NAHL SÜRESİ (36.ayet🌙 وَلَقَدْ بَعَثْنَا ف۪ي كُلِّ اُمَّةٍ رَسُولًا اَنِ اعْبُدُوا اللّٰهَ وَاجْتَنِبُوا الطَّاغُوتَۚ فَمِنْهُمْ مَنْ هَدَى اللّٰهُ وَمِنْهُمْ مَنْ حَقَّتْ عَلَيْهِ الضَّلَالَةُۜ فَس۪يرُوا فِي الْاَرْضِ فَانْظُرُوا كَيْفَ كَانَ عَاقِبَةُ الْمُكَذِّب۪ينَ Türkçe Okunuşu:Velekad be’aśnâ fî kulli ummetin rasûlen eni-’budû(A)llâhe vectenibû-ttâġût(e)(s) feminhum men heda(A)llâhu veminhum men hakkat ‘aleyhi-ddalâle(tu)(c) fesîrû fî-l-ardi fenzurû keyfe kâne ‘âkibetu-lmukeżżibîn(e) MealiDoğrusu biz her ümmete: “Allah’a kulluk edin ve insanları sahte tanrılara tapmaya zorlayan şeytânî güçlerden uzak durun” diye uyaran bir peygamber gönderdik. Allah onlardan bir kısmına doğru yolu nasip etti; bir kısmı da inkârları yüzünden doğru yoldan sapmayı hak etti. Öyleyse yeryüzünde dolaşın da dîni yalanlayanların akıbeti nasıl olmuş bir bakın! DURATION OF NAHL (36th verse) ولقد بعثنا في كل امة رسولا ان اعبدوا الله واجتنبوا الطاغوت فمنهم من هدى الله ومنهم من حقت عليه الضلالة فسيروا في الارض فانظروا كيف كان عاقبة المكذبين Turkish Reading: Velekad be'aśnâ fî kulli ummetin encountered eni-'budû (A) llâhe vectenibû-ttâġût (e) (s) feminhum men heda (A) llâhu veminhum men hakat 'aleyhi-ddalâle (tu) (c) fesîrû fî Indeed, we sent a prophet to every ummah saying: "Serve Allah and stay away from satanic forces that force people to worship false gods." Allah bestowed the right path for some of them; some deserved to go astray because of their denial. So go around the earth and see what happened to those who denied the religion!
YUNUS (66.ayet🌙 أَلَآ إِنَّ لِلَّهِ مَن فِى ٱلسَّمَٰوَٰتِ وَمَن فِى ٱلْأَرْضِ ۗ وَمَا يَتَّبِعُ ٱلَّذِينَ يَدْعُونَ مِن دُونِ ٱللَّهِ شُرَكَآءَ ۚ إِن يَتَّبِعُونَ إِلَّا ٱلظَّنَّ وَإِنْ هُمْ إِلَّا يَخْرُصُونَ E lâ inne lillâhi men fîs semâvâti ve men fîl ard(ardı), ve mâ yettebiullezîne yed´ûne min dûnillâhi şûrekâ(şûrekâe), in yettebiûne illez zanne ve in hum illâ yahrusûn(yahrusûne) MEALİ:Bilesiniz ki göklerde kim var, yerde kim varsa, hep Allah’ındır. Allah’tan başkasına tapanlar (gerçekte) Allah’a koştukları ortaklara tâbi olmuyorlar. Şüphesiz onlar ancak zanna uyuyorlar ve sadece yalan söylüyorlar. YUNUS (verse 66) ألآ إن لله من فى ٱلسموت ومن فى ٱلأرض وما يتبع ٱلذين يدعون من دون ٱلله شركآء إن يتبعون إلا ٱلظن وإن هم إلا يخرصون E lâ inne lillâhi men fîs semâvâti ve men fîl ard (ardı), ve mâ yettebiullezîne yed´ûne min dûnillâhi shûrekâe (shûrekâe), in yettebiûne illez zanne ve in humâ yahrusûn (yahrusûne) MEALI: You should know that whoever is in the heavens and whoever is on the earth belongs to Allah. Those who worship other than Allah (actually) are not subject to the partners they run for Allah. Certainly, they follow only assumption and only lie.
FATİHA SÜRESİ (5.ayet🌙 اِيَّاكَ نَعْبُدُ وَاِيَّاكَ نَسْتَع۪ينُۜ İyyâke na’budu ve-iyyâke nesta’în Rabbimiz! Sadece sana kulluk eder ve sadece senden yardım isteriz. FATİHA PERIOD (5th verse) اِيَّاكَ نَعْبُدُ وَاِيَّاكَ نَسْتَع۪ينُۜ Our Lord of iyyake na'budu and-iyyake nesta! We only serve you and only ask for your help.
