Ölüden şefaat istenir mi Şefaat ya Rasûlallah demek caiz midir?

Поділитися
Вставка
  • Опубліковано 6 жов 2024

КОМЕНТАРІ • 121

  • @УсанМуратов-с4ы
    @УсанМуратов-с4ы 5 років тому +9

    Ulan hocaya ters konuşanlar ! Hoca doğru konuşuyor, siz dogru anlamıyorsunuz! Kıymetini bilin hocanın ! ! ! Allah sizden razı olsun hocam

  • @qaboosmanli2638
    @qaboosmanli2638 5 років тому +5

    Abdullah yolcu Hoca sen cok guzel insan guzel seyx guzel musluman, her konuda oyle cevap veriyorsunki ne şiş yanmiyo ne kebab

  •  2 роки тому +4

    Bu hoca ölüler duymaz kemik olmuştur diyor ya yalan söylüyor ya da cahildir. Bakın sahih bir hadiste ne geçiyor:
    “Hz.Peygamber (sallallahu aleyhi ve sellem) Efendimiz, Bedir savaşından ayrılacağı gece, müşrik ölülerinin atıldığı kuyuya doğru yürüdü. Sahabiler de peşinden yürüdüler. Sonunda kuyunun kenarına gelerek durdu:
    - Ey kuyuya atılanlar!
    diye seslendi. Sonra onların isimlerini babalarının isimleriyle birlikte birer birer saydıktan sonra:
    - “Sizler peygamberinize karşı ne kötü bir topluluktunuz! Sizler beni yalanladınız, başkaları ise beni tasdik edip doğruladılar. Siz beni yurdumdan çıkardınız, başkaları ise bana kucak açtılar. Siz benimle çarpıştınız, başkaları ise bana yardım ettiler. Şimdi Rabbinizin vaad etmiş olduğu azabı gerçekleşmiş buldunuz mu? Ben Rabbimin bana vaad etmiş olduğu zaferi gerçekleşmiş buldum.” buyurdu. Müslümanlar bu konuşmaya şaşırdılar.
    Hz.Ömer (r.a) :
    - “Ya Resulallah! Şu cansız cesetlere ne diye konuşursun?”
    Bunun üzerine Hz. Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem Efendimiz şöyle cevap verdi:
    - “Varlığım kudret elinde olan Allah’a yemin ederim ki, söylediklerimi siz onlardan daha iyi işitiyor değilsiniz. Ama onlar bana cevap vermeye güç yetiremiyorlar!” Buhari, Meğazi 8; Müslim, Cennet, 77.

    • @Ebu_Bera
      @Ebu_Bera Рік тому

      Müşrik sofi seni orda o taifeye özel bir durum yaşanıyor genelleme değil önce okuduğunuzu idrak edin kabirperestler

    • @recepyalcn9862
      @recepyalcn9862 4 місяці тому

      Duysa ondan yardımcı olmasinimi istoyrisun cahil adam

  • @mustafasensezer1515
    @mustafasensezer1515 8 років тому +1

    Mesut Sayak kardeşim! kimse ile
    polemiye girme,zira sen doğru yoldasın.Allah razı olsun.Selam ve dua ile

  • @fanidunya2697
    @fanidunya2697 2 роки тому +3

    Bir müslüman olarak seni anlayıb sana uyan kurtulur Allah ilminize bereket versin.

  • @meryemmente1430
    @meryemmente1430 4 роки тому +2

    Selamun aleykum ve rahmetullah aklı olan bu hocayı tarafsız olarak dınlemelı ve baş hocası olarak bılmelıdır ve tavsiye etmelıdır çünku vasat bır yol tutmaktadır,tecrubelerle ılımle konuşuyor, fevrıce ve cahılanelıkten uzakca hareket etmektedir ve dını anlatmaktadır. Allah cc razı olsun ve bu hocaların sayısını artırsın. Amın

  • @mirpasababayev4581
    @mirpasababayev4581 9 років тому +3

    İnsanlar, Allah-u Teâlâ’nın yolunda öldürülenler için: “Filanca öldü, dünyanın lezzeti ve nimeti ondan geçti.” derlerdi. Bunun üzerine Cenab-ı Hak bu ayet-i celileyi indirerek, onların hakiki manada diri olduklarını ve ölü olmadıklarını açıkladı.
    Şehitlerin ölü olmayıp diri olduğu hakikati Al-i İmran suresinde de şöyle beyan buyrulmaktadır: “Allah yolunda öldürülenleri sakın ölüler zannetmeyin! Bilakis onlar diridirler; Rab’leri katında rızıklanırlar. Allah’ın fazlından verdiği nimetlerle mutludurlar. Ayrıca, henüz kendilerine katılmamış olan şehit kardeşlerine de hiç bir korku ve keder bulunmadığı müjdesinin sevincini duymaktadırlar. Onlar, Allah’tan gelen bir nimet ve keremin müjdesi ile sevinirler. Muhakkak ki Allah-u Teâlâ müminlerin ecrini zayi etmez.” (Al-i İmran 169-171)

  • @reefaqu6005
    @reefaqu6005 4 роки тому +1

    Allahü teâlâ,
    (Evliyam şunlardır ki; ben anılırsam, onlar hatırlanır, onlar hatırlanınca ben anılırım) buyuruyor.
    ALLAH’ü Teâlâ buyurdu ki: "Evliyâmdan birine düşmanlık eden, benimle harb etmiş olur..." (Hadîs-i kudsî-Buhârî)
    Evliyâ görülünce, ALLAH’ü Teâlâ hatırlanır. (Hadîs-i şerîf-Hilyet-ül-Evliyâ).
    Resulullah efendimize, evliyanın alametleri sorulunca,
    (Evliya görülünce, Allahü teâlâ hatırlanır.) [İbni Mace, Hakim-i Tirmizi]

