Ay Işığında Serenatlar | Bahaettin Karakoç

Поділитися
Вставка
  • Опубліковано 28 сер 2024
  • AY IŞIĞINDA SERENATLAR
    I.
    Seherle yollara dökülen karıncalar
    Azık toplayıp yuvalarına döndüler
    Çobanlar yataklara vurdular sürülerini
    El ayak çekildi yollardan
    Evler ışıklarını söndürdüler
    Sokaklar öyle tenha ki
    Kolla beni
    Bu gece görebileceğimi düşündüm seni
    Ustura ağzındaki uykumu ikiye böldüm
    Ayak seslerimi toprağa içire içire
    Sessizce kapına geldim
    Bir sarmaşık gibi duvara tutuna tutuna
    Pencereden içeri girmek isterdim
    Bu fırsat her zaman ele geçmez
    Meyveli dalınım, salla beni
    Bir görsen tiril tiril titrediğimi
    Belki de halime çok güleceksin
    Bir hayâl avcısı olduğumu sanıp
    Sen hâlâ bir çocuksun diyeceksin
    Yüreğimde çalan kemanlara rağmen
    Geldiğin yere dön diye
    Bana tenha sokakları göstereceksin
    Önce dinle, sonra yolla beni
    II.
    İçim bir arı kovanı
    İçimde arılar uğuldaşıyor
    Nereye çekip gitsem ey sevgili
    Hayâlin benimle yaşıyor
    Gitmek için gelmedim bu gece
    Al beni içeriye
    İster sevgilim de gönendir beni
    İster esîrim de vur zincire
    Birazdan ay doğacak
    Ayak sesleri yaklaşıyor
    III.
    İşte ay doğdu olanca görkemiyle
    Bütün gizliler aşikâr oldu
    Ay'ın doğuşunu müjdeleyen
    Gizemli bir rüzigâr oldu
    Öpüştü ay ışığı asmaların
    En taze yapraklarıyla
    Bir kedi bir çiçek saksısını devirdi
    Sanki bir çiçek bahçesi tarumar oldu
    Bu gecenin İshak kuşu benim ben
    Ey sevgili
    Adın dilime bergüzar olduoldu
    Senin için bastırıyorum bu gece
    Kemanemi kemanımın kıvrak tellerine
    Mecnun'dur bu inleyen, Ferhat'tır bu haykıran
    Kerem'dir bu yanan türkü türkü
    Elinde kuruyan bir gül
    Sokağını bekleyen ases olayım
    Aradığında
    "Buyur!” diyen ses olayım
    Boğum boğum kına olayım ellerine
    Her gece yüreğime doğsun Kervankıran
    İnce ince
    Sen gülümseyince
    Dağılıverir birden
    Yollarımı kesen korku
    Ne çağ, “gelir” redifli bir gazele başlasam
    Dilime bir pelteklik, sesime hüzün gelir.
    Haberlerin kötüsü mola vermez yollarda,
    Taş, diken, çamur demez ve doludizgin gelir.
    Hoş at sürüp gönlünün peşinden giden âşık,
    Dönerken yaya kalır, yorgun ve bezgin gelir.
    Mevsimleri ayarla deme bana sevgilim,
    Ben elimi katarsam kış daha azgın gelir
    An olur sevinirim, kıymık kadar utkuya,
    Bakarım arkasından bir büyük bozgun gelir
    Haram et ve kan kokan toprağa gül ekilmez,
    Bu kokuyu alınca sürüyle kuzgun gelir.
    Ey sevgili, güneşi ve seni kucaklasam
    İnan ki senden yanı güneşten kızgın gelir.
    Ay ışığı gecenin en güzel düş ırmağı,
    Kimine çok sıradan, kimine özgün gelir
    KARAKOÇ arz etmiştir aşkını sevgiliye,
    Belki de bundan sonra her işi düzgün gelir.
    Yorum : destan GÜNDOĞUSU
    Müzik : diriliş ERTUĞRUL
    #bahaettinkarakoç #şiir #ayışığındaserenatlar #destangündoğusu #destan #şiirheryerde

КОМЕНТАРІ • 13