"Görünmez el" kayboldu mu? Ekonomik Görünüm | 25.08.2022
Вставка
- Опубліковано 21 лис 2024
- EGE CANSEN - SÖZCÜ GAZETESİ YAZARI
PROF. DR. ASAF SAVAŞ AKAT - BİLGİ ÜNİVERSİTESİ ÖĞRETİM ÜYESİ
BloombergHT UA-cam Kanalına Abone Ol ➤ / bloomberght
Resmi Web Sitesi: www.bloomberght...
Sosyal Medya Hesapları:
Facebook: / bloomberght
Instagram: / bloomberghttv
Twitter: / bloomberght
BloombergHT İletişim: info@bloomberght.com
#EgeCansen #AsafSavaşAkat #ekonomi
Bu 2 li yi izlemek çok keyif veriyor sürekli olur umarım saygılar hocalarımıza
Efsane değerli yorumlar. Teşekkürler...
👏 tüm ekibi kutlarım. Uyum iyi, konular ve işleyiş süper.
Ege Hocamız çok güzel anlattı ve temelinde doğa vardır dedi eğer bilimse.
Ekonominin temelinde verimlilik var gibi görünüyor. Kaynakların paranın insan kaynağının bilginin olabildiğince en iyi şekilde yararlanabilmekte yatıyor (Marjinal Fayda). Tabii bunun içinde en adil ve sistemin doğru şekilde denetlendiği uygun bir ortam (gizli el ama sistemin kötü kullanılmasınında denetlenmesi gerekiyor). Ekonomideki aktorlerin Potansiyelinin olabilecek en maksimum şekilde verim alabilmektir. Ege hocamızın bahsettiği Görünmez elde , Uzmanlaşın demeside aslında bu kapıya çıkar bir bakıma.
Eğer çok dokunursanız verimlilik mekanizmasını bozarsınız. çünkü o kadar çok aktör varki sizin yönlendirdiğiniz yol büyük ihtimalle verimliliği gittikçe düşen yol olacaktır. ayrıca bazı aktörlerün verimlerinin düşmesine yol açar. toplamdada kazanç değilde kayıplar ortaya çıkmaya başlar. parayı akıttığınız yönde para verimli şekilde ekonomiye geri dönmemektedir.
Aynı şekilde demokrasi ve Adaletisağlanmazsada benzer etkiler ortaya çıkmaya başlar. uzun vadede ekonomideki paranın döndüğü yerlerin verimi düşer. yada para bir yerlerde birikir ve bu bir yerde çok biriken para tekrar ekonomiye sağlıklı şekilde akmaz. Para en verimsiz şekilde kullanılmaktadır. Kısaca ekonominin temeli verimlilik gibi duruyor. Paranın en verimli şekilde kullanılması. Bunuda belirleyen paranın biriktiği kişiler. Bir süre sonra ya fikirleri tükenir ya tembelleşirler yada heyecanlarını kaybederler. sonuç alarak çok verimsizleşir.
belki böyle bir index olmalı verimliliği gösteren bu duurmu gösteren.
Bbaşka bir örnekte çiftçinin ürettiği ürününü satarken doğru fiyatların oluşmamasıdan dolayı çiftçinin verimini düşürür. isteğini azaltır. ekmez vazgeçer. Gider şehirde Asgari ücretle çalışır. oysa ülkedeki tüm çiftçiler benzer bu süreçten geçeceğinden çiftçi insanlar verimsiz kullanılmış olur ve ülke uzun vadede kaybeden olur. Şuayrıma dikkat etmek gerekir. Verimsiz birkaç çiftçinin işini bırakıp kendisine alternatif yaratmak için şehire göçmesi farklı , ülkemizde olduğu gibi tüm çiftçilerin aynı sürece maruz kalması ve tüm çiftçilerimizin nerdeyse vazgeçmeleri , çocuklarının çiftçilikten vazgeçip şehirlere göçmeleri farklıdır. Çiftçi Çocukları için daha kazançlıymış gibi görünsede uzun vadede ülkemiz çok verimsiz kullandığı bu insanlardan doğru şekilde faydalanamamaktadır. evet bunlar ucuz işgücüdür , birileri ucuz işgücü olarak kullanmışdır bu insanları ancak çok verimsiz kullanmışlardır bu insanları ve ekonomi bir grup küçük zümrenin çıkarı için en verimsiz yol seçilmiştir.
Benzer şekilde yardımlaşma ve dayanışmada uzun vadede verimliliği şevki artıran etmenlerdir. Belkide kapitalizmin sıkıntısı budur. Kapitalizm bırakın hiç dokunmayın der. ama şunu atlıyorlar. evet bir süre çok verimli yol seçilir ama bir süre sonra o verimli yol verimsizleşir. paranın biriktiği aktörler konumlarını güçlerini refahlarını kaybetmemek için bazı çabalar içine girerler ve uzun vadede verimsizleşmeye başlar. Bu yuzden adalat mekanizması daha doğrusu adaletli denetim meknizması çok önemlidir Kapitalizmde. Zaten tekelinde yarattığı tahribat böyle bir tahibattır. ekonomide o kadar çok aktör varkimümkün değil doğru dokunuşlarla en mükemmele manual olarak yonlendiremezsiniz. Adaletli doğru denetim mekanizmaları kurmanız gerekiyor. Aslında piyasadaki aktörler arasındaki ilişkileri olabilecek en adil en şeffaf denetim mekanizmalarıyla yönetmek gerekir. Hangi simülasyonun hangi yolun uzun vadede daha verimli yada ne kadar ekonomiye dönüşünün verimli olabileceğini bilemezsiniz. Siz sadece uygun Adil ortamı yaratın.
