Kendi ülkesi için iyi bi adamdı o gittikten sonra çok Aradılar. Kıbrıs'ta yanımızda olsa da sonrasında PKK'yı desteklemesi maalesef kötü hatırlanan bı adam olmasını sağladı
Adam bir Erlik videosu üzerinden 50 tane içerik çıkarttı. Akademide çok intihal gördüm ama Yusuf cidden olayı başka bir seviyeye taşıdı. İntihalin piri Yusuf Kayaalp.
Evet ama daha sonra çokça kez PKK destekçisi yorumlarda ve Türklerin canavar ve katil olduğuna dair kaba ve agresif tutumlar sergiledi ve bu tarz yorumlar yaptı
@@Harkas1453 Bu kadar abartılı söylemlerde bulunmadı Oda Tv yi felan izliyorsanız orada aşırı abartılı anlatılıyor ve o zamanın medyası Erbakan düşmanı olduğu için bu Kaddafi ile olan görüşmeleri kesip biçip abartarak haber yaptılar. Neredeyse Kaddafi Türk heyetine yumruk yumruğa dalıcakmış gibi lanse ettiler. Kaddafi Türkiyenin Nato ve Abd nin yanında durmasını sürekli eleştirdi. Doksanlı yıllardaki jitemin içi vatan sevdalısı kahramanlarla doluydu ama maalesef bazı sivil öldüren suça karışan ve daha sonra içinden yeşil gibi para karşılığında insan öldürenlerde çıktı. Kaddafi Kürtlere yönelik uygulanan haksızlık ve ayrımcılığı eleştirdi. Ama bu eleştirisi çok uzun sürmedi zaten kısa solukluydu. O dönem kendisine karşı bir sürü abd hava saldırısı düzenlenmiş ve aile üyelerini kaybetmişti.
Zübeyr İbni Adî şöyle dedi: Enes İbni Mâlik radıyallahu anh’e gittik ve Haccâc’ın zulmünden şikâyet ettik. Enes şöyle dedi: - “Rabbinize kavuşana kadar sabredin; zira her gelen gün, geçmiş günden daha kötü olacaktır. Ben bunu Peygamberimiz’den duydum.” Buhârî, Fiten 6
Muammer Kaddafi, özellikle Amerika Birleşik Devletleri ve Batı’nın uzun yıllardır yürüttüğü emperyalist politikaları ve gizli ajandalarını ifşa eden bir liderdi. Kaddafi’nin açık sözlülüğü, bağımsız politikaları ve korkusuz tavrı, Batı’nın çıkarlarını tehdit etti ve onun hedef alınmasına yol açtı. Ölümünün planlı bir suikast olduğu ve ardından itibarsızlaştırılma kampanyalarının devreye sokulduğu pek çok kişi tarafından dile getiriliyor. İşte bu durumun nedenleri ve örneklerle açıklaması: 1. Batı’nın Karanlık Politikalarını İfşa Etti Kaddafi, BM toplantılarında ve uluslararası platformlarda, ABD’nin ve Batı’nın işgal politikalarını, petrol için yapılan savaşları ve Arap dünyasına yönelik çifte standartlarını açıkça dile getirdi. Özellikle 2009’da BM Genel Kurulu’nda yaptığı konuşmada şunları söyledi: • Irak İşgali: ABD’nin Irak’ı yalanlar üzerine işgal ettiğini ve bu savaşın petrol hırsı nedeniyle yapıldığını söyledi. • Filistin Meselesi: İsrail’in Filistin’de işlediği suçlara Batı’nın sessiz kalmasını eleştirdi ve ABD’nin İsrail’i koşulsuz desteklemesini kınadı. Bu gibi açıklamalar, Batı’nın uluslararası kamuoyundaki imajına ciddi zarar verdi ve Kaddafi’yi bir tehdit haline getirdi. 2. Afrika İçin Bağımsız Bir Ekonomik Sistem Kurmak İstedi Kaddafi, Batı’nın ekonomik hegemonyasını kırmak için Afrika’da altına dayalı bir “Afrika Dinarı” oluşturmayı planlıyordu. Bu para birimiyle, Afrika’nın kendi zenginliklerini kullanarak Batı’nın IMF ve Dünya Bankası gibi kurumlarına bağımlılıktan kurtulmasını hedefliyordu. Bu plan, Batı’nın ekonomik çıkarlarına doğrudan bir tehdit oluşturdu. 3. Kaddafi’nin Asla Kimseden Korkmaması Kaddafi, güçlü Batılı devletlere karşı sert bir dil kullanmaktan ve onları eleştirmekten çekinmeyen bir liderdi. Emperyalist güçlerin tehditlerine boyun eğmek yerine, Arap ve Afrika halklarının çıkarlarını savunmaya devam etti. Bu korkusuz tavrı, Batı tarafından “tehlikeli” bir lider olarak görülmesine neden oldu. 4. Planlı Bir Şekilde Öldürülmesi 2011 yılında Batı’nın desteklediği NATO müdahalesi, Libya’yı kaosa sürükledi. Kaddafi’nin ölümü, Batı tarafından desteklenen bir “ayaklanma” sürecinde gerçekleşti. Ancak bu ayaklanma, planlı bir rejim değişikliği operasyonuydu. • NATO, Kaddafi’nin son sığınağını bombalayarak yakalanmasını sağladı ve ardından Kaddafi linç edilerek öldürüldü. • Ölümünden sonra, onun mirasını karalamak için bir propaganda savaşı başlatıldı. 5. Adını Kötüye Çıkartma Çabaları Kaddafi’nin öldürülmesinin ardından, medyada onun diktatörlüğü ve zulmü üzerine yoğun bir propaganda başlatıldı. Halkına sunduğu ücretsiz eğitim, sağlık hizmetleri ve sosyal reformlar görmezden gelindi. Bunun yerine, kişisel hayatına dair çarpıtılmış hikayeler ve Libya’nın istikrarsızlığından tek başına sorumlu tutulduğu söylemler öne çıkarıldı. Örnek Olarak: • Batı medyası, Kaddafi’yi “çılgın diktatör” olarak tanıttı, ancak bu anlatı, Libya’daki petrol kaynaklarını kontrol altına almak için kullanılan bir stratejiydi. • Aynı dönemde, Batı’nın desteklediği diktatörlerin insan hakları ihlalleri görmezden gelindi. Sonuç Muammer Kaddafi, korkusuzluğu ve gerçekleri dile getirme cesareti nedeniyle Batı’nın hedefi haline geldi. Onun planlı bir şekilde öldürülmesi, sadece Libya’yı değil, tüm Arap ve Afrika dünyasını derinden etkiledi. Bugün, Batı’nın Kaddafi’ye yönelik karalama kampanyaları hala devam ediyor, ancak halkına sağladığı refah ve cesur liderliği, birçok kişi tarafından unutulmuyor.
Lütfen kaddafi bir diktatördür algısını bırakalım ailem 10 sene kaddafi libyasında yaşadı bana anlattıklarına göre libyada o zamanlar tam bir demokrasi ülkesiymiş (siyasi değil yaşam olarak) ve bu iftiraların tamamen yalan olduğunu aksine kaddafinin iyi bir siyasetçi ve insan olduğunu söylerler.kısaca kaddafi nankör halkın muhteşem lideriydi.
Muammer Kaddafi, özellikle Amerika Birleşik Devletleri ve Batı’nın uzun yıllardır yürüttüğü emperyalist politikaları ve gizli ajandalarını ifşa eden bir liderdi. Kaddafi’nin açık sözlülüğü, bağımsız politikaları ve korkusuz tavrı, Batı’nın çıkarlarını tehdit etti ve onun hedef alınmasına yol açtı. Ölümünün planlı bir suikast olduğu ve ardından itibarsızlaştırılma kampanyalarının devreye sokulduğu pek çok kişi tarafından dile getiriliyor. İşte bu durumun nedenleri ve örneklerle açıklaması: 1. Batı’nın Karanlık Politikalarını İfşa Etti Kaddafi, BM toplantılarında ve uluslararası platformlarda, ABD’nin ve Batı’nın işgal politikalarını, petrol için yapılan savaşları ve Arap dünyasına yönelik çifte standartlarını açıkça dile getirdi. Özellikle 2009’da BM Genel Kurulu’nda yaptığı konuşmada şunları söyledi: • Irak İşgali: ABD’nin Irak’ı yalanlar üzerine işgal ettiğini ve bu savaşın petrol hırsı nedeniyle yapıldığını söyledi. • Filistin Meselesi: İsrail’in Filistin’de işlediği suçlara Batı’nın sessiz kalmasını eleştirdi ve ABD’nin İsrail’i koşulsuz desteklemesini kınadı. Bu gibi açıklamalar, Batı’nın uluslararası kamuoyundaki imajına ciddi zarar verdi ve Kaddafi’yi bir tehdit haline getirdi. 2. Afrika İçin Bağımsız Bir Ekonomik Sistem Kurmak İstedi Kaddafi, Batı’nın ekonomik hegemonyasını kırmak için Afrika’da altına dayalı bir “Afrika Dinarı” oluşturmayı planlıyordu. Bu para birimiyle, Afrika’nın kendi zenginliklerini kullanarak Batı’nın IMF ve Dünya Bankası gibi kurumlarına bağımlılıktan kurtulmasını hedefliyordu. Bu plan, Batı’nın ekonomik çıkarlarına doğrudan bir tehdit oluşturdu. 3. Kaddafi’nin Asla Kimseden Korkmaması Kaddafi, güçlü Batılı devletlere karşı sert bir dil kullanmaktan ve onları eleştirmekten çekinmeyen bir liderdi. Emperyalist güçlerin tehditlerine boyun eğmek yerine, Arap ve Afrika halklarının çıkarlarını savunmaya devam etti. Bu korkusuz tavrı, Batı tarafından “tehlikeli” bir lider olarak görülmesine neden oldu. 4. Planlı Bir Şekilde Öldürülmesi 2011 yılında Batı’nın desteklediği NATO müdahalesi, Libya’yı kaosa sürükledi. Kaddafi’nin ölümü, Batı tarafından desteklenen bir “ayaklanma” sürecinde gerçekleşti. Ancak bu ayaklanma, planlı bir rejim değişikliği operasyonuydu. • NATO, Kaddafi’nin son sığınağını bombalayarak yakalanmasını sağladı ve ardından Kaddafi linç edilerek öldürüldü. • Ölümünden sonra, onun mirasını karalamak için bir propaganda savaşı başlatıldı. 5. Adını Kötüye Çıkartma Çabaları Kaddafi’nin öldürülmesinin ardından, medyada onun diktatörlüğü ve zulmü üzerine yoğun bir propaganda başlatıldı. Halkına sunduğu ücretsiz eğitim, sağlık hizmetleri ve sosyal reformlar görmezden gelindi. Bunun yerine, kişisel hayatına dair çarpıtılmış hikayeler ve Libya’nın istikrarsızlığından tek başına sorumlu tutulduğu söylemler öne çıkarıldı. Örnek Olarak: • Batı medyası, Kaddafi’yi “çılgın diktatör” olarak tanıttı, ancak bu anlatı, Libya’daki petrol kaynaklarını kontrol altına almak için kullanılan bir stratejiydi. • Aynı dönemde, Batı’nın desteklediği diktatörlerin insan hakları ihlalleri görmezden gelindi. Sonuç Muammer Kaddafi, korkusuzluğu ve gerçekleri dile getirme cesareti nedeniyle Batı’nın hedefi haline geldi. Onun planlı bir şekilde öldürülmesi, sadece Libya’yı değil, tüm Arap ve Afrika dünyasını derinden etkiledi. Bugün, Batı’nın Kaddafi’ye yönelik karalama kampanyaları hala devam ediyor, ancak halkına sağladığı refah ve cesur liderliği, birçok kişi tarafından unutulmuyor.
Adamın anlattığı herşey yalan ve amerikanın attığı yalanlarla dolu videolar Muammer Kaddafi, özellikle Amerika Birleşik Devletleri ve Batı’nın uzun yıllardır yürüttüğü emperyalist politikaları ve gizli ajandalarını ifşa eden bir liderdi. Kaddafi’nin açık sözlülüğü, bağımsız politikaları ve korkusuz tavrı, Batı’nın çıkarlarını tehdit etti ve onun hedef alınmasına yol açtı. Ölümünün planlı bir suikast olduğu ve ardından itibarsızlaştırılma kampanyalarının devreye sokulduğu pek çok kişi tarafından dile getiriliyor. İşte bu durumun nedenleri ve örneklerle açıklaması: 1. Batı’nın Karanlık Politikalarını İfşa Etti Kaddafi, BM toplantılarında ve uluslararası platformlarda, ABD’nin ve Batı’nın işgal politikalarını, petrol için yapılan savaşları ve Arap dünyasına yönelik çifte standartlarını açıkça dile getirdi. Özellikle 2009’da BM Genel Kurulu’nda yaptığı konuşmada şunları söyledi: • Irak İşgali: ABD’nin Irak’ı yalanlar üzerine işgal ettiğini ve bu savaşın petrol hırsı nedeniyle yapıldığını söyledi. • Filistin Meselesi: İsrail’in Filistin’de işlediği suçlara Batı’nın sessiz kalmasını eleştirdi ve ABD’nin İsrail’i koşulsuz desteklemesini kınadı. Bu gibi açıklamalar, Batı’nın uluslararası kamuoyundaki imajına ciddi zarar verdi ve Kaddafi’yi bir tehdit haline getirdi. 2. Afrika İçin Bağımsız Bir Ekonomik Sistem Kurmak İstedi Kaddafi, Batı’nın ekonomik hegemonyasını kırmak için Afrika’da altına dayalı bir “Afrika Dinarı” oluşturmayı planlıyordu. Bu para birimiyle, Afrika’nın kendi zenginliklerini kullanarak Batı’nın IMF ve Dünya Bankası gibi kurumlarına bağımlılıktan kurtulmasını hedefliyordu. Bu plan, Batı’nın ekonomik çıkarlarına doğrudan bir tehdit oluşturdu. 3. Kaddafi’nin Asla Kimseden Korkmaması Kaddafi, güçlü Batılı devletlere karşı sert bir dil kullanmaktan ve onları eleştirmekten çekinmeyen bir liderdi. Emperyalist güçlerin tehditlerine boyun eğmek yerine, Arap ve Afrika halklarının çıkarlarını savunmaya devam etti. Bu korkusuz tavrı, Batı tarafından “tehlikeli” bir lider olarak görülmesine neden oldu. 4. Planlı Bir Şekilde Öldürülmesi 2011 yılında Batı’nın desteklediği NATO müdahalesi, Libya’yı kaosa sürükledi. Kaddafi’nin ölümü, Batı tarafından desteklenen bir “ayaklanma” sürecinde gerçekleşti. Ancak bu ayaklanma, planlı bir rejim değişikliği operasyonuydu. • NATO, Kaddafi’nin son sığınağını bombalayarak yakalanmasını sağladı ve ardından Kaddafi linç edilerek öldürüldü. • Ölümünden sonra, onun mirasını karalamak için bir propaganda savaşı başlatıldı. 5. Adını Kötüye Çıkartma Çabaları Kaddafi’nin öldürülmesinin ardından, medyada onun diktatörlüğü ve zulmü üzerine yoğun bir propaganda başlatıldı. Halkına sunduğu ücretsiz eğitim, sağlık hizmetleri ve sosyal reformlar görmezden gelindi. Bunun yerine, kişisel hayatına dair çarpıtılmış hikayeler ve Libya’nın istikrarsızlığından tek başına sorumlu tutulduğu söylemler öne çıkarıldı. Örnek Olarak: • Batı medyası, Kaddafi’yi “çılgın diktatör” olarak tanıttı, ancak bu anlatı, Libya’daki petrol kaynaklarını kontrol altına almak için kullanılan bir stratejiydi. • Aynı dönemde, Batı’nın desteklediği diktatörlerin insan hakları ihlalleri görmezden gelindi. Sonuç Muammer Kaddafi, korkusuzluğu ve gerçekleri dile getirme cesareti nedeniyle Batı’nın hedefi haline geldi. Onun planlı bir şekilde öldürülmesi, sadece Libya’yı değil, tüm Arap ve Afrika dünyasını derinden etkiledi. Bugün, Batı’nın Kaddafi’ye yönelik karalama kampanyaları hala devam ediyor, ancak halkına sağladığı refah ve cesur liderliği, birçok kişi tarafından unutulmuyor.
Adamın anlattığı herşey yalan ve amerikanın attığı yalanlarla dolu videolar Muammer Kaddafi, özellikle Amerika Birleşik Devletleri ve Batı’nın uzun yıllardır yürüttüğü emperyalist politikaları ve gizli ajandalarını ifşa eden bir liderdi. Kaddafi’nin açık sözlülüğü, bağımsız politikaları ve korkusuz tavrı, Batı’nın çıkarlarını tehdit etti ve onun hedef alınmasına yol açtı. Ölümünün planlı bir suikast olduğu ve ardından itibarsızlaştırılma kampanyalarının devreye sokulduğu pek çok kişi tarafından dile getiriliyor. İşte bu durumun nedenleri ve örneklerle açıklaması: 1. Batı’nın Karanlık Politikalarını İfşa Etti Kaddafi, BM toplantılarında ve uluslararası platformlarda, ABD’nin ve Batı’nın işgal politikalarını, petrol için yapılan savaşları ve Arap dünyasına yönelik çifte standartlarını açıkça dile getirdi. Özellikle 2009’da BM Genel Kurulu’nda yaptığı konuşmada şunları söyledi: • Irak İşgali: ABD’nin Irak’ı yalanlar üzerine işgal ettiğini ve bu savaşın petrol hırsı nedeniyle yapıldığını söyledi. • Filistin Meselesi: İsrail’in Filistin’de işlediği suçlara Batı’nın sessiz kalmasını eleştirdi ve ABD’nin İsrail’i koşulsuz desteklemesini kınadı. Bu gibi açıklamalar, Batı’nın uluslararası kamuoyundaki imajına ciddi zarar verdi ve Kaddafi’yi bir tehdit haline getirdi. 2. Afrika İçin Bağımsız Bir Ekonomik Sistem Kurmak İstedi Kaddafi, Batı’nın ekonomik hegemonyasını kırmak için Afrika’da altına dayalı bir “Afrika Dinarı” oluşturmayı planlıyordu. Bu para birimiyle, Afrika’nın kendi zenginliklerini kullanarak Batı’nın IMF ve Dünya Bankası gibi kurumlarına bağımlılıktan kurtulmasını hedefliyordu. Bu plan, Batı’nın ekonomik çıkarlarına doğrudan bir tehdit oluşturdu. 3. Kaddafi’nin Asla Kimseden Korkmaması Kaddafi, güçlü Batılı devletlere karşı sert bir dil kullanmaktan ve onları eleştirmekten çekinmeyen bir liderdi. Emperyalist güçlerin tehditlerine boyun eğmek yerine, Arap ve Afrika halklarının çıkarlarını savunmaya devam etti. Bu korkusuz tavrı, Batı tarafından “tehlikeli” bir lider olarak görülmesine neden oldu. 4. Planlı Bir Şekilde Öldürülmesi 2011 yılında Batı’nın desteklediği NATO müdahalesi, Libya’yı kaosa sürükledi. Kaddafi’nin ölümü, Batı tarafından desteklenen bir “ayaklanma” sürecinde gerçekleşti. Ancak bu ayaklanma, planlı bir rejim değişikliği operasyonuydu. • NATO, Kaddafi’nin son sığınağını bombalayarak yakalanmasını sağladı ve ardından Kaddafi linç edilerek öldürüldü. • Ölümünden sonra, onun mirasını karalamak için bir propaganda savaşı başlatıldı. 5. Adını Kötüye Çıkartma Çabaları Kaddafi’nin öldürülmesinin ardından, medyada onun diktatörlüğü ve zulmü üzerine yoğun bir propaganda başlatıldı. Halkına sunduğu ücretsiz eğitim, sağlık hizmetleri ve sosyal reformlar görmezden gelindi. Bunun yerine, kişisel hayatına dair çarpıtılmış hikayeler ve Libya’nın istikrarsızlığından tek başına sorumlu tutulduğu söylemler öne çıkarıldı. Örnek Olarak: • Batı medyası, Kaddafi’yi “çılgın diktatör” olarak tanıttı, ancak bu anlatı, Libya’daki petrol kaynaklarını kontrol altına almak için kullanılan bir stratejiydi. • Aynı dönemde, Batı’nın desteklediği diktatörlerin insan hakları ihlalleri görmezden gelindi. Sonuç Muammer Kaddafi, korkusuzluğu ve gerçekleri dile getirme cesareti nedeniyle Batı’nın hedefi haline geldi. Onun planlı bir şekilde öldürülmesi, sadece Libya’yı değil, tüm Arap ve Afrika dünyasını derinden etkiledi. Bugün, Batı’nın Kaddafi’ye yönelik karalama kampanyaları hala devam ediyor, ancak halkına sağladığı refah ve cesur liderliği, birçok kişi tarafından unutulmuyor.
@@galaxes Adamın anlattığı herşey yalan ve amerikanın attığı yalanlarla dolu videolar Muammer Kaddafi, özellikle Amerika Birleşik Devletleri ve Batı’nın uzun yıllardır yürüttüğü emperyalist politikaları ve gizli ajandalarını ifşa eden bir liderdi. Kaddafi’nin açık sözlülüğü, bağımsız politikaları ve korkusuz tavrı, Batı’nın çıkarlarını tehdit etti ve onun hedef alınmasına yol açtı. Ölümünün planlı bir suikast olduğu ve ardından itibarsızlaştırılma kampanyalarının devreye sokulduğu pek çok kişi tarafından dile getiriliyor. İşte bu durumun nedenleri ve örneklerle açıklaması: 1. Batı’nın Karanlık Politikalarını İfşa Etti Kaddafi, BM toplantılarında ve uluslararası platformlarda, ABD’nin ve Batı’nın işgal politikalarını, petrol için yapılan savaşları ve Arap dünyasına yönelik çifte standartlarını açıkça dile getirdi. Özellikle 2009’da BM Genel Kurulu’nda yaptığı konuşmada şunları söyledi: • Irak İşgali: ABD’nin Irak’ı yalanlar üzerine işgal ettiğini ve bu savaşın petrol hırsı nedeniyle yapıldığını söyledi. • Filistin Meselesi: İsrail’in Filistin’de işlediği suçlara Batı’nın sessiz kalmasını eleştirdi ve ABD’nin İsrail’i koşulsuz desteklemesini kınadı. Bu gibi açıklamalar, Batı’nın uluslararası kamuoyundaki imajına ciddi zarar verdi ve Kaddafi’yi bir tehdit haline getirdi. 2. Afrika İçin Bağımsız Bir Ekonomik Sistem Kurmak İstedi Kaddafi, Batı’nın ekonomik hegemonyasını kırmak için Afrika’da altına dayalı bir “Afrika Dinarı” oluşturmayı planlıyordu. Bu para birimiyle, Afrika’nın kendi zenginliklerini kullanarak Batı’nın IMF ve Dünya Bankası gibi kurumlarına bağımlılıktan kurtulmasını hedefliyordu. Bu plan, Batı’nın ekonomik çıkarlarına doğrudan bir tehdit oluşturdu. 3. Kaddafi’nin Asla Kimseden Korkmaması Kaddafi, güçlü Batılı devletlere karşı sert bir dil kullanmaktan ve onları eleştirmekten çekinmeyen bir liderdi. Emperyalist güçlerin tehditlerine boyun eğmek yerine, Arap ve Afrika halklarının çıkarlarını savunmaya devam etti. Bu korkusuz tavrı, Batı tarafından “tehlikeli” bir lider olarak görülmesine neden oldu. 4. Planlı Bir Şekilde Öldürülmesi 2011 yılında Batı’nın desteklediği NATO müdahalesi, Libya’yı kaosa sürükledi. Kaddafi’nin ölümü, Batı tarafından desteklenen bir “ayaklanma” sürecinde gerçekleşti. Ancak bu ayaklanma, planlı bir rejim değişikliği operasyonuydu. • NATO, Kaddafi’nin son sığınağını bombalayarak yakalanmasını sağladı ve ardından Kaddafi linç edilerek öldürüldü. • Ölümünden sonra, onun mirasını karalamak için bir propaganda savaşı başlatıldı. 5. Adını Kötüye Çıkartma Çabaları Kaddafi’nin öldürülmesinin ardından, medyada onun diktatörlüğü ve zulmü üzerine yoğun bir propaganda başlatıldı. Halkına sunduğu ücretsiz eğitim, sağlık hizmetleri ve sosyal reformlar görmezden gelindi. Bunun yerine, kişisel hayatına dair çarpıtılmış hikayeler ve Libya’nın istikrarsızlığından tek başına sorumlu tutulduğu söylemler öne çıkarıldı. Örnek Olarak: • Batı medyası, Kaddafi’yi “çılgın diktatör” olarak tanıttı, ancak bu anlatı, Libya’daki petrol kaynaklarını kontrol altına almak için kullanılan bir stratejiydi. • Aynı dönemde, Batı’nın desteklediği diktatörlerin insan hakları ihlalleri görmezden gelindi. Sonuç Muammer Kaddafi, korkusuzluğu ve gerçekleri dile getirme cesareti nedeniyle Batı’nın hedefi haline geldi. Onun planlı bir şekilde öldürülmesi, sadece Libya’yı değil, tüm Arap ve Afrika dünyasını derinden etkiledi. Bugün, Batı’nın Kaddafi’ye yönelik karalama kampanyaları hala devam ediyor, ancak halkına sağladığı refah ve cesur liderliği, birçok kişi tarafından unutulmuyor.
@@erdemkrskuzu7548 Adamın anlattığı herşey yalan ve amerikanın attığı yalanlarla dolu videolar Muammer Kaddafi, özellikle Amerika Birleşik Devletleri ve Batı’nın uzun yıllardır yürüttüğü emperyalist politikaları ve gizli ajandalarını ifşa eden bir liderdi. Kaddafi’nin açık sözlülüğü, bağımsız politikaları ve korkusuz tavrı, Batı’nın çıkarlarını tehdit etti ve onun hedef alınmasına yol açtı. Ölümünün planlı bir suikast olduğu ve ardından itibarsızlaştırılma kampanyalarının devreye sokulduğu pek çok kişi tarafından dile getiriliyor. İşte bu durumun nedenleri ve örneklerle açıklaması: 1. Batı’nın Karanlık Politikalarını İfşa Etti Kaddafi, BM toplantılarında ve uluslararası platformlarda, ABD’nin ve Batı’nın işgal politikalarını, petrol için yapılan savaşları ve Arap dünyasına yönelik çifte standartlarını açıkça dile getirdi. Özellikle 2009’da BM Genel Kurulu’nda yaptığı konuşmada şunları söyledi: • Irak İşgali: ABD’nin Irak’ı yalanlar üzerine işgal ettiğini ve bu savaşın petrol hırsı nedeniyle yapıldığını söyledi. • Filistin Meselesi: İsrail’in Filistin’de işlediği suçlara Batı’nın sessiz kalmasını eleştirdi ve ABD’nin İsrail’i koşulsuz desteklemesini kınadı. Bu gibi açıklamalar, Batı’nın uluslararası kamuoyundaki imajına ciddi zarar verdi ve Kaddafi’yi bir tehdit haline getirdi. 2. Afrika İçin Bağımsız Bir Ekonomik Sistem Kurmak İstedi Kaddafi, Batı’nın ekonomik hegemonyasını kırmak için Afrika’da altına dayalı bir “Afrika Dinarı” oluşturmayı planlıyordu. Bu para birimiyle, Afrika’nın kendi zenginliklerini kullanarak Batı’nın IMF ve Dünya Bankası gibi kurumlarına bağımlılıktan kurtulmasını hedefliyordu. Bu plan, Batı’nın ekonomik çıkarlarına doğrudan bir tehdit oluşturdu. 3. Kaddafi’nin Asla Kimseden Korkmaması Kaddafi, güçlü Batılı devletlere karşı sert bir dil kullanmaktan ve onları eleştirmekten çekinmeyen bir liderdi. Emperyalist güçlerin tehditlerine boyun eğmek yerine, Arap ve Afrika halklarının çıkarlarını savunmaya devam etti. Bu korkusuz tavrı, Batı tarafından “tehlikeli” bir lider olarak görülmesine neden oldu. 4. Planlı Bir Şekilde Öldürülmesi 2011 yılında Batı’nın desteklediği NATO müdahalesi, Libya’yı kaosa sürükledi. Kaddafi’nin ölümü, Batı tarafından desteklenen bir “ayaklanma” sürecinde gerçekleşti. Ancak bu ayaklanma, planlı bir rejim değişikliği operasyonuydu. • NATO, Kaddafi’nin son sığınağını bombalayarak yakalanmasını sağladı ve ardından Kaddafi linç edilerek öldürüldü. • Ölümünden sonra, onun mirasını karalamak için bir propaganda savaşı başlatıldı. 5. Adını Kötüye Çıkartma Çabaları Kaddafi’nin öldürülmesinin ardından, medyada onun diktatörlüğü ve zulmü üzerine yoğun bir propaganda başlatıldı. Halkına sunduğu ücretsiz eğitim, sağlık hizmetleri ve sosyal reformlar görmezden gelindi. Bunun yerine, kişisel hayatına dair çarpıtılmış hikayeler ve Libya’nın istikrarsızlığından tek başına sorumlu tutulduğu söylemler öne çıkarıldı. Örnek Olarak: • Batı medyası, Kaddafi’yi “çılgın diktatör” olarak tanıttı, ancak bu anlatı, Libya’daki petrol kaynaklarını kontrol altına almak için kullanılan bir stratejiydi. • Aynı dönemde, Batı’nın desteklediği diktatörlerin insan hakları ihlalleri görmezden gelindi. Sonuç Muammer Kaddafi, korkusuzluğu ve gerçekleri dile getirme cesareti nedeniyle Batı’nın hedefi haline geldi. Onun planlı bir şekilde öldürülmesi, sadece Libya’yı değil, tüm Arap ve Afrika dünyasını derinden etkiledi. Bugün, Batı’nın Kaddafi’ye yönelik karalama kampanyaları hala devam ediyor, ancak halkına sağladığı refah ve cesur liderliği, birçok kişi tarafından unutulmuyor.
