İnsanların; kültürlerini,örf ve adetlerininin gelişimini tek bir çatı altında toplayan en güzel yoldur sanat. Ortak kültürlerimizi,değerlerimizi,tarihimizi her açıdan yansıtan sanatsal yapılarımız vardır. Bizim temelimizi oluşturan Türkistan denen coğrafya da ağaçtan yapılan kopuzlar , kopuzlar eşliğinde söylenen koşuklar Türk dünyası müziklerinin temelini oluşturan önemli faktörlerdendir. Yine dinsel törenlerde ve sosyal törenlerde sazlar,kopuzlar eşliğinde söylenen koşuklar, savlar , sagular Türk dünyası müziğinin önemli motifleridir. Türk müziğinde önemli yere sahip olan saz aşıklarının ortaya çıkmasındaki motiflerde yine Türk dünyası müziğinde olan güzel ve etkileyici sanat örneklerimizdendir. Bu sanatlar yoluyla toplumlar arasındaki bağlar sanat yoluyla sağlanmış ve eskiden bu güne gelmesini sağlamıştır. Kamların,baksıların ortaya koydukları eserler yine eskiden bugüne süregelen Dede Korkut hikayeleri Türk dünyası sanatına önemli ölçüde kaynaklık eden sanatlardandır. Her alanda öne çıkmış olan müzik ve diğer sanatlar Türk kültürümüze önemli ölçüde kaynaklık etmiş ve devamlılığını sağlamıştır. Bu açıdan Türk kültürü, Türk sanatı her anlamda önemli bir yere sahip olmuş her alanda izler bırakmıştır. Birlikteliğimizi ve ortak topluluklarımızın arasındaki bağı güçlendiren önemli bir etkendir.
Sanatın hayatımızda çok önemli ve büyük bir yeri vardır . Yaşamı yüceltmek, daha anlamlı kılmak sanatla mümkündür. Günümüzde sanat anlayışı eskiden beri bir çok değişime uğramış olsa da sanatın hayatımızdaki önemi ve hayatımızdaki yeri değişmemiştir. Eski sanat eserleri sayesinde atalarımızın nasıl yaşadığı, neler yaptığı hakkında birçok bilgiye sahip oluruz. Toplumların gelişmesinde sanat, geçmişe daha büyük ışık tutmaktadır ve böylece toplumun ilerlemesi daha kolay olmaktadır. Ulu önderimiz Mustafa Kemal ATATÜRK’ ün söylediği gibi "Sanatsız kalan bir milletin hayat damarlarından biri kopmuş demektir." Sözüyle toplumların ayakta kalmasında sanatın ne kadar önemli bir yeri olduğunu vurgulamıştır.Sanat olmasaydı insanlar duygulardan daha uzak, kendisini ifade etmekte ve anlatmakta, çevresini ise anlamakta zorlanırdı. Bu sebeple insanlar arasındaki iletişim daha basit ve ilkel bir hal alırdı.
Fatih hocam ve Feryal hanım bu söyleşi için teşşekkür ederim.Sanat insanı baştan yaratır.Ona hayat verir .Sanatla ruhumuz şenlenir,hep bir zinde olma ihtiyacı doğar bizlerde.Farklı düşünmeye sevk eder ,herkesin doğru kabul ettiği gerçekleri yeri gelir sanat sayesinde bizler doğru kabul etmeyiz acaba böyle mi,niye böyle olsun ki soruları aklımızı kurcalar.Yani aslında sanat biz farketmesek de biz insanların olmazsa olmazı olmuştur.Bu toplumda da böyledir .Topluma düzen,saygı ,ve farklı düşünme yetesi kazandırır.
Sanat nedir? Sanat, insanın duygu, düşünce, hayal ve isteklerinin çeşitli yollarla ifade edilmesidir. Peki sanat neden önemlidir? İşte asıl üzerinde durmamız gereken nokta burasıdır. Eğer sanat olmazsa insanlar içlerinde barındırdıkları hisleri başkalarıyla paylaşamayacaklardı. Hâliyle insanlar arasındaki etkileşim de çok az olacaktı. İnsanlar hislerini paylaşmaya mecburdurlar. Öbür türlü kalabalıkların arasında yalnızlaşmaya mahkûm olurlar. Ayrıca sonradan gelen nesil, atalarının ne düşündüklerini, hangi duygular içerisinde olduklarını merak ederler. Bunda da son derece haklıdırlar. Bu bakımdan da sanat son derece önemlidir. Sanatın eksikliği insanı derin bir boşluğa da sürükler. O boşluğu doldurmak da ancak sanatın, gelişigüzel değil de, en verimli şekilde işlenmesiyle mümkündür. İşlenmesiyle diye yazdım çünkü sanat çok değerli bir maden ve rağbet görmesi için de işlenmiş olması gerekir.
Sanat, insanın çevresiyle etkileşim içinde olmasını, kendi düşüncelerini rahat bir şekilde anlatabilmesini, kendini özgür hissetmesini ve etrafına karşı daha duyarlı olmasını sağlayan şeydir. Sanat kendi kendine oluşan bir şey değildir. Bence insanların el ele vermeleri ve çaba sarf etmeleri sonucunda ortaya çıkan şeydir. Sanat insan ile doğan şeydir. Sanatsız bir dünyayı düşünemiyorum. Bence insanları yaşama bağlayan tek şeydir. Sanat olmasaydı insanlar mutsuz, agresif ve ruhsuz olurlardı. Feryal Başel Tüzün hanım ile yayınınızı izledikten sonra hemen araştırma yaptım ve çok güzel türkülerden oluşan bir albümünün olduğunu öğrendim. Feryal hanımın "Kara Suu" türküsünü çok beğendim ve dinlemeye başladım. Hocam, size de Feryal hanıma da çok teşekkür ederim.
Sanat, hayatın en önemli parçasıdır. Sanatsız bir hayat düşünülemez. Sanat, insanın özgür düşünebilmesi ve duygularını özgürce ifade edebilmesini sağlar. Geçmişten günümüze sanat değişikliklere uğramış olsa bile insanın duygu ve düşüncelerini olan etkisi değişmemiştir. Sanat eğer hayatımızda olmasaydı düz bir yaşam sürerdik. Oysaki sanat hayatımızdaki karanlık noktalara bir ışık gibi doğar, bizim geçmiş ve geleceğimizi aydınlatır. Kısacası sanat, hayatın ve insan yaşamının merkezindedir ve vazgeçilmezidir.
