Fatih bey her zamanki gibi.... Peygamberlere arkadaşı gibi hitap ediyor. Sana birisi Fatih Fatih dese zoruna gitmez mi? Diğer taraftan rahmetli Ömer hocanın hitabetini gölgeleyemiyor... Allah rahmet eylesin.
Allah'ın adıyla. 1- Övgü,çocuk edinmeyen. mülkte ve yönetimde ortağı olmayan, acizlikten ötürü bir yardımcıya ve desdekçiye ihtiyacı olmayan ve her türlü eksikliklerden uzak olan Allah'a mahsustur. 2- O kuluna, hikmet dolu sözleri indirmekle büyük bir lütufta bulunmuştur, lakin insanların çoğu bundan dolayı şükür etmek şöyle dursun, nankörlüklerinde haddi aşmış durumdalar. 3- Sana bu sahifeler, aralarında ihtilaflı konularda hakem olsun ve inanan kimselerin inancını artırsın diye herşeyden haberdar olan Allah tarafından indirilmektedir. 4- Bu yazılı olan sözlere iman edenler o kimselerdir ki, bedenleri ayrı yerlerde olduğu halde gönülleri bir olan ve hayra öncülük eden kimselerdir, bununla beraber onlar yararlı işlerde yarış halinde bulunurlar. 5- Bir kısım kişileride bulacaksınız ki, her hayrın karşısında duran, iyiliğe hiç yanaşmayan, sizden olduğunu iddia ettiği halde, sizin işlerinize müdahil olmayan, şüpheci ve kararsız kimselerdir, onları aranızda barındırmayın ve gizli işlerinize ortak etmeyin. 6- Allah yakında inananları bir araya getirmeyede gücü yeter, çünkü o istediğine çarçabuk ulaşa bilecek güç ve kudrete hakimdir. 7- Senin içinde bulunduğunuz bu inancı, Allah insanlar için bir yöneliş ve kıyam yapacak. 8- Ey kur'ana inananlar! kitapta yazılı olmadığı halde niçin bir takım yalanlara inanıyor ve bunu indirmiş olduğumuz kur'ana mal ediyorsunuz? Allah yaptıklarınızı çok iyi görmektedir. 9- Onların çoğu atalarının ve din adamlarının yalanlarını, Allahın dini zan etmeye başladı, oysa Allah kur'anı herkesin kolayca anlayacağı bir düzeyde indirmiş durumdadır. 10- ''Biz o kitabı kendi başımıza anlayamayız'' diyenler sizden değiller. Onlar şirk koşmakla birlikte yaptıkları da sadece atalarının töreleri ve taklidi ibadet şekilleridir. 11- Allah sizden öncelikte takva ve merhamet bekler. sizin Allah için yapabileceğiniz bişey yok, lakin O sizin bütün işlerinizi bir düzen içine sokar ve sizi inkar edenlerden derece bakımından üstün tutar, artık bilinki sizin üzerinizde ki mutlak güç sahibi yaptıklarınızdan tamamen haberdar olandır. 12- Ben size önceden, benim adımla birçok sahte resüller ve haberciler gelecek demedim mi? bir sözün Benden mi, yoksa yalan mı olduğunu anlaya bilmeniz için, sözün meydana çıkaracağı meyvelerden tanınacağını söylemedim mi? Öyle ise nasıl oluyor da Benim adımla söylenmiş her sözü bana isnat ediyor ve iman etmeye çalışıyorsunuz? Aranızdaki sahte öğreticilere dikkat edin, onlar sizin dikmekte olduğunuzu yıkmak isteyen kimselerdir. 13- Senin kendilerini çağırdığın bu yol müşriklere çok ağır gelecek ve bununla birlikte sizinle tartışmaktan ve size rencide edici sözler söylemekten geri durmayacaklar, bunun için önceden size bildiyorum, sakın onlardan korkmayın, bununla beraber tilki gibi kurnaz, güvercin gibi saf olun, onlar size hiçbir şekilde zarar veremeyecekler, cünkü sizin yardımcınız ve güvenceniz Allah’tır ve siz, onların ümit bile edemeyeceği birçok şeyi ümit ediyorsunuz, o halde Allah yolunda nasıl gerekiyorsa o şekilde mücedele vermeye bakın, çünkü sizi O seçti ve önceden yazılmış olduğu gibi: ‘’atanız olan ibrahim’in yolu üzerinde bir zorluk çıkarmadı’’. 14- İbrahim, bütün ümmetlere bir önder ve örnektir, öyle ise haydi hanifler olarak milleti ibrahim üzerinde birleşin. Kendilerine kitap verdiğimiz ümmetler, bunun gerçek olduğunu bilecekler ama yinede çoğu bundan yine yüz cevirecek, işte bunun için: ‘’ Kim İslam'dan başka bir din ararsa, ondan kabul edilmeyecek ve o ahirette hüsrana uğrayanlardan olacaktır. Diye yazılmıştır. 15- Sen elbette gönderilmişlerdensin. senin yazıya döktüklerin hepsi bizim kontrolümüz ve denetimimiz altındadır, Onlar bunu uydurdu deselerde sen sana gelen bu hakikatleri onlara bildirmekle görevlisin, sen üzerine düşeni yap, bizde üzerimize düşeni yapacağız ve onlardan dolayı yılma ve aciz davranma, seni senden daha güçlü olan bir topluluğa değil, dengine gönderdik. onlara karşı mücadele edip yarışamaz isen, Atlar ile nasıl yarışacaksın?daha gündüz iken mücadele edemezsen, karanlık çöktüğü zaman nasıl dayanacaksın? 16- Erdem ve sabır sahibi kullarımızı hatırla, nice sıkıntılara ve eziyetlere rağmen acizlik göstermediler, zaafa düşmediler ve kendilerine söylenen herşeyi yaptılar. bizim emrimizden kaçmaya çalışanı elbette bilirsin ama bizden kaça bilecek değildi, Biz onu balığın karnında yakaladık, nasılmış yakalayışım? varmıymış bir kaçış? 17- Elbette ki onların söyledikleri, eziyet verici sözlerdir, senin yüreğine biz genişlik verdik, dayanma gücün başka değil, bizim katımızdandır. 18- Bu sözler, karanlıklar içinde kalmış nice kimselere bir ışık ve rahmettir, birçoğu bunlardan esinlenecek ve gerçeklere ulaşacaklar ve gerçekler onları özgür kılacak ama gerçeği yadsıyanlara gelince, onların durumu başka değil, şimşeğin anlık ışığında önünü görüp iki adımdan öte gidemeyen kimseler gibidir, bu gerçekler onların bir anlık zihnini aydınlatacak ama yüreklerine işlemeyecek ve karanlık içinde bir hayat sürecekler. Onların paylarına düşen ancak uyuşukluk ve elem dolu sıkıntılar olacak ve onların durumu sadece içgüdüsel yaşayan hayvanlar gibidir, onların adlarını da, eserlerinide yer yüzünden tamamen sileceğiz. son gün ise onlar için kurtulamayacakları bir azap ile onlara paylarını vereceğiz. 19- Gerçekler senin Rabbindendir, bu ışık dolu sözlere gelenler, yaptıkları iyi işler ortaya çıksın diye gelecekler, ama bunlardan kaçanlar, yaptıkları kötülükler ortaya çıkmasın diye kaçmaktadırlar. 20- Senin ardınca gelip, birazcık dünyalık kazanmayı isteyenlere de ki: ‘’Günlük yiyecek uğruna değil, sonsuz yaşama kavuşturacak yiyecek uğruna beni izleyin, Onu bulan asla acıkmaz, yiyen asla ölmez’’ 21- Sizin kendi canınız için biriktirdikleriniz, canınıza eziyetten başka nedir? sizin esirgediğiniz bu beden içinde yaşam zaten çok kısa değilmi? bir gün veya bin yıl geçici değilmi? öyle ise neden canlarınızı , sonsuz yaşam uğruna satmayasınız ? sizde olan herşey zaten Bizden değil mi? gerçeklere dönün, yaşamın zevkleri uğruna kendinizi helak etmeyin, sonra pişmanlığınız size fayda vermez ve geride dönemezsiniz. 22- Sana gelip korkularını anlatanlar , bizim kendilerini yakaladığımız kimselerden başkaları değildir, onları sana yönlendirmemizde, onları sıkıştırmamız da başka değil, akıllarını kullanmaları ve gerçeklere dönmeleri içindir, yoksa Allah kullarına karşı zalim değildir. 23- Bu sözler, gerçekleri yalanlayanlara değil, önceden kitaplara inanmış olanlara tesir edecetir, onların içinden karşı çıkanlar da olacaktır ama onlarda fazla dayanamayacaklar, eğer gerçekten benim sözlerime inanmış kimseler ise, sonunda baş eğip kabul edecekler. inat edenlere gelince, zaten onların amacı başka değil sadece gerçeklerin üzerini örtmek ve düşmanlıklarını gizleyip inananları bu yoldan döndürmektir. onlara karşı dikkatli olun, sizi kendi yönelişlerine çevirmesinler. 24- Bakın, işte size önceden olacakları bildiriyorum, sözlerim kısıtlı değil, ama sürekli konuşan biride değilim, ne kadarını kaldıra bileceğinizi çok iyi biliyorum, size insanların dili ile sesleniyorum, bilgelik ve kavrama konusunda imkansız olacak sözler ile seslenmiyorum. Öyle olsaydı hiçbiriniz anlamak şöyle dursun okumaya bile dayanamazdınız. Bunun için mücadele konusunda gevşeklik göstermeyin, sözlerimide alaya almayın....
