✩ 𝐼𝑑𝑜𝑙𝑙𝑒𝑟𝑖 𝑘𝑜̈𝑡𝑢̈𝑙𝑒𝑚𝑒𝑘 𝑔𝑖𝑏𝑖 𝑏𝑖𝑟 𝑎𝑚𝑎𝑐𝚤𝑚 𝑦𝑜𝑘𝑡𝑢𝑟 ✩ 𝐹𝑖𝑘𝑖𝑟𝑙𝑒𝑟 𝑜̈𝑧𝑔𝑢̈𝑛𝑑𝑢̈𝑟 ✒️ 𝑀𝑎𝑓𝑦𝑎 𝑘𝑜𝑟𝑢𝑚𝑎𝑠𝚤𝑛𝚤𝑛 𝑘𝑎𝑟𝚤𝑠𝚤𝑛𝑎 𝑎𝑠̧𝚤𝑘 𝑜𝑙𝑢𝑟 ✩✩✩ ☘︎ 𝐽𝑒𝑜𝑛 𝐽𝑢𝑛𝑔𝑘𝑜𝑜𝑘 ~ 27 ☘︎ 𝐾𝑖𝑚 𝐽𝑖𝑤𝑜𝑜 ~ 24 🪄𝐾𝑒𝑦𝑖𝑓𝑙𝑖 𝑜𝑘𝑢𝑚𝑎𝑙𝑎𝑟... 📌 𝐼𝑠𝑡𝑒𝑘 𝑘𝑢𝑟𝑔𝑢𝑑𝑢𝑟, 𝑏𝑒𝑔̆𝑒𝑛𝑚𝑒𝑛𝑖𝑧 𝑑𝑖𝑙𝑒𝑔̆𝑖𝑦𝑙𝑒... 𝐻𝑖𝑘𝑎𝑦𝑒: Öylece durmuş camdan şehri izliyordum. Gece vakti şehir ne de güzel görünüyordu öyle. Kapkaranlık ve kasvet dolu şehri sadece ışıklar aydınlatıyordu. Sokaklar hep üzgün ve suratsız gezen insanlar, serseriler, sokak çocuklarıyla doluydu. Aynı zamanda tecavüzcüler, hırsızlar, katiller, zalimler, kurnazlarla da doluydu. Şehirde kötülük almış başını gidiyordu. Saat gecenin bir yarısı ve ben hala şirketteydim. İşlerim çoktan bitmişti. Her kes çoktan gitmiş, bir ben kalmıştım. Derin bir iç çektim ve camın önünden çekildim. Masamın üzerinden telefonumu ve araba anahtarlarımı alarak odadan çıktım. ... Bahçe kapısından içeri girdim. Arabadan indiğim zaman korumaların hepsi başlarını eğmişti. Tam eve gireceğim zaman arkadan bir ses duydum. Korumam Hyun soo'ydu. Ellerini önünde birleştirmiş çekingen yüz ifadesiyle bana bakıyordu. "Evet. Bir şey mi var?" Hyunsoo: Bay Jeon...bu gecelik sizden eve gitmek için izin isteyecektim. Eğer izin verirseniz... "Önemli bir şey mi var?" Hyunsoo: Ahh...hayır. Sadece kaç gündür eve gitmiyorum da karım merak etmişdir. "Ahh...tamam. Git öyleyse." Hyunsoo: Çok teşekkür ederim efendim. Başımı salladım ve hemen eve girdim. Merdivenlerden hızlı-hızlı çıkıp odaya girdim. Sinirli bir şekilde kapıyı çarptım. Kenarda duran cam vazoyu elime aldım ve duvara fırlatdım; "Lanet olsun! Ahh!" Aşıktım...deli gibi aşıktım. İmkansıza hem de...Başkasının karısına aşıktım. Bu yaptığım yanlışdı. Ama kendime hakim olamıyordum. Ona olan aşkım her geçen gün daha fazla artıyor. Sürekli aklımdaydı. Sürekli onu düşünüyordum. O adamın ona dokunuyor olma düşüncesi beni mahv ediyor...Onunla aynı yatakta yatıyor olması...düşünmekten delirecektim...Onu ilk gördüğüm an tutuldum ona...saf güzelliğine, siyah saçlarına, siyah gözlerine, kiraz dudaklarına tutulmuştum. Evli olduğunu, hem de korumamla evli olduğunu öğrendiğim an dünyam başıma yıkılmıştı. Onu sevmemeyi, vazgeçmeyi denemiştim çok kez. Ama yapamadım...Vazgeçemiyorum...Onu hala ilk günkü gibi çok seviyorum...Kavuşmamız imkansızdı bizim...O beni sevmiyordu, hatta doğru dürüst tanımıyordu. Yaptığım bencillik olurdu ama beni sevmesini isterdim... ... 𝐽𝑖𝑤𝑜𝑜'𝑑𝑎𝑛 Mutfağı toparlarken kapı çaldı. Bu saatde kim ola bilirdiki...Kapıya gidip kapı deliğinden baktım...Gördüğüm bedenle kalbim korkudan hızla atmaya başladı. O neden gelmişti ki...Kapıyı yavaşca açtım ve içeri girmesini bekledim. Yüzünde iğrenç sırıtmasıyla konuşması midemi bulandırıyordu; Hyunsoo: Kocana sarılıp öpmeyecekmisin karıcım? Konuşmadım. Sessiz kaldım...Aldığı nefeslerden sinirlenmeye başladığını hissedebiliyordum; Hyunsoo: Sana soru sordum. Bana tek seferde cevap vereceksin. Duydun mu beni?! Sonlara doğru sesinin yükselmesiyle yerimde sıçradım ve hızla başımı salladım. Hyunsoo: Aferim sana. "N-neden g-geldin?" Hyunsoo: Evime gelirken senden