1 Dönümlük Maralfalfa Çubukları Adıyaman’a Gidiyor !! Bol Sohbetli Kesim
Вставка
- Опубліковано 8 лип 2024
- Selam arkadaşlar,Adıyaman ilinden büyük hayvan çiftliği olan 1 dönümlük maralfalfa almak için Osmaniye Kadirli Sumbas’a gelen müşteriler ile bol sohbet ettik.
Videolarıma destek için abıne olmayı unutmayalım lütfen….
#maralfalfa #yembitkisi #maralfalfayembitkisi #yem
UA-cam: / @deniz9270
Facebook: / deniz.hosbas
Adıyaman balyandan toprağıma selamlar
Aleyküm Selam ustam
İç kesimlerde dikim yapacak olanlar bitki kışa girerken üzerine bol miktarda yanmış hayvan gübresi atın ve üzerine ısı tutucu kalın elyaf örtü sersinler bu şekilde bitkinin kışı atlatması kolaylaşmış olur
Sonuç
Sonuç olarak maralfalfanın hayvan beslemede kullanımı, lif içeriğinin ve
sindirilebilirliğinin yüksek, nişasta içeriği yüksek ve asit deterjan ligninin düşük
olmasından dolayı ruminant hayvan beslemede kullanılabileceği
söylenebilmektedir. Mısır, sorgum ile aynı taksonomik sınıfta bulunmasından
dolayı gelecek vaat eden, önemli yem bitkileri arasında yer alacağı
söylenebilmektedir. Ancak maralfalfanın vejatatif çoğalması ve besin değeri
açısından sadece maralfalfa otunun kullanılması hayvanın ihtiyaçlarını
karşılayamayacağından manyok kökü, yonca, mısır gibi farklı hammaddelerle
rasyonda kullanılması tavsiye edilmektedir.
Bu bitkinin besin değerinin yüksek olması kadar önemli bir faktör olarak
veriminin de yüksek olması silaj olarak kullanılmasını sağlamıştır. Ancak
maralfalfa gibi çim silajlarının beslenme ve fermantasyon özelliklerini
iyileştirmek amacıyla farklı hammaddelerle de silolanması gerekmektedir.
202
Kaynaklar
Anonim 1, www.maralfalfaturkey.net/blog/maralfalfa-yembitkisi/maralfalfa-yem-bitkisi-119.06.2023
Anonim 2, www.teffgrass.org/blog/yem-bitkileri/maralfalfa-yembitkisi#:~:text=Maralfalfa'n%C4%B1n%20Latince%20ismi%20Penniset
um,%C3%A7ok%20%C3%BCr%C3%BCn%20alaca%C4%9F%C4%B1
m%C4%B1z%20yem%20bitkisidir., ulaşım tarihi: 19.06.2023
Anonim 3, www.tgrthaber.com.tr/aktuel/maralfalfa-nedir-hayvanciliginkurtulusu-olarak-gorulen-maralfalfa-ne-ise-yarar-nasil-ekilir-2845126
19.06.2023
Anonim 4, tarbigem.com.tr/ciftcilerimizin-dertlerine-deva-olacak-birbitki-seker-sorgumu 19.06.2023
Álvarez-Vázquez, P., Mendoza-Pedroza, S. I., Cadena-Villegas, S., CalzadaMarín, J. M., Ortega-Jiménez, E., Vaquera-Huerta, H., ... & Rivas-Jacobo,
M. A. (2021). Cambıos en el rendımıento y composıcıón químıca del pasto
maralfalfa (Cenchrus sp) A Dıferente Edad. Revista Fitotecnia
Mexicana, 44(4-A), 719-729.
Budak, F., & Budak, F. (2014). Yem bitkilerinde kalite ve yem bitkileri kalitesini
etkileyen faktörler. Türk Bilimsel Derlemeler Dergisi, (1), 1-6.
Burner, D. M., Ashworth, A. J., Pote, D. H., Kiniry, J. R., Belesky, D. P., Houx
III, J. H., ... & Fritschi, F. B. (2016). Dual-use bioenergy-livestock feed
potential of giant miscanthus, giant reed, and miscane. Agricultural
Sciences, 8(1), (97-112.)
