defteri soranlar için kadikoyde onur akyuz kirtasiyeden aldim (sponsor falan degiller) en sevdiğim bateristlere louis cole eklemeyi unutmuşum seni seviyorum louis cole özür dilerim
Daha şık ve de odaklanmayı sağladığını düşünüyorum telefonda değil dedefterde not almanın çünkü telefonda iken ister istemez odağımızın kaydığını ve yeterince bir duyguya odaklanamamızı sağlıyor. Tabi Engin ne düşünüyor bilemem @@Muhammet-Ali
Önceki videolarında bir konu hakkında konuştuğunda genelde evde olurdun ve daha depresif bir havan vardı. Bir önceki videonda ise son zamanlarda daha mutlu ve hevesli olduğundan bahsediyordun, bu videoda ise seni evde değil; dışarıda rahatça konuşuyorken gördük. Aslında bu da duygularının nasıl değiştiğini ve sana nasıl yansıdığını çok iyi açıklamış. İnsanlar değişir.
9:28 bu neye yarıyor biliyor musunuz, hayat şartları iyileştiğinde geriye dönüp aslında sağlıklı düşünmüyormuşum diyorsunuz ve tekrar kötüye gittiğinde o düşünceler tekrar geliyor ve bu sefer diyorsunuz ki: hayır bunlar mantıklı ve sağlıklı değil, bu sefer bu düşüncelere eskisi gibi inanmayacağım. ve bu sizim duygularınızı düşüncelerinizi daha iyi kontrol edebilmenize, iyileşme aşamasına çabuk geçmenize sebep oluyor.
Belki de ben romantikleştiriyorum ama bilgisayara yazmak daha pratik ve gizlilik açısından daha kullanışlı olsa da el yazısıyla düşüncelerini aktarmak çok daha iyi hissettiriyor. Sanırım bahsettiğin seni anlayan ve sabırla dinleyen biri imajını kağıt kalemle daha çok hissediyorum, dijitalde biraz daha sönük kalıyor. Düşününce yüzyüze iletişim kurmak ve internet üzerinden iletişim kurmanın da buna benzer bir farkı var
çok haklısın. deftere yazarken aslında elim çok ağrıyor ve bazen bu yüzden istediğim her şeyi yazamadan kısa kesmek zorunda kalıyorum ama yine de defterin samimiyetinden vazgecemiyorum. ayrıca dijitale yazılan şeyler bir süre sonra kayboluyor ya da unutuluyor ama defterler öyle değil
Kendimi bildim bileli yazıyorum. Kafam ne zaman karışık olsa elim bir kalem ve kağıt arıyor. Çekimlerinle birlikte muhteşem ve çok akıcı bir video olmuş
Hayatımın en belirsiz zamanını bu yıl geçirdim (YKS'ye tekrar hazırlandığım seneydi ve kendime verdiğim son şanstı) Ve yıllar sonra stresimi, yaşadığım tedirginlik ve belirsizliği unutmak istemediğimden sene başında, tam 1 Ocak günü bir deftere başladım. Her yere çantayla gittiğim için ajanda gibi büyük bir defter aldım. Her uygulamaya farklı şifre koyduğum için telefonum bozulursa diye (tüm şifreler telefonun notlarındaydı) o deftere tüm şifrelerimi yazdım. Telefonum da gerçekten bozuldu bu arada fjbsks Dershane aralarında gidip kitapları yerleştirmesine yardım ettiğim kitapçının bana maaş olarak verdiği ilk çikolatanın paketi, arkadaşımın bana verdiği mandalinanın kabuğu, herhangi bir şekilde kaybolmasını istemediğim fotoğraflarım (ve arkadaşlarımla fotoğraflarımız) , yine arkadaşlarımın bana bıraktığı notlar gibi manevi değeri oldukça yüksek ve defterime sığan her şeyi onun içine attım. Ve tabii ki ne hissettiğimi, planlarımı, hayatın bana getirdiği sürprizleri ve kendimi kötü ya da iyi hissettiğim her anı yazdım. Günlük gibi ama yaşayan günlük oldu. Bazen yazdığım kitabın küçük sahnelerine bazen küçük küçük eskiz çizimlerime ev sahibi oldu. Bana o kadar iyi geldi ki her sene böyle bir defter bitirip yine her sene böyle bir defter almaya karar verdim. Yıl yıl tüm hayatımın gözlerimin önünde olması ve geçmişle olan bağımın güçlenmesi, arşivlenmesi şimdiden beni heyecanlandırıyor. Defterin 8. ayındayım ve üniversiteye geçtiğim ilk zamanı da ona yazacağım. Neler hissedeceğimi bilmiyorum ama o anlar yaşandıktan sonra tekrar o anlara dönmek için ne yapacağımı çok iyi biliyorum.
@Katilmakd7l Az önce bir yorum atmıştım silinmiş maalesef. UA-cam işte. Ne yazdığımı tam olarak hatırlamak zor ama yine de hatırlamaya çalışayım. Güzel dileklerin için çok ama çok teşekkür ederim. Umarım bana yazdığın güzel dileklerin bin katı seni bulur. Arkadaşlarımdan birinin bana söylediği çok hoş bir söz vardı. Onu sana söylemek istiyorum: "Umarım yeni yeni arkadaşların olur. Senin gibi olmasına dikkat et bence." demişti bana. Aldığım en tatlı iltifatlardan biriydi. O bunu bana söyledi. Ben de sana yazayım. Hayat seni bana dileklediklerinin üstüne çıkarsın. Hayat sana benden iyi davransın naif insan 💙
@Katilmakd7l İnanamıyorum biri bana şiir armağan etti... Hayatımda bir ilk öncelikle bunu söylemek istiyorum. Gerçekten çok teşekkür ederim. Bu iltifatlarına layık olmaya çalışacağım. Ya ne diyeceğimi bilmiyorum çok mutlu oldum. Sadece galiba ışığını tek belli eden ben değilim. Sen de şu an gözümde güneşten daha fazla parlıyorsun. Seninle tanışmak benim için bir onurdur 🌼
Seni dinlerken iç sesimi dinliyor gibi oluyorum. Yazmaya ilkokulda anneme şiirler armağan ederek başlamıştım, ortaokulda çocuk aklıyla sırlarımı günlüğümle paylaştım ama evime gelen arkadaşlarım benden gizlice alıp okudukları için parçalara ayırıp çöpe atmıştım. Lisede ders çalışmak, spor yapmak, sağlıklı beslenmek, kitap okumak gibi alışkanlıkları kazanmak için ajanda tutmaya başladım. Son iki senedir kendimi dinlemek, anlamak, farkındalığımı arttırmak, anda kalmak için; bir parka gidip gözlemlediklerimi, içimde bastırdıklarımı, beni mutlu eden beni üzen olayları, hayallerimi, kimseyle konuşamayacağım çok kafa yorduğum konular üzerine uzun uzun yazmak için; bazen kitaplardan, belgesellerden, bir düşünürden alıntılar yazmak için düşünce defteri tutuyorum. Ayrıca şiir yazdığım ve sevdiğim şiirleri not ettiğim bir defterim daha var. Ben yazdıkça defterlerim de yazma amacıma göre çoğaldı. Yazmak daldan dala atlayan düşüncelerimi kontrol altında tutmamda çok yardımcı oluyor ve dediğin gibi sayfaları geriye çevirip okuduğumda eski halimle empati kuruyorum onu gözlemliyorum yaşadığım duyguları tekrar yaşıyorum. Bazen şu anki halimden daha olgun bir ben ile bazense çok saçmaladığım bir ben ile karşılaşıyorum. Herkes yazmalı !!!
Hayatta en sevdiğim şeylerden biri kendini geliştiren bir insanın özellikle kendimden çok şey bulduğum birinin yolculuğuna şahit olmak ve imrenmek. Anlaşılır, gittikçe profesyonelleşen, belki de hayattan daha çok haz almaya başlayan ve bunu yansıtan, başkalarına da yararlı olacağını düşündüğün şeyleri paylaşan halini çok sevdim. Videolarını keyifle izliyorum ve bekliyorum :)
defterlerin küçük boy olması beni süreklilik açısından da motive ediyo, yazı değil de minik eskiz defteri olduğunda mesela aklıma geleni çizebiliyorum çünkü sayfayı doldurma telaşı olmuyo. yazıyı telefon notlarına ben de yıllardır yazıyorum sanki blogmuş gibi falan güzel bi şey.
"You dont have a soul. You are a soul,you have a body" diye bir cumle gormustum.Gorunce bunu kendim soylemisim gibi hissettim cunku insanlari hep duygusal,ruhsal yonden analiz ederim. Birini ilk kez gordugumde dikkatimi ceken enerjisi ve aurasi olur.Yazmak bu konuda farkindaligimi artirmama,asiri empati yapan biri olarak bazi anlarda kendimi frenlememe veya daha iyi anlamama yardimci oldu. Simdiye kadar yazmayi bir cok sekilde tecrube ettim. Kucukken dogum gunlerinde hediye karti hazirlar,belli konularda siir yazardim. Buyudukce daha derin konularda yazilar yazmaya basladim. Yazmak benim icin hep bir tutkuydu ve oyle olmaya devam edecek .(not;bir onerim olacak yazmakla ilgili,her gun basiniza gelen guzel bir olayi,sizi mutlu eden bir ani not edin. kucuk veya buyuk farketmez.geriye donup baktiginizda veya kotu gecen bir donemde acip okumak cidden cok iyi geliyor.)
6:14 Biri bizi dinlemiş ve anlamış gibi hissettiren yazmaktaki o biri kendimiz oluyoruz yani aslında. Olayı, duyguyu yaşıyoruz ama yazınca bir de anlamış, dinlemiş, tanımlamış oluyoruz..Bu da rahatlatan bir netlik sunuyor bize
Seni daha bugün izledim. İlk izlediğim videonda bu oldu. Ne kadar çok benzediğimizi farkettim. Yazmak 2 yıldır yaptığım bir şey. Senin dediğin gibi 2 yıldır ara sıra döner bakarım yazılarıma. Güncellerimde. Bu insanın kafasını toparlamasına en yardımcı olan şeylerden biri. Özellikle sonradan okuyup o bakış açısını görmek çok tarifsiz bir his. Ben duygularımı yazmaya başladım ilk. En başta sadece içimi dökmek için yazıyordum. Zamanla bu biriyle konuşuyormuş gibi hissettirmeye başladı. Yazmaya başladıktan yaklaşık 1 yıl sonra konuştuğum kişinin gelecekteki ve geçmişteki benle ortak bir sohbet olduğunu farkettim. Artık duygularımı da düşüncelerimi de yazıyorum. Düzensiz yazma kısmına da katılıyorum. İnsan içine geldiği zaman yazmaya açık oluyor gerçekten. Ben telefonumdaki notlar kısmına yazıyorum. Hatta yazmanın bir katkısıda kendini daha iyi ifade etmek. Bu her türlü işine yarıyor insanın. Bir ortamda konuşabilmek, kendini iyi ifade etmek sosyal hayatta da ikili ilişkilerde de çok iyi bir şey bence. Yani kendinizi yalnız hissediyorsanız, ifade eksikliği yaşıyorsanız, kafanızda bir takım düşünceleriniz varsa, biriyle düşüncelerinizi paylaşmak istiyorsanız yazmayı deneyebilirsiniz. Gerçekten dikkatinizi çekerse ve yazmaya başlarsanız ya da zaten yazıyorsanız bana da hikayenizi anlatın. Yazan insanları, ne için yazdıklarını, ne yazdıklarını merak ediyorum.
Günlük tutmak, yaşadığım ne varsa yazmak, geriye dönüp bunlara bakmak bana iyi geliyor, çeşit çeşit defter alıp içlerini farklı türlerde doldurmayı seviyorum, ayrıca bu videodaki görüntü ve geçişlerine bayıldım kendini bu yönde geliştirdiğini düşünüyorumm
videoda kısa kısa parcaları birlestirip bisi oluşturmus olman ne kadar emek verdigini gosteriyo ve sanirim su zamanlar bende bu sekilde ne zaman kendimi biyerden soyutlasam sürekli elime kagit kalem var bisiler yaziyorum ve bu artim gozumde edebi bi sey haline gelmeye basladi video icin de ellerine saglik guzel olmus
Yazmanın insana iyi geldiğine ben de gönülden inanıyorum, fakat ne yazık ki uzun zamandır kalemi elime alamadım. Neden mi? Eskiden yazıya döktüğüm o cümleler, yalnız yaşadığım dönemlerden geliyordu. Konuşmak, insana dair en temel ihtiyaçlardan biri ve senin de yalnız yaşadığını görüyorum; yazmak, bu boşluğu doldurmanın en güzel yollarından biri. Ancak bir gün ailenle yaşamaya dönsen ya da arkadaşlarınla uzun bir sohbetin içinde kaybolsan, o akşam kalemi eline almak belki de aklının ucundan bile geçmez. Çünkü yazmak, yalnızlığın bir yansıması; dolu bir zihin, kağıda ihtiyaç duymaz.
Dediğinizin doğru kısımları var ancak ben tam olarak katılmıyorum. Ben mutlu olduğum günlerde de sayfalarca yazı yazdığım oldu. Bir yerden sonra bu alışkanlık halini aldığında o mutluluğu da bir an önce yazmak istiyorsun.
@@Cakilltasi7 mutluluğun da yazma sürecinde önemli bir yer tutabileceği fikrinize kesinlikle katılıyorum. Ancak belirtmek isterim ki, yalnızlık ile mutsuzluk kavramlarını birbirinden ayırmak gerekir. Yalnızlık, her zaman mutsuzluk anlamına gelmez; aksine, kimi insanlar mutluluğu ve huzuru yalnızlıkta bulur. Yalnız kaldığınızda, düşünmek için bolca vaktiniz olur ve zihninizi meşgul eden, fikirlerinizi çalan unsurlar ortadan kalkar. Bu sessizlik, yazıya dökmek istediğimiz düşüncelerin daha net ve derinlikli bir şekilde ortaya çıkmasını sağlar. Benim vurgulamak istediğim nokta, yalnızlığın, yazmanın en verimli anlarını getirdiğidir. Çünkü bu süreçte insan, kendisiyle daha derin bir bağ kurar ve içsel bir diyaloğu sürdürebilir. Dolayısıyla, yalnızlık sadece boşluğu doldurmakla kalmaz, aynı zamanda düşüncelerin özgürce akmasına ve yazıya dökülmesine de olanak tanır. Yazmak, yalnızlığın bir yansıması olabilir; ama bu yalnızlık, mutsuzluktan değil, bilakis derin bir içsel huzurdan kaynaklanır.
