Türkçenin Dünya Dilleri Arasındaki Yeri - Prof. Dr. Ahmet Bican Ercilasun

Поділитися
Вставка
  • Опубліковано 25 лис 2024

КОМЕНТАРІ • 59

  • @nevzat1717
    @nevzat1717 8 днів тому

    Yüce Mevla yar ve yardımcınız olsun, emeklerinize teşekkürler ediyorum!..

  • @fyyzkn2905
    @fyyzkn2905 8 місяців тому +2

    iyi, bilgilendirici bir sunum olmuş. ahmet hoca bana göre yaşayan en büyük türkiyatçı. dürüst, gerçekçi, ilim ahlakına sahip müstesna bir isim. ömrü bereketli olsun.

  • @kenandogan6459
    @kenandogan6459 5 місяців тому +1

    Büyük Değer . Hocamın Yetiştirdiği Gençlerimiz veya Orta yaştaki değerlerimiz iyiki var.Hocamın değeri bundan dolayı çok fazla sağlıklı ömürler dileriz.

  • @AbdullahbinMubarek.
    @AbdullahbinMubarek. 4 роки тому +8

    Ağzınıza yüreğinize sağlık hocam. Çok istifade ettik, dil bilincimizi ve sevgimizi tazelediniz, ufuk açtınız..

  • @ismailbulbul2016
    @ismailbulbul2016 4 місяці тому +1

    Sempozyumda kimse yok. Keşke Halka Açık Olsaydı Hoş Açık İse de Bilmiyorum ama Meraklılar Orayı Doldururdu. En Azından Bilgim Olsa Ben Gelirdim. Çok Kıymetli hocalar Canlı Dinlemek Harika Olurdu. Ağzınıza Emeğinize Sağlık BİLGEm. VAR OLUN !

  • @muhammedmihalkan
    @muhammedmihalkan 2 роки тому +2

    Allah razı olsun sayın hocam 👏👏👏❤️🇹🇷❤️

  • @ibrahimaltunbas9628
    @ibrahimaltunbas9628 2 роки тому +3

    Allah razı olsun.

  • @LARmuzikgrubu
    @LARmuzikgrubu Рік тому +1

    Hocam cok sagolun . Omrunuz uzun olsun..

  • @filizcetin8994
    @filizcetin8994 2 роки тому +3

    Teşekkürler...

  • @busrayldzhn
    @busrayldzhn Рік тому +2

    Canım hocam...

  • @mustafabozkurt9927
    @mustafabozkurt9927 4 роки тому +6

    Ömrünüze bereket Muhterem Hocam

  • @serdarvarol7424
    @serdarvarol7424 4 роки тому +9

    Onlu sayıların altmış'a kadar bağımsız olmaları muazzam bir detay. Sümerliler bilindiği gibi 60 tabanlı sayı sistemini kullanıyorlar.

    • @americanstrawberry2132
      @americanstrawberry2132 4 роки тому +5

      zaten türk dili ile benzerlikleri de ortaya konulmuştur, nedim tuna tarafından, bu kadar muhteşem bir olay nasıl olurda gündemde olamaz anlamıyorum

  • @gulusubova6886
    @gulusubova6886 2 роки тому +2

    ağzınıza sağlık hocam.

  • @aydnkologlu5164
    @aydnkologlu5164 4 роки тому +8

    Eğer varlığınız olmasa , son gelişmeleri yakından takip edemeyecektik .

  • @alipoyrazfersahoglu7844
    @alipoyrazfersahoglu7844 4 роки тому +2

    Hoca'ma Allah'tan hayırlı ömürler diliyorum. Allah selamet versin Hoca'm.

  • @recepbuyuksahin1878
    @recepbuyuksahin1878 Місяць тому +1

    Tşkler

  • @ertugrultezcan9521
    @ertugrultezcan9521 3 місяці тому +1

    Mirşan ALTIN ELBİSELİ ADAM"ın Gümüşş kupa yazıtını MÖ: 3380 hesaplıyor.

  • @sezginvardarli
    @sezginvardarli Рік тому +1

    🇹🇷

  • @aysenurarkan6480
    @aysenurarkan6480 Рік тому

    Ahmet hocamızın her konuşmasının sonunda fazla konuştum galiba demesi :) hocam siz konuşunca zaman nasıl geçiyor biz anlamıyoruz ki

  • @greatdanton1933
    @greatdanton1933 2 роки тому

    super

  • @ademyavuz5772
    @ademyavuz5772 7 місяців тому +1

    Fransızca mantık Almanca bilgi felsefe dili ya, diğer diller ne dilleri hocam. Saygılarımı sunuyorum
    İL Tilm

  • @TarihFanKanali
    @TarihFanKanali 2 роки тому

    Hatti dili eklemeli

  • @sedatmirackargin4700
    @sedatmirackargin4700 Рік тому +1

    Korecede kendi sayı sistemleri de ilk onluk sisteminden bağımsız

  • @duygucakr1489
    @duygucakr1489 3 роки тому +3

    Çin'in Uygurlarla ilgili verdiği rakamların yanıltıcı olduğu kuşkusuz.

