Nur Muhammed Bedayuni Hazretleri Altın Silsile

NUR MUHAMMED BEDÂYÛNÎ
Anlatıcı---Altın silsilenin 27. Halkası olan Muhammed Bedâyûnî, Delhi’de dünyaya geldi. Doğum tarihi kesin olarak bilinemeyen Bedâyûnî, peygamberimizin soyundan olması dolayısıyla ‘’Seyyid Nur’’ lakabıyla tanınıyor.
Nur Muhammed Bedâyûnî, Şeyh Seyfeddin talebelerinden olup dini ilimlerde belirli bir merhale kat ettikten sonra önce Şeyh Seyfeddin’e daha sonra Muhammed Masum Hazretlerinin önde gelen halifelerinden biri olan Şeyh Muhammed Muhsin’e intisap etti. Her iki şeyhten de feyz aldıktan sonra 35 yıl kadar Delhi’deki dergâhta hizmette bulundu.
Nur Muhammed, şeri ilimlere vukufiyetinin dışında Arap dili ve edebiyatında da otorite sahibiydi. Şeyh Seyfeddin den sonra irşad makamına gelen Nur Muhammed Hazretleri, çoğunlukla cezbe halinde bulundu.
*----------------------------------*
(At nalı sesleri)
1.Adam---Çarşıdaki komşum çok ısrar etti. Muhammed Bedayuni Hazretlerine intisap etmeye karar verdim sonunda. Bana onu biraz anlatır mısın? Madem sen de ona intisaplasın………!
2.Adam---Allah’ın lütfu, benimle seni böyle yolculukta buluşturdu. Nasip işte…… Bilmem ki nasıl anlatayım sana……? Meselâ haram lokmadan çok sakınır Muhammed Bedâyûnî Hazretleri. Hatta yiyeceği ekmeğin buğdayını kendisi bulur, kendi eliyle öğütür, hamuru kendi yoğurur, ekmeği de kendisi pişirir.
1.Adam---Allah, Allah……. Çok ilginç…..
2.Adam--- Öyle ekmeği de çok yemez. Bayatladıktan sonra ve sadece belini doğrultacak kadar. Bir de sünnet-i seniyyeye çok sıkı bağlıdır.
1.Adam---En çok hangi sünnetlere dikkat eder?
2.Adam---En büyüğünden en küçüğüne kadar bütün sünnetlere dikkat eder. Bir gün nasıl olmuşsa ‘Helâya sol yerine sağ ayağıyla girdim’ diye kaç gün ızdırap çekmiş.
1.Adam---Arkadaşım, ‘’Onun keşfi de çok güçlüdür’ diye anlattı.
2.Adam---Doğrudur……Ben bunun şahidiyim. Bir gün yanına giderken gözüm bir yabancı kadına takılmıştı. Yanlarına vardığımda bana ‘Sende zina karanlığı görüyorum’ demişti.
1.Adam---Subhanallah….Bu nasıl oluyor?
2.Adam---Allah bildirince olur. Allah, sevdiği kullarının gözü olur, kulağı olur. Bu bir kudsî hadis…..Bir keresinde de bir yaşlı kadın geldi. Gözü yaş içerisinde ağlayıp duruyor. Kızı kaybolmuş, yana yana onu arıyormuş. Nur Muhammed Hazretleri o kızcağızın da nerede olduğunu keşfediverdi.
*----------------------------------*
M.Bedayûnî----(Kızgın bir halde) Dergâhın bitişiğindeki Afyon satan adamın dükkânını bizim dervişlerden bazıları yıkmışlar öyle mi?
1.Derviş---(Mahçup bir halde) Evet, evet efendim.
M.Bedeyûnî--- İslam’da zarar vermek yoktur, neden yaptınız bunu?
2.Derviş---Siz ‘’Bu afyoncunun karanlığı feyzimizi gölgeliyor’’ demiştiniz.
M.Bedeyûnî---Hak ölçüsü dışında hak yerine getirilmez. O adamın zararını ödeyin. Yaptığının da yanlış bir iş olduğunu söyleyin. Belki bundan sonra afyon satmaz.
3.Adam---Efendim beni irşad halkanıza alır mısınız?
M.Bedâyûnî---Tabiki alırız. Ancak bazıları güya aklınca bizi imtihan etmeye çalışıyorlar. Böyle bir hataya düşmemek lâzım.
3.Adam--- Ne münasebet efendim.( İçinden konuşur) Allah, Allah……. Kafamdaki niyeti anlayıverdi, olur şey değil)
*----------------------------------*
Anlatıcı---Gönüllere iman heyecanı ve aşk kıvılcımı taşıyıp duran Seyyid Nur Muhammed Bedâyûnî Hazretleri Hicrî 1135 yılında irşad makamına Mahzar-ı Cân-ı Cânân-ı bırakarak ahirete intihal etti.
Allah şefaatlerine nâil eylesin.
*----------------------------------*