  • @therealityishere2461
    @therealityishere2461 7 років тому +1

    Pek çok ilim ehli tarafından nakledilen bir haberde, el-Utabî isimli zât şöyle anlatır:
    “Resulullah’ın (s.a.v) kabri yanında oturuyordum. Bir bedevi geldi ve:
    - Es-Selamü aleyke ya Resulâllah! Allah Teâlâ’nın şöyle buyurduğunu işittim: ‘Eğer onlar kendilerine zulmettikleri zaman sana gelseler de Allah’tan bağışlanmayı dileseler, Resul de onlar için istiğfar etseydi Allah’ı çok fazla affedici ve esirgeyici bulurlardı. (Nisa:64)’ Ben de günahlarımdan tövbe etmek için, Rabb’ime seni şefaatçi yaparak huzuruna geldim, dedi. Ardından şu şiiri okudu:
    Ey bu topraklarda yatanların en hayırlısı!
    Senin güzel kokun ve bereketinle bu vadi ve tepeler bereketlenip hoş oldu.
    Senin bulunduğun ve içinde her derde deva ile cömertlik ve kerem bulunan bu kabre canım kurban olsun.
    O anda beni bir uyku bastı. Rüyamda Hz. Resulullah’ı (s.a.v) gördüm. Bana:
    - Ey Utabî! Şu bedeviye yetiş ve kendisine Allah’ın onu affettiğini müjdele, dedi.”
    Benzer bir hadiseyi de Hz. Ali (r.a) de yaşamıştır. Kendisi şöyle anlatır: “Biz Resulullah’ı (s.a.v) kabr-i şerife koyduktan sonra yanımıza bir bedevi geldi. Kendisini Resulullah’ın (s.a.v) kabrine atarak toprağından başına toprak saçmaya başladı ve şöyle dedi.
    - Ya Resulâllah!
    Sen söyledin biz de sözünü işittik.
    Sen Allah’tan alıp anlattın, biz de senden öğrendik.
    Allah, sana indirdiği ayetlerin birinde şöyle buyurdu: ‘Eğer onlar kendilerine zulmettikleri zaman sana gelseler de Allah’tan bağışlanmayı dileseler, Resul de onlar için istiğfar etseydi Allah’ı çok fazla affedici ve esirgeyici bulurlardı.’
    Ben de nefsime zulmettim, sana geldim.
    Benim için istiğfar et!
    Bunun akabinde Resulullah’ın (s.a.v) kabrinden:
    - Allah seni affetti, diye bir ses geldi.
    İbn Kudame, el-Muğni, Beyrut, 1994, III, 394.
    ☆☆☆☆☆☆☆
    Medet
    Ashab-ı kiram Müseyletü’l Kezzab ile savaştıklarında: “Vay Muhammed! Vay Muhammed (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) diye çağırmayı adet edinmişlerdi. (İbni Kesir, El-Bidaye ve’n-Nihaye: 6/324)
    Hafız İbni Kesir (Rahimehullah) ın naklettiğine göre, Yemame vakıasında Müslümanların şiarı (nişanı) “Ey Muhammed! Bize yardım et” sözleriydi. (İbni Kesir, el-Bidaye ve’n-Nihaye:6/324)
    Şafii ulemasından Allame Şihab er-Remli (Rahimehullah)’a: “Bazı insanlar zorluklarla karşılaştıklarında ‘Ya Resulallah, Ya Şeyh’ gibi nidalarla, peygamberlerden, velilerden, alimler ve Salihlerden istiğasede bulunuyor (meded dileniyor)lar, bu caiz midir? Bu zatların, vefatlarından sonra bir iğase (yardım ve destek) leri var mıdır?” diye sorulduğunda, şöyle cevap vermiştir:
    “Resullerin, nebilerin ve velilerin, vefatlarından sonra da yardımları vardır. Çünkü Peygamberlerin mucizeleri ve velilerin kerametleri ölümlerinden sonra kesilmez.
    Zira birçok sağlam hadis-i şeriflerde varid olduğu üzere “Peygamberler kabirlerinde diridirler, namaz kılarlar.” (Ebu Ya’al, El Müsned, No: 3425,6/147; İbni Hacel, el-metaibul-aliye, No: 3452,3/269)
    Dolayısıyla onların (peygamberlerin) yardım mucizelerinden sayılır. Şehitler de diridirler, gündüz gözüyle aşikare kafirlerle harbettikleri açıkça görülmüştür. Velilerin yardımı ise onların kerametidir.” (Fetave’r-Remli, İbni Hacer El-Haytemi’nin El-Fetave’l-Kübra’sının hamişi-, 4/382; El-Fetave’l-Hayriyye,- ibni Abidin’in el-Ukududdürriyye fi tenkihi’l Hamidiyyesinin hamişi-, 2/279-280; Tehanevi, Ahkamu’l Kuran, 3/67; nebhani, Şevahidü’l-Hak, sh:113)
    Görüldüğü üzere Peygamberimizi kastederek “Şefaat Ya Resulallah” diyerek nida etmek meşrudur.
    Bakın Hulefa-i Raşidin’den Hazreti Ebubekir ve Ömer (Radıyallahu anhuma) ne yapıyorlar:
    Resulüllah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) vefat ettiği zaman Hazreti Ebubekir (Radıyallahu anh) bu acı haberi duyduktan sonra, Resulüllah (Sallallahu Aleyhi Ve Sellem)’in yanına gelerek yüzünü açtı, üzerine kapanarak hem öptü, hem ağladı ve: “Babam ve anam sana feda olsun; diri iken de, ne kadar tatlısın! Ya Muhammed! (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) Rabbin katında bizleri hatırla ve her zaman senin kalbinde olalım.” (Ahmed B. Hanbel, Müsned, No: 25899, 10/44-45; ‘Iraki, Tahricü ehadisi’l-İhya, no: 4382, 9/382)
    Ahmed b. Hanbelin aynı rivayetinde Kadı Iyaz’ın “Eş-Şifa” adlı eserinde, Kastlani’nin “el-Mevahib”inde, Gazali’nin “İhya”sında, İbnu’l Hac’ın “El-Medhal” eserinde Hazreti Ömer (Radıyallahu anh) hakkında da buna benzer bir nakil yapılmıştır. O naklin son bölümü şöyledir:
    “Ya Resulallah! Anam Babam sana feda olsun! Sen ki yaşadığın müddet az bir zaman olmasına rağmen sana tabi olanlar, yaşlı ve uzun ömürlü olan Nuh (Aleyhisselam)’a tabi olanlardan daha çoktur.”
    Hazreti Ebubekir ve Hazreti Ömer (Radıyallahu anhuma)’nın sözlerine dikkat edilirse Resulüllah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)e tekrar tekrar çağrıda bulunmuştur
    Yemame vakasında yani Rasulullah s.a.v’in vefatından sonra harpte zorlanınca
    -Ey Muhammed yetiş…diye bağıran tüm sahabe dinden çıkmış ki,bu rivayeti İbn-i Kesir naklediyor.Buhari’nin edebi Müfned kitabında nakledildiği üzereayağı uyuştuğunda çözülmesi için en sevdiği insanın adını söylemesi kendisine telkin edildiğinde
    ‘’Ya Muhammed’’dediği anda bağlardan kurtulmuş gibi rahatlayan,İbn-i Ömer,bir rivayet İbn-i Abbas gibi büyük sahabe hepsi yoldan çıkmış Haşa esas bu büyüklere sapıttı diyenin kendisi sapıtmış,neymiş;
    Ölüden istenmezmiş,peki diriden istenir mi?
    Ölüde diride bir şey yaratmadığına göre ne fark var?Esas diriden istenir diyen şirke düşer,çünkü dirinin bir şey yapmaya gücü var demesi olur. Oysa Allah yaratmasa dirinin de gücü olmaz.Yaratırsa ölünün ruhuna da bu gücü verebilir.Zaten esas insan ruhtur.Beden onun aletidir.
    İşte bu Resulüllah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) in vefatından sonra yalpan tevessül ve nida (çağrı)dır.
    Beyhaki ve ibni Şeybe (Rahimehullah)ın rivayetlerine göre Hazreti Ömer (Radıyallahu anh) ın hilafeti sırasındaki kuraklık ve kıtlık olmuştu. Ashabtan Haris oğlu Bilal (Radıyallahu anh) Resulüllah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)in kabrinin başına vararak: “Ya Resulallah! Ümmetin için Allah’dan yağmur iste, onlar helak olmak üzereler” dedi…
    ☆☆☆☆☆☆☆
    - Zehebi bu kıssayı Ebu Bekir b. Ebi Ali’nin rivayeti olarak İbnul-Mukri’den nakletmiştir. Bu rivayete göre İbnu’l-Mukri şöyle demiştir:
    “Ben, Taberani ve Ebu’ş-Şeyh Medine-i Münevvere’de bulunuyorduk. Vakit bizi sıkıştırdı, o günü aç geçirdik. Yatsı vakti olunca ben Resulullah’ın kabrinin yanına gittim ve: ‘Ey Allah’ın resulü! Aç kaldık’ dedim. Taberani bana: ‘Otur (bu şikayetinden sonra), mutlaka bir yerden ya rızık veya ölüm gelir’ dedi. Sonra ben ve Ebu’ş-Şeyh ayağa kalktık, o esnada biri kapıya geldi. Yanında iki zenbil dolu yiyecek tutan iki delikanlı vardı. Dedi ki: “Siz beni Resulullah’a şikayet ettiniz. O da rüyama geldi ve size ikramda bulunmamı istedi.” (Zehebi, Siyeru A'lâmi'n-Nübelâ, müesseset’ur-risale, 1405/1985, 16/400-4001; Tarihu’l-İslam, Beyrut, 1407/1987, 27/39)

