Elli küsür yaşında bir öğretmenim. Sayenizde hayatım değişti. “Kötü kalpli “ insanların benim gibi kötülük yapmayı kendine yakıştıramayan insanları merhamet zafiyetimle nasıl kullandığını farketmemi sağladınız. HARİKASINIZ. SİZİ SEVMEYENLER ANCAK İYİLERİN GÖZÜNÜN AÇILMASINI İSTEMEYEN KÖTÜLERDİR Sizi seviyoruz. Allah yar ve yardımcınız olsun
Çok güzel aydınlattı...çok hanımefendi ...anlayışlı..inşallah diğer meslaktaşları örnek alır...candaş tolga nın sorularını sabırla içtenlikle cevapladı...soruların altinda kalacagını zannedenleri sanirim candas da dahil hayal kırıklığına uğrattı ....samimi ve dürüst cevapladı...bana öyle geçti ...sanırım herkes cevabıni aldı.
Harikasınız Gülseren Budayıcıoğlu. Sorulara verdiğiniz yanıtlar çok aydınlatıcı. İfade ettiklerinizi tamamen anlayacak derinlikte yüz binlerce insan olduğunu düşünmesem de daha derinden bu topluma çok katkınız olduğuna yürekten inanıyorum. Sağolun. İyi ki varsınız.
Bir tılsımı var Gülseren Hocanın. Yakınlık hissediyorum , niyetini ,çalışmalarını ve cesaretini çok takdir ediyorum. Topluma katkıları olan insanlarımızı desteklemeliyiz.
Olumsuz eleştirileri anlamamakla beraber çok da umursamıyorum açıkçası. Hocamızın kitapları sayesinde hayatını dönüştürenlerdenim , sonsuz kere teşekkürler Hocam .. Allah sağlıklı , uzun ömürler versin..
Ben de yazacağım! Alanım insan kaynakları ve çok hikaye var bende de! Tabiki isim ve detay vermeden ve ayrıntıları değiştirerek! Mesela bir kahramanın gerçekte iki oğlu varsa ben bir kızı var diyeceğim vb. Herkes ama herkes yazmalı çünkü dünyanın gerçek yüzünü ancak o zaman görebiliriz! Bu bağlamda Gülseren Hanım’ı tebrik ediyorum! Napsaydı bütün bu güzel ve etkileyici ve öğretici hikayeleri kendisi ile beraber mezara mı götürseydi (Allah gecinden versin.) Devam! ✌️👏👏👏🌺💖🌹
40 dk dayanabildim. Kitaplarını kendisine hayran bir arkadaşım gönderip, ısrar ettiği için okumuştum. Dizilerini seyredemiyorum. Candaş bey'i İlber hoca ile konuşurken ya da Gülse Birsel ile röportajında seyretmek daha iç açıcı ve samimi. Dr. hanımı dinlerken içim şişti gerçekten, ben bilirimci ve samimiyetsiz buldum. Çoğunluk beğeniyormuş, ne güzel! ülke şahane zaten, alan razı satan razı...bu dizi pazarlamasının alıcısı olmayanlara hitap eden daha aydınlık konuklar ve konular olur umarım.
Herkes övüp durmuş ama arada kendim gibi düşünen bir kişi buldum çok şükür. Gerçekten çok kendini beğenmiş ve samimiyetsiz. Ayrıca çok paragöz biri gibi geldi bana. Yahu hasta dosyalarını satıyorsun işte apaçık ortada ama ısrarla hayır kimseyi ifşa etmiyorum diyosun ben doktorum hipokrat yeminim var diyorsun. Hipokrat mezarında ters dönmüştür böyle yemin mi olur.
Senin içinde karanlık var, o yüzden bu değerli hocayı beğenmemiş olabilirsin. Işığa çıkmaya çalış. Işığı samimiyetle iste. Işığa inan. Işığın ta kendisi ol...
Hastaların hikayeleri değiştirilip mesaj verme adı altında tüm psikolojik gerilimi toplum tarafından alışagelmiş bir duruma indirgemek yerine ne olmaması gerektiğini değil ne olması gerekir diye yola çıkan bir dizi serüveni olsaydı keşke Malum toplumumuz tarafından diziler mutlaka takip edilir izlenilir rol model olusturur hatta bilgi edinilir. Olması gereken aile yapıları ne yaparsak mutlu oluruzları huzur sadakat sevgi erdem gibi kavramları topluma işlemek çok daha başarılı yapabileceğiniz bir iş olurdu mesleğinizide en güzel şekilde değerlendirmiş olurdunuz bence
Gülseren hanım siz çok değerli bir insansınız kitaplarinizi çok beğenerek okudum hatta sizin kitabinizi bitirdikten sonra araya başka bir kitap koyuyordumki kitaplarınızı hemen bitirmeyeyim diye siz yazın biz okuyalım saygılar
Gulseren hanim cok iyi bir doktor bizim toplumumuza cok lazim okullarda okutulmasi gereken ders olarak verilmesi gereken ve sayilarinin artmasi lazim gelen bi olgu bence ve sorularda sıķistırdiginiz (hastalarinin hayatini ifsa etme konusu )bu olaya yanlis yerden bakmak gulseren hanima haksizlik olarak goruyorum burdaki asil mesaj su biz hep birlikte bu toplumda yasiyoruz ve hepimiz insaniz herkes birbirinin yarasini sarmali birbirimizi tanimaliyiz her koyun kendi bacagindan asilir deyip arakamizi donup gidersek o asilan koyun larin curumus beden lerinin kokusu nihayetinde bizide rahatsiz edecektir. diye dusunup kendimce boyle yorumluyorum .Keske lincleme den once empati yapsak bize iyi gelenleri basimizin ustunde hak ettigi yerede muhafaza etsek
Sorulan pek çok soruya verdiği cevapları tatmin edici bulmadım ayrıca dinlerken bayıyor fenalık geldi şahsen bende yaptığı işleri etik bulmuyorum hasta mahremiyeti hiçe sayıp bunu ticarete çevirmek ahlaki bir davranış değil!
Gülseren budayicioglu hanımefendi. Umarim okursunuz. Sizi cok seviyorum.. muthis akilli ve tecrübeli bir doktorsunuz sizin hedefinizde iyilik yapmak insanlara yardimci olmak var bundan dolayi size teşekkür ediyorum .Sizi dinlerken huzur buldum. Bnm dileğim Rabbimcc size uzun ve hayırlı sağlıklı ömürler versin. . Tecrübeleriniz paha biçilemez . Ve tbi Allahcc vergisi olan aklınız ♥️
ilk kitabı madalyonun içini uzun yıllar önce okumuştum. psikolojiye meraklı olduğumdan çok beğenmiştim. daha sonra diğer kitaplar geldi sırayla ama hikayeler biraz daha romantikleşti sanıyorum. diziler de öyle. kırmızı odadaki terapi üstüne kurulu hikayeler yerini romantik ilişkilerin yoğun yaşandığı dizilere terk etti. Farkındalık kazandırma işi biraz geri plana itildi bence ki bu yönüyle eleştirilebilir. Keşke bazı bölümlerden sonra karakter analizleri, neden bazı şeylerin böyle olduğunun kritği yapılsa insanlara farkındalık kazandırmak adına. Toplum psikolojisine çok yararı olurdu bence. Kırmızı oda başlarken kayan yazı bile çok şey ifade ediyordu. Hocam bence bir doktor olarak hikayelerdeki psikaananalizleri seyirciye daha çok vermeli. Bence dizilerdeki asıl farkı bu oluşturuyordu çünkü.
@@kadergulcetin7435 iyileşmek o kadar kolay olsaydı keşke. çizilen bir parmağın üstünü pansuman yaparak bant yapıştırarak doktor olunmuyor. ruhsal hastalıklar da böyle. dizi izleyerek bir kaç analizi dinleyerek sağladığı fayda da bir yere kadar. bence her aile hekimi yanına bir aile psikoloğu konmalı. senelik muayene zorunlu tutulmalı. toplum bu şekilde daha sağlıklı olurdu ama yine de tamamen iyileşemezdi emin ol.
@@kadergulcetin7435 aile hekimlerinin varlığı sizi nasıl ülkede sağlıklı insan kalmamış sonucuna ulaştırdı ben anlayamadım. sanırım farklı ülkede yaşıyorsunuz.. Eğitim konusu çok derin. Eğitimden kastın ne olduğu da önemli bence. sevgisiz saygısız bir evde büyüyen bir çocuğun anası babası eğitimli de olsa kar etmez çünkü. psikolojinin bozulması kişinin depresyona girmesi her zaman olabilecek bir şey ayrıca. Annesini , babasını kaybeden insanların yas süreçlerinde depresyona girdiği görülebilir. Ya da işini kaybeden vs. Her şeyini dört dörtlük sandığımız insanların bile sorunları var aslında. Zamanında ölen babasının yasını tutmayan ya da içinde bulunduğu ortam yüzünden tutamayan insanların daha sonra panik atak geliştirme sebepleri buna güzel bir örnek olabilir mesela. Aşırı mükemmeliyetçi evlerde büyüyenlerin ilerde obsesif kişilikler geliştirmeleri de.. bunun yaında kişinin travmayı aile ortamı dışında yaşaması da mümkün. mevzu derin yani. o yüzden psikolojik muayenelerin daha yaygın olması faydayı maksimize eder. her aile hekiminin yanında bir psikolog olması, her okulda psikolog olması ve bunlara gidilmesi çok çok iyi olurdu. bu sadece türkiye değil her ülke için geçerli. bizim ülkemizde zaten geneli kültürel ve ekonomik sebeplere bağlı aile içi sorunlar. kolay kolay da bunların düzelmesi mümkün gözükmüyor. insanları ne kadar eğitirsen eğit. bazı düşünce kalıplarının değişmesi gerekiyor.