FATIR SÜRESİ (13.14.ayet🌙 يُولِجُ الَّيْلَ فِي النَّهَارِ وَيُولِجُ النَّهَارَ فِي الَّيْلِۙ وَسَخَّرَ الشَّمْسَ وَالْقَمَرَۘ كُلٌّ يَجْر۪ي لِاَجَلٍ مُسَمًّىۜ ذٰلِكُمُ اللّٰهُ رَبُّكُمْ لَهُ الْمُلْكُۜ وَالَّذ۪ينَ تَدْعُونَ مِنْ دُونِه۪ مَا يَمْلِكُونَ مِنْ قِطْم۪يرٍۜ ﴿١٣﴾ اِنْ تَدْعُوهُمْ لَا يَسْمَعُوا دُعَٓاءَكُمْۚ وَلَوْ سَمِعُوا مَا اسْتَجَابُوا لَكُمْۜ وَيَوْمَ الْقِيٰمَةِ يَكْفُرُونَ بِشِرْكِكُمْۜ وَلَا يُنَبِّئُكَ مِثْلُ خَب۪يرٍ۟ ﴿١٤﴾ FATIR SÜRESİ (13.ayet) O, geceyi gündüze katmakta, gündüzü de geceye katmakta, böylece onları uzatıp kısaltmaktadır. Güneşi ve ayı da emrine boyun eğdirmiştir. Onların hepsi belirlenmiş bir vakte kadar yörüngesinde akıp gider. İşte bütün bunları yapan, Rabbiniz olan Allah’tır. Her şeyin mutlak mülkiyeti ve hâkimiyeti yalnızca ona aittir. Ey müşrikler! Sizin O’ndan başka taptığınız putlar ise bir çekirdek zarına bile mâlik ve hâkim değillerdir. FATIR SÜRESİ ( 14.ayet) Onlara yalvarsanız duânızı işitmezler. İşitseler bile size cevap veremezler. Kıyâmet gününde de, sizin onları Allah’a ortak koşmuş olmanızı reddedeceklerdir. Hiç kimse bu gerçekleri sana, her şeyden hakkiyle haberdâr olan Allah gibi haber veremez. FATIR PERIOD (13.14th verse) يولج اليل في النهار ويولج النهار في اليل وسخر الشمس والقمر كل يجري لاجل مسمى ذلكم الله ربكم له الملك والذين تدعون من دونه ما يملكون من قطمير )13( ان تدعوهم لا يسمعوا دعاءكم ولو سمعوا ما استجابوا لكم ويوم القيمة يكفرون بشرككم ولا ينبئك مثل خبير )14( FATIR PERIOD (13th verse) He adds the night to the day and adds the day to the night, thus lengthening and shortening them. He also subjected the sun and the moon to his command. They all flow in their orbit until a set time. It is Allah, your Lord, who does all these things. Absolute ownership and domination of everything belongs only to him. O polytheists! The idols that you worship other than Him are not possessed and dominated even by a core membrane. FATIR PERIOD (verse 14) If you beg them, they will not hear your prayer. Even if they hear, they cannot answer you. On the Day of Judgment, they will refuse that you associate them with Allah. Nobody can inform you of these facts like Allah, who is fully aware of everything.
ZÜMER (3.Ayet🌙 اَلَا لِلّٰهِ الدّ۪ينُ الْخَالِصُۜ وَالَّذ۪ينَ اتَّخَذُوا مِنْ دُونِه۪ٓ اَوْلِيَٓاءَۢ مَا نَعْبُدُهُمْ اِلَّا لِيُقَرِّبُونَٓا اِلَى اللّٰهِ زُلْفٰىۜ اِنَّ اللّٰهَ يَحْكُمُ بَيْنَهُمْ ف۪ي مَا هُمْ ف۪يهِ يَخْتَلِفُونَۜ اِنَّ اللّٰهَ لَا يَهْد۪ي مَنْ هُوَ كَاذِبٌ كَفَّارٌ Türkçe Okunuşu: Elâ li(A)llâhi-ddînu-lḣâlis(u)(c) velleżîne-tteḣażû min dûnihi evliyâe mâ na’buduhum illâ liyukarribûnâ ila(A)llâhi zulfâ inna(A)llâhe yahkumu beynehum fî mâ hum fîhi yaḣtelifûn(e)(k) inna(A)llâhe lâ yehdî men huve kâżibun keffâr(un) Meali: Bilin ki, halis din yalnız Allah’ındır. O’nu bırakıp da başka dostlar edinenler, “Biz onlara sadece, bizi Allah’a daha çok yaklaştırsınlar diye ibadet ediyoruz” diyorlar. Şüphesiz Allah, ayrılığa düştükleri şeyler konusunda aralarında hüküm verecektir. Şüphesiz Allah, yalancı ve nankör olanları doğru yola iletmez ZUMER (Verse 3) الا لله الدين الخالص والذين اتخذوا من دونه اولياء ما نعبدهم الا ليقربونا الى الله زلفى ان الله يحكم بينهم في ما هم فيه يختلفون ان الله لا يهدي من هو كاذب كفار Turkish Translation: Elâ li (A) llâhi-ddînu-lḣâlis (u) (c) velleżîne-tteḣażû min dûnihi evliyâe mâ na'buduhum ilâ liyukarribûnâ ila (A) llâhi zulfâ inna (A) llâhe yahkumu beyneûaîi yahkumu e) (k) inna (A) llâhe la yehdî men huve ka'ibun keffâr (un) Meaning: Know that pure religion belongs only to Allah. Those who leave him and take other friends say, "We only worship them so that they bring us closer to Allah." Surely, Allah will judge between them regarding their differences. Indeed, Allah does not guide those who are liars and ungrateful.
İNŞİRAH (8.ayet.🌙 وَاِلٰى رَبِّكَ فَارْغَبْ Türkçe Okunuşu:Ve-ilâ rabbike ferġab Meali:Dua ve niyazla yalnızca Rabbine yönelip yalvar!INSHIRAH (8th verse) وَاِلٰى رَبِّكَ فَارْغَبْ How it is Read in Turkish: Means of Ve-ilâ rabbike ferġab: With prayer and supplication, only turn to your Lord and beg!
ARAF SÜRESİ 194.ayet🌙 اِنَّ الَّذ۪ينَ تَدْعُونَ مِنْ دُونِ اللّٰهِ عِبَادٌ اَمْثَالُكُمْ فَادْعُوهُمْ فَلْيَسْتَج۪يبُوا لَكُمْ اِنْ كُنْتُمْ صَادِق۪ينَ Türkçe Okunuşu: İnne-lleżîne ted’ûne min dûni(A)llâhi ‘ibâdun emśâlukum(s) fed’ûhum felyestecîbû lekum in kuntum sâdikîn(e) Meali:Şüphesiz ki, Allah’tan başka taptıklarınız da tıpkı sizin gibi yaratılmış kullardır. Eğer siz başka türlü inanıyor ve bu konuda doğru söylüyorsanız, haydi onlara dua edin de size karşılık versinler! DURATION OF ARAF Verse 194 اِنَّ الَّذ۪ينَ تَدْعُونَ مِنْ دُونِ اللّٰهِ عِبَادٌ اَمْثَالُكُمْ فَادْعُوهُمْ فَلْيَسْتَج۪يبُاوا لَكُدي اْنْ كُصَنيت How it is Read in Turkish: İnne-lleûîne ted'ûne min dûni (A) llahhi ‘ibâdun emśâlukum (s) fed'ûhum felyestecîbû lekum in kuntum sâdikîn (e) Meali: Without a doubt, those you worship besides Allah are created slaves just like you. If you believe otherwise and are truthful about it, pray for them and they will respond to you!