  • @abidincetin3623
    @abidincetin3623 3 роки тому

    HÂCEM
    Elif Allah, lam Ali
    Mim Muhammed'dir hâcem
    Bunu böyle bilenler
    Gerçek ümmettir hâcem
    Eğriyken doğru olmak
    Vasat Ümmette kalmak
    Kulluğun aslın bilmek
    Farz ve sünnettir hâcem
    Yoktan var olduğumuz
    İnsanca geldiğimiz
    Allah'ı bildiğimiz
    Binbir minnettir hâcem
    Tarikata kim gire?
    Hakikatı kim göre?
    Marifete kim ere?
    Dünya mihnettir hâcem
    Hakk’a bende olmayan
    Doğru yolu bulmayan
    Benliğini bilmeyen
    Bu yolda mattır hâcem

    Muhyiddin bilmez yalan
    Gelsin bir öğüt alan
    Kalbinde şüphe olan
    Matlub’a yaddır hâcem
    Muhyiddin Abdal

  • @Abeturk
    @Abeturk 3 роки тому +3

    The language of Thoeruk people living on the planet W..
    (Ou)=U=( it's/ that)
    (Mã-u)=(Mu)=Bu= this
    (Thë-u)=(Tsu)=Şu= that (şu=~xiou) ..(ts=~th)=θ
    (Hë-u)=(Hãu)=O= it (he /she)
    (Al /El)=(bearer
    /carrier)
    (Iz- uz) = S (plural suffix for doubling)
    Der/Dar=(der)= diger= other ...(dar)=(nearest to the other)
    (Ler/Lar= plural suffixes)
    (ɜ:ne)=Eun= Ön= (fore/first) = uno/ one (ilkçe/önce=~firstly)-(önünde/öncesi=~before)-(öncü=pioneer)
    (Kendi= own)=(Ka-eun-de-u= which's at fore/which one at first)

    (ɜ:z=euz=Öz= self
    ) (kendisi=own self/ oneself)
    in the oldest languages..
    (One-this)=(eun-mã-u/ eun-u-mã)=enmo / enuma = me / I am
    (One-that)=(eun-u-tsë/ eun-thë-u)=enitë / entu = thou / you
    (One-hã)=(eun-hë-u/ eun-u-hë)=enhu /enuh = he
    our language
    (This one)= Mu-eun= (Men)= Ben= Me
    (That one)= Tsu-eun= (xien/thien)= Sen= You
    (These ones)= Mu-eun-iz=(miŋiz)=Biz = We
    (Those ones)=Tsu-eun-iz=(siŋiz)= Siz =You (Plural)
    Ou-ël=Ol =O= it (he /she)
    El=someone else (bearer / hand)
    (El-der)= Eller= other people
    (different persons)
    Ou-ël-dar= (Ouldar) =Onlar (The bearer and other-s nearest to it/him)
    Ou-eun-dar= (Ondar)=Onlar= They
    Dayı=(maternal) uncle
    Dayım=my uncle
    Dayımlar=my uncle and other ones closest to him=(~my uncle and his family) or (~my uncle and his close friends)
    Dayılarım=my uncles
    ikiz=(two similar ones) =twin
    ikiler =two and other dual ones
    üçüz=(three similar ones)=triplet
    üçler = three and other triple ones
    Men-niŋ=Meniŋ=Benim=My
    Sen-niŋ=Seniŋ=Senin=Your
    Ou-ël-niŋ=Olniŋ=Onun=his/her/its
    Miŋiz-niŋ=Bizniŋ=Bizim=our
    Siŋiz-niŋ=Sizniŋ=Sizin=your (Plural)
    Ou-ël-dar-niŋ=Oldarnıŋ=Onların=their
    Ka=(Qua)= which
    U=(ou)= it's (that)
    Ka-u=Ki=(Qui)=which that
    (Meniŋ-ka-u):=which that my...= benimki=mine
    (Seniŋ-ka-u):=which that your = seninki=yours
    (Olniŋ-ka-u):=which that his/her/its= onunki= his/hers/its
    Mak/Mek...(emek)=(exertion process)
    Çün=(chun)=factor
    Ka=(Qua)= (which)
    U=(ou)= it's (that)
    (Ka-u)= Ki=(Qui)=which that
    (Çün-ka-u)=(factor-which-that) =Çünki =(c'est-pour-quoi)=(that's why)=(therefore)= Because
    U-Çün = that Factor İçün=it's for= için=for
    Mak/Mek...(emek)=exertion (process)
    Gel-mek= to come (the process of coming)
    Gel-mek için = for coming =(the factor to the process of coming)
    Görmek için= for seeing
    Gitmek için= for going
    for deriving new adjectives from verbs
    A/e=to
    ...A/e + U-Çün =It's Factor To ..
    suffixes..(Icı-ici-ucu-ücü) (the pronunciation is like ~uji)
    (geç-e-u-çün) =it has the factor to pass =Geçici = transient /temporary
    (uç-a-u-çün) =it has the factor to fly = Uçucu = volatile
    (kal-a-u-çün) =it has the factor to stay = Kalıcı = permanent
    (yan-a-u-çün) =it has the factor to burn out = Yanıcı = flammable (yanıcı madde=flammable material)
    (bağla-y-a-u-çün) =it has the factor to biind/connect = Bağlayıcı = binding/connective
    for deriving new adjectives from nouns and adjectives
    Çün=factor ( Jiŋ= agency /being the agent/element of..)
    suffixes.. (Cı-ci-cu-cü) or (Çı-çi-çu-çü) = (jui / tchui )
    Yaban-cı = (outsider)=foreign-er
    İş-çi= work-er
    kapıcı=doorman
    demirci=ironsmith
    gemici=sailor
    deŋizci=seaman
    for deriving adjectives from the numbers
    U-Ne-Çün =that-what-factor
    suffixes..(Ncı-ncu-nci-ncü)
    (Bir-u-ne-çün)=Birinci= ~first (initial)
    (İki-u-ne-çün)= İkinci= second
    (Üç-u-ne-çün)= Üçüncü=third
    (Miŋ-u-ne-çün)=Bininci=thousandth
    Annemiŋ pişirdiği tavuk çorbası =(Anne-m-niŋ Biş-dir-di-ka-u Tavğuk Şorba-tsu)= the chicken soup which (that belong) my mom cook-ed...
    Arkadaşımdan bana gelğen mektubu okudum= (Arkadaş-ım-dan baŋ-a (gel-ka-eun) mektup-u oku-du-m)= I've read the-letter (which-one-comes) from my friend to me
    Sen eve giderken = (Sen Ev-e Git-e-er u-ka-en) = (that-which-time You get-to-Go to-Home)= While you go home
    Seni gördüğüm yer = (Sen-u Gör-dü-ka-u-m yer) = (which-that-place (belong) I Saw (that) You) = Where I saw you
    İşe başlayacağı gün= iş-e başla-y'a-çak-ka-u gün (.Ki o gün işe başlayacak)=(which) the day s/he's gonna start to work