    • @bulentyldrm9649
      @bulentyldrm9649 7 років тому

      nino nani o kadar uzun meselelere değinmeye gerek yok, ayetel kürsüde onun izni olmadan kim şefaat edebilir buyuruyor yüce Allah, yani karar merci rabbimizdir ve peygamberimizin şefaatini yine rabbimizden dileriz, doğrusu budur

  • @dumanbulut7837
    @dumanbulut7837 8 років тому +4

    İbni Kesir: Ve öyle bir günden sakının ki, o gün kimse kimseden yana bir şey ödeyemez, kimseden bedel kabul olunmaz, şefaat fayda vermez ve yardım olunmaz.

    • @tolgacigdem2266
      @tolgacigdem2266 7 років тому +1

      duman bulut kardeşim bu yazdığının tamamı Kuran ayetidir.Keske ibni kesir değilde Allah yazsaydın

    • @hllibrhm
      @hllibrhm 5 років тому +2

      Adamın ibni kesirin mealinden buraya yazdığını anlamadınız mı gerçekten :)

    • @sadecemusluman4350
      @sadecemusluman4350 3 роки тому +1

      @@hllibrhm ibn Kesir Mısırlı eski bir alimdir. Meali olamaz

    • @hllibrhm
      @hllibrhm 3 роки тому +3

      @@sadecemusluman4350 baya önceden yazmışım. İbn kesirin tefsirinden alıntı yapmış. Tefsirinde Türkçe meali anlamında dedim.

    • @sadecemusluman4350
      @sadecemusluman4350 3 роки тому +1

      @@hllibrhm doğru akhi

  • @faydalimlumatlar4507
    @faydalimlumatlar4507 8 років тому +2

    Ayrıca Hz. Peygamber'in
    vefatından sonra, kabri başında O'nun şefaatini, duasını ve istiğfarını
    istemek, hiçbir İslâm âlimine göre meşru değildir. Böyle bir şeyi dört mezheb
    imâmı ve mezheblerin ilk fakîhleri de belirtmemişlerdir. Bunu sâdece son
    zamanlarda çıkan bâzı âlimler söylüyor. Bunlar bir de Utbî 'den (Ebû Abdillâh Muhammed b. Ahmed b. Abdilâziz
    el-Utbî (255/869) : Endülüs'lü âlim ve Mâliki fakîh. Mâliki fıkhına dâir
    eserleri vardır. Endülüs'te vefat etmiştir (Ziriklî, A'lâm V/307). ), bir bedevinin Hz. Peygamber'in kabrine gelip
    yukarıda kaydettiğimiz Nisa sûresinin 64. âyetini okuduğuna şâhid olduğu, sonra
    rüyasında Cenâb-ı Hakk'ın bu bedeviyi affettiğini gördüğü şeklindeki bir
    hikâyeyi naklediyorlar. Fakat böyle bir rivayeti, sözleriyle insanlara fetva
    verilen rehber mezheb müctehidlerinden hiçbirisi zikretmemiştir. Bu hikâyeyi nakledenler
    ise destekleyici herhangi bir şer'î delil getirememişlerdir.
    Eğer kabri başında Resûlüllah'ın duası, şefaati ve istiğfarını talep etmek
    meşru olsaydı, şüphesiz sahâbe-i kiram ve hakkıyla onların yolundan gidenler
    bunu diğerlerinden daha iyi bilip daha önce tatbik ederlerdi ve İslâm ulemâsı
    mutlaka böyle bir şeyi naklederdi. İmâm Mâlik'in şu sözleri ne kadar hoştur: «Bu ümmetin sonunu, ancak
    ve ancak evvelini ıslâh eden şey düzeltebilir... Bana bu ümmetin evvel
    gelenlerinden ve rehberlerinden böyle bir şeyi yaptıklarına dâir hiçbir bilgi
    ulaşmadı».
    Şimdi
    böylesi bir imâm, seleften hiç kimsenin yapmadığı bir şey olduğu halde, nasıl
    olur da seleften herhangi bir zâttan nakledilmemiş bir din ortaya koymaya
    kalkışır ve müslümanlara - vefatlarından sonra- peygamberler ve sâlihlerden
    dua, şefaat ve istiğfar talep etmelerim emredebilir?!

  • @renasozdemir7255
    @renasozdemir7255 5 років тому +4

    Şefaat allahın mülküdür lütfen kimse allahın mülkünü kafasına göre dağıtamaz haddini bilin

  • @tevhidadalet6072
    @tevhidadalet6072 7 років тому +13

    Allah'ın azabından peygamber bile kurtaramaz (Zümer19) Allah'tan başka şefaatçi yoktur (Enam51,70,Secde4)Şefaat kabul edilmez(Bakara48,123,254) Şefaat fayda vermez (Sebe23) O gün kimse kimseye yardım edemez (İnfitar19) Allah hükümde ortağı bulunmayandır (Kehf26) Şefaat hakka şahitliktir(Zuhruf86)güzel sözdür(Taha109) Doğruyu söylemektir (Sebe23)

    • @tevhidadalet6072
      @tevhidadalet6072 7 років тому +1

      İsa Nebinin Allah'ın birligine tanıklık etmesi,Muhammed Nebinin benim halkım kuranı terk etti (Furkan33) demesi birer şefaattir. hakka şahitliktir.