FURKAN /hikmet/ 13- Kuşkusuz İsa’da Nebi olan Resullerdendi. 14- ALLAH, İsa’yı hesaba çekti ve dedi ki "Ey Meryem oğlu İsa! İnsanlara, «Beni ve anamı, ALLAH'tan başka iki tanrı bilin» diye sen mi söyledin?". 15- İsa dedi "Seni noksanlıktan tenzih ederim; hakkım olmayan şeyi söylemek bana yakışmaz. Hem ben söyleseydim Sen onu şüphesiz bilirdin. Sen benim içimdekini bilirsin, halbuki ben Senin zâtında olanı bilmem. Gizlilikleri eksiksiz bilen yalnızca Sensin. Ben onlara, ancak bana emrettiğini söyledim: Benim de Rabbim, sizin de Rabbiniz olan ALLAH'a kulluk edin, dedim. İçlerinde bulunduğum müddetçe onlar üzerine kontrolcü idim. Beni vefat ettirince artık onlar üzerine gözetleyici yalnız Sen oldun. Sen her şeyi hakkıyla görensin. Eğer kendilerine azap edersen şüphesiz onlar Senin kullarındır. Eğer onları bağışlarsan şüphesiz sen izzet ve hikmet sahibisin." Musa/50- Hani ALLAH, İsa’yı da Meryem’e bir emirle göndermişti ve Cibril ona tam bir insan şeklinde görünüp, sonra da Meryem’e İsa’yı müjdelemişti 51- Meryem, Cibril’i görünce korkmuş ve “Ben senden Rabbim olan ALLAH’a sığınıyorum ve ben sakınanlardanım” demişti. 52- Cibril, ona “Ben sana ALLAH tarafından gönderilecek bir erkek çocuğunu müjdeliyorum” deyince, Meryem “Ben iffetsizlerden olmadığım ve elime de erkek eli değmediği halde nasıl çocuğum olabilir?”dedi. 53- Bunun üzerine Cibril “Bu böyledir, ALLAH, “Ol” der ve oda oluverir” dedi. O, İsa’nın doğumunu da insanlar için bakanlara bir nur olan, mübarek bir yıldız ile müjdeledi. 61- ALLAH'ın bir eşi yokken, nasıl çocuğu olabilir? O, eşsiz ve benzersizdir. Kuşkusuz İsa’da, Nebilerdendir. O, dedi ki “Şüphesiz ben ALLAH’ın kuluyum. Bana kitabı verdi ve beni Nebi yaptı. Nerede olursam olayım, O beni mübarek kıldı; yaşadığım sürece bana namazı ve zekâtı emretti. Benden önce gelen Tevrat'ı doğrulayıcı olarak ve size haram kılınan bazı şeyleri de helâl kılmam için gönderildim. Size Rabbinizden ayet getirdim. O halde ALLAH'tan korkun, bana da itaat edin.” 62- İsa onlara apaçık ayetler getirince, onu da yalanlamışlar ve "Sen ancak bir büyücü veya sihirbazsın" demişlerdi. 63- İsa’ya Dedik ki "Ey İsa! Verdiklerimize sımsıkı sarıl ve şükredenlerden ol." İsa, gerçekten de çok sabreden ve çok şükreden biriydi. 64- İsa dedi; “ALLAH yolunda yardımcılarım kimlerdir?” Havariler “Biz, ALLAH yolunda senin yardımcılarınız” dediler. Şüphesiz İsa'ya ihanet eden de ancak havarilerin içinden bir tanesiydi. 65- Biz, gerçeği İsa’ya vahyetmiştik. İsa, onlarla bir sofrada oturmuş ve ekmeğini bölüp paylaştığı sırada havarilere “Doğrusu ben bugün, her şeyi bilen ALLAH tarafından bir haber aldım. İçinizden birinin bana ihanet edeceği vahyolundu” deyince, havariler kim olduğunu söylemesini istemiş ancak İsa, belki düşünüp öğüt alır diye söylemekten çekinmişti. 66- Havari, İsa’ya ihanet etti ve kışkırtıcı gurup halkı ona karşı galeyana getirdi. İsa’yı valinin huzuruna getirdiler. Valinin karısına, İsa hakkında bir gece öncesinden, İsa’nın salihlerden olduğuna dair bir rüya gösterildi. Karısı durumu kocasına anlatınca, vali onun anlattıkları karşısında İsa’yı serbest bırakmak istedi. Ancak halkın tepkisi, onun bu isteğine karşı geldi ve vali öfkeli kalabalığa dedi ki “Ben, onu öldürme taraftarı değil, serbest bırakılmasından yanayım. Ancak bu karar, benim değil sizin kararınızdır. Herkes bilsin ki, onun ölümünden ben değil, siz sorumlusunuz.” 67- Böylece onlar, İsa'yı aşağılayarak çarmağa germek istediler ancak ALLAH, İsa'nın böyle bir duruma düşmesine müsade etmedi. 68- O, İsa’ya şöyle vahyetti “Ey İsa! Şüphesiz, senin hayatına Ben son vereceğim. Seni kendime yükselteceğim. Seni inkâr edenlerden kurtararak temizleyeceğim ve sana uyanları kıyamete kadar küfre sapanların üstünde tutacağım. Sonra dönüşünüz yalnızca Banadır. Ayrılığa düştüğünüz şeyler hakkında aranızda ben hükmedeceğim.” Ve şüphesiz İsa’ya inanıp uymuş olanlar, bugünde olduğu gibi onu inkar edip küfre sapanlardan üstün hale geldi. 69- İsa'yı aşağılayarak çarmağa germek isteyenlere ise izin verilmedi ve onlara İsa yerine bir başkası, İsa gibi gösterildi. Hayır, ALLAH, İsa'nın böyle bir duruma düşmesine asla izin vermedi. Çok esirgeyen ALLAH, İsa’yı esirgedi. 70- Şüphesiz İsa'nın uyduğu din de, ancak ALLAH’ı bir tanıyan İbrahim’in uyduğu din'di. ALLAH’ın kendisini utandırmayacağı yeniden diriltildiği gün, selam ve esenlik, övülmüş Nebi olan İsa’nın üzerinedir. 71- Kim “Hıristiyan ve Yahudiler içinde asla cennete girecek olan yoktur” diyorsa, bu, boş bir kuruntudan ibarettir. Şüphesiz Hıristiyanlar ve Yahudiler içinde cennete girecekler olanlar da vardır. Ancak ALLAH katında Hak din, İslam'dır. 72- Hıristiyan ve Yahudiler içinde Cennete girecek olanlar hakkındaki ALLAH’ın hükmü şöyledir; “ALLAH’a ve ahiret gününe inanan ve salih ameller işleyenler için Rableri katında mükâfat vardır; onlar korkuya uğramayacaklar, mahzun da olmayacaklardır” Şüphesiz O, hüküm verenlerin en hayırlısıdır. 30- Bizim emrimiz, bir şeyin olmasını dilediği zaman ona söz'ümüz sadece ''ol'' dememizdir, Her şey bizim sözümüze buyun eğmiş durumdadır, ''söz'' varlığın başlangıcından beri vardır ve herşeyin üstünde yetki sahibidir. 31- Meryem oğlu isa mesih'te bizim söz'ümüzün beden almış haliydi, kendisinde etkin olan yetkiler sayesinde birçok ayetlerimizi gözler önüne serdi, kendisi için uydurulan ruhbanlık ise bizim emrimiz değildi, lakin insanın böylesine yetkiler ile donatılması birçoklarına tuhaf geldi ve bundan dolayı şaşırdı, 32- Ne O nede yakın melekler, Rabbin sözünün önüne geçmezler, ilahlık taslamazlar ve ona karşı gelmekten korkarlar, içlerinden kim ''ben ondan başka bir ilahım'' derse onu sönmesi olmayan ateşe müstahak ederiz, RAHMAN RAHİM OLAN ALLAHIN ADIYLA 4.171 -172/ "Ey Kitap Ehli, dininiz konusunda taşkınlık etmeyin, Allah'a karşı gerçek olandan başkasını söylemeyin. Meryem oğlu Mesih İsa, ancak Allah'ın elçisi ve kelimesidir. Onu ('OL' kelimesini) Meryem'e yöneltmiştir ve O'ndan bir ruhtur. Öyleyse Allah'a ve elçisine inanınız; "üçtür" demeyiniz. (Bundan) kaçının, sizin için hayırlıdır. Allah, ancak bir tek ilahtır. O, çocuk sahibi olmaktan yücedir. Göklerde ve yerde her ne varsa O'nundur. Vekil olarak Allah yeter. Mesih de, Allah'a yakın melekler de, Allah'a kul olmaktan asla çekinmezler. Kim Allah'a kulluk etmekten çekinir ve büyüklük taslarsa, bilsin ki, O, onların hepsini huzuruna toplayacaktır.