    • @Abeturk
      @Abeturk 3 роки тому

      21+ tenses in turkish language...
      Anatolian Turkish.verb conjugations
      A= To (toward)(~for) (for the thick voiced words)
      E= To (toward)(~for) (for the subtle voiced words)
      Okul=School
      U=(ou)=it= (it's that)=(it's about )
      Git=Go (verb root)
      Mak/Mek (emek)=exertion /process
      Git-mek=(verb)= to Go (the process of going=get-mek =to get there now on )
      Gel-mek= to Come
      1 .present continuous tense (now or soon, right now or later, currently or nowadays)
      it's used to explain the current actions or planned events (for the specified times)
      YOR-mak =to tire (~ to try , to deal with this) >Yor=~go over it (for the subtle and thick voiced words)
      A/E Yormak=(to arrive an idea/opinion into what's this)
      I/İ/U/Ü Yormak=(to arrive wholly on it)
      is used as suffix="Yor"
      (iaʊr)
      positive.
      Okula gidiyorsun ( you are going to school)= Okul-a Git-i-yor-u-Sen > School-to Go-to-try that-You=(You try-to-Go to school)
      Evden geliyorum ( I'm coming from home) = Ev-de-en Gel-i-yor-u-Men > Home-at-then Come-to-try i-Am=(from home I try to come)
      negative
      A)..Mã= Not B)...Değil= it's not (equivalent)
      examples
      A: Okula gitmiyorsun ( you are not going to school)= Okul-a Git-Ma-i-yor-u--Sen (School-to Go-Not-it-try that-You) -(You that try-it's-not-Go to school)
      B: Okula gidiyor değilsin ( you are not going to school)=Okul-a Git-i-yor değil-sen (You aren't trying-to-Go to School)
      Question sentence:
      Mã-u =Not-it =(is) Not it?
      is used as....suffixes ="Mı-Mi-Mu-Mü
      "
      Okula mı gidiyorsun? ( Are you going to school?)= Okul-a Ma-u Git-i-yor-u-sen ? (To-school/ Not-it / You-try-to-go)(~Towards the school or somewhere else are you going ?)
      Okula gidiyor musun? ( Do you go to school?)= Okul-a Git-i-yor Ma-u -sen ? (To school /Try-to-go /Not-it-you)
      (~You try to go to the school (anymore) or not ?) (Do you go to school at some specific times ?)
      Okula sen mi gidiyorsun ? (~Are only you that going to school ?)
      2 .present simple tense ( it's used to explain our own thoughts about the topic)
      (everytime, always or never ,at all, often,rarely, any time or sometimes, now on, soon or afterwards, so it's possible of course inshallah)
      positive
      VAR-mak =~ to arrive (at) ...(to attain).....(for the thick voiced words)
      is used as suffixes >"ar-ır-ur"
      ER-mek=~ to get (at) ...(to reach).....(for the subtle voiced words)
      is used as suffixes >"er-ir-ür"
      examples
      Okula gidersin ( you go to school)= Okul-a Git-e-er-sen (I think that> you get to go to school)
      Kuşlar gökyüzünde uçar ( the birds fly in the sky )=Kuş-lar gökyüzü-n-de uç-a-var ( The birds arrive at flying(get to fly) in the sky)
      Bunu görebilirler = (they can see this) = Bu-ne-u Gör-e-Bil-e-er-ler =(They-get-to-Know-to-See this-what-that)>They get at the knowledge to see what's this
      Question sentence:
      In the question sentences it's means: is not it so? or what do you think about this topic?
      Okula gider misin? (Do you get to go to school ?)= Okul-a Git-e-er Ma-u-Sen ?>You get to Go to School Not it ?=(What about you getting to go to school ?)
      negative
      Bas-mak =to dwell on (~ to press onto/into) (~to go by pass so (leaving it) (for the thick voiced words)
      Ez-mek = to crush (~ to press down) (~to compress) (~to go quickly passing over)(for the subtle voiced words)
      Mã= Not
      Ma-bas=(No pass)=Na pas=(not to dwell on)>(to give up)=(vaz geçmek) (in the thick voiced words)
      suffix ="MAZ"
      Ma-ez= (No crush) =does not>(to skip over)=(es geçmek) (in the subtle voiced words)
      is used as suffix ="MEZ"
      example
      Okula gitmezsin ( you don't go to school)= Okul-a Git-ma-ez-sen (You no-crush--Go to school)=( you skip of going to school)
      O bunu yapmaz (s/he doesn't do this) = Bunu yap-ma-bas ( s/he no-pass--Do this)=(s/he gives up doing this)
      Niçün şuna bakmazsınız
      = (why don't you look at that )=Ne-u-çün şu-n-a bak-ma-bas-sen-iz (2. plural)= what-that-factor at that you give up looking
      3.simple future tense (soon or later)
      it's used to explain the events we thought that will happen
      Çak-mak =~to fasten , ~to tack, ~to keep beside (for the thick voiced words)
      Çek-mek=~to attract , ~to take ,~to bring beside, ~to keep close, ~to want (for the subtle voiced words)
      suffixes= ("CAK"-djäk) - ("CEK" -djek)
      positive..
      Okula gideceksin ( you'll go to school)= Okul-a Git-e-çek-sen (~You bring (in the mind)-to-Go to school) (~You wil -to-Go to school)
      Ali kapıyı açacak ( Ali will open the door)= Ali Kapı-y-ı Aç-a-çak (~Ali keeps close to open the door)
      negative
      A. Okula gitmeyeceksin (you won't go to school)= Okul-a Git-ma-e-çek-sen (~you don't take to go to school)
      B. Okula gidecek değilsin (you're not gonna go to school)= Okul-a Git-e-çek değil-sen (~you are not that to go to school)
      4 . simple past tense (currently or before)
      it's used to explain the completed events which that we're sure about
      Di = now on (anymore) Di-mek(demek) = ~ to deem , ~ to mean, ~ to think this way
      is used as...suffixes=.(Dı-di-du-dü)
      positive
      Okula gittin ( you went to school)= Okul-a Git-di-N
      Okula gittin mi ? (did you go to school ?)= Okul-a Git-di-N
      Ma-u ?( You went to school Not-it ?)
      Dün İstanbul'da kaldım (I stayed in Istanbul yesterday)= Dün İstanbul-da kal-dı-M
      negative
      Okula gitmedin ( you didn't go to school)= Okul-a Git-ma-di-N
      Bugün hiç birşey yapmadık (We did nothing today) =Bugün hiç birşey yap-ma-dı-K
      Beni zaten görmediler (They did not already see me) =Ben-i zaten gör-me-di-ler
      5 .storial past tense (which we did not witness)- (just now or before)
      it's used to explain the completed events which that we're not able sure about
      MUŞ-mak = ~ to inform ,
      (muş=moush) (muşuş=mesaj=message...muştu=müjde=evangel)
      means... I'm informed about - I realized that- I got it- I learned such - I heard that - so they say...or it seems such (to me)
      if it's within any question sentence .Do you have any inform about? .do you know..have you heard?.are you aware?. or does it look like this?
      is used as suffixes= (Mış-miş-muş-müş)

