AĞGÜL Çocuktuk, Hasançelebi ile Ulugüney arasındaki bozkırda hayvan otlatırdık. Büyüklerimizin muhabbet ortamında söyledikleri türküleri, biz de Kızıliniş’in kengerlerini sakıza dönüştürürken söylerdik. Ben, Veli Hoca, Kasap Özer. Bizi içlendiren türkülerden biri “Ağgül” türküsü idi. Bu türküyü Avcı Garib’in kardeşi Kamber emmim de içli içli söylerdi, Sarı Memöğ dayı da… Ben de söyledim bir zaman içimdeki açılmayan ak güle bu türküyü. Yaş ellibeş dediği günlerde yolumuz Emlek Höyük köyüne düştü. Her yerde olduğu gibi söz sözü açtı. Konuşulacak çok şeyi konuştuk…Gökçeler, Ahioğulları, Bilecik Söğüt Karakeçili aşiretinden Sakalar ile… Aşık Ali İzzet Özkan, Devrani (Ahioğullarından), Garip Ali diye bilinen Aşık Ali, İzzet Savaş, Aşık Yusuf gibi bilinen değerli isimler yetiştirmişler bu yörenin insanları. Şüphesiz yaşarken hiçbirinin kıymeti de bilinmemiştir ya. Biz andık onları. Bıraktıklarının büyüklüğüne saygılı. Emlek Höyük Köyünün yaylasının adı Beserek Yaylası. Beserek, damızlık deve demek. Bu yaylada bir ulu ağacın da adı Beserek. Yaylada kurumuş bir krater gölü var. Veysel Karani develerini bu gölün suyunda yıkamış, uyuz develer iyi olmuş. Bu nedenle Emek’liler her yaz buraya gelip çeşitli dileklerle kurban keserler, dilekler dilerlermiş. Kim bilir, Beserek yaylasına içindeki bin bir dilekle kurban götürenlerden birisi de Ağgül’dür, diye… Höyüklü’lerin bana anlattıkları ile, Akgül türküsünün Yaşar Kemal ustaya anlatılışında bir farklılık olsa gerek. Herhalde canlardan birisi Çukurova’da Yaşar Kemal’e anlatmış olacak ki o da kağıdı kalemi eline almış yazmış duyduklarına duyarlılığını katarak. Biz, Ağgül’ün yaşadığı coğrafyaya, büyüdüğü mekana, yakınlarına ulaştık. Onların anlattıkları ile yazılmış olan Akgül destanı farklı çıktı. Emlek Höyüklü’ler dediler ki; Höyüğün güzelleri de yiğidi de her zaman çok olmuştur. Bu güzellerden birisi de Ağgül’dir. Ağgül, herkes tarafından bilinen Aşık Ali İzzet Özkan’ın kızıdır. Allah’ın emri, Peygamber’in kavli ile, İlyas Vural adlı bir gençle sözlenir. İlyas askerden izinli gelmiş, Ağgül’ünü görmüş, koklamış, iznini mutlu geçirmiş. İzninin son günü Mustafa Başel adlı bir başka genç Ağgül’ü sözlü olmasına bakmayarak kaçırmak istemiş. Ağgül’e sevdalı sözlüsü İlyas’da Mustafa’yı vurmuş. Mustafa ölmüş. Ağgül’e sevdalı İlyas’da Sinop Cezaevi’ne düşmüş. Gerek Ağgül’e, gerek Emlek yöresine duyduğu özlem birikip birikip Ağgül türküsü olup taşmış ağzından İlyas’ın. Zaten Sinop Cezaevi’nin duvarları; “Denizde deli dalgalar Gelip duvarları yalar Seni bu sesler oyalar Aldırma gönül aldırma” türküsü gibi nice yanık ezgilerle, buruk gönüllerle tanışıktır. Yutar mahpus damları koçyiğitleri, geriye türküleri kalır. Ağgül gibi bir koncayı da içinde zincirliyor, Sinop Cezaevi tastamam oniki yıl yatıyor İlyas. Koca bir adam oluyor delikanlı. İçinde Ağgül, Ağgül’lü anılar. Ağgül ile kurulan düşler ve koca