Uğurcan Düzgün işte o ozanlarla bizim aramızda ki sonsuz uçurum farkta burdan geliyor, biz konuşuyoruz anlatamıyoruz onlar bi kelime söylüyor kulağıda yüreğide deliyor.
"Kötü insanların türküleri yoktur" der Neşet Ertaş. Onu tanıyana kadar da inanırdım bu söze. Varmış. Seyraninin de dediği gibi "Meğer taşa tohum ekilmez imiş".
O kadar çok dinledim ki, dinledikçe kendimden bir şeyler buldum,geçmişimden yaşadıklarımdan çocukluğumdan annemden babamdan ölmüşlerimden geleceğimden iyi ki varsınız teşekkür ediyorum kim yazdıysa mekanı cennet olsun
Şu Türkülerimiz bile başlı başına bir kültür elden ele dilden dile getiren ustalarımızın yüreklerine sağlık. Ölmüş olanlara Allah gani gani rahmet eylesin.
SEYRANI..Büyük düşünür,âdeta derya...... Bülbül gül dalında yaptığı sekiş O sebeple gülle ediyor çekiş Aşkın iğnesiyle yapılan dikiş Kıyamete kadar sökülmez imiş ..... ŞAHESER 1800 yılında Develi /Kayseri'de doğmuş.1864 yılında da vefat etmiştir.
Eski libas gibi aşıkın gönlü Söküldükten sonra dikilmez imiş Güzel sever isen gerdanı benli Her güzelin kahrı çekilmez imiş Çekilmez imiş, çekilmez imiş, çekilmez imiş dost Her güzelin kahrı çekilmez imiş Çekilmez imiş, çekilmez imiş, çekilmez imiş dost Sevdiğim değildin böylece ezel Ömrümün bağına düşürdün gazel İbrişim'den nazik sandığım güzel Meğer Polat gibi bükülmez imiş Bükülmez imiş, bükülmez imiş, bükülmez imiş dost Meğer Polat gibi bükülmez imiş Bükülmez imiş, bükülmez imiş, bükülmez imiş dost dost Seyrani'nin gönlü gamla yaş imiş Aşkı sevda cümle derde baş imiş Ben gönlümü toprak sandım taş imiş Meğer taşa tohum ekilmez imiş Ekilmez imiş, ekilmez imiş, ekilmez imiş dost Meğer taşa tohum ekilmez imiş Ekilmez imiş, ekilmez imiş, ekilmez imiş dost Söz : Seyrani
Rabbim sizlere sağlıklı huzurlu uzun ömürler versin. Cengiz ÖZKAN Muharrem TEMİZ muhteşem ikili, bir türkü bu kadar güzel ancak böyle güzel yorumlanır. Elinize emeğinize sesinize ağzınıza sağlık. İyiki varsınız. Sizlerle onur ve gurur duyuyoruz. TÜRK halk müzüği bizim olmazsa olmazımızdır. Saygı sevgi ve selamlarımızı gönderiyoruz. Hoşça kalalım Türkülerler güzel insanlarla birlikde dostça kalalım.