      positive
      Okula gitmişsin ( I heard about) you went to school)= Okul-a Git-miş-sen (I'm informed about) You've been to school)
      Bir hata yapmışım (I realized I made a mistake) = Bir hata Yap-mış-men (Seems that I've made a mistake)
      negative
      A. Okula gitmemişsin (I heard that) you didn't go to school)= Okul-a Git-ma-miş-sen (I learned about) You're not gone to school)
      B. Okula gitmiş değilsin (I've been informed about) you hadn't gone to school)= Okul-a Git--miş değil-sen (Got it) You haven't been to school.
      İbrahim bugün okula gitmiş mi? =do you know /have you heard did Abraham go to school today?
      6.Okula varmak üzeresin (You're about to arrive at school)
      7.Okula gitmektesin (You're in (process of) going to school) (~ you have been going to school)
      8.Okula gitmekteydin (You had been going to school)
      9.Okula gitmekteymişsin (I learned that ,you've been going to school)
      10.Okula gidiyordun (Okula git-e-yor er-di-n) (You were going to school)
      11.Okula gidiyormuşsun (Okula git-e-yor er-miş-sen) ( I heard that) You are going to school)(2.I learned you were going to school)
      12.Okula gidecektin (Okula git-e-çek erdin) (You would go to school after/then)(2.~I had thought you'll go to school)(3.~You'd said going to go to school)
      13.Okula gidecekmişsin (Okula git-e-çek ermişsen) (I heard that) you'd like to go to school then)(2.I learned that you'll go to school)
      14.Okula giderdin ( Okula git-e-er erdin) (You used to go to school bf) (2.~you would go to school bf/then)
      15.Okula gittiydin ( Okula git-di erdin) ( I remember you went to school) (2.~I had seen you've gone to school)
      16.Okula gitmiştin ( Okula git-miş erdin) ( I know that) you had gone to school)
      17.Okula gitmiş oldun( Okula git-miş ol-du-n) (you have been to school)
      Bu bir Elma = This is an apple
      Bu bir Kitap = This is a book
      Dur-mak=to keep to be present there
      Durur=it keeps to be present there
      is used as suffixes=(Dır- dir- dur- dür- or Tır- tir-tur-tür)
      It's usually used on the correspondences and literary language...
      (formal)
      Means within the official speeches =(that keeps to be present there)
      Bu bir Elmadır= (bu bir elma-durur)= This is an apple (that keeps to be present there)
      Bu bir Kitaptır= (bu bir kitap-durur)= This is a book (that keeps to be present there)
      Means within the daily speeches =( I think that or I guess that)
      (informal)
      Bu bir Elmadır= (bu bir elma-durur)= (I think) this is an apple
      Bu bir elma gibi duruyor=Looks like an apple this is (~this looks like an apple)
      Bu bir Kitaptır= (bu bir kitap-durur)= (I think) this is a book
      Bu bir kitap gibi duruyor=This looks like a book
      18.Okula gidiyordursun =(Guess that) You were going to school /bf or after that)
      19.Okula gidiyorsundur =(I think that) then you are going to school )
      20.Okula gidecektirim =(Guess that) I would have to go to school /bf or after that )
      21.Okula gideceğimdir=(I think that) ~I'm going to go to school )
      21.Okula gideceklerdir=(I think that) they are going to go to school )
      22.Okula gitmiştirler =(Guess that) they had gone to school /bf or after that)
      23.Okula gitmişlerdir = They have been to school (officially)
      23.Okula gitmişlerdir =(Looks like that) they have been to school )
      ....(informal)
      16..."Okula gitmişlerdi"or"Okula gitmiştiler" =They had gone to school
      Anlayabilir misin= Aŋı-la-y-a Bil-e-Er Ma-u-sen? =You get at the knowledge to understand not it ?>Can you understand ?
      Anlayabilirim= Aŋı-la-y-a Bil-e-Er-Men = I Get-to-Know-to-Understand =(I get at the knowledge to understand)= I can understand
      Anlayamam = Aŋı-la-y-a Al-Ma-Men = I doNot-Take-to-Understand = I can not understand
      Aŋ= moment
      Aŋı= memory
      Aŋıla=get via memory
      (save in memory)

