaşlarımı dökmemeliydim. Evet, sakinim şu anda. En azından öyle zannediyorum. Belki kütüphaneye gidersem daha iyi olur.
Kütüphanede çalışmak insana huzur veriyor, aynı şu anda olduğu gibi. Kitap okumak, ara sıra camdan aşağıya bakmak.. Ülkenin en büyük kütüphanesi diye boşuna demiyorlar. Ne ararsan var.
20 katlı yer ve her bölümde ayrı bir çalışan var. Burda çalışanlara Allah sabır versin bu ne böyle? Neyse şu an derse odaklanmalıyım. Derken uyumuş olabilirim ehe.
~
Kalktığımda her yer karanlıktı. Ne olmuş buraya böyle? Yok artık! Beni burda unutmamışlardır değil mi? Ama güvenlik 7/24 burda oluyor diye biliyordum. Koşup aşağıya incekken arkamdan bir ses geldi..
"K-kim var orda?"
Ses çıkmamıştı..
"Orda b-biri mi var?"
Ve arkamda kimin olduğunu görmüştüm...
'Miyavv'
"Ah, korkuttun beni şirin şeyy"
Oraya doğru ilerlemeye başladım. Karanlıktı, bu yüzden yavaş yürüyordum. Ta ki kedi kaçıncaya dek. Arkamda biri mi vardı?
"Pisicik, nereye gittin?"
Adımlarımı orta şekilde hızlandırdım..
"Pisi pisi, nerdesin?"
Biraz daha ilerleyince acı bir çığlık duydum, tanrım buda ne böyle!
Yolun sonuna gelince çığlık atıp yere düştüm.. Karşımda bir kedi ile insan cesedi vardı! Burda bir katil mi var!?
Vücudum titriyordu. Arkamda adım sesleri duymaya başlamıştım. Yavaşça yerden doğrulup bir yere koşmaya başladım. Burayı da tam bilmiyorum ben!
İzimi kaybettirdiğimi düşünüp yavaşladım, en azından öyle düşünmüştüm. Arkamdaki nefes ile durdum, şu an çok korkuyordum..
Bir anda boynuma bir şey dolandı. Nefesim kesiliyor, ara ara ölcek gibi hissediyordum. Hayır sen güçlü bir kızsın dayan..
Kendimi arkaya yatırdım, adamın yüzünü göremiyordum. Ayağımla arkaya bir tekme savurdum, adamın eli biraz gevşedi. İşte o an fark ettim, ben burdan diri çıkamayacaktım..
Elimle boğazımı saran şeye dokundum ama bu bir el değildi, bir bezdi. Adamın kafasına vurdum ve beni bırakınca koşmaya başladım
- Koş bakalım! Benden kurtulamayacağın gerçeği çok açık!
"Bırak peşimi!"
Diye bağırdım koşarken. O anda telefonumu almadığımı fark ettim, artık her şey için çok geçti. Ben kimin elindeyim böyle?..
Yine önüne çıkmıştı, elinde bir bıçakla..
"B-bırak beni"
- Ben ve bırakmak mı?
Histerik bir gülüş ile devam etti. İşte o an anladım onun kim olduğunu; Jeon Jungkook, dünyaca ünlü seri katil... Belkide hiç şansım yoktu burdan kaçmak için?..
JJK: Ben sadece öldürürüm. Ve yeni kurbanlarımdan birisisin sadece, Kim Rose.
Sırıttı..
JJK- Çok güzelsin, tam mezarlara layık..
Sesi uğultu gibi çıkıyordu.
"N-nolur b-bırak beni.. Hayallerim var benim..."
JJK: Herkesin bir hayali var küçüğüm dimi? Benimkide seni öldürmek. Herkesin hayali gerçek olursa ne olur?
"Ama seninki benim haklarımı göz ardı ediyor!"
Hayır, hayır ne yaptım ben böyle..
JJK:Akıllısın küçük, ama ben daha akıllıyım. Haklar kimin umrunda. Seni burda bırakmaya da hakları yoktu sonuçta, ama burdasın.
Arkama bakmadan koşmaya başladım. Korkudan vücudum titriyordu, telefonumdan birini de arayamazdım ki..
Koşarken önümde bir gölge belirdi, o kimdi? Yine çıktı karşıma.. Çıkmasıyla çığlık atmam bir oldu, yine yere düştüm. Yere düşmemle kafamda bir şey patlatılması bir oldu. Gözlerim yavaş yavaş kapanıyordu. Son gördüğüm ise, iki çift göz...
Kalktığımda saatin kaç olduğunu bilmiyordum, amacım sadece burdan kaçmaktı. Kütüphanenin kaçıncı katındaydım, nerdeydim hiç bi fikrim yok. Sadece çekip gitmek istiyorum. Ölmek değil.