oniki yıl süren ayrılık. Özlemek ve ulaşamamak, sevip kavuşamamak, içinde bir yerlerde hissetmek, gözlerin yolda kalması, umudun düşlerin yerinde hiçbir şeyin olmaması. Ne eder bir delikanlıyı? Verem… Verem o yıllarda zorlu bir hastalıktır. Elverişsiz koşullarda verem olan her insanın sonu ölümdür. İlyas’ın umutları, düşleri, özlemleri Sinop Cezaevinin kara gölgeli duvarları, nemli hücreleri içinde sönüp kayboluyor. Umudun bittiği yerde her şey kayboluyor. “İlyas Vural öldü” haberi Höyük’e tez ulaşıyor. Geriye, cezaevinin duvarlarına söylediği içli, yanık, türüm türüm Anadolu insanının ruhu kokan acılı bir Ağgül türküsü kalıyor…. Ağgül’ün babası Aşık Ali Özkani bir şiirinde “Kader torbasına elim uzattım Tecelli kağıdım karalı çıktı Ömür defterine bir yol göz attım Dertlerim içimde sıralı çıktı” der. Ağgülünün Tecelli kağıdı da karalıdır ki, “Ağgül seni camekanda görmüşler” diye başlayan ezgi içimizde bir yerleri burka burka yapar gider. Yaşar Kemalin bir arkadaşı İlyas’la birlikte Sinop Cezaevinde yatar. Çıkınca bu türküyü Yaşar Kemale söyler. Yaşar Kemal bu hikâyeyi bir kitabında işler. Yaşar Kemal bu türküyü âşık Veysel e söyler. Âşık Veysel Ağgül türküsünü 1955 yılında Plağa okur, ondan sonra bu türkü şöhret olur. Bu olaylar acılı olaylar olduğu için pek anlatılmaz.
VEYSEL ❗ En büyük şairlerimizden biri; en büyüğü belki... Bırakıp-gitti bizi... Ruhundaki ışık ve kişiliğindeki aydınlık yüzünden görme ihtiyacı hissetmedi... Ölümsüz olduğu için şimdilik dinlenmeye gitti; tabi ki sonsuza kadar var olacak! Bazıları O'na AŞIK derler, halt ederler... Asıl bizler O'na aşığızdır ve artık O'nu geri istiyoruz ❗💛
Rahmetli bu türküde,benim gözüm ayağım dediği ve genç yaşta hayatını kaybeden Aşık Veyselin rehberi yoldaşı,Guccük,küçük Veysel ile düet yapmışlar belgeselini izledim,ruhları şaad olsun
Camekan, burada pencere anlaminda Koylerde camla kapli alan demektir Rahmetli anaannemin camli bir dolabi vardi alti telli kiler dolabi "misafirler icin camekandan bardaklari cikartin derdi. Bardaklarda gunumuzde kahvehanelerde bulunan en kucuk cam bardak onlarada bir ara okuyuntu diyorlardi dugunlerde davetiye yerine bir adet kucuk cam bardak verilirdi..allah rahmet eylesin mekanlari cennet olsun
Camekan hamamların soyunmalık bölümüne verilen isimdir. Bardaklık anlamına gelen camekan türküde pek de anlamlı olmuyor. Ağgül gelin oluyor. Gelin hamamına götürülmüş, saçları sırma ile örülmüş. Kelimenin manası ve bağlamı budur. Selamlar.
çocukluğumda duymuştum sonra bir ara doğduğum yere gittim yine bu türküyü dinledim 2007 de doğdugum yerlere gittim bu türkü yoktu 2014 te yeniden gittim doğduğum köye bu türkü yoktu neredeyse hepsi kürt ermeni dönmesi olmuştu ne diyebilirim......
Cem eliyesil takdirin guzel lakin asik veyseli taniyan alevilik ve sunniligin mefaatten hasil oldugunu soyledigini bilir.ayrica merhumun namaz uzerine siirini tavsiye ederim..