    • @Abeturk
      @Abeturk 3 роки тому

      Çün=(chun)=factor ( Jiŋ= agency /being the agent/element of..)
      Ka=(Qua)= (which)
      U=(ou)= it (that)
      (Ka-u)= Ki=(Qui)=which that
      (Çün-ka-u) =Çünki =(c'est-pour-quoi)=(that's why))=(therefore)= Because
      (U-çün)= İçün=için= (that factor..)= For.. (it's for)
      (Ne-u-çün)=Niçün=Niçin=(what-that-factor)= Why.. (what-for)Demir=Temür=iron (ferroum)
      (Temur-çün)= Demirci =ironsmith (temuçin= mongolian)
      Deńiz= Thengiz= Sea ( tchengis= mongolian)
      Denizci=seaman
      Kak-mak= to direct
      (Yukarı Kalk) Yukarı Kak= (direct (yourself) up) =Get up = (get yourself up)
      (Kak-der-mak) Kaktırmak= to steer
      Bunu Kaktır= steer this ...(Bunu Kalktır)=Bunu Kaldır=lift/remove this ..
      (Kakılmak>kaklmak>kalkmak) (kakıldırmak>kağıldırmak>kaldırmak)
      Ka=(Qua)= which Ön=(eun)=fore/ first= one
      Kakğan= Kak-kan=(kak-ka-eun)= ( which one directs )= Who's directing
      Kakğan=Kağan=Hakan=Hahan=Khan=Han (All of them are the same meaning)
      Kak-ak = which thing to direct it = what to steer it
      Kakak= Gagak=Gaga (All of them are the same meaning)
      (Kuş'nuŋ Gagağı) Kuşun Gagası = ( the router of bird ) the beak of bird=(it's not bird's mouth or nose)
      Uç-ak=which thing to fly (uçak=airplane)
      Bür-ek= what to wring by twisting (börek=patty) (mantı=pasty)
      Han = director- manager-leader
      religious leader=Kohen (who directs us regarding the future=Kahin)
      Kağ-man= kaoman=kaman=Xaman=Haman=the religious manager
      Kul =servant
      Han Kul'u = The servant of emperor =public servant
      Han-ca(hanja)=as Han
      Türk-çe(turqche)= as Turc
      Yaban = out of center =Jaban=Japan
      Yabancı = the outer of center= outsider=foreigner
      (Yaban Halk)=Japon halkı=Japan People=off-center people (just by us) but (2.hun=ni-fun)Nippon people for the Japanese