Sunucu önyargılı, hatta direk yargılı. Çok isabetli sorular sormuyor, hatta sorularıyla irite ediyor. Gülseren Hanım için talihsiz bir program olmuş. İzlenimim bu yönde.
Gülseren hanım size çok saygı duyarak hep izliyorum. Sizin sayenizde kendi eksiklerimi ve bu hayata nedan cok zorluklar yaşadıklarımı anladım ama çıkış yoluni ve bunun gibi problemlerinin üstesinden gelmek için bilgiler ve tüyolar veremiyorsunuz.
Herşeyin başı ailede başlar bence günün en iyi özeti. Yine bence nasıl aile hekimlerimiz varsa kesinlikle birde terapist mutlaka olmalı. Özellikle gençler ve çocuklar için çok gerekli diye düşünüyorum. Çünkü bahsedildiği gibi çoğu ailenin maddi durumu maalesef ki elverişli değil ya da terapisti tanımıyorlar bu yüzden destek şart.
Ben bir psikologa gitsem,benim hayatımla ilgili anlattiklarimdan diziye kesitler bile koysa rahatsız olurdum.Ben psikolağa onda kalacağina güvenip sıkıntilarımi anlatip iyileşmeye gidiyorum.Anlattiklarimizin herkesin bilmesinı isteseydik onlara gitmezdik.Zaten hastalar bunun para olarak bedelini ödüyor.Ve üstune onların hayat hikayeleri üzerinden tekrar para kazanmak hem kitap, hemde dizi üzerinden.Hiç etik değil.Ne kitabı alirim, ne de o dizileri izlerim.
Hanımefendiye bu sorunun ta kendisi soruluyor zaten videoda, kendisinin amacı prim kazanmak değil aynı veya benzer sorunlarla başa çıkmaya çalışan insanlara bir bakış açısı kazandırmak. Bunu pek anlaşılır bir şekilde de açıklamış zaten.. 12:17
Gülseren Budayicioglu ismini duydugum " Istanbullu Gelin " dizisinden şimdiyedek kitaplarini okuyub, dizilerin bazisini izleyib, intervyülerini takib ediyorum. Ben şahsen yapdiği işi, tarzini çok begeniyorum. Bence şimdi beğenmeyenlerin daha çok yarasini deşdiyine, onlarin da kabullenme sorunu olduguna inanmaya başliyorum. ❤️Sevgiler❤️
Dizileriniz çok güzel. Aynı zamanda terapi. Sizi kutluyorum. Artık bıktık aynı senaryolardan toplumu kendine getirdiniz. Bazı şeyler konuşulsun. Siz bakmayın eleştirilere dizilere devam. ♥️♥️👍👏👏👏
Büyük bir sabır ve 1.5x hızında hocamızı dinledim ve bazı küçük notlar aldım. Sizlere de tavsiyem 1.5x hızında dinlemeniz. Yavaş konuştuğu için zeki sanılabilir, eminim ki çok daha zeki. Anlattıklarını gereksizce uzatarak kamera karşısında daha uzun kalma çabasını takdir ediyorum. Hastalarının anlattıklarını isimleri değiştirerek paylaşmanın etik* dışı olmadığını söylüyor ve hatta "Yapan benim nasıl etik dışı olduğunu düşüniyim*" (7:30) diyerek egosunu ve etik kurallarının belirleyicisini anlatıyor. "Yok benim psikiyatristim." (17:18) söylemini de pek beğendim. Keşke hastalarının da ihtiyacı olmasaydı diyerek iç geçirdim. "Senin aklın almıyor ama bence ben bu işi iyi yapıyorum" (19:20) diyerek kendisinin aslında ne kadar psikiyatriste ihtiyacı olduğunu haykırmış olduğunu düşünüyorum. Başkalarının hayat hikayelerinden kazandıkları para ile kendisine uzun ve hatta sevdiklerinden çok daha uzun bir hayat diliyorum. Ve umarım ki bir gün kendi hayatını da başarısız bir senaryoya yapılmış iyi bir çekim olarak kötü ve/veya iyi olarak örnek olarak sunabiliriz. (38:23) Senaryolarının terapi olduğunu düşünmesi, kendisinin ne kadarda çıkar amaçlı olduğunu ve reklamını desteklediğini gösteriyor. "Ben şiddetin ilacının sevgi ve saygı olduğuna inanan biriyim." (45:58) sözü ile kendisini sevgi ve saygı göstermek için cezaevlerine gitmesini tavsiye ediyorum. Umarım yanılırım ve kendisi haklı çıkar da suç oranları azalır. "Bizim zihnimizde öyle bir bilgisayar var ki, sesleri görüntüleri kaydediyor."(53:51) diyor kendileri. Lakin kendisine üzücü bir haberim var. Bahsettiği eylemleri yapan aletin adı "Kamera"dır. Hani şu hastalarının hikayelerini bu alet ile çekerek kendisine muazzam bir ekonomi yarattığı alet. Muhtemel ki kendisi konunun sadece ekonomisi ile ilgilendiği için teknolojik gelişmeleri yakalamayamaması normal. 1827 de Kamera da mikrofonda icat edilmişti ama olsun. Bu cahilliğini gözardı etmekte yarar var. Geri kalanında söylediklerini dinledim kendini tekrar eden bir kaç söylem ve tanımlama cabası dışında bir şey göremedim. Bilmediği konular hakkında (özellikle yazılım ve teknoloji) söylemlerinde derin nefesler ile sakinleşerek dikkatimi toparladım ve kendisini tanımış olmanın zaman israfı olduğuna nihai karar verdim.
Sunucunun ukala tavri ve aşşağiya cekmeye calisan sorulari mimikleri ses tonu ki kendisinin aşşagida oldugunu gosterir bu, Konu bitmeden anlamsizca ukalaca baska soru sormasi, O ALDİGİNİZ NOTLARİ BUNA GORE DEGERLENDİRİN, zira; gulseren hanim turkiyenin yetistirdiği ender beyinler arasindadir, yaptiklari basarilari ortada kitaplari dizileri sizin kac kitabiniz, diziniz, yayiniz, herseyi gecin İYİLESTİRDİGİNİZ İNSANLARİNİZ var acabada oraya O ANLAMSİZ NOTLARİ YAZMİSSİNİZ? O sunucunun bir kere karsindaki kisinin yaşina emegine saygi duymayi ogrenmesi, dinlemeyi bilmesi gerekir, Saygi deger bir kisiliktir kendisi hocanin amaci karsindaki sunucu gibi şöhret para değil faydali olabilmektir
@@bulentomer2300 Benim yorumum sadece burada ki söylemlerini kapsıyor ki ben psikiyatri alanındaki kariyerini eleştirmedim. Eleştiremem çünkü hastası olmadım. Hastası olsamda kendisinden terapi* değil tedavi beklerim. Etik dışı şekilde anlattığı hastalarını sosyal yaşama adepte edebildiyse bu onun başarılı bir psikiyatrist olduğunu gösterir. Senarist ise onun etik dışı ve vasat bir senarist olduğunu gösterir. Kendi özel hayatımı kendisinin yorumu ile TV de izlemiş olsaydım büyük ihtimalle mahkeme salonlarında kendisini daha yakından tanırdım.
@@bulentomer2300 Sunucunun tavrı konusunda size hak verdiğim yerler oldu. Fakat bu tamamen konu dışıdır. Kendisi iyi şekilde modere etmiş ve konuğun kendisini açıklamasına izin vermiş, sözünü kesmemiştir. Saygı konusuna gelecek olacak yaş konusuna katılmıyorum. Saygı yaş ile kazanılmaz. Kendimden büyük diye kimseye saygı duymak zorunda değilim. Saygı da sevgi gibi karşılıklı olmalı. Benim kaç kitabım, dizim, yayınım ve iyileştirdiğim insanlarım* olduğunu sormuşsunuz. Benim insanlarım* yok ama hayatına olumlu yönde dokunduğum kişiler oldu. LAKİN BEN ONLARIN HAYATLARINI DİZİ SENARYOSU YAPMADIM YA DA O HİKAYELER İLE KİTAP YAZMADIM. Sonrasında boşa heba edebileceğim 2 saatlik vaktimde izlemeden tekrar dinledim ve kaçırdığım bir anektot beni sevindirdi. Kendisi terapi* dediği şeyi bırakmış.
Ben hayatimda bu kadar ben ben ben ben diyen bir kadin gormedim tamam abla anladik en iyi sen yaziyorsun aaaa bune ya ilk defa bir konukta dinleme sabrını gösteremedim bu ego nedir ya..