    • @halilibrahimtuncer444
      @halilibrahimtuncer444 4 роки тому +1

      Şefaat Var Mı, Yok Mu? Kur'an'a Ve Peygamberine Soralım...
      Bâtılın sesinin hoperlörle verildiği ve yüksek çıkarıldığı günümüzde, hak yoldan ayrılıp hevâlarına tâbi olan bid'at ehli mezhepsizlerin inkar ettiği Kur'ani hakikatlerden birisi de 'Şefaat' kavramıdır.
      Bu tür kutup ayıları, geçmişten beri yapageldikleri kokuşmuş bir yöntem olarak, kafirlerle alakalı şefaat ayetlerini alıyorlar ve bu ayetleri iman etmiş olan Müslümanların üzerine monte ederek, şefaatin varlığına delil teşkil eden onlarca ayet ve hadisi inkar edip yok sayma cür'etini gösterebiliyorlar.
      İslamiyette, amel bölünebilir, ancak iman bölünemez! Her Müslüman, akâidle alakalı maddelerin tamamına istisnasız olarak inanmak zorundadır. Bu maddelerden birini bile inkar etmek, kişiyi ebedi olarak Cehennemde tutmaya yetecektir.
      Ehli Sünnet uleması, büyük günah işleyenleri bile tekfir etmemişlerdir.
      Ancak aynı alimler, Kur’an’ın bir tek ayetini bile inkar edenin kafir olduğunda icmâ etmişlerdir.
      Bugün de, bu ilimlerden ve alimlerden mahrum kalmış olan cahil Müslümanların en çok inkar ettiği ayetlerin başında, şefaatle alakalı olan ayetler gelmektedir.
      Tarihte görülmüş ve bâtıl bataklığına gömülmüş olan her sapık fırka gibi, günümüzdeki modernistler, hadis inkarcıları ve mezhepsizler de, şefaati inkar ederken bazı ayetlere dayandıklarını(!) iddia etmişler ve kendi sorunlu inanışlarını Kur’ân’a söyletmeye çalışmışlardır.
      Şimdi bu Şefaati inkar edenlerin, inkara delil olarak aldıkları ayetlere bakalım:
      “Kimsenin kimseden faydalanamayacağı, kimseden şefaat kabul edilmeyeceği, kimseden bir fidye alınmayacağı ve yardım da görülmeyeceği bir günden kendinizi koruyun.” (Bakara 48)
      Nesefi'nin, Ruhu’l Beyan tefsirinde zikredildiğine göre Yahudiler: “Biz İbrahim ve İshak'ın torunlarıyız. Bu sebeple Allah’ü Teala, onların bizim hakkımızdaki şefaatlerini kabul eder.” dediklerinde, onların bu iddialarına karşı bu ayeti celile geldi ve hak din İslam’a girmedikleri takdirde haklarındaki hiçbir şefaatin kabul olmayacağını bildirmiştir.
      Yani kafire şefaat yok! Siz, İslam’a inanmıyorsunuz! Son şeriata ve son Peygamberine inanmadığınız ve tâbi olmadığınızda da, geçmişteki hiçbir Peygamberin şefaati sizi azaptan kurtarmaya yetmeyecektir.
      Sözde delil aldıkları bir başka ayete bakalım gelin:
      “Sizi Sekar’a sokan şey nedir? Dediler ki, ‘Biz namaz kılanlardan değildik! Yoksulu da yedirmezdik. (Allah’ın ayetlerini inkara) girişenlerle birlikte biz de dalmaktaydık. Ceza gününü de yalan saymaktaydık. Ta ki o kesin gerçek bize geldi!’ Artık şefaatçilerin şefaati fayda vermeyecektir.” (Müdessir 42-48)
      İlimsiz ve mealci Müslüman, tam bu ayetleri okurken son kısmı cımbızla çekiyor ve bir müçtehid edasıyla hükmü yapıştırıyor: '
      Bakın! Şefaat diye birşey yok!'
      Ve bu dalaletiyle, bir çırpıda şefaati delillendiren onlarca ayeti ve hadisi inkar etmiş olup dinden çıkıyor…
      '(Allah’ın ayetlerini inkara) girişenlerle birlikte biz de dalmaktaydık. Ceza gününü de yalan saymaktaydık.' diyor ayette bahsi geçen adamlar. Ayetlerle alay edenler ve hesap gününü yalanlayanlar Müslüman olabilir mi? Müslüman olmayana şefaat edilebilir mi?
      Görüldüğü üzere bu gibi ayetler hep, İslam’a inanmayan kafirlerin şefaat ve yardım göremeyeceğini delillendiriyor. Kur'an'ı Ehli sünnet alimleriyle okumazsanız, böyle sapmalara çok yerde şahit olursunuz elbet!
      KUR'AN'DA ŞEFAATİN DELİLLERİ
      Yevme izin lâ tenfauş şefâ'atu illâ men ezine lehur rahmânü ve radıye lehû kavlâ
      "O gün, Rahmân'ın izin verdiği ve sözünden hoşlandığından başkasının şefaati fayda vermez." (Tâhâ 109)
      Allah Teala, bu hükmünde, hesap günü sözünden hoşnut olduğu ve şefaate izin vereceği birilerinin olduğunu beyan ediyor.
      “O’nun izni olmadıktan sonra, hiçbir şefaatçi şefaat edemez.” hükmünde ise, kendisinden izinsiz ve bağımsız olarak hiçbir hatır sahibinin kimseye aracı olamayacağı hakikatini mühürlüyor. (Yunus 3)
      “Rahman’ın huzurunda söz almış olanlar dışında, hiç kimse şefaat edemeyecektir.” haberinde ise, o gün huzurunda bazılarını hatır ve söz sahibi yapacağını müjdeliyor. (Meryem 87)
      Bir başka ayette de, “Onlar Allah’ın razı olduklarından başkasına şefaat etmezler.” buyurarak, amellerinden razı olmadığı kullarına şefaat edecek kimse çıkmayacağını bildiriyor. (Enbiya 28)
      Yine, her gün okuduğumuz Âyet’el Kürsî’de Mevla Teala:
      “Menzellezî yeşfeu indehû illâ biiznih...” - “O’nun izni olmadan şefaat edecek olan kimdir?” buyurmaktadır.
      Günde 5 vakit kıldığımız namazın ardından okuduğumuz Kur'an'ın bu en kıymetli ayeti de, ahirette şefaatin var olduğuna bir delildir. Çünkü bir şeyin izne bağlanmış olması, izin verilmesi halinde o şeyin mümkün olduğunu gösterir.
      Bunu bir temsille yakınlaştırayım:
      Hafta arası tüm işçiler çalışır. Ancak patronun izin vermesi halinde birkaç işçi tatile çıkabilir. Bu izin, o iş yerinde tatile çıkmanın var olduğunun bir delilidir.
      Şefaati inkar eden mezhepsizler, bundan böyle Âyet'el Kürsî okumayı da bıraksınlar!
      Hükmüne inanmadıkları bir ayeti neden okuyorlar ki?
      “Göklerde nice melek vardır ki, Allah, dilediği ve razı olduğu kimseler için izin vermedikçe onların şefaati hiçbir işe yaramaz.” ayetinde ise Rabbimiz, meleklerinin dahi izin verdiği kimselere şefaatçi olacağını haber veriyor. (Necm 26)

