Yalnız Taner'in acısına rağmen hem Ramazan'a hemde Kenan'a teselli vermesi üstelik Hayat Devam ediyor demesi gerçekten içimi acıttı o an ağlaması 😔çok zor yaşayan bilir
Taner'in, doktor kenan'a "Bana dileğ'in ameliyat masasındaki son anlarını anlatırmısın bilmek istiyorum" demesi, yüreğimizi dağladı. Bir insan birin'i sevecekse tam da senin gibi sevmeli. İçimizi dağladın resmen.🥺
Bir yerde okumuştum İnsan birini gerçekten sevince her şeyde heryerde onu anar onu konuşurmuş Taner'in sevgisi de bana bunu kanıtladı son anı bile olsa ondan bahsetmek onu bilmek çok ince sahneleri olan bir dizi gerçekten...
Kenanın Tanerden helallik istemesi Tanerin ona yol göstermesi çok hoştu. Abi kardeş gibi oldular adeta. Umarım daha fazla Kenan Taner sahnesi izleriz. Karşılıklı çok iyi oynamışlar
Ben bu sahnede yuregimi biraktim ya😭😢 Tanerin sozleriyle kenanin akli basina gelmesi cok guzeldi Tanerin dedigi hibi vakit varkrn sevdiklerimize sahip cikalim 👌👏🥰😢
İzlerken bir an kendimi Kenan'nın yerine koydum gözünün önünde sevdiğin ölüyor ve senin elinden bir şey gelmiyor Allah kimseyi o duruma koymasın çok zor
Dilek karakterini linçleyenler utanırlar umarım .Gülsim iki sezon emek verdi hala kendi isteğiyle çıktı diyenlere inanamıyorum Gülsim ali senaryo gereği çıkardı seni özlüyoruz gülsim ali 😭😭😭
Ruhsuz bölüme Kenanın Elif için yaptığı konuşma ve tanere yaptığı konusma ruh kattı.Elifi kaybetmekten korkuyordu ,ama korkusunu cok guzel yenerek en guzel evlenme teklifini etti.Bolum gercekten cok sıkıcıydi bi Elifle Kenan sahneleri guzeldi bide bu sahne o kadar duygusaldiki
Taner gibi sevmek ancak filmlerde olur şuan böyle seven adamlar nerdeee ya masallarda ya dizilerde ama gerçekte değil bizede böle izleyip ağlamak düşüyor işte neysee....
Mutluluk zaman alır .Zaman da sevdiklerini. Işte bu yüzden cok geçmeden sevdiklerimizin yaşarken kıymetini bilip tekrar tekrar sevgimi zi onlara hissettirmeliyiz.
Sevgili Kenan Bey oğlumuz tam olarak ne doktorusun. Bunu bir netleştirsek artık😊 Ayrıca Taner çok genç elbette yeniden sevmek ve sevilmek onun en doğal hakkı... Vesselam..🤗
MAĞARADA KALDIĞIM SAATLER metinucar Üniversiteyi yeni bitirdiğim yıllardı. Toplantı mı vardı yoksa çalışma mı hatırlayamıyorum, ama otobüsle Isparta’ya gidiyordum. İyi bir yol arkadaşı olarak yanımda kitap da vardı. Gerçi o zamanlar yanımızdaki birileri ile sohbet etmek de güzeldi. Öğrendiğimiz bir şeyi bir başkasıyla paylaşmak, faydalı bulduğun şeyden başkasının da haberdar olmasını istemek, ondan gelecek tepkileri görmek/gözlemlemek… Birileri ile yol arkadaşlığı yapıp sohbet etmek yine güzel, lakin o yıllar daha heyecanlı yaşıyorduk sanki bu duyguyu, durumu… Mağarada sıkışıp kalan üç genç Ben kitaba dönmek istiyorum müsaadenizle. Kitaba dalmış okurken, hadiste geçen üç gencin hikayesi geldi. Başladım okumaya… Abdullah bin Ömer’in (ra) rivayet ettiğine göre, Resûlullah şu ibretli hâdiseyi anlatmıştır: Sizden önce yaşayanlardan üç kişi bir yolculuğa çıktılar. Akşam olunca, yatıp uyumak üzere bir mağaraya girdiler. Fakat dağdan kopan bir kaya, mağaranın ağzını kapattı. Bunun üzerine birbirlerine: “Sizi bu kayadan, yaptığınız iyilikleri dile getirerek Allah’a dua etmekten başka hiçbir şey