Ne güzel yetişmişsiniz varolmuşsunuz siz yaa muhteşem insanlar hep varolun siz bizde hep dinliyelim eserlerinizi başarilariniz bol hep varolun muhteşem eserler sunuyorsunuz çok deyerli özel siniz🙏👍
Ozanı Seyrânî, 1800 yılında Kayseri ilinin Everek (Develi) ilçesinin Omza (Camîkebir) Mahallesi'nde doğmuştur. Asıl adı Mehmet'tir. Seyrânî mahlasını almasıyla ilgili olarak iki görüş ileriye sürülmüştür: 1. Bir gün camide sabah ezanı okunurken, Mehmet de kandil yakmaya çalışmaktadır. Bu sırada pirler Mehmet'e bade içirmişler ve bu olayla o, Seyrânî mahlasını almıştır. 2. Bir gece, imam olan babası hastalanınca oğlunu sabah namazı kıldırmaya gönderir. Namaz sonrası dervişler onu kış mevsiminde Elbiz Bağı'na götürüp, ona üzüm yedirmişlerdir. Mehmet de geriye Seyrânî adını alarak dönmüştür. Seyrânî'nin çocukluğu, yokluk içerisinde geçmiştir. Ancak medresede öğrenim görmüştür. Aslında Seyrânî'nin 15 yaşma kadar olan dönemi hakkındaki bildiklerimiz, yok denecek kadar azdır. İstanbul'a geldikten sonra Köprülü Medresesi'ne devam ettiği de rivayetler arasındadır. 30-40 yaşlarında İstanbul'a gider. Semaî kahvelerinde çeşitli âşık fasıllarına katılır ve muamma çözer. Saraya karşı kullandığı dilden ötürü İstanbul'dan kaçmak zorunda kalır. İstanbul'dan Develi'ye dönen Seyrânî, bir süre sonra Halep'e gitmiştir. Ancak buraya ne zaman, nasıl ve niçin gittiği hakkında elimizde herhangi bir bilgi bulunmamaktadır. Seyrânî hem hece, hem de aruz vezniyle şiirler söylemiştir. Bugün elimizde bulunan 650 kadar şiirinden 500'ü hece vezniyledir. Hece ile yazmış olduğu şiirlerinde dili oldukça durudur. Şiirlerinde yaşadığı coğrafyanın dil özelliklerini de bulabiliriz. "Büvelek, çalkanmak, çamçırak, bozulamak, bitek, cücük, çatlımçanak, çeç, çember, çerez, çorlu, çökelek, değirmi, döleşmek, evmek, esvap, gevmek, hödük, helke, kirmen, natır, puhağı, pece, süsmek, şelek, üleşmek, ugru, yorgalama, yunmak" gibi kavramlar onun şiirlerinde karşılaştığımız Kayseri ve Develi ağzının örnekleridir. Hece vezniyle olan şiirlerinin büyük bir kısmı nazım tekniği açısından başarılıdır. Aruzla yazmış olduğu şiirlerinde daha çok gazel, divan, müstezad, kalenderi, şarkı, terci-i bend ve terkib-i bend nazım şekillerini kullanmıştır. Bu tarz şiirlerde dili ağırdır. Seyrânî'nin şiirlerinde bazı edebî sanatların güzel örneklerine de rastlanır. Cinas, Seyrânî'nin şiirlerinde önemli bir yer tutmaktadır. Seyrânî, şiirlerinde atasözleri ve deyimleri ustalıkla kullanmıştır. Bu özellik, onun dile olan hâkimiyetini göstermesi bakımından önemlidir. Seyrânî halk şiirinin pek çok türünde şiirler yazmıştır / söylemiştir. Bunlar arasında ilk sırayı taşlamalar alır. Onun taşlamaları ferdî boyutta değil, toplumsaldır. Şiirlerinde iki yüzlülük, rüşvet, haksızlık, fakirlik, adalet, bilgisizlik gibi sosyal temaları da işlemiştir. Yaşadığı dönemde bozulan hak ve adalet dağıtan müesseseleri konu edinen şiirler yazmıştır. Ülkedeki başıbozukluğun sebebinin yöneticiler olduğunu, pek çok şiirinde dile getirmiştir. Şiirlerinde dini kötüye kullananlar veya yanlış yorumlayanlar da