Öncelikle bu yazdığımda geçecek bazı kelimelerden dolayı özür dilerim. Sizin anlattığınız bu hikayeler internetteki osuruktan creepypastalardan çok daha güzel ve ürkütücü. Çok hoşuma gitti. NOT: Ben evde duracam, birkaç akşam ağlama sesi gelecek ama ben evde kalacam. UÇARAK KAÇARDIM O EVDEN.
Mehmet abiiğ Mehmet abiğğ hiç ummazdım ama bu hikayeyle ortak unsurları içeren bir hikayeyi babam anlatırdı kendisi yaşamış olarak. Biz Tokat/Reşadiye/Gündoğdu köyündeniz. Babamın dayısının oğlu olup simdilerde merhum olan abi aynı bu yıllarda seksen başları bir yaz köye gelip hocalarının kendilerine kemik inceleme ödevi verildiğini söylemiş. Tabi bu abi hikâyede ki abi gibi pek değil. Biraz nahif birazda nazik olunca kuzenlerinden biri olan babamdan yardim istemiş. Bu arada babam da tabi bi hayli şaşırmış istek karşısında ama işte dönem itibariyle imkanlar dahilinde ellerinden geleni yapmaya çalışmışlar. Babamda kendinden yaşça büyük bir abiden yardım istemiş. Köylerde sahipsiz mezar çok olur diye mezar kazmayı düşünmusler.Önce muhtara sonra jandarmaya sormuşlar ama muhtar ben karışmam demiş jandarma da biri sizi ihbar ederse alırım gerisine karışmam demiş. İlçeden yazılı izin almayı düşünmüşler ama çok uzar iş diyerek mezar araştırmaya başlamışlar. Bizim oralarda da çok fazla eski mezar var ama tabi lahitli falan değiller. Bunlar bir kaç mezar kazmış ellerine düzgün birşey geçmemiş. En son umudu kesmişler. Ta ki adamın biri bizim tarlanın orda bı gavur mezarı var diyene kadar. Yani mezarın hikâyesi de şu artık ne zaman ki savaştan kalma bilinmez ama yabancı bir düşman askerine ait olduğu sanılan bir mezar. Bizimkiler gitmişler mezarın başına. Burdan sonrası biraz fantastik tabi ama ne bileyim babam hiç uydurukçu bir adam değildir. Babam kazmayı vurdukça, sanki bir inilti duyar gibi oluyormus ama yanında ki abi delirdin mi olum ne ödlek herifsin falan der diye ses etmiyomuş. Artık bu inilti sanki bir feryat sesine dönünce kazmayı atmış babam elinden yanında ki abi de ona dönüp sende mi duyuyorsun diye sormuş. Babam afallamış sende duyuyordun yani? diyerek. Hikâyenin sonu biraz dramatik, babamlar mezar çevresini biraz elleriyle eseleyince tahta bir mezar başı bulmuşlar. Üzerinde Osmanlıca bir kaç şey karalanmış bir tahta. Herhalde bir askerin mezarı imiş ne. Babamla bu olayı yaşayan amca birazdaha abartılı anlatmsti tabi askerin elbiseleri falan çıktı topraktan işte hemen dualar okundu imam çağrıldı falan gibi ama bilemiyorum babamdan duymadım o kısmı. Sonra mezarı cevreletmisler bakım neyin yaptırmışlar. Gerisi hikaye ama bu olay bana bunu hatırlatti. Çok ilginç 😌 sen şimdi içine biraz kurgu katip anlattık deyince acaba bende bunu bir hikâye şeklinde yazsam mi. Hoş olur sanki ama son kısmı napmali bilmiyorum neyse bakalım 🤧 Sevgilerr🤎💜
Ceset olsa kokardı da kemik zor :D Eski mezarlıklarda insan kalıntıları, kemikler nasıl bulunuyorlarsa bunları da öyle bulmuşlar. Aktaranın tarlalarının olunduğu yerden hala çıkıyormuş :)
"...kazdığı nokta da acayip bereketli çıkmış, bir sürü kemiğe denk geliyor." herhalde bu cümle sadece Son Gulyabaniden çıkardı.
Batı Karadeniz'de ailesiyle yaşayıp tıp okuyan biri olarak ürperdim biraz ahah
Adam o kemikleri biz getirdik bende orada unutmuşum dedikten sonra ne oldu acaba oradan daha büyük bir korku hikayesi çıkabilir gibi :)
Uzun zamandır kişisel meşgaleler nedeniyle izleyemiyordum.Emeğine,ağzına sağlık Yaltırık Beg’im.
Videoyu durdurdum kendime kahve alıp geldim tekrar başlattığım da üstad "Duygu hoşgeldin" diyince ben : 😲🤔
Öncelikle bu yazdığımda geçecek bazı kelimelerden dolayı özür dilerim. Sizin anlattığınız bu hikayeler internetteki osuruktan creepypastalardan çok daha güzel ve ürkütücü. Çok hoşuma gitti. NOT: Ben evde duracam, birkaç akşam ağlama sesi gelecek ama ben evde kalacam. UÇARAK KAÇARDIM O EVDEN.
