Ders Notları • Cuma günü “Atatürk ve Din” konusu, üyelere özel olarak tartışılacaktır. Konuya hocanın “Türkçe İbadet, Türkçe Kur’an ve Cumhuriyet İdeolojisi, Bir Kur’an Şairi M. Akif” isimli eserlerinden hazırlanılabilir. • Tanrının varlığı sorunu esas itibariyle tanrının adaleti sorunu ile bitişiktir. Tanrının adaleti meselesini tartışmadan tanrının varlığını kanıtlamanın pek bir anlamı olmaz. • Felsefe yapmak, felsefe tarihinden bağımsız mümkün olamaz. • Felsefe ve sanatın da havarileri de vardır. • Ulemanın büyük çoğunluğu “İlk kıyas yapan iblistir.” demiştir. (onları topraktan, beni ateşten yarattın.) Selefiler Aristotelesçi mantık ve kıyası haram ettikleri için ulema şeytanın kıyas yapmasıyla bu kadar ilgilenmiştir. (Bknz. İbn-i Teymiyye- Süyûtî) • Tanrı tasavvuru şeytan tasavvurundan ayrılmaz. Kötülük olmadan iyilikten söz edemezsiniz. • Aristoteles teolojisi platon teolojisi olmadan anlaşılamaz. Platon teolojisi Yunan bilincinin bir anlamda aynasıdır. Bu nedenle Platon’un yapıtlarını Yunan bilincini kavramak bakımından da çok önemlidir. • Tanrı üzerine muhayyile dışında ussal olarak akıl yürütüldüğünü bildiğimiz ilk toplum Yunan toplumudur. • İmgelemin/düşlemin tanrı-şeytan betimleri esas itibariyle bir çözümleme değeri taşımaz. Çözümlemenin ortaya çıkması için yazının ortaya çıkması lazım. Yazı yoksa çözümleme yoktur. • Kur’an ve hadislerdeki tanrı üzerine metinler analitik metinler değil, düşlemsel metinlerdir. Betimlemedirler. Kavramdan çok imgedirler. Orada tanrı üzerine ussal bir düşünme bulamazsınız. • Platon’un “Devlet” kitabı esas itibariyle teokratik bir cumhuriyettir. • Kelam ilmi, nassın söylediklerini akla uygun hale getirmeye ya da akıl dışılığını savunulabilir kılmaya çalışmaktadırlar. (konuşan-işiten-bilen tanrı) • Felsefe ve kavram, kültürüyle birlikte yaşar. • Tanrının akılla irtibatlandırılmasının insanlık tarihi bakımından çok zaman aldığını düşünenlerdenim. • Kelam uleması, ulemanın felsefi konularla uğraşan kısmıdır. • Kur’an’da “Allah” akıllı bir ilah olarak mı yoksa kudretli bir ilah olarak mı betimlenir? • Müslüman halklar akılı bir tanrıya mı yoksa kudretli bir tanrıya mı ihtiyaç duymaktadır? • Akıl öne çıkınca şefkat azalır. • Okuduğumuz düşünürleri sevmek zorunda değiliz. • İslam dünyasında kendisine inanılan tanrı akıllı bir tanrıdan ziyade kudretli bir tanrıdır. • Sunniler ussal teoloji yapmayı becerememişlerdir çünkü kâdir bir tanrıyı akıllı bir tanrıya dönüştürme isteği duymamışlardır. • Tanrı kudretten akla doğru ilerlemiştir. • Şeytan önceleri aklı temsil eder. Akıl ile zeka arasında bir ayrım yapıldığında aklın tanrıya zekanın şeytana doğru devindiğini görürüz. • Dindar bilinç “Allah” imgesini o kadar sahipleniyor ki “Tanrı” kavramına geçemiyor. • Tanrı doğuda, şiirlerde vardır. Düşüncede solar. • Prometheus, önceden görebilen demektir. • Şeytan usu temsil eder o nedenle tanrının us sahibi olmasına gerek yoktur. • Tanrının adaleti sorunu iki kavramı tartışmadan mümkün değildir: Psyke (Nefs), Akıl. • Nefs ve us tanrının özü olmak itibariyle tanrısaldır. • Ahlakı mümkün kılan akıldır. Tanrıda akıl yoksa tanrı saf kudretse tanrıdan adalet bekleyemeyiz. • Doğada bir düzen varsaymadan tanrı üzerine konuşulabilir mi? • Tanrı yaptıklarını bir bilinçle yapıyorsa eylemlerinin arkasında bir amaç saklıdır. Hikmet tanrının bilinçli eylemlerinin adıdır. (Tanrının hikmetinden sual olunmaz.) • Tam bir akıllı tanrı hala üretilemedi. • Deizm bir düşünme biçimi değil, bir yadsımadır. Reddettikleri bakımından değerlidir, kabul ettikleri bakımından değil. • “Tanrı her şeyin değil sadece iyinin nedenidir.” -Platon (Tanrı kötünün nedeni olamaz. İslam anlayışında hayır da şer de Allah’tandır.) • “Tanrılar ne biçimden biçime giren büyücülerdir ne de sözlerinde ya da işlerinde yalanla bizi yolumuzdan şaşırtan varlıklardır.” -Platon (Platon bunları, Homeros ve Hesiodos’un şiirlerinden anlatılan düşlemsel tanrıyı devletten uzak tutmak için anlatıyor.) • Ortaçağda teoloji üzerine konuşulanların çoğu Platoncu bu uslamlamaların yanından geçmez. • Ortak tinin çalışma biçimi ile inanç biçimi aynıdır. O yüzden siyaset yapmak biraz teoloji yapmak demektir. • İktidar partisi, tanrının evreni nasıl yönettiğini düşünüyorsa kendileri de ülkeyi öyle yönetiyor. (akıldan ziyade kudret) • Doğuda güçlü olmazsanız (kudret) kimse sizi ciddiye almaz. • “varlığın özünü seyre dalmış insan, gözlerini insanların küçük işlerine çevirmeye, onlarla dalaşmaya, onlara hınç ve düşmanlık beslemeye vakit bulamaz. Gözlerini diktiği sonsuz ve değişmez varlıkların birbirlerine zarar vermeden aklın ve düzenin yasalarına uyduklarını görür. Onları taklit etmeye, onlara benzemeye çalışır. Bir insanın hayranlıkla bağlandığı şeylere özenmemesine imkan var mı? İşte tanrısal bir düzenle yaşayan filozof da bir insanın olabileceği kadar düzenli ve tanrısal olur.” - Platon (Yasalar) • Platon, filozofu bir derviş gibi tasvir eder. • Kavram yavaş ilerler. • Dindar bilinç evrendeki yasalılığı anlayıp, inançlarını ona göre gözden geçireceğine tam tersine inançlarına göre bir bilim anlayışı üretmeye çalışıyorlar inançlarını koruyacak şekilde dünya bilgisini bozuyorlar. • “Tanrılar vardır Tanrılar var ama insanların işlerini küçümsüyorlar, umursamıyorlar, aldırmıyorlar denilemez.” -Platon • “Bizi yıkan akılsızlık ile adaletsizlik ve aşırılık. Kurtaran ise akılla birlikte adalet ve ölçülülük. İşte bunlar tanrıların kuvvetleri içerisinde bulunur.” -Platon • Doğada zeka ile bedensel hacim arasında bir karşıtlık vardır. (İnsanlarda da böyledir.) Kadınlar erkeklerden daha zekilerdir çünkü bedensel olarak erkekler olarak güçlü değillerdir. Hayatta kalma mücadelelerinde kaslarından yardım alamadıkları için zekayı kullanma gereksinimleri ortaya çıkmıştır. • “hiç kimse tanrıları kurbanlarla aldatamaz.” Platon’un dindarları eleştirisi. • Antik Yunanlar'da bildiğimiz anlamda din adamı yok sadece devlet adına törenlerde yaşlılar biraz gönüllü biçimde görev alıyorlar. • Tanrı ile devlet, din ile doğa, evren ile yeryüzü arasında kopmaz bir bağ vardır. P yüzden kötülüğün temeli tanrının evreni yönetmesinde akıllı bir yönetim sahibi olması. Bu tanrının bütün iyiliklerden sorumlu olması anlamına geliyor. Kötülük ise; maddeye yakın, idelere, tanrıya, göğe uzak olandır. (Doğa ve madde) • Platon’da ruh ve akıl tanrısal, öfke ve arzu güçleri bedene ait kabul ediliyor. Beden öfke ve arzu gücüne bağlı olduğu için aşırı ve ölçüsüz dolayısıyla akıldan ve adaletten uzaktır. Doğuda böyle değildir. Doğuda tanrı akıllı olduğu için değil kudretli olduğu için adaletin temelinde kudret vardır. (Doğu halklarının kötüleri dövebilecek bir güce ihtiyacı vardır.) • Adaletin temelinde öç alma duygusu vardır. Türk siyasetinde “adalet” adıyla kurulan partiler intikam partileridir. AP, Menderes ve 3 bakanın öcü, AKP 28 Şubat’ın öcü. • Öç için akla değil güce ihtiyaç vardır. Us varsa öce ihtiyaç kalmaz. • İyi ve kötü fayda ve zararın tümel olanıdır. Fayda eylemde ortaya çıkar, kavrama gelirse iyi olur. Faydalı ve zararlı ya da iyi ve kötünün analizi ussal eylemlerde olur. İnsan olmasaydı iyi ve kötü olmazdı. İyi ve kötüyü tartışmak için tanrıyı ve şeytanı dışarda bırakmak zorundasınız. İyi ve kötünün anlam bulduğu tek yer insan bilincidir çünkü insan arada ve derede olandır. (usu ve bilinci vardır ve bu usu ve bilinci taşıyan bedeni vardır.) Tanrıyı varsaymadan da iyiyi ve kötüyü varsayabiliriz. • Doğada iyi ve kötü olur mu? El-cevap: Aslanın ceylanı yemesi ceylan (türü) için bile kötü değildir. • Agamemnon’un karısı Klytaimnestra imiş sayın hocam. Öneri Eserler • Goethe-Faust Nihat Üner çevirisi (1992-Açı yay.) • Dante-İlahi Komedya • Platon-Devlet (2-7-10. Kitaplar) • Platon-Yasalar(6 ve 10. Kitaplar)
Ben de felsefeye ilgi duyan,kapasitem kadar faydalanmaya çalışan bir ev kadınıyım...ama bu mecralarda görünür olmaktan çekiniyorum çünkü bir kesim "boş işler"le uğraşmakla itham ederken başka kesim de" boyumuzu aşan işlerle"uğraşmakla itham ediyor.Yine de bıkmadan usanmadan anlamaya , öğrenmeye,gayrete devam👍..
Tebrik ederim sizi. Benim üniversite mezunu arkadaşlarım değil felsefe ile ilgilenmek gazete haberlerinin başlıklarını okumaktan ileri gidemediler. Bunun boş yada dolu olduğuna yada boyunuzu aşıp aşmadığına karar verecek olan sizsiniz. boşverin başkalarını
Sadece ♥️’mi bırakıyorum, kıymetli hocamıza, başka ne yapılabilir ki🌷yıllardır arayıp bulamadığım ortamlar, kendi adıma, 18 yaşından sonra 60 yaşıma kadar yurt dışındayım, kendi ana dilimde bu kadar hep hasretini için için çektiğim söyleşiler, ömrünüze sağlık, iyiki varsınız.. hep bizimle olun, bizi bırakmayın hocamız, memleketimiz için gerçekten kıvanç duyduğumuz düşünürsünüz... sevgili hocam düşünmek nasıldır bunun üzerinde değinenbilirmisimiz , günlük hayatta kaçırdığımız konu.. iki defa dinledim, dinlemelere doyamadım , saygılarım ile..
Hocam çok teşekkür ederim bu harikulade dersiniz için. Bu akşam da sayenizde yaşamın günlük kaygılarından uzaklaşıp düşüncelere daldık, bizzat hakikat arayışındaki dertlerimizle baş başa kaldık. Kapanışta söylediklerinizden beş sene önce başımdan geçen ve hiç unutamadığım bir olayı yeniden anımsadım. Ve derste işlediklerinizden aldığım ilhamla, naçizane bu mısralar bir anda döküldü içimden. Paylaşmak istedim. Kedim ağzında yavru bir serçeyle geldi bahçeye Evdeki büyükler buyurdu kuşu kurtar diye Sadece şahitlik ettim, keza benim mücadelem değildi olan Arada kaldım, ne tanrıydım ne şeytan Merhameti öne sürüp güçlüyü güçsüzden ayırdılar Kınadılar beni, kediye ceza vermeyecek misin diye yargıladılar Ödül verdim ona, onlardan intikam almak için Sonra odama çekildim, ağladım için için Neydi iyilik, neydi kötülük? İnsandım, insandılar...
