Senin yorumunu destekleyen bir kıssa anlatayım sana bir gün adamın biri nil nehrinin kıyısında allahın zatını ve nasıl bir şey olduğunu neye benzediğini düşünmeye başlamış cenabıallah cebraile git şu adama ders ver demiş cebrail nil nehrinin yanına gelmiş orda küçük bir çukur kazmış bunu gören adam demişki hey allahın kulu ne yapıyorsun cebrail demişki bu nil nehrini bu küçük cukurun içine koyacağım demiş adama adamda hiç öyle şey olurmu bu koca nil nasıl bu küçük çukura sigarmı demiş cebraile cebrailde koskocaman allah senin küçücük beynine sigarmı demiş bunlarda bu adam gibi
Kader bilmektir. Zorlamak değil. Örneğin iki tren birbirine belli hızla geliyorsa sen de hesap yapsan bunlar şu saatte şu hızda çarpışacak diye kağıda yazsan ve onlarda çarpışsa sen yazdın diye mi çarpıştılar? Hayır. Aynen öyle de senin üsküdar unisine gideceğini Allah in bilmesi seni ona zorlamaz. Kader insanı gururdan korur. Cüzi irade de insani mesul etmek içindir. Yoksa mecbur olsak imtihan olmazdi. Seçimlerimizde özgürüz ancak fiili yaratan Allahtır. Hayrı da şerri de o yaratır izin verir yani o iradene ki mesul olasın.
Yani biz Allah 'ın istediği gibi yaşamak ve yaşamamak noktasında serbestiz fakat bunu Allah biliyor ama mesela bir ogretmen bir insanı sınava sokmadan 0 verse öğrenci itiraz eder sınava bile girmedim ki iste şu anki Dunya hayatımız o sınavdır biz kendi performansımızı görüyoruz ve itiraz edemeyecegiz
@@babilonyalmarduk.2011 Evet gizlisini bilir. Bir şey gizliyse önceden olmuştur veya şimdi vardır. Lakin gelecek hakkında bilgi yoktur. Yani Allah olmuşu (geçmişi) ve şimdiyi bilir. Gelecekle ilgiliyse bir kulun neler yapacağını genel olarak bilir. Yani bir kul şirke girebilir veya girmez. Kul Ankara'ya gidebilir veya gitmez. Yani bu fiiller potansiyel olarak kulun yapabileceği şeyler olarak bilir. Ama detayda bilmez. Yani şu kul örneğin 2022 yılında kesin olarak Ankara'ya gidecek mi, Allah bunu bilmez. Bilmez, çünkü henüz olmamıştır. Bu durumda Allah olmuşu ve şu an olanı bilir. Kehf suresi 80. ayete dikkat edin. 'Çocuğa gelince, anası babası mümin insanlardı. Onları azgınlığa ve küfre sürüklemesinden korktuk.” Ayette korktuk ifadesi var. Bir endişeden bahis var. Yani ileride bu çocuk azgınlık yapabilir. Kesin yapacak değil. İhtimal var. Çünkü çocuğun gelecekte kesin olarak azgınlık yapacağı bilinseydi ayette korktuk kelimesi olmazdı.
karaca serin sözünüzü ister içinizde gizleyin, ister açığa vurun, (Allah için)hepsi birdir. Çünkü Allah gönüllerin künhünü dahi bilir. O, Yarattığı mahlukunu hiç bilmez olur mu?”(Mülk-13,14) Andolsun, insanı biz yarattık ve nefsinin kendisine fısıldadıklarını dahi biliriz. Ve biz ona şah damarından daha yakınız.(Kaf-16) ayetleri görüyorsunuz şimdi nasıl olurda bilemez diyosun saçma sapan konuşma hocaları aklıyacağım diye kendini batırma “Sen ne zaman bir işte bulunsan, Yeryüzünde veya Gökyüzünde zerre ağırlığınca bir hareket olsa Rabbinden uzak ve (gizli) kalamaz.” (Yunus-61) buna nediceksin ayet cımbızlamamı yoksa oradaki kelime başka arapça bi kelimedenmi türetilmiş de yanlış telaffuz ediliyo
@@babilonyalmarduk.2011 Arkadaşım kusura bakma halen jeton düşmemiş. Verdiğin ayetler geçmiş zaman ve şimdiki zaman kipinde. Gelecek zamanla ilgili değil. Sen bu noktayı atlıyorsun. Buradaki sohbetlerdeki yazıları takip etmemişsin. Videodan da bir şey anlamamışsın. Çünkü zihnin alışık değil henüz. Ha bir şartla geleceği bilir. Örneğin, ileride olacak bir şeyi kendisi planladıysa bilir. Mesela Lut kavminin başına taş yağacağını biliyordu, çünkü bunu zaten kendisi planlamıştı.
karaca serin şimdi orada sen örnek vermişsin Allah benim ankaraya gidip gitmeyeceğimi kesin olarak bilemez zamandan ve mekandan münezzeh olan Yüce Allah haşa bunu benim yaptığımla öğreniyorsa herşeyi bilen alim değildir (haşa ve kella) zaman ve mekandan münezzeh olan bunu bilemezmi bu dediğine göre Allah bizim eylemlerimizle kendini geliştiriyor yeni şeyler öğreniyor Alim sıfatına aykırı Haşa ve kella
Aman Allahım adam resmen Allahın bilmediğini söylüyor. Sadece o iş ortaya çıkınca bilir diyor Aman Allahım kafayı yicem. Daha neler göreceğiz acaba ? Allahım sen bunlara hidayet ver.
@@tapionmelody9785 Allah Kuran'da da kıyamet kopmuş gibi anlatıyor yani nasıl olduğunu anlatıyor Allah ezeli ilminde bilir bu adam ların niyeti ne dir anlamak mümkün değil
@remzi emiroglu eyer dediyin gibi din masalsa inananlar için bir kayıp olmaz ölürler ve yaşam biter yok eyer masal deyil gerçekse sizin kaybedecek çok şeyiniz olacak..
@remzi emiroglu ahmak adam sana sormazlarmi? ? Su kısacık hayatı ve dünyayı nereden aldın? ? Nefsi emmare öyle bi kabarmis ve nefsini öyle ilah edinmissinki; bir damla pis kokan sudan yaratilip, sonrada pis kokan bi leş olacağını unutmuş öyle işte kendim geldim kendim gidiyorum havasında ahmak adam! ! " insan kendi başına ve sorumsuz birakilacagini mi sanıyor? ? Halbuki o akitilmis meniden bir damla şu değilmiydi ??sonra o bir Alak oldu da Allah onu yaratıp biçim verdi- kıyamet 35-38" geberince görürsün ahmak adam masal mi gerçekmi?!!
@remzi emiroglu evet dünyada yapacak çok var ve Kur'an'da bunu söylüyor. Sabah akşam namaz kıl abdest al demiyor. Salih amel yap diyor. Faydalı işler yapıp, evrenin yararına işler için gayret et diyor, hayata katkı sağla diyor. Sen hangi dinden bahsediyorsun?
@remzi emiroglu sende kuş kadar beyin olsa o kitabı bir insanın hemde ummi yani okuma yazması olmayan bi insanın yazmasinin mümkün olmayacağını anlardin ki, Kuran'ın ahiret ve gayb ile ilgili verdiği haberleri bi insanın tezahür edip yada hayal edip soylemesinin mümkün olmadığını, veya 1500 yıl öncesinde bile zamanin izafi olduğunu anlatmasinin veya yedi kat semanin olduğunu anlatmasinin mümkün olmadığını, yada dağların bulutlar gibi hareket ettiğini anlatmasinin mümkün olmadığını. ..ki daha bunun gibi yüzlerce sayabilirim. .söyle kuş kadar beynin ( kuşlara hakaret ettim ) olsa anlardin..ama ne yazık Allah in kalbini muhurledigi hevasini ilah edinmiş, dünyadaki hayatı hiç sorgulamadan yaşayan ahmaklar sürüsü anlamaz! ! O yüzden Allah cahilller le ve Necis müşrikler le tartışmayı yasakladığı için senin gibi bi ahmakla tartışmak boşuna! ! "Onları bırak yesinler, yararlansinlar! boş boş emellerle oyalanadursunlar! ! Onlar gerçeği mutlaka bilecekler! -Hicr 3"" ayetin de dediği gibi işine bak! !köpek gibi geberince ( köpeğe de hakaret ettim) neyin ne olduğunu anlayacaksınız! !
YAPMA FEHMI KARDES,TÖVBE ET. BAK AYETTDE NE DIYOR. Kasas 7.Ayet: Musa´nın anasına: Onu emzir, kendisine zarar geleceğinden endişelendiğinde onu denize (Nil nehrine) bırakıver, hiç korkup kaygılanma, çünkü biz onu sana geri vereceğiz ve onu peygamberlerden biri yapacağız, diye bildirdik.
Bu fehmi tam bir sapık eğer bu adam kaldırılmaz engellenemez se korkuyorum buna acımıyorum arkasına çok afam takacak ulan ilmin yok cahilsin ne die din yorumlarsın çıkmış iki sapık din anlatıuor bunların haddinemi hangi akılla bir insan Allah gaybı bilmez der haşa yüzbin bir milyon bir milyar haşa. Bunlarda kafa yok
bunun ne alakası var anlamadım Allah sadece burada tabiri caizse bir siz veriyor o kişi peygamber seçiyor orada ve onu zamanı gelince peygamber yapacağım diyor şimdi ne alaka bu ayet ? Allah burada geleceği bilmedi ki ileride bunları yapıcam diyor bildiğin
@@adbulamadm6400 Arkadaş bu nasıl bi mantık, ayette 'onu peygamber yapacağız' diyor, bu nasıl gelecek bilgisi olmuyor? 4 - Hani bir vakitler Yusuf, babasına demişti ki: "Babacığım, ben rüyada onbir yıldızla güneşi ve ayı bana secde ederken gördüm." 15 - Nihayet kardeşleri, Yusuf'u alıp götürdüler ve kuyunun dibine bırakmaya topluca karar verdiler. Biz de ona şöyle vahyettik: "Andolsun ki, sen onlara ilerde hiç beklemedikleri bir sırada bu yaptıklarını haber vereceksin". Allah haşa tahminde mi bulunuyor? Bu nasıl bir savrulmadır!
Peki güzel kardeşim. Allah geleceği bilmiyorsa(size göre) Cennet ve Cehenneme girecek olanların konuşmalarını bize Kur'an da söylemiyor mu? Örnek; Mülk süresi: Melekler cehenneme girmiş olan kâfirlere diyor ki size bir peygamber gelmedi mi ? Onlarda, dicek ki evet, geldi ama biz onlara inanmadık. Bu konuşma kıyametten sonra olacak değil mi. Peki nasıl olurda, Allah geleceği bilmiyorsa gelecekte olanlardan bahsediyor? Keza cennete girecek olanlarında konuşmalarından bahsediyor onlarca örnek var. Bu ayetleri anlamıyor musunuz?
spiritualizm felsefesi de aynen boyle, buna gore her olumden sonra tekrar dunyaya gelip baska baska hayatlar teceube edip kamil insanin en ust seviyesine vardiktan sonra tanrisal varlik olacaklarina, cennen ve cehennemin olmadigina inanirlar, cennet ve cehennem dunyadadir ve iyiyle kotunuj bi farki yoktur spiritualistlere gore.
Her şey yaşandı bittiyse ben niye burdayım diyorsun Her şey yaşanıp bitmedi, bunu da kimse söylemiyor. Allah senin ne yapacağını ilmiyle bilmektedir. Bu imtihanı bozmaz. Allah'ın biliyor olması senin yaptıklarının sorumluluğunu kaldırmaz. İmtihan mekanizmasını iptal etmez, bunun rolleri oynamakla zerre kadar alakası yok. Anlaşılması zor ama bir miktar düşünmeyle ve zekayla anlaşılmayacak bir şey değil. Size çoğu konuda katılıyorum ama bu videoyu izleyince üzüldüğümü söylemek zorundayım. Nasıl ki siz insanları uyarıyorsunuz ben de bir Müslüman olarak sizi uyarmak istiyorum, geçmiş ve gelecek hiçbir şey Allah'ın ilmi dışında olamaz.
ENDEMİK--BİR SORUM VAR KAFAMI KURCALAYAN.HİÇBİR YOK ,NE ZAMAN NE MEKAN,YARATMA BAŞLAMADAN ÖNCE NELER YARATILACAKSA BİLDİĞİMİZ NE VARSA, ŞU KADAR ZAMAN SONRA ŞUNLAR CENNETE ŞUNLAR CEHENME GİDECEK BUNU BİLDİĞİNE GÖRE DEMEKKİ HÜKÜM YARATILMADAN ÖNCE KONULMUŞ OLMUYORMU.BİR YOLA GİRDİN SÜREKLİ YOL İŞARETLERİ İLE GİTMEN GEREKEN YÖNÜ GÖSTERİYOR GİDİYORSUN GİDİYORSUN VE ORADAKİ BİR BATAKLIĞA SAPLANIYORSUN ,BU YÖN TABELALARINI KOYAN BİLMEDEN Mİ KOYDU BİLEREKMİ....
Allah gaybı bilmiyor ise; 1- Ebu leheb ölmeden önce cehenneme gideceğini nereden biliyor? 2- Nasıl galibiyet vaad ediyor? ---> ''Romalılar yenildiler, (Yenilgi) Çok yakın bir yerde[*] oldu. Onlar, bu yenilginin ardından galip geleceklerdir. Birkaç yıl içinde[*] olacak. Öncesi de sonrası da Allah’ın yetkisindedir emrindedir. O gün müminler sevineceklerdir. (Rum Suresi 2-5)
Ebu Lehep ölmüştü, evet. Eleri kurusun, kurudu da! diyor. Ölmüş kişin elleri kurur. Ölmeden önce elleri kurumuş değildi. İkinci soruna gelince, ''Onlar, bu yenilginin ardından galip geleceklerdir.'' burada Allah bir söz veriyor, yani müminlerin başarı sağlaması için, Romalıların yenmesi gerekiyor. Allah gelecekte böyle olacağını bildiğinden değil, gelecekte Romalıların yenmesini sağlayacağından ötürü, yenecekler diyor. (Konuyu Bedir savaşı/Abdülaziz Bayındır, diye aratırsan izah ediliyor).
@@karacaserin3383 Allah gelecekte böyle olacağını bildiğinden değil ???? Bu ne demek ya Bu cümle nasıl bir cümledir ????? KENDİNİZE GELİN ALOOOOOOOOOOOOOOOOOOOOOOOOOOO RABBİM hakkında konuştuklarınıza dikkat edin ALOOOOOOOOOOOOOOOOOOOOOOOOOOOOOOOOOOOOOOOOOOOO
Ölmeden önce cehenneme gideceğini, Ebu Leheb'in son hali üzerine biliyor. Yani Ebu Lehep'in son anı kafirlikti. Kafir olarak ölen de cehenneme gider. Ebu Lehep ölmek üzereyken değil, ölüm gelmeden önce tövbe etseydi cennete gidecekti. Bunlar Allah'ın kurallarıdır.
Ebu Lehep, Tebbet suresinin inişinden 8-10 yıl sonra ölmüştür. Ayrica kuranda rabbimizin bize bildirdigi cehennemliklerin konusmalari, cennetdekilerin konusmalari, mahserdekilerin konusmalari, meleklerin konusmalari, resülün mahserde ümmetim kurani terketti diyecegini, sura üfürülünce mezardakilerin kalkinca bizi yattigimiz yerden kim kaldirdi bu peygamberlerin söyledikleri seydir dediklerini, hz isa nin sorguda verecegi cevaba kadar kuranda yaziyor. Dünyayi birakin ahirette cehennemde cennette olacaklari kadar yazmis rabbimiz. Allah hidayet versin sizlere...
Mevzu o değil ki mevzuyu hemen bi ayete bağdaştirmayin
5 років тому+24
Tebbet suresinde ebu lehebib ayet inme tarihiyle ölümü arasında 9 yıl geçmiş dolaysısyla ebu lehep 1 gün şehadet getirseydi o ayet geçerli olmazdı.Allah geleceği elbetteki bilir.
Kuranda bunla ilgili bilgiler de var. Tebbet suresi aslında daha farklı bir şeyi anlatıyor. İnkârda inat eden kişilerin, inkârda direnen kişilerin kalplerinin karardığını, inkâr ettikçe Allah d sonların gözlerine perde çekeceğini, hatta bir yerden sonra derin denizlerin dipleri gibi simsiyah bir karanlık olacağını, yani artık bu kadar kalbin kararması ile geri dönüşün mümkün olmayacağını bariz bir şekilde görüyor Allah. Sınava 3 gün kala çalışan birinin o sınavda başarı sağlayamayacağının farkında Allah. Öte yandan yaşamaya devam etmesi ise ancak azabını artırıp/hafifletme konusunda fayda sağlayacaktır diye düşünüyorum.
gelecek biz dünyadakilere göre var!!! arş için gelecek kavramı yok! buradaki 50 bin yıl Yaratıcının katında 1 gün sayılmış, kıyamet bile koptu herşey bitti zaten. ne geleceğinden bahsediyorlar!!! çıldıracağım cidden :)))
Bedevîlerden geri kalmış olanlar, sana diyecekler ki: «Mallarımız ve ailelerimiz bizi alıkoydu. Allah´tan bizim bağışlanmamızı dile.» Onlar kalplerinde olmayanı dilleriyle söylerler. De ki: Allah size bir zarar gelmesini dilerse veya bir fayda elde etmenizi isterse O´na karşı kimin bir şeye gücü yetebilir? Kaldı ki, Allah yaptıklarınızdan haberdardır. (48/11)
Bana haber gelmedi bende iman etmedim.. Bahanesi kalmasın diye elçi göndermiştir diye düşünmüyorda.. Tövbe haşa Allah bilmiyordu diyebiliyor.. Gerçekten akıl sır ermiyor arkalarında çok kitap olan herkes neden sıkıntılı oluyor gerçekten garip..
@@muratkara9482 aYETte, Firavun'a gidin nasihat edin edin, belki uyanır, diyor. Firavun'un iman edip etmeyeceğini bilseydi, ''belki'' der miydi? ''Ama O'nunla yumuşak bir dille konuşun, o zaman BELKİ aklını başına toplar, yahut da olur ki korkar.'' Taha 20
@@karacaserin3383 kainatı ''Ol'' Demesiyle Yaratan Sonsuz Kudret Sahibi Allah ın 2 dk sonrasını bile bilemeyeceğini düşünerek ölmek istiyorsan o senin seçimin..Kuran insanın kısıtlı aklına göre gönderilmiş bir kitap tövbe haşa Allah a noksanlık nasıl veriyorsun akıl sır ermiyor.. hemde belirli bir hıza ulaşılabilse zamanda yolculuk faniler için bile mümkün iken
@@karacaserin3383 firavuna gitme o zaten kabul etmeyecek dense ..ne düşünecektin? bunun üstünede firavun hesap günü bana elçi gelmedi o yüzden yaptıklarımın cezasını çekmem haksızlık olmazmı? dese yaptığı herşey yanına kalsa? dahamı mantıklı geliyor sana bunlar..Allah herşeyi Bilendir..O nun biliyor olması biz yeme tuvalet ihtiyacı olan aciz fanilerin sınavını etkilemez..sen neye inanıyorsun bilmemde Allah noksanlıktan uzaktır...bize düşen yıdızlar gezegenler güneşler gibi O na boyun eğmektir..
@@karacaserin3383 YARATICI'nın zaman sistemi ile senin dünyandaki zaman sistemi bir değil ki!!! birikimin yok belli ki, seninle tartışamam gidiyorum, bye
bu yaptiklari şirk olmuyor, direkt aşağılama/hakaret (küfür diye de degerlendirliebilir) oluyor. şirk ortak kosmak demek, şirket kelimesi de oradan geliyor türkçeye, sadece bilesin diye dedim 🤝
(Yusuf 12/15) فَلَمَّا ذَهَبُوا بِهِ وَأَجْمَعُوا أَنْ يَجْعَلُوهُ فِي غَيَابَتِ الْجُبِّ ۚ وَأَوْحَيْنَا إِلَيْهِ لَتُنَبِّئَنَّهُمْ بِأَمْرِهِمْ هَٰذَا وَهُمْ لَا يَشْعُرُونَ Su çukurunun görünmeyen yerine bırakmak için söz birliği içinde götürdükleri sırada Yusuf’un içine şunu vahyettik: “Bir gün, hiç beklemedikleri bir anda onlara, yaptıkları bu işi bildireceksin.” Allah geleceği bilmiyorsa Yusuf(a.s.)’a nasıl gelecekte olacak bir şeyi bildirebildi?