@@dragonx8817 Evet, dediklerinizde çok haklısınız yalnızlık bazıları için mutluluk olabilir kesinlikle katılıyorum. Benimde anlatmak istediğim aslında ailemle veya arkadaşlarımla iyi bir gün geçirdikten sonra unutmamak adına o anları da düşüncelerimle beraber yazdığım oldu. Dediğiniz gibi insanlar daha çok yalnız anlarında yazıyor aynı şekilde bende o zamanlarımda çok daha fazla yazıyordum ancak yalnız değilken de bu alışkanlık haline geldiği için yazmaya devam ettim. Bu arada düşüncelerinizi açıkladığınız için teşekkür ederim. Ben bu fikir alışverişinden mutluluk duydum.
Çok iyi hatırlıyorum YKS ye çalışırken kütüphaneye bir keresinde tek gitmiştim ve o kadar kalabalıktı ki anksiyete bozukluğum olduğu içinde çok kötü olmuştum o an ama benimde aynı senin gibi küçük kırmızı bir defterim var çok değerli bir öğretmenim annemi kaybettiğmde hissettiklerimi yazmam için vermişti bende o defteri kullandım sonrasında daha iyi hissetmiştim yazmak bana kendimi anlamamı sağlıyor ve sanki bir arkadaşımmış gibi hissettiriyor düzenli olarak yaptığımda kendimi gerçekten anlaşılmış hissediyorum kimseye anlatmamış bile olsam
Yazmak yararli olabilir, fakat içsel monologlar dahilinde bir seylerin üstüne gidip üzerine konusup sonuçlandirmaya çalismakta gelisim adina çok etkili bir yöntem. Nitekim yazdigimiz vakit yazdiklarimizin takibini de yapmamiz gerekiyor olacak, çünkü yazdigimiz zaman zihnimizi bosaltiyoruz bir nebze. Fakat içsel monologlarda hem bilinçli hem de bilinçdisi bir biçimde harmanlanmaya devam ediyor. En azindan benim gözlemledigim ve deneyimledigim bir olusum. Kaliplar insanlarin olasiliklari dar bir perspektifte görmeye itiyor. Su gibi olmak gerek.
Geçen sene bu vakitte yazı ile ilgili diğer videonu görmüstüm. Sonra ilk bana hoş gelen defteri alıp içerisine anlık düşünceleri,küçük mottoları,yeni hayat akışım ve durum bildirimleriyle alakalı şeyler yazıyordum. Bana iyi çok iyi gelen bir aktivite olmuştu. Halâ da öyle… tesekkür ederim
Birisi bana "yazı yazarken düşüncelerin yazının hızına düşer"demişti. Çok seviyorum yazı yazmayı ama bugune kadar yazdığım günlükler genelde ailem tarafından okunurdu. Bu yüzden yazı yazdığım bir günlük tutmak bana çok zor geliyordu. Hala yazı yazarak tuttuğum defterleri saklayamıyorum. Bitince atıyorum😔 ama 3 sene kadar önce farklı bir şeye başladım. Resim çizerek günlük tutmak. Herhangi bir ajandayı alıp her gününe ne olduysa onun karikatürünü çiziyorum. Tabii yazılarla destekliyorum. Çevremde kitap inceler gibi bakarlar defterime ama genelde çizimlere odaklanıyorlar. Eğer anlamamalarını istiyorsam şifreli bir şekilde yazıyorum. Veya duygusal açıdan yoğun hissettiğim bir günse kilitli günlüğüme yazarım. Keşke biraz özel hayatın gizliliğine saygı duyulsa da rahatça bir cep günlüğü tutabilsem😭
Yazmayı oldum olası çok sevdim. Bir noktada öylesine değil de gerçekten ihtiyaç duyduğum için yazmaya başladım. Defterlerim her zaman benim en büyük sırdaşlarım olmuştur. En kötü ve en iyi anlarımda oradalar. Yargılamadan dinleyen ve zihnimin en derinlerinde olanları bilen sadece onlar. Geriye dönüp düşüncelerimde olan değişimleri görmek ve biriyle konuşur gibi gelmesi de muazzam gerçekten. İyi ki yazabiliyoruz. ❤
Video çok ev gibi hissettirdi. Kurgusu çekimleri mekanlar gerçekten çok güzel ve kendini geliştirdiğini, çabaladığını, hevesli olduğunu hissettirdi. Umarım her şey senin için en iyi şekilde olur. Seni mutlu görmek beni de mutlu etti. Diksiyonun çok güzel, saatlerce dinlerim ve düşüncelerin düşüncelerimi açığa çıkardığı için saatlerce de yazabilirim✍️ teşekkürler...
Katiliyorum kesinlikle edinebiliceginiz en guzel aliskanlik olur sizin icin. Kafaniz doluysa, derin derin dusunceler icerisindeyseniz cidden iyi geliyor ve daha farkinda olarak yasiyorsunuz. Gunun sonunda kayde deger seyleri yazmakta ne kadar verim aldiginizi gosteriyor bunlar hosuma gidiyor benim, dune gore daha fazla soylicek seyim olmasi
Engin abim gerçekten seni üniversiteden sonra iyileşmiş olarak görüyorum, videolarında kalite gittikçe artıyor ve senin sayende ufkumun genişlediğini hissediyorum her şey için teşekkürler umarim her zaman iyi olursun
Kamerayı kenara koyup video çektiğin kısımlar eski videolarını anımsattı. Ne zamandır dışarda böyle bir video gelmiyordu. Bu videoyu çok beğendim hem videoyu çekme tarzını hem de içeriğini, eline sağlık.
Henüz videonun 2. dakikasındayım ama gerçekten birşeyler yazmak istedim. Bu çabasız halini çok seviyorum, yani -tam olarak nasıl anlatırım bilmiyorum ama- kendini kabul ettirmeye, beğendirmeye çalışmadan olduğun gibi olmanı. Sakin, huzurlu, ismin sende hayat bulmuş Deniz. Seni izlerken yorulmuyorum aksine sakinleşiyorum. Bugün çok yazmak istedim kafam çok doluydu ama dışarıdaydım ve insanlar beni garipser düşüncesiyle yazmadım ama şimdi seni görüyorum, bana cesaret veriyorsun. İçini insanlar ne der diye düşünmeden açman bana cesaret veriyor belki düşünüyorsun ama nihayetinde yapıyorsun da. Umarım hep kendin kalırsın, günümü güzelleştirdin teşekkür ederim 🖤
bu aralar yazmanın ne büyük bir nimet olduğu hakkında düşünüyordum ben de. yazmayı ilk öğrendiğim andan beri çok severdim, bir öğretmenim bir keresinde "sakın yazmayı bırakma. kağıdın kalemin hep olur,olmazsa duvarlara yaz,ne yap ne et ama yaz" demişti. o zaman da çok etkilenmiştim ama şu aralar yazmaya kelimeler bulamıyorken bu denenleri düşünmek,üstüne de bu videoyu izlemek kendimi kendimden çalıyormuşum gibi hissettirdi. ha zaten şu aralar beni tanıyan insanların aklına beni düşününce ne gelecekse onu yapamıyorum gibi bir şey - yazmak ve çizmek başı çekiyor zaten. senin her videonu izlerken yaptığım gibi ufak bir çizim yaptım, şimdi de bir şeyler yazacağım çünkü yazacak bir şeyler bulamasam bile ruhumu ilacından mahrum bırakmamalıyım. bunların hepsini hatırlattığın için teşekkür ederim
senin kişisel gelişimini adım adım izledim 2021'den beri. başta sana ısınmamın sebebi kendime benzetmiş olmamdı. kendime itiraf etmekten sakındığım şeyleri sende görmüştüm. şimdi ise birçok şeyi başarmış birisi var karşımda. bahsettiğim itiraf edemediğim düşüncelerimi aşmama -farkında olmadan- yardımcı olduğun için teşekkür ederim.
Şimdi bu video ile seni tanıdım ve beni direkt kendine çektin dostum.Hangi kısmına yorumla başlayayım kalakaldım,ama samimiyetin çok iyi. Doğallıklara,doğaçlamalara hasret kalmışız. Neden 5 tane aynı defterden aldığını anlayabiliyorum,bende kalem ve defter alırken böyle yaparım.Hiç içlerini doldurmasam da 2 adet müzik defteri aldım mesela... Seninde aynısını seçmen ilk yazarken yaşadığın o hissi diğer deftere geçince de saklamaya çalışmaktan olsa gerek.O açıklarken bir türlü anlamlandıramamanı da çok iyi hissediyorum,dile dökmesi biraz zor ama çok rahatlatıcı. Bende haftalar önce telefonda tuttuğumu kağıda geçirmelere başladım,önceki telefonum bozuldu ve nice şey gitti.Kayıplar yaşayınca geç toparlayabiliyorum hevesimi,önceden hep yazayım der der beklerdim.Erkenci olmak lazımmış.Ne zamandır da okuyamiyoruz zaten çoğumuz,eller hep telde. Yazmak kadar güzeli yokmuş. İster şiir olsun,ister alıntı şiir-söz olsun,ister içinizden geçen söz olsun,ister plan projeniz olsun,ister yabancı dile ait harfler olsun,ister herhangi bir şeyin resmi olsun veya nota olsun yazın. Hem bedenen de hareketlilik olur,biraz teknolojiden de uzak kalırsınız.
sey aklıma gelmisken soyleyeyim pantolonunu camasir makinesine atmadan once ceplerini kontrol etmeyi sakın unutma (bunu yapiyorsundur diye dusunuyorum ama ufak bir hatirlatma olsun yine de) defterinin pantolonunun cebinde kalıp makinede mahvolmasını istemeyiz
bende yazmaya senin gibi başladım kendimi her kötü hissettiğimde birine anlatmak yerine yazardım sürekli sonra bişey oldu bi dönüm noktasına girdim ve yazmayı bıraktım.Anladım ki sanırım yazmadan oluyo yazmayınca kendimi kötü hissediyorum galiba tekrar yazmaya başlıycam.Buna birazda sen vesile olmuş olabilirsin teşekkürderim benim gibi başka insanların yazdığını görmek, yalnız olmadığımı bilmek güzel gerçekten...
Abi videolarının çekim açılarını ve editini bir yönetmenin tarzına benzettim; wong kar wai. Bence hoşuna gidebilir. Wong kar waiden Fallen angels ve in the mood for love ı izlemelisin eminim ilham vericektir
tam da doğum gününde izledim iyi ki doğdun ve ben de uzun süredir yazı yazıyorum hatta bir aralar göktük alfabesi ile yazmaya başlamıştım ,aruz ölçüsü ile şiir yazmıştım okulun ilk dergisine vesile olmuştum ama son zamanlarda yazmayı bıraktım neden bilmiyorum ve bu video o kadar çok iyi geldi...
Yazı yazmayı çok severim ve iyi de gelir bana. Yakın zamanda kötü bir olay sonucu depresifleştim ve yazmamak için kıvranıyordum resmen. Yazmama yardım ettiğin için teşekkür ederim.
