Teşekkürler,emeklerine sağlık.Çok uzun yıllardan beri iş,ticaret amacıyla çeşitli G.Amerika ülkelerine gider gelirim.Bir şey belirtmek isterim; önünde güvenlik görevlisi????gibi bekleyenler G.Amerika'da bazı ülkelerde çok yaygın olan çetelerin "oralara diktikleri kendi adamları ki bunlar sözüm ona diğer çetelere mesaj veriyorlar":))Buralar bizim el uzatmayın bizler de sizinkilere el uzatmayalım.Haraç almanın G.Amerika usulü bu olsa gerek.Sağlık ve neşeyle kal.
Selamlar Allah yardımcın olsun kardeşim işin çok zor bize oraları gösterdiğin için çok teşekkürler emeğine yüreğine sağlık yeni yerlerde görüşmek dileğiyle Allah’a emanet ol GÜLEN YÜZ😅 kardeşim
In America it is normal for private security to carry these types of weapons, nothing special, but in the United States it is excessive and in Texas or other states the same citizens carry them, so El Salvador It's normal simple private security
15:10 Bir zaman bir adam, bir sahrada, bedeviler içinde ehl-i hakikat bir zâtın evine misafir olur. Bakıyor ki, onlar mallarının muhafazasına ehemmiyet vermiyorlar. Hattâ ev sahibi, evinin köşesinde paraları oralarda açıkta bırakmış. Misafir, hane sahibine dedi: "Hırsızlıktan korkmuyor musunuz, böyle malınızı köşeye atmışsınız?" Hane sahibi dedi: "Bizde hırsızlık olmaz." Misafir dedi: "Biz paralarımızı kasalarımıza koyduğumuz ve kilitlediğimiz halde çok defalar hırsızlık oluyor." Hane sahibi demiş: "Biz emr-i İlahî namına ve adalet-i şer'iye hesabına hırsızın elini kesiyoruz." Misafir dedi: "Öyle ise çoğunuzun bir eli olmamak lâzım gelir." Hane sahibi dedi: "Ben elli yaşına girdim, bütün ömrümde bir tek el kesildiğini gördüm." Misafir taaccüb etti, dedi ki: "Memleketimizde her gün elli adamı hırsızlık ettikleri için hapse sokuyoruz. Sizin buradaki adaletinizin yüzde biri kadar tesiri olmuyor." Hane sahibi dedi: "Siz büyük bir hakikattan ve acib ve kuvvetli bir sırdan gaflet etmişsiniz, terketmişsiniz. Onun için adaletin hakikatını kaybediyorsunuz. Maslahat-ı beşeriye yerine adalet perdesi altında garazlar, zalimane ve tarafgirane cereyanlar müdahale eder, hükümlerin tesirini kırar. O hakikatın sırrı budur: Bizde bir hırsız elini başkasının malına uzattığı dakikada hadd-i şer'înin icrasını tahattur eder. Arş-ı İlahîden nâzil olan emir hatırına gelir. İmanın hâssası ile, kalbin kulağı ile, kelâm-ı ezelîden gelen ve "hırsız elinin i'damına" hükmeden اَلسَّارِقُ وَ السَّارِقَةُ فَاقْطَعُوا اَيْدِيَهُمَا âyetini hissedip işitir gibi iman ve itikadı heyecana ve hissiyat-ı ulviyesi harekete gelir. Ruhun etrafından, vicdanın derin yerlerinden, o sirkat meyelanına hücum gibi bir halet-i ruhiye hasıl olur. Nefis ve hevesten gelen meyelan parçalanır, çekilir. Gitgide o meyelan bütün bütün kesilir. Çünki yalnız vehim ve fikir değil, belki manevî kuvveleri -akıl, kalb ve vicdan- birden o hisse, o hevese hücum eder. Hadd-i şer'îyi tahattur ile ulvî zecr ve vicdanî bir yasakçı o hissin karşısına çıkar, susturur. Evet iman kalbde, kafada daimî bir manevî yasakçı bıraktığından fena meyelanlar histen, nefisten çıktıkça "yasaktır" der, tardeder kaçırır. Evet insanın fiilleri kalbin, hissin temayülatından çıkar. O temayülat, ruhun ihtisasatından ve ihtiyacatından gelir. Ruh ise, iman nuru ile harekete gelir. Hayır ise yapar, şer ise kendini çekmeğe çalışır. Daha kör hisler onu yanlış yola sevkedip mağlub etmez. Elhasıl: Had ve ceza, emr-i İlahî ve adalet-i Rabbaniye namına icra edildiği vakit hem ruh, hem akıl, hem vicdan, hem insaniyetin mahiyetindeki latîfeleri müteessir ve alâkadar olurlar. İşte bu mana içindir ki, elli senede bir ceza, sizin her gün müteaddid hapsinizden ziyade bize faide veriyor. Sizin adalet namı altındaki cezalarınız, yalnız vehminizi müteessir eder. Çünki biriniz hırsızlığa niyet ettiği vakit millet, vatan maslahatı ve menfaatı hesabına cezaya çarpılmak vehmi gelir. Yahut insanlar eğer bilseler ona fena nazarla bakarlar. Eğer aleyhinde tebeyyün etse, hükûmet de onu hapsetmek ihtimali hatırına geliyor. O vakit yalnız kuvve-i vâhimesi cüz'î bir teessür hisseder. Halbuki nefis ve hissinden çıkan -hususan ihtiyacı da varsa- kuvvetli bir meyelan galebe eder. Daha o fenalıktan vazgeçmek için o cezanız fayda vermiyor. Hem de emr-i İlahî ile olmadığından o cezalar da adalet değil. Abdestsiz, kıblesiz namaz kılmak gibi battal olur, bozulur. Demek hakikî adalet ve tesirli ceza odur ki: Allah'ın emri namıyla olsun. Yoksa tesiri yüzden bire iner. İşte bu cüz'î sirkat mes'elesine sair küllî ve şümullü ahkâm-ı İlahiye kıyas edilsin. Tâ anlaşılsın ki: Saadet-i beşeriye dünyada adalet ile olabilir. Adalet ise doğrudan doğruya Kur'anın gösterdiği yol ile olabilir... Bediüzzaman Said Nursi (R.A.) (Arabî Hutbe-i Şamiye'nin Zeyli) Hutbe-i Şamiye - 75
Yolunuz,bahtınız açık olsun.
Teşekkürler 🙏
Furkan kardeşim yeni ülken hayırlı olsun emeğine ağzına sağlık
Teşekkürler 🙏
Keyfin kıyak gözüküyor,çok iyi👣👣👣👣👣ler.👌👍👋👏👏👏👏👏
Yolunuz açık olsun, HAYIRLI çalışmalar dileriz
Çok teşekkürler 🙏
Aman dikkat evla gene tehlikeli yerlerdesin Allah korusunselamlar🇹🇷🙋♀️🤲👍🐞
Teşekkürler 🙏
Eline saglik kardesim yine guzel hi video olmus
Çok teşekkürler abi 🤗🙏
Teşekkürler,emeklerine sağlık.Çok uzun yıllardan beri iş,ticaret amacıyla çeşitli G.Amerika ülkelerine gider gelirim.Bir şey belirtmek isterim; önünde güvenlik görevlisi????gibi bekleyenler G.Amerika'da bazı ülkelerde çok yaygın olan çetelerin "oralara diktikleri kendi adamları ki bunlar sözüm ona diğer çetelere mesaj veriyorlar":))Buralar bizim el uzatmayın bizler de sizinkilere el uzatmayalım.Haraç almanın G.Amerika usulü bu olsa gerek.Sağlık ve neşeyle kal.