221. Ve, İsa bu (satırlar) ı yazana dönüp dedi: «Bak Barnabas, benim dünyada kalışım süresince tüm olup bitenlerle ilgili olarak benim İncil'imi elbette yazmalısın. Ve, aynı şekilde Yehuda'nın başına gelenleri de yaz ki, mü'minler aldanmasın ve herkes gerçeğe inansın.» O zaman, yazan cevap verdi: «Înşallah her dileği yaparım ey muallim, ama Yehuda'nın başına gelenler nasıl oldu bilmiyorum, çünkü hepsini görmedim.» İsa cevap verdi: «işte her şeyi gören Yuhanna ve Petrus, olup bitenlerin hepsini sana söylerler.» Ve, sonra îsa kendisini görmeleri için bize, imanlı şakirtlerini çağırmamızı emretti. O zaman Yakup ve Yuhanna, Nikodemus ve Yusuf'la birlikte yedi havari ve yetmişikiden başka daha pek çoklarını topladılar ve hepsi İsa ile birlikte yemek yediler. Üçüncü gün İsa dedi; «Annemle birlikte Zeytinlik Dağı'na gidin, çünkü, oradan yeniden göğe çıkacağım, beni kimin götürdüğünü görürsünüz.» Korkularından Şam'a kaçmış bulunan yetmişiki şakirdin yirmi beşi dışında herkes oraya gitti. Ve, hepsi ibadet halindeyken, îsa öğleyin Allah'a senada bulunan çok sayıda melekle geldi; ve, yüzünün nuru herkesi korkudan sararttı ve yüz üstü yere düştüler. Ama, İsa kendilerini kaldırıp, rahatlatarak dedi: «Korkmayın, ben mualliminizim.» Ve, kendisinin ölüp yeniden dirildiğine inananları uyararak dedi: «Şimdi siz beni ve Allah'ı yalancılar yerine mi koyuyorsunuz? Çünkü Allah bana, size söylediğim gibi hemen hemen dünyanın sonuna kadar yaşamayı bahsetmiştir. «Bakın size diyorum ki, ben değil, hain Yehuda öldü. Dikkat edin, çünkü şeytan sizi aldatmak için her çabayı gösterecektir, ama siz tüm İsrail'de ve dünyanın her yanında duyduğunuz ve gördüğünüz bütün şeyler için benim şahitlerim olun.» Ve îsa böyle konuşup, mü'minlerin kurtuluşu ve günahkârların hidayeti için Allah'a dua etti. Ve duası sona erdi, annesini kucaklayıp dedi: «Selam sana anneciğim, seni ve beni yaratan Allah'a dayan.» Ve, böyle söyleyip, şakirtlerine dönerek dedi: «Allah'ın lûtfu ve rahmeti sizinle olsun.» Sonra, orada bulunanların gözleri Önünde dört melek onu göğe çıkardılar. 222. İsa ayrıldıktan sonra, şakirtler İsrail'in ve dünyanın değişik bölgelerine dağıldılar ve şeytan'ın nefret ettiği Hak, her zaman olduğu gibi, Batılın işkencelerine uğradı. Çünkü, şakirtmiş gibi görünen birtakım şerli insanlar İsa'nın öldüğünü ve tekrar dirilmediğini yazdılar. Diğer bazıları, onun gerçekten öldüğünü, ama tekrar dirildiğini yazdılar. Bir diğerleri ise İsa'nın Allah'ın oğlu olduğunu yazdılar ve yazıyorlar; aralarında aldatılmış olan Pavlus da vardır. Ama biz, yazabildiğimiz kadarını Allah'tan korkanlara anlatıyoruz ki, Allah'ın son Hüküm Günü'nde kurtulabilsinler.
1- Kendilerine kitaptan nasip verilmiş olanları görmüyor musunuz? edinmiş oldukları bilgiler onları kibre sürüklemiş ve kendilerinin doğru yolda olduklarını iddia ederler. bunun için onların üzerine şöyle yazılmıştır. ''yer yüzünde haksız yere kibirlenenleri, ayetlerimizden uzak tutacağız'' 2- Sen her ne kadar onların hakikatleri görmelerini temenni etsende, onlar senin yönelişine uymazlar. 3- Onlar, insanların beğenisini ve övgüsünü, Rabbin rızasına tercih ederler, onun için yaptıkları her iş onları daha çok karanlığa sürüklemektedir. 4- Kendilerine okunmakta olan ayetlerimize karşı kör ve sağır olmaları neticesinde sürekli olarak şeytanların etkisi altında kalmışlar ve artık bir çıkış yolu bulamıyorlar. 5- Senden önce gönderdiğimiz hiçbir elçi yoktu ki, kendisine bir takım düşmanlar musallat etmeyelim, bunlar, elçilerini devre dışı bırakmak için, gerçek olmayan öğretiler ile inananları onun yolundan çevirmeye ve kendi menfaatleri uğruna onları sömürmeye başladılar. Bir zamanlar firavunda buna benzer bir tutum ve davranış sergiledi ama güçlü elimizle o inananları firavun ve hanedanının yaptıklarından kurtardık. Bugün de inananlara yardımımız yakındır. 6- Bizim emrimiz, bir şeyin olmasını dilediği zaman ona söz'ümüz sadece ''ol'' dememizdir, Her şey bizim sözümüze buyun eğmiş durumdadır, ''söz'' varlığın başlangıcından beri vardır ve herşeyin üstünde yetki sahibidir. 7- Meryem oğlu isa mesih'te bizim söz'ümüzün beden almış haliydi, kendisinde etkin olan yetkiler sayesinde birçok ayetlerimizi gözler önüne serdi, kendisi için uydurulan ruhbanlık ise bizim emrimiz değildi, lakin insanın böylesine yetkiler ile donatılması birçoklarına tuhaf geldi ve bundan dolayı şaşırdı, 8- Ne O nede yakın melekler, Rabbin sözünün önüne geçmezler, ilahlık taslamazlar ve ona karşı gelmekten korkarlar, içlerinden kim ''ben ondan başka bir ilahım'' derse onu sönmesi olmayan ateşe müstahak ederiz, 9- Herşey bizim kontrolümüz üzere cereyan eder, hiçbir şey gözümüzden kaçmaz, her bir nefsin ne kazandığını ve ne yaptığını bilmekteyiz, 10- Sizden önce gelmiş ve geçmiş nice ümmetler vucuda getirdik, onlarada hikmetli sahifeler ve aydınlatıcı kitaplar verdik, bizim söz'ümüz insandan uzak değildir. 11- İşte siz böylesiniz, Benim adımla vucuda getirilmiş her sözü yalayıp yuttunuz, neden aklınızı kullanıp düşünmezsiniz? Bir insan aracılığı ile size bir mesaj göndereceğim zaman mesajın doğruluğu hakkında içinde yazılı bulacağınız olayların gerçekleşmesi gerekmez miydi? Daha önce kur’anda israiloğulları hakkında yazdığımız vaadi hatırlayın. Gerçekleşmedi mi? 12- Biz onları alemlere üstün kıldık, içlerinden zulmedenleri cezalandırdık, iman edenleri bereketlendirdik, şimdi yer yüzüne egemen olmaları kendi başlarına değildir, ben Rab, sadece sizin değil, bütün insanların Rabbiyim. 13- Biz ademi yaratmadan önce, meleklerin içinde olanları çok iyi biliyorduk, Bundan dolayı sakladıklarını açığa çıkarmak için adem'e yer yüzünde halifelik verdik, kendisinde bulunan emanette işte odur. Nasıl ki , meleklerin içinde bulunan iblis kibirlendi ve itaate yanaşmadı, bugünde halklar israiloğullarının üstünlüğüne yanaşmıyor. 14- Melekler: ‘’yer yüzünde kan dökecek ve bozgunculuk yapacak birisini mi halife yapacaksın’’ demişlerdi, şuan da insanlar aynısını israiloğulları için: ‘’ yer yüzünden bozgunculuk yapıp kan döken bir ulusumu üstün sayalım’’ diyorlar, oysa Allah sizin bilmediklerinizi bilir ve dilediğini yaratıp seçer, sizin seçim hakkınız yoktur. 15- Biz o ulus içinden nice elçiler ve nebiler çıkardık, yer yüzünün en güzel topraklarını onlara miras bıraktık, bugünde yine orayı kendilerine vermekteyiz, bütün bunları yapan biziz ve bizim önümüze geçilmez…..