Bu yöntemi yapmak isterdim de aile evinde zor...Açık şekilde hissettiğim,düşündüğüm şeyi yazamayacaksam da yazmamın bi anlamı kalmıyor,özgürce yazamam.Ama geceleri dijital olarak düşünce duygu günlüğü tutuyorum.Uyumamı kolaylaştırıyor
Yanlış hatırlamıyorsam yazma serüvenini anlattığın bu videonun birkaç diğer versiyonu daha vardı ama kaldırmıştın içine sinmeyen bı videoyu platformda barindirmama prensibinde olduğunu biliyorum bu daha çok içine sinmiş gibi geldi kendi yaptığın bı işin içine sinmesi baya keyifli bı duygu demeye çalıştığım bu içerik senin için önemliydi ve sonunda istediğin gibi cekebildin sanıyorum bu içerik için olan çabanı ve süreci az çok tahmin ediyorum tebrik ederim bu video için
ben de yazı yazmaya başladım terk edilmemle tetiklendi ve hislerimi duygularımı bir yere aktarmak gerçekten rahatlatıyor, ama onun da anlamasını çok isterdim
abi "kitap yazıyorsanız zaten benim tavsiyeme ihtiyacınız yoktur." demişsin ama asla böyle düşünme, açıkçası şiir yazıyorum, önceden de kitap yazmışlığım da var fakat her şeyi bir deftere yazabileceğim hiç aklıma gelmemişti. belki öylesine dediğin bir sözdür ama detaylar önemli, kime nasıl tavsiye verebileceğini bilemezsin, umarım hayat sana daha çok yazma imkanı sunar. iyi hayatlar diliyorum, iyi bak kendine. (:
abi senin kesfedilmeni cok istiyorum aslinda soylediklerin cogu insanin icinden gecirdigi seyler bunlari bu kadar guzel ifade etmen cok guzel. gerci her insan geciriyor mudur bilmem ama ben geciriyorum senin herhangi bir videonu izledikten sonra o videoda ele aldigin seye gore kendime bakiyorum ve ona gore caba sarf ediyorum boylesine guzel videolarin varken hala yetirnce insanin seni bilmiyor olmasi beni cok uzuyor..AMA SENI UZUNN ZAMANDIR IZLEDIGIM ICIN KENDIMLE GURUR DUYUYORUM💪🏻UMARIM DAHA ÇOKINSANA ERISEBILIRSIN🥺🫠
İnsan bastırdığı duygunun esirin olur Bu yüzden ne zaman hayat çekilmez gibi gelmeye başladığında ,insanlar beni anlamayınca Koştum yazmaya ve defteri kapattığım da omuzlarımdan bir yük kalkmışcasına rahatladım Bu yüzden yazmak bazı anlarda antidepresan gibi geliyor insana
6-7 yaslarimda okulu asiri severdim sinifta okuma yazmaya gecen ilk kisilerdendim babamin bilgisayarindan bilim kurgu tarzi kitaplar yaziyordum ama kucucuk oldugum icin bir iki cumleyi bir saate yaziyordum ortaokula gectigimde asiri kitap okuyordum her buldugum kitabi okuyordum kitap okurken bolunmesinide sevmedigim icin saat aksam 11 de basliyordum okumaya sabah okul saati gelene kadar bitirip okula uykusuz giderdim ama degerdi sonra liseye gectim 9. sinifin ilk yarisi wattpadle tanistim ama o kotu kitleye dusmedim bir kitap yazmaya basladim macera bilim kurgu kitabi yazdim sonu bazi sebeplerden dolayi gelmedi ama sinif arkadaslarimin hepsi cok begenmisti kitabi surekli yeni bolum istiyorlardi babam annemde okuyup begenmisti sonra ikinci donem pandemi baslayinca hem okuma hemde yazma aliskanligima ara vermistim yazmayi hicbir zaman tam olarak birakmadim ara ara odamin her bir kosesinden yazilarim cikiyor sonra 2021 geldi gunluk tutmaya basladim o yil benim icin cok kotuydu cunku 16 yasindaydim ve zamanin cok hizli gectigini bu yastan sonra beni yorucu bir hayatin beklediginin farkindaydim bolum secme zamani geldiginde icten ice hukuk istiyordum cunku kendimi iyi ifade edebiliyorum ve okumayi not almayi sevdigim icin benim icin en mantikli bolum buydu ama bu fikri kimseyle paylasmadim arkadaslarimin hepsi sayisali secti ben ne sececegimi bilmedigim icin onlara danistigimda fkb notlarim yuksek oldugu icin sayisal secmemi onerdiler hayatimin en buyuk hatasini burada yaptim 11 de dershaneye yazildim ve okudugum okuldan daha iyi seviyede olan bir okula gittim dershanede deneme yapip siniflari belirlediler bende derece sinifina dustum ikinci en buyuk hatamda o siniftan ayrilmamam oldu cunku zekasi tam anlamiyla sayisal olanlarla 12 kisilik bir siniftaydim hoca soruyu yazmadan cevap veren bir sinifti onlara yetismek icin gece gunduz demeden calisyordum yil sonunda onlarla ayni seviyeye gelmeyi basardim ama yorulmustum 12 ye gecince o dershane battigi icin yasadigim sehrin en iyi dershanesine yazildim en buyuk ucuncu hatamda buydu cogu kisi ortam icin geliyordu ve disiplin yoktu evime cok yakin olmasina ragmen her oglenarasi kafelerde yemek yerdim neredeyse hic calismazdim sonra ocak gbi toparlanmaya baslarken subatta o buyuk deprem oldu sehrim depremden etkilenmedi ama psikolojim cok etkilendi depremden sonra baya bir calisamadim martta toparlandim uc ay oyle ya da boyle calistim ama istek yoktu cunku sayisaldan istedigim bolum yoktu herkese endustri muhendisligi istiyorum diyordum ama oylesine hedefim varmis gibi gozuksun diye kendime vakit ayirabilecegim bir bolum istiyordum ya da sevdigim isi yapabilecegim bir bolum ama sayisalda boyle bir yer yoktu siralamalar geldi cok kotu olmasa bile siralamam mezuna kaldim dershaneye yazilmayi istemedim kendi basima hallederim koskoca bir sene dedim lisenin basindan beri bogazicini istedigim icin sayisaldan derece yaparim dedim ama isler oyle olmadi gecen sene hayatimin en kotu seneleri arasina girdi arkadasliklar olsun farkli konular olsun cok kotu bir seneydi hic ama hic calisamadim sonra tatile falan gittik kafam dagildi ve yks aciklandi gecen seneden kotu bir siralama yaptim hayatimda ilk defa bir sinav icin bir gun boyunca agladim cok mutsuzdum herkes farkli bir sey soyluyordu esma iki yillik yaz direkt atan esma diyetisyenlik hemsirelik ebelik yaz esma yine mi mezuna birakican esma seneye ne olacagi belli degil yaz git hayatimda etkisi olmayan bir cok insanin fikrine maruz kaldim sonra donup ilk defa kendi ic sesimle konustum niye insanlar benim hayatim hakkinda mudahalede buluyor cevap zor degildi oz saygimi 19 yasina kadar gelistirememistim empati duygum asiri yuksek oldugu icin once sevdiklerim sonra ben vardim hayatimda bir anda her sey degisemedigi icin kendimi hep birinci siraya koymaya calistim ama olmadi her seyden nefret ediyordum ne yazi yaziyordum ne bir sey annemgil bir sey dedigin de hicbir sey yapmak istemiyorum diyip agliyordum 16 agustos 2024 de yani bundan bir hafta once artik gucum kalmadi ve intih.r etmeyi denedim 1 2 3 derken 7-8 tane ilac ictim ama hala korkuyordum cunku icimde hep bir his var her sey mukemmel olucakmis gibi umut var icimde asla bitmiyor bu umut sonra annem ve babam ilaclari falan gorup agladilar bir psikolojik destek almam hakkinda konustular normal dusuncelerde degildim cunku o gece full basimda durdular bir sey olur diye sonraki sabah kalkip gidip corba ictik kahve ictik yemek falan yedik baya kafami dagittik sonra babam ne istedigimi sordu bende hukuk dedim ilk defa bogazicinde hukuk istiyorum dedim o da ozel ders isteyip istemedigimi sordu ben hayir dedim ama babam gidip dershaneyle bir konusalim dedi sonra bir anda kayit oldum tam tamina 120bin tl babam bunun bende asiri bir baski olusturacagini bildigi icin benimle uzun uzun konustu birazda olsa baski azalmisti ama hala var yine ayni gun bir tane ajanda aldim ve o gunden beri hissettigim o gun yasadigim her seyi ona yaziyorum icimde o kadar guzel bir huzur varki tarifsiz bir duygu kitap okumayada basladim ve istedigim meslek icin bir haftadir guzel bir sekilde calisiyorum mutluyum mutlulugun bir hedef degil o hedefe giden surec oldugunu ogrendim daha cok ogrenecek seyim var ama kirilma noktami yasadigimi dusunuyorum 19 yasindayim 16 yasindaki esmanin korktugu yaslardayim ama elimden gelenin en iyisini yapip kendimi tanimak istiyorum
Merhaba. Yazdıklarında kendimi buldum. Bir kitabı okur gibi okudum yazdıklarını. Yani bazen bazı şeyler çığırından çıkıyor. Bir anda altüst oluyorsun. Anormal şekilde olumsuzluklar oluyor ve düzelebilir türden fakat olmuyor, düzelmiyor. Şems-i Tebrizi'nin sözüne çıkıyor benim hayatımın kapısı. “Düzenim bozulur, hayatım alt üst olur diye endişe etme. Nereden biliyorsun hayatın altının üstünden daha iyi olmayacağını?” çok şey öğrendim, maneviyatım gerçekten iyileşti. Düşmelerle de dolu olsa yürümeyi öğrendiğimi düşünüyorum. Layık olduğum somut değerlere de sahip olacağım , inşaAllah. Sizinle iletişimde olmak isterdim açıkçası. "Bir insanı en çok aynı yaraya sahip olan anlar. Ortak acıların birleştirici gücü vardır; saramasa bile iyileştirmeye çalışır." nedeni bu sanırım.
Gittiğim ortaokulda hocalar bize her sene ajanda aldırırdı ödevleri not alalım diye, benim yazma (ya da defter tutma) alışkanlığım da öyle başladı. Aldığım renkli kalemleri denerdim, derslerde resim çizerdim sevdiğim bir yazıyı geçirirdim... geçmiş günlerin sayfaları boş kalınca kağıda yazık olur diye oralara da yazar çizerdim. Liseye geçtim, defter tutma alışkanlığım eskiz defterlerine döndü. Parayla karışık ilişkim yüzünden pahalı kağıda çizim yapmaya korkardım o yüzden çizgili defterlere vs çizim yapmayı daha çok severdim. Defterlerimi de öyle almaya başladım. Sonra bir şekilde yazı geri döndü. 2021de tekrar ajanda almaya başladım ve 2023te depresyonun diplerinden tırmanma çırpınışlarıyla ajandanın her sayfasına günümle ilgili bir kolaj yapmaya zorladım kendimi, bir ayın sonunda yaratıcılık ve zihin açıklığı bakımından bambaşka biri gibi hissediyordum, çok iyi geldi. Ev defter dolu, hepsinin başka hikayesi, başka amaçları var, hepsini ara sıra açıp bakıyorum. Bir de o ortaokul ajandalarımın sayfalarından geri dönüştürülmüş kağıt yaptım bir iki sene önce, tebrik kartları falan yapıyorum, anısı olan bir kağıda yazmak daha hoş geliyor.
Doğrusu seni bir yıldan fazla takip etmesem de youtube akışımda görüp izliyordum. Videolarının konusu veya bahsettiklerinin buna evrildiğine de şahit oldum ve bu beni gerçekten mutlu ediyor. Ben küçük yaşlarda okumaya başladığımdan ve bu bana yetmediğinden akabinde yazmaya da başlamıştım. Zaman geçtikçe yazdığım metinleri okumanın beni gülümsettiğini fark ettim. İyi ya da kötü, sanattan uzak veya naif gibi sıfatlardan ziyade salt yazmanın insanın her konuda her şekilde daha büyük çerçeveden hayata bakma imkanını verdiğini yakaladım. Kendi değişimime şaşırmak ve buna şahit olmak çok garip bir his. Senin şu anda farkına vardıklarını dinlemek beni tekrar bu konular üzerine düşünmeye teşvik ediyor. Güzel video. Bana benzemesen de sana benzemesem de ağzından çıkan bazı cümleleri sanki ben söylemiş gibi hissediyorum..
Sağol kardeşim ❤ Doğan Cüceloğlu da bu konunun üzerinde hep durar. Ya'ni yazarak kendi hislerini izlemek falan, kitaplarını okuduysan biliyorsundur galiba))
Ben de yazmayı çok seviyorum ve gerçekten yazmak bir kültür. Güzel defterler alarak içlerine not almak, bir şeyler karalamak harika. Bir de resim çizmeyi bilsem çok daha güzel olacak
UA-camda gezinirken rastladım sana çok hoşuma gitti bakış açın ve videoların. Çok düşünme meselesini insanlar garip bulsa da düşünme fiili olmayasaydı hayat ne kadar anlamlı ve yaşanılır olurdu bilemiyorum, sanmıyorum. Kaliteli bir video olmuş tavsiyeni dinleyeceğim. Bir overthinker olarak önceden yazardım bir şeyler, sonradan bıraktım ama bu durum zorlamaya başladı sanırım yazmaya geri dönmeliyim
yazmanın iyi geldiğini anladığımdan beri kendi halimde yazmaya çalışıyorum. küçük defterlere yazmanın kolay olduğunu yeni keşfetmiştim, tevafuk burada da duydum. uzun zamandır sizi izlemiyordum daha iyi görünüyorsunuz.. inşallah çok daha iyi olursunuz 🌷
Yazmaya ilkokulda başladım.O zamanlar günlük tutuyordum. Maalesef o günlüğün bazı sayfalarını daha sonra her niyeyse yırttım ama varolan sayfaları okumak o kadar keyifli ki.Ortaokulda da bazen deftere bazen bilgisayara bir şeyler yazıyordum.Liseye geçince güzel bir günlük aldım,uzun süre onu kullandım çünkü günlüğü günlük tutmuyordum.Canım isteyince yazıyordum. Fakat her geçen yıl daha çok yazıyordum çünkü daha çok sey hissediyorum.Nihayet 12. sınıfa geldiğimde defter en yakın arkadaşım oldu. O yıl her şey öyle kötü gidiyordu ki yazı yazmasaydim yaşananlara asla katlanamazdim gibi geliyor. Kimsenin beni anlamadığı bir dönemde ben her şeyi deftere anlatıyordum.Hislerim ağır bastığında bulduğum ilk kağıt parçasına yazmaya başlıyordum. Sanki boğuluyordum da defter can simidiydi.Okul defterlerim, telefonumun notlar kısmı, günlüğüm... Hepsi yazilarimla dolmuştu.Keske sistemli bir şekilde tek deftere yazsaymisim diyorum şimdi. Çünkü telefonuma yazdiklarim kayboldu gibi bir sey, okul defteleri zaten kaynadı arada. Elimde bir günlüğüme yazdıklarım kaldı. Üniversitenin ilk yılında da ara ara günlük tuttum. Bu yılsa aralık ayında düzenli bir şekilde günlük tutmaya başladım. Oraya tüm günümü yazmak bana çok iyi hissettiriyor. Bu yazma serüvenimdi işte. Yazi yazmak en sevdiğim şey olabilir gerçekten. Yazı sayesinde kendime dönüyorum bu yüzden en özel anlarima hep o eşlik ediyor. Bir sehirden mi gidiyorum, birini mi özlüyorum, doğum günüm mü geldi,bir şeye çok mu heyecanlaniyorum... hepsinde bir kağıda koştum.
Neredeyse 15 yıldır yazıyorum. Günlük veya karalama denilebilir. Birçok defter biriktirdim. Yazmak, insanlarla konuşmaktan daha kolay. Defteriniz sizi yargılamaz, sizi sıkmaz. İstediğiniz zaman yazarsınız istemediğiniz zaman sizi rahatsız etmez. Defter, sonsuz bir düzlem ve bu insanı rahatlatıyor.
ben çok fazla yazıyordum. yazmak için yazıyordum bazen. genelde "gönül işleri" sebep oluyordu buna. sonra geçmişe bakıp o yazıları okuduğumda hiçbir şey anlamıyordum. çok gelişigüzel oluyordu da ondan. okumak çok yorduğunda bi market poşedi topladım ve inanır mısınız bilmem bi top a4 kağıdı kadar kağıt topladım. attım çöpe. hala düzensiz yazıyorum fakat çok yazmak bana zarar veriyor. gereksiz analiz yapmak ve bunu gelişmek üzere kullanmak. en azından verimli yazmayı öğrenmeden bu kadar fazla yazmayı düşünmüyorum.
Bence hala çok yazmaya devam etmelisin.Bende çok yazardım o an aklımdan ne geçiyorsa yazardım.Tabii baya karmaşık bir yazı ortaya çıkardı ama yazmaya devam ettim.Pek anlayamadım yazılarımdan lakin yazmayı asla bırakmadım.Zihnim bir süre sonra her şeyi yerli yerine oturtmaya başladı böylelikle daha düzenli daha hoş ve daha açıklayıcı yazılar elde ettim.Tavsiyem şu elbette verimli yazmayı öğren ama bu süreçte de çok yaz yani imkan yettikçe yaz.
Mənimdə eynən belə safeplace bir parkım və dəftərim var. Təxminən iki ildir dəftəri hər an yanımda daşıyıram və tez tez yazıram Həqiqətən çox işə yarıyır. Və parkda eynən bəzən kitabımı və həmən dəftərimi yanıma alıb gedirəm parka və təxminən 1 saat içərisində bütün düşüncələrimdən qurtulmuş oluram və xoşbəxt hiss edirəm həqiqətən🫠🫠🫠
ay aslında baya bi şey yazacaktım buraya ama bahsetmek istediklerimi toparlayamadım şu an. sadece gerçekten çokk katılıyorum söylediğin her şeye. yazmak, hem anlık olarak düşüncelerinin üzerine düşünmeni sağladığı için bazı şeyleri daha net görebilmeni hem de kafanda dönüp duran düşünceleri biriyle paylaşmanın -bu biri kendin olsa bile- rahatlatmasını sağlıyor. artı olarak insanın kendisiyle bağının kopmasını da engelliyor bence kesinlikle. bazen şu an bu konunun üzerine ilk defa düşünüyorum kesin dediğim şeyleri bile aslında bi yerlerde yazmış olabiliyorum, ya da 2 yıl önce olmuş ve tamamen unuttuğum bi olayı hatırlayabiliyorum vs. kısaca süper bi şey, yazın 👍
ben her çok üzgün veya her çok mutlu olduğumda hislerimi telefonumdaki notlara yazarım genelde. bence dediğin gibi bi deftere yazmak cok daha yararlıdır bence de, aklıma koydum yapacağım bunu 🤝
Bende günlük yazıyorum. Gün boyu düşündüklerimi yazmak beni rahatlatıyor ve bu alışkanlık olmaya başladı. Artık herhangi bir olay yaşadığımda direkt olarak aklıma bunu günlüğe yazmak geliyor. Hem ilerideki benin bunları unutmaması ve gülümseyerek hatırlaması hem de ileride çocuklarımın benim gençliğimi benim gözümden okuyabilecek olması düşüncesi beni mutlu ediyor.