Kırmızı Oda'nın her bölümünde yapılan seanslarda söylenen cümlelerden "Bu şu an ihtiyacım olan " dediğim cümlelere rastladığımda "İyi ki Kırmızı Oda" yapılmış dedim. Diğer dizi filmlerinden de öğrendiğim şeyler çok oldu. Ayrıca gerek Türk gerekse dünya sinemasında yaşanmış hayat hikayeleri vardır. Sanırım Gülseren Budayıcıoğlu'nu olumsuz eleştirenler, yazdıklarını değil, daha yazacak çok hikayesinin olması konusunda hazımsızlık duyanlar. Aynı eleştiri, hastane filmlerindeki hastaların başından geçen olayların konu alındığı dizilerde ya da polis kayıtlarındaki olayların anlatıldığı olaylar için de geçerli olabilir. Göz neyi görmek isterse onu görür. Olumsuz eleştiri yapanlar, Gülseren Budayıcıoğlu nun dizilerini izleyip de kendi yaşamları adına bir şeyler çıkarmamış ya da bir şeyler öğrenmemiş olduklarını söyleyebilirler mi? Otobiyografiler, hayat hikayeleri vb gibi kitapların filmleştirilmesi normal olsun da neden bunu yapan bir psikiatrist yapınca anormal olsun? Aksine, sadece seyircilere değil, yeni mezun olmuş psikiatristlere bile ışık olacak bir çizgisi olduğunu düşünüyorum... Birikimlerimizi birilerimizle paylaşmak bizi zenginleştirir... Kişinin cebine giren parayı düşünmekten önce "bana ne kattı" yı düşünmek lazım. Çünkü kişiyi önce kendisi ilgilendirir. Tebrik ediyor ve yolunuzdan asla dönmemenizi diliyorum sevgili Gülseren Budayıcıoğlu. Bu bir misyondur. Rüzgar ne kadar sert eserse ağaçlar o kadar sıkı tutunurmuş toprağa. Sizin toprağınız birikim, bilgi ve donanımlarınız... Ve lütfen bizimle paylaşmaktan vaz geçmeyiniz... Zira bana çok iyi geldiniz. (Üstelik de hiçbir bedel ödemeden :) ) O nedenle bana kattıklarınız karşısında sizi sadece alkışlayıp teşekkür edebilirim. Sevgi ve saygılarla
**** ÖNEMLİ: Depresyona Dair: 1) Samimi bir hobi edinmek gerekiyor güzel dostum. Seni rahatlatan, var olduğun için şükretmene sebep olacak, evrene ya da dünyaya bir anlam kattığın sana damarlarına dek hissettirecek bir hobi, uğraş, bir sevgili bulman gerekiyor. Bu sevgili illa aşk ilişkisi değil. Bir dost, bir arkadaş, bir cansız nesne bile olabilir. Ve kesinlikle ve kesinlikle, odağını DEPRESYONA KAYDIRMAMALISIN! Onu düşünmekten, kendine acımaktan, hayata üzülmekten vazgeç! İnanıyorum ki her şey daha güzel olacak. 2) Kendini sev! Bunu laf olsun diye demiyorum. Kendini mutlak surette ve samimiyetle sev. Hatalarını kabul et. Herkesin hata yaptığını bil. Her hata yaptığında, her fırsatı kaçırdığında insan olduğunu hatırla. Ve kendi başını, kendin okşa... Bunu asla diğerlerinden bekleme. Çünkü insanlar telaşlıdır ve seni görmezden gelebilirler. Buna aldırma. Kendine saygı duy. Yürekten ve sonsuz bir bağlılıkla kendini kabul et... 3) Hatalarını da düzeltmeye çalış. Eğer düzelmiyorlarsa onlar üzerinde durup bekleme! İlerle... Hani dedim ya, odağını şu depresyona ve olumsuz düşüncelere verme. İlerle! Uzaklaş, seni boğan her şeyden! Bazen kendinden bile uzaklaş! Çünkü en büyük düşman, insanın kendisidir bazen... 4) Ama kendini yine de sev. Çünkü o, sana düşman olmak istemedi... Evet! Hastalıklı bir hal geldi sana o gün, ve sen İSTEMEDEN kendine düşman oldun... Ama geçti. Korkma! Kendini yine kabullen. Bak yine dostun geldi... Yeni dostun... Sen! Sensin işte... Karşında bak. Yine o sonsuz masumiyetle başını okşamanı bekliyor. Okşayacaksın değil mi başını, yine eskisi gibi... Kendini seveceksin değil mi? Onu diğerlerini yaptığı gibi hor görmeyeceksin değil mi? Bileceksin değil mi? Onun sana başka hastalıklı hallerde yeniden DÜŞMAN olacağını bileceksin... Ama küsmeyeceksin ona. Çünkü sana bir sır vereyim güzel dostum, bunu sakın unutma: Dışarıdaki istisnasız herkes, en azından 1 defa, düşman olmuştur kendi kendine... Yani bu konuyu asla problem etme. Sakın onlardan farklı, uğursuz, kaçık filan olduğunu düşünme. Herkese olması gereken oldu. Aynıları sana da oldu. Bazen düştük, bazen istenmedik, bazen sabahlara dek ağladık. Ama yine topluma karıştık! Yine o hiç sevmediğimiz insanların arasına girdik ve yeniden kahkahalar attık... Bunlar hep oldu! Ve oluyor. Ve olmaya devam edecek. Hayat bu! Hayat böyle bir şey! 5) Umarım bütün kuruntularından, kaygılarından ve şikayetlerinden kurtulursun, güzel dostum. Bunun için, kendini bütün çıplaklığıyla görmeni istiyorum. Çünkü insan kaçar. Kendinden kaçar... Ve saklar! Kendi kendini bile saklar... Ama ben o kilitli mahzenlere dev bir kapı açtım şimdi. Ve seni davet ediyorum, o karanlık derinlere! Ne dersin? Elimi tutar mısın? Fakat bu el tutuşu, sakın diğerlerine benzetme! Aslında benim değil, kendi elini tuttuğunu ve kendine bir dost ve bir arkadaş olduğunu sakın unutma... Bir dost! ( Sevdiğim bir kitabı da tavsiye etmek istiyorum bu noktada: Maskeler ve Çehreler. /// İyi okumalar değerli dost...)
Zaten bu insanların temel sorunu bu. Anlaşılamamak. Kitaplarda, dizilerde insanlar yaftalanmıyor, etiketlenmiyor, yargılanmıyor. Sonunda anlaşılma, kabullenme, affetme ve güzel niyetlerle bitiyor. Ön yargılarınızı bir kenara koyun, öyle yaklaşın.
Gülseren Hoca çok doğru işler yapıyor. Çok değerli bir insan. Toplumumuzun gelişmesi için hepimize büyük görevler düşüyor. Ülkemizi ve birbirimizi sevelim sayalım.
temiz suyu bulalimda saygı ,eşit hak adalet gelir dağılımı eşit fırsatlar hocam.ya vurdum duymaz ya dışa taşan hiper aktiflik ya içe dönmek duyarsizlasmak razı olmak. kaçacak yer yok ki su bulanık hocam
Gülseren hanıma söyletmek istediğiniz şeyleri söyletemediz, çok üzgünüm sizin adınıza."Evet hiç olmadığı kadar özgür bi ülkedeyiz artık." "Evet ekonomik sıkıntılar var ama bütün dünyada var." Geçmişteki özgürlük sıkıntılarını yaş itibariyle hatırladığı ve yaşadığı için en azından yaşayanları anlayabilen Gülseren hanımı tebrik ediyorum. Bir akıl hocasını alt edebileceğinizi mi sandınız.
Tr hiç 1 dönemde özgür olamadı malesef, Askeri Seferberlik yerine Eğitim Seferberliği yapılmadan bu ülke, mehter adımıyla ilerler, ülkem adına üzgün ve umutsuzum…😔
Gülseren hoca iyi ki bu işi yapiyor , kendi adıma çok değerli kazanımlar edindim. Eminim çoğu insan da faydalaniyordur. Sabırsızlıkla daha neler öğrenebilirim diye bekliyorum. Emeğine sağlık 🙏🏿
Uzun yıllar Türkiye de yaşadım bir köyde. Orada bile herkesin hedefi gündelik hayatın sorunların kaçıp yapma gülmeler ile mutlu rolü oynamak. İnsanlar her yerde aynı galiba
Simdiye kadar izledigim en kötü az önce konustum bölümü..izledigime göre tevazusu olmayan 1insan maalesef ahh sürekli kendini övmesi..1hekime görünse keske.O kadar samimiyetsiz 1enerji aldım ki(samimiyet=sami niyettir)
@@tubahnm5255 Azınlık olmanın huzuruyla🍀 Pis kokan,aldatıcı 1algı yönetimidir bu diziler..insanların acılarını acıtarak para kazanmak yerine tedavi yollarını aydınlatan 1program yapıverinde,saygıdan ceketimizi ilikleyelim hanfendi! ÕR:Biz tedavi için kafa dergisi okuruz.
Kadın tam önemli bir şey anlatıyordu zıt kutuplar birbirini çeker diye zırto bir şey söyledi kadının tüm anlatımını yerle bir etti Allah seni bildiği gibi yapsın
Bu adam nasıl bir sunucu ve program yapıyor gerçekten inanilmaz. Oto kontrolü bile yok. Biraz sakin ol,güzel Türkçe kullan allh aşkına bir eğitim al sunucu lütfen.
hoca iyi paralar kazandı acaba dıyorum bu dizilerden kitaplardan kazandığı gelırın yarısını bakırköy ruh ve sinir hastalıkları hastahanesine bağışta bulunsa hem kendı branşı ülkeye de bır hekim olarak faydası olmuş olsa ne güzel olur
Merak ettiğim bir soru var hocamızın acaba ücretsiz olarak danışmanlık verdiği danışanları olmuş mu ? Çünkü benim hocamızdan seans alacak gücüm yok. Acaba merak ediyorum bana ücretsiz danışmanlık verir mi ? İş bulamıyorum çünkü . Lisans bitirdim yüksek lisansa çalışıyorum çünkü . Başarılı olamıyorum çünkü . Çünkü dershanelere sınavlara para ödemekten maalesef maalesef maalesef güç yetiremiyorum. Bana biri artık yardım etsin.
