BEN O'YUM - Advaita Vedanta Felsefesi (Bölüm 1)
Вставка
- Опубліковано 8 лют 2025
- Ramesh Balsekar, Advayta Vedanta öğretisinin büyük öğretmenlerinden Sri Nisargadatta Maharaj'ın öğrencisidir. Maharaj'ın konuşmalarını "BEN O'YUM" kitabında bulabilirsiniz. Bu videoda Ramesh Balsekar'ın konuşmalarını içeren "Suçluluk ve Günah" (Sin and Guilt: Monsterisy of Mind) kitabını okuyorum. Artık basımı olmayan bu kitap yalnızca 1 baskı ile 2010 yılında Cihangir Yoga Books tarafından tercüme edilip basılmıştır.
00:00 Ramesh Balsekar kimdir?
03:51 Advaita ne demek?
04:41 Suçluluk ve Günah isimli kitap
06:16 Kitabı okumaya başlıyorum
11:50 Sıradan insan ve bilge arasındaki fark
16:58 Gerçek üzerine
18:58 Spiritüel arayışta olan bireysel ego
20:44 Bilgeyi bilge yapan nedir?
21:48 Direnç ortaya çıkabilir
22:28 Bireysel benlik yoksa deneyimleyen kim?
24:07 Özgür İRADE: Bilgisayar ve İnsan Benzerliği
28:57 Aydınlanmış insan ile sıradan insan arasındaki fark
32:35 Spiritüel Arayış içerisinde olan insan neyin peşindedir?
35:32 Ne aradığını bilmiyorsun çünkü arayışı sen başlatmadın
40:13 Burada bende direnç ortaya çıkıyor
42:23 Bhagavad Gita’dan alıntıyla kapanış
Günsu hanım çok teşekkür ederiz 🙏Muhteşem bir dizi oluyor 3 bölümü de izledim.. 💐💜
Teşekkürler emeğinize sağlık 🙏❤️🌸
Harika bir deneyim yasamissiniz enerjiniz yayiliyor
Emeklerinize sağlık, teşekkürler video için 👏👏👏💙
💜💚🧡💜💚🧡 Tesekkurler 🕊️
Teşekkürler ❤
Çok tatlısınız ❤❤❤
✨️💜🙏
🎉🎉🎉🎉
Sağol kral
çok hoş hatunsun yaa
Teşekkürler. Maharaj'a derin bir hayranlığım var. Balsekar'ın adını duymuştum ve videonuzdan sonra biraz araştırma yapmak niyetindeyim. Yalnız, kitaptan okuduğunuz bazı şeyler Maharaj'ın Ben O'yum kitabında anlattığı bazı şeylerle çok uyumsuz gibi gördündü bana. Örneğin Maharaj özgürlüğü, özgür iradeyi, seçimi çok vurguluyor. Özgür irade olmadığına dair birşey söylediğini hatırlamıyorum, tam tersini vurguladığı birçok durum olduğunu hatırlıyorum. "Egonun kölesiysen bile bunu özgür iradenle seçiyorsun ve istersen bu durumu değiştirebilirsin" gibisinden. Yine, çok benzer şekilde, Balsekar bireysel eylem diye birşey olmadığını ve bu nedenle "bireyin davranışlarından sorumlu olmadığını" söylüyor anladığım kadarıyla (ne de olsa herşey Tanrı'nın işi). Maharaj kesinlikle "sorumluluk taşımama" gibi bir görüşü savunmuyor, tam tersini savunuyor. Davranışlarımızın, seçimlerimizin ve yaşadığımız neticelerin tamamen bireysel seçimlerimizden kaynaklandığını söyleyip duruyor yüzlerce sayfa boyunca. Evet, birey mutlak gerçeklik değildir, geçicidir ama hiç değilse geçici olduğu süre içinde bir gerçekliği vardır. Tüm seçimler %100 egoya dayalı değildir, tamamen egonun ürünü değildir. %100 egodan (ayrılıkçı zihniyetten) oluşmuyoruz, benliğimizin veya bilincimizin daha tanrısal, evrensel gerçeklikle daha uyumlu parçaları da var ve bazı seçimlerimizi bu ikincisine dayalı olarak, yani daha sağlıklı, daha hakikate uygun, daha doğru şekilde yapıyoruz. Kimisi bunu daha fazla yapıyor, kimisi daha az yapıyor, karşılaştıkları neticeler de ona göre oluyor. Doğu felsefesinde karma'nın önemli bir yeri var, nitekim Maharaj da karmayı yalanlamıyor, aksine doğruluyor ama iyi niyetle, doğru eylemle karmik yüklerden kurtulmanın imkanını da vurguluyor. Ve her ne kadar tüm toplumun karmasının ortak ve "etkileşimli" yönleri varsa da, yine de karma temelde son derece birey/öğrenci temelli bir kavram. İki kişi farklı seçimler yapar, birininki daha egosaldır, öbürününkü daha yüksek bilince uygundur, tabi ki bu ikisinin karşılaşacağı neticeler ve almaları gerekecek veya gerekmeyecek dersler de şu veya bu ölçüde farklılaşacaktır. Bundan daha doğal birşey olamaz. "Egonun hiçbir şey üzerinde kontrolü olmadığı" fikri, kaba bir şekilde ifade ediyor olabilirim, bunun için kusura bakmayın ama, "çok absürt". Maharaj yüzlerce sayfa boyunca bireyin başına gelen bütün dertlerin egodan kaynaklandığını, egoyu aşması ölçüsünde feraha ereceğini anlatıp duruyor. Balsekar bazı temel hususlarda Maharaj'ı ya çok yanlış anlamış, ya bazı görüşlerini hiç benimsememiş, ya da sonradan bilgisinde / kavrayışında bazı kayıplar yaşamış gibi geldi bana. Nitekim siz de videonun sonlarında bir yerde Balsekar'ın "Herşey Tanrı'nın buyruğunu kabul edip etmemekle ilgili ve bunun kabul edilip edilmeyeceği de yine Tanrı'nın buyruğuyla belirlenir" fikrine tepki göstermişsiniz, hay Tanrı razı olsun :-) Tamam, Maharaj da "erdikten sonra hiçbir şeyde bir yanlışlık görmemeye başladım" gibisinden birşey söylüyor ama Maharaj'ı eski halinden yeni haline taşıyan şeyde hiçbir şahsi özgür irade seçimi, çabası ve sonucu görmemek çok tuhaf ve anormal bana göre.