Ayrıca geçmişte yazdıklarıma bakınca önemsiz bir olaya çok fazla üzüldüğümü görüyorum ve bu yüzden bundan ders çıkartıp benzer bir olay yaşadığımda bunun geçici olduğunu kendime hatırlatıyorum.
@@aysenazaytekin9337 Bence yazdıklarının değerini tam olarak bilmiyorsun. Yazdıkların senin düşüncelerin ve bunlar değerli belki başkaları için değerli olduğunu düşünmeyebilirsin ama en azından onlar senin için değerli olmalı. Hem bence belirli bir süre yazdıktan sonra bunun sana iyi geldiğini fark edersen ister istemez sürekli yazmak istersin. Bence bunu denemeye başlamalısın ve farklı bir bakış açısıyla ilerlemelisin yazdıklarım çocukça demek yerine yazdıklarım benim için değerli diyerek. İleride onları okumak ve aaa burada bu yaşanmıştı bunları düşünmüştüm diye okumak keyifli oluyor.
Tam olarak ne yazıyorsun örnek verebilir misin acaba ihtiyacım olan bir şey gibi ama tam manası ile anlayamadım. Bir şiir bir hikaye gibi mi yoksa başka bir şey mi yazıyorsunuz?
@@dr.dnz11 Ben ilk başta günlük yazarak başladım gün içinde yaşadığım olaylar ve bunlar hakkında düşüncelerimi yazıyordum. Unutmamak ve ileride okumak için. Günlük arkadaşım gibi oldu ve ona aklımdan geçirdiğim çoğu düşünceyi sohbet eder gibi yazmaya başladım sonra üzerinden 1 yıl geçtikten sonra okudum ve ne kadar şeyin değiştiğini gördüm ne kadar boş yere üzüldüğümü gördüm bu hoşuma gidince sadece günlük olarak değil aynı zamanda kafama takılan birkaç konuyu da yazmaya başladım. Mesela ülkenin durumu, gelecek kaygısı, aslında kim olduğum, neleri sevdiğim gibi yazdıkça da rahatladım. Birkaç kere hikaye yazmaya çalıştım ama tamamlayamadım. Gün içinde yaşadığın şeyleri aklına takılan konuları yazarak başlayabilirsin. Kendi içinde halletmeye çalıştığın sorunları yazarsan rahatlayabilirsin. Ben şu an en son izlediğim ve beğendiğim bir film hakkında düşüncelerimi yazdım. Bu tür karışık yazıyorum.
İlkokul hocam büyüyünce ne olucaksınız diye sorduğu zaman yazarlık derdim.Hocam da yazdığım yazıları çok beğenirdi.İşte benim yazma tutkumda ilkokulda başladı ve hala devam ediyor.Kendimi çünkü en rahat ifade edebildiğim duygularıma en güzel şekilde tercüman olabildigim tek yer yazı yazmak.
yazmayı seviyorum. sonra dönüp eskiden yazdığım seyleri de okumayı seviyorum, anılarımı ve duygularımı bir şekilde yaşatabiliyormuşum gibi hissettiriyor çünkü. ölüp gitmiyorlar, bir defterin içinde dahi olsa sonsuza kadar canlı kalmaya devam ediyorlar ve onları hatırlamak için yapmam gereken tek şey o sayfayı bulmak oluyor.
Son bir senedir bende küçük bir not defteri yanımda taşıyorum ve aynı şekilde belirli bir konu veya uretkenlikle sınırlı olmadan aklımı kurcalayan ve yazmaya değer gördüğüm her şeyi yazıyorum. Bir video da görmüştüm "pocket notebook" şeklinde anlatıyordu birisi unuttum. Gerçekten çok işe yarayan bir teknik, kendi kendimle arkadaş gibi sohbet ettiğimi hissettiriyor bazen.
Yazmak çok güzel, deftere yazmasam da, telefonda hep yazıyorum, ve şimdi daha çok ihtiyaç duyuyorum yazmaya. Sanki insanlara söyleyemediklerimi yazmak çok güzel hissettiriyor
Yazarken yazdığımın farkında olduğum için yazamıyorum. Sanki bütün kelime kapasitem 50'ye düşüyor birden. Ve bazı cümleleri içimden tekrar edip yok bu kelime olmadı şunu kullanayım deyip düzelttiğim zaman yapmacık hissediyorum kendimi. Yazarken kelimeleri içimden hecelemek bile rahatsız ediyor beni 🙇🏻♀️🔫
@@Olgunço anki duruma bağlı düşüncelerini yazı aracılığıyla paylaşmak neden utanç sebebi olsun ki şayet başkalarıyla paylaşmak istemiyorsan paylaşmazsın ileriye dönüp baktığında, kendi benliğinle yüzleşmek, iç sesini dinlemek, seni sen kılanı zamana bağlı olarak görmek hiç beklemediğin kapıları açmana vesile olabilir o yüzden tavsiyem yaz gitsin kendinden veya başkalarından utanmana gerek yok.
2016 yılından bugüne kadar hep yazmak hayatımda olup. Tabi ki yazarak hayatımda çok fazla şeyde değişti. 1 yıl önce yazmamak kararı almışdım. Tüm günlükleri mi yakmışdım ve ya yırtıp atmışdım. Aslında o an kendimden bir parçaları yok etiğim farkında değildim. 1 yıl içinde yazmadım ama hayatımda o kadar şey değişmişti ki, şimdi bunları anlamaya sözler yetmiyor. Kendimi bir çok, ya da hiç hiss etdim son 1 yılımda. Şimdi son bir ayda yazıyorum. Tabi bazan unuturum ama aklıma geldikçe yazmaya çalışıyorum. 1 yıl önce düşüncelerimi yok etmişdim. Çünki yazmak bir şeyi aynı zamanda yaşatmakdır. Bugün bu video nun karşıma çıkması iyi geldi, kanalı zaten devamlı izliyordum. Asıl mesele fark ede bilmek. Ve son olarak yazıyorum şimdi ama yaşatdığım duyğuları neyse kabul etdim. Onları mahvederek kendimi de mahvetmek istemiyorum. Okudun sa teşekkür ederim. ❤️
Bir ben miyim böyle diye her düşündüm aynen böyle metroda giderken her yerde bi kağıt kalem çıkarıp yazmaya başlayınca her kes garip garip bakıyo bana amma dengemi korumam için bu çok önemli bu video karşıma çıktığı için seni tanıdığım için mutluyum
Ben de hep yazıyorum. Hiç basılmayacak ama basılacakmış kitap şeklinde yazıyorum. Başımdan geçen olayları baş kahraman kızımın ağzından anlatıyorum ya da o an ne hissediyorsam kahramanım yaşamış gibi aktarıyorum.
Hayatımı değiştiren şey yazmak değildi ama hayatımdaki değişim, yazdıklarımı değiştirdi. Çünkü yazmak hayatımdaki en eski anlardan beri oradaydı, ve zamanın olduğu yerde değişim kaçınılmazdır.
Yazmak ve okumak mı? Yazmak ve okumak elbette güzeldir. Ama asıl mevzu yazdıklarınızı ve okuduklarınızı anlamlandıracak örneklere sahip olmakta gizlidir. Yazmak kelimeleri yan yana sırayla yerleştirmekten ibaretken asıl mevzu bunların uyandırdığı imgelerle gizlidir. Herkes bir şeyler yazar ama herkes okuduklarından hayatına farklı şeyler katar. Bazen tek bir cümle tüm taşları yerine oturtur ama o cümleyi senden önce yüzlerce binlerce kişi okumuş olmasına rağmen aynı etkiyi yapmamıştır. Yazılan ve okunan içerik elbette değerlidir ama asıl değer yazdığınız ve okuduğunuz şeyin sizde oluşan yansımasında gizlidir. Hayatında hiç karpuz yememiş birine karpuzun ilk ısırdığında oluşan o sert ve yumuşak hissi nasıl tarif edebilirsin ki? Hiç aşık olmamış birine aşk betimlemesini ne kadar güzel işletebilirsin? Yazdıklarınızı ve okuduklarımızı güzel kılan şeyler onların yansımasıdır. Üzülerek söylüyorum ki kendinizi en çok yakın bulduğunuz içeriklerin büyük kısmı tarifsiz acılarla süslüydü.
Bazı anlarda yazmayınca boğuluyormuş gibi hissediyorum bazense mutlu olduğum için; bir çeşit kendi var oluşuna yönelme etkinliği bence yazmak.Bu arada bu bir felsefi düşünceyi savunuyor olsan hangisi olurdu?(Bana şahsen çoğu an Diogen ve fıçı ideal geliyor.)
Lise yıllarım boyunca hep bir şeyler yazdım, çizdim veya okudum. Üniversitemin ilk yılında da bu devam etti. Sonra çok büyük bir karanlığa gömüldüm, yıllar boyu içim boş ve karanlık kaldı ve her şey gibi tüm bu alışkanlıklarımı da kaybettim. Neden ve nasıl oldu tam olarak bilmiyorum (tahminen kendimi hiç içerisinde bulunmaktan keyif almadığım ortam ve durumlara sokmam sayesinde) ama son bir yıldır falan ancak hayata geri dönebildim. Sanki uzun süren bir uykudan uyanmışım ve hayatıma devam ediyormuşum gibi hissediyorum. Şimdiyse kaybolan o yıllarım için derin bir üzüntü ve pişmanlık yaşıyorum. Biliyorum bunu çok duydunuz, ben de çok duyup pek de sallamıyordum açıkçası ama hiç bir şey zamanınızdan ve sizden daha değerli değil, kıymetini kendinize hatırlatmaya özen gösterin.
videolarının çekimleri geçişleri kurguları git gide daha güzel gelmeye başladı gözüme, gülümsetti, belirtmek istedim (diğer videolarınla kıyaslayarak söylüyorum hatta bi ara kendin de bahsetmiştin diye hatırladığım için söylüyoruum). zaten emek verilen her şey zamanla gelişecektir, bir anda istediğimiz noktaya ulaşmasını bekleyemeyiz. ne kadar emek verirsen o kadar iyi sonuç alırsın falan filan ⛷
İlk jurnalimi birkac ay once bitirdim,yazmanın daha dogru kararlar almayi sagladigini fark ettim.Yalniz bazen yazdigim seylerin tekrarladigini fark ediyorum ya da kafamdaki dusunceler o kadar hızlı akıyor ki kagida aktardigim kadarı darmadağin duruyor. Şüphesiz insanı rahatlatan bir aktivite.
Yazmak bende ise kucuk bir not defteri var genel kultur bilgilerini tecrübelerimi aktarıyorum bu minik deftere mesela otobuste kirmizi isikta yolcu indirilmedigini unutmus ve inicem demistim sonradan hatirlattilar ve bende eve gidip bu nacizane bilgiyi defterime aktardım ara sıra açıp okurum
Yazmadığım zamanlar üstümde(tenimde, fiziksel olarak) ve zihnimde bir yük varmış gibi hissediyorum.. Sanki defterime ve kendime ihanet ediyormuşum gibi.. Ve de en önemli olarak, düşüncelerime.
Altmış yıllık Şükran günlüğüm var. Yetmiş dört yaşındayım. Hangi sayfasını açsan ne bir satırında ne bir yaprağında mutsuzluğumu ifade edecek paragraf yoktur. neden mi
defteri soranlar için kadikoyde onur akyuz kirtasiyeden aldim (sponsor falan degiller)
en sevdiğim bateristlere louis cole eklemeyi unutmuşum seni seviyorum louis cole özür dilerim
neden not için telefon kulanmadın? bir sebebimi vardı
Daha şık ve de odaklanmayı sağladığını düşünüyorum telefonda değil dedefterde not almanın çünkü telefonda iken ister istemez odağımızın kaydığını ve yeterince bir duyguya odaklanamamızı sağlıyor. Tabi Engin ne düşünüyor bilemem @@Muhammet-Ali
Önceki videolarında bir konu hakkında konuştuğunda genelde evde olurdun ve daha depresif bir havan vardı. Bir önceki videonda ise son zamanlarda daha mutlu ve hevesli olduğundan bahsediyordun, bu videoda ise seni evde değil; dışarıda rahatça konuşuyorken gördük. Aslında bu da duygularının nasıl değiştiğini ve sana nasıl yansıdığını çok iyi açıklamış. İnsanlar değişir.
Yazmak bir kulturdur. Saygilar
Kültürlü insan yazar. Saygılar.
@@ozangzlogluOWJEJWJEKJEIDUEIEJIEUFIRUF Nasil tak diye burdayiz ama (ustunluk)
@@Dilci_oldum taak burdayım
@@ozangzloglutak
@@Dilci_oldumne diyonuz aq
9:28 bu neye yarıyor biliyor musunuz, hayat şartları iyileştiğinde geriye dönüp aslında sağlıklı düşünmüyormuşum diyorsunuz ve tekrar kötüye gittiğinde o düşünceler tekrar geliyor ve bu sefer diyorsunuz ki: hayır bunlar mantıklı ve sağlıklı değil, bu sefer bu düşüncelere eskisi gibi inanmayacağım. ve bu sizim duygularınızı düşüncelerinizi daha iyi kontrol edebilmenize, iyileşme aşamasına çabuk geçmenize sebep oluyor.
Belki de ben romantikleştiriyorum ama bilgisayara yazmak daha pratik ve gizlilik açısından daha kullanışlı olsa da el yazısıyla düşüncelerini aktarmak çok daha iyi hissettiriyor. Sanırım bahsettiğin seni anlayan ve sabırla dinleyen biri imajını kağıt kalemle daha çok hissediyorum, dijitalde biraz daha sönük kalıyor. Düşününce yüzyüze iletişim kurmak ve internet üzerinden iletişim kurmanın da buna benzer bir farkı var
çok haklısın. deftere yazarken aslında elim çok ağrıyor ve bazen bu yüzden istediğim her şeyi yazamadan kısa kesmek zorunda kalıyorum ama yine de defterin samimiyetinden vazgecemiyorum. ayrıca dijitale yazılan şeyler bir süre sonra kayboluyor ya da unutuluyor ama defterler öyle değil
Kendimi bildim bileli yazıyorum. Kafam ne zaman karışık olsa elim bir kalem ve kağıt arıyor.