Burada Eğitimin ,Fırsat eşitliğinin ne kadar önemli olduğunu anlatmaya gerek yok sanıyorum. Çünkü yine aynı sebebten. Daha verimsiz insanları dahil ediyorsunuz yada insanları olabilecekleri en verimsiz şekilde kullanmış oluyorsunuz.
Sadece en adil en yardımlaşmalı ve dayanışmalı ortamı yaratın. Sadece Gölge etmeyin Yeter.
Sadece Eğitimle bile verimlerini artırabilirsiniz. Fırsat eşitliğiyle kendilerine olabilecek en verimli yolu adalet mekanizması sayesinde elde edebilirler
Aynı şekilde savaşlarda da, sahip olduğunuz insan kaynağınızı en verimsiz şekilde en şevksiz şekilde kullanırsanız o milletin sonu husran olur.
Keyfi olarak seçtiğiniz varsayımlar üstüne bir yapı kurduğunuzda, sonra da bu yapı doğa bilimlerine çok benzer diyerek mesela fizik teorilerine benzerlerini adapte etmeye çalışınca, onun adı bilim olmuyor.
Ekonomi bu yüzden bilim olamaz. Aksine, inanç ve ideolojiler üstüne kurulan sosyal bir yapıdır. Öyle isterseniz öyle olur, böyle isterseniz böyle olur. Sonrasında telolojik olarak -> böyle olsun diye kurduğunuz yapıyı test edince "deney" yapınca, aa böyle çıkıyormuş, işte ispatlandı dersiniz, böyle bilim olmaz diyeni de aforoz edersiniz.
Bir yapıyı da çok çok uzun süreler devam ettirmeye çalışır, bütün tedrisatları da ona göre şekillendirirseniz, en azından ana akım olacak şekilde öyle çok uzun süreler geçirtebilirseniz, alın size kendi kendini doğrulayan kehanet.
Siz çıkıp "ekonomi tamamen verimlilik üstüne kurulu bir yapı olmalıdır, kimse kimseyi ellememelidir, su yolunu bulmalıdır" dersiniz, buna göre bir yapı oluşur, lokal geçici dengeler oluşur, göreceli lokal kararlı durumlar oluşur, sonra bunu perçinlemek için de fizikten/termodinamikten alıntılar esintiler ilhamlarla beraber doğrusu buymuş dersiniz.
Siz öyle istediniz diye öyle olur ama. Hani klima kullanmayın demek gibi bi noktada, enerji akışına müdahile etmeyin. Klimayı kullanarak enerjiyi azdan çoka taşıdığımız gibi(normalde olanın tersi), kapalı bir sistemin lokal bölgesindeki entropiyi başka yere enerji kullanıp aktararak, o lokal bölgede geçici bir yerel kararlılık da sağlayabiliriz(aslında kararlılığını arttırmış oluruz). İşi termodinamiğe benzeştirince bundan dünya kadar malzeme çıkar (ki çıkıyor zaten, biri sürü tez vs var bu şekilde). Buradan direk bugüne atlayıp günümüzde olanın bu tarz yaklaşıma da baya benzediğini de görebiliriz : Dünyadaki ülkelerin bir kısmı, sorunlarının bazılarını başka ülkelere yükleyerek onlardan daha iyi konumda oluyorlar, ihraç ettikleri yükü taşıyanlardan daha kararlı oluyorlar (tabi şimdi birisi de çıkıp bunu yanlışlamak için mesela ABD'deki entropiyi ölçen bir yöntem geliştirip, bunu Türkiye ile karşılaştırıp, aslında ABD'nin çok daha kararsız olduğunu ve bahsettiğim şekildeki iddianın yanlış olduğunu söyleyebilir. Bunu da şu şekilde ilave yollardan da destekleyebilir: entropiye istatiksel anlam olarak baktığınızda, olası kararlı/kararsız durum sayısı olarak baktığınızda, bazı katı cisimlerin sıvılardan daha yüksek oranda kararsız durum taşıdığı gösterilebiliyor. Oysa biz katının sıvıya göre daha kararlı ve daha düşük entropiye sahip olması gerektiğini düşünüyoruz, burası da işin başka yanı oluyor. Ama nihayetinde ABD ithalat yapmak için ABD dışından dolar borç bulmak zorunda değil, buyurun bakalım, sırf bu bile işleri değiştirir aslında).