Belli kısımlar saddam videosundaki gibi netflixteki zorba nasıl olunur belgeselininin 5. bölümüne ait ancak yinede animasyonlaştırma ve seslendirme gayet iyi
Yok arkadaş yolda gördüm afganları talibana yolluyordu bende dedim abi Yusuf Kayaalp video atmış beni de yolla şuraya tamamdır dedi geldik işte :D@@okanerdogn0
Adamın anlattığı herşey yalan ve amerikanın attığı yalanlarla dolu videolar Muammer Kaddafi, özellikle Amerika Birleşik Devletleri ve Batı’nın uzun yıllardır yürüttüğü emperyalist politikaları ve gizli ajandalarını ifşa eden bir liderdi. Kaddafi’nin açık sözlülüğü, bağımsız politikaları ve korkusuz tavrı, Batı’nın çıkarlarını tehdit etti ve onun hedef alınmasına yol açtı. Ölümünün planlı bir suikast olduğu ve ardından itibarsızlaştırılma kampanyalarının devreye sokulduğu pek çok kişi tarafından dile getiriliyor. İşte bu durumun nedenleri ve örneklerle açıklaması: 1. Batı’nın Karanlık Politikalarını İfşa Etti Kaddafi, BM toplantılarında ve uluslararası platformlarda, ABD’nin ve Batı’nın işgal politikalarını, petrol için yapılan savaşları ve Arap dünyasına yönelik çifte standartlarını açıkça dile getirdi. Özellikle 2009’da BM Genel Kurulu’nda yaptığı konuşmada şunları söyledi: • Irak İşgali: ABD’nin Irak’ı yalanlar üzerine işgal ettiğini ve bu savaşın petrol hırsı nedeniyle yapıldığını söyledi. • Filistin Meselesi: İsrail’in Filistin’de işlediği suçlara Batı’nın sessiz kalmasını eleştirdi ve ABD’nin İsrail’i koşulsuz desteklemesini kınadı. Bu gibi açıklamalar, Batı’nın uluslararası kamuoyundaki imajına ciddi zarar verdi ve Kaddafi’yi bir tehdit haline getirdi. 2. Afrika İçin Bağımsız Bir Ekonomik Sistem Kurmak İstedi Kaddafi, Batı’nın ekonomik hegemonyasını kırmak için Afrika’da altına dayalı bir “Afrika Dinarı” oluşturmayı planlıyordu. Bu para birimiyle, Afrika’nın kendi zenginliklerini kullanarak Batı’nın IMF ve Dünya Bankası gibi kurumlarına bağımlılıktan kurtulmasını hedefliyordu. Bu plan, Batı’nın ekonomik çıkarlarına doğrudan bir tehdit oluşturdu. 3. Kaddafi’nin Asla Kimseden Korkmaması Kaddafi, güçlü Batılı devletlere karşı sert bir dil kullanmaktan ve onları eleştirmekten çekinmeyen bir liderdi. Emperyalist güçlerin tehditlerine boyun eğmek yerine, Arap ve Afrika halklarının çıkarlarını savunmaya devam etti. Bu korkusuz tavrı, Batı tarafından “tehlikeli” bir lider olarak görülmesine neden oldu. 4. Planlı Bir Şekilde Öldürülmesi 2011 yılında Batı’nın desteklediği NATO müdahalesi, Libya’yı kaosa sürükledi. Kaddafi’nin ölümü, Batı tarafından desteklenen bir “ayaklanma” sürecinde gerçekleşti. Ancak bu ayaklanma, planlı bir rejim değişikliği operasyonuydu. • NATO, Kaddafi’nin son sığınağını bombalayarak yakalanmasını sağladı ve ardından Kaddafi linç edilerek öldürüldü. • Ölümünden sonra, onun mirasını karalamak için bir propaganda savaşı başlatıldı. 5. Adını Kötüye Çıkartma Çabaları Kaddafi’nin öldürülmesinin ardından, medyada onun diktatörlüğü ve zulmü üzerine yoğun bir propaganda başlatıldı. Halkına sunduğu ücretsiz eğitim, sağlık hizmetleri ve sosyal reformlar görmezden gelindi. Bunun yerine, kişisel hayatına dair çarpıtılmış hikayeler ve Libya’nın istikrarsızlığından tek başına sorumlu tutulduğu söylemler öne çıkarıldı. Örnek Olarak: • Batı medyası, Kaddafi’yi “çılgın diktatör” olarak tanıttı, ancak bu anlatı, Libya’daki petrol kaynaklarını kontrol altına almak için kullanılan bir stratejiydi. • Aynı dönemde, Batı’nın desteklediği diktatörlerin insan hakları ihlalleri görmezden gelindi. Sonuç Muammer Kaddafi, korkusuzluğu ve gerçekleri dile getirme cesareti nedeniyle Batı’nın hedefi haline geldi. Onun planlı bir şekilde öldürülmesi, sadece Libya’yı değil, tüm Arap ve Afrika dünyasını derinden etkiledi. Bugün, Batı’nın Kaddafi’ye yönelik karalama kampanyaları hala devam ediyor, ancak halkına sağladığı refah ve cesur liderliği, birçok kişi tarafından unutulmuyor.
Yine güzel bir video👍🏻 İstek parça sipariş ediyormuş gibi anlaşılmasın, fikir vermek için söyleyeyim. Çeçen - rus savaşıyla ilgili bir video yapmak ister misin? Nord Ost Dubrovka faciası, Beslan’da okulda rehine krizi, 1999’da rusların yapıp çeçenlerin üzerine yıktığı söylenen apartman bombalamaları ve ardından Putin’in gelişi falan. Ardından Çeçenistanın Kadyrov tarafından satılması..Moskova’da yaşananlardan sonra gündemdeki konularla alakalı güzel bir içerik olur zannımca
Adamın anlattığı herşey yalan ve amerikanın attığı yalanlarla dolu videolar Muammer Kaddafi, özellikle Amerika Birleşik Devletleri ve Batı’nın uzun yıllardır yürüttüğü emperyalist politikaları ve gizli ajandalarını ifşa eden bir liderdi. Kaddafi’nin açık sözlülüğü, bağımsız politikaları ve korkusuz tavrı, Batı’nın çıkarlarını tehdit etti ve onun hedef alınmasına yol açtı. Ölümünün planlı bir suikast olduğu ve ardından itibarsızlaştırılma kampanyalarının devreye sokulduğu pek çok kişi tarafından dile getiriliyor. İşte bu durumun nedenleri ve örneklerle açıklaması: 1. Batı’nın Karanlık Politikalarını İfşa Etti Kaddafi, BM toplantılarında ve uluslararası platformlarda, ABD’nin ve Batı’nın işgal politikalarını, petrol için yapılan savaşları ve Arap dünyasına yönelik çifte standartlarını açıkça dile getirdi. Özellikle 2009’da BM Genel Kurulu’nda yaptığı konuşmada şunları söyledi: • Irak İşgali: ABD’nin Irak’ı yalanlar üzerine işgal ettiğini ve bu savaşın petrol hırsı nedeniyle yapıldığını söyledi. • Filistin Meselesi: İsrail’in Filistin’de işlediği suçlara Batı’nın sessiz kalmasını eleştirdi ve ABD’nin İsrail’i koşulsuz desteklemesini kınadı. Bu gibi açıklamalar, Batı’nın uluslararası kamuoyundaki imajına ciddi zarar verdi ve Kaddafi’yi bir tehdit haline getirdi. 2. Afrika İçin Bağımsız Bir Ekonomik Sistem Kurmak İstedi Kaddafi, Batı’nın ekonomik hegemonyasını kırmak için Afrika’da altına dayalı bir “Afrika Dinarı” oluşturmayı planlıyordu. Bu para birimiyle, Afrika’nın kendi zenginliklerini kullanarak Batı’nın IMF ve Dünya Bankası gibi kurumlarına bağımlılıktan kurtulmasını hedefliyordu. Bu plan, Batı’nın ekonomik çıkarlarına doğrudan bir tehdit oluşturdu. 3. Kaddafi’nin Asla Kimseden Korkmaması Kaddafi, güçlü Batılı devletlere karşı sert bir dil kullanmaktan ve onları eleştirmekten çekinmeyen bir liderdi. Emperyalist güçlerin tehditlerine boyun eğmek yerine, Arap ve Afrika halklarının çıkarlarını savunmaya devam etti. Bu korkusuz tavrı, Batı tarafından “tehlikeli” bir lider olarak görülmesine neden oldu. 4. Planlı Bir Şekilde Öldürülmesi 2011 yılında Batı’nın desteklediği NATO müdahalesi, Libya’yı kaosa sürükledi. Kaddafi’nin ölümü, Batı tarafından desteklenen bir “ayaklanma” sürecinde gerçekleşti. Ancak bu ayaklanma, planlı bir rejim değişikliği operasyonuydu. • NATO, Kaddafi’nin son sığınağını bombalayarak yakalanmasını sağladı ve ardından Kaddafi linç edilerek öldürüldü. • Ölümünden sonra, onun mirasını karalamak için bir propaganda savaşı başlatıldı. 5. Adını Kötüye Çıkartma Çabaları Kaddafi’nin öldürülmesinin ardından, medyada onun diktatörlüğü ve zulmü üzerine yoğun bir propaganda başlatıldı. Halkına sunduğu ücretsiz eğitim, sağlık hizmetleri ve sosyal reformlar görmezden gelindi. Bunun yerine, kişisel hayatına dair çarpıtılmış hikayeler ve Libya’nın istikrarsızlığından tek başına sorumlu tutulduğu söylemler öne çıkarıldı. Örnek Olarak: • Batı medyası, Kaddafi’yi “çılgın diktatör” olarak tanıttı, ancak bu anlatı, Libya’daki petrol kaynaklarını kontrol altına almak için kullanılan bir stratejiydi. • Aynı dönemde, Batı’nın desteklediği diktatörlerin insan hakları ihlalleri görmezden gelindi. Sonuç Muammer Kaddafi, korkusuzluğu ve gerçekleri dile getirme cesareti nedeniyle Batı’nın hedefi haline geldi. Onun planlı bir şekilde öldürülmesi, sadece Libya’yı değil, tüm Arap ve Afrika dünyasını derinden etkiledi. Bugün, Batı’nın Kaddafi’ye yönelik karalama kampanyaları hala devam ediyor, ancak halkına sağladığı refah ve cesur liderliği, birçok kişi tarafından unutulmuyor.
Libya, Arap dünyasında belki de Türkiye'yi en çok seven ülkelerden biridir. Ülkede 1-1.4 Milyon kadar Mağrip Türkü (Kuloğlu Türkleri olarak bilinirler) vardır. Bu da ülkede her 5 kişiden birinin Türk olduğunu gösterir. Çok zengin yer altı kaynakları olmasının yanında çok değerli ve Akdeniz'e kıyısı olan bir konuma sahip. Lakin insani gelişmişlik, savaşlar, terör örgütlerinin ilgisini çekmesi ve Avrupa'nın kendilerine yakın bir coğrafyada (Libya, İtalya'ya oldukça yakın bir ülkedir.) rakip istememeleri Libya'da ki mevcut durumun zeminini hazırlamıştır. Birkaç yıldır barış çabaları kısmen başarılı olsa da, halen üç farklı güç tarafından yönetilmekte ve istikrarı yakalayamamaktadır.
Adamın anlattığı herşey yalan ve amerikanın attığı yalanlarla dolu videolar Muammer Kaddafi, özellikle Amerika Birleşik Devletleri ve Batı’nın uzun yıllardır yürüttüğü emperyalist politikaları ve gizli ajandalarını ifşa eden bir liderdi. Kaddafi’nin açık sözlülüğü, bağımsız politikaları ve korkusuz tavrı, Batı’nın çıkarlarını tehdit etti ve onun hedef alınmasına yol açtı. Ölümünün planlı bir suikast olduğu ve ardından itibarsızlaştırılma kampanyalarının devreye sokulduğu pek çok kişi tarafından dile getiriliyor. İşte bu durumun nedenleri ve örneklerle açıklaması: 1. Batı’nın Karanlık Politikalarını İfşa Etti Kaddafi, BM toplantılarında ve uluslararası platformlarda, ABD’nin ve Batı’nın işgal politikalarını, petrol için yapılan savaşları ve Arap dünyasına yönelik çifte standartlarını açıkça dile getirdi. Özellikle 2009’da BM Genel Kurulu’nda yaptığı konuşmada şunları söyledi: • Irak İşgali: ABD’nin Irak’ı yalanlar üzerine işgal ettiğini ve bu savaşın petrol hırsı nedeniyle yapıldığını söyledi. • Filistin Meselesi: İsrail’in Filistin’de işlediği suçlara Batı’nın sessiz kalmasını eleştirdi ve ABD’nin İsrail’i koşulsuz desteklemesini kınadı. Bu gibi açıklamalar, Batı’nın uluslararası kamuoyundaki imajına ciddi zarar verdi ve Kaddafi’yi bir tehdit haline getirdi. 2. Afrika İçin Bağımsız Bir Ekonomik Sistem Kurmak İstedi Kaddafi, Batı’nın ekonomik hegemonyasını kırmak için Afrika’da altına dayalı bir “Afrika Dinarı” oluşturmayı planlıyordu. Bu para birimiyle, Afrika’nın kendi zenginliklerini kullanarak Batı’nın IMF ve Dünya Bankası gibi kurumlarına bağımlılıktan kurtulmasını hedefliyordu. Bu plan, Batı’nın ekonomik çıkarlarına doğrudan bir tehdit oluşturdu. 3. Kaddafi’nin Asla Kimseden Korkmaması Kaddafi, güçlü Batılı devletlere karşı sert bir dil kullanmaktan ve onları eleştirmekten çekinmeyen bir liderdi. Emperyalist güçlerin tehditlerine boyun eğmek yerine, Arap ve Afrika halklarının çıkarlarını savunmaya devam etti. Bu korkusuz tavrı, Batı tarafından “tehlikeli” bir lider olarak görülmesine neden oldu. 4. Planlı Bir Şekilde Öldürülmesi 2011 yılında Batı’nın desteklediği NATO müdahalesi, Libya’yı kaosa sürükledi. Kaddafi’nin ölümü, Batı tarafından desteklenen bir “ayaklanma” sürecinde gerçekleşti. Ancak bu ayaklanma, planlı bir rejim değişikliği operasyonuydu. • NATO, Kaddafi’nin son sığınağını bombalayarak yakalanmasını sağladı ve ardından Kaddafi linç edilerek öldürüldü. • Ölümünden sonra, onun mirasını karalamak için bir propaganda savaşı başlatıldı. 5. Adını Kötüye Çıkartma Çabaları Kaddafi’nin öldürülmesinin ardından, medyada onun diktatörlüğü ve zulmü üzerine yoğun bir propaganda başlatıldı. Halkına sunduğu ücretsiz eğitim, sağlık hizmetleri ve sosyal reformlar görmezden gelindi. Bunun yerine, kişisel hayatına dair çarpıtılmış hikayeler ve Libya’nın istikrarsızlığından tek başına sorumlu tutulduğu söylemler öne çıkarıldı. Örnek Olarak: • Batı medyası, Kaddafi’yi “çılgın diktatör” olarak tanıttı, ancak bu anlatı, Libya’daki petrol kaynaklarını kontrol altına almak için kullanılan bir stratejiydi. • Aynı dönemde, Batı’nın desteklediği diktatörlerin insan hakları ihlalleri görmezden gelindi. Sonuç Muammer Kaddafi, korkusuzluğu ve gerçekleri dile getirme cesareti nedeniyle Batı’nın hedefi haline geldi. Onun planlı bir şekilde öldürülmesi, sadece Libya’yı değil, tüm Arap ve Afrika dünyasını derinden etkiledi. Bugün, Batı’nın Kaddafi’ye yönelik karalama kampanyaları hala devam ediyor, ancak halkına sağladığı refah ve cesur liderliği, birçok kişi tarafından unutulmuyor.
Adamın anlattığı herşey yalan ve amerikanın attığı yalanlarla dolu videolar Muammer Kaddafi, özellikle Amerika Birleşik Devletleri ve Batı’nın uzun yıllardır yürüttüğü emperyalist politikaları ve gizli ajandalarını ifşa eden bir liderdi. Kaddafi’nin açık sözlülüğü, bağımsız politikaları ve korkusuz tavrı, Batı’nın çıkarlarını tehdit etti ve onun hedef alınmasına yol açtı. Ölümünün planlı bir suikast olduğu ve ardından itibarsızlaştırılma kampanyalarının devreye sokulduğu pek çok kişi tarafından dile getiriliyor. İşte bu durumun nedenleri ve örneklerle açıklaması: 1. Batı’nın Karanlık Politikalarını İfşa Etti Kaddafi, BM toplantılarında ve uluslararası platformlarda, ABD’nin ve Batı’nın işgal politikalarını, petrol için yapılan savaşları ve Arap dünyasına yönelik çifte standartlarını açıkça dile getirdi. Özellikle 2009’da BM Genel Kurulu’nda yaptığı konuşmada şunları söyledi: • Irak İşgali: ABD’nin Irak’ı yalanlar üzerine işgal ettiğini ve bu savaşın petrol hırsı nedeniyle yapıldığını söyledi. • Filistin Meselesi: İsrail’in Filistin’de işlediği suçlara Batı’nın sessiz kalmasını eleştirdi ve ABD’nin İsrail’i koşulsuz desteklemesini kınadı. Bu gibi açıklamalar, Batı’nın uluslararası kamuoyundaki imajına ciddi zarar verdi ve Kaddafi’yi bir tehdit haline getirdi. 2. Afrika İçin Bağımsız Bir Ekonomik Sistem Kurmak İstedi Kaddafi, Batı’nın ekonomik hegemonyasını kırmak için Afrika’da altına dayalı bir “Afrika Dinarı” oluşturmayı planlıyordu. Bu para birimiyle, Afrika’nın kendi zenginliklerini kullanarak Batı’nın IMF ve Dünya Bankası gibi kurumlarına bağımlılıktan kurtulmasını hedefliyordu. Bu plan, Batı’nın ekonomik çıkarlarına doğrudan bir tehdit oluşturdu. 3. Kaddafi’nin Asla Kimseden Korkmaması Kaddafi, güçlü Batılı devletlere karşı sert bir dil kullanmaktan ve onları eleştirmekten çekinmeyen bir liderdi. Emperyalist güçlerin tehditlerine boyun eğmek yerine, Arap ve Afrika halklarının çıkarlarını savunmaya devam etti. Bu korkusuz tavrı, Batı tarafından “tehlikeli” bir lider olarak görülmesine neden oldu. 4. Planlı Bir Şekilde Öldürülmesi 2011 yılında Batı’nın desteklediği NATO müdahalesi, Libya’yı kaosa sürükledi. Kaddafi’nin ölümü, Batı tarafından desteklenen bir “ayaklanma” sürecinde gerçekleşti. Ancak bu ayaklanma, planlı bir rejim değişikliği operasyonuydu. • NATO, Kaddafi’nin son sığınağını bombalayarak yakalanmasını sağladı ve ardından Kaddafi linç edilerek öldürüldü. • Ölümünden sonra, onun mirasını karalamak için bir propaganda savaşı başlatıldı. 5. Adını Kötüye Çıkartma Çabaları Kaddafi’nin öldürülmesinin ardından, medyada onun diktatörlüğü ve zulmü üzerine yoğun bir propaganda başlatıldı. Halkına sunduğu ücretsiz eğitim, sağlık hizmetleri ve sosyal reformlar görmezden gelindi. Bunun yerine, kişisel hayatına dair çarpıtılmış hikayeler ve Libya’nın istikrarsızlığından tek başına sorumlu tutulduğu söylemler öne çıkarıldı. Örnek Olarak: • Batı medyası, Kaddafi’yi “çılgın diktatör” olarak tanıttı, ancak bu anlatı, Libya’daki petrol kaynaklarını kontrol altına almak için kullanılan bir stratejiydi. • Aynı dönemde, Batı’nın desteklediği diktatörlerin insan hakları ihlalleri görmezden gelindi. Sonuç Muammer Kaddafi, korkusuzluğu ve gerçekleri dile getirme cesareti nedeniyle Batı’nın hedefi haline geldi. Onun planlı bir şekilde öldürülmesi, sadece Libya’yı değil, tüm Arap ve Afrika dünyasını derinden etkiledi. Bugün, Batı’nın Kaddafi’ye yönelik karalama kampanyaları hala devam ediyor, ancak halkına sağladığı refah ve cesur liderliği, birçok kişi tarafından unutulmuyor.
Adamın anlattığı herşey yalan ve amerikanın attığı yalanlarla dolu videolar Muammer Kaddafi, özellikle Amerika Birleşik Devletleri ve Batı’nın uzun yıllardır yürüttüğü emperyalist politikaları ve gizli ajandalarını ifşa eden bir liderdi. Kaddafi’nin açık sözlülüğü, bağımsız politikaları ve korkusuz tavrı, Batı’nın çıkarlarını tehdit etti ve onun hedef alınmasına yol açtı. Ölümünün planlı bir suikast olduğu ve ardından itibarsızlaştırılma kampanyalarının devreye sokulduğu pek çok kişi tarafından dile getiriliyor. İşte bu durumun nedenleri ve örneklerle açıklaması: 1. Batı’nın Karanlık Politikalarını İfşa Etti Kaddafi, BM toplantılarında ve uluslararası platformlarda, ABD’nin ve Batı’nın işgal politikalarını, petrol için yapılan savaşları ve Arap dünyasına yönelik çifte standartlarını açıkça dile getirdi. Özellikle 2009’da BM Genel Kurulu’nda yaptığı konuşmada şunları söyledi: • Irak İşgali: ABD’nin Irak’ı yalanlar üzerine işgal ettiğini ve bu savaşın petrol hırsı nedeniyle yapıldığını söyledi. • Filistin Meselesi: İsrail’in Filistin’de işlediği suçlara Batı’nın sessiz kalmasını eleştirdi ve ABD’nin İsrail’i koşulsuz desteklemesini kınadı. Bu gibi açıklamalar, Batı’nın uluslararası kamuoyundaki imajına ciddi zarar verdi ve Kaddafi’yi bir tehdit haline getirdi. 2. Afrika İçin Bağımsız Bir Ekonomik Sistem Kurmak İstedi Kaddafi, Batı’nın ekonomik hegemonyasını kırmak için Afrika’da altına dayalı bir “Afrika Dinarı” oluşturmayı planlıyordu. Bu para birimiyle, Afrika’nın kendi zenginliklerini kullanarak Batı’nın IMF ve Dünya Bankası gibi kurumlarına bağımlılıktan kurtulmasını hedefliyordu. Bu plan, Batı’nın ekonomik çıkarlarına doğrudan bir tehdit oluşturdu. 3. Kaddafi’nin Asla Kimseden Korkmaması Kaddafi, güçlü Batılı devletlere karşı sert bir dil kullanmaktan ve onları eleştirmekten çekinmeyen bir liderdi. Emperyalist güçlerin tehditlerine boyun eğmek yerine, Arap ve Afrika halklarının çıkarlarını savunmaya devam etti. Bu korkusuz tavrı, Batı tarafından “tehlikeli” bir lider olarak görülmesine neden oldu. 4. Planlı Bir Şekilde Öldürülmesi 2011 yılında Batı’nın desteklediği NATO müdahalesi, Libya’yı kaosa sürükledi. Kaddafi’nin ölümü, Batı tarafından desteklenen bir “ayaklanma” sürecinde gerçekleşti. Ancak bu ayaklanma, planlı bir rejim değişikliği operasyonuydu. • NATO, Kaddafi’nin son sığınağını bombalayarak yakalanmasını sağladı ve ardından Kaddafi linç edilerek öldürüldü. • Ölümünden sonra, onun mirasını karalamak için bir propaganda savaşı başlatıldı. 5. Adını Kötüye Çıkartma Çabaları Kaddafi’nin öldürülmesinin ardından, medyada onun diktatörlüğü ve zulmü üzerine yoğun bir propaganda başlatıldı. Halkına sunduğu ücretsiz eğitim, sağlık hizmetleri ve sosyal reformlar görmezden gelindi. Bunun yerine, kişisel hayatına dair çarpıtılmış hikayeler ve Libya’nın istikrarsızlığından tek başına sorumlu tutulduğu söylemler öne çıkarıldı. Örnek Olarak: • Batı medyası, Kaddafi’yi “çılgın diktatör” olarak tanıttı, ancak bu anlatı, Libya’daki petrol kaynaklarını kontrol altına almak için kullanılan bir stratejiydi. • Aynı dönemde, Batı’nın desteklediği diktatörlerin insan hakları ihlalleri görmezden gelindi. Sonuç Muammer Kaddafi, korkusuzluğu ve gerçekleri dile getirme cesareti nedeniyle Batı’nın hedefi haline geldi. Onun planlı bir şekilde öldürülmesi, sadece Libya’yı değil, tüm Arap ve Afrika dünyasını derinden etkiledi. Bugün, Batı’nın Kaddafi’ye yönelik karalama kampanyaları hala devam ediyor, ancak halkına sağladığı refah ve cesur liderliği, birçok kişi tarafından unutulmuyor.
Adamın anlattığı herşey yalan ve amerikanın attığı yalanlarla dolu videolar Muammer Kaddafi, özellikle Amerika Birleşik Devletleri ve Batı’nın uzun yıllardır yürüttüğü emperyalist politikaları ve gizli ajandalarını ifşa eden bir liderdi. Kaddafi’nin açık sözlülüğü, bağımsız politikaları ve korkusuz tavrı, Batı’nın çıkarlarını tehdit etti ve onun hedef alınmasına yol açtı. Ölümünün planlı bir suikast olduğu ve ardından itibarsızlaştırılma kampanyalarının devreye sokulduğu pek çok kişi tarafından dile getiriliyor. İşte bu durumun nedenleri ve örneklerle açıklaması: 1. Batı’nın Karanlık Politikalarını İfşa Etti Kaddafi, BM toplantılarında ve uluslararası platformlarda, ABD’nin ve Batı’nın işgal politikalarını, petrol için yapılan savaşları ve Arap dünyasına yönelik çifte standartlarını açıkça dile getirdi. Özellikle 2009’da BM Genel Kurulu’nda yaptığı konuşmada şunları söyledi: • Irak İşgali: ABD’nin Irak’ı yalanlar üzerine işgal ettiğini ve bu savaşın petrol hırsı nedeniyle yapıldığını söyledi. • Filistin Meselesi: İsrail’in Filistin’de işlediği suçlara Batı’nın sessiz kalmasını eleştirdi ve ABD’nin İsrail’i koşulsuz desteklemesini kınadı. Bu gibi açıklamalar, Batı’nın uluslararası kamuoyundaki imajına ciddi zarar verdi ve Kaddafi’yi bir tehdit haline getirdi. 2. Afrika İçin Bağımsız Bir Ekonomik Sistem Kurmak İstedi Kaddafi, Batı’nın ekonomik hegemonyasını kırmak için Afrika’da altına dayalı bir “Afrika Dinarı” oluşturmayı planlıyordu. Bu para birimiyle, Afrika’nın kendi zenginliklerini kullanarak Batı’nın IMF ve Dünya Bankası gibi kurumlarına bağımlılıktan kurtulmasını hedefliyordu. Bu plan, Batı’nın ekonomik çıkarlarına doğrudan bir tehdit oluşturdu. 3. Kaddafi’nin Asla Kimseden Korkmaması Kaddafi, güçlü Batılı devletlere karşı sert bir dil kullanmaktan ve onları eleştirmekten çekinmeyen bir liderdi. Emperyalist güçlerin tehditlerine boyun eğmek yerine, Arap ve Afrika halklarının çıkarlarını savunmaya devam etti. Bu korkusuz tavrı, Batı tarafından “tehlikeli” bir lider olarak görülmesine neden oldu. 4. Planlı Bir Şekilde Öldürülmesi 2011 yılında Batı’nın desteklediği NATO müdahalesi, Libya’yı kaosa sürükledi. Kaddafi’nin ölümü, Batı tarafından desteklenen bir “ayaklanma” sürecinde gerçekleşti. Ancak bu ayaklanma, planlı bir rejim değişikliği operasyonuydu. • NATO, Kaddafi’nin son sığınağını bombalayarak yakalanmasını sağladı ve ardından Kaddafi linç edilerek öldürüldü. • Ölümünden sonra, onun mirasını karalamak için bir propaganda savaşı başlatıldı. 5. Adını Kötüye Çıkartma Çabaları Kaddafi’nin öldürülmesinin ardından, medyada onun diktatörlüğü ve zulmü üzerine yoğun bir propaganda başlatıldı. Halkına sunduğu ücretsiz eğitim, sağlık hizmetleri ve sosyal reformlar görmezden gelindi. Bunun yerine, kişisel hayatına dair çarpıtılmış hikayeler ve Libya’nın istikrarsızlığından tek başına sorumlu tutulduğu söylemler öne çıkarıldı. Örnek Olarak: • Batı medyası, Kaddafi’yi “çılgın diktatör” olarak tanıttı, ancak bu anlatı, Libya’daki petrol kaynaklarını kontrol altına almak için kullanılan bir stratejiydi. • Aynı dönemde, Batı’nın desteklediği diktatörlerin insan hakları ihlalleri görmezden gelindi. Sonuç Muammer Kaddafi, korkusuzluğu ve gerçekleri dile getirme cesareti nedeniyle Batı’nın hedefi haline geldi. Onun planlı bir şekilde öldürülmesi, sadece Libya’yı değil, tüm Arap ve Afrika dünyasını derinden etkiledi. Bugün, Batı’nın Kaddafi’ye yönelik karalama kampanyaları hala devam ediyor, ancak halkına sağladığı refah ve cesur liderliği, birçok kişi tarafından unutulmuyor.
Adamın anlattığı herşey yalan ve amerikanın attığı yalanlarla dolu videolar Muammer Kaddafi, özellikle Amerika Birleşik Devletleri ve Batı’nın uzun yıllardır yürüttüğü emperyalist politikaları ve gizli ajandalarını ifşa eden bir liderdi. Kaddafi’nin açık sözlülüğü, bağımsız politikaları ve korkusuz tavrı, Batı’nın çıkarlarını tehdit etti ve onun hedef alınmasına yol açtı. Ölümünün planlı bir suikast olduğu ve ardından itibarsızlaştırılma kampanyalarının devreye sokulduğu pek çok kişi tarafından dile getiriliyor. İşte bu durumun nedenleri ve örneklerle açıklaması: 1. Batı’nın Karanlık Politikalarını İfşa Etti Kaddafi, BM toplantılarında ve uluslararası platformlarda, ABD’nin ve Batı’nın işgal politikalarını, petrol için yapılan savaşları ve Arap dünyasına yönelik çifte standartlarını açıkça dile getirdi. Özellikle 2009’da BM Genel Kurulu’nda yaptığı konuşmada şunları söyledi: • Irak İşgali: ABD’nin Irak’ı yalanlar üzerine işgal ettiğini ve bu savaşın petrol hırsı nedeniyle yapıldığını söyledi. • Filistin Meselesi: İsrail’in Filistin’de işlediği suçlara Batı’nın sessiz kalmasını eleştirdi ve ABD’nin İsrail’i koşulsuz desteklemesini kınadı. Bu gibi açıklamalar, Batı’nın uluslararası kamuoyundaki imajına ciddi zarar verdi ve Kaddafi’yi bir tehdit haline getirdi. 2. Afrika İçin Bağımsız Bir Ekonomik Sistem Kurmak İstedi Kaddafi, Batı’nın ekonomik hegemonyasını kırmak için Afrika’da altına dayalı bir “Afrika Dinarı” oluşturmayı planlıyordu. Bu para birimiyle, Afrika’nın kendi zenginliklerini kullanarak Batı’nın IMF ve Dünya Bankası gibi kurumlarına bağımlılıktan kurtulmasını hedefliyordu. Bu plan, Batı’nın ekonomik çıkarlarına doğrudan bir tehdit oluşturdu. 3. Kaddafi’nin Asla Kimseden Korkmaması Kaddafi, güçlü Batılı devletlere karşı sert bir dil kullanmaktan ve onları eleştirmekten çekinmeyen bir liderdi. Emperyalist güçlerin tehditlerine boyun eğmek yerine, Arap ve Afrika halklarının çıkarlarını savunmaya devam etti. Bu korkusuz tavrı, Batı tarafından “tehlikeli” bir lider olarak görülmesine neden oldu. 4. Planlı Bir Şekilde Öldürülmesi 2011 yılında Batı’nın desteklediği NATO müdahalesi, Libya’yı kaosa sürükledi. Kaddafi’nin ölümü, Batı tarafından desteklenen bir “ayaklanma” sürecinde gerçekleşti. Ancak bu ayaklanma, planlı bir rejim değişikliği operasyonuydu. • NATO, Kaddafi’nin son sığınağını bombalayarak yakalanmasını sağladı ve ardından Kaddafi linç edilerek öldürüldü. • Ölümünden sonra, onun mirasını karalamak için bir propaganda savaşı başlatıldı. 5. Adını Kötüye Çıkartma Çabaları Kaddafi’nin öldürülmesinin ardından, medyada onun diktatörlüğü ve zulmü üzerine yoğun bir propaganda başlatıldı. Halkına sunduğu ücretsiz eğitim, sağlık hizmetleri ve sosyal reformlar görmezden gelindi. Bunun yerine, kişisel hayatına dair çarpıtılmış hikayeler ve Libya’nın istikrarsızlığından tek başına sorumlu tutulduğu söylemler öne çıkarıldı. Örnek Olarak: • Batı medyası, Kaddafi’yi “çılgın diktatör” olarak tanıttı, ancak bu anlatı, Libya’daki petrol kaynaklarını kontrol altına almak için kullanılan bir stratejiydi. • Aynı dönemde, Batı’nın desteklediği diktatörlerin insan hakları ihlalleri görmezden gelindi. Sonuç Muammer Kaddafi, korkusuzluğu ve gerçekleri dile getirme cesareti nedeniyle Batı’nın hedefi haline geldi. Onun planlı bir şekilde öldürülmesi, sadece Libya’yı değil, tüm Arap ve Afrika dünyasını derinden etkiledi. Bugün, Batı’nın Kaddafi’ye yönelik karalama kampanyaları hala devam ediyor, ancak halkına sağladığı refah ve cesur liderliği, birçok kişi tarafından unutulmuyor.
