Aradan 35 yıl geçti... Hala daha bu yorumdan daha iyi bir kaytağı çalan çıkmadı. Sadece hızlı çalmayı marifet sanıyorlar. Duygu yoksa müzik yok demektir.. Alın size hız ve de duygu bir arada.... Millet ha bire hız egzersizi yapmaktan saz çalmak nedir bir türlü öğrenemiyor.....
Cok guzel ifade ettiniz. Kontrolsuz surat kaza getirir. Nuans, ritim kontrol, tezenenin ve sesin agirligini surekli kontrol sanat isidir ve yukaridaki calistan daha iyisini yapana rastlamadim. 38 yil once kendisi ile bire bir tanisma ve onu canli izleme sansini buldugum icin de cok sansliyim. O konserde bile dinleyenlerin yarisi 1 saat icinde salondan ayrilmisti. Oyun havasi bekliyorlardi :). O zamanki dinleyici kesimi ona hazir degildi.
Cetin Akdeniz'e cok uzuluyorum. Baglamanin her turu ve her teknigine sahip ama her izledigimde (resmi plak kaydi yapmiyorsa) acikca kendini kaybedebiliyor ve surat yapayim derken buyuk kazalar yapiyor. Hem kafa karistiriyor, hem migde bulandiriyor, hem de uzuyor. Etrafinda kimse yok mu ona yol gosterecek. Cok yazik. Onun yaninda Ozlem Ozdil cok cok daha kontrollu ve acik secik.
O konserdeydim.Şan Müzik holü...Anlatılmaz...Bu eseri Arif Sağ'dan Nida Tüfekçi'den ,bir kez de dersanede çalışma arasında Mehmet Erenler'den dinledim.Üçü de harikaydı.Çetin Akdeniz de bunu iyi yorumlar ,hakkını verir.
Asagidaki yorumlarin tumune katiliyorum. Huner, hizda degil, nuans, akis ve temiz calmaktadir. Huner dinleyende "bak ne kadar hizli caldi" degil "bak ne guzel icra etmis" izlenimi birakabilmektedir. Arif Sag'i bir cok sanatcidan ayri tutan bir konu da kendisinin "klasik konservatuvar" egitimi almis olmasidir. Ayni donem de sinif arkadasi ise Orhan Gencebay'dir. Kariyerlerinde ayri yollar secseler bile ikisinin de aldiklari egitimin kalitesi ortada. Orhan Gencebay'in muzigindeki orkestrasyon uyumu ve derinligini de cok az muzisyen yakalabilmistir.
Kardeş, yorumunun tümüne katılmakla birlikte ufak bir ekleme de ben yapayım. Batı klasik müziğinde virtüözite kendi başına bir daldır. İcracı kullandığı enstrümanın çıkarabileceği tüm nüanslara hakim olmakla birlikte bu nüansları yerinde kullanabilmesi lâzım. Bu, kendine virtüözüm diyen her icracıdan beklenilen minimum standarttır. Asıl sanatçılık bundan sonra başlar. Doğru tempo, eserin dinamiği, yerinde olan süslemeler ve en önemlisi eserin karakterini dinleyiciye aktarabilmek, işte bunlara çok önem verilir. Eserler ne kadar folklorik olsalar da, Arif hoca bana göre bu kıstasları bağlama icrasında en iyi yerine getirebilen müzisyendir. Kaytağı icrası bağlamada oldukça zordur. Hem oldukça süratlı, hem de ince nüanslı dans atmosferi olan bir eserdir. Arif baba da bu dengeyi olağanüstü bir şekilde yakalamış. İntrosuna bile girmiyorum. Kendi başına bir şaheserdir.
Arif baba nın kattığı duyguyu katan görmedim bin kere Maşaallah
Dünyanın en mükemel müzik aleti bağlamadır bağlamaýı en iyi çalıp söyliyende arif sağdır o bir gelmiş geçmiş en iyi vürtüözdür
Hiç biri arif hoca gibi bu eseri çalamaz..
Aradan 35 yıl geçti... Hala daha bu yorumdan daha iyi bir kaytağı çalan çıkmadı. Sadece hızlı çalmayı marifet sanıyorlar. Duygu yoksa müzik yok demektir.. Alın size hız ve de duygu bir arada.... Millet ha bire hız egzersizi yapmaktan saz çalmak nedir bir türlü öğrenemiyor.....
Aynen dostum,
haklisin dostum, arada 35 yil gecti.performans fevkalade
Cok guzel ifade ettiniz. Kontrolsuz surat kaza getirir. Nuans, ritim kontrol, tezenenin ve sesin agirligini surekli kontrol sanat isidir ve yukaridaki calistan daha iyisini yapana rastlamadim. 38 yil once kendisi ile bire bir tanisma ve onu canli izleme sansini buldugum icin de cok sansliyim. O konserde bile dinleyenlerin yarisi 1 saat icinde salondan ayrilmisti. Oyun havasi bekliyorlardi :). O zamanki dinleyici kesimi ona hazir degildi.