izin mi alacaktım? "H-hayır. Yanlış anladın. G-genelde günlerce eve g-gelmezsin..." Hyunsoo: Ahh patronumdan izin aldım. Ona karımı özlediğimi söyledim ve o da beni bu gecelik bıraktı. Seni çok özledim karıcım... Ellerini belime sardı, yüzünü yüzüme yaklaştırdığı sırada ben başımı yana çevirdim. Kollarından kurtulmak isterken belimi sıkmaya başladı. Tıslarcasına konuşmaya başladı yüzüme doğru; Hyunsoo: Sen ne yaptığını sanıyorsun? "Y-yapma." Hyunsoo: Ben senin kocanım. Ne demek yapma? 2 yıldır evliyiz ve sana dokunmama asla izin vermedin bu zamana kadar. Artık bıktım bu durumdan. 2 yıldır sabrediyorum ama artık dayanamıyorum. Benim olmanı istiyorum. "H-hayır...y-yapma...lütfen..." Kollarının arasında sıkıştırıyordu beni. Çok sıkı tutuyordu. Canım yanıyordu. Beni öpmeye çalışacakken bacak arasına dizimle vurdum ve hemen yukarı odaya doğru koştum. Kapıyı kilitledim. Yatağın üzerinden telefonumu aldım ve hemen rehberden Bay Jeon'nun numarasını buldum. Kapıyı kırmasından korktuğum için odada olan banyoya geçtim ve orayı da kilitledim. Bay Jeon telefonunu açmıyordu. Lütfen cevap verin Bay Jeon...lütfen... 𝐽𝑢𝑛𝑔𝑘𝑜𝑜𝑘'𝑑𝑎𝑛 Soğuk bir duşun ardından banyodan çıktım. Yatağın üzerinden önceden hazırladığım kiyafetlerimi alıp giyindim ve yatağa oturdum. Telefonumu elime alınca arama geldiğini gördüm. Kimin aradığına baktığımda Jiwoo'nun olduğunu gördüm. Hemen geri arayacakken kendisinden yeniden bir arama geldi. Gecikmeden hemen açtım; "Jiwoo-ya? " Jiwoo: B-bay Jeon...Y-yardım e-edin...ne olur... "Ne?! Jiwoo? Neler oluyor?" Jiwoo: B-bay Jeon o a-adam...b-bana... "Lanet olsun!"
𝑫𝒆𝒗𝒂𝒎-1 Birden büyük bir ses geldi...ve telefon kapandı. Hemen kalktım ve aceleyle aşağı indim. Korumaların beni takip etmesini söyleyip hemen arabama bindim...Umarım iyisindir Jiwoo...Umarım kötü bir şey olmamıştır. 𝐽𝑖𝑤𝑜𝑜'𝑑𝑎𝑛 Odanın kapısını açmış içeri girmişti... banyonun kapısını zorluyordu şimdi. Çok korkuyordum. Bay Jeon lütfen hemen gelin... Hyunsoo: Seni lanet olası kadın! Aç kapıyı! Sen görürsün şimdi... Aniden açılan kapıyla korkmuştum...kırmıştı kapıyı. Lanet herif... Yanıma gelip saçımdan tutdu. Ve beni dışarı çıkarıp yere fırlattı. Elini kemerine götürüp çıkararak bağırmaya başladı; Hyunsoo: Aptal! Nasıl bana karşı gelirsin?! Yediğin dayaklar az olmuş sanırım ha?! Özledin mi dayaklarımı? Söyle?! "L-lütfen...l-lütfen y-yapma...y-yalvarırım..." Sırtıma doğru vurduğu kemerle nefesimin kesildiğini hissetmiştim. Çok kötü vurmuştu. Saçımdan tutup yüzüme tokat attı. Acıyla inledim... Hyunsoo: Bana karşı gelirsin öyle mi?! Öldüreceğim seni! Bu zamana kadar yapmadığım için pişmanım... Yeniden vuracakken gelen sesle ikimizde o tarafa baktık. B-bay Jeon g-gelmişti... JK: Kim kimi öldürüyor bak bakalım... Ani gelen silah sesiyle yerimse sıçradım, üzerime düşen bedenle çığlık attım... JK: Şşş...tamam güzelim...sakin ol, sakin ol. Yok bir şey geçti... Bay Jeon üstümdeki bedeni alıp kenara itti ve sarıldı bana. Ben de ellerimi sıkıca sardım boynuna. JK: Tamam güzelim. Geçti artık. Yanındayım güzelim...geç geldiğim için özür dilerim. Daha erken gelemediğim için özür dilerim... "B-bay J-jeon..." Beni kucağına aldı ve evden dışarı çıktık. Korumaları dışardaydı. Bay Jeon'un kucağında olduğum için utanmıştım, başımı omzuna yaslayıp yüzümü gizledim. Beni arabaya bindirdi ve kemerimi bağladı. Kendisi de sürücü koltuğuna oturdu ve arabayı sürmeye başladı. ... 