Merhaba, verdiğiniz bilgiler ve paylaşımınız için teşekkürler. İlaveten ben de bitişik nizam yapılaşmaya da kesinlikle müsaade edilmemesi gerektiğini düşünüyorum.
Türkiye'de altında dükkan vb olan yapıların tamamı için ayrıca yumuşak kat riski olan zemin katı yüksek binalarda binanın yatay rijitligini artırmak için dört köşeye L tipi perde eklenmesi lazım. İlk ve elzem olan şey budur. %85 i bu tarz yapılar olan ülkemizde ilk adım bu olmalidir. Ayrıca Yapı da asmolen olabilir ancak yapıdaki perde oranı artırılması gerekir. Yoksa asmolen yapılmasın demek mühendislik çözümlerini sınırlandırmak oluyor... Bu durumda mimari estetikten uzak kirişli plak kutu kesitli binalar olur. Ozaman kesin çözüm olarak şunu da söyleyen olur. Tüm binalari TOKİ binası Yanı tünel kalıp yapın. Bu çözüm olur ancak bizleri sınırlar. Ama bizim gibi ülkeler için en garanti neyse onun yapılması çok daha mantıklıdır.
2018 yönetmeliğinde perde oranı deprem momentin yüzde 70ni karşılayacak şekilde artırıldı. Ona rağmen ağır hasar var diyor hoca. Hiç 2018 sonrası asmolen çözdünüz mü bilmiyorum, her yeri perde olmasına rağmen kurtarmadığı durumlar oluyor. Bu inat neden anlamak mümkün değil. Asmolenin deprem davranışı kötü, mesele sadece perde veya kat ötelenmesi de değil. Asmolen döşeme tek yönde rijit diyafram çalışmıyor. Emniyet her zaman estetikten önce gelir.
@@mustafaakdeniz704 Diyarbakırda 1-2 yıl önce inşa edilen Toki binaları da yıkıldı,yayın yasağa getirildi,Toki moki ve kalıp tünelleri geçin,bina yapmak zeka ister,para ister,işini hakkı ile yapmak ister
Üstadım merhaba Bence kat alanının %3-5 i kadar perde ekleme şartıda getirilmeli.Ama bu perde cekirdek veya asansör perdesi dışında tutulmalı. Burulma olmayacak şekilde farklı yönlerde ve mümkünse dış orta kısımlara konulmalı. Bu güzel anlatım için de çok teşekkür ederim ağzınıza sağlık.
Hocam çok teşekkür ederiz çok bilgilendirici bir video oldu yine. Dikkatimi çeken şey şu hatay merkezüssüne uzak olmasına rağmen ivme değeri dd1 i aşmış bu alüvyon zeminlerde deprem dalgasının ne kadar büyüdüğüne bir örnek sanıyorum birde şöyle bir şey duymuştum merkezüssüne uzak olan yerleşim yerlerinde s ve p dalgaları gelme süresi uzuyor zeminde yumuşaksa salladıkça sallıyor demişti bir jeolog hatayda olan sanırım bu.
Hocam fikir vermesi açısından taşıyıcıları sadece kolon ve asansör perdesi (Bodrum gömülü olup komple betonarme perde ile çevrili gibi düşünülebilir) olan konut binası ile tamamı betonarme perde olan eş konut binasını tüm yönleri ile kıyaslayıcı bir video yapabilirmisiniz.
Hocam Allah razı olsun sizden şimdiye kadar bu şekilde bir eğitim veren hocamız olmadı keşke daha önce tanışmış olsaydım sizi, Kitap çıkarabilirseniz bilginiz geleceğide aydınlatır sayın hocam
Ahmet bey,sürekli 2018 deprem yönetmeliğini ön plana çıkarıyorsunuz, benim bildiğim her depremden sonra yönetmelik değişikliği oluyor,peki 2018 deprem yönetmeliğinden önceki binalar ne olacak, hepsini yıkalım mı, doğru düzgün bir yönetmelik neden çıkarılmamış,hazır beton ,yapı denetim ,beton test laboratuvarı olmadan betoniyerle dökülen betonarme inşa edilen yapılar ne olacak.
Maksimum ivmenin bu kadar yüksek olması sebebiyle, tüm yapıda kapasite aşımına sebep olma ihtimali nedir? Her bölgede ivme bu şekilde değil evet ama bu ivmeye denk gelen yapıların yönetmelik ve doğru imalat yapılmış yapılarıda göçme sınıfına sokamaz mı? Bu konuyla ilgili bazı bilim adamların, müteahhitler her yaptıkları binaya ivme ölçer yerleştirmeli şeklinde önerileri var.
Sorun yapinin göcmesi değil, GÖCME MEKANİZMASI. Eger siz göcme mekanizmasini iyi tasarlarssniz yani ani gocmeyi onlerseniz, yuksek tasarim yaparsaniz, cok buyuk ivmelerde dahi önce plastik mafsalkar kiris uclarinda olusur, en son yapi göcme durumuna ulaşir ki o zamana dek yapida ijanet edenler yapiyi bossltabilir. Muhendis sadece yapiyi syakta tutmak icin dizayn yspmaz, ayni zamanda nasil göcecegini de dizayn eder.
Hocam Kahramanmaraş depreminde Kahramanmaraş merkezde ara katın yumuşak kar olduğunu gördüm binada 3. Kat göçmüş 2 ve 4 birleşmiş halbuki tüm katlar konut sebebi ne olabilir
Ahmet Gürkan inş müh. Hocam işin teorisi ve pratiğini bir arada anlatan maalesef yok. Bilgi birikiminizi paylaşıyor olmanız çok değerli. Tüm meslektaşlarımıza çok fayda sağlayacaktır. Ülkemiz deprem ülkesi. Hocam benim bu depremlerden izlemlediğim, insan faktörünün önüne geçilemediğine göre temel sistemiyle birlikte (belki kayaya bina temelini soketlemek hem bina devrilmesi hem de gelen deprem dalgasının sönümlenmiş olması için, belki forekazık ile temeli beraber yapmak) bina nın düşey stabilitesinin depremde bozulmaması sağlanmalı. Yorumunuz ne olur bu düşünceme. Tabi maliyetler çok artacak ama binalar deprem sonrası hasar almayacağı için ekonomik olarak ta tekrar yapılmak zorunda kalınmayacak.