Çekimlerinle birlikte muhteşem ve çok akıcı bir video olmuş
AAAA APLAMÖ
yaa burdasinn😻
shippppppppppppppppppppppp
@@İchRuqayya yok olamaz bebeğim
Hayatımın en belirsiz zamanını bu yıl geçirdim (YKS'ye tekrar hazırlandığım seneydi ve kendime verdiğim son şanstı) Ve yıllar sonra stresimi, yaşadığım tedirginlik ve belirsizliği unutmak istemediğimden sene başında, tam 1 Ocak günü bir deftere başladım. Her yere çantayla gittiğim için ajanda gibi büyük bir defter aldım. Her uygulamaya farklı şifre koyduğum için telefonum bozulursa diye (tüm şifreler telefonun notlarındaydı) o deftere tüm şifrelerimi yazdım. Telefonum da gerçekten bozuldu bu arada fjbsks Dershane aralarında gidip kitapları yerleştirmesine yardım ettiğim kitapçının bana maaş olarak verdiği ilk çikolatanın paketi, arkadaşımın bana verdiği mandalinanın kabuğu, herhangi bir şekilde kaybolmasını istemediğim fotoğraflarım (ve arkadaşlarımla fotoğraflarımız) , yine arkadaşlarımın bana bıraktığı notlar gibi manevi değeri oldukça yüksek ve defterime sığan her şeyi onun içine attım. Ve tabii ki ne hissettiğimi, planlarımı, hayatın bana getirdiği sürprizleri ve kendimi kötü ya da iyi hissettiğim her anı yazdım. Günlük gibi ama yaşayan günlük oldu. Bazen yazdığım kitabın küçük sahnelerine bazen küçük küçük eskiz çizimlerime ev sahibi oldu. Bana o kadar iyi geldi ki her sene böyle bir defter bitirip yine her sene böyle bir defter almaya karar verdim. Yıl yıl tüm hayatımın gözlerimin önünde olması ve geçmişle olan bağımın güçlenmesi, arşivlenmesi şimdiden beni heyecanlandırıyor. Defterin 8. ayındayım ve üniversiteye geçtiğim ilk zamanı da ona yazacağım. Neler hissedeceğimi bilmiyorum ama o anlar yaşandıktan sonra tekrar o anlara dönmek için ne yapacağımı çok iyi biliyorum.
@Katilmakd7l Yaa yüzünde bir tebessüme neden olduysam benden mutlusu olamaz. Bu yorumun ekran görüntüsünü alıp defterime koyabilir miyim?
@Katilmakd7l Az önce bir yorum atmıştım silinmiş maalesef. UA-cam işte. Ne yazdığımı tam olarak hatırlamak zor ama yine de hatırlamaya çalışayım. Güzel dileklerin için çok ama çok teşekkür ederim. Umarım bana yazdığın güzel dileklerin bin katı seni bulur. Arkadaşlarımdan birinin bana söylediği çok hoş bir söz vardı. Onu sana söylemek istiyorum:
"Umarım yeni yeni arkadaşların olur. Senin gibi olmasına dikkat et bence." demişti bana. Aldığım en tatlı iltifatlardan biriydi. O bunu bana söyledi. Ben de sana yazayım. Hayat seni bana dileklediklerinin üstüne çıkarsın. Hayat sana benden iyi davransın naif insan 💙
@Katilmakd7l İnanamıyorum biri bana şiir armağan etti... Hayatımda bir ilk öncelikle bunu söylemek istiyorum. Gerçekten çok teşekkür ederim. Bu iltifatlarına layık olmaya çalışacağım. Ya ne diyeceğimi bilmiyorum çok mutlu oldum. Sadece galiba ışığını tek belli eden ben değilim. Sen de şu an gözümde güneşten daha fazla parlıyorsun. Seninle tanışmak benim için bir onurdur 🌼
Bu yorum ve cevapları çok iç ısıtan türden olmuş böyle şeyler görmek mutlu ediyor insanı:) bende belki sık yazmaya baslarim artık
@@Glimmer11 İnan bana aynı hisleri paylaşıyorum. Yazmana en ufak bir artım olacaksa ne mutlu bana :)
Seni dinlerken iç sesimi dinliyor gibi oluyorum. Yazmaya ilkokulda anneme şiirler armağan ederek başlamıştım, ortaokulda çocuk aklıyla sırlarımı günlüğümle paylaştım ama evime gelen arkadaşlarım benden gizlice alıp okudukları için parçalara ayırıp çöpe atmıştım. Lisede ders çalışmak, spor yapmak, sağlıklı beslenmek, kitap okumak gibi alışkanlıkları kazanmak için ajanda tutmaya başladım. Son iki senedir kendimi dinlemek, anlamak, farkındalığımı arttırmak, anda kalmak için; bir parka gidip gözlemlediklerimi, içimde bastırdıklarımı, beni mutlu eden beni üzen olayları, hayallerimi, kimseyle konuşamayacağım çok kafa yorduğum konular üzerine uzun uzun yazmak için; bazen kitaplardan, belgesellerden, bir düşünürden alıntılar yazmak için düşünce defteri tutuyorum. Ayrıca şiir yazdığım ve sevdiğim şiirleri not ettiğim bir defterim daha var. Ben yazdıkça defterlerim de yazma amacıma göre çoğaldı. Yazmak daldan dala atlayan düşüncelerimi kontrol altında tutmamda çok yardımcı oluyor ve dediğin gibi sayfaları geriye çevirip okuduğumda eski halimle empati kuruyorum onu gözlemliyorum yaşadığım duyguları tekrar yaşıyorum. Bazen şu anki halimden daha olgun bir ben ile bazense çok saçmaladığım bir ben ile karşılaşıyorum. Herkes yazmalı !!!
kendim yazmışım gibi hissettim
@@intcm 🫂
Bende oyle hissettim @@intcm
@@carmen8016 🙃
Şiir önerir misin?
bazen yaşanan güzel anıları yazmak en güzelidir o an ı fotoğraflamaktansa yazmak o an ki sıcak duyguları aktarmanın en iyi yolu
Hayatta en sevdiğim şeylerden biri kendini geliştiren bir insanın özellikle kendimden çok şey bulduğum birinin yolculuğuna şahit olmak ve imrenmek. Anlaşılır, gittikçe profesyonelleşen, belki de hayattan daha çok haz almaya başlayan ve bunu yansıtan, başkalarına da yararlı olacağını düşündüğün şeyleri paylaşan halini çok sevdim. Videolarını keyifle izliyorum ve bekliyorum :)
defterlerin küçük boy olması beni süreklilik açısından da motive ediyo, yazı değil de minik eskiz defteri olduğunda mesela aklıma geleni çizebiliyorum çünkü sayfayı doldurma telaşı olmuyo. yazıyı telefon notlarına ben de yıllardır yazıyorum sanki blogmuş gibi falan güzel bi şey.
"You dont have a soul. You are a soul,you have a body" diye bir cumle gormustum.Gorunce bunu kendim soylemisim gibi hissettim cunku insanlari hep duygusal,ruhsal yonden analiz ederim. Birini ilk kez gordugumde dikkatimi ceken enerjisi ve aurasi olur.Yazmak bu konuda farkindaligimi artirmama,asiri empati yapan biri olarak bazi anlarda kendimi frenlememe veya daha iyi anlamama yardimci oldu. Simdiye kadar yazmayi bir cok sekilde tecrube ettim. Kucukken dogum gunlerinde hediye karti hazirlar,belli konularda siir yazardim. Buyudukce daha derin konularda yazilar yazmaya basladim. Yazmak benim icin hep bir tutkuydu ve oyle olmaya devam edecek .(not;bir onerim olacak yazmakla ilgili,her gun basiniza gelen guzel bir olayi,sizi mutlu eden bir ani not edin. kucuk veya buyuk farketmez.geriye donup baktiginizda veya kotu gecen bir donemde acip okumak cidden cok iyi geliyor.)
6:14 Biri bizi dinlemiş ve anlamış gibi hissettiren yazmaktaki o biri kendimiz oluyoruz yani aslında. Olayı, duyguyu yaşıyoruz ama yazınca bir de anlamış, dinlemiş, tanımlamış oluyoruz..Bu da rahatlatan bir netlik sunuyor bize
Tam da bunu yazmaya yorumlara indim ve yazıldığını gördüm🪽
videonun konusuna, görüntülerine, editine ve tüm detaylarına saygı ve hayranlık duydum
Seni daha bugün izledim. İlk izlediğim videonda bu oldu. Ne kadar çok benzediğimizi farkettim. Yazmak 2 yıldır yaptığım bir şey. Senin dediğin gibi 2 yıldır ara sıra döner bakarım yazılarıma. Güncellerimde. Bu insanın kafasını toparlamasına en yardımcı olan şeylerden biri. Özellikle sonradan okuyup o bakış açısını görmek çok tarifsiz bir his. Ben duygularımı yazmaya başladım ilk. En başta sadece içimi dökmek için yazıyordum. Zamanla bu biriyle konuşuyormuş gibi hissettirmeye başladı. Yazmaya başladıktan yaklaşık 1 yıl sonra konuştuğum kişinin gelecekteki ve geçmişteki benle ortak bir sohbet olduğunu farkettim. Artık duygularımı da düşüncelerimi de yazıyorum. Düzensiz yazma kısmına da katılıyorum. İnsan içine geldiği zaman yazmaya açık oluyor gerçekten. Ben telefonumdaki notlar kısmına yazıyorum. Hatta yazmanın bir katkısıda kendini daha iyi ifade etmek. Bu her türlü işine yarıyor insanın. Bir ortamda konuşabilmek, kendini iyi ifade etmek sosyal hayatta da ikili ilişkilerde de çok iyi bir şey bence. Yani kendinizi yalnız hissediyorsanız, ifade eksikliği yaşıyorsanız, kafanızda bir takım düşünceleriniz varsa, biriyle düşüncelerinizi paylaşmak istiyorsanız yazmayı deneyebilirsiniz. Gerçekten dikkatinizi çekerse ve yazmaya başlarsanız ya da zaten yazıyorsanız bana da hikayenizi anlatın. Yazan insanları, ne için yazdıklarını, ne yazdıklarını merak ediyorum.
Günlük tutmak, yaşadığım ne varsa yazmak, geriye dönüp bunlara bakmak bana iyi geliyor, çeşit çeşit defter alıp içlerini farklı türlerde doldurmayı seviyorum, ayrıca bu videodaki görüntü ve geçişlerine bayıldım kendini bu yönde geliştirdiğini düşünüyorumm
Kurgusundan editine çok iyi olmuş ne zamandır bu konu hakkında çekeceğin videoyu bekliyordum
videoda kısa kısa parcaları birlestirip bisi oluşturmus olman ne kadar emek verdigini gosteriyo ve sanirim su zamanlar bende bu sekilde ne zaman kendimi biyerden soyutlasam sürekli elime kagit kalem var bisiler yaziyorum ve bu artim gozumde edebi bi sey haline gelmeye basladi video icin de ellerine saglik guzel olmus
Yazmanın insana iyi geldiğine ben de gönülden inanıyorum, fakat ne yazık ki uzun zamandır kalemi elime alamadım. Neden mi? Eskiden yazıya döktüğüm o cümleler, yalnız yaşadığım dönemlerden geliyordu. Konuşmak, insana dair en temel ihtiyaçlardan biri ve senin de yalnız yaşadığını görüyorum; yazmak, bu boşluğu doldurmanın en güzel yollarından biri. Ancak bir gün ailenle yaşamaya dönsen ya da arkadaşlarınla uzun bir sohbetin içinde kaybolsan, o akşam kalemi eline almak belki de aklının ucundan bile geçmez. Çünkü yazmak, yalnızlığın bir yansıması; dolu bir zihin, kağıda ihtiyaç duymaz.
Dediğinizin doğru kısımları var ancak ben tam olarak katılmıyorum. Ben mutlu olduğum günlerde de sayfalarca yazı yazdığım oldu. Bir yerden sonra bu alışkanlık halini aldığında o mutluluğu da bir an önce yazmak istiyorsun.
@@Cakilltasi7 mutluluğun da yazma sürecinde önemli bir yer tutabileceği fikrinize kesinlikle katılıyorum. Ancak belirtmek isterim ki, yalnızlık ile mutsuzluk kavramlarını birbirinden ayırmak gerekir. Yalnızlık, her zaman mutsuzluk anlamına gelmez; aksine, kimi insanlar mutluluğu ve huzuru yalnızlıkta bulur. Yalnız kaldığınızda, düşünmek için bolca vaktiniz olur ve zihninizi meşgul eden, fikirlerinizi çalan unsurlar ortadan kalkar. Bu sessizlik, yazıya dökmek istediğimiz düşüncelerin daha net ve derinlikli bir şekilde ortaya çıkmasını sağlar.
Benim vurgulamak istediğim nokta, yalnızlığın, yazmanın en verimli anlarını getirdiğidir. Çünkü bu süreçte insan, kendisiyle daha derin bir bağ kurar ve içsel bir diyaloğu sürdürebilir. Dolayısıyla, yalnızlık sadece boşluğu doldurmakla kalmaz, aynı zamanda düşüncelerin özgürce akmasına ve yazıya dökülmesine de olanak tanır. Yazmak, yalnızlığın bir yansıması olabilir; ama bu yalnızlık, mutsuzluktan değil, bilakis derin bir içsel huzurdan kaynaklanır.
@@dragonx8817 Evet, dediklerinizde çok haklısınız yalnızlık bazıları için mutluluk olabilir kesinlikle katılıyorum. Benimde anlatmak istediğim aslında ailemle veya arkadaşlarımla iyi bir gün geçirdikten sonra unutmamak adına o anları da düşüncelerimle beraber yazdığım oldu. Dediğiniz gibi insanlar daha çok yalnız anlarında yazıyor aynı şekilde bende o zamanlarımda çok daha fazla yazıyordum ancak yalnız değilken de bu alışkanlık haline geldiği için yazmaya devam ettim. Bu arada düşüncelerinizi açıkladığınız için teşekkür ederim. Ben bu fikir alışverişinden mutluluk duydum.
boş bir zihin kağıda ihtiyaç duymaz. dolu bir zihin, aktarılmak ister. saygılar.
hiç zannetmiyorum
Çok iyi hatırlıyorum YKS ye çalışırken kütüphaneye bir keresinde tek gitmiştim ve o kadar kalabalıktı ki anksiyete bozukluğum olduğu içinde çok kötü olmuştum o an ama benimde aynı senin gibi küçük kırmızı bir defterim var çok değerli bir öğretmenim annemi kaybettiğmde hissettiklerimi yazmam için vermişti bende o defteri kullandım sonrasında daha iyi hissetmiştim yazmak bana kendimi anlamamı sağlıyor ve sanki bir arkadaşımmış gibi hissettiriyor düzenli olarak yaptığımda kendimi gerçekten anlaşılmış hissediyorum kimseye anlatmamış bile olsam
Bir insanı en yalın hali, duygularıyla ele alan güzel bir video. Keyifli zaman geçirdim bu videoyu izlerken, teşekkürler.
Kağıt hep iyi bir dinleyici, kalem iyi bir duygudaş. Yazmayı seviyorum
Yazmak yararli olabilir, fakat içsel monologlar dahilinde bir seylerin üstüne gidip üzerine konusup sonuçlandirmaya çalismakta gelisim adina çok etkili bir yöntem. Nitekim yazdigimiz vakit yazdiklarimizin takibini de yapmamiz gerekiyor olacak, çünkü yazdigimiz zaman zihnimizi bosaltiyoruz bir nebze. Fakat içsel monologlarda hem bilinçli hem de bilinçdisi bir biçimde harmanlanmaya devam ediyor. En azindan benim gözlemledigim ve deneyimledigim bir olusum. Kaliplar insanlarin olasiliklari dar bir perspektifte görmeye itiyor. Su gibi olmak gerek.
