Fibromiyalji tedavisinin temel yaklaşımı kuru iğne tedavisidir ve bu hastalık için başka bir tedavi seçeneği bulunmamaktadır. Ayrıca, hastanenizdeki bazı hekimlerin, fibromiyalji hastalarının rahatsızlıklarının psikolojik sebeplerden kaynaklandığını düşünerek çözüm olarak psikiyatri konsültasyonu önerdiği gözlemlemiştim. Ancak, fibromiyalji bir psikolojik rahatsızlık değildir. Evet, ağrı nedeniyle bireylerin yaşam kalitesi düşebilir ve depresif bir hale gelebilirler. Ancak psikolojik sorunları çözmek, ağrıyı kalıcı olarak tedavi etmez. Çünkü ağrıyı yaratan durum, psikolojik sorunlardan önce var olan fiziksel bir sorundur. Öncelikli olarak ağrının tedavi edilmesi gerekir. Ağrı giderildikçe, hastanın psikolojik durumu da zamanla iyileşecektir. Bu hastalıkla ilgili en büyük sorun, hastalığa karşı olan ön yargı ve bilgi eksikliğidir. Fibromiyaljinin kesin nedeni, kasların aşırı yorulması ve kasların yeterli dinlenme süresi bulamamasıdır. Sonuç olarak, kasların işlevi bozulur ve sürekli çalışmaya başlar. Bu durum, kas bölgelerinde kan ve oksijen seviyelerinin düşmesine yol açar ve kaslar bu besin öğelerinden mahrum kaldıkça, bozulma kalıcı hale gelir. Fibromiyalji, kan tahlilleri ya da röntgen gibi görüntüleme ya da ultrason vs gibi yöntemlerle asla teşhis edilemez; bu nedenle bazen "gizli hastalık" olarak da adlandırılmaktadır. Tanı, mutlaka bir Fiziksel Tıp ve Rehabilitasyon (FTR) uzmanı tarafından manuel muayene ile konulmalıdır. İlaçsız kuru iğne tedavisiyle, hastalık belirli seanslarla tedavi edilebilir. Ancak kuru iğne tedavisi, akupunktur ile karıştırılmamalıdır. Kuru iğne, tamamen ilaçsız bir tedavi yöntemidir ve amacı, kaslardaki bozulmuş fonksiyonu düzeltmek için kasa yapılan belli manipülasyonlarla kasları canlandırmak ve bu bölgelere kan ve oksijen akışının yeniden sağlanması hedeflenir. Bu sayede, kaslar "resetlenir" ve yeniden sağlıklı bir şekilde çalışmaya başlar. Unutulmamalıdır ki, kaslar tedavi edilebilir dokulardır. Onun için hiçbir zaman tedavi olamayacağım diye moral bozmaya gerek yoktur. Maalesef, bu hastalığın tedavisi konusunda bilgi eksikliği oldukça yaygındır ve birçok FTR uzmanı da fibromiyaljiyi tam olarak anlayamamaktadır. Çünkü sorunun tam olarak kaynağına inilememiştir. Sürekli olarak nedeni başka yerlerde aramak maalesef süreci uzatmaktadır. Bu konuda araştırma yaparak net kesin ve doğru tedavi yöntemlerini öğrenmeniz önemlidir. Bu tedaviyi uygulayan hekimler oldukça az sayıda olup, bu konuda reklam yapmayı amaçlamıyorum. Bu yüzden hekim ismi paylaşmıyorum. Ancak doğru tedavi yöntemine ulaşmak için doğru uzmanı bulmanız gerekmektedir. Sunumunuzda belirtilen semptomlar doğru olmakla birlikte, tedaviye yönelik önerilerin çoğu eksik veya gereksizdir.. Ayrıca, egzersiz önerisinde bulunmuşsunuz. Mevcut durumda hasta ağrı ve yorgunluk nedeniyle elini ve kolunu kaldıramayacak durumdayken, nasıl egzersiz yapabilir? Fibromiyalji tedavisi sonlanmadan asla egzersiz önerilmemelidir (hafif tempo yürüyüş hariç). Evet, egzersiz tedavi sürecinin bir parçası olabilir, ancak bu sadece tedavi sonrasında ve hastalık kontrol altına alındıktan sonra, tekrar bu rahatsızlığa yakalanmamak adına önleyici bir tedbir olarak uygulanabilir. Her aşamanın dikkatlice değerlendirilmesi ve doğru tedavi sırasının izlenmesi gerekmektedir. Fibromiyalji