Zaman kavramının oluşmasının ana nedeni zihnin hafıza bölümüdür. Hafıza kataloglama için zaman kavramını kullanır. Zaman kavramı olmazsa zihindeki bilgilerin sınıflandırılması ve kullanılmasında büyük sorun yaşanır. Pratik örnekte geçmişin anları olmazsa tüm bilgiler karmaşa halinde olur.
@@alicemzincirli5990Yorumunuz için teşekkür ederim. Gerçekten de hafızanın geçmişi kataloglama ihtiyacı zaman kavramının temel işlevlernden biri olabilir. Zihnimizin olayları bir sıraya koyarak anlamlandırması hem bireysel hem de toplumsal hafızanın oluşumunu sağlar. Ancak bu kataloglama süreci aynı zamanda zamanın lineer bir algı olarak zihnimizde nasıl inşa edildiğini de gösteriyor. Zaman belki de sadece hatırlama ve öğrenme süreçlerimiz için bir araçtır. Bu perspektifi kattığınız için teşekkürler
Zaman ile ilgili verilmiş en kadim ve yalın tavsiye Gılgamış destanı 10. Tablette olsa gerek ki beni derinden etkilemişti. Gılgamış arkadaşı Enkidu öldüğünde derin bir sarsıntı yaşar ve ölümsüzlüğün peşine düşer. Bir nevi sonsuzluk peşindedir. Tanrıça Siduru ona şu gerçekçi öğüdü verir ve nitekim destanın sonunda da haklı çıkar: "Gılgamış nereye koşuyorsun? Sen aradığını bulamayacaksın. Tanrılar insanları yarattığı zaman, insanlara ölümü verip yaşamı kendi ellerinde tuttular. Ey Gılgamış! Karnını tok tut, gece ve gündüz eğlen! Üstün temiz olsun. Başını yıka. ......... İnsanın görüp göreceği budur." Gılgamış için geçerli olan bu kadim öğüt bize de hayallerden, olgulara dönmeyi; anda sahip olabileceklerimiz ile ilgilenip, bunlarla mutlu olmayı, dinmeyen hırs ve arzuların anlamsız güdüsünü vakit sonlanmadan fark etmeyi öğütlüyor.
@@Deniz_Alan Umarım bir gün tüm okuma alanlarınızla ilgili paylaşım yaparsınız veya anlatınız gerektiriyorsa her görselle veya işitsel ile ilgili kitap vb kaynak önerilerinde bulunursunuz. Paylaştığınız öneriler için teşekkür ederim :)
@Paleopaleo-q5m rica ederim ne demek, asıl ben çok teşekkür ederim. Sizler böyle kıymetli önerilerde bulundukça, büyük bir zevkle paylaşmaya devam edeceğim. Önerilerinizi çok önemsiyorum. Günümüzde böyle konularda konuşmak, istekte bulunmak, hatta takip etmek bile büyük bir değer... Bu yüzden her yoruma cevap vermeye çalışıyorum, çünkü yine günümüzde bir kişi felsefeyle, bilgiyle ilgili bir konuda fikir beyan ediyorsa, her türlü cevap almak zorundadır. 5 dakikasını bile ayırması çok kıymetli. Size, hepinize büyük saygım var bu yüzden. Okuduğum, yararlandığım kaynakları sizlerle paylaşmaya devam edeceğim. Sağolun varolun.
Bence insan zamana bu kadar anlam yüklemiyor. Zamanı takvimselleştirmemiz tamamiyle gündelik işleri halledebilmek için yapmış olduğumuz bir soyutlama. Belki sonsuzluk üzerine düşününce kendisine bir hikaye yazmak istediğinde ki bunu dinler farklı anlatır bilim farklı vs... bu onların kullandığı bir malzeme olabilir. İnsanın varlığını anlamlandırmak için öte dünya zamanın sonsuzluğu lna göndermeler vs... Geçmiş ve geleceği de aynı şekilde bireysel olarak yaşadıklarımıza göre yaşamımızı bi hikayeye oturtmak için kullanırız. Aslında pek çok şey yaşarız ama onlardan bazılarını seçip o anko ruh halimize göre yorumlayıp bi hikaye yazarız. Bilmiyorum ben bu şekilde anlıyorum. Bahsettiğiniz düşünürlerin meseleye nasıl baktıklarını bilmiyorum.
