Sayın hocam öncelikle saygılar ve sevgiler. Türk sporuna ve kung-fusuna verdiğiniz hizmetler için özellikle teşekkür ediyorum. Ancak başkalarının da yaptığı gibi sizin de Kung-fu ve Wus hu sistemini Türkiye’de ben tek başıma federasyon yaptım söyleminize ve iddianıza bu spora gönül vermiş, hizmet etmiş binlerce siyah elbilesi kung-fu cu adına şiddetle itirazım var. siyah elbiseyi 3 ay dahi giymiş bir sporcunun bile federasyon sürecinde emeği ve hakkı vardır.Siyah elbise giyen binlerce genç sporcular olmasa idi, Bu sporun sizin gibi ilk isimleri ilk hocalar Kung-fu yu bu ülkeye tanıtmasalardı, Görsel ve sesli ve yazılı Basında yayınlar yapılıp bu spor için kamuoyu oluşturmamış olsa idi, Kung-fu yu tanıtmak için cd ler kasetler kitaplar bastırılmasa idi, Binlerce kişinin katıldığı müsabakalar yapılmasa idi, Onlarca dernek birlik ve yüzlerce toplantılar yapmasa idi, GSGM ne ama ciddi ama gayri ciddi başvuruları yapmasa idi, Merkez danışma kurulun kulağına etkili siyasilerden olumlu sufleler verilmese idi, Ankara ya defalarca yolculuklar yapılıp siyasilerin kapıları aşındırılmamış olsa idi, Havalimanında dönemin başbakanları spor bakanları karşılanıp mitinglerle federasyon istenmese idi, Kan merkezlerine gidip propagandalar yapılmasa idi, Hocalar ceplerinden paralar verip federasyon yolunda emek harcamasalar idi, yani kısaca hocam tüm camia nokta virgül kadar federasyon sürecine hizmet etmemiş olsa idi bu hikaye bu şekilde sonuçlanmazdı. Böylesi destansı bir hikâyeyi kitabın sonuna getirip te kendinize havale ederseniz orada birileri size hikâyenin diğer kahramanlarını hatırlatır ve hatırlamanızı ister. 1980 lerin sonunda başlayan federasyon çalışmalarının hepsine katılan ve canlı şahit olan biriyim. Örnek: sizin salonunuzda yapılan toplantılarda “hangi sistemde federasyon olunsun?” tartışmalarında, Röportajda da belirttiğiniz gibi, EWF Wushu federasyonuna Türkiye adına ilk resmi üye olmanıza ve senelik aidatları ödemenize ,Wu shu sistemini bilmenize rağmen, sizin Wus hu sistemi ile federasyon olunmasını karşı çıktığınızı hatırlatmak isterim. Sonuç olarak Kung-fu Wus hu sisteminin federasyon olmasında öncelikli olarak siz ve diğer ilk kuşak hocalarımızla birlikte sizleri bir araya getiren ve olağan üstü çalışmalara imza atan ikinci üçüncü kuşak kung-fu sporcularının emeği vardır. Kung-fu Wus hu branşı bir veya birkaç kişinin sahiplenemeyeceği kadar büyük bir camiadır. Ayrıca Wu shu federasyonu 2006 yılında değil 1999 yılında kurulmuştur.2006 öncesini yok saymak Türk Kung-fu ’suna Tıpkı öğrencilerinizin size yaptığı gibi ihanettir sayın hocam. Bu spor branşın bugünlere gelmesinde tıpkı sizin gibi emeği olan bizlerinde uzak olması dağa doğrusu uzaklaştırılmış olmamızdan dolayı hüzünlüyüz dertliyiz. Allah uzun ömürler versin. Sporculuk selamı ile.
Rabbim uzun ömürler versin . Gelişimizde emeği çoktur hocamızın hakkı ödenemez
Yılmaz aydın efsanedir, ellerinden öpüyorum Kurban olurum onu yaradana..
Yilmaz hocam Adam gibi Adamdir
Manevi babam Yılmaz Şifu’m üstümde emeği çok hakkını ödeyemem ilerleyen yıllarda seni gururlandıracağım
Hayırlı olsun izliyoruz
Sayın hocam öncelikle saygılar ve sevgiler.
