Apartman üniversiteleri: "Diploma, iş garantisi vermiyor"
Вставка
- Опубліковано 7 бер 2024
- Son 30 yılda Türkiye'deki yükseköğretim kurumlarının sayısı üç kattan fazla arttı. Bu artışta vakıf üniversitelerinin payı yadsınamayacak kadar çok. Ancak kâr elde etmeyi önceliklendiren kurumlar, eğitimin kamusal faydasını göz ardı etme eğiliminde. Apartman üniversite ya da bir diğer ismiyle tabela üniversitesi kavramı, bu eğilimin bir sonucu olarak ortaya çıkıyor.
Peki apartman üniversite nedir, bu kavramı kullanmak ne kadar doğru? Günümüzde diploma ne işe yarar? Eğitimde nitelik mi, nicelik mi daha önemli?
+90, bu soruların yanıtlarını bulmak ve Türkiye'de eğitimin güncel yansımalarını yakalamak için 2024 güz dönemi boyunca vakıf üniversitelerinde okuyan gençleri takip etti.
#üniversite #eğitim #diploma
Türkiye'nin eğitim sistemi son 20 yılda kaç kere değişti?
Burası muz cumhuriyeti istersen 2 üniversite bitir tanıdığın yoksa kasiyerlikten öteye gidemiyorsun çok yazık..
keşki birde diploma ticaret hanesi kıbrıs üniversitelerinden de bahsetseydiniz , peynir ekmek gibi hukuk fakultesi diploması dağıtıyorlar.
Biz ona “E5 Kenarı Üniversiteleri” diyoruz
Kampüsü olanın bile iş garantisi yokken.. Üniversite sosyalleşme mekanından başka bir işe yaramıyor maalesef
Yıllardır işe alım yapıyorum, ekip yönetiyorum. Gördüklerim : 1- Meslek liselerinden teknik önlisansa sınavsız geçişten sonra uzman yetiştiremez olduk. Örneğin Önlisans bölümü programlama öğrencileri önceden canavar gibiydi. Şimdikiler çok fos.2- Apartman ünilerinde okuyan ailelerin minnoş bebeleri çok kırılgan. Zora gelemiyor, merak yok, birşey yapılıyor ama neden yapılıyor farkında değiller, öğrenmek de istemiyolar
Hükümet ne kadar suçlu ise öğrenciler de o kadar suçlu. Boş ve anlamsız bölümü okumayacaksın kardeşim. 4 sene liseden bozma üniversiteside gez gez sonra işim hazır olsun. Başka ne isterdiniz beyefendiler.
teyzem o kadar şey söyleyip nasıl hiçbir şey söyleyememeyi başardın çok merak ediyorum
Üniversite okuma yerine meslek edinin gerisi hikaye
Her şehre iki üç üniversite açsak bir an önce herkesi üniversite mezunu yapsak biran önce dibe vursak ,çok mezunun hiç bir işe yaramayacağını bir an önce anlasak en azından fazla vakit kaybetmemiş oluruz belki. Sokakta kimi çevirsem ben üniversiteliyim diyor yazık. Duvara çivi bile çakamayan nesil sizlere selam olsun.
Gençlere tavsiyem bu apartman üni'lerine boşa 4 senelerini harcayana kadar gitsinler 2 sene kaliteli bir ingilizce kursunda üst seviyede ingilizce öğrensinler, sonra kalan 2 senede de yine kaliteli bir yerden yazılım öğrensinler. Ben iddaa ediyorum 4 senesini bu anlamsız apartman üni'lerinde boşa harcayanlara oranla çok daha fazla ve çok daha yüksek maaşla hem Türkiye içinde hem de Yurt dışında iş imkanları olacaktır.