eleştirilmiştir. Seyrânî'nin şiirlerinde teknik ve modern unsurlar da yerini almıştır. Telgraf ve vapur gibi kavramlar onun şiirlerine girmiştir. Böylece âşığın batıdaki gelişmelerden haberdar olduğunu tespit edebiliyoruz. Seyrânî şiirlerinde kendisine yardım eden şahsiyetleri de işlemiştir. Bu özellik, Seyrânî'nin vefa duygusunu göstermesi bakımından son derece önemlidir. Pek çok kaynakta Seyrânî'nin Bektaşî, Nakşibendî ve Kadirî tarikatlerine mensup olduğuna dair bilgiler yer almaktadır. Ancak onu tarikat ehli olmaktan ziyade, dindar bir kişilik olarak değerlendirmekte yarar vardır. Seyrânî'nin yetişmesinde Fuzulî, Yunus Emre, Karaca Oğlan, Aşık Ömer ve Gevheri'nin etkisi büyüktür. Seyrani, 19. yüzyıl halk edebiyatımızın şüphesiz en değerli örneklerinden birisi olarak diğer halk ozanlarını da etkilemeyi başarmıştır. Kendisi hakkında yapılan araştırma ve incelemeler son yıllarda çoğalmıştır. Eserlerinden bazıları bestelenerek icra edilmiştir. 1866 yılında vefat etmiş olan Seyrânî'nin mezarı, Develi Lisesi bahçesindedir. Kaynakça: Prof.Dr. Ali Berat ALPTEKİN, Türk Halk Şiiri
Yalnız türkü Sivas yöresinin değil Kayseri Develi yoresine Aittir ... Aşık seyrani Develilidir. TRT ekibini de kınıyorum daha türkünün hangi yöreye ait olduğunu bilmiyor... Üstadların ağzına sağlık çok güzel söylemişler...
TRT ye yazıklar olsun şiddetle protesto ediyorum bu cehaletliğini şair seyrani Kayseri ili develi ilçesindedir ve alevide. Değildir bu böyle biline iyi araştırın öğrenin
Olurum ben size muhtesem yorum cok iyi bir ikili muthis ahenk insani dinlendiren muzik derlemeleri esi benzeri olmayan sozler daga fazla be soylenebilir ellerinizden opuyorum
Eski libas gibi aşıkın gönlü Söküldükten sonra dikilmez imiş Güzel sever isen gerdanı benli Her güzelin kahrı çekilmez imiş Sevdiğim değildin böylece ezel Aşkımın bağına düşürdün gazel İbrişimden nazik sandığım güzel Meğer pulat gibi bükülmez imiş Seyrani'nin gözü gamla yaş imiş Aşkı sevda cümle derde baş imiş Ben bağrımı toprak sandım taş imiş Meğer taşa tohum ekilmez imiş
Develi'de 39. Aşık Seyrani Kültür ve Sanat festivali başlıyor. Farklı etkinliklerin yer alacağı ve konserlerin gerçekleşecği festival, 10-12 Ağustos tarihleri arasında yapılacak. 10 Ağustos 2023 21:45'te Mustafa Yıldızdoğan, 11 Ağustos 2023 21:30'da Zara, 12 Ağustos 2023 21:30'da ise Kıraç sahne alacak
“Ben gönlünü toprak sandım taş imiş, meğer taşa tohum ekilmez imiş” Şu satırlara 2 cilt kitap yazılır.
Uğurcan Düzgün işte o ozanlarla bizim aramızda ki sonsuz uçurum farkta burdan geliyor, biz konuşuyoruz anlatamıyoruz onlar bi kelime söylüyor kulağıda yüreğide deliyor.
Uğurcan Düzgün .....😭😭😭!
P
Ağzınıza yüreğinize sağlık iki güzel üstat hün her hebın👃👃
Yaz gardaşım yaz. Tutan mı var. Okuruz bizde inşallah
Babam severek dinler , çocukluğumdan aklımda kaldı , bana da bağımlılık yaptı. Bu ne güzel dizelerdir böyle ...
Meğer taşa tohum ekilmez imiş.
Meğer polat gibi bükülmez imiş...
Muharrem Temiz&Cengiz abi yüreğinize emeğinize sağlık muhteşem sözler muhteşem yorum.
İki en sevdiğim türkücü,en sevdiğim türküyü beraber soyluyor.