Castillo Mitre, G. F., Rojo Rubio, R., Avendaño Reyes, L., Vázquez Armijo, J.
F., Lee Rangel, H. A., Albarrán Portillo, B., ... & Salem, A. F. (2016).
Productividad, calidad y perfil de ácidos grasos en leche de cabras
alimentadas con dos forrajes. Ecosistemas y recursos agropecuarios, 3(8),
(173-180).
Cerdas, R., & Vallejos, E. (2010). Productividad del pasto Camerún (Pennisetum
purpureum) con varias dosis de nitrógeno y frecuencias de corte en la zona
seca de Costa Rica. InterSedes, 11(22).
Cerdas-Ramírez, R. (2015). Comportamiento productivo del pasto maralfalfa
(Pennisetum sp.) con varias dosis de fertilización nitrogenada. InterSedes,
16(33), 124-145.
Correa, H. J. (2006). Calidad nutricional del pasto maralfalfa (Pennisetum sp)
cosechado a dos edades de rebrote. Livestock Research for Rural
Development, 18(6), 326-335.
Criscioni, P., Marti, J. V., Pérez-Baena, I., Palomares, J. L., Larsen, T., &
Fernández, C. (2016). Replacement of alfalfa hay (Medicago sativa) with
203
Maralfalfa Silajı
Silaj, mevsimin uygun olmadığı (yeşil yemlerin bulunmadığı) dönemlerde
kaba yem açığını gidermek, yemlerin korunmasını sağlamak amacıyla
yapılmaktadır. Silaj, yemde bulunan çözünür karbonhidratlar, proteinler ve
amino asitler gibi substratların anaerobik koşullar altında katabolizmasından asit
oluşumundan kaynaklanır. Bu süreçte silolanmış yem hammaddelerinin besin
kalitesi, kimyasal bileşimi ve parçalanabilirliği önemli rol oynamaktadır (Vargas
ve ark., 2015:82-94). Silolarda çözünebilir karbonhidrat oranı yüksek kaliteli
yeşil yemler muhafaza edilmektedir. Silaj kalitesi, sıkıştırma derecesi ve silaj
materyalinde kalan oksijen miktarına bağlı olarak değişmektedir. Bununla
birlikte, bir silajın fermente edilebilirliğinde laktik asit bakterilerinden dolayı
kuru madde ve çözünür karbonhidrat seviyeleri önemli olmaktadır (Maza ve ark.,
2011).
Silaj hammaddesi genellikle mısır, sorgum ve diğer tahılların yeşil kısmından
yapılsa da meyve posaları gibi birçok hammaddeden de yapılmakta olup, oldukça
geniş bir yelpazeye yayılmaktadır (Kızılşimşek ve ark., 2016:2528-2537).
Maralfalfa otu, yüksek besin değeri, verim ve silaj verimine sahip bitkidir
(Criscioni ve ark., 2016:1-12). Bununla birlikte silajlık mısıra alternatif bir ürün
olarak bilinmektedir. Kurak mevsim nedeniyle yem kıtlığı olduğunda geviş
getirenleri beslemek için bir alternatif, Maralfalfa (Pennisetum sp.) silajının
kullanılması olabilir. Bu süreç, özellikle yıl boyunca kıtlık dönemlerinde geviş
getiren hayvanların beslenmesi için bir kaba yem koruma yöntemidir. Bu süreç
boyunca, silaj malzemesi besinlerini koruyarak sığırlar için iyi bir lezzet sağlar.
Maralfalfa silajı üretimi, sığırlar için yem mevcudiyetini artırarak, kuru
mevsimdeki açığı ve sürü üretim maliyetlerini azaltır (De la Cruz Chi, 2022:7).
