45 Yaşında bir tıp doktoruyum, iyi bir aileden geliyorum, standart eğitimleri alarak geçirdim ömrümü... Standart eğitimler insanda öğrenme, araştırma duygusunu tetiklemiyor. Hiç ihtiyacını hissetmediğimden dolayı, kavramsal düşünmeme gerek olmadı belirli bir yaşa kadar, bu konuda bilgiçlik, ya da bilgi satma gereği duymadığım için de başka gerekçeler veya güdülerle peşinde gidip düşünmeyi öğrenme arzum da olmadı. Fakat bir gün geldi ki içimde "neden" diye sorduğum sorular kabardı, cevap arayışları başladı. Sadece içimden geldiği için ve merağımı gidermek için yaptıklarım beni mutlu etti. Size bakıyorum, tutukluyken başlayan süreçte geçen neredeyse 40 sene, 8 saat mesai desen harcanan zamana, sarfedilen emeğe en kaba haliyle günde 16 saatten 80 yıllık bir ömür eder bu işlere ayırdığınız zaman. O yüzden de söylediğiniz, yaptığınız şeyleri bizim anlamamız çok zaman, çok çaba gerektiriyor. Ders şeklinde yaptığınız eğitimleri geçtim, sadece Habertürk tv büyük sorular programında söylediklerinizi kavramak için 7-8 kez dinlemek gerekiyor benim için, aynı şeyleri dinleyip, okuyup, araştırıp, bir daha dinleyip, yine gidip yeni sorulara cevap arayıp, sonra tekrar bir kez daha dinleyip yeniden gidip okumak gerekiyor. Ben idrak etme konusunda hep başarılıydım ama sizin sözlerin derinliği biraz fazla geliyor arkasını inceleyecek insana, yoksa kumaşı ucuz olanlar zaten, "ne var ki söylediklerinde bu kadarını ben de arkadaşlarla konuşuyorum zaten" diyebilir, ama aslı öyle mi işin acaba gerçekten?!? Ah keşke ben de o rahatlığı duyan, özgüvenli kitle arasında kalsaymışım, ama artık bir ışık yandı içimde, bundan sonra karanlık daha acı verici olur bana. Ama tekrar tekrar aynı konuşmaları dinlemek bile onlarca farklı konuşmayı üstünkörü dinlenmiş olmaktan daha üstün, daha işe yarar. İlmek ilmek dokunmuş sözleri birleştirmek , üstünde düşünmek, öğrenmek, etrafını gezip o "binaya" farklı açılardan bakmak bir sürü üzerinde çalışılacak, düşünülecek fikirler yaratıyor zihnimde. Fakat şunu da söylemeden geçmeyelim; mesajlarınız çok katmanlı, çok dolu, ne kadar basitleştirerek anlatsanız da, her ne kadar ben ortalamadan kolay öğrenir olsam da, her ne kadar on kere dinleyip detayları yakalamaya çalışsam da öyle hazmetmesi kolay olmuyor mesajları, biraz fazla süzülmüş, fazla yoğun, hatta kaba tabirle hem tadı hem kokusu güzel diye burnuma karpuz sokmaya benziyor, haz alacağım diye umarken acı veriyor. Süre konusuna gelince; ne kadar uzun olursa temeller ne kadar sağlam kurulup, konu o ölçüde geniş açılınca ilerde anlaması o kadar daha kolay oluyor, vakti olan dinlesin, gerisi de başka videolar dinlesin, illaki alaycı bir söz mü etmek lazım?!?
Kimse ile aramda bir zıtlaşma olsun istemiyorum ve bununla birlikte benim yorumumun altına yazıldığı için yine de kendi fikrimi ifade gereği duyuyorum. Benim görüşüme göre Dücane Cündioğlu ve Turan Dursun öyle iki farklı nokta ki aynı düzlemde bir araya gelmeleri asla mümkün değil, 180 derece zıt bile diyemiyorum, tamamen iki farklı şey diyerek konuyu kapatmak istiyorum. Bunu güzel ifade etmeye benim eğitimim yetmez ama kanıtın varlığı , delilin gücü kendisinden gelirse yanlışlanamayacak kadar düşünce eseri ve kendisinden menkul olursa ancak o zaman gerçek olur. Dücane beyin akılsal önermelerini, analizlerini kimi oryantalist bakış açıları veya "inceledim, baktım yokmuş öyle şeyler dostum!" basitliğinde görmek büyük haksızlık olur. İnanan bir gencin, inançlı bir müminin, hatta ön saflarda savaşan bir savaşçının akılsal yolculuğu ile gittiği istikametteki vardığı sonuçları "yokluk" olarak algılamak, kavramsal, devasa bir dünyanın -alemin- kapısından hiç girememek anlamına geliyor belkide... Anlatılan saatler dolusu koyu kıvamlı süzülmüş fikri dinlemek, nasiplenmek varken bir sürü yorumda "gözlüğün parlıyor" noktasında kalanlar da var. 5 satırlık notla , üç saatlik konuşmayı giriş, gelişme, sonuç halinde bir düşünce bütünlüğünde götürürken, yapılan işin ustalığına hayran olmayıp, birkaç doldurma sesine takılanlar belki de konuşmacının ağzından kendi düşündükleri fikirler çıkmıyor diye öfkeleniyorlardır, kim bilir? Ya da kendileri çok daha iyi hatiptirler ve sadece retorik değil, fikri bir analizin peşinde üç saat konuşabilecek ama hiç teklemeden, dinleyiciyi elde tutmak için yapılabilecek sahteciliğe hiç girmeden bunu yapabileceklerdir... O kadar iyidirler belki de kim bilir? Ama o yetenekte birisinin de benim yorumumla işi olmaz zaten. Dücane beyin fikirlerinden çok faydalanıyorum, kendi yolumda giderken bana bakılacak çok pencere, girilecek çok kapı, yürünecek çok patika gösterdiğini düşünüyorum. Bir Anadolu şehrinde evinde oturup, bu kadar büyük bir serveti önüme benim için bedelsiz getiren bir düşünürün kıymetini bilip, bize vermek istediklerinden alabileceğimi alıp, kendi yolumda devam etmeyi düşünüyorum. Yoksa kişi olarak kendisi hakkında dinlediklerim ve bildiklerim kadarıyla hiç bir ortak noktamız yok, yan yana gelsek kişilik olarak muhtemelen pek hazzetmeyiz birbirimizden ama o fikirlere hayran olmamak, saygı duymamak mümkün değil benim için.
@@canekener5635 Can Bey , yorumları paylaşma tuşu olsa da, yorumunuzu paylaşabilsem. Ellerinize , yüreğinize sağlık. Dücane Bey'in videosu altına böylesi yorumları görünce; ne güzel konuşan da, dinleyen de diyesi geliyor insanın.
4 роки тому+1
söyledikleriniz çok şairane ama hiç felsefesi değil. Yada hocanın diğer bir değişiyle çok imgesel, hiç kavramsal değil.
Sayin filozof seni dinleyince mamtik dersi vermişsin yazik O öğreticilere belki hepsi mantiksiz olmuşlardır hink king edip dinlyenlerde 2/3 hep zaman kaybidir filozfluk bir idoloji gelecek kuşaklara bir şey birakmak seni dinliyenlerede allah varsa sabir versin ağır bir eleştiri kusura kalma genede sel. Sağlıkça. Kal
Dücane hocam dinleyen kimse var mı bilemiyorum dediniz. Bir benzetmem olacak, “ Siz lütfen konuşunuz, bir faydalanan olacaktır.” Ben sizi internetteki problemlerden dolayı sonradan videolarınızdan dinliyorum. Hayatıma tahmin edemiyeceğiniz kadar anlam kattınız. Teşekkür ediyorum
Harikasınız. Keyifle dinledim . 80 li yılların bir çocuğu olarak o günleri hissettim. Düşündürüyorsunuz. Bir kaç kez dinlemek gerekiyor. Noksan yönlerim çok. Teşekkür ederim. Emeğinize elinize sağlık.
4 роки тому+6
Bizleri aydınlattığınız için çok teşekkür ederiz. Allah sağlık sıhhat versin inşallah, Çarşamba akşamları siz bizi görmesinizde biz karşınızdayız endişe etmeyiniz lütfen.
Duygusal, politik ve ön saflarda çarpışan siz.entelektüel bir mevkidesiniz.bizde aynı gelenekten geldik.çok acı çektik kendi bünyemizde.başörtüsü hk da çok sorguladım.bunun devamı diğer sorgulamalar serisini getirdi.sizi takipteyiz.
Geçmişi, bugünü ve yarını anlatıyorsunuz.Yaşananları neden ve sonuç ilişkisiyle anlatmanız çok önemli. Tarafsız olmaya çalışmanız çok değerli. Sizi dinleyen sol görüşlü bir yurttaş olarak kitaplarınızı ve konuşmalarınızı takip etmekteyim. Değerli konuşmanız için teşekkür ederim.
Dücane Hocam , inanın ki tüm bakış açımı değiştirmeme ve neden taşıdığımı bir türlü anlayamadığım yüklerimdem kurtulmam konusunda çok yardımınız oluyor lütfen konuşmaya ve aktarmaya devam ediniz. Kalın sağlıcakla.
3 saat ancak izlemeye değdi. Kimseyi karalama amacı gütmeyen harika bir dönem değerlendirmesi ve özeleştiri. Ölmek üzere iken bile kavgaya devam edip yalan hatırat yazanlar var. Çok saygı duydum. Teşekkürler. Faydalandım.
@@cemilyetisen549 İnsan okuduğu şeye bir şey söylemeden önce "acaba benim anlama konusunda bir problemim olabilir mi" diye düşünme olgunluğu göstermeli.
eski bir islamci olarak anlattiginiz beni cok dugulandirdi .zaten sizi hayatimi kurtaran adam olarak gordum .o kadar cok sey hissettimki anlatsam sigmazz buaraya .ama sadece sunu yazayim iyiki varsin benim hizirim iyiki varsin ustad .
@@sedaa09 Temel felsefe kavramlarını ve Kur'an'ı anlamanız gerekir. Dücane İslam filozoflarının yolunu takip ediyor. Dücane'yi yalnızca felsefi kavramları öğrenerek anlayamazsnız. Dücane İSLAMCI değil müslümandır tıpkı kendisinden önceki İbni Sina, Farabi, İBni Rüşd gibi.
@ersel bilen :D neydi güzel kardesim, budist mi, katolik hristiyan mi, ibni sina hanefi kadiligi yapmis bir zat, farabi´nin müslüman hocasi olmadigi söylenir ama müslüman oldugu bilinir, vesselam
@ersel bilen biliyorum azizim, lakin ictihad hatasi olarak görenler´de var, özelikle ibni sina´nin ölmeden önce bazi görüslerinden döndügü rivayet edilir
Tarihi objetkif olarak kavrayamadığımızda aklımız karanlıkta şaşırıp kalıyor...Özellikle M.Kaynak’ın “ kimin çıkarı varsa oraya bak” pusulası çoğu zaman doğruyu gösterdi, bahsettiğiniz süreçlerin çoğunu gözlemledim ve hocam bu analizleriniz tarihe, sonraki dönem araştırmacılarına sunulmuş ip uçları, kaç tane arkadaşımızın ve anadolu çocuklarının bu oyunda gururları okşanarak gönüllü piyonluğa soyunduğunu gördük. O meşhur darbı meseldeki gibi ( bugünün de hatırasına binaen ) “ Deniz’lerin asılmasına vatansever olduğunu iddia eden tüm yurttaşlar sessiz kalmamalıydı...”
Hocam anlatın, hiçbir şey boşa gitmez. Bu kayıtlar zaman ile zaman içinde tekrar dinlenir ve yerine ulaşır. Canlı yayında izleyen varmış yokmuş düşünmeyin. Bu dijital yayınların güzelliği burada. Yıllar bile sonra bu anlatılarınız yerini bulacak. Kitap yazmak gibi düşünün. Bu sesiniz yitip gitmez, muhakkak duyan olacaktır. Ama şimdi ama gelecekte, yada .... saygılarla .
Bir düşünürün çok anlamlı bulduğum bir sözünü paylaşmak istiyorum. "Deha sabırdır" diyordu. Ben de bunun çok doğru bir tanımlama olduğunu düşünüyor ve bu sabrı sizde görüyorum.
Ducane Hocam agziniza saglik. 20li yaslarim islamci yazarlari (Ismet Ozel, Necip Fazil vs) okumakla gecti. Okumakla kalmadim yazdiklarini benimsedim ve yasamaya calistim. Egitimim, yabanci dilim, gorgum ve algilama kapasitem gelistikce yazdiklarinin ne kadar kofti olduklarini anladim ve attim butun kitaplarini. Islamcilikta orjinal ve evrensel hic bir sey yok. Hosgoruden yoksun kaba bir duygusallik ve gercekten kopuk iddialar; kendileri disindaki dunyayi anlamaya tenezzul etmeyen bir ego; hepsi bu. Hakkiyla amacladiklarinin gerceklesmesi durumunda farkli inanctaki insanlara ve azinliklara nasil davranirlar, bunlara girmiyorum bile. Simdi donup bakinca gencligimi bunlarla heba ettigime yaniyorum; giden gunler geri gelmiyor malesef. Islamcilari okuyacagima hippi gibi dunyayi gezseydim daha cok sey ogrenirdim, gorurdum, anlardim ve gencligimden keyif alirdim.
duygulara, müslümanların çıkmazlarını delilleri ile ifade ettiniz. Bende; bir yere ait olamama duygusunu anlamlandırdınız. ne radikal ne cemaatçi ne tarikatçı nede siyasetçi olabildik ve arada kalmış bir yere ait olamayan sizin tabirinizle dindarlara tercüman oldunuz. teşekkürler
Bizzat tarihin canlı örneğine tanıklık ettiniz.Bizde de bu yaşanmışlıkların can alıcı noktalarında İslam için deyip o süreçlerden geçilen birebir içinde yaşayanlar olarak şahitlik ettik diyebilirim.