Akrabalarım zamanında toplu konut yaptı Libya da ve vatandaşları manzarasını beğendiği dairelerin giriş kapısına tebeşir ile ismini yazıp sahibi olurlarmış dairenin
Babam Libya'da formenlik yapmış ve anlattığına göre o dönem bir turist veya yapabncı veyahut mülteci libya halkından birine karışamaz yani karışır da karışamaz bizzat kaddafiyle uğraşma ihtimali olabiliyormuş halkına çok düşkündü Allah eahmet eylesin
Adamın anlattığı herşey yalan ve amerikanın attığı yalanlarla dolu videolar Muammer Kaddafi, özellikle Amerika Birleşik Devletleri ve Batı’nın uzun yıllardır yürüttüğü emperyalist politikaları ve gizli ajandalarını ifşa eden bir liderdi. Kaddafi’nin açık sözlülüğü, bağımsız politikaları ve korkusuz tavrı, Batı’nın çıkarlarını tehdit etti ve onun hedef alınmasına yol açtı. Ölümünün planlı bir suikast olduğu ve ardından itibarsızlaştırılma kampanyalarının devreye sokulduğu pek çok kişi tarafından dile getiriliyor. İşte bu durumun nedenleri ve örneklerle açıklaması: 1. Batı’nın Karanlık Politikalarını İfşa Etti Kaddafi, BM toplantılarında ve uluslararası platformlarda, ABD’nin ve Batı’nın işgal politikalarını, petrol için yapılan savaşları ve Arap dünyasına yönelik çifte standartlarını açıkça dile getirdi. Özellikle 2009’da BM Genel Kurulu’nda yaptığı konuşmada şunları söyledi: • Irak İşgali: ABD’nin Irak’ı yalanlar üzerine işgal ettiğini ve bu savaşın petrol hırsı nedeniyle yapıldığını söyledi. • Filistin Meselesi: İsrail’in Filistin’de işlediği suçlara Batı’nın sessiz kalmasını eleştirdi ve ABD’nin İsrail’i koşulsuz desteklemesini kınadı. Bu gibi açıklamalar, Batı’nın uluslararası kamuoyundaki imajına ciddi zarar verdi ve Kaddafi’yi bir tehdit haline getirdi. 2. Afrika İçin Bağımsız Bir Ekonomik Sistem Kurmak İstedi Kaddafi, Batı’nın ekonomik hegemonyasını kırmak için Afrika’da altına dayalı bir “Afrika Dinarı” oluşturmayı planlıyordu. Bu para birimiyle, Afrika’nın kendi zenginliklerini kullanarak Batı’nın IMF ve Dünya Bankası gibi kurumlarına bağımlılıktan kurtulmasını hedefliyordu. Bu plan, Batı’nın ekonomik çıkarlarına doğrudan bir tehdit oluşturdu. 3. Kaddafi’nin Asla Kimseden Korkmaması Kaddafi, güçlü Batılı devletlere karşı sert bir dil kullanmaktan ve onları eleştirmekten çekinmeyen bir liderdi. Emperyalist güçlerin tehditlerine boyun eğmek yerine, Arap ve Afrika halklarının çıkarlarını savunmaya devam etti. Bu korkusuz tavrı, Batı tarafından “tehlikeli” bir lider olarak görülmesine neden oldu. 4. Planlı Bir Şekilde Öldürülmesi 2011 yılında Batı’nın desteklediği NATO müdahalesi, Libya’yı kaosa sürükledi. Kaddafi’nin ölümü, Batı tarafından desteklenen bir “ayaklanma” sürecinde gerçekleşti. Ancak bu ayaklanma, planlı bir rejim değişikliği operasyonuydu. • NATO, Kaddafi’nin son sığınağını bombalayarak yakalanmasını sağladı ve ardından Kaddafi linç edilerek öldürüldü. • Ölümünden sonra, onun mirasını karalamak için bir propaganda savaşı başlatıldı. 5. Adını Kötüye Çıkartma Çabaları Kaddafi’nin öldürülmesinin ardından, medyada onun diktatörlüğü ve zulmü üzerine yoğun bir propaganda başlatıldı. Halkına sunduğu ücretsiz eğitim, sağlık hizmetleri ve sosyal reformlar görmezden gelindi. Bunun yerine, kişisel hayatına dair çarpıtılmış hikayeler ve Libya’nın istikrarsızlığından tek başına sorumlu tutulduğu söylemler öne çıkarıldı. Örnek Olarak: • Batı medyası, Kaddafi’yi “çılgın diktatör” olarak tanıttı, ancak bu anlatı, Libya’daki petrol kaynaklarını kontrol altına almak için kullanılan bir stratejiydi. • Aynı dönemde, Batı’nın desteklediği diktatörlerin insan hakları ihlalleri görmezden gelindi. Sonuç Muammer Kaddafi, korkusuzluğu ve gerçekleri dile getirme cesareti nedeniyle Batı’nın hedefi haline geldi. Onun planlı bir şekilde öldürülmesi, sadece Libya’yı değil, tüm Arap ve Afrika dünyasını derinden etkiledi. Bugün, Batı’nın Kaddafi’ye yönelik karalama kampanyaları hala devam ediyor, ancak halkına sağladığı refah ve cesur liderliği, birçok kişi tarafından unutulmuyor.
O kadar kötü birisi değildi diger diktatörlerden ziyade boyle bir ölümü haketmiyordu yargılanması gerektiğini inanıyordum zaten böyle yaptıkları aşağılık şeyden sonra Libya güçsüz kaldı kendi ülkem için geçerli cumhurbaşkanımıza bir şey olsa her ne kadar yönetemez halde olsa başsız kalan bir devlet yok olmaya geriye girmeye mahkûmdur..
@@Alicann_ ölmüyor işte dostum en demokratik ülkelerde bile durum böyle maalesef sana sorsam internete bakmadan Cumhurbaşkanı yardımcısı kim desem öyle mal gibi yüzüme bakarsın ülke kaosa sürüklenir maalesef
Adamın anlattığı herşey yalan ve amerikanın attığı yalanlarla dolu videolar Muammer Kaddafi, özellikle Amerika Birleşik Devletleri ve Batı’nın uzun yıllardır yürüttüğü emperyalist politikaları ve gizli ajandalarını ifşa eden bir liderdi. Kaddafi’nin açık sözlülüğü, bağımsız politikaları ve korkusuz tavrı, Batı’nın çıkarlarını tehdit etti ve onun hedef alınmasına yol açtı. Ölümünün planlı bir suikast olduğu ve ardından itibarsızlaştırılma kampanyalarının devreye sokulduğu pek çok kişi tarafından dile getiriliyor. İşte bu durumun nedenleri ve örneklerle açıklaması: 1. Batı’nın Karanlık Politikalarını İfşa Etti Kaddafi, BM toplantılarında ve uluslararası platformlarda, ABD’nin ve Batı’nın işgal politikalarını, petrol için yapılan savaşları ve Arap dünyasına yönelik çifte standartlarını açıkça dile getirdi. Özellikle 2009’da BM Genel Kurulu’nda yaptığı konuşmada şunları söyledi: • Irak İşgali: ABD’nin Irak’ı yalanlar üzerine işgal ettiğini ve bu savaşın petrol hırsı nedeniyle yapıldığını söyledi. • Filistin Meselesi: İsrail’in Filistin’de işlediği suçlara Batı’nın sessiz kalmasını eleştirdi ve ABD’nin İsrail’i koşulsuz desteklemesini kınadı. Bu gibi açıklamalar, Batı’nın uluslararası kamuoyundaki imajına ciddi zarar verdi ve Kaddafi’yi bir tehdit haline getirdi. 2. Afrika İçin Bağımsız Bir Ekonomik Sistem Kurmak İstedi Kaddafi, Batı’nın ekonomik hegemonyasını kırmak için Afrika’da altına dayalı bir “Afrika Dinarı” oluşturmayı planlıyordu. Bu para birimiyle, Afrika’nın kendi zenginliklerini kullanarak Batı’nın IMF ve Dünya Bankası gibi kurumlarına bağımlılıktan kurtulmasını hedefliyordu. Bu plan, Batı’nın ekonomik çıkarlarına doğrudan bir tehdit oluşturdu. 3. Kaddafi’nin Asla Kimseden Korkmaması Kaddafi, güçlü Batılı devletlere karşı sert bir dil kullanmaktan ve onları eleştirmekten çekinmeyen bir liderdi. Emperyalist güçlerin tehditlerine boyun eğmek yerine, Arap ve Afrika halklarının çıkarlarını savunmaya devam etti. Bu korkusuz tavrı, Batı tarafından “tehlikeli” bir lider olarak görülmesine neden oldu. 4. Planlı Bir Şekilde Öldürülmesi 2011 yılında Batı’nın desteklediği NATO müdahalesi, Libya’yı kaosa sürükledi. Kaddafi’nin ölümü, Batı tarafından desteklenen bir “ayaklanma” sürecinde gerçekleşti. Ancak bu ayaklanma, planlı bir rejim değişikliği operasyonuydu. • NATO, Kaddafi’nin son sığınağını bombalayarak yakalanmasını sağladı ve ardından Kaddafi linç edilerek öldürüldü. • Ölümünden sonra, onun mirasını karalamak için bir propaganda savaşı başlatıldı. 5. Adını Kötüye Çıkartma Çabaları Kaddafi’nin öldürülmesinin ardından, medyada onun diktatörlüğü ve zulmü üzerine yoğun bir propaganda başlatıldı. Halkına sunduğu ücretsiz eğitim, sağlık hizmetleri ve sosyal reformlar görmezden gelindi. Bunun yerine, kişisel hayatına dair çarpıtılmış hikayeler ve Libya’nın istikrarsızlığından tek başına sorumlu tutulduğu söylemler öne çıkarıldı. Örnek Olarak: • Batı medyası, Kaddafi’yi “çılgın diktatör” olarak tanıttı, ancak bu anlatı, Libya’daki petrol kaynaklarını kontrol altına almak için kullanılan bir stratejiydi. • Aynı dönemde, Batı’nın desteklediği diktatörlerin insan hakları ihlalleri görmezden gelindi. Sonuç Muammer Kaddafi, korkusuzluğu ve gerçekleri dile getirme cesareti nedeniyle Batı’nın hedefi haline geldi. Onun planlı bir şekilde öldürülmesi, sadece Libya’yı değil, tüm Arap ve Afrika dünyasını derinden etkiledi. Bugün, Batı’nın Kaddafi’ye yönelik karalama kampanyaları hala devam ediyor, ancak halkına sağladığı refah ve cesur liderliği, birçok kişi tarafından unutulmuyor.
Adamın anlattığı herşey yalan ve amerikanın attığı yalanlarla dolu videolar Muammer Kaddafi, özellikle Amerika Birleşik Devletleri ve Batı’nın uzun yıllardır yürüttüğü emperyalist politikaları ve gizli ajandalarını ifşa eden bir liderdi. Kaddafi’nin açık sözlülüğü, bağımsız politikaları ve korkusuz tavrı, Batı’nın çıkarlarını tehdit etti ve onun hedef alınmasına yol açtı. Ölümünün planlı bir suikast olduğu ve ardından itibarsızlaştırılma kampanyalarının devreye sokulduğu pek çok kişi tarafından dile getiriliyor. İşte bu durumun nedenleri ve örneklerle açıklaması: 1. Batı’nın Karanlık Politikalarını İfşa Etti Kaddafi, BM toplantılarında ve uluslararası platformlarda, ABD’nin ve Batı’nın işgal politikalarını, petrol için yapılan savaşları ve Arap dünyasına yönelik çifte standartlarını açıkça dile getirdi. Özellikle 2009’da BM Genel Kurulu’nda yaptığı konuşmada şunları söyledi: • Irak İşgali: ABD’nin Irak’ı yalanlar üzerine işgal ettiğini ve bu savaşın petrol hırsı nedeniyle yapıldığını söyledi. • Filistin Meselesi: İsrail’in Filistin’de işlediği suçlara Batı’nın sessiz kalmasını eleştirdi ve ABD’nin İsrail’i koşulsuz desteklemesini kınadı. Bu gibi açıklamalar, Batı’nın uluslararası kamuoyundaki imajına ciddi zarar verdi ve Kaddafi’yi bir tehdit haline getirdi. 2. Afrika İçin Bağımsız Bir Ekonomik Sistem Kurmak İstedi Kaddafi, Batı’nın ekonomik hegemonyasını kırmak için Afrika’da altına dayalı bir “Afrika Dinarı” oluşturmayı planlıyordu. Bu para birimiyle, Afrika’nın kendi zenginliklerini kullanarak Batı’nın IMF ve Dünya Bankası gibi kurumlarına bağımlılıktan kurtulmasını hedefliyordu. Bu plan, Batı’nın ekonomik çıkarlarına doğrudan bir tehdit oluşturdu. 3. Kaddafi’nin Asla Kimseden Korkmaması Kaddafi, güçlü Batılı devletlere karşı sert bir dil kullanmaktan ve onları eleştirmekten çekinmeyen bir liderdi. Emperyalist güçlerin tehditlerine boyun eğmek yerine, Arap ve Afrika halklarının çıkarlarını savunmaya devam etti. Bu korkusuz tavrı, Batı tarafından “tehlikeli” bir lider olarak görülmesine neden oldu. 4. Planlı Bir Şekilde Öldürülmesi 2011 yılında Batı’nın desteklediği NATO müdahalesi, Libya’yı kaosa sürükledi. Kaddafi’nin ölümü, Batı tarafından desteklenen bir “ayaklanma” sürecinde gerçekleşti. Ancak bu ayaklanma, planlı bir rejim değişikliği operasyonuydu. • NATO, Kaddafi’nin son sığınağını bombalayarak yakalanmasını sağladı ve ardından Kaddafi linç edilerek öldürüldü. • Ölümünden sonra, onun mirasını karalamak için bir propaganda savaşı başlatıldı. 5. Adını Kötüye Çıkartma Çabaları Kaddafi’nin öldürülmesinin ardından, medyada onun diktatörlüğü ve zulmü üzerine yoğun bir propaganda başlatıldı. Halkına sunduğu ücretsiz eğitim, sağlık hizmetleri ve sosyal reformlar görmezden gelindi. Bunun yerine, kişisel hayatına dair çarpıtılmış hikayeler ve Libya’nın istikrarsızlığından tek başına sorumlu tutulduğu söylemler öne çıkarıldı. Örnek Olarak: • Batı medyası, Kaddafi’yi “çılgın diktatör” olarak tanıttı, ancak bu anlatı, Libya’daki petrol kaynaklarını kontrol altına almak için kullanılan bir stratejiydi. • Aynı dönemde, Batı’nın desteklediği diktatörlerin insan hakları ihlalleri görmezden gelindi. Sonuç Muammer Kaddafi, korkusuzluğu ve gerçekleri dile getirme cesareti nedeniyle Batı’nın hedefi haline geldi. Onun planlı bir şekilde öldürülmesi, sadece Libya’yı değil, tüm Arap ve Afrika dünyasını derinden etkiledi. Bugün, Batı’nın Kaddafi’ye yönelik karalama kampanyaları hala devam ediyor, ancak halkına sağladığı refah ve cesur liderliği, birçok kişi tarafından unutulmuyor.
Adamın anlattığı herşey yalan ve amerikanın attığı yalanlarla dolu videolar Muammer Kaddafi, özellikle Amerika Birleşik Devletleri ve Batı’nın uzun yıllardır yürüttüğü emperyalist politikaları ve gizli ajandalarını ifşa eden bir liderdi. Kaddafi’nin açık sözlülüğü, bağımsız politikaları ve korkusuz tavrı, Batı’nın çıkarlarını tehdit etti ve onun hedef alınmasına yol açtı. Ölümünün planlı bir suikast olduğu ve ardından itibarsızlaştırılma kampanyalarının devreye sokulduğu pek çok kişi tarafından dile getiriliyor. İşte bu durumun nedenleri ve örneklerle açıklaması: 1. Batı’nın Karanlık Politikalarını İfşa Etti Kaddafi, BM toplantılarında ve uluslararası platformlarda, ABD’nin ve Batı’nın işgal politikalarını, petrol için yapılan savaşları ve Arap dünyasına yönelik çifte standartlarını açıkça dile getirdi. Özellikle 2009’da BM Genel Kurulu’nda yaptığı konuşmada şunları söyledi: • Irak İşgali: ABD’nin Irak’ı yalanlar üzerine işgal ettiğini ve bu savaşın petrol hırsı nedeniyle yapıldığını söyledi. • Filistin Meselesi: İsrail’in Filistin’de işlediği suçlara Batı’nın sessiz kalmasını eleştirdi ve ABD’nin İsrail’i koşulsuz desteklemesini kınadı. Bu gibi açıklamalar, Batı’nın uluslararası kamuoyundaki imajına ciddi zarar verdi ve Kaddafi’yi bir tehdit haline getirdi. 2. Afrika İçin Bağımsız Bir Ekonomik Sistem Kurmak İstedi Kaddafi, Batı’nın ekonomik hegemonyasını kırmak için Afrika’da altına dayalı bir “Afrika Dinarı” oluşturmayı planlıyordu. Bu para birimiyle, Afrika’nın kendi zenginliklerini kullanarak Batı’nın IMF ve Dünya Bankası gibi kurumlarına bağımlılıktan kurtulmasını hedefliyordu. Bu plan, Batı’nın ekonomik çıkarlarına doğrudan bir tehdit oluşturdu. 3. Kaddafi’nin Asla Kimseden Korkmaması Kaddafi, güçlü Batılı devletlere karşı sert bir dil kullanmaktan ve onları eleştirmekten çekinmeyen bir liderdi. Emperyalist güçlerin tehditlerine boyun eğmek yerine, Arap ve Afrika halklarının çıkarlarını savunmaya devam etti. Bu korkusuz tavrı, Batı tarafından “tehlikeli” bir lider olarak görülmesine neden oldu. 4. Planlı Bir Şekilde Öldürülmesi 2011 yılında Batı’nın desteklediği NATO müdahalesi, Libya’yı kaosa sürükledi. Kaddafi’nin ölümü, Batı tarafından desteklenen bir “ayaklanma” sürecinde gerçekleşti. Ancak bu ayaklanma, planlı bir rejim değişikliği operasyonuydu. • NATO, Kaddafi’nin son sığınağını bombalayarak yakalanmasını sağladı ve ardından Kaddafi linç edilerek öldürüldü. • Ölümünden sonra, onun mirasını karalamak için bir propaganda savaşı başlatıldı. 5. Adını Kötüye Çıkartma Çabaları Kaddafi’nin öldürülmesinin ardından, medyada onun diktatörlüğü ve zulmü üzerine yoğun bir propaganda başlatıldı. Halkına sunduğu ücretsiz eğitim, sağlık hizmetleri ve sosyal reformlar görmezden gelindi. Bunun yerine, kişisel hayatına dair çarpıtılmış hikayeler ve Libya’nın istikrarsızlığından tek başına sorumlu tutulduğu söylemler öne çıkarıldı. Örnek Olarak: • Batı medyası, Kaddafi’yi “çılgın diktatör” olarak tanıttı, ancak bu anlatı, Libya’daki petrol kaynaklarını kontrol altına almak için kullanılan bir stratejiydi. • Aynı dönemde, Batı’nın desteklediği diktatörlerin insan hakları ihlalleri görmezden gelindi. Sonuç Muammer Kaddafi, korkusuzluğu ve gerçekleri dile getirme cesareti nedeniyle Batı’nın hedefi haline geldi. Onun planlı bir şekilde öldürülmesi, sadece Libya’yı değil, tüm Arap ve Afrika dünyasını derinden etkiledi. Bugün, Batı’nın Kaddafi’ye yönelik karalama kampanyaları hala devam ediyor, ancak halkına sağladığı refah ve cesur liderliği, birçok kişi tarafından unutulmuyor.
Adamın anlattığı herşey yalan ve amerikanın attığı yalanlarla dolu videolar Muammer Kaddafi, özellikle Amerika Birleşik Devletleri ve Batı’nın uzun yıllardır yürüttüğü emperyalist politikaları ve gizli ajandalarını ifşa eden bir liderdi. Kaddafi’nin açık sözlülüğü, bağımsız politikaları ve korkusuz tavrı, Batı’nın çıkarlarını tehdit etti ve onun hedef alınmasına yol açtı. Ölümünün planlı bir suikast olduğu ve ardından itibarsızlaştırılma kampanyalarının devreye sokulduğu pek çok kişi tarafından dile getiriliyor. İşte bu durumun nedenleri ve örneklerle açıklaması: 1. Batı’nın Karanlık Politikalarını İfşa Etti Kaddafi, BM toplantılarında ve uluslararası platformlarda, ABD’nin ve Batı’nın işgal politikalarını, petrol için yapılan savaşları ve Arap dünyasına yönelik çifte standartlarını açıkça dile getirdi. Özellikle 2009’da BM Genel Kurulu’nda yaptığı konuşmada şunları söyledi: • Irak İşgali: ABD’nin Irak’ı yalanlar üzerine işgal ettiğini ve bu savaşın petrol hırsı nedeniyle yapıldığını söyledi. • Filistin Meselesi: İsrail’in Filistin’de işlediği suçlara Batı’nın sessiz kalmasını eleştirdi ve ABD’nin İsrail’i koşulsuz desteklemesini kınadı. Bu gibi açıklamalar, Batı’nın uluslararası kamuoyundaki imajına ciddi zarar verdi ve Kaddafi’yi bir tehdit haline getirdi. 2. Afrika İçin Bağımsız Bir Ekonomik Sistem Kurmak İstedi Kaddafi, Batı’nın ekonomik hegemonyasını kırmak için Afrika’da altına dayalı bir “Afrika Dinarı” oluşturmayı planlıyordu. Bu para birimiyle, Afrika’nın kendi zenginliklerini kullanarak Batı’nın IMF ve Dünya Bankası gibi kurumlarına bağımlılıktan kurtulmasını hedefliyordu. Bu plan, Batı’nın ekonomik çıkarlarına doğrudan bir tehdit oluşturdu. 3. Kaddafi’nin Asla Kimseden Korkmaması Kaddafi, güçlü Batılı devletlere karşı sert bir dil kullanmaktan ve onları eleştirmekten çekinmeyen bir liderdi. Emperyalist güçlerin tehditlerine boyun eğmek yerine, Arap ve Afrika halklarının çıkarlarını savunmaya devam etti. Bu korkusuz tavrı, Batı tarafından “tehlikeli” bir lider olarak görülmesine neden oldu. 4. Planlı Bir Şekilde Öldürülmesi 2011 yılında Batı’nın desteklediği NATO müdahalesi, Libya’yı kaosa sürükledi. Kaddafi’nin ölümü, Batı tarafından desteklenen bir “ayaklanma” sürecinde gerçekleşti. Ancak bu ayaklanma, planlı bir rejim değişikliği operasyonuydu. • NATO, Kaddafi’nin son sığınağını bombalayarak yakalanmasını sağladı ve ardından Kaddafi linç edilerek öldürüldü. • Ölümünden sonra, onun mirasını karalamak için bir propaganda savaşı başlatıldı. 5. Adını Kötüye Çıkartma Çabaları Kaddafi’nin öldürülmesinin ardından, medyada onun diktatörlüğü ve zulmü üzerine yoğun bir propaganda başlatıldı. Halkına sunduğu ücretsiz eğitim, sağlık hizmetleri ve sosyal reformlar görmezden gelindi. Bunun yerine, kişisel hayatına dair çarpıtılmış hikayeler ve Libya’nın istikrarsızlığından tek başına sorumlu tutulduğu söylemler öne çıkarıldı. Örnek Olarak: • Batı medyası, Kaddafi’yi “çılgın diktatör” olarak tanıttı, ancak bu anlatı, Libya’daki petrol kaynaklarını kontrol altına almak için kullanılan bir stratejiydi. • Aynı dönemde, Batı’nın desteklediği diktatörlerin insan hakları ihlalleri görmezden gelindi. Sonuç Muammer Kaddafi, korkusuzluğu ve gerçekleri dile getirme cesareti nedeniyle Batı’nın hedefi haline geldi. Onun planlı bir şekilde öldürülmesi, sadece Libya’yı değil, tüm Arap ve Afrika dünyasını derinden etkiledi. Bugün, Batı’nın Kaddafi’ye yönelik karalama kampanyaları hala devam ediyor, ancak halkına sağladığı refah ve cesur liderliği, birçok kişi tarafından unutulmuyor.
Adamın anlattığı herşey yalan ve amerikanın attığı yalanlarla dolu videolar Muammer Kaddafi, özellikle Amerika Birleşik Devletleri ve Batı’nın uzun yıllardır yürüttüğü emperyalist politikaları ve gizli ajandalarını ifşa eden bir liderdi. Kaddafi’nin açık sözlülüğü, bağımsız politikaları ve korkusuz tavrı, Batı’nın çıkarlarını tehdit etti ve onun hedef alınmasına yol açtı. Ölümünün planlı bir suikast olduğu ve ardından itibarsızlaştırılma kampanyalarının devreye sokulduğu pek çok kişi tarafından dile getiriliyor. İşte bu durumun nedenleri ve örneklerle açıklaması: 1. Batı’nın Karanlık Politikalarını İfşa Etti Kaddafi, BM toplantılarında ve uluslararası platformlarda, ABD’nin ve Batı’nın işgal politikalarını, petrol için yapılan savaşları ve Arap dünyasına yönelik çifte standartlarını açıkça dile getirdi. Özellikle 2009’da BM Genel Kurulu’nda yaptığı konuşmada şunları söyledi: • Irak İşgali: ABD’nin Irak’ı yalanlar üzerine işgal ettiğini ve bu savaşın petrol hırsı nedeniyle yapıldığını söyledi. • Filistin Meselesi: İsrail’in Filistin’de işlediği suçlara Batı’nın sessiz kalmasını eleştirdi ve ABD’nin İsrail’i koşulsuz desteklemesini kınadı. Bu gibi açıklamalar, Batı’nın uluslararası kamuoyundaki imajına ciddi zarar verdi ve Kaddafi’yi bir tehdit haline getirdi. 2. Afrika İçin Bağımsız Bir Ekonomik Sistem Kurmak İstedi Kaddafi, Batı’nın ekonomik hegemonyasını kırmak için Afrika’da altına dayalı bir “Afrika Dinarı” oluşturmayı planlıyordu. Bu para birimiyle, Afrika’nın kendi zenginliklerini kullanarak Batı’nın IMF ve Dünya Bankası gibi kurumlarına bağımlılıktan kurtulmasını hedefliyordu. Bu plan, Batı’nın ekonomik çıkarlarına doğrudan bir tehdit oluşturdu. 3. Kaddafi’nin Asla Kimseden Korkmaması Kaddafi, güçlü Batılı devletlere karşı sert bir dil kullanmaktan ve onları eleştirmekten çekinmeyen bir liderdi. Emperyalist güçlerin tehditlerine boyun eğmek yerine, Arap ve Afrika halklarının çıkarlarını savunmaya devam etti. Bu korkusuz tavrı, Batı tarafından “tehlikeli” bir lider olarak görülmesine neden oldu. 4. Planlı Bir Şekilde Öldürülmesi 2011 yılında Batı’nın desteklediği NATO müdahalesi, Libya’yı kaosa sürükledi. Kaddafi’nin ölümü, Batı tarafından desteklenen bir “ayaklanma” sürecinde gerçekleşti. Ancak bu ayaklanma, planlı bir rejim değişikliği operasyonuydu. • NATO, Kaddafi’nin son sığınağını bombalayarak yakalanmasını sağladı ve ardından Kaddafi linç edilerek öldürüldü. • Ölümünden sonra, onun mirasını karalamak için bir propaganda savaşı başlatıldı. 5. Adını Kötüye Çıkartma Çabaları Kaddafi’nin öldürülmesinin ardından, medyada onun diktatörlüğü ve zulmü üzerine yoğun bir propaganda başlatıldı. Halkına sunduğu ücretsiz eğitim, sağlık hizmetleri ve sosyal reformlar görmezden gelindi. Bunun yerine, kişisel hayatına dair çarpıtılmış hikayeler ve Libya’nın istikrarsızlığından tek başına sorumlu tutulduğu söylemler öne çıkarıldı. Örnek Olarak: • Batı medyası, Kaddafi’yi “çılgın diktatör” olarak tanıttı, ancak bu anlatı, Libya’daki petrol kaynaklarını kontrol altına almak için kullanılan bir stratejiydi. • Aynı dönemde, Batı’nın desteklediği diktatörlerin insan hakları ihlalleri görmezden gelindi. Sonuç Muammer Kaddafi, korkusuzluğu ve gerçekleri dile getirme cesareti nedeniyle Batı’nın hedefi haline geldi. Onun planlı bir şekilde öldürülmesi, sadece Libya’yı değil, tüm Arap ve Afrika dünyasını derinden etkiledi. Bugün, Batı’nın Kaddafi’ye yönelik karalama kampanyaları hala devam ediyor, ancak halkına sağladığı refah ve cesur liderliği, birçok kişi tarafından unutulmuyor.
Adamın anlattığı herşey yalan ve amerikanın attığı yalanlarla dolu videolar Muammer Kaddafi, özellikle Amerika Birleşik Devletleri ve Batı’nın uzun yıllardır yürüttüğü emperyalist politikaları ve gizli ajandalarını ifşa eden bir liderdi. Kaddafi’nin açık sözlülüğü, bağımsız politikaları ve korkusuz tavrı, Batı’nın çıkarlarını tehdit etti ve onun hedef alınmasına yol açtı. Ölümünün planlı bir suikast olduğu ve ardından itibarsızlaştırılma kampanyalarının devreye sokulduğu pek çok kişi tarafından dile getiriliyor. İşte bu durumun nedenleri ve örneklerle açıklaması: 1. Batı’nın Karanlık Politikalarını İfşa Etti Kaddafi, BM toplantılarında ve uluslararası platformlarda, ABD’nin ve Batı’nın işgal politikalarını, petrol için yapılan savaşları ve Arap dünyasına yönelik çifte standartlarını açıkça dile getirdi. Özellikle 2009’da BM Genel Kurulu’nda yaptığı konuşmada şunları söyledi: • Irak İşgali: ABD’nin Irak’ı yalanlar üzerine işgal ettiğini ve bu savaşın petrol hırsı nedeniyle yapıldığını söyledi. • Filistin Meselesi: İsrail’in Filistin’de işlediği suçlara Batı’nın sessiz kalmasını eleştirdi ve ABD’nin İsrail’i koşulsuz desteklemesini kınadı. Bu gibi açıklamalar, Batı’nın uluslararası kamuoyundaki imajına ciddi zarar verdi ve Kaddafi’yi bir tehdit haline getirdi. 2. Afrika İçin Bağımsız Bir Ekonomik Sistem Kurmak İstedi Kaddafi, Batı’nın ekonomik hegemonyasını kırmak için Afrika’da altına dayalı bir “Afrika Dinarı” oluşturmayı planlıyordu. Bu para birimiyle, Afrika’nın kendi zenginliklerini kullanarak Batı’nın IMF ve Dünya Bankası gibi kurumlarına bağımlılıktan kurtulmasını hedefliyordu. Bu plan, Batı’nın ekonomik çıkarlarına doğrudan bir tehdit oluşturdu. 3. Kaddafi’nin Asla Kimseden Korkmaması Kaddafi, güçlü Batılı devletlere karşı sert bir dil kullanmaktan ve onları eleştirmekten çekinmeyen bir liderdi. Emperyalist güçlerin tehditlerine boyun eğmek yerine, Arap ve Afrika halklarının çıkarlarını savunmaya devam etti. Bu korkusuz tavrı, Batı tarafından “tehlikeli” bir lider olarak görülmesine neden oldu. 4. Planlı Bir Şekilde Öldürülmesi 2011 yılında Batı’nın desteklediği NATO müdahalesi, Libya’yı kaosa sürükledi. Kaddafi’nin ölümü, Batı tarafından desteklenen bir “ayaklanma” sürecinde gerçekleşti. Ancak bu ayaklanma, planlı bir rejim değişikliği operasyonuydu. • NATO, Kaddafi’nin son sığınağını bombalayarak yakalanmasını sağladı ve ardından Kaddafi linç edilerek öldürüldü. • Ölümünden sonra, onun mirasını karalamak için bir propaganda savaşı başlatıldı. 5. Adını Kötüye Çıkartma Çabaları Kaddafi’nin öldürülmesinin ardından, medyada onun diktatörlüğü ve zulmü üzerine yoğun bir propaganda başlatıldı. Halkına sunduğu ücretsiz eğitim, sağlık hizmetleri ve sosyal reformlar görmezden gelindi. Bunun yerine, kişisel hayatına dair çarpıtılmış hikayeler ve Libya’nın istikrarsızlığından tek başına sorumlu tutulduğu söylemler öne çıkarıldı. Örnek Olarak: • Batı medyası, Kaddafi’yi “çılgın diktatör” olarak tanıttı, ancak bu anlatı, Libya’daki petrol kaynaklarını kontrol altına almak için kullanılan bir stratejiydi. • Aynı dönemde, Batı’nın desteklediği diktatörlerin insan hakları ihlalleri görmezden gelindi. Sonuç Muammer Kaddafi, korkusuzluğu ve gerçekleri dile getirme cesareti nedeniyle Batı’nın hedefi haline geldi. Onun planlı bir şekilde öldürülmesi, sadece Libya’yı değil, tüm Arap ve Afrika dünyasını derinden etkiledi. Bugün, Batı’nın Kaddafi’ye yönelik karalama kampanyaları hala devam ediyor, ancak halkına sağladığı refah ve cesur liderliği, birçok kişi tarafından unutulmuyor.