Bu sözleri söyleyen insan nasıl bir insan ya rabbim.. bu mertebe nasıl bir mertebe.. maneviyat nasıl yangın olmuş köze dönmüş..
Seyraninin sözleridir
duygu derinliğiniz dipsiz
"Kötü insanların türküleri yoktur" der Neşet Ertaş. Onu tanıyana kadar da inanırdım bu söze. Varmış. Seyraninin de dediği gibi "Meğer taşa tohum ekilmez imiş".
CENGİZ ÖZKAN
MUHARREM TEMİZ
Beğenimi ifade edebilecek söz bulamıyorum.
Helel Olsun Size
Meğer taşa tohum ekilmez imiş her güzelin kahrı çekilmez imiş ...... 🚬
Burada misin hâlâ ? Merak ettim
Pamuk ipliğinden nazik sandığım güzel meğer çelik gibi bükülmez imiş.DEHŞET
İki can iki dost harikasınız. Gönlümüz hep sizinle. İyiki varsınız...
Seyrani'nin gönlü gamla yaş imiş aşkı sevda cümle derde baş imiş ben gönlünü toprak sandım taş imiş meğer taşa tohum ekilmez imiş...
Ne zaman dinlesem çocukluğumdaki gibi yaylalarda dağlarda geziyorum, çeltik harmanlarında düvene biniyorum.
Düven?
O kadar çok dinledim ki, dinledikçe kendimden bir şeyler buldum,geçmişimden yaşadıklarımdan çocukluğumdan annemden babamdan ölmüşlerimden geleceğimden iyi ki varsınız teşekkür ediyorum kim yazdıysa mekanı cennet olsun
Şu Türkülerimiz bile başlı başına bir kültür elden ele dilden dile getiren ustalarımızın yüreklerine sağlık. Ölmüş olanlara Allah gani gani rahmet eylesin.
SEYRANI..Büyük düşünür,âdeta derya......
Bülbül gül dalında yaptığı sekiş
O sebeple gülle ediyor çekiş
Aşkın iğnesiyle yapılan dikiş
Kıyamete kadar sökülmez imiş
..... ŞAHESER
1800 yılında Develi /Kayseri'de doğmuş.1864 yılında da vefat etmiştir.
Her bir sözünde bir anlam yatıyor nasıl bir duygu vermiş yaradan! Allah sizden razı olsun dilinize sağlık
Gelde uyu. Bu nasıl bir söz. Nasıl bir yorum. Yüreğimde 9 şiddetinde deprem oluyor.
Eski libas gibi aşıkın gönlü
Söküldükten sonra dikilmez imiş
Güzel sever isen gerdanı benli
Her güzelin kahrı çekilmez imiş
Çekilmez imiş, çekilmez imiş, çekilmez imiş dost
Her güzelin kahrı çekilmez imiş
Çekilmez imiş, çekilmez imiş, çekilmez imiş dost
Sevdiğim değildin böylece ezel
Ömrümün bağına düşürdün gazel
İbrişim'den nazik sandığım güzel
Meğer Polat gibi bükülmez imiş
Bükülmez imiş, bükülmez imiş, bükülmez imiş dost
Meğer Polat gibi bükülmez imiş
Bükülmez imiş, bükülmez imiş, bükülmez imiş dost dost
Seyrani'nin gönlü gamla yaş imiş
Aşkı sevda cümle derde baş imiş
Ben gönlümü toprak sandım taş imiş
Meğer taşa tohum ekilmez imiş
Ekilmez imiş, ekilmez imiş, ekilmez imiş dost
Meğer taşa tohum ekilmez imiş
Ekilmez imiş, ekilmez imiş, ekilmez imiş dost
Söz : Seyrani
Soran olursa ordan burdan gelmedik biz hep burdaydık çok şükür 👍👍
Rabbim sizlere sağlıklı huzurlu uzun ömürler versin. Cengiz ÖZKAN Muharrem TEMİZ muhteşem ikili, bir türkü bu kadar güzel ancak böyle güzel yorumlanır. Elinize emeğinize sesinize ağzınıza sağlık. İyiki varsınız. Sizlerle onur ve gurur duyuyoruz. TÜRK halk müzüği bizim olmazsa olmazımızdır. Saygı sevgi ve selamlarımızı gönderiyoruz. Hoşça kalalım Türkülerler güzel insanlarla birlikde dostça kalalım.