✓Hani Rabbin meleklere «ben yeryüzünde bir halife yaratacağım» demişti. Melekler de «yeryüzünde fesat çıkaracak, kan dökecek kimse mi yaratacaksın? Biz ise sana hamdederek tespih, seni her bir ayıptan tenzih ediyoruz» demişlerdi. Allah «ben sizin bilmediklerinizi bilirim» demişti ( Bakara 30) Allah adem a.s cennete koymadan önce o ağactan yiyeceğini ezeli ilmiyle bilmiştir bilmelidir bilememek noksanlıktır ki bundan da Allah münezzehtir. Yine Allah a.c ebu lehebin iman etmiyeceğini yıllar önce Tebbet süresini Mekke'de nüzul ederek iman etmiyeceğini ezeli ilmiyle bilmiştir. ✓Rumlar yakın bir yerde yenilgiye uğradılar. Fakat onlar bu yenilgilerinden sonra birkaç yıl içinde galip gelecekler. Eninde sonunda Allah’ın dediği olur (Rum suresi 2.3.4. ayetler) ✓Kıyamet saatini bilmek ancak Allah'a mahsustur. Yağmuru O indirir, rahimlerde bulunanı O bilir, kimse yarın ne kazanacağını bilmez ve hiç kimse nerede öleceğini bilemez. Allah şüphesiz bilendir, her şeyden haberdardır. (Lokman suresi 34) ✓ Onlar senden azabın çabuk gelmesini istiyorlar. Allah vaadinden asla dönmez. Bilinmeli ki, rabbinin katındaki bir gün sizin saymakta olduklarınızın bin yılı gibidir. (hac süresi 47) burda ise mecaz var. Müsrikler Allahın vaad ettiği azabın gerçek ise hemen gelmesi için meydan okuyunca Allah da burda sizin yanınızda bin yıl benim için bir gün gibi kısa bir süredir yani sabredin vaadim muhakkak gercekleşecektir demek istemiştir. Allahu alem. ✓ Yeryüzüne ve sizin başınıza gelen herhangi bir musibet yoktur ki biz onu yaratmadan önce o, Kitap'da bulunmasın. Doğrusu bu Allah'a kolaydır.(Hadid suresi 22)
İLGİNÇ OLMUŞ :) Hadi Kehf suresinin ayetlerine bakalım: 70 - (Hızır) dedi ki: "O halde bana tabi olacaksın; ben sana sırrını anlatmadıkça, hiçbir şey hakkında bana soru sorma!" 71 - Bunun üzerine ikisi beraber yürüdüler. Nihayet gemiye bindikleri zaman, o kul (Hızır) gemiyi deldi. Musa, ona şöyle dedi: "Geminin içindekileri boğmak için mi deldin? Doğrusu çok kötü bir iş yaptın." 72 - (Hızır:) "Sen benimle asla sabredemezsin, demedim mi?" dedi. 73 - Musa dedi ki: "Unuttuğum şeyden dolayı beni suçlama ve bu işimden dolayı bana bir güçlük çıkarma." 74 - Yine gittiler. Nihayet bir erkek çocuğa rastladıklarında Hızır hemen onu öldürdü. Musa: "Kısas olmadan masum bir cana nasıl kıyarsın? Doğrusu sen çok fena bir şey yaptın" dedi. 75 - Hızır dedi ki: "Doğrusu sen benimle asla sabredemezsin demedim mi sana?" 76 - (Musa) dedi ki: "Eğer bundan sonra sana bir şey sorarsam bana arkadaş olma! Hakikaten benim tarafımdan ileri sürülebilecek son mazerete ulaştın. 77 - Bunun üzerine yine yürüdüler. Nihayet bir köy halkına varıp onlardan yemek istediler. Ancak köy halkı onları misafir etmekten kaçındılar. Derken orada yıkılmak üzere olan bir duvar buldular. Hızır hemen onu doğrulttu. Musa: "İsteseydin elbet buna karşı bir ücret alırdın" dedi. 78 - Hızır dedi ki: "İşte bu, seninle benim aramızın ayrılmasıdır. Şimdi sana o sabredemediğin şeylerin içyüzünü haber vereceğim." 79 - "Gemi, denizde çalışan bir kaç yoksula aitti. Onu kusurlu kılmak istedim, çünkü onların ilerisinde her sağlam gemiye zorla el koyan bir hükümdar vardı." 80 - "Oğlana gelince, onun ana-babası mümin kimselerdi. Çocuğun onları azgınlık ve inkâra sürüklemesinden korktuk." 81 - "İstedik ki Rabbleri onun yerine kendilerine ondan temizlikçe daha hayırlı ve daha çok merhamet eden birini versin." 82 - "Duvar ise, o şehirde iki yetim oğlana ait idi. Duvarın altında onların bir hazinesi vardı. Babaları da iyi bir kimse idi. Onun için Rabbin istedi ki o iki çocuk erginlik çağlarına ersinler ve Rabbinden bir rahmet olarak hazinelerini çıkarsınlar. Ve ben bunların hiçbirini kendiliğimden yapmadım. İşte senin sabredemediğin şeylerin içyüzleri budur."
De ki: "Bizim başımıza ancak, Allah'ın bizim için yazdığı şeyler gelir. O bizim yardımcımızdır. Öyleyse mü'minler, yalnız Allah'a güvensinler. Tevbe 51
Evet ama başa gelen alınyazısı değildir. Başımıza ancak, Allah'ın bizim için yazdığı şeyler gelir. sözü sen fiili (eylemi) yapmadan az önce yazılandır. Yani diyelim ki sen balkondan atlamaya karar verdin, Allah bu kararı onaylarsa, o an senin bu kararını yazar ve sen balkondan atlarsın. Onaylamazsa (yani yazmazsa) atlayamazsın. İşte başa gelenin yazılması budur, daha önceden yazılmış bir alınyazısı değildir. Kader de değildir. Kader alınyazısı anlamına gelmez. İnsanlar kelimeye yanlış anlam veriyor; kader ölçü, ölçülendirmek, her şeyi bir ölçüye (matematiğe) göre yaratmak, ölçülendirmek demektir.
@@karacaserin3383 Allah kişinin balkondan atlayıp atlamıyacağını bilemez mi diyorsun? Koca kainatı muhteşem bir Kudret ile Yaratan Koruyan Sonsuz Kudret Sahibi Yaratıcı Allah bir insanın yarın yada ömrü içinde ne yapacağını bilemez mi diyorsun? :)
@@karacaserin3383 taptığını iddia ettiğin ilahın. Filân kulunun 5 dk sonra ne yapacağını bilemez diyorsan .müslüman postu giymene gerek yok. Ateistim de olsun bitsin..kimsede sana cevap vermek zorunda kalmaz..bütün tartışma..sizin müslüman olduğunuzu iddia edip. Allah gaybı bilmez demenizden çıkıyor..açıkça deyin ki biz müslüman degiliz( ki degilsiniz)o.zaman size cevap vermeyelim ..yok islamda. ALLAH gaybı bilmez diyorsanız.o zaman size çüş derler
Bu nasıl bir ifade ve nasıl bir hezeyandır ?"Allah eş zamanlı bilir"Bu apaçık Allah'a bir iftiradır.Alemlerin Rabbi olan Allah "El alım"dir.Geçmişi ve geleceği bilmesi ezelidir.
Öncelikle; Allah c.c. zamandan münezzehtir, zamanı senin benim için yaratmıştır ve her şeyi bir düzen içinde yaratmıştır, onun için her şey olmuştur ve bitmiştir, onun için gaybı ve geleceği bilmemesi ne demektir ?
Kendi öyle kurgulamış Allah. Bak on ayette "bilmek için" bir şey yaptığını söylüyor. Bakara (2/143). Her ne kadar Allah'ın doğru yolu gösterdiği kimselerden başkasına ağır gelse de biz, yönelmekte olduğun ciheti ancak; Resûl'e tabi olanlarla, gerisin geriye dönecekleri bilelim diye kıble yaptık. Al-i İmrân (3/140-143). Siz bir yara aldıysanız, karşınızdaki topluluk da vaktiyle öyle bir yara aldı. Bu gibi günleri, insanlar arasında döndürüp dururuz. Bu, Allah’ın inanıp güvenenleri bilmesi ve içinizden kimilerini şahit tutması içindir. Allah, yanlış yapanları sevmez. Bunun bir sebebi de Allah’ın inanıp güvenenleri arındırması ve kâfirleri darlığa düşürmesi içindir. Yoksa Allah, içinizden cihad edenleri bilmeden ve sabredenleri de bilmeden Cennete gireceğinizi mi hesap etmiştiniz? Ölümle burun buruna gelinceye kadar, ölmek istiyordunuz. Ama ölümü görünce donup kaldınız!” Tevbe 9:16 Siz ne zannediyorsunuz? Allah içinizden mücadele (cihad) edenleri bilmeden, Allah’tan, Elçisi’nden ve inanıp güvenenlerden başkasını yakın dost (veli) edinmeyenleri bilmeden, sizi rahat mı bırakacak sanıyorsunuz? Allah, yaptıklarınızın içyüzünü bilir. Al-i İmran 3:166-167. İki ordunun karşılaştığı gün başınıza gelenler, Allah’ın onayıyla geldi. Bunu yaptı ki inanıp güvenenleri bilsin. Hadîd (57/25). Andolsun, biz elçilerimizi açık mucizelerle gönderdik ve beraberlerinde kitabı ve mizanı (ölçüyü) indirdik ki, insanlar adaleti yerine getirsinler. Kendisinde müthiş bir güç ve insanlar için birçok faydalar bulunan demiri yarattık (ki insanlar ondan yararlansınlar). Allah da kendisine ve Resüllerine gayba inanarak yardım edecekleri bilsin. Şüphesiz Allah kuvvetlidir, mutlak güç sahibidir. Maide (5/94). Ey iman edenler! Andolsun, Allah sizleri, ellerinizin ve mızraklarınızın erişebileceği av(lar) ile elbette deneyecek ki, görmediği halde kendisinden korkanı bilsin. Muhammed (47/31). Andolsun, içinizden, cihad edenleri ve sabredenleri bilinceye ve durumlarınızı ortaya koyuncaya kadar sizi deneyeceğiz. Sebe (34/21). Hâlbuki şeytanın onlar üzerinde hiçbir nüfuzu yoktu. Ancak ahirete inananı, şüphe içinde kalandan ayırdedip bilelim diye (ona bu fırsatı verdik). Rabbin gerçekten herşeyi koruyandır. Yunus (10/14). Sonra, nasıl davranacağınızı bilelim diye, onların ardından yeryüzünde sizi onların yerine getirdik. Bakara 2:187. Oruç gecesinde kadınlarınıza yaklaşmak size helâl kılındı. Onlar, size örtüdürler, siz de onlara örtüsünüz. Allah, (Ramazan gecelerinde hanımlarınıza yaklaşarak) kendinize zulmetmekte olduğunuzu bildi de tövbenizi kabul edip sizi affetti.
Mürid şeyhini yükselte yükselte haşa haşa allahlaştırıyor sizde herşeye bi kısıtlama getire getire sonunda allahada bi sınır getirdniz boşuna dememişler herşeyin fazlası zarar
Bu videoda uzun uzun izahlar yaptığı vehmindeki zata soruyorum: Kaç tane kelam ilminden kitap okudunuz? Hangi alimlerin, hangi kitaplarını okudunuz? Zira konuşma esnasında sorduğunuz sorular verdiğiniz örnekler ortaokul öğrencisinin soyutlama düzeyine işaret etmekte; aksine ikna etmek istiyorsanız sorularıma cevap verin.
ZAMAN Yaratılmış, yani sonradan olmuş mahlûklar için geçerli olan bir kavram... Olayların birbiri ardınca sıralanması Bizim “vehim” yollu var kabûllendiğimiz bir ölçü... Kendi iç dünyamızda yaşadığımız kavram... Bilinç boyutunda biten kavram... EVRENSEL TEK "AN"DA BİRBİRİ ARDINCA SIRALANAN OLAYLAR Gerçekte, zamanın ve mekânın olmadığı bir âlemin içinde yaşamaktayız da, bunun bilincinde değiliz!. Ve belki de şartlanmalarımız o kadar ağır basmakta ki; idrakımızın önünde olan bu gerçeği gene yapımız ve şartlanmalarımız sebebiyle inkâra kalkışmaktayız. Evrensel boyutlarda meseleye bakarsak sürekli bir oluşum ve dönüşüm sözkonusudur. Bu oluşum ve dönüşüm sırasında insan algılama araçlarına nisbetle, o günün cehli içinde bir aydınlık devreyi bir karanlığın takip etmesini bir gün olarak kabullenmiş ve bunu da o günkü anlayış içinde güneşin doğup batmasına bağlamıştır Düz tepsi gibi bir dünya ve bir yandan doğup bir yandan batan, sonra dünyanın altından dolaşıp yine öbür taraftan yükselen güneşe bağlı olarak oluşan bir gün!. Sonra bir başka grup çıkmış ve ayın doğup kayboluşu esasına nisbetle 28 günlük ayları ve bunun 12 defa tekrarlanmasından ibaret olan yılı kabullenmiş. Bir başka topluluk Güneşin dönümü esasına dayanarak 360 günlük seneyi ve 12'ye bölümü olan ayları kabûl etmiş. Ve böylece dünya üzerinde yaşayan bedenlerin çevrelerinde dönen ay ve güneşe izafetle kabûllendikleri zaman birimleri oluşmuş. Oysa bilimsel açıdan ya da felsefî açıdan ve hatta dinin tefekkür yanı olan tasavvuf açısından meseleye bakılırsa, tek bir varlık ve nesne olan âlem yönünden zaman parçalarından sözetmek mümkün değildir. Her nesneye göre, ya o nesnenin yapısı bakımından izafi zamanlar sözkonusudur, ya da evrensel tek bir an sözkonusudur. Bu açıdan da devam edilince, zaman denilen şeyin olayların birbiri ardınca sıralanması olduğu ortaya çıkar. AKLIMIZI ESİR ALIR... DÜŞÜNCELERİMİZİ KİLİTLER! Öz`ündeki - "sır"rındaki hakikatı, Kurân'ı anlayabilmen için, ancak ve Fena işgalci!. Kötü yerleşmiş dünyamıza!. Aklımızı esir almış; düşüncelerimizi kilitlemiş; fikrimizi istediği gibi yönetiyor… Zaman!. Biz ölümlüler, düşünce sistemimizin efendisi etmişiz onu!… Onsuz düşünmesini bile beceremiyoruz!. Onsuzluğu, hayâl bile edemiyoruz!. En fazla yapabildiğimiz, lâkırdısını tekrarlamak… “Zaman izâfidir, gerçekte yoktur”; falan gibilerinden!…Tıpkı gri papağanlar gibi!. Falanca yaştayım… Filanca zamanda… Ne zaman?… !!! Et-kemikle yaşayıp, etle düşünenden, ne kadar bekleyebilirsiniz ki etin olmadığı boyuta ait gerçekleri ve kavramları? Et alanlar… Et satanlar… Eti etle tartanlar! Etle yatıp, etle kalkan; et peşinde koşanlar! “İnsan”ı, et sanan; et için yaşayanlar! “İnsan”a, etiyle değer biçip; “zaman”la kayıt altına sokanlar!. “Yok”un, yokken, varsaydığı; aslı “yok” olan yaşam kriteri!. Biz ise, hâlâ soruyoruz; “eee ne zaman”? SEN DÜŞÜNDÜĞÜN İÇİN ZAMAN VARDIR VE İÇİNDE BULUNDUĞUN HÂLE GÖRE ÖLÇÜLENİR Sen düşündüğün için zaman vardır ve içinde bulunduğun hâle göre de ölçülenir! Zaman kişiye göredir.. “Zamanımız” diyoruz.. Kimimiz 30, kimimiz 40, kimimiz 50, kimimiz daha fazla yaşlarda!. Buradaki zamandan bahsediyorum. Bu bahsettiğim zamanın ölüm ötesi yaşamda hiçbir değer ifade etmediğini, orada geçireceğimiz zamana göre burada geçireceğimiz 50-60-70 senenin üç beş saniyelik değeri olduğunu bildiğiniz gibi, daha evvel anlattım ve yazdım. Orada öyle bir zaman boyutuna giriyoruz ki, oranın gününe göre burası minik sâliseler! Oraya geçince, “Dünyada bir saniye kadar mı yaşadık?.” diyeceğiz. Oraya gidip de, oranın zaman boyutu ile karşı karşıya kaldığımız vakit işte böyle diyeceğiz.. Zaman kavramı izâfi bir kavram. Yani zaman, bazılarına göre daralır bazılarına göre yayılır, genişler. Gece, hiç rüya görmemiş bir adama göre; Gece yatıp sabah kalkan yaklaşık 8 -10 saat uyuyan bir adama göre, gece 1 saat mi, 5 saat mi, 10 saat mi?. Bu husus meçhuldür. Ancak, şu da bir gerçek ki; Gecenin yarısında dişi ağrıyan, zonklayan bir adama göre 5 dakika süren diş ağrısı, bir asır gibi gelir. Bunun bir başka örneği benim başımdan geçti.. Araba ile trafik kazası geçirip üç takla attığım zaman direksiyonun başında oturuyordum. Araba son derece yavaş bir şekilde, ağır ağır dönüyordu, bana göre!. Ama, dışarıdan bakanlara göre araba 120 km. hızla, bir anda üç takla attı, diye târif edilecektir. Dışarıdakine göre olay bir anda olup bitti. Ama, bana göre o an öyle bir genişledi, yayıldı ki, son derece ağır bir biçimde ben o olayı yaşadım. Bir başka örnek daha vereyim. Saniyeli olan saatlere bir bakın gözümüzle bir anlık saate döndürüp baktığınız anda sanki orada saniye takılmış gibi görürsünüz. Sonra saniye hareket edip hızla dönmeye başlar olur. "MEKÂN" KAVRAMI GİBİ, ZAMAN KAVRAMI DA GÖRESELDİR; İZÂFİDİR Zaman boyutu izâfi, göresel! Zaman boyutu izâfi, göresel, mutlak gerçek değil olduğu gibi; mekân kavramı da öyle!. ZAMANIN UZAMASI ALGISI (Soru: Üstadım, “kıyâmet yaklaşırken güneş batıdan doğacak ve gündüzler çok uzun olacak “açıklamasını, Dünya’nın dönüşünün yavaşlaması ve zamanla durarak tersine dönmesi gibi algılayabilir miyiz.?..) Hayır... Bu sembolik anlatımdır... Dünya, milisaniye yavaşlasa üzerinde ayakta nesne kalmaz fizik olarak!. Gündüzlerin uzamasını ise, gelişen olayların, zamanı bize, “geçmek bilmez” olarak algılatacağı şeklinde düşünebiliriz belki...
YARATILMIŞ İÇİN GERÇERLİ BİR KAVRAM... Hazreti Muhammed'in, «ALLAH» ile ilgili olarak, bir soruya verdiği cevabı hatırlayalım burada: «ALLAH var İDİ ve O'nunla beraber hiç bir şey yok İDİ!» Bu tanımlamayı duyanlar, Hz. Muhammed'in «İlmin kapısı» olarak nitelendirdiği Hz. Âli'ye koşarak sözcükleri aynen naklediyorlar ve ondan bir açıklama bekliyorlar... Hz. Âli şu öz cümle ile cevap veriyor: «El ân kemâ kân!.» Bu cümleyi şöyle tercüme edebiliriz: «Hâlâ, o andaki gibidir!.» Bu ilk anda anlaşılan yönüyle demektir ki, “o anda öyle idi, o andan bu ana kadar geçen zamanda hiç bir şeyi değiştirmedi; hâlâ da öyledir”! Veya konuya biraz daha vukûf sahibi bir kişi olarak, şöyle de bakma imkânına sahip olabiliriz: «El an» ifadesindeki «el» Arapça’daki anlamıyla «harfi târif»tir... Yani İngilizce’deki «The» kelimesinin karşılığıdır. «rast gele bir şey değil, herkesin bildiği bir şey» anlamında olarak kullanılır. Meselâ «kitap» dediğinizde, herhangi bir kitap anlaşılır... Ama bu kitap kelimesinin başına «el» ya da «The» kelimesini getirdiğiniz zaman, bu, sizin ve karşınızdakinin bildiği, üzerinde mutâbık olduğunuz bir kitap anlamına gelir. İşte buradaki «an» sözcüğünün başına «el» gelmesi, o bilinen mâhut «an» anlamını getirir... Dolayısıyla da yukarıdaki cümleyi şöyle anlayabiliriz; «İçinde bulunduğumuz an, O işaret edilen «an»dır!.» Yani, yaşamakta olduğumuz «şu an», “ALLAH”ın var olup, "O"nun yanısıra hiç bir şeyin var olmadığı «an»ın ta kendisidir! Esasen burada kesinlikle bilmemiz zorunlu olan şu husus da vardır… “Zaman” kavramı, yaratılmış, yani sonradan olmuş mahlûklar için geçerli olan bir kavramdır. Yaratılmış olanların başı - sonu, geçmişi, hâli ve geleceği vardır... Oysa “ALLAH” geçmiş ve gelecek zaman kavramlarından münezzehtir!.. KÂİNAT, TEK BİR ZAMAN BOYUTUNDAN İBARETTİR Gerçekliği itibariyle, Kâinat tek bir zaman boyutundan ibarettir! Algılayabilene! Bu zaman boyutu içinde, hükmü ilâhî ile sayısız boyut yoğunlaşmaları gerçekleşmiş algılayıcısına göre ve bundan da sayısız isimlerle anılan varlıklar meydana gelmiştir. BİLİNÇ BOYUTUNDA ZAMAN KAVRAMI KALKAR İnsanın bildiğimiz madde boyutu; mikrodalga ruh boyutu var.bir de biinç boyutu var. Şimdi bilinç boyutunda öyle bir derinlik var ki, bu yaşadığından 10 sene 20 sene 50 sene sonrasına ulaştığı gibi Kainatın ilk oluştuğu devreye ya da sana göre milyon veya milyarlarla sonra meydana gelecek zaman boyutuna kadar olabilen dikey sıçrama olayıdır. Çünkü bilinç boyutunda zaman kavramı biter. Zaten saniyede 300.000 kilometreye ulaştığın anda zaten zaman sıfır oluyor; zaman duruyor. Onun üstünde boyutsal bir olay var. Şimdi büyük kısmınız boyutsal dediğim zaman anlamayamayacak ama benim de daha fazla anlatabilme imkanım yok.. Maddeyi anlatmak kolay. Mikrodalga yapıyı da anlatmak kolay… Ama mikrodalga yapının ötesindeki enerji boyutunun değerlerine girmen çok güç. Ki bu boyuttan zannederim “Üst Madde” kasetinde bir miktar bahsettim. O kasette enerji boyutu algılarından sözettim.. İşte şuur boyutunda zaman kavramı kalkıyor. Zaman kavramı kalktığı içinde 50 sene sonra ile 1 milyon sene sonra aynı mekânda diyeyim veya boyutta diyeyim ne dersem diyeyim , böyle bir yerde birarada algılanabiliyor. ALLAH RASÛLLERİ VE TAKİPÇİLERİ ZAMANSIZLIKTA SEYREDER VE YAŞAR OLAYLAR DİZİSİNİ, DALGA DALGA! Allah Rasûlü, olacak olaylardan söz etmiş… Gün gelecek, kıyâmet yaklaşınca kadınlar erkekler gibi giyinecek; saçlarını deve hörgücü gibi yapacak; demiş… 1400 küsur sene önce!!!… Ama bunları bildirirken zaman vermemiş… Daha nice “kıyâmet” alâmetleri saymış; ama yine onlarda da “zaman” vermemiş!. Bir nîce ermiş de gelecekten söz etmiş; ama onların da çoğu zaman vermemiş… Yalnızca olacak olaylardan bahsetmişler… Niye bu böyle? Çünkü onların, yaşamakta oldukları etsiz boyutlarında, “zaman” kavramı yok da ondan!… Bütün bu olan biteni, etsiz boyutlarıyla yaşıyorlar ve etsiz bir boyutta algılayarak bize indirgiyorlar da ondan!… Derlerse, bizim ısrarımız yüzünden, bir zaman; çoğunlukla yanılmış olurlar!… Çünkü, zamansızlığı zamanla yorumlamak, büyük ölçüde yanıltıcı bir iştir… “Zaman”sızlıkta seyredilir-yaşanılır olaylar dizisi; dalga dalga!. Tıpkı peşpeşe görülen rüyalar gibi!. Her ne kadar, rüyanın içinde olana, bir zaman kavramı varsa da, kendi hissiyatına göre; bu da, daha önceden beynine yerleşmiş verilerden kaynaklanır bir şeydir; gerçek değil!. Bu sebepledir ki, rüyalarda görülen olaylardan zaman tespit etmek mümkün değildir!… Olacağı görebilirsin; ama zamanını kestiremezsin!. Bu gerçek, Allah Rasûlleri’nin, takipçileri olan ermişlerin boyutunda biraz daha farklıdır… Onların algıladıkları boyutta, rüya türünden görüntü de yokmuş!… O boyutta, yalnızca görüntüsüz bir algılama, sezgi; ve bunun idrakta açığa çıkışı söz konusuymuş!. Çünkü o boyut, zaman ve mekân kavramının mevcut olmadığı salt bilinç boyutu imiş!. Bu boyutun altında, vizyonların söz konusu olduğu; uyanıkken rüya görme, diyebileceğimiz bir ikinci algılama boyutu daha varmış… Bunun misâli, bildiğimiz rüya imiş! Az önce anlatmaya çalıştığımız, gerçek, yani görüntüsüz algılama ise, Allah Rasûllerinde “vahiy”, takipçilerinde “ilham” denilen bir şekilde açığa çıkarmış… O algılamanın söz konusu olduğu boyutta, algılanan olaylar, şekilsel mâhiyet arzetmezmiş… Sıralamanın getirdiği zaman kavramı da geçersizmiş o yüzden!. Duyduk ki… Bir farklı imiş onların yaşadıkları(?) o boyut bizim etsel dünyamızdan! Sanki “burak”la, “refref”le giderlermiş o şekilsizlik, zamansızlık boyutuna onlar; ve bilinçlerinde, bir anda bulurlarmış bulduklarını!… Sonra “tenezzül” ederlermiş bizim etli dünyamıza… Konuşanı olursa, dillendirirmiş algıladıklarını, ete-kemiğe bürüyerek… Bazı acemileri de, bu bürünmüş olanları “zaman”la paketleyerek!. “Zaman”la paketlenenler çoğunlukla adresi bulmazmış; zira etle bürünenler, “zaman”la paketlenince, ne zaman açığa çıkacaklarını bilemezmiş!!!… “Dedi ama çıkmadı işte”; “bilemedi bak”; gibi etsel muamelelere muhatap olurlarmış!. Ders alanı, yanlışını anlayanı artık “zaman” kullanmazmış!… Kullananı ise, yanlışını farketmesi için; “uyduruyor”, “atıyor”, “palavra sıkıyor”, “felâket tellâlı” sopasıyla terbiye edilirmiş! Ve bir gün gelir, fark ederlermiş ki “zaman”la paketleyenler, yaptıklarını yapmamak gerek!… Düzeltirlermiş bu yanlışlarını… Onun içindir ki, geçmişten pek çoğu “zaman” vermemiş; yalnızca olaylardan ve dizinden sözetmişler… İleri gidip “zaman”la paketleyenler de sopayı yemişler!. Bilmek gerek bu gerçekleri; ondan sonra yapmalı değerlendirmeleri! Şayet yanlış yaparsak değerlendirmeleri? Kendimize en büyük zararı vermiş oluruz!… Kimsenin veremeyeceği kadar!. Çelik örgülü kurşun kaplı beton duvarlar içine hapsetmiş oluruz kendimizi ve kilidini de imha etmiş oluruz!. Hattâ daha da ötesi!. Ete hapsetmiş oluruz kendimizi! Etle yatar; etle kalkar; et peşinde koşar; etli düşünür, etli yaşar… Sonunda da zaman kozasında kurur gideriz!. KURÂN'DA, İLERİYE DÖNÜK OLARAK GERÇEKLEŞECEĞİ BİLDİRİLEN PEK ÇOK OLAY, (OLMUŞ-BİTMİŞ ŞEYLER OLARAK) "GEÇMİŞ" ZAMAN İFADESİYLE ANLATILMIŞTIR
çok yanlış örnekler vermişssin.ALLAH'in gaybi gelecegi bilmesi insanin işledikleri günahlari ALLAH yaptiriyo demek olmuyo.saçmalamişssin gercekten.işin özeti ALLAH gelecegi gaybi bilir.ama insan yaptigi iyilik vekötülükleri kendi iradesiyle yapar.