10 dakika sonra Bay Jeon'un evine gelmiştik. Arabadan indi ve kapımı açtı, beni yeniden kucağına alarak eve girdi. Merdivenlerden yukarı çıkmaya başladı. Bir odaya girdik, beni yatağın üzerine bıraktı ve banyo olduğunu bildiğim yere girdi. Elinde ilk yardım çantası vardı. Yanıma oturdu... JK: O lanet adam ne yaptı sana böyle? "O ö-öldü mü?" JK: Bunu düşünme şimdi. Kazağını çıkar. Yaralarına ilaç süreyim... "S-siz mi yapacaksınız?" JK: Evet. Evde şu an başka kadın yok. O yüzden ben yapmalıyım... "T-tamam " JK: Eğer rahatsız olacaksan yapmayayım. "H-hayır sorun değil ." JK: Tamam öyleyse... Kazağımı çıkarmamda yardımcı oldu. Karşısında sütyenle kalmıştım. Çok utanıyorum sırtım ona dönüktü. Parmaklarının ucuyla dokunmaya başladı. Ellerinin soğukluğu yüzünden ürperdim. Sorduğu soruyla dolu gözlerimden bir damla yaş düştü; JK: B-bu sana i-ilk vuruşu değilmiydi? Başımı olumsuzca salladım yavaşca. JK: Neden daha önce söylemedin bana? Neden yardım istemedin? "B-ben...bilmiyorum...çok ç-çaresizdim. Önceden hep şiddet uygulardı. A-ama bu gün yapacağı şey için karşı geldiğimde gözü döndü..." JK: Neden evlendin onunla? " Büyükannemle yaşardım. Büyükannem hasta olduğu için ilaç almalıydım ama param yoktu. Nasıl olduysa onunla karşılaştım. Onunla evlenmem karşılığında büyükannem için ilaç parasını vereceğini söylemişti. Evlendim onunla...ama ilaç parasını vermedi...büyükannem daha kötü olmaya başladı...dayanamadı ve ö-öldü." JK: Piç herif! Keşke o zamanlar ben karşılaşsaydım seninle. Keşke büyükanneni kurtara bilseydim. Çok üzgünüm... "Özür dilemeyin lütfen. Bu sizin suçunuz değil. Kaderin suçu...Kader bizi böyle karşılaştırdı." JK: Evet. Öyle... Birden omzuma bastırdığı dudaklarıyla irkildim... ve öne atıldım... kazağımı kenardan alıp giyindim hemen. JK: B-ben...ö-özür dilerim Jiwoo... "B-bay Jeon..." JK: Jiwoo...ben...ben sana uzun zamandır...a-aşığım. "N-ne?" JK: Özür dilerim Jiwoo. Biliyorum yaptığım yanlış ama...çok denedim vazgeçmeyi. Seni sevmemek için elimden geleni yaptım. Ama başaramadım. Çok özür dilerim. "Lütfen özür dilemeyin." JK: Senin için bir ev tutacağım. Bir iş de ayarlayacağım. Sana her zaman maddi ve manevi destekte bulunacağım. Her zaman yardım edeceğim sana... Yanımdan kalktı ve odadan dışarı çıktı. Bana aşıkmıydı yani bunca zamandır? Ne yapmalıydım? Ona bir şans vermelimiydim? Ne yapacağımı bilmiyordum. Ona , sana bir şans veririm desem çok mu kötü çıkardı. Evli bir kadındım. Kocam olacak o adama ne olduğunu bilmiyordum. Yaşayıp yaşamadığından haberim bile yoktu...Bay Jeon...o çok iyi bir adamdı. Onu çok az tanıyordum. Ama iyi bir kalbi vardı. Yatağa uzandım ve bunları çok fazla düşünemeyerek uyumaya çalıştım... ...
