Tatar Tarihi - Tatarların Gelip Çıkışı | Tatarca
Вставка
- Опубліковано 26 кві 2023
- "Tatarların gelip çıkışı",
Tataristan Cumhuriyeti Bilimler Akademisi'nden Sh.Marjani Tarih Enstitüsü, "Tatarmultfilm" derneği ve Tatar Çocuk Yayınevi ortak projesidir.
Tatarca'nın Türkçe ile olan yakınlığını görmeniz için ve de Tatar tarihi hakkında bilgi edinmek için seyredip görmelisiniz.
"Tatarların gelip çıkışı", öğrenciler tarafından Tataristan'ın tarihini ve kültürünü ele almak ve geniş bir çoğunluğa öğretmek için hazırlanan yenilikçi projeler başlangıcıdır.
"Tatarların gelip çıkışı"" animasyon videosu, Altay'da Hun devletinin kuruluşundan Volga bölgesinde Kazan Hanlığının ortaya çıkışına kadar Tatar ulusunun ve devletinin gelip çıkışının bir betimlemesidir.
Bengü dil aktarmasıdır
-------------------
orijin, menşe [Köken: Fransızca, Arapça] Gelip çıkış, Çıkış, Çıkış yeri, Tek
çin [Köken: Farsça] (ülke) Hıtay
step, istep, bozkır [Köken: Fransızca, Uydurukça] (coğrafya) Dala
hükmetmek [Köken: Arapça+Türkçe] Beylemek
koca
[Köken: Farsça] (eş) Er
[Köken: Anlam kayması] (büyük) Ulu, Ülken, İri, Büyük
merkez
[Köken: Arapça] (Orta yer): Orta, Özek, (Teşkilat): Uyuşma özeği, Ortalık
neğiz
Cevher, Öz, Temel, Esas
neğizlemek
tesis etmek; tahkim eylemek, esasını kurmak.
muhafaza
[Köken: Arapça] Saklama, Koruma, Gözetme
kuzey
[Köken: Uydurukça] Demirkazık, Arka, Tünlük
güney
[Köken: Uydurukça] Günorta, Tüşlük
Kazak ve Uygur Türkçelerinde kuzey sözümüzün değeri olan quz ile Türkmencedeki guzaý sözünün güneş almayan, gölgelik, kuytu taraf ya da yer ve güney sözümüzün eşdeğeri olan küngey sözünün güneş gören, güneş alan taraf ya da yer manasında olduğunu, Kırgız Türkçesinde küñğöy ve Özbek Türkçesindeki kungay sözünün Türkmence güneý ile Kazak ve Uygurca Küngey sözlerinde olduğu gibi güneş gören, güneş alan taraf ya da yer manasında olduğunu biliyor musunuz?
1963 öncesinde yukarıda sayılan Türk dillerindeki gibi yer bildiren kuzey ile güney sözleri sonradan 1963 yılında bu sözlere yön manası verilip anlamı değiştirilmiş.
diğer
[Köken: Farsça] Özge, Başka
özgermek
1. Başkalaşmak, Değişmek, Farklılaşmak
batı
[Köken: Uydurukça] Günbatar, Günbatış
doğu
[Köken: Yerel] Gündoğar, Çıkış, Günçıkış
netice
[Köken: Arapça] Sonuç, Yığındık
sınır
[Köken: Yunanca] Çekara, Çek
yer [Köken: Anlam genişlemesi] Yer, Orun
makam
[Köken: Arapça] Orun, Kulluk
yerleşmek
[Köken: Anlam kayması/Anlam genişlemesi] (Göçebeliği bırakmak): Oturmak, Oturaklaşmak
(Sabitlenmek): Yerleşmek,
(Yer kapmak): Orunlaşmak
(Taşınıp yaşamaya başlamak): Konuşlanmak
(Varlığını oturtmak, Varlığını sürdürecek konuma gelmek): Duraklanmak
(Kök salmak): Ornukmak, Gen(iş) dağılmak
itaât, itaat, [Köken: Arapça] : Boyun eğme, Baş eğme, Boysunma, Boyun sunma, Bakınma
koşmak
1. Eklemek, İlave etmek, Katmak
- Koşmak sözü aslen "eklemek, katmak" manalarındadır. Gerçek anlamı "şart koşmak, ortak koşmak (şirk)" deyiminde saklıdır.