    • @Abeturk
      @Abeturk 3 роки тому

      Question words in turkish ..
      (Mu)=Bu= this
      (Tsu)=Şu= that...(ts=~th))=θ (peltek S)
      Ka=(Qua)= (which)
      U=(ou)= it (that)
      (Ka-u)= Ki=(Qui)=which that
      Ne = what
      (Ça -çe)(Ca-ce)= As
      An (en) = time (moment)
      Dem= time (demurrage)
      Vakit= (time) while
      Saat=hour / o'clock
      (Tsu-dem-an)=(the-time-moment)=- Zaman =the time
      (Dem-u-en)= Demin= Just now
      Di= now on
      (Şu-dem-di)= Şimdi=(that time now on)= now
      Tsu-an=Şu an= this moment (now)
      Tsu-an-da =Şu anda= right now (currently)(at present)
      Hal= situation (status)
      Hal-en =Hâlen= currently
      Hâlã= still
      Henüz=yet
      Hazır=ready
      (Hal-i hazır-da)=hâli hazırda= at present
      Hem-di =emdi=imdi=Now on
      Hem-an =Hemen=(all the same-as moment)(exactly the same time)=in no time
      (Hem-mã)=not exactly (the same) / not really ...(amma) Ama= but
      (An-ça)= Anca =as moment= (just) for now
      (An-ça-ka-u)= Ancak =here now just this=(just this for now)=all but=( but just this ? )
      Denk=(deng)=equal
      Denge=balance (equilibrium) ....(deŋer)=değer=value
      Dar= nearest to the other- (narrow)
      Dara=specific weight
      (Ka-dara)= which specific weight.. (Ka-değer)= which value.. (Ka-dar)= which proximate
      Kader=~potential (measure)
      Kadar=extent
      (Ka-u)=Ki=(Qui)=which that=(it's so)= so that
      (Ka-u-mu)=(Ki-mu)=Kim=(which that so this)= Who? (ki-mu(=which that such this)=kimi=gibi=like)
      Ki-mu-tsu-ne=(kimesne)= kimse=any one (whosoever)
      (U-çün)= İçün=için= (that factor..)(because)= For.. (that's for)
      (Ne-u-çün)=Niçün=Niçin=(what-that-factor)= Why.. (what-for)
      Ne-ğe = Neye=(what to) what-where toward = ~for what
      Ne-u-ğe=Niye =(what that to )= Why
      (Çün-ka-u) =Çünki =(c'est-pour-quoi)=(that's why))=(therefore)= Because
      Ne-çe = Nece=How.. (like what) (as what)
      (Ne-u-çe) = Nice=what as that= how long... (how too much)
      (Ka-u-ne-çe)=qınça= how much that
      (Ka-ne-çe)=Kança =(which-what-as) (Ka-çe)=(which-as)= kaç..=how many..(how much)
      O Bunu Yaptığınca=Bu'nu yap-tı-ka-u-ne-çe= (how much (in that time) s/he did this)=as much as s/he does this
      O Bunu Yaptıkca=Bu'nu yap-tı-ka-çe= how many (in that time) s/he did this=as s/he does this (in each time)
      (Ka-ne-çe)=Kança ............(Ka-çe)=Kaç........ =How many (as a numerical quantity)
      (Ne-ka-dar)= Ne kadar =(what extent)= what-which-nearest= How much (as the attribute)
      Ne-ğe ka-dar= Neye kadar =what which closest to
      Ne-yir-ğe ka-dar=Nereye kadar =where which nearest to =where up to
      Ne zaman=When ......Ka-çe-an= Haçan= when.... Ne vakit= when
      Ne zamana kadar=(when which nearest to)= when up to
      Ne-yir-e-denk = Nereye dek=(where equal to)= where till
      Ne-yir-e denk-u-en= Nereye değin=(then where equal to)= where until
      Ne-zaman-a denk-u-en= Ne zamana değin=(when-equal-to-then)= when until
      (Ka-en)= Ken=which time=~(When)
      (U-ka-en)= İken = (that-which-time)=when it's (that when...)
      (Ka-ne-u) =Hani =which what so
      Ka-u-tsu= Kaysı.... Ka-ne-tsu=Hansı..... (Ka-ne-ki) = Hangi =which
      Ka-ne-ki-tsu=Hangisi=which one
      that
      Ka-yir= which place.... Ne-yir= what place
      Ka-yir-de= Kayda=harda= where.......Ne-yir-de= Nerde=nerede= where
      Ka-ile-u=Kalay....Ne-u-ile=Neyle....Ka-ne-deng =kanday........Ne-asıl=Nasıl= How
      Ne-de-en=Neden=thereat what (then at what reason)= why
      Ne-yir-de-en=Nereden (nerden)=thereat where =(1.where from)=(2.under what condition)=when- where and how
      Dã-en=(Dan-Den) =from (at.. then) (than) (thereat)

    • @Abeturk
      @Abeturk 3 роки тому

      The names of some organs in our body
      In turkish.. Ak= ~each one of both
      Yan= side
      Yan-ak= each of both sides=Yanak=the cheek
      Kül-ak = each of both roses=Kulak= the ear
      Şak-ak=şakak
      Tut-ak=dudak=the lip
      Dal-ak=dalak=the spleen (dal=subsection, branch)
      Böbür-ak=böbrek=the kidney
      Paça-ak=bacak= the leg
      Paytı-ak=(Phathiack>fatyak>hadyak>adyak)=Ayak= the foot
      Taş-ak=testicle (taş=stone)
      Her iki-ciğer...=Akciğer=the lung
      Tül-karn-ak =(the covering) shadowing each one of both dark(covert) periods= her iki karanlık/batıni çağı örten tül
      Zhu'l-karn-eyn=the (shadowing) owner of each one of both time (periods)
      Dhu'al-chorn-ein=two horned one=Herne the hunter= Cernunnos = Cornius