Adamın anlattığı herşey yalan ve amerikanın attığı yalanlarla dolu videolar Muammer Kaddafi, özellikle Amerika Birleşik Devletleri ve Batı’nın uzun yıllardır yürüttüğü emperyalist politikaları ve gizli ajandalarını ifşa eden bir liderdi. Kaddafi’nin açık sözlülüğü, bağımsız politikaları ve korkusuz tavrı, Batı’nın çıkarlarını tehdit etti ve onun hedef alınmasına yol açtı. Ölümünün planlı bir suikast olduğu ve ardından itibarsızlaştırılma kampanyalarının devreye sokulduğu pek çok kişi tarafından dile getiriliyor. İşte bu durumun nedenleri ve örneklerle açıklaması: 1. Batı’nın Karanlık Politikalarını İfşa Etti Kaddafi, BM toplantılarında ve uluslararası platformlarda, ABD’nin ve Batı’nın işgal politikalarını, petrol için yapılan savaşları ve Arap dünyasına yönelik çifte standartlarını açıkça dile getirdi. Özellikle 2009’da BM Genel Kurulu’nda yaptığı konuşmada şunları söyledi: • Irak İşgali: ABD’nin Irak’ı yalanlar üzerine işgal ettiğini ve bu savaşın petrol hırsı nedeniyle yapıldığını söyledi. • Filistin Meselesi: İsrail’in Filistin’de işlediği suçlara Batı’nın sessiz kalmasını eleştirdi ve ABD’nin İsrail’i koşulsuz desteklemesini kınadı. Bu gibi açıklamalar, Batı’nın uluslararası kamuoyundaki imajına ciddi zarar verdi ve Kaddafi’yi bir tehdit haline getirdi. 2. Afrika İçin Bağımsız Bir Ekonomik Sistem Kurmak İstedi Kaddafi, Batı’nın ekonomik hegemonyasını kırmak için Afrika’da altına dayalı bir “Afrika Dinarı” oluşturmayı planlıyordu. Bu para birimiyle, Afrika’nın kendi zenginliklerini kullanarak Batı’nın IMF ve Dünya Bankası gibi kurumlarına bağımlılıktan kurtulmasını hedefliyordu. Bu plan, Batı’nın ekonomik çıkarlarına doğrudan bir tehdit oluşturdu. 3. Kaddafi’nin Asla Kimseden Korkmaması Kaddafi, güçlü Batılı devletlere karşı sert bir dil kullanmaktan ve onları eleştirmekten çekinmeyen bir liderdi. Emperyalist güçlerin tehditlerine boyun eğmek yerine, Arap ve Afrika halklarının çıkarlarını savunmaya devam etti. Bu korkusuz tavrı, Batı tarafından “tehlikeli” bir lider olarak görülmesine neden oldu. 4. Planlı Bir Şekilde Öldürülmesi 2011 yılında Batı’nın desteklediği NATO müdahalesi, Libya’yı kaosa sürükledi. Kaddafi’nin ölümü, Batı tarafından desteklenen bir “ayaklanma” sürecinde gerçekleşti. Ancak bu ayaklanma, planlı bir rejim değişikliği operasyonuydu. • NATO, Kaddafi’nin son sığınağını bombalayarak yakalanmasını sağladı ve ardından Kaddafi linç edilerek öldürüldü. • Ölümünden sonra, onun mirasını karalamak için bir propaganda savaşı başlatıldı. 5. Adını Kötüye Çıkartma Çabaları Kaddafi’nin öldürülmesinin ardından, medyada onun diktatörlüğü ve zulmü üzerine yoğun bir propaganda başlatıldı. Halkına sunduğu ücretsiz eğitim, sağlık hizmetleri ve sosyal reformlar görmezden gelindi. Bunun yerine, kişisel hayatına dair çarpıtılmış hikayeler ve Libya’nın istikrarsızlığından tek başına sorumlu tutulduğu söylemler öne çıkarıldı. Örnek Olarak: • Batı medyası, Kaddafi’yi “çılgın diktatör” olarak tanıttı, ancak bu anlatı, Libya’daki petrol kaynaklarını kontrol altına almak için kullanılan bir stratejiydi. • Aynı dönemde, Batı’nın desteklediği diktatörlerin insan hakları ihlalleri görmezden gelindi. Sonuç Muammer Kaddafi, korkusuzluğu ve gerçekleri dile getirme cesareti nedeniyle Batı’nın hedefi haline geldi. Onun planlı bir şekilde öldürülmesi, sadece Libya’yı değil, tüm Arap ve Afrika dünyasını derinden etkiledi. Bugün, Batı’nın Kaddafi’ye yönelik karalama kampanyaları hala devam ediyor, ancak halkına sağladığı refah ve cesur liderliği, birçok kişi tarafından unutulmuyor.
Adamın anlattığı herşey yalan ve amerikanın attığı yalanlarla dolu videolar Muammer Kaddafi, özellikle Amerika Birleşik Devletleri ve Batı’nın uzun yıllardır yürüttüğü emperyalist politikaları ve gizli ajandalarını ifşa eden bir liderdi. Kaddafi’nin açık sözlülüğü, bağımsız politikaları ve korkusuz tavrı, Batı’nın çıkarlarını tehdit etti ve onun hedef alınmasına yol açtı. Ölümünün planlı bir suikast olduğu ve ardından itibarsızlaştırılma kampanyalarının devreye sokulduğu pek çok kişi tarafından dile getiriliyor. İşte bu durumun nedenleri ve örneklerle açıklaması: 1. Batı’nın Karanlık Politikalarını İfşa Etti Kaddafi, BM toplantılarında ve uluslararası platformlarda, ABD’nin ve Batı’nın işgal politikalarını, petrol için yapılan savaşları ve Arap dünyasına yönelik çifte standartlarını açıkça dile getirdi. Özellikle 2009’da BM Genel Kurulu’nda yaptığı konuşmada şunları söyledi: • Irak İşgali: ABD’nin Irak’ı yalanlar üzerine işgal ettiğini ve bu savaşın petrol hırsı nedeniyle yapıldığını söyledi. • Filistin Meselesi: İsrail’in Filistin’de işlediği suçlara Batı’nın sessiz kalmasını eleştirdi ve ABD’nin İsrail’i koşulsuz desteklemesini kınadı. Bu gibi açıklamalar, Batı’nın uluslararası kamuoyundaki imajına ciddi zarar verdi ve Kaddafi’yi bir tehdit haline getirdi. 2. Afrika İçin Bağımsız Bir Ekonomik Sistem Kurmak İstedi Kaddafi, Batı’nın ekonomik hegemonyasını kırmak için Afrika’da altına dayalı bir “Afrika Dinarı” oluşturmayı planlıyordu. Bu para birimiyle, Afrika’nın kendi zenginliklerini kullanarak Batı’nın IMF ve Dünya Bankası gibi kurumlarına bağımlılıktan kurtulmasını hedefliyordu. Bu plan, Batı’nın ekonomik çıkarlarına doğrudan bir tehdit oluşturdu. 3. Kaddafi’nin Asla Kimseden Korkmaması Kaddafi, güçlü Batılı devletlere karşı sert bir dil kullanmaktan ve onları eleştirmekten çekinmeyen bir liderdi. Emperyalist güçlerin tehditlerine boyun eğmek yerine, Arap ve Afrika halklarının çıkarlarını savunmaya devam etti. Bu korkusuz tavrı, Batı tarafından “tehlikeli” bir lider olarak görülmesine neden oldu. 4. Planlı Bir Şekilde Öldürülmesi 2011 yılında Batı’nın desteklediği NATO müdahalesi, Libya’yı kaosa sürükledi. Kaddafi’nin ölümü, Batı tarafından desteklenen bir “ayaklanma” sürecinde gerçekleşti. Ancak bu ayaklanma, planlı bir rejim değişikliği operasyonuydu. • NATO, Kaddafi’nin son sığınağını bombalayarak yakalanmasını sağladı ve ardından Kaddafi linç edilerek öldürüldü. • Ölümünden sonra, onun mirasını karalamak için bir propaganda savaşı başlatıldı. 5. Adını Kötüye Çıkartma Çabaları Kaddafi’nin öldürülmesinin ardından, medyada onun diktatörlüğü ve zulmü üzerine yoğun bir propaganda başlatıldı. Halkına sunduğu ücretsiz eğitim, sağlık hizmetleri ve sosyal reformlar görmezden gelindi. Bunun yerine, kişisel hayatına dair çarpıtılmış hikayeler ve Libya’nın istikrarsızlığından tek başına sorumlu tutulduğu söylemler öne çıkarıldı. Örnek Olarak: • Batı medyası, Kaddafi’yi “çılgın diktatör” olarak tanıttı, ancak bu anlatı, Libya’daki petrol kaynaklarını kontrol altına almak için kullanılan bir stratejiydi. • Aynı dönemde, Batı’nın desteklediği diktatörlerin insan hakları ihlalleri görmezden gelindi. Sonuç Muammer Kaddafi, korkusuzluğu ve gerçekleri dile getirme cesareti nedeniyle Batı’nın hedefi haline geldi. Onun planlı bir şekilde öldürülmesi, sadece Libya’yı değil, tüm Arap ve Afrika dünyasını derinden etkiledi. Bugün, Batı’nın Kaddafi’ye yönelik karalama kampanyaları hala devam ediyor, ancak halkına sağladığı refah ve cesur liderliği, birçok kişi tarafından unutulmuyor.
Netflix'teki Diktatörlerin El Kitabı adlı belgeselin işleyişini ve konusunu neredeyse birebir kopyalamışsın. Saddam videosunu bu yüzden beğenmemiştim ve şimdi devamı gelmiş. Ayrıca yapacak içerik bulamayınca sürekli aynı konuları farklı şekillerde anlatıp yüklüyorsun. Animasyonda ulaştığın kaliteye özgünlük açısından da ulaşmanı umuyorum.
Adamın anlattığı herşey yalan ve amerikanın attığı yalanlarla dolu videolar Muammer Kaddafi, özellikle Amerika Birleşik Devletleri ve Batı’nın uzun yıllardır yürüttüğü emperyalist politikaları ve gizli ajandalarını ifşa eden bir liderdi. Kaddafi’nin açık sözlülüğü, bağımsız politikaları ve korkusuz tavrı, Batı’nın çıkarlarını tehdit etti ve onun hedef alınmasına yol açtı. Ölümünün planlı bir suikast olduğu ve ardından itibarsızlaştırılma kampanyalarının devreye sokulduğu pek çok kişi tarafından dile getiriliyor. İşte bu durumun nedenleri ve örneklerle açıklaması: 1. Batı’nın Karanlık Politikalarını İfşa Etti Kaddafi, BM toplantılarında ve uluslararası platformlarda, ABD’nin ve Batı’nın işgal politikalarını, petrol için yapılan savaşları ve Arap dünyasına yönelik çifte standartlarını açıkça dile getirdi. Özellikle 2009’da BM Genel Kurulu’nda yaptığı konuşmada şunları söyledi: • Irak İşgali: ABD’nin Irak’ı yalanlar üzerine işgal ettiğini ve bu savaşın petrol hırsı nedeniyle yapıldığını söyledi. • Filistin Meselesi: İsrail’in Filistin’de işlediği suçlara Batı’nın sessiz kalmasını eleştirdi ve ABD’nin İsrail’i koşulsuz desteklemesini kınadı. Bu gibi açıklamalar, Batı’nın uluslararası kamuoyundaki imajına ciddi zarar verdi ve Kaddafi’yi bir tehdit haline getirdi. 2. Afrika İçin Bağımsız Bir Ekonomik Sistem Kurmak İstedi Kaddafi, Batı’nın ekonomik hegemonyasını kırmak için Afrika’da altına dayalı bir “Afrika Dinarı” oluşturmayı planlıyordu. Bu para birimiyle, Afrika’nın kendi zenginliklerini kullanarak Batı’nın IMF ve Dünya Bankası gibi kurumlarına bağımlılıktan kurtulmasını hedefliyordu. Bu plan, Batı’nın ekonomik çıkarlarına doğrudan bir tehdit oluşturdu. 3. Kaddafi’nin Asla Kimseden Korkmaması Kaddafi, güçlü Batılı devletlere karşı sert bir dil kullanmaktan ve onları eleştirmekten çekinmeyen bir liderdi. Emperyalist güçlerin tehditlerine boyun eğmek yerine, Arap ve Afrika halklarının çıkarlarını savunmaya devam etti. Bu korkusuz tavrı, Batı tarafından “tehlikeli” bir lider olarak görülmesine neden oldu. 4. Planlı Bir Şekilde Öldürülmesi 2011 yılında Batı’nın desteklediği NATO müdahalesi, Libya’yı kaosa sürükledi. Kaddafi’nin ölümü, Batı tarafından desteklenen bir “ayaklanma” sürecinde gerçekleşti. Ancak bu ayaklanma, planlı bir rejim değişikliği operasyonuydu. • NATO, Kaddafi’nin son sığınağını bombalayarak yakalanmasını sağladı ve ardından Kaddafi linç edilerek öldürüldü. • Ölümünden sonra, onun mirasını karalamak için bir propaganda savaşı başlatıldı. 5. Adını Kötüye Çıkartma Çabaları Kaddafi’nin öldürülmesinin ardından, medyada onun diktatörlüğü ve zulmü üzerine yoğun bir propaganda başlatıldı. Halkına sunduğu ücretsiz eğitim, sağlık hizmetleri ve sosyal reformlar görmezden gelindi. Bunun yerine, kişisel hayatına dair çarpıtılmış hikayeler ve Libya’nın istikrarsızlığından tek başına sorumlu tutulduğu söylemler öne çıkarıldı. Örnek Olarak: • Batı medyası, Kaddafi’yi “çılgın diktatör” olarak tanıttı, ancak bu anlatı, Libya’daki petrol kaynaklarını kontrol altına almak için kullanılan bir stratejiydi. • Aynı dönemde, Batı’nın desteklediği diktatörlerin insan hakları ihlalleri görmezden gelindi. Sonuç Muammer Kaddafi, korkusuzluğu ve gerçekleri dile getirme cesareti nedeniyle Batı’nın hedefi haline geldi. Onun planlı bir şekilde öldürülmesi, sadece Libya’yı değil, tüm Arap ve Afrika dünyasını derinden etkiledi. Bugün, Batı’nın Kaddafi’ye yönelik karalama kampanyaları hala devam ediyor, ancak halkına sağladığı refah ve cesur liderliği, birçok kişi tarafından unutulmuyor.
Adamın anlattığı herşey yalan ve amerikanın attığı yalanlarla dolu videolar Muammer Kaddafi, özellikle Amerika Birleşik Devletleri ve Batı’nın uzun yıllardır yürüttüğü emperyalist politikaları ve gizli ajandalarını ifşa eden bir liderdi. Kaddafi’nin açık sözlülüğü, bağımsız politikaları ve korkusuz tavrı, Batı’nın çıkarlarını tehdit etti ve onun hedef alınmasına yol açtı. Ölümünün planlı bir suikast olduğu ve ardından itibarsızlaştırılma kampanyalarının devreye sokulduğu pek çok kişi tarafından dile getiriliyor. İşte bu durumun nedenleri ve örneklerle açıklaması: 1. Batı’nın Karanlık Politikalarını İfşa Etti Kaddafi, BM toplantılarında ve uluslararası platformlarda, ABD’nin ve Batı’nın işgal politikalarını, petrol için yapılan savaşları ve Arap dünyasına yönelik çifte standartlarını açıkça dile getirdi. Özellikle 2009’da BM Genel Kurulu’nda yaptığı konuşmada şunları söyledi: • Irak İşgali: ABD’nin Irak’ı yalanlar üzerine işgal ettiğini ve bu savaşın petrol hırsı nedeniyle yapıldığını söyledi. • Filistin Meselesi: İsrail’in Filistin’de işlediği suçlara Batı’nın sessiz kalmasını eleştirdi ve ABD’nin İsrail’i koşulsuz desteklemesini kınadı. Bu gibi açıklamalar, Batı’nın uluslararası kamuoyundaki imajına ciddi zarar verdi ve Kaddafi’yi bir tehdit haline getirdi. 2. Afrika İçin Bağımsız Bir Ekonomik Sistem Kurmak İstedi Kaddafi, Batı’nın ekonomik hegemonyasını kırmak için Afrika’da altına dayalı bir “Afrika Dinarı” oluşturmayı planlıyordu. Bu para birimiyle, Afrika’nın kendi zenginliklerini kullanarak Batı’nın IMF ve Dünya Bankası gibi kurumlarına bağımlılıktan kurtulmasını hedefliyordu. Bu plan, Batı’nın ekonomik çıkarlarına doğrudan bir tehdit oluşturdu. 3. Kaddafi’nin Asla Kimseden Korkmaması Kaddafi, güçlü Batılı devletlere karşı sert bir dil kullanmaktan ve onları eleştirmekten çekinmeyen bir liderdi. Emperyalist güçlerin tehditlerine boyun eğmek yerine, Arap ve Afrika halklarının çıkarlarını savunmaya devam etti. Bu korkusuz tavrı, Batı tarafından “tehlikeli” bir lider olarak görülmesine neden oldu. 4. Planlı Bir Şekilde Öldürülmesi 2011 yılında Batı’nın desteklediği NATO müdahalesi, Libya’yı kaosa sürükledi. Kaddafi’nin ölümü, Batı tarafından desteklenen bir “ayaklanma” sürecinde gerçekleşti. Ancak bu ayaklanma, planlı bir rejim değişikliği operasyonuydu. • NATO, Kaddafi’nin son sığınağını bombalayarak yakalanmasını sağladı ve ardından Kaddafi linç edilerek öldürüldü. • Ölümünden sonra, onun mirasını karalamak için bir propaganda savaşı başlatıldı. 5. Adını Kötüye Çıkartma Çabaları Kaddafi’nin öldürülmesinin ardından, medyada onun diktatörlüğü ve zulmü üzerine yoğun bir propaganda başlatıldı. Halkına sunduğu ücretsiz eğitim, sağlık hizmetleri ve sosyal reformlar görmezden gelindi. Bunun yerine, kişisel hayatına dair çarpıtılmış hikayeler ve Libya’nın istikrarsızlığından tek başına sorumlu tutulduğu söylemler öne çıkarıldı. Örnek Olarak: • Batı medyası, Kaddafi’yi “çılgın diktatör” olarak tanıttı, ancak bu anlatı, Libya’daki petrol kaynaklarını kontrol altına almak için kullanılan bir stratejiydi. • Aynı dönemde, Batı’nın desteklediği diktatörlerin insan hakları ihlalleri görmezden gelindi. Sonuç Muammer Kaddafi, korkusuzluğu ve gerçekleri dile getirme cesareti nedeniyle Batı’nın hedefi haline geldi. Onun planlı bir şekilde öldürülmesi, sadece Libya’yı değil, tüm Arap ve Afrika dünyasını derinden etkiledi. Bugün, Batı’nın Kaddafi’ye yönelik karalama kampanyaları hala devam ediyor, ancak halkına sağladığı refah ve cesur liderliği, birçok kişi tarafından unutulmuyor.
Adamın anlattığı herşey yalan ve amerikanın attığı yalanlarla dolu videolar Muammer Kaddafi, özellikle Amerika Birleşik Devletleri ve Batı’nın uzun yıllardır yürüttüğü emperyalist politikaları ve gizli ajandalarını ifşa eden bir liderdi. Kaddafi’nin açık sözlülüğü, bağımsız politikaları ve korkusuz tavrı, Batı’nın çıkarlarını tehdit etti ve onun hedef alınmasına yol açtı. Ölümünün planlı bir suikast olduğu ve ardından itibarsızlaştırılma kampanyalarının devreye sokulduğu pek çok kişi tarafından dile getiriliyor. İşte bu durumun nedenleri ve örneklerle açıklaması: 1. Batı’nın Karanlık Politikalarını İfşa Etti Kaddafi, BM toplantılarında ve uluslararası platformlarda, ABD’nin ve Batı’nın işgal politikalarını, petrol için yapılan savaşları ve Arap dünyasına yönelik çifte standartlarını açıkça dile getirdi. Özellikle 2009’da BM Genel Kurulu’nda yaptığı konuşmada şunları söyledi: • Irak İşgali: ABD’nin Irak’ı yalanlar üzerine işgal ettiğini ve bu savaşın petrol hırsı nedeniyle yapıldığını söyledi. • Filistin Meselesi: İsrail’in Filistin’de işlediği suçlara Batı’nın sessiz kalmasını eleştirdi ve ABD’nin İsrail’i koşulsuz desteklemesini kınadı. Bu gibi açıklamalar, Batı’nın uluslararası kamuoyundaki imajına ciddi zarar verdi ve Kaddafi’yi bir tehdit haline getirdi. 2. Afrika İçin Bağımsız Bir Ekonomik Sistem Kurmak İstedi Kaddafi, Batı’nın ekonomik hegemonyasını kırmak için Afrika’da altına dayalı bir “Afrika Dinarı” oluşturmayı planlıyordu. Bu para birimiyle, Afrika’nın kendi zenginliklerini kullanarak Batı’nın IMF ve Dünya Bankası gibi kurumlarına bağımlılıktan kurtulmasını hedefliyordu. Bu plan, Batı’nın ekonomik çıkarlarına doğrudan bir tehdit oluşturdu. 3. Kaddafi’nin Asla Kimseden Korkmaması Kaddafi, güçlü Batılı devletlere karşı sert bir dil kullanmaktan ve onları eleştirmekten çekinmeyen bir liderdi. Emperyalist güçlerin tehditlerine boyun eğmek yerine, Arap ve Afrika halklarının çıkarlarını savunmaya devam etti. Bu korkusuz tavrı, Batı tarafından “tehlikeli” bir lider olarak görülmesine neden oldu. 4. Planlı Bir Şekilde Öldürülmesi 2011 yılında Batı’nın desteklediği NATO müdahalesi, Libya’yı kaosa sürükledi. Kaddafi’nin ölümü, Batı tarafından desteklenen bir “ayaklanma” sürecinde gerçekleşti. Ancak bu ayaklanma, planlı bir rejim değişikliği operasyonuydu. • NATO, Kaddafi’nin son sığınağını bombalayarak yakalanmasını sağladı ve ardından Kaddafi linç edilerek öldürüldü. • Ölümünden sonra, onun mirasını karalamak için bir propaganda savaşı başlatıldı. 5. Adını Kötüye Çıkartma Çabaları Kaddafi’nin öldürülmesinin ardından, medyada onun diktatörlüğü ve zulmü üzerine yoğun bir propaganda başlatıldı. Halkına sunduğu ücretsiz eğitim, sağlık hizmetleri ve sosyal reformlar görmezden gelindi. Bunun yerine, kişisel hayatına dair çarpıtılmış hikayeler ve Libya’nın istikrarsızlığından tek başına sorumlu tutulduğu söylemler öne çıkarıldı. Örnek Olarak: • Batı medyası, Kaddafi’yi “çılgın diktatör” olarak tanıttı, ancak bu anlatı, Libya’daki petrol kaynaklarını kontrol altına almak için kullanılan bir stratejiydi. • Aynı dönemde, Batı’nın desteklediği diktatörlerin insan hakları ihlalleri görmezden gelindi. Sonuç Muammer Kaddafi, korkusuzluğu ve gerçekleri dile getirme cesareti nedeniyle Batı’nın hedefi haline geldi. Onun planlı bir şekilde öldürülmesi, sadece Libya’yı değil, tüm Arap ve Afrika dünyasını derinden etkiledi. Bugün, Batı’nın Kaddafi’ye yönelik karalama kampanyaları hala devam ediyor, ancak halkına sağladığı refah ve cesur liderliği, birçok kişi tarafından unutulmuyor.
Abi bastan başla tarih anlat seri seklinde cok daha fazla izlenir tabi senin icinde biraz zor olur ama olsun anlatım kabiliyeti senden çok daha düşük kanallar yapiyor 2 saatlik video 5 milyon izleniyor sen yaparsan fena olur
Bizden sonra gelecek nesile acıyorum. Sorbil ve itopya arasındaki bağlantıyı asla anlamayacaklar
Evet
nedir bağlantı?
@@serhat9054 mevzu derin zor anlatılır
ne
World of warshipde var
Kendi ülkesi için iyi bi adamdı o gittikten sonra çok Aradılar. Kıbrıs'ta yanımızda olsa da sonrasında PKK'yı desteklemesi maalesef kötü hatırlanan bı adam olmasını sağladı
Kürtleri destekledi yalnız o veya şunu bunu değil
Bizimki iyi mi ki ülke arkasında duruyor hala ?
O dönem Türkiyenin Nato da olması Kaddafi yi bu yola itti o dönem pkk gerçekten solcu bir örgüttü
XD
Hayali kürdistan olanın sonu kabristan olur
Adam bir Erlik videosu üzerinden 50 tane içerik çıkarttı. Akademide çok intihal gördüm ama Yusuf cidden olayı başka bir seviyeye taşıdı. İntihalin piri Yusuf Kayaalp.
puhahahahahha
Yav olm erliki bırak netflix teki belgeselin metnine kadar almış
@@clauss17 Diktatörlerin el kitabı
@@clauss17 Zorba Nasıl Olunur?
Erlik değil böyle bir belgesel serisi var her bölüm bir diktatorü anlatıyor ordan araklama bu.
O bize Kıbrıs harekatında uçak bile göndererek yardım gönderdi, biz de onun devrilmesine destek olarak teşekkür ettik.
devlet duygularla yönetilmez
@@Fatih_3811 o bize yardım gönderdi enayi oldu, biz onun devrilmesine destek olduk biz kârlı mı çıktık?
Sonra da türk kürt ayrımını destlekledi
Evet ama daha sonra çokça kez PKK destekçisi yorumlarda ve Türklerin canavar ve katil olduğuna dair kaba ve agresif tutumlar sergiledi ve bu tarz yorumlar yaptı
@@Harkas1453 Bu kadar abartılı söylemlerde bulunmadı Oda Tv yi felan izliyorsanız orada aşırı abartılı anlatılıyor ve o zamanın medyası Erbakan düşmanı olduğu için bu Kaddafi ile olan görüşmeleri kesip biçip abartarak haber yaptılar. Neredeyse Kaddafi Türk heyetine yumruk yumruğa dalıcakmış gibi lanse ettiler. Kaddafi Türkiyenin Nato ve Abd nin yanında durmasını sürekli eleştirdi. Doksanlı yıllardaki jitemin içi vatan sevdalısı kahramanlarla doluydu ama maalesef bazı sivil öldüren suça karışan ve daha sonra içinden yeşil gibi para karşılığında insan öldürenlerde çıktı. Kaddafi Kürtlere yönelik uygulanan haksızlık ve ayrımcılığı eleştirdi. Ama bu eleştirisi çok uzun sürmedi zaten kısa solukluydu. O dönem kendisine karşı bir sürü abd hava saldırısı düzenlenmiş ve aile üyelerini kaybetmişti.
4:05 Sinan Oğan: hakettiysem eyvallah 😂
Kim ne derse desin Kaddafi halkı iyi bir liderdi halkı kıymet bilmedi.
Sırasıyla;
Yusuf Kayaalp - Saddam,
DFT Tarih - RTE,
Yusuf Kayaalp - Kaddafi videolarını izledik.
Müthiş sıralama.
Orta doğunun diktatörleri
Nur içinde yatsın. İslam Alemi senden razı ey Ahir Zamanın Mücahidi
Zübeyr İbni Adî şöyle dedi: Enes İbni Mâlik radıyallahu anh’e gittik ve Haccâc’ın zulmünden şikâyet ettik. Enes şöyle dedi:
- “Rabbinize kavuşana kadar sabredin; zira her gelen gün, geçmiş günden daha kötü olacaktır. Ben bunu Peygamberimiz’den duydum.” Buhârî, Fiten 6
0:25 "a ütopya mı dedim , o zaman sponsorumuz itopya'ya bir göz atalım "
sponsor olmasa eleman video atmayacak amg
Brabus
Valla o duruma geldi bebe
M power
Harb mk
Maşallah kral eskisi gibi çok sık video atmaya başladın inan çok mutluyuz
Girişte biraz netflix ''zorba nasıl olunur'' tadı var ama güzel :)))
biraz değil kankam direkt araklama bu video
@@akca1987 öyle demeyelim emek var sonuçta ama tad olarak zorba nasıl olunur.
Kaddafi takiyyeci Erbakan'a çatır çatır konuştu Erbakan ağzını bile açamadı.
Yusuf abi eline sağlık kitabın çok güzel olmuş.❤
Yeni video çekme şeklin çok güzel olmuş ilk Alışamadım ama çok daha güzel olmuş ❤
Goldstein'a ölüm! ✊️✊️✊️
Fetocu AKP öksüz
Muammer Kaddafi, özellikle Amerika Birleşik Devletleri ve Batı’nın uzun yıllardır yürüttüğü emperyalist politikaları ve gizli ajandalarını ifşa eden bir liderdi. Kaddafi’nin açık sözlülüğü, bağımsız politikaları ve korkusuz tavrı, Batı’nın çıkarlarını tehdit etti ve onun hedef alınmasına yol açtı. Ölümünün planlı bir suikast olduğu ve ardından itibarsızlaştırılma kampanyalarının devreye sokulduğu pek çok kişi tarafından dile getiriliyor. İşte bu durumun nedenleri ve örneklerle açıklaması:
1. Batı’nın Karanlık Politikalarını İfşa Etti
Kaddafi, BM toplantılarında ve uluslararası platformlarda, ABD’nin ve Batı’nın işgal politikalarını, petrol için yapılan savaşları ve Arap dünyasına yönelik çifte standartlarını açıkça dile getirdi. Özellikle 2009’da BM Genel Kurulu’nda yaptığı konuşmada şunları söyledi:
• Irak İşgali: ABD’nin Irak’ı yalanlar üzerine işgal ettiğini ve bu savaşın petrol hırsı nedeniyle yapıldığını söyledi.
