LYRICS: Gözlerinde buz parçaları izler, sessizlik Ve sessiz bir sitem olarak, kalkar yıldızları izler Aşk yok markaların kalbinde yatan yalnızlık var Ben yokum aynada biriken uzayan yalnızlıklar Size acı hiç güven umut işe yarar [?] Batma ölüm ve hiçlikse dayatılan rol desem Bu sürgülü ve keçeleşmiş kirpiklerin ne anlamı var? Size gösterilen bir veda ve yol desem Ve kan ve hayat ve duygular bana mutluluk Biraz ne zan ne sana dair kırık bir ati konu miras Üzgünüm denedim her versiyonunu üzgünlüğün Kaybetmek korkularıydı odama giren mavi duman O seslerde kayıp içim bomboş artık Daha mı yalnızım? Hayır! Mutsuzluk uyuşturuyor umudun kıyısız tarafındayım Ben asla ağlamam sadece gözlerim dayanıksız Hayvan yanlısı yılgın çiçek çelenkleri gönderdim cezaneme Şimdi gündelikçi akşamlara kon Hatırlat bana uzak ve yakınlığın sarıldığı bankı Hatırlat nasıl başlamalıydı dinlediğimiz ilk şarkı Hatırlat başak saplarını dik tutan gölgemi Hatırlat efkar, deliren gezegenimi ve öfkemi Hatırlat nasıl yenilirdi güneş, çiçekleri delip geç Hatırlat bana benzediğin şehri gerçekten sevince Yalnızlık, yalnızlık Saklandığın o küçük delikte buluyor seni Yalnızlık, yalnızlık Seviştiğin o kalpsiz bedende uyuşturuyor seni Yalnızlık, yalnızlık Saklandığın o küçük delikte buluyor seni Yalnızlık, yalnızlık Seviştiğin o kalpsiz bedende uyuşturuyor seni Bir yağmura başlar gibi bir koşuda yavaşlar gibi Şaşkınlığa atılgan atar kil ve kıvrak Bir ismin arasına kıstırılmış sonsuzluk gibi aşk Nasıl yol alır sayısız dudaklarından Gel kıyılarına yüzümün yüzme öğret can çekişen balıklarına Gel o kumun dakikalarına kumrallığını uzat Ve biraz sakalımın kokusunu al götür ört yastığına Bir oğul doğur ve beni unut hatıralarımı yak Şimdi hiç görmedim o son seviştiğin yabancıyı Alışırım konuk oyuncu olup kaçınılmaz sonlarıma Mutluluk üzerine bahis yapma zamanlarımız da hatırlarım Ansızın kente ve yüreğime doğrulttuğun tabancayı Zamansız ve fransız, kör makas, kesik rızk Kahveyle dirilen hücre, bunlar bizim merhabalarımız Nitokinle görünen sabah bunlar bizim günaydınımız Bir uğultuşun ortasındayız bunlar elvedalarımız Şimdi seni gasp edecekler bir yüzük ve müstakil evle Benim bütün takım elbiselerime pişmanlık sıçrayacak O zaman çöküp bir sigara yakabilirim bu kentte Yağmurlar yağdırabilirim taze simit kuyruklarına Gidişine korunamadığım gibi dönüşünü de savunamam Yokluğuna dayanabilirim ancak sade bir fotoğraf olarak Köprülerde ayrılabiliyor nehirlerde sevgilim Hayat böyle; bir yerden sonra ne kadar karışsanda kalabalıklara
LYRICS:
Gözlerinde buz parçaları izler, sessizlik
Ve sessiz bir sitem olarak, kalkar yıldızları izler
Aşk yok markaların kalbinde yatan yalnızlık var
Ben yokum aynada biriken uzayan yalnızlıklar
Size acı hiç güven umut işe yarar [?]
Batma ölüm ve hiçlikse dayatılan rol desem
Bu sürgülü ve keçeleşmiş kirpiklerin ne anlamı var?
Size gösterilen bir veda ve yol desem
Ve kan ve hayat ve duygular bana mutluluk
Biraz ne zan ne sana dair kırık bir ati konu miras
Üzgünüm denedim her versiyonunu üzgünlüğün
Kaybetmek korkularıydı odama giren mavi duman
O seslerde kayıp içim bomboş artık
Daha mı yalnızım? Hayır!
Mutsuzluk uyuşturuyor umudun kıyısız tarafındayım
Ben asla ağlamam sadece gözlerim dayanıksız
Hayvan yanlısı yılgın çiçek çelenkleri gönderdim cezaneme
Şimdi gündelikçi akşamlara kon
Hatırlat bana uzak ve yakınlığın sarıldığı bankı
Hatırlat nasıl başlamalıydı dinlediğimiz ilk şarkı
Hatırlat başak saplarını dik tutan gölgemi
Hatırlat efkar, deliren gezegenimi ve öfkemi
Hatırlat nasıl yenilirdi güneş, çiçekleri delip geç
Hatırlat bana benzediğin şehri gerçekten sevince
Yalnızlık, yalnızlık
Saklandığın o küçük delikte buluyor seni
Yalnızlık, yalnızlık
Seviştiğin o kalpsiz bedende uyuşturuyor seni
Yalnızlık, yalnızlık
Saklandığın o küçük delikte buluyor seni
Yalnızlık, yalnızlık
Seviştiğin o kalpsiz bedende uyuşturuyor seni
Bir yağmura başlar gibi bir koşuda yavaşlar gibi
Şaşkınlığa atılgan atar kil ve kıvrak
Bir ismin arasına kıstırılmış sonsuzluk gibi aşk
Nasıl yol alır sayısız dudaklarından
Gel kıyılarına yüzümün yüzme öğret can çekişen balıklarına
Gel o kumun dakikalarına kumrallığını uzat
Ve biraz sakalımın kokusunu al götür ört yastığına
Bir oğul doğur ve beni unut hatıralarımı yak
Şimdi hiç görmedim o son seviştiğin yabancıyı
Alışırım konuk oyuncu olup kaçınılmaz sonlarıma
Mutluluk üzerine bahis yapma zamanlarımız da hatırlarım
Ansızın kente ve yüreğime doğrulttuğun tabancayı
Zamansız ve fransız, kör makas, kesik rızk
Kahveyle dirilen hücre, bunlar bizim merhabalarımız
Nitokinle görünen sabah bunlar bizim günaydınımız
Bir uğultuşun ortasındayız bunlar elvedalarımız
Şimdi seni gasp edecekler bir yüzük ve müstakil evle
Benim bütün takım elbiselerime pişmanlık sıçrayacak
O zaman çöküp bir sigara yakabilirim bu kentte
Yağmurlar yağdırabilirim taze simit kuyruklarına
Gidişine korunamadığım gibi dönüşünü de savunamam
Yokluğuna dayanabilirim ancak sade bir fotoğraf olarak
Köprülerde ayrılabiliyor nehirlerde sevgilim
Hayat böyle; bir yerden sonra ne kadar karışsanda kalabalıklara
Orjinalinden çok daha iyi olmuş,tebrikler
Bu Da Poete hakaret demek adını değiştir kardeşim sen.