Emeğinize yüreğinize sağlik canlar sevdiğinden emin olursunda sevildiğinden asla 😥😥😥
Vay vay vayki ne vay bir türkü ancak bukadar güzel söylenir ağzınıza sağlık üstat lar sağolun varolun ömrünüz çok olsun
Ruhum dilendi,yorumunuza,sesinize sağlık.iyiki varsınız.
Her güzelin kahrı çekilmez imiş
Ne kadar güzel anlatmış aşık
Ne güzel yetişmişsiniz varolmuşsunuz siz yaa muhteşem insanlar hep varolun siz bizde hep dinliyelim eserlerinizi başarilariniz bol hep varolun muhteşem eserler sunuyorsunuz çok deyerli özel siniz🙏👍
Sevgili Oğuz Aksaç hangi türkiye dokunsa duygu sağanağı yaşıyoruz sevgili Ezgi Doğanda harika ses ve yorum Hayırlı olsun düetinzz harika ❤❤❤🙏🙏🙏🙏
Ayağınıza taş değmesin..
Gözünüze yaş değmesin..
İki güzel insan (ADAM)
İkilinin aynı anda kanat kanat çırpınan ellerindeki ahenk, sözler kadar, sesler kadar terapi..
Üstadlar muhteşem çalmış harika söylemiş bize dinlemek kalmış
Ozanı
Seyrânî, 1800 yılında Kayseri ilinin Everek (Develi) ilçesinin Omza (Camîkebir) Mahallesi'nde doğmuştur. Asıl adı Mehmet'tir.
Seyrânî mahlasını almasıyla ilgili olarak iki görüş ileriye sürülmüştür:
1. Bir gün camide sabah ezanı okunurken, Mehmet de kandil yakmaya çalışmaktadır. Bu sırada pirler Mehmet'e bade içirmişler ve bu olayla o, Seyrânî mahlasını almıştır.
2. Bir gece, imam olan babası hastalanınca oğlunu sabah namazı kıldırmaya gönderir. Namaz sonrası dervişler onu kış mevsiminde Elbiz Bağı'na götürüp, ona üzüm yedirmişlerdir. Mehmet de geriye Seyrânî adını alarak dönmüştür.
Seyrânî'nin çocukluğu, yokluk içerisinde geçmiştir. Ancak medresede öğrenim görmüştür. Aslında Seyrânî'nin 15 yaşma kadar olan dönemi hakkındaki bildiklerimiz, yok denecek kadar azdır. İstanbul'a geldikten sonra Köprülü Medresesi'ne devam ettiği de rivayetler arasındadır. 30-40 yaşlarında İstanbul'a gider. Semaî kahvelerinde çeşitli âşık fasıllarına katılır ve muamma çözer. Saraya karşı kullandığı dilden ötürü İstanbul'dan kaçmak zorunda kalır. İstanbul'dan Develi'ye dönen Seyrânî, bir süre sonra Halep'e gitmiştir. Ancak buraya ne zaman, nasıl ve niçin gittiği hakkında elimizde herhangi bir bilgi bulunmamaktadır.
Seyrânî hem hece, hem de aruz vezniyle şiirler söylemiştir. Bugün elimizde bulunan 650 kadar şiirinden 500'ü hece vezniyledir. Hece ile yazmış olduğu şiirlerinde dili oldukça durudur.