kurtaramaz” dediler. İçlerinden biri söze başlayarak, “Allah’ım! Benim annemle babam çok yaşlı idiler. Onlar yemeklerini yemeden çoluk çocuğuma ve hizmetçilerime bir şey yedirip içirmezdim. Bir gün hayvanlara yem bulmak üzere evden ayrıldım; onlar uyumadan önce de dönemedim. Eve gelir gelmez hayvanları sağıp sütlerini annemle babama götürdüğümde, baktım ki ikisi de uyumuş. Onları uyandırmak istemediğim gibi, onlardan önce ev halkının ve hizmetkârların bir şey yiyip içmesini de uygun görmedim. Süt kabı elimde şafak vaktine kadar uyanmalarını bekledim. Çocuklar etrafımda açlıktan sızlanıp duruyorlardı. Nihayet uyanıp sütlerini içtiler. Rabbim! Şayet ben bunu senin rızanı kazanmak için yapmışsam, şu kaya sıkıntısını başımızdan al” diye yalvardı. Kaya biraz aralandı, fakat çıkılacak gibi değildi. Bir diğeri söze başladı: “Allah’ım! Amcamın bir kızı vardı. Onu herkesten çok seviyordum. Ona sahip olmak istedim. Fakat o reddetti. Bir sene kıtlık olmuştu. Amcamın kızı çıkıp geldi. Kendisini bana teslim etmek şartıyla ona 120 altın verdim. Kabul etmek durumunda kaldı. Ona sahip olacağım zaman dedi ki: - Allah’tan kork! Dinin uygun görmediği bir yolla beni elde etme! En çok sevip arzu ettiğim o olduğu halde kendisinden uzaklaştım, verdiğim altınları da geri almadım. Allah’ım! Eğer ben bu işi senin rızanı kazanmak için yapmışsam, başımızdaki sıkıntıyı uzaklaştır” diye yalvardı. Kaya biraz daha açıldı, fakat yine çıkılacak gibi değildi. Üçüncü adam da: - Allah’ım! Vaktiyle ben birçok işçi tuttum. Parasını almadan giden biri dışında hepsinin ücretini verdim. Ücretini almadan giden adamın parasını çalıştırdım. Bu paradan büyük bir servet oluştu. Bir gün bu adam çıkageldi. Bana: - Ey Allah kulu! Ücretimi ver, dedi. Ben de ona: - Şu gördüğün develer, sığırlar, koyunlar ve köleler senin ücretinden türedi, dedim. Adamcağız: - Ey Allah kulu! Benimle alay etme, dedi. - Seninle alay etmiyorum, diye cevap verdim. Bunun üzerine o, hiçbir şey bırakmadan hepsini önüne katıp götürdü. Ey Rabbim! Eğer bu işi sırf senin rızanı kazanmak için yapmışsam, içinde bulunduğumuz sıkıntıdan bizi kurtar” diye yalvardı. Mağaranın ağzını tıkayan kaya iyice açıldı; onlar da çıkıp gittiler. (Buhârî, Büyû, 98; Müslim, Zikir, 100) Gelelim bana Hikâye bittikten sonra önce kitabı kapattım, sonra da gözlerimi. Kendi kendime dedim ki “Ey Metin! İşte mağaradasın, haydi çık bakalım dışarı.” Zihnim bomboştu. Sadece Allah için yaptığım hiç mi bir şey yoktu! Düşündüm, düşündüm, düşündüm… Ne söylemek istesem, altından bir şey gülerek el sallıyordu. Yorulmuştum. Yorgun ve üzgün olarak gözlerimi açtım. Gece olduğu için etraf da otobüsün içi de karanlıktı. Bir mağaradan başka bir mağaraya girmişim gibi hissettim. O gün bugündür… Zaman zaman aklıma düşer bu hadise. Şu geçici ve aldatıcı dünyanın fani işleri içerisinde sırf Allah için ne yaptım, yapabildim onu aramaya çalışırım bazen. Biliyorum ki beni, benim elimden sadece Allah için çıkacak işler kurtarabilir ancak kendi mağaramdan. Yoksa yorgun ve üzgün olarak dünya mağaramızdan çıkıp koyu karanlık bir mağaraya/kabre girme ihtimali var, Allah muhafaza. Ya sen kıymetli okuyucu! Hiç kendini mağaranda gördüğün ve çıkmaya çabaladığın oldu mu?
