Merhaba, sosyal hayat herhalde en girift alanlardan biri, çok karmaşık dinamikleri var. Sözünü ettiğiniz de çok rastlanan bir sorun maalesef. Ben psikolog değilim ama fikrimi yine de sorarsanız: Değer vermemekten kasıt sabah işyerinde selam vermemek veya öğlen yemeğine dışarı çıkarken davet etmemek filansa üstünde durmam pek. Olayları önemli önemsiz diye ayırmak ve insanları fazla ciddiye almamak gerekir diye düşünüyorum. Eğer rencide edici, küçük düşürücü, kasıtlı tavırlardan bahsediyorsak buna bir fren uygulamak gerekir. Sorunuzun cevabına gelirsek: İnsanlar baskı(stres) altında gerçek yüzünü gösterirmiş, yani kavgada. Ben tepkilerimin bana yakışıp yakışmadığını umursarım ve kontrolümü kaybetmişsem sonrasında pişmanlık yaşarım. Aşırı tepkiler çevrenin gözünde de sizi haklıyken haksız duruma düşürür. Sizin şakadan anlamadığınızı veya alıngan olduğunuzu hatta kompleksli, ezik olduğunuzu düşünebilirler. Sadece tavır koymak ise hem sabır ister hem de nedenini bilmediğinde karşı taraf aynı davranışı tekrar edebilir, sonuca varmaz. Ez cümle o insandan uzaklaşmak bunu da uygun bir dille ifade ederek yapmak gerekiyor sanıyorum. İnsanın kendi sınırlarını koruması gerekir. Benim için bir defa tolerans yeterlidir. İkincide harekete geçerim. O insanın etki alanı dışındaki huzurlu alana çekilirim. Zaten diğerleriyle de benzer sorunlar yaşıyordur ve zamanla ortaya çıkacaktır. Önemli bir husus da bu kişi komşuysa, iş ortamından ya da yakın aile çemberindeki birisiyse iki kere düşünün. İnsanın yaşam alanını da daraltmaması lazım. Çok sık bir araya gelinen insanlarla bağları kopartmadan önce tamire çalışmak gerekir. Dediğim gibi çok girift...Sevgiler.
Diğerlerini değersiz görenlerden kendine değer verenini görmedim henüz. Maskelerinden dolayı kendileriyle barışık sanılabilir ancak üzülmeyin, çünkü kendilerine çocukluklarında güvenilmemiş, şartlı sevilme hissi verilmiş vs. sorunlu insanlar, bunun acısını hissetmemek için bu durumu normalleştirirler, kendileri de çevreye öyle davranırlar. Bu durumun normal olduğuna inanırlar ki kendilerine yapılanın değersiz görme olmadığına inansınlar. Yani sizi değersiz görmek için değil, kendilerini var etme çabasıyla öyle davranıyorlar.
herkes kendi kendisinin dokturudur derler benim alanım psikoloji . oldum olası ilgimin olduğu karşı koyulmaz İNSANI ANLAMA ÇABAMın okul çağının sonlarında aa psikolji diye bir bölüm psikolog diye bir meslek dalı varmış oldum benim kendi çapımda anlamlandırma çabalarımı kednine meslek edinenler varmış . bu bölümü okumak çok isterdim ama kendimi anlayıp ne olduğumu ne olmak istediğimi keşfetmen 20 li yaşların sonlarına doğru keşfedince bu mümkün olmadı. bende alaylı olarak ,psikolojiye dair ne varsa program video makale bunlara yetişmeye çalışıyorum . benim alaylı deneyimlerim den edindiğim tespitler bakınca kitaplarla örtüşüyor daha kolay olsaydı keşke şu bölümü okumak en azından deneyim ve tespitlerimi tastikleyen bir diplomam olurdu :/
Merhaba, ben de bu sene iptal edilmeseydi açık öğretim Psikoloji'ye yazılmayı düşünüyordum. Yalnız hangi lisans mezunu olursanız olun hala master programlarına kaydolabilirsiniz. Olmadı alaydan devam edebilirsiniz. :)
@@romanyak5704 aynen bende aynı hevese kapılmıştım ama malesef.. Pandemide zaten uzaktan görüyor herkes ... Valla 40 da olam 50 de auzef açarsa okuycam umarım açılır bu arada Teşekkürler SESLENDİRME İÇİN 😇
Arkadaşlar psikoloji alanında diploma almak çok önemli değil.psikoloji mezunu kız arkadaşım vardı psikoloji ile ilgili kendisinden alabileceğim hicbirsey yoktu.ben otodidaktik olarak psikolojiyi araştırmış biriyim ve psikolojiyi ben çok daha iyi öğrenmiştim.universite tamamen formeldir.kwndini psikolojide geliştirmek istiyorsan diplomasını alandan çok daha iyi egitebikirsin yoksa o üniversitede hocaların verdiği eğitim ne ki. Freud Jung Kant heideger cioran sartre faucoult bakarsanız zaten bir prof kadar donanım kazanırsınız net.prof. etikettir bizim ülkede iş tır.