HZ İSA ÇARMIHA GERİLMEDİ KURAN-I KERİMDE DE NİSA SÜRESİ AYET 157-158 ﴾157﴿ “Allah elçisi Meryem oğlu Îsâ Mesîh’i öldürdük” demeleri yüzünden... Hâlbuki onu ne öldürdüler ne de çarmıha gerdiler; (başkası ona benzer kılındığı için) şüphe içine düşürüldüler. Onun hakkında ihtilâfa düşenler bu konuda tam bir kararsızlık içindedirler. Bu hususta zanna uyma dışında hiçbir bilgileri yoktur ve kesin olarak onu öldürmemişlerdir. ﴾158﴿ Bilâkis Allah onu kendine kaldırmıştır. Allah izzet ve hikmet sahibidir.
BARNABAS İNCİLİ 214. İsa evden çıkıp, ibadet etme adeti üzere, yüz kez dizlerini büküp, secdeye vararak ibadet etmek için bahçeye çekildi. Bu sırada, İsa'nın şakirtleriyle birlikte bulunduğu yeri bilen Yehuda başkâhine vardı ve dedi: «Bana va'd olunanı verirseniz, bu gece aradığınız İsa'yı elinize vereceğim; çünkü o onbir ashabıyla birlikte yalnızcadır.» Başkâhin karşılık verdi: «Ne kadar istersin?» Yehuda dedi: «Otuz altın.» O zaman, başkâhin hemen kendisine parayı saydı ye asker getirmesi için vali ve Hirodes'e bir Ferisi gönderdi ve bir lejyon asker verdiler, çünkü halktan korkuyorlardı; bu nedenle, silahlarını alarak değnekler üzerindeki meş'ale ve fenerlerle Kudüs'ten çıktılar.
Nasyonal coğrafya belgeselinde "Bütün aramalara rağmen Davut peygamber ile ilgili en küçük ize rastlanılamamıştır" denilmektedir. Bu doğrudur. Yahudi tarihi Musa'dan 800 sene sonra yazılmaya başlanan ve kimin yazdığı bilinmeyen Tevrat'a dayanır. Tarih ders kitaplarında da Yahudi krallığına ait bilgi verilmez. İslam Ansiklopedisinde de bu Yahudi krallıkları için efsane denir. Bu nedenle ne Davut vardır, dolayısıyla onun oğlu olduğu söylenen Süleyman vardır Dolayısıyla ne Süleyman mabedi vardır, ne de Akit sandığı vardır. Yahudiler bu güne kadar Süleyman mabedini çok aradılar. Hatta Kubbetüssahra'nın altına tünel bile kazdılar ama hiç bir iz bulamadılar. Sonunda Roma'dan kalan bir kale duvarı parçası önünde bu ağlama duvarıdır diyerek ağlaşıyorlar. Garip olan bizim bilim adamlarının aslı astarı olmayan Yahudi tarihini ciddi, ciddi tartışmalarıdır.
217 Yehuda, bağırmaktan başka gerçekte bir şey yapmadı : «Allah, suçlunun kurtulup gittiğini ve benim de haksız yere öldüğümü göre göre, beni neden terkettin?» Cidden diyorum ki, Yehuda'nın sesi, yüzü ve şekli Isa'ya o kadar benziyordu ki, şakirtleri ve mü'minleri onun îsa olduğuna tamamen inandılar; bu yüzden bazıları, İsa'nın sahte bir peygamber olduğuna ve gösterdiği mucizeleri büyü san'atıyla gerçekleştirdiğine inanarak, İsa'nın doktrininden ayrıldılar; çünkü, İsa dünyanın sonunun yaklaştığı zamana kadar ölmeyeceğini söylemişti. Çünkü, o zaman dünyadan alınmalıydı. Öte yandan, İsa'nın akidesinde sapasağlam devam edenler, ölenin tümüyle Isa'ya benzediğini görüp, îsa'-nın demiş olduğu şeyleri de hatırlamadıklarından üzüntüye kapıldılar. Ve, İsa'nın annesinin eşliğinde Kalveri dağına gidip, İsa'nın ölümünde sürekli ağlıyarak bulunmakla kalmadılar, aynı zamanda Nikademus ve Aberimetya'lı Yusuf'un aracılığıyla İsa'nın vücudunu, gömmek için validen aldılar. Ve, kesinlikle kimsenin inanmayacağı ağlamalarda onu çarmıhtan indirip, yüz liralık çok kıymetli merhemlerle sararak, Yusuf'un yeni mezarına gömdüler.
İnne Dîne İndullâhel İslam Allah Nezdinde Din İslam'dır Allah İslam'dan Başka Bir Din Göndermemiştir. Bütün Rasûller ve Nebîler İslâmın Elçileridirler. Gönderilen Suhuf ve Kitaplar'da İslâmın Metn'leridirler. Son Kitap Kur'an-Son Elçi Rasûlullahdır. Rasûllerin-Nebîlerin Olduğu Bulunduğu Yaşadığı Önem Verdiği Her Bir Şey Müslümanları İlgilendirir ve Sorumlu Tutar Âhir Kelâm..
1:15 Hz. İsa henüz hayattayken; ertesi günün paskalya bayramı olmasının ne önemi var hocam? Bunu, Roma valisinin tereddütünü anlatırken neden söylediniz?
Bu yahudiler gecmis tarihte neyse bugünde o gecmiş te ne oldu ise gelecekte de aynısı olacak.Çok uğraşıyorlar ama yine biri çıkıp bunları yıkar hic bi sey olmazsa Allah dümdüz eder o derece zorluyorlar şanslarını
Hz İsa a.s şikayet eden onun havarisi olamaz. Sahâbe-i Kiramın Peygamber Efendimizi şikayet etmesi düşünülebilir mi? Onun dışında ve Fatih Efendinin peygamberlere olan nahoş hitabeti çok güzel bir sohbet olmuş.
@@KASANİPACKING Dinler tarihinden hatta genel tarihten haberiniz yok sanırım. Tarih mesih iddiasıyla peygamber olduğunu söyleyen kişilerle doludur.Kutsal olduğu inanılan kitaplardaki çelişkilere girmiyorum bile, her şey çok bariz bence.
Hayır böyle bir benzetme olamaz Hz.isa hocanın deyişiyle al Yarabbi kavmin ne yaparsan yap demiş ya da öyle ima etmiş cümlesi çok yanlış Hz.Allah herseyden münezzehtir ne hz.isa ya ne de o kavme ihtiyaç duyar
Hocam,siz yapmayın bari;Mirax olayı zamanı,kudüsün adı Eria,sadece s.mabedinin kalıntıları var,m.aksa diye bir yer yok.Aksa;uzak demektir ve mekkenin yakınlarında bir bahçenin içinde,insanların ibadet yaptığı bir yapıdır.Bir de,peygamberlerin,ismet sıfatı yoktur.Hata,kusur,yanlış yapmayan sadece yüce Allahtır.
Bu ülkeden Ne güzel insanlar geldi geçti bu kadar güzel bir nesil tekrar gelir mi sanmam. Allah çokça rahmet eylesin
Ömer Faruk Harman hocama Allah rahmet eylesin
Amin inşallah
Ömer Faruk Hocamıza Allah rahmet eylesin.
Nurlar içinde yat güzel hocamız, sesimizin rengi,ahengi kulaklarımızda...❤❤❤
Su gibi akıcı huzur veren bir anlatım rahmetli hocamız dan.
Dinler tarihini hocamız kadar güzel anlatan kimse gelmedi daha
abartma
Guzel anlatiyor
@@tumturaklimaske5140Güzel anlatmıyor. Yukarıda benim yazdığım yoruma bak.
@@seyyahseyyaha2362 gorunmuyor senin yorumun
Kürşat demirci var
Kaliteli Bilgi için teşekkürler..
Fatih bey her zamanki gibi.... Peygamberlere arkadaşı gibi hitap ediyor.
Sana birisi Fatih Fatih dese zoruna gitmez mi? Diğer taraftan rahmetli Ömer hocanın hitabetini gölgeleyemiyor... Allah rahmet eylesin.
Peygamberlerin kutsallığı yoktur,onlarda insandır.
@@rasimoezkan7433kutsallık ayrı, saygı ayrı, karıştırmaya gerek yok 😏
Allah'ın adıyla.
1- Övgü,çocuk edinmeyen. mülkte ve yönetimde ortağı olmayan, acizlikten ötürü bir yardımcıya ve desdekçiye ihtiyacı olmayan ve her türlü eksikliklerden uzak olan Allah'a mahsustur.