ARAF SÜRESİ (135.ayet) فَلَمَّا كَشَفْنَا عَنْهُمُ الرِّجْزَ اِلٰٓى اَجَلٍ هُمْ بَالِغُوهُ اِذَا هُمْ يَنْكُثُونَ Türkçe Okunuşu:Felemmâ keşefnâ ‘anhumu-rricze ilâ ecelin hum bâliġûhu iżâ hum yenkuśûn(e) Meali:Biz, verdikleri sözü yerine getirebilecekleri bir süreye kadar musîbeti üzerlerinden kaldırınca da, her seferinde sözlerinden hemen dönüyorlardı. DURATION OF ARAF (135th verse) فَلَمَّا كَشَفْنَا عَنْهُمُ الرِّجْزَ اِلٰٓى اَجَلٍ هُمْ بَالِغُوهُ اِذَا هُمْ يَنْكُثُونَ How it is Read in Turkish: Felemmâ kesefnâ-an Tohum-rricze ile ecelin hum bâliġûhu iżâ hum yenkuśûn (e) Meali: When we lifted the affliction from them for a period of time when they could fulfill their promise, they immediately returned from their words each time.
BAKARA SÜRESİ (186.ayet) وَاِذَا سَاَلَكَ عِبَاد۪ي عَنّ۪ي فَاِنّ۪ي قَر۪يبٌۜ اُج۪يبُ دَعْوَةَ الدَّاعِ اِذَا دَعَانِۙ فَلْيَسْتَج۪يبُوا ل۪ي وَلْيُؤْمِنُوا ب۪ي لَعَلَّهُمْ يَرْشُدُونَ Türkçe Okunuşu: Ve-iżâ seeleke ‘ibâdî ‘annî fe-innî karîb(un)(s) ucîbu da’vete-ddâ’i iżâ de’ân(i)(s) felyestecîbû lî velyu/minû bî le’allehum yerşudûn(e) Meali: Rasûlüm! Kullarım sana beni sorarlarsa, şüphesiz ben onlara çok yakınım. Bana dua edenin duasına icâbet ederim. Öyleyse onlar da benim dâvetime uysunlar ve bana iman etsinler. Böyle yaparlarsa, en doğru yolu bulmuş olurlar PERIOD OF BAKARA (Verse 186) وَاِذَا سَاَلَكَ عِبَاد۪ي عَنّ۪ي فَاِنّ۪ي قَر۪يبٌۜ اُج۪يبُ دَعْوَةَ الدَّاعِ اِذَا دَعَان فَلوُامي َلَيَوا۪ني ُلَيْ۪مي لَي۪ميي How to Read in Turkish: Ve-iżâ seeleke 'ibâdî' annî fe-innî karîb (un) (s) ucîbu da'vete-ddâ'i iżâ de'ân (i) (s) felyestecîbû lî velyu / minû bî le'allehum yerşud (n ( e) Meaning: My Prophet! If my servants ask you about me, surely I am very close to them. I obey the prayer of those who pray to me. So let them obey my invitation and believe in me. If they do that, they'll find the right way
İSRA SÜRESİ (17 / 22.ayet🌙 لَا تَجْعَلْ مَعَ اللّٰهِ اِلٰهًا اٰخَرَ فَتَقْعُدَ مَذْمُومًا مَخْذُولًا۟ ﴿٢٢﴾ İsra süresi (17/22) Sakın, Allah ile beraber başka bir ilâh edinme! Yoksa kınanır, yapayalnız ve yardımsız bir halde oturup kalırsın. DURATION OF ISRA (17/22) لَا تَجْعَلْ مَعَ اللّٰهِ اِلٰهًا اٰخَرَ فَتَقْعُدَ مَذْمُومًا مَخْذُولًا۟ ﴿٢٢﴾ Israeli time (17/22) Do not take another deity with Allah! Otherwise, you will be condemned and sit alone and without help.
CİN SÜRESİ (18.ayet🌙 وَاَنَّ الْمَسَاجِدَ لِلّٰهِ فَلَا تَدْعُوا مَعَ اللّٰهِ اَحَدًاۙ Ve enne-lmesâcide li(A)llâhi felâ ted’û me’a(A)llâhi ehadâ Meali:Mescidler Allah’a ibâdet etmek içindir. Öyleyse Allah’tan başka hiçbir kimseye, hiçbir şeye el açıp yalvarmayın. CIN PERIOD (verse 18) وَاَنَّ الْمَسَاجِدَ لِلّٰهِ فَلَا تَدْعُوا مَعَ اللّٰهِ اَحَدًاۙ And the meaning of enne-lmesâcide li (A) llâhi felâ tad'û me (A) llahhi ehadâ: Masjids are for worshiping Allah. So do not beg anyone or anything other than God.
ŞUARA SÜRESİ (213 Ayeti) فَلَا تَدْعُ مَعَ اللّٰهِ اِلٰهًا اٰخَرَ فَتَكُونَ مِنَ الْمُعَذَّب۪ينَۚ Türkçe Okunuşu: Felâ ted’u me’a(A)llâhi ilâhen âḣara fetekûne mine-lmu’ażżebîn(e) Meali: Sakın Allah ile beraber diğer bir Tanrı daha çağırma. (Sonra) azâblandırılanlardan olursun.Meali:O hâlde Allah ile berâber başka bir ilâha (kulluk edip) yalvarma; sonra azâb edilenlerden olursun! DURATION OF SHUARA (Verse 213) فَلَا تَدْعُ مَعَ اللّٰهِ اِلٰهًا اٰخَرَ فَتَكُونَ مِنَ الْمُعَذَّب۪ينَۚ How it is Read in Turkish: Fate ted'u me'a (A) llâhi divinely âḣara fetekûne mine-lmu'ażżebîn (e) Meal: Do not call another God with Allah. (Then) you will be of those who were punished.Meali: So, do not pray to another deity with Allah; then you will be among the perpetrated!