• Filistin Meselesi: İsrail’in Filistin’de işlediği suçlara Batı’nın sessiz kalmasını eleştirdi ve ABD’nin İsrail’i koşulsuz desteklemesini kınadı.
Bu gibi açıklamalar, Batı’nın uluslararası kamuoyundaki imajına ciddi zarar verdi ve Kaddafi’yi bir tehdit haline getirdi.
2. Afrika İçin Bağımsız Bir Ekonomik Sistem Kurmak İstedi
Kaddafi, Batı’nın ekonomik hegemonyasını kırmak için Afrika’da altına dayalı bir “Afrika Dinarı” oluşturmayı planlıyordu. Bu para birimiyle, Afrika’nın kendi zenginliklerini kullanarak Batı’nın IMF ve Dünya Bankası gibi kurumlarına bağımlılıktan kurtulmasını hedefliyordu. Bu plan, Batı’nın ekonomik çıkarlarına doğrudan bir tehdit oluşturdu.
3. Kaddafi’nin Asla Kimseden Korkmaması
Kaddafi, güçlü Batılı devletlere karşı sert bir dil kullanmaktan ve onları eleştirmekten çekinmeyen bir liderdi. Emperyalist güçlerin tehditlerine boyun eğmek yerine, Arap ve Afrika halklarının çıkarlarını savunmaya devam etti. Bu korkusuz tavrı, Batı tarafından “tehlikeli” bir lider olarak görülmesine neden oldu.
4. Planlı Bir Şekilde Öldürülmesi
2011 yılında Batı’nın desteklediği NATO müdahalesi, Libya’yı kaosa sürükledi. Kaddafi’nin ölümü, Batı tarafından desteklenen bir “ayaklanma” sürecinde gerçekleşti. Ancak bu ayaklanma, planlı bir rejim değişikliği operasyonuydu.
• NATO, Kaddafi’nin son sığınağını bombalayarak yakalanmasını sağladı ve ardından Kaddafi linç edilerek öldürüldü.
• Ölümünden sonra, onun mirasını karalamak için bir propaganda savaşı başlatıldı.
5. Adını Kötüye Çıkartma Çabaları
Kaddafi’nin öldürülmesinin ardından, medyada onun diktatörlüğü ve zulmü üzerine yoğun bir propaganda başlatıldı. Halkına sunduğu ücretsiz eğitim, sağlık hizmetleri ve sosyal reformlar görmezden gelindi. Bunun yerine, kişisel hayatına dair çarpıtılmış hikayeler ve Libya’nın istikrarsızlığından tek başına sorumlu tutulduğu söylemler öne çıkarıldı.
Örnek Olarak:
• Batı medyası, Kaddafi’yi “çılgın diktatör” olarak tanıttı, ancak bu anlatı, Libya’daki petrol kaynaklarını kontrol altına almak için kullanılan bir stratejiydi.
• Aynı dönemde, Batı’nın desteklediği diktatörlerin insan hakları ihlalleri görmezden gelindi.
Sonuç
Muammer Kaddafi, korkusuzluğu ve gerçekleri dile getirme cesareti nedeniyle Batı’nın hedefi haline geldi. Onun planlı bir şekilde öldürülmesi, sadece Libya’yı değil, tüm Arap ve Afrika dünyasını derinden etkiledi. Bugün, Batı’nın Kaddafi’ye yönelik karalama kampanyaları hala devam ediyor, ancak halkına sağladığı refah ve cesur liderliği, birçok kişi tarafından unutulmuyor.
13:02 Libya yakasını toparlayamadı ama inşallah Türkiye-Mısır normalleşmesi ikiye bölünmüş Libya'da sorunların çözümü yolunda katkı sağlar
Lütfen kaddafi bir diktatördür algısını bırakalım ailem 10 sene kaddafi libyasında yaşadı bana anlattıklarına göre libyada o zamanlar tam bir demokrasi ülkesiymiş (siyasi değil yaşam olarak) ve bu iftiraların tamamen yalan olduğunu aksine kaddafinin iyi bir siyasetçi ve insan olduğunu söylerler.kısaca kaddafi nankör halkın muhteşem lideriydi.
Muammer Kaddafi, özellikle Amerika Birleşik Devletleri ve Batı’nın uzun yıllardır yürüttüğü emperyalist politikaları ve gizli ajandalarını ifşa eden bir liderdi. Kaddafi’nin açık sözlülüğü, bağımsız politikaları ve korkusuz tavrı, Batı’nın çıkarlarını tehdit etti ve onun hedef alınmasına yol açtı. Ölümünün planlı bir suikast olduğu ve ardından itibarsızlaştırılma kampanyalarının devreye sokulduğu pek çok kişi tarafından dile getiriliyor. İşte bu durumun nedenleri ve örneklerle açıklaması:
1. Batı’nın Karanlık Politikalarını İfşa Etti
Kaddafi, BM toplantılarında ve uluslararası platformlarda, ABD’nin ve Batı’nın işgal politikalarını, petrol için yapılan savaşları ve Arap dünyasına yönelik çifte standartlarını açıkça dile getirdi. Özellikle 2009’da BM Genel Kurulu’nda yaptığı konuşmada şunları söyledi:
• Irak İşgali: ABD’nin Irak’ı yalanlar üzerine işgal ettiğini ve bu savaşın petrol hırsı nedeniyle yapıldığını söyledi.
• Filistin Meselesi: İsrail’in Filistin’de işlediği suçlara Batı’nın sessiz kalmasını eleştirdi ve ABD’nin İsrail’i koşulsuz desteklemesini kınadı.
Bu gibi açıklamalar, Batı’nın uluslararası kamuoyundaki imajına ciddi zarar verdi ve Kaddafi’yi bir tehdit haline getirdi.
2. Afrika İçin Bağımsız Bir Ekonomik Sistem Kurmak İstedi
Kaddafi, Batı’nın ekonomik hegemonyasını kırmak için Afrika’da altına dayalı bir “Afrika Dinarı” oluşturmayı planlıyordu. Bu para birimiyle, Afrika’nın kendi zenginliklerini kullanarak Batı’nın IMF ve Dünya Bankası gibi kurumlarına bağımlılıktan kurtulmasını hedefliyordu. Bu plan, Batı’nın ekonomik çıkarlarına doğrudan bir tehdit oluşturdu.
3. Kaddafi’nin Asla Kimseden Korkmaması
Kaddafi, güçlü Batılı devletlere karşı sert bir dil kullanmaktan ve onları eleştirmekten çekinmeyen bir liderdi. Emperyalist güçlerin tehditlerine boyun eğmek yerine, Arap ve Afrika halklarının çıkarlarını savunmaya devam etti. Bu korkusuz tavrı, Batı tarafından “tehlikeli” bir lider olarak görülmesine neden oldu.
4. Planlı Bir Şekilde Öldürülmesi
2011 yılında Batı’nın desteklediği NATO müdahalesi, Libya’yı kaosa sürükledi. Kaddafi’nin ölümü, Batı tarafından desteklenen bir “ayaklanma” sürecinde gerçekleşti. Ancak bu ayaklanma, planlı bir rejim değişikliği operasyonuydu.
• NATO, Kaddafi’nin son sığınağını bombalayarak yakalanmasını sağladı ve ardından Kaddafi linç edilerek öldürüldü.
• Ölümünden sonra, onun mirasını karalamak için bir propaganda savaşı başlatıldı.
5. Adını Kötüye Çıkartma Çabaları
Kaddafi’nin öldürülmesinin ardından, medyada onun diktatörlüğü ve zulmü üzerine yoğun bir propaganda başlatıldı. Halkına sunduğu ücretsiz eğitim, sağlık hizmetleri ve sosyal reformlar görmezden gelindi. Bunun yerine, kişisel hayatına dair çarpıtılmış hikayeler ve Libya’nın istikrarsızlığından tek başına sorumlu tutulduğu söylemler öne çıkarıldı.
Örnek Olarak:
• Batı medyası, Kaddafi’yi “çılgın diktatör” olarak tanıttı, ancak bu anlatı, Libya’daki petrol kaynaklarını kontrol altına almak için kullanılan bir stratejiydi.
• Aynı dönemde, Batı’nın desteklediği diktatörlerin insan hakları ihlalleri görmezden gelindi.
Sonuç
Muammer Kaddafi, korkusuzluğu ve gerçekleri dile getirme cesareti nedeniyle Batı’nın hedefi haline geldi. Onun planlı bir şekilde öldürülmesi, sadece Libya’yı değil, tüm Arap ve Afrika dünyasını derinden etkiledi. Bugün, Batı’nın Kaddafi’ye yönelik karalama kampanyaları hala devam ediyor, ancak halkına sağladığı refah ve cesur liderliği, birçok kişi tarafından unutulmuyor.
abi harikasın umarım 2 milyon olursun ♥️
Adamın anlattığı herşey yalan ve amerikanın attığı yalanlarla dolu videolar Muammer Kaddafi, özellikle Amerika Birleşik Devletleri ve Batı’nın uzun yıllardır yürüttüğü emperyalist politikaları ve gizli ajandalarını ifşa eden bir liderdi. Kaddafi’nin açık sözlülüğü, bağımsız politikaları ve korkusuz tavrı, Batı’nın çıkarlarını tehdit etti ve onun hedef alınmasına yol açtı. Ölümünün planlı bir suikast olduğu ve ardından itibarsızlaştırılma kampanyalarının devreye sokulduğu pek çok kişi tarafından dile getiriliyor. İşte bu durumun nedenleri ve örneklerle açıklaması:
1. Batı’nın Karanlık Politikalarını İfşa Etti
Kaddafi, BM toplantılarında ve uluslararası platformlarda, ABD’nin ve Batı’nın işgal politikalarını, petrol için yapılan savaşları ve Arap dünyasına yönelik çifte standartlarını açıkça dile getirdi. Özellikle 2009’da BM Genel Kurulu’nda yaptığı konuşmada şunları söyledi:
• Irak İşgali: ABD’nin Irak’ı yalanlar üzerine işgal ettiğini ve bu savaşın petrol hırsı nedeniyle yapıldığını söyledi.
• Filistin Meselesi: İsrail’in Filistin’de işlediği suçlara Batı’nın sessiz kalmasını eleştirdi ve ABD’nin İsrail’i koşulsuz desteklemesini kınadı.
Bu gibi açıklamalar, Batı’nın uluslararası kamuoyundaki imajına ciddi zarar verdi ve Kaddafi’yi bir tehdit haline getirdi.
2. Afrika İçin Bağımsız Bir Ekonomik Sistem Kurmak İstedi
Kaddafi, Batı’nın ekonomik hegemonyasını kırmak için Afrika’da altına dayalı bir “Afrika Dinarı” oluşturmayı planlıyordu. Bu para birimiyle, Afrika’nın kendi zenginliklerini kullanarak Batı’nın IMF ve Dünya Bankası gibi kurumlarına bağımlılıktan kurtulmasını hedefliyordu. Bu plan, Batı’nın ekonomik çıkarlarına doğrudan bir tehdit oluşturdu.
3. Kaddafi’nin Asla Kimseden Korkmaması
Kaddafi, güçlü Batılı devletlere karşı sert bir dil kullanmaktan ve onları eleştirmekten çekinmeyen bir liderdi. Emperyalist güçlerin tehditlerine boyun eğmek yerine, Arap ve Afrika halklarının çıkarlarını savunmaya devam etti. Bu korkusuz tavrı, Batı tarafından “tehlikeli” bir lider olarak görülmesine neden oldu.
4. Planlı Bir Şekilde Öldürülmesi
2011 yılında Batı’nın desteklediği NATO müdahalesi, Libya’yı kaosa sürükledi. Kaddafi’nin ölümü, Batı tarafından desteklenen bir “ayaklanma” sürecinde gerçekleşti. Ancak bu ayaklanma, planlı bir rejim değişikliği operasyonuydu.
• NATO, Kaddafi’nin son sığınağını bombalayarak yakalanmasını sağladı ve ardından Kaddafi linç edilerek öldürüldü.
• Ölümünden sonra, onun mirasını karalamak için bir propaganda savaşı başlatıldı.
5. Adını Kötüye Çıkartma Çabaları
Kaddafi’nin öldürülmesinin ardından, medyada onun diktatörlüğü ve zulmü üzerine yoğun bir propaganda başlatıldı. Halkına sunduğu ücretsiz eğitim, sağlık hizmetleri ve sosyal reformlar görmezden gelindi. Bunun yerine, kişisel hayatına dair çarpıtılmış hikayeler ve Libya’nın istikrarsızlığından tek başına sorumlu tutulduğu söylemler öne çıkarıldı.
Örnek Olarak:
• Batı medyası, Kaddafi’yi “çılgın diktatör” olarak tanıttı, ancak bu anlatı, Libya’daki petrol kaynaklarını kontrol altına almak için kullanılan bir stratejiydi.
• Aynı dönemde, Batı’nın desteklediği diktatörlerin insan hakları ihlalleri görmezden gelindi.
Sonuç
Muammer Kaddafi, korkusuzluğu ve gerçekleri dile getirme cesareti nedeniyle Batı’nın hedefi haline geldi. Onun planlı bir şekilde öldürülmesi, sadece Libya’yı değil, tüm Arap ve Afrika dünyasını derinden etkiledi. Bugün, Batı’nın Kaddafi’ye yönelik karalama kampanyaları hala devam ediyor, ancak halkına sağladığı refah ve cesur liderliği, birçok kişi tarafından unutulmuyor.
Ana konunun siz olduğu bir eğitim sistemi bir yerlerden tanıdık geldi
Aboneler: Yusufçuğum acaba zamanın varsa video çekbilir misin?
YK: yoooğğk (yankılı)
YK: abi video çekeyim mi?
Sponsorlar: Olm bitirdin bizi be
Yusuf,Senden Abhazya'nın bağımsızlık savaşını anlatmanı bekliyoruz.Abhazya 1992'de Gürcü işgalcilere karşı verdiği mücadeleyi hala unutmadı💚💂🏻
Abhazya Gürcistandır
Abhazya Gürcistanindir
@@snanlimuradov2404sg
@@Upforin ua-cam.com/video/ML4K7BW52l4/v-deo.htmlfeature=shared al bir tarafına sok.Ağlayarak kaçtınız.
"Çerkes Abaza Allah Muhafaza"☝🏻💂🏻
Sponsorlar da olmas video gelmeyecek Allah Sponsorlar dan razı olsun
Helal olsun abi iki günde bir video atıyorsun
Yeni Tarzda Bir Vidio Olmuş👍
How to Become a Tyrant belgeselinden arak video. Bazı cümleler birebir. İzlemesi yine de keyifliydi
İzlemesi keyifliydi fakat yakışmadı.
@@galaxesDiktatör filminden de birkaç replik almış. Farklı kaynaklar kullanmış Kayaalp baba.
Adamın anlattığı herşey yalan ve amerikanın attığı yalanlarla dolu videolar Muammer Kaddafi, özellikle Amerika Birleşik Devletleri ve Batı’nın uzun yıllardır yürüttüğü emperyalist politikaları ve gizli ajandalarını ifşa eden bir liderdi. Kaddafi’nin açık sözlülüğü, bağımsız politikaları ve korkusuz tavrı, Batı’nın çıkarlarını tehdit etti ve onun hedef alınmasına yol açtı. Ölümünün planlı bir suikast olduğu ve ardından itibarsızlaştırılma kampanyalarının devreye sokulduğu pek çok kişi tarafından dile getiriliyor. İşte bu durumun nedenleri ve örneklerle açıklaması:
1. Batı’nın Karanlık Politikalarını İfşa Etti
Kaddafi, BM toplantılarında ve uluslararası platformlarda, ABD’nin ve Batı’nın işgal politikalarını, petrol için yapılan savaşları ve Arap dünyasına yönelik çifte standartlarını açıkça dile getirdi. Özellikle 2009’da BM Genel Kurulu’nda yaptığı konuşmada şunları söyledi:
• Irak İşgali: ABD’nin Irak’ı yalanlar üzerine işgal ettiğini ve bu savaşın petrol hırsı nedeniyle yapıldığını söyledi.
• Filistin Meselesi: İsrail’in Filistin’de işlediği suçlara Batı’nın sessiz kalmasını eleştirdi ve ABD’nin İsrail’i koşulsuz desteklemesini kınadı.
Bu gibi açıklamalar, Batı’nın uluslararası kamuoyundaki imajına ciddi zarar verdi ve Kaddafi’yi bir tehdit haline getirdi.
2. Afrika İçin Bağımsız Bir Ekonomik Sistem Kurmak İstedi
Kaddafi, Batı’nın ekonomik hegemonyasını kırmak için Afrika’da altına dayalı bir “Afrika Dinarı” oluşturmayı planlıyordu. Bu para birimiyle, Afrika’nın kendi zenginliklerini kullanarak Batı’nın IMF ve Dünya Bankası gibi kurumlarına bağımlılıktan kurtulmasını hedefliyordu. Bu plan, Batı’nın ekonomik çıkarlarına doğrudan bir tehdit oluşturdu.
3. Kaddafi’nin Asla Kimseden Korkmaması
Kaddafi, güçlü Batılı devletlere karşı sert bir dil kullanmaktan ve onları eleştirmekten çekinmeyen bir liderdi. Emperyalist güçlerin tehditlerine boyun eğmek yerine, Arap ve Afrika halklarının çıkarlarını savunmaya devam etti. Bu korkusuz tavrı, Batı tarafından “tehlikeli” bir lider olarak görülmesine neden oldu.
4. Planlı Bir Şekilde Öldürülmesi
2011 yılında Batı’nın desteklediği NATO müdahalesi, Libya’yı kaosa sürükledi. Kaddafi’nin ölümü, Batı tarafından desteklenen bir “ayaklanma” sürecinde gerçekleşti. Ancak bu ayaklanma, planlı bir rejim değişikliği operasyonuydu.
• NATO, Kaddafi’nin son sığınağını bombalayarak yakalanmasını sağladı ve ardından Kaddafi linç edilerek öldürüldü.
• Ölümünden sonra, onun mirasını karalamak için bir propaganda savaşı başlatıldı.
5. Adını Kötüye Çıkartma Çabaları
Kaddafi’nin öldürülmesinin ardından, medyada onun diktatörlüğü ve zulmü üzerine yoğun bir propaganda başlatıldı. Halkına sunduğu ücretsiz eğitim, sağlık hizmetleri ve sosyal reformlar görmezden gelindi. Bunun yerine, kişisel hayatına dair çarpıtılmış hikayeler ve Libya’nın istikrarsızlığından tek başına sorumlu tutulduğu söylemler öne çıkarıldı.
Örnek Olarak:
• Batı medyası, Kaddafi’yi “çılgın diktatör” olarak tanıttı, ancak bu anlatı, Libya’daki petrol kaynaklarını kontrol altına almak için kullanılan bir stratejiydi.
• Aynı dönemde, Batı’nın desteklediği diktatörlerin insan hakları ihlalleri görmezden gelindi.
Sonuç
Muammer Kaddafi, korkusuzluğu ve gerçekleri dile getirme cesareti nedeniyle Batı’nın hedefi haline geldi. Onun planlı bir şekilde öldürülmesi, sadece Libya’yı değil, tüm Arap ve Afrika dünyasını derinden etkiledi. Bugün, Batı’nın Kaddafi’ye yönelik karalama kampanyaları hala devam ediyor, ancak halkına sağladığı refah ve cesur liderliği, birçok kişi tarafından unutulmuyor.
@@galaxes Adamın anlattığı herşey yalan ve amerikanın attığı yalanlarla dolu videolar Muammer Kaddafi, özellikle Amerika Birleşik Devletleri ve Batı’nın uzun yıllardır yürüttüğü emperyalist politikaları ve gizli ajandalarını ifşa eden bir liderdi. Kaddafi’nin açık sözlülüğü, bağımsız politikaları ve korkusuz tavrı, Batı’nın çıkarlarını tehdit etti ve onun hedef alınmasına yol açtı. Ölümünün planlı bir suikast olduğu ve ardından itibarsızlaştırılma kampanyalarının devreye sokulduğu pek çok kişi tarafından dile getiriliyor. İşte bu durumun nedenleri ve örneklerle açıklaması:
1. Batı’nın Karanlık Politikalarını İfşa Etti
Kaddafi, BM toplantılarında ve uluslararası platformlarda, ABD’nin ve Batı’nın işgal politikalarını, petrol için yapılan savaşları ve Arap dünyasına yönelik çifte standartlarını açıkça dile getirdi. Özellikle 2009’da BM Genel Kurulu’nda yaptığı konuşmada şunları söyledi:
• Irak İşgali: ABD’nin Irak’ı yalanlar üzerine işgal ettiğini ve bu savaşın petrol hırsı nedeniyle yapıldığını söyledi.
• Filistin Meselesi: İsrail’in Filistin’de işlediği suçlara Batı’nın sessiz kalmasını eleştirdi ve ABD’nin İsrail’i koşulsuz desteklemesini kınadı.
Bu gibi açıklamalar, Batı’nın uluslararası kamuoyundaki imajına ciddi zarar verdi ve Kaddafi’yi bir tehdit haline getirdi.
2. Afrika İçin Bağımsız Bir Ekonomik Sistem Kurmak İstedi
Kaddafi, Batı’nın ekonomik hegemonyasını kırmak için Afrika’da altına dayalı bir “Afrika Dinarı” oluşturmayı planlıyordu. Bu para birimiyle, Afrika’nın kendi zenginliklerini kullanarak Batı’nın IMF ve Dünya Bankası gibi kurumlarına bağımlılıktan kurtulmasını hedefliyordu. Bu plan, Batı’nın ekonomik çıkarlarına doğrudan bir tehdit oluşturdu.
3. Kaddafi’nin Asla Kimseden Korkmaması
Kaddafi, güçlü Batılı devletlere karşı sert bir dil kullanmaktan ve onları eleştirmekten çekinmeyen bir liderdi. Emperyalist güçlerin tehditlerine boyun eğmek yerine, Arap ve Afrika halklarının çıkarlarını savunmaya devam etti. Bu korkusuz tavrı, Batı tarafından “tehlikeli” bir lider olarak görülmesine neden oldu.
4. Planlı Bir Şekilde Öldürülmesi
2011 yılında Batı’nın desteklediği NATO müdahalesi, Libya’yı kaosa sürükledi. Kaddafi’nin ölümü, Batı tarafından desteklenen bir “ayaklanma” sürecinde gerçekleşti. Ancak bu ayaklanma, planlı bir rejim değişikliği operasyonuydu.
• NATO, Kaddafi’nin son sığınağını bombalayarak yakalanmasını sağladı ve ardından Kaddafi linç edilerek öldürüldü.
• Ölümünden sonra, onun mirasını karalamak için bir propaganda savaşı başlatıldı.
5. Adını Kötüye Çıkartma Çabaları
Kaddafi’nin öldürülmesinin ardından, medyada onun diktatörlüğü ve zulmü üzerine yoğun bir propaganda başlatıldı. Halkına sunduğu ücretsiz eğitim, sağlık hizmetleri ve sosyal reformlar görmezden gelindi. Bunun yerine, kişisel hayatına dair çarpıtılmış hikayeler ve Libya’nın istikrarsızlığından tek başına sorumlu tutulduğu söylemler öne çıkarıldı.
Örnek Olarak:
• Batı medyası, Kaddafi’yi “çılgın diktatör” olarak tanıttı, ancak bu anlatı, Libya’daki petrol kaynaklarını kontrol altına almak için kullanılan bir stratejiydi.
• Aynı dönemde, Batı’nın desteklediği diktatörlerin insan hakları ihlalleri görmezden gelindi.
Sonuç
Muammer Kaddafi, korkusuzluğu ve gerçekleri dile getirme cesareti nedeniyle Batı’nın hedefi haline geldi. Onun planlı bir şekilde öldürülmesi, sadece Libya’yı değil, tüm Arap ve Afrika dünyasını derinden etkiledi. Bugün, Batı’nın Kaddafi’ye yönelik karalama kampanyaları hala devam ediyor, ancak halkına sağladığı refah ve cesur liderliği, birçok kişi tarafından unutulmuyor.
@@erdemkrskuzu7548 Adamın anlattığı herşey yalan ve amerikanın attığı yalanlarla dolu videolar Muammer Kaddafi, özellikle Amerika Birleşik Devletleri ve Batı’nın uzun yıllardır yürüttüğü emperyalist politikaları ve gizli ajandalarını ifşa eden bir liderdi. Kaddafi’nin açık sözlülüğü, bağımsız politikaları ve korkusuz tavrı, Batı’nın çıkarlarını tehdit etti ve onun hedef alınmasına yol açtı. Ölümünün planlı bir suikast olduğu ve ardından itibarsızlaştırılma kampanyalarının devreye sokulduğu pek çok kişi tarafından dile getiriliyor. İşte bu durumun nedenleri ve örneklerle açıklaması:
1. Batı’nın Karanlık Politikalarını İfşa Etti
Kaddafi, BM toplantılarında ve uluslararası platformlarda, ABD’nin ve Batı’nın işgal politikalarını, petrol için yapılan savaşları ve Arap dünyasına yönelik çifte standartlarını açıkça dile getirdi. Özellikle 2009’da BM Genel Kurulu’nda yaptığı konuşmada şunları söyledi:
• Irak İşgali: ABD’nin Irak’ı yalanlar üzerine işgal ettiğini ve bu savaşın petrol hırsı nedeniyle yapıldığını söyledi.
• Filistin Meselesi: İsrail’in Filistin’de işlediği suçlara Batı’nın sessiz kalmasını eleştirdi ve ABD’nin İsrail’i koşulsuz desteklemesini kınadı.
Bu gibi açıklamalar, Batı’nın uluslararası kamuoyundaki imajına ciddi zarar verdi ve Kaddafi’yi bir tehdit haline getirdi.
2. Afrika İçin Bağımsız Bir Ekonomik Sistem Kurmak İstedi
Kaddafi, Batı’nın ekonomik hegemonyasını kırmak için Afrika’da altına dayalı bir “Afrika Dinarı” oluşturmayı planlıyordu. Bu para birimiyle, Afrika’nın kendi zenginliklerini kullanarak Batı’nın IMF ve Dünya Bankası gibi kurumlarına bağımlılıktan kurtulmasını hedefliyordu. Bu plan, Batı’nın ekonomik çıkarlarına doğrudan bir tehdit oluşturdu.
3. Kaddafi’nin Asla Kimseden Korkmaması
Kaddafi, güçlü Batılı devletlere karşı sert bir dil kullanmaktan ve onları eleştirmekten çekinmeyen bir liderdi. Emperyalist güçlerin tehditlerine boyun eğmek yerine, Arap ve Afrika halklarının çıkarlarını savunmaya devam etti. Bu korkusuz tavrı, Batı tarafından “tehlikeli” bir lider olarak görülmesine neden oldu.
4. Planlı Bir Şekilde Öldürülmesi
2011 yılında Batı’nın desteklediği NATO müdahalesi, Libya’yı kaosa sürükledi. Kaddafi’nin ölümü, Batı tarafından desteklenen bir “ayaklanma” sürecinde gerçekleşti. Ancak bu ayaklanma, planlı bir rejim değişikliği operasyonuydu.
• NATO, Kaddafi’nin son sığınağını bombalayarak yakalanmasını sağladı ve ardından Kaddafi linç edilerek öldürüldü.
• Ölümünden sonra, onun mirasını karalamak için bir propaganda savaşı başlatıldı.
5. Adını Kötüye Çıkartma Çabaları
Kaddafi’nin öldürülmesinin ardından, medyada onun diktatörlüğü ve zulmü üzerine yoğun bir propaganda başlatıldı. Halkına sunduğu ücretsiz eğitim, sağlık hizmetleri ve sosyal reformlar görmezden gelindi. Bunun yerine, kişisel hayatına dair çarpıtılmış hikayeler ve Libya’nın istikrarsızlığından tek başına sorumlu tutulduğu söylemler öne çıkarıldı.
Örnek Olarak:
• Batı medyası, Kaddafi’yi “çılgın diktatör” olarak tanıttı, ancak bu anlatı, Libya’daki petrol kaynaklarını kontrol altına almak için kullanılan bir stratejiydi.
• Aynı dönemde, Batı’nın desteklediği diktatörlerin insan hakları ihlalleri görmezden gelindi.
Sonuç
Muammer Kaddafi, korkusuzluğu ve gerçekleri dile getirme cesareti nedeniyle Batı’nın hedefi haline geldi. Onun planlı bir şekilde öldürülmesi, sadece Libya’yı değil, tüm Arap ve Afrika dünyasını derinden etkiledi. Bugün, Batı’nın Kaddafi’ye yönelik karalama kampanyaları hala devam ediyor, ancak halkına sağladığı refah ve cesur liderliği, birçok kişi tarafından unutulmuyor.
Bugün Muhsin Yazıcıoğlu nun ölüm yıl dönümü onun hakkında bir video yapabilir misin ❤️
amcik cevap bile yazmamis , Oyle delikanlilarin videolari boyle kanallardan izlenmez zaten kardesim bosver
Belli kısımlar saddam videosundaki gibi netflixteki zorba nasıl olunur belgeselininin 5. bölümüne ait ancak yinede animasyonlaştırma ve seslendirme gayet iyi
acaba onun 2. sezonunda kimler gelecek
İzlemeye uçarak geldim (Ümit Özdağ mancınıkla attı)
Sen Suriyelimisn bilader 😅
Yok arkadaş yolda gördüm afganları talibana yolluyordu bende dedim abi Yusuf Kayaalp video atmış beni de yolla şuraya tamamdır dedi geldik işte :D@@okanerdogn0
She knows he knows@@okanerdogn0
Adamın anlattığı herşey yalan ve amerikanın attığı yalanlarla dolu videolar Muammer Kaddafi, özellikle Amerika Birleşik Devletleri ve Batı’nın uzun yıllardır yürüttüğü emperyalist politikaları ve gizli ajandalarını ifşa eden bir liderdi. Kaddafi’nin açık sözlülüğü, bağımsız politikaları ve korkusuz tavrı, Batı’nın çıkarlarını tehdit etti ve onun hedef alınmasına yol açtı. Ölümünün planlı bir suikast olduğu ve ardından itibarsızlaştırılma kampanyalarının devreye sokulduğu pek çok kişi tarafından dile getiriliyor. İşte bu durumun nedenleri ve örneklerle açıklaması:
1. Batı’nın Karanlık Politikalarını İfşa Etti
Kaddafi, BM toplantılarında ve uluslararası platformlarda, ABD’nin ve Batı’nın işgal politikalarını, petrol için yapılan savaşları ve Arap dünyasına yönelik çifte standartlarını açıkça dile getirdi. Özellikle 2009’da BM Genel Kurulu’nda yaptığı konuşmada şunları söyledi:
• Irak İşgali: ABD’nin Irak’ı yalanlar üzerine işgal ettiğini ve bu savaşın petrol hırsı nedeniyle yapıldığını söyledi.
• Filistin Meselesi: İsrail’in Filistin’de işlediği suçlara Batı’nın sessiz kalmasını eleştirdi ve ABD’nin İsrail’i koşulsuz desteklemesini kınadı.
Bu gibi açıklamalar, Batı’nın uluslararası kamuoyundaki imajına ciddi zarar verdi ve Kaddafi’yi bir tehdit haline getirdi.
2. Afrika İçin Bağımsız Bir Ekonomik Sistem Kurmak İstedi
Kaddafi, Batı’nın ekonomik hegemonyasını kırmak için Afrika’da altına dayalı bir “Afrika Dinarı” oluşturmayı planlıyordu. Bu para birimiyle, Afrika’nın kendi zenginliklerini kullanarak Batı’nın IMF ve Dünya Bankası gibi kurumlarına bağımlılıktan kurtulmasını hedefliyordu. Bu plan, Batı’nın ekonomik çıkarlarına doğrudan bir tehdit oluşturdu.
