Hocam ağlamak üzereyim bizi nasıl mutlu ettiğinizi anlatamıyorum,biz haftada iki video isterken siz bize 3 dediniz biz biz size nasıl teşekkür edeceğiz ,harikasınız hatta inanılmazsınız .
İzledikten sonra bitmeyen nadir hikayelerden biri. Hala konuşuyoruz üstüne düşünüyoruz. Ben asla soru sormam bütün bilinenleri ve gizemleriyle seviyorum bu kurgusal destanı.
kesinlikle bıkmayız..çünkü bu evren bizim gerçek dünyanın çirkinliklerinden kaçıp kurtulduğumuz, nefes aldığımız bir yer..çok teşekkürler, hep varolun..
Bazı konular sarmasa da yine de orta dünya fanı olarak izlemeden ve dinlemeden duramam. Elfler biraz torpilli bir halk gibi geldi, orta dünya evreninde yaşıyor olsaydım Maiya değilsem elf olmak isterdim
Hocam siz anlata anlata bitiremiyorsunuz. Bu adam bu kadar şeyi nasıl hayal edip kaleme almış gerçekten inanması çok zor. Bu arada anlatım tarzınız çok güzel 👍
Aslında Tolkien'i takdir etmek lazım. Her şeyin içine kusurlar katıyor. Böylece daha iyisini düşünüp kendimizi inşa ediyoruz. Toplum mühendisliği diye buna derim.
Video sayısı arttıkça bence mühim olan videoların süresi ve bu süreler gayet kâfi. Videolar da akıyor maşallah. Ekran karşısına geçip 3.5 saatin 1.5 saati makara yapmak ile geçirmediğinizden içerikler kendini akıcı şekilde izletiyor. Kolay gelsin.
Çok teşekkür abi. Çok güzel çalışmalar. Bence hafatada 3 videonun bir sakıncası yok. :) Elimizden geldiği kadar sizin gibi işinin ehli insanları desteklemeye herzaman devam ederiz. Kendinize iyi bakın. Umarım bu çalışmalarınızın meyvesini fazlasıyla toplarsiniz. Bu arada kupa bardaklar geldi. Herkese tavsiye ederim. Çok güzel ürünler.
Murat bey yanitlarsanız sevineceğim iki soru vardı 1. Arwen'in ruhu neden ölüyor. Yani kastettiğim Sauron yenilmeden evvel. O güçlendikçe Arwen'in ışığı sönüyordu. Bu Arwen e özel bir durum mu yoksa diğer elflerde aynı şekilde ölecek miydi? 2. Ölü adamların laneti neydi? Bu adamlar ihanet etmeden evvelde ölü muyduler yoksa bedenleri var mıydı? Ve Aragorn onları Azad ettikten sonra ne oldu onlara?
1 aragornla kavusması ölümlü olmasina neden oluyordu. Her elf için bu geçerli değildir. Elflerin öngörülerinden de anlasilacagi uzere ruhlarinda zamansizlik söz konusu. Geleceği hissedercesine yaşanan bir fanileşme diye birincil bir yorum yapılabilir. 2 Orta dünya evreni ruhsal varlıkların da bulunduğu dördüncü boyut tarzı bi yapıya sahip. Burada verilmemiş hesapları vardı ve aragornla hesaplaşınca araftan kurtuldular ve ölülerin gittiği yere gittiler. Gercek bilgi iddiam yoktur. Yaniliyor olabilirim.
1) Arwen, Aragorn'a aşık olduğu için insan özellikleri de taşımaya başladı o yüzden ışığı sönüyordu çünkü Sauron Orta Dünya'yı tamamen ele geçirmeye başlamıştı ve Aragorn ölecekti. Arwen ve Aragorn arasındaki bağ o kadar güçlüydü ki Aragorn ölseydi Arwen'in de ruhu solacak ve o da ölecekti. 2) Ölü adamlar bir önceki büyük savaşta Sauron'a karşı insanların yanında savaşacaktı ve buna dair bir söz vermişlerdi fakat korkup kaçtılar ve o mağaraya gizlendiler sonra tek yüzüğü ele geçiren İsildur, o adamları sözlerini yerine getirmediği için lanetledi ve mağarada kapana kıstırdı. Artık ne yaşıyorlardı ne de ölüydüler. Daha sonra kırık kılıç yeniden dövüldü ve Aratorn oğlu Aragorn onları sözlerini yerine getirmeleri dahilinde azad edeceğini söyledi. Oraları biliyorsun zaten. Aragorn onları Azad ettikten sonra ruhları adeta havaya karıştı ve refaha ermiş oldular. Eru'ya mı ulaştılar artık orası tam bir muamma. Ama onlar için mutlu son oldu diyebilirim. Var mı başka sorunuz hemen cevaplayayım arkadaşlar ;)
Ejderhaya Sorum: Gandalf Moria`da düştükten sonra yukarı tırmanırken, Sauron`un bile haberdar olmadığı, toprağı kemiren varlıklardan bahsediyor. Bu varlıklar nedir? Ne zaman ortaya çıktılar? Balrogla işbirliği içindemiydiler? Melkor`la bağlantıları var mı? Murat Abi, yanıtlarsan sevinirim.
Musikiyi yücelterek Eru'nun her şeyi ainura yaptırdığı müziğinden yarattığını ne kadar anlatsa da gerçek tamamen farklı. JRR Tolkien'in zihninin yüzeyinde müzik varken derinlerinde her şeyin yaradılış materyalinin dil olduğu gizlemeye çalışmış. Ainulindalë den payına düşeni icra etmektense kendi gümbürtüsünü sahneleyen Melkor'un her şey içindeki payı küçümsenemez. Ve bu her şeyin ortak tek noktası anlatılabilecek bir hikayenin dile düşmesidir. Dil yaratmak için yola çıkıp düşünceyi, müziği, kakafoniyi, hayali ve gerçekçiliği bir çığ gibi sürükleyip, devrilip, yuvarlanıp dillere destan bir hikaye olarak ayaklanması başka nasıl açıklanabilir. Elflerin şarkılarına hayranlığımız anlatılan hikayeye hürmeten değil mi.
İçeriklerini çabuk tüketmezsin umarım. Uzun yıllar Lord Rings ve evrenini senden dinleriz. Umarım Zaman Çarkı'na da el atarsın ve benzer bir video yapısıyla o evreni de bize tanıtırsın. Teşekkürler.