Bizim ülkemiz KH'yi beceremiyor. Mete Sözen diye ünlü bir mühendis vardı Birleşik Devletler'de ders veren duayen bir adamdı. Onun çok önemli bir sözü vardı, "Sünek yapı, esnek yapı dönemi bitti. Binaları rijit, depreme karşı pehlivan gibi direnecek şekilde yapmalı." diye. Ülkemiz ciddi bir deprem ülkesi. Tıpkı Şili gibi çok perdeli sistemi zorunlu kılmamın vakti geldi. Uğur Ersoy'un da bu ülkede süslü yapı yapma lüksümüzün olmadığına dair sözleri vardı. Düzenli, kareye yakın, dikdörtgen olsa dahi sürekli ve planlı, rijit, sağlam, dayanıklı, büyük kesitli yapılar bu ülkede kanun olmalı. Yok ince mühendislik, sünekliği gerekli kılarmış, yok maliyet artarmış... Bunlar boş düşünceler. Yapamıyoruz işte. Biz sünek yapı yapamıyoruz. Bizim binalar kağıt üstünde sünek gibi görünse de pratikte gevrek çalışıyor, deplasman kontrolü yapılamıyor, binalar ince kesitleriyle beraber gittiği yerden gelemiyor, mafsallar gerekli sırada oluşmuyor, yumuşak kata hiçbir önlem alınamıyor, paket yazılımların deneyimsiz mühendislerin elinde silaha dönüşmesine mani olunamıyor. Maliyet maliyet maliyet diye kafa üteleyenlet var ki, binaların yıkımı tüm maliyetleri geride bırakıyor zaten; içindeki insanların kaybı milyar dolarlara değişilmez. Bundan sonra özellikle İstanbul için konut tipi yapıların da önem kat sayısı 1.5 olmalı ve DD1'e göre tasarlanmalı. Afad'ın Maraş'taki DD2 ivmeleri evlere şenlikti çünkü. Tasarım ivmesi işe yaramaz. Ama şunu da diyecekler hemen, kurumsallara toz konduramayanlar; tasarımın üzerindeki depremlerde GÖ sağlanmalı. Evet, ama bizim mühendislerimizde o bilgi birikimi kısıtlı. Şu da bir hakikat ki, ülkemizde şehir planları da iğrenç ve parsellerin çoğu yamuk, yumuk. Nerde Barcelona'nın şehir planı nerde bizim şehirlerimizin berbat görüntüsü... Her şeye yeniden başlamalıyız ve bu adi sistemi komple çöpe atmalıyız. Başka türlü bu acılar ve kayıplar son bulmayacak. Kafeden hallice olan üniversitelerin ve Ortadoğu'dan transfer edilen yetersiz öğretim üyelerinin de hali ortadayken, kısa vadede umut yok gibi bir şey... Bunları bir halletsek, temele kazık atmak ve pehlivan gibi yapılar yapmak da aklımıza gelecek.
Kıymetli Hocam değerli bilgileriniz için teşekkür ediyorum bir müteahhit olarak sizi yakından takip etmeye çalışıyorum . Şuan herkes yıkıma uğrayan binalarla alakalı bilgilendirme yapıyor. Benim sizden istediğim milyonlarca liralara mal olan daireler ağır hasar alıyor. İnsanımız Yıkılmadığına sevinirken maddi olarakta büyük kayıplara uğramakta . Bu konuda Şahsınızdan Kolon ve kirişlerde imalat aşamasında yapılan hatalar ve moment hesaplarını daha detaylı videolarla anlatırsanız sevinirim.
@@insaatmuhendisiahmetcelikk141 değerli hocam şahsıma dönüş sağlamış olmanız ziyadesi ile mutlu etti beni bir videonuzda telefon numaranızı söyleyip dilediğinizi sorabilirsiniz demişsiniz numaranız aynı ise , bir bilgi talebinde bulunmak istiyorum. Teşekkür ediyorum
@@abdulkadircelik5585hocam asıl merak ettiğim konu asmolen tavanın periyot artırıcı etkisi varsa(rijitliği azalttığı için) sert zemin yüksek katta asmolen tavan olumlu etki etmez mi?
Ahmet hocam ronesans rezidansin yikilma sebebi hakkinda ne dusundugunuzu merak ediyorum. Konu ile alakali bir kac video var ama rezidans ile alakali sizin analinizinizi merak ediyorum.
Bu konuda da calisma yapiyorum, projeleri inceledim, zemin etudunu yorumluyorum. Anlamadıgim nokta şu: Neden Rönesans Rezidans bu kadar gündemde? Hasar goren/yikilan binlerce binadan birisi sadece. Yikılmasindan ziyade, satış reklamlarinda kullandiklari ifadeler, satış rakamlari, hitap ettigi tabaka Ronesans Rezidansi gundemde tutuyor. Ben bu binayida diger binslardan farkli gormuyorum.
@@insaatmuhendisiahmetcelikk141 hocam kesinlikle haklisiniz. Ama sizin daha onceki videolarda dilatasyon cok da iyi bir sey degil (yonetmelik gerektirmiyorsa) gerektirmiyorsa yapmaktan kacinin dediginizi biliyorum. Bu binanin onunde yapilan tek katli bir yapinin dilatasyonsuz yapildigi , bunun sebep olabilecegi soyleniyor. Benim sizin analizinizi merak etmemdeki sebep tamamen teknik. Bahsettiginiz unsusrlardan sebeb degil. Bilginizi yorumlarinizi degerli buluyorum.