Sanat,en genel anlamıyla yaratıcılığın ve hayal gücünün ifadesi olarak anlaşılır. Tarıh boyunca neyin sanat olarak atlandırılacağına dair fikirler sürekli değişmiş, bu geniş anlama zaman içinde değişik kısıtlamalar getirilip yeni tanımlar yaratılmıştır. Sanat bir duygunun, tasarının ya da güzelliğin anlatımında kullanılan yöntemlerin tümü ya da bu anlatım sonucunda ortaya çıkan üstün yaratıcılıktır.
Sanatı meydana getiren insandır.Yazılan bir şiir,yapılan bir resim,bestelenen bir müzik ve yapılan bir heykel bir sanatçının eseridir.İnsan yaşadıklarını ve duygularını bu eserlerle ortaya çıkarır.İnsan sanat ve toplumun ortak noktasıdır.Sanat ise toplum için bir kayıt belgesidir.Çünkü sanat eserleri olmasa toplumun geçtiği aşamaları,yaşadığı duygu ve düşünceleri bilemezdik.Bir toplumun inancı,dili,zevkleri sanatın ruhudur.Bu ruh sanat ile somut hale gelir,her birey tarafından görülür ve hissedilir. Mustafa Kemal Atatürk "Sanatsız kalan bir milletin hayat damarlarından biri kopmuş demektir." sözüyle toplumun sanat olmadan var olamayacağını dile getirmiştir.'Toplum bir ağaçsa sanat o ağacın yaşam kaynağı olan suyudur.' benzetmesini yapsak yeridir.İşte tüm bu sebeplerden dolayı sanatımıza,sanatçımıza ve toplumumuza sahip çıkmalıyız.
Ünlü yazar Honóre de Balzac'ın da dediği gibi "Sanatın vazifesi, tabiatı kopya etmek değil, tabiatı ifade etmektir." Bizler gördüğümüz, duyduğumuz, hissettimiz her şeyi somut hale döndürmek isteriz. Bu sayede bizi, duygu değerlerimizi, düşüncelerimizi yansıtan eserler meydana gelir. Bu eserler sıradan şeyler değildir. Kopyayla oluşmaz. Sanat tabiatı, doğayı,insanları daha birçok şeyi duygularımız ve benliğimizle harmanlayarak meydana gelir. Bu sayede gelecek kuşaklarımıza ve toplumumuza manevi eserler veririz. Hem toplumumuz sanat ile gelişir hem de farkındalık kazanır. Işte bu yüzden sanatın insan ve topluma çok büyük bir katkısı vardır.
Sanat insanlara hayranlık uyandıran, topluma bağlı ve yaratıcılığı açığa çıkaran çok önemli bir kategoridir diye düşünüyorum. Pablo Picasso sanat için bir sözünde "Sanat, gereksiz şeylerin ayıklanmasıdır." demiştir. Sanat toplumun içinde yaşar. Bence sanatı yücelten de toplumdur. Toplum olmazsa sanat, sanat olmazsa da toplum yetersiz kalır. Ve sanat sadece belli bir kesimdeki topluma hitap etmez. Sanat, sanat kulağı olan her topluma hitap eder. Toplumların ortak duygular yaşamasına, ortak düşüncelere vesile olur.
Sanatın olmadığı bir yaşantı ve toplum düşünemiyorum bana öyle geliyor ki hayatı dayanılabilir kılan en yegane şey sanattır. Sanat bizlerin yaşantısına âdeta gün ışığı gibi süzülüp aydınlatan, grileşmiş monoton hayatlarımıza renk katan, toplumu yozlaşmaktan koruyan bir kurtarıcıdır.
Öncelikle hocalarımıza çok teşekkür ederim. Sanat yaşamın içinden geldiği gibi aynı zamanda toplumda yaşayan bireylerin yaşamlarını etkiler ve toplum sanatın olası içeriğini ve işlevini belirler. Şöyle ki aradan her ne kadar zaman geçmiş olsa dahi sanat aracılığı ile hala kültürel olarak bir noktada buluşabiliyoruz.Ayrıca Sanat, insanlar arasındaki farklılıkları , çatışmaları ve baskıları bir tarafa bıraktırır ve onların birlikte yaşayabilmelerini sağlar . Bu da bireyin toplumsallaşma sürecini olumlu etkiler.İnsan duygusal bir varlıktır ve sanat duyguların, düşüncelerin dışa vurumudur. İnsan sanatla ne kadar çok ilgilenirse duygusal olarak kendisini o kadar çok rahatlatabilir. Sanat aynı zamanda bir terapi yöntemidir.
Öncelikle Fatih Hocam ve Feryal Hocam'a bu değerli söyleşi için teşekkür ederim.Sanatta kendinden parçalar katarak yola çıkmanın ve yaptığın işle aranda bağ kurmanın önemini bu değerli söyleşi sayesinde anladım.Sanatta üzerinde çalıştığınız eser,parçayı anlamak,onu hissetmek için defalarca kez dinlemek ve defalarca provasını almak ve en önemlisi de eseri seslendirirkenki hislerinizi, eserin hislerini; dinleyenlere aktarabilmek için çabalamanın ciddiyetini kavradım. Emeği geçen herkese teşekkür ederim.
Sanat insana özgü duygu ve düşüncelerin dışa aktarımıdır diyebiliriz. İnsanlar yaşamı daha anlamlı kılmak için bu dışa aktarıma başvurabilir. Sanat her zaman insana huzur ve mutluluk verir, onlara acılarını ya da mutluluklarını çeşitli yollara açığa çıkarma şansı tanıyarak özgür kılar. İnsanlar da resim, müzik gibi sanat dallarını kullanarak bu özgürlüğe erişmeyi dener. Mesela insan ne zaman ki acı içinde hisseder sığındığı ilk şey müzikler olur. Hissettiklerini hisseden ve bu hislerini tanımlayabilen notalar arar ve ne zaman o notaları duyar, o zaman yalnız olmadığını hisseder. Artı olarak resim çizerek hislerini tarif etmeye çalışanlar vardır. Bu sanatçılar fırça tuvale vurdukça hissettiği mutluluğu tuvale aktarır ve bundan huzur bulurlar. Zaman geçse de o esere bakınca o gün hissettiklerini hissederler. Yani sanat insanlara duygularını ifade ederek rahatlama şansı tanıdığından onları daha sağlıklı bireylere dönüştürür. O yüzden hayatımızın her evresinde sanata yer vermeliyiz.
Sanatsız bir toplum asla ileriye dönük, kalıcı bir toplum olamaz. Yaşamı yüceltmek, daha anlamlı kılmak sanatla mümkündür. Eski sanat eserleri sayesinde atalarımızın nasıl yaşadığı, neler yaptığı hakkında birçok bilgiye sahip oluruz. Toplumların gelişmesinde sanat, geçmişe daha büyük ışık tutmaktadır ve böylece toplumun ilerlemesi daha kolay olmaktadır. Kişiler hislerini sanat ile açığa vurur, dinlediğimiz bir müziğin notalarında, şarkının sözlerinde, bir ressamın tablosunda, kişinin hislerini anlayabiliriz. Kısacası sanat insanlığın hayat bulmuş hâlidir dersek yanılmış olmayız.