𝑫𝒆𝒗𝒂𝒎-2 ✰2 𝑎𝑦 𝑠𝑜𝑛𝑟𝑎✰ 𝐽𝑢𝑛𝑔𝑘𝑜𝑜𝑘'𝑑𝑎𝑛 Odamda ortağımla birlikte yeni yapacağımız proje için fikirler bulmaya çalışıyorduk. Bu sırada kapı çaldı ve içeri asistanım Jiwoo girdi. Evet, Jiwoo'yu şirketimde asistanım yapmıştım. Böylece gözümün önünde güvende olduğundan emindim. Güler yüzle içeri giren Jiwoo'nun bizi ortağımla yakın gördüğü için aniden yüzü düştü. Bozuntuya vermeden elinde tutduğu tepsiyi dikkatlice sehpaya bıraktı, kahveleri alıp önümüze koydu; "Afiyet olsun size" JK: Jiwoo? "Evet?" JK: Bir şey mi oldu? "Hayır efendim. Nereden çıkardınız?" JK: Bilmem. Keyfin yok gibi. "Hayır efendim. İyiyim." JK: Sen öyle diyorsan... K: Hadi artık Jungkook. İşimize dönelim. Çok işimiz var. "B-ben gideyim artık." Hızlı adımlarda odadan çıktı. Ben de peşinden çıktım. Ortağım arkamdan seslendi ama şimdi onunla uğraşamazdım. Hızlı adımlarla kendi odasına doğru gidiyordu. Kapıyı tam kapatacakken elimle onu durdurdum ve içeri girdim. Arkamdan kapıyı kilitledim. Ona baktığımda dolu gözleriyle bana bakıyordu. Kıskanmışmıydı? JK: Ne oldu güzelim? Neden gözlerin dolu-dolu? "H-hiç...yok bir şey." JK: Bana yalan söyleyemeyeceğini biliyorsun. "Sizi o kadınla görünce...aranızda bir şey mi var?" Kıskanmıştı... JK: Hayır yok. Biz sadece iş ortağıyız. Aramızda hiç bir şey yok. Kıskandın mı sen? "B-bay Jeon ben..." JK: Evet Jiwoo? "B-ben...off." Aniden ceketimin yakalarından tutup dudaklarıma yapışmasıyla afalladım. Dudakları dudaklarımın üzerinde öylece duruyordu. Şaşkınlığımı bir kenara attım ellerimi beline sarıp kendime çektim. Öpmeye başladım onu. Ellerini enseme çıkarmış daha çok çekmişti kendine. Nefessiz kalınca ayrılmak zorunda kaldık. Alnımı alnına yasladım, burnunun ucuna küçük bir öpücük bıraktım. "B-ben...seni seviyorum." JK: Güzelim benim...ben de...ben de seni seviyorum... Elinden tutarak kapıya doğru yürüdüm, kilidi açtım ve dışarı çıktık. Jiwoo şaşkınlıkla sorduğu soruya güldüm; "H-hey...J-jungkook nereye gidiyoruz?" JK: Evlenmeye... ~𝑆𝑂𝑁~ 🎀
Polisi aramak❌
Bay jeonu aramak ✅
Sen anlat karadeniz filmindede bu laf geçiyor: Daha önce gelmediğim için özür dilerim
Sen anlat karadeniz izlerken bu yorumu görmem
Oha çok güzeldi hatta sonu komikti pakeksjrjndjrjt
@@Unnie-shii teşekkürlerr
Lann çok güzel olmuş ellerine sağlık 🎉🎉
@@Durdane-d9h teşekkür ederimmm🦋
Teşekkur edirim yazdığın için🥰
@@Khalilliaa rica ederim güzellikk🎀
Çok güzellllllll
@@Juwan._.-ku6fb teşekkürlerr
Ya sen hayırdır ya böyle güzel şeyler yazıp aklımı almak falan
@@melismisyy çok teşekkür ederimm✨️
@@winterrbeaar ricaa ederimm
Harika ya
Çok iyiydi yeni aboneçinim ve harika 👍 😊
Teşekkür ederimmm❤️
Bi şey diyil istek alıyomusun?@@winterrbeaar
@@Yoonmin_Delisi evet alıyorum
@@winterrbeaar sugayla hayal et yaparmısın🥺🥺🥺🥺🥺🥺
@@Yoonmin_Delisi yaparım tabiiki
Çooookkkk güzeeeeeesslllllll
@@SelinYoldan teşekkürlerrr🌷
Rica ederim. : )
Your from turkey ı like taehyung and jungkook my from korean
Aynn knk korelisin
Aynen knk inandık👍 Hayatımda bu kadar hatalı bir ingilizce cümle görmedim
En Koreli sensin bari Korece yazsaydın
7 yasindaki kardesimin ingilizcesi daha iyi amk
Harika olmuş muah💋❤💗
@@BabyBts844 teşekkür ederimm🤗🌸
İlk ve mükemmell❤
🩷🎀
OMG geldimmm,okuyorum şimdii😻
Yeni abone!🔔
Hala hikayeler yazan kanallar olduğunu bilmiyordum. Çoğunluk 3 yıl önce bıraktı. Gerçekten güzel yazıyorsun lütfen devam et
@@darkmin1161 teşekkür ederimm💖
Olmm bu ne mukemmel olmusssss bende yaziyorum gunlugume ama paylasmak icin cesaret ariyorum
𝒮ℰ𝒩𝒞ℰ 𝒫𝒜𝒴ℒ𝒜𝒮𝒜𝒴ℐℳ ℳℐ
@@타브산하스타시 çok teşekkür ederim.
