taşra sakin. istediği kadar, istediği rahtlıkta ve uzunlukta çekim yapma şansı var. oradan resimler yakalamak konusunda uzmanlaştı. bu açıdan, büyük şehirde çekmeye göre çok daha kolay oluyor.
Deniz Celiloğlunu kim keşfeder de bir DOTOYEVSKİ filmi çeker!?Dostoyevski ye tip olarak bu kadar benzeyen bir adamı değerlendiren birileri çıksın nooolur!
tam olarak da bu filmde yapıldı bu zaten. dostoyevski romanlarındaki içerikler de epey kullanıldı bu filmde. 12 yaşındaki bir kıza taciz de dostoyevski'nin bir romanında kullandığı ayrıca kendisinin de benzer bir durumu gerçek hayatta yaşadığı ile ilgili söylenti vardır(strakhov'un tolstoy'a yazdığı mektup).
Çok içten, duygusalımsı, ince, ayrıntıya önem verilmiş... Çok başarılı bir flimdi bir otursşta bir çırpıda bitti. Film çok sakin veya sıkılımsı gbi gözüksede her sahnesi içimde değişik garip bir heyecan oluşturdu. Tebrik ediyorum 🎉çok başarılı.
Bilge Hocanın bütün filmlerini ızleme şansına sahip olduğum için çok mutlu olduğumu söyleyebilirim. Atanamamış bir ögretmen olarak taşrada hayatımı sürdürdüğüm için filmi sinemada izleyemeyeceğim,çeşitli zorluklar olmasından dolayı. İzlemeyi çok isterdim açıkçası.
Odule sevinsem de, bence Cannes Film Festivali, Sandra Huller hakkini bayagi yemis. Erkek oyuncu odulu alsa film, cok daha hakkaniyetli olurdu bence. Samet ve Sevim eksenindeki hikaye de Samet'in karakter cozumlesinde kucuk bir detay olacakken yamali bohca gibi Merve Dizdar karakteri ikinci yariya eklenmis.
Ne kadar ilginç değil mi? Filmleri en fazla 300-500 bin arası izleniyor ama söyleşilerinde salon full çekiyor. :) Bizim milletin mektuba değil zarfa baktığının bir göstergesi daha! :)
Nuri Bilge nin Sinema dehası,daha önce türk sinemasında ya çok az yada hiç kurgulanmamış insan ilişkilerini sinema diline çevirmek, uzun planlar daki dialoglardaki bütünlüğü sağlamada seyirciye duyguyu geçirmedeki yetenek hassasiyet
Usta filmlerinini fotograflarının hastasıyım... Her karenin estetik kaygılarla çekildiğini, her kelimenin seçilerek yazıldığını hissediyor insan...Hani güzel bir yemek nasıl küçük lokmalarla yenirse filmlerinde öyle sindire sindire seyretmek bambaşka bir keyif..
Kuru Otlar Üstüne: Aşırı doğal olucam kaygısı ile basit düzeye indirgenmiş bir film çıkmış ortaya. Bu kaygı, konunun derinliğinden saptırmış NBC'yi . Tamamen "doğal oynayın"a odaklanmış, gerisini koyvermiş. Ama o kaygı, o çaba da boşa gitmiş. Çünkü, oyunculuklar da karekterlerin üzerinde yapay ve samimiyetsiz kalmış. Belgeselden hallice bir film olmuş . Senaryo da bir bütünlük, bir derinlik, bir akışkanlık oluşmamış. Birbirinden kopuk sahne geçişleri, karakterlerin yarım kalmışlıkları, yarım yamalak mevzular vs. Küfürler çok iğreti ve irite edici kaçmış, dozu aşmış. Ne mekana dair bir anlatım, ne sosyolojik bir anlatım, film yaşadığı yerleşim yeri ile ilişkilendirilmemiş, ama ne ile de ilişkilendirildiği belli olmayan bir garip film olmuş. Çirkin ve kasvetli odalarda, etkileyicilikten ve duygudan uzak diyaloglar. Hele o yemek masasında ki samimiyetten ve saygıdan uzak, ilham vermeyen, iticilik ötesi, Nuray ve Samet diyaloğu.. Sanki NBC'yi taklit etmek isteyen, ama başaramamış bir yönetmenin elinden çıkmış bir film gibi. Karakterlerin kişiliklerini ve duygu durumlarını seyirciye tam olarak geçirememiş bir film. Filmde insanı içine çeken, ılham veren hiç bir detay yoktu. Baştan sona, yapılmak istenenin yapılamadığı, denenmiş ama olmamış sıkıcı bir film olmuş. Ruhlarının kasveti odalarına da yansımış eğitimli insanlar.. Ortada kalmış, anlam kazandırılamamış mevzular.. Zaman zaman, NBC'nin, Mayıs Sıkıntısından Kış Uykusuna kadar olan filmlerini tekrar tekrar izlerim; ama bu film asla kendini tekrar izlettirecek bir film olmamış.