Merhaba, Rinesans rezidansin projelerinide inceledim. Ust yspida problem yok, kotü tasarlanmamiş. Esas yikilma sebebi zemin sivılasmasi sebebiyle binanin arkaya yatmasi. Arka kisimdaki zemin sivilasma nedeniyle tasima gucunu kaybetmiş, oturmaya baslayan bina arkaya devrilmis tasiyici sistem yine ayakta. Burada 1,3 ler mertebesinde yer ivmesi mevcut. Zf olarak xemin kabul edilmeli ve sahaya ozel srastirmaya gore yspiya verikecek ivme belirlenmeli sivilasma tedbiri alinmaliydi.
@@insaatmuhendisiahmetcelikk141 Bunu bilmiyorduk hocam. Sözde bilirkişi raporları her zamanki gibi ezbere yazılmıştı; yok kısa kolon, yok yumuşak kat, yok etriye aralıkları yetersiz, yok bindirme boyları kısa vs vs. gibi klişe etkenler yer alıyordu. O bölge için de zemini kötü değil, kötü olsaydı diğerleri de yıkılırdı gibi hezeyanlar havada uçuştu. Sayın hocam, sizden bir ricam olacak, popülist akademisyenlere ve kendisini bilirkişi zanneden uyanıklara karşı zemin ile alakalı bir video çeker misiniz? Zemin dediysem, şunu kastediyorum; bilirsiniz bazı binaların zeminlerinde binanın önü ile arkası arasında yatak katsayısından zeminin sertlik yapısına kadar gece ile gündüz kadar fark olabiliyor. Yıkımlardan da gördüğümüz üzere, aynı sitenin içindeki iki kopya bloktan biri yıkılırken veya rijit dönme yaparken diğeri sapasağlam ayakta kalabiliyor. Birçok popülist akademi tüccarı ekran karşısına geçip saçma sapan sözlerle ahkam kesebiliyor. Bunlardan birisi de İTÜ doçenti Beyza Taşkın. Depremin olduğu vakitler TV'lerde boy gösterip, aynı bölgede on tane binadan birisi yıkılıyorsa, bunun zeminle alakası yoktur, iki bina arasında gece ile gündüz kadar fark olması mümkün değildir gibi çok yanlış aktarımlarda bulunuyordu. İnsanların kafalarını karıştırmaya, suçu doğrudan mühendise veya müteahhite atmaya meyilliler, zira sıranın kendilerine, yani hiçbir şey öğretmeden mezun ettikleri adamların hesabının sorulmasını istemiyorlar. Direkt şu yargıda bulunabiliyorlar: İki binadan biri yıkıldı, diğeri sağlam. Demek ki diğeri namusluca yapılmış, diğerinden malzeme çalınmış. Vurun abalıya! Bu bilim olamaz sayın hocam... Bu konuşma tarzı akademiden kovulmalı. Televole jargonu ile tabakları devrilmeyen yapı hakkında "aslanım müteahhit, kaplanım müteahhit, bakın namuslu müteahhitler de var" gibi akla mantığa aykırı kelimeler sarf ettiler. Ben eminim ki rönasansın mühendisliğine verilen emeğin tabakları devrilmeyen yapının mühendisliğinden çok daha fazladır, işte zemine alınmayan önlem binlerce kişiyi hayattan kopardı. Ama biri yıkıldı ya... Cennetten kare yerine cehennemi yaşattılar ya... Çok uzattığımın farkındayım, ama bu konu hakkında gerçekten birilerinin çıkıp konuşması kanaatindeyim. Yan yana olan zeminlerde bile farklı yatak katsayılarının olduğu kabul edilmeli, aynı bölgenin zemini homojen kabul edilmemeli, "bu kadar yakın binaların zeminleri birbirinden farklı olamaz" saçmalığına da bir son verilmeli. Bu konu hakkında bir video bekliyorum hocam. Lütfen...
Kullandiginiz degerler DD2 icin zaten yuzde 10 aşılma olasiligi olan degerlerdir, zaten dizayn yaoarken bu ivmenin aşilma olasiligini siz öngöruyorsunuz. Belki duzenlemeleri Fs zemin buyutme katsayilarinda yapilmadi düsunulebilir. Sahsi göruşüm bu depremi baz alsrak heryerde ivmelerin artirilacagıni/artirilmasi gerektigini düşünmuyorum. Zaten o ivmelerde tek bir deprem ivme kaydi baz alinarak yapilmiyor.
Teşekkürler faydalı paylaşımlarınız için. TBDY-2018'den sonra asmolen döşemeler yerine (artık ancak belli koşullarda yapılmasına izin verildiği için) kirişsiz döşemeler çok yaygınlaştı. O da ayrı bir sıkıntı.
Hocam bu muhteşem bilgiler için teşekkür ediyorum. Özelikle belediyelerin statik plan note kısmı çok önemli. Oldukça kritik noktalara temas etmişsiniz.
Hocam şunu açıklamanızı isterdim yapı denetim neyi kontrol etmediki yıkıldı örneğin 1 - demir sayımı yaptınızmı ? Ondamı eksiklil 2- betondan karot aldınızmı ordamı değerler tutmuyor ? 3- projesine baktınızmı proje dışı bir imalatmı var ? Lütfen bunları açıklarmısımız
Yapi denetimler hem proje asamasinda, hem uygulama asamasinda yapiyi denetlemeli. Denetci proje muhendislerinin bir kismi proje asamasinda bunu yapmiyor, sirkete ugramayan denetciler mevcut. Uygulamadaki kontrol ise daha ziyade yeni mezun muhendislere birakilmis durumda. Betonarmede donati kontrolu DONATI SAYILARININ PROJEYE UYGUNLUGU ile ilgili bir durum degildir. Donatilar yerinde, birlesimler kuralina uygun, etriyeler kumpasla olculecek detecede intizamli, bindirme boylari yeterli uzunluga sahip, mesnet donatilari yeterli uzunluga sahip, birlesim bolgelerinde etriyelerin surekliligi, cirozlarin birebir yerinde imalati, kalip guvenligi, akslarin dogrulugu esas kontrol maddeleridur. Yoksa kalip uzerine 2 muhendisin cikip birisinin projeden donati sayisini okumasi digetinin kiris basinda onu tastiklemesi kontrol degildir. Beton dokulurken yapi denetim elemanin beton badlangicindan sonuna kadar bolgede bulunmasi da gerekir. Vb vb vb
Asmolen konusunda söylediklerinize katılmıyorum, yasaklanmasını doğru bulmuyorum. Yanlış uygulama tekniğin yanlış olduğunu göstermez! Asmolen rijitliğinin düşük olduğunu söylüyorsunuz, kime göre, neye göre? Asmolen, bir yöndeki rijitliği, diğer yöne göre fazla olan döşeme tipidir. Eğer açıklıklarınız eşit değilse, normal tabliye yaptığınızda döşeme yük aktarımı kisa eksende olur, uzun kirişe yük biner. Bu durumda asmolen tercih edilerek, asmolen kirişleri uzun eksende yerleştirilerek yükün önemli kısmı kisa kirişlere aktarılır... Asmoleni yasaklamak tamamen aptalca. Asmolende perde zorunluluğu da aptalca! Size tehlikelisini söyleyeyim: Antalya'nın ilçelerinde kaçak mantar döşeme çok yaygınlaştı. Bu ileride çok baş ağrıtacak!