Şiirlerinde yaşadığı coğrafyanın dil özelliklerini de bulabiliriz. "Büvelek, çalkanmak, çamçırak, bozulamak, bitek, cücük, çatlımçanak, çeç, çember, çerez, çorlu, çökelek, değirmi, döleşmek, evmek, esvap, gevmek, hödük, helke, kirmen, natır, puhağı, pece, süsmek, şelek, üleşmek, ugru, yorgalama, yunmak" gibi kavramlar onun şiirlerinde karşılaştığımız Kayseri ve Develi ağzının örnekleridir.
Hece vezniyle olan şiirlerinin büyük bir kısmı nazım tekniği açısından başarılıdır. Aruzla yazmış olduğu şiirlerinde daha çok gazel, divan, müstezad, kalenderi, şarkı, terci-i bend ve terkib-i bend nazım şekillerini kullanmıştır. Bu tarz şiirlerde dili ağırdır.
Seyrânî'nin şiirlerinde bazı edebî sanatların güzel örneklerine de rastlanır. Cinas, Seyrânî'nin şiirlerinde önemli bir yer tutmaktadır. Seyrânî, şiirlerinde atasözleri ve deyimleri ustalıkla kullanmıştır. Bu özellik, onun dile olan hâkimiyetini göstermesi bakımından önemlidir. Seyrânî halk şiirinin pek çok türünde şiirler yazmıştır / söylemiştir. Bunlar arasında ilk sırayı taşlamalar alır. Onun taşlamaları ferdî boyutta değil, toplumsaldır.
Şiirlerinde iki yüzlülük, rüşvet, haksızlık, fakirlik, adalet, bilgisizlik gibi sosyal temaları da işlemiştir. Yaşadığı dönemde bozulan hak ve adalet dağıtan müesseseleri konu edinen şiirler yazmıştır. Ülkedeki başıbozukluğun sebebinin yöneticiler olduğunu, pek çok şiirinde dile getirmiştir. Şiirlerinde dini kötüye kullananlar veya yanlış yorumlayanlar da eleştirilmiştir. Seyrânî'nin şiirlerinde teknik ve modern unsurlar da yerini almıştır. Telgraf ve vapur gibi kavramlar onun şiirlerine girmiştir. Böylece âşığın batıdaki gelişmelerden haberdar olduğunu tespit edebiliyoruz.
Seyrânî şiirlerinde kendisine yardım eden şahsiyetleri de işlemiştir. Bu özellik, Seyrânî'nin vefa duygusunu göstermesi bakımından son derece önemlidir. Pek çok kaynakta Seyrânî'nin Bektaşî, Nakşibendî ve Kadirî tarikatlerine mensup olduğuna dair bilgiler yer almaktadır. Ancak onu tarikat ehli olmaktan ziyade, dindar bir kişilik olarak değerlendirmekte yarar vardır. Seyrânî'nin yetişmesinde Fuzulî, Yunus Emre, Karaca Oğlan, Aşık Ömer ve Gevheri'nin etkisi büyüktür.
Seyrani, 19. yüzyıl halk edebiyatımızın şüphesiz en değerli örneklerinden birisi olarak diğer halk ozanlarını da etkilemeyi başarmıştır. Kendisi hakkında yapılan araştırma ve incelemeler son yıllarda çoğalmıştır. Eserlerinden bazıları bestelenerek icra edilmiştir.
1866 yılında vefat etmiş olan Seyrânî'nin mezarı, Develi Lisesi bahçesindedir.
Kaynakça: Prof.Dr. Ali Berat ALPTEKİN, Türk Halk Şiiri
Ağzınıza sağlık iki değerli üstat
yüreginize saglık bir türkü bu kadarmı içili söylenir.
Ne kırılan kalp doğruyu nede taşa tohum ekliyorum ustalar maşallahı var
Sesinize, bileğinize, yüreğinize sağlık güzel insanlar.
içimde bir sürü kuru bahçe var, Ve sen yağmurun Rabbisin Allah'ım ...