Yani ekonomide siz, "en verimli olan en doğrudur" demek yerine, "şu kadar ilave enerji harcayarak ve en verimli konumdan şu dereceye kadar saparak şöyle bir ortamın oluşmasını amaçlamalıyız" da diyebilirsiniz. "En verimli olan en doğrudur" mutlak bir doğru değildir, buna benzeştirdiğimiz şeyleri etrafımızda , doğada gözlediğimiz için mutlak doğru değildir. biz öyle olsun istediğimiz için öyle olur. Çünkü bunun ucu geriye geriye, insanların birbirini keyfi/ihtiyaç duyduğu için kesmesine kadar gider. Yine "bir tarafın iddiasına benzer şekilde" bir noktadan sonra insanların birbirlerini kesmelerini engelleyecek geçici de olsa bir denge durumu doğuran sürece evrilene kadar devam eder. (mesela göreceli bir güç dengesi, veya hiyerarşik yapılar üstüne kurulu bir düzen).
Devlet teorilerine bakarsanız, daha küçük toplulukların kendi içlerinde nasıl organize olmaya başladıklarına falan kadar geriye gider. Baştan aşağıya da pek eşit olamaz genelde topluluklar. Dolayısı ile "eşitsizlik ve bunun devamında oluşan süreçlerin önüne geçilmemeli, doğamız budur çünkü" de diyebilirsiniz, yapıyı bunun üstüne kurmaya çalışırsınız(zaten tarih boyunca hep olmuş bu). "Oluşan eşitsizlik yanlıştır, bizim doğamıza aykırıdır, olabildiğince denge kurulmalı eşitsizlik azaltılmalıdır, bu da bizim doğamızda vardır" da dersiniz ve aslında temel olarak bakarsanız bunun da ciddi derecede doğru yanları olduğunu görürsünüz(yaşadığımız toplumdan veya salt çıkardan bağımsız empati, şefkat gösterebiliyoruz, hayvanlarda da gözlenebiliyor bu, yani bir noktadan sonra sürünün çıkarı için yapıyorlar deseniz bile içsel bir eşitsizlik-dengesizlik azaltma çabamız olabiliyor).
Yani daha en başta, "mutlak doğru budur, bunun yolu böyle olmalıdır" diye bir şey bile söyleyemiyoruz.
Daha da uzamasın diye kısa geçeyim, mesela fırsat eşitliği için düzenlemeler demek verimi düşürmektir, eğer yönümüz salt verimlilik olacaksa yaptığımız yanlış olacaktır(yukarıdaki enerji transferi örneği gibi).
Kapitalizm biriktirmek üzerine kuruludur, olayı odur, sorunu da odur. Biriktikçe ve sistemden çekmek zorlaştıkça çıkmaza girmeye başlar (karlar düşer vs, siz onu kısmen paranın bir yerde birikmesi ve başka yere gitmemesi dönmemesi gibi bahsettiniz. buna karşı demuraj falan gibi yaklaşımlar var, veya Kur'an gibi dini yapılardan tutun sosyalizm gibi yapılara kadar biriktirme karşıtı duruş var).
Görünmez el görünür hale geldiğinde kaybolur.
**Para reformu hakkında hocalarımız bir program yapar mı?***
Gorunmez el teoride fiyat mekanizmasiyla ekonomide bi denge olusturuyo ama bu dengelenme halkin ihtiyaclarina cevap verecek hizlilikta olusmayabiliyo, yani yillar alabiliyo gorunmez elin arz fazlasiyla ya da talep dusukluguyle dengeyi bulmasi. Bununla beraber fiyat dengelenmesi halkin ihtiyaclarini ya da isteklerini karsilamayacak yukari bir seviyede yani sıkıntılı bir noktada da olabiliyor. Insanin tat alarak yasayacagi omur dilimi belli neticede, susuzluktan kurbanin gozu de patlayabiliyo Smith in gorunmez eli devreye girene kadar.
cözüm söyleyin alternatifleriyle beraber avrupada asyada yokmu örnek yıllarca avrupa diye anlatıldı
ters orantı başka işlemler devreye girmeden doğru orantının yerine kullanılırsa işe yarar mı?
Serbest piyasa demek devletin piyasayı başı boş bırakması değil ki.. Biz türkler hemen herşeyi yanlış anlar anlamadığımızda da ısrar ederiz
Demokrasimiz, sanayimiz, bilimimiz vesaire çok ileride. Lakin bu programı izleyince ekonomimizin ve refahımızın (gelir adaleti) oldukça geride olduğuna tamamen ikna oldum.
bilinen soruyu bu kadar uzatarak sormak çok sıkıyor insanı karşındaki insanlar zaten profösorler
Lütfen ekonomi anlatırken para basımı göstermekten vazgeçin! en azından azalarak bitsin. nolur :)
pozitif yarar ülkeye ne getirilir çözüm yollarını anlatın gelişmis ülkelerin bile nukler enerji santralleri varda avrupa ağlıyor ne olacak halimiz diye!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!
Barış bey başlangıç müziği çok rahatsız edici
Bi de hava durumu muzigi var ki hepsinden rahatsiz edici, depresif..
Ekonomi battı
Doğrusu, hayli boş içeriksiz bir program oldu. Sn. Cansen'in anlatacak fıkrası dahi kalmamış.