İNSAN metinucar Kâinatın en önemli varlıklarından birisi belki birincisi insandır. Dolayısıyla insan nedir diye soracağımız suale verilecek cevabı, elbette bütün kâinat ve içindekilerle birlikte insanı da yaratan Rabbimiz verecektir. Ve vermiştir de… Kur’an-ı Kerimde pek çok yerde insan ve insana ait ayetler olmakla beraber, müstakil insan isimli bir sure de nazil olmuştur. İnsan Suresinin hemen öncesinde yer alan Kıyame Suresinde ise kıyamet ve ahireti, yeniden dirilme ve diriltmeden bahsederken yine insanı merkeze almış ve ilk ayetlerinde “İnsan, kendisinin kemiklerini asla bir araya getiremeyeceğimizi mi sanıyor?” denilerek başlanmış, bitirirken de “İnsan, başıboş bırakılacağını mı sanıyor?” diyerek tekrar dikkat insan ve idraki üzerine çekilmiştir. Evet, insanı tanımak, vazifesini bilmek, neye karşı ve nasıl bir mesuliyet taşıdığını anlamak isteyen, öncelikle Kur’an’a ve yaşayan Kur’an ve insanlık için rol-model olan Efendimiz (sav)’e kulak vermelidir. Biz de öyle yapalım ve İnsan Suresi üzerinden insanın mahiyetine bakalım inşallah. Surede bahsedildiği üzere, insan hakir bir sudan yaratılmıştır ve imtihan edilmektedir. Verilen cihazat da bunun içindir. İnsan için gidilecek yolun rotası ve usulü belirlenmiştir. Bütün bunlarla beraber insan tercihte serbest bırakılmıştır. İster Rabbini dinler şükreden, mümin bir kul olur. İsterse inkâr ederek kafir olur. Fakat şu var ki inkâr eden için de iman eden için de aldıkları vaziyetin ve takındıkları tavrın bir karşılığı olacaktır. İnkâr edenler için azaplı bir cehennem, iman edenler için ise, cennet vardır. İnkâr etmek bir cihette kolay gözükmektedir. Yapmamak ve yokmuş gibi hareket etmekle bu sonuca gidebilir. Fakat iman edenler için hem dünyayı ve dünyalarını güzelleştirecek hem de cenneti kazandıracak ve cennete giden yolu güzelleştirecek iyi ve hayırlı şeyler hayatlarına girmelidir. Dünyada iken verdikleri sözü yerine getirmek, kıyamet gününden korkmak, yoksulu, yetimi gözetip kollamak ve bunları sırf Allah rızası için yapmak, karşılaştıkları zorluklara Allah’a itimattan ve imandan kaynaklanan sabırla mukabele etmek bunlardan bazılarıdır. Cennet ahvali ile ilgili kısımları İnsan Suresi 11-22. ayetlerinden ve sair surelerden okuyabilirsiniz. Bundan sonra Efendimiz (sav) üzerinden bütün müminlere Rabbimizin hükmüne sabır ve kafirlere itaat etmemek emredilmektedir. Namaz kılmak emri ile birlikte, kıyamete inanmayanların dünya hayatını sevmelerine ve bu sevginin ahireti unutturmakla başlarına elemli bir iş açacağına vurgu yapılmaktadır. “Şüphesiz ki bu bir nasihattir. Artık isteyen Rabbine doğru bir yol tutar” denilerek insan yine tercihleriyle baş başa bırakılmıştır. İşte insan bu kadar açık ve net şekilde nasıl bir muhatap olduğu ortaya konulan kâinatın önemli bir sekenesi, misafiridir. Rabbimiz anlamayı nasib eylesin!
Ah be ben de hayla 1bucuk senedir anneme babamın son halini soruyorum yetmiyor ayna karşısında aynılarını yapıyorum canlandırmak için.. geçmiyor ya gecmiyor
Yalnız Dilek İstanbul'a gidecekken bile aklı başından gitmişti Taner'in, Rıfat gibi olma ihtimali varken nasıl dayandı? Tabii bu dizi olduğu için soruyorum, değilse ölüm muhakkak ve doğru bir şekilde sabretmek gerekiyor
Kenan karakterini hic incelemedi senarist pat diye girdi aileye babasıyla kardesiyle bütün akrabalariyla cok daha vakit gecirip duygulu sahnelere yer verilebilirdi biraz öne cikarilabilir aslında...birde surekli aglamakli suratı,konuşması ve gozunden bir damla yas akmamasi garip...birde surekli ask mesk sahneleri sıkıcı olmaya başladı elif karakteri zaten cok sıkıcı..