Hocam muhendis eğitimli, pazarlama ,satış üzerine yıllarca kariyer yapmış, felsefe ile hiç alakası olmamamış biri olarak, size hayranlığımı sunar ve saygılarımı gönderirim. Videolarınızı bir kere değil, birkaç kere izliyor, bilgilenme keyfine doyamıyorum 👏👏👏
Hocam hiç bir videonuz beni bu kadar sarsmamıştı ...psikolojik seans gibi bir şey bu... videoyu henüz bitirmedim ilk önce kader ve talih üzerine başlıklı olan videoyu izledim ki ,zaten konular bir birine çok yakın.. kader hakkında düşünen herkesin varacağı yer burasıdır Tanrı ve kötülük sorgulaması. Bugüne kadar ki en korktugum kendime itiraf edemedigim şeylerle yüzleştirdiniz dolayisiyla karnıma yumruk yemiş gibi izliyorum . İyi ki varsınız❤ o kadar değerlisiniz ki sizi yalnış anladığmız her konuda bile bize bi şeyler katıyor ve öğretiyorsunuz bu yüzden üslubunuz geç ve düşünüp konuşmanız bunu bilinçli bir şekilde bizim için yapıyorsunuz çok teşekkür ederim ❤
Sayın Dücane Hocam, yayınlarınızı bir süredir ilgiyle takip ediyorum.Ele aldığınız konularla çok büyük bir ihtiyaca cevap olduğunuz için çok teşekkür ediyorum. Sizin gibi objektif, zor ve hassas konulara değinebilecek cesaret ve bilgiye sahip , müstesna bir akıldan , çok önemli ve kadınların hiç geçmeyen yarası olan “Kuran’ın ve İslam’ın KADIN’a bakışı, bir insan olarak yaratılmış olan kadının, erkeğin malı gibi algılanmasının sebepleri neler veya kimlerdir ?Bu durumun Tanrı’nın adaleti ile çelişkisi vb.” konularını dinlemeyi, konu ile ilgili kişisel fikirlerinizi de kısmen de olsa paylaşmanızı kendim ve tüm kadın takipçiler adına istiyor , bu konu ile ilgili video yayınlamanızı çok rica ediyorum. 🙏🏼Saygılar, hürmetler.
Hocam sizi elimde örgüm mil dürterken sevgiyle hürmetle takip ediyorum lise mezunu ellisini geçmiş felsefeyi seven ilgi duyan ev hanımı olarak ✨😊💝 siz bizim kıymetlimizsiniz ( Adanalı bir grup bayan )🧿💫🥰 Adana’da birkaç sene önce verdiğiniz derste sizi yakından görme şerefine nail olmuştuk🌹 saygıyla
ne güzel insanlar var ben aranıza yeni katıldım ama çok geç kaldıgımın farkına vardım tteşekür ederiz hocam deyerli bilgileriniz için 55 yaşından sonra üniversite okursak ancak yetişecegiz böyle
Üstad,sizin hakkınızda-sizin söyleminizle ikinci el yazılanlar yok ;o yüzden şahsım sizi izlemeye başladığım zamanları çok iyi hatırlıyorum şöyle demistım kendime ,üstadı iyi anlayabilmek için önce yazdıklarını okumalıyım -kitaplarınızı -bazılarını defalarca -okudum .Onları basıl ış tarihlerine göre tasnif edip hem de...Simdiyse geriden geriden ,sakin ve hazla ,hazmetmek çabasıyla dinliyorum;Bir eğitimci olarak insan dikkatinin ne kadar kısa sürdüğünü bildiğim halde şahsınızı saatlerce izlemek büyük keyif... Emeğize sağlık,ömrünüz bereket, Selâm ile...
Hikmet ve cinsellik yazınız, nisa süresini izahınız, sinan cananla sohbetinizde sinan beyi kibarca egonuzun altına almanız vb sebeplerle sizi şahsi olarak sevmiyorum . Sizle çay içmek bile istemem hocam ama kitaplarınızı okuyup videolarınızı dinlemeye devam ediyorum. Kendimle, kimliğimle kavga etme cesaretini bana veren yazarlardan biri de sizsiniz hatta .Size teşekkür ederim. Tam da insanlar tarafından bu şekilde algılanmak istiyorsunuz sanıyorum gerçekten de benim açımdan öyle oluyor tekrar teşekkürler kolaylıklar diliyorum.
Yeni bir öğrenciniz olarak (sadece bir aylık) beynimin yorulduğunu itiraf etmekte bir sakınca görmüyorum. Sesinize, soluğunuza, bizi bilgilendiren beyninize sağlık. Gözlerimi, kulaklarımı ayırmadan izlediğim bir program oldu. Sağlıcakla kalın.
Sn.Hocam,Tanrı konusunda sorduğunuz soru gerçekten önemli... Hayatımızın her anına soktuğumuz,gelecegimizi Tanrı bilinciyle şekillendirmeye çalıştığımız, hayatımızda ne kadarda zorluklarla karşılasakta şu konuyu atlıyoruz bence, Tanrının bize verdiği en değerli şey olan Akılı O nun adına taşıdığımızı ekseriyetle unutuyoruz. Dolayısı ile Tanrının kudreti insanı akılsiz da yaşatmaya muktedirken bize verilen bu imtiyaz ve özgürluk alanı akılla değil güç ile kapatmaya çalışıyoruz.. Sonuç olarak Aklın olmadığı yerde ne İlah olur nede güç... Akıllı Tanrı tasviri yapılan her eylemin hafızasında yerleşsede mücadele alanımız gene akla karşı oluyor.. Aklın, güçlü olmanın baş aktörü olduğunu bilerek hayat tanzim etmek güçlü Tanrı nında gerçekliğini ortaya koyar diye düşünüyorum... Akılli bir ,babam,akıllı bir annem olmasını istediğim gibi Tanrının temsilcisinin Kainatta akıl olduğuna inananlardanım.. Saygılar..
Selam olsun Dücane hocam. Yorumlara bir bakıyorum, benden yaşça büyük fazlasıyla insan var ve yakarış içerisindeler sizi sonradan keşfettikleri için, felsefeyi geç keşfettikleri için. Hayatımın 16. yılında felsefe ve sizin gibi değerli insanları dinleyerek, bilgi toplayarak değerlendirdiğim için şükür etmem, kendimi tebrik etmem yerinde olacaktır. Saygılar ve sevgilerle, esen kalın...
Dücane Bey, çok şey söylemek istiyorum ama kısa tutayım, uzun sevmiyorsunuz:) Emekleriniz, aklınız, sağlığınız daim olsun da sizi hep dinleyeyim. İşim varsa eve gelir gelmez alıyorum laptopu yanımda geziyorum evde, olduğum yerde açıp dinlemeye devam ediyorum. İyi ki varsınız.. Lütfen bırakmayın bizi🙏🏽
Bayanların belki daha az katılması bu sebepledir. Akşam bu saatlerde kendimize en az vakit ayirabildigimiz zamanlar oluyor.Ama şimdi rahatlıkla dileyeceğim. Emeğinize sağlık
saygımız var. koşup gidip açıyoruz hocayı dinlemeye başlıyoruz üç dakika geçmiyor ki ciyak bir reklam. kitaplarını okumayı sürdürüyorum videolarının tamamını elden gecirmeyi aklıma koydum. ahmet aslan Ionna kucuradı gibi değerleri şimdilik beklemeye aldım. gülü seven dikenine katlanır ama bu üç dakikada bir ciyak reklamdan sıkılmaya başladım. saygıyla selam ile
İhtiyaç duyduğumuz Tanrı’yı sipariş ediyoruz. Ben bilinmek isteyen ve iyi niyetli ve gayretli insanlara kendini ikram eden “iyi bir tanrı” sipariş etmiştim. Aynı zamanda tanrıyı her nasılsa öyle bilmeyi istedim. Vardığım sonuç Tanrı’nın iyi olmak zorunda olmadığı. Tasavvurumuzdaki tanrıyı mutlak kabul ediyoruz ama mukayyedin mutlakı kavraması kategorik olarak mümkün değil. Zaten insanın trajedisi imkansızın peşinde koşmaya mecbur olması. Bu nedenle, tanrının bazı insanlarda onu bilme ihtiyacı yarattığı halde bu ihtiyacın karşılığını yaratmamış olması onun iyi olmadığını gösteriyor. Ne mutlu tasavvurundan memnun olana!
ben allah'a inanıyorum ve her zaman iyiliği emreder rabbime şükürler olsun bizleri iyiler ordusuna kattığı için önemli olan benim allah'a olan inancım gerisi hikaye allah'a inanmayan önce kendine baksın
Teşekkür ederim emeği geçen herkese.Felsefeye dair pek bir bilgim ve merakım yoktu.Simdi ,özellikle kafası çalışan öğrencilerime mutlaka felsefik metinler okuyun çok şey kazanırsınız ,diyebiliyorum.Cok sağ olun hocam.
A-''İYİLİK-KÖTÜLÜK'' HUSUSU : 1-Hocam, çok derin bir mevzu şu iyilik-kötülük konusu.Bu sıkıntılı konuya hiç girmeyeyim diyordum, ama genel anlamda da olsa, bazı tespitler yapmaya çalışmam gerektiğini hissettim sorumluluk olarak. 2-Aslında, İYİLİK ve KÖTÜLÜK kavramları, tüm diğer ontolojik kavramların üzerinde, en soyut ve genel kavramlardır, dolayısıyle, bence, sayısız alt-bileşen kavramların analizini gerektirir, ki bu kapsamı nedeniyle de, tahlil edilmesi en zor kavramlardır. 3-Yani, ahlaki iyilik ve kötülük´ün ne anlama geldiklerini anlayabilmek için, varlık-yokluk, ışık-karanlık, ruh-nefs, vb. tüm kavramların anlaşılması gerekir öncelikle. 4-Fakat, peşinen, iyilik ve kötülük kavramlarının en temelde kesinlikle FITRAT(=yaratılış) ve HULK(=huy, seciyye) kavramları ile bağlantılı olduğunu düşünmekteyim.Mesela, Tanrı´nın bir fıtratı(=yaratılışı=yapısı) ve hulku(=huyu, seciyesi) olmadığı için, bir AHLAK´ı da yoktur. 5-Dolayısıyle, ahlaki iyilik ve kötülük kavramları, Tanrı´dan ziyade, insanın fıtratı ve hulku ile bağlantılıdır, daha doğrusu, Tanrı, ahlaki iyi ve kötüyü, insanın fıtratına ve hulkuna göre anlamlandırır.Tanrı, ayetlerde iyiliği sevdiğini ve emrettiğini söylüyor, ama hiçbir ayette ''Tanrı bizatihi iyidir ya da ahlaklıdır'' demiyor.Fakat, bilhassa, mealen ''Tanrı takva üzredir'' ve ''Tanrı mümindir'' ibarelerini kullanıyor. 6-O halde, öncelikle, şu fıtrat ve hulk kavramlarını irdeleyip anlamaya çalışmak gerekir.Ve bu iki kavramı düşünmeye başlamış bulunuyorum, sonraki yazıma kadar, sağlıcakla ve dua ile :)
Benim de sonuçta yaşım 57 ye dayandı Tıp eğitimi sebebiyle de bu konulara hiç giremedim ancak her zaman uğraşanlara da hep gıpda etmişimdir. Neredeyse 50 yıllık birikiminizi bizlerle paylaştığınız için çok teşekkür ediyorum.
Çok teşekkür ederim hocam emeğinize sağlık. Bu arada hocanın son 2 dakikada yaptığı tirada doyamayanlar için CNN TÜRK te 2017 senesinde Gündem özel programına çıkmıştı hocam orda insan neden kötülük yapar başlığı altında müthiş bir program yapmıştı defalarca izlemişimdir o programı her dakikası durur notlarımda onu şiddetle tavsiye ederim.