Hocam kim dinliyor filan diye sakın düşünme? Tarihe not düşüyorsunuz. Milyonlarca saçmalık içinde bocalayan genç var. En kötüsü onları kurtaracaksınız. Bırakmayın konuşmayı.
Her ne kadar ismine de soyismine de nadiren rastlansa da iki ayrı Dücane Cündioğlu tanıyorum. Ararlarındaki farklar o kadar fazla ki bu duruma isim benzerliği dışında bir açıklama getirmeme imkân yok. Bu yüzden Dücane Cündioğlu olmak isteyenlerin öncelikle hangi Dücane Cündioğlu olacağına karar vermesi lazım. 1) Birinci Cündioğlu halkın “okumuşlarca” taşlanan yerli hurafelerine sahip çıkıp “okumuşların” tercüme hurafelerini taşa tutar. İkinci Cündioğlu ise “okumuşların” tercüme hurafelerine tabi olmayı ve böylece onlar arasında bir yere sahip olmayı önemser. 2) Anlamın Buharlaşması’nı yazan ilk Cündioğlu’ndan farklı olarak ikinci Cündioğlu anlamdaki buharlaşamayı hızlandıracak yeni “kavramlar” saçar ortalığa. 3) Eylem yapan kişiler başörtüsü yasağına karşı çıkıp “Başörtüsü Müslüman Kadının Kimliğidir”, “Cuntaya Hayır, Eğitime Özgürlük” yazan pankartlar taşıyorsa “Slogan atıp, pankart açıp protesto yürüyüşü yapacağınıza yakındaki filan türbeyi ziyaret edip dua etseydiniz daha makbul olurdu.” diyin ve bu eylemcilerin “reçel” yapmayı bilip bilmediğini sorgulayın. Ama “başka” birilerine pek ala “ezansız semtlerin” çocuklarına “Tanrı’nın şehre gelmesi, Tanrının çocukları” tadında güzelleme yapabilirsiniz. Semantik biliyor olmanız bile engel olamaz. Arafta olmak o tarafta olmayı gerektirir gibi yapmak ve Dücane Cündioğlu olmak bunu gerektirir. 4) İlk Cündioğlu Peygamberler tarihi okur ikincisi Fransız İhtilali’nin yaydığı özgürlük, eşitlik, kardeşlik hurafelerinin “disbritörü” olmayı yeterli bulur. 5) İlk Dücane Cündioğlu, Renan Müdafaanamesi hakkında yazdı mı “konuya” on yıllardır getirilemeyen katkıyı getirirdi, Cemil Meriç Hakkında yazdı mı “kimsenin adını bile duymadığı kaynaklara ve metinlere ulaşıp Cemil Meriç külliyatına kimsenin yapmayacağı katkıyı ve eleştiriyi getirirdi. İkinci Cündioğlu ise “hedefini” hakikatin hatırını gözetmek yerine Nişantaşı-Etiler parantezindeki parası olanlara “çakma” lüks tezler üretmeye adıyor. 6) İkinci Cündioğlu Kemalist sofraya “Türkiye halkının kültürel tercihlerini iktidar belirleyemez, hele hele yöneticilerin şahsi beğeni düzeyleri” tadında güncel salatalar üretmekle meşguldür. Elifbayı alfabe yapan, kılık kıyafeti insanları darağacında sallandırmak belirleyen, ezanın hangi dilde okunacağı konusunda bile vatandaşına eza eden iktidarı gündem dışı tutma başarısını göstermektedir. 7) İkinci Cümdioğlu’nun ilk Cündioğlu’na yaptığı kötülükler bıyığını kesmekten, kulağına küpe takmaktan, saçlarını uzatmaktan ve sadece Avrupa dillerinden alıntılar yapmaktan ibaret değildir elbette. Ancak bunlar buzdağının “görünen” kesimindeki erimenin göstergesi olarak dikkat/korku ve hayret uyandırıcı şekli değişikliklerdir. Bu değişikliklilerin “deruni” arka planını teşhis edip derinlemesine eleştirebilecek tek kişi maalesef ilk Dücane Cündioğlu’dur ve bir müddettir kendisinden haber alamadığımız için tedirginlikle beklemekte olduğumuzu beyan etme ihtiyacı duymaktayız. 8) İlk Dücane’nin “muhafazakar” belediye ve kurumlarda konuşurken “kurum”da yer alan ve onu dinlemeye gelenlere yaptığı çarpıcı eleştirilerin yerini İkinci Dücane’nin “kendisine” gelenlere sempatik görünmek için nice taklacı güvercini hayran bırakacak bir performansa terk etmesi dikkat çekicidir. İlk Dücane’nin savunduğu pek çok fikir (mesela evlilikle ilgili) İkinci Dücane tarafından ima bile edildiği takdirde “aforoza” uğramasına sebep olacaktır. Bu kimin arabasına binersen onun türküsünü söylersin düstursuzluğuyla bile bağdaşmaz esasen. Çünkü İlk Dücane’nin eleştirel türküleri yerini İkinci Dücane’de “kasidelere” terk etmiştir. 9) İlk Dücane ara sokaklarda keşfe çıkıp okurlarını da oraya çağırırken İkinci Dücane bulvarları tercih etmekte ve yanında “kasketlileri” istememektedir. BONUS TÜYOSU: “Yarabbim, kaç yıldır uzun yaşamış bir Türk’ün kendini inkâr etmeden ölümünü göremiyoruz.” diyen Ahmet Hamdi Tanpınar’ı bir kez de siz haklı çıkarın. Türk aydınının temel vazifesi Ahmet Hamdi Tanpınar’ı haklı çıkarmaktır. NOT: Bu noktada Ayşe Şasa’nın bir hatırasına bırakıyorum sözü: “O piyesi yazıp da ilgi odağı olduğum zaman, zannediyorum Selahattin Hilav, Kemal Tahir’e götürdü beni. İlk eşim Atilla Tokatlı da vardı. Tanıştıktan sonra Kemal Abi o unutulmaz sözünü söyledi: ‘‘Maskaralık yaptığın sürece seni baştacı ederler ama ciddi bir şey yaparsan kimse ilgilenmez. Yolunu seç.’’ Bu, bütün hayatımı belirlemiş bir konuşmadır.” Bunu anlatıyorum zira “konuşma” fırsatı olsaydı ilk Dücane Cündioğlu da ikinci Dücane Cündioğlu’na bunu anlatmayı tercih ederdi gibi geliyor bana. Bu yazıyı da kendi adıma ilk Dücane Cündioğlu’nu özlediğim için kaleme aldım. Öylesine bile özlem ki bu İkinci Dücane Cündioğlu’ndan bile uzun uzun bahsetmekte bir beis görmedim. FİNAL SINAVI: İkinci Cündioğlu’nu ilk Cündioğlu’na emanet ediyoruz. Peki, siz hangi Dücane Cündioğlu olacağınıza karar verdiniz mi bakalım?
@@animalkingdom5849 Dücane hoca muhtelif videolarında defaatle sizin söyleminizin aksine fikirlerindeki bu yetkinleşmenin istinad ettiği noktaları izah etti . Arif olana tarif gerekmez. Keşke eski Dücane - yeni Dücane güzellemesi yapmadan önce, kendi mahallenizin düştüğü ve dahi kendisininkiyle beraber diğer mahalleleri de düşürdüğü durumun ciddiyetini kavrayabilecek ferasete sahip olabilseydiniz.
Dücane hocam, ağzınıza ve emeğinize sağlık. Ses kalitesinin kötü olması yüzünden dedikleriniz yer yer anlaşılmıyor, bu ses problemini acilen çözmek için yardım almanızı rica ediyoruz. Teşekkürler, saygılar...
Söylemesi kolay ama kolay ama ıvır zıvır yorumlardan etkilenmemenizi tavsiye ederim. Sonuçta internet, herkesin kimlik değiştirdiği yer. Etkilendiğiniz yorumların zaten sizin aslında beklediğiniz yorumlar olduğunu düşünüyorum. Bunlara cevap verdiğinizi görmek de samimiyetinizi kanıtlıyor, en azından benim için. Kanalınızın bizim gibiler için sadece felsefe tarihi kaynağı değil aynı zamanda Türkiye vatandaşı zihninin iç hesaplaşmasını yönlendirmek için önemli bir rehber olacağını umut ediyorum. Umarım kanal yoğunluğu yada saçma yorumlar gibi tektik konular hevesinizi kırmaz. Çünkü bu mecra sizin gibi insanlara "kolay" ulaşabilmek için bize göre çok önemli. Her gün yeni videonuz var mı diye kontrol ediyorum. Çalışmalarınızın devamını dilerim.
Buraya çok özür dileyerek bir teknik eleştiri yazmak istiyorum. Zira dinlemekte çok zorlanmama sebep olan bir reklam sıklığı var. Bu öyle ki Dücane Hocam’ın ortalama her 3 dakikalık konuşması arasına uzun uzun reklamlar giriyor. Dinlemesi ve konuşmaya adapte olması o kadar zorlaşıyor ki. Umuyorum düzelir. Hiç bir youtube kaydında bu kadar sıklıkta reklam görmedim. Teknik bir problem midir bilmiyorum ama dinlemesi cidden çok zorlaştı. Sadece bu yazıyı yazarken bile 3 kez reklam arası yaşadım.
Dücane hoca sonuna kadar dinledim ama ses düzeni çok kötü biraz daha iyi olsa çok iyi olur herhalde canlı yayın azizliğidir biraz prodüksiyona yatırım yapılsa biz yeni nesiller birazdaha iyi yararlansak yeni gençler kitap okumuyorlar yuotube jenerasyonuz şahsen ben de bisürü kitap alıyorum ama hiçbirini bu büyük metropol karmaşasında yoğunlunda okuma fırsatı bulamıyorum.bu alet sürekli elimizde bazen açtığımızda sizi karşımızda bulduğumuzda bari o vakti değerlendirme şansı buluyoruz teşekkürler dücane hoca uzun sağlıklı ömürler ....
Bir solcu olarak Dücane Cündioğlu'nu kendi mahallesine açıktan eleştirmeye başladığından beri yakından izliyorum. Hoca ekseriyeti ne yazık ki tek kitaplı insan vasfındaki islamcılara-muhafazakarlara-milliyetçilere gerçekten yapıcı düşünmeyi ve eleştirmeyi öğretebilecek birikime sahip keşke daha çok bilseler değerini. Marx-Engels'in teorilerini anlamak için Kant ve Hegel hakkında anlattıkları videoları defalarca dinledim izledim. İnternetten bir gün belki silinir diye tam ders kabilinden olanları indirip arşivliyorum. Felsefe, düşünce tarihi, sanat, doğu-batı etkileşimi gibi konularda özgün bilgiler duymak isteyenlere Dücane Cündioğlu'nun BİE derslerini şiddetle öneririm. Öte yandan bir avukat olarak devlete, iktidara, güce, kişisel hırslara vs. ilişkin anlattıklarıyla birikimimi geliştiriyorum. Ayrıca özellikle anlatımda kelimelerini özenle seçmesi, kelimeleri zihinde gezen gelişigüzel gezintilerinden alıkoyarak adeta askeri nizama geçirerek muhatabının fikirlerini örgütlemesine hayranım. Bu yönüyle O. Atay'ın hocası Prof. Mustafa İnan'a benzetirim kendisini. Yetkin bir filolog hocanın dilbilimsel-etimolojik yöntemini incelese muazzam faydalı olurdu sanıyorum. Bir gün tanışırız umarım hocayla. Sevgiler.
lemar 61 Eleştirel ve gerçekliğe sadık düşünceler üreten her yer benimdir. Çöplüklerden fikir devşirmek bizim tarzımız değildir, siz öyle yapıyorsanız bir şey diyemem. Solculuğun kutsalı yoktur başka ideolojilerdeki kutsallara da kendi değerlerine de eleştirir. Dücane Cündioğlu’nun Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluş sürecine dair konuşmalarını da dinlemiştim. Kamal diyerek aşağılamaya çalıştığınız kişi Gazi Mustafa Kemal Atatürk’tür. Sizin gibi ne idüğü adı sanı sıfatı belirsiz trollerin demesiyle değeri düşmez.
@@savunmaninsiniri eleştiri ve gerçeklik temeli olan fikirler uzerine bina edilir dine söverek ataizm ve kamalizm dinlerine inanarak ne eleştiri yapabilirsin nede gerçekliğe yaklaşabilirsin sadece kendince itham edeceğin bir gurup insana karsi guya delil buluyorsun klasik sol zihniyet aslinda sizi özdil iyi yoluyordu emma
lemar 61 Düşünceye dair zerre arayışınız bulunmadığı açık olduğu için bu tartışmayı bitiriyorum. Gidin kendi paralel evreninizde olmayan fikirlerinizi millete anlatmaya çabalayın.
çok kıymetli bir video.. bu çalışmaların yazılı metinler olarak tarihe matbu olarak not düşülmesi gerekliliğine inanıyorum.. örnekteki gibi, ilk dönem videolarındaki ses kalitesinden sebep çok önemli bilgilere erişim sağlıklı değil malesef.. bu konuda bir iyileştirme yolu var mıdır? .. olsa ne güzel olmaz mı? saygılar.
Teşekkürler. Günümüze kadar uzanan ideoloji, siyaset iklimi hakkında önemli fikirler veriyor. Amiyane tabirle "dava adamları" bu konuşmaları iyi dinlemeli ve üzerinde ciddiyetle, cesurca düşünmeli. Konuşmalarınıza devam edersiniz umarım. Gece gördüm yayını, bir noktada yorgunluktan ötürü kopup uyudum. Şimdi tamamlamak üzereyim, baştan aldım :)
Çok çok çok önemli tespitler olmuş. Çok teşekkür ederiz. 15 yılımı yedim bu hay huy içinde. Siz anlattıkça anlıyorum nerede hata yaptığımı? Akıl. İlla akıl.