    • @halilibrahimtuncer444
      @halilibrahimtuncer444 4 роки тому

      @@tevhidadalet6072 Bir delil de Yusuf suresinden verelim;
      "(Oğulları) dediler ki: Ey babamız! (Allah'tan) bizim günahlarımızın affını dile! Çünkü biz gerçekten günahkârlar idik."
      "(Yakub:) Sizin için Rabbimden af dileyeceğim. Çünkü O çok bağışlayan, pek esirgeyendir, dedi." (Yusuf 97-98)
      Soru 1: Yakub aleyhisselam’ın oğulları Allah'tan af dileyemiyorlar mı ki, babalarından, Allah ile aralarında şefaatçi olmasını istiyorlar?
      Soru 2: Bu aracılık, yani şefaat imkansız olsa, Allah'ın Peygamberi oğullarını kandırıpta, 'Sizin için Rabbimden af dileyeceğim' der mi hiç!?
      Soru 3: Okuduğum bu iki Kur'an ayeti, bize oğullarını aldatan bir Peygamberi mi methediyor(!)? (Hâşâ ve kellâ)
      Şefaati delillendiren ayetleri anlattıktan sonra, şimdi de şefaati emreden ayetlere bakalım;
      (Parmaklarını gözlerinden çek ey reformist! Güneş çok güzel!)
      ŞEFAATİ EMREDEN AYETLER
      “O halde onları affet, onlar için istiğfarda bulun.” (Âl-i İmran 159)
      “Onlar için Allah’tan bağışlama dile. Şüphesiz Allah çok bağışlayandır, çok merhamet edendir.” (Nur 62)
      “(Sana gelen kadınların biatlarını kabul et ve) onlar için Allah’tan bağışlanma dile. Şüphesiz Allah, çok bağışlayandır, çok merhamet edendir.” (Mümtehine 12)
      “Hem kendin hem mü’min erkekler ve mü’min kadınlar için mağfiret dile.” (Muhammed 19)
      Kafanı kaşımaya başlama hemen! Bu kez tek soru soracağım:
      Eğer Şefaat diye bir şey olmasaydı, Allah'ımız, bu kadar ayetle Resûlüne bunu emreder miydi?
      VELİLERİN ŞEFAATİ
      “Ümmetimden bazıları var ki büyük bir cemaate, bazıları vardır ki bir kabileye, bazıları vardır ki bir guruba, bazıları da vardır ki tek bir kişiye şefaat eder ve Cennete girmelerini sağlar.” (Tirmizi, Kıyamet 11)
      ŞEHİTLERİN ŞEFAATİ
      “Kıyamet günü üç grup şefaat edecektir; Peygamberler, alimler ve şehidler.” (İbni Mace, Zühd 37)
      “Şehid, ailesinden yetmiş kişiye şefaat eder.” (Ebu Davud, cihad 28)
      KÜÇÜK YAŞTA ÖLEN ÇOCUĞUN ŞEFAATİ
      “Küçük yaşta ölen çocuğa, “Cennete gir” denilir. Fakat o Cennetin kapısında durur, kızgın ve öfkeli bir şekilde beklemeye başlar ve: ‘Annem ile babam yanımda olmadıkça girmem’ der. O zaman meleklere: “Onun anne babasını da onunla birlikte Cennete koyun” denilir." (Müslim, Birr, 154; İbni Mace, Cenaiz, 58; Heysemi, mecmau’z Zevad, nr. 18551)
      SALİH MÜSLÜMANLARIN ŞEFAATİ
      “Şefaatim, ümmetimden büyük günah işleyenler içindir. Bir adamın ateşe atılması için emir verilir. Giderken (dünyada) susadığı zaman su vermiş olduğu adama rastlanır, onu tanır ve ona:
      ‘Benim için şefaat etmeyecek misin?’ der. Adam: ‘Sen kimsin?’ diye sorar. O da: ‘Ben sana falan gün su içirmedim mi?’ diye sorar. Öbürü bunu tanır ve (Allah nezdinde) onun için şefaatte bulunur. Adam da böylece geri çevrilir ve Cennete gider.” (Tirmizi, kıyamet 11)
      Şefaatle alakalı bu kadar ayet ve hadisi inkar ederek Allah ve Resûlünün yolunu terkedip nefislerinin hevâsına tâbi olan küçük beyinlere ithafen, söz ustası Öğretmenimizle bitirelim; (Övgüler ve selam üstüne olsun!)
      "Vallahi ben, vefatımdan sonra Allah'a şirk koşmanızdan korkmuyorum, fakat nefislerinize uymanızdan korkuyorum." (Buhârî - Tecrîd-i sarîh: 661)
      (Not: Bu son hadis, aynı zamanda, ümmeti şirkle itham edip, kanı, malı ve namuslarını helal sayan Necd’li Muhammed ibni Abdülvehhab’a, kendi ağabeyinin yazdığı reddiyesinde kullandığı hadis-i şeriftir.)
      “(Resûlüm) De ki: “Amelce en çok ziyana uğrayan; iyi iş yaptıklarını sandıkları hâlde, dünya hayatındaki çabaları kaybolup giden kimseleri size haber verelim mi? Onlar, Rab’lerinin ayetlerini ve O’na kavuşacaklarını inkâr eden, böylece amelleri boşa çıkan, o yüzden de kıyamet gününde amelleri için bir terazi kurmayacağımız kimselerdir." (Kehf 103-105)

    • @halilibrahimtuncer444
      @halilibrahimtuncer444 4 роки тому

      @@tevhidadalet6072 ŞEFAATLE ALAKALI HADİS-İ ŞERİFLER
      Hadis inkarcıları, her ne kadar hadisleri reddedip Resûlullah ve sahabelerini yalanlasalar da, işlerine gelen hadisleri kullanmaktan da geri durmuyorlar!
      Halbuki bu sefih adamlar sünneti inkar ediyor ve Peygamberimizin öğretmenliğini de reddediyorlar.
      Sözde şefaatin olmadığına delil olarak öne sürdükleri hadis şudur:
      “Ey Resulullah’ın kızı Fatıma! Sen de kendini Allah’tan satın almaya çalış; zira senin için de bir şey yapamam.” (Buharî, Vesâyâ 11; Tefsir (26) 2; Müslim, İman 348-352.)
      Efendimiz (aleyhisselâtü vesselam)’dan, Fatıma anamıza yönelik sadır olan bu sahih haber, şefaatin olmadığını bildirmez; aksine çalışmayana, amel etmeyen ve nefsini Allah'tan satın almayana şefaatin olmadığını beyan eder!
      Resulullah'ın, kendi akrabasına, halasına, kızı Fatıma ve eşi Aişe’ye hitaben söylediği buna benzer ifadelerin hikmeti ise; Allah’a karşı bir hüsnü edebin ifadesi olduğu gibi, şımarıklığı önlemek, bazı veli makamındaki yakınlarına güvenenlere ders vermek, kendini şefaat makamında gören ve sağa-sola şefaat dağıtan bazı saf dil kimselerin bu yanlışlarına gönderme yapmak, son sözün Allah’a ait olduğuna işaret etmek ve başkalarına güvenerek ibadette gevşeklik yapmanın sakıncasına dikkat çekmek gibi hakikatleri ders vermeye yöneliktir.
      Eğer bu böyle anlaşılmaz ise, şefaatle alakalı yukarıda zikredilen ayetlerin ve aşağıda zikredilecek olan hadislerin tamamı inkar edilmiş olur ki, bu apaçık küfürdür! Kafirlerse ebedi olarak Cehennemdedir!
      Şimdi şefaatle alakalı olarak, son Peygamberin beyanlarına geçelim;
      PEYGAMBERLERİN ŞEFAATİ
      Ebu Hureyre'nin bildirdiğine göre Peygamberimize: “Rabbinin seni Makam-ı Mahmud’a (övgüye değer bir makama) yükselteceği ümit edilir.” (İsra 79) ayetinde zikredilen Makâm-ı Mahmud'dan sual edildi. Resulüllah (sallallahu aleyhi ve sellem): “Bu şefaattir!” diye cevap verdi." (Tirmizi, Tefsir 17 nr. 3136; Beyhaki, Şuabü’l-İman, nr. 300)
      “Ey falan! Bize şefaat et, ey falan bize şefaat et' diyecekler. Sonunda şefaat etme işi bana kalacak. İşte makâm-ı Mahmud budur.” (Buhari, Tefsir 11; zekat 52)
      "Kıyamet günü en önce ben şefaat edeceğim." (Müslim)
      "Her Peygamber, kendi ümmetine şefaat edecektir." (Buhari, Tefsir 18)
      "Şefaatime en layık olan, bana en çok salavât okuyandır." (Tirmizi) (Nerde o 'boşuna salavât getirmeyin' diyen ergenler? Mazlumu getirin bana!)
      "Eshâbımı kötüleyenden başka, herkese şefaat edeceğim." (Buhari) (Şiiler ayvayı yedi!)
      "Sırf beni ziyaret için gelen, Allah’ın izniyle şefaatime kavuşur." (Müslim) (Aman İbni Teymiye duymasın! Ziyarete haram diyor zira!)
      KUR’AN’IN ŞEFAATİ
      “Kur’an-ı Kerim’i okuyun! Çünkü Kur’an, onu okuyanlara kıyamet günü şefaatçi olarak gelecektir.” (Müslim, Müsafirun 252)
      “Kim Kur’ânı okur, ezberler, helal kıldığı şeyi helal kabul eder, haram kıldığı şeyi de haram kabul ederse, Allah o kimseyi Cennetine koyar, ayrıca hepsine Cehennem şart olmuş bulunan ailesinden on kişiye şefaatçi kılar.” (Tirmizi Kur'an 13, nr. 2905)

