Burada yanlış olan hocanın daha sonra kesilecek olan hayvanın eti üzerinden fiyat biçmeye cevaz vermesidir..zira akit esnasında ki kilosu ile kesileceği zamandaki kilosu değişkenlik arz etmektedir ve belirsizlik akdi ifsad etmektedir.
Hayvanı kesip sonradan kilosu üzerinde hesaplanması yasaktır yanlış fetva veriyosunuz bu kısmı yanlış diğer kısımları doğrudur hocam bı bakmanizi tavsiye ederim kaynaklara yanlışı hepimiz söyleyebiliriz önemli olan duzeltmektir
Bi tanıdığım kurban bayramında kesimle uğraşmamak için bayramın 1. Günü gitmiş kasaba kesilmiş kuzuyu sırtlayıp Eve götürmüş Gözümle görmedim sadece duydum😂😂
Ramazan kardeş, mevcut ortadayken madum ve mefkud üzerinden yürünmez. Biz mevcudu konuşuyoruz. Sizin dediğiniz gerçekleşirse iki taraf da mağdur olması hasebiyle ortak bir çizgiye gelinir. Bu imkân dışı değil. Kaldı ki, birim fiyat zaten belli. Hayvan hissedarlar tarafından kabullenilip satın alınmış. Arapçanız varsa bilirsiniz; إضمار قبل الذكر rütbeten caizdir. ضرب غلامه زيدا caiz değildir ama ضرب غلامه زيد caizdir. Hayvanın birim fiyatı belli olunca bilahare bütün bir karkasın muhtevası zahir olup hayvanın bedelinin ödenmesi caizdir. Zira kısmi mechuliyet zail olur ve maluma dönüşür. Kaldı ki, ezmânın tağayyürüyle (fer'î) ahkâmın tağayyürü itibar görür. Bugün maalesef herkes gramına varıncaya dek ince hesap yapıyor. Sizin dediğiniz gibi (ki ben ona usul itibariyle itiraz etmiyorum, edemem de; zira kaynaklarımızda mevcut) hayvanın fiyatı baştan belirlenip ödeme yapıldıktan sonra, nihayetinde kurban kesiliyor ve hissedarların bölüştükleri et kantara çıkıyor. Sonrası malum: "Kârda mıyız (!) yoksa zararda mıyız (!) hesapları başlıyor ve o noktada kasapların sattığı et fiyatı makîsun aleyh oluyor. Ben fetva vermiyorum; zira fetva mercii değilim. Sadece fikrimi beyan ediyorum. Hiç kimseye de dayatmıyorum ille böyle yapın diye. خذ ما صفا دع ما كدر Vesselam...
Bu konudaki büyük sıkıntımız bu meseleleri müctehid imamlarımız çoktan halletmiş ölçüyü koymuşlar.diyanetimizde kendini mezhep imamlarımızla bir tutuyor hatta bazen ütsün görüyor tamamını kastetmiyorum.halil gönenç hocamız bu fetvaya fasiddir gitsin kasaptan et alsın diyor.siz her ne kadar malumatınıza istinaden bu fetvaya katılsanızda müctehidlerin malumatına ittiba etmek sizi ve diyanetimizi vebalden kurtaracaktır.birde iki mağdur orta noktaya gelir diyorsunuz evet gelenler var ama okadar fazlaki anlaşamadan ayrılan ciddi tartışmalar hatta kavgaya dahi varan hadiseler sonuç olarak iki tarafta hakkını helal etmiyor birde ekonominin felaket olduğu şu günlerde.
İdris hocamızın verdiği bilgiler isabetlidir, kendilerine teşekkür ediyorum. Daha önce de yazmıştım ya gene tekrar etmek istiyorum. Kurbanlık hayvan belli, kilo başına düşen birim fiyat belli; sadece kaç kilo geleceği meçhul. Bu tam bir meçhuliyet sayılmaz ve kurban geçerlidir. Zira aldanma ve aldatma yoktur, hissedarlar anlaşmışlardır. Peki, ben itiraz edenlere sormak istiyorum. Siz kurbanlık hayvanı mal sahibiyle vur aşağı çık yukarı anlaşıp bir fiyat biçtiniz. Kurbanınızı kestiniz. Allah kabul etsin. Hayvan kesildikten sonra ne yapıyorsunuz? Gramına varıncaya kadar kantara çekiyorsunuz öyle mi? Niye? Allah rızası için kesmediniz mi? Şöyle göz kararı paylaşın ve hiç tartmayın! Olmaz mı? Cevabınız hazır: "Olmaaaazzz!" Neden peki? "Efendim hissedarların hiçbirinin hakkı diğerine geçmemesi gerekir de ondan. Herkesin eşit paylaşması gerekir ki haksızlık olmasın..." Peki iş bitiyor mu? Hayır. Hayvanın muhtevası ortaya çıkınca bu sefer kapalı kapılar ardında fiskoslar başlıyor: "Hayvanım ucuza gitti. O kadar masrafta bulundum. Bana yazık oldu vs." Ya berikiler: "Ooo! İyi iyi, maşallah maşallah! Kârdayız. Kasaptaki etten de ucuza mal ettik vs..." Kusura bakmayın da bu hiç mi hiç olmadı işte.. Ağlayanın malı gülene fayda vermez. Sen hayvanı kesildikten sonra tartma gereği duyuyorsun ya; işte tam da hocamızın dediği noktaya geliyoruz.. والله أعلم با الصواب وإليه المرجع رالمآب