Ha bir de şunu söylemek isterim: "Geçmişime baktığım zaman bir özgür irade olmadığını net bir şekilde görebiliyorum" demişsiniz. Peki geçmişinize dair yaptığınız bu değerlendirme bugününüz ve yarınınız için de geçerli mi size göre? Eğer geçmişe kıyasla bugün özgür iradenizin şu veya bu ölçüde mevcut olduğunu düşünüyorsanız, sizi geçmişteki halinizden bugünkü halinize taşıyan süreçte özgür iradenizin bir rol oynayıp oynamadığı konusunda ne düşünüyorsunuz? Yoksa siz bir kuklasınız da, Tanrı sizi (ve diğer herkesi ve herşeyi) nasıl oynatmak istiyorsa kaçınılmaz olarak %100 o şekilde oynadığınıza mı inanıyorsunuz? Herkes ve herşey Tanrı'nın programlamasına %100 uyan robotlarından mı ibaret? Tanrı bir robotun belirli bir zamanda ve yerde belirli bir hata (ve başka yanlış veya doğrular) yapmasını programlıyor ve robot veya bilgisayar da o hatayı harfiyen yerine mi getiriyor? Özgür irade bu kadar mı eksik, bu kadar mı yok? Siz buna inanıyor musunuz gerçekten?
Ve Tanrı'nın kendisi özgür iradeye sahip mi? Yoksa o da kendisini aşan bir gücün programlamasıyla mı hareket ediyor? Veya bir biçimde tüm bu işleri robotumsu bir şekilde mi yerine getiriyor? Bir de bizim "Tanrı'nın bir parçası ve kendisi" olmamız mevzusu vardı, onu bu denklemde nereye koyabiliriz? :))) Robot oğlu/kızı robotlar mıyız?
@@kullanici357 Merhaba, çok uzun yazmışsınız (haklı olarak çok fazla soru ortaya çıkıyor). Ben hiçbir hocanın, ustanın ya da gurunun tüm söylemlerine %100 sorgusuz katılmıyorum. Ama bu okuma videolarında filtresiz her şeyi aktarıyorum ve olabildiğince kendimi aradan çekerek yapmaya çalışıyorum ki herkes kendi süzgecinden geçirsin, sorgulayabilsin (sizin yaptığınız gibi).
İçinden cımbızlayarak sadece kendi hemfikir olduğum kısımları aktarırsam o zaman bu Ramesh Balsekar’ın öğretisi olmayacak. Ben kişisel olarak şunu söyleyebilirim “bilmiyorum” hatta koca bir “BİLMİYORUM”… Özellikle de bu konularda net ve kesin bir fikrim olamaz, söylenen hiçbir söze körü körüne inanmıyorum. Ben de sizin gibi araştırıyorum, sorguluyorum... Bazı fikirler içime doğru geliyor bazıları ise çok fazla direnç yaratıyor, bazılarına ise “hmm, belki doğru belki değil” olarak bakıyorum. Kısaca sorularınıza kesin yanıtlar veremem.. Yaşam amacım net yanıtlar bulmak da değil ama doğru sorular sormak, sorgulamak ve çoğu kez yanıtsız kalma ve bilinmezlikle TAMAM olabilmek..
Ha bir de, direnç ortaya çıktığında “bu doğru değil” demek yerine “sanırım anlamıyorum, henüz bunu anlamaya algılamaya açık değil zihnim, kapasitem” diyorum.. çünkü çoğu kez öyle oluyor, anlamıyoruz. Çok başka bir bilinç düzlemden konuşuyor aydınlanmış kişiler ve biz o bilinç düzleminde değilsek gerçekten anlamıyoruz. Mantığa oturtmaya çalıştığımızda olmuyor. çünkü bu konular zihin ile algılanabilecek felsefi konular değil, kalp boyutundan algı gerekiyor.. Bu algının açılmas için de doğru meditasyon pratiği gerekiyor. Yıllar süren pratikler sonucunda algımız açılıyor ve idrak edebilmeye başlıyoruz.