Sana cesaret veriyorum, hadi paylaş da okuyalımm🌷✨️
@@winterrbeaar yaaa tsk ederim aglicam simdiii senin icin paylascamm
@@타브산하스타시🫶🏻🌹
@@winterrbeaar paylastimm uhuhu ins guzel almustur askmm😣
Yeni aboneeeee ağğağağa
@@Jeonjungkookfanı7 🫶🏻🎀
@@winterrbeaar hikayelerin mükemmel senin gibi 🖤
@@Jeonjungkookfanı7 yaa çok teşekkür ederimm çok tatlısınn🌸🩷
@@winterrbeaar rica ederim güzelim 🖤
Harika olmusss ellerine sagliiiik ve yeni abonenim❤❤❤
@@CerenDogan-123 çok teşekkür ederimmm🌸🧸
Şarkının adını söyler misin ❤❤❤❤❤❤❤
@@semanurkutuk7681 Halsey - him & i
Ya bir şey sorucam burda hiç bir şey yazmiyoki
@@HuseynQurbanov-o7k ne yazmıyor?
Video var amma sadece ayni fotorafi gösteriyor konuşma falan yokki🥺
Videoya gir bak hiç bir şey yazmiyor
Neden hiç bir şey yazmiyor?
Hikaye yorumlarda, yoruma bak
ikincii
@@islamiçerik 🫶🏻🦋
✩ 𝐼𝑑𝑜𝑙𝑙𝑒𝑟𝑖 𝑘𝑜̈𝑡𝑢̈𝑙𝑒𝑚𝑒𝑘 𝑔𝑖𝑏𝑖 𝑏𝑖𝑟 𝑎𝑚𝑎𝑐𝚤𝑚 𝑦𝑜𝑘𝑡𝑢𝑟
✩ 𝐹𝑖𝑘𝑖𝑟𝑙𝑒𝑟 𝑜̈𝑧𝑔𝑢̈𝑛𝑑𝑢̈𝑟
✒️ 𝑀𝑎𝑓𝑦𝑎 𝑘𝑜𝑟𝑢𝑚𝑎𝑠𝚤𝑛𝚤𝑛 𝑘𝑎𝑟𝚤𝑠𝚤𝑛𝑎 𝑎𝑠̧𝚤𝑘 𝑜𝑙𝑢𝑟
✩✩✩
☘︎ 𝐽𝑒𝑜𝑛 𝐽𝑢𝑛𝑔𝑘𝑜𝑜𝑘 ~ 27
☘︎ 𝐾𝑖𝑚 𝐽𝑖𝑤𝑜𝑜 ~ 24
🪄𝐾𝑒𝑦𝑖𝑓𝑙𝑖 𝑜𝑘𝑢𝑚𝑎𝑙𝑎𝑟...
📌 𝐼𝑠𝑡𝑒𝑘 𝑘𝑢𝑟𝑔𝑢𝑑𝑢𝑟, 𝑏𝑒𝑔̆𝑒𝑛𝑚𝑒𝑛𝑖𝑧 𝑑𝑖𝑙𝑒𝑔̆𝑖𝑦𝑙𝑒...
𝐻𝑖𝑘𝑎𝑦𝑒:
Öylece durmuş camdan şehri izliyordum. Gece vakti şehir ne de güzel görünüyordu öyle. Kapkaranlık ve kasvet dolu şehri sadece ışıklar aydınlatıyordu. Sokaklar hep üzgün ve suratsız gezen insanlar, serseriler, sokak çocuklarıyla doluydu. Aynı zamanda tecavüzcüler, hırsızlar, katiller, zalimler, kurnazlarla da doluydu. Şehirde kötülük almış başını gidiyordu. Saat gecenin bir yarısı ve ben hala şirketteydim. İşlerim çoktan bitmişti. Her kes çoktan gitmiş, bir ben kalmıştım. Derin bir iç çektim ve camın önünden çekildim. Masamın üzerinden telefonumu ve araba anahtarlarımı alarak odadan çıktım.
...
Bahçe kapısından içeri girdim. Arabadan indiğim zaman korumaların hepsi başlarını eğmişti. Tam eve gireceğim zaman arkadan bir ses duydum. Korumam Hyun soo'ydu. Ellerini önünde birleştirmiş çekingen yüz ifadesiyle bana bakıyordu.
"Evet. Bir şey mi var?"
Hyunsoo: Bay Jeon...bu gecelik sizden eve gitmek için izin isteyecektim. Eğer izin verirseniz...
"Önemli bir şey mi var?"