@@zizuhic1589 ayynen öyle bende böylebi deneyime sahibim 1 den fazla kişiyi aynı anda gözlemle gırsatım oldu fecahat yani ezberi kuvvetli matematik yapabiliyor sonuç psikolog oldum baksan sohbette insana duruma yaklaşımı kendi duruşu falan aman allahım ibretlik. Valla tırnaklarımla emekleyip sürünerek ilerliyorum hedefime inşallah durumu imkanı olmayıp ama işi hakkıyla yapacak kişilere nasip olur mevkiler
@@dinledusun2058 dostum mevki değil de ünvan.tutkiye sistematiği böyle.cogu ülkede böyle değil. Mesela İngiltere de doktor olmak istemez çoğu kişi çünkü refah yüksek imkan var uyum yetenekleri çok daha falza ve doktorluk yorucu ve onun kadar aşağı yukarı maddi kazanç sağlayan çok fazla meslek var.turkiyede herkes doktor olmak ister çünkü prestij ve para açıyız toplum olarak bunlara ihtiyaç duyuyoruz çünkü gelişmemiş toplumlarda var bu.avrupada profesör e hocam denmez mesela çünkü artık farkındalar bilgiye ulaşmanın kolay olduğunu isteyenin ogrenebilecegini biliyorlar ismiyle hitap ediyirsun sosyal sınıflandirma daha az. Tabi bunu bizimkilere söyleyince bayrağa vatana küfür ettik sanıyorlar kardeşim ülkemiz gelişmemiş bir ülke net.uretim yok bilim yok bilgiye ulaşamıyoruz ünv perde prof slayt okutup kaçıyor memur gibi daha ne yani
Merhaba, yazarın ölümünün üzerinden 70 yıl geçtikten sonra kitap halka mal oluyor. Gerçi yeni baskıların çevirmenleri vs de telif hakediyor galiba ama klasikleri okursanız sorun olmaz sanıyorum. Ben kitaplarımı bu kıstas üzerinden seçiyorum. Yeni kitapları sesli okuyanlar ya telif ödüyordur; ya göze alıyordur; yahut bunun suç olduğunu bilmiyordur. Yalnız kitap değil kullanılan görsellerin ve müziklerin de telifleri var. Bunun için ücretsiz kütüphaneler var onlardan yararlanabilirsiniz. Keyifli okumalar dilerim. :)
Bu kitaplar, Adler'in kendine ait değil. Konferanslarına, toplantılarına katılanlar tarafından derlenerek yazılmış. Kitap bilimsel terminoloji ile boğmuyor. Ama bir anlaşılma güçlüğü var evet; bence çevirisi kötü. Bu da uzun ve karmaşık cümlelerden ve birebir çevrilmekten kaynaklanıyor. Dinlerken kitabı da takip edilirse uzun cümleleri analiz etmek için ses kaydı durdurulup bir de okuyarak üzerinden geçilebilir.
Ne kadar büyük bir iş yaptığınızı tahmin bile edemezsiniz. Emeğinize sağlık
Çok teşekkür ederim.
Teşekkürler,
İyi ki varsınız bu Evren'de. Yaptığınız paylaşım,son derece saygın bir eylem.🙏
Vurgu , tonlama , ses tonu çok profesyonel .Bu güzel okumanız için çok teşekkür ederim . ❤️🌹🌸
Ben tesekkur ederim.
Tek kelimeyle muhteşem. Emeğinize sağlık.
Teşekkür ederim :)
Teşekkürler yüreğinize sağlık 🙏
Vurgular diksiyon ve ses tonu... Harikasiniz....
Çok teşekkür ederim. :)
Yureginize saglik bu guzel eserleri okugunuz icin
Teşekkür ederim. :)
Harikasın tek kelimeyle:)
Herkesin psikolojiye biraz daha fazla eğilmesi lazım :)
Adler'inki Bireysel Psikoloji. Birçok davranışın temelini açıklamada bana çok makul gelir.