Arkadaşlar bütün yorumları okudum hepsini de beğendim.Ancak bu türkünün hikayesine ilişkin bir yorumda benden olsun istedim.Türü de geçen Camekan kelimesi aslında vitrin anlamına gelirki, bu da eski dilde umumhane(genelev) olarak bilinir.Şehre giden arkadaşlarının onun genelevde olduğunu söylemesiyle yazılmış bir türküdür.Ah gül seni Camekanda görmüşler Siyah saçın sırma ilen örmüşler(yani seni süslemişler) nacizane bilgim...
Camekan sozcugu camdan olusan yer, vitrin, anlamindadir. Turkude cem ya da can sozcugu gecmez. Dinlemeye doyamadigim, oldukca ozgun bir yorum. Veysel Ustad'i sevgi ve saygiyla aniyorum. .
Hamamların soyunmalık bölümüne camekan adı verilir. Ağgül gelin hamamına götürülmüş; saçları sırma ile örülmüş, gelin oluyor. Kelime ve karşıladığı mana budur.
Arkadaşlar ben de çok severim Bu türküyü eskiden hiç anlamadan defalarca dinlerdim sonradan şu sonucu çıkardım . Bir aşık için en zor olan başka birisinin sevgilisine dokunmasıdır. Mustafa ağgul un başkasının olacağını asla düşünemez (fiziksel -cinsel anlamda) daha sonra Ağgul' hamamda gören köylüler bunu Mustafa'ya söyler Anadolu da Eskiden genç kızlar düğünden hemen sonra Gerdek öncesi Hamam' götürülüp süsler ve temiz bir şekilde damadın koynunda yatmasına vesile olurlardı . yani Mustafa Ağgul'ün hamamda Keleşzadenin oğlu için hazirlandiğini duyunca acilar içinde bu türküyü mırıldanır. not:( cam-mekan bugünkü dilde hamamlarda soyunma kabıni diyebiliriz)
Sevgili ağabeyim Atilla Sönmez ölmeden kısa süre önce bu şarkıyı benden istemiş idi..kalan müzikten bulup,(yeğenim m.zülfü yolga il birlikte) göndermişi idik ne gibi anısı vardı bilmem ,bize ne gibi anı bıraktı bilemedim..canım kardeşim.:))))))))))
arkadaşlar sivaslı olarak bildiğimi söyleyeyim.camekan sözcüğü bugün fotoğraflarımızı çerçeveletiyoruz ya o anlamda kullanılmıştır.orda da düğün fotoğrafının çerçeveletilmesi anlamındadır.
Kanka Bende sivaslı olarak şöyle biliyorum ağgül şehirde amme hizmeti veren meskenlerden birine kayıt yaptırmış işe girmiş muztafanın arkadaşı görmüş orda camekanın arkasında gidip söylemiş böyle böyle diye mustoda delirmiş diye biliyorum
Sevgili 'ada dak' cok dogru, camekan fotograf cercevesi, ve cami ile birlikte elbette.Simdi turkunun anlami, biraz da hikayenin huznu, daha da aciga cikti. Huzlunlu olan bir baska yan da cocuklugumda buyuk yeri olan bu sozcugun buradaki anlamini animsayamamis olusum. Animsattiginiz icin cok tesekkurler.
Camekan fotoğraf ve çerçevesi değil , kızın başkasına verilmesi üzerine hamam rgeleneği ve ordaki camlı soğuklanma , istirahat bölümü diye okumuştum ...
Sivas Şarkışladan selamlar arkadaşlar.. bizim şivede camekan cama çerçeveye denir ancak Büyük Ozan burda mecaz tekniğini kullanmıştır aslında ozanın kastettiği camekan TABUTTUR :( zaten şarkının yasından anlaşılıyor ...derin araştırmalarım sonucu bu sonuca vardım bilginize
veysel midir söz,,,bilmiyorum ayak uyak tuzağını aşmış baş yapıtlardan biri şiir tarihinde yeri var o sevemediğim,,bir türlü sevemediğim Tanpınar biliyordu bunu ayıp değil mi... hiç utanmayacak mıyız.... sağ sol islamcı kardeşler.....