Begenin dostlar geleyim dinleyeyim bu eseri 😥😥😥😥
TÜRKÜLER YÜREĞİMİZ TÜRKÜLER SEVDAMIZ TÜRKÜLER ACILARIMIZ yüreğinize elinize dilinize sağlık
Emeginize sesinize saglik dedelerim cok ezgin yurekle soylemissiniz mest ediyor insani
2023 bitecek oldu hala ağlıyoruz,sesinize,yüreklerinize sağlık,varolun
Sevdiğim değildin böylece ezel, ömrümün bağına düşürdün gazel.....
Muhtemelen bilmediğiniz kelimeler bunlardır. Açıklayayım
Polat/pulat - çelik
İbrişim / ipekten elde edilen iplik
Libas/ giysi-elbise
Hiçbirini anlamayanlarda var
Tam açıklayacaktım ki sizin yorumu gördüm👍👍👍
Maalesef baba ve dedelerimiz in dilini anlamıyoruz. Özümüze dönelim inşallah.okumayan bir toplum olduk saygılar selamlar olsun.
Daha da anlamayan Aleyna Tilki dinlesin🤣👍
😢
Yüreğinize ellerinize kollarınızı ve kadife sesinize saglik
süper olmuş emeginize yüreginize saglık ustalar...
Biz hep burdaydık da sesimiz çıkmazdı ...
Kurban olum ben size iyiki varsiniz var olun ❤️
Yalnız türkü Sivas yöresinin değil Kayseri Develi yoresine Aittir ... Aşık seyrani Develilidir. TRT ekibini de kınıyorum daha türkünün hangi yöreye ait olduğunu bilmiyor... Üstadların ağzına sağlık çok güzel söylemişler...
Develiye sonradan geldigi soylenir ama yore kesinlikle develidir..
Feyzullah Çınar.Usta.Sana yakışır ancak bu türkü.Nur içinde ol.
Ağzınıza yüreğinize sağlık üstadlar
Uzun zamandır dinlemedigim türküyü dinlemek güzel
Muharrem Temiz Harika Bir ses Yüreğine Sağlık
İkinizde muhteşemsiniz.
ibrişimden nazik sandığım güzel, meğer polat gibi bükülmez imiş...
adamı çöllere düşürür
Hak şairi seyrani baba mekanın cenmet olsun
Polat derken kurtlar vadisi polat mi
@@ayseyilmaz1390 polat çelik, demir anlamına geliyo bükülmezden kastı o :)
Vallahi polat gibiymiş, bükülmedi . Kör olası inadı kırılmadı. Aaaaaaah ah!
elinize dilinize sağlık kardeşlerim varolun sizi dinlemek çok keyifli
İkiside en çok dinlediyim muhteşem ustatlar yüreğinize sağlık
SELAM OLSUN KARDEŞİM MÜZİĞİN SESİNİ EMEĞİNE YÜREĞİNE ELLERİNE SAĞLIK TEŞEKKÜR EDERİM 🎄SEVENİME MUHTACIM SEVDİMSE ÖMÜR BOYU MUTLULUKLAR DİLERİM 🎄
“Ben gönlünü toprak sandım taş imiş, meğer taşa tohum ekilmez imiş”
Halkın gerçek sanatçıları bunlardır
Eski libas gibi aşığın gönlü söküldükten sonra dikilmez imiş.
Sonsuz tesekurler bu harika keyif icin agziniza saglik
TRT ye yazıklar olsun şiddetle protesto ediyorum bu cehaletliğini şair seyrani Kayseri ili develi ilçesindedir ve alevide. Değildir bu böyle biline iyi araştırın öğrenin
Nefesinize saglik ne anlamli yuce turki deis
Gonlune yuregıne sağlık ustalar umarım hıc dusmez bu guzel turkuyu bıze hatırlatan ÇUKUR Oyuncularına ve yonetmenıne cok Teşekkur Edıyorum.