Hocam,tek kelimeyle mükemmel,anlatımınız uslubunuz valla bu kadar olur.Harika bir öğretmensiniz,merak ettiğim bulmak, öğrenmek için çabaladiğim ne varsa sizin sayenizde öğreniyorum, ağzınıza yüreğinize sağlık mübalağa değil gerçekten sabaha kadar izlerim teşekkürler 🥰🙋
Yuutup yayınlarınızdan önce tüm külliyatınızı dinleyen ve okuyan biri olarak :) itiraf ediyorum ki, bazen sırf yorumları okumaya geliyorum. :) Eğlenceli oluyor. Saygılar
4 роки тому+24
Faust ve İlahi Komedya denince bir de arkasından Milton'ın Paradise Lost'u üzerine de bir bahis bekledim. John Milton kitabın başında "Tanrının işleyişini size haklı çıkaracağım" gibi bir laf ettiği için ("to justify the ways of God to men") ve şeytanı (Lucifer) bilinçli olarak çok güçlü olarak betimlediği için bu mevzuda dikkate değer diye düşünüyorum. Umuyorum başka bir videoya kısmet olur. Kötülük sorunu malum, hep özgür irade sorunuyla beraber tartışılageliyor ve tartışma buna mukabil "neden cehennem var", "tanri alîm ise nasıl özgür irade var (veya var mı)" gibi sorular tarafından gasp ediliyor. O toplara çok girmemeniz keyifli olmuş. Sevgiler. ~Paradise Lost'un ismini niye Türkçe yazmıyorsun kardeşim diye soran olursa: orada Türkçeye çevrildiği ismi "Kayıp Cennet" çıkarılan tek mânâ değildir. "Cennet Yenildi" gibi bir anlam da çıkar, cennetin güçlerinin cehennemin güçlerine nazaran zayıf resmedildiği bir olay örgüsünde bu, yazarın kasıtlı yaptığı bir kelime oyunudur. O anlam kaybolmasın diye orijinal ismini kullanıyorum.
DERSİN SORULARI - Kötülük olmadan iyilik olur mu? - Şeytan olmadan tanrı olur mu? - Kötülük sorunu neden ortaya çıkıyor? - Şeytan neyin simgesidir? - Şeytanı yaratan kimdir? - Şeytan neyin simgesidir? - Yunan bilincini kavramak neden önemlidir? - Yunandan sonra tanrıya dair daha derinlikli yorumlar var mıdır? - 2500 yıl önce ile günümüzün Tanrı anlayışı değişmiş midir? - İmgelemin tanrı ve şeytan betimlemeleri bir çözümleme midir? - Tanrı alimdir, bilendir ama akıllı mıdır? - Tanrı akıllı mıdır yoksa kudretli midir? - Erdem okumakla elde edilebilir mi? - Şeytan us mu zekayı mı temsil eder? - Öfke ve arzu neden şeytanidir? - Tanrı iyi midir, kötü müdür? - Akıl olmadan ahlak mümkün müdür? - Doğada düzenden söz etmeden tanrıda söz edilebilir mi? - Hikmet nedir? - Kötülük şeytana nasıl yüklenir? - ‘Tanrının hikmetinden sual olunmaz’ ne demektir? - Siyaset yapmak teoloji yapmak mıdır? - Tanrı evreni akılla mı güçle mi yönetir? - ideolojik bağ ve yasaklardan kaçmak için olan deistlik ile düşünce sonucu ulaşılan deistlik farklı mıdır? - Akıl kudrete engel midir? - Kötülük hangi bilimin konusudur? - İyi ve kötü düşüncelerde mi, davranışlarda/eylemlerde midir?
Hocam 'yalan' konulu bir ders yapar mısınız? Doğuşu, çeşitleri, zararları, tarihsel geçmişi, geçmiş ve şimdideki en etkili yalanlar, insan ilişkilerindeki yalanlar vs gibi çok çok geniş bir konuyu çok iyi irdeleyeceğinizden eminim.
Hocam, sizden önce siyasi yorum adına Ruşen Çakırı dinledim, sonra sizi dinlemeye keçdiyimde gözüm sizi izleyenlerin sayısına takıldı. Nerdese aynı aralıqlarda konuşmusunuz, ama sizin izlemye sayınız daha yeksekdir. Siyasetle Felsefeni kıyasladığımızda siyasetın daha geniş kitleler tarafından izlendiyin bilirik. Hocam, sözün kısası, siz siyasetde zamanında yapa bilmediyinizi felsefe uzeriden etdiniz.) Felsefe yaparak hem daha çox kitlelere ulaşdınız, siyasetcinin etdiyin etdiniz , hem de, felsefeni sevildiniz. Kolayı kenara itib zor olanı etdiniz. Zihninize saglıq. Ben azerbaycan turku olduğum icin yazdığım bazı kelmelerde yalnışlıklar ola bilir, kusuruma bakmayın.)
Kadın katılımcı sayısının az olmasının nedeni, bugüne kadar önümüze konan engelleri henüz yavaş yavaş aşmaya başlamamız olabilir. Son birkaç on yılda, o da ağırlıklı olarak büyükşehirlerde, okuma, çalışma, kendi hayatımıza yön verme hakkını elde edebildik. Bunun için büyük mücadele verdik. Hep daha fazla çalışmak zorunda kaldık. Tırnaklarımız ile kazıdık ama sonunda özgürlüğümüzü kazanabildik. Henüz kısa bir zaman diliminden söz ettiğimiz için sayımız çok olmayabilir ama bugünden bakınca, gelecekte çok daha kalabalık olacağımızı görebiliyorum. Ben de dahil olmak üzere, uzaktan eğitimle felsefe okuyan, bitiren çok arkadaşım var ve hepsi kadın. Bu çok umut verici. Felsefeye ilgi duyan kadın sayısı arttıkça istatistikler de birbirine yaklaşacak diye temenni ediyorum. Bu güzel ders ve anlattıklarınız için çok teşekkürler 🙏
Hocam videolarınızı izlerken dikkatimi çeken bi husus var. Videoların nerdeyse hemen hepsinde reklamlar ilk yarım saatine yerleştirilmiş. UA-cam bile konuların ağırlığından reklamı yerleştirmiş hemen kaçmış gibi :)
Sayin hocam tum videolarinizi ilgi ile takip ediyorum ve bunun icin de cok tesekkur ederim.kadinlarin yuzdesinin az olmasindan bahsediyorsunuz son iki videoda fakat sunu soyleyebilirimki youtube istatistiklerine cok guvenmeyin nedeni ise su sizi laptop yada tv den izliyorum orda da esimin hesabi acik dolaysiyla size erkek olarak istatistik geliyor ama gercek oyle degil.
Goethe Faust 'u Newton'dan esinlenmiş dediniz ya, Dr. Faust gerçek bir kişiliktir, benim yaşadığım bölgede yaşamıştır, yaşadığı köy burada, Breisgau' da, adı Fauststadt şimdi, simya yaparken bir patlama sonuncu çalışma yaptığı kale havaya uçmuş ve Faust ölmüştür. Goethe Schwarzwald bölgesine geldiğinde, buralarda uzun süre kalmış, bu hikayeyi duymuş ve öyle yazmıştır. Faust yaşadığı köyün ve yakınlarında Goehte 'nin kaldığı otelin fotoğrafları var, buradan gönderiliyor mu bilmiyorum 😕 Çevirideki "Arme" kelimesi fakir demektir ama orada "zavallı" anlamına gelir, " acınası" yoksullara acımaktan çıkmıştır bu anlam
50 yaşına geldim yaptığım en büyük hıyarlık size geç kulak vermek oldu. Yaptığım en güzel şey ise her gün yaklaşık 12 saat sizi dinlemek oluyor. Geçmişte bildiğim herşeyi unutmak için her gün birer draje sizi alıyorum.
Sevgili Dücane bey, ne yazık ki sizin ile tesadüfen UA-cam da Sinan Canan ile Aydınlanma konusu karşıma çıktı. 67 yaşında bir ev hanımı olarak genç yaslarim dan beri varlığıma anlam yüklemek kendimi nasıl geliştirebilmek için Tasavvuf, Kuran mealleri, Doğu- Batı dinlerini okuyup kendimi olumlu yönde ruhsal terbiye etmeğe çalıştım. Ama aklımda hep çeşitli sorular vardı tatmin olacağım cevapları bulamıyordum. Titanlar, Mu, Atlantis, Asur Babil, Mısır, Yunan mitolojiler onu elimden geldiği kadar okuyup anlamaga, üzerinde düşünmeye çalıştım. Tanrının varlığı, dinlerin tarihini okudum. Geldiğim son durum ise biz sade beyin, beden zihinden ibaret miyim? Evrim neticesinde mi bu insan şekli ve beyne sahip oldum diye düşünürken siz çıktınız karşıma. O gün bu gün sizin youtup da ki bütün videolarınızı izliyor ve yılların birikimini özetler şekilde anlaşılır anlatıyorsunuz. Her videoda çeşitli notlar alarak yazdığım notları araştırıp okuyup üzerine düşünüyorum. Size çok ama çok teşekkür ederim benim yaşamıma anlam ve mana geldi. Bilim mi Din mi çelişkisin de şimdi daha çok okuyup kendimi gelistirmege çalışacağım bunu yaşamımın sonuna kadar götüreceğim. Tek sıkıntı ev kadınlığıni en alt seviyeye indirip okumamı uzun saatlere çıkardım size çok teşekkür ederim çünkü bana hayata bakışına başka bir aydınlık pencere açtınız. Sevgilerimle.
Dücane bey bir programınızda yemek yeme eylemi size sıradan geldiği için yanında bir şeyler dinlediginizi veya izlediğinizi söylemiştiniz. Benim de sizi dinlemek için tek zamanım rutin ev işleri yaparken. Kulaklığı takıyorum, hiç ekrana bakmadan sizi dinliyorum . Yani Podcast misali. Artık kitaplari da, haberleri de ve sizin gibi UA-cam programlarını da bu şekilde dinliyorum. Yoksa iş, aile, öğrenme, bir arada en azından benim icin hiç kolay olmuyor. Bunların bir çoğu sessizlik isteyen, bencil eylemler. Öyle tahmin ediyorum ki, kadınların bunun gibi tipik aile durumlarından dolayı izleme oranı az olabilir.
İyi ve kötü akılla yani insanla alakalıdır dedik, Tanrı ile hatta şeytan ile bile alakalı değildir dedik.. o zaman başta söylediğiniz hayır ve şerrin Allah tan olduğunu nasıl değerlendireceğiz...
"Bir anacığım var hala hayatta çok şükür" şükrettiğiniz Tanrı akıllı bir tanrı mı güçlü kudretli bir Tanrı mı hocam ? anneciğinize sağlıklı ömürler diler ellerinden öperim. hürmet ve muhabbetle hocam
Sevgili hocam bir çok videonuzu severek izledim. Hatta bazılarını not alarak ve tekrar tekrar izleyerek. Ancak benim eksikliğimden midir diye düşündüm bir konuyu yazmak istedim. Ahmet Yaşar OCAK hocanın Türkler Türkiye ve İslam adlı kitabından ve hocanın diğer kitaplarından örnekler vermenizi temenni ediyorum. Çünkü sizlerin cümleleri bizler için çok kıymetli. Saygılarımla.....