Ağgül Seni Camekanda Görmüşler (U.H.) Sivas/Şarkışla-Aşık Veysel Şatıroğlu-Muzaffer Sarısözen Ağgül Seni Camekanda Görmüşler (Ağgülüm gülüm) Siyah Saçın Sırmayınan Örmüşler (Yar Eğlen Eğlen Dur Eğlen) Ürüyamda Seni Bana Vermişler (Ağgülüm gülüm) Beni Böyle Yakar Gor Gider Misin (Yar Eğlen Eğlen Dur Eğlen) Evvel Sevip Sonra Terk Eder Misin (Yar Eğlen Eğlen Dur Eğlen) Acı Poyraz Gibi Deli Esmedim (Ağgülüm gülüm) Kaderime Küstüm Sana Küsmedim (Yar Eğlen Eğlen Dur Eğlen) Ben O Yardan Umudumu Kesmedim (Ağgülüm gülüm) Beni Böyle Yakar Gor Gider Misin (Yar Eğlen Eğlen Dur Eğlen) Evvel Sevip Sonra Terk Eder Misin (Yar Eğlen Eğlen Dur Eğlen)
Yıllar geçiyor ve hala söz müzik sana ait olan türküler buluyorum veysel dede ne büyük insanmışsın koca toprak
Allah rahmet eylesin, büyük ozanımıza. Tüm eserleri hüzün dolu, 👏👏👏😢
A.h.tanpınar bir köylü aşık veysel bizi aştı der
şiir müzik türk sazından ćıkar
Ne yazılır ne sölenir bu Türk ulusu var oldukca bu eşsiz ozan ve eseleri okunacak ve dinlenecek
Ruhun şad olsun Veysel Babamız..
AĞGÜL
Çocuktuk, Hasançelebi ile Ulugüney arasındaki bozkırda hayvan otlatırdık. Büyüklerimizin muhabbet ortamında söyledikleri türküleri, biz de Kızıliniş’in kengerlerini sakıza dönüştürürken söylerdik.
Ben, Veli Hoca, Kasap Özer.
Bizi içlendiren türkülerden biri “Ağgül” türküsü idi.
Bu türküyü Avcı Garib’in kardeşi Kamber emmim de içli içli söylerdi, Sarı Memöğ dayı da…
Ben de söyledim bir zaman içimdeki açılmayan ak güle bu türküyü.
Yaş ellibeş dediği günlerde yolumuz Emlek Höyük köyüne düştü. Her yerde olduğu gibi söz sözü açtı. Konuşulacak çok şeyi konuştuk…Gökçeler, Ahioğulları, Bilecik Söğüt Karakeçili aşiretinden Sakalar ile…
Aşık Ali İzzet Özkan, Devrani (Ahioğullarından), Garip Ali diye bilinen Aşık Ali, İzzet Savaş, Aşık Yusuf gibi bilinen değerli isimler yetiştirmişler bu yörenin insanları.
Şüphesiz yaşarken hiçbirinin kıymeti de bilinmemiştir ya. Biz andık onları. Bıraktıklarının büyüklüğüne saygılı. Emlek Höyük Köyünün yaylasının adı Beserek Yaylası. Beserek, damızlık deve demek. Bu yaylada bir ulu ağacın da adı Beserek. Yaylada kurumuş bir krater gölü var. Veysel Karani develerini bu gölün suyunda yıkamış, uyuz develer iyi olmuş. Bu nedenle Emek’liler her yaz buraya gelip çeşitli dileklerle kurban keserler, dilekler dilerlermiş.
Kim bilir, Beserek yaylasına içindeki bin bir dilekle kurban götürenlerden birisi de Ağgül’dür, diye…
Höyüklü’lerin bana anlattıkları ile, Akgül türküsünün Yaşar Kemal ustaya anlatılışında bir farklılık olsa gerek. Herhalde canlardan birisi Çukurova’da Yaşar Kemal’e anlatmış olacak ki o da kağıdı kalemi eline almış yazmış duyduklarına duyarlılığını katarak.