Geçen sene bu vakitte yazı ile ilgili diğer videonu görmüstüm. Sonra ilk bana hoş gelen defteri alıp içerisine anlık düşünceleri,küçük mottoları,yeni hayat akışım ve durum bildirimleriyle alakalı şeyler yazıyordum. Bana iyi çok iyi gelen bir aktivite olmuştu. Halâ da öyle… tesekkür ederim
Birisi bana "yazı yazarken düşüncelerin yazının hızına düşer"demişti. Çok seviyorum yazı yazmayı ama bugune kadar yazdığım günlükler genelde ailem tarafından okunurdu. Bu yüzden yazı yazdığım bir günlük tutmak bana çok zor geliyordu. Hala yazı yazarak tuttuğum defterleri saklayamıyorum. Bitince atıyorum😔 ama 3 sene kadar önce farklı bir şeye başladım. Resim çizerek günlük tutmak. Herhangi bir ajandayı alıp her gününe ne olduysa onun karikatürünü çiziyorum. Tabii yazılarla destekliyorum. Çevremde kitap inceler gibi bakarlar defterime ama genelde çizimlere odaklanıyorlar. Eğer anlamamalarını istiyorsam şifreli bir şekilde yazıyorum. Veya duygusal açıdan yoğun hissettiğim bir günse kilitli günlüğüme yazarım. Keşke biraz özel hayatın gizliliğine saygı duyulsa da rahatça bir cep günlüğü tutabilsem😭
Engin deniz hep ask insanıymış
Videonun sakin ve samimi ilerlemesi çok hoşuma gitti. Her anı edite boğulmuş yapmacık videolardan çok daha fazla zevk veriyor
Yazmayı oldum olası çok sevdim. Bir noktada öylesine değil de gerçekten ihtiyaç duyduğum için yazmaya başladım. Defterlerim her zaman benim en büyük sırdaşlarım olmuştur. En kötü ve en iyi anlarımda oradalar. Yargılamadan dinleyen ve zihnimin en derinlerinde olanları bilen sadece onlar.
Geriye dönüp düşüncelerimde olan değişimleri görmek ve biriyle konuşur gibi gelmesi de muazzam gerçekten. İyi ki yazabiliyoruz. ❤
Sanal ortamda yazmak fiziksel yaziyla ayni etkiyi yaratmiyor maalesef ama fiziksel yazinca da birileri okur diye tedirgin oluyorum arada kaldım
Okumaları psikolojik sağlığından önemli değil. Tabii buna inandıysan
farkli bi dilin alfabesini ogren turkcd metni o alfabeyle yaz ben oyle yapiyorum korece harfleri ogrendim oyle yaziyorum anlamiyo kimse
chandleri da severim keske olmeseydi
Fiziksel kağıda yazıp yırtıp çöpe de atabilirsin
yazdığını kimsenin görmeyeceği bir ortamda yazmak iyi olabilir
Video çok ev gibi hissettirdi. Kurgusu çekimleri mekanlar gerçekten çok güzel ve kendini geliştirdiğini, çabaladığını, hevesli olduğunu hissettirdi. Umarım her şey senin için en iyi şekilde olur. Seni mutlu görmek beni de mutlu etti. Diksiyonun çok güzel, saatlerce dinlerim ve düşüncelerin düşüncelerimi açığa çıkardığı için saatlerce de yazabilirim✍️ teşekkürler...
Katiliyorum kesinlikle edinebiliceginiz en guzel aliskanlik olur sizin icin. Kafaniz doluysa, derin derin dusunceler icerisindeyseniz cidden iyi geliyor ve daha farkinda olarak yasiyorsunuz. Gunun sonunda kayde deger seyleri yazmakta ne kadar verim aldiginizi gosteriyor bunlar hosuma gidiyor benim, dune gore daha fazla soylicek seyim olmasi
Engin abim gerçekten seni üniversiteden sonra iyileşmiş olarak görüyorum, videolarında kalite gittikçe artıyor ve senin sayende ufkumun genişlediğini hissediyorum her şey için teşekkürler umarim her zaman iyi olursun
Kamerayı kenara koyup video çektiğin kısımlar eski videolarını anımsattı. Ne zamandır dışarda böyle bir video gelmiyordu. Bu videoyu çok beğendim hem videoyu çekme tarzını hem de içeriğini, eline sağlık.
Henüz videonun 2. dakikasındayım ama gerçekten birşeyler yazmak istedim. Bu çabasız halini çok seviyorum, yani -tam olarak nasıl anlatırım bilmiyorum ama- kendini kabul ettirmeye, beğendirmeye çalışmadan olduğun gibi olmanı. Sakin, huzurlu, ismin sende hayat bulmuş Deniz. Seni izlerken yorulmuyorum aksine sakinleşiyorum. Bugün çok yazmak istedim kafam çok doluydu ama dışarıdaydım ve insanlar beni garipser düşüncesiyle yazmadım ama şimdi seni görüyorum, bana cesaret veriyorsun. İçini insanlar ne der diye düşünmeden açman bana cesaret veriyor belki düşünüyorsun ama nihayetinde yapıyorsun da. Umarım hep kendin kalırsın, günümü güzelleştirdin teşekkür ederim 🖤
bu aralar yazmanın ne büyük bir nimet olduğu hakkında düşünüyordum ben de. yazmayı ilk öğrendiğim andan beri çok severdim, bir öğretmenim bir keresinde "sakın yazmayı bırakma. kağıdın kalemin hep olur,olmazsa duvarlara yaz,ne yap ne et ama yaz" demişti. o zaman da çok etkilenmiştim ama şu aralar yazmaya kelimeler bulamıyorken bu denenleri düşünmek,üstüne de bu videoyu izlemek kendimi kendimden çalıyormuşum gibi hissettirdi. ha zaten şu aralar beni tanıyan insanların aklına beni düşününce ne gelecekse onu yapamıyorum gibi bir şey - yazmak ve çizmek başı çekiyor zaten. senin her videonu izlerken yaptığım gibi ufak bir çizim yaptım, şimdi de bir şeyler yazacağım çünkü yazacak bir şeyler bulamasam bile ruhumu ilacından mahrum bırakmamalıyım. bunların hepsini hatırlattığın için teşekkür ederim
senin kişisel gelişimini adım adım izledim 2021'den beri. başta sana ısınmamın sebebi kendime benzetmiş olmamdı. kendime itiraf etmekten sakındığım şeyleri sende görmüştüm. şimdi ise birçok şeyi başarmış birisi var karşımda. bahsettiğim itiraf edemediğim düşüncelerimi aşmama -farkında olmadan- yardımcı olduğun için teşekkür ederim.
Şimdi bu video ile seni tanıdım ve beni direkt kendine çektin dostum.Hangi kısmına yorumla başlayayım kalakaldım,ama samimiyetin çok iyi.
Doğallıklara,doğaçlamalara hasret kalmışız.
Neden 5 tane aynı defterden aldığını anlayabiliyorum,bende kalem ve defter alırken böyle yaparım.Hiç içlerini doldurmasam da 2 adet müzik defteri aldım mesela...
Seninde aynısını seçmen ilk yazarken yaşadığın o hissi diğer deftere geçince de saklamaya çalışmaktan olsa gerek.O açıklarken bir türlü anlamlandıramamanı da çok iyi hissediyorum,dile dökmesi biraz zor ama çok rahatlatıcı.
Bende haftalar önce telefonda tuttuğumu kağıda geçirmelere başladım,önceki telefonum bozuldu ve nice şey gitti.Kayıplar yaşayınca geç toparlayabiliyorum hevesimi,önceden hep yazayım der der beklerdim.Erkenci olmak lazımmış.Ne zamandır da okuyamiyoruz zaten çoğumuz,eller hep telde. Yazmak kadar güzeli yokmuş.
İster şiir olsun,ister alıntı şiir-söz olsun,ister içinizden geçen söz olsun,ister plan projeniz olsun,ister yabancı dile ait harfler olsun,ister herhangi bir şeyin resmi olsun veya nota olsun yazın. Hem bedenen de hareketlilik olur,biraz teknolojiden de uzak kalırsınız.
sey aklıma gelmisken soyleyeyim pantolonunu camasir makinesine atmadan once ceplerini kontrol etmeyi sakın unutma (bunu yapiyorsundur diye dusunuyorum ama ufak bir hatirlatma olsun yine de) defterinin pantolonunun cebinde kalıp makinede mahvolmasını istemeyiz
bende yazmaya senin gibi başladım kendimi her kötü hissettiğimde birine anlatmak yerine yazardım sürekli sonra bişey oldu bi dönüm noktasına girdim ve yazmayı bıraktım.Anladım ki sanırım yazmadan oluyo yazmayınca kendimi kötü hissediyorum galiba tekrar yazmaya başlıycam.Buna birazda sen vesile olmuş olabilirsin teşekkürderim benim gibi başka insanların yazdığını görmek, yalnız olmadığımı bilmek güzel gerçekten...
bence yazmanın iyi gelmesinin nedeni insanın yazdıkça kendini keşfetmesi
kendinin dinlenmeye değer biri olduğunun farkına varmak ve kendini dinlemek çok güzel bir şey
Abi videolarının çekim açılarını ve editini bir yönetmenin tarzına benzettim; wong kar wai. Bence hoşuna gidebilir. Wong kar waiden Fallen angels ve in the mood for love ı izlemelisin eminim ilham vericektir
tam da doğum gününde izledim iyi ki doğdun ve ben de uzun süredir yazı yazıyorum hatta bir aralar göktük alfabesi ile yazmaya başlamıştım ,aruz ölçüsü ile şiir yazmıştım okulun ilk dergisine vesile olmuştum ama son zamanlarda yazmayı bıraktım neden bilmiyorum ve bu video o kadar çok iyi geldi...
Yazı yazmayı çok severim ve iyi de gelir bana. Yakın zamanda kötü bir olay sonucu depresifleştim ve yazmamak için kıvranıyordum resmen. Yazmama yardım ettiğin için teşekkür ederim.
ilk dakikalardaki iki engin çok tatlı olmuş videoların kaliteside iyileşmiş ellerine sağlık 💗
Bu yöntemi yapmak isterdim de aile evinde zor...Açık şekilde hissettiğim,düşündüğüm şeyi yazamayacaksam da yazmamın bi anlamı kalmıyor,özgürce yazamam.Ama geceleri dijital olarak düşünce duygu günlüğü tutuyorum.Uyumamı kolaylaştırıyor
bu sade, derin ve içli yaşantını izlemek bana her nedense güvende hissettiriyor sevgili engin deniz. sevgiler ❤
Yanlış hatırlamıyorsam yazma serüvenini anlattığın bu videonun birkaç diğer versiyonu daha vardı ama kaldırmıştın içine sinmeyen bı videoyu platformda barindirmama prensibinde olduğunu biliyorum bu daha çok içine sinmiş gibi geldi kendi yaptığın bı işin içine sinmesi baya keyifli bı duygu demeye çalıştığım bu içerik senin için önemliydi ve sonunda istediğin gibi cekebildin sanıyorum bu içerik için olan çabanı ve süreci az çok tahmin ediyorum tebrik ederim bu video için
ben de yazı yazmaya başladım terk edilmemle tetiklendi ve hislerimi duygularımı bir yere aktarmak gerçekten rahatlatıyor, ama onun da anlamasını çok isterdim
abi "kitap yazıyorsanız zaten benim tavsiyeme ihtiyacınız yoktur." demişsin ama asla böyle düşünme, açıkçası şiir yazıyorum, önceden de kitap yazmışlığım da var fakat her şeyi bir deftere yazabileceğim hiç aklıma gelmemişti. belki öylesine dediğin bir sözdür ama detaylar önemli, kime nasıl tavsiye verebileceğini bilemezsin, umarım hayat sana daha çok yazma imkanı sunar. iyi hayatlar diliyorum, iyi bak kendine. (:
abi senin kesfedilmeni cok istiyorum aslinda soylediklerin cogu insanin icinden gecirdigi seyler bunlari bu kadar guzel ifade etmen cok guzel. gerci her insan geciriyor mudur bilmem ama ben geciriyorum senin herhangi bir videonu izledikten sonra o videoda ele aldigin seye gore kendime bakiyorum ve ona gore caba sarf ediyorum boylesine guzel videolarin varken hala yetirnce insanin seni bilmiyor olmasi beni cok uzuyor..AMA SENI UZUNN ZAMANDIR IZLEDIGIM ICIN KENDIMLE GURUR DUYUYORUM💪🏻UMARIM DAHA ÇOKINSANA ERISEBILIRSIN🥺🫠
Sabah yazmaları var. Biliyor musun.sabah aklina gelenleri yaziyorsun. Bu videona rastgelince yazma istegimi tetikledin. Coook teşekkür ederim 🎉🎉🎉
İnsan bastırdığı duygunun esirin olur
Bu yüzden ne zaman hayat çekilmez gibi gelmeye başladığında ,insanlar beni anlamayınca
Koştum yazmaya ve defteri kapattığım da omuzlarımdan bir yük kalkmışcasına rahatladım
Bu yüzden yazmak bazı anlarda antidepresan gibi geliyor insana