1. Atları arabaya koşmam gerek, 2. Anlaşmaya bize yarayacak şartlar koşarsak bu işten kazançlı çıkabiliriz. 3. Allaha ortak koşulmaz, 4. Çorbaya biraz daha su koşmamız gerek, koyulaşmış, 5. Fikrinize koşuluyorum, edilmesi gereken budur.
koşulmak
1. katılmak, birleşmek, birikmek
Söylem ile:
1. Benim koyunlarım seninkine koşuldu. 2. İki dağ koşulmaz, iki el (kavim) koşulur.
hakkında
[Köken: Arapça+Türkçe] Doğrusunda, Yönünde
kendi
[Köken: Yerel] Öz, Özü, Kendi
saldırmak [Köken: Yerli] Çapul koymak, Çozmak, Yağılayıp almak, Basıp almak, Baskıncılık etmek, Kol salmak
uruk
1. Aşiret
2. Boy, Kabile
3. Çekirdek, Yenilmeyen çekirdek, Tohum
kaynak
[Köken: Yerli] (pınar) Bulak, Kaynar, Kaynak
[Köken: Anlam genişlemesi] (menşe) Çıkan yeri, Tek
[Köken: Anlam genişlemesi] (araştırmalarda) Çıkanak
[Köken: Anlam genişlemesi] (ısıyla) Kaynak, Eritip yapıştırma
------------------
#tatarca
#tatartarihi
#tatarlar
#türkdünyası
#türkiye
#turan
#türkkeneşi
#tatartürkü
#tatarlarınkökeni
#tataristan
#tatartürkçesi
#tatardili
"Tatarların gelip çıkışı",
Tataristan Cumhuriyeti Bilimler Akademisi'nden Sh.Marjani Tarih Enstitüsü, "Tatarmultfilm" derneği ve Tatar Çocuk Yayınevi ortak projesidir.
Tatarca'nın Türkçe ile olan yakınlığını görmeniz için ve de Tatar tarihi hakkında bilgi edinmek için seyredip görmelisiniz.
"Tatarların gelip çıkışı", öğrenciler tarafından Tataristan'ın tarihini ve kültürünü ele almak ve geniş bir çoğunluğa öğretmek için hazırlanan yenilikçi projeler başlangıcıdır.
"Tatarların gelip çıkışı"" animasyon videosu, Altay'da Hun devletinin kuruluşundan Volga bölgesinde Kazan Hanlığının ortaya çıkışına kadar Tatar ulusunun ve devletinin gelip çıkışının bir betimlemesidir.
-------------------
orijin, menşe [Köken: Fransızca, Arapça] Gelip çıkış, Çıkış, Çıkış yeri, Tek
çin [Köken: Farsça] (ülke) Hıtay
step, istep, bozkır [Köken: Fransızca, Uydurukça] (coğrafya) Dala
hükmetmek [Köken: Arapça+Türkçe] Beylemek
koca
[Köken: Farsça] (eş) Er
[Köken: Anlam kayması] (büyük) Ulu, Ülken, İri, Büyük
merkez
[Köken: Arapça] (Orta yer): Orta, Özek, (Teşkilat): Uyuşma özeği, Ortalık
neğiz
Cevher, Öz, Temel, Esas
neğizlemek
tesis etmek; tahkim eylemek, esasını kurmak.