Yine geldi, yine o sesi duydum. Küçük bir kahkaha ile yanıma yaklaştı, elinde cam vardı. Tahmin ettiğim gibi, kafamda böyle bir şey patlatmıştı kim cam da elinde kalmıştı. Yanıma yaklaştıkça geri gidiyordum. Bana doğru koşmaya başladı,
Arkama bakmadan yine koşmaya başladım. Vücudum ter içindeydi. Arkamdan bir acı hissettim önce, sonra bir tane daha, ve bir tane daha.. Sırtımda cam vardı. Acıyla bağırdım.
Duraksadım, devam edebileceğimi sanmıyordum. Tam o anda bir çift el beni havaya kaldırdı. Nefes alamıyordum. Gözlerim kararıyor, hayatım gözlerimin önünden geçiyordu. Hiçbir şeyin farkında değildim.
Beni fırlattı. Sert zemine düştüm. Canım acıdı ama ayağa kalktım, beni karanlıkta görmemesini sağlayarak uzaklaştım ordan. Tam o anda omzumda bir acı hissettim. Vurulmuştum. Beni nasıl görmüştü?
Omzumdan kanlar boşalıyordu. Sızlıyordu vücudum.. Arkadan bir kahkaha koptu, bu bir psikopattı. Kendimi böyle birinin eline bırakamazdım. Kesinlikle olmazdı..
Koşuyordum, tabi buna koşma denilirse. O an yerde bir fular buldum. Evet bu benim fularımdı! Beni boğmaya çalışırken kullandığı şeyde buydu demek ki!...
Omzuma bağladım, en azından daha az kan akar diye. Arkama baktığımda sakin adımlar ile bana yaklaşıyordu. Hızlandım, oda hızlandı. Tekrar koştum, ben aynı kattaydım! Masama gidip telefonumu alamazdım yoksa anlardı benim aldığımı...
Kitaplıkların arkasına saklandım, o arada bir ses yükseldi..
JJK: Ah iyi saklanmışsın, ama seni bulacağıma adım gibi eminim küçüğüm.
Bana neden böyle sesleniyordu? Şu an önemli olan bu değildi ama. Sessiz adımlarla ve korkarak cesetin oraya gittim, adamın telefonunu alacaktım. Ve aldım da. Tae'yi arayamazdım, yüzüme kapatırdı..
JJK: Demek burdasın, biraz oyun oynalayalım :)
Telefonu arkama sakladım
"B-beni bırak.. "
JJK: Hımm, hayır istemiyorum.
Koştum acıyla, üst kata çıktım ama alt kata bir şey attım ki benim orda olduğumu sansın. Öyle de oldu, o merdivenlere yöneldiğinde duraksadım ve eğildim. Alt kata iniyordu! Sessizce yukarı çıktım. Burası süslenmiş bir odaydı. Her yer camdan, camların üstünde yapraklar vardı ve ışıklı, gösterişli bir yerdi.
Bir bitkinin arkasına saklandım ve arkadaşımın numarasını tuşladım, tek umudum açmasıydı..
'Çalıyor, çalıyor'
Telefonu sessize aldım
'Arama reddedildi'
Lanet okudum içimden.. Bu sefer korka korka kardeşimin numarasını tuşladım...
'Çalıyor, çalıyor'
"Umarım sen açarsın tatam.."
'Arama başladı'
-kimsiniz?
"Tae.."
-yine mi sen!!?
'Arama sonlandırıldı'
Hayır, yapma bunu bana..
Polisin numarasını tuşladım bu sefer..
'Çalıyor, çalıyor'
Açtılar!
- Sorunuzun nedir?
JJK: Demek burdasın küçüğüm
"S-sen, beni nasıl buldun?!.."
JJK: Küçücük bir parçayla, beni alt kata indiğine inandırabilir misin sence?
- Efendim neredesiniz?!
JJK: Artık sınırları zorlamaya başladın! Kapat telefonu!
"Sen benim canımı almaya çalışırken telefonu mu kapatayım!? "
JJK: Sen istedin küçüğüm..
Tek hareketle ayağa kaldırdı beni, karnıma tekme yedim.. Tekrar ve tekrar. Sürekli tekme atıyordu. Öksürdüm, her yer kan oldu.
Omzuma vurdu, vücudum parçalara ayrıldı sanki.. Üstüme doğru eğildi, yüzümü ve her tarafımı yumruklamaya başladı.. En son elindeki bıçakla bana sırıtarak bakıyordu, kaç kez sapladı o bıçağı bilmem, ama ben öldüm o an. Gözlerim tamamen karardı, ama havalandığımı hissettim.
Bir yandan da polislerin siren sesleri, bulmuşlardı yerimi.. Yüzümde hafif bir tebessüm belirdi, ama her şey için çok geçti.. Ben burda ölürken, onlar yeni gelmişlerdi...
~
Gözlerimi karanlık bir odada açtım, hayır, hayır.. Kurtulamamıştım ben.. Acı hissetmiyordum ama kurtulamamıştım...
Odada adım sesleri yükseldi, yine o ses..
JJK: Uyanmışsın küçük.
"Yeter, b-bırak beni artık y-yeter.. "
JJK: Az sabret, zaten 1 haftadan beri komadaydın. Yeni uyanmışken kendini zorlama, daha çok şey yaşayacaksın.