@@GOLAXIUM Teşekkürler yorumunuz için. Zamanı takvimselleştirmek gündelik işleri kolaylaştırmak için yapılmış bir soyutlama, doğru. Teorik olarak bu konuda haklısınız. Ancak bu, insanın zamana sadece işlevsel bir araç değil aynı zamanda varoluşsal bir anlam yüklediği gerçeğini değiştirmez. Geçmişi hikayeleştirmek ve geleceği planlamak insann yaşamını anlamlandırma çabasının bir parçasıdır. Felsefeciler zamanı yalnızca ölçülebilir bir olgu olarak değil aynı zamanda yaşanan bir deneyim ve bilinç düzlemi olarak görür. Bu yüzden zaman hem düzen kurma ihtiyacımızın hem de kendimizi anlama çabamızın bir yansımasıdır.
@Deniz_Alan Siz de insanın varoluşunu anlamlandırma çabasının ölümlü olmasından kaynaklandığını söylediniz. Daha genelleştirecek olursak bir şeyi meydana getieren parçaların bir daha hiçbir zaman aynı şekilde bir araya gelemeyecek olması demeyi tercih ederim. Bizler ölümsüz olsak da hep genç de kalsak. Şu şu tarihteki bir olayın aynı şekilde gerçekleşme ihtimali yok. Sadece biz değil evrendeki her şey değişken. Dolayısıyla o biricikliğe aşırı anlam yüklüyoruz. Çünkü bir daha onu değiştiremiyoruz ama ona dair anlatıyı değiştirebiliyoruz. O minicik anda sanki anlamı yakalamışız gibi oluyor ama birden elimizden kayıp gidiyor. Bu kez onu kaydetme ihtiyacı duyuyoruz. Sanatla veya teknolojik aletlerle... Değişen bir şey olmasaydı. Zaten zamanın da bir anlamı olmazdı. Yani madde değiştiği için zaman anlamlı zamanın kendisinin bizim üstümüzde bir anlamı yok bence.
@Deniz_Alan @Deniz_Alan Siz de insanın varoluşunu anlamlandırma çabasının ölümlü olmasından kaynaklandığını söylediniz. Daha genelleştirecek olursak bir şeyi meydana getieren parçaların bir daha hiçbir zaman aynı şekilde bir araya gelemeyecek olması demeyi tercih ederim. Bizler ölümsüz olsak da hep genç de kalsak. Şu şu tarihteki bir olayın aynı şekilde gerçekleşme ihtimali yok. Sadece biz değil evrendeki her şey değişken. Dolayısıyla o biricikliğe aşırı anlam yüklüyoruz. Çünkü bir daha onu değiştiremiyoruz ama ona dair anlatıyı değiştirebiliyoruz. O minicik anda sanki anlamı yakalamışız gibi oluyor ama birden elimizden kayıp gidiyor. Bu kez onu kaydetme ihtiyacı duyuyoruz. Sanatla veya teknolojik aletlerle... Değişen bir şey olmasaydı. Zaten zamanın da bir anlamı olmazdı. Yani madde değiştiği için zaman anlamlı zamanın kendisinin bizim üstümüzde bir anlamı yok bence. Fakat burada anlam özneler arası kurulan bir şey bence. Anlamı tek başımıza atıyoruz evet ama başka özneler olmasaydı bir şeylete ana yükler miydik ?
@@Deniz_Alan @Deniz_Alan Siz de insanın varoluşunu anlamlandırma çabasının ölümlü olmasından kaynaklandığını söylediniz. Daha genelleştirecek olursak bir şeyi meydana getieren parçaların bir daha hiçbir zaman aynı şekilde bir araya gelemeyecek olması demeyi tercih ederim. Bizler ölümsüz olsak da hep genç de kalsak. Şu şu tarihteki bir olayın aynı şekilde gerçekleşme ihtimali yok. Sadece biz değil evrendeki her şey değişken. Dolayısıyla o biricikliğe aşırı anlam yüklüyoruz. Çünkü bir daha onu değiştiremiyoruz ama ona dair anlatıyı değiştirebiliyoruz. O minicik anda sanki anlamı yakalamışız gibi oluyor ama birden elimizden kayıp gidiyor. Bu kez onu kaydetme ihtiyacı duyuyoruz. Sanatla veya teknolojik aletlerle... Değişen bir şey olmasaydı. Zaten zamanın da bir anlamı olmazdı. Yani madde değiştiği için zaman anlamlı zamanın kendisinin bizim üstümüzde bir anlamı yok bence.