kötülüğün bir sınırı olmasını dilerdim. kimi insanlar var milyonlarca ömür yaşamış kadar kötülük yapabiliyorlar. tam burada Tanrı'nın devreye girmesini beklerdim. hiç olmazsa kötülük ile iyiliği dengelemesini beklerdim zira kötülük yapmak çok kolay
İlim dünyasında ehemmiyeti müsellem illiyet (kozalite) kanununun iyi kavranması sayesinde, yukarıda sözü edilen yollarla akıl, Allah'ın âyetlerinden, O'nun varlığına, birliğine ve rahmetinin enginliğine dünya kadar deliller, şahitler çıkarabileceği gibi, konumu, sorumluluğu ve âkıbeti hakkında da bir kısım ipuçları elde edebilir. Ancak aklın, bu metotlarla bir netice elde etmesinin önemli iki yolu vardır: Bunlardan birincisinde akıl tedrîcî hareket eder, biraz âheste davranır ve işi zamana yayarak götürür ki, buna tefekkür, tedebbür, tezekkür yolu diyebiliriz. İkincisinde ise, zamanı aşar, müddete ihtiyaç duymaz ve bir hamlede, bir nefhada matlûba, maksuda ve neticeye ulaşır ki, buna hads (sezgi-intuition) diyegelmişlerdir. Hadsin, mümarese ve tecrübeler sonucu elde edilenine kesbî, insanî istidatların seri inkişaf etmesi veya bir ilâhî mevhibe ile ulaşılanına da "kuvve-i kudsiye" mahsulü denir ki, herkes potansiyel olarak böyle bir vâridâta açık yaratılmıştır. Böyle bir vâridât ve ilham sağanağının merkez noktasını enbiyâ-yı izâm tutar; onların arkalarında da müstakim akıl, selim kalb ve nezih ruhlar yerlerini alırlar. Ne var ki akıl, her hükmünde isabet edemediği, hatta yer yer hatalara düştüğü gibi; mantık ve muhakeme adına ortaya koyduğu tespit ve kaziyelerin de hakiki fâili ve mûcidi değildir; o, Cenâb-ı Hakk'ın, icraatına sadece perde olarak kullandığı bir alet, bir enstrüman, verileni kabul eden bir kâbil, Hak hitabını anlamaya müsait yaratılmış bir mânevî sistem ve bir vasıtadır. Bu alet ve bu vasıta, konumunu kavrayabildiği takdirde hep Mevlâ'ya müteveccih durur ve O'ndan başkasına da asla teslim olmaz. Sürekli O'nunla muamele içinde bulunur; varlığa bakarken onu herkesten farklı görür ve düzgün okur. Duyup hissettiklerini, görüp öğrendiklerini mârifete çevirip kalbe emanet eder ve oturur kalkar mârifet ve muhabbet soluklar. Mârifet, akıl için hem bir ihtiyaç hem de tabiatına uygun bir beslenme kaynağıdır. Bu kaynağa ulaşan akıl, vücudun en ibtidâî mertebesinden, onun zirvelerinden önemli bir şahika sayılan kendi durduğu noktaya kadar bütün mertebeleri tekrar tekrar mütalâa eder; duyup hissedebildiği mazhariyetleriyle gerilir ve sürekli Allah'a şükranla gürler. Elinde olmayarak heva ve heves, lüks ve fantastik düşünceler, ufkunu bulandırdığında da, hemen Hazreti Ruh-u Seyyidi'l-Enâm (Aleyhi ekmelü't-tehâyâ)'ın vesayetine sığınır ve böylece kalbin bir iki adım gerisinde de olsa, onun refiki olma payesini korumaya çalışır ve gözünü onun fizik ötesi temâşâ ufkundan hiçbir zaman ayırmaz.
Tanrının kaderi nerde başlar ... Şeytanın kaderi nerde biter ... İnsanlığı bulmak için Şeytanı ve kötülüğü tanımakmı ... İnsanlığı bulmak için Tanrımı ... Hocam.
اَحْسَنَ كُلَّ شَىْءٍ خَلَقَهُ Âyetinin bir sırrını izah eder. Şöyle ki: Her şeyde, hattâ en çirkin görünen şeylerde, hakiki bir hüsün ciheti vardır. Evet, kâinattaki her şey her hâdise ya bizzat güzeldir, ona hüsn-ü bizzat denilir. Veya neticeleri cihetiyle güzeldir ki ona hüsn-ü bilgayr denilir. Bir kısım hâdiseler var ki zâhirî çirkin, müşevveştir. Fakat o zâhirî perde altında gayet parlak güzellikler ve intizamlar var. Ezcümle: Bahar mevsiminde fırtınalı yağmur, çamurlu toprak perdesi altında nihayetsiz güzel çiçek ve muntazam nebatatın tebessümleri saklanmış. Ve güz mevsiminin haşin tahribatı, hazîn firak perdeleri arkasında tecelliyat-ı celaliye-i Sübhaniyenin mazharı olan kış hâdiselerinin tazyikinden ve tazibinden muhafaza etmek için nazdar çiçeklerin dostları olan nâzenin hayvancıkları vazife-i hayattan terhis etmekle beraber, o kış perdesi altında nâzenin, taze, güzel bir bahara yer ihzar etmektir. Fırtına, zelzele, veba gibi hâdiselerin perdeleri altında gizlenen pek çok manevî çiçeklerin inkişafı vardır. Tohumlar gibi neşv ü nemasız kalan birçok istidat çekirdekleri, zâhirî çirkin görünen hâdiseler yüzünden sümbüllenip güzelleşir. Güya umum inkılablar ve küllî tahavvüller, birer manevî yağmurdur. Fakat insan hem zâhir-perest hem hodgâm olduğundan zâhire bakıp çirkinlikle hükmeder. Hodgâmlık cihetiyle yalnız kendine bakan netice ile muhakeme ederek şer olduğuna hükmeder. Halbuki eşyanın insana ait gayesi bir ise Sâni'inin esmasına ait binlerdir. Mesela, kudret-i Fâtıranın büyük mu'cizelerinden olan dikenli otları ve ağaçları muzır, manasız telakki eder. Halbuki onlar, otların ve ağaçların mücehhez kahramanlarıdırlar. Mesela, atmaca kuşu serçelere tasliti, zâhiren rahmete uygun gelmez. Halbuki serçe kuşunun istidadı, o taslit ile inkişaf eder. Mesela karı, pek bâridane ve tatsız telakki ederler. Halbuki o bârid, tatsız perdesi altında o kadar hararetli gayeler ve öyle şeker gibi tatlı neticeler vardır ki tarif edilmez. Hem insan hodgâmlık ve zâhir-perestliğiyle beraber, her şeyi kendine bakan yüzüyle muhakeme ettiğinden pek çok mahz-ı edebî olan şeyleri, hilaf-ı edep zanneder. Mesela, âlet-i tenasül-i insan, insan nazarında bahsi hacalet-âverdir. Fakat şu perde-i hacalet, insana bakan yüzdedir. Yoksa hilkate, sanata ve gayat-ı fıtrata bakan yüzler öyle perdelerdir ki hikmet nazarıyla bakılsa ayn-ı edeptir, hacalet ona hiç temas etmez. İşte menba-ı edep olan Kur'an-ı Hakîm'in bazı tabiratı bu yüzler ve perdelere göredir. Nasıl ki bize görünen çirkin mahlukların ve hâdiselerin zâhirî yüzleri altında gayet güzel ve hikmetli sanat ve hilkatine bakan güzel yüzler var ki Sâni'ine bakar ve çok güzel perdeler var ki hikmetleri saklar ve pek çok zâhirî intizamsızlıklar ve karışıklıklar var ki pek muntazam bir kitabet-i kudsiyedir. Sözler
Tabiatları latîf, ince ve latîf san'atlara meftun bazı insanlar, bilhâssa has bahçelerinde pek güzel hendesevari bir şekilde şekilleri, arkları, havuzları, şadırvanları yaptırmakla bahçelerine pek muntazam bir manzara verirler. Ve o letafetin, o güzelliğin derecesini göstermek için bazı çirkin kaya, kaba, gayr-ı muntazam -mağara ve dağ heykelleri gibi- şeyleri de ilâve ediyorlar ki, onların çirkinliğiyle, adem-i intizamıyla bahçenin güzelliği, letafeti fazlaca parlasın. Çünki اِنَّمَا الْاَشْيَٓاءُ تُعْرَفُ بِاَضْدَادِهَا Lâkin müdakkik bir kimse, o ezdadı cem'eden bahçenin manzarasına baktığı zaman anlar ki, o çirkin kaba şeyler kasden yapılmıştır ki; güzellik, intizam, letafet artsın. Zira güzelin güzelliğini arttıran, çirkinin çirkinliğidir. Demek bahçenin tam intizamını ikmal eden, o çirkinlerdir. Ve o çirkinlerin adem-i intizamı nisbetinde bahçenin intizamı artar. Kezalik dünya bahçesinde nizam ve intizamın son sisteminde bulunan mahlukat ve masnuat arasında -hayvanlarda olsun, nebatatta olsun, cemadatta olsun- bazı çirkin, intizamdan hariç şeyler bulunur. Bunların çirkinliği, intizamsızlıkları, dünya bahçesinin güzelliğine, intizamına bir zînet, bir süs olmak üzere Sâni'-i Hakîm tarafından kasden yapılmış olduğunu, pek yüksek, geniş, şâirane bir hayal ile dünyanın o bahçe manzarasını nazar altına alabilen adam görebilir. Maahâzâ, o gibi şeyler kasdî olmasaydı, şekillerinde hikmetli tehalüf olmazdı. Evet tehalüfte kasd ve ihtiyar vardır. Her insanın bütün insanlara sîmaca muhalefeti buna delildir. Mesnevi-i Nuriye - 211
Ders Notları
• Cuma günü “Atatürk ve Din” konusu, üyelere özel olarak tartışılacaktır. Konuya hocanın “Türkçe İbadet, Türkçe Kur’an ve Cumhuriyet İdeolojisi, Bir Kur’an Şairi M. Akif” isimli eserlerinden hazırlanılabilir.
• Tanrının varlığı sorunu esas itibariyle tanrının adaleti sorunu ile bitişiktir. Tanrının adaleti meselesini tartışmadan tanrının varlığını kanıtlamanın pek bir anlamı olmaz.
• Felsefe yapmak, felsefe tarihinden bağımsız mümkün olamaz.
• Felsefe ve sanatın da havarileri de vardır.
• Ulemanın büyük çoğunluğu “İlk kıyas yapan iblistir.” demiştir. (onları topraktan, beni ateşten yarattın.) Selefiler Aristotelesçi mantık ve kıyası haram ettikleri için ulema şeytanın kıyas yapmasıyla bu kadar ilgilenmiştir. (Bknz. İbn-i Teymiyye- Süyûtî)
• Tanrı tasavvuru şeytan tasavvurundan ayrılmaz. Kötülük olmadan iyilikten söz edemezsiniz.
• Aristoteles teolojisi platon teolojisi olmadan anlaşılamaz. Platon teolojisi Yunan bilincinin bir anlamda aynasıdır. Bu nedenle Platon’un yapıtlarını Yunan bilincini kavramak bakımından da çok önemlidir.
• Tanrı üzerine muhayyile dışında ussal olarak akıl yürütüldüğünü bildiğimiz ilk toplum Yunan toplumudur.
• İmgelemin/düşlemin tanrı-şeytan betimleri esas itibariyle bir çözümleme değeri taşımaz. Çözümlemenin ortaya çıkması için yazının ortaya çıkması lazım. Yazı yoksa çözümleme yoktur.
• Kur’an ve hadislerdeki tanrı üzerine metinler analitik metinler değil, düşlemsel metinlerdir. Betimlemedirler. Kavramdan çok imgedirler. Orada tanrı üzerine ussal bir düşünme bulamazsınız.
• Platon’un “Devlet” kitabı esas itibariyle teokratik bir cumhuriyettir.
• Kelam ilmi, nassın söylediklerini akla uygun hale getirmeye ya da akıl dışılığını savunulabilir kılmaya çalışmaktadırlar. (konuşan-işiten-bilen tanrı)
• Felsefe ve kavram, kültürüyle birlikte yaşar.
• Tanrının akılla irtibatlandırılmasının insanlık tarihi bakımından çok zaman aldığını düşünenlerdenim.
• Kelam uleması, ulemanın felsefi konularla uğraşan kısmıdır.
• Kur’an’da “Allah” akıllı bir ilah olarak mı yoksa kudretli bir ilah olarak mı betimlenir?
• Müslüman halklar akılı bir tanrıya mı yoksa kudretli bir tanrıya mı ihtiyaç duymaktadır?
• Akıl öne çıkınca şefkat azalır.
• Okuduğumuz düşünürleri sevmek zorunda değiliz.
• İslam dünyasında kendisine inanılan tanrı akıllı bir tanrıdan ziyade kudretli bir tanrıdır.
• Sunniler ussal teoloji yapmayı becerememişlerdir çünkü kâdir bir tanrıyı akıllı bir tanrıya dönüştürme isteği duymamışlardır.
• Tanrı kudretten akla doğru ilerlemiştir.
• Şeytan önceleri aklı temsil eder. Akıl ile zeka arasında bir ayrım yapıldığında aklın tanrıya zekanın şeytana doğru devindiğini görürüz.
• Dindar bilinç “Allah” imgesini o kadar sahipleniyor ki “Tanrı” kavramına geçemiyor.
• Tanrı doğuda, şiirlerde vardır. Düşüncede solar.
• Prometheus, önceden görebilen demektir.
• Şeytan usu temsil eder o nedenle tanrının us sahibi olmasına gerek yoktur.
• Tanrının adaleti sorunu iki kavramı tartışmadan mümkün değildir: Psyke (Nefs), Akıl.
• Nefs ve us tanrının özü olmak itibariyle tanrısaldır.
• Ahlakı mümkün kılan akıldır. Tanrıda akıl yoksa tanrı saf kudretse tanrıdan adalet bekleyemeyiz.