Ortiz ve ark. (2017:345-353), maralfalfa silajlarının besinsel ve fermentatif
kalitesi üzerine kesme yaşı ve öğütülmüş mısır tanesi ilavesinin etkisi üzerine
çalışma yapmışlardır. Bu çalışmada Kesim yaşı 48 ve 60 ve beş öğütülmüş mısır
seviyesi (%0, %5, %10, %15 ve %20) kullanmışlardır. Ham protein (HP), eter
özü (EE), hemiselüloz, selüloz ve in vitro kuru madde sindirilebilirliği (IVDMD)
48 kesim yaşına sahip maralfalfa silajında ve %5 öğütülmüş mısırda en yüksek
ham protein içeriği, amonyak nitrojen seviyesi düşük bulunmuştur. 60 kesim
yaşına sahip maralfalfa silajlarında ise öğütülmüş mısırın eklenmesi
sindirilebilirliği artırmış ve selüloz içeriğini azaltmıştır. Silajlara öğütülmüş
mısırın eklenmesi, maralfalfa silajlarında beslenme ve fermantasyon özelliklerini
iyileştirmiş, pH'ı ve amonyak nitrojen seviyesini düşürerek protein içeriğini ve
sindirilebilirliği iyileştirebileceğini bildirmişlerdir.
Sosa (2006:2)’ın yaptığı çalışmada %100 maralfalfa, %90 Maralfalfa+%10
Mısır, %90 maralfalfa+%10 Melas ve %90 Maralfalfa + %10 2'ye bölünmüş
201
Maralfalfa Silajı
Silaj, mevsimin uygun olmadığı (yeşil yemlerin bulunmadığı) dönemlerde
kaba yem açığını gidermek, yemlerin korunmasını sağlamak amacıyla
yapılmaktadır. Silaj, yemde bulunan çözünür karbonhidratlar, proteinler ve
amino asitler gibi substratların anaerobik koşullar altında katabolizmasından asit
oluşumundan kaynaklanır. Bu süreçte silolanmış yem hammaddelerinin besin
kalitesi, kimyasal bileşimi ve parçalanabilirliği önemli rol oynamaktadır (Vargas
ve ark., 2015:82-94). Silolarda çözünebilir karbonhidrat oranı yüksek kaliteli
yeşil yemler muhafaza edilmektedir. Silaj kalitesi, sıkıştırma derecesi ve silaj
materyalinde kalan oksijen miktarına bağlı olarak değişmektedir. Bununla
birlikte, bir silajın fermente edilebilirliğinde laktik asit bakterilerinden dolayı
kuru madde ve çözünür karbonhidrat seviyeleri önemli olmaktadır (Maza ve ark.,
2011).
Silaj hammaddesi genellikle mısır, sorgum ve diğer tahılların yeşil kısmından
yapılsa da meyve posaları gibi birçok hammaddeden de yapılmakta olup, oldukça
geniş bir yelpazeye yayılmaktadır (Kızılşimşek ve ark., 2016:2528-2537).
Maralfalfa otu, yüksek besin değeri, verim ve silaj verimine sahip bitkidir
(Criscioni ve ark., 2016:1-12). Bununla birlikte silajlık mısıra alternatif bir ürün
olarak bilinmektedir. Kurak mevsim nedeniyle yem kıtlığı olduğunda geviş
getirenleri beslemek için bir alternatif, Maralfalfa (Pennisetum sp.) silajının
kullanılması olabilir. Bu süreç, özellikle yıl boyunca kıtlık dönemlerinde geviş
getiren hayvanların beslenmesi için bir kaba yem koruma yöntemidir. Bu süreç
boyunca, silaj malzemesi besinlerini koruyarak sığırlar için iyi bir lezzet sağlar.
Maralfalfa silajı üretimi, sığırlar için yem mevcudiyetini artırarak, kuru
mevsimdeki açığı ve sürü üretim maliyetlerini azaltır (De la Cruz Chi, 2022:7).
Ortiz ve ark. (2017:345-353), maralfalfa silajlarının besinsel ve fermentatif
kalitesi üzerine kesme yaşı ve öğütülmüş mısır tanesi ilavesinin etkisi üzerine
çalışma yapmışlardır. Bu çalışmada Kesim yaşı 48 ve 60 ve beş öğütülmüş mısır
seviyesi (%0, %5, %10, %15 ve %20) kullanmışlardır. Ham protein (HP), eter
özü (EE), hemiselüloz, selüloz ve in vitro kuru madde sindirilebilirliği (IVDMD)
48 kesim yaşına sahip maralfalfa silajında ve %5 öğütülmüş mısırda en yüksek
ham protein içeriği, amonyak nitrojen seviyesi düşük bulunmuştur. 60 kesim
yaşına sahip maralfalfa silajlarında ise öğütülmüş mısırın eklenmesi
sindirilebilirliği artırmış ve selüloz içeriğini azaltmıştır. Silajlara öğütülmüş
mısırın eklenmesi, maralfalfa silajlarında beslenme ve fermantasyon özelliklerini
iyileştirmiş, pH'ı ve amonyak nitrojen seviyesini düşürerek protein içeriğini ve
sindirilebilirliği iyileştirebileceğini bildirmişlerdir.