@@bednangul İlginç bir bakış açısı teşekkür ederim. Gerçektende kim olduğunu bilmek ve zamanın akışını olduğu gibi kabul etmek insanın huzura yaklaşmasını sağlayabilir. Ancak zamanın boşu boşuna aktığı düşüncesi de tartışmalı. Belkide zaman bizim ona yüklediğimiz anlamlarla dolup taşar. Yani boşuna gibi görünen şey içsel anlamlarımızla derinleşebilir. Düşündürdüğünüz için teşekkürler
Oha laşmayın Neo sayfa sayfa yorumlar kısa kes de Aydın havası olsun 😂😂😂diye bir tabir var öyle değil mi 😮😮😮meselen😊 zaman bendedir ve mekan bana emanettir ❤
Merhaba... Zaman! Sen de bir annenin kınalı kuzususun. Ben seni öyle bildim, öyle koydum başımı omzuna, öyle uzandım dizinin kıyısına. Şikayete, siteme yorma bu halimi, daha yeni yeni vurmaya başladı suların ayaklarımın çıplaklığına. Böyle demledim verdiğiniz çayı, kabul edin lütfen. Teşekkür ederim, saygılarımla...
Bu video hakkında okuma önerisi isterseniz, UA-cam Topluluk Sekmesi'nde önerilerimi paylaştım. Göz atmayı unutmayın!
kanal süper yakında hakettiği değeri görür
@@yusuf64956 çok teşekkür ederim, ne güzel bir yorum...
kaliteli bir video olmuş, umarım içeriklerin devamı gelir
@@kadircankoc3984 çok teşekkür ederim, çok mutlu oldum. Elimden geldiğince devam edeceğim.
Konular ve anlatım gerçekten harika. Keyifle dinliyorum
@@ahmetgokalpyonca çok teşekkür ederim çok mutlu oldum.
Emeğinize sağlık Deniz Hanım....
@@yusufcelik822 çok teşekkür Yusuf Bey
Zaman kavramının oluşmasının ana nedeni zihnin hafıza bölümüdür. Hafıza kataloglama için zaman kavramını kullanır. Zaman kavramı olmazsa zihindeki bilgilerin sınıflandırılması ve kullanılmasında büyük sorun yaşanır. Pratik örnekte geçmişin anları olmazsa tüm bilgiler karmaşa halinde olur.
@@alicemzincirli5990Yorumunuz için teşekkür ederim. Gerçekten de hafızanın geçmişi kataloglama ihtiyacı zaman kavramının temel işlevlernden biri olabilir. Zihnimizin olayları bir sıraya koyarak anlamlandırması hem bireysel hem de toplumsal hafızanın oluşumunu sağlar. Ancak bu kataloglama süreci aynı zamanda zamanın lineer bir algı olarak zihnimizde nasıl inşa edildiğini de gösteriyor. Zaman belki de sadece hatırlama ve öğrenme süreçlerimiz için bir araçtır. Bu perspektifi kattığınız için teşekkürler
Zaman ile ilgili verilmiş en kadim ve yalın tavsiye Gılgamış destanı 10. Tablette olsa gerek ki beni derinden etkilemişti. Gılgamış arkadaşı Enkidu öldüğünde derin bir sarsıntı yaşar ve ölümsüzlüğün peşine düşer. Bir nevi sonsuzluk peşindedir. Tanrıça Siduru ona şu gerçekçi öğüdü verir ve nitekim destanın sonunda da haklı çıkar:
"Gılgamış nereye koşuyorsun? Sen aradığını bulamayacaksın. Tanrılar insanları yarattığı zaman, insanlara ölümü verip yaşamı kendi ellerinde tuttular. Ey Gılgamış! Karnını tok tut, gece ve gündüz eğlen! Üstün temiz olsun. Başını yıka. ......... İnsanın görüp göreceği budur."
Gılgamış için geçerli olan bu kadim öğüt bize de hayallerden, olgulara dönmeyi; anda sahip olabileceklerimiz ile ilgilenip, bunlarla mutlu olmayı, dinmeyen hırs ve arzuların anlamsız güdüsünü vakit sonlanmadan fark etmeyi öğütlüyor.
'Yaşamak dedi, tek marifetiniz; biraz özen gösterin.' Öyle arıyoruz ki, yanından geçsek ruhumuz duymayacak.