    • @Abeturk
      @Abeturk 3 роки тому

      The language of 𐱅𐰇𐰼𐰰 people
      Su=water /水 (Suv)=fluent-flowing Suvu> Sıvı=fluid, liquid
      Suv’up =liquefied
      Suv-mak= to make it flow onwards-upwards >suvamak=to plaster
      Suy-mak= to make it flow over
      Süv-mek= to make it flow inwards
      Sür-mek= to make it flow ON something >~to drive
      (Su-arpa)>chorba>surppa=soup /Surup>şurup=syrup /Suruppat>şerbet=sorbet /Surab>şarap=wine /Surah>şıra=juice şire=milky
      Süp-mek= to make it flow outwards /Süp-ğur-mek>süpürmek=to sweep
      -mak/mek>(umak/emek)=aim/ exertion (machine/ mechanism)
      -al/el =~obtain through
      -et =~ do /make
      -der = ~set /provide
      -kur=~ set up
      -en=own diameter > about oneself
      -eş=each mate/each other/together or altogether
      -la/le = ~make this by it /do it this way
      Sermek= to make it flow in four directions =to spread it by laying over somth
      Sarmak= to make it flow around somth =to wrap, to surround
      Saymak= to make it flow drop by drop /one by one from the mind =~to count, ~to deem (sayı=number) (bilgisayar=computer)
      Söymek= to make it flow through > Söy-le-mek= make the sentences flow through the mind =~to say, ~to tell
      Sövmek=to say whatever's on own mind=swearing
      Sevmek= to make flow/pour from the mind to the heart =to love
      Süymek=to make it flow thinly (Süÿt> süt= दूध/ milk)
      Soymak=to make it flow over it/him/her (to peel, ~to strip )(soygan>soğan=onion)
      Soy-en-mak>soyunmak=to undress (Suy-ğur-mak)>sıyırmak=~skinning ,skimming
      Siymek=to make it flow downwards= to pee Siÿtik>sidik=urine
      Say-n-mak>sanmak= to pour from thought to the idea >to arrive at a guess
      Savmak=to make it pour outward /put forward /set forth > sav=assertion
      Sav-en-mak>savunmak=to defend /Sav-ğur-mak>savurmak=to strew it outward (into the void)
      Sav-eş-mak>savaşmak=to shed each other's blood >savaş= war
      Savuşmak=scatter altogether around > sıvışmak=~run away in fear
      Sağmak=to ensure it pours tightly /Sağanak=downpour /Sahan=somth to pour water
      Sağ-en-mak>sağınmak= to spill from thought into emotions> ~longing
      Sekmek=to go (by forcing /hardly) over it further
      Sakmak=to get/ keep/ hold-back forcely or hardly (sekar=?)
      Sak-en-mak>sakınmak =to ponder hard/hold oneself back/beware
      Soğmak=to penetrate (by force)> Soğurmak= make it penetrate inward= to suck in
      Sokmak=to put/ take (by force) inward
      Sökmek=to take/ force out from the inside(~unstitch/rip out)
      Sıkmak=to press (forcibly) into oneself > squeeze (Sıkı=tight)
      Sığmak=fit inside /Sığ-en-mak>sığınmak= to seek refuge
      Süzmek=to make it lightly flow from top to bottom / to filter
      Sezmek=to keep it mentally flowing gently /to intuit, sense
      Sızmak=to get flowed slightly / to ooze
      Suŋmak=to extend it forward, put before, present
      Süŋmek=to get expanded outwards /sünger=sponge
      Sıŋmak=to reach by stretching upward/forward
      Siŋmek=to shrink oneself by getting down or back (to lurk, hide out)
      Söŋmek=to get decreased by getting out or in oneself (to fade out)
      Tan= the dawn /旦
      Tanımak= to get the differences of =to recognize
      Tanınmak= tanı-en-mak= to be known/recognized
      Tanıtmak= tanı-et-mak=to make known >to introduce
      Tanışmak=tanı-eş-mak= to get to know each other =to meet for the first time
      Danışmak= to get information through each other
      Tanılamak=tanı-la-mak= diagnose
      Tıŋı= the tune (timbre) /调
      Tıŋ-mak=to react verbally >Tınlamak= ~to take into account/ respond
      Tıŋı-la-mak= to get the sound out
      Tiŋi-le-mek=to get the sound in >Dinlemek= to listen / 听
      Tiŋ-mek=to get at the silence >Dinmek= to keep calm
      Denk= Sync>登克>~equal / a-thankDenge =balance
      Thenğ-mek>Değmek= to touch / to achieve a harmonious reaction
      Thenğe-mek>Denemek=to try to get a harmonious response in return
      teğet= tangent / tenger> değer=sync level >worth / teng-yüz>deŋiz=sea
      eşdeğer=equivalent / eş diğerine denk= equal to each other
      Deng-en-mek>değinmek = to mention /touch upon
      Deng-eş-mek>değişmek =to turn into something else equivalent /to get altogether a change.
      Deng-eş-der-mek>değiştirmek =to change it /exchange
      Çığ (chuw) = avalanche / 雪崩
      Çığ-ğur-mak =çığır-mak= ~to scream /read by shouting
      Çağırmak= to call / inviting / 称呼 / 邀请
      Çığırı > Jigir > Şiir = Poetry / 诗歌
      Cığır-la-mak > Jırlamak > to squeal /shout with a shrill voice
      Çığırgı >Jırgı> Şarkı = Song / 曲子
      Çiğ (chee)= uncooked, raw / 生
      Çiğne-mek =to chew / 咀嚼
      (Çiğnek) Çene =chin / 下巴
      Çiğ (chiu)= dew / 汽 , 露 (çi’çek=flower/ çi’se=drizzle)
      Taş =the stone (portable rock)/大石头
      Taşı-mak = to take (by moving) it > to carry
      Taşı-et-mak =Taşıtmak> to have it transported
      Taşı-en-mak =Taşınmak> to move oneself to a different place
      Kak-mak=to give direction (kak-qa-eun> kakgan=which one's directing>Kağan>Han) (Baş-khan>Başkan=president)
      Kak-der-mak>kaktırmak= ~to set aside
      Kak-el-mak>kağılmak =to be oriented via > get fixed anywhere >kalmak= to stay
      Kakıluk-mak=to tend upward >kalkmak=to stand up /get up
      Kak-el-der-mak>kağıldırmak>to make it being steered away> kaldırmak =to remove
      Kak-en-mak> kağınmak= to be inclined> kanmak / ikna olmak= to ac-know-ledge it's so /be convinced
      Kak-en-der-mak> kağındırmak= kandırmak (ikna etmek) = ~to trick (to persuade)
      Der-mek=to provide bringing them together to create an order /der-le-mek= to compile
      /deri= derm
      Dar-mak=to bring into a different order by disrupting the old /tarkan=conqueror
      /tarım= agriculture /tarla= arable field /taramak= to comb
      Dar-el-mak>darılmak=to be in a disturbed mood towards someone
      Dur-mak=to remain in the same order /keep being, /survive /halt on
      (thoru>diri= alive) durabilir=durable /boğa-thor>bahadır=冒頓=survivor-victim> war veteran
      boğa=sacrificed by strangling >buga > buhag > pigah> 피해자> pig
      Dur-der-mak> durdurmak=~to stop /diri-el-mek>dirilmek= be revived
      Diremek=make to stand against / direnmek=resist / diretmek=insist
      Dür-mek=to roll it into a roll / dürülmek=get rolled / dürüm=roll of bread
      Dör-mek=to rotate it on its axis >thör =mix/ blend (döngü/ törüv=tour) (dörük=blended)
      Thöre-mek>türemek=become a new layout/form by coming together in the same medium (tür= kind / type)
      Thörük=order formed by coming together >Türk
      Töre=order established over time= tradition /torah=sacred order /tarih=history
      Thör-et-mek>türetmek= to create a new layout combining= to derive
      Thör-en-mek>Dörünmek= to rotate oneself /turn by oneself
      Törünmek>törn-mek>Dönmek= to turn oneself /döner=rotary /turna=flamingo
      Dön-der-mek>döndürmek=to turn something
      Dön-eş-mek>dönüşmek=turn (altogether) into something
      Dön-eş-der-mek>dönüştürmek=to convert /transform
      (Edh) Ez-mek=to thin something down by pressing over= to crush /run over
      (Edg) Eğ-mek=to turn something the other way or to a curved shape> to tilt it
      eğim =inclination
      Eğ-el-mek>eğilmek=to get being inclined /bend
      Eğ-et-mek>eğitmek= to educate
      Eğir-mek=to cause it another shape by spin it crosswise around itself
      / eğri =curve, awry > ağrı=crossways >uğru=~aspect of > doğru= true, right direction
      Evirmek= to make it return around itself or transform into another shape
      Çevirmek=turn into/encircle Devirmek =turn outer/overturn
      Eğir-al-mek>eğrilmek=to become a skew /be bended by
      Evir-al-mek>evrilmek=to get a transformation over time
      /evrim=evolution /devrim=revolution /evre=stage
      Uğra-mak>=to get (at) a place or a situation for a certain time= drop by/ stop by
      Uğra-eş-mak> uğraşmak=to drop by (altogether) each other for a certain time=to strive/ deal with
      Uğra-et-mak> uğratmak=to put in a situation for a specific time
      Öğre-mek=to get an accumulation above a certain stage
      Öğre-en-mek=to get (at) a knowledge or info level at a certain time> öğrenmek= to learn
      Öğre-et-mek=to make somebody get (at) a knowledge or info level at a certain time= to teach
      Türkçe öğretiyorum =I’m teaching turkish
      İngilizce öğreniyorsun =You’re learning english
      Öğren-i-yor-u-sen (learn