Hyunsoo: Ahh...hayır. Sadece kaç gündür eve gitmiyorum da karım merak etmişdir.
"Ahh...tamam. Git öyleyse."
Hyunsoo: Çok teşekkür ederim efendim.
Başımı salladım ve hemen eve girdim. Merdivenlerden hızlı-hızlı çıkıp odaya girdim. Sinirli bir şekilde kapıyı çarptım. Kenarda duran cam vazoyu elime aldım ve duvara fırlatdım;
"Lanet olsun! Ahh!"
Aşıktım...deli gibi aşıktım. İmkansıza hem de...Başkasının karısına aşıktım. Bu yaptığım yanlışdı. Ama kendime hakim olamıyordum. Ona olan aşkım her geçen gün daha fazla artıyor. Sürekli aklımdaydı. Sürekli onu düşünüyordum. O adamın ona dokunuyor olma düşüncesi beni mahv ediyor...Onunla aynı yatakta yatıyor olması...düşünmekten delirecektim...Onu ilk gördüğüm an tutuldum ona...saf güzelliğine, siyah saçlarına, siyah gözlerine, kiraz dudaklarına tutulmuştum. Evli olduğunu, hem de korumamla evli olduğunu öğrendiğim an dünyam başıma yıkılmıştı. Onu sevmemeyi, vazgeçmeyi denemiştim çok kez. Ama yapamadım...Vazgeçemiyorum...Onu hala ilk günkü gibi çok seviyorum...Kavuşmamız imkansızdı bizim...O beni sevmiyordu, hatta doğru dürüst tanımıyordu. Yaptığım bencillik olurdu ama beni sevmesini isterdim...
...
𝐽𝑖𝑤𝑜𝑜'𝑑𝑎𝑛
Mutfağı toparlarken kapı çaldı. Bu saatde kim ola bilirdiki...Kapıya gidip kapı deliğinden baktım...Gördüğüm bedenle kalbim korkudan hızla atmaya başladı. O neden gelmişti ki...Kapıyı yavaşca açtım ve içeri girmesini bekledim. Yüzünde iğrenç sırıtmasıyla konuşması midemi bulandırıyordu;
Hyunsoo: Kocana sarılıp öpmeyecekmisin karıcım?
Konuşmadım. Sessiz kaldım...Aldığı nefeslerden sinirlenmeye başladığını hissedebiliyordum;
Hyunsoo: Sana soru sordum. Bana tek seferde cevap vereceksin. Duydun mu beni?!
Sonlara doğru sesinin yükselmesiyle yerimde sıçradım ve hızla başımı salladım.
Hyunsoo: Aferim sana.
"N-neden g-geldin?"
Hyunsoo: Evime gelirken senden izin mi alacaktım?
"H-hayır. Yanlış anladın. G-genelde günlerce eve g-gelmezsin..."
Hyunsoo: Ahh patronumdan izin aldım. Ona karımı özlediğimi söyledim ve o da beni bu gecelik bıraktı. Seni çok özledim karıcım...
Ellerini belime sardı, yüzünü yüzüme yaklaştırdığı sırada ben başımı yana çevirdim. Kollarından kurtulmak isterken belimi sıkmaya başladı. Tıslarcasına konuşmaya başladı yüzüme doğru;
Hyunsoo: Sen ne yaptığını sanıyorsun?
"Y-yapma."
Hyunsoo: Ben senin kocanım. Ne demek yapma? 2 yıldır evliyiz ve sana dokunmama asla izin vermedin bu zamana kadar. Artık bıktım bu durumdan. 2 yıldır sabrediyorum ama artık dayanamıyorum. Benim olmanı istiyorum.
"H-hayır...y-yapma...lütfen..."
Kollarının arasında sıkıştırıyordu beni. Çok sıkı tutuyordu. Canım yanıyordu. Beni öpmeye çalışacakken bacak arasına dizimle vurdum ve hemen yukarı odaya doğru koştum. Kapıyı kilitledim. Yatağın üzerinden telefonumu aldım ve hemen rehberden Bay Jeon'nun numarasını buldum. Kapıyı kırmasından korktuğum için odada olan banyoya geçtim ve orayı da kilitledim. Bay Jeon telefonunu açmıyordu. Lütfen cevap verin Bay Jeon...lütfen...
𝐽𝑢𝑛𝑔𝑘𝑜𝑜𝑘'𝑑𝑎𝑛
Soğuk bir duşun ardından banyodan çıktım. Yatağın üzerinden önceden hazırladığım kiyafetlerimi alıp giyindim ve yatağa oturdum. Telefonumu elime alınca arama geldiğini gördüm. Kimin aradığına baktığımda Jiwoo'nun olduğunu gördüm. Hemen geri arayacakken kendisinden yeniden bir arama geldi. Gecikmeden hemen açtım;
"Jiwoo-ya? "
Jiwoo: B-bay Jeon...Y-yardım e-edin...ne olur...