6-7 yaslarimda okulu asiri severdim sinifta okuma yazmaya gecen ilk kisilerdendim babamin bilgisayarindan bilim kurgu tarzi kitaplar yaziyordum ama kucucuk oldugum icin bir iki cumleyi bir saate yaziyordum ortaokula gectigimde asiri kitap okuyordum her buldugum kitabi okuyordum kitap okurken bolunmesinide sevmedigim icin saat aksam 11 de basliyordum okumaya sabah okul saati gelene kadar bitirip okula uykusuz giderdim ama degerdi sonra liseye gectim 9. sinifin ilk yarisi wattpadle tanistim ama o kotu kitleye dusmedim bir kitap yazmaya basladim macera bilim kurgu kitabi yazdim sonu bazi sebeplerden dolayi gelmedi ama sinif arkadaslarimin hepsi cok begenmisti kitabi surekli yeni bolum istiyorlardi babam annemde okuyup begenmisti sonra ikinci donem pandemi baslayinca hem okuma hemde yazma aliskanligima ara vermistim yazmayi hicbir zaman tam olarak birakmadim ara ara odamin her bir kosesinden yazilarim cikiyor sonra 2021 geldi gunluk tutmaya basladim o yil benim icin cok kotuydu cunku 16 yasindaydim ve zamanin cok hizli gectigini bu yastan sonra beni yorucu bir hayatin beklediginin farkindaydim bolum secme zamani geldiginde icten ice hukuk istiyordum cunku kendimi iyi ifade edebiliyorum ve okumayi not almayi sevdigim icin benim icin en mantikli bolum buydu ama bu fikri kimseyle paylasmadim arkadaslarimin hepsi sayisali secti ben ne sececegimi bilmedigim icin onlara danistigimda fkb notlarim yuksek oldugu icin sayisal secmemi onerdiler hayatimin en buyuk hatasini burada yaptim 11 de dershaneye yazildim ve okudugum okuldan daha iyi seviyede olan bir okula gittim dershanede deneme yapip siniflari belirlediler bende derece sinifina dustum ikinci en buyuk hatamda o siniftan ayrilmamam oldu cunku zekasi tam anlamiyla sayisal olanlarla 12 kisilik bir siniftaydim hoca soruyu yazmadan cevap veren bir sinifti onlara yetismek icin gece gunduz demeden calisyordum yil sonunda onlarla ayni seviyeye gelmeyi basardim ama yorulmustum 12 ye gecince o dershane battigi icin yasadigim sehrin en iyi dershanesine yazildim en buyuk ucuncu hatamda buydu cogu kisi ortam icin geliyordu ve disiplin yoktu evime cok yakin olmasina ragmen her oglenarasi kafelerde yemek yerdim neredeyse hic calismazdim sonra ocak gbi toparlanmaya baslarken subatta o buyuk deprem oldu sehrim depremden etkilenmedi ama psikolojim cok etkilendi depremden sonra baya bir calisamadim martta toparlandim uc ay oyle ya da boyle calistim ama istek yoktu cunku sayisaldan istedigim bolum yoktu herkese endustri muhendisligi istiyorum diyordum ama oylesine hedefim varmis gibi gozuksun diye kendime vakit ayirabilecegim bir bolum istiyordum ya da sevdigim isi yapabilecegim bir bolum ama sayisalda boyle bir yer yoktu siralamalar geldi cok kotu olmasa bile siralamam mezuna kaldim dershaneye yazilmayi istemedim kendi basima hallederim koskoca bir sene dedim lisenin basindan beri bogazicini istedigim icin sayisaldan derece yaparim dedim ama isler oyle olmadi gecen sene hayatimin en kotu seneleri arasina girdi arkadasliklar olsun farkli konular olsun cok kotu bir seneydi hic ama hic calisamadim sonra tatile falan gittik kafam dagildi ve yks aciklandi gecen seneden kotu bir siralama yaptim hayatimda ilk defa bir sinav icin bir gun boyunca agladim cok mutsuzdum herkes farkli bir sey soyluyordu esma iki yillik yaz direkt atan esma diyetisyenlik hemsirelik ebelik yaz esma yine mi mezuna birakican esma seneye ne olacagi belli degil yaz git hayatimda etkisi olmayan bir cok insanin fikrine maruz kaldim sonra donup ilk defa kendi ic sesimle konustum niye insanlar benim hayatim hakkinda mudahalede buluyor cevap zor degildi oz saygimi 19 yasina kadar gelistirememistim empati duygum asiri yuksek oldugu icin once sevdiklerim sonra ben vardim hayatimda bir anda her sey degisemedigi icin kendimi hep birinci siraya koymaya calistim ama olmadi her seyden nefret ediyordum ne yazi yaziyordum ne bir sey annemgil bir sey dedigin de hicbir sey yapmak istemiyorum diyip agliyordum 16 agustos 2024 de yani bundan bir hafta once artik gucum kalmadi ve intih.r etmeyi denedim 1 2 3 derken 7-8 tane ilac ictim ama hala korkuyordum cunku icimde hep bir his var her sey mukemmel olucakmis gibi umut var icimde asla bitmiyor bu umut sonra annem ve babam ilaclari falan gorup agladilar bir psikolojik destek almam hakkinda konustular normal dusuncelerde degildim cunku o gece full basimda durdular bir sey olur diye sonraki sabah kalkip gidip corba ictik kahve ictik yemek falan yedik baya kafami dagittik sonra babam ne istedigimi sordu bende hukuk dedim ilk defa bogazicinde hukuk istiyorum dedim o da ozel ders isteyip istemedigimi sordu ben hayir dedim ama babam gidip dershaneyle bir konusalim dedi sonra bir anda kayit oldum tam tamina 120bin tl babam bunun bende asiri bir baski olusturacagini bildigi icin benimle uzun uzun konustu birazda olsa baski azalmisti ama hala var yine ayni gun bir tane ajanda aldim ve o gunden beri hissettigim o gun yasadigim her seyi ona yaziyorum icimde o kadar guzel bir huzur varki tarifsiz bir duygu kitap okumayada basladim ve istedigim meslek icin bir haftadir guzel bir sekilde calisiyorum mutluyum mutlulugun bir hedef degil o hedefe giden surec oldugunu ogrendim daha cok ogrenecek seyim var ama kirilma noktami yasadigimi dusunuyorum 19 yasindayim 16 yasindaki esmanin korktugu yaslardayim ama elimden gelenin en iyisini yapip kendimi tanimak istiyorum
hayran kaldım başarılar diliyorum, umudumuz hiç sönmesinn
Merhaba. Yazdıklarında kendimi buldum. Bir kitabı okur gibi okudum yazdıklarını. Yani bazen bazı şeyler çığırından çıkıyor. Bir anda altüst oluyorsun. Anormal şekilde olumsuzluklar oluyor ve düzelebilir türden fakat olmuyor, düzelmiyor. Şems-i Tebrizi'nin sözüne çıkıyor benim hayatımın kapısı. “Düzenim bozulur, hayatım alt üst olur diye endişe etme. Nereden biliyorsun hayatın altının üstünden daha iyi olmayacağını?” çok şey öğrendim, maneviyatım gerçekten iyileşti. Düşmelerle de dolu olsa yürümeyi öğrendiğimi düşünüyorum. Layık olduğum somut değerlere de sahip olacağım , inşaAllah. Sizinle iletişimde olmak isterdim açıkçası. "Bir insanı en çok aynı yaraya sahip olan anlar. Ortak acıların birleştirici gücü vardır; saramasa bile iyileştirmeye çalışır." nedeni bu sanırım.
Bilmiyorum azerbaycanca biliyormusun o yüzden türkçe yaziyorum.Hayatınızı kitap gibi yazarsanız çok güzel olur.Başarılar...❤
@@niss-j9u tesekkur ederim💕
@@Olgunç cok tesekkur ederim umarim istedigin seyi basarirsin 💕
3:22 burda bi kahkaha attım 😂 çok tatlı bir geçiş olmuş 👏
Gittiğim ortaokulda hocalar bize her sene ajanda aldırırdı ödevleri not alalım diye, benim yazma (ya da defter tutma) alışkanlığım da öyle başladı. Aldığım renkli kalemleri denerdim, derslerde resim çizerdim sevdiğim bir yazıyı geçirirdim... geçmiş günlerin sayfaları boş kalınca kağıda yazık olur diye oralara da yazar çizerdim.
Liseye geçtim, defter tutma alışkanlığım eskiz defterlerine döndü. Parayla karışık ilişkim yüzünden pahalı kağıda çizim yapmaya korkardım o yüzden çizgili defterlere vs çizim yapmayı daha çok severdim. Defterlerimi de öyle almaya başladım. Sonra bir şekilde yazı geri döndü.
2021de tekrar ajanda almaya başladım ve 2023te depresyonun diplerinden tırmanma çırpınışlarıyla ajandanın her sayfasına günümle ilgili bir kolaj yapmaya zorladım kendimi, bir ayın sonunda yaratıcılık ve zihin açıklığı bakımından bambaşka biri gibi hissediyordum, çok iyi geldi. Ev defter dolu, hepsinin başka hikayesi, başka amaçları var, hepsini ara sıra açıp bakıyorum.
Bir de o ortaokul ajandalarımın sayfalarından geri dönüştürülmüş kağıt yaptım bir iki sene önce, tebrik kartları falan yapıyorum, anısı olan bir kağıda yazmak daha hoş geliyor.
içeriğin felsefik yanı da sinemaografisi de çok güzel olmuş, aklınıza sağlık
Doğrusu seni bir yıldan fazla takip etmesem de youtube akışımda görüp izliyordum. Videolarının konusu veya bahsettiklerinin buna evrildiğine de şahit oldum ve bu beni gerçekten mutlu ediyor. Ben küçük yaşlarda okumaya başladığımdan ve bu bana yetmediğinden akabinde yazmaya da başlamıştım. Zaman geçtikçe yazdığım metinleri okumanın beni gülümsettiğini fark ettim. İyi ya da kötü, sanattan uzak veya naif gibi sıfatlardan ziyade salt yazmanın insanın her konuda her şekilde daha büyük çerçeveden hayata bakma imkanını verdiğini yakaladım. Kendi değişimime şaşırmak ve buna şahit olmak çok garip bir his. Senin şu anda farkına vardıklarını dinlemek beni tekrar bu konular üzerine düşünmeye teşvik ediyor. Güzel video. Bana benzemesen de sana benzemesem de ağzından çıkan bazı cümleleri sanki ben söylemiş gibi hissediyorum..
Sağol kardeşim ❤
Doğan Cüceloğlu da bu konunun üzerinde hep durar. Ya'ni yazarak kendi hislerini izlemek falan, kitaplarını okuduysan biliyorsundur galiba))
Ben de yazmayı çok seviyorum ve gerçekten yazmak bir kültür. Güzel defterler alarak içlerine not almak, bir şeyler karalamak harika. Bir de resim çizmeyi bilsem çok daha güzel olacak
UA-camda gezinirken rastladım sana çok hoşuma gitti bakış açın ve videoların. Çok düşünme meselesini insanlar garip bulsa da düşünme fiili olmayasaydı hayat ne kadar anlamlı ve yaşanılır olurdu bilemiyorum, sanmıyorum. Kaliteli bir video olmuş tavsiyeni dinleyeceğim. Bir overthinker olarak önceden yazardım bir şeyler, sonradan bıraktım ama bu durum zorlamaya başladı sanırım yazmaya geri dönmeliyim
yazmanın iyi geldiğini anladığımdan beri kendi halimde yazmaya çalışıyorum. küçük defterlere yazmanın kolay olduğunu yeni keşfetmiştim, tevafuk burada da duydum. uzun zamandır sizi izlemiyordum daha iyi görünüyorsunuz.. inşallah çok daha iyi olursunuz 🌷
sadece dönemsel yazma isteği geldiğinde biraz karalıyorum ama alışkanlık haline gelmesi güzel olabilirdi
Yazmaya ilkokulda başladım.O zamanlar günlük tutuyordum. Maalesef o günlüğün bazı sayfalarını daha sonra her niyeyse yırttım ama varolan sayfaları okumak o kadar keyifli ki.Ortaokulda da bazen deftere bazen bilgisayara bir şeyler yazıyordum.Liseye geçince güzel bir günlük aldım,uzun süre onu kullandım çünkü günlüğü günlük tutmuyordum.Canım isteyince yazıyordum. Fakat her geçen yıl daha çok yazıyordum çünkü daha çok sey hissediyorum.Nihayet 12. sınıfa geldiğimde defter en yakın arkadaşım oldu. O yıl her şey öyle kötü gidiyordu ki yazı yazmasaydim yaşananlara asla katlanamazdim gibi geliyor. Kimsenin beni anlamadığı bir dönemde ben her şeyi deftere anlatıyordum.Hislerim ağır bastığında bulduğum ilk kağıt parçasına yazmaya başlıyordum. Sanki boğuluyordum da defter can simidiydi.Okul defterlerim, telefonumun notlar kısmı, günlüğüm... Hepsi yazilarimla dolmuştu.Keske sistemli bir şekilde tek deftere yazsaymisim diyorum şimdi. Çünkü telefonuma yazdiklarim kayboldu gibi bir sey, okul defteleri zaten kaynadı arada. Elimde bir günlüğüme yazdıklarım kaldı. Üniversitenin ilk yılında da ara ara günlük tuttum. Bu yılsa aralık ayında düzenli bir şekilde günlük tutmaya başladım. Oraya tüm günümü yazmak bana çok iyi hissettiriyor. Bu yazma serüvenimdi işte. Yazi yazmak en sevdiğim şey olabilir gerçekten. Yazı sayesinde kendime dönüyorum bu yüzden en özel anlarima hep o eşlik ediyor. Bir sehirden mi gidiyorum, birini mi özlüyorum, doğum günüm mü geldi,bir şeye çok mu heyecanlaniyorum... hepsinde bir kağıda koştum.
yaziyorum ve yazdıkça kendimi buluyorum
Neredeyse 15 yıldır yazıyorum. Günlük veya karalama denilebilir. Birçok defter biriktirdim. Yazmak, insanlarla konuşmaktan daha kolay. Defteriniz sizi yargılamaz, sizi sıkmaz. İstediğiniz zaman yazarsınız istemediğiniz zaman sizi rahatsız etmez. Defter, sonsuz bir düzlem ve bu insanı rahatlatıyor.
ben çok fazla yazıyordum. yazmak için yazıyordum bazen. genelde "gönül işleri" sebep oluyordu buna. sonra geçmişe bakıp o yazıları okuduğumda hiçbir şey anlamıyordum. çok gelişigüzel oluyordu da ondan. okumak çok yorduğunda bi market poşedi topladım ve inanır mısınız bilmem bi top a4 kağıdı kadar kağıt topladım. attım çöpe. hala düzensiz yazıyorum fakat çok yazmak bana zarar veriyor. gereksiz analiz yapmak ve bunu gelişmek üzere kullanmak. en azından verimli yazmayı öğrenmeden bu kadar fazla yazmayı düşünmüyorum.
Bence hala çok yazmaya devam etmelisin.Bende çok yazardım o an aklımdan ne geçiyorsa yazardım.Tabii baya karmaşık bir yazı ortaya çıkardı ama yazmaya devam ettim.Pek anlayamadım yazılarımdan lakin yazmayı asla bırakmadım.Zihnim bir süre sonra her şeyi yerli yerine oturtmaya başladı böylelikle daha düzenli daha hoş ve daha açıklayıcı yazılar elde ettim.Tavsiyem şu elbette verimli yazmayı öğren ama bu süreçte de çok yaz yani imkan yettikçe yaz.