Sosa (2006:2)’ın yaptığı çalışmada %100 maralfalfa, %90 Maralfalfa+%10
Mısır, %90 maralfalfa+%10 Melas ve %90 Maralfalfa + %10 2'ye bölünmüş
mısır kullanılmıştır. Bu çalışmada %100 Maralfalfa ve %90 Maralfalfa+%10
Mısır kullanımının sindirilebilirlik yönünden üstün olduğu bulunmuştur. Toplam
sindirilebilir besin maddelerinin (%/gKM) %100 maralfalfa kullanımında 57.84,
%90 maralfalfa+%10 mısır kullanımında 57.55 bulmuştur.
Maza ve ark., (2011) Maralfalfa silajına taze manyok kökünün ilave
edilmesinin silajın besin kalitesi ve duyusal (tat, koku, renk ve görünüş)
özelliklerine olumlu etki ettiğini bildirmişlerdir. Vargas Naranjo ve ark.
(2015:82-94), maralfalfa silajına şeker kamışı şurubu ilave etmiş, bu ilavenin
çözünebilir fraksiyonu, potansiyel olarak parçalanabilir fraksiyonu
parçalanabilirliğini ve KM parçalanabilirliğini (yaklaşık %9.4) artırdığını
bildirmişlerdir. Çim silajlarının üretimi için bir katkı maddesi olarak şeker kamışı
şurubu kullanımı, düşük kaliteli kaba yemlerin besin değerini iyileştirmede
kullanılabileceğini bildirmişlerdir
52.6 Mcal/kg enerjiye ihtiyaç duymaktadır. Bu gereksinimi
karşılamak için, 3 Mcal ME/kg KM içeren yaklaşık 17,5 kg KM/gün yem
tüketimi gerekir. Sığırlara kaliteli kaba yemler verildiğinde bile, rasyondaki
enerji seviyesi süt veriminde en büyük sınırlamadır. Düşük protein
konsantrasyonuna sahip olmasına rağmen, baklagiller ve protein konsantreleri ile
desteklendiği takdirde süt inekleri için tatmin edici bir yem kaynağı sağlayabilir
(Burner ve ark., 2016:97-112).
Maralfalfa bitkisi rasyonun tek hammaddesi olarak kullanıldığında süt
verimini sınırlayan birinci faktör metabolik enerji (ME) olduğu için çalışmaların
çoğunda farklı yemlerle birlikte hayvan beslemede kullanılmıştır (Turano ve ark.,
2016:168-178; Criscioni ve ark., 2016:1-12; Guerra-Medina ve ark., 2015:47-
51). Özellikle maralfalfa otu kullanımı süt bileşimini etkilemediği ve metan CH4
salınımını azalttığı için kaba yem kaynağı olarak ruminant hayvan beslemede
kullanılacağı bildirilmiştir (Criscioni ve ark., 2016:1-12).
Criscioni ve ark. (2016:1-12), laktasyondaki keçilere kaba yem olarak yonca
(Medicago sativa) ve maralfalfa (Pennisetum sp.) otundan oluşan iki farklı rasyon
hazırlamışlardır. Yem tüketimi, kuru madde alımı ve canlı ağırlık artışı yonca ile
beslenen grupta daha yüksek bulunmuş olup, bunun nedeninin maralfalfada
yüksek lif (NDF ve ADF) ve düşük NFC (lifsiz karbonhidrat içeriği) ve ADL
(asit deterjan lignin) içeriğinden kaynaklı olduğu bildirilmiştir. Ancak
maralfalfanın KM, OM, HP, EE, NDF VE ADF sindirilebilirliği daha yüksek
bulunmuştur. Bununla birlikte asetik asit (62.19-62.94) ve propiyonik asit (15.59-
17.52) maralfalfa grubunda daha yüksek bulunduğu bildirilmiştir.
