Kurulmuş bir tezgah; "Siz Kur'an-ı anlayamazsınız"

Поділитися
Вставка
  • Опубліковано 18 жов 2024
  • Kurulmuş bir tezgah; "Siz Kur'an-ı anlayamazsınız" ABONE OL: bit.ly/mustafai...
    WEB: www.mustafaisla...
    FACEBOOK: / mustafaislamoglu
    TWITTER: / mustafaislamogl
    INSTAGRAM: / mustafaislamogl
    KİTAPLARI:
    bit.ly/2IDdmOz
    İLGİLİ KİTAPLARI:
    bit.ly/2ysKNzp
    bit.ly/2q45q0o
    YAYINEVİ:
    www.dusunyayincilik.com

КОМЕНТАРІ • 13

  • @nazmiyesirin4061
    @nazmiyesirin4061 5 років тому +4

    Allah razı olsun sizlerden allah sayılarınızı artırsın.

  • @dianarodriguez-pt6fv
    @dianarodriguez-pt6fv 3 роки тому +2

    Allah razı olsun.

  • @mehmetgurkan9953
    @mehmetgurkan9953 11 років тому +7

    Eyvallahh.. Harika bir anlatım... Hocamızdan Allah razı olsun.

  • @muhamed-alimatthees6042
    @muhamed-alimatthees6042 6 років тому +4

    Allahina Kurban Hocam Allah razi olsun.

  • @zafertufekci1479
    @zafertufekci1479 11 років тому +5

    allah razı olsun hocam

  • @rovshanhasanov2360
    @rovshanhasanov2360 3 роки тому +2

    Alla. Razı. Olsun. Hojam

  • @onurisayev5628
    @onurisayev5628 4 роки тому

    Allah razi olsun hocam

  • @limon7796
    @limon7796 6 років тому +5

    Agziniza saglik Hocam 👍👍👍👍👍👍👍

  • @hasnicktir8767
    @hasnicktir8767 6 років тому +6

    Akilli insan,kuran apaciktir herşey onda var diyen Allah'ın kitabina inanır, nasıl kuran anlasilmaz diyorlar anlamis değilim asıl apacik çelişki budur.