@Kozmik Dedektif Unuttu ifadesi mecazdır, yani ''Onlar Allah'la ilgilenmedi, Allah da onlarla ilgilenmedi'' manasına gelir. Çünkü Meryem 64'te ''Senin Rabbin unutkan değildir. '' dediğine göre, Tevbe 67'deki unutma mecaz olur. Bilelim diye imtihan ederiz ayetleri (Tevbe 16, Ali İmran 142, Muhammet 31) mecaz içermiyor.
@@hamzabayrakl932 Bilelim diye imtihan ederiz ifadesinde muhatabın seviyesine inme diye bir keyfiyet yoktur. Sizin bunu söyleyebilmeniz için, ifadenin aslının ne olduğunu bilmeniz lazım. Ayrıca bu ifade Arap edebiyatında belagat sanatı değildir. Rum suresindeki mesele şu: Allah olay vuku bulmadan önce, yani Rumların (Romalıların) İran'ı yeneceğini kendisi planlamıştı. Allah kendi planladığı şeyi elbette bilir. Bizim tartıştığımız şey, plan olmadan, Allah geleceği bilir mi, meselesidir. Verdiğiniz ayetler de (Ali İmran 142, Tevbe 16, Muhammet 31), bilmediğini söylemektedir. ince not: Siz samimi olun ve Abdülaziz Bayındır'ın konuyla ilgili videolarını lütfen dinleyin. Yorumla bu iş olmaz.
@@hamzabayrakl932 Yahu ''bilelim'' kelimesinde anlaşılmayan, hazmedilmeyen bir durum yok ki, seviye de inmiş olsun?! Veya ''bilelim'' ifadesi anlaşılmaz bir kavramlaştırma değil ki ''görelim'' kelimesiyle tercüme edelim. Bakın, halen küçüklüğünüzde aklınızda kalan şeyleri din diye anlatıyorsunuz, ayıp ediyorsunuz. Sanki Allah meramını anlatamıyor da, Hamza Bayraklı yardımcı oluyor! Siz Kur'an'da ne anlatılıyorsa ve nasıl ifade ediliyorsa öyle anlamak durumundasınız.Tavsiyemi tekrarlıyorum. Bayındır Hocayı sürekli dinleyin, anlamazsanız bilenlere sorun. Belagata gelince: ''Edebiyat kaideleri ve edebî sanatlarla ilgili meânî, beyân ve bedîi içine alan ilim dalı.'' TDV İslam Ansiklopedisi.
@@hamzabayrakl932 Sıkıntı değil İslamoğlu ve diğer hocalarımız. Nuh'a da, İsa'ya da inanan birkaç kişiydi. Bu hocalar ne yazık ki Kur'an'dan delil bularak Bayındır'a karşı çıkmış değiller. Yorum yapıyorlar, ayıp ediyorlar. Selam üzerinize olsun.
Leküm diniküm veliyedin. Bu konuda böyle vahim hatalar bilgisizlik veya Kur'an yanlış anlaşılarak yapılamaz diye düşünüyorum ama yine de biz hüsnü zan edelim ve konuşmacıların iyi niyetli olduklarını varsayıp dua edelim; Allah böyle düşünceye sahip olanların kalplerindeki nokta kadar da olsa imanın hatrına tez zamanda doğruya dönmelerini nasip etsin.
Fehmi'nin demek istediğini tam olarak anlamasam da sanırım şunu demek istiyor: Allah eğer ki insan iradesine bağlı olarak henüz gerçekleşmemiş bir fiili biliyorsa biz bu fiili kendi özgür irademizle seçmemizin bir anlamı yok bunu Allah yaptırmış sayılır. Ancak kader kavramında çok yanlış anlayış var toplumda. Ya da Fehmi İlkay Çeçen tam olarak anlatamadı olayı. Kader şudur tek cümleyle şudur: Allah'ın gelecekte özgür iradesiyle yapacağını bildiği bir fiili kişiyi yaratmadan yazması olayıdır. Yani Allah bizim onu özgür irademizle yapacağımızı bildiği için yazıyor ama biz Allah yazdığı için yapıyor değiliz. Yani Allah benim şuan beni yaratmadan önce bu videonun altına yorum yapacağımı kaderime yazdı. Ancak ben bu yorumu yazmayı kendi irademle seçtim. Allah zamandan bağımsızdır. Bu neden şirk olsun ki? Biz Allah zamana bağlı değildir diyoruz. Siz Allah'a eksik sıfat izafi ediyorsunuz dikkat edin. Allah zamana bağımlıdır demek Allah zamanın kurallarına tabidir demektir ve çok büyük bir yanlıştır bu. Allah ahirette yaşayacaklarımızı elbette bilir. Ancak biz bilemeyiz. Bir de diyor ki karar verdiğimiz anda bilir. Yani karar vermeden önce bilemez mi demektir bu? Haşa! Ne dediğinize dikkat edin. Kur'an'da ona hiçbir şey gizli kalmaz diyor. Gelecek de geçmiş de şimdiki zaman da geniş zaman da.
9:21 mahşerde olan bir olayı kuran'da furkan suresi 30. ayette "halkım kuranı terk etti" derken, henüz peygamberimiz daha ölmemişti. Yani imtihanı bitmemişti. Peki orada nasıl Allah geleceği bildi. hem ölmemiş ve imtihanı bitmemiş, hem de ümmetin gelecekteki durumunu mahşerde Allah'a niyaz etmiş. Üstelik ümmetinde durumunun geleceğini bilmiş. Üzgünüm fehmi, olmadı. Diğer videolarını severek izlerim ama bu sefer bir yanlış yaptın. Hem de itikadı bir yanlış...
Kıyamet saatini bilmek ancak Allah'a mahsustur. Yağmuru O indirir, rahimlerde bulunanı O bilir, kimse yarın ne kazanacağını bilmez ve hiç kimse nerede öleceğini bilemez. Allah şüphesiz bilendir, her şeyden haberdardır.* (Lokman Suresi 34. Ayet)
Doğru. Zaten bu ayetler de inmedi. Levh-i Mahvuzda bekliyor. Mearic 4. Melekler ve Ruh (Cebrail) O'na süresi elli bin yıl olan bir günde yükselir. Secde 5. Gökten yere kadar bütün işleri Allah yürütür. Sonra bu işler, süresi sizin hesabınızla bin yıl olan bir günde O’na yükselir. Hac 47. Bir de senden acele azap istiyorlar. Hâlbuki Allah asla va’dinden caymaz. Şüphesiz Rabbinin nezdinde bir gün, sizin saydığınız bin yıl gibidir. İnsan 1. İnsanın üzerinden, onun henüz anılmaya değer bir şey olmadığı uzun bir zaman geçmemiş midir? Hadid 4. O, gökleri ve yeri altı günde (altı evrede) yaratan, sonra Arş’a kurulandır.
@@yoldakiisaretler3015 Yüce rabbim hiç bir şeyi yaratmadan önce....bana zamanı söyle...yarattiktan sonra bizlerin anlayabileceği ve belli görevleri yapabilmemiz için zamanı yaratan ALLAH c.c hamd olsun..
Allah zamanı kullanıyor. Bu onunla kayıtlı, onun dışına çıkamadığı anlamına gelmez. Ancak Kuran'da "Şüphesiz Rabbinin nezdinde bir gün, sizin saydığınız bin yıl gibidir." demesi bile Allah nezdinde bir zamanın olduğunu gösterir.
@@yoldakiisaretler3015 evet bunu biz anlayalım diye bize böyle örnek veriyor..çünkü bizim bir sonumuz var..yarattığı herseyin bir sonu var kendi hariç...
Zaman ve mekan yaradılmışlar içindir.Zamansız ve mekansız düşünemediğimiz için işin içinden çıkmamıyoruz.Yaradanın indinden bakıldıgında (bu cümle bile mekan tayin ediyor) verilen irade ile seçimi biz yaparız..süre bizim içindir.Olmıyan bir vaktin öncesi sonrası olamaz yaradanın indinde.Bahsedilen zamanlar algılayıcı olan bizlerin hayal güçüne hitap etmektedir.Yaradan sesle kelimeyle cümleyle ve herhangi bir dille de konuşmaz.Kelami bilgiye görede yaradanın mesajını insanın algılayacagı dile cebrail çevirir....
AÇIKLAMALARIN GAYET GÜZEL VE MANTIKLI KARDEŞİM AMA EKSİK OLAN BOŞLUKLARI DOLDURAYIM MÜSADE EDERSEN : ALLAH GAYBI BİLİR ; söylediğin film ve yönetmen örneği gayet güzeldi, fakat burda gaybı bilir derken senin neler yapabileceğini de bilir, aslında şu sıralarda internet üzerinde dolaşan paralel evren mantığıdır bu bir nevi, yani sen daha yapmadan neleri yapabileceğini ve neyi yaparsan ne olacağını bilir, ilmi sonsuzdur denmesinde asıl kastetmek istenen de budur. burdan da şu sonuç çıkar ALLAH gaybı yani geleceği bilir ( Yani yapabileceğin her ihtimali bildiği için, ilminin sonsuzluğundan dolayı ) , eğer bunu bu şekilde düşünmezsen bu işin içinden çıkamazsın. öte yandan dediğin yönetmen ve film meselesine de sonuna kadar katılıyorum, KADERİYYECİ SAPKINLAR BUNU DİLİNE PELESENK ETMİŞ DURUMDALAR... verdiğin misket örneğinede bir ekleme yapayım :) evet misketi yuvarlarsan bir noktadan diğerine ulaşır ama hangi noktaya ulaşacağı bulunduğun yere, bulunduğun yerdeki hava şartlarına, ellerindeki kas gücüne vs dayanır, işte YARADAN HEM BUNLARI GÖRÜR YANİ DEDİĞİN ANLIK BİLGİYE SAHİPTİR HEMDE HANGİ ŞARTTA HANGİ DURUMDA NEREYE GİDECEĞİNİ BİLİR BUDA GELECEĞİ İŞARET EDER :) SEVGİYLE KAL. eğerki okursan sıkılmadan :)
Allah celle celelihu zamandan ve mekandan münezzehtir. Zaman kullar içindir. Olan zaman mutlaka biter, her takdir edilen zaman biter, ama Allah celle celelihu ezel ve ebettir, başı sonu yoktur.
KARDEŞ KUSURA BAKMA BU KONUDA BU KONUDA SANA KATILMIYORUM O BELKİLERİ BİZE SÖYLÜYOR ALLAH Kİ HER KONUDA BEN SANA İMKAN VE MÜHLET TANIDIM RESÜLÜNÜ VE OKUYANLARI DA ŞAHİT TUTUYOR Kİ HABERİM OLMADI DEMEYESİN BANA BİR ŞEY SÖYLEMEDİLER HABERİM YOKTU DEMEYESİN DİYE
Beğendiğim videonuz çok var ama bunu beğenmedim. Allah eksikliklerden münezzehtir aklınızı başınıza alın. Ayrıca burda bir arkadaş güzel bir tespitde bulunmuş Allah yusufun kardeşlerinin yaptıklarını ilerde onlara bildireceğini vahyettik diyor
Sadece allaha güvenelim ve allaha teslim olalim. MUHAMMED 31 ALI IMRAN 165 ENFAL 65-68 FETIH 1-2 ISRA 76 MUHAMMED 4 NASR 1-3 RUM 4 Allahin ayetlerini birlikte ayetler kümesi olarak okuyalim ve dogru yola allah bizi ulastirsin.
Birileri hadislerle bozmuş kafayı, biri evrim olabilir diyor, 19 cular 2 ayet fazla sonradan eklenmiş diyor, aha bunlarda Tövbe haşa Allah geleceği bilemez diyor.. Yokmu aklı başında İslamı bilmeyenlere anlatabilecek fani demeden edemiyor insan.. Mehmet Okuyan hocanın henüz bir falsosunu görmedim.. İnşallah ondan çıkmaz böyle saçma sözler..
@@mikael95401 sene içinde onu duymadımda.. Başka sıkıntılarını gördüm.. Neyse kişinin kendisi düzgün olsun yeter.. Ahirette kimsenin kimseye faydası yok malum..
ALLAH (C.C) siz ve sizin gibi düşünenlerden bütün mümin kardeşlerimi korusun inşallah yaptıklarınızı bir gün anlarsınız da yapmak istediğiniz şeyden vazgeçersiniz AMİN.
Sen de bir gün Kuran'ı anlayarak okumaya başlarsın inşallah. Amin. Bakara (2/143). Her ne kadar Allah'ın doğru yolu gösterdiği kimselerden başkasına ağır gelse de biz, yönelmekte olduğun ciheti ancak; Resûl'e tabi olanlarla, gerisin geriye dönecekleri bilelim diye kıble yaptık. Al-i İmrân (3/140-143). Siz bir yara aldıysanız, karşınızdaki topluluk da vaktiyle öyle bir yara aldı. Bu gibi günleri, insanlar arasında döndürüp dururuz. Bu, Allah’ın inanıp güvenenleri bilmesi ve içinizden kimilerini şahit tutması içindir. Allah, yanlış yapanları sevmez. Bunun bir sebebi de Allah’ın inanıp güvenenleri arındırması ve kâfirleri darlığa düşürmesi içindir. Yoksa Allah, içinizden cihad edenleri bilmeden ve sabredenleri de bilmeden Cennete gireceğinizi mi hesap etmiştiniz? Ölümle burun buruna gelinceye kadar, ölmek istiyordunuz. Ama ölümü görünce donup kaldınız!” Tevbe 9/16 Siz ne zannediyorsunuz? Allah içinizden mücadele (cihad) edenleri bilmeden, Allah’tan, Elçisi’nden ve inanıp güvenenlerden başkasını yakın dost (veli) edinmeyenleri bilmeden, sizi rahat mı bırakacak sanıyorsunuz? Allah, yaptıklarınızın içyüzünü bilir. Al-i İmran 3/166-167. İki ordunun karşılaştığı gün başınıza gelenler, Allah’ın onayıyla geldi. Bunu yaptı ki inanıp güvenenleri bilsin. Hadîd (57/25). Andolsun, biz elçilerimizi açık mucizelerle gönderdik ve beraberlerinde kitabı ve mizanı (ölçüyü) indirdik ki, insanlar adaleti yerine getirsinler. Kendisinde müthiş bir güç ve insanlar için birçok faydalar bulunan demiri yarattık (ki insanlar ondan yararlansınlar). Allah da kendisine ve Resüllerine gayba inanarak yardım edecekleri bilsin. Şüphesiz Allah kuvvetlidir, mutlak güç sahibidir. Maide (5/94). Ey iman edenler! Andolsun, Allah sizleri, ellerinizin ve mızraklarınızın erişebileceği av(lar) ile elbette deneyecek ki, görmediği halde kendisinden korkanı bilsin. Muhammed (47/31). Andolsun, içinizden, cihad edenleri ve sabredenleri bilinceye ve durumlarınızı ortaya koyuncaya kadar sizi deneyeceğiz. Sebe (34/21). Hâlbuki şeytanın onlar üzerinde hiçbir nüfuzu yoktu. Ancak ahirete inananı, şüphe içinde kalandan ayırdedip bilelim diye (ona bu fırsatı verdik). Rabbin gerçekten herşeyi koruyandır. Yunus (10/14). Sonra, nasıl davranacağınızı bilelim diye, onların ardından yeryüzünde sizi onların yerine getirdik.
@@yoldakiisaretler3015 İsa As daha çocukken. Allah onu. konusturdu İsa As Dior ki Allah beni tertemiz kul kıldı dünya da kabrinden çıktıyım günde esenlık (mutluluk) banadır.Allah bunu nerden. biliyor du eyer. insanın yapacaklarını bilmiyorsa bu Kur'an da. var. Tam surenin ayetlerin numaralarını. bilmiyorum
@@ismailmustafa9914 Kimsenin Allah şunu bilir, bunu bilmez gibi Allah'ın ilmiyle ilgili ileri geri konuşma haddi olmaz. Ancak Allah bu konuda ayetlerinde bir şeyler söylüyorsa bunları da görmezden gelmek bir mümine yakışmaz. Yukarıda verdiğim on ayette Allah bilmek için bir şey yaptığından söz ediyor. Bunu bu ayetleri anlama gayreti olarak görmek lazım. Bunun dışında başka ayetler de var. Örneğin, Araf 175. ayette kendisine ayetler verildiği halde yoldan çıkan birinden söz ediliyor. Açıkça söylenmese de bu kişinin bir peygamber olduğu anlaşılıyor. Demek ki peygamber de olsa işin sonu başından belirli değil. Bunu destekleyen başka bir ayet Al-i İmran 81, 82. Allah peygamberlerden söz aldıktan sonra 82. ayette bu söze uymayan olursa diyerek peygamber de olsa yoldan çıkma potansiyeline dikkat çekiliyor. Al-i İmran 81, 82. Allah peygamberlerden ahid almıştı: "And olsun ki size Kitap, hikmet verdim; sizde olanı tasdik eden bir peygamber gelecek, ona mutlaka inanacaksınız ve ona mutlaka yardım edeceksiniz, ikrar edip bu ahdi kabul ettiniz mi?" demişti. "İkrar ettik" demişlerdi de: "Şahid olun, Ben de sizinle beraber şahidlerdenim" demişti. Her kim bu sözleşmenin gereğini yapmaktan yüz çevirirse, işte onlar, yoldan çıkanların ta kendileridir!