Yahu saçmalamayın Allah aşkına. Kıt bilginizle kimsenin aklını karıştırmaya hakkınız yok. Asmolen sistem Alman sistemidir. Almanya'da doktora yapan, Türk inşaat mühendislerinin en yetkin isimlerinden Zekai Celep ile Ahmet Topçu gibi hakiki profesörler bile asmolenin berbat bir sistem olduğunu ve deprem bölgesinde uygun olmadığını tüm kitaplarında, makalelerinde, ders notlarında yer vermişlerdir. Bırakın bu bir tarafı rijit bir tarafı elastik saçmalığını... Kaldı ki kısa tarafa doğru hepi topu 5-6 cmlik bir plak etkisi vardır, bu ne kadar rijit bir sistem oluşturur?! Bir kere, dişli döşemede kirişler yastıktır ve sistem rijitliğini kirişleri dik olan sisteme göre 3 kat gibi ciddi bir oranda aşağı indirebilir. Yastık kirişler döşemeye mesnetlik yapamadığı için döşmenin bir parçası gibi davranır ve beraber hareket ederler. Bu da sistemin deplasmanını yükselterek kolonların mafsallaşmasına sebep olur, bunun içindir ki böyle dandik döşeme sistemlerine %75 gibi perdelerin hakim olma zorunluluğu getirilmiştir. Ayrıca asmolen yapılarda kiriş genişliği yüksekliğine göre büyük tasarladığı için (neden öyle yapıyorlar acaba!) dar eksenli kolon ve perdelere tam tamına 50 cm ve üzerinde kiriş saplanır ki böyle bir saçmalık büyük gerilme yığılmaları oluşturur. Bu gerilme yığılmaları da ek tesirler; burulma gibi etkenler olarak hesap dışı şekilde geri döner. Asmolen sisteme perde atılması hatalıymış çakma Uğur Ersoy'umuza göre! Vay canına... Bizde ne cevherler varmış böyle, Allah Allah... Bir de mantar döşemeye laf atılmış, ne alakası varsa... Sanırım asmolen köpüğü satan bir işletme sahibisiniz veya insanların canını umursamayan bir bencil. Ama bu zihniyetle mühendis olmadığınız çok belli. Yazık... Bir kişinin de çıkıp size ağzınızın payını vermemesi de düşündürücü ya neyse...
Mantar döşeme bile asmolenden iyidir. Hiç olmazsa iki yönlü olarak adam gibi çalışır, tek sıkıntısı zımbalama tehlikesidir, adam gibi şapkalı tasarlanırsa zımbalama tehlikesi de giderilir. Asmolen başlı başına berbat bir taşıyıcı sistem. Asmoleni deprem bölgesinde kullanmak tamamen aptalca! Almanya'nın hiç deprem görmemiş bir eyaletinden bu sistemi aşırıp "depreme dayanıklıdır" demek mühendislik falan değil, soytarılıktır. Özetle, bilginize az ise, çoğaltana kadar kimseye akıl vermeye kalkmayın derim. Burada deneyimsiz mühendislere kötü örnek veya yanlış yol göstermeye hakkınız yok. Gerçi tüm yapı mühendisi profesörleri asmolenin sakat bir sistem olduğunu zaten dillendiriyorlar, bol perde kullanılsa dahi büyük depremlerde kötü performans gösterdiği ise dillere destan!
@@ibrahimozkara9440He he daha rijit. Rijitliğin ne olduğunu biliyor musun arkadaş? Döşeme ile beraber hareket eden yastık kirişler mi rijit? Deplasman kontrolü olmayan, aşırı yerdeğiştirme yaptığı için süneklik faktörü çok düşük tutulan tek yönlü nervürlü döşeme mi rijit! Peh... Yazıklar olsun.
Merhaba, verdiğiniz bilgiler ve paylaşımınız için teşekkürler. İlaveten ben de bitişik nizam yapılaşmaya da kesinlikle müsaade edilmemesi gerektiğini düşünüyorum.
Teşekkürler hocam değerli bilgiler için.
Asmolen döşemeli binalardaki zarar benim de dikkatimi çekmişti.
Değerli görüşleriniz, önerileriniz keşke kanun yapıcılar ve uygulayıcılar tarafından kaale alınsa.
Hocam emeğineze yüreğinize sağlık
Hocam zayif kat zemin katta onlemek icin dis cepe cerpe duvar yapmali.dukkan onu sadece cam olmalidir.
Türkiye'de altında dükkan vb olan yapıların tamamı için ayrıca yumuşak kat riski olan zemin katı yüksek binalarda binanın yatay rijitligini artırmak için dört köşeye L tipi perde eklenmesi lazım. İlk ve elzem olan şey budur. %85 i bu tarz yapılar olan ülkemizde ilk adım bu olmalidir. Ayrıca Yapı da asmolen olabilir ancak yapıdaki perde oranı artırılması gerekir. Yoksa asmolen yapılmasın demek mühendislik çözümlerini sınırlandırmak oluyor...