• Doğada bir düzen varsaymadan tanrı üzerine konuşulabilir mi?
• Tanrı yaptıklarını bir bilinçle yapıyorsa eylemlerinin arkasında bir amaç saklıdır. Hikmet tanrının bilinçli eylemlerinin adıdır. (Tanrının hikmetinden sual olunmaz.)
• Tam bir akıllı tanrı hala üretilemedi.
• Deizm bir düşünme biçimi değil, bir yadsımadır. Reddettikleri bakımından değerlidir, kabul ettikleri bakımından değil.
• “Tanrı her şeyin değil sadece iyinin nedenidir.” -Platon (Tanrı kötünün nedeni olamaz. İslam anlayışında hayır da şer de Allah’tandır.)
• “Tanrılar ne biçimden biçime giren büyücülerdir ne de sözlerinde ya da işlerinde yalanla bizi yolumuzdan şaşırtan varlıklardır.” -Platon (Platon bunları, Homeros ve Hesiodos’un şiirlerinden anlatılan düşlemsel tanrıyı devletten uzak tutmak için anlatıyor.)
• Ortaçağda teoloji üzerine konuşulanların çoğu Platoncu bu uslamlamaların yanından geçmez.
• Ortak tinin çalışma biçimi ile inanç biçimi aynıdır. O yüzden siyaset yapmak biraz teoloji yapmak demektir.
• İktidar partisi, tanrının evreni nasıl yönettiğini düşünüyorsa kendileri de ülkeyi öyle yönetiyor. (akıldan ziyade kudret)
• Doğuda güçlü olmazsanız (kudret) kimse sizi ciddiye almaz.
• “varlığın özünü seyre dalmış insan, gözlerini insanların küçük işlerine çevirmeye, onlarla dalaşmaya, onlara hınç ve düşmanlık beslemeye vakit bulamaz. Gözlerini diktiği sonsuz ve değişmez varlıkların birbirlerine zarar vermeden aklın ve düzenin yasalarına uyduklarını görür. Onları taklit etmeye, onlara benzemeye çalışır. Bir insanın hayranlıkla bağlandığı şeylere özenmemesine imkan var mı? İşte tanrısal bir düzenle yaşayan filozof da bir insanın olabileceği kadar düzenli ve tanrısal olur.” - Platon (Yasalar)
• Platon, filozofu bir derviş gibi tasvir eder.
• Kavram yavaş ilerler.
• Dindar bilinç evrendeki yasalılığı anlayıp, inançlarını ona göre gözden geçireceğine tam tersine inançlarına göre bir bilim anlayışı üretmeye çalışıyorlar inançlarını koruyacak şekilde dünya bilgisini bozuyorlar.
• “Tanrılar vardır
Tanrılar var ama insanların işlerini küçümsüyorlar, umursamıyorlar, aldırmıyorlar denilemez.” -Platon
• “Bizi yıkan akılsızlık ile adaletsizlik ve aşırılık. Kurtaran ise akılla birlikte adalet ve ölçülülük. İşte bunlar tanrıların kuvvetleri içerisinde bulunur.” -Platon
• Doğada zeka ile bedensel hacim arasında bir karşıtlık vardır. (İnsanlarda da böyledir.) Kadınlar erkeklerden daha zekilerdir çünkü bedensel olarak erkekler olarak güçlü değillerdir. Hayatta kalma mücadelelerinde kaslarından yardım alamadıkları için zekayı kullanma gereksinimleri ortaya çıkmıştır.
• “hiç kimse tanrıları kurbanlarla aldatamaz.” Platon’un dindarları eleştirisi.
• Antik Yunanlar'da bildiğimiz anlamda din adamı yok sadece devlet adına törenlerde yaşlılar biraz gönüllü biçimde görev alıyorlar.
• Tanrı ile devlet, din ile doğa, evren ile yeryüzü arasında kopmaz bir bağ vardır. P yüzden kötülüğün temeli tanrının evreni yönetmesinde akıllı bir yönetim sahibi olması. Bu tanrının bütün iyiliklerden sorumlu olması anlamına geliyor. Kötülük ise; maddeye yakın, idelere, tanrıya, göğe uzak olandır. (Doğa ve madde)
• Platon’da ruh ve akıl tanrısal, öfke ve arzu güçleri bedene ait kabul ediliyor. Beden öfke ve arzu gücüne bağlı olduğu için aşırı ve ölçüsüz dolayısıyla akıldan ve adaletten uzaktır. Doğuda böyle değildir. Doğuda tanrı akıllı olduğu için değil kudretli olduğu için adaletin temelinde kudret vardır. (Doğu halklarının kötüleri dövebilecek bir güce ihtiyacı vardır.)
• Adaletin temelinde öç alma duygusu vardır. Türk siyasetinde “adalet” adıyla kurulan partiler intikam partileridir. AP, Menderes ve 3 bakanın öcü, AKP 28 Şubat’ın öcü.
• Öç için akla değil güce ihtiyaç vardır. Us varsa öce ihtiyaç kalmaz.
• İyi ve kötü fayda ve zararın tümel olanıdır. Fayda eylemde ortaya çıkar, kavrama gelirse iyi olur. Faydalı ve zararlı ya da iyi ve kötünün analizi ussal eylemlerde olur. İnsan olmasaydı iyi ve kötü olmazdı. İyi ve kötüyü tartışmak için tanrıyı ve şeytanı dışarda bırakmak zorundasınız. İyi ve kötünün anlam bulduğu tek yer insan bilincidir çünkü insan arada ve derede olandır. (usu ve bilinci vardır ve bu usu ve bilinci taşıyan bedeni vardır.) Tanrıyı varsaymadan da iyiyi ve kötüyü varsayabiliriz.
• Doğada iyi ve kötü olur mu?
El-cevap: Aslanın ceylanı yemesi ceylan (türü) için bile kötü değildir.
• Agamemnon’un karısı Klytaimnestra imiş sayın hocam.
Öneri Eserler
• Goethe-Faust Nihat Üner çevirisi (1992-Açı yay.)
• Dante-İlahi Komedya
• Platon-Devlet (2-7-10. Kitaplar)
• Platon-Yasalar(6 ve 10. Kitaplar)
Çok teşekkür ederim.
'Faust' için Kolektif kitap,ın bir baskısını buldum, çeviren 'nihat ülner'.. doğrusu bu olabilir mi?
@@muratsagduyu8739 soy isimde harf hatası olmuş. Yayınevi ve basım tarihini hoca verdi.
👍🏻🙏🏻🍀
🙏🏻🌷
Ben de felsefeye ilgi duyan,kapasitem kadar faydalanmaya çalışan bir ev kadınıyım...ama bu mecralarda görünür olmaktan çekiniyorum çünkü bir kesim "boş işler"le uğraşmakla itham ederken başka kesim de" boyumuzu aşan işlerle"uğraşmakla itham ediyor.Yine de bıkmadan usanmadan anlamaya , öğrenmeye,gayrete devam👍..
Hatice yılmaz nasıl güzel ifade etmişsiniz ve nasıl güzelsiniz siz! Hiç bir şeye aldırmadan dinleyip öğrenmeye devam Hatice hanımcım👍🏻❣️🧿
@@filizmert1995 çok teşekkür ederim ,inceliğinize🙏
Tebrik ederim sizi. Benim üniversite mezunu arkadaşlarım değil felsefe ile ilgilenmek gazete haberlerinin başlıklarını okumaktan ileri gidemediler. Bunun boş yada dolu olduğuna yada boyunuzu aşıp aşmadığına karar verecek olan sizsiniz. boşverin başkalarını
Kimin ne diyeceğini umursamayın. Çabanız takdire şayan. İstifadeniz bol olsun.
ne mutlu size ki felsefenin gri alanındasınız
Sadece ♥️’mi bırakıyorum, kıymetli hocamıza, başka ne yapılabilir ki🌷yıllardır arayıp bulamadığım ortamlar, kendi adıma, 18 yaşından sonra 60 yaşıma kadar yurt dışındayım, kendi ana dilimde bu kadar hep hasretini için için çektiğim söyleşiler, ömrünüze sağlık, iyiki varsınız.. hep bizimle olun, bizi bırakmayın hocamız, memleketimiz için gerçekten kıvanç duyduğumuz düşünürsünüz... sevgili hocam düşünmek nasıldır bunun üzerinde değinenbilirmisimiz , günlük hayatta kaçırdığımız konu.. iki defa dinledim, dinlemelere doyamadım , saygılarım ile..
Hocam çok teşekkür ederim bu harikulade dersiniz için. Bu akşam da sayenizde yaşamın günlük kaygılarından uzaklaşıp düşüncelere daldık, bizzat hakikat arayışındaki dertlerimizle baş başa kaldık.
Kapanışta söylediklerinizden beş sene önce başımdan geçen ve hiç unutamadığım bir olayı yeniden anımsadım. Ve derste işlediklerinizden aldığım ilhamla, naçizane bu mısralar bir anda döküldü içimden. Paylaşmak istedim.
Kedim ağzında yavru bir serçeyle geldi bahçeye
Evdeki büyükler buyurdu kuşu kurtar diye
Sadece şahitlik ettim, keza benim mücadelem değildi olan
Arada kaldım, ne tanrıydım ne şeytan
Merhameti öne sürüp güçlüyü güçsüzden ayırdılar
Kınadılar beni, kediye ceza vermeyecek misin diye yargıladılar
Ödül verdim ona, onlardan intikam almak için
Sonra odama çekildim, ağladım için için
Neydi iyilik, neydi kötülük?
İnsandım, insandılar...
Hocam muhendis eğitimli, pazarlama ,satış üzerine yıllarca kariyer yapmış, felsefe ile hiç alakası olmamamış biri olarak, size hayranlığımı sunar ve saygılarımı gönderirim. Videolarınızı bir kere değil, birkaç kere izliyor, bilgilenme keyfine doyamıyorum 👏👏👏
Hocam hiç bir videonuz beni bu kadar sarsmamıştı ...psikolojik seans gibi bir şey bu... videoyu henüz bitirmedim ilk önce kader ve talih üzerine başlıklı olan videoyu izledim ki ,zaten konular bir birine çok yakın.. kader hakkında düşünen herkesin varacağı yer burasıdır Tanrı ve kötülük sorgulaması. Bugüne kadar ki en korktugum kendime itiraf edemedigim şeylerle yüzleştirdiniz dolayisiyla karnıma yumruk yemiş gibi izliyorum . İyi ki varsınız❤ o kadar değerlisiniz ki sizi yalnış anladığmız her konuda bile bize bi şeyler katıyor ve öğretiyorsunuz bu yüzden üslubunuz geç ve düşünüp konuşmanız bunu bilinçli bir şekilde bizim için yapıyorsunuz çok teşekkür ederim ❤
46:46 Dante hakkında olan konuşmanız o kadar muhteşem ki gerçekten benim için altın değerinde.
Hocam sizi ilk dinlediğimde şaşakalmıştım sizin gibi bir değere sahip olduğumuz için çok şanslıyız🍀🙏🏻❤️
Ben bayağı geç tanışmışım o zaman 2017 😅
Sayın Dücane Hocam, yayınlarınızı bir süredir ilgiyle takip ediyorum.Ele aldığınız konularla çok büyük bir ihtiyaca cevap olduğunuz için çok teşekkür ediyorum. Sizin gibi objektif, zor ve hassas konulara değinebilecek cesaret ve bilgiye sahip , müstesna bir akıldan , çok önemli ve kadınların hiç geçmeyen yarası olan “Kuran’ın ve İslam’ın KADIN’a bakışı, bir insan olarak yaratılmış olan kadının, erkeğin malı gibi algılanmasının sebepleri neler veya kimlerdir ?Bu durumun Tanrı’nın adaleti ile çelişkisi vb.” konularını dinlemeyi, konu ile ilgili kişisel fikirlerinizi de kısmen de olsa paylaşmanızı kendim ve tüm kadın takipçiler adına istiyor , bu konu ile ilgili video yayınlamanızı çok rica ediyorum. 🙏🏼Saygılar, hürmetler.