Hocam bir arkadaşım videodan ekran görüntüsü alıp, fotoğrafı büyüterek kitap isimlerini öğrenmeye çalışmaktan kör olacak. Kitaplığa biraz daha yakın çekim yapabilir misiniz :)
Çok güzel, lütfen sesi biraz daha düzeltin. Ve süreyi de sıkıntı yapmayın. Önemli konuların anlaşılması için süre uzun olabilmeli. Yıllar sonra tekrar izleme durumumuz olacak çünkü.
Dücane hocam o kadar çok eksiklerimiz varki bunlar zamanla yanlışa dönüştü ve bu bedeli çok ağır ödemekteyiz elit olamadık doğru bildiğimiz yanlışlar hayatımızı ve inancımızı doğrudan etkiledi.
Muhteşem. Geçmişte bende İslmacı çizgideydim artık kendimi kurtardım. Yıllar önce Kadir MIsıroğlu bir konuşmasında İngiltere bana pasaport teklif etti kabul etmedim demişti. O zaman kafamda soru işaretleri oluşmuştu. bunlar islama düşman değil mi? normal bir kişinin vize bile alması zor bir durumken neden pasaport veriyorlar diye aklıma şüpheler düşmüştü. bu konuşma kafamdaki şüphelerin gitmesine sebep oldu. konuyu daha net idrak etmiş oldum. teşekkürler.
Yanlış biliyorsam lütfen düzeltin; Mısıroğlu İngiliz pasaportunu reddettim diyor ama, onun hayatını anlatan kaynaklarda İngiltere’de bir dönem yaşadığı ve İngiliz vatandaşlığına geçtiği yazıyor. Yani kraliçeye bağlılık yemini var.
Ben de Üsküdar'da yetiştim. 90'ların başında Arefe günü biz de öyle bir kaç kez oruç bozduk gelen haberlerle. Ne günlerdi! Haber genellikle, her nedense Suud'dan gelirdi....:))
"Beni kimler dinliyor?" - daha iki yil önce ISIS lideri bagdadiye biat etmeden gercek bir mümin olunamayacagi ictihadini duyduğunda gözyaşlarıni dualarina katık eden biri... İyiki varsınız.
@@furkanerdogan788 bir dostuma çocuğum için hikaye kitapları tavsiye etmesini istemistim, o da "cahit Zarifoğlu iyidir" yerine dalgınlıkla"Dücane cundioglu" iyidir dedi... Ve ben zaten icinde bulunduğum cemaatin ahlaki kokusmuslugunu anlamlandirabilmek için zaten hazırdım... Olan olmalıydı ... Alakullihal.
Hocam sümerlere bakışınız nedir bu konuda ne düşünüyorsunuz Semavi dinlerde geçen kuralların çoğu sümerlerde var Sümerlerin felsefede yeri var mı Bu gün ki konuşmanız bizi bayağı geçmişe götürdü Kitap yayın evilerinin bu denli karışık olduğunu bilmiyordum bende yalan söyleyen tarih utansın ve fetevayi hindiyyeyi alanlardanım hakkında bilgim yoktu ama en iyi kitap tavsiyeleri arasındaydı Bu bilgileriniz için teşekkürler
Ortaokulda öğretmenimiz kitap okuyup özetini anlatmamızı istemişti. Evde Afganistan savaşına yardım eden melekleri anlatan bir kitap bulup anlatmıştım. Sonra meleklerin kim olduğunu öğrendik tabi ki. Aklı akılla terketmekten akılsızlık anlayan bir toplum olduğumuz sürece gelecek nesillerin işi zor olacaktır. Özelestiri de zayıflık kabul ediliyor ama sloganlarla üstünü kapatmak ancak hatamızla yüzleşmemizi sonraya ertelemek demektir. Burdayız, sizi takip ediyoruz. UA-cam kanalı özellikle derslerinize ulaşamayan bizler için çok iyi. Biz de bir film izlenir. İyi yada kötü denir. İyi de neden iyi, kötü de neresi kötü denmez. Hakikati arayan da yalnız değildir aslında. Ayna bulması zordur sadece. Saygı ve hürmetle selamlar.
Doksanlarda çocuktum. Anlattıklarınızda babamı gördüm. Gerçekten çok büyük travma. Çeçen cihadı hep gündemimizdeydi. Hoca çok doğru söylüyor, bence az bile söyledi. Babamın yaşadığı travmalar bizi biraz daha mesafeli tuttu. Çemkirip duranlar bizahmet o yılları bir okuyun. Binlerce insan çok büyük bedel ödedi. Bazen bu durumların ne kadar çocukça olduğunu düşünüyorum. Ağlasak mı, halimize mi gülsek.
Hocam anlamadığım birkaç nokta var: "İslamcılık politik bir duruştur" diyorsunuz ya peki İslam İslamcı olmayı emreder mi?Emrediyorsa inandığımız din aslında siyasi bir hareket mi?Cuma namazları bir nevi parti toplantısı mı?Halifelik kavramını da dahil edersek işin içine kafam fena halde karışıyor.Yoksa mantıksal olarak tutarsız sorular mı soruyorum?
İslamın siyasi yönü vardır ama bu yön gayrimüslümleri pek ilgilendirmez genelde müslümanlar içi bir siyasettir.Osmanlıda mesela sarayda gayrimüslümlere ikram etmek için içkiler saklanırdı yani gayrimüslümlere siyasi bir yaptırımı veya dini dayatma yoktur.İslam islamcı olmayı emreder ama islamın farklı yorumları olduğu için hangi mezhepin islamcısı olacaksın bu kesin değildir bu yüzden islamın özünü savunmak da yeterlidir Nedir bu?,ibadetlerimi özgürce yapabilmeliyim,Alkol ve domuz eti'nin dayatılmamasını yasal hak olarak isteyebilmeliyim,eğer kadınsam giyinişime kimsenin karışmamasını yasal güvenceler altına almalıyım,bu nedenle adaletsizliğe uğramamalıyım.İslamcıların siyasi istekleri en fazla bunlar olabilir fazlası güç ve para sevdasına kayar ve zıt bir şeye dönüşür.
4 роки тому+21
Bir senarist ve yönetmen ile çalışılarak bu yakın tarihimiz görsel bir belgesel haline getirilebilse...
@@rifatkorkmaz3679 ya hocam maalesef çok zor bu işler ya haklısınız birilerinin elini taşın altına koyması lazım yoksa hiçbir şey olmaz özellikle şu iktidarla birlikte hiç olmaz
Hocam konular ağır ancak sizin anlatımınızla ile gayet akıcı. Naçizane tavsiyem bir masaüstü mikrofun almanız veya mikrofunlu kulaklık almanız, videoda daha kaliteli bir ses için
Hocam çok teşekkürler çok faydalanıyoruz sizden her konuda ışık tutmaya çalışmanız verdiğiniz emek çok kutsal. Yanlız canlı yayınlarda ses çok kötü geliyor mikrofondan sanırım boğuk çıktığından söylediğniz bazı şeyler tam anlaşılamıyor onu çözebilirseniz çok iyi olur, tekrar çok teşekkürler.
Merhaba Dücane hocam. Yorumlarınıza Necmettin Erbakan, Mustafa İslamoğlu, Cevat Rıfat Atilhan, Alman hilafetçilik ittifakı ve Prof. Mustafa Öztürk'e dair kurabileceğiniz cümleleri merak ederim. Emeğinize sağlık.
"Beni kimler dinliyor, bilmiyorum." Cevap: Biz dinliyoruz, memleketin öz çocukları, 28 şubatın kullanılanları. Ama asıl kimin kullandığını daha yeni anlıyoruz. Bizimkilere ne mi oldu ? Onlar da sizin bakan vekil, müdür arkadaşlarınızın yâverleri oldular. İslamcılık Reloaded, version: 4.0
Şurada üzüldüğüm tek nokta sütlaç tarifi izlenim oranları 500 bin bu kadar kıymetli bilgiler verilen, insanın kendini yetiştirmesine dair söyleşi vb.. etkinlikler ki bugün en pik noktası 8 bin ne diyelim... Emeğinize çabanıza ve bize değerli vaktinizi ayırdığınız için yürekten teşekkürler Hocam...
@@muratcoskun9998 Tüm dünya düzeninde geçmiş ve gelecekte bu tip konular hep olacak malesef malzemesi hem yöneten hem yönetilen olarak insan... biz gazete ve haber takip ederdik dusunun ne istiyorlarsa onlari izliyor ve okuyorduk. Simdiki nesil okumuyor ama onlarda sosyal medyadan ve tv den zehirleniyor. Ben bu tip konuları artık takip etmiyorum zira konu hiçbirşey hakkında herşeyi bilmenin farklı versiyonları bu sebepten konunun daha derin olanı insan doğa Tanrı vb.. konuları takip etmek daha iyi... bi klasik mantik dersi olsaydı tadından yenmezdi mesela... Bu arada mutlaka herşey "Sutlaç gibi "kendince kıymetli ve önemli ama hayatın anlamı değil...
Sizin şu samimiyetinizi, kendinizi apaçık ortaya koyuşunuzu becerebilme cesareti olan kimseyi görmedim bu ülkede. Kısa adamların kapıdan eğilerek geçip adına mütevazilik dediği kültürde, hayatını düşünmeye adamışlar elbet kibirli görünür. Haksızlığa uğramak, en iyilerin kaderi.
Evet Dücane, samimiliğiyle bizim geleneğimizde benzerine nadir rastlanan bir profil. Ben onun hakikat arayışına saygı duyuyorum. Az insana nasip olur böylesi bir arayış öyküsü.
Telefon kulaklığı ile konuşsanız sesiniz daha net gelir.
4 роки тому+18
Üstat sizin gibi düşünürler toplumların akciğerleridir..hele türkçe konuşuyor olmanız benim için paha biçilmez..umarım kulübenizde bir çay içmek kısmet olur...
Bu hakikat bilgi birikimini icin lutfen bir yapit olusturunuz. Zaman hizli geciyor. Kulturumuzun buna ihtiyaci var. Kutuphanemize sizin eserlerinizi eklemek istiyorum.
Hocam, yaka mikrofonu, podcast mikrofonu ya da kulaklı mikrofon kullanma imkanınız varsa, daha net duyabileceğiz sözlerinizi. Bu şekilde duymakta-anlamakta zorlanıyoruz kimi zaman.
Hocam ses kalitesi düşük. Anlamakta zorlanıyorum. Sesi epey yükseltmek zorunda kaldım. Teknik olarak mümkün olursa gelecek sefer ses kalitesini iyileştirebilirseniz çok sevinirim.
Akıllı bulduğum için başlıktaki İsmet Özel'i görünce videoyu açtım.Sizi tanımıyordum. Mümin düşünceden uzaktır benzeri sözünüzü duyunca kilitlendim,işte bu dedim...Hz.Mevlana da akıl ile aşk(teslim olma,gerçek iman)birbirine zıttır diyor...Çok akıl ile yaşayan insanların en düşük frekanslarda olduğunu görüyorum..Akıl gerçekten övünülecek bir şey değildir..Akıllı olmayanlar çok daha mutlu yaşıyor..Biraz dinledim,sonra nette yazılı doğum tarihinize göre doğum haritanızı çıkardım. Eksik yönlerine rağmen incelemeye ve takip etmeye değer biri şimdilik dedim..Allah razı olsun..
YZ Tarafından çıkarılmıştır: Bu söyleşinin ana fikri ve önemli noktaları şöyle özetlenebilir: Ana fikir: İslamcılık, tarihsel süreç içinde farklı dönemlerde farklı şekillerde tezahür etmiş, çoğunlukla siyasi amaçlarla kullanılmış ve dış güçlerin etkisiyle şekillenmiş bir ideolojidir. Konuşmacı, kendi İslamcılık geçmişiyle hesaplaşmakta ve bu ideolojinin problemli yönlerini eleştirel bir bakış açısıyla ele almaktadır. Önemli noktalar: 1. İslamcılık, Osmanlı'nın son dönemlerinde ortaya çıkmış ve cumhuriyetin ilk yıllarında etkisini kaybetmiştir. 2. 1940'lardan sonra İslamcılık yeniden canlanmış, özellikle Pakistan'ın kuruluşu ve İsrail'in ortaya çıkışıyla yeni bir boyut kazanmıştır. 3. 1970'ler ve 80'lerde İran Devrimi, Afganistan Savaşı gibi olaylarla İslamcılık yeni bir evreye girmiştir. 4. İslamcılık düşüncesi genellikle dış güçlerin (özellikle İngilizlerin) etkisiyle şekillenmiş ve yönlendirilmiştir. 5. Türkiye'deki İslamcı yayıncılık, genellikle dış kaynaklı fikirlerin ve eserlerin çevirisi üzerine kurulmuştur. 6. İslamcılık, içe dönük bir düşünce sistemi olmaktan ziyade, dışa dönük ve siyasi hedefleri olan bir hareket olmuştur. 7. Konuşmacı, kendi İslamcı geçmişiyle hesaplaşmakta ve bu ideolojinin problemli yönlerini eleştirmektedir. 8. İslamcılık ve dindarlık arasında ayrım yapılması gerektiği vurgulanmaktadır. 9. Günümüzde İslamcılığın eski gücünü kaybettiği ve yeni neslin bu ideolojiyi eskisi kadar benimsemediği belirtilmektedir. 10. Konuşmacı, düşünce ve inanç dünyasındaki değişimlerin normal olduğunu ve kendi fikirlerinin de zaman içinde değiştiğini ifade etmektedir.
