Dilek Türkan - Aşık Veysel: Uzun İnce Bir Yoldayım

İzmir Devlet Senfoni Orkestrası
“ATATÜRK’Ü ANMA KONSERİ”
12.11.2021
Şef: Oğuzhan BALCI
Solist: Dilek TÜRKAN
“Uzun İnce Bir Yoldayım”
Aşık Veysel ŞATIROĞLU
Düzenleme: Oğuzhan BALCI

[@Josten10]

Tüylerim diken diken oldu, inanılmaz bir yorum olmuş...

[@FurkanCeylanSanat]

Aşık Veysel bu türküyü buselik makamında söyleseydi tamam derdim fakat uşşak makamında söylediği türküsünün makamını hangi cür'etle değiştirebiliyorsunuz? Sizi bilmem fakat bu tarz yapılan coverlar bestekarına saygısızlıktır.

[@samgok]

Oha!!!! Makam faşistliğini de gördüm ya artık ölsem de gam yemem

[@FurkanCeylanSanat]

@@samgok Batının 12'li tampere sistemine uygun harmonik olabilecek türküler şarkılar yapılsın ona lafım yok ama sırf çok sesli çalacağız diye bu tür makamdaki eserlerin aslını terk etmek, yeniden bestelemektir kanaatimce. Zaten biraz Hafız Sami Hafız Burhan Münir Nurettin Bekir Sıdkı dinlemiş biri bu müziğin yavan ve köksüz olduğunu hisseder. Şimdi bu müzik hangi amaca hizmet etti meçhul. Ne bir sonat oldu, ne de Türk müziği.. Batı müziğine haksızlık etmem kendi sistematiği içinde mükemmel eserleri var. Ama burada yapılan orkestrasyon Amerikan tipi hollywood film müziklerine benzemiş, sahneye Starwars uzaylı karakterleri çıkacak diye bekledim ama gelmedi.

[@ICEMANZIDANE]

@@FurkanCeylanSanat Müzik konusunda teknik olarak okadar bilgili degilim fakat 99% THM dinledigim icin his ederek dinliyorum türküleri. Türkünün tarzini degistirmek bence sorun degil, mesela Anadolu Rock olsun veya Oguz Aksacin bazen enteresan tarzda türküleri oluyor.. fakat, burda gercekten bi degisiklik var. Müzik olarak kötü degil fakat eksik geliyor kulaga, o duygulu tonlamalar vs. oralar hic yok. Yani baska tarzda calsin söylesinler orda sorun yok, ayni Oguz Aksacin dedigi gibi türkünün temeli belli olacak. @1:37'den itibaren Uncharted 4'ün oyun müzigine benzettim (ua-cam.com/video/UX6QD_57c9I/v-deo.html)
Aslinda böyle bi tarzda bisey ümüt ediyordum: ua-cam.com/video/QZxOK4cZaXE/v-deo.html
@2:21 itibari dinleyin.
Dedigim gibi farkli tarzda calmalari sorun degilde, Türkünün özünü kaybetmisler.

[@FurkanCeylanSanat]

@@ICEMANZIDANE Dediklerinize ben de katılıyorum. Esasen müziğin katı kuralları yoktur, geçişler etkileşimler olur, ama burada ben daha çok bir kompleks görüyorum, geçmişte yaşanan çarpık bir anlayışın izleri bu tarz çalışmalar. 1926'da Türk musikisi eğitiminin Darülelhan'dan "ilga" edilmesi, 2 Kasım 1934'te Türk müziğinin radyolarda plaklarda sokaklarda yasaklanması, türkülerin bile yasaklanıp şeklen garplı olacağız diye batı müziği dayatmalarının başlaması problemlerin başladığı tarihler. Müziğin m'sinden anlamayan bir cehaletle Ziya Gökalp ve türevlerinin sunduğu reçeteye baktığımızda Türk Musikisine Şark Musikisi denmesi, sonra bu musikinin Türklere ait olmadığı, aslında Bizans'a ait olduğu iddiası, Türk'lerin öz müziklerinin halk müziği olduğu, onun da "ilkel" güdük bırakıldığı iddiası, onu ilkellikten kurtarmak ve evrenselleştirmek için mutlaka çok sesli batı tekniğiyle evlendirmenin gerekliliği gibi saçma sapan ideolojik yaklaşımlarla çözümler ortaya koyduklarını biliyoruz. Yani biz Muharrem ertaş'ın Avşar Beyleri bozlağını senfonik orkestra ile okuyunca ancak evrenselleşip aydınlanacağız, Neşet baba sazıyla değil de operayla ancak neredesin seni söylerse ilkellikten kurtulmuş olacaktı. Bir kere 1934'te yapılan tepeden inmeci jakoben tavır artık kaybetti. Türk Mûsikîsi denildiğinde akla onların hayal ettiği vehim değil, bu toprakların 1000 yıllık sesi, makamsal Türk müziği akla geliyor. Musiki inkılabı.. Müzikte sanatta devrim yapılır mı? Daha 10 15 yıl evvel boğaz boğaza girdiğiniz düşmanın kültürünü sanatını değer yargılarını hiç sorgulamadan değiştirmeden alıp kendi halkına dayatmanın neresi millilikti? Milliyetçilik ulusçuluk papyon fötor takmak ille de batı müziği dayatmaksa o onların olsun. Evrensel olmak istiyorsan yerel hazinelerini geçmişin tüm birikimlerini özümseyip sunabilirsen bunu başarırsın, kendine halkına yabancılaşarak değil.. Blues Jazz çok iyi bir örnektir. Önceden afrikalı kölelerin müziği iken gelişti ve tüm dünyaya mal oldu. Var mı bizim böyle bir müzik türümüz dünyanın tanıdığı, henüz yok. Ama çok ümitvarız, 1976'dan itibaren onlarca yıl kesintiye rağmen kurutulamayan köklerimizle tekrar buluşmaya başladık ve bizim de dünyaya söyleyeceğimiz bir sözümüz var, çabalamak üretmek lazım vesselam.

[@AnatolianPiano]

@@FurkanCeylanSanat Üstadım ne zırvalıyorsun ne anlatıyorsun ? Bir Orkestral düzenlemeye bile bu kadar karşı çıkmak niyedir ? Ziya Gökalp'ten örnek veriyorsun ne içtin ne yaşıyorsun Allah aşkına. Bırak kardeşim sevmedim kötü falan de de ''hangi cüretle'' nasıl aptalca bir ifadedir ? Her şeyin çok sesli düzenlemesi yapılır, yapılmalıdır da...