    • @sahismayl9753
      @sahismayl9753 4 роки тому

      Selamun Aleykum o zaman Sahabiler Peyğamberin (s) vefatından sonra onun kabrine gelib ya Resulallah(s) benim için mağfiret dile diyerken müşrük oldular?? İbn Kesir Nisa 64 ayetin Tefsiri İmam Tabari Nis 64 tefsiri.

  • @muratcelik2244
    @muratcelik2244 Рік тому

    Bana dua edermisiniz hocam.

  • @abdusselamalnc7458
    @abdusselamalnc7458 2 роки тому

    Dua ibadettir.

  • @greywolf910
    @greywolf910 4 роки тому +1

    Hocam Selamun Aleykum. Bir kaynakta Allah Resulü s.a.v şehit olmuştur buyruluyor. Yahudi kadın tarafından Zehirlenmesine sebep olan kuzu eti olayından dolayı

  • @USER-po5jg
    @USER-po5jg 5 років тому

    aferin sene hocam

  • @ergin5802
    @ergin5802 5 років тому +1

    Kaynak nedir ? Hikaye gibi anlatiyorsunuz . Kuran da şefaat kavramı sizin anlattiginiz gibi değil,kaynak nedir ?

  • @akakyel
    @akakyel 3 роки тому

    Giriş de okunan Kur'an-ı Kerim'i kim okuyor yardımcı olur musunuz

  • @УсанМуратов-с4ы
    @УсанМуратов-с4ы 5 років тому +1

    Hoca nereli ? Memleketi nere? Ben kazakistan' dan geleceyim ders almaya. Adresini bilen biri varmı?

    • @artsanat9360
      @artsanat9360 5 років тому +2

      Adresi: Cehennemin en kötü yeri olan en aşağı tabaka.

    • @civileng6076
      @civileng6076 3 роки тому +2

      @@artsanat9360
      Allah’a vermek olacağın cevabını şimdiden hazırla!!!

    • @artsanat9360
      @artsanat9360 3 роки тому

      Adres:Cehennemin en altı.

    • @artsanat9360
      @artsanat9360 3 роки тому

      @@civileng6076 Hazırım ben. Sen kendine bak hz müşrik!

    • @civileng6076
      @civileng6076 3 роки тому

      @@artsanat9360
      Allah seni ahirette hocan edip yüksel ile haşretsin

  • @abdulqahharazrbaycan4509
    @abdulqahharazrbaycan4509 6 років тому

    Salam aleykum hocam.Ya Rasulullah mənimçün dua et demək nədən şirk?ölü dua edə bilmirsə deməli Bunu edən ölünü Allah səviyyəsinə kaldırmış?Məsələn:mən Allah rəsulunun kabri başında dedim:Ya rasulullah bana dua et...Sən də bana diyon ki sən müşrik oldun .soruyorum:Allah rəsulunu nərədə Allaha ortak koştum?Allah azzə va cəllənin hansı sıfərini Allah rəsuluna verdim? Sizin məntiqivizə görə əgər mən bir ağacı çağırsam müşrik olacam?Bana deyirsiz ağac eşitmiyo nədən onu çağırdın?

    • @MustafaAydn-hk2nr
      @MustafaAydn-hk2nr 6 років тому

      dediklerin kuranda açıkça yazıyor müşriklerde aynı bunları söylemiş biz ortak koşmadıkki biz allahtan istedik sadece aracılar koyduk demişler güzel kardeşim.

  • @hausmeisterwohnung1040
    @hausmeisterwohnung1040 11 років тому

    Hocamis birseyi unutdu. Schaykh Sulayman bin Nasir al Alwaan, diyorki, birisi uzaktan Safaat dilese o kafir olur.