hastalarının tedavi sürecinde asla ilaç kullanımı önerilmemelidir. Bu yazıdaki ilaçları ben de denedim ve hepsi ya faydasız oldu ya da sadece geçici bir rahatlama sağladı. İlaçların etkisi kısa sürelidir ve genellikle doz artırımı ile çözülmeye çalışılır, ancak bu yöntem, tedavinin gerçek nedenini ele almadığı için uzun vadede kalıcı bir çözüm sunmaz. Maalesef, bazı hekimler bu tedavi yönteminin ne olduğunu tam olarak bilmedikleri için başka seçenekler sunamıyorlar. Belki sadece paket tedavi yöntemlerinde ilaç olabilir. Bu bile geçicidir. Fibromiyalji tedavi yaklaşımları tamamen yeniden gözden geçirilmeli ve bu hastalığa özgü, doğru ve etkili tedavi yöntemleri daha kapsamlı bir şekilde ele alınmalıdır. Ayrıca, "huzursuz bacak sendromu" diye bir rahatsızlık yoktur. Bu terim, aslında bir rahatsızlığın nedeninin belirlenememesi durumunda kullanılan bir tanımdır. Gerçekte, bu sendromun da temel nedeni kaslardaki bozulmalardır. "Sendrom" terimi kullanıldığında, durumun çok daha karmaşık ve bilinmeyen bir hal aldığı izlenimi uyandırılmaktadır. Dolayısıyla burada kullanılan terminolojinin gözden geçirilmesi gerektiğini düşünüyorum. Bu tür yanlış anlaşılmalar, hem hastalar hem de hekimler için yanıltıcı olabilir. Buradan anlaşılıyor ki, yeni gelişmeler ve doğru tedavi yöntemleri konusunda pek çok hekim maalesef yeterli bilgiye ve takibe sahip değil. Bu da hastaların gereksiz yere sürekli farklı sağlık kuruluşlarına başvurmalarına, zaman ve maddi açıdan ek yükler yaratılmasına neden olmaktadır. Ayrıca, Fibromiyaljinin genetikle hiçbir ilgisi yoktur. Bu tür yanlış bilgiler, tedavi sürecinin ilerlemesini engelleyebilir. Lütfen bu konularda dikkatli olunması gerektiğini vurgulamak isterim. Bu yazıda belirttiklerim tamamen kişisel deneyimlerim sonucunda elde ettiğim verilerdir. Fibromiyaljiyi çeken bilir...
Fibromiyalji tedavisinin temel yaklaşımı kuru iğne tedavisidir ve bu hastalık için başka bir tedavi seçeneği bulunmamaktadır. Ayrıca, hastanenizdeki bazı hekimlerin, fibromiyalji hastalarının rahatsızlıklarının psikolojik sebeplerden kaynaklandığını düşünerek çözüm olarak psikiyatri konsültasyonu önerdiği gözlemlemiştim. Ancak, fibromiyalji bir psikolojik rahatsızlık değildir. Evet, ağrı nedeniyle bireylerin yaşam kalitesi düşebilir ve depresif bir hale gelebilirler. Ancak psikolojik sorunları çözmek, ağrıyı kalıcı olarak tedavi etmez. Çünkü ağrıyı yaratan durum, psikolojik sorunlardan önce var olan fiziksel bir sorundur. Öncelikli olarak ağrının tedavi edilmesi gerekir. Ağrı giderildikçe, hastanın psikolojik durumu da zamanla iyileşecektir.
Bu hastalıkla ilgili en büyük sorun, hastalığa karşı olan ön yargı ve bilgi eksikliğidir. Fibromiyaljinin kesin nedeni, kasların aşırı yorulması ve kasların yeterli dinlenme süresi bulamamasıdır. Sonuç olarak, kasların işlevi bozulur ve sürekli çalışmaya başlar. Bu durum, kas bölgelerinde kan ve oksijen seviyelerinin düşmesine yol açar ve kaslar bu besin öğelerinden mahrum kaldıkça, bozulma kalıcı hale gelir. Fibromiyalji, kan tahlilleri ya da röntgen gibi görüntüleme ya da ultrason vs gibi yöntemlerle asla teşhis edilemez; bu nedenle bazen "gizli hastalık" olarak da adlandırılmaktadır. Tanı, mutlaka bir Fiziksel Tıp ve Rehabilitasyon (FTR) uzmanı tarafından manuel muayene ile konulmalıdır.