የባካራ ጊዜ (ቁጥር 186) وَاِذَا سَاَلَكَ عِبَاد۪ي عَنّ۪ي فَاِنّ۪ي فَاِنّ۪ي قَر۪يبٌۜ اُج۪يبُ دَعْوَةَ الدَّاعِ َعَلوانَ فَلْومي لَيييييييييييُ ععّّّ۪۪۪عععّّ۪۪ي ّّ۪۪ በቱርክኛ እንዴት እንደሚነበብ-Ve-iżâ seeleke 'ibâdî' annî fe-innî karîb (un) (s) ucbubu da'vete-ddâ'i iżâ de'ân (i) (s) felyestecîbû lî velyu / minû bî le'allehum yerşud (n ሠ) ትርጉም-የኔ ነብይ! አገልጋዮቼ ስለእኔ ቢጠይቁኝ እኔ በጣም እቀርባቸዋለሁ ፡፡ ወደ እኔ ለሚጸልዩልኝ ጸሎት እታዘዛለሁ ፡፡ ስለዚህ ግብዣዬን እንዲታዘዙ እና በእኔ እንዲያምኑ ይፍቀዱላቸው ፡፡ ያንን ካደረጉ ትክክለኛውን መንገድ ያገኙታል PERIOD OF BAKARA (Verse 186) وَاِذَا سَاَلَكَ عِبَاد۪ي عَنّ۪ي فَاِنّ۪ي قَر۪يبٌۜ اُج۪يبُ دَعْوَةَ الدَّاعِ اِذَا دَعَان فَلوُامي َلَيَوا۪ني ُلَيْ۪مي لَي۪ميي How to Read in Turkish: Ve-iżâ seeleke 'ibâdî' annî fe-innî karîb (un) (s) ucîbu da'vete-ddâ'i iżâ de'ân (i) (s) felyestecîbû lî velyu / minû bî le'allehum yerşud (n ( e) Meaning: My Prophet! If my servants ask you about me, surely I am very close to them. I obey the prayer of those who pray to me. So let them obey my invitation and believe in me. If they do that, they'll find the right way
ARAF PERIOD 194. اِنَّ الَّذ۪ينَ تَدْعُونَ مِنْ دُونِ اللّٰهِ عِبَادٌ اممْثَالُكُمْ اَادْعُوهُمْ فَلْيَسْتَج۪يبُاوا لَكُدي አኒ ِي በቱርክኛ እንዴት እንደሚነበብ-Inne-lleûîne ted'ûne min dûni (A) llahhi 'ibâdun emśâlukum (s) fed'ûhum felyestecîbû lekum in kuntum sadikîn (e) Meali: ያለ ጥርጥር ከአላህ ሌላ የምታመልኳቸው እንደ እርስዎ ብቻ ባሮች ሆነው የተፈጠሩ ናቸው ፡፡ በተለየ መንገድ የሚያምኑ ከሆነ እና ስለሱ እውነተኞች ከሆኑ ለእርስዎ ምላሽ እንዲሰጡ ለእነሱ ይጸልዩ!DURATION OF ARAF Verse 194 اِنَّ الَّذ۪ينَ تَدْعُونَ مِنْ دُونِ اللّٰهِ عِبَادٌ اَمْثَالُكُمْ فَادْعُوهُمْ فَلْيَسْتَج۪يبُاوا لَكُدي اْنْ كُصَنيت How it is Read in Turkish: İnne-lleûîne ted'ûne min dûni (A) llahhi ‘ibâdun emśâlukum (s) fed'ûhum felyestecîbû lekum in kuntum sâdikîn (e) Meali: Without a doubt, those you worship besides Allah are created slaves just like you. If you believe otherwise and are truthful about it, pray for them and they will respond to you!
ቃልሂዎት ያሰማልን
Ameeen ameeen ameeen kely eyoti yeseame memir kivu eyinkewo 🤲🤲🤲🙏🙏🙏
አሜን
Amen Amen Amen
አባታችን ቃለህይወትን ያሰማልን
አሜን
Amen Amen Amen Kale Hiewt yasemalen
NAHL SÜRESİ (36.ayet🌙
وَلَقَدْ بَعَثْنَا ف۪ي كُلِّ اُمَّةٍ رَسُولًا اَنِ اعْبُدُوا اللّٰهَ وَاجْتَنِبُوا الطَّاغُوتَۚ فَمِنْهُمْ مَنْ هَدَى اللّٰهُ وَمِنْهُمْ مَنْ حَقَّتْ عَلَيْهِ الضَّلَالَةُۜ فَس۪يرُوا فِي الْاَرْضِ فَانْظُرُوا كَيْفَ كَانَ عَاقِبَةُ الْمُكَذِّب۪ينَ
Türkçe Okunuşu:Velekad be’aśnâ fî kulli ummetin rasûlen eni-’budû(A)llâhe vectenibû-ttâġût(e)(s) feminhum men heda(A)llâhu veminhum men hakkat ‘aleyhi-ddalâle(tu)(c) fesîrû fî-l-ardi fenzurû keyfe kâne ‘âkibetu-lmukeżżibîn(e) MealiDoğrusu biz her ümmete: “Allah’a kulluk edin ve insanları sahte tanrılara tapmaya zorlayan şeytânî güçlerden uzak durun” diye uyaran bir peygamber gönderdik. Allah onlardan bir kısmına doğru yolu nasip etti; bir kısmı da inkârları yüzünden doğru yoldan sapmayı hak etti. Öyleyse yeryüzünde dolaşın da dîni yalanlayanların akıbeti nasıl olmuş bir bakın!