Gercek hayatta düsünürsek ne olacagi brlirsiz bir ameliyata gözlemci olarak dan esinin yaninda girmesinde bir sakinca görülmemesi gerek! Ayni sey dogum icinde gecerli..ki avrupa ülkelerinde buna izin var ama Türkiyeye bakildiginda ne yazikki böyle birseye nadir müsade eden hastaneler var...cok yazik..
*Üniversite öğrencisiyim.. UA-cam den gelir kazanmak istiyorum aileme yük olmamak için bu kadar insan içinden 20 kişi bile a-bo-ne olursa cesaret ve moral verir, şimdiden sağolun*
lise öğrencisiyim... UA-cam den gelir kazanmak istiyorum bu kadar insan içinden 16 kişi bile a-bo-ne olsa bana cesaret , moral verir, şimdiden sağolun .. abimlerim sevgilerim ve saygılarımla ///
Yalnız Taner'in acısına rağmen hem Ramazan'a hemde Kenan'a teselli vermesi üstelik Hayat Devam ediyor demesi gerçekten içimi acıttı o an ağlaması 😔çok zor yaşayan bilir
Hayat devam ediyor acı ama gerçek.
Taner'in, doktor kenan'a "Bana dileğ'in ameliyat masasındaki son anlarını anlatırmısın bilmek istiyorum" demesi, yüreğimizi dağladı. Bir insan birin'i sevecekse tam da senin gibi sevmeli. İçimizi dağladın resmen.🥺
Dilek'in*
Taner gerçekten muhteşem bir oyuncu resmen yaşatıyor kendi acılarını unutup başkalarına teselli vermesi
Aynen katılıyorum👍🏻
Bir yerde okumuştum İnsan birini gerçekten sevince her şeyde heryerde onu anar onu konuşurmuş Taner'in sevgisi de bana bunu kanıtladı son anı bile olsa ondan bahsetmek onu bilmek çok ince sahneleri olan bir dizi gerçekten...
Son anlarıni anlatirmıssın dedıği yerde kalbimi buraktim bu nasil bir cümle 😢😢 dizi olduğunu bile bile gözler yaşlı...
Kenanın Tanerden helallik istemesi Tanerin ona yol göstermesi çok hoştu. Abi kardeş gibi oldular adeta. Umarım daha fazla Kenan Taner sahnesi izleriz. Karşılıklı çok iyi oynamışlar
Taner'in kendi acılarını bir kenara bırakıp başkalarına teselli vermesi ve onları iyi hissettirmek için çabalası🤩
Vakit varken sevdiklemizin yanında olalım diyor Taner. Ne güzel söylüyor.
Komedi dizisi adı altında bize izlettiğiniz dramların haddi hesabı yok
Helal olsun ne diyelim 👏👏👏
bir kaç saatlikte olsa insanlarımızı birleştirdiğiniz için teşekkürler
gönül dağı trt
.......
......
Bu sahnede çok güzeldi dertleşmeleri üzdü gerçekten, Taner sayesinde Kenan Elif'i daha çok sevecek
Onca vakit varken dilege onu yeteri kadar sevdimi soyleyemedim diyor yaa daha ne kadar diyecektin Taner parcalqma yüreğimi be 😭😭
Ramazan’a göre çok az vakit geçiriyordu sevdiğiyle, Dileğin sahneleri de azdı bence
Berk Atan gerçekten çok iyi bir oyuncu
Keşke hiç yanından ayrılmasaydım dersin , hep ders veriyorsunuz anlayana, gerçekci hayatin icinden hep yaşiyoruz 😭
*Bu sohbete anladığım sevdikleriniz hayla hayatayken sıkı sıkı sarılın sürekli sevdiğinizi söyleyin ansızım ölüm çalar kapıyı*
Su bir gün koruyacağını bilse akmaktan vazgeçer mi? Kalp bir gün duracağını bilse atmaktan vazgeçer mi?...