Guerra-Medina ve ark., (2015:47-51), sütten kesim sonrası mısır silajı (Zea
mays L.) ile mısırsız beslenen buzağıların maralfalfaya (Pennisetum sp.) karşı
tepkisini değerlendirmişlerdir. Silaj+%16 ham protein (HP) takviyesi, otların
genellikle baklagillere kıyasla daha iyi HP içeriğine sahip olmasından dolayı,
sütten kesim sonrası buzağılarda mısır olmadan beslemenin uygun olacağını
bildirmişlerdir.
Castillo Mitre ve ark. (2016:173-180), laktasyondaki keçilere kaba yem olarak
yonca (Medicago sativa) ve yonca+maralfalfa (Pennisetum sp.) otundan oluşan
iki farklı rasyon hazırlamışlardır. Kuru madde tüketiminin benzer bulunduğunu,
ancak yonca ile beslenen grubun süt üretiminin daha fazla olduğunu
bildirmişlerdir. Bununla birlikte rasyon farklılığının süt yağı ve laktoz içeriğine
etkisi olmadığını, uzun zincirli ve tekli doymamış yağ asitlerinin
yonca+maralfalfa grubuyla beslenen hayvanlarda daha fazla olduğunu
bildirmişlerdir. Bu sebeple maralfalfa kullanımının beslenme ve insan sağlığı
üzerinde yararlı etkileri olduğu gösterilen konjuge linoleik asit gibi yağ asitlerinin
kalitesi ve profili üzerinde olumlu ekişi olduğunu bildirmişlerdir.
200
Nişasta oranı çok yüksek derler doğru mudur?
da doğrudan etkilemektedir. Yem bitkileri kalitesi üzerinde çok sayıda faktör
etkilidir. Bunların en önde gelenleri; yem bitkisinin türü, hasat zamanındaki
olgunluk durumu, hasadın şekli ve saklama yöntemidir. Yem bitkileri kalitesi
üzerine etki eden ikincil faktörler ise; toprağın verimliliği, toprağın gübrelenmesi,
bitkinin yetişme dönemindeki mevcut sıcaklık durumu ve değişimi şeklinde
sıralanabilir (Budak ve Budak, 2014:1-6). Yemlerin gübrelenmesinin en önemli
faydaları arasında; azot içeriği (protein), sindirilebilirlik, bitki boyu, yoğunluğu,
yaprak-gövde oranı ve daha fazla biyokütle üretiminde artış gözlemlenebilir.
Üretilen biyokütleden yararlanmak için gübreleme yapılmakta böylece et ve süt
üretiminde bir miktar artış elde edilebilmektedir (Cerdas, 2010:22). Çiftlik
meralarının üretkenliğini ve kalıcılığını sürdürmek için, bitkilerin besin
ihtiyaçlarını karşılamak ve toprak besin eksikliklerini gidermek ve düzeltmek için
gübreleme yapılmalıdır (Cerdas-Ramírez, 2015:125-145). Maralfalfa otundan en
iyi şekilde faydalanmak için gübreleme yapılması gerekmektedir (De la Cruz Chi,
2022:7).
Hasat zamanının maralfalfa otunun (Pennisetum sp.) besin değeri üzerindeki
etkisini belirlemek amacıyla (Correa, 2006:326-335) tarafından yapılan
çalışmada, yeniden büyümenin 56. ve 105. günlerinde bu ottan rastgele üç
numune toplanmıştır. Bu numunelerin her birinde ham protein (HP), nötr
deterjanda lif (NDF), lignin (Lig), kül içeriği ve yağ oranlarını incelenmiştir.
Yapısal olmayan karbonhidrat ve toplam sindirilebilir besinlerin içeriği ve net
laktasyon enerjisi hesaplanmıştır. Aynı şekilde toplanan numunelerdeki kalsiyum
(Ca), fosfor (P), magnezyum (Mg) ve potasyum (K) içerikleri incelenmiştir.