Sanat hayatın içinden geldiği gibi aynı zamanda toplumun yaşamını etkiler. Çünkü sanat toplumun bir parçasıdır.Toplum ve sanat arasında da karşılıklı bir etkileşim vardır. Mesela bir sanat yapıtını bazen sanatçının yaşadığı toplum da belirleyebilir. Sanatın toplum üzerinde ki yerinden şu şekilde de bahsedebiliriz. Tarihimizi sanat sayesinde de inceleyebiliyor ve öğrenebiliyoruz. Sanat ,toplum ve insan hayatında oldukça önemli bir daldır. Bunun önemini Atatürk'ün sanat için söylediği bir söz ile anlatmak isterim."Sanatsız kalan bir milletin hayat damarlarından biri kopmuş demektir."
Kendimi yeni tanıştığım kişilere tanıtırken hep şöyle söylerim: Küçük bir şehrin sessizliğinden geldim bu kente. Büyük binalar, telaşlı kalabalıklar, yoğun trafikler hep gözümü korkuttu ta ki Feryal Başel Tüzün ile karşılaştığım güne dek. ❤️ Samimiyeti, sıcaklığı, güler yüzü ve hoş sohbeti içimdeki soğuk duvarlı korkuları yıkmama yetti. Elimizden geldiğince kaçırmamaya çalıştığımız konserlerine eşlik ediyoruz ve her defasında aynı samimiyetle karşılıyor heyecanımızı ❤️ Bu tür söyleşiler umarım daha çok olur, vesile olanlara teşekkür ederim.💐
Feryal hanımı, seslendirdiği Kazak Türkçesi bir eserle (jalǵan ay) tanımıştım. Bir Kazak gibi söylüyordu ve çok şaşırmıştım. Tabii bu süreçten sonra da kendilerinin sıkı takipçisi olduk. Bu değerli sunumu hazırlayan Fatih hocamıza ve programa eşlik eden Feryal hanıma çok teşekkür eder başarılarınızın devamını dilerim 😊
Sanat, duygu ve düşüncelerimizi ifade etmenin en güzel yollarından biridir. Sanatın hayatımızda çok önemli bir yeri vardır. İnsanlık tarihinin her döneminde sanata rastlamak mümkündür. İlk insanlardan bu yana dünyaya bakış açılarımız, algılarımız,zevklerimiz değiştiği için sanat da çok kez değişime uğramıştır. Bu sebeple her kültürde sanat değişik şekillerde ortaya çıkmıştır. Sanat aynı zamanda toplumu bilinçlendirmek için bir araçtır.Aydınlar halkı aydınlatmak için bu yola çok sık başvururlar.Çünkü en etkili yöntemlerden bir tanesidir. Kendi tarihimizde bunun örneklerini görebiliriz. Atatürk'ün de dediği gibi "Sanatkar, toplumda uzun mücadele ve gayretlerden sonra alnında ışığı ilk hisseden insandır."
Fatih Hocam bu güzel Türk Dünyası söyleşisi için size ve emeği geçen herkese çok teşekkür ediyorum.Beraber yol yürüdüğümüz dostlarla buluşmamıza vesile oldunuz varolun:=)
Sanat ,insan insansa toplum demektir.Yani sanat toplumun yapı taşıdır. Bu yüzden bütün insanları birbirine bağlar. İnsanların geçmişini ve benliğini en iyi, en kalıcı sanat anlatır insana. Göz görmemeye , kulak duymamaya çalışsa da kalp umursamamazlık edemez . Zaten sanat bu değil midir? En klasik tanımıyla kişinin duygu ve düşüncelerini estetikliği ön plana alarak aktarılmasıdır .Evet bu tanım doğrudur. Ama yeterli değildir. Sanat ,malzemesi kalp olan bir iletişim türüdür. Her kalbi olan canlı hisseder anlattıklarını. Kalbin görevlerinden biri sanatı hissetmemizi sağlamaktır.Tek görev sahibi olan kalp değildir. Bu alışveriş karşılıklıdır. Sanat kalbin kendini anlaşılır kılmasına hediye olarak kalbi ve kalbin sahibini geliştirir . Sanatta hesap kitap yoktur. Saftır ,doğaldır M.Ö. nasılsa şimdide aynı dildedir .Tek değişen şey kıymeti ve şeklidir. Toplumlar geliştikçe sanata biçtikleri değer de artar. belki de sanata verdikleri değeri artırdıkça gelişirler. Beverly Hills'in de dediği gibi"Sanat uygarlığın imzasıdır." Aynı zamanda "Yüksek uygarlığın, merdiveni sanattır."[M. Kemal Atatürk] Bu yüzden iyi bir toplum ve iyi bir gelecek için sanatımıza ve sanatçılarımıza sahip çıkmalıyız .
Lord Aubery ne diyor: "Güneşin çiçekleri renklendirmesi gibi sanat da hayata renk verir." Nasıl ki bir toplumun şanını yürüten bayrağı, marşı, dili, dini vb. unsurları varsa sanat da, her ne kadar kıymeti zaman zaman bilinmese de, bu unsurlardan biridir. Günümüzde bulunduğumuz hayatın anlamını ifade eden sanat; ufkumuzu açar, bize âdeta yol gösterir.
Sanat insanların kendileri duygu ve düşüncelerini katarak kendilerini yansıtmak için yaptıkları bir şeydir. İnsana özgü duyguların ve düşüncelerin dışa vurumu da denilebilir. Sanatın hayatımızda çok önemli ve büyük bir yeri vardır. Günümüzde sanat anlayışı eskiden beri bir çok değişime uğramış olsa da sanatın hayatımızdaki önemi ve hayatımızdaki yeri değişmemiştir. Sanat olmasaydı insanlar duygulardan daha uzak, kendisini ifade etmekte ve anlatmakta, çevresini ise anlamakta zorlanırdı. Bu sebeple insanlar arasındaki iletişim daha basit ve ilkel bir hal alırdı. Çevremizdeki estetik binalar, müzik, edebiyat ve bunun gibi insan hayatını ilginçleştiren ve güzelleştiren şeyler olmazdı ve dünya daha boş ve sıkıcı bir yer olurdu. Sanat ve yansıttıkları, verdiği mesajlar sayesinde dünyamızı daha iyi tanıyoruz.