Dolayısıyla İskandinavya ile İdil boylarını harita üzerinde düşündüğümüzde, aralarında çok sıkı tarihi ve kültürel ilişkilerin bulunması değil, bulunmaması şaşırtıcı olacaktır. Hatta sıkı bir etnik ilişki düşünmek için de zemin bulunmaktadır. Yaklaşık aynı iklimi yaşayan iki kuzey bölgesinden bahsediyoruz. Şu an üzerinde bir proje olarak çalıştığımız saga metinlerinin incelenmesi bu konuda haklı olduğumuzu her geçen gün daha bir katiyetle göstermektedir. En ünlü sagaların başında gelen Heimskringla, ilk sayfasında Kral Odin’in İskitya’nın, yani Ana Rusya’nın doğusundaki Turkland’dan göçünü anlatır. Feridun Ağasıoğlu bazı İskandinav yer isimlerinin Türkçe koktuğuna işaret etmiştir (Ağasıoğlu 2000: 14). Biz bunun daha fazla olduğu düşüncesindeyiz ve ilerde ayrıntılı çalışmaları bilim dünyasıyla paylaşacağız. Türkistan’dan İskandinavya’ya göçen Kral Odin, daha sonra tanrılaştırılmış ve Kuzeylilerin baştanrısı haline gelmiştir. Kavminin adı Az’dır, yani Göktürk yazıtlarında karşımıza Az Budun olarak çıkan, Abakan bozkırında Kırgız komşuluğundaki halk. Eskiçağda Azları Aral boylarında görüyorduk. Timur bir sefere çıkmadan önce bu bölgedeki Öden Ata’nın kabrini ziyaret etmiş, dua ve di-lekte bulunmuştur (Nizamüddin Şâmî 1987: 77). Şimdiki Daşoğuz yakınla-rında da Ütin Kala diye eski bir yıkıntıdan haber verilmektedir (Mantayev 2010: 105). Eğer bir Türk budununun önderi İskandinav kültüründe baştanrı haline geliyorsa, bizim Alpler ile Elfleri kıyaslamamızda hiçbir beis kalmayacaktır. Önce tarihi açıdan Türk ve İskandinav kahramanlarını, daha sonra da destanî anlamıyla alpları ve elfleri ana başlıklar halinde anlatacağız. Alp, Türkçenin çeşitli lehçelerinde kahraman, cesur, yiğit anlamlarına gelir. Türkiye, Azerbaycan, Türkmen, Kırgız, Karakalpak Türkçelerinde “alp”; Çuvaşça’da “ulıp”; Kazak, Tatar ve Hakas Türkçelerinde “alıp” şekillerinde kullanılmaktadırlar. (Bayram 2010: 83) Destan çağlarından, İslamiyet’in kabul edilmesinden sonraki dönemlere dek Alp unvanı, birçok boy tarafından ve hükümdarlardan küçük komutanlara kadar yayılan bir yelpazede kullanıldı (Köprülü 1997: 380). İslamiyet’ten sonraki devirlerdeki Alp-Gazi ve Alp-Eren kullanımları yaygınlaşmıştır (Kaplan 1985: 112). Kişi ismi, sıfat, unvan olarak çeşitli kullanımları vardır (Köprülü 1997: 379). Alplar, süreğen savaş şartlarında yaşayan göçebe boylarda önderlik ve savaşçılık yetenekleriyle sivrilen kimselerdir. İyi binicilerdir, savaş aletlerini çok iyi kullanırlar ve savaşlarda kişisel kahramanlıklarını sakınmadan sergilerler. Uzun boylu, bahadır ve güçlüdürler. Aralarında kan davaları sürer. Ozanlık yeteneklerini haiz olanları vardır. Kadınlar tüm bu özellikler açısından erkeklerden geri kalmaz. Konfederasyon şartlarında bir alpın çevresinde daha alt düzeyde alplar toplanır. En üstteki alpla bağımlı alpları arasında gelişigüzel olmayan ve bir hukuka dayanan ilişkiler sistemi vardır. Büyük alp belli zamanlarda bağımlıları toplamak ve bu toplantılarda ziya- fetli şölen düzenlemek zorundadır (Köprülü 1997: 382). Alp tipi olarak ilk ele alacağımız örnek Oğuz olmalıdır. Oğuz, dünyaya Tanrı tarafından düzeni sağlaması için gönderilmiştir. Doğumu, daha sonra evleneceği kadınlar, hatta silahları ve atları tanrısal bir doğaüstülük gösterirler. Bünyesi çocukluğundan itibaren olağandışı gelişim seyri izlemiştir (Kaplan 1985: 14). Oğuz, kutun gereğini yerine getirir ve evrene, yani töreye dirlik düzenlik getirir (Kaplan 1985: 15). Bütün bunları tek başına değil, yüksek önderlik yetenekleriyle çevresine topladığı kitleyle gerçekleştirir. Göçebe federasyonları devri ideolojisinin temsilcisidir (Kaplan 1985: 27). Batı Türk geleneğini temsil eden Oğuz’un düzen-devlet-töre kurucu alp özelliklerine nazaran Doğu Türklerinin alpları mazlum halkını zulümden kurtarmaya soyunan daha savunmada bir tiptir. Devlet kuruculuktan ziyade, varlığını işgalciye karşı korumakla uğraşır. Güney ve Kuzey Sibirya destanları bu türden alpları barındırır. Manas destanı ise bu iki geleneğin arasındadır. Manas, hem halkının esaretini ortadan kaldırır hem de devlet kuruculuğu görevini üstlenir. Dolayısıyla kut, Manas’ta Sibirya destanlarının alplarına göre daha belirgindir (Aça 2000: 5-17 ). Manas destanındaki alp tipinin ortak özellikleri şu şekildedir: Çeşitli hayvanların özelliklerini taşırlar ve diğer insanlara göre bu suretle farklılık gösterirler (Alman Bet, Acı Bay). Trajedinin ideal kahramanından ziyade daha insani, iyiliği, kötülüğü, çeşitli zaafları bünyesinde taşıyan karakter yapısına sahip kimselerdir (Acı Bay, Cakıp Han, Kan Çora, Kökçö Han). Kavrayışlı, bilge, öngörülüdürler. (Alman Bet, Kara Badişa, Kara Tölök) Güçlü ve iridirler (Çalbay, Coloy). Düşman saflarını tek başlarına darmadağın ederler (Semetey). Gece hızlı hareket etme ve karanlıkta iz sürme özellikleri vardır (Kaman, Dürsün, Caynur). Cömerttirler. Halkın koruyucusudurlar. Küçük yaşlarda beden hareketlerinin, silah kullanmanın ustası olurlar, ülke yönetirler. Kullandıkları eşyayla (at, yay, ok) bütünleşirler ve bu eşyanın insanlar gibisinden ismi vardır. Kahramanın tekliği ideolojisi vardır. Birden fazla kahramanın varlığı çatışmaya davetiye çıkarır (Yıldız 1985: 83-164). Erkekler böyleyken kadınların da onlardan aşağı kalır meziyetleri yoktur. Genel özellikleri şu şekildedir: Ne düşündüklerini çekinmeden söyleyebilirler. Öngörülüdürler (kehanet yeteneğini haiz) ve mantıklıdırlar. Falcılık yeteneği taşıyanları vardır (Ak Erkeç, Ak Saykal, Ay Çörök) (Yıldız 1985: 165-188). Bu erkek ve kadın tiplerinin özelliklerin hemen hepsinin İskandinav kahramanlarında da olduğunu göreceğiz. Peki İskandinav kahramanı kimdir? İskandinav metinleri malzeme olarak tarihçiler açısından hala tartışmalı kabul edilir, ancak İskandinav geleneklerinin ve tarihinin incelenmesine girişen bir bilim adamı açısından paha biçilemez değerde oldukları şüphe götürmez. Destanî-tarihi metinler olan sagalar, Hıristiyanlık öncesi çağın kozmolojisini yansıtan edda şiirleri ve saga özellikleri göstermekle birlikte onlar kadar uzun olmayan kısa anlatılar anılan kaynaklardandır. Saga metinlerinde sahneye çıkan kahraman figürlerinin bazıları gerçekten yaşamış olan tarihi şahsiyetler, bazıları ise hayalidir, hatta bazıları düpedüz masalsıdır (Kızıl Erik-14, “Tek Ayaklılar” gibi). Buna karşılık hiç şüphe yok ki merkezdeki krallarla merkezkaçtaki soylu beylerin mücadelelerinin ve literatürde Viking Çağı olarak adlandırılan dış seferler çağının filizlenmeye başladığı bir kahramanlık çağının atmosferi yansıtılmaktadır. Biz, İskandinav kahraman figürlerinin ortak özelliklerini dört kaynağa dayanarak belirledik. Bunlar; Yanık Njall, Heimskringla (ilk beş saga), Kızıl Erik, Egil sagalarıdır. Birincil kaynak olarak saga literatürü elbette çok daha geniştir ve incelemelerimizin derinleşmesiyle ilgi çekici sonuçlara ulaşacağımız kesindir. Şimdilik vardığımız sonuçlar dahi heyecan vericidir. Önce İskandinav kahramanını tanımlayalım:. .
Sen her gün video atsan da izleyecek kemik kitlen burada abim. Ama sanki 3 videodan fazlası gözden kaçabilir gibi. Mesela ben bazen iki üç hafta videolarını izleyemiyorum bir günde oturup 8-9 videonu peş peşe izliyorum.
Abi sana bir sorum var. Sam cirith Ungol'da yüzüğü taktı. Ne sauron ne nazguller hissetti. Ama frodo Bree'de takınca nazguller yola çıkıyordu. Peki, neden Sam'i hissetmedi?
Kitapta Bree'deyken Frodo yüzüğü takınca bardaki ajanlar Nazgül'lere haber veriyordu. Eğer yakınlarda değillerse hissetmiyorlar ama yüzüğü her kullandığında yüzük takan kişiyi daha çok kendine bağlıyor, bu yüzden kullanmaması gerekiyor.
Aman Murat hocam hiç olurmu bıkkınlık sıkılma sen böyle emek edip mesai harcarken biz seni her daim büyük bir hoşnutluk ile takip eder ve izleriz, 🥰 elf lere geiince çok uzun zamanlar yaşlanmadan hastalanmadan yaşamaları ve zekaları sinir bozucu gıcık bir durum, ama hoş bir gıcık durum hocam senin anlatımın ve yorumunla...
Tek yüzüğü sağ ele veya sol ele takmanın bir farkı var mıdır? Kitaplarda bununla alakalı bir bilgi mevcut değil ancak filmlerini incelediğimde Sauron'un sağ ele, Frodo'nun ise sol ele taktığını gördüm. Daha da derine inersek, sağ ele takmanın faşizmi temsil ettiğini düşünüyorum. Peter Jackson bu nedenle Sauron'un sağ eline takmasını uygun görmüş olabilir. Bu fikir üzerine makale de yazmayı düşünüyorum ancak daha fazla kanıta ve bilgiye ihtiyacım var.