@@TekYoLTevHiDALLAHuTeaLa gizemli bebe bilmeden yazmış niyeti iyi sözü yanlış olabilir zamanı bize rasulallah zaten tarif etmiş bir sahabe soruyor ya rasulallah zaman nedir efendimiz şöyle cevap veriyor ZAMAN ALLAHIN TA KENDİSİDİR yani allahın zatı sıfatıdır basir gibi semih gibi hay gibi yine rasulallah başka bir hadiste ZAMANA KÜFÜR ETMEYINIZ ALLAH ZAMANIN KENDİSİDİR BİLMEDEN ONA KÜFÜR ETMİŞ OLURSUNUZ diyor nebi aleyhisselam zaman allahın zatıdır zaten ayette var allah cc bir ayette evvel odur ahir odur zahir odur batın odur diyor zaman allahın zatı sıfatıdır hoşcakal
@@bedir313ahmet2 zamanı yaratan Allah tır o varken hiçbir şey yoktu zaman sonradan yaratıldı yani Allah ın Kuran'da zamanda bahsederken işte Bizim kavramamız için yani Allah yerleri gökleri altı günde Halk eyledi der ama elbette Allah birden de yaratirdi ama bu onun bazı işlere koyduğu bir hikmet tir o senin dediginhadisler mutesabih dir tevile ihtiyaç duyar yoksa sapitirsin yani derki Allah ademi kendi suretinde yarattı ama bu haşa Allah insana benzer demek değildir
@@canannkara6999 kardeş bir mevzu hakinda rasulullah hüküm vermişse o odur bizim ileri geri konuşmamız olmaz ayette huvel evvelu huvel ahiru diyor yani başı bulunmayan evvel sonu olmayan ahir dikkat edersen evvel ve ahir kelimeleri zaman kavramıdır allah içinde zaman vardır mesela mahlukları yaratmazdan evvel yarattıktan sonra yaratmazdan öncede kendisi vardı yarattıktan sonrada var her iki halde allah mevcut yaratmadan evvelde allah bir zamanla birlite var idi yarattıktan sonrada var o vakit zamanı nereye koyacağız bunun cevabını efendimiz vermiş zaten o zamanın ta kendisidir demiş o takdirde zaman allahın bir sıfatıdır müteşabih ayetlerde olur hadislerde olmaz müteşabih türkçesi benzetmedir mesela ben ademe kendi ruhumdan ÜFLEDİM diyor üfledim kelamı müteşabih dır yani kendi ruhumdan ona verdim demektir senin bahs ettiyim ademi kendi suretimden yarattım demesi şekil olarak deyil ruh olarak manası alınır zaman mahluk deyildir allahın zatı sıfatıdır yani kendisi ile beraberdir ondan başka bir şey deyildir onun sifatidir her şeyi gören her şeyi bilen gibi ademi yaratmadan önce yarattıktan sonra her iki zaman diliminde de allah mevcut eyer zaman allahtan ayrı bir şey olsaydı zamanda ikinci bir ilah olurdu ki haşa haşa son sözüm rasulullah 'ın sözüdür ALLAH ZAMANIN TA KENDİSİDİR burada TA sözünden kasıt zatıdır bunda bilinmiyecek bir şey yok mesela sen desenki ben mehmeti gördüm bende desem ki hakikatten mehmedi gördünmü sende emin bir şekilde ta kendisini gördüm dersin burdaki ta kelimesi şahsın zatına işarettir ah kardeşim ah şu ahir zamanda bilende konuşuyor bilmeyende bir şey hakkında peygamber bir söz söyledi mi bize tasdik düşer eyer hadisten bir şey anlayamazsan muhaddislerin tefsirine bakacaksın ayetten bir şey anlamazsan müfessirlerin tefsirine bakacaksın ama bir şartla ehli sünnet alımı olacak medyatik çakmaklar deyil ben hastayım hasta halimle sana yazdım hoscakal evlâd
@@bedir313ahmet2 iyice araş tır Allah Teala yarattığı hiçbir şeye tabi olmaz herşey ona ve kudretine tabiri eğer Allah ile zaman aynı OLSA idi zaman önceden başka bir yaratıcı tarafından yaratılmış olması için eder diki bu olamaz zaman mekan Allah Teala tarafından yaratılmış şeyler dir hadi geçmiş olsun inşallah
Öyleyse Hz Yusuf un çocukken gördüğü ve babasına anlattığı veya zindan arkadaşlarının kendisine anlattığı rüyaları nasıl açıklayacaz. Ebu leheb le ilgili ayetleri veya Rum suresinin ilk ayetlerini vs.
Hocam sizi beğenerek takip ederim ama bu konuda biraz farklı düşünüyorum. Allah'ın 50 sene sonra nerede ne olacağını bilir, benim cehenneme mi cennete mi gideceğimi önceden bilir, ne zaman öleceğimi önceden bilir ve ne yaşacağımıda önceden bilir. Ama hepsi Allah'ın iradesiyle değil benim özgür iradem ve Allah'ın iradesi ile doğa yasaları ile uyumlu şekilde belli oluyor. Allah ne yapacağımı biliyor ama belirlemiyor. Allah hangi ihtimalin gerçekleşeceğini bilir yani. Ben içki içecek miyim içmeyecek miyim bu benim irademde ama Allah gelecekte ne düşüneceğimi ve yapacağımı bildiği için bilir. Her şeyi bildiği için cehenneme mi cennete mi gideceğimi bilir. Benim imtihanım bitmedende Allah bilir nereye gideceğimi ama Allah belirlemez. Allah'ın varlığını nasıl anlaşılır konusunda araştırma yapıp bunuda paylaşmıştım. Tabii burada yazmayacağım çok uzun olur. Son olarak Allah her şeydir. Zaman, evren(varsa başka evrenler), ben sen o, ağaç, toprak, taş, su, düşünce, sevgi vb her şey Allah'ın varlığının bir parçası. Zamanda Allah'ın varlığının bir parçası olduğun için Evren yaratıldıktan sonra olacak her şeyi bilir.
@@hasanaltundas548 neyi anlattığımı bilmem varlığı Allah'tan bağımsız görmüyorum. Eğer çoğu kişinin düşündüğü gibi herhangi bir yerde bizi izleyip gören yöneten her seyi bilen varlık gibi düşünürsek Allah'ı bir çok çelişki ortaya çıkar. Ayrıca bakara 7 ve 164, nisa 155 ve nur 24 ayetler anlasilmaz bu düşünce şekli ile.
Bende seni birşey bilen biri sandım kaç tane videonu seyrettim bu videoda çuvalladın kardeşim bu konuyu iyice anlamaya çalışsan iyi olur Allah sana merhamet etsin
Kardeş zaman hakkında zaten efendimiz sav konuşmuş sahabe sormuş zaman nedir ya rasulallah efendimiz söyle demiş ZAMAN ALLAHIN TA KENDİSİDİR yani allahın zatı sıfatıdır basir gibi semih gibi hay gibi kardeş bunlar zaten yoldan cikmiş
Aynen videoyu izlerken benimde aklıma ilk o ayetler geldi videodaki kişi belki de anlatmak istediğini aktaramadı bu tarz konularda dikkatli olayım derken karşı tarafa asıl içinden geçeni aktaramıyorsun.
Ben çocuğumun ne yapıp ne yapmayacağını %80 gibi bir oranda bilebiliyorsam Allah yarattıklarının ne yapıp ne yapmayacağını %100 oranında biliyor olması gerekmez mi? Ayrıca da bilimsel olarak maddeyi zamana bağlı kılan şey kütlesi ve hızıdır. Allah için ise bizim anladığımız manada bir kütle sözkonusu olmadığına göre(şura 11) Allah'ın geleceği bilmesi gayet normaldir. Allah için zaman yoktur demek yanlış olabilir fakat zaman Allah'ı bağlayan bir durum da olamaz. Ayrıca bazı doğa olaylarıda insanların kişisel imtihanlarıyla ilgili olarak gelişir küresel ısınma hava kirliliği uzay atıkları atom bombası tahribatı, erozyon vesaire.
ne yapabilir veya ne yapamaz ihtimal konusudur allah bunlari tabii ki bilir ama neticede sabir/cihad yolundan mi gidiceksin ve cennete varicaksin yoksa allahin yaninda baska seytanlara kul olup allahi ikinci siraya mi koyup cehenneme mi gidiceksin baska bir konu. MUHAMMED 31 ALI IMRAN 165 ENFAL 65-68 FETIH 1-2 ISRA 76 MUHAMMED 4 NASR 1-3 RUM 4 Allahin ayetlerini birlikte ayetler kümesi olarak okuyalim ve dogru yola allah bizi ulastirsin.
@@53Memati53 basit bir soru: ben öğretmenim ve sınavda öğrencilerimin kaç not alacağını hangi soruda nasıl yanlış yapacağını çok büyük oranda biliyorum. Öğretmen öğrencilerini büyük bir oranla doğru tahmin edebiliyorsa Allah yarattığı kulunun ne yapıp ne yapmayacağını kesin olarak neden bilemesin? Şimdi öğrenciler öğretmen kimin ne yanlış yapacağını bildiği için mi o soruyu yanlış yaptılar? Yoksa öğretmen çocukları iyi tanıdığı için mi kimin ne yanlış yapacağını büyük oranda doğru tahmin etti?Öyle ayetleri eğip bükerek olmaz. Kusura bakmasın ama bu konuda Abdulaziz bey aynı gece gündüz meselesi gibi saçmalıyor.
Allah bunu bilmedigini söylüyor (MUHAMMED 31) listeledigim ayetleri oku daha ayrintili bilgi alirsin. ama soruya gelince. burasi bilgi imtihani degil. Allah bizim önceden belirlenmis imtihanlarda nasil davranicagimizi bilmek icin imtihan eder. Sabir ve cihad imtihani. Eger önceden belirlemis ise o zaman bu imtihan degildir ve allah bunu belirlerken tabi ki biliyordu. Ihtimal ile alakasi yok. Allah ama bizi o kadar iyi biliyor ki cogunun yanlis yolda olucagini ve sirk ile iman edicegini bizlere buyuruyor. Yorumlara bak bunun dogru oldugunu ögrenirsin ama ölmeden önce belki böyle birisi müslüman olur mu olmaz mi baska konu. Peki bu ayetlerde allahin imtihan gereyi sonucunu bilmedigini kat kat söylerken nicin abdulaziz beye bu kadar düsgünsünüz? Abdulaziz beye iman degil allaha iman etmemizi allah emrediyor. Allaha güven ve teslimiyet. Allah böyle söylüyorsa yok yarabbi sen aslinda söylesin böylesin bizim hattimize degil. Lütfen ayetleri toplu halde birlikte okuyunuz ve acaba allah kadercilik konusuna ne diyor ögrenesiniz. Bende baska zannediyordum ama iste bu zan bilgi degildi... Ama o zaman da atheist olmadan da olunmuyordu. Allaha sükür ayetlerini gösteren birileri cikti. Ama teslimiyet onlara degil allaha dir sonuna kadar. Allahim, dogru yolunu bizlere göster!
@@53Memati53 ayetlerde bilmiyorum demiyor ki bu sizin yorumunuz ayetlerin mefhumu muhalifinden ulaşılan bir kuruntu. Ayrıca her ayet böyle olduğu gibi anlaşılacaksa Allah'ın eli, Allah istiva etti gibi ayetleri de olduğu gibi anlaşılmalıdır bu da problem çıkarır. Problem şu: bu arkadaşlar Allah biliyorsa zorlamış olur diyerek saçmalıyorlar ve ateistler işte buradan vuruyor diyerek onlara cevap verebilmiş olmak için insanların kafasındaki Allah tasavvuru ile oynuyorlar. Allah bilince neden zorlamış oluyor? Hem bilip hem zorlamamayı beceremez mi yani Allah?
@@53Memati53 ayrıca nasıl imtihan bilgi imtihanı olmaz? Ayetleri bilmeden nasıl uygulayacaksın? Ayrıca benzetmemdeki sınavında bilgi sınavı olduğunu nerden biliyorsun belki uygulamalı bir sınav yapıyor öğretmen.
Kul e tuallimûnallâhe bi dînikum vallâhu ya’lemu mâ fîs semâvâti ve mâ fîl ard(ardı), vallâhu bi kulli şey’in alîm(alîmun). 1. kul : de 2. e tuallimûne allâhe : Allah'a mı öğretiyorsunuz 3. bi dîni-kum : dîninizi 4. ve allâhu : ve Allah 5. ya'lemu : en iyi bilir 6. mâ fî es semâvâti : göklerdeki şeyleri, göklerde olanları 7. ve mâ fî el ardı : ve yerlerdeki şeyleri, yerlerde olanları 8. ve allâhu : ve Allah 9. bi kulli şey'in : herşeyi 10. alîmun : en iyi bilen
Din ve Bilim Bir yanda asırlardan beri nesilden nesile intikâl ederek gelen dinî bilgiler; öte yandan, özellikle son yüzyılda yaptığı hamle ile bugüne kadar bilinenleri altüst eden yepyeni bir bilim dünyası... Dinî bilgiler, bugün birçok çevrelerde “hurafe” diye nitelendirilerek ele dahi alınmaz oluyor... Sebep, en yenisi 1400 yıl evvelinde gelmiş ve o devrin insanına hitap eder şekilde düzenlenmiş görünen dinî kitapların ne demek istediklerinin anlaşılamaması... Birçok yerlerde kullanılmış bulunan işaret yollu kullanılan kelime ve tâbirlerin çözülememesi; özellikle günümüzde yetişen insanların bu “Kitap”tan ve de “hitap”tan uzaklaşmasına; bu yüzden de dinin bütünüyle “hurafe” diye nitelendirilmesine sebep oluyor... Diğer taraftan özellikle yüzyılımızda bilim, âdeta ışık hızıyla bir hamle yapmış ve günümüzde bilinenleri altüst etmiş bir aşamada görülmekte... Albert Einstein’ıyla, Max Planc’ıyla, Louis De Broglie’siyle, Schrödinger’iyle, Davisson ve Germer’iyle birçok bilim adamının ortaya çıkarttığı düşünce sistemi ve bunların tatbikçileri, yirmi birinci asır insanının düşünce dünyasını yepyeni bir şekilde imara başladılar... Evet, günümüz bilimi; a. Evrenin maddi yapısının tek bir cevherden -hidrojenden- oluştuğunu, b. Maddenin ışınım hâline dönüşmesiyle yıldız enerjisinin meydana geldiğini, c. Evrenin, bugün içinde elektromanyetik dalgaların tedirgin edilmeden özel bir rol oynadığı engin bir elektromanyetik bileşim olarak gözüktüğünü, d. Maddenin hıza göre değiştiğini; yüksek hızda ise, enerjiye yani madde ötesine dönüştüğünü, e. Elektrodinamiğin gerçeği, mekanikten çok daha öte bir şekilde gösterdiğini, f. Zaman ve mekânının izafîliğini (bağlılığını-rölativite), g. Enerjinin kütlesel olduğunu, ı. Yalın ışık mermisi fotonun varlığını... Ve bunların yanı sıra, yakın zamana kadar düşünülmemiş veya tespit edilmemiş birçok şeyleri, artık rahatlıkla kabul etmekte ve değerlendirmektedir... Oysa zavallı Galileo, sadece “Dünya dönüyor” dediği için günlerce engizisyon mahkemelerinde ve işkence odalarında çile doldurmuştu... Şimdi bir noktayı arz etmek ve ondan sonra da esas mevzumuza girmek istiyorum...
Varlık Allah'ın var ettiğinden ibaret olduğundan Allah yarattıklarını bilir, yaratmadıklarıda yok olduğundan hakkında bir bilgi yoktur. Hakkında bilgi olmayan birşey için "bilmek, bilmemek" gibi şeylerden bahsedilemez. Bence bu hocalarımız hadlerini aşıyor olabilirler. Allah Azze ve Celle tüm noksan sıfatlardan tenzihtir. Bilmiyor gibi bir kelime kullanmak nekadar doğru? Bu bahsettiğiniz konular küfür riski taşır ve ilme faydası yoktur. Bu konular sizin için bile bukadar riskliyken bunları tartışıp bizim gibi avamların önüne atmanız ne kadar doğru? Sahip olduğunuzu iddia ettiğiniz tevhid akidenizi insanlara güzel biçimde anlatmak bununla ilgili çalışmalar yapmak varken neden böyle tartışmalara giriyorsunuz?
ALLAH için zaman yoktur, zAmanı yaratandır...takdir edilmis günler, ya bu kainattaki zaman brimlerine göre yahut melekut alemine göredir. ..hz ALLAH IÇIN ZAMAN OLMAYINCA HER ŞEYI EZELDE YAPMIŞ OLDUĞU RAHATLIKLA ANLAŞILIR
Allah her şeyi bili be zevzekler Allah kalbin özündeki geçenleri bilir fakat sen ona sığınmadıydın sürece ondan yardım istemediğin sürece seni sana bırakır fakat Allahtan yardım dilersen kalbin titreyerek ozaman seni yardımından esirgemez
Vakiya suresinde Allah Cennetliklerden bassederken diyor ki bir çoğu öncekiler pek azı sonrakiler peki henüz dahaa kıyamet kopmadı bunu nerden bildi blmiyorsa önceden
Allah insanlarin bir kismini cehennem icin yarattigini kuran'da belirtiyor, ayrica basi ve sonu allah yarattigina göre onun ortasinda olup bitecek herseyide bilmesi gerekir, Yani gizli ilmiyle bir kismimizi müslüman bir kismimizi kafir olarak yaratmistir, ayette öyle buyuruyor cünkü. Ve ayet el kürsi'de herseyin gecmisini ve gelecegini'de bildigini belirtmistir son olarak Allah'in bir kimsenin ilerde ne yapacagini bildigini yahut herhangi birseyin akibetinin ne olacaginida önceden bildigi kehf suresinde'ki hz musa ile yolculuga cikan o kimsenin kissalarinda'da bildiriliyor. Yani Allah bir olayin neticesini gerceklesegi vakit ancak bilir demek kuran anlayisina ters düser
İnsan gibi düşünen ve davranan bir ALLAH hayal etmekten vaz geçin
Senin yorumunu destekleyen bir kıssa anlatayım sana bir gün adamın biri nil nehrinin kıyısında allahın zatını ve nasıl bir şey olduğunu neye benzediğini düşünmeye başlamış cenabıallah cebraile git şu adama ders ver demiş cebrail nil nehrinin yanına gelmiş orda küçük bir çukur kazmış bunu gören adam demişki hey allahın kulu ne yapıyorsun cebrail demişki bu nil nehrini bu küçük cukurun içine koyacağım demiş adama adamda hiç öyle şey olurmu bu koca nil nasıl bu küçük çukura sigarmı demiş cebraile cebrailde koskocaman allah senin küçücük beynine sigarmı demiş bunlarda bu adam gibi
@@bedir313ahmet2 Allah beyninize sığmadığı için kafanıza göre Allah tanımı yapıyorsunuz. Allah kendini nasıl anlatıyorsa öyle anlamanız dileğiyle.
@@kirpi1 GENEL OLARAK SÖYLEDİKLERİNDE haklısın.
Kader bilmektir. Zorlamak değil. Örneğin iki tren birbirine belli hızla geliyorsa sen de hesap yapsan bunlar şu saatte şu hızda çarpışacak diye kağıda yazsan ve onlarda çarpışsa sen yazdın diye mi çarpıştılar? Hayır. Aynen öyle de senin üsküdar unisine gideceğini Allah in bilmesi seni ona zorlamaz. Kader insanı gururdan korur. Cüzi irade de insani mesul etmek içindir. Yoksa mecbur olsak imtihan olmazdi. Seçimlerimizde özgürüz ancak fiili yaratan Allahtır. Hayrı da şerri de o yaratır izin verir yani o iradene ki mesul olasın.
Yani biz Allah 'ın istediği gibi yaşamak ve yaşamamak noktasında serbestiz fakat bunu Allah biliyor ama mesela bir ogretmen bir insanı sınava sokmadan 0 verse öğrenci itiraz eder sınava bile girmedim ki iste şu anki Dunya hayatımız o sınavdır biz kendi performansımızı görüyoruz ve itiraz edemeyecegiz
hucurat 16: (Abdülaziz bayındır meali) De ki “Dininizi Allah’a mı öğretiyorsunuz?” Allah göklerde ve yerde olanları bilir. Allah her şeyi bilendir.
Aynı ayetin 18. sureside var Allah göklerin ve yerin gizlisini bilir Allah bütün yaptıklarınızı görmektedir (diyanet işleri çevirisi)
@@babilonyalmarduk.2011 Evet gizlisini bilir. Bir şey gizliyse önceden olmuştur veya şimdi vardır. Lakin gelecek hakkında bilgi yoktur. Yani Allah olmuşu (geçmişi) ve şimdiyi bilir. Gelecekle ilgiliyse bir kulun neler yapacağını genel olarak bilir. Yani bir kul şirke girebilir veya girmez. Kul Ankara'ya gidebilir veya gitmez. Yani bu fiiller potansiyel olarak kulun yapabileceği şeyler olarak bilir. Ama detayda bilmez. Yani şu kul örneğin 2022 yılında kesin olarak Ankara'ya gidecek mi, Allah bunu bilmez. Bilmez, çünkü henüz olmamıştır. Bu durumda Allah olmuşu ve şu an olanı bilir. Kehf suresi 80. ayete dikkat edin.
'Çocuğa gelince, anası babası mümin insanlardı. Onları azgınlığa ve küfre sürüklemesinden korktuk.”
Ayette korktuk ifadesi var. Bir endişeden bahis var. Yani ileride bu çocuk azgınlık yapabilir. Kesin yapacak değil. İhtimal var. Çünkü çocuğun gelecekte kesin olarak azgınlık yapacağı bilinseydi ayette korktuk kelimesi olmazdı.
karaca serin sözünüzü ister içinizde gizleyin, ister açığa vurun, (Allah için)hepsi birdir. Çünkü Allah gönüllerin künhünü dahi bilir. O, Yarattığı mahlukunu hiç bilmez olur mu?”(Mülk-13,14) Andolsun, insanı biz yarattık ve nefsinin kendisine fısıldadıklarını dahi biliriz. Ve biz ona şah damarından daha yakınız.(Kaf-16) ayetleri görüyorsunuz şimdi nasıl olurda bilemez diyosun saçma sapan konuşma hocaları aklıyacağım diye kendini batırma “Sen ne zaman bir işte bulunsan, Yeryüzünde veya Gökyüzünde zerre ağırlığınca bir hareket olsa Rabbinden uzak ve (gizli) kalamaz.” (Yunus-61) buna nediceksin ayet cımbızlamamı yoksa oradaki kelime başka arapça bi kelimedenmi türetilmiş de yanlış telaffuz ediliyo
@@babilonyalmarduk.2011 Arkadaşım kusura bakma halen jeton düşmemiş. Verdiğin ayetler geçmiş zaman ve şimdiki zaman kipinde. Gelecek zamanla ilgili değil. Sen bu noktayı atlıyorsun. Buradaki sohbetlerdeki yazıları takip etmemişsin. Videodan da bir şey anlamamışsın. Çünkü zihnin alışık değil henüz. Ha bir şartla geleceği bilir. Örneğin, ileride olacak bir şeyi kendisi planladıysa bilir. Mesela Lut kavminin başına taş yağacağını biliyordu, çünkü bunu zaten kendisi planlamıştı.
karaca serin şimdi orada sen örnek vermişsin Allah benim ankaraya gidip gitmeyeceğimi kesin olarak bilemez zamandan ve mekandan münezzeh olan Yüce Allah haşa bunu benim yaptığımla öğreniyorsa herşeyi bilen alim değildir (haşa ve kella) zaman ve mekandan münezzeh olan bunu bilemezmi bu dediğine göre Allah bizim eylemlerimizle kendini geliştiriyor yeni şeyler öğreniyor Alim sıfatına aykırı Haşa ve kella
Aman Allahım adam resmen Allahın bilmediğini söylüyor. Sadece o iş ortaya çıkınca bilir diyor Aman Allahım kafayı yicem. Daha neler göreceğiz acaba ? Allahım sen bunlara hidayet ver.
Reis bende Allah'ın her şeyi bildiğine katılıyorum ama benim bir şeye inanmam onu doğru yapmaz. Varsa cevabın Fehmi'nin sorularına ver bakalım.
