Filmin tümü, sobanın ışığında söylenen cümleyle ilgili gibi geldi bana: akıldakalan, görünenin arkası. NBC, film boyunca bir şiir gibi, hep görünenin arkasını sezdiriyor. Göstermiyor. Ve aklımda kalan o sezilen.
Samet karekteride fotoğraf çekiyor ve ilk bir adamı atıyla fotoğraflıyor. Ardında biz diğer fotoğrafları da görüyoruz. Sonra Samet ve Kenan fotoğraf çekiyor ve biz tekrar fotoğrafları ardında görmeye başlıyoruz. Bence gördüğümüz fotoğraf karekterin çektikleri olabilir bir çok sahnede Sametin elinde fotoğraf makinesi görünüyor .
NBC nin bu filmini ben o kadar begenmedim vallahi😂 Neandartel türü olarak. Samet ile Nuray in yemek yerken yaptığı tartışma iyiydi gerçekten, Sevim ile ilgili sahnelerde bizi ikileme düşürdüğü doğru, filmin sonunda ic konuşmaları sayesinde emin olduk , kar sahneleri ve veteriner ile yaptığı konuşmalarda güzeldi. Fimin içinde ki fotoğrafların bir kısmını kişisel sergisinde İstanbul Modern de sergiledi, gerçekten çok güzel fotolar. Ama ben Kış Uykusu yada Ahlat Ağacında ki tadı alamadım, İnternete düşerse yeniden izleyebilirim 💎💎💎
Neandertal yakıştırması tamamen bir espri. Bu, biraz da NBC filmleri arasında en sıkmayan film vurgusunu yapmak içindi. "Can sıktıysak biz gölgeler, hoşgörüyle bakın yeter… '' Ve ne olur, kusuruma bakmayın.
hiç bir incelemede yorumda denk gelmedim. fakat Samet in film boyunca nefesini ,burnundan soluğunu duyuyoruz. Nuri Bilge bilerek bunu abartmış vurgulamış belli ki. Samet in karanlık tarafının bir simgesi olarak o kara bakışlarının yanına koymuş belki de. Star Wars da Darth Vader in ürkütücü soluma sesi gibi adeta.
Plato sahnesi yorumu ; Samet karakterine oluşan öfkeye bir set çekme var . "Bu ülkede kötü karakterler dövüldü " Bunun bir film olduğu vurgusu öne çıkıyor ... Gerisini siz düşünün !
bence, 4. duvar olayına giriş sebebi çılgın bir sevişme sahnesi çekmesi gerekiyordu ama bunu çekmesi filmin genel dokusunda iğreti dururdu. ( kızın beğenilme iç güdüsü ,eksiğini iyi bir seksle kapatmaya çalışma isteği , erkeğin ben seni aslında istemiyorum ama egom işte duygusunu kapatmak için iyi bir seks partneri olma çabası ...... içine girmesi gerekiyordu ) duygu çok yükselmişti o duyguyu şaşırtarak izleyenin adrenalini düşürmesi gerekiyordu. düşürdü ve filmin dokusuna zarar vermeden içinden çıkmıştır. bla bla bla
Merhaba. Sinemada "4. duvarı kırma" meselesinin işlemediğini düşünmekteyim. Burada bir paradoks var gibi geliyor bana. Çünkü sinema yapıtı üretim biçiminde her şeyi bilerek, isteyerek, tasarlayarak, kasti olarak yaparsınız ve "kaydedersiniz" sonra da montajlarsınız. Bizlerin "4. duvarı kırma" diye tanımladığı hadise de tasarlanarak, kurgulanarak ve "oynanarak" (acting ile) filme alınmış bir olgu neticede. Bunu filmin bir parçası olarak seyrediyoruz. Filmi 3. defa seyrettiğimizde de aynı sahne akacak; çünkü seyrettiğimiz şey kayıtlı bir malzeme öyle değil mi? Anlatıdan koparması amaçlanan "kısım" özellikle Kuru Otlar Üstüne'de bunun tam tersine anlatıya hizmet eden başka türlü postmodern bir anlatım aracı olarak işlev görüyor bence. Hatta NBC, söyleşisinde bunun benzeri başka sahneler de çektiğini beyan etmiş. Ortada planlanmış, tasarlanmış bir şey var yani. Ben bunun 4. duvarı kırmak olduğunu kabul edemiyorum. Bir