  • @MustafaMustafa-ci6uo
    @MustafaMustafa-ci6uo 6 років тому +5

    Tabi anlamayiz eger anlasaydikKuranda evrende gezegenlere verilen mesaji anlardik.O, iki doğunun ve iki batının da Rabbidir. QUR’AN, Rahman 17.
    Ve Biz, herşeyden (zıddıyla birlikte) çift yarattık. Umulur ki böylece siz tezekkür edersiniz.
    Zariyat 49 GERÇEKTEN Şİ'RA’NIN(gezegenin) RABBİ O. QUR’AN/Necm(yildiz suresi)/49 ayet YAKLAŞAN YAKLAŞTI. QUR’AN/Necm(yildiz suresi/57 ayet 6. Y. Yılda Arabistan’da 'HUZZA' diye bir kabilenin olduğunu, hatta bu kabilenin ' EŞ- ŞU-
    RA' adlı bir yıldıza tapındığını, asırlar önce kendilerine kadar intikal eden masallardan dolayı bunu
    yaptıklarını TARİHİ verilerde sıkça görmekteyiz.
    Bu ilkel kabile, kendilerine kadar gelen ve onlarda hayranlık veya korku uyandırdığı için; adı geçen
    ŞU - RA yıldızına tapınmış olmaları doğaldır. HUZZA hakkındaki bir veriyi İncil’den takip edelim.
    HUZZA kabilesinin bu unvanı da Hristiyanlardan İncil’den alıntıdır. KEHFİ 18 AYETİ- Bir de onları YASAM KAPSÜLÜNDE görseydin uyanık sanırdın. Halbuki onlar uykudadırlar. Biz onları sağa sola çevirirdik. Köpekleri de girişte ön ayaklarını ileri doğru uzatmıştı. Eğer onları görseydin, arkana bakmadan kaçardın ve için korku ile dolardı.Ayette gecen EHL-ÜL anlamı, O işte, O işin uzmanları, hakkiyle O işi bilenler ehil gençler, KEHFİ’Yİ yani O kabini en iyi kullanacak ekip anlamlarındadır.
    Şayet KEHFİ sıradan bir mağara anlamında olsaydı ‘FÎ KEHFİ-HİM’; Onlara ait özel olan O kabin anlamında kullanılır mıydı?22222ONLARIN KÖPEĞİ, ÖN AYAKLARINI (büyük salonun, mağaranın) GİRİŞ (bölümü veya avlunun giriş) KISMINA UZATMIŞ VAZİYETTEDİR. Kuran/Kehf 18] Kehf ekibinin odasının hemen önünde iki ön ayaklarını uzatarak bekleyen BOZKURT’UN ta kendisidirXXXXXXXXVe böylece “Allah'ın vaadinin hak olduğunu ve o saat (kıyamet) hakkında şüphe olmadığını ” bilsinler diye onları bildirdik. Aralarında onların durumu hakkında niza (çekişiyorlar, bu konuda doğru olmayan hikâyeler üretip gelecek nesillere intikal etmesi gereken doğru bilgileri saptırarak gereceği saptırabilirler, münakaşa) ediyorlardı. “Onların üzerine binalar inşa edin.(*)” dediler. Onların Rabbi, onları en iyi bilir. Onların işlerinde (çalışmalarında, projeleri veya deneylerinde) başarılı olanlar (dolayısıyla öncelikli söz hakkına sahip olanlar): “Onların üzerine mutlaka MESCİTt (eğitim öğretim, sosyal yardımlaşma ve tapınak anlamındadır) yapacağız.” dedi. QUR’AN/KEHF 21.].XXXXX16/ Ve siz, 9 başkasına kul olmayarak onlardan ayrıldığınız zaman sığının O özel kabininize (Kehf-mağaraya!!!). Rabbiniz size rahmetini neşretsin (üzerinize yaysın, size ulaştırsın, size göndersin). Ve size, refik (yardımcı olarak, arkadaş, destek) olarak işlerinizi (projenizi, yapmakta olduğunuz işi) kolaylaştırsın.XXXX18/ Ve onlar, uykuda oldukları halde sen onları uyanık sanırsın. (bu ‘UYANIK SANIRSIN’ ifadesine çok, çok dikkat ediniz lütfen) Ve onları sağa ve sola doğru çeviririz. Onların köpeği, ön ayaklarını Mağaranın giriş kısmına uzatmış vaziyettedir. EĞER SEN, ONLARA MUTTALİ OLSAYDIN (YAKINDAN GÖRSEYDİN), MUTLAKA ONLARDAN KAÇARAK (GERİ) DÖNERDİN. VE MUTLAKA SEN, ONLARDAN ÜRPEREREK KORKUYLA DOLARDIN (DEHŞETE DÜŞER, ÜRPEREREK ÇOK KORKARDIN).Onbinlerce sene önce yaşamış ve deneylerini başarıyla ortaya koymuş KEHF ve Er-RAKIM ekibinin başarılarına şahit olan millet veya toplum, yine kendi içlerinde yani kendi kavimlerinin sapıtmış olanlarından kurtarmak için KEHF VE ER-RAKIM’İN O şeylerinin, O araçlarının, O şeyin üzerine binalar ve binalarında üzerine mescit inşa ettiler. Kendi kavimlerinin sapıklarından korumak için bu hatırayı temiz, iyi niyetle yaşatmak için Mısırda YAŞAYAN CANLI HEYKELİ yani Sfenksi inşa ettiler.Bu yedi genç bilimcilerin ana gemileri yani Er-RAKİM dünyaya 1 günlük Işık hızına yakın mesafede herhangi bir yerlerdeydi. Çünkü ‘RAKİM’ kelimesinin içeriği beni bu kanaate getirdi. RAKİM, yüksekte asılı olan, yüksekteki bir şey gibi anlamlardaydı. RAKİM ana gemisinde bekleyenler de ‘hizip’ denilen ayrı, yani ikinci topluluktu, O ayrı bir ekipti… KEHFİ de bizzat dünyaya gelen 7 genç ve köpekleriydi… ‘İki topluluktan hangisi’ denilen bu iki topluluktu. Er-RAKİM’DE canlı varsa (ki mutlaka var) kaç kişi olduklarını bilemiyoruz.
    Seyahatleri dünya ile RAKIM ana gemi arasında dünya zamanı ile 300+9 sene sürdü.
    Kendi zamanlarıyla 1 gün veya bir günün yarısı. Bu da açıkça göstermektedir ki iki ayrı seyahat ve zaman olduğu. RAKIM ana gemisi dünyadan 1 günlük Işık hızında ulaşılabilecek mesafesinde yüksekte (uzay boşluğunda asılı bekleyen terminal gibi) KEHF ekibini bekliyordu.