Diğer bir YZ Özeti: Söyleşinin Maddeler Halinde Özeti: Düşünme Kavramı: İslamcı çevrelerin düşünme kavramını yanlış anladığı, analitik ve eleştirel düşüncenin öneminin yeterince vurgulanmadığı belirtiliyor. İsmet Özel ve Düşünsel Bağlılık: İsmet Özel'in düşüncelerindeki değişimin genç İslamcılar üzerindeki etkisine değiniliyor. Düşünsel otoritelerin sorgulanması gerektiği vurgulanıyor. İslamcılık ve Dindarlık Arasındaki Fark: İslamcılığın siyasal bir proje olduğu, dindarlığın ise bireysel bir inanç boyutu olduğu vurgulanıyor. İslamcıların ruhsal ve içsel boyutlarının göz ardı edildiği eleştiriliyor. İslamcılığın Tarihsel Gelişimi: Osmanlıcılık, Türkçülük ve İslamcılık gibi siyasi akımların tarihsel kökenlerine ve etkileşimlerine değiniliyor. İslamcılığın Devlet Projesi Olarak Kullanımı: İslamcılığın özellikle İngilizler tarafından Osmanlı'yı kontrol etmek için bir araç olarak kullanıldığı iddia ediliyor. İslamcılığın Üç Evresi: Birinci Evre: Abdülhamit dönemi ve sonrasında ortaya çıkan şehirli İslamcılar. İkinci Evre: Pakistan ve İsrail'in kuruluşuyla birlikte ortaya çıkan ve Arap dünyasına yayılan İslamcılık. Üçüncü Evre: İran İslam Devrimi'nden etkilenen ve Türkiye'de 1980 sonrası gelişen İslamcılık. İslamcılık ve Dış Güçler: İslamcılığın gelişiminde ve yayılmasında dış güçlerin etkisine dikkat çekiliyor. Soğuk Savaş döneminde ABD ve Suudi Arabistan gibi ülkelerin İslamcıları desteklediği belirtiliyor. İslamcıların Eleştirisi: İslamcıların siyasi hesaplar güttüğü, samimiyetsiz olduğu, kendi içlerindeki farklılıklara tahammül edemediği ve eleştiriye kapalı olduğu eleştiriliyor. İslamcı Terminoloji: "Darülharp", "cihad", "şeriat" gibi kavramların İslamcılar tarafından nasıl kullanıldığı ve toplum üzerindeki etkilerine değiniliyor. Kişisel Deneyimler: Konuşmacının İslamcı çevrelerle olan ilişkileri, yaşadığı hayal kırıklıkları ve düşünsel dönüşümü anlatılıyor. Ana Fikir: İslamcılık, tarihsel süreç içerisinde dış güçler tarafından kullanılan ve siyasi hedefler güden bir harekettir. Dindarlık kavramından farklı olarak toplumsal ve siyasal bir proje niteliği taşıyan İslamcılık, bireysel inanç boyutunu göz ardı eder ve eleştirel düşünceye kapalıdır. Türkiye'deki İslamcıların düşünsel kökleri, tarihsel gelişimi ve siyasi etkileşimleri eleştirel bir bakış açısıyla değerlendirilmelidir. Not: Bu özet, konuşmanın genel çerçevesini ve ana fikirlerini yansıtmaktadır. Konuşmada geçen tüm detaylar ve nüanslar özete dahil edilmemiştir.
Dinledikçe kendi heba olmuş yarım yüzyıllık ömrüm gözümün önünden geçti. Hakikat ve erdem yolunda. Açıkçası yalnız olmadığımı hissettim. Doğru. Sona doğru ağlayasım geldi. Çünkü hissetmek başka, ifade edebilmek başka. Siz benim gibi, bizim gibi nevabitlere ses oldunuz. Emin olun çok büyük bir yük kalkıyor üzerimden. Artık kendimi yargılamak istemiyorum. Yargılamamı bitirdiğimde nick imi de değiştireceğim. O yüzden bu konuşmaları bırakmayın. Hatta özellikle bu konularda biraz daha derine inin lütfen.
Zizek'in Burnu Ne olduğuma değil de ne olmamam gerektiğine karar verdim desem daha doğru. Kendi aklımla tartmadan hiçbir şeye inanmamaya örneğin. Daha doğrusu sepetteki çürük yumurtaları seçmektense, bütün yumurtaları döküp ki görmeden 1 tane kalsa diğerlerini de bozacak diye, yeni bir zihin sistemi kurmaya karar verdim. Öncelikle akıl ve şüphe üzerinde duruyorum. Anlatılan ve anlatan her şeye şüphe ile yaklaşıp, düşünmeden ve çapraz okuma yapmadan kanaat oluşturmuyorum. Yani hocanın bahsettiği kimlik, kişilik ve kendilik aşamalarını tekrar inşaa ediyorum. Bu hayatı bana zehir edecek tüm kavramları reddediyorum. Aklı öne alan ve mantığı çalıştıracak kim varsa incelemeye önem veriyorum. Aristo, Kant vs. Bize din diye yutturulan işporta dincilerin söylemlerine hiiiç kulak asıp, saygı duymuyorum. Menkıbe, kıssa vs gibi sadece duyguları harekete geçirecek mevzuulara hiç girmiyorum. Yani us ve muhayyile arasında bir denge kurup hayatımı erdemli ve mutlu yaşamaya çalışıyorum. Bir yaratıcı olduğuna inanıyor, eşyanın ve varlığın hakikatı konusunda zihnimi zorlayıp anlamaya çalışıyorum. Bu hayat bu kadar zor ve kötü olmamalı diye düşünüyorum. Kendimle tekrar yüzleşip, hatalarımı yapmamak için neler yapmalıyım deyip uğraşıyorum. Zor ama mutlu yaşamak için yollar bulmaya çalışıyorum yani.
Zizek'in Burnu Bir kez kendini bulmuş olan kişinin bu yeryüzünde yitirecek bir şeyi yoktur artık. Ve bir kez kendi içindeki insanı anlamış olan bütün insanları anlar. Stefan Zweig.
Zizek'in Burnu Aman hocam yüreğini daraltma. Değiş. Mutlu olmak için değişmek zorundasın. 52 yaşıma girmek üzereyim. Son 2 yılda tüm bildiklerimi unutup tekrar yeni bir ben yaratmak için uğraşıyorum. Asla hüzünlü müzik dinlemem. Asla etkileneceğim görüntü izlemem. Her gün 5 km ya koşar ya yürürüm. Kendim üzüleceksek üzülür, güleceksem gülerim. Kimsenin beni negatif etkilememesi için çaba gösterir min iletişime geçerim. Soran olursa cevap veririm. Vs. Yani çok derine inmeden hayatı yüzünden yaşamaya çalışmaya gayret ediyorum. Zaten o kapasitem de yok.
Dücane Bey canlı yayınlarınızda sürekli bir donma,takılma oluyor.Yayın devam ederken sürekli sayfa tazelememe rağmen aynı sorunlar devam ediyor ve yayını izlemekten vazgeçiyorum.Elbette daha sonra izleme şansım da var;ama hazır canlı yayını izlemek için zamanım varken bu şansı kaçırmış oluyorum.İlgilenirseniz sevinirim..Saygılar..
Benim gibi idrak yolları tıkalı modelleri 3 saatte adam akıllı ameliyat etti sn şuur cerrahı. Resmen hayattan soğuttu ama bizim iyi bildiğimiz fakat hakikatte pis olan bir hayattan. Teşekkür ederim Üstad.
Dücane hocam mikrofonunuzdan dolayı ses iyi gelmiyor sizi anlamakta bazen zorlanıyorum. Sorun kulaklığımda sanıp degistirmeme rağmen sesiniz hala derinden anlaşılması güç şekilde bizlere iletiliyor. Harici bir mikrofon ile bu sorun ortadan kaldırılabilir.
Dücane döktürmüş.Çok güzel bir söylev.Tadına doyum olmaz bir kez daha izlendiğinde..Dücane 2. kez anlaşılırsa daha da güzel olmakta.Geldiği mahalleyi dürüstçe anlattı.Aklıma KAFKA nın Metamorfoz'u gelmedi değil.1979 da Boğaziçi Üniversitesinde eskiciden aldığım paltomun cebinde unutugum ama 27 sene boyunca okuduğum KAFKA nın Değişim dedikleri ama DÖNÜŞÜM olsa gerek 67 sayfalık kitabımı hep hatırladım.DÜCANE Gregor Samsa dan çok daha büyük birisidir.Borsa bi düzelsin Dücane yi hemen yakınındaki BURGAZADA daki KALPAZANKAYA ya davet edecegim.Ona bilemedin 2 duble rakı ısmarlayacağım.Şişe nin üstünde Kemal ve İnönü nün temsili resmi olan eteket olsa fena olmaz yani Kulüp rakısı.Dücane küçücük bir felsefe okuludur.Ben buraya kaydoldum.Siz de gelin.Çok lezzetli söylevler/sohbetler duyacaksınız.Kümes kadar kendisine ev yapmış ama çok güzel.Çok dürüst.Çok samimi.
Seyhan Özkan Bu ifadeler buranın izleyicileri için düşük seviyede kalmış. Dücane deyip aklınca küçümsemek, Boğaziçi ünv deyip aklınca kendini yüceltmek, Kafka deyince de nazik ama dokundurarak böcekleştiğini ifade etmek istemişsin üstada. Bu arada Kafka okuduğunu da anlamış olduk. Olmamış. En azından daha incelikli dokunduraydın bari.
Hocam mikrofonda bi sorun var galiba daha net sesler duymak istiyoruz. harfler , cümleler bazan anlaşılmıyor . şöyle güzel bi mikrofon olsa daha iy mi olur sanki?
Sözünü ettiğiniz "İslamcı" yayınevlerinde basılan romanlar için de teziniz geçerli mi acaba? Yani roman, İslamcılığı dolaşıma sokmak için bir araç olarak kullanılmış mıdır?
O kadar zarif geçişler varki , gerçekten anlayan bir kitle var, onlara çok iyi geliyorsunuz, teşekkürler
45 Yaşında bir tıp doktoruyum, iyi bir aileden geliyorum, standart eğitimleri alarak geçirdim ömrümü... Standart eğitimler insanda öğrenme, araştırma duygusunu tetiklemiyor. Hiç ihtiyacını hissetmediğimden dolayı, kavramsal düşünmeme gerek olmadı belirli bir yaşa kadar, bu konuda bilgiçlik, ya da bilgi satma gereği duymadığım için de başka gerekçeler veya güdülerle peşinde gidip düşünmeyi öğrenme arzum da olmadı. Fakat bir gün geldi ki içimde "neden" diye sorduğum sorular kabardı, cevap arayışları başladı. Sadece içimden geldiği için ve merağımı gidermek için yaptıklarım beni mutlu etti.
Size bakıyorum, tutukluyken başlayan süreçte geçen neredeyse 40 sene, 8 saat mesai desen harcanan zamana, sarfedilen emeğe en kaba haliyle günde 16 saatten 80 yıllık bir ömür eder bu işlere ayırdığınız zaman. O yüzden de söylediğiniz, yaptığınız şeyleri bizim anlamamız çok zaman, çok çaba gerektiriyor.
Ders şeklinde yaptığınız eğitimleri geçtim, sadece Habertürk tv büyük sorular programında söylediklerinizi kavramak için 7-8 kez dinlemek gerekiyor benim için, aynı şeyleri dinleyip, okuyup, araştırıp, bir daha dinleyip, yine gidip yeni sorulara cevap arayıp, sonra tekrar bir kez daha dinleyip yeniden gidip okumak gerekiyor. Ben idrak etme konusunda hep başarılıydım ama sizin sözlerin derinliği biraz fazla geliyor arkasını inceleyecek insana, yoksa kumaşı ucuz olanlar zaten, "ne var ki söylediklerinde bu kadarını ben de arkadaşlarla konuşuyorum zaten" diyebilir, ama aslı öyle mi işin acaba gerçekten?!? Ah keşke ben de o rahatlığı duyan, özgüvenli kitle arasında kalsaymışım, ama artık bir ışık yandı içimde, bundan sonra karanlık daha acı verici olur bana. Ama tekrar tekrar aynı konuşmaları dinlemek bile onlarca farklı konuşmayı üstünkörü dinlenmiş olmaktan daha üstün, daha işe yarar. İlmek ilmek dokunmuş sözleri birleştirmek , üstünde düşünmek, öğrenmek, etrafını gezip o "binaya" farklı açılardan bakmak bir sürü üzerinde çalışılacak, düşünülecek fikirler yaratıyor zihnimde.
Fakat şunu da söylemeden geçmeyelim; mesajlarınız çok katmanlı, çok dolu, ne kadar basitleştirerek anlatsanız da, her ne kadar ben ortalamadan kolay öğrenir olsam da, her ne kadar on kere dinleyip detayları yakalamaya çalışsam da öyle hazmetmesi kolay olmuyor mesajları, biraz fazla süzülmüş, fazla yoğun, hatta kaba tabirle hem tadı hem kokusu güzel diye burnuma karpuz sokmaya benziyor, haz alacağım diye umarken acı veriyor.
Süre konusuna gelince; ne kadar uzun olursa temeller ne kadar sağlam kurulup, konu o ölçüde geniş açılınca ilerde anlaması o kadar daha kolay oluyor, vakti olan dinlesin, gerisi de başka videolar dinlesin, illaki alaycı bir söz mü etmek lazım?!?
Kimse ile aramda bir zıtlaşma olsun istemiyorum ve bununla birlikte benim yorumumun altına yazıldığı için yine de kendi fikrimi ifade gereği duyuyorum.
Benim görüşüme göre Dücane Cündioğlu ve Turan Dursun öyle iki farklı nokta ki aynı düzlemde bir araya gelmeleri asla mümkün değil, 180 derece zıt bile diyemiyorum, tamamen iki farklı şey diyerek konuyu kapatmak istiyorum.
Bunu güzel ifade etmeye benim eğitimim yetmez ama kanıtın varlığı , delilin gücü kendisinden gelirse yanlışlanamayacak kadar düşünce eseri ve kendisinden menkul olursa ancak o zaman gerçek olur. Dücane beyin akılsal önermelerini, analizlerini kimi oryantalist bakış açıları veya "inceledim, baktım yokmuş öyle şeyler dostum!" basitliğinde görmek büyük haksızlık olur. İnanan bir gencin, inançlı bir müminin, hatta ön saflarda savaşan bir savaşçının akılsal yolculuğu ile gittiği istikametteki vardığı sonuçları "yokluk" olarak algılamak, kavramsal, devasa bir dünyanın -alemin- kapısından hiç girememek anlamına geliyor belkide...