Sanat içimizdeki duygu ve düşünceleri nesneler aracılığıyla dışa vuruş biçimidir.Doğal olarak özgür bir duygu ve düşünce sistemi olmayan bir yerde sanattan da bahsedilemez.Sanatın gelişmesi demek o toplumda refahın ve bilimin de artması demektir.Sanat ve gelişmişlik seviyesi de doğru orantılıdır.
Mustafa Kemal'in de belirttiği gibi "Sanatsız bir toplumun hayat damarlarından biri kopmuş demektir." Düşüncelerini, duygularını ifade edemeyen toplumlar ölü bir bedenden başka bir şey değildirler. Yaşadığımız hayatın anlamı olan sanat, zaman zaman topluma yol gösterici özellik taşır. Örnek verilecek olursa eski toplumların sanat eserleri günümüze ışık tutarak eski toplumların yaşayış biçimleriyle ilgili bizlere bilgi verir.
Sanatın insan üzerinde çok çeşitli etkileri vardır. Bu etkiler iyi veya kötü olarak duygu ve davranışları şekillendirebilir. Bununla beraber geçmişe ve geleceğe dair düşündürebilir. Örneğin bazı resimler geçmişe atıf yaparken bazı resimler hayal gücüyle oluşturulmuştur ve geleceğe dair fikirler verebilir. Bazı diziler ve filmler suça özendirebilirken bazıları da sevgi ve saygıya dair, insanlar için eğitici içeriklere sahip olabilir. Bazı müzikler bazı insanları, mekanları, dönemleri hatırlatır. Bazı müzikler de heyecan, öfke yaratır. Bazı sanat eserleri de siyasi amaçlı yazılmışlardır. Bunların dışında her insanın yapısına göre görsel yada işitsel olarak eğitim amacıyla üretilen eserler de mevcuttur. İnsanlar sanat eseri üretirken hobi, yararlılık, maddi kazanç ya da kitleleri kontrol amacı güderler.
Sanatın toplumların gelişmesinde oldukça önemli bir faktör olduğunu düşünüyorum. Nitekim friedrich Nietsche bir sözünde ''bir ülkede sanat ve edebiyattan çok siyaset konuşuluyorsa o ülke 3.dünya ülkesidir'' sözünde sanatın burada ki önemini bizlere göstermiş oluyor. Sanat denilince genel olarak aklımıza ressam olmak veya müzisyen olmak geliyor ancak sanat benim düşünceme göre çok daha geniş kapsamlı bir kavramdır. Felsefe,Matematik,Edebiyat,Coğrafya,tarih,yabancı dil gibi dersleri öğrenip onları düzgün bir şekilde icra edebilmekte bir sanattır diye düşünüyorum. Yalnızca bunlar değil aynı zamanda herhangi bir spor branşında gösterilen emek, kitap yazabilmek,şiir yazabilmek ,farklı dillerde tercüme yapabilmek pek çok sanat örneği görebiliriz aslında günümüzde.Bilim insanlarının yetişmesi ve o topluma olan katkıları da sanatın başka bir formudur. Bunun içindir ki sanat toplumların aynı zamanda gelişmişlik düzeyini gösterir. Beethoven ve Mozart gibi ünlü müzisyenler yetiştirmiş iki ülke Avusturya ve Almanya'da bugün hala bu muzisyenlerin etkisi görülebilir. keza Rus edebiyatında tolstoy ve dostoyevski yazmış olduğu kitaplarla hala günümüzde okunmaya,insanları etki altında bırakmaya ve aydınlatmaya devam etmiştir. Bu yüzdendir ki sanatın olmaması demek o ülkenin ve toplumun gelişme ve kalkınma sorunu yaşayacağını göstermek demektir.
Sanatın insan ve topluma etkileri Kainatın her zerresini yansıttığımız müzik, duygu ve düşüncelerimizi ifade ettiğimizi özgürlük alanımızdır. Doğandan aldığımız, taklit edip şekillendirdiğimiz bir olgudur. Her insanın doğuşu kainatın yeniden doğması gibidir, tabi müziğinde. İnsanda kainatın yansımasını “kainatın müziğini ” görürüz. İnsanın en önemli üç döneminde cereyan eder bu oluşum: Doğum, askerlik, evlenme ve ölüm. Doğumda ninnilerde, bir gencin asker uğurlamasında, bir yuva kurulmasında ve ölümdeki ağıtlarda… Eski dönem yuğ törenlerinde (cenaze töreni) kişi bu kötü dünyadan göçtüğü için sevinilir o inanışa göre küyler seslendirilirmiş. Ne garip karşımızda değişen gelişen ama bir o kadarda bizden bir olgu var. Kütürümüzü ve inanıçlarımızı yansıttığımız eşsiz bir iletişim aracı. Bu güne baktığımızda bir çok geleneğimizin geçmişten günümüze gelen müziksel bir temelinin olduğunu ve bu temellerin bizi biz yaptığını “bizi Türk yaptığını” görebiliriz. Tüm farklılıklarımızla bizi bir araya getirir ve bağlar.
Feryal abla merak etme solcu oldugunu biliyoruz, bu kadar cetrefilli cevaplar vermene gerek yok. Turkcu solcular da var seni oyle de kabul ederiz kasma bu kadar.
Sanat ,insan insansa toplum demektir.Yani sanat toplumun yapı taşıdır. Bu yüzden bütün insanları birbirine bağlar. İnsanların geçmişini ve benliğini en iyi, en kalıcı sanat anlatır insana. Göz görmemeye , kulak duymamaya çalışsa da kalp umursamamazlık edemez . Zaten sanat bu değil midir? En klasik tanımıyla kişinin duygu ve düşüncelerini estetikliği ön plana alarak aktarılmasıdır .Evet bu tanım doğrudur. Ama yeterli değildir. Sanat ,malzemesi kalp olan bir iletişim türüdür. Her kalbi olan canlı hisseder anlattıklarını. Kalbin görevlerinden biri sanatı hissetmemizi sağlamaktır.Tek görev sahibi olan kalp değildir. Bu alışveriş karşılıklıdır. Sanat kalbin kendini anlaşılır kılmasına hediye olarak kalbi ve kalbin sahibini geliştirir . Sanatta hesap kitap yoktur. Saftır ,doğaldır M.Ö. nasılsa şimdide aynı dildedir .Tek değişen şey kıymeti ve şeklidir. Toplumlar geliştikçe sanata biçtikleri değer de artar. belki de sanata verdikleri değeri artırdıkça gelişirler. Beverly Hills'in de dediği gibi"Sanat uygarlığın imzasıdır." Aynı zamanda "Yüksek uygarlığın, merdiveni sanattır."[M. Kemal Atatürk] Bu yüzden iyi bir toplum ve iyi bir gelecek için sanatımıza ve sanatçılarımıza sahip çıkmalıyız .