Kenan abi seni ağladın taner ağlatın
Ben bu sahnede yuregimi biraktim ya😭😢
Tanerin sozleriyle kenanin akli basina gelmesi cok guzeldi
Tanerin dedigi hibi vakit varkrn sevdiklerimize sahip cikalim 👌👏🥰😢
İzlerken bir an kendimi Kenan'nın yerine koydum gözünün önünde sevdiğin ölüyor ve senin elinden bir şey gelmiyor Allah kimseyi o duruma koymasın çok zor
bu müzik çok güzel. sahneleri daha da güzelleştiriyor.
Senarist tanere sevgili getirme başkalarıyla uğraş adamın asabını bozmayın ne güzel izliyoruz şurada diziyi
Dilek karakterini linçleyenler utanırlar umarım .Gülsim iki sezon emek verdi hala kendi isteğiyle çıktı diyenlere inanamıyorum Gülsim ali senaryo gereği çıkardı seni özlüyoruz gülsim ali 😭😭😭
Gerçekten Taner rolünü hem yaşıyor hem de yaşatıyor. Kenan’da aynı
Ah tanerim...
Berk Atan oyunculuğunu bayağı geliştirmiş..
Taner'in acısı çok zor kolay değil
Ruhsuz bölüme Kenanın Elif için yaptığı konuşma ve tanere yaptığı konusma ruh kattı.Elifi kaybetmekten korkuyordu ,ama korkusunu cok guzel yenerek en guzel evlenme teklifini etti.Bolum gercekten cok sıkıcıydi bi Elifle Kenan sahneleri guzeldi bide bu sahne o kadar duygusaldiki
Taner gibi sevmek ancak filmlerde olur şuan böyle seven adamlar nerdeee ya masallarda ya dizilerde ama gerçekte değil bizede böle izleyip ağlamak düşüyor işte neysee....
2:22 Taner 😢😢
Berk bey, inanılmazsınız👏🏻👏🏻👏🏻 Aras Bulutun vibe alıyorum gerçekten
Bana son Anlarini anlatir misin .....
Allahim Ne ağir cumledir bu ..
Mutluluk zaman alır .Zaman da sevdiklerini. Işte bu yüzden cok geçmeden sevdiklerimizin yaşarken kıymetini bilip tekrar tekrar sevgimi zi onlara hissettirmeliyiz.
Son iki bölümdür ağlamaktan ciğerim soldu
Türk Televizyon Tarihinin En Efsane Dizisi Net 👏
Evet çok ertelenmiştir dileği
Ama giden gitti hep boyle pişmanlıklar olmuyorum hayatımızda daha fazlasını yapsaydık diye
Dizi de olsa hala çıkamıyorum tekisinden 🥹
Kenan abi Lütfen kendini suçlama olur mu senin suçun yok ki
Taner Oyunyan Oyuncu Efsane Ötesi Bir Oyunculuk Bana Katılanlar 👍 Rolü Yaşıyor 👏
Berk Atan o
Berk Atan o
Acısını içine nasıl attın sen Taner canımsın yaaa😭😭
Gönül Dağı gönlümüzün daglandigi yerdir.
Biz sevmekle yukumluyuz kavusmakmi onu yanlizca Allah bilir
Bu Dizi Hiç Bitmesin Diyenler 👍 Hem Gülüyorum 🤣 Hem Ağlıyorum 😭 Allah Kurtlar Vadisi Ömür Versin Amin 🤲
Kardeşim bi sal artık şu kesitleri her yorumun altında sen varsın
Keşke sevdiklerimizin yokluguna alışabilseydik okadar zorki yaşamayan bilmez kimse arkada kalan olmasın😢😢
Sevgili Kenan Bey oğlumuz tam olarak ne doktorusun. Bunu bir netleştirsek artık😊
Ayrıca Taner çok genç elbette yeniden sevmek ve sevilmek onun en doğal hakkı... Vesselam..🤗
Cerrahtı yanlıs hatirlamiyorsam beyin cerrahı ama ailesini bulmak amacıyla gedelliye gelmek için bırakmış aile hekimi olarak gelmişti.