DURATION OF NAHL (36th verse)
ولقد بعثنا في كل امة رسولا ان اعبدوا الله واجتنبوا الطاغوت فمنهم من هدى الله ومنهم من حقت عليه الضلالة فسيروا في الارض فانظروا كيف كان عاقبة المكذبين
Turkish Reading: Velekad be'aśnâ fî kulli ummetin encountered eni-'budû (A) llâhe vectenibû-ttâġût (e) (s) feminhum men heda (A) llâhu veminhum men hakat 'aleyhi-ddalâle (tu) (c) fesîrû fî Indeed, we sent a prophet to every ummah saying: "Serve Allah and stay away from satanic forces that force people to worship false gods." Allah bestowed the right path for some of them; some deserved to go astray because of their denial. So go around the earth and see what happened to those who denied the religion!
ወይ ጉድ የዳቢሎስ ሴራ በጣም እናመሰግናለን ተጣም ትልቅ ትምርት ነው ለአባታችን እርጅም እደሜ ይስጥልን ለነብብልን ቃለህውት ያሰማልን
አሜን
YUNUS (66.ayet🌙
أَلَآ إِنَّ لِلَّهِ مَن فِى ٱلسَّمَٰوَٰتِ وَمَن فِى ٱلْأَرْضِ ۗ وَمَا يَتَّبِعُ ٱلَّذِينَ يَدْعُونَ مِن دُونِ ٱللَّهِ شُرَكَآءَ ۚ إِن يَتَّبِعُونَ إِلَّا ٱلظَّنَّ وَإِنْ هُمْ إِلَّا يَخْرُصُونَ
E lâ inne lillâhi men fîs semâvâti ve men fîl ard(ardı), ve mâ yettebiullezîne yed´ûne min dûnillâhi şûrekâ(şûrekâe), in yettebiûne illez zanne ve in hum illâ yahrusûn(yahrusûne)
MEALİ:Bilesiniz ki göklerde kim var, yerde kim varsa, hep Allah’ındır. Allah’tan başkasına tapanlar (gerçekte) Allah’a koştukları ortaklara tâbi olmuyorlar. Şüphesiz onlar ancak zanna uyuyorlar ve sadece yalan söylüyorlar.
YUNUS (verse 66)
ألآ إن لله من فى ٱلسموت ومن فى ٱلأرض وما يتبع ٱلذين يدعون من دون ٱلله شركآء إن يتبعون إلا ٱلظن وإن هم إلا يخرصون
E lâ inne lillâhi men fîs semâvâti ve men fîl ard (ardı), ve mâ yettebiullezîne yed´ûne min dûnillâhi shûrekâe (shûrekâe), in yettebiûne illez zanne ve in humâ yahrusûn (yahrusûne)
MEALI: You should know that whoever is in the heavens and whoever is on the earth belongs to Allah. Those who worship other than Allah (actually) are not subject to the partners they run for Allah. Certainly, they follow only assumption and only lie.
FATİHA SÜRESİ (5.ayet🌙
اِيَّاكَ نَعْبُدُ وَاِيَّاكَ نَسْتَع۪ينُۜ
İyyâke na’budu ve-iyyâke nesta’în Rabbimiz! Sadece sana kulluk eder ve sadece senden yardım isteriz.
FATİHA PERIOD (5th verse)
اِيَّاكَ نَعْبُدُ وَاِيَّاكَ نَسْتَع۪ينُۜ
Our Lord of iyyake na'budu and-iyyake nesta! We only serve you and only ask for your help.
አሜን አሜን አሜን
እድሜ ነ ጤነ ይስጥልን በረከት ዋ አይለየን
ቃለ ህይወትን ያሰማልን እጅግ ጠቃሚ ነው
አሜን
amen amen amen amen kale hwat yasmln mamharachn
አሜን
መምህር ቃለ ህይወት ያስማልን
Kalhiwot yasamlen Abetachin ba xena ba erman yadelelene stagahun yabezalen baraketachu yedariben Amen Amen
አሜን
FATIR SÜRESİ (13.14.ayet🌙
يُولِجُ الَّيْلَ فِي النَّهَارِ وَيُولِجُ النَّهَارَ فِي الَّيْلِۙ وَسَخَّرَ الشَّمْسَ وَالْقَمَرَۘ كُلٌّ يَجْر۪ي لِاَجَلٍ مُسَمًّىۜ ذٰلِكُمُ اللّٰهُ رَبُّكُمْ لَهُ الْمُلْكُۜ وَالَّذ۪ينَ تَدْعُونَ مِنْ دُونِه۪ مَا يَمْلِكُونَ مِنْ قِطْم۪يرٍۜ ﴿١٣﴾
اِنْ تَدْعُوهُمْ لَا يَسْمَعُوا دُعَٓاءَكُمْۚ وَلَوْ سَمِعُوا مَا اسْتَجَابُوا لَكُمْۜ وَيَوْمَ الْقِيٰمَةِ يَكْفُرُونَ بِشِرْكِكُمْۜ وَلَا يُنَبِّئُكَ مِثْلُ خَب۪يرٍ۟ ﴿١٤﴾
FATIR SÜRESİ (13.ayet) O, geceyi gündüze katmakta, gündüzü de geceye katmakta, böylece onları uzatıp kısaltmaktadır. Güneşi ve ayı da emrine boyun eğdirmiştir. Onların hepsi belirlenmiş bir vakte kadar yörüngesinde akıp gider. İşte bütün bunları yapan, Rabbiniz olan Allah’tır. Her şeyin mutlak mülkiyeti ve hâkimiyeti yalnızca ona aittir. Ey müşrikler! Sizin O’ndan başka taptığınız putlar ise bir çekirdek zarına bile mâlik ve hâkim değillerdir.
FATIR SÜRESİ ( 14.ayet) Onlara yalvarsanız duânızı işitmezler. İşitseler bile size cevap veremezler. Kıyâmet gününde de, sizin onları Allah’a ortak koşmuş olmanızı reddedeceklerdir. Hiç kimse bu gerçekleri sana, her şeyden hakkiyle haberdâr olan Allah gibi haber veremez.