İnsanların; kültürlerini,örf ve adetlerininin gelişimini tek bir çatı altında toplayan en güzel yoldur sanat. Ortak kültürlerimizi,değerlerimizi,tarihimizi her açıdan yansıtan sanatsal yapılarımız vardır. Bizim temelimizi oluşturan Türkistan denen coğrafya da ağaçtan yapılan kopuzlar , kopuzlar eşliğinde söylenen koşuklar Türk dünyası müziklerinin temelini oluşturan önemli faktörlerdendir. Yine dinsel törenlerde ve sosyal törenlerde sazlar,kopuzlar eşliğinde söylenen koşuklar, savlar , sagular Türk dünyası müziğinin önemli motifleridir. Türk müziğinde önemli yere sahip olan saz aşıklarının ortaya çıkmasındaki motiflerde yine Türk dünyası müziğinde olan güzel ve etkileyici sanat örneklerimizdendir. Bu sanatlar yoluyla toplumlar arasındaki bağlar sanat yoluyla sağlanmış ve eskiden bu güne gelmesini sağlamıştır. Kamların,baksıların ortaya koydukları eserler yine eskiden bugüne süregelen Dede Korkut hikayeleri Türk dünyası sanatına önemli ölçüde kaynaklık eden sanatlardandır. Her alanda öne çıkmış olan müzik ve diğer sanatlar Türk kültürümüze önemli ölçüde kaynaklık etmiş ve devamlılığını sağlamıştır. Bu açıdan Türk kültürü, Türk sanatı her anlamda önemli bir yere sahip olmuş her alanda izler bırakmıştır. Birlikteliğimizi ve ortak topluluklarımızın arasındaki bağı güçlendiren önemli bir etkendir.
Sanatın hayatımızda çok önemli ve büyük bir yeri vardır . Yaşamı yüceltmek, daha anlamlı kılmak sanatla mümkündür. Günümüzde sanat anlayışı eskiden beri bir çok değişime uğramış olsa da sanatın hayatımızdaki önemi ve hayatımızdaki yeri değişmemiştir. Eski sanat eserleri sayesinde atalarımızın nasıl yaşadığı, neler yaptığı hakkında birçok bilgiye sahip oluruz. Toplumların gelişmesinde sanat, geçmişe daha büyük ışık tutmaktadır ve böylece toplumun ilerlemesi daha kolay olmaktadır. Ulu önderimiz Mustafa Kemal ATATÜRK’ ün söylediği gibi "Sanatsız kalan bir milletin hayat damarlarından biri kopmuş demektir." Sözüyle toplumların ayakta kalmasında sanatın ne kadar önemli bir yeri olduğunu vurgulamıştır.Sanat olmasaydı insanlar duygulardan daha uzak, kendisini ifade etmekte ve anlatmakta, çevresini ise anlamakta zorlanırdı. Bu sebeple insanlar arasındaki iletişim daha basit ve ilkel bir hal alırdı.
Fatih hocam ve Feryal hanım bu söyleşi için teşşekkür ederim.Sanat insanı baştan yaratır.Ona hayat verir .Sanatla ruhumuz şenlenir,hep bir zinde olma ihtiyacı doğar bizlerde.Farklı düşünmeye sevk eder ,herkesin doğru kabul ettiği gerçekleri yeri gelir sanat sayesinde bizler doğru kabul etmeyiz acaba böyle mi,niye böyle olsun ki soruları aklımızı kurcalar.Yani aslında sanat biz farketmesek de biz insanların olmazsa olmazı olmuştur.Bu toplumda da böyledir .Topluma düzen,saygı ,ve farklı düşünme yetesi kazandırır.
Sanat nedir? Sanat, insanın duygu, düşünce, hayal ve isteklerinin çeşitli yollarla ifade edilmesidir. Peki sanat neden önemlidir? İşte asıl üzerinde durmamız gereken nokta burasıdır. Eğer sanat olmazsa insanlar içlerinde barındırdıkları hisleri başkalarıyla paylaşamayacaklardı. Hâliyle insanlar arasındaki etkileşim de çok az olacaktı. İnsanlar hislerini paylaşmaya mecburdurlar. Öbür türlü kalabalıkların arasında yalnızlaşmaya mahkûm olurlar. Ayrıca sonradan gelen nesil, atalarının ne düşündüklerini, hangi duygular içerisinde olduklarını merak ederler. Bunda da son derece haklıdırlar. Bu bakımdan da sanat son derece önemlidir. Sanatın eksikliği insanı derin bir boşluğa da sürükler. O boşluğu doldurmak da ancak sanatın, gelişigüzel değil de, en verimli şekilde işlenmesiyle mümkündür. İşlenmesiyle diye yazdım çünkü sanat çok değerli bir maden ve rağbet görmesi için de işlenmiş olması gerekir.
Sanat, insanın çevresiyle etkileşim içinde olmasını, kendi düşüncelerini rahat bir şekilde anlatabilmesini, kendini özgür hissetmesini ve etrafına karşı daha duyarlı olmasını sağlayan şeydir. Sanat kendi kendine oluşan bir şey değildir. Bence insanların el ele vermeleri ve çaba sarf etmeleri sonucunda ortaya çıkan şeydir. Sanat insan ile doğan şeydir. Sanatsız bir dünyayı düşünemiyorum. Bence insanları yaşama bağlayan tek şeydir. Sanat olmasaydı insanlar mutsuz, agresif ve ruhsuz olurlardı. Feryal Başel Tüzün hanım ile yayınınızı izledikten sonra hemen araştırma yaptım ve çok güzel türkülerden oluşan bir albümünün olduğunu öğrendim. Feryal hanımın "Kara Suu" türküsünü çok beğendim ve dinlemeye başladım. Hocam, size de Feryal hanıma da çok teşekkür ederim.
Sanat, hayatın en önemli parçasıdır. Sanatsız bir hayat düşünülemez. Sanat, insanın özgür
düşünebilmesi ve duygularını özgürce ifade edebilmesini sağlar. Geçmişten günümüze sanat değişikliklere uğramış olsa bile insanın duygu ve düşüncelerini olan etkisi değişmemiştir. Sanat eğer hayatımızda olmasaydı düz bir yaşam sürerdik. Oysaki sanat hayatımızdaki karanlık noktalara bir ışık gibi doğar, bizim geçmiş ve geleceğimizi aydınlatır. Kısacası sanat, hayatın ve insan yaşamının merkezindedir ve vazgeçilmezidir.
Sanat olmadan, mesleğimiz olamaz. 🌸
Sanat,en genel anlamıyla yaratıcılığın ve hayal gücünün ifadesi olarak anlaşılır. Tarıh boyunca neyin sanat olarak atlandırılacağına dair fikirler sürekli değişmiş, bu geniş anlama zaman içinde değişik kısıtlamalar getirilip yeni tanımlar yaratılmıştır. Sanat bir duygunun, tasarının ya da güzelliğin anlatımında kullanılan yöntemlerin tümü ya da bu anlatım sonucunda ortaya çıkan üstün yaratıcılıktır.