@@tapionmelody9785 Allah Kuran'da da kıyamet kopmuş gibi anlatıyor yani nasıl olduğunu anlatıyor Allah ezeli ilminde bilir bu adam ların niyeti ne dir anlamak mümkün değil
@@tapionmelody9785 ehli sünnet hocaları dinle Kur'an oku bu adamları dinleme genç hoca var o çocuk güzel anlatıyor
@@tapionmelody9785 Kur'an da her sorunun cevabı var
De ki: Allah bütün noksan sıfatlardan münezzehtir.
Allah her şeyi bilen ve yaratandır
@remzi emiroglu masal olan nedir
@remzi emiroglu eyer dediyin gibi din masalsa inananlar için bir kayıp olmaz ölürler ve yaşam biter yok eyer masal deyil gerçekse sizin kaybedecek çok şeyiniz olacak..
@remzi emiroglu ahmak adam sana sormazlarmi? ? Su kısacık hayatı ve dünyayı nereden aldın? ? Nefsi emmare öyle bi kabarmis ve nefsini öyle ilah edinmissinki; bir damla pis kokan sudan yaratilip, sonrada pis kokan bi leş olacağını unutmuş öyle işte kendim geldim kendim gidiyorum havasında ahmak adam! ! " insan kendi başına ve sorumsuz birakilacagini mi sanıyor? ? Halbuki o akitilmis meniden bir damla şu değilmiydi ??sonra o bir Alak oldu da Allah onu yaratıp biçim verdi- kıyamet 35-38" geberince görürsün ahmak adam masal mi gerçekmi?!!
@remzi emiroglu evet dünyada yapacak çok var ve Kur'an'da bunu söylüyor. Sabah akşam namaz kıl abdest al demiyor. Salih amel yap diyor. Faydalı işler yapıp, evrenin yararına işler için gayret et diyor, hayata katkı sağla diyor. Sen hangi dinden bahsediyorsun?
@remzi emiroglu sende kuş kadar beyin olsa o kitabı bir insanın hemde ummi yani okuma yazması olmayan bi insanın yazmasinin mümkün olmayacağını anlardin ki, Kuran'ın ahiret ve gayb ile ilgili verdiği haberleri bi insanın tezahür edip yada hayal edip soylemesinin mümkün olmadığını, veya 1500 yıl öncesinde bile zamanin izafi olduğunu anlatmasinin veya yedi kat semanin olduğunu anlatmasinin mümkün olmadığını, yada dağların bulutlar gibi hareket ettiğini anlatmasinin mümkün olmadığını. ..ki daha bunun gibi yüzlerce sayabilirim. .söyle kuş kadar beynin ( kuşlara hakaret ettim ) olsa anlardin..ama ne yazık Allah in kalbini muhurledigi hevasini ilah edinmiş, dünyadaki hayatı hiç sorgulamadan yaşayan ahmaklar sürüsü anlamaz! ! O yüzden Allah cahilller le ve Necis müşrikler le tartışmayı yasakladığı için senin gibi bi ahmakla tartışmak boşuna! ! "Onları bırak yesinler, yararlansinlar! boş boş emellerle oyalanadursunlar! ! Onlar gerçeği mutlaka bilecekler! -Hicr 3"" ayetin de dediği gibi işine bak! !köpek gibi geberince ( köpeğe de hakaret ettim) neyin ne olduğunu anlayacaksınız! !
Allah gaybı ve şehadeti bilir. Demek. Sey olmayana gayb denir
YAPMA FEHMI KARDES,TÖVBE ET.
BAK AYETTDE NE DIYOR.
Kasas 7.Ayet: Musa´nın anasına: Onu emzir, kendisine zarar geleceğinden endişelendiğinde onu denize (Nil nehrine) bırakıver, hiç korkup kaygılanma, çünkü biz onu sana geri vereceğiz ve onu peygamberlerden biri yapacağız, diye bildirdik.
Bu fehmi tam bir sapık eğer bu adam kaldırılmaz engellenemez se korkuyorum buna acımıyorum arkasına çok afam takacak ulan ilmin yok cahilsin ne die din yorumlarsın çıkmış iki sapık din anlatıuor bunların haddinemi hangi akılla bir insan Allah gaybı bilmez der haşa yüzbin bir milyon bir milyar haşa. Bunlarda kafa yok
bu hadis inkarcılarına kafir demeyende kafirdir
bunun ne alakası var anlamadım Allah sadece burada tabiri caizse bir siz veriyor o kişi peygamber seçiyor orada ve onu zamanı gelince peygamber yapacağım diyor şimdi ne alaka bu ayet ? Allah burada geleceği bilmedi ki ileride bunları yapıcam diyor bildiğin
@@adbulamadm6400 Allah her şeyi bilir.
@@adbulamadm6400 Arkadaş bu nasıl bi mantık, ayette 'onu peygamber yapacağız' diyor, bu nasıl gelecek bilgisi olmuyor?
4 - Hani bir vakitler Yusuf, babasına demişti ki: "Babacığım, ben rüyada onbir yıldızla güneşi ve ayı bana secde ederken gördüm."
15 - Nihayet kardeşleri, Yusuf'u alıp götürdüler ve kuyunun dibine bırakmaya topluca karar verdiler. Biz de ona şöyle vahyettik: "Andolsun ki, sen onlara ilerde hiç beklemedikleri bir sırada bu yaptıklarını haber vereceksin".
Allah haşa tahminde mi bulunuyor? Bu nasıl bir savrulmadır!
Peki güzel kardeşim. Allah geleceği bilmiyorsa(size göre) Cennet ve Cehenneme girecek olanların konuşmalarını bize Kur'an da söylemiyor mu?
Örnek; Mülk süresi: Melekler cehenneme girmiş olan kâfirlere diyor ki size bir peygamber gelmedi mi ? Onlarda, dicek ki evet, geldi ama biz onlara inanmadık.
Bu konuşma kıyametten sonra olacak değil mi.
Peki nasıl olurda, Allah geleceği bilmiyorsa gelecekte olanlardan bahsediyor? Keza cennete girecek olanlarında konuşmalarından bahsediyor onlarca örnek var. Bu ayetleri anlamıyor musunuz?
Evet.Gayet yeterli cevabı vermişsiniz.size katılıyorum.
Bu abdulaziz ismini kullanan şahıs bir mason satanist uzak durun bu itten
Allah Teala Hazretleri her şeyi bilir.
Fehmi kardeşim Allah Kainatları yaratandır...
Kardeşim ne güzel cevap vermişsin Allah Teala Hazretleri senden razı olsun kardeşim 😘👍
Faturayı görünce cehennemi seyran gorecekler
Allah sizi yaptıklarınıza şahit olmanız için dünyaya yollamıştır.
spiritualizm felsefesi de aynen boyle, buna gore her olumden sonra tekrar dunyaya gelip baska baska hayatlar teceube edip kamil insanin en ust seviyesine vardiktan sonra tanrisal varlik olacaklarina, cennen ve cehennemin olmadigina inanirlar, cennet ve cehennem dunyadadir ve iyiyle kotunuj bi farki yoktur spiritualistlere gore.
Bu nasıl bi cahilliktir Ya Rabbi. Akıl tutulması resmen..
ALLAH IN ANLIK BİLMESİ NE DEMEKTİR BU NASIL BİR TABİRDİR YAV!..
Boşuna okumuşun sen bukadar kitabi git camide simit sata sevaba gır
Kurana çağırmak boṣ bir iṣ değil ve büyük sevaplardan biri değilmi ?
HAŞA ben bile rüya görüyom ertesi gün o rüyamdaki cümle yaşarken karşıma cıkıyo O herşeyi bilendir.
Her şey yaşandı bittiyse ben niye burdayım diyorsun
Her şey yaşanıp bitmedi, bunu da kimse söylemiyor. Allah senin ne yapacağını ilmiyle bilmektedir. Bu imtihanı bozmaz. Allah'ın biliyor olması senin yaptıklarının sorumluluğunu kaldırmaz. İmtihan mekanizmasını iptal etmez, bunun rolleri oynamakla zerre kadar alakası yok. Anlaşılması zor ama bir miktar düşünmeyle ve zekayla anlaşılmayacak bir şey değil.
Size çoğu konuda katılıyorum ama bu videoyu izleyince üzüldüğümü söylemek zorundayım. Nasıl ki siz insanları uyarıyorsunuz ben de bir Müslüman olarak sizi uyarmak istiyorum, geçmiş ve gelecek hiçbir şey Allah'ın ilmi dışında olamaz.
Aynen katılıyorum.
Aynen. bende
ENDEMİK--BİR SORUM VAR KAFAMI KURCALAYAN.HİÇBİR YOK ,NE ZAMAN NE MEKAN,YARATMA BAŞLAMADAN ÖNCE NELER YARATILACAKSA BİLDİĞİMİZ NE VARSA, ŞU KADAR ZAMAN SONRA ŞUNLAR CENNETE ŞUNLAR CEHENME GİDECEK BUNU BİLDİĞİNE GÖRE DEMEKKİ HÜKÜM YARATILMADAN ÖNCE KONULMUŞ OLMUYORMU.BİR YOLA GİRDİN SÜREKLİ YOL İŞARETLERİ İLE GİTMEN GEREKEN YÖNÜ GÖSTERİYOR GİDİYORSUN GİDİYORSUN VE ORADAKİ BİR BATAKLIĞA SAPLANIYORSUN ,BU YÖN TABELALARINI KOYAN BİLMEDEN Mİ KOYDU BİLEREKMİ....
Allah gaybı bilmiyor ise;
1- Ebu leheb ölmeden önce cehenneme gideceğini nereden biliyor?
2- Nasıl galibiyet vaad ediyor? ---> ''Romalılar yenildiler, (Yenilgi) Çok yakın bir yerde[*] oldu. Onlar, bu yenilginin ardından galip geleceklerdir. Birkaç yıl içinde[*] olacak. Öncesi de sonrası da Allah’ın yetkisindedir emrindedir. O gün müminler sevineceklerdir. (Rum Suresi 2-5)
Ebu Lehep ölmüştü, evet. Eleri kurusun, kurudu da! diyor. Ölmüş kişin elleri kurur. Ölmeden önce elleri kurumuş değildi. İkinci soruna gelince, ''Onlar, bu yenilginin ardından galip geleceklerdir.'' burada Allah bir söz veriyor, yani müminlerin başarı sağlaması için, Romalıların yenmesi gerekiyor. Allah gelecekte böyle olacağını bildiğinden değil, gelecekte Romalıların yenmesini sağlayacağından ötürü, yenecekler diyor. (Konuyu Bedir savaşı/Abdülaziz Bayındır, diye aratırsan izah ediliyor).
@@karacaserin3383 Allah gelecekte böyle olacağını bildiğinden değil ???? Bu ne demek ya Bu cümle nasıl bir cümledir ????? KENDİNİZE GELİN ALOOOOOOOOOOOOOOOOOOOOOOOOOOO RABBİM hakkında konuştuklarınıza dikkat edin ALOOOOOOOOOOOOOOOOOOOOOOOOOOOOOOOOOOOOOOOOOOOO
Ölmeden önce cehenneme gideceğini, Ebu Leheb'in son hali üzerine biliyor. Yani Ebu Lehep'in son anı kafirlikti. Kafir olarak ölen de cehenneme gider. Ebu Lehep ölmek üzereyken değil, ölüm gelmeden önce tövbe etseydi cennete gidecekti. Bunlar Allah'ın kurallarıdır.
Ebu Lehep, Tebbet suresinin inişinden 8-10 yıl sonra ölmüştür.
Ayrica kuranda rabbimizin bize bildirdigi cehennemliklerin konusmalari, cennetdekilerin konusmalari, mahserdekilerin konusmalari, meleklerin konusmalari, resülün mahserde ümmetim kurani terketti diyecegini, sura üfürülünce mezardakilerin kalkinca bizi yattigimiz yerden kim kaldirdi bu peygamberlerin söyledikleri seydir dediklerini, hz isa nin sorguda verecegi cevaba kadar kuranda yaziyor. Dünyayi birakin ahirette cehennemde cennette olacaklari kadar yazmis rabbimiz. Allah hidayet versin sizlere...
İyide kardeşim tebbet suresi indiğinde ebu leheb ölmüşmüydü Allah onu ve karısının sonunun ne olacağını ayetle sabitledi
Ölmüştü, evet. Eleri kurusun, kurudu da! diyor. Ölmüş kişin elleri kurur. Ölmeden önce elleri kurumuş değildi.
ayetle sabitlemedi, ayetle cehenneme gireceklerini haber verdi, ki onlar için dalaleti ve azabı dilediği için
karaca serin ebu leheb peygambere taş atmak istedi ve atamadı eli havada kaldı kurudu. Ayet bundan bahsediyor
El derken güç demek istiyor. Bknz senin elin uzundur misali
Mevzu o değil ki mevzuyu hemen bi ayete bağdaştirmayin
Tebbet suresinde ebu lehebib ayet inme tarihiyle ölümü arasında 9 yıl geçmiş dolaysısyla ebu lehep 1 gün şehadet getirseydi o ayet geçerli olmazdı.Allah geleceği elbetteki bilir.
Aksi iddia dahi edilemez
Kuranda bunla ilgili bilgiler de var. Tebbet suresi aslında daha farklı bir şeyi anlatıyor. İnkârda inat eden kişilerin, inkârda direnen kişilerin kalplerinin karardığını, inkâr ettikçe Allah d sonların gözlerine perde çekeceğini, hatta bir yerden sonra derin denizlerin dipleri gibi simsiyah bir karanlık olacağını, yani artık bu kadar kalbin kararması ile geri dönüşün mümkün olmayacağını bariz bir şekilde görüyor Allah. Sınava 3 gün kala çalışan birinin o sınavda başarı sağlayamayacağının farkında Allah. Öte yandan yaşamaya devam etmesi ise ancak azabını artırıp/hafifletme konusunda fayda sağlayacaktır diye düşünüyorum.
gelecek biz dünyadakilere göre var!!! arş için gelecek kavramı yok! buradaki 50 bin yıl Yaratıcının katında 1 gün sayılmış, kıyamet bile koptu herşey bitti zaten. ne geleceğinden bahsediyorlar!!! çıldıracağım cidden :)))
Tebbet suresi indiğinde Ebu Lehep ölmüştü.
@@karacaserin3383 hangi kaynakta yazıyor bu? Aç Biraz tefsir oku
Bedevîlerden geri kalmış olanlar, sana diyecekler ki: «Mallarımız ve ailelerimiz bizi alıkoydu. Allah´tan bizim bağışlanmamızı dile.» Onlar kalplerinde olmayanı dilleriyle söylerler. De ki: Allah size bir zarar gelmesini dilerse veya bir fayda elde etmenizi isterse O´na karşı kimin bir şeye gücü yetebilir? Kaldı ki, Allah yaptıklarınızdan haberdardır.
(48/11)
Ayhan. Polat çok doğru söyledin
"Firavun’un iman etmeyeceğini biliyorsa neden ona elçi yolladı?"
bu söz küfrdür.. tövbe edin.
Bana haber gelmedi bende iman etmedim.. Bahanesi kalmasın diye elçi göndermiştir diye düşünmüyorda.. Tövbe haşa Allah bilmiyordu diyebiliyor.. Gerçekten akıl sır ermiyor arkalarında çok kitap olan herkes neden sıkıntılı oluyor gerçekten garip..
@@muratkara9482 aYETte, Firavun'a gidin nasihat edin edin, belki uyanır, diyor. Firavun'un iman edip etmeyeceğini bilseydi, ''belki'' der miydi?
''Ama O'nunla yumuşak bir dille konuşun, o zaman BELKİ aklını başına toplar, yahut da olur ki korkar.'' Taha 20
@@karacaserin3383 kainatı ''Ol'' Demesiyle Yaratan Sonsuz Kudret Sahibi Allah ın 2 dk sonrasını bile bilemeyeceğini düşünerek ölmek istiyorsan o senin seçimin..Kuran insanın kısıtlı aklına göre gönderilmiş bir kitap tövbe haşa Allah a noksanlık nasıl veriyorsun akıl sır ermiyor.. hemde belirli bir hıza ulaşılabilse zamanda yolculuk faniler için bile mümkün iken
@@karacaserin3383 firavuna gitme o zaten kabul etmeyecek dense ..ne düşünecektin? bunun üstünede firavun hesap günü bana elçi gelmedi o yüzden yaptıklarımın cezasını çekmem haksızlık olmazmı? dese yaptığı herşey yanına kalsa? dahamı mantıklı geliyor sana bunlar..Allah herşeyi Bilendir..O nun biliyor olması biz yeme tuvalet ihtiyacı olan aciz fanilerin sınavını etkilemez..sen neye inanıyorsun bilmemde Allah noksanlıktan uzaktır...bize düşen yıdızlar gezegenler güneşler gibi O na boyun eğmektir..
@@karacaserin3383 YARATICI'nın zaman sistemi ile senin dünyandaki zaman sistemi bir değil ki!!! birikimin yok belli ki, seninle tartışamam gidiyorum, bye
Müthiş bir bakış bir çok şeyi daha mantıklı kılıyor çok teşekkür ederim abi.İçimi kemirip duruyordu bu konu büyük bir ferahlık oldu.
Allah her şeyi bilendir şırk koşma
bu yaptiklari şirk olmuyor, direkt aşağılama/hakaret (küfür diye de degerlendirliebilir) oluyor. şirk ortak kosmak demek, şirket kelimesi de oradan geliyor türkçeye, sadece bilesin diye dedim 🤝
Çok doğru söylediniz ikiniz de
@@xerionix2195 çok doğru söyledin
ALLAH razı olsun kardeşim çok önemli ve bilgili bir sohbet olmuş.
(Yusuf 12/15)
فَلَمَّا ذَهَبُوا بِهِ وَأَجْمَعُوا أَنْ يَجْعَلُوهُ فِي غَيَابَتِ الْجُبِّ ۚ وَأَوْحَيْنَا إِلَيْهِ لَتُنَبِّئَنَّهُمْ بِأَمْرِهِمْ هَٰذَا وَهُمْ لَا يَشْعُرُونَ
Su çukurunun görünmeyen yerine bırakmak için söz birliği içinde götürdükleri sırada Yusuf’un içine şunu vahyettik: “Bir gün, hiç beklemedikleri bir anda onlara, yaptıkları bu işi bildireceksin.”
Allah geleceği bilmiyorsa Yusuf(a.s.)’a nasıl gelecekte olacak bir şeyi bildirebildi?
Çok güzel bir yorum kısa ve öz ağzına sağlık kardeş bunların derdi islam deyil bunlar bozguncu fesat adamlar
Allah bir işi kendi planladıysa elbette bilir. Yusuf hikayesi de böyledir.
@@karacaserin3383 Allah'ın iradesi dışında planlanan bir iş mi var?
✓Hani Rabbin meleklere «ben yeryüzünde bir halife yaratacağım» demişti. Melekler de «yeryüzünde fesat çıkaracak, kan dökecek kimse mi yaratacaksın? Biz ise sana hamdederek tespih, seni her bir ayıptan tenzih ediyoruz» demişlerdi. Allah «ben sizin bilmediklerinizi bilirim» demişti ( Bakara 30)
Allah adem a.s cennete koymadan önce o ağactan yiyeceğini ezeli ilmiyle bilmiştir bilmelidir bilememek noksanlıktır ki bundan da Allah münezzehtir.
Yine Allah a.c ebu lehebin iman etmiyeceğini yıllar önce Tebbet süresini Mekke'de nüzul ederek iman etmiyeceğini ezeli ilmiyle bilmiştir.
✓Rumlar yakın bir yerde yenilgiye uğradılar. Fakat onlar bu yenilgilerinden sonra birkaç yıl içinde galip gelecekler. Eninde sonunda Allah’ın dediği olur (Rum suresi 2.3.4. ayetler)
✓Kıyamet saatini bilmek ancak Allah'a mahsustur. Yağmuru O indirir, rahimlerde bulunanı O bilir, kimse yarın ne kazanacağını bilmez ve hiç kimse nerede öleceğini bilemez. Allah şüphesiz bilendir, her şeyden haberdardır. (Lokman suresi 34)
✓ Onlar senden azabın çabuk gelmesini istiyorlar. Allah vaadinden asla dönmez. Bilinmeli ki, rabbinin katındaki bir gün sizin saymakta olduklarınızın bin yılı gibidir. (hac süresi 47) burda ise mecaz var. Müsrikler Allahın vaad ettiği azabın gerçek ise hemen gelmesi için meydan okuyunca Allah da burda sizin yanınızda bin yıl benim için bir gün gibi kısa bir süredir yani sabredin vaadim muhakkak gercekleşecektir demek istemiştir. Allahu alem.
✓ Yeryüzüne ve sizin başınıza gelen herhangi bir musibet yoktur ki biz onu yaratmadan önce o, Kitap'da bulunmasın. Doğrusu bu Allah'a kolaydır.(Hadid suresi 22)
İLGİNÇ OLMUŞ :) Hadi Kehf suresinin ayetlerine bakalım:
70 - (Hızır) dedi ki: "O halde bana tabi olacaksın; ben sana sırrını anlatmadıkça, hiçbir şey hakkında bana soru sorma!"
71 - Bunun üzerine ikisi beraber yürüdüler. Nihayet gemiye bindikleri zaman, o kul (Hızır) gemiyi deldi. Musa, ona şöyle dedi: "Geminin içindekileri boğmak için mi deldin? Doğrusu çok kötü bir iş yaptın."
72 - (Hızır:) "Sen benimle asla sabredemezsin, demedim mi?" dedi.
73 - Musa dedi ki: "Unuttuğum şeyden dolayı beni suçlama ve bu işimden dolayı bana bir güçlük çıkarma."
74 - Yine gittiler. Nihayet bir erkek çocuğa rastladıklarında Hızır hemen onu öldürdü. Musa: "Kısas olmadan masum bir cana nasıl kıyarsın? Doğrusu sen çok fena bir şey yaptın" dedi.
75 - Hızır dedi ki: "Doğrusu sen benimle asla sabredemezsin demedim mi sana?"
76 - (Musa) dedi ki: "Eğer bundan sonra sana bir şey sorarsam bana arkadaş olma! Hakikaten benim tarafımdan ileri sürülebilecek son mazerete ulaştın.
77 - Bunun üzerine yine yürüdüler. Nihayet bir köy halkına varıp onlardan yemek istediler. Ancak köy halkı onları misafir etmekten kaçındılar. Derken orada yıkılmak üzere olan bir duvar buldular. Hızır hemen onu doğrulttu. Musa: "İsteseydin elbet buna karşı bir ücret alırdın" dedi.
78 - Hızır dedi ki: "İşte bu, seninle benim aramızın ayrılmasıdır. Şimdi sana o sabredemediğin şeylerin içyüzünü haber vereceğim."