Türk sporuna ve kung-fusuna verdiğiniz hizmetler için özellikle teşekkür ediyorum.
Ancak başkalarının da yaptığı gibi sizin de Kung-fu ve Wus hu sistemini Türkiye’de ben tek başıma federasyon yaptım söyleminize ve iddianıza bu spora gönül vermiş, hizmet etmiş binlerce siyah elbilesi kung-fu cu adına şiddetle itirazım var.
siyah elbiseyi 3 ay dahi giymiş bir sporcunun bile federasyon sürecinde emeği ve hakkı vardır.Siyah elbise giyen binlerce genç sporcular olmasa idi, Bu sporun sizin gibi ilk isimleri ilk hocalar Kung-fu yu bu ülkeye tanıtmasalardı, Görsel ve sesli ve yazılı Basında yayınlar yapılıp bu spor için kamuoyu oluşturmamış olsa idi, Kung-fu yu tanıtmak için cd ler kasetler kitaplar bastırılmasa idi, Binlerce kişinin katıldığı müsabakalar yapılmasa idi, Onlarca dernek birlik ve yüzlerce toplantılar yapmasa idi, GSGM ne ama ciddi ama gayri ciddi başvuruları yapmasa idi, Merkez danışma kurulun kulağına etkili siyasilerden olumlu sufleler verilmese idi, Ankara ya defalarca yolculuklar yapılıp siyasilerin kapıları aşındırılmamış olsa idi, Havalimanında dönemin başbakanları spor bakanları karşılanıp mitinglerle federasyon istenmese idi, Kan merkezlerine gidip propagandalar yapılmasa idi, Hocalar ceplerinden paralar verip federasyon yolunda emek harcamasalar idi, yani kısaca hocam tüm camia nokta virgül kadar federasyon sürecine hizmet etmemiş olsa idi bu hikaye bu şekilde sonuçlanmazdı.
Böylesi destansı bir hikâyeyi kitabın sonuna getirip te kendinize havale ederseniz orada birileri size hikâyenin diğer kahramanlarını hatırlatır ve hatırlamanızı ister.
1980 lerin sonunda başlayan federasyon çalışmalarının hepsine katılan ve canlı şahit olan biriyim.
Örnek: sizin salonunuzda yapılan toplantılarda “hangi sistemde federasyon olunsun?” tartışmalarında, Röportajda da belirttiğiniz gibi, EWF Wushu federasyonuna Türkiye adına ilk resmi üye olmanıza ve senelik aidatları ödemenize ,Wu shu sistemini bilmenize rağmen, sizin Wus hu sistemi ile federasyon olunmasını karşı çıktığınızı hatırlatmak isterim.
Sonuç olarak Kung-fu Wus hu sisteminin federasyon olmasında öncelikli olarak siz ve diğer ilk kuşak hocalarımızla birlikte sizleri bir araya getiren ve olağan üstü çalışmalara imza atan ikinci üçüncü kuşak kung-fu sporcularının emeği vardır.
Kung-fu Wus hu branşı bir veya birkaç kişinin sahiplenemeyeceği kadar büyük bir camiadır.
Ayrıca Wu shu federasyonu 2006 yılında değil 1999 yılında kurulmuştur.2006 öncesini yok saymak Türk Kung-fu ’suna Tıpkı öğrencilerinizin size yaptığı gibi ihanettir sayın hocam.
Bu spor branşın bugünlere gelmesinde tıpkı sizin gibi emeği olan bizlerinde uzak olması dağa doğrusu uzaklaştırılmış olmamızdan dolayı hüzünlüyüz dertliyiz.
Allah uzun ömürler versin. Sporculuk selamı ile.
Hayırlı yayınlar
Hocam eline yüreğine sağlık kaynarcanın gururusun
MaşaAllah sevgili hocama
Yaklaşik otuz sene önce sakaryada erbakan hocanin konferanslarinda kungfu gösterilerini izlerdim
🔥🔥