Sanatı meydana getiren insandır.Yazılan bir şiir,yapılan bir resim,bestelenen bir müzik ve yapılan bir heykel bir sanatçının eseridir.İnsan yaşadıklarını ve duygularını bu eserlerle ortaya çıkarır.İnsan sanat ve toplumun ortak noktasıdır.Sanat ise toplum için bir kayıt belgesidir.Çünkü sanat eserleri olmasa toplumun geçtiği aşamaları,yaşadığı duygu ve düşünceleri bilemezdik.Bir toplumun inancı,dili,zevkleri sanatın ruhudur.Bu ruh sanat ile somut hale gelir,her birey tarafından görülür ve hissedilir. Mustafa Kemal Atatürk "Sanatsız kalan bir milletin hayat damarlarından biri kopmuş demektir." sözüyle toplumun sanat olmadan var olamayacağını dile getirmiştir.'Toplum bir ağaçsa sanat o ağacın yaşam kaynağı olan suyudur.' benzetmesini yapsak yeridir.İşte tüm bu sebeplerden dolayı sanatımıza,sanatçımıza ve toplumumuza sahip çıkmalıyız.
Ünlü yazar Honóre de Balzac'ın da dediği gibi "Sanatın vazifesi, tabiatı kopya etmek değil, tabiatı ifade etmektir." Bizler gördüğümüz, duyduğumuz, hissettimiz her şeyi somut hale döndürmek isteriz. Bu sayede bizi, duygu değerlerimizi, düşüncelerimizi yansıtan eserler meydana gelir. Bu eserler sıradan şeyler değildir. Kopyayla oluşmaz. Sanat tabiatı, doğayı,insanları daha birçok şeyi duygularımız ve benliğimizle harmanlayarak meydana gelir. Bu sayede gelecek kuşaklarımıza ve toplumumuza manevi eserler veririz.
Hem toplumumuz sanat ile gelişir hem de farkındalık kazanır. Işte bu yüzden sanatın insan ve topluma çok büyük bir katkısı vardır.
Sanat insanlara hayranlık uyandıran, topluma bağlı ve yaratıcılığı açığa çıkaran çok önemli bir kategoridir diye düşünüyorum. Pablo Picasso sanat için bir sözünde "Sanat, gereksiz şeylerin ayıklanmasıdır." demiştir. Sanat toplumun içinde yaşar. Bence sanatı yücelten de toplumdur. Toplum olmazsa sanat, sanat olmazsa da toplum yetersiz kalır. Ve sanat sadece belli bir kesimdeki topluma hitap etmez. Sanat, sanat kulağı olan her topluma hitap eder. Toplumların ortak duygular yaşamasına, ortak düşüncelere vesile olur.
Sanatın olmadığı bir yaşantı ve toplum düşünemiyorum bana öyle geliyor ki hayatı dayanılabilir kılan en yegane şey sanattır. Sanat bizlerin yaşantısına âdeta gün ışığı gibi süzülüp aydınlatan, grileşmiş monoton hayatlarımıza renk katan, toplumu yozlaşmaktan koruyan bir kurtarıcıdır.
Öncelikle hocalarımıza çok teşekkür ederim.
Sanat yaşamın içinden geldiği gibi aynı zamanda toplumda yaşayan bireylerin yaşamlarını etkiler ve toplum sanatın olası içeriğini ve işlevini belirler. Şöyle ki aradan her ne kadar zaman geçmiş olsa dahi sanat aracılığı ile hala kültürel olarak bir noktada buluşabiliyoruz.Ayrıca Sanat, insanlar arasındaki farklılıkları , çatışmaları ve baskıları bir tarafa bıraktırır ve onların birlikte yaşayabilmelerini sağlar . Bu da bireyin toplumsallaşma sürecini olumlu etkiler.İnsan duygusal bir varlıktır ve sanat duyguların, düşüncelerin dışa vurumudur. İnsan sanatla ne kadar çok ilgilenirse duygusal olarak kendisini o kadar çok rahatlatabilir. Sanat aynı zamanda bir terapi yöntemidir.
Öncelikle Fatih Hocam ve Feryal Hocam'a bu değerli söyleşi için teşekkür ederim.Sanatta kendinden parçalar katarak yola çıkmanın ve yaptığın işle aranda bağ kurmanın önemini bu değerli söyleşi sayesinde anladım.Sanatta üzerinde çalıştığınız eser,parçayı anlamak,onu hissetmek için defalarca kez dinlemek ve defalarca provasını almak ve en önemlisi de eseri seslendirirkenki hislerinizi, eserin hislerini; dinleyenlere aktarabilmek için çabalamanın ciddiyetini kavradım. Emeği geçen herkese teşekkür ederim.
Sanat insana özgü duygu ve düşüncelerin dışa aktarımıdır diyebiliriz. İnsanlar yaşamı daha anlamlı kılmak için bu dışa aktarıma başvurabilir. Sanat her zaman insana huzur ve mutluluk verir, onlara acılarını ya da mutluluklarını çeşitli yollara açığa çıkarma şansı tanıyarak özgür kılar. İnsanlar da resim, müzik gibi sanat dallarını kullanarak bu özgürlüğe erişmeyi dener. Mesela insan ne zaman ki acı içinde hisseder sığındığı ilk şey müzikler olur. Hissettiklerini hisseden ve bu hislerini tanımlayabilen notalar arar ve ne zaman o notaları duyar, o zaman yalnız olmadığını hisseder. Artı olarak resim çizerek hislerini tarif etmeye çalışanlar vardır. Bu sanatçılar fırça tuvale vurdukça hissettiği mutluluğu tuvale aktarır ve bundan huzur bulurlar. Zaman geçse de o esere bakınca o gün hissettiklerini hissederler. Yani sanat insanlara duygularını ifade ederek rahatlama şansı tanıdığından onları daha sağlıklı bireylere dönüştürür. O yüzden hayatımızın her evresinde sanata yer vermeliyiz.
👏👏👏👏👏❤️
Sanatsız bir toplum asla ileriye dönük, kalıcı bir toplum olamaz. Yaşamı yüceltmek, daha anlamlı kılmak sanatla mümkündür. Eski sanat eserleri sayesinde atalarımızın nasıl yaşadığı, neler yaptığı hakkında birçok bilgiye sahip oluruz. Toplumların gelişmesinde sanat, geçmişe daha büyük ışık tutmaktadır ve böylece toplumun ilerlemesi daha kolay olmaktadır. Kişiler hislerini sanat ile açığa vurur, dinlediğimiz bir müziğin notalarında, şarkının sözlerinde, bir ressamın tablosunda, kişinin hislerini anlayabiliriz. Kısacası sanat insanlığın hayat bulmuş hâlidir dersek yanılmış olmayız.