Beş saatlik çekim yaptım ama sonra çoğunu attım diyor. O zaman zaten nasıl, bir akıcılık, devamlılık, sahneler arası doğru bağlantılar olabilir ki? Kurgu daha filme başlamadan yapılır bitirilir ve sahneler buna göre çekilir. Bu sahne güzel oldu, bunun arkasından bunu koyalım, bu olmamış bunu koymayalımla film yapıyorlar.
Varoş olmasa ne yapardı bilmiyorum diyecek duruma getirdi beni. Kabak tadı vermeye başladı. Zorlama olmaya başladığın da birşey olmuyor. Resmen zorlama. Gerek var mı... bence hiç yok. Bu kadar sinema dilini nasıl öğrendin merak ettim gerçekten. Resmen içine girip çıkmışsın filmin. Gördüğüm en detaylı ve en net yorumdu. Daha doğrusu harika bir eleştiriydi. Kısacası kasvet kalmadı filmlerinde ... Senden çaldım bu sözü. Sevgiyle kal.
11 місяців тому+1
Aslında bu filmin belli bir meslek grubunun karakteristik özelliklerini vermesi açısından sınırlılıkları olduğunu düşünüyorum. Yani öğretmen olmayan , bazı sahnelerin vermek istediğini tam olarak anlamayabilir. Mesela müdürün o arabayı alacağım demesi oradaki araç markası seçimi bile çok müthişti. Ben doğuda çalışmış bir öğretmen olarak filmi muhteşem buldum, bilmem anlatabildim mi? Şu konuda katılıyorum size, evet NBC'nin aşırı doğal olma takıntısı olduğunun diğer filmlerinin set arkası görüntülerinden çıkarıyoruz. Ama bu da yönetmenimizin sinemasının zaten ana karakteristik özelliklerinden.
Bu kadar saygisiz seviyesiz izleyici de ancak bizden cikar, lise kantini gibi gurultulu bir ortam, konusmaciyi dinlemek yerine kendi arasinda konusan bir izleyici kitlesi. Madem dinlemeye niyetin yok o zaman neden gittin oraya.
taşra sakin. istediği kadar, istediği rahtlıkta ve uzunlukta çekim yapma şansı var. oradan resimler yakalamak konusunda uzmanlaştı. bu açıdan, büyük şehirde çekmeye göre çok daha kolay oluyor.
kesinlikle mesele elverişlilik burda biraz lafı dolandırma gereği duymuş.
Deniz Celiloğlunu kim keşfeder de bir DOTOYEVSKİ filmi çeker!?Dostoyevski ye tip olarak bu kadar benzeyen bir adamı değerlendiren birileri çıksın nooolur!
Umarım😊
Dostoyoyevski'yi ruslar çeksin yahu biz niye çekelim 1800ler rusyasını? o kadar çok yazarımız varken hem de hayatı filme çekilecek :)
@@cemaldindar771 Biz çekelim diyen kim?
tam olarak da bu filmde yapıldı bu zaten. dostoyevski romanlarındaki içerikler de epey kullanıldı bu filmde. 12 yaşındaki bir kıza taciz de dostoyevski'nin bir romanında kullandığı ayrıca kendisinin de benzer bir durumu gerçek hayatta yaşadığı ile ilgili söylenti vardır(strakhov'un tolstoy'a yazdığı mektup).
Haftaya cumayı heyecanla bekliyoruz
Çok içten, duygusalımsı, ince, ayrıntıya önem verilmiş... Çok başarılı bir flimdi bir otursşta bir çırpıda bitti. Film çok sakin veya sıkılımsı gbi gözüksede her sahnesi içimde değişik garip bir heyecan oluşturdu. Tebrik ediyorum 🎉çok başarılı.
Bilge Hocanın bütün filmlerini ızleme şansına sahip olduğum için çok mutlu olduğumu söyleyebilirim. Atanamamış bir ögretmen olarak taşrada hayatımı sürdürdüğüm için filmi sinemada izleyemeyeceğim,çeşitli zorluklar olmasından dolayı. İzlemeyi çok isterdim açıkçası.