Biz, Ağgül’ün yaşadığı coğrafyaya, büyüdüğü mekana, yakınlarına ulaştık. Onların anlattıkları ile yazılmış olan Akgül destanı farklı çıktı. Emlek Höyüklü’ler dediler ki;
Höyüğün güzelleri de yiğidi de her zaman çok olmuştur. Bu güzellerden birisi de Ağgül’dir. Ağgül, herkes tarafından bilinen Aşık Ali İzzet Özkan’ın kızıdır. Allah’ın emri, Peygamber’in kavli ile, İlyas Vural adlı bir gençle sözlenir. İlyas askerden izinli gelmiş, Ağgül’ünü görmüş, koklamış, iznini mutlu geçirmiş. İzninin son günü Mustafa Başel adlı bir başka genç Ağgül’ü sözlü olmasına bakmayarak kaçırmak istemiş. Ağgül’e sevdalı sözlüsü İlyas’da Mustafa’yı vurmuş. Mustafa ölmüş. Ağgül’e sevdalı İlyas’da Sinop Cezaevi’ne düşmüş. Gerek Ağgül’e, gerek Emlek yöresine duyduğu özlem birikip birikip Ağgül türküsü olup taşmış ağzından İlyas’ın.
Zaten Sinop Cezaevi’nin duvarları;
“Denizde deli dalgalar
Gelip duvarları yalar
Seni bu sesler oyalar
Aldırma gönül aldırma”
türküsü gibi nice yanık ezgilerle, buruk gönüllerle tanışıktır. Yutar mahpus damları koçyiğitleri, geriye türküleri kalır.
Ağgül gibi bir koncayı da içinde zincirliyor, Sinop Cezaevi tastamam oniki yıl yatıyor İlyas. Koca bir adam oluyor delikanlı. İçinde Ağgül, Ağgül’lü anılar.
Ağgül ile kurulan düşler ve koca oniki yıl süren ayrılık.
Özlemek ve ulaşamamak, sevip kavuşamamak, içinde bir yerlerde hissetmek, gözlerin yolda kalması, umudun düşlerin yerinde hiçbir şeyin olmaması. Ne eder bir delikanlıyı? Verem…
Verem o yıllarda zorlu bir hastalıktır. Elverişsiz koşullarda verem olan her insanın sonu ölümdür. İlyas’ın umutları, düşleri, özlemleri Sinop Cezaevinin kara gölgeli duvarları, nemli hücreleri içinde sönüp kayboluyor.
Umudun bittiği yerde her şey kayboluyor. “İlyas Vural öldü” haberi Höyük’e tez ulaşıyor.
Geriye, cezaevinin duvarlarına söylediği içli, yanık, türüm türüm Anadolu insanının ruhu kokan acılı bir Ağgül türküsü kalıyor….
Ağgül’ün babası Aşık Ali Özkani bir şiirinde
“Kader torbasına elim uzattım
Tecelli kağıdım karalı çıktı
Ömür defterine bir yol göz attım
Dertlerim içimde sıralı çıktı”
der. Ağgülünün Tecelli kağıdı da karalıdır ki, “Ağgül seni camekanda görmüşler” diye başlayan ezgi içimizde bir yerleri burka burka yapar gider. Yaşar Kemalin bir arkadaşı İlyas’la birlikte Sinop Cezaevinde yatar. Çıkınca bu türküyü Yaşar Kemale söyler. Yaşar Kemal bu hikâyeyi bir kitabında işler. Yaşar Kemal bu türküyü âşık Veysel e söyler. Âşık Veysel Ağgül türküsünü 1955 yılında Plağa okur, ondan sonra bu türkü şöhret olur. Bu olaylar acılı olaylar olduğu için pek anlatılmaz.
Gardaş ağzına sağlık eline kalemine sağlık.
Eyvallah güzel insan sayende okuduk öğrendik.
@@KK_HD7Eyvallah kardeşim❤
@@MüdüriyetEyvallah kardeşim❤
Yüreğinize sağlık sıhhat diliyorum olmuslerimizin mekanı cennet olsun
VEYSEL ❗
En büyük şairlerimizden biri; en büyüğü belki... Bırakıp-gitti bizi... Ruhundaki ışık ve kişiliğindeki aydınlık yüzünden görme ihtiyacı hissetmedi... Ölümsüz olduğu için şimdilik dinlenmeye gitti; tabi ki sonsuza kadar var olacak!
Bazıları O'na AŞIK derler, halt ederler... Asıl bizler O'na aşığızdır ve artık O'nu geri istiyoruz ❗💛
Veysel usta ya can kurban ama en büyüğü Mahzuni babadır.