Sanat hayatın içinden geldiği gibi aynı zamanda toplumun yaşamını etkiler. Çünkü sanat toplumun bir parçasıdır.Toplum ve sanat arasında da karşılıklı bir etkileşim vardır. Mesela bir sanat yapıtını bazen sanatçının yaşadığı toplum da belirleyebilir. Sanatın toplum üzerinde ki yerinden şu şekilde de bahsedebiliriz. Tarihimizi sanat sayesinde de inceleyebiliyor ve öğrenebiliyoruz. Sanat ,toplum ve insan hayatında oldukça önemli bir daldır. Bunun önemini Atatürk'ün sanat için söylediği bir söz ile anlatmak isterim."Sanatsız kalan bir milletin hayat damarlarından biri kopmuş demektir."
Kendimi yeni tanıştığım kişilere tanıtırken hep şöyle söylerim: Küçük bir şehrin sessizliğinden geldim bu kente. Büyük binalar, telaşlı kalabalıklar, yoğun trafikler hep gözümü korkuttu ta ki Feryal Başel Tüzün ile karşılaştığım güne dek. ❤️ Samimiyeti, sıcaklığı, güler yüzü ve hoş sohbeti içimdeki soğuk duvarlı korkuları yıkmama yetti. Elimizden geldiğince kaçırmamaya çalıştığımız konserlerine eşlik ediyoruz ve her defasında aynı samimiyetle karşılıyor heyecanımızı ❤️ Bu tür söyleşiler umarım daha çok olur, vesile olanlara teşekkür ederim.💐
Feryal hanımı, seslendirdiği Kazak Türkçesi bir eserle (jalǵan ay) tanımıştım. Bir Kazak gibi söylüyordu ve çok şaşırmıştım. Tabii bu süreçten sonra da kendilerinin sıkı takipçisi olduk. Bu değerli sunumu hazırlayan Fatih hocamıza ve programa eşlik eden Feryal hanıma çok teşekkür eder başarılarınızın devamını dilerim 😊
Sanat, duygu ve düşüncelerimizi ifade etmenin en güzel yollarından biridir. Sanatın hayatımızda çok önemli bir yeri vardır. İnsanlık tarihinin her döneminde sanata rastlamak mümkündür. İlk insanlardan bu yana dünyaya bakış açılarımız, algılarımız,zevklerimiz değiştiği için sanat da çok kez değişime uğramıştır. Bu sebeple her kültürde sanat değişik şekillerde ortaya çıkmıştır. Sanat aynı zamanda toplumu bilinçlendirmek için bir araçtır.Aydınlar halkı aydınlatmak için bu yola çok sık başvururlar.Çünkü en etkili yöntemlerden bir tanesidir. Kendi tarihimizde bunun örneklerini görebiliriz. Atatürk'ün de dediği gibi "Sanatkar, toplumda uzun mücadele ve gayretlerden sonra alnında ışığı ilk hisseden insandır."
🤗
Fatih Hocam bu güzel Türk Dünyası söyleşisi için size ve emeği geçen herkese çok teşekkür ediyorum.Beraber yol yürüdüğümüz dostlarla buluşmamıza vesile oldunuz varolun:=)
Sanat ,insan insansa toplum demektir.Yani sanat toplumun yapı taşıdır. Bu yüzden bütün insanları birbirine bağlar. İnsanların geçmişini ve benliğini en iyi, en kalıcı sanat anlatır insana. Göz görmemeye , kulak duymamaya çalışsa da kalp umursamamazlık edemez . Zaten sanat bu değil midir? En klasik tanımıyla kişinin duygu ve düşüncelerini estetikliği ön plana alarak aktarılmasıdır .Evet bu tanım doğrudur. Ama yeterli değildir. Sanat ,malzemesi kalp olan bir iletişim türüdür. Her kalbi olan canlı hisseder anlattıklarını. Kalbin görevlerinden biri sanatı hissetmemizi sağlamaktır.Tek görev sahibi olan kalp değildir. Bu alışveriş karşılıklıdır. Sanat kalbin kendini anlaşılır kılmasına hediye olarak kalbi ve kalbin sahibini geliştirir . Sanatta hesap kitap yoktur. Saftır ,doğaldır M.Ö. nasılsa şimdide aynı dildedir .Tek değişen şey kıymeti ve şeklidir. Toplumlar geliştikçe sanata biçtikleri değer de artar. belki de sanata verdikleri değeri artırdıkça gelişirler. Beverly Hills'in de dediği gibi"Sanat uygarlığın imzasıdır." Aynı zamanda "Yüksek uygarlığın, merdiveni sanattır."[M. Kemal Atatürk] Bu yüzden iyi bir toplum ve iyi bir gelecek için sanatımıza ve sanatçılarımıza sahip çıkmalıyız .
Lord Aubery ne diyor: "Güneşin çiçekleri renklendirmesi gibi sanat da hayata renk verir." Nasıl ki bir toplumun şanını yürüten bayrağı, marşı, dili, dini vb. unsurları varsa sanat da, her ne kadar kıymeti zaman zaman bilinmese de, bu unsurlardan biridir. Günümüzde bulunduğumuz hayatın anlamını ifade eden sanat; ufkumuzu açar, bize âdeta yol gösterir.
Sanat insanların kendileri duygu ve düşüncelerini katarak kendilerini yansıtmak için yaptıkları bir şeydir. İnsana özgü duyguların ve düşüncelerin dışa vurumu da denilebilir. Sanatın hayatımızda çok önemli ve büyük bir yeri vardır. Günümüzde sanat anlayışı eskiden beri bir çok değişime uğramış olsa da sanatın hayatımızdaki önemi ve hayatımızdaki yeri değişmemiştir. Sanat olmasaydı insanlar duygulardan daha uzak, kendisini ifade etmekte ve anlatmakta, çevresini ise anlamakta zorlanırdı. Bu sebeple insanlar arasındaki iletişim daha basit ve ilkel bir hal alırdı. Çevremizdeki estetik binalar, müzik, edebiyat ve bunun gibi insan hayatını ilginçleştiren ve güzelleştiren şeyler olmazdı ve dünya daha boş ve sıkıcı bir yer olurdu. Sanat ve yansıttıkları, verdiği mesajlar sayesinde dünyamızı daha iyi tanıyoruz.