FATIR PERIOD (13.14th verse)
يولج اليل في النهار ويولج النهار في اليل وسخر الشمس والقمر كل يجري لاجل مسمى ذلكم الله ربكم له الملك والذين تدعون من دونه ما يملكون من قطمير )13(
ان تدعوهم لا يسمعوا دعاءكم ولو سمعوا ما استجابوا لكم ويوم القيمة يكفرون بشرككم ولا ينبئك مثل خبير )14(
FATIR PERIOD (13th verse) He adds the night to the day and adds the day to the night, thus lengthening and shortening them. He also subjected the sun and the moon to his command. They all flow in their orbit until a set time. It is Allah, your Lord, who does all these things. Absolute ownership and domination of everything belongs only to him. O polytheists! The idols that you worship other than Him are not possessed and dominated even by a core membrane.
FATIR PERIOD (verse 14) If you beg them, they will not hear your prayer. Even if they hear, they cannot answer you. On the Day of Judgment, they will refuse that you associate them with Allah. Nobody can inform you of these facts like Allah, who is fully aware of everything.
Enamesgnalen amlak ke kfue ytebukot
Kalehiwot yasemalen
አሜን
Kale ehyot yasemln
አሜን
ARAF (59.ayet)لَقَدْ اَرْسَلْنَا نُوحًا اِلٰى قَوْمِه۪ فَقَالَ يَا قَوْمِ اعْبُدُوا اللّٰهَ مَا لَكُمْ مِنْ اِلٰهٍ غَيْرُهُۜ اِنّ۪ٓي اَخَافُ عَلَيْكُمْ عَذَابَ يَوْمٍ عَظ۪يمٍ
Türkçe Okunuşu:Lekad erselnâ nûhan ilâ kavmihi fekâle yâ kavmi-’budû(A)llâhe mâ lekum min ilâhin ġayruhu innî eḣâfu ‘aleykum ‘ażâbe yevmin ‘azîm(in)Meali:Biz Nûh’u kavmine peygamber gönderdik. Onlara şöyle dedi: “Ey kavmim! Allah’a kulluk edin; çünkü sizin O’ndan başka ilâhınız yoktur. Doğrusu ben, başınıza gelecek büyük bir günün azâbından korkuyorum.”
ZÜMER (3.Ayet🌙
اَلَا لِلّٰهِ الدّ۪ينُ الْخَالِصُۜ وَالَّذ۪ينَ اتَّخَذُوا مِنْ دُونِه۪ٓ اَوْلِيَٓاءَۢ مَا نَعْبُدُهُمْ اِلَّا لِيُقَرِّبُونَٓا اِلَى اللّٰهِ زُلْفٰىۜ اِنَّ اللّٰهَ يَحْكُمُ بَيْنَهُمْ ف۪ي مَا هُمْ ف۪يهِ يَخْتَلِفُونَۜ اِنَّ اللّٰهَ لَا يَهْد۪ي مَنْ هُوَ كَاذِبٌ كَفَّارٌ
Türkçe Okunuşu: Elâ li(A)llâhi-ddînu-lḣâlis(u)(c) velleżîne-tteḣażû min dûnihi evliyâe mâ na’buduhum illâ liyukarribûnâ ila(A)llâhi zulfâ inna(A)llâhe yahkumu beynehum fî mâ hum fîhi yaḣtelifûn(e)(k) inna(A)llâhe lâ yehdî men huve kâżibun keffâr(un) Meali: Bilin ki, halis din yalnız Allah’ındır. O’nu bırakıp da başka dostlar edinenler, “Biz onlara sadece, bizi Allah’a daha çok yaklaştırsınlar diye ibadet ediyoruz” diyorlar. Şüphesiz Allah, ayrılığa düştükleri şeyler konusunda aralarında hüküm verecektir. Şüphesiz Allah, yalancı ve nankör olanları doğru yola iletmez
ZUMER (Verse 3)
الا لله الدين الخالص والذين اتخذوا من دونه اولياء ما نعبدهم الا ليقربونا الى الله زلفى ان الله يحكم بينهم في ما هم فيه يختلفون ان الله لا يهدي من هو كاذب كفار
Turkish Translation: Elâ li (A) llâhi-ddînu-lḣâlis (u) (c) velleżîne-tteḣażû min dûnihi evliyâe mâ na'buduhum ilâ liyukarribûnâ ila (A) llâhi zulfâ inna (A) llâhe yahkumu beyneûaîi yahkumu e) (k) inna (A) llâhe la yehdî men huve ka'ibun keffâr (un) Meaning: Know that pure religion belongs only to Allah. Those who leave him and take other friends say, "We only worship them so that they bring us closer to Allah." Surely, Allah will judge between them regarding their differences. Indeed, Allah does not guide those who are liars and ungrateful.
İNŞİRAH (8.ayet.🌙
وَاِلٰى رَبِّكَ فَارْغَبْ
Türkçe Okunuşu:Ve-ilâ rabbike ferġab Meali:Dua ve niyazla yalnızca Rabbine yönelip yalvar!INSHIRAH (8th verse)
وَاِلٰى رَبِّكَ فَارْغَبْ
How it is Read in Turkish: Means of Ve-ilâ rabbike ferġab: With prayer and supplication, only turn to your Lord and beg!
ARAF SÜRESİ 194.ayet🌙
اِنَّ الَّذ۪ينَ تَدْعُونَ مِنْ دُونِ اللّٰهِ عِبَادٌ اَمْثَالُكُمْ فَادْعُوهُمْ فَلْيَسْتَج۪يبُوا لَكُمْ اِنْ كُنْتُمْ صَادِق۪ينَ
Türkçe Okunuşu: İnne-lleżîne ted’ûne min dûni(A)llâhi ‘ibâdun emśâlukum(s) fed’ûhum felyestecîbû lekum in kuntum sâdikîn(e) Meali:Şüphesiz ki, Allah’tan başka taptıklarınız da tıpkı sizin gibi yaratılmış kullardır. Eğer siz başka türlü inanıyor ve bu konuda doğru söylüyorsanız, haydi onlara dua edin de size karşılık versinler!