    • @therealityishere2461
      @therealityishere2461 7 років тому

      Hausmeister Wohnung
      Pek çok ilim ehli tarafından nakledilen bir haberde, el-Utabî isimli zât şöyle anlatır:
      “Resulullah’ın (s.a.v) kabri yanında oturuyordum. Bir bedevi geldi ve:
      - Es-Selamü aleyke ya Resulâllah! Allah Teâlâ’nın şöyle buyurduğunu işittim: ‘Eğer onlar kendilerine zulmettikleri zaman sana gelseler de Allah’tan bağışlanmayı dileseler, Resul de onlar için istiğfar etseydi Allah’ı çok fazla affedici ve esirgeyici bulurlardı. (Nisa:64)’ Ben de günahlarımdan tövbe etmek için, Rabb’ime seni şefaatçi yaparak huzuruna geldim, dedi. Ardından şu şiiri okudu:
      Ey bu topraklarda yatanların en hayırlısı!
      Senin güzel kokun ve bereketinle bu vadi ve tepeler bereketlenip hoş oldu.
      Senin bulunduğun ve içinde her derde deva ile cömertlik ve kerem bulunan bu kabre canım kurban olsun.
      O anda beni bir uyku bastı. Rüyamda Hz. Resulullah’ı (s.a.v) gördüm. Bana:
      - Ey Utabî! Şu bedeviye yetiş ve kendisine Allah’ın onu affettiğini müjdele, dedi.”
      Benzer bir hadiseyi de Hz. Ali (r.a) de yaşamıştır. Kendisi şöyle anlatır: “Biz Resulullah’ı (s.a.v) kabr-i şerife koyduktan sonra yanımıza bir bedevi geldi. Kendisini Resulullah’ın (s.a.v) kabrine atarak toprağından başına toprak saçmaya başladı ve şöyle dedi.
      - Ya Resulâllah!
      Sen söyledin biz de sözünü işittik.
      Sen Allah’tan alıp anlattın, biz de senden öğrendik.
      Allah, sana indirdiği ayetlerin birinde şöyle buyurdu: ‘Eğer onlar kendilerine zulmettikleri zaman sana gelseler de Allah’tan bağışlanmayı dileseler, Resul de onlar için istiğfar etseydi Allah’ı çok fazla affedici ve esirgeyici bulurlardı.’
      Ben de nefsime zulmettim, sana geldim.
      Benim için istiğfar et!
      Bunun akabinde Resulullah’ın (s.a.v) kabrinden:
      - Allah seni affetti, diye bir ses geldi.
      İbn Kudame, el-Muğni, Beyrut, 1994, III, 394.
      ☆☆☆☆☆☆☆
      Medet
      Ashab-ı kiram Müseyletü’l Kezzab ile savaştıklarında: “Vay Muhammed! Vay Muhammed (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) diye çağırmayı adet edinmişlerdi. (İbni Kesir, El-Bidaye ve’n-Nihaye: 6/324)
      Hafız İbni Kesir (Rahimehullah) ın naklettiğine göre, Yemame vakıasında Müslümanların şiarı (nişanı) “Ey Muhammed! Bize yardım et” sözleriydi. (İbni Kesir, el-Bidaye ve’n-Nihaye:6/324)
      Şafii ulemasından Allame Şihab er-Remli (Rahimehullah)’a: “Bazı insanlar zorluklarla karşılaştıklarında ‘Ya Resulallah, Ya Şeyh’ gibi nidalarla, peygamberlerden, velilerden, alimler ve Salihlerden istiğasede bulunuyor (meded dileniyor)lar, bu caiz midir? Bu zatların, vefatlarından sonra bir iğase (yardım ve destek) leri var mıdır?” diye sorulduğunda, şöyle cevap vermiştir:
      “Resullerin, nebilerin ve velilerin, vefatlarından sonra da yardımları vardır. Çünkü Peygamberlerin mucizeleri ve velilerin kerametleri ölümlerinden sonra kesilmez.
      Zira birçok sağlam hadis-i şeriflerde varid olduğu üzere “Peygamberler kabirlerinde diridirler, namaz kılarlar.” (Ebu Ya’al, El Müsned, No: 3425,6/147; İbni Hacel, el-metaibul-aliye, No: 3452,3/269)
      Dolayısıyla onların (peygamberlerin) yardım mucizelerinden sayılır. Şehitler de diridirler, gündüz gözüyle aşikare kafirlerle harbettikleri açıkça görülmüştür. Velilerin yardımı ise onların kerametidir.” (Fetave’r-Remli, İbni Hacer El-Haytemi’nin El-Fetave’l-Kübra’sının hamişi-, 4/382; El-Fetave’l-Hayriyye,- ibni Abidin’in el-Ukududdürriyye fi tenkihi’l Hamidiyyesinin hamişi-, 2/279-280; Tehanevi, Ahkamu’l Kuran, 3/67; nebhani, Şevahidü’l-Hak, sh:113)
      Görüldüğü üzere Peygamberimizi kastederek “Şefaat Ya Resulallah” diyerek nida etmek meşrudur.
      Bakın Hulefa-i Raşidin’den Hazreti Ebubekir ve Ömer (Radıyallahu anhuma) ne yapıyorlar:
      Resulüllah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) vefat ettiği zaman Hazreti Ebubekir (Radıyallahu anh) bu acı haberi duyduktan sonra, Resulüllah (Sallallahu Aleyhi Ve Sellem)’in yanına gelerek yüzünü açtı, üzerine kapanarak hem öptü, hem ağladı ve: “Babam ve anam sana feda olsun; diri iken de, ne kadar tatlısın! Ya Muhammed! (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) Rabbin katında bizleri hatırla ve her zaman senin kalbinde olalım.” (Ahmed B. Hanbel, Müsned, No: 25899, 10/44-45; ‘Iraki, Tahricü ehadisi’l-İhya, no: 4382, 9/382)
      Ahmed b. Hanbelin aynı rivayetinde Kadı Iyaz’ın “Eş-Şifa” adlı eserinde, Kastlani’nin “el-Mevahib”inde, Gazali’nin “İhya”sında, İbnu’l Hac’ın “El-Medhal” eserinde Hazreti Ömer (Radıyallahu anh) hakkında da buna benzer bir nakil yapılmıştır. O naklin son bölümü şöyledir:
      “Ya Resulallah! Anam Babam sana feda olsun! Sen ki yaşadığın müddet az bir zaman olmasına rağmen sana tabi olanlar, yaşlı ve uzun ömürlü olan Nuh (Aleyhisselam)’a tabi olanlardan daha çoktur.”
      Hazreti Ebubekir ve Hazreti Ömer (Radıyallahu anhuma)’nın sözlerine dikkat edilirse Resulüllah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)e tekrar tekrar çağrıda bulunmuştur
      Yemame vakasında yani Rasulullah s.a.v’in vefatından sonra harpte zorlanınca
      -Ey Muhammed yetiş…diye bağıran tüm sahabe dinden çıkmış ki,bu rivayeti İbn-i Kesir naklediyor.Buhari’nin edebi Müfned kitabında nakledildiği üzereayağı uyuştuğunda çözülmesi için en sevdiği insanın adını söylemesi kendisine telkin edildiğinde
      ‘’Ya Muhammed’’dediği anda bağlardan kurtulmuş gibi rahatlayan,İbn-i Ömer,bir rivayet İbn-i Abbas gibi büyük sahabe hepsi yoldan çıkmış Haşa esas bu büyüklere sapıttı diyenin kendisi sapıtmış,neymiş;
      Ölüden istenmezmiş,peki diriden istenir mi?
      Ölüde diride bir şey yaratmadığına göre ne fark var?Esas diriden istenir diyen şirke düşer,çünkü dirinin bir şey yapmaya gücü var demesi olur. Oysa Allah yaratmasa dirinin de gücü olmaz.Yaratırsa ölünün ruhuna da bu gücü verebilir.Zaten esas insan ruhtur.Beden onun aletidir.
      İşte bu Resulüllah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) in vefatından sonra yalpan tevessül ve nida (çağrı)dır.
      Beyhaki ve ibni Şeybe (Rahimehullah)ın rivayetlerine göre Hazreti Ömer (Radıyallahu anh) ın hilafeti sırasındaki kuraklık ve kıtlık olmuştu. Ashabtan Haris oğlu Bilal (Radıyallahu anh) Resulüllah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)in kabrinin başına vararak: “Ya Resulallah! Ümmetin için Allah’dan yağmur iste, onlar helak olmak üzereler” dedi…
      ☆☆☆☆☆☆☆
      - Zehebi bu kıssayı Ebu Bekir b. Ebi Ali’nin rivayeti olarak İbnul-Mukri’den nakletmiştir. Bu rivayete göre İbnu’l-Mukri şöyle demiştir:
      “Ben, Taberani ve Ebu’ş-Şeyh Medine-i Münevvere’de bulunuyorduk. Vakit bizi sıkıştırdı, o günü aç geçirdik. Yatsı vakti olunca ben Resulullah’ın kabrinin yanına gittim ve: ‘Ey Allah’ın resulü! Aç kaldık’ dedim. Taberani bana: ‘Otur (bu şikayetinden sonra), mutlaka bir yerden ya rızık veya ölüm gelir’ dedi. Sonra ben ve Ebu’ş-Şeyh ayağa kalktık, o esnada biri kapıya geldi. Yanında iki zenbil dolu yiyecek tutan iki delikanlı vardı. Dedi ki: “Siz beni Resulullah’a şikayet ettiniz. O da rüyama geldi ve size ikramda bulunmamı istedi.” (Zehebi, Siyeru A'lâmi'n-Nübelâ, müesseset’ur-risale, 1405/1985, 16/400-4001; Tarihu’l-İslam, Beyrut, 1407/1987, 27/39)