@@GunsuEngin Yanıtlarınız, açıklamalarınız için teşekkür ederim Günsu Hanım. Ben de Maharaj'ın her söylediğine %100 katılmıyorum. Üstelik Maharaj bazen birbiriyle oldukça çelişkili görünen fikirler öne sürüyor gibi görünüyor. Kitabı tekrar tekrar okudukça bu çelişkilerin bir kısmının aslında çelişki olmadığı sonucuna vardım ama yine de öne sürdüğü herşeyin doğru olduğunu sanmıyorum. Genel veya temel felsefesine ilgi duyuyorum ve savunma, örnekleme, açıklama şeklini çok beğeniyorum. Balsekar'ın adanmış bir öğrencisi olduğunu söylediği Maharaj'la "özgür irade" ve "sorumluluk" gibi en temel konularda feci şekilde çelişki içinde olduğu izlenimini edindim ama Balsekar'ı daha ayrıntılı inceledikten sonra fikrimin az veya çok değişme ihtimali var tabi ki.
üstad maharajın kitabını not alarak okuyorum müthiş bir zeka.
balsekar dan okuduklarınızdan da not aldım. özgür irade bilimsel olarak da yok gibi.
deneylerde ; adamın beyine komut verip kolunu kaldırtıyorlar , adam ben kaldırdım diyor.
bir olay oluyor diyelim taş yere düştü bizim onu bilinçte algılamamız yarım saniye sonra oluyor.
maharajın dediği gibi olay vuku bulur ben ise tanık olurum. rüyaya gerçeklik veren sizsiniz
vedanta felsefesi için kaynak önerir misiniz?
Bhagavad Gita ve Upanishadlar özellikle Ecknath Easwaran'ın çeviri ve yorumları
sizce eckhart tollenin felsefesi aydınlanma yolculuğunda yeterli midir ?
@@sergendurgut1947 tek bir kişinin felsefesi olarak bakamıyorum artık her öğretmen bir öncekilerden etkilenmiş ve yorumlamış.. işte eckhart da çokca A-dvaita felsefesinden etkilendiğini görüyoruz.. Ancak “felsefe” aydınlanma için yeterli değildir felsefe’nin uygulaması, pratik gerekli. Hatta mesele %99 pratik. Burada konuşulan her şey işin %1’lik kısmı
@@GunsuEngin evet en önemlisi pratik bunla beraber bilmekte önemli, bilmeden, iyice idrak etmeden pratikte mümkün değil fakat zihnin en büyük tuzaklarından biri bilgiye takılı kalmak o konuda haklısınız. Sanırım herkesin kendi kişisel yolculuğun da geçmesi gereken, etkilenmesi gereken öğretmenler var.
videonuzu kapağının tasarımı Pelin Dilara Çolak'ın video kapaklarının tasarımıyla aynı. Bu emek hırsızlığı bence ve etik değil.
@@senadervisoglu5635 Öyle mi? hiç farkında olmadığım bir şey bu çünkü zaten özel bir tasarım yapılmadı! Siyah fon üstüne basitçe beyaz yazıldı. Aslında etik olmayan ne biliyor musunuz? Bir insanın niyetini ve olayın iç yüzünü bilmeden birine “hırsız” demek. Anlamını ve kapsamını bilmediğiniz kavramlar kullanmamalısınız.
@@GunsuEngin basitçe siyah font üzerine beyaz harflerle yazılmış değil. Kanala bakarsanız söylemek istediğimi anlayacaksınız. Pelin Dilara'nın videolarının kapak tasarımlarıyla birebir aynı ve bu kapak tasarımı herkesçe kullanılabilecek alalade bir tasarım değil. hatta öyle ki ben videonuzu anasayfamda gördüm ve kanalın ismine bakmadan önce Pelin Dilara çolak ın konuklu bir programının olduğunu ve bu sebeple başka birinin fotoğrafının kullanılmış olabileceğini anlık olarak düşündüm.
@@senadervisoglu5635 bu olabilecek en basit ve sıradan bir kapak yazısıdır. Beyaz fona siyah yazsaydm da başkasının kapağına benzeyecekti. Tasarım okudum ve bir “tasarım” yapmak isteseydim daha güzel bir şey tasarlardım. Size açıklamayı yaptım, ancak hala ithamda bulunmaya devam ediyorsunuz. Amacınızın ne olduğunu anlayamadım. Lütfen tepkisel olmak yerine hangi duygu ve ihtiyaçtan bana yazmaya devam ettiğinizi sorun. Sevgiler
@@GunsuEnginbana da aynısı gibi geldi. Bence kendinize özgü bir şey yapın.
Pek çok UA-cam yayıncısının kullandığı, tasarım içermeyen, sıradan bir kapak!
Habertürk’ten (HT Bilim Felsefe) Diamond Tema’ya onlarca kanal kullanıyor!