anlık "neler oluyor burada" şaşkınlığından sonra filmin duygusu devam ediyor aslında. Hele günümüz iletişim dünyasında bütün anlatım araçları, efektler vb. bu kadar ifşa olmuşken bir yönetmen nasıl bir yabancılaştırma uygulayabilir? Oyuncunun dönüp kameraya baktığı sahneler görsek bile seyrettiğimiz şey ile yine bir duvar oluyor aramızda. Çünkü biz o görüntü ile etkileşime geçemiyoruz. Görüntü akıyor ve geçiyor; seyirci olarak pasifiz. Oysa ki tiyatroda bu net bir şekilde şöyle çalışır: Misal; oyuncu, oyunun planlanmamış bir yerinde aniden repliğini unutur, 10-15 saniye kadar ara verir, biraz soluklanır, seyirciye dönüp özür dilerse seyirci de buna organik bir şekilde karşılık verirse ya da oyuncu oyun akışına ara verip seyirci ile rolden çıkmış halde kısa bir sohbet yaparsa burada bir yabancılaşmanın gerçekleştiğinden söz edebiliriz. Brecht'in kuramına bir de bu açıdan bakmak gerekli sanki ne dersiniz?
Abi insanların küçük gafları sizi neden bukadar ilgilendiriyor neden es geçemiyor herşeyi Küçük bir hata üzerinden anlamsızlaştırıyor ve bütüne neden bakmıyorsunuz nedir bu duygunuz öfke mi alaycılık mı serdar akmanın yerinde olsam bu tarz yorumlar beni hem üzer hem de acayip sinir ederdi eğer üretken insanlar tüm eleştirileri dikkate alsalar sanırım ilk yaptıkları işle kalırlardı ilerleme imkanı olmazdı eleştiriye karşı değilim tabi ama cidden eften püften laf olsun diye de eleştiri yapmayın be sanane ulan diyorsanız da ne haliniz varsa görün ulan sizin gibi insanları dikkate değer bulmuyorum şahsen
🤔 Tamam anladık Samet,Kenan'ı kıskandığı için Nurayla yattı. Adamın olayı belli! Peki Nuray neden? Sametle yatmayı kabul ediyor!? Onun olayı ne? Hiç anlamadım 🤔
Samet, Kenan ve Nuray'ı taşralı ve sığ karakterler olarak görmekte, onları basit ve kolay lokma olarak değerlendirmektedir. Samet’in bu yüzeysel bakış açısı, Nuray’ı ilk olarak Kenan'a “verip”, sonra da basit bir manevra ile ondan geri alabileceği yanılgısına itmiştir. Ancak, bu durum Nuray'ın sinsi ve hesaplı karakterini ve onun aslında olayların kontrolünü elinde tuttuğunu gölgelemektedir. Nuray, bacağı kesildikten sonra daha önce hiçbir erkekle beraber olmamış, bu durum onun içsel bir çatışma ve tereddüt yaşamasına neden olmuştur. Ancak, bu engeli aşarak Samet ile yatar ve bu deneyim, onun Samet üzerindeki etkisini fark etmesine olanak tanır. Bu durumu, Samet'in evine geldiğinde açıkça ifade eder. Nuray’ın bu cesur itirafı, Samet’in kendi özgüvenini ve üstünlüğünü sorgulamasına neden olur. Samet, Nuray'ın bu açık ve çıplak dürüstlüğü karşısında altta kalmamak ve kontrolü yeniden eline almak için onu evinde kalmaya ikna etmeye çalışır. Ancak, bu çabaları boşa çıkar, çünkü Nuray'ın kendine has gücü ve kararlılığı, Samet’in manipülasyonlarına karşı bir kalkandır. Bu, Nuray ve Samet arasındaki psikolojik ve duygusal çekişmeyi, birinin diğerini manipüle etme çabalarını ve sonuçta her bir karakterin kendi içsel savaşlarını ve arzularını nasıl dengelediğini anlatan karmaşık ve katmanlı bir dansa dönüşür
@@DD-zi6up Valla sizi tebrik ediyorum. NBC'nın anlatımlından tam anlamamış ancak sizin bu muhteşem analiziniz ve filmi okumanız beni filmi daha iyi anlamama yardım oldu... Teşekkür ediyorum. Yazınızı tekrar tekrar okudum...