O halde şu soruyu cevaplamanız lazım sizin dediğinize göre fiyatın belli olması için hayvanın kesilmesi ve tartılması şartı var o zaman fiyat belli olacak. peki hayvan satın alındıktan sonra öldü yada kaçtı vs alan kişi satana ne kadar ücret ödeyecek bu belirsizlik değilmi.işin içinden çıkamayacağınız fetva vermeyin
Burdaki meçhuliyet tarafları nizaya götürecek kabildendir akid fasid olur. Hayvan alındıktan sonra ölse veya kaybolsa fiyatı neye göre tesbit edeceksiniz ? 2. Bu bir muavaza aktidir yani karşılıklı bedellerin alınıp verldiği akittir. Hibe gibi muzarebe gibi tek taraflı bedellerin verildiği akid değildir dolsyısıyla muavaza akidlerinde en ufak meçhuliyet bile akdi fasid edici bir etkendir. Bunu subre meselesine kıyas etmeleri de yanlıştır. Subre meselesinde siz akdi yaptıktan sonra o mecliste veya daha sonra tasarrufta bulunmadan meçhuliyeti giderme imkanınız mümkündür. Ama kurbanda ise fiyatı tesbit etmek için hayvanı kesmeniz gerekecektir bu ise tasarruftur. Yani hayvanı kesmek için tasarrufu şart koşuyorsunuz buda akdi fasid eder. Buda Ayrı bi sıkıntı. Subrede yığın orda ne kadar süre durursa dursun bir değişiklik olmayacaktır. Ama hayvan satın alındıktan sonra birim fiyatı belli bile olsa zayıflayıp şişmanlaması söz konusudur. Buda hayvanın fiyatında değişikliliği gerektirir. Halbuki akid yapıldıktan sonra bedelde bir değişiklik olmamalıdır. Bir çok yönden sıkıntı bulunmakta bu uygulamada ve Halil gönenc hocada aynı şekilde buna fetva vermemektedir.
Burada yanlış olan hocanın daha sonra kesilecek olan hayvanın eti üzerinden fiyat biçmeye cevaz vermesidir..zira akit esnasında ki kilosu ile kesileceği zamandaki kilosu değişkenlik arz etmektedir ve belirsizlik akdi ifsad etmektedir.
Hayvanı kesip sonradan kilosu üzerinde hesaplanması yasaktır yanlış fetva veriyosunuz bu kısmı yanlış diğer kısımları doğrudur hocam bı bakmanizi tavsiye ederim kaynaklara yanlışı hepimiz söyleyebiliriz önemli olan duzeltmektir
Bi tanıdığım kurban bayramında kesimle uğraşmamak için bayramın 1. Günü gitmiş kasaba kesilmiş kuzuyu sırtlayıp Eve götürmüş
Gözümle görmedim sadece duydum😂😂
İşte diyanete olan güven böyle sarsılıyor.diyanete olan güvenin sarsılmasını istemiyoruz.maaselef diyanet bizim kadar kurumu düşünmüyor
Ramazan kardeş, mevcut ortadayken madum ve mefkud üzerinden yürünmez. Biz mevcudu konuşuyoruz. Sizin dediğiniz gerçekleşirse iki taraf da mağdur olması hasebiyle ortak bir çizgiye gelinir. Bu imkân dışı değil. Kaldı ki, birim fiyat zaten belli. Hayvan hissedarlar tarafından kabullenilip satın alınmış. Arapçanız varsa bilirsiniz; إضمار قبل الذكر rütbeten caizdir. ضرب غلامه زيدا caiz değildir ama ضرب غلامه زيد caizdir. Hayvanın birim fiyatı belli olunca bilahare bütün bir karkasın muhtevası zahir olup hayvanın bedelinin ödenmesi caizdir. Zira kısmi mechuliyet zail olur ve maluma dönüşür. Kaldı ki, ezmânın tağayyürüyle (fer'î) ahkâmın tağayyürü itibar görür. Bugün maalesef herkes gramına varıncaya dek ince hesap yapıyor. Sizin dediğiniz gibi (ki ben ona usul itibariyle itiraz etmiyorum, edemem de; zira kaynaklarımızda mevcut) hayvanın fiyatı baştan belirlenip ödeme yapıldıktan sonra, nihayetinde kurban kesiliyor ve hissedarların bölüştükleri et kantara çıkıyor. Sonrası malum: "Kârda mıyız (!) yoksa zararda mıyız (!) hesapları başlıyor ve o noktada kasapların sattığı et fiyatı makîsun aleyh oluyor. Ben fetva vermiyorum; zira fetva mercii değilim. Sadece fikrimi beyan ediyorum. Hiç kimseye de dayatmıyorum ille böyle yapın diye. خذ ما صفا دع ما كدر Vesselam...