Bu durumda mimari estetikten uzak kirişli plak kutu kesitli binalar olur. Ozaman kesin çözüm olarak şunu da söyleyen olur. Tüm binalari TOKİ binası Yanı tünel kalıp yapın. Bu çözüm olur ancak bizleri sınırlar. Ama bizim gibi ülkeler için en garanti neyse onun yapılması çok daha mantıklıdır.
2018 yönetmeliğinde perde oranı deprem momentin yüzde 70ni karşılayacak şekilde artırıldı. Ona rağmen ağır hasar var diyor hoca. Hiç 2018 sonrası asmolen çözdünüz mü bilmiyorum, her yeri perde olmasına rağmen kurtarmadığı durumlar oluyor. Bu inat neden anlamak mümkün değil. Asmolenin deprem davranışı kötü, mesele sadece perde veya kat ötelenmesi de değil. Asmolen döşeme tek yönde rijit diyafram çalışmıyor. Emniyet her zaman estetikten önce gelir.
@@mustafaakdeniz704 Diyarbakırda 1-2 yıl önce inşa edilen Toki binaları da yıkıldı,yayın yasağa getirildi,Toki moki ve kalıp tünelleri geçin,bina yapmak zeka ister,para ister,işini hakkı ile yapmak ister
@@osmanorhan297 Onların fotoğrafı, belgesi var mı, paylaşır mısınız?
Üstadım merhaba Bence kat alanının %3-5 i kadar perde ekleme şartıda getirilmeli.Ama bu perde cekirdek veya asansör perdesi dışında tutulmalı. Burulma olmayacak şekilde farklı yönlerde ve mümkünse dış orta kısımlara konulmalı.
Bu güzel anlatım için de çok teşekkür ederim ağzınıza sağlık.
Hocam çok teşekkür ederiz çok bilgilendirici bir video oldu yine. Dikkatimi çeken şey şu hatay merkezüssüne uzak olmasına rağmen ivme değeri dd1 i aşmış bu alüvyon zeminlerde deprem dalgasının ne kadar büyüdüğüne bir örnek sanıyorum birde şöyle bir şey duymuştum merkezüssüne uzak olan yerleşim yerlerinde s ve p dalgaları gelme süresi uzuyor zeminde yumuşaksa salladıkça sallıyor demişti bir jeolog hatayda olan sanırım bu.
Hocam fikir vermesi açısından taşıyıcıları sadece kolon ve asansör perdesi (Bodrum gömülü olup komple betonarme perde ile çevrili gibi düşünülebilir) olan konut binası ile tamamı betonarme perde olan eş konut binasını tüm yönleri ile kıyaslayıcı bir video yapabilirmisiniz.
Hocam Allah razı olsun sizden şimdiye kadar bu şekilde bir eğitim veren hocamız olmadı keşke daha önce tanışmış olsaydım sizi,
Kitap çıkarabilirseniz bilginiz geleceğide aydınlatır sayın hocam
Ahmet bey,sürekli 2018 deprem yönetmeliğini ön plana çıkarıyorsunuz, benim bildiğim her depremden sonra yönetmelik değişikliği oluyor,peki 2018 deprem yönetmeliğinden önceki binalar ne olacak, hepsini yıkalım mı, doğru düzgün bir yönetmelik neden çıkarılmamış,hazır beton ,yapı denetim ,beton test laboratuvarı olmadan betoniyerle dökülen betonarme inşa edilen yapılar ne olacak.
Maksimum ivmenin bu kadar yüksek olması sebebiyle, tüm yapıda kapasite aşımına sebep olma ihtimali nedir? Her bölgede ivme bu şekilde değil evet ama bu ivmeye denk gelen yapıların yönetmelik ve doğru imalat yapılmış yapılarıda göçme sınıfına sokamaz mı?
Bu konuyla ilgili bazı bilim adamların, müteahhitler her yaptıkları binaya ivme ölçer yerleştirmeli şeklinde önerileri var.
Sorun yapinin göcmesi değil, GÖCME MEKANİZMASI. Eger siz göcme mekanizmasini iyi tasarlarssniz yani ani gocmeyi onlerseniz, yuksek tasarim yaparsaniz, cok buyuk ivmelerde dahi önce plastik mafsalkar kiris uclarinda olusur, en son yapi göcme durumuna ulaşir ki o zamana dek yapida ijanet edenler yapiyi bossltabilir. Muhendis sadece yapiyi syakta tutmak icin dizayn yspmaz, ayni zamanda nasil göcecegini de dizayn eder.
Hocam videoyu lütfen yatay kamera açısıyla çekin.. Verdiğiniz değerli bilgiler için teşekkürler.
Hocam Kahramanmaraş depreminde Kahramanmaraş merkezde ara katın yumuşak kar olduğunu gördüm binada 3. Kat göçmüş 2 ve 4 birleşmiş halbuki tüm katlar konut sebebi ne olabilir
Hocam teşekkürler verdiğiniz bilgiler icin. Benim sorum ben Kilis de calisiyorum. Bulunduğum ilideki ivme degeri nedir veya nerden ogrenebilrim.
Ahmet Gürkan inş müh. Hocam işin teorisi ve pratiğini bir arada anlatan maalesef yok. Bilgi birikiminizi paylaşıyor olmanız çok değerli. Tüm meslektaşlarımıza çok fayda sağlayacaktır. Ülkemiz deprem ülkesi. Hocam benim bu depremlerden izlemlediğim, insan faktörünün önüne geçilemediğine göre temel sistemiyle birlikte (belki kayaya bina temelini soketlemek hem bina devrilmesi hem de gelen deprem dalgasının sönümlenmiş olması için, belki forekazık ile temeli beraber yapmak) bina nın düşey stabilitesinin depremde bozulmaması sağlanmalı. Yorumunuz ne olur bu düşünceme. Tabi maliyetler çok artacak ama binalar deprem sonrası hasar almayacağı için ekonomik olarak ta tekrar yapılmak zorunda kalınmayacak.