Dokunulmazlığı Olan Polisler Pompalı Tüfekle Dolaşıyorsa, Orası Gerçekten Çok Tehlikeli Bir Yer, Allah Yardımcın Olsun Kardeşim
Yolun daim açık aman dikkatli ol oğlum seni seviyoruz
Teşekkürler 🤗
Aynı rotayı kullanacak. . Çok faydalı oldu.Teşekkürler
Selamlar Allah yardımcın olsun kardeşim işin çok zor bize oraları gösterdiğin için çok teşekkürler emeğine yüreğine sağlık yeni yerlerde görüşmek dileğiyle Allah’a emanet ol GÜLEN YÜZ😅 kardeşim
Canım kolay gelsin aman furkanım çok dikkatli olalım Rabbim seni korusun sevgiler
Yolun acık olsun kuzum allaha emanet ol kendine dikkat et
Kolay gelsin 👍👍👋👋👍👍👍👍👍👍👍👍
Furkan valla her yer getto sıkıntılı...Yolun açık karşılaştığın insanlar selim olsun
Kolay gelsin yolun açık olsun
Teşekkürler 🤗🙏
dikkat et.👋
Emeğine sağlık.
Teşekkürler 🤗🙏
Geldin ya,hostel ide buldunuz,tehlikesiz maceralar yaşaman dileğiyle,aslında bizim için seyri güzel olacak biliyorum,, Eskişehir den selam olsun
Emeğine sağlık
teşekkürler
👍👍
Yolların açık olsun, tehlikeleri seviyorsun sanki ha ha ha. Kendine dikkat et. Yabancılarda silah alabiliyorlar mı, al birtane 😂Selamlar.
Ahaha teşekkürler 🙏 😂
👍
😊
Kardeşim yanlış anlama bu kadar izlenme sayılarıyla gerçekten you tubeden geçimini sağlayabiliyor musun
❤❤
😎🖐️👍
In America it is normal for private security to carry these types of weapons, nothing special, but in the United States it is excessive and in Texas or other states the same citizens carry them, so El Salvador It's normal simple private security
Abi bana yardımcı olur musun bende el Salvadora gideceğim Panama aktarmalı hangi belgeler çıkartmalı yım yardımcı olur musun çok teşekkür ederim
Teşekkürler
Otobusler ve kamyonlar zamaninda amerikadan hibe edilmis otobusler abd de eyaletler arasinda bunlar hala kullaniliyor tabi daha yenileri 😂
Buradakiler iyi ihtimalle 85 model🤣🤣🤣
15:10 Bir zaman bir adam, bir sahrada, bedeviler içinde ehl-i hakikat bir zâtın evine misafir olur. Bakıyor ki, onlar mallarının muhafazasına ehemmiyet vermiyorlar. Hattâ ev sahibi, evinin köşesinde paraları oralarda açıkta bırakmış. Misafir, hane sahibine dedi: "Hırsızlıktan korkmuyor musunuz, böyle malınızı köşeye atmışsınız?"
Hane sahibi dedi: "Bizde hırsızlık olmaz."
Misafir dedi: "Biz paralarımızı kasalarımıza koyduğumuz ve kilitlediğimiz halde çok defalar hırsızlık oluyor." Hane sahibi demiş: "Biz emr-i İlahî namına ve adalet-i şer'iye hesabına hırsızın elini kesiyoruz."
Misafir dedi: "Öyle ise çoğunuzun bir eli olmamak lâzım gelir."
Hane sahibi dedi: "Ben elli yaşına girdim, bütün ömrümde bir tek el kesildiğini gördüm."
Misafir taaccüb etti, dedi ki: "Memleketimizde her gün elli adamı hırsızlık ettikleri için hapse sokuyoruz. Sizin buradaki adaletinizin yüzde biri kadar tesiri olmuyor."