MAĞARADA KALDIĞIM SAATLER
metinucar
Üniversiteyi yeni bitirdiğim yıllardı. Toplantı mı vardı yoksa çalışma mı hatırlayamıyorum, ama otobüsle Isparta’ya gidiyordum. İyi bir yol arkadaşı olarak yanımda kitap da vardı. Gerçi o zamanlar yanımızdaki birileri ile sohbet etmek de güzeldi. Öğrendiğimiz bir şeyi bir başkasıyla paylaşmak, faydalı bulduğun şeyden başkasının da haberdar olmasını istemek, ondan gelecek tepkileri görmek/gözlemlemek…
Birileri ile yol arkadaşlığı yapıp sohbet etmek yine güzel, lakin o yıllar daha heyecanlı yaşıyorduk sanki bu duyguyu, durumu…
Mağarada sıkışıp kalan üç genç
Ben kitaba dönmek istiyorum müsaadenizle. Kitaba dalmış okurken, hadiste geçen üç gencin hikayesi geldi. Başladım okumaya…
Abdullah bin Ömer’in (ra) rivayet ettiğine göre, Resûlullah şu ibretli hâdiseyi anlatmıştır:
Sizden önce yaşayanlardan üç kişi bir yolculuğa çıktılar. Akşam olunca, yatıp uyumak üzere bir mağaraya girdiler. Fakat dağdan kopan bir kaya, mağaranın ağzını kapattı. Bunun üzerine birbirlerine: “Sizi bu kayadan, yaptığınız iyilikleri dile getirerek Allah’a dua etmekten başka hiçbir şey kurtaramaz” dediler.
İçlerinden biri söze başlayarak,
“Allah’ım! Benim annemle babam çok yaşlı idiler. Onlar yemeklerini yemeden çoluk çocuğuma ve hizmetçilerime bir şey yedirip içirmezdim. Bir gün hayvanlara yem bulmak üzere evden ayrıldım; onlar uyumadan önce de dönemedim. Eve gelir gelmez hayvanları sağıp sütlerini annemle babama götürdüğümde, baktım ki ikisi de uyumuş. Onları uyandırmak istemediğim gibi, onlardan önce ev halkının ve hizmetkârların bir şey yiyip içmesini de uygun görmedim. Süt kabı elimde şafak vaktine kadar uyanmalarını bekledim. Çocuklar etrafımda açlıktan sızlanıp duruyorlardı. Nihayet uyanıp sütlerini içtiler. Rabbim! Şayet ben bunu senin rızanı kazanmak için yapmışsam, şu kaya sıkıntısını başımızdan al” diye yalvardı.
Kaya biraz aralandı, fakat çıkılacak gibi değildi. Bir diğeri söze başladı:
“Allah’ım! Amcamın bir kızı vardı. Onu herkesten çok seviyordum. Ona sahip olmak istedim. Fakat o reddetti. Bir sene kıtlık olmuştu. Amcamın kızı çıkıp geldi. Kendisini bana teslim etmek şartıyla ona 120 altın verdim. Kabul etmek durumunda kaldı. Ona sahip olacağım zaman dedi ki:
- Allah’tan kork! Dinin uygun görmediği bir yolla beni elde etme!
En çok sevip arzu ettiğim o olduğu halde kendisinden uzaklaştım, verdiğim altınları da geri almadım. Allah’ım! Eğer ben bu işi senin rızanı kazanmak için yapmışsam, başımızdaki sıkıntıyı uzaklaştır” diye yalvardı.
Kaya biraz daha açıldı, fakat yine çıkılacak gibi değildi. Üçüncü adam da:
- Allah’ım! Vaktiyle ben birçok işçi tuttum. Parasını almadan giden biri dışında hepsinin ücretini verdim. Ücretini almadan giden adamın parasını çalıştırdım. Bu paradan büyük bir servet oluştu. Bir gün bu adam çıkageldi. Bana:
- Ey Allah kulu! Ücretimi ver, dedi. Ben de ona:
- Şu gördüğün develer, sığırlar, koyunlar ve köleler senin ücretinden türedi, dedim. Adamcağız:
- Ey Allah kulu! Benimle alay etme, dedi.
- Seninle alay etmiyorum, diye cevap verdim.