79 - "Gemi, denizde çalışan bir kaç yoksula aitti. Onu kusurlu kılmak istedim, çünkü onların ilerisinde her sağlam gemiye zorla el koyan bir hükümdar vardı."
80 - "Oğlana gelince, onun ana-babası mümin kimselerdi. Çocuğun onları azgınlık ve inkâra sürüklemesinden korktuk."
81 - "İstedik ki Rabbleri onun yerine kendilerine ondan temizlikçe daha hayırlı ve daha çok merhamet eden birini versin."
82 - "Duvar ise, o şehirde iki yetim oğlana ait idi. Duvarın altında onların bir hazinesi vardı. Babaları da iyi bir kimse idi. Onun için Rabbin istedi ki o iki çocuk erginlik çağlarına ersinler ve Rabbinden bir rahmet olarak hazinelerini çıkarsınlar. Ve ben bunların hiçbirini kendiliğimden yapmadım. İşte senin sabredemediğin şeylerin içyüzleri budur."
Allah sizlerden de bizlerden de Hesap Günü razı olsun.
De ki: "Bizim başımıza ancak, Allah'ın bizim için yazdığı şeyler gelir. O bizim yardımcımızdır. Öyleyse mü'minler, yalnız Allah'a güvensinler. Tevbe 51
Evet ama başa gelen alınyazısı değildir. Başımıza ancak, Allah'ın bizim için yazdığı şeyler gelir. sözü sen fiili (eylemi) yapmadan az önce yazılandır. Yani diyelim ki sen balkondan atlamaya karar verdin, Allah bu kararı onaylarsa, o an senin bu kararını yazar ve sen balkondan atlarsın. Onaylamazsa (yani yazmazsa) atlayamazsın. İşte başa gelenin yazılması budur, daha önceden yazılmış bir alınyazısı değildir. Kader de değildir. Kader alınyazısı anlamına gelmez. İnsanlar kelimeye yanlış anlam veriyor; kader ölçü, ölçülendirmek, her şeyi bir ölçüye (matematiğe) göre yaratmak, ölçülendirmek demektir.
@@karacaserin3383 Allah kişinin balkondan atlayıp atlamıyacağını bilemez mi diyorsun? Koca kainatı muhteşem bir Kudret ile Yaratan Koruyan Sonsuz Kudret Sahibi Yaratıcı Allah bir insanın yarın yada ömrü içinde ne yapacağını bilemez mi diyorsun? :)
@@muratkara9482 eVet, diyorum.
@@karacaserin3383 aferin sana...umarım birgün aklının %0,01 inden fazlasınıda kullanmak nasip olur..
@@karacaserin3383 taptığını iddia ettiğin ilahın. Filân kulunun 5 dk sonra ne yapacağını bilemez diyorsan .müslüman postu giymene gerek yok. Ateistim de olsun bitsin..kimsede sana cevap vermek zorunda kalmaz..bütün tartışma..sizin müslüman olduğunuzu iddia edip. Allah gaybı bilmez demenizden çıkıyor..açıkça deyin ki biz müslüman degiliz( ki degilsiniz)o.zaman size cevap vermeyelim ..yok islamda. ALLAH gaybı bilmez diyorsanız.o zaman size çüş derler
Dadika 3:30 ALLAH zamandan münezzehtir demek ;
ALLAH Zamanı yaratmış ve sonsuz kuşatma kudretine sahiptir demek!!
Feryuz Emrah Dündar
Bu nasıl bir ifade ve nasıl bir hezeyandır ?"Allah eş zamanlı bilir"Bu apaçık Allah'a bir iftiradır.Alemlerin Rabbi olan Allah "El alım"dir.Geçmişi ve geleceği bilmesi ezelidir.
Öncelikle; Allah c.c. zamandan münezzehtir, zamanı senin benim için yaratmıştır ve her şeyi bir düzen içinde yaratmıştır, onun için her şey olmuştur ve bitmiştir, onun için gaybı ve geleceği bilmemesi ne demektir ?
Kendi öyle kurgulamış Allah. Bak on ayette "bilmek için" bir şey yaptığını söylüyor.
Bakara (2/143). Her ne kadar Allah'ın doğru yolu gösterdiği kimselerden başkasına ağır gelse de biz, yönelmekte olduğun ciheti ancak; Resûl'e tabi olanlarla, gerisin geriye dönecekleri bilelim diye kıble yaptık.
Al-i İmrân (3/140-143). Siz bir yara aldıysanız, karşınızdaki topluluk da vaktiyle öyle bir yara aldı. Bu gibi günleri, insanlar arasında döndürüp dururuz. Bu, Allah’ın inanıp güvenenleri bilmesi ve içinizden kimilerini şahit tutması içindir. Allah, yanlış yapanları sevmez. Bunun bir sebebi de Allah’ın inanıp güvenenleri arındırması ve kâfirleri darlığa düşürmesi içindir. Yoksa Allah, içinizden cihad edenleri bilmeden ve sabredenleri de bilmeden Cennete gireceğinizi mi hesap etmiştiniz? Ölümle burun buruna gelinceye kadar, ölmek istiyordunuz. Ama ölümü görünce donup kaldınız!”
Tevbe 9:16
Siz ne zannediyorsunuz? Allah içinizden mücadele (cihad) edenleri bilmeden, Allah’tan, Elçisi’nden ve inanıp güvenenlerden başkasını yakın dost (veli) edinmeyenleri bilmeden, sizi rahat mı bırakacak sanıyorsunuz? Allah, yaptıklarınızın içyüzünü bilir.
Al-i İmran 3:166-167. İki ordunun karşılaştığı gün başınıza gelenler, Allah’ın onayıyla geldi. Bunu yaptı ki inanıp güvenenleri bilsin.
Hadîd (57/25). Andolsun, biz elçilerimizi açık mucizelerle gönderdik ve beraberlerinde kitabı ve mizanı (ölçüyü) indirdik ki, insanlar adaleti yerine getirsinler. Kendisinde müthiş bir güç ve insanlar için birçok faydalar bulunan demiri yarattık (ki insanlar ondan yararlansınlar). Allah da kendisine ve Resüllerine gayba inanarak yardım edecekleri bilsin. Şüphesiz Allah kuvvetlidir, mutlak güç sahibidir.
Maide (5/94). Ey iman edenler! Andolsun, Allah sizleri, ellerinizin ve mızraklarınızın erişebileceği av(lar) ile elbette deneyecek ki, görmediği halde kendisinden korkanı bilsin.
Muhammed (47/31). Andolsun, içinizden, cihad edenleri ve sabredenleri bilinceye ve durumlarınızı ortaya koyuncaya kadar sizi deneyeceğiz.
Sebe (34/21). Hâlbuki şeytanın onlar üzerinde hiçbir nüfuzu yoktu. Ancak ahirete inananı, şüphe içinde kalandan ayırdedip bilelim diye (ona bu fırsatı verdik). Rabbin gerçekten herşeyi koruyandır.
Yunus (10/14). Sonra, nasıl davranacağınızı bilelim diye, onların ardından yeryüzünde sizi onların yerine getirdik.
Bakara 2:187. Oruç gecesinde kadınlarınıza yaklaşmak size helâl kılındı. Onlar, size örtüdürler, siz de onlara örtüsünüz. Allah, (Ramazan gecelerinde hanımlarınıza yaklaşarak) kendinize zulmetmekte olduğunuzu bildi de tövbenizi kabul edip sizi affetti.
Mürid şeyhini yükselte yükselte haşa haşa allahlaştırıyor sizde herşeye bi kısıtlama getire getire sonunda allahada bi sınır getirdniz boşuna dememişler herşeyin fazlası zarar
Ali Gün çok doğru söyledin
Bu videoda uzun uzun izahlar yaptığı vehmindeki zata soruyorum:
Kaç tane kelam ilminden kitap okudunuz?
Hangi alimlerin, hangi kitaplarını okudunuz?
Zira konuşma esnasında sorduğunuz sorular verdiğiniz örnekler ortaokul öğrencisinin soyutlama düzeyine işaret etmekte; aksine ikna etmek istiyorsanız sorularıma cevap verin.
Bu Adam zaman kayibi
ZAMAN
Yaratılmış, yani sonradan olmuş mahlûklar için geçerli olan bir kavram...
Olayların birbiri ardınca sıralanması
Bizim “vehim” yollu var kabûllendiğimiz bir ölçü...
Kendi iç dünyamızda yaşadığımız kavram...
Bilinç boyutunda biten kavram...
EVRENSEL TEK "AN"DA
BİRBİRİ ARDINCA SIRALANAN OLAYLAR
Gerçekte, zamanın ve mekânın olmadığı bir âlemin içinde yaşamaktayız da, bunun bilincinde değiliz!. Ve belki de şartlanmalarımız o kadar ağır basmakta ki; idrakımızın önünde olan bu gerçeği gene yapımız ve şartlanmalarımız sebebiyle inkâra kalkışmaktayız.
Evrensel boyutlarda meseleye bakarsak sürekli bir oluşum ve dönüşüm sözkonusudur. Bu oluşum ve dönüşüm sırasında insan algılama araçlarına nisbetle, o günün cehli içinde bir aydınlık devreyi bir karanlığın takip etmesini bir gün olarak kabullenmiş ve bunu da o günkü anlayış içinde güneşin doğup batmasına bağlamıştır
Düz tepsi gibi bir dünya ve bir yandan doğup bir yandan batan, sonra dünyanın altından dolaşıp yine öbür taraftan yükselen güneşe bağlı olarak oluşan bir gün!.
Sonra bir başka grup çıkmış ve ayın doğup kayboluşu esasına nisbetle 28 günlük ayları ve bunun 12 defa tekrarlanmasından ibaret olan yılı kabullenmiş.
Bir başka topluluk Güneşin dönümü esasına dayanarak 360 günlük seneyi ve 12'ye bölümü olan ayları kabûl etmiş. Ve böylece dünya üzerinde yaşayan bedenlerin çevrelerinde dönen ay ve güneşe izafetle kabûllendikleri zaman birimleri oluşmuş.
Oysa bilimsel açıdan ya da felsefî açıdan ve hatta dinin tefekkür yanı olan tasavvuf açısından meseleye bakılırsa, tek bir varlık ve nesne olan âlem yönünden zaman parçalarından sözetmek mümkün değildir. Her nesneye göre, ya o nesnenin yapısı bakımından izafi zamanlar sözkonusudur, ya da evrensel tek bir an sözkonusudur. Bu açıdan da devam edilince, zaman denilen şeyin olayların birbiri ardınca sıralanması olduğu ortaya çıkar.
AKLIMIZI ESİR ALIR...
DÜŞÜNCELERİMİZİ KİLİTLER!
Öz`ündeki - "sır"rındaki hakikatı, Kurân'ı anlayabilmen için, ancak ve
Fena işgalci!.
Kötü yerleşmiş dünyamıza!.
Aklımızı esir almış; düşüncelerimizi kilitlemiş; fikrimizi istediği gibi yönetiyor…
Zaman!.
Biz ölümlüler, düşünce sistemimizin efendisi etmişiz onu!… Onsuz düşünmesini bile beceremiyoruz!. Onsuzluğu, hayâl bile edemiyoruz!.
En fazla yapabildiğimiz, lâkırdısını tekrarlamak… “Zaman izâfidir, gerçekte yoktur”; falan gibilerinden!…Tıpkı gri papağanlar gibi!.
Falanca yaştayım… Filanca zamanda… Ne zaman?… !!!
Et-kemikle yaşayıp, etle düşünenden, ne kadar bekleyebilirsiniz ki etin olmadığı boyuta ait gerçekleri ve kavramları?
Et alanlar… Et satanlar… Eti etle tartanlar!
Etle yatıp, etle kalkan; et peşinde koşanlar!
“İnsan”ı, et sanan; et için yaşayanlar!
“İnsan”a, etiyle değer biçip; “zaman”la kayıt altına sokanlar!.
“Yok”un, yokken, varsaydığı; aslı “yok” olan yaşam kriteri!.
Biz ise, hâlâ soruyoruz; “eee ne zaman”?
SEN DÜŞÜNDÜĞÜN İÇİN ZAMAN VARDIR
VE İÇİNDE BULUNDUĞUN HÂLE GÖRE ÖLÇÜLENİR
Sen düşündüğün için zaman vardır ve içinde bulunduğun hâle göre de ölçülenir!
Zaman kişiye göredir..
“Zamanımız” diyoruz.. Kimimiz 30, kimimiz 40, kimimiz 50, kimimiz daha fazla yaşlarda!.
Buradaki zamandan bahsediyorum. Bu bahsettiğim zamanın ölüm ötesi yaşamda hiçbir değer ifade etmediğini, orada geçireceğimiz zamana göre burada geçireceğimiz 50-60-70 senenin üç beş saniyelik değeri olduğunu bildiğiniz gibi, daha evvel anlattım ve yazdım.
Orada öyle bir zaman boyutuna giriyoruz ki, oranın gününe göre burası minik sâliseler!
Oraya geçince, “Dünyada bir saniye kadar mı yaşadık?.” diyeceğiz.
Oraya gidip de, oranın zaman boyutu ile karşı karşıya kaldığımız vakit işte böyle diyeceğiz..
Zaman kavramı izâfi bir kavram. Yani zaman, bazılarına göre daralır bazılarına göre yayılır, genişler.
Gece, hiç rüya görmemiş bir adama göre; Gece yatıp sabah kalkan yaklaşık 8 -10 saat uyuyan bir adama göre, gece 1 saat mi, 5 saat mi, 10 saat mi?. Bu husus meçhuldür.
Ancak, şu da bir gerçek ki; Gecenin yarısında dişi ağrıyan, zonklayan bir adama göre 5 dakika süren diş ağrısı, bir asır gibi gelir.
Bunun bir başka örneği benim başımdan geçti..
Araba ile trafik kazası geçirip üç takla attığım zaman direksiyonun başında oturuyordum. Araba son derece yavaş bir şekilde, ağır ağır dönüyordu, bana göre!.
Ama, dışarıdan bakanlara göre araba 120 km. hızla, bir anda üç takla attı, diye târif edilecektir. Dışarıdakine göre olay bir anda olup bitti. Ama, bana göre o an öyle bir genişledi, yayıldı ki, son derece ağır bir biçimde ben o olayı yaşadım.
Bir başka örnek daha vereyim.
Saniyeli olan saatlere bir bakın gözümüzle bir anlık saate döndürüp baktığınız anda sanki orada saniye takılmış gibi görürsünüz. Sonra saniye hareket edip hızla dönmeye başlar olur.
"MEKÂN" KAVRAMI GİBİ,
ZAMAN KAVRAMI DA GÖRESELDİR; İZÂFİDİR
Zaman boyutu izâfi, göresel!
Zaman boyutu izâfi, göresel, mutlak gerçek değil olduğu gibi; mekân kavramı da öyle!.
ZAMANIN UZAMASI ALGISI
(Soru: Üstadım, “kıyâmet yaklaşırken güneş batıdan doğacak ve gündüzler çok uzun olacak “açıklamasını, Dünya’nın dönüşünün yavaşlaması ve zamanla durarak tersine dönmesi gibi algılayabilir miyiz.?..)
Hayır... Bu sembolik anlatımdır... Dünya, milisaniye yavaşlasa üzerinde ayakta nesne kalmaz fizik olarak!.
Gündüzlerin uzamasını ise, gelişen olayların, zamanı bize, “geçmek bilmez” olarak algılatacağı şeklinde düşünebiliriz belki...
YARATILMIŞ İÇİN GERÇERLİ BİR KAVRAM...
Hazreti Muhammed'in, «ALLAH» ile ilgili olarak, bir soruya verdiği cevabı hatırlayalım burada:
«ALLAH var İDİ ve O'nunla beraber hiç bir şey yok İDİ!»
Bu tanımlamayı duyanlar, Hz. Muhammed'in «İlmin kapısı» olarak nitelendirdiği Hz. Âli'ye koşarak sözcükleri aynen naklediyorlar ve ondan bir açıklama bekliyorlar...
Hz. Âli şu öz cümle ile cevap veriyor:
«El ân kemâ kân!.»
Bu cümleyi şöyle tercüme edebiliriz:
«Hâlâ, o andaki gibidir!.»
Bu ilk anda anlaşılan yönüyle demektir ki, “o anda öyle idi, o andan bu ana kadar geçen zamanda hiç bir şeyi değiştirmedi; hâlâ da öyledir”!
Veya konuya biraz daha vukûf sahibi bir kişi olarak, şöyle de bakma imkânına sahip olabiliriz:
«El an» ifadesindeki «el» Arapça’daki anlamıyla «harfi târif»tir... Yani İngilizce’deki «The» kelimesinin karşılığıdır. «rast gele bir şey değil, herkesin bildiği bir şey» anlamında olarak kullanılır.
Meselâ «kitap» dediğinizde, herhangi bir kitap anlaşılır... Ama bu kitap kelimesinin başına «el» ya da «The» kelimesini getirdiğiniz zaman, bu, sizin ve karşınızdakinin bildiği, üzerinde mutâbık olduğunuz bir kitap anlamına gelir.
İşte buradaki «an» sözcüğünün başına «el» gelmesi, o bilinen mâhut «an» anlamını getirir... Dolayısıyla da yukarıdaki cümleyi şöyle anlayabiliriz;
«İçinde bulunduğumuz an, O işaret edilen «an»dır!.»
Yani, yaşamakta olduğumuz «şu an», “ALLAH”ın var olup, "O"nun yanısıra hiç bir şeyin var olmadığı «an»ın ta kendisidir!
Esasen burada kesinlikle bilmemiz zorunlu olan şu husus da vardır…
“Zaman” kavramı, yaratılmış, yani sonradan olmuş mahlûklar için geçerli olan bir kavramdır.
Yaratılmış olanların başı - sonu, geçmişi, hâli ve geleceği vardır... Oysa “ALLAH” geçmiş ve gelecek zaman kavramlarından münezzehtir!..
KÂİNAT,
TEK BİR ZAMAN BOYUTUNDAN İBARETTİR
Gerçekliği itibariyle, Kâinat tek bir zaman boyutundan ibarettir!
Algılayabilene!
Bu zaman boyutu içinde, hükmü ilâhî ile sayısız boyut yoğunlaşmaları gerçekleşmiş algılayıcısına göre ve bundan da sayısız isimlerle anılan varlıklar meydana gelmiştir.
BİLİNÇ BOYUTUNDA ZAMAN KAVRAMI KALKAR
İnsanın bildiğimiz madde boyutu; mikrodalga ruh boyutu var.bir de biinç boyutu var. Şimdi bilinç boyutunda öyle bir derinlik var ki, bu yaşadığından 10 sene 20 sene 50 sene sonrasına ulaştığı gibi Kainatın ilk oluştuğu devreye ya da sana göre milyon veya milyarlarla sonra meydana gelecek zaman boyutuna kadar olabilen dikey sıçrama olayıdır.
Çünkü bilinç boyutunda zaman kavramı biter.
Zaten saniyede 300.000 kilometreye ulaştığın anda zaten zaman sıfır oluyor; zaman duruyor. Onun üstünde boyutsal bir olay var. Şimdi büyük kısmınız boyutsal dediğim zaman anlamayamayacak ama benim de daha fazla anlatabilme imkanım yok.. Maddeyi anlatmak kolay. Mikrodalga yapıyı da anlatmak kolay… Ama mikrodalga yapının ötesindeki enerji boyutunun değerlerine girmen çok güç. Ki bu boyuttan zannederim “Üst Madde” kasetinde bir miktar bahsettim. O kasette enerji boyutu algılarından sözettim..
İşte şuur boyutunda zaman kavramı kalkıyor. Zaman kavramı kalktığı içinde 50 sene sonra ile 1 milyon sene sonra aynı mekânda diyeyim veya boyutta diyeyim ne dersem diyeyim , böyle bir yerde birarada algılanabiliyor.
ALLAH RASÛLLERİ VE TAKİPÇİLERİ
ZAMANSIZLIKTA SEYREDER VE YAŞAR OLAYLAR DİZİSİNİ,
DALGA DALGA!
Allah Rasûlü, olacak olaylardan söz etmiş… Gün gelecek, kıyâmet yaklaşınca kadınlar erkekler gibi giyinecek; saçlarını deve hörgücü gibi yapacak; demiş… 1400 küsur sene önce!!!… Ama bunları bildirirken zaman vermemiş…
Daha nice “kıyâmet” alâmetleri saymış; ama yine onlarda da “zaman” vermemiş!.
Bir nîce ermiş de gelecekten söz etmiş; ama onların da çoğu zaman vermemiş… Yalnızca olacak olaylardan bahsetmişler…
Niye bu böyle?
Çünkü onların, yaşamakta oldukları etsiz boyutlarında, “zaman” kavramı yok da ondan!… Bütün bu olan biteni, etsiz boyutlarıyla yaşıyorlar ve etsiz bir boyutta algılayarak bize indirgiyorlar da ondan!…
Derlerse, bizim ısrarımız yüzünden, bir zaman; çoğunlukla yanılmış olurlar!… Çünkü, zamansızlığı zamanla yorumlamak, büyük ölçüde yanıltıcı bir iştir…
“Zaman”sızlıkta seyredilir-yaşanılır olaylar dizisi; dalga dalga!.
Tıpkı peşpeşe görülen rüyalar gibi!.
Her ne kadar, rüyanın içinde olana, bir zaman kavramı varsa da, kendi hissiyatına göre; bu da, daha önceden beynine yerleşmiş verilerden kaynaklanır bir şeydir; gerçek değil!.
Bu sebepledir ki, rüyalarda görülen olaylardan zaman tespit etmek mümkün değildir!… Olacağı görebilirsin; ama zamanını kestiremezsin!.
Bu gerçek, Allah Rasûlleri’nin, takipçileri olan ermişlerin boyutunda biraz daha farklıdır…
Onların algıladıkları boyutta, rüya türünden görüntü de yokmuş!…
O boyutta, yalnızca görüntüsüz bir algılama, sezgi; ve bunun idrakta açığa çıkışı söz konusuymuş!.
Çünkü o boyut, zaman ve mekân kavramının mevcut olmadığı salt bilinç boyutu imiş!.
Bu boyutun altında, vizyonların söz konusu olduğu; uyanıkken rüya görme, diyebileceğimiz bir ikinci algılama boyutu daha varmış… Bunun misâli, bildiğimiz rüya imiş!
Az önce anlatmaya çalıştığımız, gerçek, yani görüntüsüz algılama ise, Allah Rasûllerinde “vahiy”, takipçilerinde “ilham” denilen bir şekilde açığa çıkarmış…
O algılamanın söz konusu olduğu boyutta, algılanan olaylar, şekilsel mâhiyet arzetmezmiş… Sıralamanın getirdiği zaman kavramı da geçersizmiş o yüzden!.