Anlatılan saatler dolusu koyu kıvamlı süzülmüş fikri dinlemek, nasiplenmek varken bir sürü yorumda "gözlüğün parlıyor" noktasında kalanlar da var. 5 satırlık notla , üç saatlik konuşmayı giriş, gelişme, sonuç halinde bir düşünce bütünlüğünde götürürken, yapılan işin ustalığına hayran olmayıp, birkaç doldurma sesine takılanlar belki de konuşmacının ağzından kendi düşündükleri fikirler çıkmıyor diye öfkeleniyorlardır, kim bilir? Ya da kendileri çok daha iyi hatiptirler ve sadece retorik değil, fikri bir analizin peşinde üç saat konuşabilecek ama hiç teklemeden, dinleyiciyi elde tutmak için yapılabilecek sahteciliğe hiç girmeden bunu yapabileceklerdir... O kadar iyidirler belki de kim bilir? Ama o yetenekte birisinin de benim yorumumla işi olmaz zaten.
Dücane beyin fikirlerinden çok faydalanıyorum, kendi yolumda giderken bana bakılacak çok pencere, girilecek çok kapı, yürünecek çok patika gösterdiğini düşünüyorum. Bir Anadolu şehrinde evinde oturup, bu kadar büyük bir serveti önüme benim için bedelsiz getiren bir düşünürün kıymetini bilip, bize vermek istediklerinden alabileceğimi alıp, kendi yolumda devam etmeyi düşünüyorum. Yoksa kişi olarak kendisi hakkında dinlediklerim ve bildiklerim kadarıyla hiç bir ortak noktamız yok, yan yana gelsek kişilik olarak muhtemelen pek hazzetmeyiz birbirimizden ama o fikirlere hayran olmamak, saygı duymamak mümkün değil benim için.
@@canekener5635 Can Bey , yorumları paylaşma tuşu olsa da, yorumunuzu paylaşabilsem. Ellerinize , yüreğinize sağlık. Dücane Bey'in videosu altına böylesi yorumları görünce; ne güzel konuşan da, dinleyen de diyesi geliyor insanın.
söyledikleriniz çok şairane ama hiç felsefesi değil. Yada hocanın diğer bir değişiyle çok imgesel, hiç kavramsal değil.
@Zizek'in Burnu kesinlikle. Herkes gibi korkuyor. Hikaye anlatıyor.
Sayin filozof seni dinleyince mamtik dersi vermişsin yazik O öğreticilere belki hepsi mantiksiz olmuşlardır hink king edip dinlyenlerde 2/3 hep zaman kaybidir filozfluk bir idoloji gelecek kuşaklara bir şey birakmak seni dinliyenlerede allah varsa sabir versin ağır bir eleştiri kusura kalma genede sel. Sağlıkça. Kal
Dücane hocam dinleyen kimse var mı bilemiyorum dediniz. Bir benzetmem olacak, “ Siz lütfen konuşunuz, bir faydalanan olacaktır.” Ben sizi internetteki problemlerden dolayı sonradan videolarınızdan dinliyorum. Hayatıma tahmin edemiyeceğiniz kadar anlam kattınız. Teşekkür ediyorum
2 yıl sonra dinledim, arşivlik ve ders gibi bir yayın olmuş. Varolun.
Teşekkürler.
Harikasınız. Keyifle dinledim . 80 li yılların bir çocuğu olarak o günleri hissettim. Düşündürüyorsunuz. Bir kaç kez dinlemek gerekiyor. Noksan yönlerim çok. Teşekkür ederim. Emeğinize elinize sağlık.
Bizleri aydınlattığınız için çok teşekkür ederiz. Allah sağlık sıhhat versin inşallah, Çarşamba akşamları siz bizi görmesinizde biz karşınızdayız endişe etmeyiniz lütfen.
Duygusal, politik ve ön saflarda çarpışan siz.entelektüel bir mevkidesiniz.bizde aynı gelenekten geldik.çok acı çektik kendi bünyemizde.başörtüsü hk da çok sorguladım.bunun devamı diğer sorgulamalar serisini getirdi.sizi takipteyiz.
Ebu dücane hocam bütün yorumları okumuşsun veya gözden geçirmişsin işte bu büyük bir saygıyı hak ediyor.
Hocam izleniyorsunuz. Ben şahsen önce canlı yayınınızı izliyorum. Sonrasında başka bir gün tekrar izliyorum bu sefer defter kalemle. Saygılar...
Geçmişi, bugünü ve yarını anlatıyorsunuz.Yaşananları neden ve sonuç ilişkisiyle anlatmanız çok önemli. Tarafsız olmaya çalışmanız çok değerli. Sizi dinleyen sol görüşlü bir yurttaş olarak kitaplarınızı ve konuşmalarınızı takip etmekteyim. Değerli konuşmanız için teşekkür ederim.
Dücane Hocam , inanın ki tüm bakış açımı değiştirmeme ve neden taşıdığımı bir türlü anlayamadığım yüklerimdem kurtulmam konusunda çok yardımınız oluyor lütfen konuşmaya ve aktarmaya devam ediniz. Kalın sağlıcakla.
Iki yıl sonra videolara yeniden başladım. Eski bir dostla karşılaşmış gibiyim.
3 saat ancak izlemeye değdi. Kimseyi karalama amacı gütmeyen harika bir dönem değerlendirmesi ve özeleştiri. Ölmek üzere iken bile kavgaya devam edip yalan hatırat yazanlar var. Çok saygı duydum. Teşekkürler. Faydalandım.
Ustadim inanirmisin ayni yas gurubundayiz oyle keyifle dinliyorumki pur dikkat dinliyorum dogruyu soyleyin usanmadan bikmadan aydinlanmamiza katki sunun dilinize emeginize saglik
"Ne İsmet Özel'in ne de Dücane Cündioğlu'nun sözlerinden aralarındaki meseleyi bile anlamamakla" itham edildim sözümona İslamcılar tarafından. Harika bir söyleşiydi hocam.
@@cemilyetisen549 İnsan okuduğu şeye bir şey söylemeden önce "acaba benim anlama konusunda bir problemim olabilir mi" diye düşünme olgunluğu göstermeli.
@@cemilyetisen549 Yirmi kişi anlamış ne denilmek istenildiğini. O bize yeter. Size de başka zaman inşallah.
@@cemilyetisen549 Belki de yoktur. Ama "En ummadığın keşf eder esraru derunun, Sen herkesi kör, alemi sersem mi sanırsın" sözünden haberim var.
eski bir islamci olarak anlattiginiz beni cok dugulandirdi .zaten sizi hayatimi kurtaran adam olarak gordum .o kadar cok sey hissettimki anlatsam sigmazz buaraya .ama sadece sunu yazayim iyiki varsin benim hizirim iyiki varsin ustad .
Ben Dücane hocayı anlamak istiyorum bir dindar olarak sizce ilk nerden başlamalıyım
@@sedaa09 dinleye dinleye anlarsınız dostum biraz zaman alır ama
@@sedaa09 Temel felsefe kavramlarını ve Kur'an'ı anlamanız gerekir. Dücane İslam filozoflarının yolunu takip ediyor. Dücane'yi yalnızca felsefi kavramları öğrenerek anlayamazsnız. Dücane İSLAMCI değil müslümandır tıpkı kendisinden önceki İbni Sina, Farabi, İBni Rüşd gibi.
@ersel bilen :D neydi güzel kardesim, budist mi, katolik hristiyan mi, ibni sina hanefi kadiligi yapmis bir zat, farabi´nin müslüman hocasi olmadigi söylenir ama müslüman oldugu bilinir, vesselam
@ersel bilen biliyorum azizim, lakin ictihad hatasi olarak görenler´de var, özelikle ibni sina´nin ölmeden önce bazi görüslerinden döndügü rivayet edilir
Tarihi objetkif olarak kavrayamadığımızda aklımız karanlıkta şaşırıp kalıyor...Özellikle M.Kaynak’ın “ kimin çıkarı varsa oraya bak” pusulası çoğu zaman doğruyu gösterdi, bahsettiğiniz süreçlerin çoğunu gözlemledim ve hocam bu analizleriniz tarihe, sonraki dönem araştırmacılarına sunulmuş ip uçları, kaç tane arkadaşımızın ve anadolu çocuklarının bu oyunda gururları okşanarak gönüllü piyonluğa soyunduğunu gördük. O meşhur darbı meseldeki gibi ( bugünün de hatırasına binaen ) “ Deniz’lerin asılmasına vatansever olduğunu iddia eden tüm yurttaşlar sessiz kalmamalıydı...”
Dücane hocam İslamcılığı bu kadar güzel çözümlemeniz (ifşa) ettiğiniz için size sonsuz müteşekkiriz.
Hocam anlatın, hiçbir şey boşa gitmez. Bu kayıtlar zaman ile zaman içinde tekrar dinlenir ve yerine ulaşır. Canlı yayında izleyen varmış yokmuş düşünmeyin. Bu dijital yayınların güzelliği burada. Yıllar bile sonra bu anlatılarınız yerini bulacak. Kitap yazmak gibi düşünün. Bu sesiniz yitip gitmez, muhakkak duyan olacaktır. Ama şimdi ama gelecekte, yada .... saygılarla .
Dücane kardeşim, sen anlatıyorsun ya islamcıları ve islamcılığı ben üç aşağı beş yukarı kendi hayatımdan sahneler gözümün önünde canlandı.
Bir düşünürün çok anlamlı bulduğum bir sözünü paylaşmak istiyorum.
"Deha sabırdır" diyordu. Ben de bunun çok doğru bir tanımlama olduğunu düşünüyor ve bu sabrı sizde görüyorum.
Canlı yayında notları eksik aldigimdan bu güzel konusmalari hep bir gün öncesine sakliyorum
Ducane Hocam agziniza saglik. 20li yaslarim islamci yazarlari (Ismet Ozel, Necip Fazil vs) okumakla gecti. Okumakla kalmadim yazdiklarini benimsedim ve yasamaya calistim. Egitimim, yabanci dilim, gorgum ve algilama kapasitem gelistikce yazdiklarinin ne kadar kofti olduklarini anladim ve attim butun kitaplarini. Islamcilikta orjinal ve evrensel hic bir sey yok. Hosgoruden yoksun kaba bir duygusallik ve gercekten kopuk iddialar; kendileri disindaki dunyayi anlamaya tenezzul etmeyen bir ego; hepsi bu. Hakkiyla amacladiklarinin gerceklesmesi durumunda farkli inanctaki insanlara ve azinliklara nasil davranirlar, bunlara girmiyorum bile. Simdi donup bakinca gencligimi bunlarla heba ettigime yaniyorum; giden gunler geri gelmiyor malesef. Islamcilari okuyacagima hippi gibi dunyayi gezseydim daha cok sey ogrenirdim, gorurdum, anlardim ve gencligimden keyif alirdim.
cahit zarifoğlu!!!
Çok güzel yorum
Ellerine fırsat geçmesi halinde diğer kimseye yaşam hakkı tanımayacak - maalesef ki maalesef- bir kitle var. Ve bu beni korkutuyor.
@@praigleo5883 bir kitle mi var yoksa birden fazla mı kitle var?
@@hasanfidan8625 Cahit zarifoglunu okumayı tavsiye mi ediyorsunuz?
duygulara, müslümanların çıkmazlarını delilleri ile ifade ettiniz. Bende; bir yere ait olamama duygusunu anlamlandırdınız. ne radikal ne cemaatçi ne tarikatçı nede siyasetçi olabildik ve arada kalmış bir yere ait olamayan sizin tabirinizle dindarlara tercüman oldunuz. teşekkürler
Bizzat tarihin canlı örneğine tanıklık ettiniz.Bizde de bu yaşanmışlıkların can alıcı noktalarında İslam için deyip o süreçlerden geçilen birebir içinde yaşayanlar olarak şahitlik ettik diyebilirim.
Hocam teşekkürler paylaşımlarınıza, iyiki varsınız. Sesle ilgili sıkıntıyı cozebilmeniz dileğiyle
Hocam kim dinliyor filan diye sakın düşünme?
Tarihe not düşüyorsunuz.
Milyonlarca saçmalık içinde bocalayan genç var.
En kötüsü onları kurtaracaksınız.
Bırakmayın konuşmayı.
Her ne kadar ismine de soyismine de nadiren rastlansa da iki ayrı Dücane Cündioğlu tanıyorum. Ararlarındaki farklar o kadar fazla ki bu duruma isim benzerliği dışında bir açıklama getirmeme imkân yok. Bu yüzden Dücane Cündioğlu olmak isteyenlerin öncelikle hangi Dücane Cündioğlu olacağına karar vermesi lazım.
1) Birinci Cündioğlu halkın “okumuşlarca” taşlanan yerli hurafelerine sahip çıkıp “okumuşların” tercüme hurafelerini taşa tutar. İkinci Cündioğlu ise “okumuşların” tercüme hurafelerine tabi olmayı ve böylece onlar arasında bir yere sahip olmayı önemser.
2) Anlamın Buharlaşması’nı yazan ilk Cündioğlu’ndan farklı olarak ikinci Cündioğlu anlamdaki buharlaşamayı hızlandıracak yeni “kavramlar” saçar ortalığa.