Bunun üzerine o, hiçbir şey bırakmadan hepsini önüne katıp götürdü. Ey Rabbim! Eğer bu işi sırf senin rızanı kazanmak için yapmışsam, içinde bulunduğumuz sıkıntıdan bizi kurtar” diye yalvardı. Mağaranın ağzını tıkayan kaya iyice açıldı; onlar da çıkıp gittiler. (Buhârî, Büyû, 98; Müslim, Zikir, 100)
Gelelim bana
Hikâye bittikten sonra önce kitabı kapattım, sonra da gözlerimi. Kendi kendime dedim ki “Ey Metin! İşte mağaradasın, haydi çık bakalım dışarı.”
Zihnim bomboştu. Sadece Allah için yaptığım hiç mi bir şey yoktu! Düşündüm, düşündüm, düşündüm… Ne söylemek istesem, altından bir şey gülerek el sallıyordu. Yorulmuştum. Yorgun ve üzgün olarak gözlerimi açtım. Gece olduğu için etraf da otobüsün içi de karanlıktı. Bir mağaradan başka bir mağaraya girmişim gibi hissettim.
O gün bugündür…
Zaman zaman aklıma düşer bu hadise. Şu geçici ve aldatıcı dünyanın fani işleri içerisinde sırf Allah için ne yaptım, yapabildim onu aramaya çalışırım bazen. Biliyorum ki beni, benim elimden sadece Allah için çıkacak işler kurtarabilir ancak kendi mağaramdan. Yoksa yorgun ve üzgün olarak dünya mağaramızdan çıkıp koyu karanlık bir mağaraya/kabre girme ihtimali var, Allah muhafaza.
Ya sen kıymetli okuyucu!
Hiç kendini mağaranda gördüğün ve çıkmaya çabaladığın oldu mu?
Son anlarını anlat demesi... Burada bittim
3. Sezon 2. bölüm, yine cumartesi yağmurları her hanede.
İçimiz dağlandı...
Tanere çok üzüldüm 😪😪
İNSAN
metinucar
Kâinatın en önemli varlıklarından birisi belki birincisi insandır. Dolayısıyla insan nedir diye soracağımız suale verilecek cevabı, elbette bütün kâinat ve içindekilerle birlikte insanı da yaratan Rabbimiz verecektir. Ve vermiştir de… Kur’an-ı Kerimde pek çok yerde insan ve insana ait ayetler olmakla beraber, müstakil insan isimli bir sure de nazil olmuştur.
İnsan Suresinin hemen öncesinde yer alan Kıyame Suresinde ise kıyamet ve ahireti, yeniden dirilme ve diriltmeden bahsederken yine insanı merkeze almış ve ilk ayetlerinde “İnsan, kendisinin kemiklerini asla bir araya getiremeyeceğimizi mi sanıyor?” denilerek başlanmış, bitirirken de “İnsan, başıboş bırakılacağını mı sanıyor?” diyerek tekrar dikkat insan ve idraki üzerine çekilmiştir.
Evet, insanı tanımak, vazifesini bilmek, neye karşı ve nasıl bir mesuliyet taşıdığını anlamak isteyen, öncelikle Kur’an’a ve yaşayan Kur’an ve insanlık için rol-model olan Efendimiz (sav)’e kulak vermelidir. Biz de öyle yapalım ve İnsan Suresi üzerinden insanın mahiyetine bakalım inşallah.
Surede bahsedildiği üzere, insan hakir bir sudan yaratılmıştır ve imtihan edilmektedir. Verilen cihazat da bunun içindir. İnsan için gidilecek yolun rotası ve usulü belirlenmiştir. Bütün bunlarla beraber insan tercihte serbest bırakılmıştır. İster Rabbini dinler şükreden, mümin bir kul olur. İsterse inkâr ederek kafir olur.
Fakat şu var ki inkâr eden için de iman eden için de aldıkları vaziyetin ve takındıkları tavrın bir karşılığı olacaktır. İnkâr edenler için azaplı bir cehennem, iman edenler için ise, cennet vardır.
İnkâr etmek bir cihette kolay gözükmektedir. Yapmamak ve yokmuş gibi hareket etmekle bu sonuca gidebilir. Fakat iman edenler için hem dünyayı ve dünyalarını güzelleştirecek hem de cenneti kazandıracak ve cennete giden yolu güzelleştirecek iyi ve hayırlı şeyler hayatlarına girmelidir.
Dünyada iken verdikleri sözü yerine getirmek, kıyamet gününden korkmak, yoksulu, yetimi gözetip kollamak ve bunları sırf Allah rızası için yapmak, karşılaştıkları zorluklara Allah’a itimattan ve imandan kaynaklanan sabırla mukabele etmek bunlardan bazılarıdır.