Hane sahibi dedi: "Siz büyük bir hakikattan ve acib ve kuvvetli bir sırdan gaflet etmişsiniz, terketmişsiniz. Onun için adaletin hakikatını kaybediyorsunuz. Maslahat-ı beşeriye yerine adalet perdesi altında garazlar, zalimane ve tarafgirane cereyanlar müdahale eder, hükümlerin tesirini kırar. O hakikatın sırrı budur:
Bizde bir hırsız elini başkasının malına uzattığı dakikada hadd-i şer'înin icrasını tahattur eder. Arş-ı İlahîden nâzil olan emir hatırına gelir. İmanın hâssası ile, kalbin kulağı ile, kelâm-ı ezelîden gelen ve "hırsız elinin i'damına" hükmeden
اَلسَّارِقُ وَ السَّارِقَةُ فَاقْطَعُوا اَيْدِيَهُمَا
âyetini hissedip işitir gibi iman ve itikadı heyecana ve hissiyat-ı ulviyesi harekete gelir. Ruhun etrafından, vicdanın derin yerlerinden, o sirkat meyelanına hücum gibi bir halet-i ruhiye hasıl olur. Nefis ve hevesten gelen meyelan parçalanır, çekilir. Gitgide o meyelan bütün bütün kesilir. Çünki yalnız vehim ve fikir değil, belki manevî kuvveleri -akıl, kalb ve vicdan- birden o hisse, o hevese hücum eder. Hadd-i şer'îyi tahattur ile ulvî zecr ve vicdanî bir yasakçı o hissin karşısına çıkar, susturur.
Evet iman kalbde, kafada daimî bir manevî yasakçı bıraktığından fena meyelanlar histen, nefisten çıktıkça "yasaktır" der, tardeder kaçırır.
Evet insanın fiilleri kalbin, hissin temayülatından çıkar. O temayülat, ruhun ihtisasatından ve ihtiyacatından gelir. Ruh ise, iman nuru ile harekete gelir. Hayır ise yapar, şer ise kendini çekmeğe çalışır. Daha kör hisler onu yanlış yola sevkedip mağlub etmez.
Elhasıl: Had ve ceza, emr-i İlahî ve adalet-i Rabbaniye namına icra edildiği vakit hem ruh, hem akıl, hem vicdan, hem insaniyetin mahiyetindeki latîfeleri müteessir ve alâkadar olurlar. İşte bu mana içindir ki, elli senede bir ceza, sizin her gün müteaddid hapsinizden ziyade bize faide veriyor. Sizin adalet namı altındaki cezalarınız, yalnız vehminizi müteessir eder. Çünki biriniz hırsızlığa niyet ettiği vakit millet, vatan maslahatı ve menfaatı hesabına cezaya çarpılmak vehmi gelir. Yahut insanlar eğer bilseler ona fena nazarla bakarlar. Eğer aleyhinde tebeyyün etse, hükûmet de onu hapsetmek ihtimali hatırına geliyor. O vakit yalnız kuvve-i vâhimesi cüz'î bir teessür hisseder. Halbuki nefis ve hissinden çıkan -hususan ihtiyacı da varsa- kuvvetli bir meyelan galebe eder. Daha o fenalıktan vazgeçmek için o cezanız fayda vermiyor. Hem de emr-i İlahî ile olmadığından o cezalar da adalet değil. Abdestsiz, kıblesiz namaz kılmak gibi battal olur, bozulur. Demek hakikî adalet ve tesirli ceza odur ki: Allah'ın emri namıyla olsun. Yoksa tesiri yüzden bire iner.
İşte bu cüz'î sirkat mes'elesine sair küllî ve şümullü ahkâm-ı İlahiye kıyas edilsin. Tâ anlaşılsın ki: Saadet-i beşeriye dünyada adalet ile olabilir. Adalet ise doğrudan doğruya Kur'anın gösterdiği yol ile olabilir...
Bediüzzaman Said Nursi (R.A.)
(Arabî Hutbe-i Şamiye'nin Zeyli)
Hutbe-i Şamiye - 75
😖
🇩🇪🌹
😀🥰
Suriye'liler Ve Afganların Çoğalmasıyla, Türkiyede Yakında Böyle Bir Ülke Olacağından Korkuyorum
mexico dan saygilar
Oralar eskisinden çok daha güvenli artık. Başkan @nayibbukele baya bir temizlik yaptı.
Evet detaylı videosu gelecek :)
👍