2- O kuluna, hikmet dolu sözleri indirmekle büyük bir lütufta bulunmuştur, lakin insanların çoğu bundan dolayı şükür etmek şöyle dursun, nankörlüklerinde haddi aşmış durumdalar.
3- Sana bu sahifeler, aralarında ihtilaflı konularda hakem olsun ve inanan kimselerin inancını artırsın diye herşeyden haberdar olan Allah tarafından indirilmektedir.
4- Bu yazılı olan sözlere iman edenler o kimselerdir ki, bedenleri ayrı yerlerde olduğu halde gönülleri bir olan ve hayra öncülük eden kimselerdir, bununla beraber onlar yararlı işlerde yarış halinde bulunurlar.
5- Bir kısım kişileride bulacaksınız ki, her hayrın karşısında duran, iyiliğe hiç yanaşmayan, sizden olduğunu iddia ettiği halde, sizin işlerinize müdahil olmayan, şüpheci ve kararsız kimselerdir, onları aranızda barındırmayın ve gizli işlerinize ortak etmeyin.
6- Allah yakında inananları bir araya getirmeyede gücü yeter, çünkü o istediğine çarçabuk ulaşa bilecek güç ve kudrete hakimdir.
7- Senin içinde bulunduğunuz bu inancı, Allah insanlar için bir yöneliş ve kıyam yapacak.
8- Ey kur'ana inananlar! kitapta yazılı olmadığı halde niçin bir takım yalanlara inanıyor ve bunu indirmiş olduğumuz kur'ana mal ediyorsunuz? Allah yaptıklarınızı çok iyi görmektedir.
9- Onların çoğu atalarının ve din adamlarının yalanlarını, Allahın dini zan etmeye başladı, oysa Allah kur'anı herkesin kolayca anlayacağı bir düzeyde indirmiş durumdadır.
10- ''Biz o kitabı kendi başımıza anlayamayız'' diyenler sizden değiller. Onlar şirk koşmakla birlikte yaptıkları da sadece atalarının töreleri ve taklidi ibadet şekilleridir.
11- Allah sizden öncelikte takva ve merhamet bekler. sizin Allah için yapabileceğiniz bişey yok, lakin O sizin bütün işlerinizi bir düzen içine sokar ve sizi inkar edenlerden derece bakımından üstün tutar, artık bilinki sizin üzerinizde ki mutlak güç sahibi yaptıklarınızdan tamamen haberdar olandır.
12- Ben size önceden, benim adımla birçok sahte resüller ve haberciler gelecek demedim mi? bir sözün Benden mi, yoksa yalan mı olduğunu anlaya bilmeniz için, sözün meydana çıkaracağı meyvelerden tanınacağını söylemedim mi? Öyle ise nasıl oluyor da Benim adımla söylenmiş her sözü bana isnat ediyor ve iman etmeye çalışıyorsunuz? Aranızdaki sahte öğreticilere dikkat edin, onlar sizin dikmekte olduğunuzu yıkmak isteyen kimselerdir.
13- Senin kendilerini çağırdığın bu yol müşriklere çok ağır gelecek ve bununla birlikte sizinle tartışmaktan ve size rencide edici sözler söylemekten geri durmayacaklar, bunun için önceden size bildiyorum, sakın onlardan korkmayın, bununla beraber tilki gibi kurnaz, güvercin gibi saf olun, onlar size hiçbir şekilde zarar veremeyecekler, cünkü sizin yardımcınız ve güvenceniz Allah’tır ve siz, onların ümit bile edemeyeceği birçok şeyi ümit ediyorsunuz, o halde Allah yolunda nasıl gerekiyorsa o şekilde mücedele vermeye bakın, çünkü sizi O seçti ve önceden yazılmış olduğu gibi: ‘’atanız olan ibrahim’in yolu üzerinde bir zorluk çıkarmadı’’.
14- İbrahim, bütün ümmetlere bir önder ve örnektir, öyle ise haydi hanifler olarak milleti ibrahim üzerinde birleşin. Kendilerine kitap verdiğimiz ümmetler, bunun gerçek olduğunu bilecekler ama yinede çoğu bundan yine yüz cevirecek, işte bunun için: ‘’ Kim İslam'dan başka bir din ararsa, ondan kabul edilmeyecek ve o ahirette hüsrana uğrayanlardan olacaktır. Diye yazılmıştır.
15- Sen elbette gönderilmişlerdensin. senin yazıya döktüklerin hepsi bizim kontrolümüz ve denetimimiz altındadır, Onlar bunu uydurdu deselerde sen sana gelen bu hakikatleri onlara bildirmekle görevlisin, sen üzerine düşeni yap, bizde üzerimize düşeni yapacağız ve onlardan dolayı yılma ve aciz davranma, seni senden daha güçlü olan bir topluluğa değil, dengine gönderdik. onlara karşı mücadele edip yarışamaz isen, Atlar ile nasıl yarışacaksın?daha gündüz iken mücadele edemezsen, karanlık çöktüğü zaman nasıl dayanacaksın?
16- Erdem ve sabır sahibi kullarımızı hatırla, nice sıkıntılara ve eziyetlere rağmen acizlik göstermediler, zaafa düşmediler ve kendilerine söylenen herşeyi yaptılar. bizim emrimizden kaçmaya çalışanı elbette bilirsin ama bizden kaça bilecek değildi, Biz onu balığın karnında yakaladık, nasılmış yakalayışım? varmıymış bir kaçış?
17- Elbette ki onların söyledikleri, eziyet verici sözlerdir, senin yüreğine biz genişlik verdik, dayanma gücün başka değil, bizim katımızdandır.
18- Bu sözler, karanlıklar içinde kalmış nice kimselere bir ışık ve rahmettir, birçoğu bunlardan esinlenecek ve gerçeklere ulaşacaklar ve gerçekler onları özgür kılacak ama gerçeği yadsıyanlara gelince, onların durumu başka değil, şimşeğin anlık ışığında önünü görüp iki adımdan öte gidemeyen kimseler gibidir, bu gerçekler onların bir anlık zihnini aydınlatacak ama yüreklerine işlemeyecek ve karanlık içinde bir hayat sürecekler. Onların paylarına düşen ancak uyuşukluk ve elem dolu sıkıntılar olacak ve onların durumu sadece içgüdüsel yaşayan hayvanlar gibidir, onların adlarını da, eserlerinide yer yüzünden tamamen sileceğiz. son gün ise onlar için kurtulamayacakları bir azap ile onlara paylarını vereceğiz.
19- Gerçekler senin Rabbindendir, bu ışık dolu sözlere gelenler, yaptıkları iyi işler ortaya çıksın diye gelecekler, ama bunlardan kaçanlar, yaptıkları kötülükler ortaya çıkmasın diye kaçmaktadırlar.
20- Senin ardınca gelip, birazcık dünyalık kazanmayı isteyenlere de ki: ‘’Günlük yiyecek uğruna değil, sonsuz yaşama kavuşturacak yiyecek uğruna beni izleyin, Onu bulan asla acıkmaz, yiyen asla ölmez’’
21- Sizin kendi canınız için biriktirdikleriniz, canınıza eziyetten başka nedir? sizin esirgediğiniz bu beden içinde yaşam zaten çok kısa değilmi? bir gün veya bin yıl geçici değilmi? öyle ise neden canlarınızı , sonsuz yaşam uğruna satmayasınız ? sizde olan herşey zaten Bizden değil mi? gerçeklere dönün, yaşamın zevkleri uğruna kendinizi helak etmeyin, sonra pişmanlığınız size fayda vermez ve geride dönemezsiniz.
22- Sana gelip korkularını anlatanlar , bizim kendilerini yakaladığımız kimselerden başkaları değildir, onları sana yönlendirmemizde, onları sıkıştırmamız da başka değil, akıllarını kullanmaları ve gerçeklere dönmeleri içindir, yoksa Allah kullarına karşı zalim değildir.
23- Bu sözler, gerçekleri yalanlayanlara değil, önceden kitaplara inanmış olanlara tesir edecetir, onların içinden karşı çıkanlar da olacaktır ama onlarda fazla dayanamayacaklar, eğer gerçekten benim sözlerime inanmış kimseler ise, sonunda baş eğip kabul edecekler. inat edenlere gelince, zaten onların amacı başka değil sadece gerçeklerin üzerini örtmek ve düşmanlıklarını gizleyip inananları bu yoldan döndürmektir. onlara karşı dikkatli olun, sizi kendi yönelişlerine çevirmesinler.
24- Bakın, işte size önceden olacakları bildiriyorum, sözlerim kısıtlı değil, ama sürekli konuşan biride değilim, ne kadarını kaldıra bileceğinizi çok iyi biliyorum, size insanların dili ile sesleniyorum, bilgelik ve kavrama konusunda imkansız olacak sözler ile seslenmiyorum. Öyle olsaydı hiçbiriniz anlamak şöyle dursun okumaya bile dayanamazdınız. Bunun için mücadele konusunda gevşeklik göstermeyin, sözlerimide alaya almayın....