3. Kaddafi’nin Asla Kimseden Korkmaması
Kaddafi, güçlü Batılı devletlere karşı sert bir dil kullanmaktan ve onları eleştirmekten çekinmeyen bir liderdi. Emperyalist güçlerin tehditlerine boyun eğmek yerine, Arap ve Afrika halklarının çıkarlarını savunmaya devam etti. Bu korkusuz tavrı, Batı tarafından “tehlikeli” bir lider olarak görülmesine neden oldu.
4. Planlı Bir Şekilde Öldürülmesi
2011 yılında Batı’nın desteklediği NATO müdahalesi, Libya’yı kaosa sürükledi. Kaddafi’nin ölümü, Batı tarafından desteklenen bir “ayaklanma” sürecinde gerçekleşti. Ancak bu ayaklanma, planlı bir rejim değişikliği operasyonuydu.
• NATO, Kaddafi’nin son sığınağını bombalayarak yakalanmasını sağladı ve ardından Kaddafi linç edilerek öldürüldü.
• Ölümünden sonra, onun mirasını karalamak için bir propaganda savaşı başlatıldı.
5. Adını Kötüye Çıkartma Çabaları
Kaddafi’nin öldürülmesinin ardından, medyada onun diktatörlüğü ve zulmü üzerine yoğun bir propaganda başlatıldı. Halkına sunduğu ücretsiz eğitim, sağlık hizmetleri ve sosyal reformlar görmezden gelindi. Bunun yerine, kişisel hayatına dair çarpıtılmış hikayeler ve Libya’nın istikrarsızlığından tek başına sorumlu tutulduğu söylemler öne çıkarıldı.
Örnek Olarak:
• Batı medyası, Kaddafi’yi “çılgın diktatör” olarak tanıttı, ancak bu anlatı, Libya’daki petrol kaynaklarını kontrol altına almak için kullanılan bir stratejiydi.
• Aynı dönemde, Batı’nın desteklediği diktatörlerin insan hakları ihlalleri görmezden gelindi.
Sonuç
Muammer Kaddafi, korkusuzluğu ve gerçekleri dile getirme cesareti nedeniyle Batı’nın hedefi haline geldi. Onun planlı bir şekilde öldürülmesi, sadece Libya’yı değil, tüm Arap ve Afrika dünyasını derinden etkiledi. Bugün, Batı’nın Kaddafi’ye yönelik karalama kampanyaları hala devam ediyor, ancak halkına sağladığı refah ve cesur liderliği, birçok kişi tarafından unutulmuyor.
Video bildiriminin mutluluğu = akşam ezanı neşesi 😂
Emeklerine sağlık abi harika bilgilendirici video 🎉❤
Yine güzel bir video👍🏻
İstek parça sipariş ediyormuş gibi anlaşılmasın, fikir vermek için söyleyeyim. Çeçen - rus savaşıyla ilgili bir video yapmak ister misin? Nord Ost Dubrovka faciası, Beslan’da okulda rehine krizi, 1999’da rusların yapıp çeçenlerin üzerine yıktığı söylenen apartman bombalamaları ve ardından Putin’in gelişi falan. Ardından Çeçenistanın Kadyrov tarafından satılması..Moskova’da yaşananlardan sonra gündemdeki konularla alakalı güzel bir içerik olur zannımca
Adamın anlattığı herşey yalan ve amerikanın attığı yalanlarla dolu videolar Muammer Kaddafi, özellikle Amerika Birleşik Devletleri ve Batı’nın uzun yıllardır yürüttüğü emperyalist politikaları ve gizli ajandalarını ifşa eden bir liderdi. Kaddafi’nin açık sözlülüğü, bağımsız politikaları ve korkusuz tavrı, Batı’nın çıkarlarını tehdit etti ve onun hedef alınmasına yol açtı. Ölümünün planlı bir suikast olduğu ve ardından itibarsızlaştırılma kampanyalarının devreye sokulduğu pek çok kişi tarafından dile getiriliyor. İşte bu durumun nedenleri ve örneklerle açıklaması:
1. Batı’nın Karanlık Politikalarını İfşa Etti
Kaddafi, BM toplantılarında ve uluslararası platformlarda, ABD’nin ve Batı’nın işgal politikalarını, petrol için yapılan savaşları ve Arap dünyasına yönelik çifte standartlarını açıkça dile getirdi. Özellikle 2009’da BM Genel Kurulu’nda yaptığı konuşmada şunları söyledi:
• Irak İşgali: ABD’nin Irak’ı yalanlar üzerine işgal ettiğini ve bu savaşın petrol hırsı nedeniyle yapıldığını söyledi.
• Filistin Meselesi: İsrail’in Filistin’de işlediği suçlara Batı’nın sessiz kalmasını eleştirdi ve ABD’nin İsrail’i koşulsuz desteklemesini kınadı.
Bu gibi açıklamalar, Batı’nın uluslararası kamuoyundaki imajına ciddi zarar verdi ve Kaddafi’yi bir tehdit haline getirdi.
2. Afrika İçin Bağımsız Bir Ekonomik Sistem Kurmak İstedi
Kaddafi, Batı’nın ekonomik hegemonyasını kırmak için Afrika’da altına dayalı bir “Afrika Dinarı” oluşturmayı planlıyordu. Bu para birimiyle, Afrika’nın kendi zenginliklerini kullanarak Batı’nın IMF ve Dünya Bankası gibi kurumlarına bağımlılıktan kurtulmasını hedefliyordu. Bu plan, Batı’nın ekonomik çıkarlarına doğrudan bir tehdit oluşturdu.
3. Kaddafi’nin Asla Kimseden Korkmaması
Kaddafi, güçlü Batılı devletlere karşı sert bir dil kullanmaktan ve onları eleştirmekten çekinmeyen bir liderdi. Emperyalist güçlerin tehditlerine boyun eğmek yerine, Arap ve Afrika halklarının çıkarlarını savunmaya devam etti. Bu korkusuz tavrı, Batı tarafından “tehlikeli” bir lider olarak görülmesine neden oldu.
4. Planlı Bir Şekilde Öldürülmesi
2011 yılında Batı’nın desteklediği NATO müdahalesi, Libya’yı kaosa sürükledi. Kaddafi’nin ölümü, Batı tarafından desteklenen bir “ayaklanma” sürecinde gerçekleşti. Ancak bu ayaklanma, planlı bir rejim değişikliği operasyonuydu.
• NATO, Kaddafi’nin son sığınağını bombalayarak yakalanmasını sağladı ve ardından Kaddafi linç edilerek öldürüldü.
• Ölümünden sonra, onun mirasını karalamak için bir propaganda savaşı başlatıldı.
5. Adını Kötüye Çıkartma Çabaları
Kaddafi’nin öldürülmesinin ardından, medyada onun diktatörlüğü ve zulmü üzerine yoğun bir propaganda başlatıldı. Halkına sunduğu ücretsiz eğitim, sağlık hizmetleri ve sosyal reformlar görmezden gelindi. Bunun yerine, kişisel hayatına dair çarpıtılmış hikayeler ve Libya’nın istikrarsızlığından tek başına sorumlu tutulduğu söylemler öne çıkarıldı.
Örnek Olarak:
• Batı medyası, Kaddafi’yi “çılgın diktatör” olarak tanıttı, ancak bu anlatı, Libya’daki petrol kaynaklarını kontrol altına almak için kullanılan bir stratejiydi.
• Aynı dönemde, Batı’nın desteklediği diktatörlerin insan hakları ihlalleri görmezden gelindi.
Sonuç
Muammer Kaddafi, korkusuzluğu ve gerçekleri dile getirme cesareti nedeniyle Batı’nın hedefi haline geldi. Onun planlı bir şekilde öldürülmesi, sadece Libya’yı değil, tüm Arap ve Afrika dünyasını derinden etkiledi. Bugün, Batı’nın Kaddafi’ye yönelik karalama kampanyaları hala devam ediyor, ancak halkına sağladığı refah ve cesur liderliği, birçok kişi tarafından unutulmuyor.
başkan bu ara çok aktifsin mutluyuz
Reklama girişi bile başka ya UA-cam senin gibi başka yok Yusuf 😅
Abi anlattığın için Teşekkür ederim
Libya, Arap dünyasında belki de Türkiye'yi en çok seven ülkelerden biridir. Ülkede 1-1.4 Milyon kadar Mağrip Türkü (Kuloğlu Türkleri olarak bilinirler) vardır. Bu da ülkede her 5 kişiden birinin Türk olduğunu gösterir. Çok zengin yer altı kaynakları olmasının yanında çok değerli ve Akdeniz'e kıyısı olan bir konuma sahip. Lakin insani gelişmişlik, savaşlar, terör örgütlerinin ilgisini çekmesi ve Avrupa'nın kendilerine yakın bir coğrafyada (Libya, İtalya'ya oldukça yakın bir ülkedir.) rakip istememeleri Libya'da ki mevcut durumun zeminini hazırlamıştır. Birkaç yıldır barış çabaları kısmen başarılı olsa da, halen üç farklı güç tarafından yönetilmekte ve istikrarı yakalayamamaktadır.
Kuloğlu türkler değil hristyan kulardir
Adamın anlattığı herşey yalan ve amerikanın attığı yalanlarla dolu videolar Muammer Kaddafi, özellikle Amerika Birleşik Devletleri ve Batı’nın uzun yıllardır yürüttüğü emperyalist politikaları ve gizli ajandalarını ifşa eden bir liderdi. Kaddafi’nin açık sözlülüğü, bağımsız politikaları ve korkusuz tavrı, Batı’nın çıkarlarını tehdit etti ve onun hedef alınmasına yol açtı. Ölümünün planlı bir suikast olduğu ve ardından itibarsızlaştırılma kampanyalarının devreye sokulduğu pek çok kişi tarafından dile getiriliyor. İşte bu durumun nedenleri ve örneklerle açıklaması:
1. Batı’nın Karanlık Politikalarını İfşa Etti
Kaddafi, BM toplantılarında ve uluslararası platformlarda, ABD’nin ve Batı’nın işgal politikalarını, petrol için yapılan savaşları ve Arap dünyasına yönelik çifte standartlarını açıkça dile getirdi. Özellikle 2009’da BM Genel Kurulu’nda yaptığı konuşmada şunları söyledi:
• Irak İşgali: ABD’nin Irak’ı yalanlar üzerine işgal ettiğini ve bu savaşın petrol hırsı nedeniyle yapıldığını söyledi.
• Filistin Meselesi: İsrail’in Filistin’de işlediği suçlara Batı’nın sessiz kalmasını eleştirdi ve ABD’nin İsrail’i koşulsuz desteklemesini kınadı.
Bu gibi açıklamalar, Batı’nın uluslararası kamuoyundaki imajına ciddi zarar verdi ve Kaddafi’yi bir tehdit haline getirdi.
2. Afrika İçin Bağımsız Bir Ekonomik Sistem Kurmak İstedi
Kaddafi, Batı’nın ekonomik hegemonyasını kırmak için Afrika’da altına dayalı bir “Afrika Dinarı” oluşturmayı planlıyordu. Bu para birimiyle, Afrika’nın kendi zenginliklerini kullanarak Batı’nın IMF ve Dünya Bankası gibi kurumlarına bağımlılıktan kurtulmasını hedefliyordu. Bu plan, Batı’nın ekonomik çıkarlarına doğrudan bir tehdit oluşturdu.
3. Kaddafi’nin Asla Kimseden Korkmaması
Kaddafi, güçlü Batılı devletlere karşı sert bir dil kullanmaktan ve onları eleştirmekten çekinmeyen bir liderdi. Emperyalist güçlerin tehditlerine boyun eğmek yerine, Arap ve Afrika halklarının çıkarlarını savunmaya devam etti. Bu korkusuz tavrı, Batı tarafından “tehlikeli” bir lider olarak görülmesine neden oldu.
4. Planlı Bir Şekilde Öldürülmesi
2011 yılında Batı’nın desteklediği NATO müdahalesi, Libya’yı kaosa sürükledi. Kaddafi’nin ölümü, Batı tarafından desteklenen bir “ayaklanma” sürecinde gerçekleşti. Ancak bu ayaklanma, planlı bir rejim değişikliği operasyonuydu.
• NATO, Kaddafi’nin son sığınağını bombalayarak yakalanmasını sağladı ve ardından Kaddafi linç edilerek öldürüldü.
• Ölümünden sonra, onun mirasını karalamak için bir propaganda savaşı başlatıldı.
5. Adını Kötüye Çıkartma Çabaları
Kaddafi’nin öldürülmesinin ardından, medyada onun diktatörlüğü ve zulmü üzerine yoğun bir propaganda başlatıldı. Halkına sunduğu ücretsiz eğitim, sağlık hizmetleri ve sosyal reformlar görmezden gelindi. Bunun yerine, kişisel hayatına dair çarpıtılmış hikayeler ve Libya’nın istikrarsızlığından tek başına sorumlu tutulduğu söylemler öne çıkarıldı.
Örnek Olarak:
• Batı medyası, Kaddafi’yi “çılgın diktatör” olarak tanıttı, ancak bu anlatı, Libya’daki petrol kaynaklarını kontrol altına almak için kullanılan bir stratejiydi.
• Aynı dönemde, Batı’nın desteklediği diktatörlerin insan hakları ihlalleri görmezden gelindi.
Sonuç
Muammer Kaddafi, korkusuzluğu ve gerçekleri dile getirme cesareti nedeniyle Batı’nın hedefi haline geldi. Onun planlı bir şekilde öldürülmesi, sadece Libya’yı değil, tüm Arap ve Afrika dünyasını derinden etkiledi. Bugün, Batı’nın Kaddafi’ye yönelik karalama kampanyaları hala devam ediyor, ancak halkına sağladığı refah ve cesur liderliği, birçok kişi tarafından unutulmuyor.
Böyle diktatöre can kurban
Adamın anlattığı herşey yalan ve amerikanın attığı yalanlarla dolu videolar Muammer Kaddafi, özellikle Amerika Birleşik Devletleri ve Batı’nın uzun yıllardır yürüttüğü emperyalist politikaları ve gizli ajandalarını ifşa eden bir liderdi. Kaddafi’nin açık sözlülüğü, bağımsız politikaları ve korkusuz tavrı, Batı’nın çıkarlarını tehdit etti ve onun hedef alınmasına yol açtı. Ölümünün planlı bir suikast olduğu ve ardından itibarsızlaştırılma kampanyalarının devreye sokulduğu pek çok kişi tarafından dile getiriliyor. İşte bu durumun nedenleri ve örneklerle açıklaması:
1. Batı’nın Karanlık Politikalarını İfşa Etti
Kaddafi, BM toplantılarında ve uluslararası platformlarda, ABD’nin ve Batı’nın işgal politikalarını, petrol için yapılan savaşları ve Arap dünyasına yönelik çifte standartlarını açıkça dile getirdi. Özellikle 2009’da BM Genel Kurulu’nda yaptığı konuşmada şunları söyledi:
• Irak İşgali: ABD’nin Irak’ı yalanlar üzerine işgal ettiğini ve bu savaşın petrol hırsı nedeniyle yapıldığını söyledi.
• Filistin Meselesi: İsrail’in Filistin’de işlediği suçlara Batı’nın sessiz kalmasını eleştirdi ve ABD’nin İsrail’i koşulsuz desteklemesini kınadı.
Bu gibi açıklamalar, Batı’nın uluslararası kamuoyundaki imajına ciddi zarar verdi ve Kaddafi’yi bir tehdit haline getirdi.
2. Afrika İçin Bağımsız Bir Ekonomik Sistem Kurmak İstedi
Kaddafi, Batı’nın ekonomik hegemonyasını kırmak için Afrika’da altına dayalı bir “Afrika Dinarı” oluşturmayı planlıyordu. Bu para birimiyle, Afrika’nın kendi zenginliklerini kullanarak Batı’nın IMF ve Dünya Bankası gibi kurumlarına bağımlılıktan kurtulmasını hedefliyordu. Bu plan, Batı’nın ekonomik çıkarlarına doğrudan bir tehdit oluşturdu.
3. Kaddafi’nin Asla Kimseden Korkmaması
Kaddafi, güçlü Batılı devletlere karşı sert bir dil kullanmaktan ve onları eleştirmekten çekinmeyen bir liderdi. Emperyalist güçlerin tehditlerine boyun eğmek yerine, Arap ve Afrika halklarının çıkarlarını savunmaya devam etti. Bu korkusuz tavrı, Batı tarafından “tehlikeli” bir lider olarak görülmesine neden oldu.
4. Planlı Bir Şekilde Öldürülmesi
2011 yılında Batı’nın desteklediği NATO müdahalesi, Libya’yı kaosa sürükledi. Kaddafi’nin ölümü, Batı tarafından desteklenen bir “ayaklanma” sürecinde gerçekleşti. Ancak bu ayaklanma, planlı bir rejim değişikliği operasyonuydu.
• NATO, Kaddafi’nin son sığınağını bombalayarak yakalanmasını sağladı ve ardından Kaddafi linç edilerek öldürüldü.
• Ölümünden sonra, onun mirasını karalamak için bir propaganda savaşı başlatıldı.
5. Adını Kötüye Çıkartma Çabaları
Kaddafi’nin öldürülmesinin ardından, medyada onun diktatörlüğü ve zulmü üzerine yoğun bir propaganda başlatıldı. Halkına sunduğu ücretsiz eğitim, sağlık hizmetleri ve sosyal reformlar görmezden gelindi. Bunun yerine, kişisel hayatına dair çarpıtılmış hikayeler ve Libya’nın istikrarsızlığından tek başına sorumlu tutulduğu söylemler öne çıkarıldı.
Örnek Olarak:
• Batı medyası, Kaddafi’yi “çılgın diktatör” olarak tanıttı, ancak bu anlatı, Libya’daki petrol kaynaklarını kontrol altına almak için kullanılan bir stratejiydi.
• Aynı dönemde, Batı’nın desteklediği diktatörlerin insan hakları ihlalleri görmezden gelindi.
Sonuç
Muammer Kaddafi, korkusuzluğu ve gerçekleri dile getirme cesareti nedeniyle Batı’nın hedefi haline geldi. Onun planlı bir şekilde öldürülmesi, sadece Libya’yı değil, tüm Arap ve Afrika dünyasını derinden etkiledi. Bugün, Batı’nın Kaddafi’ye yönelik karalama kampanyaları hala devam ediyor, ancak halkına sağladığı refah ve cesur liderliği, birçok kişi tarafından unutulmuyor.
7:23 ucunu sivri yapin gondermesi iyiymis :D
Herkesin kendini ilk sanması çok iyi hsgqhgd
how to become tyrant isimli netflix belgeselinin birebir aynısı biraz eklemeler yapmışsın sadece bunu da kaynakçaya falan ekleseydin daha iyi olurdu
Eklemelerden çok daha fazlası var. Ayrıca çıkarmalarda çok.
Adamın anlattığı herşey yalan ve amerikanın attığı yalanlarla dolu videolar Muammer Kaddafi, özellikle Amerika Birleşik Devletleri ve Batı’nın uzun yıllardır yürüttüğü emperyalist politikaları ve gizli ajandalarını ifşa eden bir liderdi. Kaddafi’nin açık sözlülüğü, bağımsız politikaları ve korkusuz tavrı, Batı’nın çıkarlarını tehdit etti ve onun hedef alınmasına yol açtı. Ölümünün planlı bir suikast olduğu ve ardından itibarsızlaştırılma kampanyalarının devreye sokulduğu pek çok kişi tarafından dile getiriliyor. İşte bu durumun nedenleri ve örneklerle açıklaması:
1. Batı’nın Karanlık Politikalarını İfşa Etti
Kaddafi, BM toplantılarında ve uluslararası platformlarda, ABD’nin ve Batı’nın işgal politikalarını, petrol için yapılan savaşları ve Arap dünyasına yönelik çifte standartlarını açıkça dile getirdi. Özellikle 2009’da BM Genel Kurulu’nda yaptığı konuşmada şunları söyledi:
• Irak İşgali: ABD’nin Irak’ı yalanlar üzerine işgal ettiğini ve bu savaşın petrol hırsı nedeniyle yapıldığını söyledi.
• Filistin Meselesi: İsrail’in Filistin’de işlediği suçlara Batı’nın sessiz kalmasını eleştirdi ve ABD’nin İsrail’i koşulsuz desteklemesini kınadı.
Bu gibi açıklamalar, Batı’nın uluslararası kamuoyundaki imajına ciddi zarar verdi ve Kaddafi’yi bir tehdit haline getirdi.
2. Afrika İçin Bağımsız Bir Ekonomik Sistem Kurmak İstedi
Kaddafi, Batı’nın ekonomik hegemonyasını kırmak için Afrika’da altına dayalı bir “Afrika Dinarı” oluşturmayı planlıyordu. Bu para birimiyle, Afrika’nın kendi zenginliklerini kullanarak Batı’nın IMF ve Dünya Bankası gibi kurumlarına bağımlılıktan kurtulmasını hedefliyordu. Bu plan, Batı’nın ekonomik çıkarlarına doğrudan bir tehdit oluşturdu.
3. Kaddafi’nin Asla Kimseden Korkmaması
Kaddafi, güçlü Batılı devletlere karşı sert bir dil kullanmaktan ve onları eleştirmekten çekinmeyen bir liderdi. Emperyalist güçlerin tehditlerine boyun eğmek yerine, Arap ve Afrika halklarının çıkarlarını savunmaya devam etti. Bu korkusuz tavrı, Batı tarafından “tehlikeli” bir lider olarak görülmesine neden oldu.
4. Planlı Bir Şekilde Öldürülmesi
2011 yılında Batı’nın desteklediği NATO müdahalesi, Libya’yı kaosa sürükledi. Kaddafi’nin ölümü, Batı tarafından desteklenen bir “ayaklanma” sürecinde gerçekleşti. Ancak bu ayaklanma, planlı bir rejim değişikliği operasyonuydu.
• NATO, Kaddafi’nin son sığınağını bombalayarak yakalanmasını sağladı ve ardından Kaddafi linç edilerek öldürüldü.
• Ölümünden sonra, onun mirasını karalamak için bir propaganda savaşı başlatıldı.
5. Adını Kötüye Çıkartma Çabaları
Kaddafi’nin öldürülmesinin ardından, medyada onun diktatörlüğü ve zulmü üzerine yoğun bir propaganda başlatıldı. Halkına sunduğu ücretsiz eğitim, sağlık hizmetleri ve sosyal reformlar görmezden gelindi. Bunun yerine, kişisel hayatına dair çarpıtılmış hikayeler ve Libya’nın istikrarsızlığından tek başına sorumlu tutulduğu söylemler öne çıkarıldı.
Örnek Olarak:
• Batı medyası, Kaddafi’yi “çılgın diktatör” olarak tanıttı, ancak bu anlatı, Libya’daki petrol kaynaklarını kontrol altına almak için kullanılan bir stratejiydi.
• Aynı dönemde, Batı’nın desteklediği diktatörlerin insan hakları ihlalleri görmezden gelindi.
Sonuç
Muammer Kaddafi, korkusuzluğu ve gerçekleri dile getirme cesareti nedeniyle Batı’nın hedefi haline geldi. Onun planlı bir şekilde öldürülmesi, sadece Libya’yı değil, tüm Arap ve Afrika dünyasını derinden etkiledi. Bugün, Batı’nın Kaddafi’ye yönelik karalama kampanyaları hala devam ediyor, ancak halkına sağladığı refah ve cesur liderliği, birçok kişi tarafından unutulmuyor.
Netflix Zorba nasıl olunur belgeselini kendi yorumuyla harmanlayıp paylaşan büyük Yusuf Kayaalp'e selam olsun
Adamsın abi seviliyorsun ❤
ÇÖL ASLANI Ömer Muhtar hakkında bir video hazırlar mısın,senin anlatım tarzınla hikayesini dinlemek istiyorum
Çok iyi eline diline emeğine sağlık dostum
Bu kadar sık video atmana sevindim
yeşil kitap kaddafi dönemindeki libya anayasasıydı kendisi tarafından yazılmıştır .
Adamın anlattığı herşey yalan ve amerikanın attığı yalanlarla dolu videolar Muammer Kaddafi, özellikle Amerika Birleşik Devletleri ve Batı’nın uzun yıllardır yürüttüğü emperyalist politikaları ve gizli ajandalarını ifşa eden bir liderdi. Kaddafi’nin açık sözlülüğü, bağımsız politikaları ve korkusuz tavrı, Batı’nın çıkarlarını tehdit etti ve onun hedef alınmasına yol açtı. Ölümünün planlı bir suikast olduğu ve ardından itibarsızlaştırılma kampanyalarının devreye sokulduğu pek çok kişi tarafından dile getiriliyor. İşte bu durumun nedenleri ve örneklerle açıklaması:
1. Batı’nın Karanlık Politikalarını İfşa Etti
Kaddafi, BM toplantılarında ve uluslararası platformlarda, ABD’nin ve Batı’nın işgal politikalarını, petrol için yapılan savaşları ve Arap dünyasına yönelik çifte standartlarını açıkça dile getirdi. Özellikle 2009’da BM Genel Kurulu’nda yaptığı konuşmada şunları söyledi:
• Irak İşgali: ABD’nin Irak’ı yalanlar üzerine işgal ettiğini ve bu savaşın petrol hırsı nedeniyle yapıldığını söyledi.
• Filistin Meselesi: İsrail’in Filistin’de işlediği suçlara Batı’nın sessiz kalmasını eleştirdi ve ABD’nin İsrail’i koşulsuz desteklemesini kınadı.
Bu gibi açıklamalar, Batı’nın uluslararası kamuoyundaki imajına ciddi zarar verdi ve Kaddafi’yi bir tehdit haline getirdi.
2. Afrika İçin Bağımsız Bir Ekonomik Sistem Kurmak İstedi
Kaddafi, Batı’nın ekonomik hegemonyasını kırmak için Afrika’da altına dayalı bir “Afrika Dinarı” oluşturmayı planlıyordu. Bu para birimiyle, Afrika’nın kendi zenginliklerini kullanarak Batı’nın IMF ve Dünya Bankası gibi kurumlarına bağımlılıktan kurtulmasını hedefliyordu. Bu plan, Batı’nın ekonomik çıkarlarına doğrudan bir tehdit oluşturdu.
3. Kaddafi’nin Asla Kimseden Korkmaması
Kaddafi, güçlü Batılı devletlere karşı sert bir dil kullanmaktan ve onları eleştirmekten çekinmeyen bir liderdi. Emperyalist güçlerin tehditlerine boyun eğmek yerine, Arap ve Afrika halklarının çıkarlarını savunmaya devam etti. Bu korkusuz tavrı, Batı tarafından “tehlikeli” bir lider olarak görülmesine neden oldu.
4. Planlı Bir Şekilde Öldürülmesi
2011 yılında Batı’nın desteklediği NATO müdahalesi, Libya’yı kaosa sürükledi. Kaddafi’nin ölümü, Batı tarafından desteklenen bir “ayaklanma” sürecinde gerçekleşti. Ancak bu ayaklanma, planlı bir rejim değişikliği operasyonuydu.
• NATO, Kaddafi’nin son sığınağını bombalayarak yakalanmasını sağladı ve ardından Kaddafi linç edilerek öldürüldü.
• Ölümünden sonra, onun mirasını karalamak için bir propaganda savaşı başlatıldı.
5. Adını Kötüye Çıkartma Çabaları
Kaddafi’nin öldürülmesinin ardından, medyada onun diktatörlüğü ve zulmü üzerine yoğun bir propaganda başlatıldı. Halkına sunduğu ücretsiz eğitim, sağlık hizmetleri ve sosyal reformlar görmezden gelindi. Bunun yerine, kişisel hayatına dair çarpıtılmış hikayeler ve Libya’nın istikrarsızlığından tek başına sorumlu tutulduğu söylemler öne çıkarıldı.
Örnek Olarak:
• Batı medyası, Kaddafi’yi “çılgın diktatör” olarak tanıttı, ancak bu anlatı, Libya’daki petrol kaynaklarını kontrol altına almak için kullanılan bir stratejiydi.
• Aynı dönemde, Batı’nın desteklediği diktatörlerin insan hakları ihlalleri görmezden gelindi.
Sonuç
Muammer Kaddafi, korkusuzluğu ve gerçekleri dile getirme cesareti nedeniyle Batı’nın hedefi haline geldi. Onun planlı bir şekilde öldürülmesi, sadece Libya’yı değil, tüm Arap ve Afrika dünyasını derinden etkiledi. Bugün, Batı’nın Kaddafi’ye yönelik karalama kampanyaları hala devam ediyor, ancak halkına sağladığı refah ve cesur liderliği, birçok kişi tarafından unutulmuyor.
İŞTE BEKLENEN VİDEO
churchill ne işin var
Adamın anlattığı herşey yalan ve amerikanın attığı yalanlarla dolu videolar Muammer Kaddafi, özellikle Amerika Birleşik Devletleri ve Batı’nın uzun yıllardır yürüttüğü emperyalist politikaları ve gizli ajandalarını ifşa eden bir liderdi. Kaddafi’nin açık sözlülüğü, bağımsız politikaları ve korkusuz tavrı, Batı’nın çıkarlarını tehdit etti ve onun hedef alınmasına yol açtı. Ölümünün planlı bir suikast olduğu ve ardından itibarsızlaştırılma kampanyalarının devreye sokulduğu pek çok kişi tarafından dile getiriliyor. İşte bu durumun nedenleri ve örneklerle açıklaması:
1. Batı’nın Karanlık Politikalarını İfşa Etti
Kaddafi, BM toplantılarında ve uluslararası platformlarda, ABD’nin ve Batı’nın işgal politikalarını, petrol için yapılan savaşları ve Arap dünyasına yönelik çifte standartlarını açıkça dile getirdi. Özellikle 2009’da BM Genel Kurulu’nda yaptığı konuşmada şunları söyledi:
• Irak İşgali: ABD’nin Irak’ı yalanlar üzerine işgal ettiğini ve bu savaşın petrol hırsı nedeniyle yapıldığını söyledi.
• Filistin Meselesi: İsrail’in Filistin’de işlediği suçlara Batı’nın sessiz kalmasını eleştirdi ve ABD’nin İsrail’i koşulsuz desteklemesini kınadı.
Bu gibi açıklamalar, Batı’nın uluslararası kamuoyundaki imajına ciddi zarar verdi ve Kaddafi’yi bir tehdit haline getirdi.
2. Afrika İçin Bağımsız Bir Ekonomik Sistem Kurmak İstedi
Kaddafi, Batı’nın ekonomik hegemonyasını kırmak için Afrika’da altına dayalı bir “Afrika Dinarı” oluşturmayı planlıyordu. Bu para birimiyle, Afrika’nın kendi zenginliklerini kullanarak Batı’nın IMF ve Dünya Bankası gibi kurumlarına bağımlılıktan kurtulmasını hedefliyordu. Bu plan, Batı’nın ekonomik çıkarlarına doğrudan bir tehdit oluşturdu.
3. Kaddafi’nin Asla Kimseden Korkmaması
Kaddafi, güçlü Batılı devletlere karşı sert bir dil kullanmaktan ve onları eleştirmekten çekinmeyen bir liderdi. Emperyalist güçlerin tehditlerine boyun eğmek yerine, Arap ve Afrika halklarının çıkarlarını savunmaya devam etti. Bu korkusuz tavrı, Batı tarafından “tehlikeli” bir lider olarak görülmesine neden oldu.
4. Planlı Bir Şekilde Öldürülmesi
2011 yılında Batı’nın desteklediği NATO müdahalesi, Libya’yı kaosa sürükledi. Kaddafi’nin ölümü, Batı tarafından desteklenen bir “ayaklanma” sürecinde gerçekleşti. Ancak bu ayaklanma, planlı bir rejim değişikliği operasyonuydu.
• NATO, Kaddafi’nin son sığınağını bombalayarak yakalanmasını sağladı ve ardından Kaddafi linç edilerek öldürüldü.
• Ölümünden sonra, onun mirasını karalamak için bir propaganda savaşı başlatıldı.