@@ismetkarakurt8533 İngiliz edebiyatı üzerine çalışmalar yaptığım için bu konular aslında benim için hayatın kendisine dönüşüyor, gerçek hayat ise kurguya :) Murat abiyle de bu konu üzerine tartışıp bir video da çekmeyi isterdim açıkcası, daha da detaylı bilgilerle tabii ki.
Benim 2 sorum olacak 1) Frodo Amon Hen tepesinde yüzüğü takınca uzaklarda Mordor ve Gondor da olan hareketliliği ve gelişmeleri görmüştü acaba tek yuzuk bir palantir özelliği mi taşıyor? 2) Tek tüzük onu takan ve kullanan insanları kendisine bağlıyor ve zehirliyor (yuzuk tayflarına dönüştürüyor) ancak gollum/simiyagol yüzüğü uzun bir süre taşıdı ve bazı zamanlar kullandı ancak hiçbir zaman Sauron nün esiri/kölesi olmadı neden ? Cevaplarsanız sevinirim şimdiden teşekkürler:)
@@OrtaDunya_ Murat abi yıllardır takip ediyorum, böyle bir video çektiğinde insanlar şunu görecek J. R. R. Tolkien’in gerçek dünyaya da nasıl etki bıraktığını…
Ben şimdiden peşin peşin söyliyim. İsterseniz bana önyargılı diyin isterseniz pesimist ama göreceğiniz yapım orta dünyaya renk katmak için değil, olan rengin kaymağını yemek için üretilmiş olacak. Yani bir sanat ürünü değil, tamamen maddi kaygılarla üretilmiş bir ticari ürün göreceksiniz
Elladan ve Elrohir'i yamulmuyorsam LOTR serisinde görememiştik Murat hocam, dizide bu iki karakteri canlandırırlar mı sence? Ya da olmalılar mı?...Şimdiden Teşekkürler Cevap için
Merhabalar çalışmanıza eklenebileceğini düşündüğüm ilginç bilgilerden birisi elflerin (özellikle de kudretli olanların) kendilerini yenileyebildikleri. Silmarillion'da hatırladığım kadarıyla esir alınıp bileğinden asılan bir elf kurtarıldığında kopan elini tekrar kazanıyordu. Paylaşmak istedim.
@@aetherian2754 bahsi geçen elf Feanor'un 7 oğlundan en büyüğü olan Maedhros. Sağ bileğinden kırılmaz çelik ile bağlanıyor. Daha sonrasında ise Fingon tarafından kurtarılıyor. Eğer bulabilirseniz hikayenin orjinalini okuyun çünkü etkileyici bir hikaye.
Abi ben şunu merak ediyorum Elf'ler Valar'la nasıl iletişim kuruyor? Mesela Finwe ikinci kez evlenmek için Valar'dan onay alıyor. Bu nasıl gerçekleşiyor?
Selam abi benim sorum bilbo frodoya yüzüğü verip ayrık vadinin yolunu tutmuştu. Gloin de oğlu gimli ile elrond divanına katılmak için ayrık vadiye gelmişti. Elrond un divanına gloin katıldı ama bilbo neden yoktu ? 2. Soru iki eski dost gloin ve bilbo neden ayrık vadide tekrar bi araya gelerek bi diyalog halinde bulunup sohbet etmediler ?
Elflerle insanların çocukları bu nedenlerle sıkıntılıdır biraz. Çoğuna hangi ırkı seçtikleri sorulur ama Aragorn ile Arwen'in çocuğu hakkında bilgi yok. Zaten Arwen'in de insan olup olmadığı net değil
Doç. Dr. Osman KARATAY Emre AYGÜN Hayli cüsseli bir kitaplık oluşturan İskandinav sagaları Türkiye’de bir genel kültür konusu olmanın ötesine geçememiştir. Bilimsel çalışmalarda ele alınmasının örnekleri yok denecek kadar azdır. Bu yüzden, bilimsel olarak fazla bilinmeyen bu konuda ileri bir aşamayı içeren, karşılaştırmalı bir tarzda bildiri sunma cesaretini dinleyici kitlemizin çoğunluğunun halkbilimci olmasından aldık. Bu yüzden biz saga tanımlamasına girmeyeceğiz. -/ünsüzünü bulundurmayan Türkçenin alp kelimesi ile Kuzeylilerin el/ sözcüğü arasındaki dilbilimsel ilişkiyi kanaatlerinize havale ediyoruz. Belki başka bir çalışmada bu sözcükler etimolojik olarak tahlil edilmelidir. Aşina olunan usûl, karşılaştırmadan sonra tarihi zeminle ilgili bir sonuca varmaktır. Biz ise tersini yapacak ve önce tarihi zemini açıklayıp ardından bu zeminde karşılaştırma yapacağız. Son yıllardaki araştırmalar Türk anayurdunun Altaylarda, hele de Sibirya’nın doğusunda olamayacağını açıklıkla göstermiştir. Muhtemel Türk yurdu İdil-Ural bölgesindedir. Eski Türkçenin söz varlığının bir ormancı- avcı-tarımcı topluma işaret etmesi bunun bir kanıtıdır. Ziraat yapan insanları ot bitmez bölgelere yerleştiremeyiz.[1] Bölgedeki yer adlarının Türkçe isimlerinin de olması buna işaret eder. Biz Anadolu’da bin yıldır ırmak isimlerini Türkçeleştiremeyip, sadece bazılarına renk izafe ederken, Doğu Avrupa’da ve Batı Sibirya’daki neredeyse tüm ırmak isimlerinin Türkçe adları vardır (Karatay 2010a: 17-26). Eski Türkleri betimleyen kaynaklar neredeyse hep bir ağızdan sarışın bir kavimden bahsederler ve Kumanlar bu bahislerde sadece küçük bir yer tutar. Bu tip insanı herhalde en iyi bu bölgede bulabiliriz.[2] Türk boy isimlerinin ezici çoğunluğu batı tarafa aittir ve doğuda geçmez. Şu an, dayatılmış kalıpları bırakarak eldeki veri ışığında düşünen bir dilbilimcinin rahatlıkla söyleyebileceği şey, Türkçenin en yakın akrabasının Macarca olduğu ve bu ikisinin muhtemelen aynı dilden indiğidir (Marcantonio 2009: 68-94, Karatay 2010b: 27-46). Bu da aynı bölgeye işaret edecektir. Hatta başka ayrıntılar da tespit edilmiştir. Örneğin Osman Karatay’ın yenilerdeki bir tespitine göre, Göktürk devletini kuracak olan Türk budun, uğradığı felaketin ardından Ergenekon vadilerine sığınmadan önce Orta İdil civarında yaşıyordu (Karatay 2009). Dolayısıyla İskandinavya ile İdil boylarını harita üzerinde düşündüğümüzde, aralarında çok sıkı tarihi ve kültürel ilişkilerin bulunması değil, bulunmaması şaşırtıcı olacaktır. Hatta sıkı bir etnik ilişki düşünmek için de zemin bulunmaktadır. Yaklaşık aynı iklimi yaşayan iki kuzey bölgesinden bahsediyoruz. Şu an üzerinde bir proje olarak çalıştığımız saga metinlerinin incelenmesi bu konuda haklı olduğumuzu her geçen gün daha bir katiyetle göstermektedir. En ünlü sagaların başında gelen Heimskringla, ilk sayfasında Kral Odin’in İskitya’nın, yani Ana Rusya’nın doğusundaki Turkland’dan göçünü anlatır. Feridun Ağasıoğlu bazı İskandinav yer isimlerinin Türkçe koktuğuna işaret etmiştir (Ağasıoğlu 2000: 14). Biz bunun daha fazla olduğu düşüncesindeyiz ve ilerde ayrıntılı çalışmaları bilim dünyasıyla paylaşacağız. Türkistan’dan İskandinavya’ya göçen Kral Odin, daha sonra tanrılaştırılmış ve Kuzeylilerin baştanrısı haline gelmiştir. Kavminin adı Az’dır, yani Göktürk yazıtlarında karşımıza Az Budun olarak çıkan, Abakan bozkırında Kırgız komşuluğundaki halk. Eskiçağda Azları Aral boylarında görüyorduk. Timur bir sefere çıkmadan önce bu bölgedeki Öden Ata’nın kabrini ziyaret etmiş, dua ve di-lekte bulunmuştur (Nizamüddin Şâmî 1987: 77). Şimdiki Daşoğuz yakınla-rında da