Bizim ülkemiz KH'yi beceremiyor. Mete Sözen diye ünlü bir mühendis vardı Birleşik Devletler'de ders veren duayen bir adamdı. Onun çok önemli bir sözü vardı, "Sünek yapı, esnek yapı dönemi bitti. Binaları rijit, depreme karşı pehlivan gibi direnecek şekilde yapmalı." diye.
Ülkemiz ciddi bir deprem ülkesi. Tıpkı Şili gibi çok perdeli sistemi zorunlu kılmamın vakti geldi. Uğur Ersoy'un da bu ülkede süslü yapı yapma lüksümüzün olmadığına dair sözleri vardı. Düzenli, kareye yakın, dikdörtgen olsa dahi sürekli ve planlı, rijit, sağlam, dayanıklı, büyük kesitli yapılar bu ülkede kanun olmalı. Yok ince mühendislik, sünekliği gerekli kılarmış, yok maliyet artarmış... Bunlar boş düşünceler. Yapamıyoruz işte. Biz sünek yapı yapamıyoruz. Bizim binalar kağıt üstünde sünek gibi görünse de pratikte gevrek çalışıyor, deplasman kontrolü yapılamıyor, binalar ince kesitleriyle beraber gittiği yerden gelemiyor, mafsallar gerekli sırada oluşmuyor, yumuşak kata hiçbir önlem alınamıyor, paket yazılımların deneyimsiz mühendislerin elinde silaha dönüşmesine mani olunamıyor. Maliyet maliyet maliyet diye kafa üteleyenlet var ki, binaların yıkımı tüm maliyetleri geride bırakıyor zaten; içindeki insanların kaybı milyar dolarlara değişilmez. Bundan sonra özellikle İstanbul için konut tipi yapıların da önem kat sayısı 1.5 olmalı ve DD1'e göre tasarlanmalı. Afad'ın Maraş'taki DD2 ivmeleri evlere şenlikti çünkü. Tasarım ivmesi işe yaramaz. Ama şunu da diyecekler hemen, kurumsallara toz konduramayanlar; tasarımın üzerindeki depremlerde GÖ sağlanmalı. Evet, ama bizim mühendislerimizde o bilgi birikimi kısıtlı. Şu da bir hakikat ki, ülkemizde şehir planları da iğrenç ve parsellerin çoğu yamuk, yumuk. Nerde Barcelona'nın şehir planı nerde bizim şehirlerimizin berbat görüntüsü... Her şeye yeniden başlamalıyız ve bu adi sistemi komple çöpe atmalıyız. Başka türlü bu acılar ve kayıplar son bulmayacak. Kafeden hallice olan üniversitelerin ve Ortadoğu'dan transfer edilen yetersiz öğretim üyelerinin de hali ortadayken, kısa vadede umut yok gibi bir şey... Bunları bir halletsek, temele kazık atmak ve pehlivan gibi yapılar yapmak da aklımıza gelecek.
Kıymetli Hocam değerli bilgileriniz için teşekkür ediyorum bir müteahhit olarak sizi yakından takip etmeye çalışıyorum . Şuan herkes yıkıma uğrayan binalarla alakalı bilgilendirme yapıyor. Benim sizden istediğim milyonlarca liralara mal olan daireler ağır hasar alıyor. İnsanımız Yıkılmadığına sevinirken maddi olarakta büyük kayıplara uğramakta . Bu konuda Şahsınızdan Kolon ve kirişlerde imalat aşamasında yapılan hatalar ve moment hesaplarını daha detaylı videolarla anlatırsanız sevinirim.
Istediginiz konularuda ankatnaya calisalim.
@@insaatmuhendisiahmetcelikk141 değerli hocam şahsıma dönüş sağlamış olmanız ziyadesi ile mutlu etti beni bir videonuzda telefon numaranızı söyleyip dilediğinizi sorabilirsiniz demişsiniz numaranız aynı ise , bir bilgi talebinde bulunmak istiyorum. Teşekkür ediyorum
HocM asmolen tavan rijitliği azaltıyorsa bina periyodunu yükseltir, o halde sert zeminde yüksek binalar için iyi olabilir diyebilir miyiz?
Evet
@@abdulkadircelik5585hocam inşaat mühendisi misiniz?
@@emrekinci8253 evet insaat muhendisiyim
Sert zeminlerde yuksek katli yapilar daha guvenlidir
@@abdulkadircelik5585hocam asıl merak ettiğim konu asmolen tavanın periyot artırıcı etkisi varsa(rijitliği azalttığı için) sert zemin yüksek katta asmolen tavan olumlu etki etmez mi?
@@emrekinci8253 tam olarak anlayamadim sorunuzu
Merhaba
Son depremden sonra, acaba bizim Deprem Tehlike haritalarındaki ivme değerlerini güncellememiz mi gerekiyor?
Ahmet hocam ronesans rezidansin yikilma sebebi hakkinda ne dusundugunuzu merak ediyorum. Konu ile alakali bir kac video var ama rezidans ile alakali sizin analinizinizi merak ediyorum.
Bu konuda da calisma yapiyorum, projeleri inceledim, zemin etudunu yorumluyorum. Anlamadıgim nokta şu: Neden Rönesans Rezidans bu kadar gündemde? Hasar goren/yikilan binlerce binadan birisi sadece. Yikılmasindan ziyade, satış reklamlarinda kullandiklari ifadeler, satış rakamlari, hitap ettigi tabaka Ronesans Rezidansi gundemde tutuyor. Ben bu binayida diger binslardan farkli gormuyorum.