FURKAN /hikmet/
13- Kuşkusuz İsa’da Nebi olan Resullerdendi.
14- ALLAH, İsa’yı hesaba çekti ve dedi ki "Ey Meryem oğlu İsa! İnsanlara, «Beni ve anamı, ALLAH'tan başka iki tanrı bilin» diye sen mi söyledin?".
15- İsa dedi "Seni noksanlıktan tenzih ederim; hakkım olmayan şeyi söylemek bana yakışmaz. Hem ben söyleseydim Sen onu şüphesiz bilirdin. Sen benim içimdekini bilirsin, halbuki ben Senin zâtında olanı bilmem. Gizlilikleri eksiksiz bilen yalnızca Sensin. Ben onlara, ancak bana emrettiğini söyledim: Benim de Rabbim, sizin de Rabbiniz olan ALLAH'a kulluk edin, dedim. İçlerinde bulunduğum müddetçe onlar üzerine kontrolcü idim. Beni vefat ettirince artık onlar üzerine gözetleyici yalnız Sen oldun. Sen her şeyi hakkıyla görensin. Eğer kendilerine azap edersen şüphesiz onlar Senin kullarındır. Eğer onları bağışlarsan şüphesiz sen izzet ve hikmet sahibisin."
Musa/50- Hani ALLAH, İsa’yı da Meryem’e bir emirle göndermişti ve Cibril ona tam bir insan şeklinde görünüp, sonra da Meryem’e İsa’yı müjdelemişti
51- Meryem, Cibril’i görünce korkmuş ve “Ben senden Rabbim olan ALLAH’a sığınıyorum ve ben sakınanlardanım” demişti.
52- Cibril, ona “Ben sana ALLAH tarafından gönderilecek bir erkek çocuğunu müjdeliyorum” deyince, Meryem “Ben iffetsizlerden olmadığım ve elime de erkek eli değmediği halde nasıl çocuğum olabilir?”dedi.
53- Bunun üzerine Cibril “Bu böyledir, ALLAH, “Ol” der ve oda oluverir” dedi. O, İsa’nın doğumunu da insanlar için bakanlara bir nur olan, mübarek bir yıldız ile müjdeledi.
61- ALLAH'ın bir eşi yokken, nasıl çocuğu olabilir? O, eşsiz ve benzersizdir. Kuşkusuz İsa’da, Nebilerdendir. O, dedi ki “Şüphesiz ben ALLAH’ın kuluyum. Bana kitabı verdi ve beni Nebi yaptı. Nerede olursam olayım, O beni mübarek kıldı; yaşadığım sürece bana namazı ve zekâtı emretti. Benden önce gelen Tevrat'ı doğrulayıcı olarak ve size haram kılınan bazı şeyleri de helâl kılmam için gönderildim. Size Rabbinizden ayet getirdim. O halde ALLAH'tan korkun, bana da itaat edin.”
62- İsa onlara apaçık ayetler getirince, onu da yalanlamışlar ve "Sen ancak bir büyücü veya sihirbazsın" demişlerdi.
63- İsa’ya Dedik ki "Ey İsa! Verdiklerimize sımsıkı sarıl ve şükredenlerden ol." İsa, gerçekten de çok sabreden ve çok şükreden biriydi.
64- İsa dedi; “ALLAH yolunda yardımcılarım kimlerdir?” Havariler “Biz, ALLAH yolunda senin yardımcılarınız” dediler. Şüphesiz İsa'ya ihanet eden de ancak havarilerin içinden bir tanesiydi.
65- Biz, gerçeği İsa’ya vahyetmiştik. İsa, onlarla bir sofrada oturmuş ve ekmeğini bölüp paylaştığı sırada havarilere “Doğrusu ben bugün, her şeyi bilen ALLAH tarafından bir haber aldım. İçinizden birinin bana ihanet edeceği vahyolundu” deyince, havariler kim olduğunu söylemesini istemiş ancak İsa, belki düşünüp öğüt alır diye söylemekten çekinmişti.
66- Havari, İsa’ya ihanet etti ve kışkırtıcı gurup halkı ona karşı galeyana getirdi. İsa’yı valinin huzuruna getirdiler. Valinin karısına, İsa hakkında bir gece öncesinden, İsa’nın salihlerden olduğuna dair bir rüya gösterildi. Karısı durumu kocasına anlatınca, vali onun anlattıkları karşısında İsa’yı serbest bırakmak istedi. Ancak halkın tepkisi, onun bu isteğine karşı geldi ve vali öfkeli kalabalığa dedi ki “Ben, onu öldürme taraftarı değil, serbest bırakılmasından yanayım. Ancak bu karar, benim değil sizin kararınızdır. Herkes bilsin ki, onun ölümünden ben değil, siz sorumlusunuz.”
67- Böylece onlar, İsa'yı aşağılayarak çarmağa germek istediler ancak ALLAH, İsa'nın böyle bir duruma düşmesine müsade etmedi.
68- O, İsa’ya şöyle vahyetti “Ey İsa! Şüphesiz, senin hayatına Ben son vereceğim. Seni kendime yükselteceğim. Seni inkâr edenlerden kurtararak temizleyeceğim ve sana uyanları kıyamete kadar küfre sapanların üstünde tutacağım. Sonra dönüşünüz yalnızca Banadır. Ayrılığa düştüğünüz şeyler hakkında aranızda ben hükmedeceğim.” Ve şüphesiz İsa’ya inanıp uymuş olanlar, bugünde olduğu gibi onu inkar edip küfre sapanlardan üstün hale geldi.
69- İsa'yı aşağılayarak çarmağa germek isteyenlere ise izin verilmedi ve onlara İsa yerine bir başkası, İsa gibi gösterildi. Hayır, ALLAH, İsa'nın böyle bir duruma düşmesine asla izin vermedi. Çok esirgeyen ALLAH, İsa’yı esirgedi.
70- Şüphesiz İsa'nın uyduğu din de, ancak ALLAH’ı bir tanıyan İbrahim’in uyduğu din'di. ALLAH’ın kendisini utandırmayacağı yeniden diriltildiği gün, selam ve esenlik, övülmüş Nebi olan İsa’nın üzerinedir.
71- Kim “Hıristiyan ve Yahudiler içinde asla cennete girecek olan yoktur” diyorsa, bu, boş bir kuruntudan ibarettir. Şüphesiz Hıristiyanlar ve Yahudiler içinde cennete girecekler olanlar da vardır. Ancak ALLAH katında Hak din, İslam'dır.
72- Hıristiyan ve Yahudiler içinde Cennete girecek olanlar hakkındaki ALLAH’ın hükmü şöyledir; “ALLAH’a ve ahiret gününe inanan ve salih ameller işleyenler için Rableri katında mükâfat vardır; onlar korkuya uğramayacaklar, mahzun da olmayacaklardır” Şüphesiz O, hüküm verenlerin en hayırlısıdır.
30- Bizim emrimiz, bir şeyin olmasını dilediği zaman ona söz'ümüz sadece ''ol'' dememizdir, Her şey bizim sözümüze buyun eğmiş durumdadır, ''söz'' varlığın başlangıcından beri vardır ve herşeyin üstünde yetki sahibidir.
31- Meryem oğlu isa mesih'te bizim söz'ümüzün beden almış haliydi, kendisinde etkin olan yetkiler sayesinde birçok ayetlerimizi gözler önüne serdi, kendisi için uydurulan ruhbanlık ise bizim emrimiz değildi, lakin insanın böylesine yetkiler ile donatılması birçoklarına tuhaf geldi ve bundan dolayı şaşırdı,
32- Ne O nede yakın melekler, Rabbin sözünün önüne geçmezler, ilahlık taslamazlar ve ona karşı gelmekten korkarlar, içlerinden kim ''ben ondan başka bir ilahım'' derse onu sönmesi olmayan ateşe müstahak ederiz,
RAHMAN RAHİM OLAN ALLAHIN ADIYLA
4.171 -172/ "Ey Kitap Ehli, dininiz konusunda taşkınlık etmeyin, Allah'a karşı gerçek olandan başkasını söylemeyin. Meryem oğlu Mesih İsa, ancak Allah'ın elçisi ve kelimesidir. Onu ('OL' kelimesini) Meryem'e yöneltmiştir ve O'ndan bir ruhtur. Öyleyse Allah'a ve elçisine inanınız; "üçtür" demeyiniz. (Bundan) kaçının, sizin için hayırlıdır. Allah, ancak bir tek ilahtır. O, çocuk sahibi olmaktan yücedir. Göklerde ve yerde her ne varsa O'nundur. Vekil olarak Allah yeter.
Mesih de, Allah'a yakın melekler de, Allah'a kul olmaktan asla çekinmezler. Kim Allah'a kulluk etmekten çekinir ve büyüklük taslarsa, bilsin ki, O, onların hepsini huzuruna toplayacaktır.