Ütin Kala diye eski bir yıkıntıdan haber verilmektedir (Mantayev 2010: 105). Eğer bir Türk budununun önderi İskandinav kültüründe baştanrı haline geliyorsa, bizim Alpler ile Elfleri kıyaslamamızda hiçbir beis kalmayacaktır. Önce tarihi açıdan Türk ve İskandinav kahramanlarını, daha sonra da destanî anlamıyla alpları ve elfleri ana başlıklar halinde anlatacağız. Alp, Türkçenin çeşitli lehçelerinde kahraman, cesur, yiğit anlamlarına gelir. Türkiye, Azerbaycan, Türkmen, Kırgız, Karakalpak Türkçelerinde “alp”; Çuvaşça’da “ulıp”; Kazak, Tatar ve Hakas Türkçelerinde “alıp” şekillerinde kullanılmaktadırlar. (Bayram 2010: 83) Destan çağlarından, İslamiyet’in kabul edilmesinden sonraki dönemlere dek Alp unvanı, birçok boy tarafından ve hükümdarlardan küçük komutanlara kadar yayılan bir yelpazede kullanıldı (Köprülü 1997: 380). İslamiyet’ten sonraki devirlerdeki Alp-Gazi ve Alp-Eren kullanımları yaygınlaşmıştır (Kaplan 1985: 112). Kişi ismi, sıfat, unvan olarak çeşitli kullanımları vardır (Köprülü 1997: 379). Alplar, süreğen savaş şartlarında yaşayan göçebe boylarda önderlik ve savaşçılık yetenekleriyle sivrilen kimselerdir. İyi binicilerdir, savaş aletlerini çok iyi kullanırlar ve savaşlarda kişisel kahramanlıklarını sakınmadan sergilerler. Uzun boylu, bahadır ve güçlüdürler. Aralarında kan davaları sürer. Ozanlık yeteneklerini haiz olanları vardır. Kadınlar tüm bu özellikler açısından erkeklerden geri kalmaz. Konfederasyon şartlarında bir alpın çevresinde daha alt düzeyde alplar toplanır. En üstteki alpla bağımlı alpları arasında gelişigüzel olmayan ve bir hukuka dayanan ilişkiler sistemi vardır. Büyük alp belli zamanlarda bağımlıları toplamak ve bu toplantılarda ziya- fetli şölen düzenlemek zorundadır (Köprülü 1997: 382). Alp tipi olarak ilk ele alacağımız örnek Oğuz olmalıdır. Oğuz, dünyaya Tanrı tarafından düzeni sağlaması için gönderilmiştir. Doğumu, daha sonra evleneceği kadınlar, hatta silahları ve atları tanrısal bir doğaüstülük gösterirler. Bünyesi çocukluğundan itibaren olağandışı gelişim seyri izlemiştir (Kaplan 1985: 14). Oğuz, kutun gereğini yerine getirir ve evrene, yani töreye dirlik düzenlik getirir (Kaplan 1985: 15). Bütün bunları tek başına değil, yüksek önderlik yetenekleriyle çevresine topladığı kitleyle gerçekleştirir. Göçebe federasyonları devri ideolojisinin temsilcisidir (Kaplan 1985: 27). Batı Türk geleneğini temsil eden Oğuz’un düzen-devlet-töre kurucu alp özelliklerine nazaran Doğu Türklerinin alpları mazlum halkını zulümden kurtarmaya soyunan daha savunmada bir tiptir. Devlet kuruculuktan ziyade, varlığını işgalciye karşı korumakla uğraşır. Güney ve Kuzey Sibirya destanları bu türden alpları barındırır. Manas destanı ise bu iki geleneğin arasındadır. Manas, hem halkının esaretini ortadan kaldırır hem de devlet kuruculuğu görevini üstlenir. Dolayısıyla kut, Manas’ta Sibirya destanlarının alplarına göre daha belirgindir (Aça 2000: 5-17 ). Manas destanındaki alp tipinin ortak özellikleri şu şekildedir:.
2 роки тому+2
ben de mi elfim ya acaba? denizlere aşığım, 50 yaşından küçük bir çocuğum? -.-
Hocam ağlamak üzereyim bizi nasıl mutlu ettiğinizi anlatamıyorum,biz haftada iki video isterken siz bize 3 dediniz biz biz size nasıl teşekkür edeceğiz ,harikasınız hatta inanılmazsınız .
Abartma istersen..
@@okanozkan zhhzjzjzJ
Bide bayıl istersen
sendekini kuşa taksak kuş tersten uçar 😂
@@Erhan7669 Çok komik eheheheh.
Elf Premium Pass
- Ölümsüzlük ✅
- Zeka ✅
- Kabiliyet ✅
İnsan Free Pass
- Ölümlü ✅
- Cahil ✅
- Yeteneksiz ✅
- Reklam ✅
boşuna yaratılmışların en güzeli denmiyor :)
En sonunda biraz kaba güç var
İzledikten sonra bitmeyen nadir hikayelerden biri. Hala konuşuyoruz üstüne düşünüyoruz. Ben asla soru sormam bütün bilinenleri ve gizemleriyle seviyorum bu kurgusal destanı.
kesinlikle bıkmayız..çünkü bu evren bizim gerçek dünyanın çirkinliklerinden kaçıp kurtulduğumuz, nefes aldığımız bir yer..çok teşekkürler, hep varolun..
Bazı konular sarmasa da yine de orta dünya fanı olarak izlemeden ve dinlemeden duramam. Elfler biraz torpilli bir halk gibi geldi, orta dünya evreninde yaşıyor olsaydım Maiya değilsem elf olmak isterdim
Hocam siz anlata anlata bitiremiyorsunuz. Bu adam bu kadar şeyi nasıl hayal edip kaleme almış gerçekten inanması çok zor. Bu arada anlatım tarzınız çok güzel 👍
Bıkmak mı sen bakmak mı dedin? Ejderha 🐲🐲🐉🐉 efendi bir cüce asla bıkmaz. Aynen devam abi. Emeğine sağlık teşekkürler.
Aslında Tolkien'i takdir etmek lazım. Her şeyin içine kusurlar katıyor. Böylece daha iyisini düşünüp kendimizi inşa ediyoruz. Toplum mühendisliği diye buna derim.
Bu hafta orta dünya bilgiselinde yüzüyoruz sayende üstadım ve tabii ki haftaya devamını da bekliyoruz sabırsızlıkla emeğine sağlık...
Video sayısı arttıkça bence mühim olan videoların süresi ve bu süreler gayet kâfi. Videolar da akıyor maşallah. Ekran karşısına geçip 3.5 saatin 1.5 saati makara yapmak ile geçirmediğinizden içerikler kendini akıcı şekilde izletiyor. Kolay gelsin.
Çok teşekkür abi. Çok güzel çalışmalar. Bence hafatada 3 videonun bir sakıncası yok. :) Elimizden geldiği kadar sizin gibi işinin ehli insanları desteklemeye herzaman devam ederiz. Kendinize iyi bakın. Umarım bu çalışmalarınızın meyvesini fazlasıyla toplarsiniz. Bu arada kupa bardaklar geldi. Herkese tavsiye ederim. Çok güzel ürünler.
16:08 Olmaz! Sıkılmayız! Seve seve dinleriz. Teşekkürler :)
Sonunda uzun bir video, bu video beni 3 gün uyutmaya yeter. Sonra eski videolara dönüş. Emeklerin için çok teşekkürler abi.
Murat bey yanitlarsanız sevineceğim iki soru vardı
1. Arwen'in ruhu neden ölüyor. Yani kastettiğim Sauron yenilmeden evvel. O güçlendikçe Arwen'in ışığı sönüyordu. Bu Arwen e özel bir durum mu yoksa diğer elflerde aynı şekilde ölecek miydi?
2. Ölü adamların laneti neydi? Bu adamlar ihanet etmeden evvelde ölü muyduler yoksa bedenleri var mıydı? Ve Aragorn onları Azad ettikten sonra ne oldu onlara?
Bende merak ediyorum 2 soruyu cevap verir insallah
@@emregurgen8607 umarım ya gece gece tekrarlari izlerken aklıma düştü 😂
1 aragornla kavusması ölümlü olmasina neden oluyordu. Her elf için bu geçerli değildir. Elflerin öngörülerinden de anlasilacagi uzere ruhlarinda zamansizlik söz konusu. Geleceği hissedercesine yaşanan bir fanileşme diye birincil bir yorum yapılabilir.
