Sırpların Eğlenceli Yaşamı ve Mültecilerin Dramı 🇷🇸

Поділитися
Вставка
  • Опубліковано 11 вер 2024
  • Uğur'un instagramı: ugur.saricinar
    Belgrad Sırbistan'dan herkese merhaba,
    Bu videoda son 3 bölümde olduğu gibi yine Ağrılı arkadaşım Uğur'la beraberiz. Bugün sizlere Belgrad sokaklarını, parkları, hatta deniz olmayan ülkedeki plajları gösteriyoruz. Bir yandan Sırpların renkli yaşamlarını izlerken, bir yandan da parklarda yatıp kalkan mültecilerin dramını göreceksiniz. Mültecilerin çoğu Afgan, diğerleri ise Faslı, Pakistanlı, Suriyeli, Afrikalı, Türk ve Kürtlerden oluşuyor. Kürtçe, Türkçe, İngilizce, Sırpça ve İspanyolca konuşan Uğur'la birlikte Afgan mültecilere mikrofon uzatıp röportaj yaptık. Niçin buraya gelmişler, Türkiye'yi neden terkediyorlar, burdan sonraki durakları neresi, hepsini konuştuk.
    Türkiye'de kısa bir süre durup Türkçeyi çat pat öğrendikten sonra biraz para yapıp yürüyerek Sırbistan'a gelen Afganlar çok çileli bir yolculuk yapıyor. Bu yolculuk esnasında Bulgaristan sınırını geçerken Bulgar polisi köpekleri göçmenlerin üstüne salarak yüzlerini parçalatıyor. Yunan sınırı ise daha kötü. Yunan polislerin göçmenleri önce pırıl çıplak soyup, tüm değerli eşyalarına ve kıyafetlerine el koyduktan sonra döverek tekrar Türkiye'ye gönderdiğine dair çok fazla haber yapıldı. Kıyafetleri olmadan kilometrelerce yolu üşüyerek yürüyenlerden bir kısmı soğuktan donarak öldü.
    Afganlar Türkiye'yi Müslüman ülke olduğu için sevmişler ama ne Türkiye'de ne de Sırbistan'da kalmak istemiyorlar. Amaçları Türkiye'den göçmen geçiş güzergahı olan Sırbistan'a gidebilmek ve oradan da insan kaçakçıları ile anlaşıp bir şekilde Macaristan ve Avusturya üzerinden geçerek Avrupa Birliği ülkelerine dağılmak.. Konuştuğumuz göçmenler Fransa ve Belçika gibi ülkelere gitmek istiyorlardı. Göçmenlerin bir kısmı da Almanya, Hollanda, Norveç ve İsveç gibi ülkelere göç etmeyi hayal ederken Kübalılar ise dil kolaylığı olduğu için aynı lisanı konuştukları İspanya'ya göç etmeye hevesliler. Kübalı göçmenler ilk önce Nikaragua'ya geçerek ülkeden kaçıyorlar. Daha sonra Nikaragua'dan Sırbistan'a geliyorlar. Küba, Nikaragua ve Sırbistan ülkelerinin ortak yanı hepsinin Rusya ile iyi ilişkiler kuran ülkeler olması. Bu sayede vize almalarına gerek olmuyor. Sırbistan'a geldikten sonra Kübalılar bir müddet burdaki Küba restoranları, bar ve kafelerinde çalışıp daha sonra insan kaçakçıları ile anlaşarak para karşılığı AB ülkelerine dağılıyor. Sosyalist ülkelerin vatandaşları daha iyi şartlarda yaşamak, para kazanabilmek ve çocuklarına iyi bir gelecek sunmak için kapitalist AB ülkelerine bir umutla hayatlarını ortaya koyarak göç ediyor.
    Sırbistan'ın başkenti Belgrad çok renkli, canlı, güzel bir atmosfere sahipken parklarda binlerce göçmenin yatıp kalkması, aynı yerde Sırp kadınların evcil köpeklerini gezdirip telefonla konuşması sanki her şey normalmiş izlenimi veriyor. Konuştuğum herkes göçmenlerin burda kalma niyetinin olmadığını, burayı sadece geçiş için kullandıklarını söylüyor. Buraya gelen Türkler ve Kürtler de kendi aralarında gruplaşıp yardımlaşarak kendi göçmen kömürlerini kurmuşlar. Örneğin sadece Samsunluların kaldığı bir bina varmış. Benim kaldığım inşaat işçilerinin olduğu otelde ise farklı memleketlerden gelen insanlar vardı. Burda kendi hemşehrileri tarafından soyulan, bir umutla biriktirdiği paraları çaldıran da çok. Dolandırıcı ve insan kaçakçılarının kol gezdiği şehirde Türkiye'den gelenlerin çoğunun da sabıkalı olduğu söyleniyor. Kredi kartı dolandırıcılığı, milletvekili veya cumhurbaşkanına hakaret davaları ile aranan kişilerin buraya kaçtığına dair söylentiler var. Karısını çocuklarını ülkesinde bırakıp dilini bilmedikleri bir ülkeye yerleşerek gurbette para kazanma telaşına düşmüşler ve kazandıkları paraların bir kısmını da memleketlerine gönderip ailelerine destek oluyorlar.
    Son yıllarda artan enflasyon, yaşam kalitesinin düşmesi, geçim sıkıntısı, döviz kurlarındaki büyük artış sebebiyle Türkiye'de barınma ve geçim sıkıntısı çeken çok sayıda vatandaşımız var. Kimse keyfinden biraz daha fazla para kazanırım hevesiyle yaşamını riske ederek bu zorlu yolculuğa çıkmıyor. Hepsinin haklı gerekçeleri var. Türkiye'de milyonlarca insan ya yurtdışına göç ediyor ya göç etmeye hazırlanıyor. Umut tacirlerinin hedefindeki bu milyonların arasında gençler de var. Yapılan anketlere göre son yıllarda gençlerin %76'sı yurtdışında yaşamak istediğini dile getiriyor. Hayatındaki tek kurtuluşun ülkeden kaçıp gitmek olduğunu düşünen gençlerin yanı sıra ülkemizin yetişmiş değerleri olan doktorların da büyük kısmı yurtdışında yaşayabilmek için başvuru yapıp evrak hazırlıyor. Ülkemizin düştüğü bu kötü durumdan en kısa zamanda kurtulmasını temenni ediyor ve bu insanların hayal ettikleri hayat standartlarına erişmesini istiyoruz. Hepinize keyifli seyirler. Videoya katkılarından dolayı Uğur'a özellikle teşekkür ediyorum.
    gezencan
    gezencan
    Facebook.com/dunyayigezencan

КОМЕНТАРІ • 453