"Ne?! Jiwoo? Neler oluyor?"
Jiwoo: B-bay Jeon o a-adam...b-bana...
"Lanet olsun!"
𝑫𝒆𝒗𝒂𝒎-1
Birden büyük bir ses geldi...ve telefon kapandı. Hemen kalktım ve aceleyle aşağı indim. Korumaların beni takip etmesini söyleyip hemen arabama bindim...Umarım iyisindir Jiwoo...Umarım kötü bir şey olmamıştır.
𝐽𝑖𝑤𝑜𝑜'𝑑𝑎𝑛
Odanın kapısını açmış içeri girmişti... banyonun kapısını zorluyordu şimdi. Çok korkuyordum. Bay Jeon lütfen hemen gelin...
Hyunsoo: Seni lanet olası kadın! Aç kapıyı! Sen görürsün şimdi...
Aniden açılan kapıyla korkmuştum...kırmıştı kapıyı. Lanet herif... Yanıma gelip saçımdan tutdu. Ve beni dışarı çıkarıp yere fırlattı. Elini kemerine götürüp çıkararak bağırmaya başladı;
Hyunsoo: Aptal! Nasıl bana karşı gelirsin?! Yediğin dayaklar az olmuş sanırım ha?! Özledin mi dayaklarımı? Söyle?!
"L-lütfen...l-lütfen y-yapma...y-yalvarırım..."
Sırtıma doğru vurduğu kemerle nefesimin kesildiğini hissetmiştim. Çok kötü vurmuştu. Saçımdan tutup yüzüme tokat attı. Acıyla inledim...
Hyunsoo: Bana karşı gelirsin öyle mi?! Öldüreceğim seni! Bu zamana kadar yapmadığım için pişmanım...
Yeniden vuracakken gelen sesle ikimizde o tarafa baktık. B-bay Jeon g-gelmişti...
JK: Kim kimi öldürüyor bak bakalım...
Ani gelen silah sesiyle yerimse sıçradım, üzerime düşen bedenle çığlık attım...
JK: Şşş...tamam güzelim...sakin ol, sakin ol. Yok bir şey geçti...
Bay Jeon üstümdeki bedeni alıp kenara itti ve sarıldı bana. Ben de ellerimi sıkıca sardım boynuna.
JK: Tamam güzelim. Geçti artık. Yanındayım güzelim...geç geldiğim için özür dilerim. Daha erken gelemediğim için özür dilerim...
"B-bay J-jeon..."
Beni kucağına aldı ve evden dışarı çıktık. Korumaları dışardaydı. Bay Jeon'un kucağında olduğum için utanmıştım, başımı omzuna yaslayıp yüzümü gizledim. Beni arabaya bindirdi ve kemerimi bağladı. Kendisi de sürücü koltuğuna oturdu ve arabayı sürmeye başladı.
...
10 dakika sonra Bay Jeon'un evine gelmiştik. Arabadan indi ve kapımı açtı, beni yeniden kucağına alarak eve girdi. Merdivenlerden yukarı çıkmaya başladı. Bir odaya girdik, beni yatağın üzerine bıraktı ve banyo olduğunu bildiğim yere girdi. Elinde ilk yardım çantası vardı. Yanıma oturdu...
JK: O lanet adam ne yaptı sana böyle?
"O ö-öldü mü?"
JK: Bunu düşünme şimdi. Kazağını çıkar. Yaralarına ilaç süreyim...
"S-siz mi yapacaksınız?"
JK: Evet. Evde şu an başka kadın yok. O yüzden ben yapmalıyım...
"T-tamam "
JK: Eğer rahatsız olacaksan yapmayayım.
"H-hayır sorun değil ."
JK: Tamam öyleyse...
Kazağımı çıkarmamda yardımcı oldu. Karşısında sütyenle kalmıştım. Çok utanıyorum sırtım ona dönüktü. Parmaklarının ucuyla dokunmaya başladı. Ellerinin soğukluğu yüzünden ürperdim. Sorduğu soruyla dolu gözlerimden bir damla yaş düştü;
JK: B-bu sana i-ilk vuruşu değilmiydi?
Başımı olumsuzca salladım yavaşca.
JK: Neden daha önce söylemedin bana? Neden yardım istemedin?
"B-ben...bilmiyorum...çok ç-çaresizdim. Önceden hep şiddet uygulardı. A-ama bu gün yapacağı şey için karşı geldiğimde gözü döndü..."
JK: Neden evlendin onunla?
" Büyükannemle yaşardım. Büyükannem hasta olduğu için ilaç almalıydım ama param yoktu. Nasıl olduysa onunla karşılaştım. Onunla evlenmem karşılığında büyükannem için ilaç parasını vereceğini söylemişti. Evlendim onunla...ama ilaç parasını vermedi...büyükannem daha kötü olmaya başladı...dayanamadı ve ö-öldü."
JK: Piç herif! Keşke o zamanlar ben karşılaşsaydım seninle. Keşke büyükanneni kurtara bilseydim. Çok üzgünüm...