Selam rica etsem bu mesajın altına değil de bağımsız bir paylaşım halinde bir okuma önerisi listesi paylaşabilir misiniz? :)
@@Paleopaleo-q5m tabiiki paylaşabilirim ve bunu memnuniyetle yaparım.
@@Deniz_Alan Umarım bir gün tüm okuma alanlarınızla ilgili paylaşım yaparsınız veya anlatınız gerektiriyorsa her görselle veya işitsel ile ilgili kitap vb kaynak önerilerinde bulunursunuz. Paylaştığınız öneriler için teşekkür ederim :)
@Paleopaleo-q5m rica ederim ne demek, asıl ben çok teşekkür ederim. Sizler böyle kıymetli önerilerde bulundukça, büyük bir zevkle paylaşmaya devam edeceğim. Önerilerinizi çok önemsiyorum. Günümüzde böyle konularda konuşmak, istekte bulunmak, hatta takip etmek bile büyük bir değer... Bu yüzden her yoruma cevap vermeye çalışıyorum, çünkü yine günümüzde bir kişi felsefeyle, bilgiyle ilgili bir konuda fikir beyan ediyorsa, her türlü cevap almak zorundadır. 5 dakikasını bile ayırması çok kıymetli. Size, hepinize büyük saygım var bu yüzden. Okuduğum, yararlandığım kaynakları sizlerle paylaşmaya devam edeceğim. Sağolun varolun.
KÖrlük, görmek,...yaşanmaz bir dünya, sartre bunaltı,wulf dorn travma,
Zaman sanadece insana özgüdür. Doğanın zamanı yok döndüsü var...zaman zenginlerinden işdir.
Bence insan zamana bu kadar anlam yüklemiyor. Zamanı takvimselleştirmemiz tamamiyle gündelik işleri halledebilmek için yapmış olduğumuz bir soyutlama. Belki sonsuzluk üzerine düşününce kendisine bir hikaye yazmak istediğinde ki bunu dinler farklı anlatır bilim farklı vs... bu onların kullandığı bir malzeme olabilir. İnsanın varlığını anlamlandırmak için öte dünya zamanın sonsuzluğu lna göndermeler vs... Geçmiş ve geleceği de aynı şekilde bireysel olarak yaşadıklarımıza göre yaşamımızı bi hikayeye oturtmak için kullanırız. Aslında pek çok şey yaşarız ama onlardan bazılarını seçip o anko ruh halimize göre yorumlayıp bi hikaye yazarız. Bilmiyorum ben bu şekilde anlıyorum. Bahsettiğiniz düşünürlerin meseleye nasıl baktıklarını bilmiyorum.
@@GOLAXIUM Teşekkürler yorumunuz için. Zamanı takvimselleştirmek gündelik işleri kolaylaştırmak için yapılmış bir soyutlama, doğru. Teorik olarak bu konuda haklısınız. Ancak bu, insanın zamana sadece işlevsel bir araç değil aynı zamanda varoluşsal bir anlam yüklediği gerçeğini değiştirmez. Geçmişi hikayeleştirmek ve geleceği planlamak insann yaşamını anlamlandırma çabasının bir parçasıdır. Felsefeciler zamanı yalnızca ölçülebilir bir olgu olarak değil aynı zamanda yaşanan bir deneyim ve bilinç düzlemi olarak görür. Bu yüzden zaman hem düzen kurma ihtiyacımızın hem de kendimizi anlama çabamızın bir yansımasıdır.
@Deniz_Alan Siz de insanın varoluşunu anlamlandırma çabasının ölümlü olmasından kaynaklandığını söylediniz. Daha genelleştirecek olursak bir şeyi meydana getieren parçaların bir daha hiçbir zaman aynı şekilde bir araya gelemeyecek olması demeyi tercih ederim. Bizler ölümsüz olsak da hep genç de kalsak. Şu şu tarihteki bir olayın aynı şekilde gerçekleşme ihtimali yok. Sadece biz değil evrendeki her şey değişken. Dolayısıyla o biricikliğe aşırı anlam yüklüyoruz. Çünkü bir daha onu değiştiremiyoruz ama ona dair anlatıyı değiştirebiliyoruz. O minicik anda sanki anlamı yakalamışız gibi oluyor ama birden elimizden kayıp gidiyor. Bu kez onu kaydetme ihtiyacı duyuyoruz. Sanatla veya teknolojik aletlerle... Değişen bir şey olmasaydı. Zaten zamanın da bir anlamı olmazdı. Yani madde değiştiği için zaman anlamlı zamanın kendisinin bizim üstümüzde bir anlamı yok bence.