Cennet ahvali ile ilgili kısımları İnsan Suresi 11-22. ayetlerinden ve sair surelerden okuyabilirsiniz. Bundan sonra Efendimiz (sav) üzerinden bütün müminlere Rabbimizin hükmüne sabır ve kafirlere itaat etmemek emredilmektedir. Namaz kılmak emri ile birlikte, kıyamete inanmayanların dünya hayatını sevmelerine ve bu sevginin ahireti unutturmakla başlarına elemli bir iş açacağına vurgu yapılmaktadır.
“Şüphesiz ki bu bir nasihattir. Artık isteyen Rabbine doğru bir yol tutar” denilerek insan yine tercihleriyle baş başa bırakılmıştır. İşte insan bu kadar açık ve net şekilde nasıl bir muhatap olduğu ortaya konulan kâinatın önemli bir sekenesi, misafiridir.
Rabbimiz anlamayı nasib eylesin!
Bana son anlarini anlatirmisim 😭
Taner kenana abi güzel konuşması iyi oldu
İcimiz parçalandı yaaaaaa dilekkkk😥🥺😔
Ölümün çaresi yok doktor da olsan bu böyle
Taner Kenan Senin Suçun Değil Demesi
allah var çok ağladım
Ah be ben de hayla 1bucuk senedir anneme babamın son halini soruyorum yetmiyor ayna karşısında aynılarını yapıyorum canlandırmak için.. geçmiyor ya gecmiyor
Serkan Kuru
Berk Atan
🧿
67 bölümü neden izleyemiyoruz ☹️
Şu sahnelerin ardından Taner i iki günde başkasına aşık ederlerse yazık olur bi defa da şöyle yas tutan bi partner izlesek
Videonun(bölümün) tamamını ne zaman yayınlayacaksınız?
Keşke ölmeseydi 🥹
Yalnız Dilek İstanbul'a gidecekken bile aklı başından gitmişti Taner'in, Rıfat gibi olma ihtimali varken nasıl dayandı?
Tabii bu dizi olduğu için soruyorum, değilse ölüm muhakkak ve doğru bir şekilde sabretmek gerekiyor
Oğlu var zamanında iğde aserdiginde bana bisry olursa oğluma iyi davran dedi ameliyata girerken oğlumuz saba emanet dedi hayalinin peşinden git dedi
Süper
Arkadaşlar kapıdan girmeden önce çalan parçanın ismi nedir bilen var mı ?
Gesi bağları
Kenan karakterini hic incelemedi senarist pat diye girdi aileye babasıyla kardesiyle bütün akrabalariyla cok daha vakit gecirip duygulu sahnelere yer verilebilirdi biraz öne cikarilabilir aslında...birde surekli aglamakli suratı,konuşması ve gozunden bir damla yas akmamasi garip...birde surekli ask mesk sahneleri sıkıcı olmaya başladı elif karakteri zaten cok sıkıcı..
allah aşkına yönetmen senaristler dilekngeri gelsin ne olur başrol gitti ya olmaz ki film izlenmez
Gercek hayatta düsünürsek ne olacagi brlirsiz bir ameliyata gözlemci olarak dan esinin yaninda girmesinde bir sakinca görülmemesi gerek!
Ayni sey dogum icinde gecerli..ki avrupa ülkelerinde buna izin var ama Türkiyeye bakildiginda ne yazikki böyle birseye nadir müsade eden hastaneler var...cok yazik..
Valla sanki yeni gelen kıza abayı yakacak gibi duruyor o hörmenin bağırmayın arkasından bu yeni gelen kıza aşık olursa şaşırmayın
Ne yapsın hayat devam ediyor
*Üniversite öğrencisiyim.. UA-cam den gelir kazanmak istiyorum aileme yük olmamak için bu kadar insan içinden 20 kişi bile a-bo-ne olursa cesaret ve moral verir, şimdiden sağolun*
lise öğrencisiyim... UA-cam den gelir kazanmak istiyorum bu kadar insan içinden 16 kişi bile a-bo-ne olsa bana cesaret , moral verir, şimdiden sağolun .. abimlerim sevgilerim ve saygılarımla ///
Berk Atan gerçekten çok iyi bir oyuncu