  • @fatmanurpolat37
    @fatmanurpolat37 4 роки тому

    Ey cemaat cübbeli Ahmeti dinleyin onda doğrular peygabber aşkı sahabe sevdası 88.4 lale gülde size iki çihan sadeti yaşatır nurlandırır ehli sünnet yolunda olursunuz yaşar yaşatırsınız sohbetlerini dinlerseniz

    • @ufuk7633
      @ufuk7633 4 роки тому

      Fatmanur Polat musriklere cubbeli

  • @yolumuztevhid7459
    @yolumuztevhid7459 5 років тому

    Nisa 64 muminləre değil ,,munafıklara aitdir şeyh,caşma . Tefsirlere bak

  • @abdulqahharazrbaycan4509
    @abdulqahharazrbaycan4509 6 років тому

    Hocam belə anladım ki sizə görə ölünün eşitməsinə inanmaq şirk?Lakin bu bir abtalkık şirk yok burda..

  • @seko05hh
    @seko05hh 8 років тому +1

    mübarek hocada ne gür sakal varya

    • @tolgacigdem2266
      @tolgacigdem2266 7 років тому

      Kavanoz Dipli Dünya sakal Ebu lehebde de vardı ve ateizmin babası darwin de sakalliydi bilmem anlatabildim mi

    • @seko05hh
      @seko05hh 7 років тому

      Tolga Cigdem ama yakisiyor bu adama

    • @seko05hh
      @seko05hh 7 років тому

      Tolga Cigdem eksigi yok fazlasi var

    • @selamiyldrm2655
      @selamiyldrm2655 4 роки тому +3

      @@tolgacigdem2266 onlar bile sakallı düşün artık.. karı gibi sakalsız olanlara ne demeli..

  • @ergin5802
    @ergin5802 4 роки тому

    Kuran başka söylüyor, bu adam başka konuşuyor. Neye inanacağız kardeşim.

    • @artsanat9360
      @artsanat9360 3 роки тому

      Gerçek (hakikat) senin Rabbinden gelendir. Sakın şüphelenenlerden olma (ayet)

  • @AbdullahAbdullah-wr8gz
    @AbdullahAbdullah-wr8gz 3 роки тому

    Yaxşı qəldin ortada körladın. Böyük şirktə üzür yoxtur. Cahil olsa belə. Cünki qizli olan küfürlərdən deyil, hansı ki üzürlü ola bilər. Asludin məsəlsidi

  • @halilcakc9266
    @halilcakc9266 5 років тому

    Bu hoca kimdir ya. İlim ve delil ile konuşmuyor mantık ile konuşuyor.
    Şefaatin anlamını bi açiklasin. Caiz diyen herkese ALLAH Azze ve Celle hidayet etsin. AMİN

  • @ahmettarik9312
    @ahmettarik9312 4 роки тому

    Allah hepimizi hidayet nasip etsin Abdullah hoca hakikati anlatmış Allah ayeti kerimede bana dua edin bnddn işte diyor hoca anlatıyor yorumlar yazıyorsunuz hiç bir ilminiz yok hoca hakkında konuşuyorsunuz kiminiz hocanın sakalindan konuşuyorsunuz masaallah Allah herkese böyle sakal nasıl etsin bu nasıl bir hazımsızlık Allah bizlere hidayaet etsin

  • @yorumcuyorumcu2941
    @yorumcuyorumcu2941 8 років тому

    hocaya yalan diyenler bu yalandır soylesin böylesin diyene kadar açıklama getirse ayet hadis olarak okuruz ama sadece bu yalancıdır vs konusmanın bir anlamı yok

    • @MustafaAydn-hk2nr
      @MustafaAydn-hk2nr 6 років тому

      allahın bilmediği bir şeyi allaha başka biri aracılıgla bu kul güzel kul yarabbi diyerek araya torpil koyarak şefaat istemek güzel kardeşim sence mümkünmü o kadar ayet var ne yapcaz bak bir arkadaş yazmış yorumlar rica ediyorum bir bak aklı olan herkez anlar eminmi anlıcaksın akıl öyle büyük bir nimekti akılsıza hiç bir şey farz değil. selametle güzel kardeşim

  • @xqaniliyev6135
    @xqaniliyev6135 9 років тому

    Sən başlasan üz qırxmağa sabun çata bilməz
    Heç saqqalıvun sıxlığına yun çata bilməz
    Bəh-bəh bu gözəl surətə meymun çata bilməz
    Yoxdur bu gözəllikdə sənə tay yekə saqqal
    Gəl etmə bizim dinimizi zay yekə saqqal.

    • @adrinalin84
      @adrinalin84 8 років тому +3

      ay kafir sakqala isteza edirsen, ay cindir

    • @qurabaqrib3014
      @qurabaqrib3014 5 років тому +2

      İmamlarinda saqqalı.belə olub ay donqili

  • @Kanturali
    @Kanturali 10 років тому +1

    İslamda böyle bi sakal şekli varmı acaba sorun hocaya ? beline kadar uzatmış

    • @Kanturali
      @Kanturali 10 років тому

      Bir tutam degilmiydi o sakal ? bu en az 5 tutamdir sakal boyle mi olur

    • @heliumsheyho7744
      @heliumsheyho7744 10 років тому +1

      sakalin uzunlugunda kotu bir shey yok kotu olan 1 tutamdan kisa olmasi uzunluk 4 tutamda olur

    • @moonwalk747
      @moonwalk747 8 років тому

      sakal konusu ıhtılaflıdır kardeşim bir tutatmda olabilir istersen daha asagıda veya daha kısada ıhtılaf adabını unutma ınsaallah Selamun aleykum

    • @tolgacigdem2266
      @tolgacigdem2266 7 років тому

      BehnanEnis sakal islamin alameti değildir bunu kaz kafanıza sokun.Sakal fıtrat olarak erkeğin yüzünü koruyan ve erlik vasfını ayan eden bir yaratılış özelliğidir. isteyen uzatır isteyen keser bunda bir beis yoktur.Sakalli olmak dinine birşey katmadigi gibi sakalsız olmakta birseyi eksiltmez.Ama kalben iman etmemiş gösteriş riya yapanlar sakalı bir halt sanırlar Allah ıslah etsin

    • @Kanturali
      @Kanturali 7 років тому

      bende eleştiriyorum farkındaysan

  • @xqaniliyev6135
    @xqaniliyev6135 9 років тому

    pox yemə