DURATION OF ARAF Verse 194
اِنَّ الَّذ۪ينَ تَدْعُونَ مِنْ دُونِ اللّٰهِ عِبَادٌ اَمْثَالُكُمْ فَادْعُوهُمْ فَلْيَسْتَج۪يبُاوا لَكُدي اْنْ كُصَنيت
How it is Read in Turkish: İnne-lleûîne ted'ûne min dûni (A) llahhi ‘ibâdun emśâlukum (s) fed'ûhum felyestecîbû lekum in kuntum sâdikîn (e) Meali: Without a doubt, those you worship besides Allah are created slaves just like you. If you believe otherwise and are truthful about it, pray for them and they will respond to you!
ARAF SÜRESİ (135.ayet)
فَلَمَّا كَشَفْنَا عَنْهُمُ الرِّجْزَ اِلٰٓى اَجَلٍ هُمْ بَالِغُوهُ اِذَا هُمْ يَنْكُثُونَ
Türkçe Okunuşu:Felemmâ keşefnâ ‘anhumu-rricze ilâ ecelin hum bâliġûhu iżâ hum yenkuśûn(e) Meali:Biz, verdikleri sözü yerine getirebilecekleri bir süreye kadar musîbeti üzerlerinden kaldırınca da, her seferinde sözlerinden hemen dönüyorlardı.
DURATION OF ARAF (135th verse) فَلَمَّا كَشَفْنَا عَنْهُمُ الرِّجْزَ اِلٰٓى اَجَلٍ هُمْ بَالِغُوهُ اِذَا هُمْ يَنْكُثُونَ
How it is Read in Turkish: Felemmâ kesefnâ-an Tohum-rricze ile ecelin hum bâliġûhu iżâ hum yenkuśûn (e) Meali: When we lifted the affliction from them for a period of time when they could fulfill their promise, they immediately returned from their words each time.
BAKARA SÜRESİ (186.ayet)
وَاِذَا سَاَلَكَ عِبَاد۪ي عَنّ۪ي فَاِنّ۪ي قَر۪يبٌۜ اُج۪يبُ دَعْوَةَ الدَّاعِ اِذَا دَعَانِۙ فَلْيَسْتَج۪يبُوا ل۪ي وَلْيُؤْمِنُوا ب۪ي لَعَلَّهُمْ يَرْشُدُونَ
Türkçe Okunuşu: Ve-iżâ seeleke ‘ibâdî ‘annî fe-innî karîb(un)(s) ucîbu da’vete-ddâ’i iżâ de’ân(i)(s) felyestecîbû lî velyu/minû bî le’allehum yerşudûn(e) Meali: Rasûlüm! Kullarım sana beni sorarlarsa, şüphesiz ben onlara çok yakınım. Bana dua edenin duasına icâbet ederim. Öyleyse onlar da benim dâvetime uysunlar ve bana iman etsinler. Böyle yaparlarsa, en doğru yolu bulmuş olurlar
PERIOD OF BAKARA (Verse 186)
وَاِذَا سَاَلَكَ عِبَاد۪ي عَنّ۪ي فَاِنّ۪ي قَر۪يبٌۜ اُج۪يبُ دَعْوَةَ الدَّاعِ اِذَا دَعَان فَلوُامي َلَيَوا۪ني ُلَيْ۪مي لَي۪ميي
How to Read in Turkish: Ve-iżâ seeleke 'ibâdî' annî fe-innî karîb (un) (s) ucîbu da'vete-ddâ'i iżâ de'ân (i) (s) felyestecîbû lî velyu / minû bî le'allehum yerşud (n ( e) Meaning: My Prophet! If my servants ask you about me, surely I am very close to them. I obey the prayer of those who pray to me. So let them obey my invitation and believe in me. If they do that, they'll find the right way
İSRA SÜRESİ (17 / 22.ayet🌙
لَا تَجْعَلْ مَعَ اللّٰهِ اِلٰهًا اٰخَرَ فَتَقْعُدَ مَذْمُومًا مَخْذُولًا۟ ﴿٢٢﴾
İsra süresi (17/22) Sakın, Allah ile beraber başka bir ilâh edinme! Yoksa kınanır, yapayalnız ve yardımsız bir halde oturup kalırsın.
DURATION OF ISRA (17/22)
لَا تَجْعَلْ مَعَ اللّٰهِ اِلٰهًا اٰخَرَ فَتَقْعُدَ مَذْمُومًا مَخْذُولًا۟ ﴿٢٢﴾
Israeli time (17/22) Do not take another deity with Allah! Otherwise, you will be condemned and sit alone and without help.
CİN SÜRESİ (18.ayet🌙
وَاَنَّ الْمَسَاجِدَ لِلّٰهِ فَلَا تَدْعُوا مَعَ اللّٰهِ اَحَدًاۙ
Ve enne-lmesâcide li(A)llâhi felâ ted’û me’a(A)llâhi ehadâ Meali:Mescidler Allah’a ibâdet etmek içindir. Öyleyse Allah’tan başka hiçbir kimseye, hiçbir şeye el açıp yalvarmayın.
CIN PERIOD (verse 18)
وَاَنَّ الْمَسَاجِدَ لِلّٰهِ فَلَا تَدْعُوا مَعَ اللّٰهِ اَحَدًاۙ
And the meaning of enne-lmesâcide li (A) llâhi felâ tad'û me (A) llahhi ehadâ: Masjids are for worshiping Allah. So do not beg anyone or anything other than God.
ŞUARA SÜRESİ (213 Ayeti)
فَلَا تَدْعُ مَعَ اللّٰهِ اِلٰهًا اٰخَرَ فَتَكُونَ مِنَ الْمُعَذَّب۪ينَۚ
Türkçe Okunuşu: Felâ ted’u me’a(A)llâhi ilâhen âḣara fetekûne mine-lmu’ażżebîn(e) Meali: Sakın Allah ile beraber diğer bir Tanrı daha çağırma. (Sonra) azâblandırılanlardan olursun.Meali:O hâlde Allah ile berâber başka bir ilâha (kulluk edip) yalvarma; sonra azâb edilenlerden olursun!