@@dedemkorkut7623
👍👍👍
Bu nasıl birde deger sonsuz ederi var
Senin gibisi az gelir gecer bu fani dünyadan, koca veysel..
TÜRKLER BURADAN ÇIKMALI
Bilime gitmeli
giderken bu yörük türküsü yanımızda olmalı
Rahmetli bu türküde,benim gözüm ayağım dediği ve genç yaşta hayatını kaybeden Aşık Veyselin rehberi yoldaşı,Guccük,küçük Veysel ile düet yapmışlar belgeselini izledim,ruhları şaad olsun
Camekan, burada pencere anlaminda
Koylerde camla kapli alan demektir
Rahmetli anaannemin camli bir dolabi vardi alti telli kiler dolabi "misafirler icin camekandan bardaklari cikartin derdi. Bardaklarda gunumuzde kahvehanelerde bulunan en kucuk cam bardak onlarada bir ara okuyuntu diyorlardi dugunlerde davetiye yerine bir adet kucuk cam bardak verilirdi..allah rahmet eylesin mekanlari cennet olsun
Camekan hamamların soyunmalık bölümüne verilen isimdir. Bardaklık anlamına gelen camekan türküde pek de anlamlı olmuyor. Ağgül gelin oluyor. Gelin hamamına götürülmüş, saçları sırma ile örülmüş. Kelimenin manası ve bağlamı budur. Selamlar.
Kaderime Küstüm Sana Küsmedim " ziyan olmuş bir yürek. deli bir sevda.
26,03,2023.
çocukluğumda duymuştum
sonra bir ara doğduğum yere gittim
yine bu türküyü dinledim
2007 de doğdugum yerlere gittim
bu türkü yoktu
2014 te yeniden gittim doğduğum köye
bu türkü yoktu
neredeyse hepsi kürt ermeni dönmesi olmuştu
ne diyebilirim......
MÜKEMMEL BİR YORUM VE TÜRKÜ....AŞIK VEYSEL BU GÜZEL ESERİ TÜRKÜ SEVERLERE KAZANDIRDI..MEKANIN CENNET OLSUN, NURLARDA YAT............
HAYİRLİ SABAHLAR GUNUN GONLUN HUZURLA DOLSUN RABBİM SENİN HASRETİNİ BİTİRSİN KAVUSTURSUN SEVDİGİNE 🌹🌹💐💐🌼🌼🌏🌎🐝🐝
Bir Sünni olarak diyorum;senin gibi gelmedi.
Allah mekanını cennet eylesin büyük ozan.
cem eliyesil kardeş bırakalım mezhep belirtmeyi. insanız hepimiz.guzel herkese göre güzel
Cem eliyesil takdirin guzel lakin asik veyseli taniyan alevilik ve sunniligin mefaatten hasil oldugunu soyledigini bilir.ayrica merhumun namaz uzerine siirini tavsiye ederim..
sünnilikle ne alakası var bunun şimdi
Eyyüp Yahya Koçak bu küfür banami simdi
Güllü Örnek yorumunuza yorum yapacaktım o an ne olduysa sadece ismim yorumlanmış sizin ne ulan demenizi yakıştıramadım
Sivas, Şarkışla Emlek yöresinde 1960 ve 70'li yıllarda, kadınlar ekmek yaparken, mal sağarken bu türküyü söylerlerdi.
Dostların seni ve anlamlı sözlerini unutmiyacaktir
Rahmetli ebem bu türküyü cok dinlerdi.
ćok aģır demir gibi bir şey söylemek istiyordum
gerek yokmuş
veysel söylemiş.....
daha acısı yok..
türk şiiri veyseli aşamaz
çünkü yaşamadı....
ne varsa eskilerde var şimdikiler tıs
Arkadaşlar bütün yorumları okudum hepsini de beğendim.Ancak bu türkünün hikayesine ilişkin bir yorumda benden olsun istedim.Türü de geçen Camekan kelimesi aslında vitrin anlamına gelirki, bu da eski dilde umumhane(genelev) olarak bilinir.Şehre giden arkadaşlarının onun genelevde olduğunu söylemesiyle yazılmış bir türküdür.Ah gül seni Camekanda görmüşler Siyah saçın sırma ilen örmüşler(yani seni süslemişler) nacizane bilgim...