Hoca çok duru anlatıyor. Sağolsun
221.
Ve, İsa bu (satırlar) ı yazana dönüp dedi: «Bak Barnabas, benim dünyada kalışım süresince tüm olup bitenlerle ilgili olarak benim İncil'imi elbette yazmalısın. Ve, aynı şekilde Yehuda'nın başına gelenleri de yaz ki, mü'minler aldanmasın ve herkes gerçeğe inansın.» O zaman, yazan cevap verdi: «Înşallah her dileği yaparım ey muallim, ama Yehuda'nın başına gelenler nasıl oldu bilmiyorum, çünkü hepsini görmedim.» İsa cevap verdi: «işte her şeyi gören Yuhanna ve Petrus, olup bitenlerin hepsini sana söylerler.» Ve, sonra îsa kendisini görmeleri için bize, imanlı şakirtlerini çağırmamızı emretti. O zaman Yakup ve Yuhanna, Nikodemus ve Yusuf'la birlikte yedi havari ve yetmişikiden başka daha pek çoklarını topladılar ve hepsi İsa ile birlikte yemek yediler. Üçüncü gün İsa dedi; «Annemle birlikte Zeytinlik Dağı'na gidin, çünkü, oradan yeniden göğe çıkacağım, beni kimin götürdüğünü görürsünüz.» Korkularından Şam'a kaçmış bulunan yetmişiki şakirdin yirmi beşi dışında herkes oraya gitti. Ve, hepsi ibadet halindeyken, îsa öğleyin Allah'a senada bulunan çok sayıda melekle geldi; ve, yüzünün nuru herkesi korkudan sararttı ve yüz üstü yere düştüler. Ama, İsa kendilerini kaldırıp, rahatlatarak dedi: «Korkmayın, ben mualliminizim.» Ve, kendisinin ölüp yeniden dirildiğine inananları uyararak dedi: «Şimdi siz beni ve Allah'ı yalancılar yerine mi koyuyorsunuz? Çünkü Allah bana, size söylediğim gibi hemen hemen dünyanın sonuna kadar yaşamayı bahsetmiştir. «Bakın size diyorum ki, ben değil, hain Yehuda öldü. Dikkat edin, çünkü şeytan sizi aldatmak için her çabayı gösterecektir, ama siz tüm İsrail'de ve dünyanın her yanında duyduğunuz ve gördüğünüz bütün şeyler için benim şahitlerim olun.» Ve îsa böyle konuşup, mü'minlerin kurtuluşu ve günahkârların hidayeti için Allah'a dua etti. Ve duası sona erdi, annesini kucaklayıp dedi: «Selam sana anneciğim, seni ve beni yaratan Allah'a dayan.» Ve, böyle söyleyip, şakirtlerine dönerek dedi: «Allah'ın lûtfu ve rahmeti sizinle olsun.» Sonra, orada bulunanların gözleri Önünde dört melek onu göğe çıkardılar.
222.
İsa ayrıldıktan sonra, şakirtler İsrail'in ve dünyanın değişik bölgelerine dağıldılar ve şeytan'ın nefret ettiği Hak, her zaman olduğu gibi, Batılın işkencelerine uğradı. Çünkü, şakirtmiş gibi görünen birtakım şerli insanlar İsa'nın öldüğünü ve tekrar dirilmediğini yazdılar. Diğer bazıları, onun gerçekten öldüğünü, ama tekrar dirildiğini yazdılar. Bir diğerleri ise İsa'nın Allah'ın oğlu olduğunu yazdılar ve yazıyorlar; aralarında aldatılmış
olan Pavlus da vardır. Ama biz, yazabildiğimiz kadarını Allah'tan korkanlara anlatıyoruz ki, Allah'ın son Hüküm Günü'nde kurtulabilsinler.
Bu programlarin tamamına ait linkleri açıklama kısmına eklemeniz mümkün mü? Emeklerinize sağlık,teşekkürler 🌺
Hocam siz de bir harikasiniz tebrik ediyorum.Saygilarimi sunuyorum
1- Kendilerine kitaptan nasip verilmiş olanları görmüyor musunuz? edinmiş oldukları bilgiler onları kibre sürüklemiş ve kendilerinin doğru yolda olduklarını iddia ederler. bunun için onların üzerine şöyle yazılmıştır. ''yer yüzünde haksız yere kibirlenenleri, ayetlerimizden uzak tutacağız''
2- Sen her ne kadar onların hakikatleri görmelerini temenni etsende, onlar senin yönelişine uymazlar.
3- Onlar, insanların beğenisini ve övgüsünü, Rabbin rızasına tercih ederler, onun için yaptıkları her iş onları daha çok karanlığa sürüklemektedir.
4- Kendilerine okunmakta olan ayetlerimize karşı kör ve sağır olmaları neticesinde sürekli olarak şeytanların etkisi altında kalmışlar ve artık bir çıkış yolu bulamıyorlar.
5- Senden önce gönderdiğimiz hiçbir elçi yoktu ki, kendisine bir takım düşmanlar musallat etmeyelim, bunlar, elçilerini devre dışı bırakmak için, gerçek olmayan öğretiler ile inananları onun yolundan çevirmeye ve kendi menfaatleri uğruna onları sömürmeye başladılar. Bir zamanlar firavunda buna benzer bir tutum ve davranış sergiledi ama güçlü elimizle o inananları firavun ve hanedanının yaptıklarından kurtardık. Bugün de inananlara yardımımız yakındır.
6- Bizim emrimiz, bir şeyin olmasını dilediği zaman ona söz'ümüz sadece ''ol'' dememizdir, Her şey bizim sözümüze buyun eğmiş durumdadır, ''söz'' varlığın başlangıcından beri vardır ve herşeyin üstünde yetki sahibidir.
7- Meryem oğlu isa mesih'te bizim söz'ümüzün beden almış haliydi, kendisinde etkin olan yetkiler sayesinde birçok ayetlerimizi gözler önüne serdi, kendisi için uydurulan ruhbanlık ise bizim emrimiz değildi, lakin insanın böylesine yetkiler ile donatılması birçoklarına tuhaf geldi ve bundan dolayı şaşırdı,
8- Ne O nede yakın melekler, Rabbin sözünün önüne geçmezler, ilahlık taslamazlar ve ona karşı gelmekten korkarlar, içlerinden kim ''ben ondan başka bir ilahım'' derse onu sönmesi olmayan ateşe müstahak ederiz,
9- Herşey bizim kontrolümüz üzere cereyan eder, hiçbir şey gözümüzden kaçmaz, her bir nefsin ne kazandığını ve ne yaptığını bilmekteyiz,
10- Sizden önce gelmiş ve geçmiş nice ümmetler vucuda getirdik, onlarada hikmetli sahifeler ve aydınlatıcı kitaplar verdik, bizim söz'ümüz insandan uzak değildir.
11- İşte siz böylesiniz, Benim adımla vucuda getirilmiş her sözü yalayıp yuttunuz, neden aklınızı kullanıp düşünmezsiniz? Bir insan aracılığı ile size bir mesaj göndereceğim zaman mesajın doğruluğu hakkında içinde yazılı bulacağınız olayların gerçekleşmesi gerekmez miydi? Daha önce kur’anda israiloğulları hakkında yazdığımız vaadi hatırlayın. Gerçekleşmedi mi?
12- Biz onları alemlere üstün kıldık, içlerinden zulmedenleri cezalandırdık, iman edenleri bereketlendirdik, şimdi yer yüzüne egemen olmaları kendi başlarına değildir, ben Rab, sadece sizin değil, bütün insanların Rabbiyim.
13- Biz ademi yaratmadan önce, meleklerin içinde olanları çok iyi biliyorduk, Bundan dolayı sakladıklarını açığa çıkarmak için adem'e yer yüzünde halifelik verdik, kendisinde bulunan emanette işte odur.
Nasıl ki , meleklerin içinde bulunan iblis kibirlendi ve itaate yanaşmadı, bugünde halklar israiloğullarının üstünlüğüne yanaşmıyor.
14- Melekler: ‘’yer yüzünde kan dökecek ve bozgunculuk yapacak birisini mi halife yapacaksın’’ demişlerdi, şuan da insanlar aynısını israiloğulları için: ‘’ yer yüzünden bozgunculuk yapıp kan döken bir ulusumu üstün sayalım’’ diyorlar, oysa Allah sizin bilmediklerinizi bilir ve dilediğini yaratıp seçer, sizin seçim hakkınız yoktur.
15- Biz o ulus içinden nice elçiler ve nebiler çıkardık, yer yüzünün en güzel topraklarını onlara miras bıraktık, bugünde yine orayı kendilerine vermekteyiz, bütün bunları yapan biziz ve bizim önümüze geçilmez…..