Hocamız güzel anlatıyor.Terapinin herkese gerektiğini ve çok iyi geldiğini biliyorum.Ancak bu ekonomik şartlarda Gülseren hanim gibi doktorlara,özel yerlere gitmek çok pahalı.Devlette de görüyoruz şartlar yetersiz iste
Bir kere gerçek insan ve hayat hikayelerinin dizi ve sinema olması dünya uzerinde bu alanda öne cıkmamız adına cok kıymetli.. Çünkü bizi konu kabızlığından klise karekter tiplerden kurtardı aslında .. Gulseren hanım sayesinde dizi ve sinema sektorü aslinda sunu ogrenmis oldu, bu alanda bir basarı saglamak isteniyoorsa, konu ve karakterleri insana dair gerçekci bir anlatımla anlatmak zorunlulugunda oldugunu ogrendi..Karakterlerin psikolojileri hayatta duruşlarının vurgulanması kısaca hayatın icinden olması bizim dizilerde hatta sinemada da en büyuk eksikligimizdi. Mesala Istanbul lu Gelin anlatımi konuyu isleyisi bakimindan diger dizilerden farklilığinı ortaya koydugu dizilerdendi
İnsanlar bir doktora gidiyor ruhuna şifa için ve tüm sırlarını açıyor ve bir bakıyor ki hayatı kitap olmuş, dizisi çekilmiş...etik mi????ortaya çıkmasın diye dava açan olmamıştır .diziler çok uç şeyleri anlatıyor ve kültürümüze ters düşen..toplumda bu uç şeyleri normalleştiren senaryoları var...doğru mu? Değerli bir hoca olabilir ama paraya çevirmesini hipokrat yeminini hiçe saymasını yanlış buluyorum... sağlık bakanı olsam görevden alırdım ve ceza alırdı
Gulseren hanim harika fakat Tolga Bey keske uykusunu alipta programa ciksaymis!Bir de sordugunuz sorularin cevabini dinleseydiniz tekrar tekrar sormak zorunda kalmazdiniz.
bu kadının asla güven vermeyen bir yanı var. Bir psikiyatristin isim , şehir vs değiştirirek bile olsa hastalarının hikayesini anlatması kabul edilemez
O masa ne siyah ne beyaz, sana ne güzel cevap verdi. Sen ne kadar eminsin beyaz olduğuna?! masa beyaz evet, bu bir örnek, sen konuyu öznellikler üzerine çekmeye çalışıyorsun. Nesnellikle öznelliği karıştırma, herkes senin gibi düşünmek zorunda değil. Senin bu programdaki amacın belli de hoca da sana çok güzel cevap verdi. Sen de karşıdakini anlamak istemiyorsun. Birinci ağızdan umarım en çok faydayı sen görmüşsündür.
İnsanların hikayelerini yazma konusunda, Gülseren Hanım'ı mahkemeye çıkarmış ve kendisini aklaması gereken cevabı bekliyor gibi davranılmasını anlayamadım. Kadın cevap veriyor, ısrarla ama ama ama... halindesiniz. Ayrıca o insanların kim olduğunun anlaşılması için, aynı sorunun kimsede olmaması lazım. Kitaplarındaki sorunu yaşayan onbinlerce insan var. Biraz mantık lütfen. Bu arada kimin kim olduğu ayan beyan belli olsa, Gülseren hanımın hayatı mahkemelerde geçiyor olurdu herhalde. O da bundan ders alıp hatalarını tekrarlamazdı. İnsanoğlunun kendinden bir tane var zannetmesinin kibiri olsa gerek bu davranış şekli.
Hacettepe’den mezun oldum başka psikoloğa danışmama gerek yok dedi. Önce, “danışanlarım kendilerinden bahsedildiğini anlamaz” dedikten sonra “danışanlarım gelip bunuda yazsaydın keşke diyor” dedi.
örnek veriyorum mustafa kendisi olduğunu anlıyor ama dışardan anlaşılmıyor sen mustafa iken anlıyorsun ama ben hazalken o kişinin mustafa olduğunu anlayamam
o yazıyı okuyan kişi illaki anlar ben hazalım gidip anlatıyorum o farklı cümlerle seda olarak anlatıyor türkiyede 81 milyon kişi var ben okuduğumda hazal olarak anlıyorum ama insanlar 81 milyon kişiden sedanın hazal olduğunu nerden anlayabilir? Yada hazalın hikayesini yakınları biliyor ama bu hikayeleri yaşayan binlerce kişi var hatta milyonlar hazalın yakını dahi olsa hazal mı diyemez.
DİKKAT akparti Allah razı olsun fakat rahat bolluk içinde yetişen gençlik biraz rahatı sevdi NOT büyük şehirlerde topraklarımız beton armeye dönüşmesi pandemi deprem ve yok aciz aciz yaygarası panik yaratıyor
yok kalitimi bilmemde Annem bu mağduriyeti surdurmeseydi sağlıklı bireyler olurduk Annem kaderini değistiremedi.Şimdi benim kızımda istiyor cunki huzursuz ve aileler olacakta problemli olunca keman öğrencisi konservatuar.yarim kaldı.Basarisiz yanlış yonlendirildigini dusunurmuydü
tedavinin süreci oldugu icin.. 1- okadar para verdik, iyi geldi, rahatladim.. 2- okadar para verdik, yaramadi, bidaha piskologa gitmem, sorunlarimi kendim cozerim..
Gülseren hocanın sakinliği ve nazik net konuşmaları efsane çok tecrübeli bir insan saygım sonsuz . Sunucunun aşırı heyecanlı ve hızlı konuşması peki?😄
Elli küsür yaşında bir öğretmenim. Sayenizde hayatım değişti. “Kötü kalpli “ insanların benim gibi kötülük yapmayı kendine yakıştıramayan insanları merhamet zafiyetimle nasıl kullandığını farketmemi sağladınız. HARİKASINIZ. SİZİ SEVMEYENLER ANCAK İYİLERİN GÖZÜNÜN AÇILMASINI İSTEMEYEN KÖTÜLERDİR Sizi seviyoruz. Allah yar ve yardımcınız olsun
Çok güzel aydınlattı...çok hanımefendi ...anlayışlı..inşallah diğer meslaktaşları örnek alır...candaş tolga nın sorularını sabırla içtenlikle cevapladı...soruların altinda kalacagını zannedenleri sanirim candas da dahil hayal kırıklığına uğrattı ....samimi ve dürüst cevapladı...bana öyle geçti ...sanırım herkes cevabıni aldı.
Harikasınız Gülseren Budayıcıoğlu. Sorulara verdiğiniz yanıtlar çok aydınlatıcı. İfade ettiklerinizi tamamen anlayacak derinlikte yüz binlerce insan olduğunu düşünmesem de daha derinden bu topluma çok katkınız olduğuna yürekten inanıyorum. Sağolun. İyi ki varsınız.
Bir tılsımı var Gülseren Hocanın. Yakınlık hissediyorum , niyetini ,çalışmalarını ve cesaretini çok takdir ediyorum. Topluma katkıları olan insanlarımızı desteklemeliyiz.
Olumsuz eleştirileri anlamamakla beraber çok da umursamıyorum açıkçası. Hocamızın kitapları sayesinde hayatını dönüştürenlerdenim , sonsuz kere teşekkürler Hocam .. Allah sağlıklı , uzun ömürler versin..
Ben de yazacağım! Alanım insan kaynakları ve çok hikaye var bende de! Tabiki isim ve detay vermeden ve ayrıntıları değiştirerek! Mesela bir kahramanın gerçekte iki oğlu varsa ben bir kızı var diyeceğim vb. Herkes ama herkes yazmalı çünkü dünyanın gerçek yüzünü ancak o zaman görebiliriz! Bu bağlamda Gülseren Hanım’ı tebrik ediyorum! Napsaydı bütün bu güzel ve etkileyici ve öğretici hikayeleri kendisi ile beraber mezara mı götürseydi (Allah gecinden versin.) Devam! ✌️👏👏👏🌺💖🌹
Degerli doktorumuz ulkemi icin cok guzel isler yapiyor.Kendisini takdir ediyorum sevgi ve saygi duygularimi iletiyorum.
40 dk dayanabildim. Kitaplarını kendisine hayran bir arkadaşım gönderip, ısrar ettiği için okumuştum. Dizilerini seyredemiyorum. Candaş bey'i İlber hoca ile konuşurken ya da Gülse Birsel ile röportajında seyretmek daha iç açıcı ve samimi. Dr. hanımı dinlerken içim şişti gerçekten, ben bilirimci ve samimiyetsiz buldum. Çoğunluk beğeniyormuş, ne güzel! ülke şahane zaten, alan razı satan razı...bu dizi pazarlamasının alıcısı olmayanlara hitap eden daha aydınlık konuklar ve konular olur umarım.