  • @aktugaltay
    @aktugaltay 3 роки тому +1

    '' 'Altın Elbiseli Adam' bence Türkçe ama onu saymayalım '' :D????

  • @sevketturak6567
    @sevketturak6567 3 роки тому +2

    Hocam bu günkü konuştuğumuz türkçe birçok farklı dillerden oluşmuş. Diller ile ılgili görüş belirtmek için en az 5 veta 6 dili bilmek gerekir. Ünsüz veye ünlü kelime yapısı yunanların alfabeye ünlü kelime eklemesi ile oluşmuş türkçede yunanca kelime çok arapça zaten oldukça fazla farsça fransız italyan ingilizce birde türkiyede ki farklı diller harmanlanması sonuçu bu günkü türkçe oluşmuş

    • @samedkalkan5932
      @samedkalkan5932 3 роки тому +11

      Şu beylik lafları artık kenara atmanın zamanı gelmedi mi? Türkçe birçok farklı dilden oluşmuş ne demek? Başka dillerden kelime almak o dili oluşturduğu anlamına mı geliyor? Dilin omurgası Türkçedir kelime alırken Türkçe telafuza göre alırız başka dilden aldığımız kelime Türkçe içinde farklı anlama gelecek kelimelere göre dönüşür vesaire. Türkçeyi iyi bilmek için diğer dilleri bilme gereksinimiz de yok bilsen tabii daha iyi olur ama bu yükümlülük değil.

    • @samedkalkan5932
      @samedkalkan5932 2 роки тому +5

      @Zişan Mira tamam zişan mira objektifsin

    • @SG-tu7ge
      @SG-tu7ge Рік тому +2

      kelime ile dili karıştırıyorsun birde dil hakkında yorum yapıyorsun 😀

  • @ertugrultezcan9521
    @ertugrultezcan9521 3 місяці тому

    Türkçede BU , İngilizcedeki THE karşılığı olabilirmi?

    • @nevzat1717
      @nevzat1717 8 днів тому

      The tanımlama, bu işaret ifadesidir.

  • @javierdimix
    @javierdimix 10 місяців тому

    09:40 bu yüzden, yabancı dil öğrenirken önemli olan ilgili dildeki ünlü harflerin telaffuzudur diye düşünüyorum

  • @husky533
    @husky533 Рік тому

    İlk önce dilimize girmiş, sokulmuş ve okullarda Türkçe gibi yada diye öğretilen 20 bine yakın yabancı sözcüklerden arın ondan sonra Türkçe dilini yerini tartışın!

    • @KapganBeg
      @KapganBeg Рік тому +2

      Ne mesela

    • @IboAcar-qp4zk
      @IboAcar-qp4zk 11 днів тому

      Süper zeka, dünyada tıpkı ırklar gibi dillerde saf değildir. İngilizce özünde %60 Latince, %20 fransızca,%10 Almanca sözcüklerden oluşmaktadır. İtalyanca,ispanyolca, Portekizce hemen hemen birbirlerine benzerler. Yok ben ikna olmam. Kargadan başka kuş tanımam diyorsan. Ali püsküllüoğlu Öz Türkçe sözlük kitabını oku. Sonra Günay Karaağaç ın Türkçe verintiler sözlüğü'nü alabilirsin.

  • @AbdulcabbarKazmakurek
    @AbdulcabbarKazmakurek Рік тому +1

    Harika

  • @OrhanKaraman07
    @OrhanKaraman07 Місяць тому

    Ordusunun m.ö. 210 lu yıllarda kurulduğu söylenen Türk Milletinin dilinin tarihiliğini nereden başlamalıyız?