Estağfurulah.! Bence filmler, her bir sahnesiyle, yöntmenin zihninin en ücra köşelerinden beslenir. Ancak, bu sahneler sadece yönetmenin değil aynı zamanda onu izleyen herkesin de yorumuna açıktır. İzlediğimiz her film, izlediğimiz anın ve mekanın etkisi altında farklı bir anlam kazanır. Bu, yönetmenler için de geçerlidir. NBC nin bir filmi, her izlendiğinde, izleyicinin ve Ceylan'ın kendisinin de farklı bir bakış açısıyla değerlendirdiği, evrilen bir eserdir.@@temasetahirmustafasevli1726
![Lp. Сердце Вселенной #60 РОЖДЕНИЕ ЛОЛОЛОШКИ [Финал] • Майнкрафт](http://i.ytimg.com/vi/YoR0pAV9FVQ/mqdefault.jpg)
Filmin tümü, sobanın ışığında söylenen cümleyle ilgili gibi geldi bana: akıldakalan, görünenin arkası. NBC, film boyunca bir şiir gibi, hep görünenin arkasını sezdiriyor. Göstermiyor. Ve aklımda kalan o sezilen.
- Kuru Otlar Üzerinde’yi izleyebildin mi?
- Kuru Otlar Üstünde’yi izledim.
(Filmin adı Kuru Otlar Üstüne)
filmin ingilizce adını görene kadar ben de kuru otlar üstünde sanıyorum
Hala "Kuru Otlar Üstüne" diyemiyorum:)
Samet karekteride fotoğraf çekiyor ve ilk bir adamı atıyla fotoğraflıyor. Ardında biz diğer fotoğrafları da görüyoruz. Sonra Samet ve Kenan fotoğraf çekiyor ve biz tekrar fotoğrafları ardında görmeye başlıyoruz. Bence gördüğümüz fotoğraf karekterin çektikleri olabilir bir çok sahnede Sametin elinde fotoğraf makinesi görünüyor .
Filmin afişi bana romantik bir resmi hatırlatıyor. Denize bakan sırtı dönük adam
birisi "kuru otlar üzerindeyi izledin mi abi" diyor, diğeri de "kuru otlar üstündeyi izledim" diyor. Allahtan videonun başlığını doğru yazmışlar.
birader, misafirin kelse ikide bir elini uzun saclarina sokma.
NBC nin bu filmini ben o kadar begenmedim vallahi😂 Neandartel türü olarak. Samet ile Nuray in yemek yerken yaptığı tartışma iyiydi gerçekten, Sevim ile ilgili sahnelerde bizi ikileme düşürdüğü doğru, filmin sonunda ic konuşmaları sayesinde emin olduk , kar sahneleri ve veteriner ile yaptığı konuşmalarda güzeldi. Fimin içinde ki fotoğrafların bir kısmını kişisel sergisinde İstanbul Modern de sergiledi, gerçekten çok güzel fotolar. Ama ben Kış Uykusu yada Ahlat Ağacında ki tadı alamadım, İnternete düşerse yeniden izleyebilirim 💎💎💎
Neandertal yakıştırması tamamen bir espri. Bu, biraz da NBC filmleri arasında en sıkmayan film vurgusunu yapmak içindi. "Can sıktıysak biz gölgeler, hoşgörüyle bakın yeter… '' Ve ne olur, kusuruma bakmayın.
hiç bir incelemede yorumda denk gelmedim. fakat Samet in film boyunca nefesini ,burnundan soluğunu duyuyoruz. Nuri Bilge bilerek bunu abartmış vurgulamış belli ki. Samet in karanlık tarafının bir simgesi olarak o kara bakışlarının yanına koymuş belki de. Star Wars da Darth Vader in ürkütücü soluma sesi gibi adeta.
Link yok mu filmi nerden izleyebilirim?
Kardeşim, filimin ismi about dry grasses, kuru otlar hakkında veya üzerine. Ismin bir anlamı var, bu anlamı anlamadan filimi nasıl anlarsınız?