Duyduk ki… Bir farklı imiş onların yaşadıkları(?) o boyut bizim etsel dünyamızdan!
Sanki “burak”la, “refref”le giderlermiş o şekilsizlik, zamansızlık boyutuna onlar; ve bilinçlerinde, bir anda bulurlarmış bulduklarını!…
Sonra “tenezzül” ederlermiş bizim etli dünyamıza…
Konuşanı olursa, dillendirirmiş algıladıklarını, ete-kemiğe bürüyerek… Bazı acemileri de, bu bürünmüş olanları “zaman”la paketleyerek!.
“Zaman”la paketlenenler çoğunlukla adresi bulmazmış; zira etle bürünenler, “zaman”la paketlenince, ne zaman açığa çıkacaklarını bilemezmiş!!!…
“Dedi ama çıkmadı işte”; “bilemedi bak”; gibi etsel muamelelere muhatap olurlarmış!.
Ders alanı, yanlışını anlayanı artık “zaman” kullanmazmış!…
Kullananı ise, yanlışını farketmesi için; “uyduruyor”, “atıyor”, “palavra sıkıyor”, “felâket tellâlı” sopasıyla terbiye edilirmiş!
Ve bir gün gelir, fark ederlermiş ki “zaman”la paketleyenler, yaptıklarını yapmamak gerek!… Düzeltirlermiş bu yanlışlarını…
Onun içindir ki, geçmişten pek çoğu “zaman” vermemiş; yalnızca olaylardan ve dizinden sözetmişler… İleri gidip “zaman”la paketleyenler de sopayı yemişler!.
Bilmek gerek bu gerçekleri; ondan sonra yapmalı değerlendirmeleri!
Şayet yanlış yaparsak değerlendirmeleri?
Kendimize en büyük zararı vermiş oluruz!… Kimsenin veremeyeceği kadar!. Çelik örgülü kurşun kaplı beton duvarlar içine hapsetmiş oluruz kendimizi ve kilidini de imha etmiş oluruz!.
Hattâ daha da ötesi!.
Ete hapsetmiş oluruz kendimizi!
Etle yatar; etle kalkar; et peşinde koşar; etli düşünür, etli yaşar… Sonunda da zaman kozasında kurur gideriz!.
KURÂN'DA, İLERİYE DÖNÜK OLARAK
GERÇEKLEŞECEĞİ BİLDİRİLEN PEK ÇOK OLAY,
(OLMUŞ-BİTMİŞ ŞEYLER OLARAK)
"GEÇMİŞ" ZAMAN İFADESİYLE ANLATILMIŞTIR
Hhah asüper
çok yanlış örnekler vermişssin.ALLAH'in gaybi gelecegi bilmesi insanin işledikleri günahlari ALLAH yaptiriyo demek olmuyo.saçmalamişssin gercekten.işin özeti ALLAH gelecegi gaybi bilir.ama insan yaptigi iyilik vekötülükleri kendi iradesiyle yapar.
Nerenle dinledin yahu? Allah yaptırıyor mu demiş!! Dinlemedim desene
@Kozmik Dedektif Unuttu ifadesi mecazdır, yani ''Onlar Allah'la ilgilenmedi, Allah da onlarla ilgilenmedi'' manasına gelir. Çünkü Meryem 64'te ''Senin Rabbin unutkan değildir. '' dediğine göre, Tevbe 67'deki unutma mecaz olur. Bilelim diye imtihan ederiz ayetleri (Tevbe 16, Ali İmran 142, Muhammet 31) mecaz içermiyor.
@@hamzabayrakl932 Bilelim diye imtihan ederiz ifadesinde muhatabın seviyesine inme diye bir keyfiyet yoktur. Sizin bunu söyleyebilmeniz için, ifadenin aslının ne olduğunu bilmeniz lazım. Ayrıca bu ifade Arap edebiyatında belagat sanatı değildir.
Rum suresindeki mesele şu: Allah olay vuku bulmadan önce, yani Rumların (Romalıların) İran'ı yeneceğini kendisi planlamıştı. Allah kendi planladığı şeyi elbette bilir. Bizim tartıştığımız şey, plan olmadan, Allah geleceği bilir mi, meselesidir. Verdiğiniz ayetler de (Ali İmran 142, Tevbe 16, Muhammet 31), bilmediğini söylemektedir.
ince not: Siz samimi olun ve Abdülaziz Bayındır'ın konuyla ilgili videolarını lütfen dinleyin. Yorumla bu iş olmaz.
@@hamzabayrakl932 Yahu ''bilelim'' kelimesinde anlaşılmayan, hazmedilmeyen bir durum yok ki, seviye de inmiş olsun?! Veya ''bilelim'' ifadesi anlaşılmaz bir kavramlaştırma değil ki ''görelim'' kelimesiyle tercüme edelim. Bakın, halen küçüklüğünüzde aklınızda kalan şeyleri din diye anlatıyorsunuz, ayıp ediyorsunuz. Sanki Allah meramını anlatamıyor da, Hamza Bayraklı yardımcı oluyor! Siz Kur'an'da ne anlatılıyorsa ve nasıl ifade ediliyorsa öyle anlamak durumundasınız.Tavsiyemi tekrarlıyorum. Bayındır Hocayı sürekli dinleyin, anlamazsanız bilenlere sorun. Belagata gelince: ''Edebiyat kaideleri ve edebî sanatlarla ilgili meânî, beyân ve bedîi içine alan ilim dalı.'' TDV İslam Ansiklopedisi.
@@hamzabayrakl932 Sıkıntı değil İslamoğlu ve diğer hocalarımız. Nuh'a da, İsa'ya da inanan birkaç kişiydi. Bu hocalar ne yazık ki Kur'an'dan delil bularak Bayındır'a karşı çıkmış değiller. Yorum yapıyorlar, ayıp ediyorlar. Selam üzerinize olsun.
Leküm diniküm veliyedin. Bu konuda böyle vahim hatalar bilgisizlik veya Kur'an yanlış anlaşılarak yapılamaz diye düşünüyorum ama yine de biz hüsnü zan edelim ve konuşmacıların iyi niyetli olduklarını varsayıp dua edelim;
Allah böyle düşünceye sahip olanların kalplerindeki nokta kadar da olsa imanın hatrına tez zamanda doğruya dönmelerini nasip etsin.
Ámiiiin
Amin
Allah; Evvel'i, Ahir'i, Zahir'i, Batın'i ve Gayb'i bilendir. Lakin İnsan'a aklını kullansın diye verdi. Kaderi ve kazayı insan şekillendirir.
Kuran’ı anlayarak okuyun böyle insanlara yanlış fetvalar verip durmayın
Fehmi'nin demek istediğini tam olarak anlamasam da sanırım şunu demek istiyor: Allah eğer ki insan iradesine bağlı olarak henüz gerçekleşmemiş bir fiili biliyorsa biz bu fiili kendi özgür irademizle seçmemizin bir anlamı yok bunu Allah yaptırmış sayılır. Ancak kader kavramında çok yanlış anlayış var toplumda. Ya da Fehmi İlkay Çeçen tam olarak anlatamadı olayı. Kader şudur tek cümleyle şudur: Allah'ın gelecekte özgür iradesiyle yapacağını bildiği bir fiili kişiyi yaratmadan yazması olayıdır. Yani Allah bizim onu özgür irademizle yapacağımızı bildiği için yazıyor ama biz Allah yazdığı için yapıyor değiliz. Yani Allah benim şuan beni yaratmadan önce bu videonun altına yorum yapacağımı kaderime yazdı. Ancak ben bu yorumu yazmayı kendi irademle seçtim. Allah zamandan bağımsızdır. Bu neden şirk olsun ki? Biz Allah zamana bağlı değildir diyoruz. Siz Allah'a eksik sıfat izafi ediyorsunuz dikkat edin. Allah zamana bağımlıdır demek Allah zamanın kurallarına tabidir demektir ve çok büyük bir yanlıştır bu. Allah ahirette yaşayacaklarımızı elbette bilir. Ancak biz bilemeyiz. Bir de diyor ki karar verdiğimiz anda bilir. Yani karar vermeden önce bilemez mi demektir bu? Haşa! Ne dediğinize dikkat edin. Kur'an'da ona hiçbir şey gizli kalmaz diyor. Gelecek de geçmiş de şimdiki zaman da geniş zaman da.
Allah her şeyi ezelden bilir. Bu Allah'ın sıfatıdır.
mevzuyu anlmayı bırak kıyından bile geçmeden saplantı inancının gereğini söylemişsin.
Ah ahir zaman ah . Allah böyle şeytanlardan tüm müslümanları korusun
9:21 mahşerde olan bir olayı kuran'da furkan suresi 30. ayette "halkım kuranı terk etti" derken, henüz peygamberimiz daha ölmemişti. Yani imtihanı bitmemişti. Peki orada nasıl Allah geleceği bildi. hem ölmemiş ve imtihanı bitmemiş, hem de ümmetin gelecekteki durumunu mahşerde Allah'a niyaz etmiş. Üstelik ümmetinde durumunun geleceğini bilmiş. Üzgünüm fehmi, olmadı. Diğer videolarını severek izlerim ama bu sefer bir yanlış yaptın. Hem de itikadı bir yanlış...
Kıyamet saatini bilmek ancak Allah'a mahsustur. Yağmuru O indirir, rahimlerde bulunanı O bilir, kimse yarın ne kazanacağını bilmez ve hiç kimse nerede öleceğini bilemez. Allah şüphesiz bilendir, her şeyden haberdardır.*
(Lokman Suresi 34. Ayet)
Yüce ALLAH zamandan ve mekandan münezzehtir..zaman bize göre dir..
Doğru. Zaten bu ayetler de inmedi. Levh-i Mahvuzda bekliyor.
Mearic 4. Melekler ve Ruh (Cebrail) O'na süresi elli bin yıl olan bir günde yükselir.
Secde 5. Gökten yere kadar bütün işleri Allah yürütür. Sonra bu işler, süresi sizin hesabınızla bin yıl olan bir günde O’na yükselir.
Hac 47. Bir de senden acele azap istiyorlar. Hâlbuki Allah asla va’dinden caymaz. Şüphesiz Rabbinin nezdinde bir gün, sizin saydığınız bin yıl gibidir.
İnsan 1. İnsanın üzerinden, onun henüz
anılmaya değer bir şey olmadığı uzun bir zaman geçmemiş midir?
Hadid 4. O, gökleri ve yeri altı günde (altı evrede) yaratan, sonra Arş’a kurulandır.
@@yoldakiisaretler3015 Yüce rabbim hiç bir şeyi yaratmadan önce....bana zamanı söyle...yarattiktan sonra bizlerin anlayabileceği ve belli görevleri yapabilmemiz için zamanı yaratan ALLAH c.c hamd olsun..
Allah zamanı kullanıyor. Bu onunla kayıtlı, onun dışına çıkamadığı anlamına gelmez. Ancak Kuran'da "Şüphesiz Rabbinin nezdinde bir gün, sizin saydığınız bin yıl gibidir." demesi bile Allah nezdinde bir zamanın olduğunu gösterir.
@@yoldakiisaretler3015 evet bunu biz anlayalım diye bize böyle örnek veriyor..çünkü bizim bir sonumuz var..yarattığı herseyin bir sonu var kendi hariç...
Zaman ve mekan yaradılmışlar içindir.Zamansız ve mekansız düşünemediğimiz için işin içinden çıkmamıyoruz.Yaradanın indinden bakıldıgında (bu cümle bile mekan tayin ediyor) verilen irade ile seçimi biz yaparız..süre bizim içindir.Olmıyan bir vaktin öncesi sonrası olamaz yaradanın indinde.Bahsedilen zamanlar algılayıcı olan bizlerin hayal güçüne hitap etmektedir.Yaradan sesle kelimeyle cümleyle ve herhangi bir dille de konuşmaz.Kelami bilgiye görede yaradanın mesajını insanın algılayacagı dile cebrail çevirir....
AÇIKLAMALARIN GAYET GÜZEL VE MANTIKLI KARDEŞİM AMA EKSİK OLAN BOŞLUKLARI DOLDURAYIM MÜSADE EDERSEN :
ALLAH GAYBI BİLİR ;
söylediğin film ve yönetmen örneği gayet güzeldi, fakat burda gaybı bilir derken senin neler yapabileceğini de bilir, aslında şu sıralarda internet üzerinde dolaşan paralel evren mantığıdır bu bir nevi, yani sen daha yapmadan neleri yapabileceğini ve neyi yaparsan ne olacağını bilir, ilmi sonsuzdur denmesinde asıl kastetmek istenen de budur. burdan da şu sonuç çıkar ALLAH gaybı yani geleceği bilir ( Yani yapabileceğin her ihtimali bildiği için, ilminin sonsuzluğundan dolayı ) , eğer bunu bu şekilde düşünmezsen bu işin içinden çıkamazsın. öte yandan dediğin yönetmen ve film meselesine de sonuna kadar katılıyorum, KADERİYYECİ SAPKINLAR BUNU DİLİNE PELESENK ETMİŞ DURUMDALAR...
verdiğin misket örneğinede bir ekleme yapayım :) evet misketi yuvarlarsan bir noktadan diğerine ulaşır ama hangi noktaya ulaşacağı bulunduğun yere, bulunduğun yerdeki hava şartlarına, ellerindeki kas gücüne vs dayanır, işte YARADAN HEM BUNLARI GÖRÜR YANİ DEDİĞİN ANLIK BİLGİYE SAHİPTİR HEMDE HANGİ ŞARTTA HANGİ DURUMDA NEREYE GİDECEĞİNİ BİLİR BUDA GELECEĞİ İŞARET EDER :) SEVGİYLE KAL. eğerki okursan sıkılmadan :)
En düzgün en yapıcı yorum.
Tüm Kur'an da Allah diyoru tüm övgüler Allah a aittir
Allah celle celelihu zamandan ve mekandan münezzehtir. Zaman kullar içindir. Olan zaman mutlaka biter, her takdir edilen zaman biter, ama Allah celle celelihu ezel ve ebettir, başı sonu yoktur.
KARDEŞ KUSURA BAKMA BU KONUDA BU KONUDA SANA KATILMIYORUM O BELKİLERİ BİZE SÖYLÜYOR ALLAH Kİ HER KONUDA BEN SANA İMKAN VE MÜHLET TANIDIM RESÜLÜNÜ VE OKUYANLARI DA ŞAHİT TUTUYOR Kİ HABERİM OLMADI DEMEYESİN BANA BİR ŞEY SÖYLEMEDİLER HABERİM YOKTU DEMEYESİN DİYE
Beğendiğim videonuz çok var ama bunu beğenmedim. Allah eksikliklerden münezzehtir aklınızı başınıza alın. Ayrıca burda bir arkadaş güzel bir tespitde bulunmuş Allah yusufun kardeşlerinin yaptıklarını ilerde onlara bildireceğini vahyettik diyor
Allah neyi bildiğini neyi bilmediğini kıyamette acıklayacaktır
işte bize bunlarla gelki asıl maksatını belli etki zannettiğimiz kişi olmadığın bilelimde ona göre seçelim tarafımızı
Sadece allaha güvenelim ve allaha teslim olalim.
MUHAMMED 31
ALI IMRAN 165
ENFAL 65-68
FETIH 1-2
ISRA 76
MUHAMMED 4
NASR 1-3
RUM 4
Allahin ayetlerini birlikte ayetler kümesi olarak okuyalim ve dogru yola allah bizi ulastirsin.
Birileri hadislerle bozmuş kafayı, biri evrim olabilir diyor, 19 cular 2 ayet fazla sonradan eklenmiş diyor, aha bunlarda Tövbe haşa Allah geleceği bilemez diyor.. Yokmu aklı başında İslamı bilmeyenlere anlatabilecek fani demeden edemiyor insan.. Mehmet Okuyan hocanın henüz bir falsosunu görmedim.. İnşallah ondan çıkmaz böyle saçma sözler..
@@muratkara9482 o da Meryem'e çift cinsiyetli olabilir diyerek sapıttı.
@@mikael95401 sene içinde onu duymadımda.. Başka sıkıntılarını gördüm.. Neyse kişinin kendisi düzgün olsun yeter.. Ahirette kimsenin kimseye faydası yok malum..
Allah büyüktür!!!!
ALLAH (C.C) siz ve sizin gibi düşünenlerden bütün mümin kardeşlerimi korusun inşallah yaptıklarınızı bir gün anlarsınız da yapmak istediğiniz şeyden vazgeçersiniz AMİN.
Sen de bir gün Kuran'ı anlayarak okumaya başlarsın inşallah. Amin.
Bakara (2/143). Her ne kadar Allah'ın doğru yolu gösterdiği kimselerden başkasına ağır gelse de biz, yönelmekte olduğun ciheti ancak; Resûl'e tabi olanlarla, gerisin geriye dönecekleri bilelim diye kıble yaptık.
Al-i İmrân (3/140-143). Siz bir yara aldıysanız, karşınızdaki topluluk da vaktiyle öyle bir yara aldı. Bu gibi günleri, insanlar arasında döndürüp dururuz. Bu, Allah’ın inanıp güvenenleri bilmesi ve içinizden kimilerini şahit tutması içindir. Allah, yanlış yapanları sevmez. Bunun bir sebebi de Allah’ın inanıp güvenenleri arındırması ve kâfirleri darlığa düşürmesi içindir. Yoksa Allah, içinizden cihad edenleri bilmeden ve sabredenleri de bilmeden Cennete gireceğinizi mi hesap etmiştiniz? Ölümle burun buruna gelinceye kadar, ölmek istiyordunuz. Ama ölümü görünce donup kaldınız!”
Tevbe 9/16
Siz ne zannediyorsunuz? Allah içinizden mücadele (cihad) edenleri bilmeden, Allah’tan, Elçisi’nden ve inanıp güvenenlerden başkasını yakın dost (veli) edinmeyenleri bilmeden, sizi rahat mı bırakacak sanıyorsunuz? Allah, yaptıklarınızın içyüzünü bilir.
Al-i İmran 3/166-167. İki ordunun karşılaştığı gün başınıza gelenler, Allah’ın onayıyla geldi. Bunu yaptı ki inanıp güvenenleri bilsin.
Hadîd (57/25). Andolsun, biz elçilerimizi açık mucizelerle gönderdik ve beraberlerinde kitabı ve mizanı (ölçüyü) indirdik ki, insanlar adaleti yerine getirsinler. Kendisinde müthiş bir güç ve insanlar için birçok faydalar bulunan demiri yarattık (ki insanlar ondan yararlansınlar). Allah da kendisine ve Resüllerine gayba inanarak yardım edecekleri bilsin. Şüphesiz Allah kuvvetlidir, mutlak güç sahibidir.
Maide (5/94). Ey iman edenler! Andolsun, Allah sizleri, ellerinizin ve mızraklarınızın erişebileceği av(lar) ile elbette deneyecek ki, görmediği halde kendisinden korkanı bilsin.
Muhammed (47/31). Andolsun, içinizden, cihad edenleri ve sabredenleri bilinceye ve durumlarınızı ortaya koyuncaya kadar sizi deneyeceğiz.
Sebe (34/21). Hâlbuki şeytanın onlar üzerinde hiçbir nüfuzu yoktu. Ancak ahirete inananı, şüphe içinde kalandan ayırdedip bilelim diye (ona bu fırsatı verdik). Rabbin gerçekten herşeyi koruyandır.
Yunus (10/14). Sonra, nasıl davranacağınızı bilelim diye, onların ardından yeryüzünde sizi onların yerine getirdik.
@@yoldakiisaretler3015 İsa As daha çocukken. Allah onu. konusturdu
İsa As Dior ki Allah beni tertemiz kul kıldı dünya da kabrinden çıktıyım günde esenlık (mutluluk) banadır.Allah bunu nerden. biliyor du eyer. insanın yapacaklarını bilmiyorsa bu Kur'an da. var. Tam surenin ayetlerin numaralarını. bilmiyorum
@@yoldakiisaretler3015 o zaman İsa. As imtihanı dahaa. başlamamıştı. da bitsin
@@ismailmustafa9914 Kimsenin Allah şunu bilir, bunu bilmez gibi Allah'ın ilmiyle ilgili ileri geri konuşma haddi olmaz. Ancak Allah bu konuda ayetlerinde bir şeyler söylüyorsa bunları da görmezden gelmek bir mümine yakışmaz. Yukarıda verdiğim on ayette Allah bilmek için bir şey yaptığından söz ediyor. Bunu bu ayetleri anlama gayreti olarak görmek lazım. Bunun dışında başka ayetler de var. Örneğin, Araf 175. ayette kendisine ayetler verildiği halde yoldan çıkan birinden söz ediliyor. Açıkça söylenmese de bu kişinin bir peygamber olduğu anlaşılıyor. Demek ki peygamber de olsa işin sonu başından belirli değil. Bunu destekleyen başka bir ayet Al-i İmran 81, 82. Allah peygamberlerden söz aldıktan sonra 82. ayette bu söze uymayan olursa diyerek peygamber de olsa yoldan çıkma potansiyeline dikkat çekiliyor. Al-i İmran 81, 82. Allah peygamberlerden ahid almıştı: "And olsun ki size Kitap, hikmet verdim; sizde olanı tasdik eden bir peygamber gelecek, ona mutlaka inanacaksınız ve ona mutlaka yardım edeceksiniz, ikrar edip bu ahdi kabul ettiniz mi?" demişti. "İkrar ettik" demişlerdi de: "Şahid olun, Ben de sizinle beraber şahidlerdenim" demişti. Her kim bu sözleşmenin gereğini yapmaktan yüz çevirirse, işte onlar, yoldan çıkanların ta kendileridir!
@@yoldakiisaretler3015 Allah hepimizi sizi bizi cümlemizi doğru. bilgiğle inanmaya nasib. eylesin. son nefesimizde. iman. kurtarmak. nasib. etsin mu"min mü”minin. kardeşidir. görüş farklılıkları ve. elbette. olacaktır bu bir. imtihan dır birbirimizi sevmek saymak imanın gereidir . Allah. yardımcın. olsun
HÁŞÁ HÂŞÂ. Demek Allah yaratmadan önce düşünmesi lazım
Yüce rabbim senin burda çıkıp mal mal konuşacağını bilmiyomuydu diyosun yani sen fazla değil hiç uzatma
Allah ın kusursuzluğu nu bilmemiş olsaydım dinden çıkardım. Allah. korusun
Allah Zaman dan münezzeh tir amma o zamanı sen anla diye senin için yaratmış
Gizemli Bebe Fehmiyi tekfir ediyoruz eLHamDuLiLLALLAH Sen #ALLAH'ın zamandan münezzeh olduğuna dair bi ayet bi hadis getirir misin?