5. Adını Kötüye Çıkartma Çabaları
Kaddafi’nin öldürülmesinin ardından, medyada onun diktatörlüğü ve zulmü üzerine yoğun bir propaganda başlatıldı. Halkına sunduğu ücretsiz eğitim, sağlık hizmetleri ve sosyal reformlar görmezden gelindi. Bunun yerine, kişisel hayatına dair çarpıtılmış hikayeler ve Libya’nın istikrarsızlığından tek başına sorumlu tutulduğu söylemler öne çıkarıldı.
Örnek Olarak:
• Batı medyası, Kaddafi’yi “çılgın diktatör” olarak tanıttı, ancak bu anlatı, Libya’daki petrol kaynaklarını kontrol altına almak için kullanılan bir stratejiydi.
• Aynı dönemde, Batı’nın desteklediği diktatörlerin insan hakları ihlalleri görmezden gelindi.
Sonuç
Muammer Kaddafi, korkusuzluğu ve gerçekleri dile getirme cesareti nedeniyle Batı’nın hedefi haline geldi. Onun planlı bir şekilde öldürülmesi, sadece Libya’yı değil, tüm Arap ve Afrika dünyasını derinden etkiledi. Bugün, Batı’nın Kaddafi’ye yönelik karalama kampanyaları hala devam ediyor, ancak halkına sağladığı refah ve cesur liderliği, birçok kişi tarafından unutulmuyor.
Akrabalarım zamanında toplu konut yaptı Libya da ve vatandaşları manzarasını beğendiği dairelerin giriş kapısına tebeşir ile ismini yazıp sahibi olurlarmış dairenin
Videolar eskiden daha sadeydi o hosumuza gidiyordu bu sekilde hem sen degisiyorsun hemde dahada ugrasiyorsun boyle animasyonlara gerek yok
Simdi de gidiyor
netfilix belgeseli ❌️
Yusuf Kayaalp ✅️
Bu güzel Video Icin tesekürler , lüften Saddam hüseyinin büyük oglu uday hussein hakindada Video yaparmisin ❤
Acaba onu indirirken birileri rahmetli yakup yavru nun "in aşağı hıaaa godumun bedevisi" demişler midir😂
Babam Libya'da formenlik yapmış ve anlattığına göre o dönem bir turist veya yapabncı veyahut mülteci libya halkından birine karışamaz yani karışır da karışamaz bizzat kaddafiyle uğraşma ihtimali olabiliyormuş halkına çok düşkündü Allah eahmet eylesin
Bir Libyalı olarak Kaddafi'nin halkı hiç iyi olmadiğini söyleyebilirim
Adamın anlattığı herşey yalan ve amerikanın attığı yalanlarla dolu videolar Muammer Kaddafi, özellikle Amerika Birleşik Devletleri ve Batı’nın uzun yıllardır yürüttüğü emperyalist politikaları ve gizli ajandalarını ifşa eden bir liderdi. Kaddafi’nin açık sözlülüğü, bağımsız politikaları ve korkusuz tavrı, Batı’nın çıkarlarını tehdit etti ve onun hedef alınmasına yol açtı. Ölümünün planlı bir suikast olduğu ve ardından itibarsızlaştırılma kampanyalarının devreye sokulduğu pek çok kişi tarafından dile getiriliyor. İşte bu durumun nedenleri ve örneklerle açıklaması:
1. Batı’nın Karanlık Politikalarını İfşa Etti
Kaddafi, BM toplantılarında ve uluslararası platformlarda, ABD’nin ve Batı’nın işgal politikalarını, petrol için yapılan savaşları ve Arap dünyasına yönelik çifte standartlarını açıkça dile getirdi. Özellikle 2009’da BM Genel Kurulu’nda yaptığı konuşmada şunları söyledi:
• Irak İşgali: ABD’nin Irak’ı yalanlar üzerine işgal ettiğini ve bu savaşın petrol hırsı nedeniyle yapıldığını söyledi.
• Filistin Meselesi: İsrail’in Filistin’de işlediği suçlara Batı’nın sessiz kalmasını eleştirdi ve ABD’nin İsrail’i koşulsuz desteklemesini kınadı.
Bu gibi açıklamalar, Batı’nın uluslararası kamuoyundaki imajına ciddi zarar verdi ve Kaddafi’yi bir tehdit haline getirdi.
2. Afrika İçin Bağımsız Bir Ekonomik Sistem Kurmak İstedi
Kaddafi, Batı’nın ekonomik hegemonyasını kırmak için Afrika’da altına dayalı bir “Afrika Dinarı” oluşturmayı planlıyordu. Bu para birimiyle, Afrika’nın kendi zenginliklerini kullanarak Batı’nın IMF ve Dünya Bankası gibi kurumlarına bağımlılıktan kurtulmasını hedefliyordu. Bu plan, Batı’nın ekonomik çıkarlarına doğrudan bir tehdit oluşturdu.
3. Kaddafi’nin Asla Kimseden Korkmaması
Kaddafi, güçlü Batılı devletlere karşı sert bir dil kullanmaktan ve onları eleştirmekten çekinmeyen bir liderdi. Emperyalist güçlerin tehditlerine boyun eğmek yerine, Arap ve Afrika halklarının çıkarlarını savunmaya devam etti. Bu korkusuz tavrı, Batı tarafından “tehlikeli” bir lider olarak görülmesine neden oldu.
4. Planlı Bir Şekilde Öldürülmesi
2011 yılında Batı’nın desteklediği NATO müdahalesi, Libya’yı kaosa sürükledi. Kaddafi’nin ölümü, Batı tarafından desteklenen bir “ayaklanma” sürecinde gerçekleşti. Ancak bu ayaklanma, planlı bir rejim değişikliği operasyonuydu.
• NATO, Kaddafi’nin son sığınağını bombalayarak yakalanmasını sağladı ve ardından Kaddafi linç edilerek öldürüldü.
• Ölümünden sonra, onun mirasını karalamak için bir propaganda savaşı başlatıldı.
5. Adını Kötüye Çıkartma Çabaları
Kaddafi’nin öldürülmesinin ardından, medyada onun diktatörlüğü ve zulmü üzerine yoğun bir propaganda başlatıldı. Halkına sunduğu ücretsiz eğitim, sağlık hizmetleri ve sosyal reformlar görmezden gelindi. Bunun yerine, kişisel hayatına dair çarpıtılmış hikayeler ve Libya’nın istikrarsızlığından tek başına sorumlu tutulduğu söylemler öne çıkarıldı.
Örnek Olarak:
• Batı medyası, Kaddafi’yi “çılgın diktatör” olarak tanıttı, ancak bu anlatı, Libya’daki petrol kaynaklarını kontrol altına almak için kullanılan bir stratejiydi.
• Aynı dönemde, Batı’nın desteklediği diktatörlerin insan hakları ihlalleri görmezden gelindi.
Sonuç
Muammer Kaddafi, korkusuzluğu ve gerçekleri dile getirme cesareti nedeniyle Batı’nın hedefi haline geldi. Onun planlı bir şekilde öldürülmesi, sadece Libya’yı değil, tüm Arap ve Afrika dünyasını derinden etkiledi. Bugün, Batı’nın Kaddafi’ye yönelik karalama kampanyaları hala devam ediyor, ancak halkına sağladığı refah ve cesur liderliği, birçok kişi tarafından unutulmuyor.
O kadar kötü birisi değildi diger diktatörlerden ziyade boyle bir ölümü haketmiyordu yargılanması gerektiğini inanıyordum zaten böyle yaptıkları aşağılık şeyden sonra Libya güçsüz kaldı kendi ülkem için geçerli cumhurbaşkanımıza bir şey olsa her ne kadar yönetemez halde olsa başsız kalan bir devlet yok olmaya geriye girmeye mahkûmdur..
Başsız kalan değil biz demokratik bir ülkeyiz yeniden seçim olue
@@Alicann_ ölmüyor işte dostum en demokratik ülkelerde bile durum böyle maalesef sana sorsam internete bakmadan Cumhurbaşkanı yardımcısı kim desem öyle mal gibi yüzüme bakarsın ülke kaosa sürüklenir maalesef
Adamın anlattığı herşey yalan ve amerikanın attığı yalanlarla dolu videolar Muammer Kaddafi, özellikle Amerika Birleşik Devletleri ve Batı’nın uzun yıllardır yürüttüğü emperyalist politikaları ve gizli ajandalarını ifşa eden bir liderdi. Kaddafi’nin açık sözlülüğü, bağımsız politikaları ve korkusuz tavrı, Batı’nın çıkarlarını tehdit etti ve onun hedef alınmasına yol açtı. Ölümünün planlı bir suikast olduğu ve ardından itibarsızlaştırılma kampanyalarının devreye sokulduğu pek çok kişi tarafından dile getiriliyor. İşte bu durumun nedenleri ve örneklerle açıklaması:
1. Batı’nın Karanlık Politikalarını İfşa Etti
Kaddafi, BM toplantılarında ve uluslararası platformlarda, ABD’nin ve Batı’nın işgal politikalarını, petrol için yapılan savaşları ve Arap dünyasına yönelik çifte standartlarını açıkça dile getirdi. Özellikle 2009’da BM Genel Kurulu’nda yaptığı konuşmada şunları söyledi:
• Irak İşgali: ABD’nin Irak’ı yalanlar üzerine işgal ettiğini ve bu savaşın petrol hırsı nedeniyle yapıldığını söyledi.
• Filistin Meselesi: İsrail’in Filistin’de işlediği suçlara Batı’nın sessiz kalmasını eleştirdi ve ABD’nin İsrail’i koşulsuz desteklemesini kınadı.
Bu gibi açıklamalar, Batı’nın uluslararası kamuoyundaki imajına ciddi zarar verdi ve Kaddafi’yi bir tehdit haline getirdi.
2. Afrika İçin Bağımsız Bir Ekonomik Sistem Kurmak İstedi
Kaddafi, Batı’nın ekonomik hegemonyasını kırmak için Afrika’da altına dayalı bir “Afrika Dinarı” oluşturmayı planlıyordu. Bu para birimiyle, Afrika’nın kendi zenginliklerini kullanarak Batı’nın IMF ve Dünya Bankası gibi kurumlarına bağımlılıktan kurtulmasını hedefliyordu. Bu plan, Batı’nın ekonomik çıkarlarına doğrudan bir tehdit oluşturdu.
3. Kaddafi’nin Asla Kimseden Korkmaması
Kaddafi, güçlü Batılı devletlere karşı sert bir dil kullanmaktan ve onları eleştirmekten çekinmeyen bir liderdi. Emperyalist güçlerin tehditlerine boyun eğmek yerine, Arap ve Afrika halklarının çıkarlarını savunmaya devam etti. Bu korkusuz tavrı, Batı tarafından “tehlikeli” bir lider olarak görülmesine neden oldu.
4. Planlı Bir Şekilde Öldürülmesi
2011 yılında Batı’nın desteklediği NATO müdahalesi, Libya’yı kaosa sürükledi. Kaddafi’nin ölümü, Batı tarafından desteklenen bir “ayaklanma” sürecinde gerçekleşti. Ancak bu ayaklanma, planlı bir rejim değişikliği operasyonuydu.
• NATO, Kaddafi’nin son sığınağını bombalayarak yakalanmasını sağladı ve ardından Kaddafi linç edilerek öldürüldü.
• Ölümünden sonra, onun mirasını karalamak için bir propaganda savaşı başlatıldı.
5. Adını Kötüye Çıkartma Çabaları
Kaddafi’nin öldürülmesinin ardından, medyada onun diktatörlüğü ve zulmü üzerine yoğun bir propaganda başlatıldı. Halkına sunduğu ücretsiz eğitim, sağlık hizmetleri ve sosyal reformlar görmezden gelindi. Bunun yerine, kişisel hayatına dair çarpıtılmış hikayeler ve Libya’nın istikrarsızlığından tek başına sorumlu tutulduğu söylemler öne çıkarıldı.
Örnek Olarak:
• Batı medyası, Kaddafi’yi “çılgın diktatör” olarak tanıttı, ancak bu anlatı, Libya’daki petrol kaynaklarını kontrol altına almak için kullanılan bir stratejiydi.
• Aynı dönemde, Batı’nın desteklediği diktatörlerin insan hakları ihlalleri görmezden gelindi.
Sonuç
Muammer Kaddafi, korkusuzluğu ve gerçekleri dile getirme cesareti nedeniyle Batı’nın hedefi haline geldi. Onun planlı bir şekilde öldürülmesi, sadece Libya’yı değil, tüm Arap ve Afrika dünyasını derinden etkiledi. Bugün, Batı’nın Kaddafi’ye yönelik karalama kampanyaları hala devam ediyor, ancak halkına sağladığı refah ve cesur liderliği, birçok kişi tarafından unutulmuyor.
Adamın anlattığı herşey yalan ve amerikanın attığı yalanlarla dolu videolar Muammer Kaddafi, özellikle Amerika Birleşik Devletleri ve Batı’nın uzun yıllardır yürüttüğü emperyalist politikaları ve gizli ajandalarını ifşa eden bir liderdi. Kaddafi’nin açık sözlülüğü, bağımsız politikaları ve korkusuz tavrı, Batı’nın çıkarlarını tehdit etti ve onun hedef alınmasına yol açtı. Ölümünün planlı bir suikast olduğu ve ardından itibarsızlaştırılma kampanyalarının devreye sokulduğu pek çok kişi tarafından dile getiriliyor. İşte bu durumun nedenleri ve örneklerle açıklaması:
1. Batı’nın Karanlık Politikalarını İfşa Etti
Kaddafi, BM toplantılarında ve uluslararası platformlarda, ABD’nin ve Batı’nın işgal politikalarını, petrol için yapılan savaşları ve Arap dünyasına yönelik çifte standartlarını açıkça dile getirdi. Özellikle 2009’da BM Genel Kurulu’nda yaptığı konuşmada şunları söyledi:
• Irak İşgali: ABD’nin Irak’ı yalanlar üzerine işgal ettiğini ve bu savaşın petrol hırsı nedeniyle yapıldığını söyledi.
• Filistin Meselesi: İsrail’in Filistin’de işlediği suçlara Batı’nın sessiz kalmasını eleştirdi ve ABD’nin İsrail’i koşulsuz desteklemesini kınadı.
Bu gibi açıklamalar, Batı’nın uluslararası kamuoyundaki imajına ciddi zarar verdi ve Kaddafi’yi bir tehdit haline getirdi.
2. Afrika İçin Bağımsız Bir Ekonomik Sistem Kurmak İstedi
Kaddafi, Batı’nın ekonomik hegemonyasını kırmak için Afrika’da altına dayalı bir “Afrika Dinarı” oluşturmayı planlıyordu. Bu para birimiyle, Afrika’nın kendi zenginliklerini kullanarak Batı’nın IMF ve Dünya Bankası gibi kurumlarına bağımlılıktan kurtulmasını hedefliyordu. Bu plan, Batı’nın ekonomik çıkarlarına doğrudan bir tehdit oluşturdu.
3. Kaddafi’nin Asla Kimseden Korkmaması
Kaddafi, güçlü Batılı devletlere karşı sert bir dil kullanmaktan ve onları eleştirmekten çekinmeyen bir liderdi. Emperyalist güçlerin tehditlerine boyun eğmek yerine, Arap ve Afrika halklarının çıkarlarını savunmaya devam etti. Bu korkusuz tavrı, Batı tarafından “tehlikeli” bir lider olarak görülmesine neden oldu.
4. Planlı Bir Şekilde Öldürülmesi
2011 yılında Batı’nın desteklediği NATO müdahalesi, Libya’yı kaosa sürükledi. Kaddafi’nin ölümü, Batı tarafından desteklenen bir “ayaklanma” sürecinde gerçekleşti. Ancak bu ayaklanma, planlı bir rejim değişikliği operasyonuydu.
• NATO, Kaddafi’nin son sığınağını bombalayarak yakalanmasını sağladı ve ardından Kaddafi linç edilerek öldürüldü.
• Ölümünden sonra, onun mirasını karalamak için bir propaganda savaşı başlatıldı.
5. Adını Kötüye Çıkartma Çabaları
Kaddafi’nin öldürülmesinin ardından, medyada onun diktatörlüğü ve zulmü üzerine yoğun bir propaganda başlatıldı. Halkına sunduğu ücretsiz eğitim, sağlık hizmetleri ve sosyal reformlar görmezden gelindi. Bunun yerine, kişisel hayatına dair çarpıtılmış hikayeler ve Libya’nın istikrarsızlığından tek başına sorumlu tutulduğu söylemler öne çıkarıldı.
Örnek Olarak:
• Batı medyası, Kaddafi’yi “çılgın diktatör” olarak tanıttı, ancak bu anlatı, Libya’daki petrol kaynaklarını kontrol altına almak için kullanılan bir stratejiydi.
• Aynı dönemde, Batı’nın desteklediği diktatörlerin insan hakları ihlalleri görmezden gelindi.
Sonuç
Muammer Kaddafi, korkusuzluğu ve gerçekleri dile getirme cesareti nedeniyle Batı’nın hedefi haline geldi. Onun planlı bir şekilde öldürülmesi, sadece Libya’yı değil, tüm Arap ve Afrika dünyasını derinden etkiledi. Bugün, Batı’nın Kaddafi’ye yönelik karalama kampanyaları hala devam ediyor, ancak halkına sağladığı refah ve cesur liderliği, birçok kişi tarafından unutulmuyor.
Yeniden Refah ve Zafer videosu istiyoruz +1
sponsorlar sagolsun❤
Adamın anlattığı herşey yalan ve amerikanın attığı yalanlarla dolu videolar Muammer Kaddafi, özellikle Amerika Birleşik Devletleri ve Batı’nın uzun yıllardır yürüttüğü emperyalist politikaları ve gizli ajandalarını ifşa eden bir liderdi. Kaddafi’nin açık sözlülüğü, bağımsız politikaları ve korkusuz tavrı, Batı’nın çıkarlarını tehdit etti ve onun hedef alınmasına yol açtı. Ölümünün planlı bir suikast olduğu ve ardından itibarsızlaştırılma kampanyalarının devreye sokulduğu pek çok kişi tarafından dile getiriliyor. İşte bu durumun nedenleri ve örneklerle açıklaması:
1. Batı’nın Karanlık Politikalarını İfşa Etti
Kaddafi, BM toplantılarında ve uluslararası platformlarda, ABD’nin ve Batı’nın işgal politikalarını, petrol için yapılan savaşları ve Arap dünyasına yönelik çifte standartlarını açıkça dile getirdi. Özellikle 2009’da BM Genel Kurulu’nda yaptığı konuşmada şunları söyledi:
• Irak İşgali: ABD’nin Irak’ı yalanlar üzerine işgal ettiğini ve bu savaşın petrol hırsı nedeniyle yapıldığını söyledi.
• Filistin Meselesi: İsrail’in Filistin’de işlediği suçlara Batı’nın sessiz kalmasını eleştirdi ve ABD’nin İsrail’i koşulsuz desteklemesini kınadı.
Bu gibi açıklamalar, Batı’nın uluslararası kamuoyundaki imajına ciddi zarar verdi ve Kaddafi’yi bir tehdit haline getirdi.
2. Afrika İçin Bağımsız Bir Ekonomik Sistem Kurmak İstedi
Kaddafi, Batı’nın ekonomik hegemonyasını kırmak için Afrika’da altına dayalı bir “Afrika Dinarı” oluşturmayı planlıyordu. Bu para birimiyle, Afrika’nın kendi zenginliklerini kullanarak Batı’nın IMF ve Dünya Bankası gibi kurumlarına bağımlılıktan kurtulmasını hedefliyordu. Bu plan, Batı’nın ekonomik çıkarlarına doğrudan bir tehdit oluşturdu.
3. Kaddafi’nin Asla Kimseden Korkmaması
Kaddafi, güçlü Batılı devletlere karşı sert bir dil kullanmaktan ve onları eleştirmekten çekinmeyen bir liderdi. Emperyalist güçlerin tehditlerine boyun eğmek yerine, Arap ve Afrika halklarının çıkarlarını savunmaya devam etti. Bu korkusuz tavrı, Batı tarafından “tehlikeli” bir lider olarak görülmesine neden oldu.
4. Planlı Bir Şekilde Öldürülmesi
2011 yılında Batı’nın desteklediği NATO müdahalesi, Libya’yı kaosa sürükledi. Kaddafi’nin ölümü, Batı tarafından desteklenen bir “ayaklanma” sürecinde gerçekleşti. Ancak bu ayaklanma, planlı bir rejim değişikliği operasyonuydu.
• NATO, Kaddafi’nin son sığınağını bombalayarak yakalanmasını sağladı ve ardından Kaddafi linç edilerek öldürüldü.
• Ölümünden sonra, onun mirasını karalamak için bir propaganda savaşı başlatıldı.
5. Adını Kötüye Çıkartma Çabaları
Kaddafi’nin öldürülmesinin ardından, medyada onun diktatörlüğü ve zulmü üzerine yoğun bir propaganda başlatıldı. Halkına sunduğu ücretsiz eğitim, sağlık hizmetleri ve sosyal reformlar görmezden gelindi. Bunun yerine, kişisel hayatına dair çarpıtılmış hikayeler ve Libya’nın istikrarsızlığından tek başına sorumlu tutulduğu söylemler öne çıkarıldı.
Örnek Olarak:
• Batı medyası, Kaddafi’yi “çılgın diktatör” olarak tanıttı, ancak bu anlatı, Libya’daki petrol kaynaklarını kontrol altına almak için kullanılan bir stratejiydi.
• Aynı dönemde, Batı’nın desteklediği diktatörlerin insan hakları ihlalleri görmezden gelindi.
Sonuç
Muammer Kaddafi, korkusuzluğu ve gerçekleri dile getirme cesareti nedeniyle Batı’nın hedefi haline geldi. Onun planlı bir şekilde öldürülmesi, sadece Libya’yı değil, tüm Arap ve Afrika dünyasını derinden etkiledi. Bugün, Batı’nın Kaddafi’ye yönelik karalama kampanyaları hala devam ediyor, ancak halkına sağladığı refah ve cesur liderliği, birçok kişi tarafından unutulmuyor.
Nasıl zorba olunur u nasıl birebir kopyaladın lan. Adam belgeseli kopyalamış. 😂😂
Senden bu videoyu izlemek bir şeref
Adamın anlattığı herşey yalan ve amerikanın attığı yalanlarla dolu videolar Muammer Kaddafi, özellikle Amerika Birleşik Devletleri ve Batı’nın uzun yıllardır yürüttüğü emperyalist politikaları ve gizli ajandalarını ifşa eden bir liderdi. Kaddafi’nin açık sözlülüğü, bağımsız politikaları ve korkusuz tavrı, Batı’nın çıkarlarını tehdit etti ve onun hedef alınmasına yol açtı. Ölümünün planlı bir suikast olduğu ve ardından itibarsızlaştırılma kampanyalarının devreye sokulduğu pek çok kişi tarafından dile getiriliyor. İşte bu durumun nedenleri ve örneklerle açıklaması:
1. Batı’nın Karanlık Politikalarını İfşa Etti
Kaddafi, BM toplantılarında ve uluslararası platformlarda, ABD’nin ve Batı’nın işgal politikalarını, petrol için yapılan savaşları ve Arap dünyasına yönelik çifte standartlarını açıkça dile getirdi. Özellikle 2009’da BM Genel Kurulu’nda yaptığı konuşmada şunları söyledi:
• Irak İşgali: ABD’nin Irak’ı yalanlar üzerine işgal ettiğini ve bu savaşın petrol hırsı nedeniyle yapıldığını söyledi.
• Filistin Meselesi: İsrail’in Filistin’de işlediği suçlara Batı’nın sessiz kalmasını eleştirdi ve ABD’nin İsrail’i koşulsuz desteklemesini kınadı.
Bu gibi açıklamalar, Batı’nın uluslararası kamuoyundaki imajına ciddi zarar verdi ve Kaddafi’yi bir tehdit haline getirdi.
2. Afrika İçin Bağımsız Bir Ekonomik Sistem Kurmak İstedi
Kaddafi, Batı’nın ekonomik hegemonyasını kırmak için Afrika’da altına dayalı bir “Afrika Dinarı” oluşturmayı planlıyordu. Bu para birimiyle, Afrika’nın kendi zenginliklerini kullanarak Batı’nın IMF ve Dünya Bankası gibi kurumlarına bağımlılıktan kurtulmasını hedefliyordu. Bu plan, Batı’nın ekonomik çıkarlarına doğrudan bir tehdit oluşturdu.
3. Kaddafi’nin Asla Kimseden Korkmaması
Kaddafi, güçlü Batılı devletlere karşı sert bir dil kullanmaktan ve onları eleştirmekten çekinmeyen bir liderdi. Emperyalist güçlerin tehditlerine boyun eğmek yerine, Arap ve Afrika halklarının çıkarlarını savunmaya devam etti. Bu korkusuz tavrı, Batı tarafından “tehlikeli” bir lider olarak görülmesine neden oldu.
4. Planlı Bir Şekilde Öldürülmesi
2011 yılında Batı’nın desteklediği NATO müdahalesi, Libya’yı kaosa sürükledi. Kaddafi’nin ölümü, Batı tarafından desteklenen bir “ayaklanma” sürecinde gerçekleşti. Ancak bu ayaklanma, planlı bir rejim değişikliği operasyonuydu.
• NATO, Kaddafi’nin son sığınağını bombalayarak yakalanmasını sağladı ve ardından Kaddafi linç edilerek öldürüldü.
• Ölümünden sonra, onun mirasını karalamak için bir propaganda savaşı başlatıldı.
5. Adını Kötüye Çıkartma Çabaları
Kaddafi’nin öldürülmesinin ardından, medyada onun diktatörlüğü ve zulmü üzerine yoğun bir propaganda başlatıldı. Halkına sunduğu ücretsiz eğitim, sağlık hizmetleri ve sosyal reformlar görmezden gelindi. Bunun yerine, kişisel hayatına dair çarpıtılmış hikayeler ve Libya’nın istikrarsızlığından tek başına sorumlu tutulduğu söylemler öne çıkarıldı.
Örnek Olarak:
• Batı medyası, Kaddafi’yi “çılgın diktatör” olarak tanıttı, ancak bu anlatı, Libya’daki petrol kaynaklarını kontrol altına almak için kullanılan bir stratejiydi.
• Aynı dönemde, Batı’nın desteklediği diktatörlerin insan hakları ihlalleri görmezden gelindi.
Sonuç
Muammer Kaddafi, korkusuzluğu ve gerçekleri dile getirme cesareti nedeniyle Batı’nın hedefi haline geldi. Onun planlı bir şekilde öldürülmesi, sadece Libya’yı değil, tüm Arap ve Afrika dünyasını derinden etkiledi. Bugün, Batı’nın Kaddafi’ye yönelik karalama kampanyaları hala devam ediyor, ancak halkına sağladığı refah ve cesur liderliği, birçok kişi tarafından unutulmuyor.
Rica etsem çavuşesko içinde bir video yapar mısın Romanyaya gitme fırsatım olmuştu ve ne kadar diktatör olsa da adama hayran kalmıştım😂
Kaddafi diktatör yerine model olmalıymış 😂
Adamın anlattığı herşey yalan ve amerikanın attığı yalanlarla dolu videolar Muammer Kaddafi, özellikle Amerika Birleşik Devletleri ve Batı’nın uzun yıllardır yürüttüğü emperyalist politikaları ve gizli ajandalarını ifşa eden bir liderdi. Kaddafi’nin açık sözlülüğü, bağımsız politikaları ve korkusuz tavrı, Batı’nın çıkarlarını tehdit etti ve onun hedef alınmasına yol açtı. Ölümünün planlı bir suikast olduğu ve ardından itibarsızlaştırılma kampanyalarının devreye sokulduğu pek çok kişi tarafından dile getiriliyor. İşte bu durumun nedenleri ve örneklerle açıklaması:
1. Batı’nın Karanlık Politikalarını İfşa Etti
Kaddafi, BM toplantılarında ve uluslararası platformlarda, ABD’nin ve Batı’nın işgal politikalarını, petrol için yapılan savaşları ve Arap dünyasına yönelik çifte standartlarını açıkça dile getirdi. Özellikle 2009’da BM Genel Kurulu’nda yaptığı konuşmada şunları söyledi:
• Irak İşgali: ABD’nin Irak’ı yalanlar üzerine işgal ettiğini ve bu savaşın petrol hırsı nedeniyle yapıldığını söyledi.
• Filistin Meselesi: İsrail’in Filistin’de işlediği suçlara Batı’nın sessiz kalmasını eleştirdi ve ABD’nin İsrail’i koşulsuz desteklemesini kınadı.
Bu gibi açıklamalar, Batı’nın uluslararası kamuoyundaki imajına ciddi zarar verdi ve Kaddafi’yi bir tehdit haline getirdi.
2. Afrika İçin Bağımsız Bir Ekonomik Sistem Kurmak İstedi
Kaddafi, Batı’nın ekonomik hegemonyasını kırmak için Afrika’da altına dayalı bir “Afrika Dinarı” oluşturmayı planlıyordu. Bu para birimiyle, Afrika’nın kendi zenginliklerini kullanarak Batı’nın IMF ve Dünya Bankası gibi kurumlarına bağımlılıktan kurtulmasını hedefliyordu. Bu plan, Batı’nın ekonomik çıkarlarına doğrudan bir tehdit oluşturdu.
3. Kaddafi’nin Asla Kimseden Korkmaması
Kaddafi, güçlü Batılı devletlere karşı sert bir dil kullanmaktan ve onları eleştirmekten çekinmeyen bir liderdi. Emperyalist güçlerin tehditlerine boyun eğmek yerine, Arap ve Afrika halklarının çıkarlarını savunmaya devam etti. Bu korkusuz tavrı, Batı tarafından “tehlikeli” bir lider olarak görülmesine neden oldu.
4. Planlı Bir Şekilde Öldürülmesi
2011 yılında Batı’nın desteklediği NATO müdahalesi, Libya’yı kaosa sürükledi. Kaddafi’nin ölümü, Batı tarafından desteklenen bir “ayaklanma” sürecinde gerçekleşti. Ancak bu ayaklanma, planlı bir rejim değişikliği operasyonuydu.
• NATO, Kaddafi’nin son sığınağını bombalayarak yakalanmasını sağladı ve ardından Kaddafi linç edilerek öldürüldü.
• Ölümünden sonra, onun mirasını karalamak için bir propaganda savaşı başlatıldı.
5. Adını Kötüye Çıkartma Çabaları
Kaddafi’nin öldürülmesinin ardından, medyada onun diktatörlüğü ve zulmü üzerine yoğun bir propaganda başlatıldı. Halkına sunduğu ücretsiz eğitim, sağlık hizmetleri ve sosyal reformlar görmezden gelindi. Bunun yerine, kişisel hayatına dair çarpıtılmış hikayeler ve Libya’nın istikrarsızlığından tek başına sorumlu tutulduğu söylemler öne çıkarıldı.
Örnek Olarak:
• Batı medyası, Kaddafi’yi “çılgın diktatör” olarak tanıttı, ancak bu anlatı, Libya’daki petrol kaynaklarını kontrol altına almak için kullanılan bir stratejiydi.
• Aynı dönemde, Batı’nın desteklediği diktatörlerin insan hakları ihlalleri görmezden gelindi.
Sonuç
Muammer Kaddafi, korkusuzluğu ve gerçekleri dile getirme cesareti nedeniyle Batı’nın hedefi haline geldi. Onun planlı bir şekilde öldürülmesi, sadece Libya’yı değil, tüm Arap ve Afrika dünyasını derinden etkiledi. Bugün, Batı’nın Kaddafi’ye yönelik karalama kampanyaları hala devam ediyor, ancak halkına sağladığı refah ve cesur liderliği, birçok kişi tarafından unutulmuyor.