"N-ne?"
JJK: Öyle işte.
Hareket edemiyordum, algılarım kapanmıştı. Birinin üstüme geldiğini hissettim ama vücudum hareket edemiyordu..
Tekrar havalandım, burnum garip bir koku alıyordu, gözlerim kısa süreliğine kapandı ama tekrar açıldı. Sandalyeye bağlanmıştım!.. Düşündüğüm şey değil değil mi?
JJK: Uyandığına göre başlayabiliriz.
Neden bahsediyordu? Eline yine bir bıçak aldı, her tarafıma kesikler atıyordu. Çığlık attıkça susmamı söylüyordu ama dayanamıyordum..
En son her yerime kolonya sıktı, kanlar içinde olan bedenim, tekrar ve tekrar sızlayıp yandı. Yine bağırdım..
JJK: Ah yeter be! Gelin şuraya gösterin şuna bağırmak ne oluyormuş!
Kaldırdılar yerden tanımadığım insanlar beni, ellerimi alıp yukarıdan bir ipe bağladılar, aynı şekilde ayaklarımı da.. Tekrar dövüldüm, tekrar yumruk yedim...
Kütüphaneden buraya nasıl geldim hiç bir fikrim yok. Belkide hala kütüphanedeyim kim bilir?.. Bir kilit sesi geldi dışarıdan.. Silah sesleri, dayanamadım gözlerim kapandı.. Ve o an farkettim, ben hala aynı yerdeyim. Her şey bir oyun muydu?
Yaşadığım şeyler felan her şey beynimin oynadığı rüyalar mıydı? Hayır. Gözlerim kapanırken bile dövülmektendi bu yaşadıklarım...
Koşarak bana gelen birini gördüm, kimdi bu? Arkadaşım, ya da kardeşim? Hiçbir şey bilmiyordum. Bu sefer gözlerim ölümüne kapandı sanırsam..
~
Herşey bir anda tekrar belirdi, uzun zaman sonra.. Bembeyaz bir odada açtım kendimi. Bir cihaz görüyordum, ne yani bu küçücük cihaz mı benim kalbimin atışını söylüyor? Bari ne yaşadığımı da söylese..
Hemşireler, doktorlar başımda toplandı, camdan birileri bakıyordu. Yoğun bakım mı burası? Doktorlar bir şeyler söylüyor, hemşireler tebessüm ediyor ama ben hiç birşey duymuyorum..
Yaşadıklarım teker teker aklımın ucundan geçerken, sakin kalmamı bekliyorlar benden. Polisler kesin ifademi alcak diye düşünüyorum tam şu anda. Sonra sesleri duymaya başladım.
-Beni duyuyor musunuz?!
Ne dediğini anlamamıştım hala sesler net değildi.
- Rose hanım!?
"E-efendim"
- Şükürler olsun, uyandınız!
"Neyden?"
- Komadan..
Bir sırıtış atmakla yetindim sadece, beni normal odaya alırken tavanı izledim. Anına polisler geldi zaten..
- Bize ne olduğunu anlatabilir misiniz?
"Heh yeni mi geliyor aklınıza?! Ben orda can çekişirken beni kurtarmak yeni mi geldi aklınıza!? İfade felan vermiyorum! Çoktan tutuklamışsınızdır zaten o pisliği!"
- B-biz, hayır..
"Neyi beceriyorsunuz ki zaten!"
KTH: Abla!
Bir silah sesi duydum, yine gördüm o gözleri. Bırakmayacaktı peşimi, ben ölene kadar.. İşte son gördüğüm kargaşa bu, bana korkarak bakan kardeşim, yine o yüzün, bana sırıtarak baktığı ve kalbime doğrultulmuş bir silah...
Sonnnn.....
✩ Kızın ölüp ölmediğini siz hayal edinn
✰ Umarım beğenmişsinizdirrr
✰ Emeğimin karşılığını verirseniz sevinirim
Çok güzel olmuş da yarıda kesilmiş gibi olmuş 💜😊
Lan kisir dongu gibi hilaye yazmissin okurken oldum oldum dirildim yemin ederim mukemmel olmus ellerine saglikkk ❤❤❤🐇🐇🐇
Çok iyi
Hikaynei yeni farkettim ama mukemmel olmusss
Ya bir part daha lazimm lutfenn
Kızın acaba sağlam yeri kaldımı 😂😂
Nerde
Şimdi atabildim kusura bakmayın
Evet hala diğer bölümlerdeyim bücüşüm💅💅💅
Bir şey sorcam şimdi Tae'mi yn'yi öldürdü
Açıklama boş videoda da yok yorumda yok nerede
Şimdi atabildim kusura bakmayın
Yok ne kusuru teşekkürler hikayen çok iyiydi ama Jungkook bizi o kadar bıçaklamışken nasıl hatayla hayata geri döndü mü anlamadım😅😅
@@vnintatas4737 bende bilmiyorum valla bişeler yaptim 😅
evlilik yok mu ulann