@@insaatmuhendisiahmetcelikk141 hocam kesinlikle haklisiniz. Ama sizin daha onceki videolarda dilatasyon cok da iyi bir sey degil (yonetmelik gerektirmiyorsa) gerektirmiyorsa yapmaktan kacinin dediginizi biliyorum. Bu binanin onunde yapilan tek katli bir yapinin dilatasyonsuz yapildigi , bunun sebep olabilecegi soyleniyor. Benim sizin analizinizi merak etmemdeki sebep tamamen teknik. Bahsettiginiz unsusrlardan sebeb degil. Bilginizi yorumlarinizi degerli buluyorum.
Merhaba,
Rinesans rezidansin projelerinide inceledim. Ust yspida problem yok, kotü tasarlanmamiş. Esas yikilma sebebi zemin sivılasmasi sebebiyle binanin arkaya yatmasi. Arka kisimdaki zemin sivilasma nedeniyle tasima gucunu kaybetmiş, oturmaya baslayan bina arkaya devrilmis tasiyici sistem yine ayakta. Burada 1,3 ler mertebesinde yer ivmesi mevcut. Zf olarak xemin kabul edilmeli ve sahaya ozel srastirmaya gore yspiya verikecek ivme belirlenmeli sivilasma tedbiri alinmaliydi.
@@insaatmuhendisiahmetcelikk141 tesekkurler ahmet hocam
@@insaatmuhendisiahmetcelikk141 Bunu bilmiyorduk hocam. Sözde bilirkişi raporları her zamanki gibi ezbere yazılmıştı; yok kısa kolon, yok yumuşak kat, yok etriye aralıkları yetersiz, yok bindirme boyları kısa vs vs. gibi klişe etkenler yer alıyordu. O bölge için de zemini kötü değil, kötü olsaydı diğerleri de yıkılırdı gibi hezeyanlar havada uçuştu. Sayın hocam, sizden bir ricam olacak, popülist akademisyenlere ve kendisini bilirkişi zanneden uyanıklara karşı zemin ile alakalı bir video çeker misiniz? Zemin dediysem, şunu kastediyorum; bilirsiniz bazı binaların zeminlerinde binanın önü ile arkası arasında yatak katsayısından zeminin sertlik yapısına kadar gece ile gündüz kadar fark olabiliyor. Yıkımlardan da gördüğümüz üzere, aynı sitenin içindeki iki kopya bloktan biri yıkılırken veya rijit dönme yaparken diğeri sapasağlam ayakta kalabiliyor. Birçok popülist akademi tüccarı ekran karşısına geçip saçma sapan sözlerle ahkam kesebiliyor. Bunlardan birisi de İTÜ doçenti Beyza Taşkın. Depremin olduğu vakitler TV'lerde boy gösterip, aynı bölgede on tane binadan birisi yıkılıyorsa, bunun zeminle alakası yoktur, iki bina arasında gece ile gündüz kadar fark olması mümkün değildir gibi çok yanlış aktarımlarda bulunuyordu. İnsanların kafalarını karıştırmaya, suçu doğrudan mühendise veya müteahhite atmaya meyilliler, zira sıranın kendilerine, yani hiçbir şey öğretmeden mezun ettikleri adamların hesabının sorulmasını istemiyorlar. Direkt şu yargıda bulunabiliyorlar: İki binadan biri yıkıldı, diğeri sağlam. Demek ki diğeri namusluca yapılmış, diğerinden malzeme çalınmış. Vurun abalıya! Bu bilim olamaz sayın hocam... Bu konuşma tarzı akademiden kovulmalı. Televole jargonu ile tabakları devrilmeyen yapı hakkında "aslanım müteahhit, kaplanım müteahhit, bakın namuslu müteahhitler de var" gibi akla mantığa aykırı kelimeler sarf ettiler. Ben eminim ki rönasansın mühendisliğine verilen emeğin tabakları devrilmeyen yapının mühendisliğinden çok daha fazladır, işte zemine alınmayan önlem binlerce kişiyi hayattan kopardı. Ama biri yıkıldı ya... Cennetten kare yerine cehennemi yaşattılar ya...
Çok uzattığımın farkındayım, ama bu konu hakkında gerçekten birilerinin çıkıp konuşması kanaatindeyim. Yan yana olan zeminlerde bile farklı yatak katsayılarının olduğu kabul edilmeli, aynı bölgenin zemini homojen kabul edilmemeli, "bu kadar yakın binaların zeminleri birbirinden farklı olamaz" saçmalığına da bir son verilmeli. Bu konu hakkında bir video bekliyorum hocam. Lütfen...
Hocam TDTH verilerindeki ivme değerlerinde bi güncelleme bekliyormusunuz yada DD1 e geçilmesi gibi önlemler alınmalı mı sizce ?
Kullandiginiz degerler DD2 icin zaten yuzde 10 aşılma olasiligi olan degerlerdir, zaten dizayn yaoarken bu ivmenin aşilma olasiligini siz öngöruyorsunuz. Belki duzenlemeleri Fs zemin buyutme katsayilarinda yapilmadi düsunulebilir. Sahsi göruşüm bu depremi baz alsrak heryerde ivmelerin artirilacagıni/artirilmasi gerektigini düşünmuyorum. Zaten o ivmelerde tek bir deprem ivme kaydi baz alinarak yapilmiyor.
Teşekkürler faydalı paylaşımlarınız için. TBDY-2018'den sonra asmolen döşemeler yerine (artık ancak belli koşullarda yapılmasına izin verildiği için) kirişsiz döşemeler çok yaygınlaştı. O da ayrı bir sıkıntı.
Hocam bu muhteşem bilgiler için teşekkür ediyorum. Özelikle belediyelerin statik plan note kısmı çok önemli. Oldukça kritik noktalara temas etmişsiniz.
Hocam şunu açıklamanızı isterdim yapı denetim neyi kontrol etmediki yıkıldı örneğin 1 - demir sayımı yaptınızmı ? Ondamı eksiklil
2- betondan karot aldınızmı ordamı değerler tutmuyor ?
3- projesine baktınızmı proje dışı bir imalatmı var ?