Herkes övüp durmuş ama arada kendim gibi düşünen bir kişi buldum çok şükür. Gerçekten çok kendini beğenmiş ve samimiyetsiz. Ayrıca çok paragöz biri gibi geldi bana. Yahu hasta dosyalarını satıyorsun işte apaçık ortada ama ısrarla hayır kimseyi ifşa etmiyorum diyosun ben doktorum hipokrat yeminim var diyorsun. Hipokrat mezarında ters dönmüştür böyle yemin mi olur.
Bi Gülseren hanımı görün derim 😂😂😂😂
Senin içinde karanlık var, o yüzden bu değerli hocayı beğenmemiş olabilirsin. Işığa çıkmaya çalış. Işığı samimiyetle iste. Işığa inan. Işığın ta kendisi ol...
DİKKAT çok güzel hocamız anlatırken ağzından bal damlıyor dillerine sağlık teşekkür ediyorum ben 4 çocuk annesiyim orta yaşlı biriyim
Hastaların hikayeleri değiştirilip mesaj verme adı altında tüm psikolojik gerilimi toplum tarafından alışagelmiş bir duruma indirgemek yerine ne olmaması gerektiğini değil ne olması gerekir diye yola çıkan bir dizi serüveni olsaydı keşke
Malum toplumumuz tarafından diziler mutlaka takip edilir izlenilir rol model olusturur hatta bilgi edinilir. Olması gereken aile yapıları ne yaparsak mutlu oluruzları huzur sadakat sevgi erdem gibi kavramları topluma işlemek çok daha başarılı yapabileceğiniz bir iş olurdu mesleğinizide en güzel şekilde değerlendirmiş olurdunuz bence
Gülseren hanım siz çok değerli bir insansınız kitaplarinizi çok beğenerek okudum hatta sizin kitabinizi bitirdikten sonra araya başka bir kitap koyuyordumki kitaplarınızı hemen bitirmeyeyim diye siz yazın biz okuyalım saygılar
Her şeyiyle ne kadar zarif hocamız 🧡
Gulseren hanim cok iyi bir doktor bizim toplumumuza cok lazim okullarda okutulmasi gereken ders olarak verilmesi gereken ve sayilarinin artmasi lazim gelen bi olgu bence ve sorularda sıķistırdiginiz (hastalarinin hayatini ifsa etme konusu )bu olaya yanlis yerden bakmak gulseren hanima haksizlik olarak goruyorum burdaki asil mesaj su biz hep birlikte bu toplumda yasiyoruz ve hepimiz insaniz herkes birbirinin yarasini sarmali birbirimizi tanimaliyiz her koyun kendi bacagindan asilir deyip arakamizi donup gidersek o asilan koyun larin curumus beden lerinin kokusu nihayetinde bizide rahatsiz edecektir. diye dusunup kendimce boyle yorumluyorum .Keske lincleme den once empati yapsak bize iyi gelenleri basimizin ustunde hak ettigi yerede muhafaza etsek
Güzel programdı teşekkürler
Sorulan pek çok soruya verdiği cevapları tatmin edici bulmadım ayrıca dinlerken bayıyor fenalık geldi şahsen bende yaptığı işleri etik bulmuyorum hasta mahremiyeti hiçe sayıp bunu ticarete çevirmek ahlaki bir davranış değil!
Gülseren budayicioglu hanımefendi. Umarim okursunuz. Sizi cok seviyorum.. muthis akilli ve tecrübeli bir doktorsunuz sizin hedefinizde iyilik yapmak insanlara yardimci olmak var bundan dolayi size teşekkür ediyorum .Sizi dinlerken huzur buldum. Bnm dileğim Rabbimcc size uzun ve hayırlı sağlıklı ömürler versin. . Tecrübeleriniz paha biçilemez . Ve tbi Allahcc vergisi olan aklınız ♥️
ilk kitabı madalyonun içini uzun yıllar önce okumuştum. psikolojiye meraklı olduğumdan çok beğenmiştim. daha sonra diğer kitaplar geldi sırayla ama hikayeler biraz daha romantikleşti sanıyorum. diziler de öyle. kırmızı odadaki terapi üstüne kurulu hikayeler yerini romantik ilişkilerin yoğun yaşandığı dizilere terk etti. Farkındalık kazandırma işi biraz geri plana itildi bence ki bu yönüyle eleştirilebilir. Keşke bazı bölümlerden sonra karakter analizleri, neden bazı şeylerin böyle olduğunun kritği yapılsa insanlara farkındalık kazandırmak adına. Toplum psikolojisine çok yararı olurdu bence. Kırmızı oda başlarken kayan yazı bile çok şey ifade ediyordu. Hocam bence bir doktor olarak hikayelerdeki psikaananalizleri seyirciye daha çok vermeli. Bence dizilerdeki asıl farkı bu oluşturuyordu çünkü.
@@kadergulcetin7435 iyileşmek o kadar kolay olsaydı keşke. çizilen bir parmağın üstünü pansuman yaparak bant yapıştırarak doktor olunmuyor. ruhsal hastalıklar da böyle. dizi izleyerek bir kaç analizi dinleyerek sağladığı fayda da bir yere kadar. bence her aile hekimi yanına bir aile psikoloğu konmalı. senelik muayene zorunlu tutulmalı. toplum bu şekilde daha sağlıklı olurdu ama yine de tamamen iyileşemezdi emin ol.
@@kadergulcetin7435 aile hekimlerinin varlığı sizi nasıl ülkede sağlıklı insan kalmamış sonucuna ulaştırdı ben anlayamadım. sanırım farklı ülkede yaşıyorsunuz.. Eğitim konusu çok derin. Eğitimden kastın ne olduğu da önemli bence. sevgisiz saygısız bir evde büyüyen bir çocuğun anası babası eğitimli de olsa kar etmez çünkü. psikolojinin bozulması kişinin depresyona girmesi her zaman olabilecek bir şey ayrıca. Annesini , babasını kaybeden insanların yas süreçlerinde depresyona girdiği görülebilir. Ya da işini kaybeden vs. Her şeyini dört dörtlük sandığımız insanların bile sorunları var aslında. Zamanında ölen babasının yasını tutmayan ya da içinde bulunduğu ortam yüzünden tutamayan insanların daha sonra panik atak geliştirme sebepleri buna güzel bir örnek olabilir mesela. Aşırı mükemmeliyetçi evlerde büyüyenlerin ilerde obsesif kişilikler geliştirmeleri de.. bunun yaında kişinin travmayı aile ortamı dışında yaşaması da mümkün. mevzu derin yani. o yüzden psikolojik muayenelerin daha yaygın olması faydayı maksimize eder. her aile hekiminin yanında bir psikolog olması, her okulda psikolog olması ve bunlara gidilmesi çok çok iyi olurdu. bu sadece türkiye değil her ülke için geçerli. bizim ülkemizde zaten geneli kültürel ve ekonomik sebeplere bağlı aile içi sorunlar. kolay kolay da bunların düzelmesi mümkün gözükmüyor. insanları ne kadar eğitirsen eğit. bazı düşünce kalıplarının değişmesi gerekiyor.
Sunucu önyargılı, hatta direk yargılı. Çok isabetli sorular sormuyor, hatta sorularıyla irite ediyor. Gülseren Hanım için talihsiz bir program olmuş. İzlenimim bu yönde.
Hocam güzelşeyler yapıyor, çok beğeniyorum ve tebrik ediyorum.❤
Elli kere ayni soruyu sordunuz keske boyle kiymetli bi doktoru bulmusken daha faydali olacak sorular sorsaydiniz
Gülseren hanım size çok saygı duyarak hep izliyorum. Sizin sayenizde kendi eksiklerimi ve bu hayata nedan cok zorluklar yaşadıklarımı anladım ama çıkış yoluni ve bunun gibi problemlerinin üstesinden gelmek için bilgiler ve tüyolar veremiyorsunuz.
Herşeyin başı ailede başlar bence günün en iyi özeti. Yine bence nasıl aile hekimlerimiz varsa kesinlikle birde terapist mutlaka olmalı. Özellikle gençler ve çocuklar için çok gerekli diye düşünüyorum. Çünkü bahsedildiği gibi çoğu ailenin maddi durumu maalesef ki elverişli değil ya da terapisti tanımıyorlar bu yüzden destek şart.
aile hekimini buldun birde terapist kaldı:)
Ben bir psikologa gitsem,benim hayatımla ilgili anlattiklarimdan diziye kesitler bile koysa rahatsız olurdum.Ben psikolağa onda kalacağina güvenip sıkıntilarımi anlatip iyileşmeye gidiyorum.Anlattiklarimizin herkesin bilmesinı isteseydik onlara gitmezdik.Zaten hastalar bunun para olarak bedelini ödüyor.Ve üstune onların hayat hikayeleri üzerinden tekrar para kazanmak hem kitap, hemde dizi üzerinden.Hiç etik değil.Ne kitabı alirim, ne de o dizileri izlerim.