0:59
Bir özel üniversitede araştırma görevlisi olarak çalışmaya başlayalı 2 yıl oldu. Bu 2 seneyi geçirmeden önce özel üniversite mezunlarına dair bir önyargım yoktu açıkçası. Şimdi ise ciddi önyargıya sahibim. Çünkü aldıkları eğitimin bir devlet üniversitesi MYO'su kadar bile dolu bir içeriğe sahip olmadığını düşünüyorum. Nedenlerini kısaca açıklamak isterim. En büyük sorun bence hocaların verdikleri eğitimi kesinlikle ciddiye almaması. Bu durumun sebebi olarak da öğrencilerin seviyesinin kötü olduğu önyargısını görüyorum. Mezun olduğum devlet üniversitesinde kendisinden ders aldığım hocam ile aynı özel üniversitede çalışıyoruz. Beni, 6 sayfalık çarşaf kağıdı bilgi ile doldurmama rağmen dersten bırakan hoca, özel üniversitede aynı dersin vizesini 8 adet çoktan seçmeli - test usulü bir sınav ile yaptı. Asistanlığım ilk senesiydi ve soruları görünce şok olmuştum. Ülkedeki 2-3 ciddi özel üniversite dışındaki tüm özel üniversiteler, abartsız söylüyorum, diploma satıyorlar. Genç hocaların da bakış açısı pek farklı değil. Öğrencileri salak olarak niteleyen hoca gördüm. Onlar da dersleri ciddiye almıyor ve kendi doçentlik ve profesörlük çalışmalarına öncelik verip basamak atlamayı hedefliyorlar. Genel olarak özel üniversitede çalışan hocalar öğrencilerini küçümsüyor ve ders içeriklerini inanılmaz kısıyorlar, haliyle soruları da çok kolay soruyorlar ki büyük bir başarısızlık tablosuyla karşılaşmasınlar. Öğrencilerin kapasitelerinin olmadığını düşünüyorlar ve devlet üniversitesindeki kadar ciddiye almıyorlar verdikleri eğitimi. Bu dediklerim elbette ücretli okuyan öğrencilere yönelik hocaların genel önyargısı, burslu öğrencilere dair böyle bir şey duymadım. Ancak zaten burslu öğrenci sayısı daha az olduğundan ders içerikleri ve sınav zorluğu belirlenirken yaygın öğrenci profili dikkate alınıyor. Ek olarak, özel üniversitelerin mütevelli heyetleri ve rektörlükleri de hocalara, öğrencileri zorlamamaları konusunda telkinde bulunuyor, en azından çalıştığım kurumda bu şekilde olduğuna bizzat şahit oldum. Öğrencilerin sürekli derslerden kaldığı ve atıldığı okullar haliyle tercih edilmeyeceğinden bazı özel üniversitelerin yönetimleri böyle bir politika izliyor. Hatta öğrencileri zorlayan hocaları da okulda uzaklaştırma yoluna gidiyorlar. Özel üniversitede okuyanlar çok bilindik, yaşlı profesörlerden de ders alabildikleri için prestijli bir eğitim aldıkları yanılgısına kapılıyorlar, halbuki o çok büyük profesörlerin onları ve onlara verdikleri eğitimi ciddiye aldıklarını söylemek zor. Elbette işini hakkıyla yapmaya çalışan hocalar da vardır ancak onların istisnai bir azınlık olduğunu düşünüyorum. Haliyle ben bu konuda arka planda dönen olayları görmüş biri olarak ileride bir gün işveren olursam özel üniversite mezunu biri ile çalışmayı tercih etmem. Bu kişilerin ders aldığı hocalar ne kadar bilindik isimler olursa olsun aldıkları eğitimin niteliği noktasında kafamda bir soru işareti olur. Elbette birkaç istisnai olarak çok iyi özel üniversiteyi bu genellemenin dışında tutuyorum.
Her köşe başında üniversite açalım devam edelim Allah nasip ederse 5 yıla kadar milyonlarca üniversite mezunumuz olacak . Usta bulamayacaksınız.. arz talep dengesi bozulacak .
Her üniversite kendi öğrencilerine üniversitenin kampüsüne belirli bir mesafeden daha uzak olmamak şartıyla ücretli-burslu yurda sahip olmalı. Bu yurdun kapasitesi öğrenci sayısının belirli bir yüzdesinden az olmamalı. SADECE BU ŞARTI GETİRMEK BİLE ÖNÜNE GELENİN ÜNİVERSİTE AÇMAMASI VE EĞİTİM KALİTESİNİ BİRAZ OLSUN ARTTIRMAK İÇİN BÜYÜK BİR ADIM. Okula kayıt oluyorsunuz, barınacak yer bulamıyorsunuz. Koç Üniversitesi'ne bakın mesela, kendi kampüsü içinde yurtları var. Bu yurtlar ve kampüs hayatı üniversiteyi üniversite yapan şey. Ne yazık ki bir vakıf üniversitesinden mezun olmuş ve bunların ceremesini çekmiş biri olarak söylüyorum bunları...
çok güzel bir video olmus
18 yaşından 22, 23 yaşına kadar okuyan mezun olana 23 yaşındaki Gence kaç yıl deneyimlisin nerelerde ne kadar süre çalıştın bizim tecrübe vermeye vaktimiz yok. Tecrüben yoksa stajyer çırak ücreti öderiz derler
Herkes herşeyi anlatmak istemiş ama cidden anlatım karmaşaya dönüşmüş gibi
Avrupa'da okuyorum Turkiye'de de okudum gordugum en buyuk fark Avrupa'da size bir seyi igretmiyorlar ama size bir seyi nasil ogreneceginizi cok guzel ogretiyor. Buraya gelene kadar gercek manada kimse nasil akademik bir yazi yazilir bunun pretigini kazanabilecegim bir firsat koymamisti. Bence Turkiye'de sistem maalesef hic akademiklesmemis benim gozumde Turkiye universiteleri bir akademik kurumdan cok, gelismis bir meslek kursu.
Türkiye çok komik bir yer sistem üniversiteye göre dönmüyor bazi bölümler hariç sosyal çevre ve törpille dönüyor.