@Žižek'in Burnu Ne diyeyim, dilemma.
Bizi kıran ,değer vermeyen insanlara cevabını hemen verelim mi yoksa sadece tavır mı alalım cevaplarsanız çok seviniriz.
Merhaba, sosyal hayat herhalde en girift alanlardan biri, çok karmaşık dinamikleri var. Sözünü ettiğiniz de çok rastlanan bir sorun maalesef. Ben psikolog değilim ama fikrimi yine de sorarsanız: Değer vermemekten kasıt sabah işyerinde selam vermemek veya öğlen yemeğine dışarı çıkarken davet etmemek filansa üstünde durmam pek. Olayları önemli önemsiz diye ayırmak ve insanları fazla ciddiye almamak gerekir diye düşünüyorum.
Eğer rencide edici, küçük düşürücü, kasıtlı tavırlardan bahsediyorsak buna bir fren uygulamak gerekir. Sorunuzun cevabına gelirsek: İnsanlar baskı(stres) altında gerçek yüzünü gösterirmiş, yani kavgada. Ben tepkilerimin bana yakışıp yakışmadığını umursarım ve kontrolümü kaybetmişsem sonrasında pişmanlık yaşarım. Aşırı tepkiler çevrenin gözünde de sizi haklıyken haksız duruma düşürür. Sizin şakadan anlamadığınızı veya alıngan olduğunuzu hatta kompleksli, ezik olduğunuzu düşünebilirler.
Sadece tavır koymak ise hem sabır ister hem de nedenini bilmediğinde karşı taraf aynı davranışı tekrar edebilir, sonuca varmaz.
Ez cümle o insandan uzaklaşmak bunu da uygun bir dille ifade ederek yapmak gerekiyor sanıyorum. İnsanın kendi sınırlarını koruması gerekir. Benim için bir defa tolerans yeterlidir. İkincide harekete geçerim. O insanın etki alanı dışındaki huzurlu alana çekilirim. Zaten diğerleriyle de benzer sorunlar yaşıyordur ve zamanla ortaya çıkacaktır. Önemli bir husus da bu kişi komşuysa, iş ortamından ya da yakın aile çemberindeki birisiyse iki kere düşünün. İnsanın yaşam alanını da daraltmaması lazım. Çok sık bir araya gelinen insanlarla bağları kopartmadan önce tamire çalışmak gerekir. Dediğim gibi çok girift...Sevgiler.
Diğerlerini değersiz görenlerden kendine değer verenini görmedim henüz. Maskelerinden dolayı kendileriyle barışık sanılabilir ancak üzülmeyin, çünkü kendilerine çocukluklarında güvenilmemiş, şartlı sevilme hissi verilmiş vs. sorunlu insanlar, bunun acısını hissetmemek için bu durumu normalleştirirler, kendileri de çevreye öyle davranırlar. Bu durumun normal olduğuna inanırlar ki kendilerine yapılanın değersiz görme olmadığına inansınlar. Yani sizi değersiz görmek için değil, kendilerini var etme çabasıyla öyle davranıyorlar.
herkes kendi kendisinin dokturudur derler benim alanım psikoloji . oldum olası ilgimin olduğu karşı koyulmaz İNSANI ANLAMA ÇABAMın okul çağının sonlarında aa psikolji diye bir bölüm psikolog diye bir meslek dalı varmış oldum benim kendi çapımda anlamlandırma çabalarımı kednine meslek edinenler varmış . bu bölümü okumak çok isterdim ama kendimi anlayıp ne olduğumu ne olmak istediğimi keşfetmen 20 li yaşların sonlarına doğru keşfedince bu mümkün olmadı. bende alaylı olarak ,psikolojiye dair ne varsa program video makale bunlara yetişmeye çalışıyorum . benim alaylı deneyimlerim den edindiğim tespitler bakınca kitaplarla örtüşüyor daha kolay olsaydı keşke şu bölümü okumak en azından deneyim ve tespitlerimi tastikleyen bir diplomam olurdu :/
Merhaba, ben de bu sene iptal edilmeseydi açık öğretim Psikoloji'ye yazılmayı düşünüyordum. Yalnız hangi lisans mezunu olursanız olun hala master programlarına kaydolabilirsiniz.