Bu konudaki büyük sıkıntımız bu meseleleri müctehid imamlarımız çoktan halletmiş ölçüyü koymuşlar.diyanetimizde kendini mezhep imamlarımızla bir tutuyor hatta bazen ütsün görüyor tamamını kastetmiyorum.halil gönenç hocamız bu fetvaya fasiddir gitsin kasaptan et alsın diyor.siz her ne kadar malumatınıza istinaden bu fetvaya katılsanızda müctehidlerin malumatına ittiba etmek sizi ve diyanetimizi vebalden kurtaracaktır.birde iki mağdur orta noktaya gelir diyorsunuz evet gelenler var ama okadar fazlaki anlaşamadan ayrılan ciddi tartışmalar hatta kavgaya dahi varan hadiseler sonuç olarak iki tarafta hakkını helal etmiyor birde ekonominin felaket olduğu şu günlerde.
Bilmiyorum ama kurban ülkemizde çok yanlış anlaşılıyor
%90ı et için kesiyor
Tek bişey söyleyeyim kurban eti difrizde saklanmaz
Bu nasıl bir fetva.. biz etmi kesiyoruz ibadet mi yapiyoruz
İdris hocamızın verdiği bilgiler isabetlidir, kendilerine teşekkür ediyorum. Daha önce de yazmıştım ya gene tekrar etmek istiyorum. Kurbanlık hayvan belli, kilo başına düşen birim fiyat belli; sadece kaç kilo geleceği meçhul. Bu tam bir meçhuliyet sayılmaz ve kurban geçerlidir. Zira aldanma ve aldatma yoktur, hissedarlar anlaşmışlardır. Peki, ben itiraz edenlere sormak istiyorum. Siz kurbanlık hayvanı mal sahibiyle vur aşağı çık yukarı anlaşıp bir fiyat biçtiniz. Kurbanınızı kestiniz. Allah kabul etsin. Hayvan kesildikten sonra ne yapıyorsunuz? Gramına varıncaya kadar kantara çekiyorsunuz öyle mi? Niye? Allah rızası için kesmediniz mi? Şöyle göz kararı paylaşın ve hiç tartmayın! Olmaz mı? Cevabınız hazır: "Olmaaaazzz!" Neden peki? "Efendim hissedarların hiçbirinin hakkı diğerine geçmemesi gerekir de ondan. Herkesin eşit paylaşması gerekir ki haksızlık olmasın..." Peki iş bitiyor mu? Hayır. Hayvanın muhtevası ortaya çıkınca bu sefer kapalı kapılar ardında fiskoslar başlıyor: "Hayvanım ucuza gitti. O kadar masrafta bulundum. Bana yazık oldu vs." Ya berikiler: "Ooo! İyi iyi, maşallah maşallah! Kârdayız. Kasaptaki etten de ucuza mal ettik vs..." Kusura bakmayın da bu hiç mi hiç olmadı işte.. Ağlayanın malı gülene fayda vermez. Sen hayvanı kesildikten sonra tartma gereği duyuyorsun ya; işte tam da hocamızın dediği noktaya geliyoruz.. والله أعلم با الصواب وإليه المرجع رالمآب
والله أعلم بالصواب وإليه المرجع والمئآب
O halde şu soruyu cevaplamanız lazım sizin dediğinize göre fiyatın belli olması için hayvanın kesilmesi ve tartılması şartı var o zaman fiyat belli olacak. peki hayvan satın alındıktan sonra öldü yada kaçtı vs alan kişi satana ne kadar ücret ödeyecek bu belirsizlik değilmi.işin içinden çıkamayacağınız fetva vermeyin
Burdaki meçhuliyet tarafları nizaya götürecek kabildendir akid fasid olur. Hayvan alındıktan sonra ölse veya kaybolsa fiyatı neye göre tesbit edeceksiniz ? 2. Bu bir muavaza aktidir yani karşılıklı bedellerin alınıp verldiği akittir. Hibe gibi muzarebe gibi tek taraflı bedellerin verildiği akid değildir dolsyısıyla muavaza akidlerinde en ufak meçhuliyet bile akdi fasid edici bir etkendir. Bunu subre meselesine kıyas etmeleri de yanlıştır. Subre meselesinde siz akdi yaptıktan sonra o mecliste veya daha sonra tasarrufta bulunmadan meçhuliyeti giderme imkanınız mümkündür. Ama kurbanda ise fiyatı tesbit etmek için hayvanı kesmeniz gerekecektir bu ise tasarruftur. Yani hayvanı kesmek için tasarrufu şart koşuyorsunuz buda akdi fasid eder. Buda Ayrı bi sıkıntı. Subrede yığın orda ne kadar süre durursa dursun bir değişiklik olmayacaktır. Ama hayvan satın alındıktan sonra birim fiyatı belli bile olsa zayıflayıp şişmanlaması söz konusudur. Buda hayvanın fiyatında değişikliliği gerektirir. Halbuki akid yapıldıktan sonra bedelde bir değişiklik olmamalıdır. Bir çok yönden sıkıntı bulunmakta bu uygulamada ve Halil gönenc hocada aynı şekilde buna fetva vermemektedir.