Ne zaman çıkacakmış sinemaya
29 Eylül sanırım
@@bayramyenidunya7800neden izleyemiyorsun
Seviyorum bu adamı. Ne film çekse izlerim, fark etmez.
Odule sevinsem de, bence Cannes Film Festivali, Sandra Huller hakkini bayagi yemis. Erkek oyuncu odulu alsa film, cok daha hakkaniyetli olurdu bence. Samet ve Sevim eksenindeki hikaye de Samet'in karakter cozumlesinde kucuk bir detay olacakken yamali bohca gibi Merve Dizdar karakteri ikinci yariya eklenmis.
Zeki abim de film çekti onu da görmek istiyoruz buralarda
Bir film çekilmiş gerçekten daha gerçek
Ne kadar ilginç değil mi? Filmleri en fazla 300-500 bin arası izleniyor ama söyleşilerinde salon full çekiyor. :) Bizim milletin mektuba değil zarfa baktığının bir göstergesi daha! :)
03:04 Kader yani dediğinde niçin güldüler
Demirkubuz geldi akıllara.
Harikulade film... herkese tavsiye ederim
Dostoyevski romanlarının nerede geçtiği önemli mi sizce?..
Hemen de alkışlamayın lan
Merakla bekliyorum.
Mutlaka gideceğim
Her birinizi ayrı kutlarım. Merve Dizdar Can Film Festivalinde en iyi kadın oyuncu ödülünü aldı. Ben aylar sonra bu söylesiyi izledim. Mayıs 2024
Nuri Bilge nin Sinema dehası,daha önce türk sinemasında ya çok az yada hiç kurgulanmamış insan ilişkilerini sinema diline çevirmek, uzun planlar daki dialoglardaki bütünlüğü sağlamada seyirciye duyguyu geçirmedeki yetenek hassasiyet
Deniz Celiloğlu muhteşem oynamışsınız.
Bravo Nuri Bilge, bravo ekip👏👏👏bi sonraki filmde başrol benim
Nbc, çok başarılı ama sanki tekrara düşüyor
Tam hali yok mu?
Harika
taşrada çekildiği için daha gerçekçi geliyor.
lan niye tasrada cekiyon o zaman
Usta filmlerinini fotograflarının hastasıyım... Her karenin estetik kaygılarla çekildiğini, her kelimenin seçilerek yazıldığını hissediyor insan...Hani güzel bir yemek nasıl küçük lokmalarla yenirse filmlerinde öyle sindire sindire seyretmek bambaşka bir keyif..
Abi her şey bir kenara koca salonda bir masa bulamamışlar mı hepsi eğilip bükülüp konuşuyor bu sadece beni mi rahatsız etti
Kader miiii?? Yapma hoca 😂
Ustat be. Yasa be yasa
Merveyi mağaradan çıkarıp getirmişler sanki.
Her aklından geçeni yazmasan daha iyi olur.
@@eto_2905 Her aklından geçeni okurum ben problem yok sen okuma istersen
@@scrupulousness.6171 Düzgün cümle kurmasını öğren
Sjw@@eto_2905 sjw, politik doğrucu, feminist, "Türkiye'li" olduğuna kalibimi başarım ama ispat edemem.
@@scrupulousness.6171 ergen ergen yazmışsın
nbc nin lacoste logolu tshirtü nedense bir çelişki geldi. o kadar sade yalın üslup mütevazı duruş ama lacoste tshirt
Hırka mı giyseydi :) Canlı, patlayan renkleri kullanan o markadan niye siyah renkte tişört almış ona takıldım :)))
Merak etme onu 2-3 yıl giyer adam 15-20 yıl aynı montu giyerek film çekmiş. Bizim lcw den giyerken çok daha fazla para harcıyoruz
Videoyu kurgularken izlemiyor musunuz? Alakasız kırt kırt kesip birleştirmişsiniz…
Laf sokmuş kral 😂
Ama hep taşrada çekiliyor. Ve bana yetti.
🎉🎉❤
seyirci nie her skme gülmüş
Kuru Otlar Üstüne:
Aşırı doğal olucam kaygısı ile basit düzeye indirgenmiş bir film çıkmış ortaya.
Bu kaygı, konunun derinliğinden saptırmış NBC'yi .
Tamamen "doğal oynayın"a odaklanmış, gerisini koyvermiş. Ama o kaygı, o çaba da boşa gitmiş. Çünkü, oyunculuklar da karekterlerin üzerinde yapay ve samimiyetsiz kalmış.