Hocam sizi elimde örgüm mil dürterken sevgiyle hürmetle takip ediyorum lise mezunu ellisini geçmiş felsefeyi seven ilgi duyan ev hanımı olarak ✨😊💝 siz bizim kıymetlimizsiniz ( Adanalı bir grup bayan )🧿💫🥰 Adana’da birkaç sene önce verdiğiniz derste sizi yakından görme şerefine nail olmuştuk🌹 saygıyla
ne güzel insanlar var ben aranıza yeni katıldım ama çok geç kaldıgımın farkına vardım tteşekür ederiz hocam deyerli bilgileriniz için 55 yaşından sonra üniversite okursak ancak yetişecegiz böyle
Üstad,sizin hakkınızda-sizin söyleminizle ikinci el yazılanlar yok ;o yüzden şahsım sizi izlemeye başladığım zamanları çok iyi hatırlıyorum şöyle demistım kendime ,üstadı iyi anlayabilmek için önce yazdıklarını okumalıyım -kitaplarınızı -bazılarını defalarca -okudum .Onları basıl ış tarihlerine göre tasnif edip hem de...Simdiyse geriden geriden ,sakin ve hazla ,hazmetmek çabasıyla dinliyorum;Bir eğitimci olarak insan dikkatinin ne kadar kısa sürdüğünü bildiğim halde şahsınızı saatlerce izlemek büyük keyif...
Emeğize sağlık,ömrünüz bereket,
Selâm ile...
Hikmet ve cinsellik yazınız, nisa süresini izahınız, sinan cananla sohbetinizde sinan beyi kibarca egonuzun altına almanız vb sebeplerle sizi şahsi olarak sevmiyorum . Sizle çay içmek bile istemem hocam ama kitaplarınızı okuyup videolarınızı dinlemeye devam ediyorum. Kendimle, kimliğimle kavga etme cesaretini bana veren yazarlardan biri de sizsiniz hatta .Size teşekkür ederim. Tam da insanlar tarafından bu şekilde algılanmak istiyorsunuz sanıyorum gerçekten de benim açımdan öyle oluyor tekrar teşekkürler kolaylıklar diliyorum.
Hocam bırakın sabaha kadar günlerce dinlerim sizi,iyi ki varsınız...
Aramakla geçsin ömür... hakikat denen sahili... Nefesinize emeğinize sağlık kıymetli hocam... Yorduk yine sizi...
Yeni bir öğrenciniz olarak (sadece bir aylık) beynimin yorulduğunu itiraf etmekte bir sakınca görmüyorum. Sesinize, soluğunuza, bizi bilgilendiren beyninize sağlık. Gözlerimi, kulaklarımı ayırmadan izlediğim bir program oldu. Sağlıcakla kalın.
Sn.Hocam,Tanrı konusunda sorduğunuz soru gerçekten önemli...
Hayatımızın her anına soktuğumuz,gelecegimizi Tanrı bilinciyle şekillendirmeye çalıştığımız, hayatımızda ne kadarda zorluklarla karşılasakta şu konuyu atlıyoruz bence,
Tanrının bize verdiği en değerli şey olan Akılı O nun adına taşıdığımızı ekseriyetle unutuyoruz.
Dolayısı ile Tanrının kudreti insanı akılsiz da yaşatmaya muktedirken bize verilen bu imtiyaz ve özgürluk alanı akılla değil güç ile kapatmaya çalışıyoruz..
Sonuç olarak Aklın olmadığı yerde ne İlah olur nede güç...
Akıllı Tanrı tasviri yapılan her eylemin hafızasında yerleşsede
mücadele alanımız gene akla karşı oluyor..
Aklın, güçlü olmanın baş aktörü olduğunu bilerek hayat tanzim etmek güçlü Tanrı nında gerçekliğini ortaya koyar diye düşünüyorum...
Akılli bir ,babam,akıllı bir annem olmasını istediğim gibi Tanrının temsilcisinin Kainatta akıl olduğuna inananlardanım..
Saygılar..
60 yasinda bayanim ogrenmenin Yasi yoktur diyerek zevkle dinliyorum tesekkürler. Zürich ten selamlar
Adanadan selamlar. 19 yaşındaydım ben de. Öğrenmenin yaşı yok.
Tanrı, muhterem Babanıza rahmet, biricik Anneciğinize sağlık versin..!
Size çok teşekkür ederim Dücane bey , sağlıcakla kalın.
Çok akıcı ve aydınlatıcı bir ders oldu.Çok çok teşekkürler,sağlıkla kalın.
Oynatma hızı 1.75x en iyisi. Konuyu kaybetmeden dinleyebiliyorsunuz..
Adamsın
sağol kardo. 1.5x de iyi gitti
Selam olsun Dücane hocam. Yorumlara bir bakıyorum, benden yaşça büyük fazlasıyla insan var ve yakarış içerisindeler sizi sonradan keşfettikleri için, felsefeyi geç keşfettikleri için. Hayatımın 16. yılında felsefe ve sizin gibi değerli insanları dinleyerek, bilgi toplayarak değerlendirdiğim için şükür etmem, kendimi tebrik etmem yerinde olacaktır. Saygılar ve sevgilerle, esen kalın...
Bende şuan hayatımın 16. Yılımdayım ve Dücane hocamla tanıştığım için çok mutluyum
Dücane Bey, çok şey söylemek istiyorum ama kısa tutayım, uzun sevmiyorsunuz:) Emekleriniz, aklınız, sağlığınız daim olsun da sizi hep dinleyeyim. İşim varsa eve gelir gelmez alıyorum laptopu yanımda geziyorum evde, olduğum yerde açıp dinlemeye devam ediyorum. İyi ki varsınız.. Lütfen bırakmayın bizi🙏🏽
Çok keyifliydi bu sohbet, ağzınıza sağlık
Bayanların belki daha az katılması bu sebepledir. Akşam bu saatlerde kendimize en az vakit ayirabildigimiz zamanlar oluyor.Ama şimdi rahatlıkla dileyeceğim. Emeğinize sağlık
Hocam yine bu sabah adeta yenilenmiş gibi uyandım . Bu çok değerli katkılarınız, emeğiniz , yüreğiniz için sonsuz teşekkürler
Bu değerli konuşmalarınız ve dersleriniz için çok teşekkürler hocam. Saygılar, iyi geceler :)
Çok teşekkürler, bir insan toplumuna bu kadar yararlı olabilir ancak,
Haklısınız ancak yararı önce kendini bulmaya dokunmuş,
Önce can sonra canan...
Konuşan i değil konuyu anla sonra kendini anla der üstad lar. ..
saygımız var. koşup gidip açıyoruz hocayı dinlemeye başlıyoruz üç dakika geçmiyor ki ciyak bir reklam. kitaplarını okumayı sürdürüyorum videolarının tamamını elden gecirmeyi aklıma koydum. ahmet aslan Ionna kucuradı gibi değerleri şimdilik beklemeye aldım. gülü seven dikenine katlanır ama bu üç dakikada bir ciyak reklamdan sıkılmaya başladım. saygıyla selam ile
Hatırlattığım için çok üzgünüm ama UA-cam Premium'a üye olursanız reklam filan izlemezsiniz, aylık 15 tl civarında.
Not almadan duramadıgım bir başka aydınlık açtınız önümde çok teşekkür ederim
İhtiyaç duyduğumuz Tanrı’yı sipariş ediyoruz.
Ben bilinmek isteyen ve iyi niyetli ve gayretli insanlara kendini ikram eden “iyi bir tanrı” sipariş etmiştim. Aynı zamanda tanrıyı her nasılsa öyle bilmeyi istedim. Vardığım sonuç Tanrı’nın iyi olmak zorunda olmadığı. Tasavvurumuzdaki tanrıyı mutlak kabul ediyoruz ama mukayyedin mutlakı kavraması kategorik olarak mümkün değil. Zaten insanın trajedisi imkansızın peşinde koşmaya mecbur olması. Bu nedenle, tanrının bazı insanlarda onu bilme ihtiyacı yarattığı halde bu ihtiyacın karşılığını yaratmamış olması onun iyi olmadığını gösteriyor.
Ne mutlu tasavvurundan memnun olana!
Keşke bu yorumlarda hocayı övme değil de gerçekten ne anladığını paylaşsa insanlar daha çok. Hocanın duymak istediği bence bu olurdu.
Dertli zekalar icin tek kelime ile harika bir soylesi, tesekkur ederiz
Dante ve ibn Rüşd videolarınız harikuladeydi. Ben çok istifade ettim. Çok teşekkür ederim.
ben allah'a inanıyorum ve her zaman iyiliği emreder rabbime şükürler olsun bizleri iyiler ordusuna kattığı için önemli olan benim allah'a olan inancım gerisi hikaye allah'a inanmayan önce kendine baksın
Teşekkür ederim emeği geçen herkese.Felsefeye dair pek bir bilgim ve merakım yoktu.Simdi ,özellikle kafası çalışan öğrencilerime mutlaka felsefik metinler okuyun çok şey kazanırsınız ,diyebiliyorum.Cok sağ olun hocam.
Hocam iltifat olsun diye söylemiyorum gerçekten zevkle dinliyor ve çok yararlanıyorum
A-''İYİLİK-KÖTÜLÜK'' HUSUSU : 1-Hocam, çok derin bir mevzu şu iyilik-kötülük konusu.Bu sıkıntılı konuya hiç girmeyeyim diyordum, ama genel anlamda da olsa, bazı tespitler yapmaya çalışmam gerektiğini hissettim sorumluluk olarak.
2-Aslında, İYİLİK ve KÖTÜLÜK kavramları, tüm diğer ontolojik kavramların üzerinde, en soyut ve genel kavramlardır, dolayısıyle, bence, sayısız alt-bileşen kavramların analizini gerektirir, ki bu kapsamı nedeniyle de, tahlil edilmesi en zor kavramlardır.
3-Yani, ahlaki iyilik ve kötülük´ün ne anlama geldiklerini anlayabilmek için, varlık-yokluk, ışık-karanlık, ruh-nefs, vb. tüm kavramların anlaşılması gerekir öncelikle.
4-Fakat, peşinen, iyilik ve kötülük kavramlarının en temelde kesinlikle FITRAT(=yaratılış) ve HULK(=huy, seciyye) kavramları ile bağlantılı olduğunu düşünmekteyim.Mesela, Tanrı´nın bir fıtratı(=yaratılışı=yapısı) ve hulku(=huyu, seciyesi) olmadığı için, bir AHLAK´ı da yoktur.
5-Dolayısıyle, ahlaki iyilik ve kötülük kavramları, Tanrı´dan ziyade, insanın fıtratı ve hulku ile bağlantılıdır, daha doğrusu, Tanrı, ahlaki iyi ve kötüyü, insanın fıtratına ve hulkuna göre anlamlandırır.Tanrı, ayetlerde iyiliği sevdiğini ve emrettiğini söylüyor, ama hiçbir ayette ''Tanrı bizatihi iyidir ya da ahlaklıdır'' demiyor.Fakat, bilhassa, mealen ''Tanrı takva üzredir'' ve ''Tanrı mümindir'' ibarelerini kullanıyor.
6-O halde, öncelikle, şu fıtrat ve hulk kavramlarını irdeleyip anlamaya çalışmak gerekir.Ve bu iki kavramı düşünmeye başlamış bulunuyorum, sonraki yazıma kadar, sağlıcakla ve dua ile :)
Yüklediğiniz tüm videoları dinleme yolunda azimle ilerliyorum hocam emekleriniz için teşekkürler
unutmak için hızlanmak yerine hatırlamak için yavaşlamak gerekir.
Hocam eksik olmayın siz,
çünkü eksiklerimiz olan en çok biz.
Benim de sonuçta yaşım 57 ye dayandı Tıp eğitimi sebebiyle de bu konulara hiç giremedim ancak her zaman uğraşanlara da hep gıpda etmişimdir. Neredeyse 50 yıllık birikiminizi bizlerle paylaştığınız için çok teşekkür ediyorum.
50 derken hesap hatası yapmışım 40 da anlaşalım
Allah yardımcın olsun
Hocam siz devam edin, Sabaha kadar dinleriz. Bu konuda gayet ciddi olanimiz var. Ama kendi istek ve sinirlariniza bagli tabiki.
O halde ki erkekler kanalda daha fazla,o zaman kadınlarla ilgili bir söyleşi yapmanızı çok isterdik.Teşekkür ederim hocam.
Çok teşekkür ederim hocam emeğinize sağlık.
Bu arada hocanın son 2 dakikada yaptığı tirada doyamayanlar için
CNN TÜRK te 2017 senesinde
Gündem özel programına çıkmıştı hocam
orda insan neden kötülük yapar başlığı altında müthiş bir program yapmıştı defalarca izlemişimdir o programı her dakikası durur notlarımda onu şiddetle tavsiye ederim.
ua-cam.com/video/GF_rhSdGIl8/v-deo.html
Rica ederim.