Plato sahnesi yorumu ; Samet karakterine oluşan öfkeye bir set çekme var . "Bu ülkede kötü karakterler dövüldü " Bunun bir film olduğu vurgusu öne çıkıyor ... Gerisini siz düşünün !
bence, 4. duvar olayına giriş sebebi çılgın bir sevişme sahnesi çekmesi gerekiyordu ama bunu çekmesi filmin genel dokusunda iğreti dururdu. ( kızın beğenilme iç güdüsü ,eksiğini iyi bir seksle kapatmaya çalışma isteği , erkeğin ben seni aslında istemiyorum ama egom işte duygusunu kapatmak için iyi bir seks partneri olma çabası ...... içine girmesi gerekiyordu ) duygu çok yükselmişti o duyguyu şaşırtarak izleyenin adrenalini düşürmesi gerekiyordu. düşürdü ve filmin dokusuna zarar vermeden içinden çıkmıştır. bla bla bla
Merhaba. Sinemada "4. duvarı kırma" meselesinin işlemediğini düşünmekteyim. Burada bir paradoks var gibi geliyor bana. Çünkü sinema yapıtı üretim biçiminde her şeyi bilerek, isteyerek, tasarlayarak, kasti olarak yaparsınız ve "kaydedersiniz" sonra da montajlarsınız.
Bizlerin "4. duvarı kırma" diye tanımladığı hadise de tasarlanarak, kurgulanarak ve "oynanarak" (acting ile) filme alınmış bir olgu neticede. Bunu filmin bir parçası olarak seyrediyoruz. Filmi 3. defa seyrettiğimizde de aynı sahne akacak; çünkü seyrettiğimiz şey kayıtlı bir malzeme öyle değil mi?
Anlatıdan koparması amaçlanan "kısım" özellikle Kuru Otlar Üstüne'de bunun tam tersine anlatıya hizmet eden başka türlü postmodern bir anlatım aracı olarak işlev görüyor bence. Hatta NBC, söyleşisinde bunun benzeri başka sahneler de çektiğini beyan etmiş. Ortada planlanmış, tasarlanmış bir şey var yani. Ben bunun 4. duvarı kırmak olduğunu kabul edemiyorum. Bir anlık "neler oluyor burada" şaşkınlığından sonra filmin duygusu devam ediyor aslında. Hele günümüz iletişim dünyasında bütün anlatım araçları, efektler vb. bu kadar ifşa olmuşken bir yönetmen nasıl bir yabancılaştırma uygulayabilir? Oyuncunun dönüp kameraya baktığı sahneler görsek bile seyrettiğimiz şey ile yine bir duvar oluyor aramızda. Çünkü biz o görüntü ile etkileşime geçemiyoruz. Görüntü akıyor ve geçiyor; seyirci olarak pasifiz.
Oysa ki tiyatroda bu net bir şekilde şöyle çalışır: Misal; oyuncu, oyunun planlanmamış bir yerinde aniden repliğini unutur, 10-15 saniye kadar ara verir, biraz soluklanır, seyirciye dönüp özür dilerse seyirci de buna organik bir şekilde karşılık verirse ya da oyuncu oyun akışına ara verip seyirci ile rolden çıkmış halde kısa bir sohbet yaparsa burada bir yabancılaşmanın gerçekleştiğinden söz edebiliriz.
Brecht'in kuramına bir de bu açıdan bakmak gerekli sanki ne dersiniz?
Ben bıktım köyde kasabada geçen sanat sepet filmlerinden
Abi insanların küçük gafları sizi neden bukadar ilgilendiriyor neden es geçemiyor herşeyi Küçük bir hata üzerinden anlamsızlaştırıyor ve bütüne neden bakmıyorsunuz nedir bu duygunuz öfke mi alaycılık mı serdar akmanın yerinde olsam bu tarz yorumlar beni hem üzer hem de acayip sinir ederdi eğer üretken insanlar tüm eleştirileri dikkate alsalar sanırım ilk yaptıkları işle kalırlardı ilerleme imkanı olmazdı eleştiriye karşı değilim tabi ama cidden eften püften laf olsun diye de eleştiri yapmayın be sanane ulan diyorsanız da ne haliniz varsa görün ulan sizin gibi insanları dikkate değer bulmuyorum şahsen
Filmin adını bilmiyorsunuz
Yorgos lantimos kutsal geyin ölümüne ne demeli
film analizi yapıp ikiniz de hem açılışta hem konusmada daha filmin ismini hatta birkaç filmin ismini düzgün söyleyemiyorsunuz. vah vah
Hay Allah, yazık bize.:)
@@FikriFirar aynen.hatta bütün yorumlara üstenci ahmak cevaplar vermiş oldugunuzu görünce daha da zavallı buldum.