Yüreğinize ve gönlünüze sağlık. Bu güzel yorumla geleceğe çok güzel tohum ekiyorsunuz
Müthiş ikilisiniz severek dinliyorum başarılar dilerim cn Azınıza yüreğinize sağlık cn 😦😦😦😦😦
Süper yüreğinizesağlık
Olurum ben size muhtesem yorum cok iyi bir ikili muthis ahenk insani dinlendiren muzik derlemeleri esi benzeri olmayan sozler daga fazla be soylenebilir ellerinizden opuyorum
O guzel yuregınıze ve de sesınıze saglık guzel canlarrrr
Agziniza yureklerinize saglik canlar muuhtesem
Her güzelin kahrı çekilmez imiş
ALİ iiiiiiiiiiii ya canımın canı Cananı kurbanın olurum şahım ALİ iiiiiiiiiiii
ÇOK GÜZEL OKUYORLAR.TEBRİKLER
Eski libas gibi aşıkın gönlü
Söküldükten sonra dikilmez imiş
Güzel sever isen gerdanı benli
Her güzelin kahrı çekilmez imiş
Sevdiğim değildin böylece ezel
Aşkımın bağına düşürdün gazel
İbrişimden nazik sandığım güzel
Meğer pulat gibi bükülmez imiş
Seyrani'nin gözü gamla yaş imiş
Aşkı sevda cümle derde baş imiş
Ben bağrımı toprak sandım taş imiş
Meğer taşa tohum ekilmez imiş
Harika
Benim ismiminde türkusu varmis :)
@@libassaglam2360 😃😃
ulu ozanlarimiz🙏🙏🙏🙏👍
Her güzelin kahrı çekilmez imiş...
Agziniza sağlık cansınız hızır yardimcin olsun
Develi'de 39. Aşık Seyrani Kültür ve Sanat festivali başlıyor. Farklı etkinliklerin yer alacağı ve konserlerin gerçekleşecği festival, 10-12 Ağustos tarihleri arasında yapılacak. 10 Ağustos 2023 21:45'te Mustafa Yıldızdoğan, 11 Ağustos 2023 21:30'da Zara, 12 Ağustos 2023 21:30'da ise Kıraç sahne alacak
Düzce Üniversitesi Akademisyenlerinden Taner Atmaca Hocamızın tavsiyesi üzerine tanıştığım sanatçı. Her güzelin kahrı çekilmez imiş..
Hiçbir çiçek yanındakini kıskanmaz, o açıyor diye açmaz, kendi vaktini bekler.
Aşık Şenlik Yurdu na selâmlar Develi dir ömürlü olun. ❤
ALLAH ÖMRÜNÜZÜ UZUN ETSİN İNŞALLAH HARİKASINIZ İKİNİZİDE ÖPÜYORUM ELİNİZE DİLİNİZE SAĞLIK
Güzel seni çok özledim.
Emeğinize sağlık
Teşekkürler hocam
mükemmel
Bu güzel türkü Kayseri türküsü, Sivas türküsü değil... Harika bir yorum 👏🏻👌🏻
Bize yalnız Şahım ALİ yeter yeter kurban olurum adına adına ya Hızır Hızır
Canım canı çıksın sevip yolda bırakan
Ben bağrımı toprak sandım taş imiş
Meğer taşa tohum ekilmez imiş
...
Türkü seveni bende severim
Harikasınız
Eski libas gibi aşığın gönlü... (aynen öyle efendim ne yazık ki aynen öyle)
Heytt beee
Yine sen ❤
Selam olsun Seyrani babaya...
Muzigimize etkili sekilde katki saglayan ozanlarimiz...
Allah ne verirse hayırlısını versin diyelim
muhteşem
Ciger bırakmadınız üstadım😢
İki muhteşem yorumcu harika.
Üstatlar cansiniz
süper.
Caaanım memleketim bitmek tükenmek bilmiyor güzelliklerin bu kadar yakın olup böyle gurbetlik çekilmiyor vallahi çekilmiyor