Bilgi varsa İnanç yoktur, İman vardır. İnanç yerini İmana bırakır, İmana dönüşür. Bilmediğin bir şeye inanırsın, bildiğin bir şeye iman edersin. Bir başka şekilde Sn. Senai Demirci’nin deyimiyle “Ne kadar az anlarsak o kadar çok inanırız.” www.7ve19.com/siz-mustafa-kurdoglu-bu-calismayi-inancinizda-gordugunuz-bir-eksiklikten-ve-bu-eksikligin-giderilmesi-sebebiyle-mi-yaptiniz/
Şahitlik: Görmek, tanık olmak. Bu ifade, tamamen bilimsel bir aktiviteyi, bilimsel bir yaklaşımı ifade eder. Gözlem, ölçüm ve deneyim ile insanlar şahit olurlar, şahitlik ederler. Ortaya çıkan bilimsel nitelikteki bilgiden (toleranslar dahilinde) emin olunur ve güven hasıl olur. (İman oluşur) İman kelimesi e-m-n kökünden gelir, emin olmak, güvenmek (bir delile dayanarak) anlamına gelir. Akletmek: Somut olandan, soyut olana, eldeki bağıntılar ve mantık kuralları dahilinde ulaşmak. (Felsefe - Mantık) Kur'an'ın bizden talebi, Şahitlik etmek ve Akletmektir.
Kur’an bizi inanmaya çağırıyor değil ..! Kur’an bizi başından sonuna şahitliğe davet ediyor. Bizi, gözlerimizle, kulaklarımızla, işitmemizle, görmemizle, dudaklarımızla, dilimizle, Konuşabilir olmamızla akletmeye çağırıyor. Akletmek eşya ile bağ kurmak üzerinden olur. Kur’an’ın “ya eyyühellezine amenü” ifadesi, ey inananlar diye çevriliyor. Hayır ..! “ey emin olma çabası içinde olanlar” Emin olmak, güvenmek ve güvenilir olmak gibi bir etik görevdir. Bir taştan eminsindir, koyduğun yerde durur ve sertliği katılığı neyse sonuna kadar odur. İnsan kendini inşa ederken, bir taşa bakmalıdır. Ben güvenilir miyim? Başkalarına da güvenebiliyor muyum? Güven inşa etmek, şahitlikle, akletmekle olur. Güven inşa etme zahmetine katlanmıyorsak, inanmayı tercih ederiz tabi ki. O kolaydır. Anlama zahmetinden bizi kurtarır. Ne kadar az anlıyorsak o kadar çok inanırız. Hatta az anladığı için çok inanan insanlar çok daha fazladır. (Senai Demirci)
Bilgi varsa İnanç yoktur, İman vardır.
İnanç yerini İmana bırakır, İmana dönüşür.
Bilmediğin bir şeye inanırsın, bildiğin bir şeye iman edersin.
Bir başka şekilde Sn. Senai Demirci’nin deyimiyle
“Ne kadar az anlarsak o kadar çok inanırız.”
www.7ve19.com/siz-mustafa-kurdoglu-bu-calismayi-inancinizda-gordugunuz-bir-eksiklikten-ve-bu-eksikligin-giderilmesi-sebebiyle-mi-yaptiniz/
ua-cam.com/video/VxhWTVu6qK0/v-deo.htmlsi=Df3ZuVKSqH9oHBqGkuranin sayisal yedi mucizesi
@@ToyArrozvideo açılmıyor...
Şahitlik: Görmek, tanık olmak.
Bu ifade, tamamen bilimsel bir aktiviteyi, bilimsel bir yaklaşımı ifade eder.
Gözlem, ölçüm ve deneyim ile insanlar şahit olurlar, şahitlik ederler.
Ortaya çıkan bilimsel nitelikteki bilgiden (toleranslar dahilinde) emin olunur ve güven hasıl olur. (İman oluşur)
İman kelimesi e-m-n kökünden gelir, emin olmak, güvenmek (bir delile dayanarak) anlamına gelir.
Akletmek: Somut olandan, soyut olana, eldeki bağıntılar ve mantık kuralları dahilinde ulaşmak. (Felsefe - Mantık)
Kur'an'ın bizden talebi, Şahitlik etmek ve Akletmektir.
❤
Kur’an bizi inanmaya çağırıyor değil ..!
Kur’an bizi başından sonuna şahitliğe davet ediyor.
Bizi, gözlerimizle, kulaklarımızla, işitmemizle, görmemizle, dudaklarımızla, dilimizle,
Konuşabilir olmamızla akletmeye çağırıyor.
Akletmek eşya ile bağ kurmak üzerinden olur.
Kur’an’ın “ya eyyühellezine amenü” ifadesi, ey inananlar diye çevriliyor. Hayır ..!
“ey emin olma çabası içinde olanlar” Emin olmak, güvenmek ve güvenilir olmak gibi bir etik görevdir.
Bir taştan eminsindir, koyduğun yerde durur ve sertliği katılığı neyse sonuna kadar odur.
İnsan kendini inşa ederken, bir taşa bakmalıdır.
Ben güvenilir miyim? Başkalarına da güvenebiliyor muyum?
Güven inşa etmek, şahitlikle, akletmekle olur.
Güven inşa etme zahmetine katlanmıyorsak, inanmayı tercih ederiz tabi ki. O kolaydır.
Anlama zahmetinden bizi kurtarır. Ne kadar az anlıyorsak o kadar çok inanırız.
Hatta az anladığı için çok inanan insanlar çok daha fazladır.
(Senai Demirci)
Hocam Asuman 98li bir kere evlenip boşanmış belki işimize yarar bu bilgiler ofof😭😭
ok
Buradan link atabilirsiniz 3 ay boyunca
ok