Mehmet hocam nerlerdesiniz, gece çalışan bir insan olarak yayınlarınıza çok alıştım. Siz yayın açmayınca çalışasım da gelmiyor :(
Önce gündüzden yeni video gelecek, Salı günü de yine canlı yayınımız olacak :) Arada teklesek de yayınlar devam edecek :)
Mehmet abiiğ Mehmet abiğğ hiç ummazdım ama bu hikayeyle ortak unsurları içeren bir hikayeyi babam anlatırdı kendisi yaşamış olarak. Biz Tokat/Reşadiye/Gündoğdu köyündeniz. Babamın dayısının oğlu olup simdilerde merhum olan abi aynı bu yıllarda seksen başları bir yaz köye gelip hocalarının kendilerine kemik inceleme ödevi verildiğini söylemiş. Tabi bu abi hikâyede ki abi gibi pek değil. Biraz nahif birazda nazik olunca kuzenlerinden biri olan babamdan yardim istemiş. Bu arada babam da tabi bi hayli şaşırmış istek karşısında ama işte dönem itibariyle imkanlar dahilinde ellerinden geleni yapmaya çalışmışlar. Babamda kendinden yaşça büyük bir abiden yardım istemiş. Köylerde sahipsiz mezar çok olur diye mezar kazmayı düşünmusler.Önce muhtara sonra jandarmaya sormuşlar ama muhtar ben karışmam demiş jandarma da biri sizi ihbar ederse alırım gerisine karışmam demiş. İlçeden yazılı izin almayı düşünmüşler ama çok uzar iş diyerek mezar araştırmaya başlamışlar. Bizim oralarda da çok fazla eski mezar var ama tabi lahitli falan değiller. Bunlar bir kaç mezar kazmış ellerine düzgün birşey geçmemiş. En son umudu kesmişler. Ta ki adamın biri bizim tarlanın orda bı gavur mezarı var diyene kadar. Yani mezarın hikâyesi de şu artık ne zaman ki savaştan kalma bilinmez ama yabancı bir düşman askerine ait olduğu sanılan bir mezar. Bizimkiler gitmişler mezarın başına. Burdan sonrası biraz fantastik tabi ama ne bileyim babam hiç uydurukçu bir adam değildir. Babam kazmayı vurdukça, sanki bir inilti duyar gibi oluyormus ama yanında ki abi delirdin mi olum ne ödlek herifsin falan der diye ses etmiyomuş. Artık bu inilti sanki bir feryat sesine dönünce kazmayı atmış babam elinden yanında ki abi de ona dönüp sende mi duyuyorsun diye sormuş. Babam afallamış sende duyuyordun yani? diyerek. Hikâyenin sonu biraz dramatik, babamlar mezar çevresini biraz elleriyle eseleyince tahta bir mezar başı bulmuşlar. Üzerinde Osmanlıca bir kaç şey karalanmış bir tahta. Herhalde bir askerin mezarı imiş ne. Babamla bu olayı yaşayan amca birazdaha abartılı anlatmsti tabi askerin elbiseleri falan çıktı topraktan işte hemen dualar okundu imam çağrıldı falan gibi ama bilemiyorum babamdan duymadım o kısmı. Sonra mezarı cevreletmisler bakım neyin yaptırmışlar. Gerisi hikaye ama bu olay bana bunu hatırlatti. Çok ilginç 😌 sen şimdi içine biraz kurgu katip anlattık deyince acaba bende bunu bir hikâye şeklinde yazsam mi. Hoş olur sanki ama son kısmı napmali bilmiyorum neyse bakalım 🤧 Sevgilerr🤎💜
Allah beni kahretmesin ki destan yazmışım. Okuyamasanda saygı duyarım sayın abiciyim🥲❤️
Aktardığın için çok teşekkür ederim^^
Nick aşırı başarılı ya kullanabilir miyim ben de izninizle? Nene korkut masalları 😅🤭🤍
Şuan mavi ay fotoğraflamak için yukarılara çıktım tam izlemelik 😁😁
Ben de Eerie okuyorum uykudan önce :D
@@SonGulyabani senden başka olan sesler yukarıdan geçen uçaklar ve yan ağaçta tüneyen puhu 😁😁 efsane ortam şuan
Vay be. Çok korkutucu
Sadece aklıma takılan bir şey var. Kemik nasıl toprağa karışmamış veya kömürlükte kokmamış ya?
Ceset olsa kokardı da kemik zor :D Eski mezarlıklarda insan kalıntıları, kemikler nasıl bulunuyorlarsa bunları da öyle bulmuşlar. Aktaranın tarlalarının olunduğu yerden hala çıkıyormuş :)
çığlık sesinin derecesini artırsak mı :)
Hah iyice :D
gece gece papazı bulduk uykudan olduk
Eve yürüme mesafesindeyse söylemeye gerek yok, çocuklar orayı bulur...
Hocam dişine ne oldu sorması ayıp? Bir şey mi kırdı yoksa önceden de böyle miydi? Hiç dikkatimi çekmedi de önceden
Kazaya uğradık :D
BİŞEY SORUCAĞIM BU HİKAYE GERÇEKMİ?
Bir arkadaşım sağ olsun :)