"Özür dilemeyin lütfen. Bu sizin suçunuz değil. Kaderin suçu...Kader bizi böyle karşılaştırdı."
JK: Evet. Öyle...
Birden omzuma bastırdığı dudaklarıyla irkildim... ve öne atıldım... kazağımı kenardan alıp giyindim hemen.
JK: B-ben...ö-özür dilerim Jiwoo...
"B-bay Jeon..."
JK: Jiwoo...ben...ben sana uzun zamandır...a-aşığım.
"N-ne?"
JK: Özür dilerim Jiwoo. Biliyorum yaptığım yanlış ama...çok denedim vazgeçmeyi. Seni sevmemek için elimden geleni yaptım. Ama başaramadım. Çok özür dilerim.
"Lütfen özür dilemeyin."
JK: Senin için bir ev tutacağım. Bir iş de ayarlayacağım. Sana her zaman maddi ve manevi destekte bulunacağım. Her zaman yardım edeceğim sana...
Yanımdan kalktı ve odadan dışarı çıktı. Bana aşıkmıydı yani bunca zamandır? Ne yapmalıydım? Ona bir şans vermelimiydim? Ne yapacağımı bilmiyordum. Ona , sana bir şans veririm desem çok mu kötü çıkardı. Evli bir kadındım. Kocam olacak o adama ne olduğunu bilmiyordum. Yaşayıp yaşamadığından haberim bile yoktu...Bay Jeon...o çok iyi bir adamdı. Onu çok az tanıyordum. Ama iyi bir kalbi vardı. Yatağa uzandım ve bunları çok fazla düşünemeyerek uyumaya çalıştım...
...
𝑫𝒆𝒗𝒂𝒎-2
✰2 𝑎𝑦 𝑠𝑜𝑛𝑟𝑎✰
𝐽𝑢𝑛𝑔𝑘𝑜𝑜𝑘'𝑑𝑎𝑛
Odamda ortağımla birlikte yeni yapacağımız proje için fikirler bulmaya çalışıyorduk. Bu sırada kapı çaldı ve içeri asistanım Jiwoo girdi. Evet, Jiwoo'yu şirketimde asistanım yapmıştım. Böylece gözümün önünde güvende olduğundan emindim. Güler yüzle içeri giren Jiwoo'nun
bizi ortağımla yakın gördüğü için aniden yüzü düştü. Bozuntuya vermeden elinde tutduğu tepsiyi dikkatlice sehpaya bıraktı, kahveleri alıp önümüze koydu;
"Afiyet olsun size"
JK: Jiwoo?
"Evet?"
JK: Bir şey mi oldu?
"Hayır efendim. Nereden çıkardınız?"
JK: Bilmem. Keyfin yok gibi.
"Hayır efendim. İyiyim."
JK: Sen öyle diyorsan...
K: Hadi artık Jungkook. İşimize dönelim. Çok işimiz var.
"B-ben gideyim artık."
Hızlı adımlarda odadan çıktı. Ben de peşinden çıktım. Ortağım arkamdan seslendi ama şimdi onunla uğraşamazdım. Hızlı adımlarla kendi odasına doğru gidiyordu. Kapıyı tam kapatacakken elimle onu durdurdum ve içeri girdim. Arkamdan kapıyı kilitledim. Ona baktığımda dolu gözleriyle bana bakıyordu. Kıskanmışmıydı?
JK: Ne oldu güzelim? Neden gözlerin dolu-dolu?
"H-hiç...yok bir şey."
JK: Bana yalan söyleyemeyeceğini biliyorsun.
"Sizi o kadınla görünce...aranızda bir şey mi var?"
Kıskanmıştı...
JK: Hayır yok. Biz sadece iş ortağıyız. Aramızda hiç bir şey yok. Kıskandın mı sen?
"B-bay Jeon ben..."
JK: Evet Jiwoo?
"B-ben...off."
Aniden ceketimin yakalarından tutup dudaklarıma yapışmasıyla afalladım. Dudakları dudaklarımın üzerinde öylece duruyordu. Şaşkınlığımı bir kenara attım ellerimi beline sarıp kendime çektim. Öpmeye başladım onu. Ellerini enseme çıkarmış daha çok çekmişti kendine. Nefessiz kalınca ayrılmak zorunda kaldık. Alnımı alnına yasladım, burnunun ucuna küçük bir öpücük bıraktım.
"B-ben...seni seviyorum."
JK: Güzelim benim...ben de...ben de seni seviyorum...
Elinden tutarak kapıya doğru yürüdüm, kilidi açtım ve dışarı çıktık. Jiwoo şaşkınlıkla sorduğu soruya güldüm;
"H-hey...J-jungkook nereye gidiyoruz?"
JK: Evlenmeye...
~𝑆𝑂𝑁~
🎀
S@@winterrbeaar
@@SelinYoldan evet?
Yeni abonenim..@@winterrbeaar