Belgeselden hallice bir film olmuş . Senaryo da bir bütünlük, bir derinlik, bir akışkanlık oluşmamış.
Birbirinden kopuk sahne geçişleri, karakterlerin yarım kalmışlıkları, yarım yamalak mevzular vs. Küfürler çok iğreti ve irite edici kaçmış, dozu aşmış.
Ne mekana dair bir anlatım, ne sosyolojik bir anlatım, film yaşadığı yerleşim yeri ile ilişkilendirilmemiş, ama ne ile de ilişkilendirildiği belli olmayan bir garip film olmuş.
Çirkin ve kasvetli odalarda, etkileyicilikten ve duygudan uzak diyaloglar. Hele o yemek masasında ki samimiyetten ve saygıdan uzak, ilham vermeyen, iticilik ötesi, Nuray ve Samet diyaloğu..
Sanki NBC'yi taklit etmek isteyen, ama başaramamış bir yönetmenin elinden çıkmış bir film gibi.
Karakterlerin kişiliklerini ve duygu durumlarını seyirciye tam olarak geçirememiş bir film.
Filmde insanı içine çeken, ılham veren hiç bir detay yoktu. Baştan sona, yapılmak istenenin yapılamadığı, denenmiş ama olmamış sıkıcı bir film olmuş.
Ruhlarının kasveti odalarına da yansımış eğitimli insanlar..
Ortada kalmış, anlam kazandırılamamış mevzular..
Zaman zaman, NBC'nin, Mayıs Sıkıntısından Kış Uykusuna kadar olan filmlerini tekrar tekrar izlerim; ama bu film asla kendini tekrar izlettirecek bir film olmamış.
Beş saatlik çekim yaptım ama sonra çoğunu attım diyor. O zaman zaten nasıl, bir akıcılık, devamlılık, sahneler arası doğru bağlantılar olabilir ki? Kurgu daha filme başlamadan yapılır bitirilir ve sahneler buna göre çekilir. Bu sahne güzel oldu, bunun arkasından bunu koyalım, bu olmamış bunu koymayalımla film yapıyorlar.
Varoş olmasa ne yapardı bilmiyorum diyecek duruma getirdi beni. Kabak tadı vermeye başladı. Zorlama olmaya başladığın da birşey olmuyor. Resmen zorlama. Gerek var mı... bence hiç yok. Bu kadar sinema dilini nasıl öğrendin merak ettim gerçekten. Resmen içine girip çıkmışsın filmin. Gördüğüm en detaylı ve en net yorumdu. Daha doğrusu harika bir eleştiriydi. Kısacası kasvet kalmadı filmlerinde ... Senden çaldım bu sözü. Sevgiyle kal.
Aslında bu filmin belli bir meslek grubunun karakteristik özelliklerini vermesi açısından sınırlılıkları olduğunu düşünüyorum. Yani öğretmen olmayan , bazı sahnelerin vermek istediğini tam olarak anlamayabilir. Mesela müdürün o arabayı alacağım demesi oradaki araç markası seçimi bile çok müthişti. Ben doğuda çalışmış bir öğretmen olarak filmi muhteşem buldum, bilmem anlatabildim mi? Şu konuda katılıyorum size, evet NBC'nin aşırı doğal olma takıntısı olduğunun diğer filmlerinin set arkası görüntülerinden çıkarıyoruz. Ama bu da yönetmenimizin sinemasının zaten ana karakteristik özelliklerinden.
Bence müge anlı esra erol izleyin.hicbir analiziniz dogru olmamış.nasıl begenenediniz böyle bir filmi çok ilginç.
05:16 da osuruyor.
Hahahaha evet 😂 ama kim kameraman mı
Kötü bir film değil ama iyi de değil.
Çok kötü bir filimdi
Taşra+Eşçinsellik+Dram varsa ödül var 🤣
büyük oyunu çözmüşsün
@@-MertArda Büyük oyunları çözmek benim işim. Nihahahaha
O kadar kolaysa sen de yap
@@ovo4487 Kolay diyen oldu mu? Ayrıca, yapmadığımı nerden çıkardın? Muahahahaha
@@GaddarKerim1 gaddar kerim yaptın sen tabi ki zamanında Kemal sunal ile
Bu kadar saygisiz seviyesiz izleyici de ancak bizden cikar, lise kantini gibi gurultulu bir ortam, konusmaciyi dinlemek yerine kendi arasinda konusan bir izleyici kitlesi. Madem dinlemeye niyetin yok o zaman neden gittin oraya.