@@TekYoLTevHiDALLAHuTeaLa gizemli bebe bilmeden yazmış niyeti iyi sözü yanlış olabilir zamanı bize rasulallah zaten tarif etmiş bir sahabe soruyor ya rasulallah zaman nedir efendimiz şöyle cevap veriyor ZAMAN ALLAHIN TA KENDİSİDİR yani allahın zatı sıfatıdır basir gibi semih gibi hay gibi yine rasulallah başka bir hadiste ZAMANA KÜFÜR ETMEYINIZ ALLAH ZAMANIN KENDİSİDİR BİLMEDEN ONA KÜFÜR ETMİŞ OLURSUNUZ diyor nebi aleyhisselam zaman allahın zatıdır zaten ayette var allah cc bir ayette evvel odur ahir odur zahir odur batın odur diyor zaman allahın zatı sıfatıdır hoşcakal
@@bedir313ahmet2 zamanı yaratan Allah tır o varken hiçbir şey yoktu zaman sonradan yaratıldı yani Allah ın Kuran'da zamanda bahsederken işte Bizim kavramamız için yani Allah yerleri gökleri altı günde Halk eyledi der ama elbette Allah birden de yaratirdi ama bu onun bazı işlere koyduğu bir hikmet tir o senin dediginhadisler mutesabih dir tevile ihtiyaç duyar yoksa sapitirsin yani derki Allah ademi kendi suretinde yarattı ama bu haşa Allah insana benzer demek değildir
@@canannkara6999 kardeş bir mevzu hakinda rasulullah hüküm vermişse o odur bizim ileri geri konuşmamız olmaz ayette huvel evvelu huvel ahiru diyor yani başı bulunmayan evvel sonu olmayan ahir dikkat edersen evvel ve ahir kelimeleri zaman kavramıdır allah içinde zaman vardır mesela mahlukları yaratmazdan evvel yarattıktan sonra yaratmazdan öncede kendisi vardı yarattıktan sonrada var her iki halde allah mevcut yaratmadan evvelde allah bir zamanla birlite var idi yarattıktan sonrada var o vakit zamanı nereye koyacağız bunun cevabını efendimiz vermiş zaten o zamanın ta kendisidir demiş o takdirde zaman allahın bir sıfatıdır müteşabih ayetlerde olur hadislerde olmaz müteşabih türkçesi benzetmedir mesela ben ademe kendi ruhumdan ÜFLEDİM diyor üfledim kelamı müteşabih dır yani kendi ruhumdan ona verdim demektir senin bahs ettiyim ademi kendi suretimden yarattım demesi şekil olarak deyil ruh olarak manası alınır zaman mahluk deyildir allahın zatı sıfatıdır yani kendisi ile beraberdir ondan başka bir şey deyildir onun sifatidir her şeyi gören her şeyi bilen gibi ademi yaratmadan önce yarattıktan sonra her iki zaman diliminde de allah mevcut eyer zaman allahtan ayrı bir şey olsaydı zamanda ikinci bir ilah olurdu ki haşa haşa son sözüm rasulullah 'ın sözüdür ALLAH ZAMANIN TA KENDİSİDİR burada TA sözünden kasıt zatıdır bunda bilinmiyecek bir şey yok mesela sen desenki ben mehmeti gördüm bende desem ki hakikatten mehmedi gördünmü sende emin bir şekilde ta kendisini gördüm dersin burdaki ta kelimesi şahsın zatına işarettir ah kardeşim ah şu ahir zamanda bilende konuşuyor bilmeyende bir şey hakkında peygamber bir söz söyledi mi bize tasdik düşer eyer hadisten bir şey anlayamazsan muhaddislerin tefsirine bakacaksın ayetten bir şey anlamazsan müfessirlerin tefsirine bakacaksın ama bir şartla ehli sünnet alımı olacak medyatik çakmaklar deyil ben hastayım hasta halimle sana yazdım hoscakal evlâd
@@bedir313ahmet2 iyice araş tır Allah Teala yarattığı hiçbir şeye tabi olmaz herşey ona ve kudretine tabiri eğer Allah ile zaman aynı OLSA idi zaman önceden başka bir yaratıcı tarafından yaratılmış olması için eder diki bu olamaz zaman mekan Allah Teala tarafından yaratılmış şeyler dir hadi geçmiş olsun inşallah
Öyleyse Hz Yusuf un çocukken gördüğü ve babasına anlattığı veya zindan arkadaşlarının kendisine anlattığı rüyaları nasıl açıklayacaz. Ebu leheb le ilgili ayetleri veya Rum suresinin ilk ayetlerini vs.
Hocam sizi beğenerek takip ederim ama bu konuda biraz farklı düşünüyorum. Allah'ın 50 sene sonra nerede ne olacağını bilir, benim cehenneme mi cennete mi gideceğimi önceden bilir, ne zaman öleceğimi önceden bilir ve ne yaşacağımıda önceden bilir. Ama hepsi Allah'ın iradesiyle değil benim özgür iradem ve Allah'ın iradesi ile doğa yasaları ile uyumlu şekilde belli oluyor. Allah ne yapacağımı biliyor ama belirlemiyor. Allah hangi ihtimalin gerçekleşeceğini bilir yani. Ben içki içecek miyim içmeyecek miyim bu benim irademde ama Allah gelecekte ne düşüneceğimi ve yapacağımı bildiği için bilir. Her şeyi bildiği için cehenneme mi cennete mi gideceğimi bilir. Benim imtihanım bitmedende Allah bilir nereye gideceğimi ama Allah belirlemez. Allah'ın varlığını nasıl anlaşılır konusunda araştırma yapıp bunuda paylaşmıştım. Tabii burada yazmayacağım çok uzun olur. Son olarak Allah her şeydir. Zaman, evren(varsa başka evrenler), ben sen o, ağaç, toprak, taş, su, düşünce, sevgi vb her şey Allah'ın varlığının bir parçası. Zamanda Allah'ın varlığının bir parçası olduğun için Evren yaratıldıktan sonra olacak her şeyi bilir.
samet tekin . Anlattıklarından sonra ,Vahdet-i vücudu savunduğunun farkındamısın?
@@hasanaltundas548 neyi anlattığımı bilmem varlığı Allah'tan bağımsız görmüyorum. Eğer çoğu kişinin düşündüğü gibi herhangi bir yerde bizi izleyip gören yöneten her seyi bilen varlık gibi düşünürsek Allah'ı bir çok çelişki ortaya çıkar. Ayrıca bakara 7 ve 164, nisa 155 ve nur 24 ayetler anlasilmaz bu düşünce şekli ile.
Bunları beğeni ile izleme allah bunları böyle ifşa eder anla
@@bedir313ahmet2 ifşa eder? ne demek istediğini daha iyi açıklamalısın.
@@samettekin9940 adam düpedüz allahi bilgisiz yapıyor daha anlamadinmi bir şeyi yaratıldığı anda bilir diyor ya yaratan kim
Allah ın bilgisini kimse çözemez
Bende seni birşey bilen biri sandım kaç tane videonu seyrettim bu videoda çuvalladın kardeşim bu konuyu iyice anlamaya çalışsan iyi olur Allah sana merhamet etsin
Çok mantıklı açıklama. Sizin açıklamanızdan başkası kendisi ne dediğini anlamıyor ve anlatamıyor.
Ahh ah nereyi duzeltsek şaşırdım. Cenabı hak senin zaman algina göre konuşması onun zamana mahkum olduğunu göstermez.
Kardeş zaman hakkında zaten efendimiz sav konuşmuş sahabe sormuş zaman nedir ya rasulallah efendimiz söyle demiş ZAMAN ALLAHIN TA KENDİSİDİR yani allahın zatı sıfatıdır basir gibi semih gibi hay gibi kardeş bunlar zaten yoldan cikmiş
Kardeş zaman da yaratılmıştır.bir başlangıcı vardır.cenabi hak ise ezelidir ebedidir
Kur'an Allah bilemez diyenlere meydan okuyor
8:01 ve Abdülaziz konuşunca mürid kendini kaybeder 😂
Kararını değiştirirse Allah yanılmaz mı? Hâşâ
Yuce Allah Kuran ı Kerim de Rumların sasanileri yeneceğini söylüyor ve bu gercekleşmiş buna nedionuz
Aynen videoyu izlerken benimde aklıma ilk o ayetler geldi videodaki kişi belki de anlatmak istediğini aktaramadı bu tarz konularda dikkatli olayım derken karşı tarafa asıl içinden geçeni aktaramıyorsun.
Bilmek bir güç tür
Sapkinligin apaçık ortada ama bunu bilinçli mi yapıyorsun yoksa bilinçsiz mi bunu da Allah bilir.
Aynen katılıyorum sana bunlar islami yıkmak için paralı ajanda olabilirler her yönden haklisin
Kıyamet kopmadığı müddetçe bu konular çözülmiğçekktir
Ben çocuğumun ne yapıp ne yapmayacağını %80 gibi bir oranda bilebiliyorsam Allah yarattıklarının ne yapıp ne yapmayacağını %100 oranında biliyor olması gerekmez mi?
Ayrıca da bilimsel olarak maddeyi zamana bağlı kılan şey kütlesi ve hızıdır. Allah için ise bizim anladığımız manada bir kütle sözkonusu olmadığına göre(şura 11) Allah'ın geleceği bilmesi gayet normaldir. Allah için zaman yoktur demek yanlış olabilir fakat zaman Allah'ı bağlayan bir durum da olamaz.
Ayrıca bazı doğa olaylarıda insanların kişisel imtihanlarıyla ilgili olarak gelişir küresel ısınma hava kirliliği uzay atıkları atom bombası tahribatı, erozyon vesaire.
ne yapabilir veya ne yapamaz ihtimal konusudur
allah bunlari tabii ki bilir ama neticede sabir/cihad yolundan mi gidiceksin ve cennete varicaksin yoksa allahin yaninda baska seytanlara kul olup allahi ikinci siraya mi koyup cehenneme mi gidiceksin baska bir konu.
MUHAMMED 31
ALI IMRAN 165
ENFAL 65-68
FETIH 1-2
ISRA 76
MUHAMMED 4
NASR 1-3
RUM 4
Allahin ayetlerini birlikte ayetler kümesi olarak okuyalim ve dogru yola allah bizi ulastirsin.
@@53Memati53 basit bir soru: ben öğretmenim ve sınavda öğrencilerimin kaç not alacağını hangi soruda nasıl yanlış yapacağını çok büyük oranda biliyorum. Öğretmen öğrencilerini büyük bir oranla doğru tahmin edebiliyorsa Allah yarattığı kulunun ne yapıp ne yapmayacağını kesin olarak neden bilemesin?
Şimdi öğrenciler öğretmen kimin ne yanlış yapacağını bildiği için mi o soruyu yanlış yaptılar? Yoksa öğretmen çocukları iyi tanıdığı için mi kimin ne yanlış yapacağını büyük oranda doğru tahmin etti?Öyle ayetleri eğip bükerek olmaz. Kusura bakmasın ama bu konuda Abdulaziz bey aynı gece gündüz meselesi gibi saçmalıyor.
Allah bunu bilmedigini söylüyor (MUHAMMED 31)
listeledigim ayetleri oku daha ayrintili bilgi alirsin.
ama soruya gelince.
burasi bilgi imtihani degil.
Allah bizim önceden belirlenmis imtihanlarda nasil davranicagimizi bilmek icin imtihan eder.
Sabir ve cihad imtihani.
Eger önceden belirlemis ise o zaman bu imtihan degildir ve allah bunu belirlerken tabi ki biliyordu.
Ihtimal ile alakasi yok.
Allah ama bizi o kadar iyi biliyor ki cogunun yanlis yolda olucagini ve sirk ile iman edicegini bizlere buyuruyor.
Yorumlara bak bunun dogru oldugunu ögrenirsin ama ölmeden önce belki böyle birisi müslüman olur mu olmaz mi baska konu.
Peki bu ayetlerde allahin imtihan gereyi sonucunu bilmedigini kat kat söylerken nicin abdulaziz beye bu kadar düsgünsünüz?
Abdulaziz beye iman degil allaha iman etmemizi allah emrediyor.
Allaha güven ve teslimiyet.
Allah böyle söylüyorsa yok yarabbi sen aslinda söylesin böylesin bizim hattimize degil.
Lütfen ayetleri toplu halde birlikte okuyunuz ve acaba allah kadercilik konusuna ne diyor ögrenesiniz.
Bende baska zannediyordum ama iste bu zan bilgi degildi...
Ama o zaman da atheist olmadan da olunmuyordu.
Allaha sükür ayetlerini gösteren birileri cikti.
Ama teslimiyet onlara degil allaha dir sonuna kadar.
Allahim, dogru yolunu bizlere göster!
@@53Memati53 ayetlerde bilmiyorum demiyor ki bu sizin yorumunuz ayetlerin mefhumu muhalifinden ulaşılan bir kuruntu. Ayrıca her ayet böyle olduğu gibi anlaşılacaksa Allah'ın eli, Allah istiva etti gibi ayetleri de olduğu gibi anlaşılmalıdır bu da problem çıkarır.
Problem şu: bu arkadaşlar Allah biliyorsa zorlamış olur diyerek saçmalıyorlar ve ateistler işte buradan vuruyor diyerek onlara cevap verebilmiş olmak için insanların kafasındaki Allah tasavvuru ile oynuyorlar.
Allah bilince neden zorlamış oluyor? Hem bilip hem zorlamamayı beceremez mi yani Allah?
@@53Memati53 ayrıca nasıl imtihan bilgi imtihanı olmaz? Ayetleri bilmeden nasıl uygulayacaksın? Ayrıca benzetmemdeki sınavında bilgi sınavı olduğunu nerden biliyorsun belki uygulamalı bir sınav yapıyor öğretmen.
Allah ın bir şey in var olmasına ihtiyacı yok
Kul e tuallimûnallâhe bi dînikum vallâhu ya’lemu mâ fîs semâvâti ve mâ fîl ard(ardı), vallâhu bi kulli şey’in alîm(alîmun).
1. kul : de
2. e tuallimûne allâhe : Allah'a mı öğretiyorsunuz
3. bi dîni-kum : dîninizi
4. ve allâhu : ve Allah
5. ya'lemu : en iyi bilir
6. mâ fî es semâvâti : göklerdeki şeyleri, göklerde olanları
7. ve mâ fî el ardı : ve yerlerdeki şeyleri, yerlerde olanları
8. ve allâhu : ve Allah
9. bi kulli şey'in : herşeyi
10. alîmun : en iyi bilen
Din ve Bilim
Bir yanda asırlardan beri nesilden nesile intikâl ederek gelen dinî bilgiler; öte yandan, özellikle son yüzyılda yaptığı hamle ile bugüne kadar bilinenleri altüst eden yepyeni bir bilim dünyası...
Dinî bilgiler, bugün birçok çevrelerde “hurafe” diye nitelendirilerek ele dahi alınmaz oluyor... Sebep, en yenisi 1400 yıl evvelinde gelmiş ve o devrin insanına hitap eder şekilde düzenlenmiş görünen dinî kitapların ne demek istediklerinin anlaşılamaması... Birçok yerlerde kullanılmış bulunan işaret yollu kullanılan kelime ve tâbirlerin çözülememesi; özellikle günümüzde yetişen insanların bu “Kitap”tan ve de “hitap”tan uzaklaşmasına; bu yüzden de dinin bütünüyle “hurafe” diye nitelendirilmesine sebep oluyor...
Diğer taraftan özellikle yüzyılımızda bilim, âdeta ışık hızıyla bir hamle yapmış ve günümüzde bilinenleri altüst etmiş bir aşamada görülmekte...
Albert Einstein’ıyla, Max Planc’ıyla, Louis De Broglie’siyle, Schrödinger’iyle, Davisson ve Germer’iyle birçok bilim adamının ortaya çıkarttığı düşünce sistemi ve bunların tatbikçileri, yirmi birinci asır insanının düşünce dünyasını yepyeni bir şekilde imara başladılar...
Evet, günümüz bilimi;
a. Evrenin maddi yapısının tek bir cevherden -hidrojenden- oluştuğunu,
b. Maddenin ışınım hâline dönüşmesiyle yıldız enerjisinin meydana geldiğini,
c. Evrenin, bugün içinde elektromanyetik dalgaların tedirgin edilmeden özel bir rol oynadığı engin bir elektromanyetik bileşim olarak gözüktüğünü,
d. Maddenin hıza göre değiştiğini; yüksek hızda ise, enerjiye yani madde ötesine dönüştüğünü,
e. Elektrodinamiğin gerçeği, mekanikten çok daha öte bir şekilde gösterdiğini,
f. Zaman ve mekânının izafîliğini (bağlılığını-rölativite),
g. Enerjinin kütlesel olduğunu,
ı. Yalın ışık mermisi fotonun varlığını...
Ve bunların yanı sıra, yakın zamana kadar düşünülmemiş veya tespit edilmemiş birçok şeyleri, artık rahatlıkla kabul etmekte ve değerlendirmektedir...
Oysa zavallı Galileo, sadece “Dünya dönüyor” dediği için günlerce engizisyon mahkemelerinde ve işkence odalarında çile doldurmuştu...
Şimdi bir noktayı arz etmek ve ondan sonra da esas mevzumuza girmek istiyorum...
Bakın siz kendiniz söylüyorsunuz OLANI bilir diye
Allaha tala İcin. Zaman yoktur
Yaw arkadaş ne zaman bi hocaya inansam bi bakmışım ohocada saptırmış kusura bakmayın sizde sapıtıyorsunuz allah her şeyi bilir o kadar saçmalamayın
Videoda dinlediğin hocalar da Allah her şeyi bilir diyor. Demek ki konuyu anlamış değilsiniz. Yirmi kere dinleyin bence. Ben 22 defa dinlemiştim.
@@karacaserin3383 sende kafayı yemişsin o zaman acil tövbe et .
Allâhuekber öyrenmek bize mahsus
Allah bizi dünyaya Sinava göndermeden herseyi bilip yargilasa olurmu ? Olmaz herseyi bilir bizi Sinav eder seçimleri insan yapar.
Allah herşeyi bilir
Varlık Allah'ın var ettiğinden ibaret olduğundan Allah yarattıklarını bilir, yaratmadıklarıda yok olduğundan hakkında bir bilgi yoktur. Hakkında bilgi olmayan birşey için "bilmek, bilmemek" gibi şeylerden bahsedilemez. Bence bu hocalarımız hadlerini aşıyor olabilirler. Allah Azze ve Celle tüm noksan sıfatlardan tenzihtir. Bilmiyor gibi bir kelime kullanmak nekadar doğru? Bu bahsettiğiniz konular küfür riski taşır ve ilme faydası yoktur. Bu konular sizin için bile bukadar riskliyken bunları tartışıp bizim gibi avamların önüne atmanız ne kadar doğru? Sahip olduğunuzu iddia ettiğiniz tevhid akidenizi insanlara güzel biçimde anlatmak bununla ilgili çalışmalar yapmak varken neden böyle tartışmalara giriyorsunuz?
yahudiler de inandiklari yahwehin her seyi bilmedigini dusunuyorlar ve oyle inaniyorlar, bunlar da biraz kapmis herhal
CENABI ALLAH NE YAPARSAN YAP YAPMADAN BİLİR CENABI ALLAHIN İLMİ ÇOĞALMAZ AZALMAZ KAFADAN ATMAYIN
Allah bana takdir ettigi omrü biliyor di mi. Simdi ben taak diye intihar edersem nolcak Allahi sasirtmis olmuyor muyum, boyle sacmalik mi olur.
Sapık adam bu
Kisilerin kendi cıkarımı diyorsunda sen çıkaramadıysan senle alakalı bir durumdur bu
Bu kadar komedi bu ne yaaaaaa :)
Daha ne komedileri var bunların bir bilsen
ALLAH sapkında olanlara Hidayet nasip etsin
Bu insanların azma sebebi öz axıllarını quran sünnədən önə kecirməkdi
Allah'm saptırmaktan, saptırılmaktan sana sığınıyoruz.☝
Sizin hakkinizdan Ebubekir Sifil gelsin
Sifil, Hocaya bana Kur'an'dan örnek, ayet verme dedi. Dedi de, tüm müminler şok olmuştu. Sifil konuyu halen anlamış değil.
ALLAH için zaman yoktur, zAmanı yaratandır...takdir edilmis günler, ya bu kainattaki zaman brimlerine göre yahut melekut alemine göredir. ..hz ALLAH IÇIN ZAMAN OLMAYINCA HER ŞEYI EZELDE YAPMIŞ OLDUĞU RAHATLIKLA ANLAŞILIR
Evliya lar bitti şimdi Allah ile uğraşma Fehmi sapittin iyice Allah ile uğraşma
Hiç şüphesiz Allah kıyamet gününde neyi bilmediğini neyi bilmediğini acıklıyacaktır
Siz Ne kadar boş insanlarsınız ya .. Laf olsun torba dolsun misali
Hâşâ Allah öyle mi yaratsam böyle mi yaratsam diye düşündü mü?
Allah her şeyi bili be zevzekler Allah kalbin özündeki geçenleri bilir fakat sen ona sığınmadıydın sürece ondan yardım istemediğin sürece seni sana bırakır fakat Allahtan yardım dilersen kalbin titreyerek ozaman seni yardımından esirgemez
Güzel yorum eline saglık
Kemalist kafir sen konuşma bence bunlar bizi alakadar eder senin dinin deil sus
Allah ın bilmediğne inansam dahi Allah ın ilminden şupe etmem
Vakiya suresinde Allah Cennetliklerden bassederken diyor ki bir çoğu öncekiler pek azı sonrakiler peki henüz dahaa kıyamet kopmadı bunu nerden bildi blmiyorsa önceden
Allah, kişi bir fiili işlemeye niyet etmeden bilemez diyorsun da Allah onun o eyleme niyet edeceğini bile bilir.
Allah insanlarin bir kismini cehennem icin yarattigini kuran'da belirtiyor, ayrica basi ve sonu allah yarattigina göre onun ortasinda olup bitecek herseyide bilmesi gerekir,
Yani gizli ilmiyle bir kismimizi müslüman bir kismimizi kafir olarak yaratmistir, ayette öyle buyuruyor cünkü. Ve ayet el kürsi'de herseyin gecmisini ve gelecegini'de bildigini belirtmistir son olarak Allah'in bir kimsenin ilerde ne yapacagini bildigini yahut herhangi birseyin akibetinin ne olacaginida önceden bildigi kehf suresinde'ki hz musa ile yolculuga cikan o kimsenin kissalarinda'da bildiriliyor. Yani Allah bir olayin neticesini gerceklesegi vakit ancak bilir demek kuran anlayisina ters düser
Allah ın bilgisini yazmaya kalksam bitiremem ne dunya ne ahiret hayatım sonsuz olsada yetmez
Allah ın bildiğini Allah tan habersiz olan. dahi bilir
Allah tan başka her şey yaratılmıştır.Yaratılmış bir şey yaratana nasıl etki yapabilir.