Sanat içimizdeki duygu ve düşünceleri nesneler aracılığıyla dışa vuruş biçimidir.Doğal olarak özgür bir duygu ve düşünce sistemi olmayan bir yerde sanattan da bahsedilemez.Sanatın gelişmesi demek o toplumda refahın ve bilimin de artması demektir.Sanat ve gelişmişlik seviyesi de doğru orantılıdır.
Mustafa Kemal'in de belirttiği gibi "Sanatsız bir toplumun hayat damarlarından biri kopmuş demektir." Düşüncelerini, duygularını ifade edemeyen toplumlar ölü bir bedenden başka bir şey değildirler. Yaşadığımız hayatın anlamı olan sanat, zaman zaman topluma yol gösterici özellik taşır. Örnek verilecek olursa eski toplumların sanat eserleri günümüze ışık tutarak eski toplumların yaşayış biçimleriyle ilgili bizlere bilgi verir.
Sanatın insan üzerinde çok çeşitli etkileri vardır. Bu etkiler iyi veya kötü olarak duygu ve davranışları şekillendirebilir. Bununla beraber geçmişe ve geleceğe dair düşündürebilir. Örneğin bazı resimler geçmişe atıf yaparken bazı resimler hayal gücüyle oluşturulmuştur ve geleceğe dair fikirler verebilir. Bazı diziler ve filmler suça özendirebilirken bazıları da sevgi ve saygıya dair, insanlar için eğitici içeriklere sahip olabilir. Bazı müzikler bazı insanları, mekanları, dönemleri hatırlatır. Bazı müzikler de heyecan, öfke yaratır. Bazı sanat eserleri de siyasi amaçlı yazılmışlardır. Bunların dışında her insanın yapısına göre görsel yada işitsel olarak eğitim amacıyla üretilen eserler de mevcuttur. İnsanlar sanat eseri üretirken hobi, yararlılık, maddi kazanç ya da kitleleri kontrol amacı güderler.
Sanatın toplumların gelişmesinde oldukça önemli bir faktör olduğunu düşünüyorum. Nitekim friedrich Nietsche bir sözünde ''bir ülkede sanat ve edebiyattan çok siyaset konuşuluyorsa o ülke 3.dünya ülkesidir'' sözünde sanatın burada ki önemini bizlere göstermiş oluyor. Sanat denilince genel olarak aklımıza ressam olmak veya müzisyen olmak geliyor ancak sanat benim düşünceme göre çok daha geniş kapsamlı bir kavramdır. Felsefe,Matematik,Edebiyat,Coğrafya,tarih,yabancı dil gibi dersleri öğrenip onları düzgün bir şekilde icra edebilmekte bir sanattır diye düşünüyorum. Yalnızca bunlar değil aynı zamanda herhangi bir spor branşında gösterilen emek, kitap yazabilmek,şiir yazabilmek ,farklı dillerde tercüme yapabilmek pek çok sanat örneği görebiliriz aslında günümüzde.Bilim insanlarının yetişmesi ve o topluma olan katkıları da sanatın başka bir formudur. Bunun içindir ki sanat toplumların aynı zamanda gelişmişlik düzeyini gösterir. Beethoven ve Mozart gibi ünlü müzisyenler yetiştirmiş iki ülke Avusturya ve Almanya'da bugün hala bu muzisyenlerin etkisi görülebilir. keza Rus edebiyatında tolstoy ve dostoyevski yazmış olduğu kitaplarla hala günümüzde okunmaya,insanları etki altında bırakmaya ve aydınlatmaya devam etmiştir. Bu yüzdendir ki sanatın olmaması demek o ülkenin ve toplumun gelişme ve kalkınma sorunu yaşayacağını göstermek demektir.
Sanatın insan ve topluma etkileri
Kainatın her zerresini yansıttığımız müzik, duygu ve düşüncelerimizi ifade ettiğimizi özgürlük alanımızdır. Doğandan aldığımız, taklit edip şekillendirdiğimiz bir olgudur. Her insanın doğuşu kainatın yeniden doğması gibidir, tabi müziğinde. İnsanda kainatın yansımasını “kainatın müziğini ” görürüz. İnsanın en önemli üç döneminde cereyan eder bu oluşum: Doğum, askerlik, evlenme ve ölüm. Doğumda ninnilerde, bir gencin asker uğurlamasında, bir yuva kurulmasında ve ölümdeki ağıtlarda… Eski dönem yuğ törenlerinde (cenaze töreni) kişi bu kötü dünyadan göçtüğü için sevinilir o inanışa göre küyler seslendirilirmiş. Ne garip karşımızda değişen gelişen ama bir o kadarda bizden bir olgu var. Kütürümüzü ve inanıçlarımızı yansıttığımız eşsiz bir iletişim aracı. Bu güne baktığımızda bir çok geleneğimizin geçmişten günümüze gelen müziksel bir temelinin olduğunu ve bu temellerin bizi biz yaptığını “bizi Türk yaptığını” görebiliriz. Tüm farklılıklarımızla bizi bir araya getirir ve bağlar.
Feryal abla merak etme solcu oldugunu biliyoruz, bu kadar cetrefilli cevaplar vermene gerek yok. Turkcu solcular da var seni oyle de kabul ederiz kasma bu kadar.
Sanat ,insan insansa toplum demektir.Yani sanat toplumun yapı taşıdır. Bu yüzden bütün insanları birbirine bağlar. İnsanların geçmişini ve benliğini en iyi, en kalıcı sanat anlatır insana. Göz görmemeye , kulak duymamaya çalışsa da kalp umursamamazlık edemez . Zaten sanat bu değil midir? En klasik tanımıyla kişinin duygu ve düşüncelerini estetikliği ön plana alarak aktarılmasıdır .Evet bu tanım doğrudur. Ama yeterli değildir. Sanat ,malzemesi kalp olan bir iletişim türüdür. Her kalbi olan canlı hisseder anlattıklarını. Kalbin görevlerinden biri sanatı hissetmemizi sağlamaktır.Tek görev sahibi olan kalp değildir. Bu alışveriş karşılıklıdır. Sanat kalbin kendini anlaşılır kılmasına hediye olarak kalbi ve kalbin sahibini geliştirir . Sanatta hesap kitap yoktur. Saftır ,doğaldır M.Ö. nasılsa şimdide aynı dildedir .Tek değişen şey kıymeti ve şeklidir. Toplumlar geliştikçe sanata biçtikleri değer de artar. belki de sanata verdikleri değeri artırdıkça gelişirler. Beverly Hills'in de dediği gibi"Sanat uygarlığın imzasıdır." Aynı zamanda "Yüksek uygarlığın, merdiveni sanattır."[M. Kemal Atatürk] Bu yüzden iyi bir toplum ve iyi bir gelecek için sanatımıza ve sanatçılarımıza sahip çıkmalıyız .