Ferhat Cengiz
www.turkuler.com/hikayeler/aggul.asp
Türkünün gerçek hikayesi burda
Camekan resim cerceveside olabilirmi
ALLAH rahmet eylesin mekanı cennet olsun
65 yasindayim bizim cocuklugumuzda bu soyle soylenirdi: gürcüm seni cemakende gormüsler diye
Sivaslimisiniz, o yörede gürcü ye hitap eden ezgileri sebebini kaynağını merak ediyorum. Gürcü ırkı yok o bölgede veya varmi.
Usta bu adam bir başka söylüyor
Mekanın cennet olsun büyük üstad
Aga gül seni camekanda görmüşler aga gülüm gülüm güller dikenlidir sevmesini bilmezsen canını dikeni yakar ey deli gönül hangi dala konarsın
Eski türkçe de Ağgül= Akgül
Pirsin Sultansınnurlar içinde yat mekanın cennet olsun
dediklerimin yanında omuzundayım
arkasında değilim
yeter artuk
Camekan sozcugu camdan olusan yer, vitrin, anlamindadir. Turkude cem ya da can sozcugu gecmez.
Dinlemeye doyamadigim, oldukca ozgun bir yorum. Veysel Ustad'i sevgi ve saygiyla aniyorum.
.
Hamamların soyunmalık bölümüne camekan adı verilir. Ağgül gelin hamamına götürülmüş; saçları sırma ile örülmüş, gelin oluyor. Kelime ve karşıladığı mana budur.
Allah rahmet eylesin mekanı cennet olsun büyük ustst
helal olsun asik veysele. gercek asik.
üstadım muhteşem ruhu şad olsun büyük üstadın
Büyük ustad ruhun şad olsun
Arkadaşlar ben de çok severim Bu türküyü eskiden hiç anlamadan defalarca dinlerdim sonradan şu sonucu çıkardım . Bir aşık için en zor olan başka birisinin sevgilisine dokunmasıdır. Mustafa ağgul un başkasının olacağını asla düşünemez (fiziksel -cinsel anlamda) daha sonra Ağgul' hamamda gören köylüler bunu Mustafa'ya söyler Anadolu da Eskiden genç kızlar düğünden hemen sonra Gerdek öncesi Hamam' götürülüp süsler ve temiz bir şekilde damadın koynunda yatmasına vesile olurlardı . yani Mustafa Ağgul'ün hamamda Keleşzadenin oğlu için hazirlandiğini duyunca acilar içinde bu türküyü mırıldanır. not:( cam-mekan bugünkü dilde hamamlarda soyunma kabıni diyebiliriz)
bu dünyayı seviyorum
O telin ne dediģini biliyorum
Sevgili ağabeyim Atilla Sönmez ölmeden kısa süre önce bu şarkıyı benden istemiş idi..kalan müzikten bulup,(yeğenim m.zülfü yolga il birlikte) göndermişi idik ne gibi anısı vardı bilmem ,bize ne gibi anı bıraktı bilemedim..canım kardeşim.:))))))))))
arkadaşlar sivaslı olarak bildiğimi söyleyeyim.camekan sözcüğü bugün fotoğraflarımızı çerçeveletiyoruz ya o anlamda kullanılmıştır.orda da düğün fotoğrafının çerçeveletilmesi anlamındadır.
Kanka Bende sivaslı olarak şöyle biliyorum ağgül şehirde amme hizmeti veren meskenlerden birine kayıt yaptırmış işe girmiş muztafanın arkadaşı görmüş orda camekanın arkasında gidip söylemiş böyle böyle diye mustoda delirmiş diye biliyorum
Sevgili 'ada dak' cok dogru, camekan fotograf cercevesi, ve cami ile birlikte elbette.Simdi turkunun anlami, biraz da hikayenin huznu, daha da aciga cikti. Huzlunlu olan bir baska yan da cocuklugumda buyuk yeri olan bu sozcugun buradaki anlamini animsayamamis olusum. Animsattiginiz icin cok tesekkurler.
