Prof. Dr. İbrahim GEZER - ÖNCE ÇİNGENELERİ GÖTÜRDÜLER

Поділитися
Вставка
  • Опубліковано 15 жов 2024
  • #malatya #siyaset #siyasethaberleri #siyasetbilimi #chp #deva #ankara #youtube #erkensecim
    Önce Çingeneleri Götürdüler...
    Düşüncelerine katılmıyorum, ama düşüncelerini savunma hakkını sonuna kadar destekleyeceğim. Voltaire.
    Herkes özgür değilse aslında hiç kimse özgür değildir. Kimin başından geçtiği tam olarak bilinmemekle birlikte Naziler döneminde yaşanılan ve anlatılan bir hikâye vardır. Olayın kahramanı, kendisi de dâhil insanların, başka insanlara karşı yapılan haksızlıklara nasıl duyarsız kaldıklarını anlatan bir anekdot aktarır:
    “Önce Çingeneleri götürdüler, Çingene değildim ses çıkarmadım. Sonra Yahudileri götürdüler, Yahudi değildim ses çıkarmadım. Daha sonra Komünistleri götürmeye geldiler, ben komünist de değildim bu yüzden buna da ses çıkarmadım. Sonra bir gün beni almaya geldiler, kimse ses çıkarmadı, zaten ses çıkaracak kimse de kalmamıştı...!”
    İşte! Eğitim, birçok toplumda rastlanan bu acı ve yakıcı gerçeğe karşı tedbir almalı ve bu hastalığı ortadan kaldırıcı bir perspektif geliştirmelidir.
    Eğitimin ekonomik ve politik işlevleri olduğu gibi sosyal işlevleri de vardır. Sosyal işlevlerinin başında ise farklı din, dil, etnisite, sosyal sınıf ve cinsiyetteki bireyleri ortak idealler etrafında bir araya getirmek olmalıdır.
    Eğitim, farklılıkları zenginlik olarak görmeyi öğretmenin yanı sıra, varlığımızın, dirliğimizin ve birliğimizin de ancak bunu başarmaktan geçtiği bilinci kazandırmalıdır. Farklılıklarımızı yaşamaya vurgu yaptığımız kadar hatta daha çok ortak paydalarımıza ve sosyal bütünlüğümüze de vurgu yapmalıyız. Zira farklılıklarımızı yaşayabilmemiz ve zenginliğe dönüştürebilmemiz sosyal dayanışmamıza ve toplumsal bütünlüğümüze bağlıdır.
    Günümüzde henüz, ne farklılıklarımızı zenginlik olarak görebilen bir hoşgörü iklimi geliştirebildik, ne de ortak paydada buluşabileceğimiz bir “millet olma” hassasiyeti oluşturabildik.
    Yapılması gereken ise, bütün toplumsal tarafların katılımıyla özgürlükçü, çoğulcu ve eşit vatandaşlığı esas alan yeni bir anayasa yapmak ve bütün ülkeyi bu anayasal ilkeler çerçevesinde yeniden konumlandırmaktır. Ta ki sabah kahvaltısını yapıp sokağa çıkan her bir insanımız, hangi düşünsel, dini ya da etnik kimlikte olursa olsun kendini bu ülkenin marjinali, ötekisi ya da yabancısı değil, “asıl unsuru” olarak görebilsin.

КОМЕНТАРІ • 4

  • @akargoksel
    @akargoksel Рік тому

    👏👏👏

  • @cumalios7561
    @cumalios7561 Рік тому

    Sizin anlattıklarınızla aynı doğrultuda bi hikaye aklıma geldi. Paylaşsam yeridir sayın hocam.

  • @cumalios7561
    @cumalios7561 Рік тому

    Etkin sivil toplum örgütleri de lazım hocam. Birlik beraberlik şart ülkemiz için