@Deniz_Alan @Deniz_Alan Siz de insanın varoluşunu anlamlandırma çabasının ölümlü olmasından kaynaklandığını söylediniz. Daha genelleştirecek olursak bir şeyi meydana getieren parçaların bir daha hiçbir zaman aynı şekilde bir araya gelemeyecek olması demeyi tercih ederim. Bizler ölümsüz olsak da hep genç de kalsak. Şu şu tarihteki bir olayın aynı şekilde gerçekleşme ihtimali yok. Sadece biz değil evrendeki her şey değişken. Dolayısıyla o biricikliğe aşırı anlam yüklüyoruz. Çünkü bir daha onu değiştiremiyoruz ama ona dair anlatıyı değiştirebiliyoruz. O minicik anda sanki anlamı yakalamışız gibi oluyor ama birden elimizden kayıp gidiyor. Bu kez onu kaydetme ihtiyacı duyuyoruz. Sanatla veya teknolojik aletlerle... Değişen bir şey olmasaydı. Zaten zamanın da bir anlamı olmazdı. Yani madde değiştiği için zaman anlamlı zamanın kendisinin bizim üstümüzde bir anlamı yok bence. Fakat burada anlam özneler arası kurulan bir şey bence. Anlamı tek başımıza atıyoruz evet ama başka özneler olmasaydı bir şeylete ana yükler miydik ?
@@Deniz_Alan @Deniz_Alan Siz de insanın varoluşunu anlamlandırma çabasının ölümlü olmasından kaynaklandığını söylediniz. Daha genelleştirecek olursak bir şeyi meydana getieren parçaların bir daha hiçbir zaman aynı şekilde bir araya gelemeyecek olması demeyi tercih ederim. Bizler ölümsüz olsak da hep genç de kalsak. Şu şu tarihteki bir olayın aynı şekilde gerçekleşme ihtimali yok. Sadece biz değil evrendeki her şey değişken. Dolayısıyla o biricikliğe aşırı anlam yüklüyoruz. Çünkü bir daha onu değiştiremiyoruz ama ona dair anlatıyı değiştirebiliyoruz. O minicik anda sanki anlamı yakalamışız gibi oluyor ama birden elimizden kayıp gidiyor. Bu kez onu kaydetme ihtiyacı duyuyoruz. Sanatla veya teknolojik aletlerle... Değişen bir şey olmasaydı. Zaten zamanın da bir anlamı olmazdı. Yani madde değiştiği için zaman anlamlı zamanın kendisinin bizim üstümüzde bir anlamı yok bence.
Hic kimse olduğunu biliyorsan ve zamanın boşu boşuna aktığının farkındaysan sorun yok
@@bednangul İlginç bir bakış açısı teşekkür ederim. Gerçektende kim olduğunu bilmek ve zamanın akışını olduğu gibi kabul etmek insanın huzura yaklaşmasını sağlayabilir. Ancak zamanın boşu boşuna aktığı düşüncesi de tartışmalı. Belkide zaman bizim ona yüklediğimiz anlamlarla dolup taşar. Yani boşuna gibi görünen şey içsel anlamlarımızla derinleşebilir. Düşündürdüğünüz için teşekkürler
Oha laşmayın Neo sayfa sayfa yorumlar kısa kes de Aydın havası olsun 😂😂😂diye bir tabir var öyle değil mi 😮😮😮meselen😊 zaman bendedir ve mekan bana emanettir ❤
Düşeyazmak
Bir kitap mı?
Merhaba...
Zaman! Sen de bir annenin kınalı kuzususun. Ben seni öyle bildim, öyle koydum başımı omzuna, öyle uzandım dizinin kıyısına. Şikayete, siteme yorma bu halimi, daha yeni yeni vurmaya başladı suların ayaklarımın çıplaklığına.
Böyle demledim verdiğiniz çayı, kabul edin lütfen.
Teşekkür ederim, saygılarımla...
@@ozhoca1373 Zaman üzerine düşündüğünüz bu özgün bakış açısını paylaştığınız için teşekkür ederim. Çok kıymetli bir katkı.
Absürt kendinsin 😂😂😂