3) Eylem yapan kişiler başörtüsü yasağına karşı çıkıp “Başörtüsü Müslüman Kadının Kimliğidir”, “Cuntaya Hayır, Eğitime Özgürlük” yazan pankartlar taşıyorsa “Slogan atıp, pankart açıp protesto yürüyüşü yapacağınıza yakındaki filan türbeyi ziyaret edip dua etseydiniz daha makbul olurdu.” diyin ve bu eylemcilerin “reçel” yapmayı bilip bilmediğini sorgulayın. Ama “başka” birilerine pek ala “ezansız semtlerin” çocuklarına “Tanrı’nın şehre gelmesi, Tanrının çocukları” tadında güzelleme yapabilirsiniz. Semantik biliyor olmanız bile engel olamaz. Arafta olmak o tarafta olmayı gerektirir gibi yapmak ve Dücane Cündioğlu olmak bunu gerektirir.
4) İlk Cündioğlu Peygamberler tarihi okur ikincisi Fransız İhtilali’nin yaydığı özgürlük, eşitlik, kardeşlik hurafelerinin “disbritörü” olmayı yeterli bulur.
5) İlk Dücane Cündioğlu, Renan Müdafaanamesi hakkında yazdı mı “konuya” on yıllardır getirilemeyen katkıyı getirirdi, Cemil Meriç Hakkında yazdı mı “kimsenin adını bile duymadığı kaynaklara ve metinlere ulaşıp Cemil Meriç külliyatına kimsenin yapmayacağı katkıyı ve eleştiriyi getirirdi. İkinci Cündioğlu ise “hedefini” hakikatin hatırını gözetmek yerine Nişantaşı-Etiler parantezindeki parası olanlara “çakma” lüks tezler üretmeye adıyor.
6) İkinci Cündioğlu Kemalist sofraya “Türkiye halkının kültürel tercihlerini iktidar belirleyemez, hele hele yöneticilerin şahsi beğeni düzeyleri” tadında güncel salatalar üretmekle meşguldür. Elifbayı alfabe yapan, kılık kıyafeti insanları darağacında sallandırmak belirleyen, ezanın hangi dilde okunacağı konusunda bile vatandaşına eza eden iktidarı gündem dışı tutma başarısını göstermektedir.
7) İkinci Cümdioğlu’nun ilk Cündioğlu’na yaptığı kötülükler bıyığını kesmekten, kulağına küpe takmaktan, saçlarını uzatmaktan ve sadece Avrupa dillerinden alıntılar yapmaktan ibaret değildir elbette. Ancak bunlar buzdağının “görünen” kesimindeki erimenin göstergesi olarak dikkat/korku ve hayret uyandırıcı şekli değişikliklerdir. Bu değişikliklilerin “deruni” arka planını teşhis edip derinlemesine eleştirebilecek tek kişi maalesef ilk Dücane Cündioğlu’dur ve bir müddettir kendisinden haber alamadığımız için tedirginlikle beklemekte olduğumuzu beyan etme ihtiyacı duymaktayız.
8) İlk Dücane’nin “muhafazakar” belediye ve kurumlarda konuşurken “kurum”da yer alan ve onu dinlemeye gelenlere yaptığı çarpıcı eleştirilerin yerini İkinci Dücane’nin “kendisine” gelenlere sempatik görünmek için nice taklacı güvercini hayran bırakacak bir performansa terk etmesi dikkat çekicidir. İlk Dücane’nin savunduğu pek çok fikir (mesela evlilikle ilgili) İkinci Dücane tarafından ima bile edildiği takdirde “aforoza” uğramasına sebep olacaktır. Bu kimin arabasına binersen onun türküsünü söylersin düstursuzluğuyla bile bağdaşmaz esasen. Çünkü İlk Dücane’nin eleştirel türküleri yerini İkinci Dücane’de “kasidelere” terk etmiştir.
9) İlk Dücane ara sokaklarda keşfe çıkıp okurlarını da oraya çağırırken İkinci Dücane bulvarları tercih etmekte ve yanında “kasketlileri” istememektedir.
BONUS TÜYOSU: “Yarabbim, kaç yıldır uzun yaşamış bir Türk’ün kendini inkâr etmeden ölümünü göremiyoruz.” diyen Ahmet Hamdi Tanpınar’ı bir kez de siz haklı çıkarın. Türk aydınının temel vazifesi Ahmet Hamdi Tanpınar’ı haklı çıkarmaktır.
NOT: Bu noktada Ayşe Şasa’nın bir hatırasına bırakıyorum sözü: “O piyesi yazıp da ilgi odağı olduğum zaman, zannediyorum Selahattin Hilav, Kemal Tahir’e götürdü beni. İlk eşim Atilla Tokatlı da vardı. Tanıştıktan sonra Kemal Abi o unutulmaz sözünü söyledi: ‘‘Maskaralık yaptığın sürece seni baştacı ederler ama ciddi bir şey yaparsan kimse ilgilenmez. Yolunu seç.’’ Bu, bütün hayatımı belirlemiş bir konuşmadır.” Bunu anlatıyorum zira “konuşma” fırsatı olsaydı ilk Dücane Cündioğlu da ikinci Dücane Cündioğlu’na bunu anlatmayı tercih ederdi gibi geliyor bana. Bu yazıyı da kendi adıma ilk Dücane Cündioğlu’nu özlediğim için kaleme aldım. Öylesine bile özlem ki bu İkinci Dücane Cündioğlu’ndan bile uzun uzun bahsetmekte bir beis görmedim.
FİNAL SINAVI: İkinci Cündioğlu’nu ilk Cündioğlu’na emanet ediyoruz. Peki, siz hangi Dücane Cündioğlu olacağınıza karar verdiniz mi bakalım?
@@animalkingdom5849 tabiki ilkine ama ilki şehit olalı yıllar olmadı mı.
@@animalkingdom5849 Dücane hoca muhtelif videolarında defaatle sizin söyleminizin aksine fikirlerindeki bu yetkinleşmenin istinad ettiği noktaları izah etti . Arif olana tarif gerekmez. Keşke eski Dücane - yeni Dücane güzellemesi yapmadan önce, kendi mahallenizin düştüğü ve dahi kendisininkiyle beraber diğer mahalleleri de düşürdüğü durumun ciddiyetini kavrayabilecek ferasete sahip olabilseydiniz.
Dücane hocam, ağzınıza ve emeğinize sağlık. Ses kalitesinin kötü olması yüzünden dedikleriniz yer yer anlaşılmıyor, bu ses problemini acilen çözmek için yardım almanızı rica ediyoruz. Teşekkürler, saygılar...
Söylemesi kolay ama kolay ama ıvır zıvır yorumlardan etkilenmemenizi tavsiye ederim. Sonuçta internet, herkesin kimlik değiştirdiği yer. Etkilendiğiniz yorumların zaten sizin aslında beklediğiniz yorumlar olduğunu düşünüyorum. Bunlara cevap verdiğinizi görmek de samimiyetinizi kanıtlıyor, en azından benim için. Kanalınızın bizim gibiler için sadece felsefe tarihi kaynağı değil aynı zamanda Türkiye vatandaşı zihninin iç hesaplaşmasını yönlendirmek için önemli bir rehber olacağını umut ediyorum. Umarım kanal yoğunluğu yada saçma yorumlar gibi tektik konular hevesinizi kırmaz. Çünkü bu mecra sizin gibi insanlara "kolay" ulaşabilmek için bize göre çok önemli. Her gün yeni videonuz var mı diye kontrol ediyorum. Çalışmalarınızın devamını dilerim.
Buraya çok özür dileyerek bir teknik eleştiri yazmak istiyorum. Zira dinlemekte çok zorlanmama sebep olan bir reklam sıklığı var. Bu öyle ki Dücane Hocam’ın ortalama her 3 dakikalık konuşması arasına uzun uzun reklamlar giriyor. Dinlemesi ve konuşmaya adapte olması o kadar zorlaşıyor ki. Umuyorum düzelir. Hiç bir youtube kaydında bu kadar sıklıkta reklam görmedim. Teknik bir problem midir bilmiyorum ama dinlemesi cidden çok zorlaştı. Sadece bu yazıyı yazarken bile 3 kez reklam arası yaşadım.
Dücane hoca sonuna kadar dinledim ama ses düzeni çok kötü biraz daha iyi olsa çok iyi olur herhalde canlı yayın azizliğidir biraz prodüksiyona yatırım yapılsa biz yeni nesiller birazdaha iyi yararlansak yeni gençler kitap okumuyorlar yuotube jenerasyonuz şahsen ben de bisürü kitap alıyorum ama hiçbirini bu büyük metropol karmaşasında yoğunlunda okuma fırsatı bulamıyorum.bu alet sürekli elimizde bazen açtığımızda sizi karşımızda bulduğumuzda bari o vakti değerlendirme şansı buluyoruz teşekkürler dücane hoca uzun sağlıklı ömürler ....
Hocam şu mikrofon sorununa bı çözüm bulsaydiniz süper olurdu. Ama Sesin kötü olması içeriğin kalitesinin önüne geçemez :)
20 yıldır sürekli okuyan biri olarak cehaletimin tavan yapmış olduğunu saptadım. Teşekkürler Dücane bey.
Bir solcu olarak Dücane Cündioğlu'nu kendi mahallesine açıktan eleştirmeye başladığından beri yakından izliyorum. Hoca ekseriyeti ne yazık ki tek kitaplı insan vasfındaki islamcılara-muhafazakarlara-milliyetçilere gerçekten yapıcı düşünmeyi ve eleştirmeyi öğretebilecek birikime sahip keşke daha çok bilseler değerini. Marx-Engels'in teorilerini anlamak için Kant ve Hegel hakkında anlattıkları videoları defalarca dinledim izledim. İnternetten bir gün belki silinir diye tam ders kabilinden olanları indirip arşivliyorum. Felsefe, düşünce tarihi, sanat, doğu-batı etkileşimi gibi konularda özgün bilgiler duymak isteyenlere Dücane Cündioğlu'nun BİE derslerini şiddetle öneririm. Öte yandan bir avukat olarak devlete, iktidara, güce, kişisel hırslara vs. ilişkin anlattıklarıyla birikimimi geliştiriyorum. Ayrıca özellikle anlatımda kelimelerini özenle seçmesi, kelimeleri zihinde gezen gelişigüzel gezintilerinden alıkoyarak adeta askeri nizama geçirerek muhatabının fikirlerini örgütlemesine hayranım. Bu yönüyle O. Atay'ın hocası Prof. Mustafa İnan'a benzetirim kendisini. Yetkin bir filolog hocanın dilbilimsel-etimolojik yöntemini incelese muazzam faydalı olurdu sanıyorum. Bir gün tanışırız umarım hocayla. Sevgiler.
Kendi çöplüğünden beslen eninde sonunda ducane hoca kamal a catacak sende inkar etmek zorunda kalacaksin bosuna vaktini tuketme
lemar 61 Eleştirel ve gerçekliğe sadık düşünceler üreten her yer benimdir. Çöplüklerden fikir devşirmek bizim tarzımız değildir, siz öyle yapıyorsanız bir şey diyemem. Solculuğun kutsalı yoktur başka ideolojilerdeki kutsallara da kendi değerlerine de eleştirir. Dücane Cündioğlu’nun Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluş sürecine dair konuşmalarını da dinlemiştim. Kamal diyerek aşağılamaya çalıştığınız kişi Gazi Mustafa Kemal Atatürk’tür. Sizin gibi ne idüğü adı sanı sıfatı belirsiz trollerin demesiyle değeri düşmez.
@@savunmaninsiniri eleştiri ve gerçeklik temeli olan fikirler uzerine bina edilir dine söverek ataizm ve kamalizm dinlerine inanarak ne eleştiri yapabilirsin nede gerçekliğe yaklaşabilirsin sadece kendince itham edeceğin bir gurup insana karsi guya delil buluyorsun klasik sol zihniyet aslinda sizi özdil iyi yoluyordu emma
lemar 61 Düşünceye dair zerre arayışınız bulunmadığı açık olduğu için bu tartışmayı bitiriyorum. Gidin kendi paralel evreninizde olmayan fikirlerinizi millete anlatmaya çabalayın.
Bir solcu olarak sizin mahalleyi de eleştiren birileri var mı? Bize de onları tavsiye eder misiniz?
çok kıymetli bir video.. bu çalışmaların yazılı metinler olarak tarihe matbu olarak not düşülmesi gerekliliğine inanıyorum.. örnekteki gibi, ilk dönem videolarındaki ses kalitesinden sebep çok önemli bilgilere erişim sağlıklı değil malesef.. bu konuda bir iyileştirme yolu var mıdır? .. olsa ne güzel olmaz mı? saygılar.
Teşekkürler. Günümüze kadar uzanan ideoloji, siyaset iklimi hakkında önemli fikirler veriyor. Amiyane tabirle "dava adamları" bu konuşmaları iyi dinlemeli ve üzerinde ciddiyetle, cesurca düşünmeli. Konuşmalarınıza devam edersiniz umarım. Gece gördüm yayını, bir noktada yorgunluktan ötürü kopup uyudum. Şimdi tamamlamak üzereyim, baştan aldım :)
İyiki varsınız kıymetli hocam
Çok çok çok önemli tespitler olmuş.
Çok teşekkür ederiz.
15 yılımı yedim bu hay huy içinde.
Siz anlattıkça anlıyorum nerede hata yaptığımı?
Akıl. İlla akıl.
Hangi anlamda dediniz @fakir-i pür taksir . aciklar misiniz ?
İnsanın aklı geliştikçe eski ölçülerine geri dönemez.biz bunu yaşıyoruz.!
Hocam bir arkadaşım videodan ekran görüntüsü alıp, fotoğrafı büyüterek kitap isimlerini öğrenmeye çalışmaktan kör olacak. Kitaplığa biraz daha yakın çekim yapabilir misiniz :)
Benimde bir arkadaşım öyle yapıyor. Aynı kişi olma ihtimali yüksek olabilir :)
Çok güzel, lütfen sesi biraz daha düzeltin. Ve süreyi de sıkıntı yapmayın. Önemli konuların anlaşılması için süre uzun olabilmeli. Yıllar sonra tekrar izleme durumumuz olacak çünkü.