Mənimdə eynən belə safeplace bir parkım və dəftərim var. Təxminən iki ildir dəftəri hər an yanımda daşıyıram və tez tez yazıram Həqiqətən çox işə yarıyır. Və parkda eynən bəzən kitabımı və həmən dəftərimi yanıma alıb gedirəm parka və təxminən 1 saat içərisində bütün düşüncələrimdən qurtulmuş oluram və xoşbəxt hiss edirəm həqiqətən🫠🫠🫠
Hansi park🥹
ay aslında baya bi şey yazacaktım buraya ama bahsetmek istediklerimi toparlayamadım şu an. sadece gerçekten çokk katılıyorum söylediğin her şeye. yazmak, hem anlık olarak düşüncelerinin üzerine düşünmeni sağladığı için bazı şeyleri daha net görebilmeni hem de kafanda dönüp duran düşünceleri biriyle paylaşmanın -bu biri kendin olsa bile- rahatlatmasını sağlıyor. artı olarak insanın kendisiyle bağının kopmasını da engelliyor bence kesinlikle. bazen şu an bu konunun üzerine ilk defa düşünüyorum kesin dediğim şeyleri bile aslında bi yerlerde yazmış olabiliyorum, ya da 2 yıl önce olmuş ve tamamen unuttuğum bi olayı hatırlayabiliyorum vs. kısaca süper bi şey, yazın 👍
1:48 amanın bi anda fallen angel filmi oldu
ben her çok üzgün veya her çok mutlu olduğumda hislerimi telefonumdaki notlara yazarım genelde. bence dediğin gibi bi deftere yazmak cok daha yararlıdır bence de, aklıma koydum yapacağım bunu 🤝
Ben de hissettiklerimi küçük kurgularla somutlaştırıyorum ve harika hissettiriyor yaratıcılığımı da arttırdığını düşünüyorum
Bende günlük yazıyorum. Gün boyu düşündüklerimi yazmak beni rahatlatıyor ve bu alışkanlık olmaya başladı. Artık herhangi bir olay yaşadığımda direkt olarak aklıma bunu günlüğe yazmak geliyor. Hem ilerideki benin bunları unutmaması ve gülümseyerek hatırlaması hem de ileride çocuklarımın benim gençliğimi benim gözümden okuyabilecek olması düşüncesi beni mutlu ediyor.
Ayrıca geçmişte yazdıklarıma bakınca önemsiz bir olaya çok fazla üzüldüğümü görüyorum ve bu yüzden bundan ders çıkartıp benzer bir olay yaşadığımda bunun geçici olduğunu kendime hatırlatıyorum.
@@aysenazaytekin9337 Bence yazdıklarının değerini tam olarak bilmiyorsun. Yazdıkların senin düşüncelerin ve bunlar değerli belki başkaları için değerli olduğunu düşünmeyebilirsin ama en azından onlar senin için değerli olmalı. Hem bence belirli bir süre yazdıktan sonra bunun sana iyi geldiğini fark edersen ister istemez sürekli yazmak istersin. Bence bunu denemeye başlamalısın ve farklı bir bakış açısıyla ilerlemelisin yazdıklarım çocukça demek yerine yazdıklarım benim için değerli diyerek. İleride onları okumak ve aaa burada bu yaşanmıştı bunları düşünmüştüm diye okumak keyifli oluyor.
Tam olarak ne yazıyorsun örnek verebilir misin acaba ihtiyacım olan bir şey gibi ama tam manası ile anlayamadım. Bir şiir bir hikaye gibi mi yoksa başka bir şey mi yazıyorsunuz?
@@dr.dnz11 Ben ilk başta günlük yazarak başladım gün içinde yaşadığım olaylar ve bunlar hakkında düşüncelerimi yazıyordum. Unutmamak ve ileride okumak için. Günlük arkadaşım gibi oldu ve ona aklımdan geçirdiğim çoğu düşünceyi sohbet eder gibi yazmaya başladım sonra üzerinden 1 yıl geçtikten sonra okudum ve ne kadar şeyin değiştiğini gördüm ne kadar boş yere üzüldüğümü gördüm bu hoşuma gidince sadece günlük olarak değil aynı zamanda kafama takılan birkaç konuyu da yazmaya başladım. Mesela ülkenin durumu, gelecek kaygısı, aslında kim olduğum, neleri sevdiğim gibi yazdıkça da rahatladım. Birkaç kere hikaye yazmaya çalıştım ama tamamlayamadım. Gün içinde yaşadığın şeyleri aklına takılan konuları yazarak başlayabilirsin. Kendi içinde halletmeye çalıştığın sorunları yazarsan rahatlayabilirsin. Ben şu an en son izlediğim ve beğendiğim bir film hakkında düşüncelerimi yazdım. Bu tür karışık yazıyorum.
@@Cakilltasi7 çok teşekkür ederim vaktini ayırıp yazmışsın upuzun çok sağol en kısa zamanda ben de deneyeceğimm 🎀
Benim de hayatımı değiştirdi. Sosyal medyada sürekli birilerine küfürlü yorum atma ihtiyacı hissediyorum ve rahatlıyorum.
Her ne dediysen hepsine katılıyorum. Ben de senin gibiyim yazma konusunda.
İlkokul hocam büyüyünce ne olucaksınız diye sorduğu zaman yazarlık derdim.Hocam da yazdığım yazıları çok beğenirdi.İşte benim yazma tutkumda ilkokulda başladı ve hala devam ediyor.Kendimi çünkü en rahat ifade edebildiğim duygularıma en güzel şekilde tercüman olabildigim tek yer yazı yazmak.
yazmayı seviyorum. sonra dönüp eskiden yazdığım seyleri de okumayı seviyorum, anılarımı ve duygularımı bir şekilde yaşatabiliyormuşum gibi hissettiriyor çünkü. ölüp gitmiyorlar, bir defterin içinde dahi olsa sonsuza kadar canlı kalmaya devam ediyorlar ve onları hatırlamak için yapmam gereken tek şey o sayfayı bulmak oluyor.
Son bir senedir bende küçük bir not defteri yanımda taşıyorum ve aynı şekilde belirli bir konu veya uretkenlikle sınırlı olmadan aklımı kurcalayan ve yazmaya değer gördüğüm her şeyi yazıyorum. Bir video da görmüştüm "pocket notebook" şeklinde anlatıyordu birisi unuttum. Gerçekten çok işe yarayan bir teknik, kendi kendimle arkadaş gibi sohbet ettiğimi hissettiriyor bazen.
Yazmak çok güzel, deftere yazmasam da, telefonda hep yazıyorum, ve şimdi daha çok ihtiyaç duyuyorum yazmaya. Sanki insanlara söyleyemediklerimi yazmak çok güzel hissettiriyor
Yazarken yazdığımın farkında olduğum için yazamıyorum. Sanki bütün kelime kapasitem 50'ye düşüyor birden. Ve bazı cümleleri içimden tekrar edip yok bu kelime olmadı şunu kullanayım deyip düzelttiğim zaman yapmacık hissediyorum kendimi. Yazarken kelimeleri içimden hecelemek bile rahatsız ediyor beni 🙇🏻♀️🔫
Çok problemli bir insan olmaya başladım 😔
@@sudenwazben de yazdıklarımı tekrar okuyunca çok utanacağımı düşünerek yazamıyorum
@@Olgunço anki duruma bağlı düşüncelerini yazı aracılığıyla paylaşmak neden utanç sebebi olsun ki şayet başkalarıyla paylaşmak istemiyorsan paylaşmazsın ileriye dönüp baktığında, kendi benliğinle yüzleşmek, iç sesini dinlemek, seni sen kılanı zamana bağlı olarak görmek hiç beklemediğin kapıları açmana vesile olabilir o yüzden tavsiyem yaz gitsin kendinden veya başkalarından utanmana gerek yok.
2016 yılından bugüne kadar hep yazmak hayatımda olup. Tabi ki yazarak hayatımda çok fazla şeyde değişti. 1 yıl önce yazmamak kararı almışdım. Tüm günlükleri mi yakmışdım ve ya yırtıp atmışdım. Aslında o an kendimden bir parçaları yok etiğim farkında değildim. 1 yıl içinde yazmadım ama hayatımda o kadar şey değişmişti ki, şimdi bunları anlamaya sözler yetmiyor. Kendimi bir çok, ya da hiç hiss etdim son 1 yılımda. Şimdi son bir ayda yazıyorum. Tabi bazan unuturum ama aklıma geldikçe yazmaya çalışıyorum. 1 yıl önce düşüncelerimi yok etmişdim. Çünki yazmak bir şeyi aynı zamanda yaşatmakdır. Bugün bu video nun karşıma çıkması iyi geldi, kanalı zaten devamlı izliyordum. Asıl mesele fark ede bilmek. Ve son olarak yazıyorum şimdi ama yaşatdığım duyğuları neyse kabul etdim. Onları mahvederek kendimi de mahvetmek istemiyorum.
Okudun sa teşekkür ederim. ❤️
Bir ben miyim böyle diye her düşündüm aynen böyle metroda giderken her yerde bi kağıt kalem çıkarıp yazmaya başlayınca her kes garip garip bakıyo bana amma dengemi korumam için bu çok önemli bu video karşıma çıktığı için seni tanıdığım için mutluyum
Ben de hep yazıyorum. Hiç basılmayacak ama basılacakmış kitap şeklinde yazıyorum. Başımdan geçen olayları baş kahraman kızımın ağzından anlatıyorum ya da o an ne hissediyorsam kahramanım yaşamış gibi aktarıyorum.
video karşıma tam zamanında çıktı çok teşekkürler
Hayatımı değiştiren şey yazmak değildi ama hayatımdaki değişim, yazdıklarımı değiştirdi.
Çünkü yazmak hayatımdaki en eski anlardan beri oradaydı, ve zamanın olduğu yerde değişim kaçınılmazdır.
Yazmak ve okumak mı? Yazmak ve okumak elbette güzeldir. Ama asıl mevzu yazdıklarınızı ve okuduklarınızı anlamlandıracak örneklere sahip olmakta gizlidir. Yazmak kelimeleri yan yana sırayla yerleştirmekten ibaretken asıl mevzu bunların uyandırdığı imgelerle gizlidir. Herkes bir şeyler yazar ama herkes okuduklarından hayatına farklı şeyler katar. Bazen tek bir cümle tüm taşları yerine oturtur ama o cümleyi senden önce yüzlerce binlerce kişi okumuş olmasına rağmen aynı etkiyi yapmamıştır. Yazılan ve okunan içerik elbette değerlidir ama asıl değer yazdığınız ve okuduğunuz şeyin sizde oluşan yansımasında gizlidir.
Hayatında hiç karpuz yememiş birine karpuzun ilk ısırdığında oluşan o sert ve yumuşak hissi nasıl tarif edebilirsin ki? Hiç aşık olmamış birine aşk betimlemesini ne kadar güzel işletebilirsin?
Yazdıklarınızı ve okuduklarımızı güzel kılan şeyler onların yansımasıdır. Üzülerek söylüyorum ki kendinizi en çok yakın bulduğunuz içeriklerin büyük kısmı tarifsiz acılarla süslüydü.
Lutfen yazar ol (ciddiyim)
@@Dilci_oldum yazmak hayatımı değiştirdi
@@ozangzloglu tanidik geldi (benimkini de)
Katılıyorum ve ekliyorum; her kuşun eti yenmediği gibi her kitapta okunmaz. Zaman en yegane şey ise, en iyi yazarlarla yaşamı süslemeliyiz.
Paragraf sorusu havası verdi (lutfen yanlis anlama cok guzel yazmışsın shehrjjr)
Bazı anlarda yazmayınca boğuluyormuş gibi hissediyorum bazense mutlu olduğum için; bir çeşit kendi var oluşuna yönelme etkinliği bence yazmak.Bu arada bu bir felsefi düşünceyi savunuyor olsan hangisi olurdu?(Bana şahsen çoğu an Diogen ve fıçı ideal geliyor.)
yazmak çok güzel ve defterleri çok seviyorum,kırtasiye alışverişlerini,kitaplarıı
Lise yıllarım boyunca hep bir şeyler yazdım, çizdim veya okudum. Üniversitemin ilk yılında da bu devam etti. Sonra çok büyük bir karanlığa gömüldüm, yıllar boyu içim boş ve karanlık kaldı ve her şey gibi tüm bu alışkanlıklarımı da kaybettim. Neden ve nasıl oldu tam olarak bilmiyorum (tahminen kendimi hiç içerisinde bulunmaktan keyif almadığım ortam ve durumlara sokmam sayesinde) ama son bir yıldır falan ancak hayata geri dönebildim. Sanki uzun süren bir uykudan uyanmışım ve hayatıma devam ediyormuşum gibi hissediyorum. Şimdiyse kaybolan o yıllarım için derin bir üzüntü ve pişmanlık yaşıyorum. Biliyorum bunu çok duydunuz, ben de çok duyup pek de sallamıyordum açıkçası ama hiç bir şey zamanınızdan ve sizden daha değerli değil, kıymetini kendinize hatırlatmaya özen gösterin.
Bu şey bendede var ben her seyi duşuncelerimi yaziyorum ve kendimi böyle iyi hiss ediyorum❤🙂❤ ( Azerbaycandan )
videolarının çekimleri geçişleri kurguları git gide daha güzel gelmeye başladı gözüme, gülümsetti, belirtmek istedim (diğer videolarınla kıyaslayarak söylüyorum hatta bi ara kendin de bahsetmiştin diye hatırladığım için söylüyoruum). zaten emek verilen her şey zamanla gelişecektir, bir anda istediğimiz noktaya ulaşmasını bekleyemeyiz. ne kadar emek verirsen o kadar iyi sonuç alırsın falan filan ⛷
MÜKKEMMEL BİR VİDEO EDİTLER ÇOOOOK İYİ AŞIRI KALİTELİİ
8. sınıftan beri yazıyorum ve eski yazılarıma baktığımda birçok farklı duyguyu yaşıyorum. Kendindeki değişimi gözlemlemek çok farklı gerçekten
İlk jurnalimi birkac ay once bitirdim,yazmanın daha dogru kararlar almayi sagladigini fark ettim.Yalniz bazen yazdigim seylerin tekrarladigini fark ediyorum ya da kafamdaki dusunceler o kadar hızlı akıyor ki kagida aktardigim kadarı darmadağin duruyor. Şüphesiz insanı rahatlatan bir aktivite.
Ben de birine şiirimle açıldığımda bütün şiir hayatım Bitti. Daha doğrusu dondu. Isıtmaya korkuyorum bir daha bir aptallık yapmiyim diye
Yazmak bende ise kucuk bir not defteri var genel kultur bilgilerini tecrübelerimi aktarıyorum bu minik deftere mesela otobuste kirmizi isikta yolcu indirilmedigini unutmus ve inicem demistim sonradan hatirlattilar ve bende eve gidip bu nacizane bilgiyi defterime aktardım ara sıra açıp okurum
Yazmadığım zamanlar üstümde(tenimde, fiziksel olarak) ve zihnimde bir yük varmış gibi hissediyorum.. Sanki defterime ve kendime ihanet ediyormuşum gibi.. Ve de en önemli olarak, düşüncelerime.
Altmış yıllık Şükran günlüğüm var. Yetmiş dört yaşındayım. Hangi sayfasını açsan ne bir satırında ne bir yaprağında mutsuzluğumu ifade edecek paragraf yoktur. neden mi
0:08 bende de var böyle defter. Yazmadan yaşayamam. Duygularım alır kalemi ve yazar aklımdan geçenleri.
hayatlarımızın benzerliği her seferinde sok ediyor beni dogum gunlerimiz bile aynı neredeyse
yazi yazmak kafandaki dusunceleri zihninin raflarindan indiriyormussun hissi veriyor o yuzden rahatlatiyor bence