Hadisi veya sünneti inkar edersen kafirlerden olursun
Hoca çok akıcı konuşuyor ve insanı yormuyor
Fatih Bey harikasiniz
HZ İSA ÇARMIHA GERİLMEDİ KURAN-I KERİMDE DE NİSA SÜRESİ AYET 157-158
﴾157﴿ “Allah elçisi Meryem oğlu Îsâ Mesîh’i öldürdük” demeleri yüzünden... Hâlbuki onu ne öldürdüler ne de çarmıha gerdiler; (başkası ona benzer kılındığı için) şüphe içine düşürüldüler. Onun hakkında ihtilâfa düşenler bu konuda tam bir kararsızlık içindedirler. Bu hususta zanna uyma dışında hiçbir bilgileri yoktur ve kesin olarak onu öldürmemişlerdir.
﴾158﴿ Bilâkis Allah onu kendine kaldırmıştır. Allah izzet ve hikmet sahibidir.
Rahmetler olsun. Bu aleme gelen ender insanlardan idi .
Allah razı olsun
BARNABAS İNCİLİ 214.
İsa evden çıkıp, ibadet etme adeti üzere, yüz kez dizlerini büküp, secdeye vararak ibadet etmek için bahçeye çekildi. Bu sırada, İsa'nın şakirtleriyle birlikte bulunduğu yeri bilen Yehuda başkâhine vardı ve dedi: «Bana va'd olunanı verirseniz, bu gece aradığınız İsa'yı elinize vereceğim; çünkü o onbir ashabıyla birlikte yalnızcadır.» Başkâhin karşılık verdi: «Ne kadar istersin?» Yehuda dedi: «Otuz altın.» O zaman, başkâhin hemen kendisine parayı saydı ye asker getirmesi için vali ve Hirodes'e bir Ferisi gönderdi ve bir lejyon asker verdiler, çünkü halktan korkuyorlardı; bu nedenle, silahlarını alarak değnekler üzerindeki meş'ale ve fenerlerle Kudüs'ten çıktılar.
Nasyonal coğrafya belgeselinde "Bütün aramalara rağmen Davut peygamber ile ilgili en küçük ize rastlanılamamıştır" denilmektedir. Bu doğrudur. Yahudi tarihi Musa'dan 800 sene sonra yazılmaya başlanan ve kimin yazdığı bilinmeyen Tevrat'a dayanır. Tarih ders kitaplarında da Yahudi krallığına ait bilgi verilmez. İslam Ansiklopedisinde de bu Yahudi krallıkları için efsane denir.
Bu nedenle ne Davut vardır, dolayısıyla onun oğlu olduğu söylenen Süleyman vardır Dolayısıyla ne Süleyman mabedi vardır, ne de Akit sandığı vardır.
Yahudiler bu güne kadar Süleyman mabedini çok aradılar. Hatta Kubbetüssahra'nın altına tünel bile kazdılar ama hiç bir iz bulamadılar. Sonunda Roma'dan kalan bir kale duvarı parçası önünde bu ağlama duvarıdır diyerek ağlaşıyorlar. Garip olan bizim bilim adamlarının aslı astarı olmayan Yahudi tarihini ciddi, ciddi tartışmalarıdır.
Tarihin yazmadığı ve henüz bulamadığı şeylere yok diyemeyiz. Hititler ve Hattuşa keşfedilmeden önce İncil'de yazan ama bilinmeyen bir kavimdi
217 Yehuda, bağırmaktan başka gerçekte bir şey yapmadı : «Allah, suçlunun kurtulup gittiğini ve benim de haksız yere öldüğümü göre göre, beni neden terkettin?» Cidden diyorum ki, Yehuda'nın sesi, yüzü ve şekli Isa'ya o kadar benziyordu ki, şakirtleri ve mü'minleri onun îsa olduğuna tamamen inandılar; bu yüzden bazıları, İsa'nın sahte bir peygamber olduğuna ve gösterdiği mucizeleri büyü san'atıyla gerçekleştirdiğine inanarak, İsa'nın doktrininden ayrıldılar; çünkü, İsa dünyanın sonunun yaklaştığı zamana kadar ölmeyeceğini söylemişti. Çünkü, o zaman dünyadan alınmalıydı. Öte yandan, İsa'nın akidesinde sapasağlam devam edenler, ölenin tümüyle Isa'ya benzediğini görüp, îsa'-nın demiş olduğu şeyleri de hatırlamadıklarından üzüntüye kapıldılar. Ve, İsa'nın annesinin eşliğinde Kalveri dağına gidip, İsa'nın ölümünde sürekli ağlıyarak bulunmakla kalmadılar, aynı zamanda Nikademus ve Aberimetya'lı Yusuf'un aracılığıyla İsa'nın vücudunu, gömmek için validen aldılar. Ve, kesinlikle kimsenin inanmayacağı ağlamalarda onu çarmıhtan indirip, yüz liralık çok kıymetli merhemlerle sararak, Yusuf'un yeni mezarına gömdüler.
İsa AS evveli Vatikan da haç varmiydi üst tarafı daire şeklindemiydi
İnne Dîne İndullâhel İslam
Allah Nezdinde Din İslam'dır
Allah İslam'dan Başka Bir Din Göndermemiştir.
Bütün Rasûller ve Nebîler İslâmın Elçileridirler.
Gönderilen Suhuf ve Kitaplar'da İslâmın Metn'leridirler.
Son Kitap Kur'an-Son Elçi Rasûlullahdır.
Rasûllerin-Nebîlerin Olduğu Bulunduğu Yaşadığı Önem Verdiği Her Bir Şey Müslümanları İlgilendirir ve Sorumlu Tutar Âhir Kelâm..
Hoca iyi anlatıyor.
Mekanı cennet olsun inşallah
Mekani cennet olsun
Miracıda doğruymuş gibi araya yerleştirdiniz
1:15 Hz. İsa henüz hayattayken; ertesi günün paskalya bayramı olmasının ne önemi var hocam?
Bunu, Roma valisinin tereddütünü anlatırken neden söylediniz?
Bu yahudiler gecmis tarihte neyse bugünde o gecmiş te ne oldu ise gelecekte de aynısı olacak.Çok uğraşıyorlar ama yine biri çıkıp bunları yıkar hic bi sey olmazsa Allah dümdüz eder o derece zorluyorlar şanslarını
Siyonist israil devletinin kendi vatandaslarinin bile yarisindan fazlasi lanetliyor, hepsini ayni kefeye koymak yanlis
LANN BU YAHUDILER NE ADİİ ADAMLARMIŞ OFF YAA... hitler bişey bılıyomuydu yoksa TANRI hıtlere bu adılerı halettmi dedı orasını bılmıyom iştee... CELAL ŞENGÖR hocamız olsaydı konuyu baglardı ....🤣🤣
Sakin.
Hitler’e sempati duyanın sivrisinek kadar aklı yoktur.
Vay mübarek isa babam derdi 😅
Hz İsa a.s şikayet eden onun havarisi olamaz. Sahâbe-i Kiramın Peygamber Efendimizi şikayet etmesi düşünülebilir mi? Onun dışında ve Fatih Efendinin peygamberlere olan nahoş hitabeti çok güzel bir sohbet olmuş.
Hz ademin 1.oğulları birbirini öldürdüğüne göre insandan herşey beklenir...
Boyle bilgi deryasi insanlara hasret kaldik. Ortalik sarlatandan gecilmiyor.Ruhu sadolsun.
m s 600 yilina kadar mekke diye bir yer yoktu
Bütün dinler insan kurgusudur bence .
@@KASANİPACKING Dinler tarihinden hatta genel tarihten haberiniz yok sanırım. Tarih mesih iddiasıyla peygamber olduğunu söyleyen kişilerle doludur.Kutsal olduğu inanılan kitaplardaki çelişkilere girmiyorum bile, her şey çok bariz bence.
Hayır böyle bir benzetme olamaz Hz.isa hocanın deyişiyle al Yarabbi kavmin ne yaparsan yap demiş ya da öyle ima etmiş cümlesi çok yanlış Hz.Allah herseyden münezzehtir ne hz.isa ya ne de o kavme ihtiyaç duyar
Muthie
Hocam,siz yapmayın bari;Mirax olayı zamanı,kudüsün adı Eria,sadece s.mabedinin kalıntıları var,m.aksa diye bir yer yok.Aksa;uzak demektir ve mekkenin yakınlarında bir bahçenin içinde,insanların ibadet yaptığı bir yapıdır.Bir de,peygamberlerin,ismet sıfatı yoktur.Hata,kusur,yanlış yapmayan sadece yüce Allahtır.
Türkün peyğamberi nerde
allah israili qorusun.israil duşmanlarina olum olsun inşallahaaaaaah
Allah israili korusun fakat israil oğullarının belasını versin. Bugün ki devletiniz de yer bir olsun
Isa diye biri hiç var olmadi
Ne güzel yalanlar