Hanımefendiye bu sorunun ta kendisi soruluyor zaten videoda, kendisinin amacı prim kazanmak değil aynı veya benzer sorunlarla başa çıkmaya çalışan insanlara bir bakış açısı kazandırmak. Bunu pek anlaşılır bir şekilde de açıklamış zaten.. 12:17
harika bir yayin🎉
Gülseren Budayicioglu ismini duydugum " Istanbullu Gelin " dizisinden şimdiyedek kitaplarini okuyub, dizilerin bazisini izleyib, intervyülerini takib ediyorum. Ben şahsen yapdiği işi, tarzini çok begeniyorum. Bence şimdi beğenmeyenlerin daha çok yarasini deşdiyine, onlarin da kabullenme sorunu olduguna inanmaya başliyorum. ❤️Sevgiler❤️
Gülseren hanım ömrünüze bereket, sizi seviyorum. Saptamalarınız çok doğru olduğunu da söylemek istiyorum.
Sunucu cok hizli konusuyor ve bu hareketi de onu ıtıcı gözterıyor
Ben hasta olsam bu kadına gitmezdim net hikayem dizi olacak diye
*kadın müthiş analiz etmiş halkımızı, gençleri*
Dizileriniz çok güzel. Aynı zamanda terapi. Sizi kutluyorum. Artık bıktık aynı senaryolardan toplumu kendine getirdiniz. Bazı şeyler konuşulsun. Siz bakmayın eleştirilere dizilere devam. ♥️♥️👍👏👏👏
Büyük bir sabır ve 1.5x hızında hocamızı dinledim ve bazı küçük notlar aldım. Sizlere de tavsiyem 1.5x hızında dinlemeniz.
Yavaş konuştuğu için zeki sanılabilir, eminim ki çok daha zeki. Anlattıklarını gereksizce uzatarak kamera karşısında daha uzun kalma çabasını takdir ediyorum. Hastalarının anlattıklarını isimleri değiştirerek paylaşmanın etik* dışı olmadığını söylüyor ve hatta "Yapan benim nasıl etik dışı olduğunu düşüniyim*" (7:30) diyerek egosunu ve etik kurallarının belirleyicisini anlatıyor. "Yok benim psikiyatristim." (17:18) söylemini de pek beğendim. Keşke hastalarının da ihtiyacı olmasaydı diyerek iç geçirdim. "Senin aklın almıyor ama bence ben bu işi iyi yapıyorum" (19:20) diyerek kendisinin aslında ne kadar psikiyatriste ihtiyacı olduğunu haykırmış olduğunu düşünüyorum. Başkalarının hayat hikayelerinden kazandıkları para ile kendisine uzun ve hatta sevdiklerinden çok daha uzun bir hayat diliyorum. Ve umarım ki bir gün kendi hayatını da başarısız bir senaryoya yapılmış iyi bir çekim olarak kötü ve/veya iyi olarak örnek olarak sunabiliriz. (38:23) Senaryolarının terapi olduğunu düşünmesi, kendisinin ne kadarda çıkar amaçlı olduğunu ve reklamını desteklediğini gösteriyor. "Ben şiddetin ilacının sevgi ve saygı olduğuna inanan biriyim." (45:58) sözü ile kendisini sevgi ve saygı göstermek için cezaevlerine gitmesini tavsiye ediyorum. Umarım yanılırım ve kendisi haklı çıkar da suç oranları azalır. "Bizim zihnimizde öyle bir bilgisayar var ki, sesleri görüntüleri kaydediyor."(53:51) diyor kendileri. Lakin kendisine üzücü bir haberim var. Bahsettiği eylemleri yapan aletin adı "Kamera"dır. Hani şu hastalarının hikayelerini bu alet ile çekerek kendisine muazzam bir ekonomi yarattığı alet. Muhtemel ki kendisi konunun sadece ekonomisi ile ilgilendiği için teknolojik gelişmeleri yakalamayamaması normal. 1827 de Kamera da mikrofonda icat edilmişti ama olsun. Bu cahilliğini gözardı etmekte yarar var.
Geri kalanında söylediklerini dinledim kendini tekrar eden bir kaç söylem ve tanımlama cabası dışında bir şey göremedim. Bilmediği konular hakkında (özellikle yazılım ve teknoloji) söylemlerinde derin nefesler ile sakinleşerek dikkatimi toparladım ve kendisini tanımış olmanın zaman israfı olduğuna nihai karar verdim.
İyi bir özet olmuş yorumunuz 🖖🏼
İstediği kadar açıklasın etik değil yaptığı hastalar üzerinden para kazanıyor .
Sunucunun ukala tavri ve aşşağiya cekmeye calisan sorulari mimikleri ses tonu ki kendisinin aşşagida oldugunu gosterir bu,
Konu bitmeden anlamsizca ukalaca baska soru sormasi,
O ALDİGİNİZ NOTLARİ BUNA GORE DEGERLENDİRİN,
zira; gulseren hanim turkiyenin yetistirdiği ender beyinler arasindadir, yaptiklari basarilari ortada kitaplari dizileri sizin kac kitabiniz, diziniz, yayiniz, herseyi gecin İYİLESTİRDİGİNİZ İNSANLARİNİZ var acabada oraya O ANLAMSİZ NOTLARİ YAZMİSSİNİZ?
O sunucunun bir kere karsindaki kisinin yaşina emegine saygi duymayi ogrenmesi, dinlemeyi bilmesi gerekir,
Saygi deger bir kisiliktir kendisi hocanin amaci karsindaki sunucu gibi şöhret para değil faydali olabilmektir
@@bulentomer2300 Benim yorumum sadece burada ki söylemlerini kapsıyor ki ben psikiyatri alanındaki kariyerini eleştirmedim. Eleştiremem çünkü hastası olmadım. Hastası olsamda kendisinden terapi* değil tedavi beklerim. Etik dışı şekilde anlattığı hastalarını sosyal yaşama adepte edebildiyse bu onun başarılı bir psikiyatrist olduğunu gösterir. Senarist ise onun etik dışı ve vasat bir senarist olduğunu gösterir. Kendi özel hayatımı kendisinin yorumu ile TV de izlemiş olsaydım büyük ihtimalle mahkeme salonlarında kendisini daha yakından tanırdım.
@@bulentomer2300 Sunucunun tavrı konusunda size hak verdiğim yerler oldu. Fakat bu tamamen konu dışıdır. Kendisi iyi şekilde modere etmiş ve konuğun kendisini açıklamasına izin vermiş, sözünü kesmemiştir. Saygı konusuna gelecek olacak yaş konusuna katılmıyorum. Saygı yaş ile kazanılmaz. Kendimden büyük diye kimseye saygı duymak zorunda değilim. Saygı da sevgi gibi karşılıklı olmalı. Benim kaç kitabım, dizim, yayınım ve iyileştirdiğim insanlarım* olduğunu sormuşsunuz. Benim insanlarım* yok ama hayatına olumlu yönde dokunduğum kişiler oldu. LAKİN BEN ONLARIN HAYATLARINI DİZİ SENARYOSU YAPMADIM YA DA O HİKAYELER İLE KİTAP YAZMADIM. Sonrasında boşa heba edebileceğim 2 saatlik vaktimde izlemeden tekrar dinledim ve kaçırdığım bir anektot beni sevindirdi. Kendisi terapi* dediği şeyi bırakmış.
Bravo Gülseren hanım birikimleri paylaşmak guzeldir
Ben hayatimda bu kadar ben ben ben ben diyen bir kadin gormedim tamam abla anladik en iyi sen yaziyorsun aaaa bune ya ilk defa bir konukta dinleme sabrını gösteremedim bu ego nedir ya..
Kırmızı Oda'nın her bölümünde yapılan seanslarda söylenen cümlelerden "Bu şu an ihtiyacım olan " dediğim cümlelere rastladığımda "İyi ki Kırmızı Oda" yapılmış dedim. Diğer dizi filmlerinden de öğrendiğim şeyler çok oldu. Ayrıca gerek Türk gerekse dünya sinemasında yaşanmış hayat hikayeleri vardır. Sanırım Gülseren Budayıcıoğlu'nu olumsuz eleştirenler, yazdıklarını değil, daha yazacak çok hikayesinin olması konusunda hazımsızlık duyanlar. Aynı eleştiri, hastane filmlerindeki hastaların başından geçen olayların konu alındığı dizilerde ya da polis kayıtlarındaki olayların anlatıldığı olaylar için de geçerli olabilir. Göz neyi görmek isterse onu görür. Olumsuz eleştiri yapanlar, Gülseren Budayıcıoğlu nun dizilerini izleyip de kendi yaşamları adına bir şeyler çıkarmamış ya da bir şeyler öğrenmemiş olduklarını söyleyebilirler mi? Otobiyografiler, hayat hikayeleri vb gibi kitapların filmleştirilmesi normal olsun da neden bunu yapan bir psikiatrist yapınca anormal olsun? Aksine, sadece seyircilere değil, yeni mezun olmuş psikiatristlere bile ışık olacak bir çizgisi olduğunu düşünüyorum... Birikimlerimizi birilerimizle paylaşmak bizi zenginleştirir... Kişinin cebine giren parayı düşünmekten önce "bana ne kattı" yı düşünmek lazım. Çünkü kişiyi önce kendisi ilgilendirir. Tebrik ediyor ve yolunuzdan asla dönmemenizi diliyorum sevgili Gülseren Budayıcıoğlu. Bu bir misyondur. Rüzgar ne kadar sert eserse ağaçlar o kadar sıkı tutunurmuş toprağa. Sizin toprağınız birikim, bilgi ve donanımlarınız... Ve lütfen bizimle paylaşmaktan vaz geçmeyiniz... Zira bana çok iyi geldiniz. (Üstelik de hiçbir bedel ödemeden :) ) O nedenle bana kattıklarınız karşısında sizi sadece alkışlayıp teşekkür edebilirim. Sevgi ve saygılarla
La ??!!