Hasat zamanının geciktirilmesiyle HP, yağ ve yapısal olmayan karbonhidratların
konsantrasyonu düşerken lignin, kül, Ca, P, Mg ve K içeriğinde değişme olmadığı
bildirilmiştir. Toplam sindirilebilir besinlerin içeriği ve net laktasyon enerjisi,
hasat zamanının ilerlemesiyle birlikte azaldığı bildirilmiştir.
Bununla birlikte sıcak iklim kuşağında yetişmekte olup, genel olarak mısır
tarımına elverişli topraklarda ve yüksek rakıma kadar yetiştiriciliği
yapılabilmektedir (Anonim, 2; Anonim, 3). Az su ve besin maddesi ile
büyüyebildiği için, kurak arazilerin verimli şekilde kullanılmasına imkân
vermektedir. Maralfalfa, mısır, şeker sorgumu ve sudan otu gibi bitkilerle aynı
familya içinde bulunduğu için, bu bitkilerin yetiştirildiği her iklimde kolaylıkla
yetiştirilebilir (Fradj ve ark., 2020:148).
Maralfalfa ülkemizde Ankara, Sivas ve Aksaray başta olmak üzere İç
Anadolu’nun pek çok ilinde yetiştirilmektedir. Hayvanlar tarafından sevilerek
tüketilen, sindirilme oranı yüksek, magnezyum, kalsiyum, kobalt, selenyum,
potasyum gibi mineraller bakımından çok zengin bir yem bitkisidir. Maralfalfa
otu, kuru madde üretkenliği ve besleyici değeri nedeniyle çiftlik hayvanları için
197
da doğrudan etkilemektedir. Yem bitkileri kalitesi üzerinde çok sayıda faktör
etkilidir. Bunların en önde gelenleri; yem bitkisinin türü, hasat zamanındaki
olgunluk durumu, hasadın şekli ve saklama yöntemidir. Yem bitkileri kalitesi
üzerine etki eden ikincil faktörler ise; toprağın verimliliği, toprağın gübrelenmesi,
bitkinin yetişme dönemindeki mevcut sıcaklık durumu ve değişimi şeklinde
sıralanabilir (Budak ve Budak, 2014:1-6). Yemlerin gübrelenmesinin en önemli
faydaları arasında; azot içeriği (protein), sindirilebilirlik, bitki boyu, yoğunluğu,
yaprak-gövde oranı ve daha fazla biyokütle üretiminde artış gözlemlenebilir.
Üretilen biyokütleden yararlanmak için gübreleme yapılmakta böylece et ve süt
üretiminde bir miktar artış elde edilebilmektedir (Cerdas, 2010:22). Çiftlik
meralarının üretkenliğini ve kalıcılığını sürdürmek için, bitkilerin besin
ihtiyaçlarını karşılamak ve toprak besin eksikliklerini gidermek ve düzeltmek için
gübreleme yapılmalıdır (Cerdas-Ramírez, 2015:125-145). Maralfalfa otundan en
iyi şekilde faydalanmak için gübreleme yapılması gerekmektedir (De la Cruz Chi,
2022:7).
Hasat zamanının maralfalfa otunun (Pennisetum sp.) besin değeri üzerindeki
etkisini belirlemek amacıyla (Correa, 2006:326-335) tarafından yapılan
çalışmada, yeniden büyümenin 56. ve 105. günlerinde bu ottan rastgele üç
numune toplanmıştır. Bu numunelerin her birinde ham protein (HP), nötr
deterjanda lif (NDF), lignin (Lig), kül içeriği ve yağ oranlarını incelenmiştir.
Yapısal olmayan karbonhidrat ve toplam sindirilebilir besinlerin içeriği ve net
laktasyon enerjisi hesaplanmıştır. Aynı şekilde toplanan numunelerdeki kalsiyum
(Ca), fosfor (P), magnezyum (Mg) ve potasyum (K) içerikleri incelenmiştir.
Hasat zamanının geciktirilmesiyle HP, yağ ve yapısal olmayan karbonhidratların
konsantrasyonu düşerken lignin, kül, Ca, P, Mg ve K içeriğinde değişme olmadığı
bildirilmiştir. Toplam sindirilebilir besinlerin içeriği ve net laktasyon enerjisi,
hasat zamanının ilerlemesiyle birlikte azaldığı bildirilmiştir.