2 Orta dünya evreni ruhsal varlıkların da bulunduğu dördüncü boyut tarzı bi yapıya sahip. Burada verilmemiş hesapları vardı ve aragornla hesaplaşınca araftan kurtuldular ve ölülerin gittiği yere gittiler. Gercek bilgi iddiam yoktur. Yaniliyor olabilirim.
1) Arwen, Aragorn'a aşık olduğu için insan özellikleri de taşımaya başladı o yüzden ışığı sönüyordu çünkü Sauron Orta Dünya'yı tamamen ele geçirmeye başlamıştı ve Aragorn ölecekti. Arwen ve Aragorn arasındaki bağ o kadar güçlüydü ki Aragorn ölseydi Arwen'in de ruhu solacak ve o da ölecekti.
2) Ölü adamlar bir önceki büyük savaşta Sauron'a karşı insanların yanında savaşacaktı ve buna dair bir söz vermişlerdi fakat korkup kaçtılar ve o mağaraya gizlendiler sonra tek yüzüğü ele geçiren İsildur, o adamları sözlerini yerine getirmediği için lanetledi ve mağarada kapana kıstırdı. Artık ne yaşıyorlardı ne de ölüydüler. Daha sonra kırık kılıç yeniden dövüldü ve Aratorn oğlu Aragorn onları sözlerini yerine getirmeleri dahilinde azad edeceğini söyledi. Oraları biliyorsun zaten. Aragorn onları Azad ettikten sonra ruhları adeta havaya karıştı ve refaha ermiş oldular. Eru'ya mı ulaştılar artık orası tam bir muamma. Ama onlar için mutlu son oldu diyebilirim.
Var mı başka sorunuz hemen cevaplayayım arkadaşlar ;)
Abi sen çıkıp boş boş konuşsan da izlerim, bişeyler anlattığındaki tavrını ve içtenliğini seviyorum.
Bu adamı izleyince birden kendimi hikayenin içinde hissettim.
Hocam çok iyi bir hikaye anlatıcısısınız. Spotify Podcastlerine de çok sevindim ayrıca.
Ejderhaya Sorum: Gandalf Moria`da düştükten sonra yukarı tırmanırken, Sauron`un bile haberdar olmadığı, toprağı kemiren varlıklardan bahsediyor. Bu varlıklar nedir? Ne zaman ortaya çıktılar? Balrogla işbirliği içindemiydiler? Melkor`la bağlantıları var mı?
Murat Abi, yanıtlarsan sevinirim.
Cevabın burada sevgili dostum
ua-cam.com/video/XV030nB_QNE/v-deo.html
@@OrtaDunya_ Teşekkürler abi
@@OrtaDunya_ frudo hakkında bilgi verir misiniz ?
@@denizyoldas2135 frudo kim laaaağn
@@YT-io8uw bizim bagginsgilleden yok mu te şayrda galıp. Bilbo eminin kızanı. Çok bilmiş Frudo.
Hocam bir Tolkien fanı olarak senin videolarına gönlümde her zaman yer var
Süpersiniz Murat hocam.
Çok güzel anlatım, çok güzel çalışma... Emeğinize sağlık.
Musikiyi yücelterek Eru'nun her şeyi ainura yaptırdığı müziğinden yarattığını ne kadar anlatsa da gerçek tamamen farklı. JRR Tolkien'in zihninin yüzeyinde müzik varken derinlerinde her şeyin yaradılış materyalinin dil olduğu gizlemeye çalışmış. Ainulindalë den payına düşeni icra etmektense kendi gümbürtüsünü sahneleyen Melkor'un her şey içindeki payı küçümsenemez. Ve bu her şeyin ortak tek noktası anlatılabilecek bir hikayenin dile düşmesidir. Dil yaratmak için yola çıkıp düşünceyi, müziği, kakafoniyi, hayali ve gerçekçiliği bir çığ gibi sürükleyip, devrilip, yuvarlanıp dillere destan bir hikaye olarak ayaklanması başka nasıl açıklanabilir. Elflerin şarkılarına hayranlığımız anlatılan hikayeye hürmeten değil mi.
İçeriklerini çabuk tüketmezsin umarım. Uzun yıllar Lord Rings ve evrenini senden dinleriz. Umarım Zaman Çarkı'na da el atarsın ve benzer bir video yapısıyla o evreni de bize tanıtırsın. Teşekkürler.
Yeni dizi çıktımı çok malzeme çıkıcak merak etme 😄
@@sezaikuresci8134 bide dizinin 5 sezon olacağını düşünürsek
@@sezaikuresci8134 çıkmadı
@@chrisxerg çıktı
Ağzına yüreğine sağlık üstat 👍
galadriel de baglı buglu elf ha tolkien hayalindeki aşkı yaratmış ve bütün ömrünü harbi aşkla geçirmiş
Çok bilgilendiriciydi. Elinize sağlık :)
Abi dizi bekler gibi her hafta video bekliyoruz her sabah bildirimlerde senin bir videonu görmek mükemmel olurdu.
Emeğine, sesine sağlık Ejderha, en kısa sürede üye olacağım ki videolar bol bol gelsin, saygılar...
Harikasın Üstad.. Ağzına sağlık..
Murat abi bıkmayı bırak seni özlüyoruz.
Emeğine yüreğine sağlık büyük üstad.
Bilinmeyenler Ork videosunu bekleriz baya güzel olacak.
harika bilgiler, çok çalışmış belli ediyor, çok teşekkür ederim
Teşekkürler. Emeğinize sağlık.
Efsane video gelmiş teşekkürler
Abi kesinlikle devam gaz kesme yeni videoları bekliyoruz👍🏼👍🏼
Öncelikle emeğine sağlık abi. Video sayısını arttırmana çok sevindim. Ben aksine daha çok kanalına fokuslandım🙏⚠️ Video sayısı artmalı 🙏😊
Emeğinize sağlık hocam. Belki bu tarz bilgileri kitaplardan referans vererek verdiğiniz bir seri de ilginç olabilir.
Tşkler Hocam hafta sonu çayıma şeker oldu videon .
Emeğine, yüreğine sağlık🖤🖤
iyi yayinlar
Dolayısıyla İskandinavya ile İdil boylarını harita üzerinde düşündüğümüzde, aralarında çok sıkı tarihi ve kültürel ilişkilerin bulunması değil, bulunmaması şaşırtıcı olacaktır. Hatta sıkı bir etnik ilişki düşünmek için de zemin bulunmaktadır. Yaklaşık aynı iklimi yaşayan iki kuzey bölgesinden bahsediyoruz. Şu an üzerinde bir proje olarak çalıştığımız saga metinlerinin incelenmesi bu konuda haklı olduğumuzu her geçen gün daha bir katiyetle göstermektedir.
En ünlü sagaların başında gelen Heimskringla, ilk sayfasında Kral Odin’in İskitya’nın, yani Ana Rusya’nın doğusundaki Turkland’dan göçünü anlatır. Feridun Ağasıoğlu bazı İskandinav yer isimlerinin Türkçe koktuğuna işaret etmiştir (Ağasıoğlu 2000: 14). Biz bunun daha fazla olduğu düşüncesindeyiz ve ilerde ayrıntılı çalışmaları bilim dünyasıyla paylaşacağız. Türkistan’dan İskandinavya’ya göçen Kral Odin, daha sonra tanrılaştırılmış ve Kuzeylilerin baştanrısı haline gelmiştir. Kavminin adı Az’dır, yani Göktürk yazıtlarında karşımıza Az Budun olarak çıkan, Abakan bozkırında Kırgız komşuluğundaki halk.
Eskiçağda Azları Aral boylarında görüyorduk. Timur bir sefere çıkmadan önce bu bölgedeki Öden Ata’nın kabrini ziyaret etmiş, dua ve di-lekte bulunmuştur (Nizamüddin Şâmî 1987: 77). Şimdiki Daşoğuz yakınla-rında da Ütin Kala diye eski bir yıkıntıdan haber verilmektedir (Mantayev 2010: 105). Eğer bir Türk budununun önderi İskandinav kültüründe baştanrı haline geliyorsa, bizim Alpler ile Elfleri kıyaslamamızda hiçbir beis kalmayacaktır.