bu kadar sevimsiz olmayalım insanlara karşı ender bey,daha uzlaşmacı olsak daha iyi olmaz mı?@@endersaritepe9532
Sacmalamayalim
Filmin ismi " Kuru Otlar Üstüne"
Vayyyyy beeee seni tebrik ediyorum 👏👏👏 Harikasınız
@@temasetahirmustafasevli1726 Videoyu izlemediğin belli
Semiz otu
🤔 Tamam anladık Samet,Kenan'ı kıskandığı için Nurayla yattı. Adamın olayı belli!
Peki Nuray neden? Sametle yatmayı kabul ediyor!? Onun olayı ne? Hiç anlamadım 🤔
etkilendi.. erkeklerin kendisine olan bakış açısını anlamaya çalışan bir kadın ayrıca
Samet, Kenan ve Nuray'ı taşralı ve sığ karakterler olarak görmekte, onları basit ve kolay lokma olarak değerlendirmektedir. Samet’in bu yüzeysel bakış açısı, Nuray’ı ilk olarak Kenan'a “verip”, sonra da basit bir manevra ile ondan geri alabileceği yanılgısına itmiştir. Ancak, bu durum Nuray'ın sinsi ve hesaplı karakterini ve onun aslında olayların kontrolünü elinde tuttuğunu gölgelemektedir.
Nuray, bacağı kesildikten sonra daha önce hiçbir erkekle beraber olmamış, bu durum onun içsel bir çatışma ve tereddüt yaşamasına neden olmuştur. Ancak, bu engeli aşarak Samet ile yatar ve bu deneyim, onun Samet üzerindeki etkisini fark etmesine olanak tanır. Bu durumu, Samet'in evine geldiğinde açıkça ifade eder. Nuray’ın bu cesur itirafı, Samet’in kendi özgüvenini ve üstünlüğünü sorgulamasına neden olur.
Samet, Nuray'ın bu açık ve çıplak dürüstlüğü karşısında altta kalmamak ve kontrolü yeniden eline almak için onu evinde kalmaya ikna etmeye çalışır. Ancak, bu çabaları boşa çıkar, çünkü Nuray'ın kendine has gücü ve kararlılığı, Samet’in manipülasyonlarına karşı bir kalkandır.
Bu, Nuray ve Samet arasındaki psikolojik ve duygusal çekişmeyi, birinin diğerini manipüle etme çabalarını ve sonuçta her bir karakterin kendi içsel savaşlarını ve arzularını nasıl dengelediğini anlatan karmaşık ve katmanlı bir dansa dönüşür
@@DD-zi6up Valla sizi tebrik ediyorum. NBC'nın anlatımlından tam anlamamış ancak sizin bu muhteşem analiziniz ve filmi okumanız beni filmi daha iyi anlamama yardım oldu... Teşekkür ediyorum. Yazınızı tekrar tekrar okudum...
Estağfurulah.! Bence filmler, her bir sahnesiyle, yöntmenin zihninin en ücra köşelerinden beslenir. Ancak, bu sahneler sadece yönetmenin değil aynı zamanda onu izleyen herkesin de yorumuna açıktır. İzlediğimiz her film, izlediğimiz anın ve mekanın etkisi altında farklı bir anlam kazanır. Bu, yönetmenler için de geçerlidir. NBC nin bir filmi, her izlendiğinde, izleyicinin ve Ceylan'ın kendisinin de farklı bir bakış açısıyla değerlendirdiği, evrilen bir eserdir.@@temasetahirmustafasevli1726
O sahne gerekliydi cunku cakmadan once viagrayi Nuri'den almasi gerekiyordu. Nuri caktirmadan veriyor
Filmde müzik kullanılmasına karşıyım,müzik duyguları uyandırıyor,bence filmin anlatım gosterimi olması gerekiyor
Fotoğrafları eşi çekmiş bu arada..
Hımmm öyle mi ❓ vayyyy beeeee