Tesekkurler bu soylesiyi kaydettiginiz icin. Ben u karakterde biraz icinde dişil enerjinin fazla olduğu Türk erkeğinin dramını da gördüm: yaratıcı uğraşlardan, kendi olmaktan vazgeçmiş, maço erkek dünyasıyla kendi yumuşak benliği arasında sıkışmış. Bu kişi sadece politik ikilemlerde değil. Başka ikilemleri de var. Karar vermek zorunda kalmamak için imza atma işine aşık. Konsomatris kısmındaki tavrı bu düşüncemi kuvvetle dirdi. Paylaşmak ve bu konudaki görüşünüzü duymak istedim. Sevgiler
turgut özben-selim ışık analojisi içermiyor mu bu öykü acaba? o sessiz figür (selim ışık) intihar edip diğerine bir mektup bıraksa, sanki diğeri hemen turgut özben olacakmış gibi...
Tesekkurler bu soylesiyi kaydettiginiz icin. Ben u karakterde biraz icinde dişil enerjinin fazla olduğu Türk erkeğinin dramını da gördüm: yaratıcı uğraşlardan, kendi olmaktan vazgeçmiş, maço erkek dünyasıyla kendi yumuşak benliği arasında sıkışmış. Bu kişi sadece politik ikilemlerde değil. Başka ikilemleri de var. Karar vermek zorunda kalmamak için imza atma işine aşık.
Konsomatris kısmındaki tavrı bu düşüncemi kuvvetle dirdi.
Paylaşmak ve bu konudaki görüşünüzü duymak istedim. Sevgiler
"Romeo Yanılgısı" kitabı bile bana sadece ismi nedeniyle hikayeye katkisi olduğunu hissettirdi, içeriğiyle değil.
turgut özben-selim ışık analojisi içermiyor mu bu öykü acaba? o sessiz figür (selim ışık) intihar edip diğerine bir mektup bıraksa, sanki diğeri hemen turgut özben olacakmış gibi...