En sonda bir öykü daha anlatacaktıniz ama yayin orada kesildi. Yorumlara ekleyip sabitlerseniz memnun olurum
Dücane hocam o kadar çok eksiklerimiz varki bunlar zamanla yanlışa dönüştü ve bu bedeli çok ağır ödemekteyiz elit olamadık doğru bildiğimiz yanlışlar hayatımızı ve inancımızı doğrudan etkiledi.
Muhteşem. Geçmişte bende İslmacı çizgideydim artık kendimi kurtardım. Yıllar önce Kadir MIsıroğlu bir konuşmasında İngiltere bana pasaport teklif etti kabul etmedim demişti. O zaman kafamda soru işaretleri oluşmuştu. bunlar islama düşman değil mi? normal bir kişinin vize bile alması zor bir durumken neden pasaport veriyorlar diye aklıma şüpheler düşmüştü. bu konuşma kafamdaki şüphelerin gitmesine sebep oldu. konuyu daha net idrak etmiş oldum. teşekkürler.
Yanlış biliyorsam lütfen düzeltin; Mısıroğlu İngiliz pasaportunu reddettim diyor ama, onun hayatını anlatan kaynaklarda İngiltere’de bir dönem yaşadığı ve İngiliz vatandaşlığına geçtiği yazıyor. Yani kraliçeye bağlılık yemini var.
Ben de Üsküdar'da yetiştim. 90'ların başında Arefe günü biz de öyle bir kaç kez oruç bozduk gelen haberlerle. Ne günlerdi! Haber genellikle, her nedense Suud'dan gelirdi....:))
"Beni kimler dinliyor?"
- daha iki yil önce ISIS lideri bagdadiye biat etmeden gercek bir mümin olunamayacagi ictihadini duyduğunda gözyaşlarıni dualarina katık eden biri...
İyiki varsınız.
bilirim o duyguyu dostum ben 43 ysimdayim ama insan ne cok aldaniyormus fark etmek zaman aliyor hayirlisi
Bu düşünceye nasıl gelebildiniz acaba ?
@@furkanerdogan788 bir dostuma çocuğum için hikaye kitapları tavsiye etmesini istemistim, o da "cahit Zarifoğlu iyidir" yerine dalgınlıkla"Dücane cundioglu" iyidir dedi... Ve ben zaten icinde bulunduğum cemaatin ahlaki kokusmuslugunu anlamlandirabilmek için zaten hazırdım... Olan olmalıydı ... Alakullihal.
Degişmek yaşadıgını farketmektir.
@Zizek'in Burnu olmadım ama olmalımıydım. Anlamadın sorunuzu dostum
Hocam sümerlere bakışınız nedir bu konuda ne düşünüyorsunuz
Semavi dinlerde geçen kuralların çoğu sümerlerde var
Sümerlerin felsefede yeri var mı
Bu gün ki konuşmanız bizi bayağı geçmişe götürdü
Kitap yayın evilerinin bu denli karışık olduğunu bilmiyordum bende yalan söyleyen tarih utansın ve fetevayi hindiyyeyi alanlardanım hakkında bilgim yoktu ama en iyi kitap tavsiyeleri arasındaydı
Bu bilgileriniz için teşekkürler
bu kadar dogrulari bir anda aciklamak biraz fazla olmuyormu, valla bravo , sen cok yasa
Çok teşekkürler,sağolun varolun
Ortaokulda öğretmenimiz kitap okuyup özetini anlatmamızı istemişti. Evde Afganistan savaşına yardım eden melekleri anlatan bir kitap bulup anlatmıştım. Sonra meleklerin kim olduğunu öğrendik tabi ki. Aklı akılla terketmekten akılsızlık anlayan bir toplum olduğumuz sürece gelecek nesillerin işi zor olacaktır. Özelestiri de zayıflık kabul ediliyor ama sloganlarla üstünü kapatmak ancak hatamızla yüzleşmemizi sonraya ertelemek demektir. Burdayız, sizi takip ediyoruz. UA-cam kanalı özellikle derslerinize ulaşamayan bizler için çok iyi. Biz de bir film izlenir. İyi yada kötü denir. İyi de neden iyi, kötü de neresi kötü denmez. Hakikati arayan da yalnız değildir aslında. Ayna bulması zordur sadece. Saygı ve hürmetle selamlar.
Şüphesiz emeğinize söz söyleyemeyiz fakat 3 dakikada bir reklam olur mu hocam.
Küçükken anlattığımız kitabın adı ne acaba söyleyebilir misiniz ?
Daha detaylı bilgi için karen armstrong'un tanrı adına savaş kitabını okusanız hocayı çok daha iyi anlayacaksınız bence
bu asra sizler gibi nice dürüst insanlara çok ihtiyaç var üstad
Doksanlarda çocuktum. Anlattıklarınızda babamı gördüm. Gerçekten çok büyük travma. Çeçen cihadı hep gündemimizdeydi. Hoca çok doğru söylüyor, bence az bile söyledi. Babamın yaşadığı travmalar bizi biraz daha mesafeli tuttu. Çemkirip duranlar bizahmet o yılları bir okuyun. Binlerce insan çok büyük bedel ödedi. Bazen bu durumların ne kadar çocukça olduğunu düşünüyorum. Ağlasak mı, halimize mi gülsek.
Hocam anlamadığım birkaç nokta var: "İslamcılık politik bir duruştur" diyorsunuz ya peki İslam İslamcı olmayı emreder mi?Emrediyorsa inandığımız din aslında siyasi bir hareket mi?Cuma namazları bir nevi parti toplantısı mı?Halifelik kavramını da dahil edersek işin içine kafam fena halde karışıyor.Yoksa mantıksal olarak tutarsız sorular mı soruyorum?
İslamın siyaset kavramı ile popüler kültürdeki siyaset birbirinde epeyce farklılar. Kafa karışıklığın da burdan kaynaklanıyor bence
çok mantıklı bir soru sormuşsun ferdi
islam siyasi bir ideolojidir
İslamın siyasi yönü vardır ama bu yön gayrimüslümleri pek ilgilendirmez genelde müslümanlar içi bir siyasettir.Osmanlıda mesela sarayda gayrimüslümlere ikram etmek için içkiler saklanırdı yani gayrimüslümlere siyasi bir yaptırımı veya dini dayatma yoktur.İslam islamcı olmayı emreder ama islamın farklı yorumları olduğu için hangi mezhepin islamcısı olacaksın bu kesin değildir bu yüzden islamın özünü savunmak da yeterlidir Nedir bu?,ibadetlerimi özgürce yapabilmeliyim,Alkol ve domuz eti'nin dayatılmamasını yasal hak olarak isteyebilmeliyim,eğer kadınsam giyinişime kimsenin karışmamasını yasal güvenceler altına almalıyım,bu nedenle adaletsizliğe uğramamalıyım.İslamcıların siyasi istekleri en fazla bunlar olabilir fazlası güç ve para sevdasına kayar ve zıt bir şeye dönüşür.
Bir senarist ve yönetmen ile çalışılarak bu yakın tarihimiz görsel bir belgesel haline getirilebilse...
buyrun yapalim ustad bende eski bir islamci olarak isterim dogrusu
@@rifatkorkmaz3679 ya hocam maalesef çok zor bu işler ya haklısınız birilerinin elini taşın altına koyması lazım yoksa hiçbir şey olmaz özellikle şu iktidarla birlikte hiç olmaz
Hocam konular ağır ancak sizin anlatımınızla ile gayet akıcı. Naçizane tavsiyem bir masaüstü mikrofun almanız veya mikrofunlu kulaklık almanız, videoda daha kaliteli bir ses için
2008 yılında yeni şafak ta pensilvanya notları yazısını neden yazdınız??
Ses düzenini bir an önce alalım en ķalitelisinden lütfen. Hocam böyle yayın yapmayın. Usül esastan önemlidir.
Hocam çok teşekkürler çok faydalanıyoruz sizden her konuda ışık tutmaya çalışmanız verdiğiniz emek çok kutsal. Yanlız canlı yayınlarda ses çok kötü geliyor mikrofondan sanırım boğuk çıktığından söylediğniz bazı şeyler tam anlaşılamıyor onu çözebilirseniz çok iyi olur, tekrar çok teşekkürler.
Merhaba Dücane hocam. Yorumlarınıza Necmettin Erbakan, Mustafa İslamoğlu, Cevat Rıfat Atilhan, Alman hilafetçilik ittifakı ve Prof. Mustafa Öztürk'e dair kurabileceğiniz cümleleri merak ederim. Emeğinize sağlık.
"Beni kimler dinliyor, bilmiyorum."
Cevap:
Biz dinliyoruz, memleketin öz çocukları, 28 şubatın kullanılanları. Ama asıl kimin kullandığını daha yeni anlıyoruz. Bizimkilere ne mi oldu ? Onlar da sizin bakan vekil, müdür arkadaşlarınızın yâverleri oldular.
İslamcılık Reloaded, version: 4.0
2:54:54'te Hoca islamcılık ne gidibidir diyor? Tam olarak ben anlayamadım sesten.
Zamk gibidir diyor büyük ihtimalle
Saglık selamet uzun ömür diliyor ve dua ediyorum
Şurada üzüldüğüm tek nokta sütlaç tarifi izlenim oranları 500 bin bu kadar kıymetli bilgiler verilen, insanın kendini yetiştirmesine dair söyleşi vb.. etkinlikler ki bugün en pik noktası 8 bin ne diyelim... Emeğinize çabanıza ve bize değerli vaktinizi ayırdığınız için yürekten teşekkürler Hocam...
Mustafa, çok yanlış yerdesin sen, akitcilerin forumlarına git
Sütlaç herkese lazım. Yediklerınde hazmedeceklerdir. Bu anlatılanları her bünye hazmedemez.
@@muratcoskun9998 Tüm dünya düzeninde geçmiş ve gelecekte bu tip konular hep olacak malesef malzemesi hem yöneten hem yönetilen olarak insan... biz gazete ve haber takip ederdik dusunun ne istiyorlarsa onlari izliyor ve okuyorduk. Simdiki nesil okumuyor ama onlarda sosyal medyadan ve tv den zehirleniyor. Ben bu tip konuları artık takip etmiyorum zira konu hiçbirşey hakkında herşeyi bilmenin farklı versiyonları bu sebepten konunun daha derin olanı insan doğa Tanrı vb.. konuları takip etmek daha iyi... bi klasik mantik dersi olsaydı tadından yenmezdi mesela... Bu arada mutlaka herşey "Sutlaç gibi "kendince kıymetli ve önemli ama hayatın anlamı değil...
8bin kişinin dinlemesi çok iyi sayı dostum. Eskiden bir konferans salonunda ancak 100lerdi. UA-cam nimet, 80 e katlamış kıyaslarsan.
Hocam yapmayın ya ben sütlacı severim 😀😀
Sizin şu samimiyetinizi, kendinizi apaçık ortaya koyuşunuzu becerebilme cesareti olan kimseyi görmedim bu ülkede. Kısa adamların kapıdan eğilerek geçip adına mütevazilik dediği kültürde, hayatını düşünmeye adamışlar elbet kibirli görünür. Haksızlığa uğramak, en iyilerin kaderi.
Evet Dücane, samimiliğiyle bizim geleneğimizde benzerine nadir rastlanan bir profil. Ben onun hakikat arayışına saygı duyuyorum. Az insana nasip olur böylesi bir arayış öyküsü.
anlama noktasında karşı değil, iyileştirmeyi düşünmeye çekiyor.. bütün bu yaşanmışlıkların, düşüncelerin nihayetinden kendime payım.
Ses çok sıkıntılı maalesef.
Telefon kulaklığı ile konuşsanız sesiniz daha net gelir.
Üstat sizin gibi düşünürler toplumların akciğerleridir..hele türkçe konuşuyor olmanız benim için paha biçilmez..umarım kulübenizde bir çay içmek kısmet olur...
kayıt baştan başlamıyor. eksik kaydedilmiş
Hocam içerikleriniz daha iyi bir mikrofon sistemiyle duyulmayı hak ediyor.
Hocam değişeni sevmezler (özellikle dindar mahallede) ama dinin bile değişim sonucu varolduğu düşünebiliriz.
Bu hakikat bilgi birikimini icin lutfen bir yapit olusturunuz. Zaman hizli geciyor. Kulturumuzun buna ihtiyaci var. Kutuphanemize sizin eserlerinizi eklemek istiyorum.
Hocam güzel sohbet ama mikrofon dolayısıyla bazı sözleri anlayamadık ses boğuldu. Bir daha lütfen buna dikat edin teşekkürler.
Hocam, yaka mikrofonu, podcast mikrofonu ya da kulaklı mikrofon kullanma imkanınız varsa, daha net duyabileceğiz sözlerinizi. Bu şekilde duymakta-anlamakta zorlanıyoruz kimi zaman.
Hocam ses kalitesi düşük. Anlamakta zorlanıyorum. Sesi epey yükseltmek zorunda kaldım. Teknik olarak mümkün olursa gelecek sefer ses kalitesini iyileştirebilirseniz çok sevinirim.
Akıllı bulduğum için başlıktaki İsmet Özel'i görünce videoyu açtım.Sizi tanımıyordum. Mümin düşünceden uzaktır benzeri sözünüzü duyunca kilitlendim,işte bu dedim...Hz.Mevlana da akıl ile aşk(teslim olma,gerçek iman)birbirine zıttır diyor...Çok akıl ile yaşayan insanların en düşük frekanslarda olduğunu görüyorum..Akıl gerçekten övünülecek bir şey değildir..Akıllı olmayanlar çok daha mutlu yaşıyor..Biraz dinledim,sonra nette yazılı doğum tarihinize göre doğum haritanızı çıkardım. Eksik yönlerine rağmen incelemeye ve takip etmeye değer biri şimdilik dedim..Allah razı olsun..
Dücane hocam harici bir mikrofon ile kayıt yapabilir misiniz?