Olmadı alaydan devam edebilirsiniz. :)
@@romanyak5704 aynen bende aynı hevese kapılmıştım ama malesef.. Pandemide zaten uzaktan görüyor herkes ... Valla 40 da olam 50 de auzef açarsa okuycam umarım açılır bu arada Teşekkürler SESLENDİRME İÇİN 😇
Arkadaşlar psikoloji alanında diploma almak çok önemli değil.psikoloji mezunu kız arkadaşım vardı psikoloji ile ilgili kendisinden alabileceğim hicbirsey yoktu.ben otodidaktik olarak psikolojiyi araştırmış biriyim ve psikolojiyi ben çok daha iyi öğrenmiştim.universite tamamen formeldir.kwndini psikolojide geliştirmek istiyorsan diplomasını alandan çok daha iyi egitebikirsin yoksa o üniversitede hocaların verdiği eğitim ne ki. Freud Jung Kant heideger cioran sartre faucoult bakarsanız zaten bir prof kadar donanım kazanırsınız net.prof. etikettir bizim ülkede iş tır.
@@zizuhic1589 ayynen öyle bende böylebi deneyime sahibim 1 den fazla kişiyi aynı anda gözlemle gırsatım oldu fecahat yani ezberi kuvvetli matematik yapabiliyor sonuç psikolog oldum baksan sohbette insana duruma yaklaşımı kendi duruşu falan aman allahım ibretlik. Valla tırnaklarımla emekleyip sürünerek ilerliyorum hedefime inşallah durumu imkanı olmayıp ama işi hakkıyla yapacak kişilere nasip olur mevkiler
@@dinledusun2058 dostum mevki değil de ünvan.tutkiye sistematiği böyle.cogu ülkede böyle değil. Mesela İngiltere de doktor olmak istemez çoğu kişi çünkü refah yüksek imkan var uyum yetenekleri çok daha falza ve doktorluk yorucu ve onun kadar aşağı yukarı maddi kazanç sağlayan çok fazla meslek var.turkiyede herkes doktor olmak ister çünkü prestij ve para açıyız toplum olarak bunlara ihtiyaç duyuyoruz çünkü gelişmemiş toplumlarda var bu.avrupada profesör e hocam denmez mesela çünkü artık farkındalar bilgiye ulaşmanın kolay olduğunu isteyenin ogrenebilecegini biliyorlar ismiyle hitap ediyirsun sosyal sınıflandirma daha az. Tabi bunu bizimkilere söyleyince bayrağa vatana küfür ettik sanıyorlar kardeşim ülkemiz gelişmemiş bir ülke net.uretim yok bilim yok bilgiye ulaşamıyoruz ünv perde prof slayt okutup kaçıyor memur gibi daha ne yani
Ne anladım ben
Kitap okumak için telif ödüyor musunuz merak ettim ben de çok isterdim böyle okumak teşekkürler 💐
Merhaba,
yazarın ölümünün üzerinden 70 yıl geçtikten sonra kitap halka mal oluyor. Gerçi yeni baskıların çevirmenleri vs de telif hakediyor galiba ama klasikleri okursanız sorun olmaz sanıyorum. Ben kitaplarımı bu kıstas üzerinden seçiyorum. Yeni kitapları sesli okuyanlar ya telif ödüyordur; ya göze alıyordur; yahut bunun suç olduğunu bilmiyordur.
Yalnız kitap değil kullanılan görsellerin ve müziklerin de telifleri var. Bunun için ücretsiz kütüphaneler var onlardan yararlanabilirsiniz.
Keyifli okumalar dilerim. :)
@@romanyak5704 çok teşekkür ederim bilgilendirme için şimdilik dinleyici olsam daha güzel sanırım takipteyim kolay gelsin😇🌼🙏💐
Evet sıradan halkın diline hitap etmeyen herkesin anlyacağı dilden yazılmamış .doğruluğü yada bilimselliğini tartışmıyorum
Bu kitaplar, Adler'in kendine ait değil. Konferanslarına, toplantılarına katılanlar tarafından derlenerek yazılmış. Kitap bilimsel terminoloji ile boğmuyor. Ama bir anlaşılma güçlüğü var evet; bence çevirisi kötü. Bu da uzun ve karmaşık cümlelerden ve birebir çevrilmekten kaynaklanıyor. Dinlerken kitabı da takip edilirse uzun cümleleri analiz etmek için ses kaydı durdurulup bir de okuyarak üzerinden geçilebilir.
🇺🇿🇺🇿🇹🇷🇹🇷🤗🙏🙏
Bilmukabele...🤗