DURATION OF SHUARA (Verse 213)
فَلَا تَدْعُ مَعَ اللّٰهِ اِلٰهًا اٰخَرَ فَتَكُونَ مِنَ الْمُعَذَّب۪ينَۚ
How it is Read in Turkish: Fate ted'u me'a (A) llâhi divinely âḣara fetekûne mine-lmu'ażżebîn (e) Meal: Do not call another God with Allah. (Then) you will be of those who were punished.Meali: So, do not pray to another deity with Allah; then you will be among the perpetrated!
የባካራ ጊዜ (ቁጥር 186)
وَاِذَا سَاَلَكَ عِبَاد۪ي عَنّ۪ي فَاِنّ۪ي فَاِنّ۪ي قَر۪يبٌۜ اُج۪يبُ دَعْوَةَ الدَّاعِ َعَلوانَ فَلْومي لَيييييييييييُ ععّّّ۪۪۪عععّّ۪۪ي ّّ۪۪
በቱርክኛ እንዴት እንደሚነበብ-Ve-iżâ seeleke 'ibâdî' annî fe-innî karîb (un) (s) ucbubu da'vete-ddâ'i iżâ de'ân (i) (s) felyestecîbû lî velyu / minû bî le'allehum yerşud (n ሠ) ትርጉም-የኔ ነብይ! አገልጋዮቼ ስለእኔ ቢጠይቁኝ እኔ በጣም እቀርባቸዋለሁ ፡፡ ወደ እኔ ለሚጸልዩልኝ ጸሎት እታዘዛለሁ ፡፡ ስለዚህ ግብዣዬን እንዲታዘዙ እና በእኔ እንዲያምኑ ይፍቀዱላቸው ፡፡ ያንን ካደረጉ ትክክለኛውን መንገድ ያገኙታል
PERIOD OF BAKARA (Verse 186)
وَاِذَا سَاَلَكَ عِبَاد۪ي عَنّ۪ي فَاِنّ۪ي قَر۪يبٌۜ اُج۪يبُ دَعْوَةَ الدَّاعِ اِذَا دَعَان فَلوُامي َلَيَوا۪ني ُلَيْ۪مي لَي۪ميي
How to Read in Turkish: Ve-iżâ seeleke 'ibâdî' annî fe-innî karîb (un) (s) ucîbu da'vete-ddâ'i iżâ de'ân (i) (s) felyestecîbû lî velyu / minû bî le'allehum yerşud (n ( e) Meaning: My Prophet! If my servants ask you about me, surely I am very close to them. I obey the prayer of those who pray to me. So let them obey my invitation and believe in me. If they do that, they'll find the right way
ARAF PERIOD 194.
اِنَّ الَّذ۪ينَ تَدْعُونَ مِنْ دُونِ اللّٰهِ عِبَادٌ اممْثَالُكُمْ اَادْعُوهُمْ فَلْيَسْتَج۪يبُاوا لَكُدي አኒ ِي
በቱርክኛ እንዴት እንደሚነበብ-Inne-lleûîne ted'ûne min dûni (A) llahhi 'ibâdun emśâlukum (s) fed'ûhum felyestecîbû lekum in kuntum sadikîn (e) Meali: ያለ ጥርጥር ከአላህ ሌላ የምታመልኳቸው እንደ እርስዎ ብቻ ባሮች ሆነው የተፈጠሩ ናቸው ፡፡ በተለየ መንገድ የሚያምኑ ከሆነ እና ስለሱ እውነተኞች ከሆኑ ለእርስዎ ምላሽ እንዲሰጡ ለእነሱ ይጸልዩ!DURATION OF ARAF Verse 194
اِنَّ الَّذ۪ينَ تَدْعُونَ مِنْ دُونِ اللّٰهِ عِبَادٌ اَمْثَالُكُمْ فَادْعُوهُمْ فَلْيَسْتَج۪يبُاوا لَكُدي اْنْ كُصَنيت
How it is Read in Turkish: İnne-lleûîne ted'ûne min dûni (A) llahhi ‘ibâdun emśâlukum (s) fed'ûhum felyestecîbû lekum in kuntum sâdikîn (e) Meali: Without a doubt, those you worship besides Allah are created slaves just like you. If you believe otherwise and are truthful about it, pray for them and they will respond to you!
ع ኤፍ (59 ኛ ዓመት) لَقَدْ اَرْسَلْنَا ُنحًا اِلٰى ٰىوِمِه۪ فَقَالَ َا قْوْمِ ِدعْبُوالّٰهَ مَا لَهمكْمْلّٰهَ مَا همُمْْلِمْ ي
በቱርክኛ እንዴት ይነበባል-ለካድ ኤርሰላንና ንሃን ኢላ ጎሳ ፈቃሌ ያ ጎሳ-‹ቡዱû (ሀ) ልህህ መ ለኩም ሚን ኢልሂን ġayruhu innî eḣâfu‘ aleykum ’ażabbe yevmin‘ azîm (in) Meali: ኖህን ወደ ጎሳው ላክነው ፡፡ እርሱም “ሕዝቤ ሆይ! አላህን ተገዙ; ምክንያቱም ከሱ ሌላ አምላክ የለህምና ፡፡ በእውነቱ ፣ በአንተ ላይ የሚደርሰውን ታላቅ ቀን ሥቃይ እፈራለሁ ፡፡ "ARAF (59th verse)
علَقَدْ اَرْسَلْنَا نُوحًا اِلٰى قَوْمِه۪ فَقَالَ يَا قَوْمِ اعْبُدُوا اللّٰهَ مَا لوكُمْاَبمُ اِلٰهٍ غَيْرُمهْ اِلٰهٍ غَيْرُمهْ
How it is Read in Turkish: Lekad erselnâ nûhan ilâ tribe fekâle ya tribe-'budû (A) llâhe mâ lekum min ilâhin ġayruhu innî eḣâfu ‘aleykum‘ ażabbe yevmin ‘azîm (in) Meali: We sent Noah to his tribe. He said to them: “O my people! Serve Allah; because you have no god but Him. Honestly, I am afraid of the pain of a great day that will happen to you. "
Amen Amen Amen
Amen Amen Amen