İlaçsız kuru iğne tedavisiyle, hastalık belirli seanslarla tedavi edilebilir. Ancak kuru iğne tedavisi, akupunktur ile karıştırılmamalıdır. Kuru iğne, tamamen ilaçsız bir tedavi yöntemidir ve amacı, kaslardaki bozulmuş fonksiyonu düzeltmek için kasa yapılan belli manipülasyonlarla kasları canlandırmak ve bu bölgelere kan ve oksijen akışının yeniden sağlanması hedeflenir. Bu sayede, kaslar "resetlenir" ve yeniden sağlıklı bir şekilde çalışmaya başlar. Unutulmamalıdır ki, kaslar tedavi edilebilir dokulardır. Onun için hiçbir zaman tedavi olamayacağım diye moral bozmaya gerek yoktur.
Maalesef, bu hastalığın tedavisi konusunda bilgi eksikliği oldukça yaygındır ve birçok FTR uzmanı da fibromiyaljiyi tam olarak anlayamamaktadır. Çünkü sorunun tam olarak kaynağına inilememiştir. Sürekli olarak nedeni başka yerlerde aramak maalesef süreci uzatmaktadır. Bu konuda araştırma yaparak net kesin ve doğru tedavi yöntemlerini öğrenmeniz önemlidir. Bu tedaviyi uygulayan hekimler oldukça az sayıda olup, bu konuda reklam yapmayı amaçlamıyorum. Bu yüzden hekim ismi paylaşmıyorum. Ancak doğru tedavi yöntemine ulaşmak için doğru uzmanı bulmanız gerekmektedir.
Sunumunuzda belirtilen semptomlar doğru olmakla birlikte, tedaviye yönelik önerilerin çoğu eksik veya gereksizdir.. Ayrıca, egzersiz önerisinde bulunmuşsunuz. Mevcut durumda hasta ağrı ve yorgunluk nedeniyle elini ve kolunu kaldıramayacak durumdayken, nasıl egzersiz yapabilir? Fibromiyalji tedavisi sonlanmadan asla egzersiz önerilmemelidir (hafif tempo yürüyüş hariç). Evet, egzersiz tedavi sürecinin bir parçası olabilir, ancak bu sadece tedavi sonrasında ve hastalık kontrol altına alındıktan sonra, tekrar bu rahatsızlığa yakalanmamak adına önleyici bir tedbir olarak uygulanabilir. Her aşamanın dikkatlice değerlendirilmesi ve doğru tedavi sırasının izlenmesi gerekmektedir.
Fibromiyalji hastalarının tedavi sürecinde asla ilaç kullanımı önerilmemelidir. Bu yazıdaki ilaçları ben de denedim ve hepsi ya faydasız oldu ya da sadece geçici bir rahatlama sağladı. İlaçların etkisi kısa sürelidir ve genellikle doz artırımı ile çözülmeye çalışılır, ancak bu yöntem, tedavinin gerçek nedenini ele almadığı için uzun vadede kalıcı bir çözüm sunmaz. Maalesef, bazı hekimler bu tedavi yönteminin ne olduğunu tam olarak bilmedikleri için başka seçenekler sunamıyorlar. Belki sadece paket tedavi yöntemlerinde ilaç olabilir. Bu bile geçicidir.
Fibromiyalji tedavi yaklaşımları tamamen yeniden gözden geçirilmeli ve bu hastalığa özgü, doğru ve etkili tedavi yöntemleri daha kapsamlı bir şekilde ele alınmalıdır.
Ayrıca, "huzursuz bacak sendromu" diye bir rahatsızlık yoktur. Bu terim, aslında bir rahatsızlığın nedeninin belirlenememesi durumunda kullanılan bir tanımdır. Gerçekte, bu sendromun da temel nedeni kaslardaki bozulmalardır. "Sendrom" terimi kullanıldığında, durumun çok daha karmaşık ve bilinmeyen bir hal aldığı izlenimi uyandırılmaktadır. Dolayısıyla burada kullanılan terminolojinin gözden geçirilmesi gerektiğini düşünüyorum. Bu tür yanlış anlaşılmalar, hem hastalar hem de hekimler için yanıltıcı olabilir.
Buradan anlaşılıyor ki, yeni gelişmeler ve doğru tedavi yöntemleri konusunda pek çok hekim maalesef yeterli bilgiye ve takibe sahip değil. Bu da hastaların gereksiz yere sürekli farklı sağlık kuruluşlarına başvurmalarına, zaman ve maddi açıdan ek yükler yaratılmasına neden olmaktadır.
Ayrıca, Fibromiyaljinin genetikle hiçbir ilgisi yoktur. Bu tür yanlış bilgiler, tedavi sürecinin ilerlemesini engelleyebilir. Lütfen bu konularda dikkatli olunması gerektiğini vurgulamak isterim.
Bu yazıda belirttiklerim tamamen kişisel deneyimlerim sonucunda elde ettiğim verilerdir.
Fibromiyaljiyi çeken bilir...