Hocam,tek kelimeyle mükemmel,anlatımınız uslubunuz valla bu kadar olur.Harika bir öğretmensiniz,merak ettiğim bulmak, öğrenmek için çabaladiğim ne varsa sizin sayenizde öğreniyorum, ağzınıza yüreğinize sağlık mübalağa değil gerçekten sabaha kadar izlerim teşekkürler 🥰🙋
Yuutup yayınlarınızdan önce tüm külliyatınızı dinleyen ve okuyan biri olarak :) itiraf ediyorum ki, bazen sırf yorumları okumaya geliyorum. :) Eğlenceli oluyor. Saygılar
Faust ve İlahi Komedya denince bir de arkasından Milton'ın Paradise Lost'u üzerine de bir bahis bekledim. John Milton kitabın başında "Tanrının işleyişini size haklı çıkaracağım" gibi bir laf ettiği için ("to justify the ways of God to men") ve şeytanı (Lucifer) bilinçli olarak çok güçlü olarak betimlediği için bu mevzuda dikkate değer diye düşünüyorum. Umuyorum başka bir videoya kısmet olur.
Kötülük sorunu malum, hep özgür irade sorunuyla beraber tartışılageliyor ve tartışma buna mukabil "neden cehennem var", "tanri alîm ise nasıl özgür irade var (veya var mı)" gibi sorular tarafından gasp ediliyor. O toplara çok girmemeniz keyifli olmuş. Sevgiler.
~Paradise Lost'un ismini niye Türkçe yazmıyorsun kardeşim diye soran olursa: orada Türkçeye çevrildiği ismi "Kayıp Cennet" çıkarılan tek mânâ değildir. "Cennet Yenildi" gibi bir anlam da çıkar, cennetin güçlerinin cehennemin güçlerine nazaran zayıf resmedildiği bir olay örgüsünde bu, yazarın kasıtlı yaptığı bir kelime oyunudur. O anlam kaybolmasın diye orijinal ismini kullanıyorum.
🙏🏼🙏🏼🙏🏼 iyi ki varsınız.... ortam aydınlanıyor.
Emeğinize sağlık teşeklür ederim Hocam, saygılar sevgiler...
Teşekkür ederiz hocam .🙏
Canlı yayınları izleyemesek de kayıtları takip ediyoruz hocam.
DERSİN SORULARI
- Kötülük olmadan iyilik olur mu?
- Şeytan olmadan tanrı olur mu?
- Kötülük sorunu neden ortaya çıkıyor?
- Şeytan neyin simgesidir?
- Şeytanı yaratan kimdir?
- Şeytan neyin simgesidir?
- Yunan bilincini kavramak neden önemlidir?
- Yunandan sonra tanrıya dair daha derinlikli yorumlar var mıdır?
- 2500 yıl önce ile günümüzün Tanrı anlayışı değişmiş midir?
- İmgelemin tanrı ve şeytan betimlemeleri bir çözümleme midir?
- Tanrı alimdir, bilendir ama akıllı mıdır?
- Tanrı akıllı mıdır yoksa kudretli midir?
- Erdem okumakla elde edilebilir mi?
- Şeytan us mu zekayı mı temsil eder?
- Öfke ve arzu neden şeytanidir?
- Tanrı iyi midir, kötü müdür?
- Akıl olmadan ahlak mümkün müdür?
- Doğada düzenden söz etmeden tanrıda söz edilebilir mi?
- Hikmet nedir?
- Kötülük şeytana nasıl yüklenir?
- ‘Tanrının hikmetinden sual olunmaz’ ne demektir?
- Siyaset yapmak teoloji yapmak mıdır?
- Tanrı evreni akılla mı güçle mi yönetir?
- ideolojik bağ ve yasaklardan kaçmak için olan deistlik ile düşünce sonucu ulaşılan deistlik farklı mıdır?
- Akıl kudrete engel midir?
- Kötülük hangi bilimin konusudur?
- İyi ve kötü düşüncelerde mi, davranışlarda/eylemlerde midir?
Çok teşekkürler.
😊
Emeklerinize sağlık.
Hocam 'yalan' konulu bir ders yapar mısınız? Doğuşu, çeşitleri, zararları, tarihsel geçmişi, geçmiş ve şimdideki en etkili yalanlar, insan ilişkilerindeki yalanlar vs gibi çok çok geniş bir konuyu çok iyi irdeleyeceğinizden eminim.
"Bir Hakikat Söylemi Olarak Yalan" başlıklı söyleşiyi izleyiniz.
Beni 3 saate yakin tlf ekranina mahkum eden muhtesem insan.zaman kavramini unutuyor insan dinlerken..
Tesekür ederim
Hocam, sizden önce siyasi yorum adına Ruşen Çakırı dinledim, sonra sizi dinlemeye keçdiyimde gözüm sizi izleyenlerin sayısına takıldı. Nerdese aynı aralıqlarda konuşmusunuz, ama sizin izlemye sayınız daha yeksekdir. Siyasetle Felsefeni kıyasladığımızda siyasetın daha geniş kitleler tarafından izlendiyin bilirik. Hocam, sözün kısası, siz siyasetde zamanında yapa bilmediyinizi felsefe uzeriden etdiniz.) Felsefe yaparak hem daha çox kitlelere ulaşdınız, siyasetcinin etdiyin etdiniz , hem de, felsefeni sevildiniz. Kolayı kenara itib zor olanı etdiniz. Zihninize saglıq. Ben azerbaycan turku olduğum icin yazdığım bazı kelmelerde yalnışlıklar ola bilir, kusuruma bakmayın.)
Emeğine sağlık Hocam çok teşekkür ederim selamlar saygılar
🙏 Tesekkur ederim
Hocam emeğinize sağlık çok teşekkürler
Kadın katılımcı sayısının az olmasının nedeni, bugüne kadar önümüze konan engelleri henüz yavaş yavaş aşmaya başlamamız olabilir. Son birkaç on yılda, o da ağırlıklı olarak büyükşehirlerde, okuma, çalışma, kendi hayatımıza yön verme hakkını elde edebildik. Bunun için büyük mücadele verdik. Hep daha fazla çalışmak zorunda kaldık. Tırnaklarımız ile kazıdık ama sonunda özgürlüğümüzü kazanabildik. Henüz kısa bir zaman diliminden söz ettiğimiz için sayımız çok olmayabilir ama bugünden bakınca, gelecekte çok daha kalabalık olacağımızı görebiliyorum. Ben de dahil olmak üzere, uzaktan eğitimle felsefe okuyan, bitiren çok arkadaşım var ve hepsi kadın. Bu çok umut verici. Felsefeye ilgi duyan kadın sayısı arttıkça istatistikler de birbirine yaklaşacak diye temenni ediyorum. Bu güzel ders ve anlattıklarınız için çok teşekkürler 🙏
Videonu 2x izlemek zorunda kaliyom, başka her şey çok güzel
Sohbetin kapanış sözleri bütün meseleyi açıklıyor. Iyi ve kötü, insan merkezli düşüncede anlam kazanır. Aksi halde anlamsız olur.
Yaşasın carsanba geceleri..yaşasın hocamız..
Hocam videolarınızı izlerken dikkatimi çeken bi husus var. Videoların nerdeyse hemen hepsinde reklamlar ilk yarım saatine yerleştirilmiş. UA-cam bile konuların ağırlığından reklamı yerleştirmiş hemen kaçmış gibi :)
Hocam canlı dersleri bitirip buraya koşuyorum,saygılar!
canlı dersime öğrenci gelmedi daha.ben de gelene kadar sizi dinliyorum hocam..
Teşekkür ederim.
"Kötülük, iyiliğin yokluğudur" Cümlesi ancak bir şiir mısrası olabilir.
Sayin hocam tum videolarinizi ilgi ile takip ediyorum ve bunun icin de cok tesekkur ederim.kadinlarin yuzdesinin az olmasindan bahsediyorsunuz son iki videoda fakat sunu soyleyebilirimki youtube istatistiklerine cok guvenmeyin nedeni ise su sizi laptop yada tv den izliyorum orda da esimin hesabi acik dolaysiyla size erkek olarak istatistik geliyor ama gercek oyle degil.
Harika. Teşekkür ediyorum.
Teşekkür ederim
Goethe Faust 'u Newton'dan esinlenmiş dediniz ya, Dr. Faust gerçek bir kişiliktir, benim yaşadığım bölgede yaşamıştır, yaşadığı köy burada, Breisgau' da, adı Fauststadt şimdi, simya yaparken bir patlama sonuncu çalışma yaptığı kale havaya uçmuş ve Faust ölmüştür. Goethe Schwarzwald bölgesine geldiğinde, buralarda uzun süre kalmış, bu hikayeyi duymuş ve öyle yazmıştır. Faust yaşadığı köyün ve yakınlarında Goehte 'nin kaldığı otelin fotoğrafları var, buradan gönderiliyor mu bilmiyorum 😕 Çevirideki "Arme" kelimesi fakir demektir ama orada "zavallı" anlamına gelir, " acınası" yoksullara acımaktan çıkmıştır bu anlam
Türkiyenin ne güzel insanısınız...
Yesss!
Felsefe için küçük, Hüsna için büyük adım “akıl mı,…..? karşısına şa diye kudreti koyabildim,,☝️
50 yaşına geldim yaptığım en büyük hıyarlık size geç kulak vermek oldu.
Yaptığım en güzel şey ise her gün yaklaşık 12 saat sizi dinlemek oluyor.
Geçmişte bildiğim herşeyi unutmak için her gün birer draje sizi alıyorum.
Gene sen iyisin. ben 53 yaşında muhatap aldım ve senin gibi her gün 6 saat dinliyorum. keşke önceden dinleseydik de yük taşımasaydık
Merhaba 🙂 Emeğinize sağlık 🙂
Hocam yüreğinize sağlık çok teşekkür ederiz💜
Təşəkkürlər hocam. Hangi filmleri (resimleri) izlemeliyim serisi devam edecek mi acaba?
Bizimkilerde var imis
bəli, görmək fəxr verir
Hocam HURUFİLİK üzerine yorumlarınızı çok merak ediyorum .
Sevgiler .
Mytheşem ( klavyenin yanlışını düzeltmeyeceğim,belki de doğru olan sözcük bu idi) bir bölümdü💫
Teşekkürler.
Sevgili Dücane bey, ne yazık ki sizin ile tesadüfen UA-cam da Sinan Canan ile Aydınlanma konusu karşıma çıktı. 67 yaşında bir ev hanımı olarak genç yaslarim dan beri varlığıma anlam yüklemek kendimi nasıl geliştirebilmek için Tasavvuf, Kuran mealleri, Doğu- Batı dinlerini okuyup kendimi olumlu yönde ruhsal terbiye etmeğe çalıştım. Ama aklımda hep çeşitli sorular vardı tatmin olacağım cevapları bulamıyordum. Titanlar, Mu, Atlantis, Asur Babil, Mısır, Yunan mitolojiler onu elimden geldiği kadar okuyup anlamaga, üzerinde düşünmeye çalıştım. Tanrının varlığı, dinlerin tarihini okudum. Geldiğim son durum ise biz sade beyin, beden zihinden ibaret miyim? Evrim neticesinde mi bu insan şekli ve beyne sahip oldum diye düşünürken siz çıktınız karşıma. O gün bu gün sizin youtup da ki bütün videolarınızı izliyor ve yılların birikimini özetler şekilde anlaşılır anlatıyorsunuz. Her videoda çeşitli notlar alarak yazdığım notları araştırıp okuyup üzerine düşünüyorum. Size çok ama çok teşekkür ederim benim yaşamıma anlam ve mana geldi. Bilim mi Din mi çelişkisin de şimdi daha çok okuyup kendimi gelistirmege çalışacağım bunu yaşamımın sonuna kadar götüreceğim. Tek sıkıntı ev kadınlığıni en alt seviyeye indirip okumamı uzun saatlere çıkardım size çok teşekkür ederim çünkü bana hayata bakışına başka bir aydınlık pencere açtınız. Sevgilerimle.
Şu anki inancınız ne acaba?
gayretkesliginiz ne kadar saygın ve takdire şayan. Arayış yolculugunuzda huzur ve irfan dilerim.
Kanatli sozler icin Tesekkurler abicim
Dücane bey bir programınızda yemek yeme eylemi size sıradan geldiği için yanında bir şeyler dinlediginizi veya izlediğinizi söylemiştiniz.