Bununla birlikte sıcak iklim kuşağında yetişmekte olup, genel olarak mısır
tarımına elverişli topraklarda ve yüksek rakıma kadar yetiştiriciliği
yapılabilmektedir (Anonim, 2; Anonim, 3). Az su ve besin maddesi ile
büyüyebildiği için, kurak arazilerin verimli şekilde kullanılmasına imkân
vermektedir. Maralfalfa, mısır, şeker sorgumu ve sudan otu gibi bitkilerle aynı
familya içinde bulunduğu için, bu bitkilerin yetiştirildiği her iklimde kolaylıkla
yetiştirilebilir (Fradj ve ark., 2020:148).
Maralfalfa ülkemizde Ankara, Sivas ve Aksaray başta olmak üzere İç
Anadolu’nun pek çok ilinde yetiştirilmektedir. Hayvanlar tarafından sevilerek
tüketilen, sindirilme oranı yüksek, magnezyum, kalsiyum, kobalt, selenyum,
potasyum gibi mineraller bakımından çok zengin bir yem bitkisidir. Maralfalfa
otu, kuru madde üretkenliği ve besleyici değeri nedeniyle çiftlik hayvanları için
yem kullanılabilirliğini artırmak için bir alternatiftir. Ayrıca maralfalfa, yükse
Maralfalfa bitkisi kaba yem bitkisidir. Saman yonca ve mısır silajına alternatif olarak yerine dikilir besleyici bir özelliği vardır ve ayrıca kaba yemde %90 tasarruf sağlar ve taneli kesif yemde ise %70 tasarruf sağlar bir diğer konu ise maralfalfa et ve süt üretiminde %25 verim artışı sağlar yani bir yandan yem maliyetleriniz düşerken bir yandan da verimliliği arttırmış olursunuz
ÖZET
Maralfalfa (Penissetum Sp.) tarım ve hayvancılık sektöründe son dönemlerde
dikkati çeken yem bitkileri arasında yer almaktadır. Gerek küresel ısınmanın
etkisi gerekse yetiştirme alanlarının yetersiz oluşu alternatif yemlere yönelimi
artırmıştır. Özellikle ruminant hayvan beslemede kaba yemin miktar ve kalitesi
rumen mikroflorası açısından önemlidir. Kaliteli ve düşük maliyetli kaba yemler,
kesif yem ihtiyacının azalmasına neden olmakla birlikte daha ekonomik rasyon
hazırlanmasına imkân vermektedir. Maralfalfa çok yıllık, düşük maliyetli ve
biyokütle verimi yüksek melez bir bitkidir. Ayrıca; besin değerinin mısır silajına
yakın olması ve silaj veriminin yüksek olması hayvan beslemede kaba yem
kaynağı olarak kullanımına olanak vermektedir. Bu bitkinin; selülozu
sindirebilen ruminant hayvan beslemede kullanılmasıyla yem maliyetlerinin
azaltılabileceğini dolayısıyla daha ekonomik bir hayvansal üretim yapılabileceği
düşünülmektedir. Bu derlemede maralfalfa otu hakkında ruminant hayvan
beslemeye yönelik genel bilgi verilmekte olup, maralfalfa otunun besin madde
değerleri ve saklama koşulları (silaj) hakkında yapılan çalışmaların
yorumlanması amaçlanmıştır.
Anahtar Kelimeler - Maralfalfa, kaba yem, yem bitkisi, ruminant hayvan besleme
Kolay gelsin deniz bey
Çok teşekkür ederiz
yazdığım yorum bir ilmi araştırmadan alıntıdır AŞAĞIDAN YUKARIYA doğru okuyun...
1 dönümlük bende alacagım nekadar fiyatı
0 (539) 373 72 79 Soner Sarı İlgili kişi
GİRİŞ
Kaba yem, ruminant hayvanların rumen sağlığı ve verimi için tüketilmek
zorunda olan yem hammaddeleridir. Dünyada ve ülkemizde kaba yem açığı
bulunmakta olup, alternatif kaba yemlerle bu açık kapatılmaya çalışılmaktadır.