Önce tarihi açıdan Türk ve İskandinav kahramanlarını, daha sonra da destanî anlamıyla alpları ve elfleri ana başlıklar halinde anlatacağız. Alp, Türkçenin çeşitli lehçelerinde kahraman, cesur, yiğit anlamlarına gelir. Türkiye, Azerbaycan, Türkmen, Kırgız, Karakalpak Türkçelerinde “alp”; Çuvaşça’da “ulıp”; Kazak, Tatar ve Hakas Türkçelerinde “alıp” şekillerinde kullanılmaktadırlar. (Bayram 2010: 83)
Destan çağlarından, İslamiyet’in kabul edilmesinden sonraki dönemlere dek Alp unvanı, birçok boy tarafından ve hükümdarlardan küçük komutanlara kadar yayılan bir yelpazede kullanıldı (Köprülü 1997: 380). İslamiyet’ten sonraki devirlerdeki Alp-Gazi ve Alp-Eren kullanımları yaygınlaşmıştır (Kaplan 1985: 112). Kişi ismi, sıfat, unvan olarak çeşitli kullanımları vardır (Köprülü 1997: 379).
Alplar, süreğen savaş şartlarında yaşayan göçebe boylarda önderlik ve savaşçılık yetenekleriyle sivrilen kimselerdir. İyi binicilerdir, savaş aletlerini çok iyi kullanırlar ve savaşlarda kişisel kahramanlıklarını sakınmadan sergilerler. Uzun boylu, bahadır ve güçlüdürler. Aralarında kan davaları sürer. Ozanlık yeteneklerini haiz olanları vardır. Kadınlar tüm bu özellikler açısından erkeklerden geri kalmaz. Konfederasyon şartlarında bir alpın çevresinde daha alt düzeyde alplar toplanır. En üstteki alpla bağımlı alpları arasında gelişigüzel olmayan ve bir hukuka dayanan ilişkiler sistemi vardır. Büyük alp belli zamanlarda bağımlıları toplamak ve bu toplantılarda ziya- fetli şölen düzenlemek zorundadır (Köprülü 1997: 382).
Alp tipi olarak ilk ele alacağımız örnek Oğuz olmalıdır. Oğuz, dünyaya Tanrı tarafından düzeni sağlaması için gönderilmiştir. Doğumu, daha sonra evleneceği kadınlar, hatta silahları ve atları tanrısal bir doğaüstülük gösterirler. Bünyesi çocukluğundan itibaren olağandışı gelişim seyri izlemiştir (Kaplan 1985: 14). Oğuz, kutun gereğini yerine getirir ve evrene, yani töreye dirlik düzenlik getirir (Kaplan 1985: 15).
Bütün bunları tek başına değil, yüksek önderlik yetenekleriyle çevresine topladığı kitleyle gerçekleştirir. Göçebe federasyonları devri ideolojisinin temsilcisidir (Kaplan 1985: 27).
Batı Türk geleneğini temsil eden Oğuz’un düzen-devlet-töre kurucu alp özelliklerine nazaran Doğu Türklerinin alpları mazlum halkını zulümden kurtarmaya soyunan daha savunmada bir tiptir. Devlet kuruculuktan ziyade, varlığını işgalciye karşı korumakla uğraşır. Güney ve Kuzey Sibirya destanları bu türden alpları barındırır. Manas destanı ise bu iki geleneğin arasındadır. Manas, hem halkının esaretini ortadan kaldırır hem de devlet kuruculuğu görevini üstlenir. Dolayısıyla kut, Manas’ta Sibirya destanlarının alplarına göre daha belirgindir (Aça 2000: 5-17 ).
Manas destanındaki alp tipinin ortak özellikleri şu şekildedir:
Çeşitli hayvanların özelliklerini taşırlar ve diğer insanlara göre bu suretle farklılık gösterirler (Alman Bet, Acı Bay).
Trajedinin ideal kahramanından ziyade daha insani, iyiliği, kötülüğü, çeşitli zaafları bünyesinde taşıyan karakter yapısına sahip kimselerdir (Acı Bay, Cakıp Han, Kan Çora, Kökçö Han).
Kavrayışlı, bilge, öngörülüdürler. (Alman Bet, Kara Badişa, Kara Tölök)
Güçlü ve iridirler (Çalbay, Coloy). Düşman saflarını tek başlarına darmadağın ederler (Semetey).
Gece hızlı hareket etme ve karanlıkta iz sürme özellikleri vardır (Kaman, Dürsün, Caynur).
Cömerttirler. Halkın koruyucusudurlar.
Küçük yaşlarda beden hareketlerinin, silah kullanmanın ustası olurlar, ülke yönetirler.
Kullandıkları eşyayla (at, yay, ok) bütünleşirler ve bu eşyanın insanlar gibisinden ismi vardır.
Kahramanın tekliği ideolojisi vardır. Birden fazla kahramanın varlığı çatışmaya davetiye çıkarır (Yıldız 1985: 83-164).
Erkekler böyleyken kadınların da onlardan aşağı kalır meziyetleri yoktur. Genel özellikleri şu şekildedir:
Ne düşündüklerini çekinmeden söyleyebilirler.
Öngörülüdürler (kehanet yeteneğini haiz) ve mantıklıdırlar. Falcılık yeteneği taşıyanları vardır (Ak Erkeç, Ak Saykal, Ay Çörök) (Yıldız 1985: 165-188).
Bu erkek ve kadın tiplerinin özelliklerin hemen hepsinin İskandinav kahramanlarında da olduğunu göreceğiz. Peki İskandinav kahramanı kimdir? İskandinav metinleri malzeme olarak tarihçiler açısından hala tartışmalı kabul edilir, ancak İskandinav geleneklerinin ve tarihinin incelenmesine girişen bir bilim adamı açısından paha biçilemez değerde oldukları şüphe götürmez. Destanî-tarihi metinler olan sagalar, Hıristiyanlık öncesi çağın kozmolojisini yansıtan edda şiirleri ve saga özellikleri göstermekle birlikte onlar kadar uzun olmayan kısa anlatılar anılan kaynaklardandır.
Saga metinlerinde sahneye çıkan kahraman figürlerinin bazıları gerçekten yaşamış olan tarihi şahsiyetler, bazıları ise hayalidir, hatta bazıları düpedüz masalsıdır (Kızıl Erik-14, “Tek Ayaklılar” gibi). Buna karşılık hiç şüphe yok ki merkezdeki krallarla merkezkaçtaki soylu beylerin mücadelelerinin ve literatürde Viking Çağı olarak adlandırılan dış seferler çağının filizlenmeye başladığı bir kahramanlık çağının atmosferi yansıtılmaktadır.
Biz, İskandinav kahraman figürlerinin ortak özelliklerini dört kaynağa dayanarak belirledik. Bunlar; Yanık Njall, Heimskringla (ilk beş saga), Kızıl Erik, Egil sagalarıdır. Birincil kaynak olarak saga literatürü elbette çok daha geniştir ve incelemelerimizin derinleşmesiyle ilgi çekici sonuçlara ulaşacağımız kesindir. Şimdilik vardığımız sonuçlar dahi heyecan vericidir. Önce İskandinav kahramanını tanımlayalım:.
.
Sen her gün video atsan da izleyecek kemik kitlen burada abim. Ama sanki 3 videodan fazlası gözden kaçabilir gibi. Mesela ben bazen iki üç hafta videolarını izleyemiyorum bir günde oturup 8-9 videonu peş peşe izliyorum.
Abi sana bir sorum var. Sam cirith Ungol'da yüzüğü taktı. Ne sauron ne nazguller hissetti. Ama frodo Bree'de takınca nazguller yola çıkıyordu. Peki, neden Sam'i hissetmedi?
Kitapta Bree'deyken Frodo yüzüğü takınca bardaki ajanlar Nazgül'lere haber veriyordu. Eğer yakınlarda değillerse hissetmiyorlar ama yüzüğü her kullandığında yüzük takan kişiyi daha çok kendine bağlıyor, bu yüzden kullanmaması gerekiyor.
Adam yaa geldi adam
Gözlerim hala Gondolin in düşüşü videosunu bekliyor.
Harika bir video olmuş abi ellerine sağlık Melkora selam olsun.
şimdi haftada 3 kere orta dünyayı ziyarete gidebiliyoruz :) teşekkürler
Elflerin bu kadar yüce bir ırk olup doğayı çok sevmeleri ve korumaları altında çok mesaj barındırıyor, Tolkien Reis harbiden yazmış :D
Abi elder scrolls evrenini de böyle anlatsan ne güzel olur be...
12.58 yüce kralım Tranduil
Kapağa resmimi koyduğun için sağol abi 😝
Daha bilmediğimiz neler varmış vay arkadaş ya
Aman Murat hocam hiç olurmu bıkkınlık sıkılma sen böyle emek edip mesai harcarken biz seni her daim büyük bir hoşnutluk ile takip eder ve izleriz, 🥰 elf lere geiince çok uzun zamanlar yaşlanmadan hastalanmadan yaşamaları ve zekaları sinir bozucu gıcık bir durum, ama hoş bir gıcık durum hocam senin anlatımın ve yorumunla...