Tınılar ne kadar net ve duygulu... muthiş...
Duygu, estetik ve hız birarada. Çetin akdeniz izlese de biraz ders çıkarsa...
Çetin akdeniz gereksiz çok süslemeler çok yapıyor oda güzel olmuyor yemege çok tuz atmaya benzer
Cetin Akdeniz'e cok uzuluyorum. Baglamanin her turu ve her teknigine sahip ama her izledigimde (resmi plak kaydi yapmiyorsa) acikca kendini kaybedebiliyor ve surat yapayim derken buyuk kazalar yapiyor. Hem kafa karistiriyor, hem migde bulandiriyor, hem de uzuyor. Etrafinda kimse yok mu ona yol gosterecek. Cok yazik. Onun yaninda Ozlem Ozdil cok cok daha kontrollu ve acik secik.
Çetin Akdeniz sadece hız yapmayı biliyor çalmayı bilmiyorki anca bağlama ustası denilebilir fakat Erdal Erzincan Arif sağ bu nlar bağlama virtüözü
O konserdeydim.Şan Müzik holü...Anlatılmaz...Bu eseri Arif Sağ'dan Nida Tüfekçi'den ,bir kez de dersanede çalışma arasında Mehmet Erenler'den dinledim.Üçü de harikaydı.Çetin Akdeniz de bunu iyi yorumlar ,hakkını verir.
عزف من الخيال تنم عن مشاعر الإنسان للفنان وعظمته في خلق القيم الجمالية والروحية
Bağlama çalıyorum Diyenlere bunu izletin
Muhteşem!
Arif Sağ, burdaki bağlama açışını çok iyi icra etmiş. İyi icra ettiği başka bağlama açışları da var. Arif Sağ bağlama virtiözüdür.
Aynen açılışlar, uzun havalar arif hoca gibi kimse çalamaz
Şu ilk 3 saniyede yaptığı giriş bile yetiyor. Her notasında duygu var hocanın
Asagidaki yorumlarin tumune katiliyorum. Huner, hizda degil, nuans, akis ve temiz calmaktadir. Huner dinleyende "bak ne kadar hizli caldi" degil "bak ne guzel icra etmis" izlenimi birakabilmektedir. Arif Sag'i bir cok sanatcidan ayri tutan bir konu da kendisinin "klasik konservatuvar" egitimi almis olmasidir. Ayni donem de sinif arkadasi ise Orhan Gencebay'dir. Kariyerlerinde ayri yollar secseler bile ikisinin de aldiklari egitimin kalitesi ortada. Orhan Gencebay'in muzigindeki orkestrasyon uyumu ve derinligini de cok az muzisyen yakalabilmistir.
Kardeş, yorumunun tümüne katılmakla birlikte ufak bir ekleme de ben yapayım. Batı klasik müziğinde virtüözite kendi başına bir daldır. İcracı kullandığı enstrümanın çıkarabileceği tüm nüanslara hakim olmakla birlikte bu nüansları yerinde kullanabilmesi lâzım. Bu, kendine virtüözüm diyen her icracıdan beklenilen minimum standarttır. Asıl sanatçılık bundan sonra başlar. Doğru tempo, eserin dinamiği, yerinde olan süslemeler ve en önemlisi eserin karakterini dinleyiciye aktarabilmek, işte bunlara çok önem verilir.
Eserler ne kadar folklorik olsalar da, Arif hoca bana göre bu kıstasları bağlama icrasında en iyi yerine getirebilen müzisyendir. Kaytağı icrası bağlamada oldukça zordur. Hem oldukça süratlı, hem de ince nüanslı dans atmosferi olan bir eserdir. Arif baba da bu dengeyi olağanüstü bir şekilde yakalamış.
İntrosuna bile girmiyorum. Kendi başına bir şaheserdir.
Teşekkürler kardeş
Yedi telli’ye sormuşlar “nesin sen?”
Cevabı;
“Ben yedi tel örülmüş bir ağaçtır, döşüm deşen ustam Arif Sağ’dır.
Niye canlı değil trtde vsr
TRT de çaldığı kayıt çok daha iyi , arif sağ kendini ve müziğini sürekli geliştirmiş, artık bağlaması ile bütünleşmiş bir parça olmuş
Hızında tadında bırakmak gerek, gereksiz süslemeler kulağı yorar.
Bir adet dislike var.kesin çetin akdeniz atmıştır.