Kur'an-ı Kerim'den 10 Ayetle Allah'ın Varlığına 10 Delil - 2. Bölüm

Поділитися
Вставка
  • Опубліковано 10 вер 2024
  • Kur'an-ı Kerim'den 10 Ayetle Allah'ın Varlığına 10 Delil
    2. Bölüm
    Genişleyen Evren
    “Biz göğü ‘büyük bir kudretle’ bina ettik ve şüphesiz Biz (onu) genişleticiyiz.” (Zariyat Suresi: 47)
    Astronomi biliminin henüz gelişmemiş olduğu bir dönemde, on dört asır önce indirilen Kur’an-ı Kerim’de evrenin genişlediğinden işte böyle bahsediliyor.
    Bu ayette geçen “sema (gök)” kelimesi Kur’an’ın pek çok yerinde uzay ve evren anlamında kullanılır. Nitekim burada da bu anlamda kullanılmıştır ve evrenin hiç durmaksızın genişlediği bildirilmiştir.
    20. yüzyılın başlarına dek bilim dünyasında hâkim olan tek görüş, “evrenin durağan bir yapıya sahip olduğu ve sonsuzdan beri süregeldiği” şeklindeydi. Ancak, günümüz teknolojisi sayesinde gerçekleştirilen araştırma, gözlem ve hesaplamalar evrenin bir başlangıcı olduğunu ve sürekli olarak “genişlediğini” ortaya koydu.
    Bu gerçek, 1929 yılında bilimsel olarak ispatlandı. Amerikalı astronom Edwin Hubble kullandığı dev teleskopla gökyüzünü incelerken, yıldızların ve galaksilerin sürekli olarak birbirlerinden uzaklaştıklarını keşfetti. Bu buluş astronomi tarihinin en büyük keşiflerinden biri sayılmaktadır.
    Yıldızlar ve galaksiler sadece bizden değil, birbirlerinden de uzaklaşıyorlar. Her şeyin sürekli olarak birbirinden uzaklaştığı bir evren ise, sürekli “genişleyen” bir evren anlamına gelmektedir. Evrenin genişlemekte olduğu, ilerleyen yıllardaki gözlemlerle de kesinlik kazanmıştır.
    Konuyu daha iyi anlamak için, evreni şişirilen bir balonun yüzeyi gibi düşünmek mümkündür. Balonun yüzeyindeki noktaların balon şiştikçe birbirlerinden uzaklaşmaları gibi, evrendeki cisimler de evren genişledikçe birbirlerinden uzaklaşmaktadırlar.
    Bu bilimsel gerçek, henüz hiçbir insan tarafından bilinmezken, Kur’an’da asırlar önce açıklanmış ve evrenin genişlemekte olduğu açıkça bildirilmiştir. Bu Ayet ve ispatlanan gerçekliği Kur’an-ı Kerim'in Allah’ın kelamı olduğunu çok net bir şekilde göstermektedir.
    Parmak İzi
    “İnsan, kendisinin kemiklerini bir araya toplayamayacağımızı mı sanır? Evet, Biz’im, onun parmak uçlarını bile aynen eski hâlinde düzenlemeye gücümüz yeter.” (el-Kıyâme, 3-4)
    İnsanın parmak izi muhteşemdir. Bugün bir şifre olarak parmak iziyle açılan bilgisayarlar ve kapılar kullanılmaktadır. Zira her insanın parmak izi farklıdır. Hattâ insanın her bir parmağının izi diğerinden farklıdır. Parmak izinin, âdeta bir seri veya tescil numarası gibi her insan için ayrı ve özel bir şeklinin olduğu, 19. asrın sonlarında keşfedilmiş ve bilhassa emniyet ve hukukta kimlik tespiti için kullanılmaya başlanmıştır. Günümüzde “Daktiloskopi” denilen ve parmak izlerini inceleyen bir bilim dalı bile bulunmaktadır.
    Ya Kur'an-ı Kerim'in indirildiği 1400 yıl evvelinde, kim biliyordu her insanın parmak izinin ona özel olduğunu? Tabi ki evvelin ve ahirin sahibi, evvelin ve ahirin her anını bilen biliyordu, Yüce Allah biliyordu yarattığı kulunu! Bu ayet Allah'ın varlığını net olarak aklı olan her insana bildirmektedir.
    Allah'ın insana doğuştan verdiği bu kimlik numarası, bir vatandaşlık no'su gibidir. Bu gün dünyada yaklaşık yedi milyar insan yaşıyor. Geçmişte yaşayanlarla birlikte düşünüldüğünde yüzlerce milyar insanın yaşadığı tahmin ediliyor. Ve bunlardan hiçbirinin parmak izi diğerine benzemiyor. İmkansız gibi görünüyor değil mi ? Ama bu bilimsel olarak ispatlanmış bir gerçek!
    Bu bölümümüz şu ayetle bitirelim ;
    "Göklerin ve yerin hükümranlığı Allah’ındır. Allah’ın her şeye gücü yeter. "
    Al-i İmran Suresi 189. Ayet
    2. Bölümün Sonu
    allah'ın varlığına delil ayetler
    allah'ın varlığının delilleri
    allah'ın varlığının bilimsel delilleri
    allah'ın varlığının delilleri örnekler
    allah'ın varlığının delilleri ayet
    allah'ın varlığını kanıtlayan örnekler
    allah'ın varlığının mantıksal delilleri
    allah'ın varlığının nakli delilleri
    allah'ın varlığının akli delilleri

КОМЕНТАРІ • 14