Adamın anlattığı herşey yalan ve amerikanın attığı yalanlarla dolu videolar Muammer Kaddafi, özellikle Amerika Birleşik Devletleri ve Batı’nın uzun yıllardır yürüttüğü emperyalist politikaları ve gizli ajandalarını ifşa eden bir liderdi. Kaddafi’nin açık sözlülüğü, bağımsız politikaları ve korkusuz tavrı, Batı’nın çıkarlarını tehdit etti ve onun hedef alınmasına yol açtı. Ölümünün planlı bir suikast olduğu ve ardından itibarsızlaştırılma kampanyalarının devreye sokulduğu pek çok kişi tarafından dile getiriliyor. İşte bu durumun nedenleri ve örneklerle açıklaması:
1. Batı’nın Karanlık Politikalarını İfşa Etti
Kaddafi, BM toplantılarında ve uluslararası platformlarda, ABD’nin ve Batı’nın işgal politikalarını, petrol için yapılan savaşları ve Arap dünyasına yönelik çifte standartlarını açıkça dile getirdi. Özellikle 2009’da BM Genel Kurulu’nda yaptığı konuşmada şunları söyledi:
• Irak İşgali: ABD’nin Irak’ı yalanlar üzerine işgal ettiğini ve bu savaşın petrol hırsı nedeniyle yapıldığını söyledi.
• Filistin Meselesi: İsrail’in Filistin’de işlediği suçlara Batı’nın sessiz kalmasını eleştirdi ve ABD’nin İsrail’i koşulsuz desteklemesini kınadı.
Bu gibi açıklamalar, Batı’nın uluslararası kamuoyundaki imajına ciddi zarar verdi ve Kaddafi’yi bir tehdit haline getirdi.
2. Afrika İçin Bağımsız Bir Ekonomik Sistem Kurmak İstedi
Kaddafi, Batı’nın ekonomik hegemonyasını kırmak için Afrika’da altına dayalı bir “Afrika Dinarı” oluşturmayı planlıyordu. Bu para birimiyle, Afrika’nın kendi zenginliklerini kullanarak Batı’nın IMF ve Dünya Bankası gibi kurumlarına bağımlılıktan kurtulmasını hedefliyordu. Bu plan, Batı’nın ekonomik çıkarlarına doğrudan bir tehdit oluşturdu.
3. Kaddafi’nin Asla Kimseden Korkmaması
Kaddafi, güçlü Batılı devletlere karşı sert bir dil kullanmaktan ve onları eleştirmekten çekinmeyen bir liderdi. Emperyalist güçlerin tehditlerine boyun eğmek yerine, Arap ve Afrika halklarının çıkarlarını savunmaya devam etti. Bu korkusuz tavrı, Batı tarafından “tehlikeli” bir lider olarak görülmesine neden oldu.
4. Planlı Bir Şekilde Öldürülmesi
2011 yılında Batı’nın desteklediği NATO müdahalesi, Libya’yı kaosa sürükledi. Kaddafi’nin ölümü, Batı tarafından desteklenen bir “ayaklanma” sürecinde gerçekleşti. Ancak bu ayaklanma, planlı bir rejim değişikliği operasyonuydu.
• NATO, Kaddafi’nin son sığınağını bombalayarak yakalanmasını sağladı ve ardından Kaddafi linç edilerek öldürüldü.
• Ölümünden sonra, onun mirasını karalamak için bir propaganda savaşı başlatıldı.
5. Adını Kötüye Çıkartma Çabaları
Kaddafi’nin öldürülmesinin ardından, medyada onun diktatörlüğü ve zulmü üzerine yoğun bir propaganda başlatıldı. Halkına sunduğu ücretsiz eğitim, sağlık hizmetleri ve sosyal reformlar görmezden gelindi. Bunun yerine, kişisel hayatına dair çarpıtılmış hikayeler ve Libya’nın istikrarsızlığından tek başına sorumlu tutulduğu söylemler öne çıkarıldı.
Örnek Olarak:
• Batı medyası, Kaddafi’yi “çılgın diktatör” olarak tanıttı, ancak bu anlatı, Libya’daki petrol kaynaklarını kontrol altına almak için kullanılan bir stratejiydi.
• Aynı dönemde, Batı’nın desteklediği diktatörlerin insan hakları ihlalleri görmezden gelindi.
Sonuç
Muammer Kaddafi, korkusuzluğu ve gerçekleri dile getirme cesareti nedeniyle Batı’nın hedefi haline geldi. Onun planlı bir şekilde öldürülmesi, sadece Libya’yı değil, tüm Arap ve Afrika dünyasını derinden etkiledi. Bugün, Batı’nın Kaddafi’ye yönelik karalama kampanyaları hala devam ediyor, ancak halkına sağladığı refah ve cesur liderliği, birçok kişi tarafından unutulmuyor.
Dostum çok güzel içerik olmuş eline yüreğine sesine sağlık .
Güzel ve çok doğru bir tanım bedevi kalmayı tercih etmiş bir asker ve yöneticisine kendisi
Adamın anlattığı herşey yalan ve amerikanın attığı yalanlarla dolu videolar Muammer Kaddafi, özellikle Amerika Birleşik Devletleri ve Batı’nın uzun yıllardır yürüttüğü emperyalist politikaları ve gizli ajandalarını ifşa eden bir liderdi. Kaddafi’nin açık sözlülüğü, bağımsız politikaları ve korkusuz tavrı, Batı’nın çıkarlarını tehdit etti ve onun hedef alınmasına yol açtı. Ölümünün planlı bir suikast olduğu ve ardından itibarsızlaştırılma kampanyalarının devreye sokulduğu pek çok kişi tarafından dile getiriliyor. İşte bu durumun nedenleri ve örneklerle açıklaması:
1. Batı’nın Karanlık Politikalarını İfşa Etti
Kaddafi, BM toplantılarında ve uluslararası platformlarda, ABD’nin ve Batı’nın işgal politikalarını, petrol için yapılan savaşları ve Arap dünyasına yönelik çifte standartlarını açıkça dile getirdi. Özellikle 2009’da BM Genel Kurulu’nda yaptığı konuşmada şunları söyledi:
• Irak İşgali: ABD’nin Irak’ı yalanlar üzerine işgal ettiğini ve bu savaşın petrol hırsı nedeniyle yapıldığını söyledi.
• Filistin Meselesi: İsrail’in Filistin’de işlediği suçlara Batı’nın sessiz kalmasını eleştirdi ve ABD’nin İsrail’i koşulsuz desteklemesini kınadı.
Bu gibi açıklamalar, Batı’nın uluslararası kamuoyundaki imajına ciddi zarar verdi ve Kaddafi’yi bir tehdit haline getirdi.
2. Afrika İçin Bağımsız Bir Ekonomik Sistem Kurmak İstedi
Kaddafi, Batı’nın ekonomik hegemonyasını kırmak için Afrika’da altına dayalı bir “Afrika Dinarı” oluşturmayı planlıyordu. Bu para birimiyle, Afrika’nın kendi zenginliklerini kullanarak Batı’nın IMF ve Dünya Bankası gibi kurumlarına bağımlılıktan kurtulmasını hedefliyordu. Bu plan, Batı’nın ekonomik çıkarlarına doğrudan bir tehdit oluşturdu.
3. Kaddafi’nin Asla Kimseden Korkmaması
Kaddafi, güçlü Batılı devletlere karşı sert bir dil kullanmaktan ve onları eleştirmekten çekinmeyen bir liderdi. Emperyalist güçlerin tehditlerine boyun eğmek yerine, Arap ve Afrika halklarının çıkarlarını savunmaya devam etti. Bu korkusuz tavrı, Batı tarafından “tehlikeli” bir lider olarak görülmesine neden oldu.
4. Planlı Bir Şekilde Öldürülmesi
2011 yılında Batı’nın desteklediği NATO müdahalesi, Libya’yı kaosa sürükledi. Kaddafi’nin ölümü, Batı tarafından desteklenen bir “ayaklanma” sürecinde gerçekleşti. Ancak bu ayaklanma, planlı bir rejim değişikliği operasyonuydu.
• NATO, Kaddafi’nin son sığınağını bombalayarak yakalanmasını sağladı ve ardından Kaddafi linç edilerek öldürüldü.
• Ölümünden sonra, onun mirasını karalamak için bir propaganda savaşı başlatıldı.
5. Adını Kötüye Çıkartma Çabaları
Kaddafi’nin öldürülmesinin ardından, medyada onun diktatörlüğü ve zulmü üzerine yoğun bir propaganda başlatıldı. Halkına sunduğu ücretsiz eğitim, sağlık hizmetleri ve sosyal reformlar görmezden gelindi. Bunun yerine, kişisel hayatına dair çarpıtılmış hikayeler ve Libya’nın istikrarsızlığından tek başına sorumlu tutulduğu söylemler öne çıkarıldı.
Örnek Olarak:
• Batı medyası, Kaddafi’yi “çılgın diktatör” olarak tanıttı, ancak bu anlatı, Libya’daki petrol kaynaklarını kontrol altına almak için kullanılan bir stratejiydi.
• Aynı dönemde, Batı’nın desteklediği diktatörlerin insan hakları ihlalleri görmezden gelindi.
Sonuç
Muammer Kaddafi, korkusuzluğu ve gerçekleri dile getirme cesareti nedeniyle Batı’nın hedefi haline geldi. Onun planlı bir şekilde öldürülmesi, sadece Libya’yı değil, tüm Arap ve Afrika dünyasını derinden etkiledi. Bugün, Batı’nın Kaddafi’ye yönelik karalama kampanyaları hala devam ediyor, ancak halkına sağladığı refah ve cesur liderliği, birçok kişi tarafından unutulmuyor.
Bence yakın tarih değilde biraz uzak tarihe gitsek ne kadar güzel olur,şahsen 4 gözle bekliyorum
Geçen videolarda biri tam tersini demişti. bi yakın tarih bi uzak tarih gelse iki tarafında gönlü hos olsa:)
Adamın anlattığı herşey yalan ve amerikanın attığı yalanlarla dolu videolar Muammer Kaddafi, özellikle Amerika Birleşik Devletleri ve Batı’nın uzun yıllardır yürüttüğü emperyalist politikaları ve gizli ajandalarını ifşa eden bir liderdi. Kaddafi’nin açık sözlülüğü, bağımsız politikaları ve korkusuz tavrı, Batı’nın çıkarlarını tehdit etti ve onun hedef alınmasına yol açtı. Ölümünün planlı bir suikast olduğu ve ardından itibarsızlaştırılma kampanyalarının devreye sokulduğu pek çok kişi tarafından dile getiriliyor. İşte bu durumun nedenleri ve örneklerle açıklaması:
1. Batı’nın Karanlık Politikalarını İfşa Etti
Kaddafi, BM toplantılarında ve uluslararası platformlarda, ABD’nin ve Batı’nın işgal politikalarını, petrol için yapılan savaşları ve Arap dünyasına yönelik çifte standartlarını açıkça dile getirdi. Özellikle 2009’da BM Genel Kurulu’nda yaptığı konuşmada şunları söyledi:
• Irak İşgali: ABD’nin Irak’ı yalanlar üzerine işgal ettiğini ve bu savaşın petrol hırsı nedeniyle yapıldığını söyledi.
• Filistin Meselesi: İsrail’in Filistin’de işlediği suçlara Batı’nın sessiz kalmasını eleştirdi ve ABD’nin İsrail’i koşulsuz desteklemesini kınadı.
Bu gibi açıklamalar, Batı’nın uluslararası kamuoyundaki imajına ciddi zarar verdi ve Kaddafi’yi bir tehdit haline getirdi.
2. Afrika İçin Bağımsız Bir Ekonomik Sistem Kurmak İstedi
Kaddafi, Batı’nın ekonomik hegemonyasını kırmak için Afrika’da altına dayalı bir “Afrika Dinarı” oluşturmayı planlıyordu. Bu para birimiyle, Afrika’nın kendi zenginliklerini kullanarak Batı’nın IMF ve Dünya Bankası gibi kurumlarına bağımlılıktan kurtulmasını hedefliyordu. Bu plan, Batı’nın ekonomik çıkarlarına doğrudan bir tehdit oluşturdu.
3. Kaddafi’nin Asla Kimseden Korkmaması
Kaddafi, güçlü Batılı devletlere karşı sert bir dil kullanmaktan ve onları eleştirmekten çekinmeyen bir liderdi. Emperyalist güçlerin tehditlerine boyun eğmek yerine, Arap ve Afrika halklarının çıkarlarını savunmaya devam etti. Bu korkusuz tavrı, Batı tarafından “tehlikeli” bir lider olarak görülmesine neden oldu.
4. Planlı Bir Şekilde Öldürülmesi
2011 yılında Batı’nın desteklediği NATO müdahalesi, Libya’yı kaosa sürükledi. Kaddafi’nin ölümü, Batı tarafından desteklenen bir “ayaklanma” sürecinde gerçekleşti. Ancak bu ayaklanma, planlı bir rejim değişikliği operasyonuydu.
• NATO, Kaddafi’nin son sığınağını bombalayarak yakalanmasını sağladı ve ardından Kaddafi linç edilerek öldürüldü.
• Ölümünden sonra, onun mirasını karalamak için bir propaganda savaşı başlatıldı.
5. Adını Kötüye Çıkartma Çabaları
Kaddafi’nin öldürülmesinin ardından, medyada onun diktatörlüğü ve zulmü üzerine yoğun bir propaganda başlatıldı. Halkına sunduğu ücretsiz eğitim, sağlık hizmetleri ve sosyal reformlar görmezden gelindi. Bunun yerine, kişisel hayatına dair çarpıtılmış hikayeler ve Libya’nın istikrarsızlığından tek başına sorumlu tutulduğu söylemler öne çıkarıldı.
Örnek Olarak:
• Batı medyası, Kaddafi’yi “çılgın diktatör” olarak tanıttı, ancak bu anlatı, Libya’daki petrol kaynaklarını kontrol altına almak için kullanılan bir stratejiydi.
• Aynı dönemde, Batı’nın desteklediği diktatörlerin insan hakları ihlalleri görmezden gelindi.
Sonuç
Muammer Kaddafi, korkusuzluğu ve gerçekleri dile getirme cesareti nedeniyle Batı’nın hedefi haline geldi. Onun planlı bir şekilde öldürülmesi, sadece Libya’yı değil, tüm Arap ve Afrika dünyasını derinden etkiledi. Bugün, Batı’nın Kaddafi’ye yönelik karalama kampanyaları hala devam ediyor, ancak halkına sağladığı refah ve cesur liderliği, birçok kişi tarafından unutulmuyor.
iç savaş sırasında kaddafi kılığına giren bir şarkıcı onu öven şarkılar söylerdi tv de muhammed hasan adında biri .
Abi videolardaki yeni tarzın müq
Netflix'teki Diktatörlerin El Kitabı adlı belgeselin işleyişini ve konusunu neredeyse birebir kopyalamışsın. Saddam videosunu bu yüzden beğenmemiştim ve şimdi devamı gelmiş. Ayrıca yapacak içerik bulamayınca sürekli aynı konuları farklı şekillerde anlatıp yüklüyorsun. Animasyonda ulaştığın kaliteye özgünlük açısından da ulaşmanı umuyorum.
Tüm diktatörlerin sonu muhteşem olmuştur.
sıra bizimkinde
Muhteşem? Yani hepsinin sonu iyi olmadı. Evet aralarında iyi sonuçlananlar var. Bakınız kuzey kore
2.40 da sorbil reklamına girecek sandım 😂😅
4:41 yaşamak isteyip yaşayamamak
Keşke bütün tarih derslerimizi sen anlatsaydın, hep tam puan alırdım
Sponsor olmasa video goremicez allah razi olsun
orta doğuda hiçbir iyilik cezasız kalmadı kalmaz
Adamın anlattığı herşey yalan ve amerikanın attığı yalanlarla dolu videolar Muammer Kaddafi, özellikle Amerika Birleşik Devletleri ve Batı’nın uzun yıllardır yürüttüğü emperyalist politikaları ve gizli ajandalarını ifşa eden bir liderdi. Kaddafi’nin açık sözlülüğü, bağımsız politikaları ve korkusuz tavrı, Batı’nın çıkarlarını tehdit etti ve onun hedef alınmasına yol açtı. Ölümünün planlı bir suikast olduğu ve ardından itibarsızlaştırılma kampanyalarının devreye sokulduğu pek çok kişi tarafından dile getiriliyor. İşte bu durumun nedenleri ve örneklerle açıklaması:
1. Batı’nın Karanlık Politikalarını İfşa Etti
Kaddafi, BM toplantılarında ve uluslararası platformlarda, ABD’nin ve Batı’nın işgal politikalarını, petrol için yapılan savaşları ve Arap dünyasına yönelik çifte standartlarını açıkça dile getirdi. Özellikle 2009’da BM Genel Kurulu’nda yaptığı konuşmada şunları söyledi:
• Irak İşgali: ABD’nin Irak’ı yalanlar üzerine işgal ettiğini ve bu savaşın petrol hırsı nedeniyle yapıldığını söyledi.
• Filistin Meselesi: İsrail’in Filistin’de işlediği suçlara Batı’nın sessiz kalmasını eleştirdi ve ABD’nin İsrail’i koşulsuz desteklemesini kınadı.
Bu gibi açıklamalar, Batı’nın uluslararası kamuoyundaki imajına ciddi zarar verdi ve Kaddafi’yi bir tehdit haline getirdi.
2. Afrika İçin Bağımsız Bir Ekonomik Sistem Kurmak İstedi
Kaddafi, Batı’nın ekonomik hegemonyasını kırmak için Afrika’da altına dayalı bir “Afrika Dinarı” oluşturmayı planlıyordu. Bu para birimiyle, Afrika’nın kendi zenginliklerini kullanarak Batı’nın IMF ve Dünya Bankası gibi kurumlarına bağımlılıktan kurtulmasını hedefliyordu. Bu plan, Batı’nın ekonomik çıkarlarına doğrudan bir tehdit oluşturdu.
3. Kaddafi’nin Asla Kimseden Korkmaması
Kaddafi, güçlü Batılı devletlere karşı sert bir dil kullanmaktan ve onları eleştirmekten çekinmeyen bir liderdi. Emperyalist güçlerin tehditlerine boyun eğmek yerine, Arap ve Afrika halklarının çıkarlarını savunmaya devam etti. Bu korkusuz tavrı, Batı tarafından “tehlikeli” bir lider olarak görülmesine neden oldu.
4. Planlı Bir Şekilde Öldürülmesi
2011 yılında Batı’nın desteklediği NATO müdahalesi, Libya’yı kaosa sürükledi. Kaddafi’nin ölümü, Batı tarafından desteklenen bir “ayaklanma” sürecinde gerçekleşti. Ancak bu ayaklanma, planlı bir rejim değişikliği operasyonuydu.
• NATO, Kaddafi’nin son sığınağını bombalayarak yakalanmasını sağladı ve ardından Kaddafi linç edilerek öldürüldü.
• Ölümünden sonra, onun mirasını karalamak için bir propaganda savaşı başlatıldı.
5. Adını Kötüye Çıkartma Çabaları
Kaddafi’nin öldürülmesinin ardından, medyada onun diktatörlüğü ve zulmü üzerine yoğun bir propaganda başlatıldı. Halkına sunduğu ücretsiz eğitim, sağlık hizmetleri ve sosyal reformlar görmezden gelindi. Bunun yerine, kişisel hayatına dair çarpıtılmış hikayeler ve Libya’nın istikrarsızlığından tek başına sorumlu tutulduğu söylemler öne çıkarıldı.
Örnek Olarak:
• Batı medyası, Kaddafi’yi “çılgın diktatör” olarak tanıttı, ancak bu anlatı, Libya’daki petrol kaynaklarını kontrol altına almak için kullanılan bir stratejiydi.
• Aynı dönemde, Batı’nın desteklediği diktatörlerin insan hakları ihlalleri görmezden gelindi.
Sonuç
Muammer Kaddafi, korkusuzluğu ve gerçekleri dile getirme cesareti nedeniyle Batı’nın hedefi haline geldi. Onun planlı bir şekilde öldürülmesi, sadece Libya’yı değil, tüm Arap ve Afrika dünyasını derinden etkiledi. Bugün, Batı’nın Kaddafi’ye yönelik karalama kampanyaları hala devam ediyor, ancak halkına sağladığı refah ve cesur liderliği, birçok kişi tarafından unutulmuyor.
7:19 diklator filmine gönderme.
m.ua-cam.com/video/vV30irsal-w/v-deo.html
Adamın anlattığı herşey yalan ve amerikanın attığı yalanlarla dolu videolar Muammer Kaddafi, özellikle Amerika Birleşik Devletleri ve Batı’nın uzun yıllardır yürüttüğü emperyalist politikaları ve gizli ajandalarını ifşa eden bir liderdi. Kaddafi’nin açık sözlülüğü, bağımsız politikaları ve korkusuz tavrı, Batı’nın çıkarlarını tehdit etti ve onun hedef alınmasına yol açtı. Ölümünün planlı bir suikast olduğu ve ardından itibarsızlaştırılma kampanyalarının devreye sokulduğu pek çok kişi tarafından dile getiriliyor. İşte bu durumun nedenleri ve örneklerle açıklaması:
1. Batı’nın Karanlık Politikalarını İfşa Etti
Kaddafi, BM toplantılarında ve uluslararası platformlarda, ABD’nin ve Batı’nın işgal politikalarını, petrol için yapılan savaşları ve Arap dünyasına yönelik çifte standartlarını açıkça dile getirdi. Özellikle 2009’da BM Genel Kurulu’nda yaptığı konuşmada şunları söyledi:
• Irak İşgali: ABD’nin Irak’ı yalanlar üzerine işgal ettiğini ve bu savaşın petrol hırsı nedeniyle yapıldığını söyledi.
• Filistin Meselesi: İsrail’in Filistin’de işlediği suçlara Batı’nın sessiz kalmasını eleştirdi ve ABD’nin İsrail’i koşulsuz desteklemesini kınadı.
Bu gibi açıklamalar, Batı’nın uluslararası kamuoyundaki imajına ciddi zarar verdi ve Kaddafi’yi bir tehdit haline getirdi.
2. Afrika İçin Bağımsız Bir Ekonomik Sistem Kurmak İstedi
Kaddafi, Batı’nın ekonomik hegemonyasını kırmak için Afrika’da altına dayalı bir “Afrika Dinarı” oluşturmayı planlıyordu. Bu para birimiyle, Afrika’nın kendi zenginliklerini kullanarak Batı’nın IMF ve Dünya Bankası gibi kurumlarına bağımlılıktan kurtulmasını hedefliyordu. Bu plan, Batı’nın ekonomik çıkarlarına doğrudan bir tehdit oluşturdu.
3. Kaddafi’nin Asla Kimseden Korkmaması
Kaddafi, güçlü Batılı devletlere karşı sert bir dil kullanmaktan ve onları eleştirmekten çekinmeyen bir liderdi. Emperyalist güçlerin tehditlerine boyun eğmek yerine, Arap ve Afrika halklarının çıkarlarını savunmaya devam etti. Bu korkusuz tavrı, Batı tarafından “tehlikeli” bir lider olarak görülmesine neden oldu.
4. Planlı Bir Şekilde Öldürülmesi
2011 yılında Batı’nın desteklediği NATO müdahalesi, Libya’yı kaosa sürükledi. Kaddafi’nin ölümü, Batı tarafından desteklenen bir “ayaklanma” sürecinde gerçekleşti. Ancak bu ayaklanma, planlı bir rejim değişikliği operasyonuydu.
• NATO, Kaddafi’nin son sığınağını bombalayarak yakalanmasını sağladı ve ardından Kaddafi linç edilerek öldürüldü.
• Ölümünden sonra, onun mirasını karalamak için bir propaganda savaşı başlatıldı.
5. Adını Kötüye Çıkartma Çabaları
Kaddafi’nin öldürülmesinin ardından, medyada onun diktatörlüğü ve zulmü üzerine yoğun bir propaganda başlatıldı. Halkına sunduğu ücretsiz eğitim, sağlık hizmetleri ve sosyal reformlar görmezden gelindi. Bunun yerine, kişisel hayatına dair çarpıtılmış hikayeler ve Libya’nın istikrarsızlığından tek başına sorumlu tutulduğu söylemler öne çıkarıldı.
Örnek Olarak:
• Batı medyası, Kaddafi’yi “çılgın diktatör” olarak tanıttı, ancak bu anlatı, Libya’daki petrol kaynaklarını kontrol altına almak için kullanılan bir stratejiydi.
• Aynı dönemde, Batı’nın desteklediği diktatörlerin insan hakları ihlalleri görmezden gelindi.
Sonuç
Muammer Kaddafi, korkusuzluğu ve gerçekleri dile getirme cesareti nedeniyle Batı’nın hedefi haline geldi. Onun planlı bir şekilde öldürülmesi, sadece Libya’yı değil, tüm Arap ve Afrika dünyasını derinden etkiledi. Bugün, Batı’nın Kaddafi’ye yönelik karalama kampanyaları hala devam ediyor, ancak halkına sağladığı refah ve cesur liderliği, birçok kişi tarafından unutulmuyor.
YENİ BİR ÇAĞ BAŞLIYOR! DAHA KALİTELİ YUSUFKAYALP VİDEOLAR ÇAĞI!
netflixden how to become a tyrant izleyip videosunu yapan adam gibi adam Yusuf Kayaalp
2 ci Vyana kuşatması diyenler
Allah sponsorlarımızı başımızdan eksik etmesin
#stoplikebeggars
Amin
Adamın anlattığı herşey yalan ve amerikanın attığı yalanlarla dolu videolar Muammer Kaddafi, özellikle Amerika Birleşik Devletleri ve Batı’nın uzun yıllardır yürüttüğü emperyalist politikaları ve gizli ajandalarını ifşa eden bir liderdi. Kaddafi’nin açık sözlülüğü, bağımsız politikaları ve korkusuz tavrı, Batı’nın çıkarlarını tehdit etti ve onun hedef alınmasına yol açtı. Ölümünün planlı bir suikast olduğu ve ardından itibarsızlaştırılma kampanyalarının devreye sokulduğu pek çok kişi tarafından dile getiriliyor. İşte bu durumun nedenleri ve örneklerle açıklaması:
1. Batı’nın Karanlık Politikalarını İfşa Etti
Kaddafi, BM toplantılarında ve uluslararası platformlarda, ABD’nin ve Batı’nın işgal politikalarını, petrol için yapılan savaşları ve Arap dünyasına yönelik çifte standartlarını açıkça dile getirdi. Özellikle 2009’da BM Genel Kurulu’nda yaptığı konuşmada şunları söyledi:
• Irak İşgali: ABD’nin Irak’ı yalanlar üzerine işgal ettiğini ve bu savaşın petrol hırsı nedeniyle yapıldığını söyledi.
• Filistin Meselesi: İsrail’in Filistin’de işlediği suçlara Batı’nın sessiz kalmasını eleştirdi ve ABD’nin İsrail’i koşulsuz desteklemesini kınadı.
Bu gibi açıklamalar, Batı’nın uluslararası kamuoyundaki imajına ciddi zarar verdi ve Kaddafi’yi bir tehdit haline getirdi.
2. Afrika İçin Bağımsız Bir Ekonomik Sistem Kurmak İstedi
Kaddafi, Batı’nın ekonomik hegemonyasını kırmak için Afrika’da altına dayalı bir “Afrika Dinarı” oluşturmayı planlıyordu. Bu para birimiyle, Afrika’nın kendi zenginliklerini kullanarak Batı’nın IMF ve Dünya Bankası gibi kurumlarına bağımlılıktan kurtulmasını hedefliyordu. Bu plan, Batı’nın ekonomik çıkarlarına doğrudan bir tehdit oluşturdu.
3. Kaddafi’nin Asla Kimseden Korkmaması
Kaddafi, güçlü Batılı devletlere karşı sert bir dil kullanmaktan ve onları eleştirmekten çekinmeyen bir liderdi. Emperyalist güçlerin tehditlerine boyun eğmek yerine, Arap ve Afrika halklarının çıkarlarını savunmaya devam etti. Bu korkusuz tavrı, Batı tarafından “tehlikeli” bir lider olarak görülmesine neden oldu.
4. Planlı Bir Şekilde Öldürülmesi
2011 yılında Batı’nın desteklediği NATO müdahalesi, Libya’yı kaosa sürükledi. Kaddafi’nin ölümü, Batı tarafından desteklenen bir “ayaklanma” sürecinde gerçekleşti. Ancak bu ayaklanma, planlı bir rejim değişikliği operasyonuydu.
• NATO, Kaddafi’nin son sığınağını bombalayarak yakalanmasını sağladı ve ardından Kaddafi linç edilerek öldürüldü.
• Ölümünden sonra, onun mirasını karalamak için bir propaganda savaşı başlatıldı.
5. Adını Kötüye Çıkartma Çabaları
Kaddafi’nin öldürülmesinin ardından, medyada onun diktatörlüğü ve zulmü üzerine yoğun bir propaganda başlatıldı. Halkına sunduğu ücretsiz eğitim, sağlık hizmetleri ve sosyal reformlar görmezden gelindi. Bunun yerine, kişisel hayatına dair çarpıtılmış hikayeler ve Libya’nın istikrarsızlığından tek başına sorumlu tutulduğu söylemler öne çıkarıldı.
Örnek Olarak:
• Batı medyası, Kaddafi’yi “çılgın diktatör” olarak tanıttı, ancak bu anlatı, Libya’daki petrol kaynaklarını kontrol altına almak için kullanılan bir stratejiydi.
• Aynı dönemde, Batı’nın desteklediği diktatörlerin insan hakları ihlalleri görmezden gelindi.
Sonuç
Muammer Kaddafi, korkusuzluğu ve gerçekleri dile getirme cesareti nedeniyle Batı’nın hedefi haline geldi. Onun planlı bir şekilde öldürülmesi, sadece Libya’yı değil, tüm Arap ve Afrika dünyasını derinden etkiledi. Bugün, Batı’nın Kaddafi’ye yönelik karalama kampanyaları hala devam ediyor, ancak halkına sağladığı refah ve cesur liderliği, birçok kişi tarafından unutulmuyor.
bu serinin de kitabını çıkarabilirseniz çok güzel olur
7:54 handi arkadaşlar kadafi kulaniyor sizde kullanın
Biz Yusuf Kayaalp izleyerek büyüdük çok şanlıyız😎😎
Yusuf Miroğlu gibisin be güzel adam
10:10 daki harita biraz sıkıntılı değil mi ? hele de Türkiye'nin güney kısmı; Hatay nerde ?
Yavaştan alıştırıyorlar ki hatayı kaybedince üzülmeyelim(!)
Çok muhteşem
1:27-de çalan müziğin ismi ne ?
@Trabzonlu061 Bilmiyorum ki🤷
Rymdklang soundtracks - chram
@@dogukandag8652adamsin❤
cok ararlar kaddafiyi daha o gittiginden beri karışıklık bitmedi
Eline sağlık çok güzel video olmuş
Bir söz vardır Her iyiliğin içinde kötülük Her kötülüğün içinde iyilik vardır
Yeni tarz on numara olmus kral eline sağlık
0.11 abi haberin olsun egale değil ekarte
+1 net
Abi bastan başla tarih anlat seri seklinde cok daha fazla izlenir tabi senin icinde biraz zor olur ama olsun anlatım kabiliyeti senden çok daha düşük kanallar yapiyor 2 saatlik video 5 milyon izleniyor sen yaparsan fena olur
Allah rahmet eylesin erdoğanda kime kardeşim diyor sonunda onun arkasından vuruyor😅
Yüce tengri sponsorlarımızı korusun ve kutsasın 🎉
Netflix de nasıl diktatör olunuru kopyalayıp alıp yapam izlenem para kazanam 15 yaşındaki çocuklar da köpeem olsun
Yaratmak ve Yok etmek ALLAH'ü Teâlâ'ya mahsustur.
2 ci Vyana kuşatması , lütfen
O dönemde gazete de Kaddafi'nin ölü fotoğrafını görmüştüm, o zaman 6 yaşındaydım
5 videodur ilk yazan kişilerdenim inan yapsan beğenilir
MUSTAFA BÜLENT ECEVIT HAYATI
Tüm diktatörler aynı tadı tadar o tadın adı tabi ki ÖLÜM
Mükemmel bir adam ondan sonra libya toparlanamadi
netflix belgesel ykayaalp edition. nefisssss.
2-ci Vyana kuşatması