Benim de sizi dinlemek için tek zamanım rutin ev işleri yaparken.
Kulaklığı takıyorum, hiç ekrana bakmadan sizi dinliyorum . Yani Podcast misali.
Artık kitaplari da, haberleri de ve sizin gibi UA-cam programlarını da bu şekilde dinliyorum.
Yoksa iş, aile, öğrenme, bir arada en azından benim icin hiç kolay olmuyor.
Bunların bir çoğu sessizlik isteyen, bencil eylemler.
Öyle tahmin ediyorum ki, kadınların bunun gibi tipik aile durumlarından dolayı izleme oranı az olabilir.
Tanrı Musa'ya şöyle der;
Ey Mûsâ, bana gelmek istersen iki cariginida cikar!!!
İyi ve kötü akılla yani insanla alakalıdır dedik, Tanrı ile hatta şeytan ile bile alakalı değildir dedik.. o zaman başta söylediğiniz hayır ve şerrin Allah tan olduğunu nasıl değerlendireceğiz...
"Bir anacığım var hala hayatta çok şükür"
şükrettiğiniz Tanrı akıllı bir tanrı mı güçlü kudretli bir Tanrı mı hocam ?
anneciğinize sağlıklı ömürler diler ellerinden öperim. hürmet ve muhabbetle hocam
Teşekkürler öğretmenim
Çok sağolun hocam.
Sevgili hocam bir çok videonuzu severek izledim. Hatta bazılarını not alarak ve tekrar tekrar izleyerek. Ancak benim eksikliğimden midir diye düşündüm bir konuyu yazmak istedim. Ahmet Yaşar OCAK hocanın Türkler Türkiye ve İslam adlı kitabından ve hocanın diğer kitaplarından örnekler vermenizi temenni ediyorum. Çünkü sizlerin cümleleri bizler için çok kıymetli. Saygılarımla.....
Hocam ağızınıza sağlık, harika anlattınız yine.
Teşekkürler hocam
hocam beynım yandı .sonsuz tesekkurler
kötülüğün bir sınırı olmasını dilerdim. kimi insanlar var milyonlarca ömür yaşamış kadar kötülük yapabiliyorlar. tam burada Tanrı'nın devreye girmesini beklerdim. hiç olmazsa kötülük ile iyiliği dengelemesini beklerdim zira kötülük yapmak çok kolay
İlim dünyasında ehemmiyeti müsellem illiyet (kozalite) kanununun iyi kavranması sayesinde, yukarıda sözü edilen yollarla akıl, Allah'ın âyetlerinden, O'nun varlığına, birliğine ve rahmetinin enginliğine dünya kadar deliller, şahitler çıkarabileceği gibi, konumu, sorumluluğu ve âkıbeti hakkında da bir kısım ipuçları elde edebilir. Ancak aklın, bu metotlarla bir netice elde etmesinin önemli iki yolu vardır: Bunlardan birincisinde akıl tedrîcî hareket eder, biraz âheste davranır ve işi zamana yayarak götürür ki, buna tefekkür, tedebbür, tezekkür yolu diyebiliriz. İkincisinde ise, zamanı aşar, müddete ihtiyaç duymaz ve bir hamlede, bir nefhada matlûba, maksuda ve neticeye ulaşır ki, buna hads (sezgi-intuition) diyegelmişlerdir. Hadsin, mümarese ve tecrübeler sonucu elde edilenine kesbî, insanî istidatların seri inkişaf etmesi veya bir ilâhî mevhibe ile ulaşılanına da "kuvve-i kudsiye" mahsulü denir ki, herkes potansiyel olarak böyle bir vâridâta açık yaratılmıştır. Böyle bir vâridât ve ilham sağanağının merkez noktasını enbiyâ-yı izâm tutar; onların arkalarında da müstakim akıl, selim kalb ve nezih ruhlar yerlerini alırlar.
Ne var ki akıl, her hükmünde isabet edemediği, hatta yer yer hatalara düştüğü gibi; mantık ve muhakeme adına ortaya koyduğu tespit ve kaziyelerin de hakiki fâili ve mûcidi değildir; o, Cenâb-ı Hakk'ın, icraatına sadece perde olarak kullandığı bir alet, bir enstrüman, verileni kabul eden bir kâbil, Hak hitabını anlamaya müsait yaratılmış bir mânevî sistem ve bir vasıtadır. Bu alet ve bu vasıta, konumunu kavrayabildiği takdirde hep Mevlâ'ya müteveccih durur ve O'ndan başkasına da asla teslim olmaz. Sürekli O'nunla muamele içinde bulunur; varlığa bakarken onu herkesten farklı görür ve düzgün okur. Duyup hissettiklerini, görüp öğrendiklerini mârifete çevirip kalbe emanet eder ve oturur kalkar mârifet ve muhabbet soluklar.
Mârifet, akıl için hem bir ihtiyaç hem de tabiatına uygun bir beslenme kaynağıdır. Bu kaynağa ulaşan akıl, vücudun en ibtidâî mertebesinden, onun zirvelerinden önemli bir şahika sayılan kendi durduğu noktaya kadar bütün mertebeleri tekrar tekrar mütalâa eder; duyup hissedebildiği mazhariyetleriyle gerilir ve sürekli Allah'a şükranla gürler. Elinde olmayarak heva ve heves, lüks ve fantastik düşünceler, ufkunu bulandırdığında da, hemen Hazreti Ruh-u Seyyidi'l-Enâm (Aleyhi ekmelü't-tehâyâ)'ın vesayetine sığınır ve böylece kalbin bir iki adım gerisinde de olsa, onun refiki olma payesini korumaya çalışır ve gözünü onun fizik ötesi temâşâ ufkundan hiçbir zaman ayırmaz.
Hayır ve şer halvetteler
İki cambaz bir ipteler
Eski dost düşman olmaz
En başından birlikteler
İki yıl önce sarfettiğim bir dörtlüğüm geldi aklıma :)
Teşekkürler👍🙏
Tanrının kaderi nerde başlar ...
Şeytanın kaderi nerde biter ...
İnsanlığı bulmak için
Şeytanı ve kötülüğü tanımakmı ...
İnsanlığı bulmak için Tanrımı ...
Hocam.
اَحْسَنَ كُلَّ شَىْءٍ خَلَقَهُ
Âyetinin bir sırrını izah eder. Şöyle ki:
Her şeyde, hattâ en çirkin görünen şeylerde, hakiki bir hüsün ciheti vardır. Evet, kâinattaki her şey her hâdise ya bizzat güzeldir, ona hüsn-ü bizzat denilir. Veya neticeleri cihetiyle güzeldir ki ona hüsn-ü bilgayr denilir. Bir kısım hâdiseler var ki zâhirî çirkin, müşevveştir. Fakat o zâhirî perde altında gayet parlak güzellikler ve intizamlar var. Ezcümle:
Bahar mevsiminde fırtınalı yağmur, çamurlu toprak perdesi altında nihayetsiz güzel çiçek ve muntazam nebatatın tebessümleri saklanmış. Ve güz mevsiminin haşin tahribatı, hazîn firak perdeleri arkasında tecelliyat-ı celaliye-i Sübhaniyenin mazharı olan kış hâdiselerinin tazyikinden ve tazibinden muhafaza etmek için nazdar çiçeklerin dostları olan nâzenin hayvancıkları vazife-i hayattan terhis etmekle beraber, o kış perdesi altında nâzenin, taze, güzel bir bahara yer ihzar etmektir.
Fırtına, zelzele, veba gibi hâdiselerin perdeleri altında gizlenen pek çok manevî çiçeklerin inkişafı vardır. Tohumlar gibi neşv ü nemasız kalan birçok istidat çekirdekleri, zâhirî çirkin görünen hâdiseler yüzünden sümbüllenip güzelleşir. Güya umum inkılablar ve küllî tahavvüller, birer manevî yağmurdur.
Fakat insan hem zâhir-perest hem hodgâm olduğundan zâhire bakıp çirkinlikle hükmeder. Hodgâmlık cihetiyle yalnız kendine bakan netice ile muhakeme ederek şer olduğuna hükmeder. Halbuki eşyanın insana ait gayesi bir ise Sâni'inin esmasına ait binlerdir.
Mesela, kudret-i Fâtıranın büyük mu'cizelerinden olan dikenli otları ve ağaçları muzır, manasız telakki eder. Halbuki onlar, otların ve ağaçların mücehhez kahramanlarıdırlar. Mesela, atmaca kuşu serçelere tasliti, zâhiren rahmete uygun gelmez. Halbuki serçe kuşunun istidadı, o taslit ile inkişaf eder. Mesela karı, pek bâridane ve tatsız telakki ederler. Halbuki o bârid, tatsız perdesi altında o kadar hararetli gayeler ve öyle şeker gibi tatlı neticeler vardır ki tarif edilmez.
Hem insan hodgâmlık ve zâhir-perestliğiyle beraber, her şeyi kendine bakan yüzüyle muhakeme ettiğinden pek çok mahz-ı edebî olan şeyleri, hilaf-ı edep zanneder. Mesela, âlet-i tenasül-i insan, insan nazarında bahsi hacalet-âverdir. Fakat şu perde-i hacalet, insana bakan yüzdedir. Yoksa hilkate, sanata ve gayat-ı fıtrata bakan yüzler öyle perdelerdir ki hikmet nazarıyla bakılsa ayn-ı edeptir, hacalet ona hiç temas etmez.
İşte menba-ı edep olan Kur'an-ı Hakîm'in bazı tabiratı bu yüzler ve perdelere göredir. Nasıl ki bize görünen çirkin mahlukların ve hâdiselerin zâhirî yüzleri altında gayet güzel ve hikmetli sanat ve hilkatine bakan güzel yüzler var ki Sâni'ine bakar ve çok güzel perdeler var ki hikmetleri saklar ve pek çok zâhirî intizamsızlıklar ve karışıklıklar var ki pek muntazam bir kitabet-i kudsiyedir.
Sözler
Tabiatları latîf, ince ve latîf san'atlara meftun bazı insanlar, bilhâssa has bahçelerinde pek güzel hendesevari bir şekilde şekilleri, arkları, havuzları, şadırvanları yaptırmakla bahçelerine pek muntazam bir manzara verirler.
Ve o letafetin, o güzelliğin derecesini göstermek için bazı çirkin kaya, kaba, gayr-ı muntazam -mağara ve dağ heykelleri gibi- şeyleri de ilâve ediyorlar ki, onların çirkinliğiyle, adem-i intizamıyla bahçenin güzelliği, letafeti fazlaca parlasın.
Çünki
اِنَّمَا الْاَشْيَٓاءُ تُعْرَفُ بِاَضْدَادِهَا
Lâkin müdakkik bir kimse, o ezdadı cem'eden bahçenin manzarasına baktığı zaman anlar ki, o çirkin kaba şeyler kasden yapılmıştır ki; güzellik, intizam, letafet artsın.
Zira güzelin güzelliğini arttıran, çirkinin çirkinliğidir.
Demek bahçenin tam intizamını ikmal eden, o çirkinlerdir.
Ve o çirkinlerin adem-i intizamı nisbetinde bahçenin intizamı artar.
Kezalik dünya bahçesinde nizam ve intizamın son sisteminde bulunan mahlukat ve masnuat arasında -hayvanlarda olsun, nebatatta olsun, cemadatta olsun- bazı çirkin, intizamdan hariç şeyler bulunur.
Bunların çirkinliği, intizamsızlıkları, dünya bahçesinin güzelliğine, intizamına bir zînet, bir süs olmak üzere Sâni'-i Hakîm tarafından kasden yapılmış olduğunu, pek yüksek, geniş, şâirane bir hayal ile dünyanın o bahçe manzarasını nazar altına alabilen adam görebilir.
Maahâzâ, o gibi şeyler kasdî olmasaydı, şekillerinde hikmetli tehalüf olmazdı.
Evet tehalüfte kasd ve ihtiyar vardır.
Her insanın bütün insanlara sîmaca muhalefeti buna delildir.
Mesnevi-i Nuriye - 211
Yürekten teşekkürler...
Son tahlilde İyilik, kötülük, şeytan…vd.nin amacı “ Bilinme Arzusu” taşıyor ise; Mükemmel bir varlığın bilinmeye gereksinimi var mıdır? Varsa mükemmel değildir. Mükemmel değilse Tanrılığı tartışmalı olmaz mı?
Bilinme arzusu ihtiyaçtan değil de keyfiyetten olabilir mi?