Alternatif kaba yemlerden biri olan maralfalfa (Pennisetum sp.) yüksek verim
(dekarda 30-60 ton) ve çok yıllık olmasından dolayı tercih edilmektedir. Bu
bitkinin hayvan beslemede kullanımıyla birlikte sektördeki kaba yem açığının
kapatılabileceği, yem maliyetinin azaltılacağı ve birim alandan yüksek verim elde
edilerek, arazilerden tasarruf edileceği düşünülmektedir (Anonim 1; CerdasRamírez, 2015:125-145). Son yıllarda Maralfalfa otu, aynı cinsin diğer çimlerine
kıyasla yüksek biyokütle verimi, daha düşük yapısal karbonhidrat
konsantrasyonu ve yüksek yapısal olmayan karbonhidrat konsantrasyonundan
dolayı ruminant hayvan yetiştiriciliğinde dikkat çekmiştir (Villegas-González,
2020:4).
Kaba yemler; geviş getiren hayvanların rumen fonksiyonunu optimize etmek
amacıyla gereken lifi sağladıklarından dolayı ruminant diyetlerinin gerekli bir
bileşenidirler. Küresel ısınmadan dolayı değişen iklime bağlı olarak yem kalitesi
ve mevcudiyeti etkilenmektedir (Turano ve ark., 2016:168-178). Mevsim
sıcaklığındaki her 1o
C artış, oksidasyon yoluyla topraktaki organik madde
içeriğini düşüreceğinden, tahıl ürünlerinde %2,5-16,0 oranında verim kaybına ve
arazi kalitesinin düşmesine yol açacağı öne sürülmektedir (IPCC 2013). Bu iklim
değişiklikleri insan ve hayvan popülasyonlarının gıda, yem, su ve enerji
ihtiyaçlarının karşılanmasında ciddi etkilere sahip olabilir. Bu nedenle,
maralfalfa bitkisi gibi ısıya ve ısı kaynaklı su stresine toleranslı ürün çeşitlerinin
geliştirilmesi/tanımlanmasında gereklidir (Turano ve ark., 2016:168-178).
Maralfalfa; 3-4 metreye kadar boylanabilen, düşük maliyetli, çok yıllık melez
bir bitki olduğu için, uzun yıllardan beridir hayvan yemi, süs bitkisi ve altlık
olarak kullanılmaktadır. Maralfalfa bitkisi kısa boyda iken de hayvanlar
otlatılarak değerlendirilebilmektedir. Bununla birlikte taze yeşil ve kuru ot olarak
değerlendirildiği gibi silaj yapımında da kullanılabilmektedir.
Maralfalfa, ekimden 3 yıl sonra maksimum verime ulaşan, daha fazla kuru
madde (KM) verimi sağlayan, rizom köklü, biyokütle verimi yüksek farklı toprak
türlerine ve hava koşullarına uyum sağlayan, geleneksel mahsullere göre daha
düşük toprak işleme gereksinimi duyan melez bir bitkidir (Heaton, ve ark.,
2008:2000); Ge ve ark., 2016:350).
Maralfalfa'nın besin değeri genellikle diğer yem bitkilerinden üstün olmakla
birlikte sadece enerji içeriği yönünden yoncadan daha üstündür (Sosa, 2006:2).
Ham protein içeriği %8-16 ve sindirilebilirliği %55-70 arasında değişmektedir
(Cerdas-Ramírez, 2015:125-145). Kardeşlenme sayısı yüksek olan maralfalfa
bitkisi 30. günde (%9.3) en yüksek HP içeriğine sahip olduğu, hasat zamanı
geciktikçe HP içeriğinin azaldığı bildirilmiştir (Ventura Ríos ve ark., 2019:29).
Maralfalfa otunun hasat zamanının geciktirilmesi ile protein oranında dolayısıyla
besin kalitesinde azalma meydana gelebilmektedir (Ventura Ríos ve ark.,
2019:29; Álvarez-Vázquez ve ark., 2021:729).
Bu sebeple Márquez ve ark. (2007:253-259) ve Palacios-Díaz ve diğerleri.
(2013:566-574), hasatın 50 günden fazla ertelenmemesini önermiştir. Farklı
zamanlarda hasat edilen maralfalfa bitkisinin kimyasal bileşimi Tablo 1’de
verilmiştir.