Abi senin altimin cok hos ve akici ya .seviliyorsun
en sevdiğim şeyleri ise eşleri konusudur. keşke herkes böyle olsa
çoook daha iyi olur teşekkürler
Okuldan gelmişim, menemenimi yapıp oturmuşum masaya, çay var, murat abi var daha ne istiyim
Ağzına sağlık abi
Abi 3 tane atmanı istemiyoruz 2 tane olsun ama bir tık daha uzun olsun videolar bu arada güzel olmuş emeğine sağlık
emeğine sağlık hocam
Ağzınıza sağlık
Adam resmen kendine bir alem yaratmış
Emeğinize Sağlık
Videonun tamamını dinlemeden bir soru da ben sormak istiyorum, Şişman Elf yada cüce sayılabilecek kısa boylu Elf var mıdır ?
Tek yüzüğü sağ ele veya sol ele takmanın bir farkı var mıdır? Kitaplarda bununla alakalı bir bilgi mevcut değil ancak filmlerini incelediğimde Sauron'un sağ ele, Frodo'nun ise sol ele taktığını gördüm. Daha da derine inersek, sağ ele takmanın faşizmi temsil ettiğini düşünüyorum. Peter Jackson bu nedenle Sauron'un sağ eline takmasını uygun görmüş olabilir. Bu fikir üzerine makale de yazmayı düşünüyorum ancak daha fazla kanıta ve bilgiye ihtiyacım var.
Kardeşim ne yaşıyosun, come back to reality 😄
@@ismetkarakurt8533 İngiliz edebiyatı üzerine çalışmalar yaptığım için bu konular aslında benim için hayatın kendisine dönüşüyor, gerçek hayat ise kurguya :) Murat abiyle de bu konu üzerine tartışıp bir video da çekmeyi isterdim açıkcası, daha da detaylı bilgilerle tabii ki.
Çok ilginç bir konu, umarım cevaplanır.
Zevkle takip ediyorum.
Benim 2 sorum olacak
1) Frodo Amon Hen tepesinde yüzüğü takınca uzaklarda Mordor ve Gondor da olan hareketliliği ve gelişmeleri görmüştü acaba tek yuzuk bir palantir özelliği mi taşıyor?
2) Tek tüzük onu takan ve kullanan insanları kendisine bağlıyor ve zehirliyor (yuzuk tayflarına dönüştürüyor) ancak gollum/simiyagol yüzüğü uzun bir süre taşıdı ve bazı zamanlar kullandı ancak hiçbir zaman Sauron nün esiri/kölesi olmadı neden ?
Cevaplarsanız sevinirim şimdiden teşekkürler:)
Tek yüzük değil insan krallara verilen 9 yüzük kölesi yaptı elfler zaten takmadı başlarda cüceleri bilmiyorum
Ya çok tatlı bir insansın
Murat abi merhaba. Abi elfçe ile belge, makale gerçek hayatta akademik çalışmalar var mı? Bunlarla alakalı bir video çeker misin ?
Mutlaka vardır ama araştırmadım
@@OrtaDunya_ Murat abi yıllardır takip ediyorum, böyle bir video çektiğinde insanlar şunu görecek J. R. R. Tolkien’in gerçek dünyaya da nasıl etki bıraktığını…
Dizide Eflerin doğası pek Orta Dünya doğasındaki elflere benzemiyor...
Dizi çıktı da benim mi haberim yok
@@batuhanhasimoglu7492 görsellerden ve trailerden yapılan incelemelere mukabil dedim dediğimi.
Ben şimdiden peşin peşin söyliyim. İsterseniz bana önyargılı diyin isterseniz pesimist ama göreceğiniz yapım orta dünyaya renk katmak için değil, olan rengin kaymağını yemek için üretilmiş olacak. Yani bir sanat ürünü değil, tamamen maddi kaygılarla üretilmiş bir ticari ürün göreceksiniz
Dizi Orta Dünya'ya benziyor mu ki ?
@ucantekmeatanork anlaman kıt herhâlde, bir ton dizi içi fotoğraf da paylaştılar
cüceleri avlıyordularsa yemişlerdir de her halde. zevk için hayvanları avlanması ise apayrı bir sorun :))
Çok güzel bilgiler.
0.46 daki görselin yüksek çözünürlükü halini nereden bulabilirim ?
teşekkürler
Elladan ve Elrohir'i yamulmuyorsam LOTR serisinde görememiştik Murat hocam, dizide bu iki karakteri canlandırırlar mı sence? Ya da olmalılar mı?...Şimdiden Teşekkürler Cevap için
Dönem uymuyor
Merhabalar çalışmanıza eklenebileceğini düşündüğüm ilginç bilgilerden birisi elflerin (özellikle de kudretli olanların) kendilerini yenileyebildikleri. Silmarillion'da hatırladığım kadarıyla esir alınıp bileğinden asılan bir elf kurtarıldığında kopan elini tekrar kazanıyordu. Paylaşmak istedim.
Yuh artık bunu ilk kez duydum
@@aetherian2754 bahsi geçen elf Feanor'un 7 oğlundan en büyüğü olan Maedhros. Sağ bileğinden kırılmaz çelik ile bağlanıyor. Daha sonrasında ise Fingon tarafından kurtarılıyor. Eğer bulabilirseniz hikayenin orjinalini okuyun çünkü etkileyici bir hikaye.
elfler hakkında çok bişey bilmeme gerek yok. izlemedim. Baruk khazad!
Harika bir video.
20- Zenci değillerdir.
Abi ben Spotify kullanmıyorum, bu nedenle oraya özel içeriklere erişemeyeceğim ve haftada 3 video yapmanın yorucu olacağını düşünüyorum.
O içerikler de bir süre sonra buraya yüklenecek
Teşekkür.
kesinlikle bıkmayız böyle devem
elflerin ülkesine , berber dükkanı açsam köşeyi dönerim
Yakıt hesabı yapmadan tek tıkla Orta Dünya seyahati nerden baksan güzel hareket.
Çok eğlenceliydi video 😄
Abi Ağzına emeğine sağlık
Süper
Elfce icin turkceden de esinlenilmis diyorlardi bi ara.. arda nazgul aynur beren...
hayır abi bıtkınlık gelmiyo hatta doymuyorum bile videolara ahahaha ağzına sağlık
Line sağlık abi keşke on tane yapsan😊
Abi ben şunu merak ediyorum Elf'ler Valar'la nasıl iletişim kuruyor? Mesela Finwe ikinci kez evlenmek için Valar'dan onay alıyor. Bu nasıl gerçekleşiyor?
Yanyanalar zaten o esnada hepsi Aman'da
Bodur Cüceler cücelerle ilgili detay videolar gelir mi?
İmladris videosu bekliyorum
Abi Allah aşkına eski fon müziğine dönermisin lütfenn...
Selam abi benim sorum bilbo frodoya yüzüğü verip ayrık vadinin yolunu tutmuştu. Gloin de oğlu gimli ile elrond divanına katılmak için ayrık vadiye gelmişti. Elrond un divanına gloin katıldı ama bilbo neden yoktu ? 2. Soru iki eski dost gloin ve bilbo neden ayrık vadide tekrar bi araya gelerek bi diyalog halinde bulunup sohbet etmediler ?
Murat abi peki ya bir elf ve insanın çocuğu da elflerin sahip olduğu yeteneklere ve ayrıcalıklara sahip miydi örneğin arven ve aragorn’nun çocukları
Elflerle insanların çocukları bu nedenlerle sıkıntılıdır biraz. Çoğuna hangi ırkı seçtikleri sorulur ama Aragorn ile Arwen'in çocuğu hakkında bilgi yok. Zaten Arwen'in de insan olup olmadığı net değil
Hayir yanlisiniz var bu istek sadece Earendil ve soyuna ait.ama orneklerde anladigimiz kadariyla elf ve insan evliliklerinde cocuklar insan oluyor
harika
Selamlar üstadım elendil kimdir videosu yapar mısın
Doç. Dr. Osman KARATAY
Emre AYGÜN
Hayli cüsseli bir kitaplık oluşturan İskandinav sagaları Türkiye’de bir genel kültür konusu olmanın ötesine geçememiştir. Bilimsel çalışmalarda ele alınmasının örnekleri yok denecek kadar azdır. Bu yüzden, bilimsel olarak fazla bilinmeyen bu konuda ileri bir aşamayı içeren, karşılaştırmalı bir tarzda bildiri sunma cesaretini dinleyici kitlemizin çoğunluğunun halkbilimci olmasından aldık. Bu yüzden biz saga tanımlamasına girmeyeceğiz. -/ünsüzünü bulundurmayan Türkçenin alp kelimesi ile Kuzeylilerin el/ sözcüğü arasındaki dilbilimsel ilişkiyi kanaatlerinize havale ediyoruz. Belki başka bir çalışmada bu sözcükler etimolojik olarak tahlil edilmelidir. Aşina olunan usûl, karşılaştırmadan sonra tarihi zeminle ilgili bir sonuca varmaktır. Biz ise tersini yapacak ve önce tarihi zemini açıklayıp ardından bu zeminde karşılaştırma yapacağız.