Lütfen bunları açıklarmısımız
Yapi denetimler hem proje asamasinda, hem uygulama asamasinda yapiyi denetlemeli. Denetci proje muhendislerinin bir kismi proje asamasinda bunu yapmiyor, sirkete ugramayan denetciler mevcut. Uygulamadaki kontrol ise daha ziyade yeni mezun muhendislere birakilmis durumda. Betonarmede donati kontrolu DONATI SAYILARININ PROJEYE UYGUNLUGU ile ilgili bir durum degildir. Donatilar yerinde, birlesimler kuralina uygun, etriyeler kumpasla olculecek detecede intizamli, bindirme boylari yeterli uzunluga sahip, mesnet donatilari yeterli uzunluga sahip, birlesim bolgelerinde etriyelerin surekliligi, cirozlarin birebir yerinde imalati, kalip guvenligi, akslarin dogrulugu esas kontrol maddeleridur. Yoksa kalip uzerine 2 muhendisin cikip birisinin projeden donati sayisini okumasi digetinin kiris basinda onu tastiklemesi kontrol degildir. Beton dokulurken yapi denetim elemanin beton badlangicindan sonuna kadar bolgede bulunmasi da gerekir. Vb vb vb
Keşke İskenderun ve antakyadaki kentsel dönüşüm aleyhinde açılan davalardan da bahsetseydin.
Asmolen konusunda söylediklerinize katılmıyorum, yasaklanmasını doğru bulmuyorum. Yanlış uygulama tekniğin yanlış olduğunu göstermez! Asmolen rijitliğinin düşük olduğunu söylüyorsunuz, kime göre, neye göre?
Asmolen, bir yöndeki rijitliği, diğer yöne göre fazla olan döşeme tipidir. Eğer açıklıklarınız eşit değilse, normal tabliye yaptığınızda döşeme yük aktarımı kisa eksende olur, uzun kirişe yük biner. Bu durumda asmolen tercih edilerek, asmolen kirişleri uzun eksende yerleştirilerek yükün önemli kısmı kisa kirişlere aktarılır...
Asmoleni yasaklamak tamamen aptalca. Asmolende perde zorunluluğu da aptalca! Size tehlikelisini söyleyeyim: Antalya'nın ilçelerinde kaçak mantar döşeme çok yaygınlaştı. Bu ileride çok baş ağrıtacak!
Aynen istanbuldada gördüm kirişsiz yapmaya başladılar oysa asmolen daha rijit kirişsizden
Yahu saçmalamayın Allah aşkına. Kıt bilginizle kimsenin aklını karıştırmaya hakkınız yok. Asmolen sistem Alman sistemidir. Almanya'da doktora yapan, Türk inşaat mühendislerinin en yetkin isimlerinden Zekai Celep ile Ahmet Topçu gibi hakiki profesörler bile asmolenin berbat bir sistem olduğunu ve deprem bölgesinde uygun olmadığını tüm kitaplarında, makalelerinde, ders notlarında yer vermişlerdir. Bırakın bu bir tarafı rijit bir tarafı elastik saçmalığını... Kaldı ki kısa tarafa doğru hepi topu 5-6 cmlik bir plak etkisi vardır, bu ne kadar rijit bir sistem oluşturur?! Bir kere, dişli döşemede kirişler yastıktır ve sistem rijitliğini kirişleri dik olan sisteme göre 3 kat gibi ciddi bir oranda aşağı indirebilir. Yastık kirişler döşemeye mesnetlik yapamadığı için döşmenin bir parçası gibi davranır ve beraber hareket ederler. Bu da sistemin deplasmanını yükselterek kolonların mafsallaşmasına sebep olur, bunun içindir ki böyle dandik döşeme sistemlerine %75 gibi perdelerin hakim olma zorunluluğu getirilmiştir. Ayrıca asmolen yapılarda kiriş genişliği yüksekliğine göre büyük tasarladığı için (neden öyle yapıyorlar acaba!) dar eksenli kolon ve perdelere tam tamına 50 cm ve üzerinde kiriş saplanır ki böyle bir saçmalık büyük gerilme yığılmaları oluşturur. Bu gerilme yığılmaları da ek tesirler; burulma gibi etkenler olarak hesap dışı şekilde geri döner. Asmolen sisteme perde atılması hatalıymış çakma Uğur Ersoy'umuza göre! Vay canına... Bizde ne cevherler varmış böyle, Allah Allah... Bir de mantar döşemeye laf atılmış, ne alakası varsa... Sanırım asmolen köpüğü satan bir işletme sahibisiniz veya insanların canını umursamayan bir bencil. Ama bu zihniyetle mühendis olmadığınız çok belli. Yazık... Bir kişinin de çıkıp size ağzınızın payını vermemesi de düşündürücü ya neyse...
Mantar döşeme bile asmolenden iyidir. Hiç olmazsa iki yönlü olarak adam gibi çalışır, tek sıkıntısı zımbalama tehlikesidir, adam gibi şapkalı tasarlanırsa zımbalama tehlikesi de giderilir. Asmolen başlı başına berbat bir taşıyıcı sistem. Asmoleni deprem bölgesinde kullanmak tamamen aptalca! Almanya'nın hiç deprem görmemiş bir eyaletinden bu sistemi aşırıp "depreme dayanıklıdır" demek mühendislik falan değil, soytarılıktır. Özetle, bilginize az ise, çoğaltana kadar kimseye akıl vermeye kalkmayın derim. Burada deneyimsiz mühendislere kötü örnek veya yanlış yol göstermeye hakkınız yok. Gerçi tüm yapı mühendisi profesörleri asmolenin sakat bir sistem olduğunu zaten dillendiriyorlar, bol perde kullanılsa dahi büyük depremlerde kötü performans gösterdiği ise dillere destan!
@@ibrahimozkara9440He he daha rijit. Rijitliğin ne olduğunu biliyor musun arkadaş? Döşeme ile beraber hareket eden yastık kirişler mi rijit? Deplasman kontrolü olmayan, aşırı yerdeğiştirme yaptığı için süneklik faktörü çok düşük tutulan tek yönlü nervürlü döşeme mi rijit! Peh... Yazıklar olsun.