Camekan fotoğraf ve çerçevesi değil , kızın başkasına verilmesi üzerine hamam rgeleneği ve ordaki camlı soğuklanma , istirahat bölümü diye okumuştum ...
Büyük Ozan Aşık Veysel
biz ne yapacağız
türk piyanosu çalacağız
rus kardeşimiz rahmaninov gibi
RAHMETLI EBEMIN EN COK SEVDIGI TÜRKÜYDÜ:-(
Sivas Şarkışladan selamlar arkadaşlar.. bizim şivede camekan cama çerçeveye denir ancak Büyük Ozan burda mecaz tekniğini kullanmıştır aslında ozanın kastettiği camekan TABUTTUR :( zaten şarkının yasından anlaşılıyor ...derin araştırmalarım sonucu bu sonuca vardım bilginize
vahide er Hacı genelevden bahsediyor kız kötü yola düşmüş hakkında bir çok rivayet var aslında torunlarına sormak lazım
aggül seni camekanda görmüsler... camekanda görmüsler ( camda görmsler )
beğenmeyen 43 kişi ağgül'ün kocasıyla akrabaları heralde
veysel midir söz,,,bilmiyorum
ayak uyak tuzağını aşmış
baş yapıtlardan biri
şiir tarihinde yeri var
o sevemediğim,,bir türlü sevemediğim Tanpınar biliyordu bunu
ayıp değil mi...
hiç utanmayacak mıyız....
sağ sol islamcı kardeşler.....
Of of😢
ahhhhh baba vehsel ahhhhh
rüyamda seni bana vermişler ...ağ gülüm
Ağgül Seni Camekanda Görmüşler (U.H.)
Sivas/Şarkışla-Aşık Veysel Şatıroğlu-Muzaffer Sarısözen
Ağgül Seni Camekanda Görmüşler (Ağgülüm gülüm)
Siyah Saçın Sırmayınan Örmüşler (Yar Eğlen Eğlen Dur Eğlen)
Ürüyamda Seni Bana Vermişler (Ağgülüm gülüm)
Beni Böyle Yakar Gor Gider Misin (Yar Eğlen Eğlen Dur Eğlen)
Evvel Sevip Sonra Terk Eder Misin (Yar Eğlen Eğlen Dur Eğlen)
Acı Poyraz Gibi Deli Esmedim (Ağgülüm gülüm)
Kaderime Küstüm Sana Küsmedim (Yar Eğlen Eğlen Dur Eğlen)
Ben O Yardan Umudumu Kesmedim (Ağgülüm gülüm)
Beni Böyle Yakar Gor Gider Misin (Yar Eğlen Eğlen Dur Eğlen)
Evvel Sevip Sonra Terk Eder Misin (Yar Eğlen Eğlen Dur Eğlen)
Yaşar Ahmet Cinisli VzxBax
yani genelevi cemakani acikcasi budur gercek bir ask hikayesi diye biliyorum ve sonu bin parca huzun....
camekan vitrindir. ben kucukken. de oyle derdik.vitrin demezdik.
cem veya can
yaw nasil cigerimi yaktilarkii yaniiyor yaww ne edeyimkii....
Yorum doogru, 06 yöre sivesidir
Bir daha olmaz boyle soylemek
o rahmetli değil
ölümsüz türk ve türkçe
ittihat terakki yapamadı
cumhuriyet başardı
sıra bizde
eşi kendinden önce ölmüş sanırım. rüyamda seni bana vermişler dünya hayatında eşi olduğunu söylüyor
yanlış bilmiyorsam camekan, televizyon veya fotoğraf demek..
Murat Özgün camla çevrili balkon demek
cem mekanda olacak sanırım
Camekan cam ile kaplanmış vitrin
Türkü aşık veysele ait değildir.Yanlış bilgi edinmeyelim.
berkant vural kardeş bu türkü kime ve hangi yöreye ait bi bilgin varsa sana zahmet söylermisin
@@mevlanbaskan5730 sivas emlek huyuk koyu
@@berkantvural2869 ben farklı birine ait diye biliyorum eminmisin kardeşim
Müziğin alevisi,sunnisimi var yav , böyle aptalca yorum yapmayın,ben dinlediğim sanatçı,yada ozan kimliğine değil müziğine bakarım..Kaldiki