Wow👏🏻👏🏻👏🏻
💯👏👏👏👏
Kesinlikle dizileri terapi
Ses tonu Coox gozel yaa huzurlu
Şiddet virüs gibi bulaşıcıdır deyip filmlerde ful şiddet olması..
Gerçekten her dinlediğimde kendimden bir şeyler buluyorum sizi çok seviyorum Gülseren hanım:)
Ben kitaplaştırılmasını yanlış bulmuyorum Benim hikayem olsa benimkini de anlatsın isterdim.
**** ÖNEMLİ: Depresyona Dair:
1) Samimi bir hobi edinmek gerekiyor güzel dostum. Seni rahatlatan, var olduğun için şükretmene sebep olacak, evrene ya da dünyaya bir anlam kattığın sana damarlarına dek hissettirecek bir hobi, uğraş, bir sevgili bulman gerekiyor. Bu sevgili illa aşk ilişkisi değil. Bir dost, bir arkadaş, bir cansız nesne bile olabilir. Ve kesinlikle ve kesinlikle, odağını DEPRESYONA KAYDIRMAMALISIN! Onu düşünmekten, kendine acımaktan, hayata üzülmekten vazgeç! İnanıyorum ki her şey daha güzel olacak.
2) Kendini sev! Bunu laf olsun diye demiyorum. Kendini mutlak surette ve samimiyetle sev. Hatalarını kabul et. Herkesin hata yaptığını bil. Her hata yaptığında, her fırsatı kaçırdığında insan olduğunu hatırla. Ve kendi başını, kendin okşa... Bunu asla diğerlerinden bekleme. Çünkü insanlar telaşlıdır ve seni görmezden gelebilirler. Buna aldırma. Kendine saygı duy. Yürekten ve sonsuz bir bağlılıkla kendini kabul et...
3) Hatalarını da düzeltmeye çalış. Eğer düzelmiyorlarsa onlar üzerinde durup bekleme! İlerle... Hani dedim ya, odağını şu depresyona ve olumsuz düşüncelere verme. İlerle! Uzaklaş, seni boğan her şeyden! Bazen kendinden bile uzaklaş! Çünkü en büyük düşman, insanın kendisidir bazen...
4) Ama kendini yine de sev. Çünkü o, sana düşman olmak istemedi... Evet! Hastalıklı bir hal geldi sana o gün, ve sen İSTEMEDEN kendine düşman oldun... Ama geçti. Korkma! Kendini yine kabullen. Bak yine dostun geldi... Yeni dostun... Sen! Sensin işte... Karşında bak. Yine o sonsuz masumiyetle başını okşamanı bekliyor. Okşayacaksın değil mi başını, yine eskisi gibi... Kendini seveceksin değil mi? Onu diğerlerini yaptığı gibi hor görmeyeceksin değil mi? Bileceksin değil mi? Onun sana başka hastalıklı hallerde yeniden DÜŞMAN olacağını bileceksin... Ama küsmeyeceksin ona. Çünkü sana bir sır vereyim güzel dostum, bunu sakın unutma: Dışarıdaki istisnasız herkes, en azından 1 defa, düşman olmuştur kendi kendine... Yani bu konuyu asla problem etme. Sakın onlardan farklı, uğursuz, kaçık filan olduğunu düşünme. Herkese olması gereken oldu. Aynıları sana da oldu. Bazen düştük, bazen istenmedik, bazen sabahlara dek ağladık. Ama yine topluma karıştık! Yine o hiç sevmediğimiz insanların arasına girdik ve yeniden kahkahalar attık... Bunlar hep oldu! Ve oluyor. Ve olmaya devam edecek. Hayat bu! Hayat böyle bir şey!
5) Umarım bütün kuruntularından, kaygılarından ve şikayetlerinden kurtulursun, güzel dostum. Bunun için, kendini bütün çıplaklığıyla görmeni istiyorum. Çünkü insan kaçar. Kendinden kaçar... Ve saklar! Kendi kendini bile saklar... Ama ben o kilitli mahzenlere dev bir kapı açtım şimdi. Ve seni davet ediyorum, o karanlık derinlere! Ne dersin? Elimi tutar mısın? Fakat bu el tutuşu, sakın diğerlerine benzetme! Aslında benim değil, kendi elini tuttuğunu ve kendine bir dost ve bir arkadaş olduğunu sakın unutma... Bir dost! ( Sevdiğim bir kitabı da tavsiye etmek istiyorum bu noktada: Maskeler ve Çehreler. /// İyi okumalar değerli dost...)
Zaten bu insanların temel sorunu bu. Anlaşılamamak. Kitaplarda, dizilerde insanlar yaftalanmıyor, etiketlenmiyor, yargılanmıyor. Sonunda anlaşılma, kabullenme, affetme ve güzel niyetlerle bitiyor. Ön yargılarınızı bir kenara koyun, öyle yaklaşın.
Gülseren Hoca çok doğru işler yapıyor. Çok değerli bir insan. Toplumumuzun gelişmesi için hepimize büyük görevler düşüyor. Ülkemizi ve birbirimizi sevelim sayalım.
temiz suyu bulalimda
saygı ,eşit hak adalet gelir dağılımı eşit fırsatlar hocam.ya vurdum duymaz ya dışa taşan hiper aktiflik ya içe dönmek duyarsizlasmak razı olmak. kaçacak yer yok ki su bulanık hocam
Gülseren hanıma söyletmek istediğiniz şeyleri söyletemediz, çok üzgünüm sizin adınıza."Evet hiç olmadığı kadar özgür bi ülkedeyiz artık." "Evet ekonomik sıkıntılar var ama bütün dünyada var." Geçmişteki özgürlük sıkıntılarını yaş itibariyle hatırladığı ve yaşadığı için en azından yaşayanları anlayabilen Gülseren hanımı tebrik ediyorum. Bir akıl hocasını alt edebileceğinizi mi sandınız.
Tr hiç 1 dönemde özgür olamadı malesef, Askeri Seferberlik yerine Eğitim Seferberliği yapılmadan bu ülke, mehter adımıyla ilerler, ülkem adına üzgün ve umutsuzum…😔
politikaci mi psikolog mu belli diil! allaala cok enteresan hicbir soruya net cevap vermiyo!
Ne güzel dediniz hocam bu işi çok güzel yapıyorsunuz 🦋
İlber hocaya yüzde yüz katılıyorum size de iş olsun,yazıklar olsun
Gülseren hoca iyi ki bu işi yapiyor , kendi adıma çok değerli kazanımlar edindim. Eminim çoğu insan da faydalaniyordur. Sabırsızlıkla daha neler öğrenebilirim diye bekliyorum. Emeğine sağlık 🙏🏿
Uzun yıllar Türkiye de yaşadım bir köyde. Orada bile herkesin hedefi gündelik hayatın sorunların kaçıp yapma gülmeler ile mutlu rolü oynamak. İnsanlar her yerde aynı galiba
Simdiye kadar izledigim en kötü az önce konustum bölümü..izledigime göre tevazusu olmayan 1insan maalesef ahh sürekli kendini övmesi..1hekime görünse keske.O kadar samimiyetsiz 1enerji aldım ki(samimiyet=sami niyettir)
Benim gibi düşünen biri varmış. Çoğunluk samimi bulmuş inanılır gibi değil
@@tubahnm5255 Azınlık olmanın huzuruyla🍀 Pis kokan,aldatıcı 1algı yönetimidir bu diziler..insanların acılarını acıtarak para kazanmak yerine tedavi yollarını aydınlatan 1program yapıverinde,saygıdan ceketimizi ilikleyelim hanfendi! ÕR:Biz tedavi için kafa dergisi okuruz.
Gülseren hanım hangi ülkede yaşıyor acaba???
Kadın tam önemli bir şey anlatıyordu zıt kutuplar birbirini çeker diye zırto bir şey söyledi kadının tüm anlatımını yerle bir etti Allah seni bildiği gibi yapsın
Bu adam nasıl bir sunucu ve program yapıyor gerçekten inanilmaz. Oto kontrolü bile yok. Biraz sakin ol,güzel Türkçe kullan allh aşkına bir eğitim al sunucu lütfen.
hoca iyi paralar kazandı acaba dıyorum bu dizilerden kitaplardan kazandığı gelırın yarısını bakırköy ruh ve sinir hastalıkları hastahanesine bağışta bulunsa hem kendı branşı ülkeye de bır hekim olarak faydası olmuş olsa ne güzel olur
Merak ettiğim bir soru var hocamızın acaba ücretsiz olarak danışmanlık verdiği danışanları olmuş mu ? Çünkü benim hocamızdan seans alacak gücüm yok. Acaba merak ediyorum bana ücretsiz danışmanlık verir mi ? İş bulamıyorum çünkü . Lisans bitirdim yüksek lisansa çalışıyorum çünkü . Başarılı olamıyorum çünkü . Çünkü dershanelere sınavlara para ödemekten maalesef maalesef maalesef güç yetiremiyorum. Bana biri artık yardım etsin.