  • @MustafaMustafa-ci6uo
    @MustafaMustafa-ci6uo 6 років тому +2

    RÂ,
    IK-RÂ
    RAB,
    RAHMAN,
    RAHİM,
    İB-RÂ-HİM,
    RÂ-KİM, RÂKİM
    İS-RÂ-İL,
    Şİ-RÂ,
    AMON-RÂ
    RÂ-MSES arasında çok ciddi ilişkiler var…
    QUR’AN’DA 5 surenin başında Elif lâm RÂ harfleri bulunmaktadır. Bunlar: Yunus, Hûd, Yusuf,
    İbrahim ve Hicr Sureleridir. RÂ’d Suresinde de “elif-lâm-mîm-R” vardır. Yüce ALLAH’IN RA-HMAN ve RA-HİM sıfatları.
    RÂ -hman ve RÂ -him olan Yüce ALLAHIN ilk EMRİ: IK- RÂ
    Sözcük karşımıza 15 000 seneden de ötelerden ve öncelikle B-RA-HMA olarak çıkmaktadır.
    Sanskritçenin ata lisanı köklerinden gelmektedir.
    Unutmamak gerekir; Yüce ALLAH insanlarını hiç bir zaman Resulsüz, eğiticisiz, sahipsiz
    bırakmamıştır.
    Rahman ve Rahim kelimelerinin kaynağını aldığı R-H-M kökü Akadca ve birçok Ortadoğu,
    İran ve Hint dillerinde ortak kullanımlara sahiptir. [O, Rabbidir iki doğunun, Rabbidir iki batının. RÂ’d Suresinde de “elif-lâm-mîm-R” vardır. Yüce ALLAH’IN RA-HMAN ve RA-HİM sıfatları.
    RÂ -hman ve RÂ -him olan Yüce ALLAHIN ilk EMRİ: IK- RÂ , Rahman 17]
    Bu ayet üstelik RÂ -hman suresindedir.
    Sanskritçe ‘RÂ’ yangın-alev-ateş, sarayın büyük odası, büyük kumanda odası akustik kelime
    kökü olarak her derde deva bir hece olarak karşımıza çıkmaktadır. RÂ sanki kelimelerin veya
    cümlenin veya konunun en önemli çimentosu gibi…
    Yüce ALLAH’IN RA-HMAN ve RA-HİM sıfatları.
    RÂ -hman ve RÂ -him olan Yüce ALLAHIN ilk EMRİ: IK- RÂ
    Sözcük karşımıza 15 000 seneden de ötelerden ve öncelikle B-RA-HMA olarak çıkmaktadır.
    Sanskritçenin ata lisanı köklerinden gelmektedir. RA-KİM (ve er Rakîmi) kısa cümlesinde sanki tekil bir şey veya tek özel bir yer veya bir tek
    şeymiş gibi anlam var ortada. Eşya, madde, şahıs vb. şeyler değil, sanki bilinmesi istenen bir
    koordinat var, sanki bir şeyin yerden yukarda asılı olduğunu ima eden bir şeyler var bu kısa
    cümlenin derinliğinde. Firavun hanedanlıkları henüz kurulmadan bu firavun kelimesi de icat edilmeden önce RA
    hakkında kendilerini etkileyen ve hayran bırakan, özendiren ve 300+9 sene uyumuş sonra da
    uyanmış bir kavimden, ekipten arta kalan anılardan gerçekçi bilgiler edinilmelidir ki: kendi
    adını Fİ-RA-VUN olarak tescilledi ve YAŞAYAN GÖRÜNTÜNÜN (Sfenksin) hemen yanında
    konuşlandı… En yakın komşusu olmak zorundaydı…. oldu da!… Fi-RA-Vun; Arapça Fi-RA-Wn, İngilizce Pha-RA-Oh.
    Hanedanlıklar başlarken henüz icat edilen Fİ-RA-VUN sözcüğünün anlamı: büyük kapı,
    büyük oda, büyük ev, yüksek kapı, büyük salon, büyük odanın hâkimi, büyük salonun
    yöneticisi, büyük odada, büyük salonda, gibi anlamların olduğunu açıkça tespit ettik.
    Neden bu anlamları olan yeni bir sözcüğü icat edip tercih ettikleri, birazdan pek çok gerçeği
    gün yüzüne çıkararak bize anlatacaktır.
    Fi-Ra-Vun sözcüğünün içeriğindeki heceler, tanrı RA anın oğlu (Bu RA unvanı Şİ-RA adlı
    gezegenden gelen üç elçi, garaniykden alıntı bir hecedir), büyük odanın yöneticisi vb. gibi
    anlamlardadır. Osmanlı yönetiminde de ‘BAB-I ALİ ‘yüce kapı anlamında kullanılması firavun
    sözcük anlamının İstanbul’a değişmeden taşınması da manidardır.