Divan-ı Hikmet-14 - Hoca Ahmed-i Yesevi / Ahmet ÖGKE - 11.6.2024

Поділитися
Вставка
  • Опубліковано 22 сер 2024
  • 1.(00:34)
    Ey dostlar! Câhil ile bir ve yakın olup,
    Bağrım yanıp candan doyup öldüm ben işte.
    Doğru söylesem, eğri yola boynumu çeker,
    Kanlar yutup gam zehrine doydum ben işte.
    2.(13:07)
    Câhil ile geçen ömrüm nâr-ı sakar,
    Câhil olsan cehennem ondan çekinir,
    Câhil ile cehenneme doğru kılmayın sefer,
    Câhiller içinde yaprak gibi soldum ben işte.
    3.(15:35)
    Duâ edin, câhillerin yüzünü görmeyim,
    Hak Teâlâ refîk olsa, bir dem durmayayım,
    Hasta olsa, câhillerin hâlini sormayayım,
    Câhillerden yüz bin cefa gördüm ben işte.
    4.(17:29)
    Haykırsam, Hak imdâdıma yetişir mi ki?
    Göğsümdeki kir-paslarım gider mi ki?
    Bütün câhiller bu âlemden gider mi ki?
    Câhillerden yüz bin cefa gördüm ben işte.
    5.(19:13)
    Hak vuslatını arayıp bulmadan hayrâneyem,
    Durmadan ağlayıp gönlü harap dîvâneyem,
    Hâlimi sorsan, ben Sevgili’nin tâlibiyem,
    Sevgili arayıp yok olup geldim ben işte.
    6.(22:35)
    Yer altına kaçıp girdim câhillerden,
    Elim açıp dua isteyip merd kişilerden,
    Garip canım yüz tasadduk bilgelerden,
    Bilge bulmayıp yer altına girdim ben işte.
    7.(25:00)
    Câhilleri benden sorma, göğsüm çıka,
    Hak’tan korkup yas tutsam, güler kahkahayla,
    Ağzı açık, nefsi ulu, misli lakka,
    Câhillerden korkup sana geldim ben işte.
    8.(27:57)
    Birşey umma câhillerden, kadrini bilmez,
    Karanlık içinde yol şaşırsan, yola salmaz,
    Boyun büküp yalvarsan, elini tutmaz,
    Câhilleri şikâyet edip geldim ben işte.
    9.(29:33)
    Önce-sonra iyiler gitti, kaldım yalnız,
    Câhillerden işitmedim bir güzel söz,
    Bilge gitti, câhiller kaldı, çektim üzüntü,
    Yolu bulamayıp şaşkın olup kaldım ben işte.
    10.(31:38)
    Ayrılık yarası ezdi bağrımı, hani dert ortağı,
    Bilge toprak, câhillerin göğsü yüksek,
    Âyet, hadis beyan etsem beğenmez,
    Göğsümü deşiniz, derd ü gamla doldum işte.
    11.(33:30)
    Derd ve hâlet azıp coştu, var mı tabip?
    Arz-ı hâlim sana söyleyim sadece Sevgili!
    Bütün tâlipler pay aldı, ben nasipsiz,
    Pay isteyip iki büklüm olup geldim ben işte.
    12.(35:33)
    Evini-barkını terk eyleyip pay al,
    Ey habersiz! Dünya işini geriye koy,
    Allah cömert, lutfunu görüp hayran kal,
    Görürem deyip yok olup geldim ben işte.
    13.(38:11)
    Ben ikinci defteri dedim size yâdigâr,
    Ruhumdan meded isteyip okuyun zinhâr,
    Duâ eyledim, vâsıl eylesin Allah,
    Rahman Mâlik’im, arz etmeğe geldim ben işte.
    14.(41:05)
    Hikmetimden nasip alan, göze sürsün,
    İhlâs ile göze sürüp cemâl görsün,
    Şartı odur ki, riyâzete boyun sunsun,
    Canlar geçip Sevgili’yi gördüm ben işte.
    15.(44:13)
    Cemâl için dilenci oldum, “âmin” deyiniz,
    Ey tâlipler! Hâlimi görüp gamımı yeyiniz,
    Yolda kalan Kul Ahmed’e yol veriniz,
    Yolu arayıp dilenci olup geldim ben işte.
    16.(46:00)
    Kul Hoca Ahmed, dilenci olsan Hakk’a ol,
    Başın ile erenlere hizmet kıl,
    İlgi bulsan halka kurup sohbet kıl,
    Halka içinde âgâh olup durdum ben işte.

КОМЕНТАРІ • 1

  • @sinnuri
    @sinnuri 2 місяці тому

    Allahu teala hz.leri razı olsun. Teşekkürler...