muhafaza
[Köken: Arapça] Saklama, Koruma, Gözetme
kuzey
[Köken: Uydurukça] Demirkazık, Arka, Tünlük
güney
[Köken: Uydurukça] Günorta, Tüşlük
Kazak ve Uygur Türkçelerinde kuzey sözümüzün değeri olan quz ile Türkmencedeki guzaý sözünün güneş almayan, gölgelik, kuytu taraf ya da yer ve güney sözümüzün eşdeğeri olan küngey sözünün güneş gören, güneş alan taraf ya da yer manasında olduğunu, Kırgız Türkçesinde küñğöy ve Özbek Türkçesindeki kungay sözünün Türkmence güneý ile Kazak ve Uygurca Küngey sözlerinde olduğu gibi güneş gören, güneş alan taraf ya da yer manasında olduğunu biliyor musunuz?
1963 öncesinde yukarıda sayılan Türk dillerindeki gibi yer bildiren kuzey ile güney sözleri sonradan 1963 yılında bu sözlere yön manası verilip anlamı değiştirilmiş.
diğer
[Köken: Farsça] Özge, Başka
özgermek
1. Başkalaşmak, Değişmek, Farklılaşmak
batı
[Köken: Uydurukça] Günbatar, Günbatış
doğu
[Köken: Yerel] Gündoğar, Çıkış, Günçıkış
netice
[Köken: Arapça] Sonuç, Yığındık
sınır
[Köken: Yunanca] Çekara, Çek
yer [Köken: Anlam genişlemesi] Yer, Orun
makam
[Köken: Arapça] Orun, Kulluk
yerleşmek
[Köken: Anlam kayması/Anlam genişlemesi] (Göçebeliği bırakmak): Oturmak, Oturaklaşmak
(Sabitlenmek): Yerleşmek,
(Yer kapmak): Orunlaşmak
(Taşınıp yaşamaya başlamak): Konuşlanmak
(Varlığını oturtmak, Varlığını sürdürecek konuma gelmek): Duraklanmak
(Kök salmak): Ornukmak, Gen(iş) dağılmak
itaât, itaat, [Köken: Arapça] : Boyun eğme, Baş eğme, Boysunma, Boyun sunma, Bakınma
koşmak
1. Eklemek, İlave etmek, Katmak
- Koşmak sözü aslen "eklemek, katmak" manalarındadır. Gerçek anlamı "şart koşmak, ortak koşmak (şirk)" deyiminde saklıdır.
1. Atları arabaya koşmam gerek, 2. Anlaşmaya bize yarayacak şartlar koşarsak bu işten kazançlı çıkabiliriz. 3. Allaha ortak koşulmaz, 4. Çorbaya biraz daha su koşmamız gerek, koyulaşmış, 5. Fikrinize koşuluyorum, edilmesi gereken budur.
koşulmak
1. katılmak, birleşmek, birikmek
Söylem ile:
1. Benim koyunlarım seninkine koşuldu. 2. İki dağ koşulmaz, iki el (kavim) koşulur.
hakkında
[Köken: Arapça+Türkçe] Doğrusunda, Yönünde
kendi
[Köken: Yerel] Öz, Özü, Kendi
saldırmak [Köken: Yerli] Çapul koymak, Çozmak, Yağılayıp almak, Basıp almak, Baskıncılık etmek, Kol salmak
uruk
1. Aşiret
2. Boy, Kabile
3. Çekirdek, Yenilmeyen çekirdek, Tohum
kaynak
[Köken: Yerli] (pınar) Bulak, Kaynar, Kaynak
[Köken: Anlam genişlemesi] (menşe) Çıkan yeri, Tek
[Köken: Anlam genişlemesi] (araştırmalarda) Çıkanak
[Köken: Anlam genişlemesi] (ısıyla) Kaynak, Eritip yapıştırma
------------------
Bengü dil çevirisinden faydalanıldı
Çok güzel elinize sağlık böyle bilgilendirici videoların yaygınlaşması dileğiyle
Selam ve esen
Teşekkür ederiz.
Edilen tercüme ve aktarmalarda video açıklamalarında ve yorumlarda bilgi düşünüyoruz. Onları da okumanızı tavsiye ederiz