YZ Tarafından çıkarılmıştır:
Bu söyleşinin ana fikri ve önemli noktaları şöyle özetlenebilir:
Ana fikir:
İslamcılık, tarihsel süreç içinde farklı dönemlerde farklı şekillerde tezahür etmiş, çoğunlukla siyasi amaçlarla kullanılmış ve dış güçlerin etkisiyle şekillenmiş bir ideolojidir. Konuşmacı, kendi İslamcılık geçmişiyle hesaplaşmakta ve bu ideolojinin problemli yönlerini eleştirel bir bakış açısıyla ele almaktadır.
Önemli noktalar:
1. İslamcılık, Osmanlı'nın son dönemlerinde ortaya çıkmış ve cumhuriyetin ilk yıllarında etkisini kaybetmiştir.
2. 1940'lardan sonra İslamcılık yeniden canlanmış, özellikle Pakistan'ın kuruluşu ve İsrail'in ortaya çıkışıyla yeni bir boyut kazanmıştır.
3. 1970'ler ve 80'lerde İran Devrimi, Afganistan Savaşı gibi olaylarla İslamcılık yeni bir evreye girmiştir.
4. İslamcılık düşüncesi genellikle dış güçlerin (özellikle İngilizlerin) etkisiyle şekillenmiş ve yönlendirilmiştir.
5. Türkiye'deki İslamcı yayıncılık, genellikle dış kaynaklı fikirlerin ve eserlerin çevirisi üzerine kurulmuştur.
6. İslamcılık, içe dönük bir düşünce sistemi olmaktan ziyade, dışa dönük ve siyasi hedefleri olan bir hareket olmuştur.
7. Konuşmacı, kendi İslamcı geçmişiyle hesaplaşmakta ve bu ideolojinin problemli yönlerini eleştirmektedir.
8. İslamcılık ve dindarlık arasında ayrım yapılması gerektiği vurgulanmaktadır.
9. Günümüzde İslamcılığın eski gücünü kaybettiği ve yeni neslin bu ideolojiyi eskisi kadar benimsemediği belirtilmektedir.
10. Konuşmacı, düşünce ve inanç dünyasındaki değişimlerin normal olduğunu ve kendi fikirlerinin de zaman içinde değiştiğini ifade etmektedir.
Diğer bir YZ Özeti:
Söyleşinin Maddeler Halinde Özeti:
Düşünme Kavramı: İslamcı çevrelerin düşünme kavramını yanlış anladığı, analitik ve eleştirel düşüncenin öneminin yeterince vurgulanmadığı belirtiliyor.
İsmet Özel ve Düşünsel Bağlılık: İsmet Özel'in düşüncelerindeki değişimin genç İslamcılar üzerindeki etkisine değiniliyor. Düşünsel otoritelerin sorgulanması gerektiği vurgulanıyor.
İslamcılık ve Dindarlık Arasındaki Fark: İslamcılığın siyasal bir proje olduğu, dindarlığın ise bireysel bir inanç boyutu olduğu vurgulanıyor. İslamcıların ruhsal ve içsel boyutlarının göz ardı edildiği eleştiriliyor.
İslamcılığın Tarihsel Gelişimi: Osmanlıcılık, Türkçülük ve İslamcılık gibi siyasi akımların tarihsel kökenlerine ve etkileşimlerine değiniliyor.
İslamcılığın Devlet Projesi Olarak Kullanımı: İslamcılığın özellikle İngilizler tarafından Osmanlı'yı kontrol etmek için bir araç olarak kullanıldığı iddia ediliyor.
İslamcılığın Üç Evresi:
Birinci Evre: Abdülhamit dönemi ve sonrasında ortaya çıkan şehirli İslamcılar.
İkinci Evre: Pakistan ve İsrail'in kuruluşuyla birlikte ortaya çıkan ve Arap dünyasına yayılan İslamcılık.
Üçüncü Evre: İran İslam Devrimi'nden etkilenen ve Türkiye'de 1980 sonrası gelişen İslamcılık.
İslamcılık ve Dış Güçler: İslamcılığın gelişiminde ve yayılmasında dış güçlerin etkisine dikkat çekiliyor. Soğuk Savaş döneminde ABD ve Suudi Arabistan gibi ülkelerin İslamcıları desteklediği belirtiliyor.
İslamcıların Eleştirisi: İslamcıların siyasi hesaplar güttüğü, samimiyetsiz olduğu, kendi içlerindeki farklılıklara tahammül edemediği ve eleştiriye kapalı olduğu eleştiriliyor.
İslamcı Terminoloji: "Darülharp", "cihad", "şeriat" gibi kavramların İslamcılar tarafından nasıl kullanıldığı ve toplum üzerindeki etkilerine değiniliyor.
Kişisel Deneyimler: Konuşmacının İslamcı çevrelerle olan ilişkileri, yaşadığı hayal kırıklıkları ve düşünsel dönüşümü anlatılıyor.
Ana Fikir:
İslamcılık, tarihsel süreç içerisinde dış güçler tarafından kullanılan ve siyasi hedefler güden bir harekettir. Dindarlık kavramından farklı olarak toplumsal ve siyasal bir proje niteliği taşıyan İslamcılık, bireysel inanç boyutunu göz ardı eder ve eleştirel düşünceye kapalıdır. Türkiye'deki İslamcıların düşünsel kökleri, tarihsel gelişimi ve siyasi etkileşimleri eleştirel bir bakış açısıyla değerlendirilmelidir.
Not: Bu özet, konuşmanın genel çerçevesini ve ana fikirlerini yansıtmaktadır. Konuşmada geçen tüm detaylar ve nüanslar özete dahil edilmemiştir.
Düşünmek kafanızın karıştığını değil, aklın çalıştığını gösterir..
Anlatılanlar ve analizler mükemmel ama sanki eksik olan Bir şey var. Bir hakkında ne zaman aşk ile konuşacaksınız hocam.
Dinledikçe kendi heba olmuş yarım yüzyıllık ömrüm gözümün önünden geçti.
Hakikat ve erdem yolunda.
Açıkçası yalnız olmadığımı hissettim.
Doğru. Sona doğru ağlayasım geldi.
Çünkü hissetmek başka, ifade edebilmek başka.
Siz benim gibi, bizim gibi nevabitlere ses oldunuz.
Emin olun çok büyük bir yük kalkıyor üzerimden.
Artık kendimi yargılamak istemiyorum. Yargılamamı bitirdiğimde nick imi de değiştireceğim.
O yüzden bu konuşmaları bırakmayın.
Hatta özellikle bu konularda biraz daha derine inin lütfen.
Zizek'in Burnu
Ne olduğuma değil de ne olmamam gerektiğine karar verdim desem daha doğru.
Kendi aklımla tartmadan hiçbir şeye inanmamaya örneğin.
Daha doğrusu sepetteki çürük yumurtaları seçmektense, bütün yumurtaları döküp ki görmeden 1 tane kalsa diğerlerini de bozacak diye, yeni bir zihin sistemi kurmaya karar verdim.
Öncelikle akıl ve şüphe üzerinde duruyorum.
Anlatılan ve anlatan her şeye şüphe ile yaklaşıp, düşünmeden ve çapraz okuma yapmadan kanaat oluşturmuyorum.
Yani hocanın bahsettiği kimlik, kişilik ve kendilik aşamalarını tekrar inşaa ediyorum.
Bu hayatı bana zehir edecek tüm kavramları reddediyorum.
Aklı öne alan ve mantığı çalıştıracak kim varsa incelemeye önem veriyorum. Aristo, Kant vs.
Bize din diye yutturulan işporta dincilerin söylemlerine hiiiç kulak asıp, saygı duymuyorum.
Menkıbe, kıssa vs gibi sadece duyguları harekete geçirecek mevzuulara hiç girmiyorum.
Yani us ve muhayyile arasında bir denge kurup hayatımı erdemli ve mutlu yaşamaya çalışıyorum.
Bir yaratıcı olduğuna inanıyor, eşyanın ve varlığın hakikatı konusunda zihnimi zorlayıp anlamaya çalışıyorum.
Bu hayat bu kadar zor ve kötü olmamalı diye düşünüyorum.
Kendimle tekrar yüzleşip, hatalarımı yapmamak için neler yapmalıyım deyip uğraşıyorum.
Zor ama mutlu yaşamak için yollar bulmaya çalışıyorum yani.
Zizek'in Burnu
Bir kez kendini bulmuş olan kişinin bu yeryüzünde yitirecek bir şeyi yoktur artık. Ve bir kez kendi içindeki insanı anlamış olan bütün insanları anlar.
Stefan Zweig.
Zizek'in Burnu
😄 umarım.
Devir aynı devir.
Zizek'in Burnu
Aman hocam yüreğini daraltma.
Değiş.
Mutlu olmak için değişmek zorundasın.
52 yaşıma girmek üzereyim.
Son 2 yılda tüm bildiklerimi unutup tekrar yeni bir ben yaratmak için uğraşıyorum.
Asla hüzünlü müzik dinlemem.
Asla etkileneceğim görüntü izlemem.
Her gün 5 km ya koşar ya yürürüm.
Kendim üzüleceksek üzülür, güleceksem gülerim.
Kimsenin beni negatif etkilememesi için çaba gösterir min iletişime geçerim.
Soran olursa cevap veririm.
Vs.
Yani çok derine inmeden hayatı yüzünden yaşamaya çalışmaya gayret ediyorum.
Zaten o kapasitem de yok.
Videoyu tam yayınlamadınız galiba hoca bir hikaye daha anlatacakken bitti.
Dücane Bey canlı yayınlarınızda sürekli bir donma,takılma oluyor.Yayın devam ederken sürekli sayfa tazelememe rağmen aynı sorunlar devam ediyor ve yayını izlemekten vazgeçiyorum.Elbette daha sonra izleme şansım da var;ama hazır canlı yayını izlemek için zamanım varken bu şansı kaçırmış oluyorum.İlgilenirseniz sevinirim..Saygılar..
Akif Emre'yi sizin gözünüzden dinlemeyi çok isterdim, saygılar, hürmetler...
Benim gibi idrak yolları tıkalı modelleri 3 saatte adam akıllı ameliyat etti sn şuur cerrahı. Resmen hayattan soğuttu ama bizim iyi bildiğimiz fakat hakikatte pis olan bir hayattan.
Teşekkür ederim Üstad.
Saat 23’den sonra ses duyulmayacak kadar çınladı!
Musa Carullah Bigi'nin bu sıralamada nerede yer aldığını düşünüyorsunuz Hocam?
Videonuzu unlisted mı yaptınız yoksa youtube sansür mü uyguluyor anlamadım. Abonelik sayfamda bu videoyu bulamadım. Sizin sayfanızı açınca bulabildim. Normalde yeni yüklenen videolar abonelik akışında çıkarken sizin bu videonuz çıkmadı.
Yusuf Akçura - Üç tarzı siyaset, Ziya Gökalp - Türkleşmek İslamlaşmak Muasırlaşmak, Tarık Zafer Tunayan - İslamcılık Cereyanı
Dücane hocam mikrofonunuzdan dolayı ses iyi gelmiyor sizi anlamakta bazen zorlanıyorum. Sorun kulaklığımda sanıp degistirmeme rağmen sesiniz hala derinden anlaşılması güç şekilde bizlere iletiliyor. Harici bir mikrofon ile bu sorun ortadan kaldırılabilir.
Dücane döktürmüş.Çok güzel bir söylev.Tadına doyum olmaz bir kez daha izlendiğinde..Dücane 2. kez anlaşılırsa daha da güzel olmakta.Geldiği mahalleyi dürüstçe anlattı.Aklıma KAFKA nın Metamorfoz'u gelmedi değil.1979 da Boğaziçi Üniversitesinde eskiciden aldığım paltomun cebinde unutugum ama 27 sene boyunca okuduğum KAFKA nın Değişim dedikleri ama DÖNÜŞÜM olsa gerek 67 sayfalık kitabımı hep hatırladım.DÜCANE Gregor Samsa dan çok daha büyük birisidir.Borsa bi düzelsin Dücane yi hemen yakınındaki BURGAZADA daki KALPAZANKAYA ya davet edecegim.Ona bilemedin 2 duble rakı ısmarlayacağım.Şişe nin üstünde Kemal ve İnönü nün temsili resmi olan eteket olsa fena olmaz yani Kulüp rakısı.Dücane küçücük bir felsefe okuludur.Ben buraya kaydoldum.Siz de gelin.Çok lezzetli söylevler/sohbetler duyacaksınız.Kümes kadar kendisine ev yapmış ama çok güzel.Çok dürüst.Çok samimi.
Seyhan Özkan
Bu ifadeler buranın izleyicileri için düşük seviyede kalmış.
Dücane deyip aklınca küçümsemek, Boğaziçi ünv deyip aklınca kendini yüceltmek, Kafka deyince de nazik ama dokundurarak böcekleştiğini ifade etmek istemişsin üstada. Bu arada Kafka okuduğunu da anlamış olduk.
Olmamış. En azından daha incelikli dokunduraydın bari.
Hocam mikrofonda bi sorun var galiba daha net sesler duymak istiyoruz. harfler , cümleler bazan anlaşılmıyor . şöyle güzel bi mikrofon olsa daha iy mi olur sanki?
Anlatmak istediklerinizi anlıyorum. Dinliyorum.
Sadece böyle bir kitlenin olduğu konusunda haber vermek istedim.
Sezai Karakoç un birçok çeviri şiirleri var diye biliyorum
sesin kalitesini yükseltmeniz mümkün mü bazen hiçduyulmuyor
Sözünü ettiğiniz "İslamcı" yayınevlerinde basılan romanlar için de teziniz geçerli mi acaba? Yani roman, İslamcılığı dolaşıma sokmak için bir araç olarak kullanılmış mıdır?
2:23:00
TEŞEKKÜRLER
"Nakşibendilerin Toplumsal ve Kültürel Katkıları" kitabı çıktı. (Yasin Yayıncılık) Çok şaşıracaksınız
Dücane Bey İhsan Eliaçık hakkında ne düşünüyorsunuz