Son yıllardaki araştırmalar Türk anayurdunun Altaylarda, hele de Sibirya’nın doğusunda olamayacağını açıklıkla göstermiştir. Muhtemel Türk yurdu İdil-Ural bölgesindedir. Eski Türkçenin söz varlığının bir ormancı- avcı-tarımcı topluma işaret etmesi bunun bir kanıtıdır. Ziraat yapan insanları ot bitmez bölgelere yerleştiremeyiz.[1] Bölgedeki yer adlarının Türkçe isimlerinin de olması buna işaret eder. Biz Anadolu’da bin yıldır ırmak isimlerini Türkçeleştiremeyip, sadece bazılarına renk izafe ederken, Doğu Avrupa’da ve Batı Sibirya’daki neredeyse tüm ırmak isimlerinin Türkçe adları vardır (Karatay 2010a: 17-26). Eski Türkleri betimleyen kaynaklar neredeyse hep bir ağızdan sarışın bir kavimden bahsederler ve Kumanlar bu bahislerde sadece küçük bir yer tutar. Bu tip insanı herhalde en iyi bu bölgede bulabiliriz.[2] Türk boy isimlerinin ezici çoğunluğu batı tarafa aittir ve doğuda geçmez. Şu an, dayatılmış kalıpları bırakarak eldeki veri ışığında düşünen bir dilbilimcinin rahatlıkla söyleyebileceği şey, Türkçenin en yakın akrabasının Macarca olduğu ve bu ikisinin muhtemelen aynı dilden indiğidir (Marcantonio 2009: 68-94, Karatay 2010b: 27-46). Bu da aynı bölgeye işaret edecektir. Hatta başka ayrıntılar da tespit edilmiştir. Örneğin Osman Karatay’ın yenilerdeki bir tespitine göre, Göktürk devletini kuracak olan Türk budun, uğradığı felaketin ardından Ergenekon vadilerine sığınmadan önce Orta İdil civarında yaşıyordu (Karatay 2009).
Dolayısıyla İskandinavya ile İdil boylarını harita üzerinde düşündüğümüzde, aralarında çok sıkı tarihi ve kültürel ilişkilerin bulunması değil, bulunmaması şaşırtıcı olacaktır. Hatta sıkı bir etnik ilişki düşünmek için de zemin bulunmaktadır. Yaklaşık aynı iklimi yaşayan iki kuzey bölgesinden bahsediyoruz. Şu an üzerinde bir proje olarak çalıştığımız saga metinlerinin incelenmesi bu konuda haklı olduğumuzu her geçen gün daha bir katiyetle göstermektedir.
En ünlü sagaların başında gelen Heimskringla, ilk sayfasında Kral Odin’in İskitya’nın, yani Ana Rusya’nın doğusundaki Turkland’dan göçünü anlatır. Feridun Ağasıoğlu bazı İskandinav yer isimlerinin Türkçe koktuğuna işaret etmiştir (Ağasıoğlu 2000: 14). Biz bunun daha fazla olduğu düşüncesindeyiz ve ilerde ayrıntılı çalışmaları bilim dünyasıyla paylaşacağız. Türkistan’dan İskandinavya’ya göçen Kral Odin, daha sonra tanrılaştırılmış ve Kuzeylilerin baştanrısı haline gelmiştir. Kavminin adı Az’dır, yani Göktürk yazıtlarında karşımıza Az Budun olarak çıkan, Abakan bozkırında Kırgız komşuluğundaki halk.
Eskiçağda Azları Aral boylarında görüyorduk. Timur bir sefere çıkmadan önce bu bölgedeki Öden Ata’nın kabrini ziyaret etmiş, dua ve di-lekte bulunmuştur (Nizamüddin Şâmî 1987: 77). Şimdiki Daşoğuz yakınla-rında da Ütin Kala diye eski bir yıkıntıdan haber verilmektedir (Mantayev 2010: 105). Eğer bir Türk budununun önderi İskandinav kültüründe baştanrı haline geliyorsa, bizim Alpler ile Elfleri kıyaslamamızda hiçbir beis kalmayacaktır.
Önce tarihi açıdan Türk ve İskandinav kahramanlarını, daha sonra da destanî anlamıyla alpları ve elfleri ana başlıklar halinde anlatacağız. Alp, Türkçenin çeşitli lehçelerinde kahraman, cesur, yiğit anlamlarına gelir. Türkiye, Azerbaycan, Türkmen, Kırgız, Karakalpak Türkçelerinde “alp”; Çuvaşça’da “ulıp”; Kazak, Tatar ve Hakas Türkçelerinde “alıp” şekillerinde kullanılmaktadırlar. (Bayram 2010: 83)
Destan çağlarından, İslamiyet’in kabul edilmesinden sonraki dönemlere dek Alp unvanı, birçok boy tarafından ve hükümdarlardan küçük komutanlara kadar yayılan bir yelpazede kullanıldı (Köprülü 1997: 380). İslamiyet’ten sonraki devirlerdeki Alp-Gazi ve Alp-Eren kullanımları yaygınlaşmıştır (Kaplan 1985: 112). Kişi ismi, sıfat, unvan olarak çeşitli kullanımları vardır (Köprülü 1997: 379).
Alplar, süreğen savaş şartlarında yaşayan göçebe boylarda önderlik ve savaşçılık yetenekleriyle sivrilen kimselerdir. İyi binicilerdir, savaş aletlerini çok iyi kullanırlar ve savaşlarda kişisel kahramanlıklarını sakınmadan sergilerler. Uzun boylu, bahadır ve güçlüdürler. Aralarında kan davaları sürer. Ozanlık yeteneklerini haiz olanları vardır. Kadınlar tüm bu özellikler açısından erkeklerden geri kalmaz. Konfederasyon şartlarında bir alpın çevresinde daha alt düzeyde alplar toplanır. En üstteki alpla bağımlı alpları arasında gelişigüzel olmayan ve bir hukuka dayanan ilişkiler sistemi vardır. Büyük alp belli zamanlarda bağımlıları toplamak ve bu toplantılarda ziya- fetli şölen düzenlemek zorundadır (Köprülü 1997: 382).
Alp tipi olarak ilk ele alacağımız örnek Oğuz olmalıdır. Oğuz, dünyaya Tanrı tarafından düzeni sağlaması için gönderilmiştir. Doğumu, daha sonra evleneceği kadınlar, hatta silahları ve atları tanrısal bir doğaüstülük gösterirler. Bünyesi çocukluğundan itibaren olağandışı gelişim seyri izlemiştir (Kaplan 1985: 14). Oğuz, kutun gereğini yerine getirir ve evrene, yani töreye dirlik düzenlik getirir (Kaplan 1985: 15).
Bütün bunları tek başına değil, yüksek önderlik yetenekleriyle çevresine topladığı kitleyle gerçekleştirir. Göçebe federasyonları devri ideolojisinin temsilcisidir (Kaplan 1985: 27).
Batı Türk geleneğini temsil eden Oğuz’un düzen-devlet-töre kurucu alp özelliklerine nazaran Doğu Türklerinin alpları mazlum halkını zulümden kurtarmaya soyunan daha savunmada bir tiptir. Devlet kuruculuktan ziyade, varlığını işgalciye karşı korumakla uğraşır. Güney ve Kuzey Sibirya destanları bu türden alpları barındırır. Manas destanı ise bu iki geleneğin arasındadır. Manas, hem halkının esaretini ortadan kaldırır hem de devlet kuruculuğu görevini üstlenir. Dolayısıyla kut, Manas’ta Sibirya destanlarının alplarına göre daha belirgindir (Aça 2000: 5-17 ).
Manas destanındaki alp tipinin ortak özellikleri şu şekildedir:.
ben de mi elfim ya acaba? denizlere aşığım, 50 yaşından küçük bir çocuğum? -.-