Maşallah çok incesiniz Gülseren doktor size çok teşekkür ederim büyük bir emek ve özen bı TT anesiniz
Gülseren hanımı cok beyenıyorum ve severek dınlıyorum
Severek takip ediyorum başarılarınızın devamını diliyorum
Kemal Sayar beyi de ağırlamanızı isteriz Tolga bey
Hocamız güzel anlatıyor.Terapinin herkese gerektiğini ve çok iyi geldiğini biliyorum.Ancak bu ekonomik şartlarda Gülseren hanim gibi doktorlara,özel yerlere gitmek çok pahalı.Devlette de görüyoruz şartlar yetersiz iste
herkesin özelinden para kazanmasını doğru bulmuyotum
Hocamı kıskanıyorlar.
Bir kere gerçek insan ve hayat hikayelerinin dizi ve sinema olması dünya uzerinde bu alanda öne cıkmamız adına cok kıymetli.. Çünkü bizi konu kabızlığından klise karekter tiplerden kurtardı aslında .. Gulseren hanım sayesinde dizi ve sinema sektorü aslinda sunu ogrenmis oldu, bu alanda bir basarı saglamak isteniyoorsa, konu ve karakterleri insana dair gerçekci bir anlatımla anlatmak zorunlulugunda oldugunu ogrendi..Karakterlerin psikolojileri hayatta duruşlarının vurgulanması kısaca hayatın icinden olması bizim dizilerde hatta sinemada da en büyuk eksikligimizdi. Mesala Istanbul lu Gelin anlatımi konuyu isleyisi bakimindan diger dizilerden farklilığinı ortaya koydugu dizilerdendi
İnsanlar bir doktora gidiyor ruhuna şifa için ve tüm sırlarını açıyor ve bir bakıyor ki hayatı kitap olmuş, dizisi çekilmiş...etik mi????ortaya çıkmasın diye dava açan olmamıştır .diziler çok uç şeyleri anlatıyor ve kültürümüze ters düşen..toplumda bu uç şeyleri normalleştiren senaryoları var...doğru mu? Değerli bir hoca olabilir ama paraya çevirmesini hipokrat yeminini hiçe saymasını yanlış buluyorum... sağlık bakanı olsam görevden alırdım ve ceza alırdı
Gulseren hanim harika fakat Tolga Bey keske uykusunu alipta programa ciksaymis!Bir de sordugunuz sorularin cevabini dinleseydiniz tekrar tekrar sormak zorunda kalmazdiniz.
candaş bey her fırsatta gülseren hanıma laf atmaya tabiri caizse sıkıştırmaya çalışmış fakat fazla amatörce ve saygısızca.
Candaş Tolga bey neden uyuyacak gibi duruyorsunuz?
Yarida kestim çok cahilce bi konusma sizeda sabriniz için tebrikler
Ben de aynı şekilde yarıda kestim. Kadının bakış açısının dizilerimizden hiç farkı yok☹️😵💫
bu kadının asla güven vermeyen bir yanı var. Bir psikiyatristin isim , şehir vs değiştirirek bile olsa hastalarının hikayesini anlatması kabul edilemez
Tepki olarak bu hafta sizi izleyemiyorum Candaş Bey. Haftaya görüşmek üzere.
Bence şu şebekesine anti depresan koymak müthiş bir buluş bütün insanlar bir anda iyileşir
Özgür toplum dedi ve orda seyretmeyi kesiyorum...
O masa ne siyah ne beyaz, sana ne güzel cevap verdi. Sen ne kadar eminsin beyaz olduğuna?! masa beyaz evet, bu bir örnek, sen konuyu öznellikler üzerine çekmeye çalışıyorsun. Nesnellikle öznelliği karıştırma, herkes senin gibi düşünmek zorunda değil. Senin bu programdaki amacın belli de hoca da sana çok güzel cevap verdi. Sen de karşıdakini anlamak istemiyorsun. Birinci ağızdan umarım en çok faydayı sen görmüşsündür.
G. Budayıcı: “Şu anda eskiye oranla çok daha özgür 1 toplumuz“ dediği anda söyleşiyi dinlemeyi kestim, üzgünüm…
Siyasi durumu kasdetmedi bence...
Ben de siyasi durumu kastetmiyorum zaten, sosyal açıdan çok mu özgürüz acb ??!!
Ortalıkta herhangi 1 özgürlük göremiyorum mlsf 😕
"Özgürlük" deyince ne anlıyorsunuz önce ona bakmak gerekiyor.
Özgürlük, başkalarının hak ve düşüncelerini çiğnemeksizin her anlamda kendini açıklayabilmek demek benim için…
Beyefendiye defalarca kez anlatsanız dahi anlayacak durumda değil sevgili hocam :) sadece reyting odaklı ilerliyor keşke kendisini verebilse
İnsanların hikayelerini yazma konusunda, Gülseren Hanım'ı mahkemeye çıkarmış ve kendisini aklaması gereken cevabı bekliyor gibi davranılmasını anlayamadım. Kadın cevap veriyor, ısrarla ama ama ama... halindesiniz.
Ayrıca o insanların kim olduğunun anlaşılması için, aynı sorunun kimsede olmaması lazım. Kitaplarındaki sorunu yaşayan onbinlerce insan var. Biraz mantık lütfen. Bu arada kimin kim olduğu ayan beyan belli olsa, Gülseren hanımın hayatı mahkemelerde geçiyor olurdu herhalde. O da bundan ders alıp hatalarını tekrarlamazdı.
İnsanoğlunun kendinden bir tane var zannetmesinin kibiri olsa gerek bu davranış şekli.
Ben oldumlar, ne acınası…. 5 dkdan sonra izlemeyi bıraktım, zaten haz etmediğim biri. Bunu da kanıtladı zaten
daha önce madalyon psikiyatri kliniğinde tadavi olmuş biri olarak söylüyorumki bu hanımın tek derdi paradır.
CÜNEYT ÇAKIR GELİR Mİ ACABA
Uzan ailesini tanıyor. Hemde çok yakından.. Tanımıyorum derken kaşlarını yukarı kaldırdı. Yalan söylediği anlamına gelir.
❤❤🍀💐
Sunucu arkadaş saçma sapan sorularmi soruyor banamı öyle geliyor çok yazık çok taraflı bir tarzı var
Hocama göre toplumumuz Özgür bir toplumsa neden öfke şiddet artmış oluyor
44. Dk da siyasi görüşüne çekmeye çalışırken , sözümona konuğunu maşa gibi kullanmaya çalışırken, dumur oldu 😄😄😅 özgürüz tabi artık
Hacettepe’den mezun oldum başka psikoloğa danışmama gerek yok dedi.
Önce, “danışanlarım kendilerinden bahsedildiğini anlamaz” dedikten sonra “danışanlarım gelip bunuda yazsaydın keşke diyor” dedi.
isim belirtmiyor o anlamda sorun olmaz anlamaz gizli kalır demek istiyor ama normalde tabiki o kişi anlar ama dışardan anlamaz
örnek veriyorum mustafa kendisi olduğunu anlıyor ama dışardan anlaşılmıyor sen mustafa iken anlıyorsun ama ben hazalken o kişinin mustafa olduğunu anlayamam
o yazıyı okuyan kişi illaki anlar ben hazalım gidip anlatıyorum o farklı cümlerle seda olarak anlatıyor türkiyede 81 milyon kişi var ben okuduğumda hazal olarak anlıyorum ama insanlar 81 milyon kişiden sedanın hazal olduğunu nerden anlayabilir? Yada hazalın hikayesini yakınları biliyor ama bu hikayeleri yaşayan binlerce kişi var hatta milyonlar hazalın yakını dahi olsa hazal mı diyemez.
@@hazalsolar839 ben farklı anladım. olabilir
@@mustafaonurorhan28 olabilir
💐
DİKKAT akparti Allah razı olsun fakat rahat bolluk içinde yetişen gençlik biraz rahatı sevdi NOT büyük şehirlerde topraklarımız beton armeye dönüşmesi pandemi deprem ve yok aciz aciz yaygarası panik yaratıyor
👍 👍 👏 👏 👏 👏
Muhteşem!
Bu yorumlar gerçek mi ya. Ben zerre samimi bulmadım anlattıklarını. Yok ya bu toplum kandirilmaya inanılmaz müsait:)
Tedavi al sen :)
👍👍👍👍👍
1:00:53
@Gülserenbugdaycıoglu lütfen bırak bu işi anca insanların sinirini bozarsın sizin yüzünüzden çok insanın psikolojisini bozdunuz
Ayy şiştim.
DİKKAT yali capkini anteplinin şiddeti çoğu ailede görüyoruz bunlar dan cok
1:02:22
Adamın gülüşünü çaldı valla 🙈
yok kalitimi bilmemde Annem bu mağduriyeti surdurmeseydi sağlıklı bireyler olurduk Annem kaderini değistiremedi.Şimdi benim kızımda istiyor cunki huzursuz ve aileler olacakta problemli olunca keman öğrencisi konservatuar.yarim kaldı.Basarisiz yanlış yonlendirildigini dusunurmuydü
candas bey neden bu kadar saldirgan soruyor anlam veremedim
Neden psikolojik destek bu kadar pahalı?
tedavinin süreci oldugu icin..
1- okadar para verdik, iyi geldi, rahatladim..
2- okadar para verdik, yaramadi, bidaha piskologa gitmem, sorunlarimi kendim cozerim..